Etiket: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Emet’e bor karbür tesisi müjdesi

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Emet’e bor karbür tesisi müjdesi

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Balıkesir’in Bandırma ilçesinde Bor Karbür Üretim Tesisi açılışında yaptığı konuşmada, Bandırma Bor Karbür Tesisi’nden elde ettikleri tecrübeyle Kütahya’nın Emet ilçesine 5 bin ton üretim kapasiteli yeni bir bor karbür tesisi daha kuracakları söyledi.

    AK Parti Kütahya Milletvekili İshak Gazel, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Emet’e 5 bin ton kapasiteli yeni bir bor karbür tesisi müjdesi vermiştir. Kütahyamıza ve Emetimize hayırlı olsun. Türkiye yüzyılı enerji yüzyılı olacaktır” dedi.

    AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay, ”Bugün Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarıyla, Emet ilçemize 5 Bin ton kapasiteli Bor Karbür üretim tesisi kurulacağı müjdesini aldık. Başta Emet ilçemiz olmak üzere, Kütahya’mıza ve ülkemize hayırlı uğurlu olmasını diliyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Türkiye’nin ilk bor karbür tesisi açıldı

    Türkiye’nin ilk bor karbür tesisi açıldı

    Balıkesir’in Bandırma ilçesindeki ETİ Maden İşletmeleri bünyesinde açılan bor karbür tesisi, Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıyor. Başta savunma sanayii olmak üzere birçok sektörde kullanılacak olan bor karbürün ”Cevherden mücevhere’ sloganı ile yolculuğu başlıyor. Son yıllarda bor ihracatı ile kırılan rekorların ardından temeli atılan tesis, bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı törenle açıldı. ETKB ve SSB işbirliği ile Eti Maden ve SSTEK şirketlerinin ortaklığında kurulan TRBOR firmasının Bor Karbür Tesisi yatırımı ile 300 kişinin istihdam edileceği ve yılda bin ton bor karbür üretilecek işletmede bor madeninin katma değeri savunma sanayii için ayrı bir önem taşıyor.

    Açılışta konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin stratejik ürünleri arasında yer alan bor madeninin katma değerini cevherden mücevhere anlayışıyla üç yüz kat arttıracak tesisimizin açılışı vesilesiyle bir aradayız. Yatırım bedeli 80 milyon doları bulan Bandırma bor karbür üretim tesisi, bu alanda ülkemizin ilk, dünyanın da sayılı işletmelerinden biri olacaktır. Bilindiği gibi bor karbür, sıcaklık ve mekanik yer uygulamalarında aranan ve tercih edilen bir üründür. Bor karbür özellikle aşınmaya dayanıklı mekanik parça üretimi, nükleer tesislerde, nötron tutucu gibi uygulama alanlarıyla savunma sanayiinin vazgeçilmezidir. Uçaklardan taktik araçlara, personel yeleklerinden korunaklı levhalara kadar pek çok yerde bu ürünü görmek mümkündür. Bandırma tesisimizde yapılacak yıllık bin ton üretim kullanıldığı alanlarda da 150 kattan 2 bin kata kadar varan değer artışları sağlamaktadır. Bir başka ifadeyle, bu tesis sayesinde Türkiye sadece sahip olduğu bor madeninin katma değerini yükseltmekle kalmıyor. Aynı zamanda ülkemiz dünyanın en sert üçüncü malzemesinin üretiminde ve satışında önemli bir oyuncu haline geliyor” dedi.

    “Eskişehir’de keşfettiğimiz nadir toprak elementi rezervimizi yıllık bin 200 yüz ton cevher işleyecek bir tesisle kazanca dönüştüreceğiz”
    Tesisin yatırım ve üretim rakamlarının ötesinde Türkiye’ye stratejik bir katkı sağladığını ifade eden Erdoğan, “Geçmişte bu tür ürünlerin stratejik önemi dikkate alınmayıp, sadece fiyat unsurlarıyla dışarıdan tedariki yoluna gidildiği için kriz dönemlerinde ciddi sıkıntılar yaşadık. Savunma sanayimizin ihtiyaçları başta olmak üzere kritik her üründe maruz kaldığımız gizli-açık ambargoların ülkemize yaşattığı vakit ve hamle kayıplarını gayet iyi biliyoruz. Bunun için artık her alanda önce kendi ihtiyaçlarımızı karşılayacak, onunla birlikte dünya pazarlarında pay sahibi olmamıza katkı sağlayacak yatırımların tamamını destekliyoruz. Sadece eğitim bünyesinde yürütülen çalışmalar bile başlı başına birer başarı hikayesidir. Bor karbür yanında, sıvı üretimi konusunda da yakında somut adımlar atılacaktır. Aynı şekilde temeli atılan çeliğin dayanıklılığını arttırma başta olmak üzere pek çok alanda kullanılan ferro bor tesisimiz de bu sene içinde hizmete girecektir. Nadir toprak elementleri konusunda iyi bir rezerve sahibiz. Eskişehir’de keşfettiğimiz 694 milyon tonluk nadir toprak elementi rezervimizi, yıllık bin 200 yüz ton cevher işleyecek bir tesisle kazanca dönüştüreceğiz. Ham maddeyle başlayıp, nihai ürüne kadar uzanacak bir sistemle ülkemizin tüm değerlerini harekete geçirmekte kararlıyız” diye konuştu.

    Diğer alanlarda da benzeri güzel gelişmeler yaşandığını belirten Erdoğan, “Esasen dünyada küresel tedarikleri belirli yerlere terk edip, sadece fikri mülkiyet haklarının kazancıyla yetinme devri geride kalmıştır. Amerika’sından Avrupa’sına kadar yüksek istişare ve işletme maliyetleri sebebiyle üretimi angarya görerek uzak coğrafyalara taşıyan her yerde ciddi bir paradigma değişikliği başlamıştır. Türkiye hem gelişme ve gelişmiş ülke pazarlarına yakınlığı, hem lojistik avantajları, hem yetişmiş insan gücü ve ham madde potansiyeli ile küresel üretim merkezlerindeki değişimde avantajlı bir yerde duruyor. Geçtiğimiz 20 yılda eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaşımdan enerjiye, sanayiden tarıma, spordan sosyal güvenliğe kadar her alanda ülkemize kazandırdığımız güçlü altyapı bu avantajın temelini oluşturuyor. ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonuyla ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına çıkarma hedefimize sıkı sıkıya bağlıyız. Ne küresel sağlık ve güvenlik krizleri, ne yaşadığımız tabi afetler ne de önümüze çıkartılan diğer engeller bizi bu hedeften uzaklaştıramayacaktır. Son yıllarda milletçe zorlu sınamalardan geçtiğimiz bir gerçektir. Salgın sebebiyle 2 yıl sıkıntı çektik. Tam bu badireyi aşmışken kendimizi faiz, kur, enflasyon şer üçgenine sıkıştırılarak taviz vermeye zorlandığımız bir başka mücadelenin içinde bulunduk. Bu sıkıntının da üstesinden gelirken, asrın felaketi 6 Şubat depremlerinin yıkıntıları arasında kaldık. Aşırı yağışların sebep olduğu seller, deprem bölgemizde felaket üstüne felaket yaşandı. Depremlerde yitirdiğimiz canların acıları yüreklerimizi yakıyor. Rabbim hayatını kaybeden tüm kardeşlerimize rahmetiyle, merhametiyle muamele eylesin diyoruz” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem bölgesindeki çalışmalara da değinerek, “Biz bugüne kadar önüne çıkan hiçbir tehdide, maruz kaldığı hiçbir saldırıya, yaşadığı hiçbir soruna teslim olmamış, hepsine karşı inançla ve cesaretle direnmiş bir milletiz. Bugün de öyle yapıyoruz. Bir yandan depremin enkazını kaldırıyor, diğer yandan geçici barınma alanlarını kuruyoruz. Öte yandan kalıcı konutların inşası için attığımız adımlar var. Yine bakanlıklarımızın attıkları adımlarla vatandaşlarımızı şu kar kışta aç açıkta bırakmamak için çalışıyoruz. İnsanlarımızın yaralarını sararken, umutlarını güçlendiriyor, hayata bağlanmalarını temine çalışıyoruz. Sanayicisiyle, esnafıyla, işletmecisiyle deprem bölgesindeki üreticilerimizi destekleyerek istihdamı canlandırıyoruz. Yaşanan sarsıntıların yol açtığı huzursuzluk yüzünden başka yerlere giden insanlarımız yavaş yavaş şehirlerine dönüyor. Milletçe yürek yüreğe, kol kola vererek Allah’ın izniyle bu felaketin izlerini de sileceğiz. Deprem bölgelerinde vatandaşlardan bir yıl izin istedik. Bize bir yıllık müsaade etmelerini istedik. Biz bir yıl içerisinde kalıcı konutları da bitireceğiz. Vatandaşlarımıza sorumluluğumuz var. Vatandaşlarımız bize ‘Bizi bunlara bırakma’ diyor. Biz bunların ne yapacağını zaten gayet iyi biliyoruz. Bunlara benim vatandaşım, benim insanım bırakılabilir mi? Bunların derdi başka. Biz can derdindeyiz, onlar mal derdinde. Onun için de sağ olsun bütün bakan arkadaşlarım, milletvekili arkadaşlarım, valilerim, deprem bölgesinde sabahtan akşama 7/24 çalıştılar, çalışıyorlar. Bizler de Cumhur İttifakı olarak gerek şahsım, gerekse devletle birlikte bölgeyi dolaştık, dolaşıyoruz, dolaşacağız. Konutlarıyla, iş yerleriyle, altyapısıyla, üstyapısıyla, yeni, güvenli, huzurlu yerleşim yerleri kurarak şehirlerimizin tarihi ve kültürel zenginliklerini ihya ederek Türkiye 100 yılına doğru yürümeyi sürdüreceğiz. İşte bunlar, onlarla uğraşırken bakın biz neyle uğraşıyoruz. Biz de işte bor madeniyle alakalı, onun çeşitlendirilmesinde bor karbürü, bugün bu dev tesisi açıyoruz. Aramızdaki fark bu” dedi.

    “Kütahya Emet’e 5 bin ton üretim kapasiteli bor karbür tesisi kuracağız”
    “Bütün bunları başarana kadar bize durmak, dinlenmek, başka yöne bakmak haramdır. Elbette Türkiye’nin bir kısmında yaşanan sıkıntının çözümü için ülkenin tamamının yatırımıyla, istihdamıyla, üretimiyle ayakta kalması, güçlü olması şarttır” diyen Erdoğan, “Bunun için deprem bölgesindeki şehirlerimizi ayağa kaldırırken ülkemizi hedeflerine yaklaştıracak diğer projelerimizi de ihmal etmiyoruz. Milletimizin 60 yıllık hayali olan Türkiye’nin otomobili bunlardan biridir. Geçtiğimiz günlerde TOGG ön siparişlerini almaya başladık. Hamdolsun çok kısa sürede de rekor bir talep oranına ulaştık. Ay sonundan itibaren teslimatları peyderpey gerçekleştireceğiz. Bor karbür üretim tesisimiz bunlardan biridir. Buradan elde ettiğimiz tecrübeyle Kütahya Emet’te 5 bin ton üretim kapasiteli yeni bir bor karbür tesisi daha kuracağız. Durmak yok, yola devam” dedi.

    “Karadeniz gazını yakında milli sisteme bağlıyoruz”
    Karadeniz’den çıkan gazla ilgili de konuşan Erdoğan, “Karadeniz’de keşfettiğimiz gazı milletimizin hizmetine sunma çabamız bunlardan biridir. Projedeki personelimizin depremzedelerimizin yardımına koşması sebebiyle yaşanan birkaç haftalık gecikmeye rağmen Karadeniz gazını yakında milli sisteme bağlıyoruz. Doğalgaz boru hatlarımızı geliştirme, doğalgaz depolama tesislerimiz bunlardan biridir. Ülkemizi taşıması, ticareti ve üretimiyle bir doğalgaz merkezi yapma yolunda hızla ilerliyoruz. Önümüzdeki aylarda ilk ünitesini devreye alacağımız Akkuyu Nükleer Güç Santralimiz bunlardan biridir. Tüm üniteleri devreye girdiğinde bu santral ülkemizin kesintisiz ve dengeli elektrik üretiminde önemli bir role sahip olacaktır. Ana muhalefet yanındakilerle beraber Akkuyu Nükleer Santrali’ni gezmek istiyor. Arkadaşlara ‘Buyurun gezdirin’ diyorum. Gidiyorlar, geziyorlar. Muhteşem bir eser diyorlar. Dönüp geldikten sonra da ‘Yaptırmayacağız’ diyorlar. Ya bu ne mantıktır, bu ne kafadır, bu ne anlayıştır? Dünya enerjide, yeşil enerjiye nasıl ulaşacağız diye bunun mücadelesini verirken, biz yeşil enerji noktasında özellikle gerek doğalgaz gerekse Akkuyu Nükleer Enerji bütün bunlarla yeşil enerji noktasında adımlar atıyoruz. Bunlar ise ‘Hayır yaptırmayacağız’ diyorlar. Ben milletime şikayet ediyorum. Sevgili halkım, sevgili vatandaşım, işte bu ana muhalefet ve yanındakiler bu ülkede yarın inanın eğer elektrikler bir zamanlar bunların iktidarlarında nasıl kesiliyorsa, nasıl enerjiye hep muhtaç kalmışsak, yine bu noktaya düşeriz. Bunlara bu fırsatı ben inanıyorum 14 Mayıs’ta benim vatandaşım vermeyecek” ifadelerini kullandı.

    Dünyanın en yüksek barajlarından birinin Yusufeli olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yusufeli Barajı bir yeşil enerjidir. Bir hidroelektrik santralidir. Ama bütün bunlarla beraber aynı zamanda bu baraj bizim sulamada da istenildiği şekilde kullanılacak bir imkandır. Hamdolsun ülkemizin su kaynaklarının önemli bir kısmıdır. Son 20 yılda devreye alarak bu alandaki potansiyelimizi hakkıyla kullanabilir hale geldik. Güneş ve rüzgar başta olmak üzere bizim şu anda güneş enerjisinde de biz çok iyi bir yerdeyiz. RES’lerde yani rüzgar enerjisinde de gayet iyi bir yerdeyiz. GES, RES, bütün bunlarla beraber dünyada artık parmakla gösterilen bir ülke konumundayız. Yenilenebilir enerji kaynaklarımızı hızla geliştirme çabalarımız artarak devam ediyor. Bu konuda kat ettiğimiz mesafenin en güzel örneği ülkemizin yenilenebilir enerjisiyle de dünyanın ilk 10 ülkesi arasına girmeye hazırlanmasıdır” dedi.

    Artık Türkiye’nin dünyanın önde gelen savunma sanayii tedarikçileri arasına girdiğini dile getiren Erdoğan, “Hatırlayın, göreve geldiğimizde milli savunma olarak, savunma sanayiinde yüzde 20’ydi bizim yerli ve milli potansiyelimiz. Şimdi yüzde 80 oldu. Nereden nereye? İnşallah yakında hep birlikte şahitlik edeceğimiz yeni gelişmeler, yeni müjdelerle bu konumumuzu daha da pekiştireceğiz. Bu örneklerin üretimin her alanına teşkil etmek mümkündür. Hiçbir tuzağın bizi yolumuzdan alıkoymasına izin vermedik. Devletiyle, milletiyle, dostlarımızla tek yürek, tek bilek olarak yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz. Başkaları ne yaparsa yapsın. Hangi siyasi hesaplar peşinde koşarsa koşsun. Biz hakkın rızası için. Halkın rızası için halkımıza aşkla hizmet etmeyi sürdüreceğiz. İnançla, sabırla, dirayetle çalışarak milletimize ne söz verdiysek Allah’ın izniyle hepsini Cumhur İttifakı olarak tek tek hayata geçireceğiz. Türkiye’nin 100 yılı vizyonumuzla aramıza hiç kimsenin, hiçbir engelin, hiçbir siyaset mühendisliği projesinin girmesine müsaade etmeyeceğiz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Rabbim yolunuzu bahtımızı açık etsin diye dua ediyorum. Bu duygularla Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi’nin şehrimize, ülkemize ve sektörümüze hayırlı olmasını diliyor, emeği geçen tüm kardeşlerimi tebrik ediyorum” dedi.

  • Finlandiya Cumhurbaşkanı Niinistö Ankara’da

    Finlandiya Cumhurbaşkanı Niinistö Ankara’da

    NATO’nun genişmesi sürecinde önemli bir gün.

    İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelik sürecinin ayrılması ve Finlandiya’nın üyeliğine, seçimlerden önce onay çıkmaı gündemdeyken Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö, bugün Ankara’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşecek.

    Ankara’nın askıya aldığı Türkiye-İsveç-Finlandiya üçlü görüşmeleri geçtiğimiz günlerde Brüksel’deki NATO karargahında yeniden başlamıştı. Görüşmede Türkiye’yi, Dışişleri Bakanı Yardımcısı Burak Akçapar ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın temsil ederken masada, NATO yetkilileri de yer aldı.

    Sözcü Kalın, toplantının genel olarak olumlu bir havada geçtiğini belirtmiş, “İsveç ve Finlandiya’nın PKK ile mücadelede attığı adımlardan memnunuz ancak yeterli değil. Sürecin nasıl işleyeceği iki ülkenin atacağı adımlara bağlı.” demişti.

    Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO’ya üyelik sürecine ilişkin, ”Biz icabında Finlandiya’yla ilgili farklı bir mesaj verebiliriz. Finlandiya’yla ilgili farklı mesajı verdiğimiz zaman İsveç şok olacak ama Finlandiya’nın da aynı yanlışı yapmaması lazım.” açıklamasında bulunmuş, Finlandiya tarafından da  İsveç ile ayrı ayrı değil birlikte katılmayı arzu ettiklerini bildirilmişti.

    Türkiye, Ocakta Stockholm’deki propagandalar nedeniyle üçlü müzakereleri süresiz askıya almıştı.

    ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın Çavuşoğlu ile Ankara’da yaptığı görüşmeden sonra müzakerelerin tekrar başlayacağı açıklanmıştı.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, BBP Genel Başkanı Destici’yi kabul etti

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, BBP Genel Başkanı Destici’yi kabul etti

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici’yi AK Parti Genel Merkezi’nde kabul etti.

  • “Ticaret hacmimizi yukarılara taşıyacağız”

    “Ticaret hacmimizi yukarılara taşıyacağız”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye-Birleşik Arap Emirlikleri Serbest Ticaret Anlaşması İmza Töreni’nde konuştu. Türkiye’nin 6 Şubat sabahı yaşadığı 7.7 ve 7.6’lık iki büyük depremle eşi benzeri görülmemiş genişlikte bir alanda ve şiddette sarsıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “14 milyona yakın vatandaşımızın yaşadığı 11 ilimizde 500 kilometre çapında bir alanda etkili olan depremler çok büyük bir yıkıma yol açtı. Her biri ayrı birer deprem büyüklüğüne ulaşan artçı sarsıntılar hala devam ediyor. Adeta bir çeşit deprem fırtınasına tutulmuş durumdayız. Yer bilimciler içinden geçtiğimiz sürecin normal olmadığı konusunda hem fikirler yaşadığımız sıkıntılar büyük olsa da devlet ve millet olarak var gücümüzle yaraları sarıyoruz. Hasar tespit çalışmaları neticesinde yıkık acil yıkılacak ve ağır hasarlı 204 bin binada 584 bin bağımsız bölüm belirledik. 1 yıl içinde deprem bölgesindeki konut ihtiyacını çözecek sayıda kaliteli ve güvenli yapının inşasını tamamlayacağız. Bu süreçte en büyük destekçilerimiz Birleşik Arap Emirlikleri gibi dostlarımız ve kardeşlerimizdir. İlk günden itibaren Türkiye’ye gönderdiğiniz arama kurtarma ekipleriniz Kahramanmaraş ve Adıyaman’daki faaliyetlerimize omuz vermiştir. Yardımların nakli için tesis ettiğiniz hava ve deniz koridorlarıyla ayni ve nakdi destekleriniz için de şahsım ve milletim adına sizlere müteşekkiriz. Türk milleti bu zor gününde uzatılan yardım elini hiçbir zaman unutmayacaktır. Bu sene diplomatik ilişkilerimizin tesisinin 50. yılını idrak ediyoruz. Az önce imzalanan kapsamlı ekonomik ortaklık anlaşması her bakımdan olduğu gibi bu özelliğiyle de tarihi nitelik taşıyor” dedi.

    “Ticaret hacmimizi 5 yıl içinde 25 milyar dolar seviyesine çıkaracağımıza inanıyorum”
    Anlaşmayla ekonomik ve ticari işbirliği konusunda her iki ülkenin yeni bir safhaya girdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sadece 1 sene içinde imzaya hazır hale getirilen anlaşma sayesinde mal ve ticaretin önündeki engeller kalkacak, KOBİ’ler dahil olmak üzere yatırım ve girişimci faaliyetleri kolaylaşacaktır. Avrupa’dan Kuzey Afrika’ya uzanan iktisadi bir köprü inşa edeceğiz. Anlaşmanın kapsamlı karakteri sayesinde ticaret hacmimizi 5 yıl içinde 25 milyar dolar seviyesine çıkaracağımıza inanıyorum” diye konuştu.

  • “15 bin lira taşınma yardımını ödemeye başlıyoruz”

    “15 bin lira taşınma yardımını ödemeye başlıyoruz”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, beraberinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ile ikinci depremin merkez üssü olan Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinden Afşin ilçesine geçti. Erdoğan ve beraberindekiler, burada kurulan çadır kenti ziyaret etti. Depremzede ailelerle görüşen Erdoğan, açıklamalarda bulundu.

    “15 bin lira taşınma yardımını bugün itibarıyla ödemeye başlıyoruz”
    Burada konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Gerek hava şartları, gerekse deprem alanının genişliği sebebiyle çeşitli zorluklarla karşılaşmış olsak da ilk günden itibaren sizlerin yanındayız. İlçemizi biran önce ayağa kaldırmanın gayreti içerisinde oldukça Afşin’de de yaraların hızla sarıldığını görüyoruz. İlçemizde ihtiyaç duyulan çadırlar dağıtıldı. Şimdi de konteynerleri süratle yerleştirerek, çadırlardan konteynerlere geçmeye başlayacağız. Altyapı çalışmaları devam ediyor. Gıda temini, elektrik, içme suyu ve diğer ihtiyaçlarla ilgili herhangi bir sıkıntı kalmadı. Maddi külfetlerini hafifletecek adımları atıyoruz. Evleri kullanılamaz hale geldiği için kiraya çıkacak depremzedelerimize 3 ila 5 bin lira kira yardımı yapıyoruz. 15 bin lira taşınma yardımını bugün itibarıyla ödemeye başlıyoruz. Depremde yakınlarını kaybeden vatandaşlarımızın acil ihtiyaçları için 100 bin lira veriyoruz. Felaketten etkilenen vatandaşlarımıza 10’ar bin lira ödeme yapıyoruz. Depremzedelerimizi en kısa sürede kalıcı konutlara kavuşturmak için de yoğun gayret gösteriyoruz. Afşin genelinde 4 bin 516 binadaki 9 bin 295 bağımsız bölümün yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olduğu tespit edildi. Kahramanmaraş’ın tamamına baktığımızda bu rakamın 45 bin 475 binada 119 binden fazla bağımsız bölüme ulaştığını görüyoruz” diye konuştu.

    “Mart ve nisan ayında 309 bin konutun temeli atılacak”
    Deprem bölgesinin tamamında mart ve nisan aylarında temelini atacakları konut sayısının 309 bini bulduğunu hatırlatan Erdoğan, ”18 bin 681 köy evini Kahramanmaraş’ta inşa edeceğiz. Hasar tespitlerinden sonra bu sayılar kesinleşecek. Allah’ın izniyle ilçemizdeki maddi kayıpların tamamını telafi edeceğiz. Sizlerden devletinize, hükümetinize güvenmenizi istiyorum. 1 yıl içerisinde bunları tamamlayıp, sizleri evlere getireceğiz. Van’da, Bingöl’de, Elazığ’da, Malatya’da, İzmir’de, Kütahya’da nasıl bu işi başardıysak, Allah’ın izniyle 11 vilayette de bunu başaracağız. Devlet olarak bugüne kadar hiçbir vatandaşımızı bırakmadıysak bugün de aç ve açıkta kimseyi bırakmayacağız. Zor günlerin üstesinden hep beraber geleceğiz. Huzurlarınızda Cumhur İttifakı olarak Devlet Bahçeli, Mustafa Destici ve milletvekillerimizle buradayız. Sizlerin yanında olduk. Buradan da Malatya Doğanşehir’e geçip, oradaki kardeşlerimizle kucaklaşacağız” diyerek sözlerini tamamladı.

  • “Türkiye tüm felaketlerin izlerini silmeyi başarmış bir ülkedir”

    “Türkiye tüm felaketlerin izlerini silmeyi başarmış bir ülkedir”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile birlikte Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesindeki konteyner kente ziyarette bulundu. Burada depremzede vatandaşlar ile görüşen Erdoğan, konuşmasına hayatını kaybedenler için Fatiha okuyarak başladı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Asrın felaketi olarak adlandırılan 6 Şubat tarihli depremler, devam eden yaklaşık 10 bin artçı sarsıntısıyla yüreklerimizde derin yaralar açtı. Kaybettiğimiz canların, yıkılan evlerin ve onların altında kalan hayatların acısı şüphesiz ki hep içimizde kalacak. Ölenleri geri getirmek elimizde değil. Bununla birlikte kalanların yaralarını sarmak, yıkılanların yerine yenisini yapmak elimizdedir. Hemen kolları sıvadık. Güvenli, huzurlu yeni konutların inşası için çalışmalara başladık. Adıyaman’da ilçeleriyle birlikte 50 bin konut ve köy evi yapacağız. Hasar tespit çalışmaları sonucuna göre bu sayı daha da artabilir. İnşallah bir yıl içerisinde yıkılan şehirlerimizi, ilçelerimizi, köylerimizi yeniden ayağa kaldırmayı hedefliyoruz. Dünyada bu kadar geniş bir alanda bu kadar çok nüfusun etkilendiği, bu kadar büyük bir felakete maruz kalıp da bizim kadar hızlı toparlanabilecek bir başka ülke olmamıştır ve yoktur. Türkiye bizim dönemimizde depremiyle, seliyle, yangınıyla, terörüyle yaşadığı tüm felaketlerin izlerini kısa sürede silmeyi başarmış bir ülkedir. Bunu Van’da, Bingöl’de, İzmir’de, Simav’da, Malatya’da yaptık. Elazığ’da yaptık. Birçok şehrimizde yaşadığımız gerek deprem gerek sel felaketleri, bütün bunların altından kalkmayı başardık. Antalya’da, Muğla’da, Manavgat’ta yaptık. Hiçbirinin altında bu hükümet kalmamıştır. Hepsini başarıyla yeniden hayata geçirdik. Vatandaşlarımızı evlerine kavuşturduk” dedi.

    “Bir yıl içerisinde sizleri yeni yuvalarınıza kavuşturacağız”
    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin yaşanan tüm felaketlerin izlerini kısa sürede silmeyi başarmış bir ülke olduğunun altını çizerek, sözlerine şöyle devam etti:
    “Türkiye bizim dönemimizde depremiyle, seliyle, yangınıyla, terörüyle yaşadığı tüm felaketlerin izlerini kısa sürede silmeyi başarmış bir ülkedir. Bu depremde aynını yapacağız. Müsterih olun. Aç açıkta, sahipsiz, mazlum, mağdur hiç kimseyi bırakmayacağız. Depremzede her vatandaşımıza ayni ve nakdi her türlü yardımı sağlıyoruz. Sizler önce geçici barınma alanlarında, ardından kalıcı konutlarda yeni bir hayata başlayana kadar hep yanınızda yer alacağız. Bu büyüklükte bir afette elbette kimi eksiklikler, kimi gecikmeler yaşanabiliyor. Ama emin olun devlet ve hükümet olarak tüm gücümüzle bunları tamamlamanın gayreti içerisindeyiz. Allah’ın izniyle verdiğimiz sözleri tutarak bir yılda sizleri yeni yuvalarınıza kavuşturacağız. Rabbim ülkemizi daha büyük felaketlerden korusun. Sizleri bir kez daha sevgiyle saygıyla selamlıyorum.”

  • “Güçlendirme diye bir mantık yok, hepsini sıfırdan yapacağız”

    “Güçlendirme diye bir mantık yok, hepsini sıfırdan yapacağız”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Hatay merkezde yaptıkları incelemelerin ardından Afet Koordinasyon Merkezi’ne geçerek görüşmeler gerçekleştirdi. Görüşmelerinin ardından kameralar karşısına geçen Erdoğan, önemli açıklamalarda bulundu. Gerçekleşen deprem felaketinin Türkiye’nin ne kadar zorlu bir coğrafyada olduğu gerçeğini bir kez daha gösterdiğini söyleyen Erdoğan, “Vatanımızı derin bir aşkla sevdiğimiz için onun güzellikleri ile birlikte zorluklarını da kabulleniyoruz. İnsanlığın kadim çağlarından beri medeniyetlerin, devletlerin ve toplumların en önemli mücadele alanı olan bu coğrafyanın emanetinin son bin yıldır sahibi olmakla gurur duyuyoruz. Bu aşkla kimi zaman dışarıdan gelen istilacılara, kimi zaman içeride zuhur eden bozgunculara, kimi zaman insan iradesini aşan tabiat felaketlerine karşı vatanımıza hep sahip çıktık. Haçlı seferlerine, Moğol istilalarına, asırlar boyu yaşadığımız nice siyasi sosyal çalkantılarla dört bir yanımızdan gelen saldırılara inançla, sabırla karşı koyduk. Millet olarak kendimizle birlikte coğrafyamızdaki tüm kardeşlerimizin de hakkını hukukunu, onurunu korumak için canımız dahil hiçbir fedakarlıktan kaçınmadık. Cumhuriyet tarihimiz boyunca demokrasi ve kalkınma mücadelemiz kesintisiz sürdü. Evet bin yıldır bu vatan topraklarında ne yaşarsak yaşayalım asla teslim olmadık, vazgeçmedik, umutsuzluğa kapılmadık. İki hafta önce bugün yaşadığımız depremleri işte bu uzun ve meşakkatli yürüyüşün acı bir sayfası olarak kalplerimize ve milli hafızamıza nakşettik” ifadelerini kullandı.

    Türkiye’nin yaşadığı depremlerin dünyada eşi benzeri olmayan hadiseler olarak tarif edildiğini hatırlatan Erdoğan, “Depremde kırılan beş ayrı fay hattının yüzlerce kilometrelik bir alanda üzerinde yaşadığımız toprakta 7 metreyi aşan yer değiştirmelere yol açtığı belirlendi. Sarsıntının sebep olduğu yıkıma çetin kış şartlarının sıkıntıları da eklenince depremden sonraki ilk günlerde tüm gayretlerimize rağmen kimi eksiklik ve aksaklıklar yaşandığını biliyoruz. Deprem bölgesindeki kamu ve sivil toplum afet kapasitesinin ilk anda büyük ölçüde devre dışı kalması güçlükleri daha da arttırdı. Deprem anından itibaren tüm bakanlıklarımızı, kurumlarımızı, sivil toplum kuruluşlarımızı harekete geçirdik. Devletin ve milletin tüm imkanlarını bölgeye ulaşmak, arama kurtarma çalışmalarını başlatmak, yardımları organize etmek için seferber etik. 81 ilden doğrudan bu işle görevli olanlar dışında arama kurtarma yapabilecek, enkaz kaldırma yardım güvenlik çalışmalarına destek olabilecek tüm kamu görevlilerini, tüm sivil organizasyonları deprem bölgesine yönlendirdik. Milletimizin tamamı bu seferberliğe gönüllü olarak zaten katıldı. Uluslararası yardım çağrısı yaparak, diğer ülkelerden yardım ekiplerini de davet ettik. Olağanüstü hal, afet bölgesi, mücbir sebep ilanları ile süreci yürütmek için hukuki altyapı oluşturduk. Depremin yıktığı binaların altında kalan vatandaşlarımızı çıkarmak, bununla birlikte felaketten kurtulan insanlarımız yeniden hayata bağlamak için çalıştık. 6 bini aşkın artçı sarsıntının yol açtığı tehlikelere rağmen ekiplerimiz kahramanca çalışmalarını yürüttü. Tamamen yıkılmış 21 bine yakın binada 71 binin üzerinde bağımsız birimin üzerinde enkaz kaldırıldı. Ağır hasarlı 118 bin binadaki 412 bin bağımsız birim tahliye edildi. Orta hasarlı 24 binden fazla binadaki 133 bini aşkın bağımsız birimdeki vatandaşımızın geçici barınma merkezlerine nakli sağlandı. Deprem bölgesinde 3 milyon 108 bin bağımsız birimin az hasarlı ve hasarsız olduğu belirlendi. Çevre Bakanlığımız 7 bin 328 personel ile gerçekleştirdiği hasar tespit çalışmalarını bitirmek üzere. Vatandaşlarımız e-Devlet sistemi üzerinden evlerinin hasar durumu raporlarına ulaşabiliyor. Deprem anından itibaren yürütülen çalışmalarda 35 binden fazlası arama kurtarma olmak üzere 271 bin destek, yardım ve güvenlik personeli görev aldı. Ülkemizin çeşitli yerlerinde 12 binin üzerinde ağır iş makinası bölgelerdeki enkaz kaldırma altyapı faaliyetlerine katıldı. Milli Savunma Bakanlığı ile emniyet ve jandarma teşkilatları başta olmak üzere kamu kurumlarımıza ait 77 uçak, 120 helikopter, 38 gemi, 45 insansız hava aracı, kurtarma yardım ve tahliye çalışmalarına katıldı. Savunma Sanayii Başkanlığımız enkaz altı ve duvar arkası görüntüleme sistemleri de arama kurtarma faaliyetlerinde kullanıldı. Kızılay başta ülkemizin dört bir yanında yüzlerce sivil toplum kuruluşumuz, belediyemiz, gönüllülerimiz, seyyar mutfaklarla gıda, giyecek yardımları ile depremzedelerin yanında” diye konuştu.

    “Milletimiz deprem bölgesinden şehrine gelen kardeşlerine kucağını açarak, imkanlarını onunla paylaşarak alicenaplığını göstermiştir”
    Deprem bölgesinde günde yaklaşık 2 milyon 400 bin vatandaşa sıcak yemek ikramı yapıldığını belirten Erdoğan, “Bölgede dağıtılan battaniye sayısı 3 milyona, kurulan çadır 188 bine, hizmete sunulan konteynır sayısı 10 bine ulaştı. Deprem bölgesinin özellikle ağır hasar alan şehirlerine battaniye, çadır ve konteynır sevkiyatları sürüyor. Halen 65 bini kurulumu süren konteynır sayısını 100 bine, ihtiyaç halinde 200 bine çıkartabileceğiz. Halihazırda depremzedelerimizden çadırlarda barınan sayısı 751 bini, konteynırda barınan sayısı 24 bini, yurtlarımızda barınan sayısı 252 bini, Milli Eğitim Bakanlığı kurumlarında barınan sayısı 462 bini, kamu ve özel sektör otel ve misafirhanelerinde barınanların sayısı 195 bini bulmuştur. Böylece toplamda 1 milyon 684 bin vatandaşımızın barınma ihtiyacı giderilmiştir. Taleplerine binaen 62 bin vatandaşımız karayolu, 289 bin vatandaşımız havayolu, 21 bin vatandaşımız demir yolu, bin 156 vatandaşımız deniz yolu ile deprem bölgesinden diğer şehirlere tahliye edilmiştir. Milletimiz deprem bölgesinden şehrine gelen kardeşlerine kucağını açarak, imkanlarını onunla paylaşarak alicenaplığını göstermiştir” şeklinde konuştu.

    Konuşmasında deprem fırsatçılarına da değinen Erdoğan, “Sayısı az da olsa depremi fırsata dönüştürme, depremzedeleri istismar etme peşinde olan karakter fukaraları çıkabiliyor. Kamuoyuna veya kurumlarımıza ulaşan şikayetlerle ilgili gereken hukuki işlemler yapılmakla birlikte, milletimiz asıl cezayı bunları vicdanında mahkum ederek vermektedir” dedi.
    Depremde 41 bin 156 kişinin hayatını kaybettiğini, 114 bin 834 kişinin ise enkazdan kurtarıldığını vurgulayan Erdoğan, “Hala kaldırılan enkazlar bittikten sonra, kayıtlar kontrol edildikten sonra bu sayı kesinleşecektir” açıklamasında bulundu.

    “Güçlendirme diye bir mantıkla asla bu bölgede inşa ve ihya çalışmaları yapmayacağız”
    Depremden zarar gören şehirlerin tamamının konutu, sanayisi, tarımı, tarihi ve kültürel değerleriyle yeniden ayağa kaldırılacağını kaydeden Erdoğan, şunları söyledi:
    “Hiçbir vatandaşımızı ne acısında, ne hayatını yeniden kurmada ne de geleceğini inşa etme gayretinde asla yalnız bırakmayacağız. İnsanlığın ortak miraslarını bünyesinde barındıran bu bölgeye devlet ve millet olarak birlikte sahip çıkacağız. Sağlam ve az hasarlı binalarda hayatın normalleşmesini sağlayacak adımları atıyoruz. Çadır kent, konteynır kentlerde barınan vatandaşlarımızı 1 yıl içinde inşa edeceğimiz sağlam, güvenli, huzurlu konutlara taşımaya başlayacağız. Depremden tek bir binası bile hasar almadan alnının akı ile çıkan TOKİ’mizin hazırlıkları sürüyor. Mart ayı içinde Hatay’da 40 bin 426 konutun, Kahramanmaraş’ta 45 bin 67 konutun, Adıyaman’da 25 bin 882 konutun, Gaziantep’te 18 bin 544 konutun, Malatya’da 44 bin 770 konutun, Osmaniye’de 9 bin 550 konutun, Diyarbakır’da 6 bin konutun, Urfa’da 3 bin konutun, Elazığ’da 3 bin 750 konutun, Adana’da 2 bin 500 konutun, Kilis’te 250 konutun inşasına başlıyoruz. Hasar tespit, enkaz kaldırma ve yer belirleme işleri bittikçe her ilimizde bu konut sayıları artacaktır. Tüm konut alanlarını yeni bir şehir planı çerçevesinde zemin
    kalitesine, fay hattına olan mesafesine bakarak kendi mimarisine, tarihi ve kültürel dokusuna uygun şekilde tasarlıyoruz. Konutlarımızın hiçbiri zemin artı 3 veya 4 katı geçmeyecek. Köylerimizde ihya çalışmalarını da evi ile ahırı ile bahçesi ile parkıyla kendi özgün mimarisine göre aynen Manavgat’ta yaptığımız gibi gerçekleştireceğiz. Güçlendirme diye bir mantıkla asla bu bölgede inşa ve ihya çalışmaları yapmayacağız. Hepsi sıfırdan zemin artı 3, bilemedin 4 kat, bu şekilde inşaatlarımızı yapacağız. Ülkemizdeki tüm üniversitelerimizden jeofizik, jeoteknik, sismoloji hocalarımızla, deprem uzmanlarımızla yoğun istişare halinde çalışıyor, buradan çıkan sonuçlara göre hareket ediyoruz. Demirden çeliğe, çimentodan seramiğe gereken tüm yapı malzemelerinin kaliteli ve hızlı tedariki ile ilgili planlamalar sürüyor. Sağlam zeminde doğru tekniklerle inşa edilen yapıların yıkılmadığını bu depremlerde bir kez daha gördük. Ülkemizin önde gelen tüm mimarlarını, mühendislerini, şehir plancılarını harekete geçirdik. Yerleşim yerlerimizi mümkün olduğu kadar ovalardan dağlara doğru kaydırarak zemin sıvılaşmalarından uzak tutmak istiyoruz. Kadim yerleşim merkezlerimizi tarihi dokusuna uygun koruyarak planlamalar yapıyoruz. Her adımımızı ortak akla uygun atıyoruz. En çok önem verdiğimiz zemin etütleri mikro bölgeleme olarak tarif edilen teknikle yürütülüyor. Bu çalışmalara göre çıkan imar sınırlamaları, kat yüksekliği, yoğunluk azaltımları tamamen vatandaşımızın mal ve can güvenliğini sağlama amaçlıdır.”
    Erdoğan, deprem bölgelerindeki TOKİ kredi ödemelerinin de 3 ay süreyle ertelendiğini açıkladı.

    Deprem bölgesinde ilk ve orta dereceli okulların durumunun ayrı ayrı değerlendirildiğini söyleyen Erdoğan, “Adana, Kilis, Diyarbakır ve Urfa’da 1 Mart’ta eğitim öğretime başlanmasını sağlayacağız. Gaziantep ve Osmaniye’de 13 Mart’ta başlanacak. Hatay, Adıyaman, Malatya ve Kahramanmaraş için bu tarihi 27 Mart olarak belirledik. Deprem bölgesi illerindeki öğrencilerimiz için devam şartı aramayacağız. Diğer illere naklini almak isteyen öğrencilerimize de her türlü kolaylığı gösteriyoruz. Çadır kentlerdeki çocuklarımızın da taşıma ile veya benzeri yöntemle eğitimlerini sürdürmelerini temin edeceğiz” diye konuştu.

    Hasar görmeyen hastanelerde ve geçici sağlık merkezlerinde sağlık hizmetlerinin aksamadan yürütüldüğünü vurgulayan Erdoğan, “Diğer illerimize nakledilen yaralılarımızın tedavilerini titizlikle izliyoruz. Sağlık çalışanlarının deprem bölgesindeki gayretli çalışmalarını yakından takip ediyoruz. Doktorundan hemşiresine
    kadar bu felaket günlerinde milletimizin yanında olan tüm sağlıkçılarımıza teşekkürlerimi sunuyorum. Güvenlik hizmetleri konusunda istisnai bir takım hadiseler dışında esasen ciddi bir sıkıntı yaşanmadı. Takviye polisimizle, jandarmamızla, gerektiğinde askerimizden yardım alarak günün 24 saati ihtiyaç duydukları her an
    depremzedelerimizin yanındayız” şeklinde konuştu.

    Depremde zarar gören 244 kültür varlığının koruma altında alındığını vurgulayan Erdoğan, “Türbe, cami, kilise, havra, tescilli yapı gibi varlıklarımızın tadilatı ve tamiratı için gereken çalışmalara hemen başladık. Kamunun uhdesinde olmayan kültür yapılarının da yıkılmış bile olsa tarihi önemine yakışır şekilde muhafazası için Kültür ve Turizm Bakanlığımız harekete geçti. Amacımız 1 yıl içinde tıpkı konutlar gibi kültür varlıklarımızı da ülkemize yeniden kazandırmaktır” açıklamalarında bulundu.

    “Depremin ardından yürütülecek çalışmalar için hazineden 100 milyar liralık bütçe tahsis edildi”
    Depremin ardından yürütülecek çalışmalar için hazineden 100 milyar liralık bütçe tahsis edildiğini anlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
    “Kurumlarımızın deprem ilgili ödenek talepleri anında yerine getiriliyor. Depremde zarar gören her haneye 10’ar bin lira yardım yapıyoruz. Yıkık, yıkılacak, ağır ve orta hasarlı binalarda oturanlara 15’er bin lira taşınma, 2 bin 5 bin arasında kira yardımında bulunuyoruz. Vefat eden vatandaşlarımızın yakınlarına acil ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için 100’er bin lira nakdi destek sağlıyoruz. Doğa afet sigortası kapsamında alınan ihbarlarla ilgili ödemelerin süratle yapılmasını temin ediyoruz. Trafik sigortası poliçeleri prim ödemelerini kolaylaştırıyor, deprem sebebiyle zamanında yenilenemeyen poliçeler için ilave prim istenmemesini sağlıyoruz. Bölgede bankacılık sisteminin işler durumda tutulması için bankalara gereken ikazlar yapılmıştır. Deprem bölgesinde vatandaşlarımız için kredi kartı taksit süreleri iki katına çıkarıldı. Ertelenen tüketici ve taşıt kredilerinde vade sınırları dikkate alınmayacak. Ağır hasar gören il ve ilçelerimizde yaşayan vatandaşlarımızın kerdi borçları otomatik olarak 6 ay, bölgedeki diğer yerlerde talebe bağlı olarak 1 ay erteleniyor. Kamu bankalarımız depremde vefat eden vatandaşlarımızın kredi borçlarını siliyor. İşyerleri ve işletmeleri zarar gören 150 bin esnafımızın Halkbankası’nda kullandıkları hazine destekli kredi ödemelerini 6 ay erteledik. Bu tür işletmeler için 20 milyar liralık deprem bölgesi destek paketi hazırladık. Depremde zarar gören çiftçilerimize Ziraat Bankası ve Tarım Kredi’den kullandıkları hazine destekli kredilerini 1 yıl süreyle tehir etme imkanı getirdik. Ayrıca depremin ülke genelindeki ekonomik faaliyetlere olumsuz etkisini önleme amacıyla daha önce açıkladığımız 250 milyar liralık KGF paketini, 100 milyar lira ilave ile 350 milyar liraya yükselttik. Kamu bankalarımız depremin yaralarını sarmak üzere afet bölgesine özel uygun şartlı kredi vermeye başladı. Bölgedeki çiftçilerimize toplam tutarı 2.8 milyar lirayı bulan ve ayni olarak ödenen mazot ve gübre desteklerini nakdi olarak şubat ayı içinde hesaplarına yatırıyoruz. Bu illerimizdeki üreticilerimize 2 milyon büyükbaş, 9 milyon küçükbaş hayvan için 1.5 milyar lira yem desteği vereceğiz. Depremde hayvanları telef olan çiftçilerimizin kapılarını inekse inek, koyunsa koyun, tavuksa tavuk, arı ise arı olarak tekrar bedelsiz olarak yerine koyacağız. Besicilerimizin ve yetiştiricilerimizi kayıplarını da telafi edeceğiz. Bu illerimizdeki 12 bin arıcımızın 1,5 milyon kovanı için acil şeker ihtiyacını da hemen karşılayacağız. Türkiye İş Kurumu’nun projesi kapsamında bölgede 20 bin vatandaşımızın hızla istihdamını temin ediyoruz.”

    Fiyatlarda haksız artışa gidenleri uyaran Erdoğan, “Acil ihtiyaç duyulan ürünler başta olmak üzere fiyatlarında haksız artışa gidenler için vergi ve sosyal güvenlik incelemesi başta olmak üzere kamunun tüm denetim araçlarını devreye alıyoruz. Özellikle bazı ürünler var ki bunların ihracına yönelik suistimale gidenler var. Olağanüstü hal bunlar için. Özellikle uyarıyorum ciddi manada, bununla ilgili birimlerimiz tarafından yakalandıkları yerde gereken yapılacaktır” dedi.

    Hatay’ın depremde en ağır yıkıma ve can kaybına uğrayan şehir olduğunu söyleyen Erdoğan, şehirdeki yapıların 3’te bire yakınının oturulamaz hale geldiğini kaydetti. Erdoğan, enkazlar kaldırıldıkça şehirdeki elektrik, doğalgaz ve şebeke suyu sorunlarının çözüldüğünü belirtti. Hatay Havalimanı yapımı konusundaki tartışmaları hatırlatarak muhalefeti eleştiren Erdoğan, “Ana muhalefet partisinin başındaki zat, Hatay Havalimanı’nı da kendi belediyelerinin imar ettiğini, onardığını, bu tür yalanları söylemeye devam ediyor. Yahu haddini bil, bu senin işin değil. Anlamazsın bu işlerden. Bugüne kadar hep sustum. Dürüstü ol. Bizzat Hatay’a geldiğim gün genel başkan vekilimi oraya gönderdim ve yerinde git gör, zira oranın yapılması döneminde zaten Binali Bey bakandı. Ne olduğunu da biliyor. Orada belediyenin gelip orayı imar etme gibi bir şeyi söz konusu değil. Ama yalan bunlarda diz boyu. İstanbul Havalimanı ortaklarından Kalyon İnşaat orayı 5 günde eline aldı ve süratle bitirip yaptı. Milletimize teslim etti. İşin aslı bu. Ama bunlarda doğruluk yok, dürüstlük maalesef yok” dedi.

    Mevcut afet ve kriz yönetim sistemini yeni bir yapıya kavuşturmayı planladıklarını vurgulayan Erdoğan, “İnşallah depremle ilgili acil hususları geride bıraktıktan sonra bu meseleyi öncelikli gündemimiz olarak ele alacak ve gerekli adımları atacağız. İstanbul’da rahmeti Kadir Topbaş döneminde tamamlanan ancak uygulamaya geçilemeyen Deprem Acil Eylem Planı valiliğimiz vasıtasıyla yürürlüğe girdi. İlk etapta riskli olan 128 okulun 109’unun yeniden yapılması, 109’unun güçlendirilmesi kararlaştırıldı. Bu okulların 93’ünün öğrencileri farklı yerlere nakledilerek boşaltıldı. Depreme ve diğer afetlere karşı mukavemeti düşük yapı stoğumuzu daha hızlı dönüştürmek için yürüttüğümüz çalışmalarda bize vakit kaybettiren hususları bertaraf etmekte kararlıyız. Ne olur kentsel dönüşüm planlarımızı benim vatandaşım engellemesin. Eğer kentsel dönüşüm adımları atıyorsak vatandaşlarımız da yardımcı olsun. Süratle biz de bu inşaatlarımıza başlayalım. Kimi siyasi, kimi ticari kaygılarla kentsel dönüşüm planlarını engelleyen veya geciktiren herkesi milletimizle paylaşacağız. İstanbul başta olmak üzere diğer şehirlerimizde benzer durumlar yaşandığını biliyoruz. İdeolojik saplantılar, basit çıkar kaygılarıyla yürütülen engelleme çabalarının artık son bulmasını diliyoruz. Kampanyalarla, davalarla engelleyenlerin bugün yol açtığı felaket herkese ibret teşkil etmektedir” ifadelerini kullandı.

    Erdoğan, Hatay’ın demografik yapısının değiştirildiği iddialarına ilişkin olarak ise, “Hatay’ın demografik yapısının değiştirilmesi gibi dedikodulara lütfen iltifat etmeyin. Hatay’ın demografik yapısını değiştirmeye evelallah kimsenin gücü yetmez” dedi.

  • “Milletimle beraber biz bunun üstesinden geleceğiz”

    “Milletimle beraber biz bunun üstesinden geleceğiz”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığında (AFAD) açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin AFAD çalışanlarına güveninin tam olduğunu belirten Erdoğan, Türk milletinin bu felaketinde üstesinden geleceğini söyledi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
    “Bu büyük felaketin başından itibaren AFAD olarak tüm birimlerinizle büyük bir mücadeleyi sürdürdünüz sürdürüyorsunuz. Gece gündüz demeden devam eden bir mücadele. Bu felaket ‘asrın felaketi’ şeklinde de ifade ediliyor. Bu aslında çok çok mübalağalı bir ifade değil. Dünyadaki tüm deprem üzerinde söz sahibi olanlar, deprem konusunda konuşacak sözü olanlar gerçekten bizdeki bu felaketi bu şekilde ifade ediyorlar. Tabi ölenlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza şifalar diliyoruz. Bütünüyle bu mücadelemizi hep birlikte sonuna kadar vereceğiz. Dün İstanbul’da Çam Sakura Hastanesini ziyaret ettim. Hastanedeki yavrularımızı ve bu felaket esnasında doğumu gerçekleşen anneleri ziyaret ettim. Orada bir şeyi gördüm o da gerek annelerle gerek babalarda metaneti gördüm. Yavruların özellikle duruşu gördüm. Bunların içerisinde 2 aylık, 1 aylık yavrular var. Hatta daha doğumu yeni gerçekleşen olanlar vardı. Onları eşimle ziyaret ettik. Tabi büyük felaket, takip ediyoruz. Şimdi hedefimiz inşallah bir yıl içerisinde bizim bu konutları yeniden inşa ve ihya etmemiz lazım. Çünkü vatandaşlarımın dolaştığım 10 ilde ilk ilk söylediği şey konut. Benim evim ne olacak? İlk söyledikleri bu. Biz de diyoruz ki daha önce Van’da, Bingöl’de, İzmir’de, Manavgat’ta, Muğla’da, sel afetlerinde, Kastamonu’da bütün buralarda nasıl kısa zamanda bunları inşa ve ihya ettiysek inşallah burada da aynısını gerçekleştireceğiz. Hiç endişeniz olmasın çünkü bu millet bu tür felaketlerin altından bugüne kadar nasıl kalktıysa bundan sonra da kalkar ve kalkacağız. Sizler işin şu anda AFAD’ın merkezinden takipçisi olarak, yönlendiricileri olarak milletimize vereceğiniz sinyallerle, morallerle inşallah milletimiz de AFAD’dan aldığı işaretlerle Allah’ın izniyle yarına güvenle bakacaktır. Endişemiz yok, endişeniz olmasın. Biz size inanıyoruz, güveniyoruz ve İnşallah bu güne kadar nasıl olduysa bundan sonra da benim milletimle beraber biz bunun üstesinden geleceğiz. Çok teşekkür ediyorum, Rabbim yar ve yardımcınız olsun.”

  • ”Üniversitelerimizde uzaktan eğitime geçiyoruz”

    ”Üniversitelerimizde uzaktan eğitime geçiyoruz”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “asrın felaketi” olarak nitelenen, Akdeniz, Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerindeki 10 ili etkileyen depremlerle ilgili incelemelerde bulunmak üzere Diyarbakır’a hareket etti.

    Erdoğan, Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle üniversitelerde tamamen uzaktan eğitime geçileceğini açıkladı.

    Cumhurbaşkanı depremde şu ana kadar 21 bin 43 kişinin hayatını kaybettiğini, 80 bin 97 kişinin de yaralandığı bilgisini verdi.

    Erdoğan’ın buradaki konuşmasından öne çıkanlar:

    Pazartesi günü yaşadığımız 7.7-7.6 şiddetindeki depremden etkilenen illerden biri de Diyarbakır’dır. Ülkemizin yakın hafızasındaki en büyük felaket olan 1999 depreminden 3 kat daha büyük 3 kat daha yıkıcı.

    1939 Erzincan depreminden de çok daha geniş bir alanda afet olarak hesaplanmaktadır. Büyüklükleri 7’nin üzerinde olan Çankırı, Çanakkale, Gerede, Varto, Mudurnu, Muradiye depremleriyle bu depremin yıkıcılığıyla mukayese etmek mümkün değildir.

    Kendileri bir yana artçıları bile ülkemiz Deprem envanterinde oldukça üst sıralarda yer alacak şekildedir. Gördüklerimiz ve dinlediklerimiz Türkiye’nin nasıl büyük bir felaketle karşı karşıya olduğunun ispatıdır. Dünyanın önde gelen bilim insanları da depremin büyüklüğü ve yıkıcılığı konusunda hem fikirdir. Asrın felaketi olan deprem 1000 kilometrede hissedilmesine rağmen 500 kilometrede yıkıma yol açmıştır.

    Bazı odaklar, siyasi partiler, STK’lar ahlaksızca, edepsizce, birlik beraberliğin tavan yapması gereken dönemde saldırının peşinde. An birlik olma anıdır. Reklam, şöhret veya gündem olma peşinde koşmayan o gizli kahramanların hakkını ödeyemeyeceğimizi iyi biliyoruz.

    ÜNİVERSİTELERDE YAZA KADAR UZAKTAN EĞİTİM

    Bir yıl içinde inşa ve ihya çalışmalarını halledeceğiz.

    Türkiye genelindeki tüm KYK yurtları yaz sonuna kadar depremzedelere tahsis edilecek. Üniversitelerimizi yaz aylarına kadar tatil ediyoruz, uzaktan eğitime geçiyoruz.”