Etiket: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

  • Kabine, Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında toplandı

    Kabine, Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında toplandı

    Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında başladı. Enflasyonla mücadele başta olmak üzere ekonomideki son durum değerlendirilecek.

    Ramazan ayı yaklaşırken fahiş fiyat artışı yapılmaması için ele alınacak tedbirler görüşülecek.

    Toplantının gündeminde, 31 Mart yerel seçimlerinin huzur ve güven ortamında geçmesi için alınacak tedbirler de yer alacak.

    Yurt içi ve sınır ötesindeki terörle mücadele operasyonları ve F-16 tedarik sürecindeki son durum değerlendirilecek.

    Türkiye’nin Gazze diplomasisi

    Dış politikada da ana gündem Gazze olacak. İsrail’in yaptığı katliamı durdurmak için Türkiye’nin yürüttüğü diplomasi istişare edilecek.

  • Erdoğan’dan diplomasi trafiği

    Erdoğan’dan diplomasi trafiği

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Antalya Diplomasi Forumu’ndaki yoğun diplomasi trafiğini bugün de sürdürüyor.

    Erdoğan bugün Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi üyeleri Denis Becirovic, Zeljko Komsic ve Zeljka Cvijanovic ile bir araya geldi.

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre görüşmede, Türkiye ve Bosna-Hersek ilişkileri, bölgesel konular ve küresel meseleler ele alındı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede, Bosna-Hersek’in birlik, huzur ve istikrarının korunması ve iki ülke ilişkilerinin derinleştirilmesinin Türkiye için çok önemli olduğunu ve Türkiye’nin bu konularda kararlı, samimi ve yapıcı katkılarının artarak süreceğini ifade etti.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke ticaret hacminin artması için atılan adımların ve her alanda işbirliklerinin devam edeceğini belirtti.

    ANTALYA’DA YOĞUN DİPLOMASİ TRAFİĞİ

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün başlayan Antalya Diplomasi Forumu’nda birçok görüşme gerçekleştirdi.

    Erdoğan, Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani, Bosna-Hersek Sırp Kesimi Başkanı Milorad Dodik ve Esvatini Kralı III. Mswati ile bir araya gelmişti.

    İKİNCİ GÖRÜŞME MADAGASKAR CUMHURBAŞKANI İLE

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, forumun ikinci günündeki görüşmelerini Madagaskar Cumhurbaşkanı Andry Rajoelina ile sürdürdü.

  • Erdoğan: O kara günleri unutmadık, unutmayacağız

    Erdoğan: O kara günleri unutmadık, unutmayacağız

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin demokrasi ve kalkınma yolculuğu her darbede, her cunta girişiminde, her siyasi ve ekonomik krizde, her sosyal kargaşada kesintiye uğradı. Menderes’i hoyratça Başbakanlık koltuğundan indirip darağacına gönderen zihniyet, 28 Şubat darbesinde kendince daha incelikli yöntemler kullandı. Kafa aynı kafaydı, sadece metot farklıydı” dedi.

    “Bu darbe girişiminin elebaşlarından birinin, gerekirse ülkemizin nüfusunun birkaç milyon azalmasından ziyan gelmeyeceğini söylediği rivayet edilir” ifadelerini kullanan Erdoğan, “Hatta dönemin cuntacıları, 28 Şubat’ın bin yıl süreceğini ilan etmişlerdir. Kılık kıyafetinden dolayı kadınların okuma ve çalışma haklarının gasp edildiği, milli irade hazımsızlığının en sefil örneklerinin sergilendiği, sermayenin renklere bölünerek baskı altına alındığı, bazı medya organlarının darbe bülteni gibi yayınlar yaptığı… Velhasıl demokrasi, hukuk, adalet ve özgürlük namına ne kadar değer varsa hepsinin çiğnendiği o kara günleri unutmadık, unutmayacağız. Allah güzel ülkemizi bir daha bu faşist zihniyetin eline düşürmesin” dedi.

  • Erdoğan: Türkiye savunma sanayi alanında destan yazıyor

    Erdoğan: Türkiye savunma sanayi alanında destan yazıyor

    Erdoğan, 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri öncesi Adana’da Uğur Mumcu Meydanında halka hitap etti.

    Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, “Harbiliğin, delikanlılığın kitabını yazan Adama, bugün bir başka güzel, feda ve vefakarlığı baş tacı bilen ağzı dualı büyüklerimizin şehri Adana’yı Türkiye yüzyılı vizyonumuzun lokomotif şehri olarak görüyoruz. Nice dağdan aşan yollar bizimdir diyerek gök kubbeyi milli seçimimizde çınlatan, gönül tellerimizi titreten deyişleriyle Toroslar’ı ve Çukurova’yı vatan yapan aşıkların şehrine de böylesi yakışır. 31 Mart’ta Cumhur İttifakı’na verdiği destekle Adana inşallah yeni bir destan yazacak. Şöyle dedim bana bir resmi rakamı alın. Bakalım meydanda durum nedir. Rakamı aldım. Şu anda Adana’da, meydanda 75 bin kişi var” diye konuştu

    Erdoğan, Adana’nın gerçek belediyeciliğe olan hasretini dindirmeye az kaldığına dikkat çekerek şöyle devam etti:

    “ Hazır mıyız? Hazır mıyız? Artık Adana’yı bu malum ellerden almaya hazır mıyız? Maşallah. Tabii bu seçimlerde aldığımız yüzde 45 civarındaki oy oranı Adana’yla aramızdaki güçlü sevgi bağını yansıtmaktan çok uzak oldu. 31 Mart’ı da bunun için bir fırsat olarak görüyoruz. Allah’ın izniyle Adana, 31 Mart’ta sandıkları patlatarak, gerçek potansiyelini ortaya çıkartacaktır. Buna hazır mıyız? Kendi seçmenleri başta olmak üzere milleti tıpış tıpış sandığa gidip oy verecek bir mecburiyet cenderesine sıkıştırmak isteyenlere günlerini göstereceğinize ben inanıyorum. Adana böyle artistliklere eyvallah eder mi? Adana kendi iradesini çantada keklik kabul edenlere yol verir mi? Adana eser ve hizmet nasipsizlerini sırtında taşır mı?. Allah’ınıza kurban Adana.”
    Erdoğan, CHP başta olmak üzere muhalefetin haline dikkat çekerek, “ Parti içindeki iktidar kavgalarından başlarını kaldıramıyorlar. Birbirleriyle uğraşmaktan birbirleriyle didişmekten, fırsat bulamadıkları için başka bir konuyla ilgilenemeyecek durumdalar. Adanalı kardeşlerime soruyorum. Bunların yasak savma kabininden ettikleri üç beş laf dışında ülkenin herhangi bir derdiyle gerçekten dertlenmediklerini görüyoruz. Onun için oralarda yaşayan insanlarımızın herhangi bir sıkıntısını çözecek bir projelerini duydunuz mu? Uluslararası meselelerde ilkeli bir duruş sergilediklerine şahit oldular mı? Göremezsiniz, duyamazsınız. Daha kendilerine hayrı olmayanların memlekete, millete hayrı dokunması mümkün mü? Hayır. Kendi çıkarlarından başka hiçbir şey gözü görmeyenlerin Adana’nın sorunlarıyla ilgilenmesi beklenir mi? Hayır. Biz Türkiye yüz yılı diyoruz. Gerçek belediyecilik diyoruz. Hazırız diyoruz. Kararlıyız diyoruz. Onlar ise kapalı kapılar ardında birbirinin kuyusunu kazıyor. Şaibeli pazarlıklarla seçim kazanma peşinde koşuyorlar” dedi.

    Erdoğan, Mayıs ayında Cumhurbaşkanı adayı olarak milletin önüne çıkardıkları peşine de altı tane yardımcı adayı taktıkları bir zat olduğunu hatırlatarak şöyle devam etti:

    “ Hatırlıyorsunuz. Seçimde umduklarını bulamayınca tüm suçu Cumhurbaşkanı adaylarına yükleyip kendilerini temiz çıkardılar. Yere göğe sığdıramadıkları genel başkanlarını partiden öyle bir kazıyıp attılar. Halbuki seçim gecesi hepsi de ne diyordu? Kazandık. Kazanıyoruz. Bu nakaratlar milletin aklıyla dalga geçiyorlardır. Döktükleri timsah gözyaşlarını saymıyorum. Demek ki mesele ülke yönetimine talip olma iddiası değilmiş Mesele sadece kendi partilerinde kimin borusunun öteceği meselesiymiş. Şimdi burada Adana’dan öyle bir ses verin ki duymayan kulaklar bile duysun. Nasırlaşmış yürekler bile titresin. Hazır mıyız Adana, Allah’ına kurban Adana. 31 Mart’ta Türkiye yüz yılı şehirleri için hazır mıyız? 31 Mart’ta Türkiye’yi Şehirleri için kararlı mıyız?

    Otuz bir Mart’ta gerçek belediyeciliği tercih ediyor muyuz?”

    Erdoğan, seçim seçim için herkesi kapı kapı dolaşmaya çağırarak, “Akademi, Kadın Kolları, Gençlik Kolları, kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Seçim akşamı, Adana’yla birlikte Türkiye haritasını, Cumhur İttifakı’nın renkleriyle boyamaya var mıyız? Rabbim hepinizden razı olsun. Adana, siz neymişsiniz ya? Gençler ben biliyorum. 31 Mart akşamı ever Allah bütün genç arkadaşlarınızı sandıkları patlatırcasına koşturacaksınız. Türkiye bizim yuvamız, vatanımız uğruna şehadeti göze aldığımız biricik sevdamızdır. Biz bu ülkeyi taşıyla, top zorlukları ve güzellikleriyle tüm kalbimizle seviyoruz. İstiklal Marşımızın şu muhteşem mısralarından aldığımız ilhamla Türkiye için gece gündüz demeden çalışıyoruz. Ne diyor Akif merhum ‘Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda. Canı cananı, bütün varımı alsın da Hüda. Etmesin tek vatanımdan beni dünyada hüda’. Biz de cennet vatanımız aziz milletimiz ve istikbalimizin teminatı çocuklarımız için her alanda mücadele ediyoruz. Karşılaştığımız tüm engellere rağmen hamdolsun vatanımıza olan minnet borcumuzu şimdiye kadar layıkıyla ödedik. Milletin sandıkta namusumuza emanet ettiği iradesine hiçbir zaman gölge düşürmedik. Terör örgütüne kadar Türkiye muhaliflerinin tamamını Allah’ın yardımı ve milletimizin desteğiyle dize getirdik. 15 Temmuz gecesinde olduğu gibi ülkeyi işgal teşebbüsleri karşısında asla geri adım atmadık. Darbe gecesi birileri televizyon karşısında kahvesini yudumlarken biz milletimizle sırt sırta vererek FETÖ’cü hainlere meydanları dar ettik. Uluslararası arenada ülkemizin hak ve hukukunu, devletimizin çıkarlarını, milletimizin onurunu, kararlılıkla savunduk, savunuyoruz” dedi.

    Erdoğan, dış politikada, Avrupa’dan, aferin, almaya çalışan değil, dik ve dirayetli duruşuyla tüm dünyada takdir toplayan bir ülke konumuna geldiklerinin altını çizerek şöyle devam etti:

    “ Uluslararası siyaseti takip eden herkes şu gerçeği artık kabulleniyor. Türkiye sadece bölgesel bir güç olmaktan çıkıp küresel bir güç olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Öyle mi? Ülkemizin krizlerin çözümündeki kilit rolü giderek daha fazla anlaşılıyor. Libya’da biz varız. Karabağ’da biz varız değerli kardeşlerim bütün buralarda Türkiye kardeşleriyle el ele veriyor, omuz omuza veriyor ve bu yolda emin adımlarla yürüyoruz. Kardeşlerim şunu çok açık ve net ifade etmek isterim. Dış politikada artan gerisinde güçlü bir savunma sanayi var. Savunma sanayinde dışa bağımlılığımız azaldıkça uluslararası arenada etkinliğimiz artmıştır. Göreve geldiğimizde savunma sanayinde yüzde 80 oranında başkalarına muhtaç durumdaydık. Terörle mücadelede kullandığımız silah ve mühimmatların çoğunu yurt dışından temin ediyorduk. Tabii bunlar alırken önümüze konulan şartlardan dolayı kırk dereden su getirmemiz açıkçası satın aldığımız silahların kontrolü tam olarak bizde bile değildi. Peki Türkiye’ye asla yakışmayan bu tablo karşısında biz ne yaptık? Diğer alanlarla birlikte özellikle savunma sanayine ağırlık verdik. Böyle gelmiş, böyle gider diyenlerden olmadık. Kolayı değil, zor olanı ama ülkemiz açısından en hayırlı olanı seçtik. Tabanca, tüfek dahil, güvenlik güçlerimizin kullandığı silah Kendimiz üretmeye başladık. İnsansız hava araçları gibi yeni gelişen teknolojilere büyük yatırımlar yaptık. Çalışan firmalarımızı teşvik ettik. İşte bugün iki bin beşlerde İki bin onlarda toprağa diktiğimiz fidanların Allah’a binlerce kez hamdolsun meyvelerini topluyoruz. Yıllar önce başlattığımız projeler bugün hepimizin iftihar vesilesi olan uçaklara, tanklara, gemilere, füzelere, roketlere dönüşüyor. Türkiye savunma sanayi alanında adeta bir destan yazıyor. Dünyanın ilk SİHA gemisi Anadolu’yu geçen sene hizmete aldık. İHA ve SİHA alanında zaten dünyada ilk üç ülkeden biriyiz. Bugün 34 farklı ülkenin semalarını Türk, İHA ve SİHA’ları koruyor. Geçtiğimiz günlerde gurur hanemize yeni bir halka daha ekledik. Milli muharip uçağımız Kaan ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştirdik. Böylece beşinci nesil uçak üretebilen dünyadaki dört ülkeden biri olduk.”

  • Erdoğan: “Yıl sonuna doğru rahatlama başlayacak”

    Erdoğan: “Yıl sonuna doğru rahatlama başlayacak”

    Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Balıkesir mitinginde konuştu.

    ”CHP ARTIK KURULAN OYUNLARIN PİYONU HALİNE GELMİŞTİR”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hedefinde muhalefet vardı. Erdoğan, CHP’nin artık oyun kurucu olmaktan çıkıp kurulan oyunların piyonu haline geldiğini söyledi.

    ”Birilerinin ödemek zorunda oldukları diyet borcu hiç bitmiyor ve bitmeyecek.” diyen Cumhurbaşkanı, ”Muhalefet cenahında her şey gizli kapaklı olduğu için kimin kiminle yürüdüğü, kimin kime borçlandığı tam bir muamma. CHP’yi DEM’in oyuncağı haline dönüştürenler utansın. Zübük siyaseti işlemez, işlemiyor.” ifadelerini kullandı.

    Erdoğan, ekonomiye ilişkin de önemli mesajlar verdi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

    ”Sizlerden yüzde 50’nin üzerinde bir oy oranı ile Türkiye Yüzyılı belediyeciliğinin yanında yer almanızı bekliyorum. Balıkesir kendine yakışanı yapacaktır. Resmi rakamları istedim, bugün bu alanda 85 bin kişi var.

    Balıkesir’in kimseye minnet borcu yok ama birileri Balıkesir üzerinden birbirlerine borçlanmışlar bunu televizyon ortamlarından dillendirmeye ödenmesini istemeye başlamışlar. Birilerinin ödemek zorunda oldukları diyet borcu hiç bitmiyor ve bitmeyecek. Muhalefet cenahında her şey gizli kapaklı olduğu için kimin kiminle yürüdüğü, kimin kime borçlandığı tam bir muamma.

    ”SİYASET, ACEMİ GENEL BAŞKANLAR ELİNDE KABZIMAL HESABINA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ”

    Siyasetin acemi genel başkanlar elinde adeta bir kabzımal hesabına dönüştürülmesi gerçekten utanç verici. CHP’nin milletin geleceği için hiçbir vizyonu projesi bulunmadığını zaten biliyoruz. Son dönemde bu parti varlığını sürdürmek için kendine her yolu mübah sayacak kadar sakil bir yere savruldu. Bu seçimde örgütü ittifak tezgahını eline yüzüne bulaştırdı. Muhalefet partilerindeki iç çekişmeler ayrı bir facia, kelimenin tam anlamıyla rezillik diz boyu.

    ”CHP’Yİ DEM’İN OYUNCAĞI HALİNE DÖNÜŞTÜRENLER UTANSIN”

    Kent uzlaşısı diyerek Kandil’le uzlaşı arayışına girmesi, CHP’nin bu ülkeyle ve bu milletle hiçbir ortak noktasının kalmadığına işaret ediyor. CHP artık oyun kurucu olmaktan çıkıp kurulan oyunların piyonu haline gelmiştir. Koskoca CHP’yi bölücü örgütün güdümündeki DEM’in ve marjinal örgütlerin oyuncağı haline dönüştürenler utansın. Biz kendi işimize bakacağız. CHP’nin bu haline bakınca biz de üzülüyoruz. Zübük siyaseti işlemez, işlemiyor. İstanbul’da yaşanan komediyi görüyorsunuz değil mi? Takip ediyorsunuz. Kaybedeceklerini görünce panikle sağa sola saldırmaya başladılar.

    ”BİRİLERİ ‘ADAY LİSTELERİNİ YETİŞTİREMEDİK’ NUMARASIYLA MİLLETİ KANDIRMAYA ÇALIŞIYOR”

    Birileri ‘Son dakikaya kaldık, aday listelerini yetiştiremedik’ numarasıyla kendi akıllarınca milleti kandırmaya çalışıyor.

    ”ŞEHRİMİZDE 7 BİN 870 BAĞIMSIZ BÖLÜMÜN DÖNÜŞÜMÜNÜ GERÇEKLEŞTİRDİK”

    Şehrimizde riskli yapı olarak belirlediğimiz 7 bin 870 bağımsız bölümün dönüşümünü gerçekleştirdik. Şehirlerimizi gerçek belediyecilikle tanıştırdık, yine üzerimize düşeni yapacağız. Aile kurumumuzun güçlendirilmesini, geleceğimizi güvence altına almanın temel şartı olarak kabul ediyoruz.

    ”DÜNYANIN BAŞININ BELASI OLAN ENFLASYON BİZİM DE CANIMIZI YAKIYOR”

    Biz ekonomide önceliği istihdama ve üretime veriyoruz. Bu konuda gayet iyi gidiyoruz. Dünyanın başının belası olan enflasyon bizim de canımızı yakıyor. 6 Şubat depremlerinin ekonomimize yüklediği 104 milyar dolarlık faturayla da karşı karşıyayız. Amacımız bu fırtına küresel iklimden ülkemizi sahil-i selamete çıkarmaktır.

    ”BU YIL SONUNA DOĞRU EKONOMİMİZDE RAHATLAMA BAŞLAYACAK”

    Bugüne kadar vatandaşlarımıza mahcup olacak bir kırılmaya meydan vermedik. Bu yıl sonuna doğru ekonomimizde başlayacak rahatlamayla tüm kesimlerin beklentilerini karşılayacağız.

    İSRAİL’İN GAZZE’YE YÖNELİK SALDIRILARI

    İsrail’in Gazze’deki zulmüne karşı İslam aleminin yekvücut olarak hareket etmesi için gayret gösteriyoruz. Gazze’deki zulmün, Kudüs’teki tacizlerin durması için, hiçbir istisna koymadan söylüyorum, elimizdeki tüm imkanları kullanacağız. Dün 2 bin 380 ton yardım malzemesi taşıyan bir gemimiz daha bölgeye ulaştı. Bu zulmün durdurulması halinde bölgemizde yanacak ateşin bizi de etkilemesi kaçınılmazdır.

    YENİ HAREKAT MESAJI

    Ülkemizi güney sınırlarından kuşatarak bir teröristan kurma projesini, hayata geçireceğimiz yeni harekatlarla delik deşik etmeyi sürdüreceğiz.”

  • Adaylarını vatandaşa değil, yapay zekaya soruyorlar”

    Adaylarını vatandaşa değil, yapay zekaya soruyorlar”

    31 Mart yerel seçim çalışmaları çerçevesinde il ziyaretlerini sürdüren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afyonkarahisar’a geldi.

    Zafer Kent Meydanında vatandaşlara seslenen Erdoğan’ın gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulunup, seçimlere dair mesajlar verdi. Konuşmasında, AK Parti olarak girdikleri tüm seçimlerde vatandaşın güçlü desteğini hep yanlarında hissettiklerini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Demokrasimizi vesayitçilere karşı birlikte koruduk. Emperyalistlerin oyunlarını birlikte bozduk, terör örgütlerinin başını birlikte ezdik. Türkiye yüzyılının temelini birlikte attık. Seçimlere 38 gün kaldı. Bir kez daha sandık başına gideceğiz. Tıpkı 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde olduğu gibi kritik tercihlerde bulunacağız. Afyon’un yeni bir destanla farkını göstereceğine inanıyorum. Afyon’un ve ilçelerinin bir kez daha tercihini AK Parti ve Cumhur İttifakından yana yapacağına inanıyorum. Milli Mücadeleyi nasıl cumhuriyetimizle taçlandırdıysak, birer yıl araya Türkiye Yüzyılının başladığını dünyaya müjdeliyoruz” dedi.

    “Türkiye Yüzyılı şehirlerimizi yeni nesil dijital teknolojilere uygun alt yapılara yönelteceğiz”

    31 Mart seçimleri için hazırladıkları programdan bahseden Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Geçtiğimiz 21 yılda ülkemize kazandırdığımız demokrasi ve kalkınma atılımları ile Cumhuriyetimizin ilk asrının eksikliklerini önemli ölçüde telafi ettik. Türkiye Yüzyılı adını verdiğimiz Cumhuriyetimizin ikinci asrı ise sadece yükselişin değil ülkemizin ve milletimizin zirvede hak ettiği yere çıkarmanın asrı olacaktır. İstiyoruz ki Türkiye Yüzyılı yürüyüşümüzü şehirlerimizdeki belediyecilik hizmetlerini çerçeveleyecek şekilde gerçekleştirelim. Bunun için sizlerin karşısına adına gerçek belediyecilik dediğimiz bir programla çıkıyoruz. Bu program özellikle afetlere dayanıklı, dirençli ve sağlam yerleşim yerleri inşa etmek üzerine kuruludur. Türkiye yüzyılı şehirlerimizi yeni nesil dijital teknolojilere uygun alt yapılara yönelteceğiz.”

    “Katılımcı, kaliteli ve memnuniyet esaslı bir şekilde şehirlerimizi geleceğe hazırlayacağız”

    Seçim programı çerçevesinde vatandaşların tamamının hayatına dokunan projeler geliştirdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çocuklar, yaşlılar, engelliler, gençler kadınlar başta olmak üzere vatandaşlarımızın tamamının hayatına dokunan hizmetle elbette ki bizim vazgeçilmez adımlarımız olacaktır. Bunun için tüm unsurları ile aile müessesini güçlendireceğiz. Çocuklarımızı çağın her türlü sapkınlarından koruyacak milli ve manevi değerlerimize uygun nesiller yetiştirecek bir anlayış ile programlarımızı hayata geçireceğiz.

    Katılımcı, kaliteli ve memnuniyet esaslı bir şekilde şehirlerimizi geleceğe hazırlayacağız. Önümüzdeki 31 Mart seçimlerinde milletimizin tercihini gerçek belediyecilikten yana yaparak Türkiye yüzyılı vizyonumuza destek vereceğine inanıyorum” diye konuştu.

    Adaylarını yapay zekaya soruyorlar

    Muhalefetin ne güçlü bir tecrübesi ne de ortaya koyabilecekti geniş vizyonları var. Parti içi iktidar kavgaları dışında hiçbir şeyle ilgilenmiyorlar. Dün baş tacı ettiklerini bugün yerine dibine sokmaktan çekinmiyorlar. Belediye başkan adaylarını dahi vatandaşa değil, yapay zekaya soruyorlar. Yapay zeka kimi seçerse bunlara neyi emrederse bu acemiler de milletin karşısına onu çıkarıyorlar. Sonra adaylarımıza tıpış tıpış oy vereceksiniz dayatmasında bulunuyorlar. Allah bunlara akıl fikir versin. Adaylarını bile ellerine yüzlerine bulaştırmadan belirleyemeyenlerden ne ülkeye ne de partiye hayır gelir. Gittiler Kandil güdümünde siyaset yapanlarla iş tuttular al gülüm ver gülüm pazarlığa giriştiler. Şahsi kariyerleri için bölücü örgütün uzantılarıyla demlenmeyi tercih ettiler. 14-28 Mayıs seçimlerinde milletin sandıkta verdiği mesajı okumayanlar 31 Mart’ta bu sefer milletin tokadını yemekten kurtulamayacaklar. Kelime oyunlarıyla gerçekleri gizleyebileceklerini zannedenler 31 Mart’ta sandıklar açılınca bir kez daha göreceklerdir.

    Yerli savaş uçağı KAAN gökyüzünde

    Erdoğan’ın gündeminde, Türkiye’nin milli muharip uçağı KAAN’ın ilk uçuşunu gerçekleştirmesi de vardı. 8 yıllık üretim aşamasında yeni bir sürece giren KAAN, bugün ilk uçuş görevini de başarıyla tamamladı.

    Bugün Türk savunma sanayiinin gurur günlerinden birini daha yaşadığını söyleyen Cumhurbaşkanı, ”İnsansız uçakları, Akıncı’yı, Kızılelma’yı yaptık. Daha durun bakalım neler gelecek neler? Bu Kızılelma F-16’nın taşıdığı bombayı taşıyor. KAAN aynı F-16 gibi. Türkiye, kendi 5. nesil savaş uçağını üretme yolunda çok kritik bir eşiği daha geride bıraktı. Önümüzdeki günlerde savunma sanayiinde milletimize yeni müjdeler vermeyi sürdüreceğiz.” diye konuştu.

     

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama’yı resmi törenle karşıladı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama’yı resmi törenle karşıladı

    Konuk Arnavutluk Başbakanı Edi Rama’nın içinde bulunduğu makam aracını Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin önündeki caddede karşılayan süvariler, Rama’ya protokol kapısına kadar eşlik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Edi Rama’yı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin ana giriş kapısında karşıladı.

    Erdoğan ve Rama’nın tören alanındaki yerlerini almalarının ardından, 21 pare top atışı eşliğinde iki ülkenin milli marşları çalındı. Rama, Muhafız Alayı Tören Kıtası’nı ‘Merhaba Asker’ diyerek selamladı. Törende, tarihte kurulan 16 Türk Devletini temsil eden bayraklar ve askerler de yer aldı.

    Heyetlerini birbirine takdim eden Erdoğan ve Rama, merdivenlerde Türkiye ve Arnavutluk bayrakları önünde gazetecilere poz verdi. Baş başa görüşmeye geçen Erdoğan ve Rama, Türkiye- Arnavutluk Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Birinci Toplantısı sonrasında ortak basın toplantısı düzenleyecek.

    Törende Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, MİT Başkanı İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Metin Kıratlı, Ankara Valisi Vasip Şahin de hazır bulundu.

  • Yargıda yetki tartışması: “Taraf değil hakem mevkiindeyiz”

    Yargıda yetki tartışması: “Taraf değil hakem mevkiindeyiz”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hakimleri Kura Töreni’nde konuştu.
    Kura töreniyle görev yerleri belli olacak 148 hakim ve Cumhuriyet savcısını tebrik edip başarılar dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Artık sayıları 24 binin üzerine çıkan hakim ve savcılarımız ülkemizin dört bir yanında milletimiz adına adaleti tesis etmenin mücadelesini veriyor. Her şeyden önce adalet içinde yaşadığımız evrenin ruhudur. Şayet bu ruhu kaybedersek diğer hiçbir şeyin anlamı kalmaz. Nitekim insanlık tarihine baktığımızda adalet temelinde yükselen toplumların güvenlik ve refah içinde yaşadığını, adaletin kaybolduğu toplumların da kısa sürede yıkılıp gittiğini görürüz. Bunun için bizim medeniyetimizde devlet yönetiminde adaletin önemine bilhassa vurgu yapılır. Zaten medeniyet dediğimiz olgu da ancak adaletin bulunduğu yerde ortaya çıkabilir ve gelişebilir” dedi.

    Adaletin önemine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eskiler adalet olunca yiğitliğe gerek kalmaz derler. Sizler devlet ve toplum hayatı bakımından işte böylesine hayati bir görevi yerine getirmek üzere seçilmiş, eğitilmiş, görevlendirilmiş kişilersiniz. Türk milleti adına karar verme mesuliyeti gibi bir vazifeyi inşallah alnınızın akıyla yerine getireceksiniz. Vazifenizi icra ederken hukukun üstünlüğü ilkesine bağlı kalmaya itina göstermenizin altını özellikle çizmek istiyorum” diye konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, geçmişte adaleti sağlaması gereken kurumlarının başka güçlerin emrine girmesinin yol açtığı sancıların bedelini ağır ödemiş bir ülke olduğunu belirterek, “Adaletin gücü yerine, güçlünün adaletinin hakim olduğu olağanüstü dönemler milletimizin hafızasında çok derin izler bıraktı, travmalara sebep oldu. Vatandaşın devlete olan itimadına, telafisi imkansız zararlar verdi. Cumhuriyet tarihimizin en büyük demokrasi ve kalkınma hamlelerine imza atarken, adalet sistemimizi güçlendirmeyi, dört temel önceliğimizden biri olarak belirledik. Ülkemizi sağlık, eğitim ve güvenlikle birlikte adalet üzerinde yükseltme sözüyle milletimizin huzuruna çıktık. Bir yandan anayasamızda ve temel kanunlarımızda gereken düzenlemeleri Meclisimizle hayata geçirmek, diğer yandan adalet teşkilatımızı güçlendirmek için zorlu bir mücadele yürüttük. Bir dönem tek parti faşizminin bir dönem vesayetin, bir dönem FETÖ’nün güdümüne giren adalet teşkilatımızı yeniden milletimiz adına karar veren bir güç haline getirmek için çok uğraştık” dedi.

    “Merdiven altı bir anlayışla yürüyen sistem vardı”

    “Hep birlikte 28 Şubat döneminde yargı desteğiyle postmodern darbe yapıldığına da 17-25 Aralık’ta ve 15 Temmuz’da yine desteğiyle darbe teşebbüsünde bulunulduğuna da şahit olmadık mı?” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yargının, personelinden binasına kadar, vazifesini hakkıyla yerine getirmesini zorlaştıran fiziki eksikliklerini giderirken, aynı zamanda adalet teşkilatımızı darbeci zihniyetten de temizlemeye çalıştık. Bu süreçte darbe girişiminin yanı sıra terör başta olmak üzere demokrasimize kasteden, milli iradeyi devre dışı bırakmayı amaçlayan pek çok badireyle de karşılaştık. Az önce de söylendiği gibi ‘merdiven altı’ bir anlayışla yürüyen sistem vardı, ama şimdi öyle değil. Şimdi artık merdiven altı olmak koyun bir kenara, dört dörtlük fiziki imkanlarla halkına hizmet veren, yargıyı bu noktada artık değerlendiren bir yapı var” açıklamasını yaptı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütlerinin, güvenlik güçleriyle birlikte yargı mensuplarını da hedef aldığı dönemler yaşandığını hatırlatarak, “Daha geçtiğimiz haftalarda İstanbul’da Çağlayan Adliyesi’ne yapılan menfur saldırı girişimini biliyorsunuz. Şayet teröristler adliyeye girmeyi başarıp orada görev yapan hakim ve savcılarımıza ulaşabilselerdi, Allah göstermesin, neler yaşanabileceğini tahmin bile edemiyoruz. Bu vesileyle terör örgütlerinin saldırılarında şehit olan Mehmet Selim Kiraz savcımız başta olmak üzere tüm yargı mensuplarımızı, güvenlik görevlilerimizi, vatandaşlarımızı rahmetle anıyoruz” dedi.

    “Yasamasıyla, yürütmesiyle, yargısıyla ülkemizin güvenliğini, esenliğini, huzurunu güçlendirmek için hep birlikte çalışmayı sürdüreceğiz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yasamasıyla, yürütmesiyle, yargısıyla ülkemizin güvenliğini, esenliğini, huzurunu güçlendirmek için hep birlikte çalışmayı sürdüreceğiz. Büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası yolunda verdiğimiz mücadeledeki onurlu duruşumuz, evlatlarımıza miras bırakacağımız birer iftihar beratı hükmündedir. Böylesine kutlu bir vazifenin manevi hazzını başka hiçbir dünyevi karşılıkla mukayese etmek mümkün değildir. Hakimlerimiz ve savcılarımız, milletimizin omuzlarına yüklediği sorumluluğun bilinciyle vazifelerini yürüttüğü müddetçe, Allah’ın izniyle, bu ülkenin hedeflerine ulaşmasına kimse mani olamaz” değerlendirmesini yaptı.

    Yasama gibi, yürütme gibi, yargının da hala çözüm bekleyen sorunları, sıkıntıları olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunların bir kısmı anayasa ve yasalarımızda yapılması gereken değişikliklerle ilgilidir. Sıkıntıların bir kısmı da kurumsal işleyişlerden, kurumlar arası anlayış farklılıklarından ve eski alışkanlıklardan kaynaklanmaktadır. Bu çerçevede adalet sistemimizin mevzuat altyapısını geliştirmek için başlattığımız reformları kesintisiz devam ettiriyoruz. Daha önce hayata geçirdiğimiz çalışmaların bir üst safhasını oluşturan Yargı Reformu Strateji Belgemizi, 2019 yılında kamuoyuyla paylaştık. Bu belgede yer alan yol haritamızı adım adım takip ediyoruz. Geçtiğimiz günlerde gazi Meclisimizin takdirine sunulan 8. yargı paketi, bu strateji belgesinin adımlarından biridir. Mecliste son hali verilecek 8. yargı paketiyle getirilen yeniliklerden bazıları şunlardır: İtiraz, istinaf ve temyiz yollarındaki başvuru süreleri yeknesak hale getirilmek suretiyle iki hafta olarak düzenleniyor. İstinaf ve temyiz sürelerinin başlangıcı hükmün tebliğ tarihi olarak belirleniyor. Adli para cezalarının miktarı günümüz şartlarına göre yeniden tespit edilerek caydırıcılık niteliği güçlendiriliyor. Yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı iddialarının doğrudan Anayasa Mahkemesi yerine Adalet Bakanlığı’nda kurulacak Tazminat Komisyonu tarafından karara bağlanması öngörülüyor. Hükümlülere vasi atanması işlemi otomatik olmaktan çıkartılarak bu bireylerin kendi kararlarına bırakılıyor. Anayasa Mahkemesi’nin iptal gerekçeleri dikkate alınarak örgüt üyesi olmamakla birlikte, örgüt adına suç işleme fiili müstakil bir suç haline getiriliyor. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına özellikle buna karşı istinaf yoluna başvurulmasına imkan sağlanıyor. Kişisel verilerin işlenmesi ve yurt dışına aktarılması konusunda, bireylerin haklarının daha güçlü korunmasını temin edecek güvenceler getiriliyor. Meclisimizin takdiriyle hayata geçirileceğine inandığım bu yargı paketimizi, önümüzdeki dönemde yenileri takip edecektir” dedi.

    “Yargıya dair hemen her tartışmada belli çevreler tarafından sokağın adres gösterilmesi, siyaset kurumunun asli görevini inkar etmek demektir”

    Kurumların birbirleriyle uyumlu çalışmalarının, her kurumun anayasada ve yasalarda belirtilen sınırlar içinde faaliyetini yürütmesi devletin ahenkli işleyişi bakımından hayati öneme haiz olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yüksek yargı kurumlarımız arasında son dönemde hem kendilerini yıpratan hem de vatandaşlarımızın adalete olan güvenini ve inancını sarsan bazı müessif tartışmalara şahit oluyoruz. Biliyorsunuz bu konuda taraf değil, hakem mevkiinde bulunduğumuzu çeşitli vesilelerle açıkladık. Bu tavrımızı halen muhafaza ediyoruz ve edeceğiz. Yürütmenin başı ve yasama organındaki en büyük gruba sahip partinin genel başkanı sıfatıyla bize düşen, yüksek yargı kurumları arasındaki tartışmalarda taraf olmak değil, sorunu çözecek mekanizmaları işletmektir. Siyaset müessesesinin emanetini taşıdığı millete karşı görevi, Mecliste nümayiş yapmak, mahkeme önünde eylem yapmak asla değildir. Kanun yapıcı konumunun hakkını vermektir. Yargıya dair hemen her tartışmada belli çevreler tarafından sokağın adres gösterilmesi, siyaset kurumunun asli görevini inkar etmek demektir” değerlendirmesini yaptı.

    “Sorunlardan beslenmek yerine çözümlerle milletimizin karşısına çıkmanın gayreti içindeyiz”

    “Biz ülkenin ve milletin her meselesi gibi yargıdaki sıkıntıları çözmenin de görevimiz olduğunun bilinciyle hareket ediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Sorunlardan beslenmek yerine çözümlerle milletimizin karşısına çıkmanın gayreti içindeyiz. Şu gerçeği artık hepimiz görebiliyoruz. Yüksek yargı kurumlarımızın, anayasada belirtilen görev tanımları, sınırları ve onlara yüklenen misyonlar konusunda bir belirsizlik söz konusudur. Esasen bu kurumlarımız arasında eskiden beri bir hiyerarşi tartışması yaşandığını biliyoruz. Anayasamıza göre her birinin görev alanı farklı olan, dolayısıyla hiyerarşiden ziyade, vazife tanımıyla konumları belirlenen yüksek yargı kurumlarımız arasındaki ihtilafı gidermek mecburiyetindeyiz. Aksi takdirde ülkemizin terörle mücadelesi başta olmak üzere, ali menfaatlerine halel getirme potansiyeli taşıyan bu tartışmaların sürüp gitmesi kaçınılmazdır” açıklamasını yaptı.

    “Cumhuriyet tarihinin en önemli reformlarını hayata geçirmeyi başarmış bir yönetim olarak, bu meselenin çözümünü de biz sağlayacağız”

    Danıştay’ın FETÖ’den ihraç edilen yargı mensuplarından bazılarıyla ilgili verdiği tartışmalı kararların da, bazı hususların daha kesin bir şekilde ortaya konulmasının şart olduğuna işaret ettiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:

    “Bu doğrultuda ilk adımları, biraz önce ifade ettiğim 8. yargı paketimizle atmaya başladık. Ancak yargıdaki bu dağınık görüntüyü ortadan kaldırmak için hem anayasa hem yasa düzeyinde çalışılması gereken daha pek çok husus olduğunun farkındayız. Anayasa değişikliği gerektiren hususlarda, Mecliste geniş bir uzlaşma zemini oluşturulması gerekiyor. Biliyorsunuz, uzunca bir süredir ülkemizin sivil ve günün değil, geleceğin ihtiyaçlarını da karşılayacak yeni bir anayasa ihtiyacı olduğunu dile getiriyoruz. Son dönemdeki tartışmalar başta olmak üzere yaşadığımız her hadise, bize böyle bir anayasanın Türk demokrasisinin selameti açısından ne kadar gerekli olduğunu gösteriyor. Eğer bu konuda Mecliste bir mutabakat temin edebilirsek, zaten meseleyi kökten çözmüş olacağız. Yeni anayasa mümkün olmasa bile, yargıdaki sorunu giderecek bir anayasa değişikliği için de uzlaşma yollarını arayacağız. Amacımız, ülkemiz bu gereksiz ve yargıya zarar verecek tartışmalardan bir an önce kurtulmalıdır. İnşallah Cumhuriyet tarihinin en önemli reformlarını hayata geçirmeyi başarmış bir yönetim olarak, bu meselenin çözümünü de biz sağlayacağız.”

  • “Bölgemizde kalıcı barış için tarihi bir fırsat penceresi açıldı”

    “Bölgemizde kalıcı barış için tarihi bir fırsat penceresi açıldı”

    Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, ülkesindeki cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmasının ardından ilk resmi ziyaretini Ankara’ya yaptı.

    Aliyev, Ankara’ya ziyaretinde ilk olarak Anıtkabir’i ziyaret etti sonrasında Beştepe’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la başbaşa bir görüşme gerçekleştirdi.

    3 ANLAŞMAYA İMZA ATILDI

    Bu görüşmenin ardından iki lider, heyetler arası toplantıya geçti. Görüşmelerde iki ülke arasındaki işbirliğinin derinleştirilmesi konusu masaya yatırıldı. Görüşmenin ardından, heyetler iki ülke arasındaki 3 yeni anlaşmaya imza attı.

    Türkiye Cumhuriyeti Yükseköğretim Kurulu İle Azerbaycan Cumhuriyeti Bilim Ve Eğitim Bakanlığı Arasında Türkiye-Azerbaycan Üniversitesinin Kurulmasına Dair Mutabakat Zaptı, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ile Azerbaycan Bilim ve Eğitim Bakanı Emin Emrullayev tarafından imzalandı.

    Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti İle Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Veterinerlik Alanında İşbirliği Anlaşmasını, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ile Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov imzaladı.

    Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti İle Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığı ile Vergiden Kaçınmaya Engel Olma Anlaşmasına Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Azerbaycan Ekonomi Bakanı Mikail Cabbarov imza attı.

    İki lider imzaların atılmasının ardından ortak açıklama yaptı.

    TİCARETTE 15 MİLYAR DOLARLIK HEDEF

    Azerbaycan’ın 7 Şubat’taki seçimler nedeniyle haksız uygulamalara maruz kaldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nde Azerbaycan heyetinin bu sene düzenlenecek toplantılara katılımı yönünde alınan karar karşısında tepkimizi güçlü şekilde gösterdik. Bu meclisin çatışma değil, bir diyalog platformu olması gerektiğini vurgulamaya devam edeceğiz.” dedi.

    Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ticaret hacminin geçen yıl 7,5 milyar dolar seviyesini yakaladığını söyleyen Erdoğan, hedefin 15 milyar dolar olduğunu ifade etti.

    “KALICI BARIŞ İÇİN TARİHİ BİR FIRSAT PENCERESİ AÇILDI”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmelerde Güney Kafkasya’nın da konuşulduğunu söyledi. “Azerbaycan ile Ermenistan arasında kalıcı barış anlaşmasının imzalanmasının yeni bir ümit kaynağı olacağı şüphesizdir.” diyen Erdoğan, Türkiye’nin Azerbaycan’la omuz omuza hareket ettiğini söyledi.

    Erdoğan, “Karabağ’da işgalin sona ermesiyle birlikte bölgemizde kalıcı barış için tarihi bir fırsat penceresi açıldı.” diye konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede, İsrail’in Gazze’de süren saldırılarının da konuşulduğunu anlattı.

    “TÜRKİYE, DÜNYA ÇAPINDA SÖZ SAHİBİ”

    Erdoğan’ın ardından sözü İlham Aliyev aldı.

    Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra ilk ziyaretini kardeş ülkeye, Türkiye’ye yaptığını ve bunun bir gelenek olduğunu söyleyen Aliyev, “Türkiye ve Azerbaycan birliği sadece bölge için değil Avrasya için önemli etkendir.” diye konuştu.

    Aliyev, her zaman Türkiye’nin gelişme sürecini takip ettiğini belirterek, bundan memnuniyet duyduğunu vurguladı.

    “Türkiye bugün dünya çapında söz sahibidir.” ifadesini kullanan Aliyev, Türkiye’nin pek çok konuda sadece bölgeyle değil dünya ile de bağlantılı olduğuna işaret etti.

    Aliyev, Türkiye’nin bölgede barışın, istikrarın ve işbirliğinin garantörü olduğunu vurgulayarak, İkinci Karabağ Savaşı sırasında, Türkiye’nin her zaman Azerbaycan’ın yanında olduğunu hatırlattı.

    “Barışçıl yollarla çözemediğimiz tarihi meselemizi biz savaş meydanında çözdük.” diyen Aliyev, Azerbaycan halkının Türkiye’nin desteğini unutmayacağını belirtti.

    Aliyev, “Türk dünyasının birleşmesi, ortak kültürlere sahip halkların bir arada olması, her bir Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) üyesinin gücüne güç katacak.” dedi.

    TDT Gayriresmi Zirve Toplantısı’nın temmuz ayında düzenleneceğini hatırlatan Aliyev, “Şuşa’da yapılacak zirvede KKTC Cumhurbaşkanı da benim davetimle yer alacaktır. Bu, Türk halklarının birliğine ivme kazandıracaktır.” ifadelerini kullandı.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aliyev ile görüştü

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aliyev ile görüştü

    Konuk Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in içinde bulunduğu makam aracını Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin önündeki caddede karşılayan süvariler, Aliyev’e protokol kapısına kadar eşlik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aliyev’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin ana giriş kapısında karşıladı.

    Erdoğan ve Aliyev’in tören alanındaki yerlerini almalarının ardından, 21 pare top atışı eşliğinde iki ülkenin milli marşları çalındı. Aliyev, Muhafız Alayı Tören Kıtası’nı ‘Merhaba Asker’ diyerek selamladı. Törende, tarihte kurulan 16 Türk Devletini temsil eden bayraklar ve askerler de yer aldı.

    Heyetlerini birbirine takdim eden Erdoğan ve Aliyev, merdivenlerde Türkiye ve Azerbaycan bayrakları önünde gazetecilere poz verdi. Baş başa görüşmeye geçen Erdoğan ve Aliyev, heyetler arası gerçekleştirecekleri görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenleyecek.

    Törende, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Metin Kıratlı, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç, Ankara Valisi Vasip Şahin de hazır bulundu.