Etiket: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

  • “Yapılan artışların eriyip gitmesine rıza gösteremeyiz”

    “Yapılan artışların eriyip gitmesine rıza gösteremeyiz”

    Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) partisinin grup toplantısında konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz cuma günü TBMM Genel Kurulunda kabul edilen 2023 yılı merkezi yönetim bütçesinin Türkiye’ye ve vatandaşlara hayırlı olması temennisinde bulunarak, “Cumhurbaşkanı Yardımcımız Fuat Oktay’ın 21 Ekim’deki sunuşu ile başlayan bütçe müzakereleri komisyonlarda 36 gün, genel kurulda 12 gün boyunca sürdü. Bu süreç boyunca söz alan 262 milletvekili, değerlendirmeleri ile bütçe görüşmelerinde bilfiil yer aldı. Sonuçta yaklaşık 4,4 trilyon lira gideri ve 3,8 trilyon lira geliri olan bir bütçeyi ülkemize kazandırdık. Hükümetlerimizin 20. ve cumhuriyetimizin 100. yılı bütçesinin ilk hazırlık aşamalarından kanunlaşmasına kadar geçen sürede emeği, katkısı olan herkesi tebrik ediyorum” dedi.

    “Önümüzdeki dönemde Karadeniz doğal gazını, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin ilk ünitesini vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız”

    Enerjide kurulu gücü üç katından fazla artırarak 103 bin megavatın üzerine çıkardıklarını belirten Erdoğan, “Yerli ve yenilenebilir kurulu gücümüzü hızla geliştirerek yüzde 65 seviyesine yükselttik. Avrupa şu anda doğal gazda felaketler yaşıyor. Doğalgazı 81 il dahil 685 yerleşim yerimize yaygınlaştırdık. Önümüzdeki dönemde Karadeniz doğal gazını, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin ilk ünitesini vatandaşlarımızın hizmetine sunacak, yeni keşifler ve yatırımlarla enerjide dışa bağımlılığımızı tamamen ortadan kaldırana kadar çalışacağız. Sanayide verdiğimiz destekte ve yaptığımız altyapı yatırımları ile sadece organize sanayi bölgelerimizdeki işletme sayısını 11 bin seviyesinden 56 bine, buralardaki istihdamı 415 binden 2,3 milyona çıkardık. Savunma sektörü başta olmak üzere pek çok alanda dünya çapında rekabet gücü kazandık. Önümüzdeki dönemde üretimi ve ihracatı teşvik ederek sanayimizi orta ve yüksek teknoloji ağırlıklı bir yapı ile daha da güçlendireceğiz” dedi.

    “TOKİ vasıtası ile 1 milyon 170 bin konutun altyapısını, çevre düzenlemesini, sosyal tesisleri hizmete sunduk”

    Şehircilikte TOKİ vasıtası ile 1 milyon 170 bin konutun altyapısını, çevre düzenlemesini, sosyal tesisleri hizmete sunduklarını belirten Erdoğan, “Millet bahçeleri ile şehirlerimize yeni hayat alanları kazandırdık. Atık su arıtma ve katı atık düzenleme tesisleri ile çevreyi koruduk, iklim değişikliği ile mücadeleyi başlattık. Önümüzdeki dönemde 500 bin konut, 1 milyon konut amaçlı arsa, 50 bin iş yeri kampanyası ile milyonlarca insanımızı ev ve iş yeri sahibi yapmayı, iklim değişikliğine karşı ülkemizi hazırlamayı sürdüreceğiz. Tarımda bu sektörün milli hasılasını 37 milyar liradan yaklaşık 677 milyar liraya çıkardık. 716 yeni baraj, 615 yeni hidroelektrik santrali, 299 yeni içme suyu tesisi, bin 614 yeni sulama tesisi inşa ettik. Arazi toplulaştırma ile verimi artırdık” dedi.

    “Önümüzdeki aylarda enflasyonun adeta tepetaklak aşağı ineceğine beraberce şahit olacağız”

    Erdoğan, yüksek enflasyonun ve hayat pahalılığının maliyet artışları dışındaki fırsatçılığa ve psikolojik saiklere (sebeplere) dayalı sebeplerini ortadan kaldırmak için yoğun çaba harcadıklarını belirterek, “Yılbaşından itibaren işçi, memur, emekli maaşlarına yapılacak artışların fırsatçıların aç gözlülüğü sebebiyle kısa sürede eriyip gitmesine rıza gösteremeyiz. Artık hep birlikte önceliği milletçe ortak geleceğimize vermek mecburiyetindeyiz. Ülkemizin hedeflerine ulaşmasının önünde enflasyonu hızla belirlediğimiz seviyelere düşürme dışında bir engel kalmamıştır. Önümüzdeki aylarda enflasyonun adeta tepetaklak aşağı ineceğine beraberce şahit olacağız” dedi.

    “Yılı 2023’ü hayat pahalılığı belasından kurtuluşumuzun dönüm noktası haline getirelim istiyoruz”

    Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
    “Cumhuriyetimizin 100. yılı 2023’ü diğer sevinçler yanında hayat pahalılığı belasından kurtuluşumuzun da dönüm noktası haline getirelim istiyoruz. Bunu da ancak işvereni ile çalışanı ile esnafı ile üreticisi ve tüketicisi ile 85 milyon hep birlikte göstereceğimiz dirayetli, sabırlı vakarlı duruşla yapabiliriz.”

    “Milletimiz en güzel cevabı sahada verecektir”

    “Bir olarak, iri olarak, diri olarak, kardeş olarak, hep birlikte Türkiye olarak, ülkemizi dünyada hak ettiği seviyeye çıkarmanın eşiğine geldik” diyen Erdoğan, “Geçmişte darbelerle vesayetle terörle nice kirli oyunlarla milletçe hep ertelemek zorunda kaldığımız hayallerimizle aramıza bu defa kimseyi sokmayacağız. Bir edebiyatçımızın dediği gibi: Bilmek yetmez, bilgimizi kullanmalıyız. Söylemek yetmez, yapmalıyız. Ülkemizin son bir asırlık tarihindeki bu inkarı mümkün olmayan gerçeklerden hareketle üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirme vebalinden hiçbirimiz kaçamayız. Milletimiz, gerçekten geçmişte defalarca seyrettiği bir filmin sanki hiç olmamış, hiç yaşanmamış gibi yeniden karşımıza çıkaranlara en güzel cevabı sahada verecektir” dedi.

    “Herkesin birbirinin arkasından iş çevirdiği garip masaya (altılı masa) bu millet geleceğini teslim etmez”

    Altılı masayı hedef alan Erdoğan, “Bu ülkenin her bir ferdi, bize ve müktesebatı söylemi, duruşu, önündeki arkasında ortakları ile altılı masa denilen yıkık dökük yapıya baktığında geleceği için kime güvenebileceğini gayet iyi bilir. Daha ‘Bismillah’ demeden altı kafadan altı ayrı sesin çıktığı, herkesin birbirinin arkasından iş çevirdiği, kimsenin kimseye itimadının olmadığı, kavganın gürültünün, kumpasın ayyuka yükseldiği bir garip masaya bu millet geleceğini teslim etmez” diye konuştu.

    “Bay Kemal oğluna sahip çık, o kendisine başka ebeveynler arama peşinde”

    İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na YSK üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ve siyasi yasak kararı verilmesine değinen Erdoğan, “Geçtiğimiz hafta hakimlere hakaret iddiası ile yani siyasi duruşuyla değil bireysel eylemi sebebiyle ceza alan bir şahıs (İBB Başkanı Erkem İmamoğlu) hakkında sergilenen tuhaf tavırlar bile tek başına masa efradının perişanlığını göstermeye yeterlidir. Yasak kararını akıl almaz bir sevinçle kucaklaşarak, çak yaparak, bayram havası ile kutlayanları mı ararsınız, bu konuda yapılan mitingi sosyal medyadan duyduğunu söyleyen genel başkanlar mı ararsınız, daha bitmemiş bir yargı kararı üzerinden siyasi mühendislik hesapları yapanlar mı ararsınız, yine hakimlere hakaret gibi bireysel bir suç ile ilgili yargılamayı ülkemizin siyasetini yönlendirmek için kullanan yabancılar mı ararsınız? Maşallah tekmili birden ortaya döküldü. CHP’nin başındaki zat, birbirlerinin neredeyse gözünü oyma derecesine gelen şahısla ilgili çıkmış ne diyor? ‘Biz baba-oğlu gibiyiz.’ Bunları duyunca doğrusu biz de içimizden ‘Bay Kemal oğluna sahip çık, o kendisine başka ebeveynler arama peşinde’ demeden duramadık. Şaka bir yana altılı masanın da yanında yöresinde kendine yol açmak için dolananların da ne yaptıkları, ne dedikleri, nereye gittikleri, hangi oyunu çevirdikleri bizi ilgilendirmiyor. Biz, kendi işimize bakacağız. Bizim işimiz var ya. Yapmamız gereken daha çok şeyler var” ifadelerini kullandı.

  • Erdoğan: “LGBT denilen olay bizim kitabımızda yoktur”

    Erdoğan: “LGBT denilen olay bizim kitabımızda yoktur”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kadın Emeği Zirvesi’ne katıldı.

    Buraya katılan kadın katılımcılar, başarıya nasıl ulaştıklarını anlattı. Başarıya giden serüvenlerini anlatan 6 girişimci kadın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür etti. Hemcinslerine de seslenen Türk işkadınları, bugün verilen desteklerin değerlendirilmesini gerektiğini vurgulayarak , “Eğer biz yaptıysak, siz de yaparsınız” mesajı verdi.

    Burada bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kadınlara daha fazla destek vermekte kararlı olduklarını belirterek, “Arkadaşlarımız proje çerçevesinde ülkemizin dört bir yanında iş kurmak, iş geliştirmek isteyen 45 binden fazla kadına moral verdi, destek verdi. Öyle hikayeler ortaya çıktı ki kadınlarımızın azmine kararlığına hayran olmamak elde değil. Türkiye Yüzyılını da sizlerle birlikte kuracağız. Az önce 6 hanım kardeşimizin girişimci ruhunu özellikle bizim 5 temel ilkemiz var. Yatırımı, istihdam, üretimi ihracat ve cari fazla yoluyla büyüme. İşte onların eserleri. Kadınlarımıza daha fazla destek vermekte kararlıyız. Kadınlarımız başta olmak üzere reel sektöre bir de müjde vermek istiyorum. Yeterli teminata sahip olmayan ama kredibilitesi yüksek firmalarımıza en az yüzde 75 oranında hazine destekli kefalet sağlıyoruz. Kadınlarımıza her alanda pozitif ayrımcılık yaparak onları hayallerine ile buluşturmak için gereken desteği veriyoruz. Kadın girişimcilerimize ve kadın kooperatiflerimize 2 milyar liralık kefalet paketi tahsis ettik” dedi.

    Türkiye ekonomi modelini sürekli yeni adımlar ve açılımlarla güçlendirmeyi sürdürdüklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kadınlarımıza her alanda pozitif ayrımcılık yaparak onların enerji ve emeklerini onların hayalleriyle buluşturmada özel önem veriyoruz. İnsanoğlunun yarısını oluşturan kadınları dışlayan yok sayan bir toplum potansiyelinin ve gücünün yarısından vazgeçmiş demektir. Türkiye olarak bizim böyle bir lüksümüz de böyle bir kısır düşüncemiz de olamaz. Bizim her biri vatandaşımızın enerjisine, üretkenliğine, katkısına birikimine ihtiyacımız var. Bugün Türkiye’nin siyasi hareketleri içerisinde kadın kollarının bizim gibi güçlü olan bir parti yok. Kadının yer almadığı bir siyasi hareket yok olmaya mahkumdur. Gençlik kollarının yer almadığı bir siyasi hareket yok olmaya mahkumdur” diye konuştu.

    “Kimlerin kadınların haklarına samimiyetle sahip çıktığı bu süreçte görülecek”

    “Geçmişte ülkemizde sözde modernlik, çağdaşlık iddiasıyla kadınlarımızı inançlarından kıyafetlerinden esasen doğrudan doğruya cinsiyetlerinden dolayı dışlayan bir zihniyetin biz bu ülkede nobranlıklarına şahit oldu” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “ Bu karanlık günleri AK Parti’nin demokrasi reformları sayesinde geride bıraktık. Bir gece yarısı videosuyla yeniden gündeme getirilen başörtüsüyle ilgili yasal düzenleme teklifi hepimize o meşum günleri hatırlattı. Birileri hala o karanlık dönemin özlemiyle yanıp tutuşuyor. Anayasa değişikliği Teklifimizi önce Meclis’te grubu bulunan partilere götürdük. Cumhur ittifakının imzalarıyla Meclis’e sunduk. Şimdi komisyon ve Genel Kurul süreçlerini bekliyoruz. Şimdi kimlerin kadınların haklarına samimiyetle sahip çıktığı bu süreçte görülecek. Kimlerin kadın haklarının istismarcısı olduğu kimlerin de kadınların haklarına samimiyetle sahip çıktığı bu süreçte bir kez daha belli olacaktır.”

    “LGBT denilen olay bizim kitabımızda yoktur”

    Yeni bir istismar konusunun ortaya atıldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uzunca süredir takibi yapılmış bir husus bir anda ülkenin gündeminde öne çıkarılmıştır. Biz hiçbir zaman kız evladımızın fiziki ve ruhi olgunluğa erişmeden hukuki olarak reşit hale gelmeden evlendirilmesini tasvip etmedik tasvip etmiyoruz. Çocuk yaşta cinsel istismarı ne İslami ne insanı olarak asla kabul edilebilecek bir davranış değildir. Tüm kurumlarımız gerekli takipleri yapmıştır. Ülkemizde küçük yaşta evlilik ile ilgili sıkıntılar maalesef eskiden beri yaşanıyor. Son dönemde çok istisna örnekler dışında sorun önemli ölçüde çözülmüştür. Televizyondaki programların etkisiyle çocuk yaştaki evlatlarımız her alanda ciddi savrulmalar yaşadıklarına şahit oluyoruz. Muhalefete sesleniyorum. Kandilin hesabını bugüne kadar sordunuz mu. Diyarbakır annelerin acaba hangi partinin kapısından gözü yaşlı olarak ağlıyor. Kandil’de o kız çocuklarımızı kaçıranlar kimler? Sizin dirsek dirsek yürüdüğünüz sizin seçimlere beraber girmeyi düşündüğünüz parti değil mi? Bay kemal sizin bugüne kadar bunlara söyleyecek bir sözünüz oldu mu? Git de şu Diyarbakır annelerine bir geçmiş olsun de. Diyemez dediği anda seçim ortağını kaybeder. Bunu biliyor. Bu kesimlerin terör örgütlerinin istismar ettiği çocuklarla tek kelime ettiğini ben duymadım siz duydunuz mu bilmiyorum. Tecavüz iddialarının çıktığı parti teşkilatlarımızın hesabını verdiniz mi? Bunları gayet iyi biliyoruz. Yakından da takip ediyoruz. Sicil dosyaları elimizde seçime kadar da bunları meydanlarda anlatacağız. Ülkemizde kadınların gençlerin çocukların sorunlarıyla ilgili ilgilenenlerin asıl üzerinden durmaları gereken mesele evlatlarımızı tehdit eden sapkın akımlardır. LGBT denilen olay bizim kitabımızda yoktur. Fakat CHP’nin kitabında diğer yavru muhalefetin kitabında var mı var. Bizim böyle bir şeye ihtiyacımız yok. İnşallah önümüzdeki dönem bu büyük tehlikeye tehlikelere karşı mücadele edeceğiz. Birilerinin gündemi farklı da olsa aile kurumlarının temel diğeri olan kadınların siyasette etkinliği arttığı bir gerçektir. Güçlü bir aile olmadan güçlü bir millet olmaz. İkna odalarında kızlarımızın başlarındaki örtüyü çıkartarak manevi işkence yapıyorlardı” ifadelerini kullandı.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan EYT açıklaması

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan EYT açıklaması

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan Devlet Başkanları Birinci Zirvesi’ne katılmak üzere Türkmenistan’a hareket etti.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Esenboğa Havalimanı’nda Türkmenistan ziyareti öncesi gazetecilerin sorularını cevapladı. Erdoğan, “Türkmenistan Devlet Başkanı Serdar Berdimuhammedov ev sahipliğinde Avaza’da tertiplenecek Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan Üçlü Zirvesi’ne katılmak üzere birazdan yola çıkacağız. Dışişleri Bakanlarımızın ön hazırlıkları tamamlamalarının ardından Devlet Başkanları olarak böylelikle yeni bir işbirliği formatını daha başlatıyoruz. Ortak tarih, dil ve kültür bağlarımızın olduğu Azerbaycan ve Türkmenistan’la işbirliğimiz her geçen gün güçleniyor. Dayanışmamızı daha da geliştirme potansiyeline sahip olduğumuz da aşikârdır. İlişkilerimizi güçlendirmeye yönelik çalışmalarımızda mevcut bölgesel ve küresel gelişmelerin sunduğu imkânları da göz önünde bulunduruyoruz. Avaza Zirvesi, bu gayretlerimizin en yeni ve somut örneğidir” dedi.

    Enerji, ulaştırma ve ticari konuların zirvenin ana gündem maddelerini teşkil edeceğini ifade eden Erdoğan, “Bu vesileyle ayrıca, ilişkilerimizin ahdi zeminini kuvvetlendirmek üzere muhtelif anlaşma metinlerini de imzalayacağız. Böylelikle, enerji, ulaştırma, ticaret, ekonomi, gümrük, eğitim, bilim ve kültür alanlarından sorumlu kurumlarımız arasında etkin işbirliği mekanizmalarını desteklemiş olacağız. Avaza’daki görüşmelerimizde bölgesel ve küresel meseleler hakkında da fikir teatisinde bulunacağız. Maksadımız; sadece üç ülke halkı için değil, kardeş Türk devletleri ve bölgemiz için daha müreffeh ve güvenli bir gelecek inşa etmektir. Başta Türk Devletleri Teşkilatımız olmak üzere, çok taraflı platformlardaki işbirliğimizin geliştirilmesi de hedeflerimiz arasındadır. Zirvede alınacak kararların bu gayretlerimizde bizlere yardımcı olacağına inanıyorum. 21’inci yüzyılın bir Türk asrı olması için çalışmaya, dayanışmamızı artırmaya, kardeşliğimizi her alanda perçinlemeye inşallah devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

    “Kumluca, Finike ve Demre ilçelerimizde ‘Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi’ kararı alınmıştır”

    “Diplomaside çevremizde bir güvenlik ve barış kuşağı oluşturmanın adımlarını atarken, ülkemiz sınırları içinde ise vatandaşlarımıza devletimizin gücünü ve “kerim vasfını” her fırsatta hissettiriyoruz.” diyen Erdoğan, “Türkiye, özellikle afet yönetiminde ve afet sonrası yaraların sarılmasında dünyada örnek gösterilen bir ülke haline gelmiştir. Son Düzce depreminde nasıl vatandaşımıza ‘devlet nerede’ sorusunu sordurmamışsak; Kumluca, Finike ve Demre ilçelerimizi etkileyen sel ve su baskınları sonrasında da tüm imkânlarımızı insanımız için seferber ettik. Bu kapsamda olayın ilk anından itibaren hem müdahale, hem de iyileştirme çalışmalarını başlattık. İçişleri, Tarım ve Orman ile Kültür ve Turizm Bakanlarımızın hemen bölgeye intikalini gerçekleştirdik. Bakanlarımız, bölgede yürütülen faaliyetlerin koordinasyonuyla bizzat ilgileniyor. Toplam 13 bin 200 dekar tarım arazisi ve seralarda zarar meydana gelmiştir. Ayrıca konut, işyeri ve araçlarla ilgili zarar tespit ve temizlik çalışmaları devam ediyor. AFAD koordinasyonunda ilgili kamu kurumları, STK’lar, gönüllülerimiz ile birlikte toplam bin 804 personel, 395 araç ve iş makinesi görev yapmaktadır” ifadelerini kullandı.

    Afetin etkili olduğu Kumluca, Finike ve Demre ilçelerinde Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi kararı alındığını açıklayan Erdoğan, “Ayrıca, SGK ve vergi borçları ertelenmiştir. İlk etapta AFAD’dan 20 milyon lira. Esnaflarımızın zararlarını gidermek için, Ticaret Bakanlığı ile Türkiye Esnaf Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatif Birlikleri’nden 50 milyon lira, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nden 30 milyon lira, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan 2,5 milyon lira olmak üzere, toplamda 100 milyon lirayı aşkın bir destek bölgeye gönderilmiştir. Bunların yanı sıra KOSGEB’den afetten zarar gören her bir esnafımız için 250 bin liraya kadar faizsiz acil destek kredisi imkânı sağlanmıştır” şeklinde konuştu.

    Devletin ilgili tüm kurum ve kuruluşlarıyla afetzedelerin yanında olmayı sürdüreceğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan bir kez daha Antalya’ya geçmiş olsun temennilerimi iletiyor, Rabbim ülkemizi her türlü afetten, musibetten muhafaza buyursun diyorum. Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan Üçlü Zirvesi’nin ülkelerimiz, bölgemize ve Türk dünyası için hayırlara vesile olmasını diliyor, sizleri bir kez daha saygıyla selamlıyorum” ifadelerini kullandı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yarın düzenlenecek Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan Devlet Başkanları Zirvesi’nde pek çok konu başlığı öne çıkıyor, ancak enerji meselesi özellikle Rusya-Ukrayna Savaşı ile en öne çıkan başlıklardan biri. Türkmen gazının dünya pazarına sunulması ve taşınması noktasında Türkiye’nin alternatif rotalardan biri olması bekleniyor. Bu bağlamda yürütülen çalışmalarda hangi aşamaya gelindi?” sorusuna “Bu konuyu Türkmenistan Devlet Başkanı Berdimuhamedov ile daha önce bir araya geldiklerinde görüştüklerini ve bu konuda Türkmenistan Devlet Başkanı Berdimuhamedov’un hassasiyetlerini gördüğünü söyledi.

    Avaza Zirvesi’nin ağırlıklı olarak doğal gaz konusundaki adımı atmaya yönelik olduğunu açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Onun için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanım da şu anda bu zirvede bizimle beraber olacak. Orada bu görüşmeleri yapacağız. Tabii bir diğer tarafta da İlham Bey’in olması da bu süreç için önem arz ediyor. Bunları orada üçlü olarak konuşacağız, temennim odur ki Türkmen gazını ülkemize Hazar üzerinden getirelim” açıklamasında bulundu.

    “Topraklarımıza karşı yapılan saldırılara sessiz kalmamız mümkün değil”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, olabilecek bir kara harekâtına yönelik soruya ise şöyle cevap verdi;

    “Her zaman söylediğim gibi yine söylüyorum bu işin adresi, bu işin tarihi verilmez. Fakat Soçi Mutabakatı’nda Sayın Putin ile vardığımız hedefler belli. Onu kendisine tekrar hatırlattım ve hedefimiz özellikle sınırdan güneye malum bizim 30 kilometrelik derinlikte bir hedefimiz var. Zira buralardan ülkemiz sürekli olarak maalesef teröristlerin âdeta tehdidi altında kalıyor. Son zamanlarda bu ciddi manada çoğaldı. Bunlara karşı bizim sessiz kalmamız mümkün değil. Yani Pençe Kilit’te neyse attığımız adımlar, aynı şekilde Suriye’nin kuzeyinde zaman zaman topraklarımıza karşı yapılan saldırılara sessiz kalmamız da mümkün değil. Bunu da uyarıyoruz, hatırlatıyoruz ve dost Rusya ile birlikte buradaki atacağımız adımlarda birlikte, beraber karar ve belki de uygulamayı yapma noktasında kendisinden destekleri de istedik. Bu konuda, asla taviz veremeyiz çünkü terör tehdidi altında olan ülkemdir ve ülkemin terör tehdidi altında olması için de kimseden herhalde izin alacak da değiliz.”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin “Emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili son günlerde bir tartışma var. Bir yaş şartı getirilecek mi? Emeklilikte yaşa takılanlar ikinci kez yaşa takılacak mı? Bu konuyla ilgili nihai alınan bir karar var mı? Kapsamı, çerçevesi ne olacak?” sorusunu,

    “Öncelikle tabii EYT konusunda bu ay sonuna kadar bu işi neticelendireceğiz. Şu anda ilgili bakan arkadaşlarım çalışmaları sürdürüyorlar ve inşallah ay sonuna kadar da bunu karara bağlayacağız ve 2023’e masamızdan bunu kaldırarak inşallah girmiş olacağız. Olay bu” sözleriyle cevapladı.

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile bugünkü görüşmesine yönelik konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Görüşmenin gündeminde anayasa değişiklik süreci oldu mu ve anayasa değişiklik sürecinde muhalefetle tekrar ikinci bir istişare süreci olacak mı?” sorusunu ise şöyle cevapladı:

    “Cumhur İttifakı olarak, Devlet Bey ile tabii etraflıca birçok konuyu görüştük. Şu bir gerçek, ikimizin oyu parlamentoda anayasa değişikliğine yeterli değil. Bu konularla ilgili olarak gerek başörtü meselesi gerek aile konusu, bu konularda anayasa değişikliği hususunda parlamentodaki diğer partilerin destek vermesi işimizi kolay kılacaktır. Onun için de grubumuz, bu çalışmaları Cumhur İttifakı ile beraber yürütüyor. Temennimiz odur ki parlamentodaki diğer partilerin vereceği destekle bu anayasa değişikliğini yapabilecek sayıya ulaşalım ve anayasa değişikliğini de bu şekilde yapalım.”

  • “Herkes hesabını 2023’te yüzde 20 enflasyona göre yapsın”

    “Herkes hesabını 2023’te yüzde 20 enflasyona göre yapsın”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Kabine Toplantısı’nın ardından millete sesleniş konuşmasını gerçekleştirdi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin başında Kumluca ve Finike ilçelerinde meydana gelen sel felaketinden zarar gören vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini iletti.

    Devletin tüm kurumlarıyla çalışmalarını sürdürmekte olduğunu ifade eden Erdoğan, “Cumhuriyetimizin yüzüncü yılını 2023’te şanına yakışır şekilde kutlayacağız. Lafla, sözle, şiirle, şarkıyla olmaz. Bizim için Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı demek istiklalimize ve istikbalimize yakışan eser ve hizmetlerle milletimizin karşısına çıkmak demektir. Türkiye Yüzyılı vizyonu çok daha hayati önem kazanmıştır. Tabi bunun için önce kendi içimizde mutlaka hayata geçirmemiz gereken hususlar bulunuyor. Birincisi, Cumhuriyetimizin ilk 100 yılında vaktimizi ve enerjimizi boşa tüketen ortak geçmişimize haksızlık mahiyetindeki tartışmaları artık geride bırakmalıyız. Sürekli aynı şeyleri yaparak her seferinde farklı sonuçlar ummak, sağlıklı bir zihnin hayata ve siyasete bakış tarzı olamaz” dedi.

    Cumhuriyetin meşrutiyet kaygısının ortadan kalktığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yönetim sistemi tartışmalarından ülkemizi bugüne getiren ve geleceğe taşıyacak olan büyük projelere yaklaşıma kadar bu sağlıksız bakış açısının örneklerini hala görmek bizi üzüyor. Yokluk ve yoksulluk içinde kurduğumuz Cumhuriyetimizin meşruiyet kaygısı sorunu da kalmamıştır. Bunun için yakın tarihte olup bitenlere dair kişisel görüşlerimiz ne olursa olsun artık hep birlikte ortak geleceğimize odaklanmalı, vaktimizi ve enerjimizi bu doğrultuda seferber etmeliyiz. Gönül sultanının yüzde ısrar etme, doksan da olur, insan dediğin noksan da olur tavsiyesine uygun şekilde yaşananları olduğu gibi kabul edip önümüze bakmamız gereken bir döneme girdik” ifadelerini kullandı.

    “Türkiye Yüzyılı ile evlatlarımızı nesillerin özlemi olan güvenlik ve refah seviyesine çıkarmak istiyoruz”

    Konuşmasında bir kez daha Türkiye Yüzyılı vurgusu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tarihimizi bir kavga, bir ayrışma, bir öfke alanı olmaktan çıkartıp Türkiye Yüzyılı’na umutla, heyecanla, kararlılıkla bakabildiğimiz ölçüde bu aziz millete sorumluluğumuzu hakkıyla yerine getirebiliriz. Coğrafyamızda Selçuklu’dan Osmanlı’ya ve oradan Cumhuriyete ulaşan kadim tarihimizin bize bıraktığı mirasın üzerinde inşa edeceğimiz Türkiye Yüzyılı ile evlatlarımızı nesillerin özlemi olan güvenlik ve refah seviyesine çıkarmak istiyoruz. Bu mücadeleyi de ancak 85 milyon hep birlikte yürüterek kalbi ve gözü bize dönük olan tüm dostlarımızla kardeşlerimizle, mazlumlarla tüm insanlıkla el ele vererek başarıya ulaştırabileceğimize inanıyoruz. Cumhuriyetimizin yeni yüzyılı için hayal ettiğimiz hedeflere ulaşabilmemizin olmazsa olmaz şartı milli iradenin üstünlüğü ilkesini herkesin kabul etmesi ve buna uygun şekilde davranmasıdır. Vatan toprakları üzerindeki varlığımızı her devirde farklı görünümlerle karşımıza çıkan sömürgeci emperyalist güçlere karşı verdiğimiz cansiperhane mücadeleye borçluyuz. Bugün de ülkemizin ve milletimizin üzerinde karanlık hesaplar yapan emperyalist yapılara karşı aynı mücadeleyi tek vücut, tek yürek olarak vermek mecburiyetindeyiz” açıklamasını yaptı.

    “Demokrasi hak, özgürlükler gibi kavramları samimiyetle savunan herkesi bu teklifi desteklemeye çağırıyoruz”

    Başörtüsüne ilişkin Anayasa değişikliği teklifi ile ilgili değerlendirmede bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçtiğimiz günlerde Meclise sunulan başörtüsü özgürlüğünü teminat almayı ve aile kurumunu güçlendirmeyi amaçlayan Anayasa değişikliği teklifi ülkemizin sorunlarını milli iradenin gücüyle çözme kararlığının son örneğidir. Demokrasi hak, özgürlükler gibi kavramları samimiyetle savunan herkesi bu teklifi desteklemeye çağırıyoruz. Böylece Türkiye vesayet döneminin can acıtıcı tartışma konusunu gündeminden tamamen çıkararak geleceğine daha güvenle bakabileceği bir iklime girecektir. Türkiye Yüzyılı’na girerken üzerinde önemle durmamız gereken bir diğer husus milli meselelerde mutlaka birlik beraberlik, dayanışma içinde hareket etmeyi başarabilmemizdir. Bu ülkenin hiçbir vatandaşının başka devleti, başka vatanı yoktur. Farklılıklarımızın, rekabet alanlarımızın, heveslerimizin hiçbirini bu değerlerin üstüne çıkarmamalıyız. Bu değerler etrafında hayır ve hizmette yarışarak Türkiye Yüzyılı’nı beraberce oluşturmalı ve inşa etmeliyiz. Siyaseti halka dayanarak yapmak yerine küresel vesayet araçlarının ülkemizdeki temsilciliğine soyunmak asırlık Cumhuriyet tecrübesinden nasiplenmemektir” dedi.

    “Türkiye büyümeye dayanan ekonomi programını uygulamayı sürdürüyor”

    Küresel krizlerin tetiklediği bir diğer sorunun enflasyon ve hayat pahalılığı olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Ekonomideki pek çok unsur gibi bu sorunun da iç ve dış sebepleri vardır. Emtia fiyatlarındaki yükselişin en belirgin faktörü olan dış sebeplerin istikrara kavuşmasının biraz vakit alacağı anlaşılıyor. İçeride ise kimi panikten, kimi art niyetten kaynaklanan kurdaki ve maliyetlerdeki artışla izah edilemeyen fahiş fiyat artışlarına maruz kaldığımız bir gerçektir. Sevindirici olan ise tüm bu tablo içinde Türkiye’nin yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyümeye dayanan ekonomi programını uygulamayı sürdürmesidir. Bugün açıklanan ekim ayı işsizlik rakamları istihdamdaki artışın devam ettiğini göstermektedir. İstihdamın 31,2 milyonu bulduğu, ihracatın 250 milyar doları geçtiği onca badireye rağmen döviz rezervlerinin arttığı bir dönemde asıl zor olanı başarırken daha kolay konularda kendi ayağımıza kurşun sıkamayız. Buradan hem vatandaşlarımıza, hem üreticilerimize, hem perakendecilerimize, hem gayrimenkul ve araç sahiplerine, hem menkul kıymet ticareti yapanlara seslenmek istiyorum. Ülkenize güvenin, ülkenize sahip çıkın, ülkenize destek verin, kısa vadeli endişeleriniz ve kazanç kaygılarınızla ülkenizin geleceğine zarar verecek her türlü tasarruftan uzak durun” ifadelerini kullandı.

    “Herkes alın terinin karşılığını alacak”

    Herkesin alın terinin karşılığını alacağını ifade eden Erdoğan, “Elbette herkes alın terinin karşılığı olarak kazanacak, elbette herkesin varlığı gayretinin neticesi olarak değerlenecek. Ama ülkenin ve milletin kaybettiği bir ortamda bireylerin kazancı gibi görünen kazançlar bir aldatmacadan ibarettir. Ürettiği, sattığı, maliki olduğu malı veya hizmeti akıl ve vicdan sınırlarının ötesinde ekonomik işleyişe zarar verecek şekilde fiyatlandıranlar aslında kendilerine de kaybettirdiklerini unutmamalıdır. Hele hele bu yaklaşımı enflasyonun düşüşe geçtiği bir dönemde sergileyenler, kendi bindikleri gemiyi kendi elleriyle deliyor demektir. Yıllık enflasyonun birkaç ay içinde yüzde 40’lı rakamlara ineceği ortada ve fiyatlamaların mevcut yüzde 80’li rakamlara göre yapıldığı bir gerçekken hala etiketlerin başka hesaplarla belirlenmesi doğru değildir. Asgari ücret, memur ve emekli maaşları başta olmak üzere çalışanların refah seviyelerindeki gerilemeyi telafi etme yönündeki gayretlerimizin enflasyon maskesinin ardına sığınan haramzadelerce akamete uğratılmasına rıza gösteremeyiz” diye konuştu.

    “İnsanımızın hakkına el uzatanları buna pişman edeceğiz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, enflasyon konusunda rakam verdi. Erdoğan, “Yılbaşında bu çerçevede ortaya çıkacak her hareketlenmeyi yakından izleyecek, reel ekonomik işleyişe aykırı her gelişmeyi belirleyecek, insanımızın hakkına el uzatanları buna pişman edeceğiz. Bu ülkenin 85 milyon vatandaşının ortak geleceği, ortak menfaati bizim için her bir ferdin kişisel kazanç hırsından önemlidir. Enflasyonu hedeflediğimiz şekilde 2023 sonunda yüzde 20’ler seviyesine, 2024’te tek haneli rakamlara düşürmek için ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız. Açıkça söylüyorum herkes hesabını 2023’te yüzde 20’ler seviyesinde enflasyona göre yapsın” dedi.

    “Küçük yaşlardaki istismar iddiaları tam bir faciadır”

    6 yaşındaki çocuğa cinsel istismar iddiası ile ilgili de konuşan Erdoğan, “Her şeyden önce günümüz şartlarında 13 yaşında nişan, 14 yaşında evlilik gibi bir durumu kabul edebilmemiz asla mümkün değildir. Hele hele daha küçük yaşlardaki istismar iddiaları tam bir faciadır. Reşit yaşa ulaşmadan evlilik gibi hususlardaki hassasiyetimizi kimseye sorgulatmayız. Türkiye’de en önemli ve filli uygulamalar bizim hükümetlerimiz döneminde hayata geçirilmiştir. Son hadisede aynı hissiyatla hareket ettik, aynı tutumu ortaya koyduk. Bu konudaki tartışmalarda gördüğümüz bir riyakarlıktan duyduğumuz rahatsızlığı buradan ifade etmek istiyorum. Mesele medyada yer alana kadar bakanlıklarımız ve kurumlarımız süreci titizlikle takip etmiştir. Geçmişteki ihmaller ve eksikler de soruşturma çerçevesinde ele alınmış, gerekli adımlar atılmıştır.

    Türkiye’de bu konuyla ilgili en önemli hukuki reformlar bizim dönemimizde hayata geçirilmiştir. Bay Kemal sen bunu anlamazsın. Bay Kemal ona göre kendini ayarla, ona göre kendine çeki düzen ver. Her şeyden önce böyle bir hadiseyi milletimizin inancıyla irtibatlandırmak ahlaki olmayan bir çarpıtmadır. Diyanet İşleri Başkanımızın kınamasını yaptığı bir meseleyi hala dinimizle ilişkili hale getirmek art niyettir. Şayet niyet mağdurun hakkını savunmaksa biz bunu zaten yapıyoruz. PKK’nın kaçırdığı 12-13 yaşındaki kızlarımız için de aynı tepkiyi bekliyoruz. Bay Kemal, Diyarbakır annelerini kaç kere ziyaret ettin? 12-13 yaşındaki kızlarımızın teşhir vitrini hale dönüştürülen sosyal medya ortamlarındaki mücadeleye karşı da desteklerini bekliyoruz. Bir kez daha altını çizerek söylüyorum. Biz mağdurun ilk başvurusundan itibaren tüm kurumlarımızla meseleyi sahiplendik. Öyle sırtınızı parlamentoda dönmek suretiyle benim bakanıma ders veremezsiniz. Siz bunu yaparak başka şeyler yaptığınızın farkında değilsiniz” ifadelerini kullandı.

    “Evlatlarımızın eğitimini destekleyen bu programın hayırlı olmasını diliyorum”

    Erdoğan, gençlerle ilgili bir müjdeyi paylaşarak, “Yaşanan gelişmeler bizi sosyal yardımları sadece en temel ihtiyaçlarına ulaşamayan vatandaşlarımızdan çıkartarak daha geniş ele almaya yöneltmiştir. Hayata geçirdiğimiz ve sürekli geliştirdiğimiz son yardım projemiz Türkiye Aile Destekleri. 2.8 milyon hanemize 9.2 nakdi kaynak ayırdık. Eskiden beri devam eden engelli ve yaşlı aylıklarının ödemelerini de titizlikle sürdürüyoruz. Kasım ayında 9.4 milyon ihtiyaç sahibi vatandaşımızın 2.9 milyon tutarındaki sağlık tutarını ödedik. Sadece kasım ayında sosyal yardım programları üzerinden 10.2 milyar lirayı bulmuştur. Aralık ayında da 10.3 milyar liralık kaynakla vatandaşlarımızı desteklemeyi sürdüreceğiz. Hayata geçireceğimiz yeni bir sosyal faaliyeti de şimdi gençlerimize, öğrencilerimize sesleniyorum. Başarı teşvik programı. Devlet okullarında okuyan ve dereceye giren ilk ve ortaöğretim öğrencilerine asgari ücretin yüzde 60 oranına varan tutarda destek verilecek. Yine aynı durumdaki ailelerimizin evlatlarından işe girmek için gereken merkezi sınavlar ile bilim, spor yarışmalarına katılanların ihtiyaçlarını biz karşılayacağız. Bu program için 1.5 milyar liralık bütçe ayırdık. Evlatlarımızın eğitimini destekleyen bu programın hayırlı olmasını diliyorum” açıklamasını yaptı.

    Deprem bölgesinde esnafın kredi ertelemesi ile ilgili de bilgi paylaşan Erdoğan,”Depremden doğrudan zarar görüp görmediğine bakılmaksızın bu bölgedeki esnafa Halkbank’tan kredi kullananların ödemeleri 3 ay ertelenecek. Erteleme kararımızın Düzce’deki hak sahiplerine hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

     

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan referandum mesajı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan referandum mesajı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Samsun’da Gençlik Buluşması’na katıldı. Burada bir genç kendisine gündemde olan başörtüsü yasasının içeriği ve bundan sonraki sürecin nasıl ilerleyeceğini sordu. 6’lı masanın başörtüsü konusunda ne düşündüğünü de ekleyen gencin sorusuna Erdoğan, “Sonuna kadar da işin takipçisi olacağız. Gerekirse bu işi referanduma da götürebiliriz” dedi.

    “Biz yasakların, yoklukların, yoksullukların Türkiye’sinin tüm yükünü omuzlamış bir nesiliz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerle bir arada olduğu her an adeta yenilenmiş hissettiğini ifade etti. Erdoğan, “Ömrünü bu aziz millete hizmete adamış bir büyüğünüz olarak sizlerle geçirdiğim her an kendimi adeta yenilenmiş, şarj olmuş hissediyorum. Esasen bizim gençliğimizin gündemiyle sizlerin gündemi arasındaki fark Türkiye’nin nereden nereye geldiğini göstermesi bakımından çok önemli. Biz yasakların, yoklukların, yoksullukların Türkiye’sinin tüm yükünü omuzlamış bir nesiliz. Aklımızın erdiği günlerden itibaren hem geri kalmışlığın, hem demokrasi eksikliğinin sebep olduğu sıkıntıları hayatımızın her anında yaşadık. Şimdi sizlere teker teker anlatsam inanmakta zorluk çekeceğiniz öyle sorunlarla boğuşuyorduk ki kelimenin tam anlamıyla akıllara zarardı. Tabii, zaman içinde hepsinin gerisindeki sebepleri gördük, anladık. Bir yandan tarihimizi kültürümüzü değerlerimizi en iyi şekilde öğrenerek kendimizi yetiştirmenin, diğer yandan çağı kavramamıza imkân sağlayacak güncel ve ilmi donanımı kazanmanın mücadelesini verdik. Bilgiye ve kaynağına ulaşmanın bir hayli zor olduğu dönemde bu mücadele kolay geçmedi” diye konuştu.

    “Türkiye yüzyılı vizyonundaki yoldaşlarımız sizlersiniz”

    Erdoğan, “Bugün sizlerle bir araya gelmemize vesile olan büyük projelerimizi, gelecek için kurduğumuz büyük hayalleri geçmişte ödediğimiz o bedellere borçluyuz. Size olan güvenimiz sayesinde Türkiye yüzyılı vizyonumuzu böylesine güvenli ve kararlı şekilde ifade edebiliyoruz. Bizim Türkiye yüzyılı vizyonundaki yoldaşlarımız sizlersiniz” dedi.

    TEKNOFEST kuşağı

    Gençlere verilmesi gereken kuşak isminin TEKNOFEST kuşağı olması gerektiğini kaydeden Erdoğan, “Biliyorsunuz birileri kuşakları alfabe harfleriyle ifade etmeyi seviyor. A kuşağı, Z kuşağı gibi. Sizler için de ‘Z kuşağı’ diyorlar. Halbuki biz karşımızda maziden atiye kurdukları köprüyle özgürlüğü, hakkaniyeti, çalışmayı, üretmeyi hayatlarının merkezine koyan bir gençlik görüyoruz. Ben bu gençliğe TEKNOFEST açılışlarında şahit olduğum manzaradan hareketle illa bir isim konulacaksa TEKNOFEST kuşağı denmesi gerektiğini söylemiştim. Birileri gençlerimizin dünyanın dört bir yanında gösterdikleri başarıları da yanlış anlıyor. Türkiye’yi hala tek parti devrinin içine kapanık, dünyadan kopuk kendi insanıyla kavgalı geleceğine ilişkin iddiası olmayan bir ülke sananlar gençlerimize de böyle bakıyor. Aslı böyle değil, çünkü kökü mazide olan ati gelecek olan bu gençlerimiz ülkemizin Türkiye yüzyılı hazırlığının en önemli gücüdür. Sizler gibi gayretleri, kabiliyetleri, birikimleri, başarılarıyla sadece akranlarına değil aynı zamanda arkadan gelen yeni kuşaklara da örnek teşkil eden gençlerimiz bizim gurur kaynağımızdır” şeklinde konuştu.

    “Ülkemizin dört bir yanını üniversitelerle donattık”

    İktidara geldiklerinde Türkiye’de üniversite eksikliği yaşandığını ve bunun da çocuğunu üniversiteye göndermek isteyen ailelere ekonomik yönden zarar verdiğini söyleyen Erdoğan, “Biz göreve geldiğimizde 76 üniversiteyle başladık, şu anda 208 tane üniversitemiz var. Ama kim derdi ki Ağrı’da Iğdır’da, Muş’ta üniversite olacak ta Ağrılı, Iğdırlı, Muşlu Ahmet Mehmet buradan kalkıp İstanbul’a, Ankara’ya gitmeyecek, kendi vilayetindeki üniversitede okuyacak. Bizden önce gelenler ülkemizin dört bir yanını üniversitelerle donatmadılar ama biz ülkemizin dört bir yanını üniversitelerle donattık, donatıyoruz. Bu bir devrimdir” diye konuştu.

    Başörtüsü için: “Kılıçdaroğlu bize bir yerde pas attı”

    Görüşmenin soru-cevap kısmında bir gencin gündemde olan başörtüsü yasasını, bu yasanın içeriği ve bundan sonraki sürecin nasıl ilerleyeceği, ayrıca 6’lı masanın başörtüsü düzenlemesiyle ilgili ne düşündüğü sorusuna Erdoğan şu şekilde yanıt verdi:

    “Aramızda tabii bu işin çilesini çekmiş olan çok arkadaşımız var. Dün Grup Başkanvekilimiz Özlem Hanım orada başı örtülü, başı açık bir grup arkadaşımız da basın açıklamasını yaptılar. Bu basın açıklamasıyla birlikte bir süreci başlattık. Aslında buna gerek yoktu fakat burada sağ olsun Sayın Kılıçdaroğlu bize bir yerde pas attı. Bizim de bu pası değerlendirmemiz lazım, arkadaşlarla hemen çalışmaya başladık. Yasal düzenlemeyle bu iş çözülmez dedik, biz bir anayasal düzenleme yapalım ki önüne gelen bu konuyu istismar etmesin. Çünkü Kılıçdaroğlu’nun yaptığı istismardı, geçmişte de bunu yaptılar. Numan Bey’in eşi de geçmişte bu sıkıntıyı çok çekti, aynı şekilde benim kızlarım hem de imam hatipte okumalarına rağmen bu çileyi çok çektiler ve okul kapısında bizim aile gidip kızlarımızı beklediler. Ben mesela kızlarımdan bir tanesini İstanbul’dan alıp Trabzon’a götürmek durumunda kaldım, son sınıfını Araklı İmam Hatip’te okumak zorunda kaldık. İmam hatipte bile başı örtülü sorunu vardı. Konu sadece başörtüsü değil, burada kızlarımıza yapılan zulüm ifade edilemez. Tam manasıyla hak ve özgürlük mücadelesi. Bunu anayasal teminat altına alalım ve bundan sonra bu iş paspas haline getirilmesin dedik. Şimdi kendi içlerinde bunun tartışması başladı. Bakalım ne kadar bu konuda samimiler göreceğiz. Biz zaten bu konuda samimiyiz. 6’lı masanın içinde samimi olanları da göreceğiz. Şu anda yola çıktık, arkadaşlarımız bu basın toplantısını yaptılar ve sonuna kadar da işin takipçisi olacağız. Tabii burada ‘gerekirse bu işi referanduma da götürebiliriz’ dedik. Burada neyi demek istiyoruz? Millete gidelim, nihai kararı verecek olan egemenlik kayıtsız şartsız milletindir demiyor muyuz, eğer bunlar parlamentoda bu işi çözmezlerse çözüm yeri millet, gideriz millete. Çünkü bu ülkede artık başı açık, başı örtülü sorunu olmaması lazım. Lafa geldiği zaman yüzde 99’u Müslüman diyoruz, nedir o zaman bu kavga sıkıntı. Herkes rahatlıkla eğitim öğretimini yapsın, herhangi bir sıkıntıya mahal vermeden. Gitsin temizlikçilik yapsın diyebiliyorsun, çarşıda pazarda şunu bunu yapsın diyebiliyorsun. Tamam da okumasına niye engel oluyorsun? Doktor olması mühendis olması yasak, temizlikçi olması veya tarlada, herhangi bir yerde çiftçi olması serbest. Böyle bir adaletsizlik olur mu? İnsan haklarına bir defa ters. Güzel bir basın toplantısı yaptı arkadaşlar, bundan sonraki süreci temennim odur ki parlamentoda da beklenen sayıyı da almak suretiyle yola devam ederiz” açıklamasında bulundu.

    “Şimdi artık füzelerimizi yapmaya başladık, bu üretim Yunan’ı ürkütüyor”

    Bulgaristan Cumhurbaşkanı’nın önceki günkü Türkiye ziyaretinde kendisine BAYKAR’ı ziyaret ettiğini ve ardından yaptıkları görüşmede kendisine nasıl bulduğunu sorduğunu kaydetti. Erdoğan, “Toplantıda kendisine nasıl bulduğunu sordum. ‘Şu anda Türkiye savunma sanayinde İHA’larla, SİHA’larla, Akıncı’larla adeta bir devrim yapıyor. Acaba beraber çalışamaz mıyız?’ dedi. Ben de ‘şu anda bu özel sektör, bizim değil, ama bunları kendileriyle görüşmek suretiyle böyle bir adım atmaya yanaşırlar mı onu özel sektör kendisi karar verir. Ama Türkiye olarak bizler de sizlerle birlikte her zaman adım atmaya varız’ dedim. Geçmişte biz çok daha farklı bir konumdaydık ama şimdi hamdolsun göreve geldiğimde bizim savunma sanayinde yüzde 20 yerliydi. Ama şimdi yüzde 80 yerli, bu konuma geldik. Artık biz bize yetiyoruz, F-16’nız var ama mühimmatınız olmasaydı ne yapardınız? Ama şimdi F-16’nın mühimmatını biz yapıyoruz. Özellikle SİHA’larda yapıyoruz. Şimdi artık füzelerimizi yapmaya başladık, bu üretim Yunan’ı ürkütüyor. TAYFUN diyorsun, Yunan ürküyor ‘Atina’yı vurur’ diyor. E vuracak tabi, sen rahat durmazsan sen Amerika’dan adalara bir şeyler almaya çalışırsan Türkiye gibi bir ülke herhalde armut toplamayacak bir şeyler yapması lazım” ifadelerini kullandı.
    Erdoğan, Kızılelma ile ilgili olarak, “Çok fazla sürmeyecek Selçuk Bey’in ifadesine göre 1 ay içerisinde uçurma durumu olabilir. Çok da muhteşem bir eser olacak” ifadelerini kullandı.

  • Erdoğan, Gazprom Başkanı Miller’ı kabul etti

    Erdoğan, Gazprom Başkanı Miller’ı kabul etti

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Vahdettin Köşkü’nde Gazprom Başkanı Aleksey Miller’i kabul etti. Görüşmede, Türkiye’de gaz merkezi oluşturulması ihtimallerinin yanı sıra Rus gazının Türkiye’ye arzı konuları ele alındı.

  • Erdoğan, Bulgaristan Cumhurbaşkanı’yla görüştü

    Erdoğan, Bulgaristan Cumhurbaşkanı’yla görüştü

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Vahdettin Köşkü’nde Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radev ile görüştü. Görüşmenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Bulgaristan Cumhurbaşkanı Radev ortak basın toplantısı düzenledi.

    “Geçen sene ticaret hacmimiz 6 milyar dolara ulaştı”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kıymetli mevkidaşımla son olarak ekim ayında Prag’da düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi sırasında bir araya gelmiştik. Bugünkü görüşmelerimizde iki komşu ülke olarak gelişen ve derinleşen ilişkilerimizi gözden geçirdik. Hem Balkanların hem de küresel sistemin büyük meydan okumalarla karşı karşıya kaldığı bir dönemden geçiyoruz. Dolayısıyla iki NATO müttefiki olarak dayanışmamızın her zamankinden güçlü olması gerektiğine inanıyoruz. Bu vesileyle ikili, bölgesel, ve küresel ölçekte ilişkilerimizi daha ileri taşıma noktasında müşterek iradeye sahip olduğumuzu bir kez daha teyit ettik. Düzensiz göçün idaresinde etkin iş birliğine gidilmesi gerektiği üzerinde durduk. Görüşmelerimizde ekonomik ve ticari ilişkilerimizi de ayrıntılı şekilde ele aldık. Geçen sene ticaret hacmimiz 6 milyar dolara ulaştı. Ortak hedefimiz ise bugünkü görüşmelerden sonra bunu 10 milyar dolar seviyesine kısa sürede çıkarmak. Bulgaristan tarafındaki sınır kapılarının modernizasyonunun tamamlanması, ve özellikle gıda denetiminin altyapısının güçlendirilmesi ile iş birliğimiz daha da gelişecek. Bulgaristan’daki yatırımları 2 buçuk milyar Euro’yu aşan iş adamlarımıza verdikleri destek dolayısıyla sayın cumhurbaşkanına huzurlarınızda bir kez daha teşekkür ediyorum.

    Gündemimizde enerji güvenliği konusuna yönelik iş birliği imkanları araştırıldı, bunu aramızda müzakere ettik ve konuyla ilgili olarak enerji bakanımıza gerekli talimatı verdik. ‘Bu konuda nasıl yardımcı olabiliriz?’ ve ‘Bulgaristan’ın talebini nasıl karşılayabiliriz?’ bu konuda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız da gerekli adımları atacaktır. Aynı şekilde sınır güvenliği noktasında da, İçişleri Bakanımız mevkidaşıyla çalışmalarını sürdürmek suretiyle ‘sınır güvenliğini müşterek olarak nasıl halledebiliriz?’ ‘nasıl hal yoluna koyabiliriz?’ Bunun da ortak çalışmasını birlikte yürütecekler. Tabii Bulgaristan Türkleri iki ülke arasında güçlü bir gönül köprüsü oluşturuyor. Hepinizin bildiği gibi ortak kültürel mirasımıza beraberce sahip çıkmaya bilhassa özen gösteriyoruz. Bu anlayışla restorasyonunu üstlendiğimiz Balat’taki Demir Kiliseyi 2018’de ihya ederek yeniden açılışını gerçekleştirmiştik. Razgrad’taki Makbul İbrahim Paşa Camii’nin de restore edilerek kısa sürede ibadete açılması samimi temennimizdir” dedi.

    “Sakin ve korunan bir sınıra sahip olmalıyız”

    Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radev ise, “Sayın Türkiye Cumhurbaşkanı’na teşekkür etmek istiyorum misafirperverlik ve önemli konuları görüşme fırsatı verdiği için. Ukrayna’daki savaş çok yakınımızda. Türkiye ile Bulgaristan arasındaki iş birliği bölgenin güvenliği açısından önemli. Aynı zamanda önemli ticari partnerliğimiz söz konusu. İş birliğimizin en önemli göstergesi Kapıkule Sınır Kapısı’nın ticari hacim olarak dünyada ikinci sırada yer alması. Çalışmalarımıza devam etmemiz gerekiyor. Türkiye, Bulgaristan’da yatırım yapan bir ülke. Rusya’nın Ukrayna’ya açtığı savaş sadece bizi sınamıyor, aynı zamanda ekonomik ve sosyal sistemlerimizi de sınıyor. Bazı konuları tekrar gözden geçirmemiz gerekiyor. Global çapta değişimler çok hızlı oluyor. Birçok krizle baş etmemiz gerekiyor. Coğrafi konumumuz itibariyle ülkelerimizin ortak bir sorumluluğu var. Teslimatların güvenliği ve enerji kaynaklarının ve diğer kaynakların hızlı değiştirilmesi konusunda. Bu da ancak enerji alanında iş birliğinin derinleşmesiyle mümkün. Karşılıklı menfaatler doğrultusunda beklentilerimiz her iki ülkede enerji sistemlerinin daha da gelişeceğidir. Burada Erdoğan’a teşekkür etmek istiyorum. Ülkemiz için çok zor bir dönemde bize hızır gibi yetişip sıvılaştırılmış gaz konusunda destek sağladılar. Bugünkü görüşmemiz de oldukça faydalıydı. Ukrayna’daki savaş artık küresel çaptaki tedarik zincirlerini etkiliyor. Sınır kapılarımızda trafik iki kat artmış durumda. Çok hızlı olmamız gerekiyor. Ortaklaşa tedbirler ve kararlar alarak sınır kapılarımızın kapasitesini arttırmak için gereken adımları atmamız gerekiyor. İlgili bakanlar görüşmelerini yaptılar. Sayın Cumhurbaşkanı ile de bir harita çizdik. Attığımız adımların başarılı olması için sakin ve korunan bir sınıra sahip olmalıyız. Bunu dikkate alarak Türkiye’nin artan yasa dışı göçün önüne geçmesini takdirle karşılıyoruz. Ortak çabalarımız devam edecek. Tabii ki yasadışı göçle ilgili Türkiye’nin bulunduğu durumu dikkate alıyoruz. Her türlü terörist faaliyetleri kınıyoruz. Ukrayna’daki durumun diplomatik yollarla çözülmesi yönünde gösterdiğiniz çabayı takdirle karşılıyoruz. Çok büyük bir başarı elde ettiniz tahıl koridorunu açarak” diye konuştu.

  • Erdoğan’dan pamuk ve ay çiçek müjdesi

    Erdoğan’dan pamuk ve ay çiçek müjdesi

    Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mehmet Akif İnan Konferans Salonu’nda düzenlenen AK Parti Şanlıurfa Genişletilmiş İl Danışması Meclisi Toplantısı’nda konuşma yaptı. Konuşmasının başında 6’lı masadaki CHP ve ortaklarını eleştiren Erdoğan, “CHP ve şürekası gibi toplanıp, dağılarak Ankara’da siyasetçilik oynarken biz il il tüm Türkiye’yi dolaşıyoruz. İşte bugün de enbiyalar ve evliyalar diyarı Urfa’dayız” dedi.

    CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ABD’de yediği hamburgere atıfta bulunan Erdoğan, şöyle devam etti:

    “Yaklaşık 3.5 yıllık aradan sonra Şanlıurfalı kardeşlerimizle tekrar tekrar kucaklaşmanın, tekrar bir araya gelmenin memnuniyetini yaşıyoruz. Biz Şanlıurfa’yı ve sizleri gerçekten özlemiştik. Şanlıurfa’nın bizim gönlümüzde farklı bir yeri var, burası Hazreti İbrahim’in mübarek ayaklarının değdiği topraklardır. Burası nice enbiyaya, evliyaya ve gönül sultanına vatan olmuş mübarek bir yerdir. Bu şehir tarihi kahramanlık destanları ile ilmek ilmek dokunmuş müstesna bir yerdir. Şanlıurfa’nın her sayfası bir başka mücadeleyi özgürlük uğruna ödenen bedelleri anlatan tarihi bilinmeden Türkiye anlaşılamaz. Burası sadece seçim sandığı, ufukta beliren bir şehir olamaz. Burası siyasetçilerin sadece işi düştüğünde kapısı çalacağı bir yer asla olamaz. Urfa’yı anlamak demek bu şehre değer vermektir, bu şehre meftun olmaktır. Tarihiyle, insanıyla tüm güzellikleriyle bu şehri sevmek demektir. Urfa’nın sofrasına oturmayan, yediğini yemeyen, derdiyle dertlenmeyen, bu şehri ve insanlarını anlayamaz. Şanlıurfa’nın ciğeri varken, kebabı varken dünyaca meşhur mutfağı varken Amerika’ya FETÖ’cülerle benzin istasyonlarında hamburger yemeğe gidenler bu şehri hak ettiği şekilde sevemez. İktidara giden yolun benim dili dualı Urfalı kardeşlerimin desteği yerine, Londra’daki kalabalık karanlık lobilerin icazetinde arayanlar bu şehrin temsil ettiği manayı temsil idrak edemez. Türkiye’nin kendi ekonomik programına kafa yormak yerine ithal ekonomik komiserlerine bel bağlayanlar, bu ülkenin de, bu şehrin de geleceğine ışık tutamaz. Kaset kumpasıyla getirdikleri genel başkanlığı korumak için her yolu mubah görenler Urfa’ya şanlı unvanını kazandıran mücadele ruhunu kavrayamaz. Allah aşkına ekmeğini yediği, suyunu içtiği ülkesini yabancılara şikayet eden vatan sevgisini yüreğinde hissedebilir mi?”

    Kılıçdaroğlu’na tepkisini sürdüren Erdoğan, “Evet Urfa işte böyle canından aziz bildiğim vatanı için gerektiğinde ölümü öldüren, hürriyet sevdalılarının şehridir. Urfa bölücü teröre karşı sergilediği dik duruş ile canına şan katmış cesur bir şehirdir. Biz her köşesinde bir veliyullahın kabri bulunan bu aziz şehri öyle birileri gibi lafta değil hak ettiği şekilde tüm kalbimizle seviyoruz. Urfa’ya olan aşkımızı da son 20 yıl olduğu gibi yeni eserler ve hizmetler kazandırarak gösteriyoruz. Biz Bay Kemal’in CHP’si gibi seçim yaklaşınca proje açıklayıp, seçim bitince projeyi unutanlardan, inkar edenlerden değiliz. Biz seçim öncesi meydanlarda bol bol bedava vaat dağıtıp, millet yetki verince sözlerinin üzerine yatanlardan da değiliz. Biz yapamayacağımız işin sözünü vermeyiz. Söz verdiğimiz işleri de Allah’ın izniyle yerine getirerek kadar durmayız, biz bir proje açıkladığımızda peşine düşer o projeyi hayata geçirince yatırıma hizmete dönüşünce kadar peşinden ayrılmayız. Biz temel atan, o temeli takip eden, sonra da giden o açılış kurdelesini keseriz. İşte bugün toplam yatırım bedeli 12 milyar liraya varan eserlerin açılışını gerçekleştirdik” şeklinde konuştu.

    Ayçiçek ve pamuk üreticilerine müjde

    Erdoğan, konuşmasının devamında ise ayçiçeği ve pamuk üreticilerine şu müjdeyi verdi:

    “Bugün bir müjde de pamuk ve ayçiçeği üreticilerine verelim. Pamuk üreticilerimizin mazot ve gübreye desteğini arttırdık. Pamuk desteğini dekarda 76 liradan yüzde 257 artışla 271 liraya çıkarıyoruz. Küresel fiyatlarındaki gelişmeleri dikkate alarak pamuk üreticilerimize kilogram başına düşen fark ödenmesi desteğini 1 TL 10 kuruştan 1 TL 60 kuruşa yükseltiyoruz. Böylece kütlü pamukta toptan destekleme tutarımız kilogramda 2 TL 14 kuruşa, dekar başına da bin 71 liraya ulaşıyor. Yağlı ay çiçeğinde ise mazot ve gübre desteğini dekar başına 37 liradan yüzde 195 artışla 109 TL, fark ödemesinde ise kilogramda 50 kuruştan 70 kuruş seviyesine yükseltiyoruz. Ayçiçeğindeki toplam destek dekarda 297 lirayı, kilogramda 1 lira 11 kuruşu buluyor. Bu yıl 2 milyon 75 bin ton kütlü pamuk ve 550 bin ton ayçiçeği üretimiyle tüm zamanların rekorunu kırılmasını bekliyoruz. Sen üret yeterli anlayışıyla çiftçilerimizi desteklemeye devam edeceğiz. Açıkladığımız destekleme fiyatlarının üreticilerimize hayırlı olmasını diliyoruz” dedi.

    “Kritik projeleri 2023 içerisinde hayata geçirmeyi planlıyoruz”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2023 yılında hayata geçirmeyi planladıkları stratejik projeleri açıklayarak, milletten yeniden yetkilendirilmesi için destek istedi. CHP ve ortaklarının bu projeleri yürütecek kabiliyette olmadığını vurgulayan Erdoğan, “Kıymetli yol arkadaşlarım bir ay sonra tarihimizin dönüm noktalarından 2023 senesine giriyoruz Cumhuriyetimizin 100 yılını kutlayacağımız, 2023’tete bunun yanı sıra pek çok ilki de yaşayacağız. Yıllardır büyük bir sabır ve kararlılıkla sürdürdüğümüz kritik projeleri 2023 içerisinde hayata geçirmeyi planlıyoruz. Karadeniz’de keşfettiğimiz 540 milyar metreküplük doğalgazı gelecek yıl milletimizin istifadesine sunuyoruz. Ülkemizin yerli ve milli elektrikli otomobili Togg’u yılın il çeyreğinin ardından yollarda görmeye başlıyoruz. Milli muharip uçağımızı hangardan çıkarıyor, insansız savaş uçağımız kızıl elmanın ilk uçuşunu 2023 te gerçekleştiriyoruz. Uzun menzilli hava savunma sistemlerimiz SİBER, Karaoluk, Bozdoğan ve Gökdoğan’ın ilk teslimatlarını da gelecek yıl yapıyoruz. Ülkemizi nükleer lige taşıyan Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin ilk ünitesini 2023’te faaliyete geçiriyoruz. Bunların dışında nice yatırım, nice proje, eser ve hizmeti 2023 senesinde milletimizin emrine vermeyi hedefliyoruz. Geçtiğimiz yıl aralık ayından beri yüksek seviyelerde seyreden enflasyonun yakında hızla aşağıya doğru inişine şahitlik ederek, bu sıkıntı üzerine kurulan kirli senaryoların da yırtılıp atıldığını hep beraber göreceğiz. Cumhuriyetimizin 100 yılını milletimiz için ifade ettiği için anlama ve öneme yarışır büyük bir başarı hikayesiyle taçlandırmakta kararlıyız. İçinde bulunduğumuz asrı Türkiye Yüzyılı yapana kadar Allah’ın izniyle mücadelemize devam edeceğiz. Şüphesiz bunun için öncelikle 2023 seçimlerini, gerek Cumhurbaşkanlığı, gerekse milletvekilliği boyutuyla zafere ulaştırmamız gerekiyor. 2023’te milletimiz sandığa atacağı oyla sadece kendini yönetecek kadroları değil aynı zamanda çoğu bitme aşamasına gelen tüm bu projelerin de kaderini belirleyecektir. CHP ve şürekasının savunma sanayi başta olmak üzere yürütülen bu stratejik projeleri sürdürme iradesi de, kabiliyeti de yoktur. Bırakın devam ettirmeyi nükleer santralden İHA ve SİHA’lara kadar yapılan işlere düşmanlıklarını şimdiye kadar defalarca göstermişlerdir. Geçenlerde, Enerji ve Tabii kaynaklar Bakanlığımızdan bir heyet, Akkuyu Nükleer Enerji Santrali’ni gezmeye gittiler ve giderken de yanlarında muhalefetten birilerini aldılar. Ve nükleer enerji santralini görünce bunlar bayağı orada takdirde tebrikte bulundular. Fakat Ankara’ya döndüler, döndüklerinde bu defa Akkuyu Nükleer Enerji Santrali’nin aleyhinde konuşmaya başladılar. Bu muhalefet böyle bir muhalefet. Bunlardan bir şey olmaz. Onun için biz ne yaptığımıza ve ne yapacağımıza bakacağız. Bütün bunların söylediklerine kulak tıkayıp yolumuza devam edeceğiz. Aynı durum ülkemizin FETÖ ve PKK terör örgütleriyle bunların yurtdışındaki uzantılarıyla yürüttüğü terörle mücadele operasyonları için de geçerlidir. Kendisine istisna ile söylediğim Bay Kemal ifadesini bile sahiplenecek kadar icraat yoksunu bu zatın ne masadaki ortaklarını ne terörle mücadele gibi bir öncelikleri, ne sınırları güvenli hale getirmeleri gereken bir dertleri, ne de milletle milletin çıkarlarını savunacak kadar bir dertleri yoktur.”

    “Muhalefet 4 başlık üzerinde duracak”

    Erdoğan, seçim sürecinde muhalefetin 4 başlık üzerinden kendilerini yıpratmaya çalışacağını kaydederek, “Değerli kardeşlerim bunlar şimdi seçim geliyor, 4 tane başlık üzerinde duracaklar. Devamlı söyledikleri, bu süreç içerisinde özellikle diplomasi üzerinde çok başarılı olduğumuz alanlardan bir tanesi terörle mücadele, bir de şu anda ülkemizdeki mülteci sorunuyla ilgili bunlar ileri gereği yalan yanlış her şeyi söyleyecekler. Akşam başka sabah başka. Bunlarda yalan en rahat kullanılan en rahat kullan konuşulan şeydir. Bay Kemal bunu yaptığı gibi yanındaki şürekası da aynı şeyi yapıyor ama biz doğru olanı söyleyeceğiz. Bunların böyle bir dertleri olsa YPG’li teröristleri topraklarını savunan insanlar olarak tarif etmezlerdi. Böyle bir niyetleri olsa terör örgütüyle arasına mesafe koyamayanlarla gizli kapaklı bakanlık pazarlığı yapmazlardı. Böyle bir hassasiyetini olsa kontrollü darbe diyerek 15 Temmuz kıyamını kötülemez, FETÖ’cü hainin söylemleriyle kendi devletlerine iftira atmazlardı. Millete hizmet gibi bir amaçları olsa ülke ülke gezip Türkiye’yi yabancılara şikayet etmezlerdi. Milli irade gibi prensiplere olsa küresel vesayet odaklarına bel bağlamaz, büyükelçilerden icazet dilenmez Bay Kemal ve şürekası. Ülkenin bekası ne ilgilendiren bu meselelerdeki tavırlarıyla milli ve yerli bir muhalefet anlayışına sahip olmadıklarını Türkiye’nin hak ve hukukunu gözeten etmeyeceklerini ortaya koymuşlardır bunların siyasetteki tek kutsalı işgal ettikleri konumlarıdır yoksa Türkiye kaybetmiş millet sıkıntıya düşmüş demokrasi yara almış ekonomi zarar görmüş ülke düşmanlarının mutlu olmuş terör örgütleri palazlanmış. Hasılı 85 milyon için önemli olan hiçbir şey, bu zat ve ortakları için umurunda değildir. Aziz kardeşlerim Türkiye’nin bu yıkım ekibinin insafına kalmaması ve başladığı projeyi bitirmesi bizlerin göstereceği çabaya bağlıdır. Biz işi sıkı tutarsak Allah’ın izniyle altılı masa denilen paravan yapı emellerine ulaşamaz, ama bizim bıraktığımız zerreyi misal bıraktığımız boşlukta yalan ve iftira ile anında doldurulacaktır. Aranızda birlik beraberliğe fitneyi ve fesadı lütfen karıştırmayın. Aranıza fitne fesadı lütfen sokmayın, birbirinizi Allah için sevin, birbirinize gönülden bağlanın ve şu kalan 6-7 ayı bu başarıyla götürün. Ülkemizde bu şekilde ulaşamadığımız gönlüne dokunmadığın tek bir kişi dahi varsa bu bizim derhal telafi etmemiz gereken bir eksiğimizdir” diye konuştu.

    Erdoğan, konuşmasının sonunda ise tüm partililere seslenerek, 2023 seçimleri öncesinde kapı kapı dolaşmaları için talimat verdi.

  • “Türkiye’yi örnek gösterilen bir ülke konumuna taşıdık”

    “Türkiye’yi örnek gösterilen bir ülke konumuna taşıdık”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Eğitim Bakanlığı ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) iş birliğinde İstanbul’da düzenlenen “Mesleki Eğitim Zirvesi”ne video mesaj gönderdi.

    “Tüm çocukların kaliteli bir eğitime ulaşma hakkı evrensel bir insan hakkıdır”

    Mesleki Eğitim Zirvesi’yle ilgili mesaj gönderen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Mesleki Eğitim Zirvesi’nin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bu önemli zirve münasebetiyle sizleri Türkiye’de, güzel İstanbul’umuzda misafir etmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Sürdürülebilir bir ekonomik büyüme ve topyekun bir kalkınma için eğitim, insanlığın elindeki en güçlü enstrümanlardan biridir. Dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın tüm çocukların kaliteli bir eğitime ulaşma hakkı evrensel bir insan hakkıdır” dedi.

    “Türkiye’yi her bakımdan örnek gösterilen bir ülke konumuna taşıdık”

    Tüm imkanların eğitim için seferber edildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hali hazırda 19 milyonu temel eğitim ve orta öğretimde, 8 milyonu yüksek öğretimde olmak üzere yaklaşık 27 milyon öğrencimiz bulunuyor. Milletimizin emaneti olan bu çocuklarımızın en güzel şekilde yetişmeleri için elimizdeki imkanları seferber ediyoruz. Bu anlayışla son 20 yılda her yıl bütçede en büyük payı eğitime tahsis ederek, derslik sayımızı ikiye katlayarak, toplam 750 bin yeni öğretmen ataması yaparak, okullarımızı modern teknoloji ile donatarak, eğitim müfredatımızı özgürlükçü bir anlayışla yenileyerek, öğretmenlerimizin mali ve özlük haklarını geliştirerek hasılı eğitime dair hiçbir boşluk bırakmayarak Türkiye’yi her bakımdan örnek gösterilen bir ülke konumuna taşıdık” açıklamasında bulundu.

    “Güçlü iş birlikleri sayesinde Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerimize yeni imkanlar sağladık”

    Mesleki ve teknik eğitime verdikleri önemi de belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son dönemde önemli başarılara imza attığımız alanların başında mesleki ve teknik eğitim gelmektedir. Öncelikle bu okullara yönelik vesayet dönemlerinde uygulamaya konulan haksızlıkları gidererek mesleki eğitimi yeniden cazip hale getirdik. Ardından reel sektörle kurduğumuz güçlü iş birlikleri sayesinde Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerimize yeni imkanlar sağladık. Böylece öğrencilerimiz mesleği sahada öğrenirken teoriyi sektörle birlikte hazırlanan müfredatlar çerçevesinde kazanmaya başladı. Sektörle kurulan yakın iş birliğinin faydasını sadece eğitim sürecinde değil, mezuniyet sonrası öğrencilerimizin istihdam imkanlarında da görüyoruz. Ayrıca ülkemiz geneline yayılan 55 araştırma geliştirme merkezi ile ürün geliştirme çalışmalarında öğrencilerimizi sürece dahil ediyoruz” şeklinde konuştu.

    “Mesleki eğitime kazandırdığımız dinamizm kadın istihdamında da çok önemli iyileştirmelere yol açtı”

    Mesleki eğitimde büyük bir ivme kazanıldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçmiş yıllarda bir elin parmaklarını geçmeyen tescili alınan ürün sayıları 2022 yılında 8 bin 269’a ulaşmış, bu ürünlerin 74’ü ticarileşmiştir. İş gücü piyasamızın ihtiyaç duyduğu çırak, kalfa ve ustaları yetiştirebilmek için 2021 yılı sonunda önemli düzenlemeleri hayata geçirdik. Bu düzenlemelerle öğrencilere her ay ödenen asgari ücretin net tutarının yüzde 30’unun tamamını devlet desteğine aldık. Ayrıca kalfa olup 12’nci sınıfa devam eden öğrencilere ödenen miktarı yüzde 30’dan yüzde 50’ye yükselttik. Böylece usta, kalfa, çırak eğitimini devletimizin destek mekanizmaları ile güçlendirmiş olduk. Bu çerçevede mesleki eğitim merkezlerimizde sadece 159 bin olan çırak ve kalfa sayımız bir yıl gibi kısa bir süre içinde 1 milyon 100 bine ulaştı. Mesleki eğitime kazandırdığımız bu dinamizm kadın istihdamında da çok önemli iyileştirmelere yol açtı. Özetin özeti diyebileceğim bu çalışmalarla kısa sürede mesleki eğitimde hem yılların ihmalini giderdik hem de çok önemli ivme yakaladık” ifadelerinde bulundu.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Siyasette küslük olmaz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Siyasette küslük olmaz”

    Konya’da katıldığı toplu açılış töreni ve bir dizi programa katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Gençlik Buluşmaları’nda gençlerle bir araya geldi.

    Gençlerle yapılan röportajların yer aldığı video gösterimi izleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, programının açılışında yaptığı konuşmada,

    “Konya’da miting bugünkü buluşmamız, çok daha farklıydı. Her şeyden önce Mevlana Meydanı farklı daha da genişlemiş Mevlana Meydanı’na giriş zaten çok çok farklıydı. Her gelişimde çok daha farklı bir hal aldığını görüyoruz. Yani Konya’ya bir el dokunuyor. Konya garip değil. Sağ olsun bugüne kadar tüm belediye başkan arkadaşlarım gerçekten çok büyük hizmet verdiler. Bizler zaten merkezi yönetim olarak, iktidar olarak hiçbir zaman kendi haline bırakmadık. Şu an itibari ile bizim 20 yıllık iktidar süremiz de Konya’ya yaptığımız toplam kamu yatırım olarak 80 milyar. Bunun içinde alt yapı yatırımları var, üst yapı yatırımları var tabi buna belediyenin yaptığı yatırımları katmıyorum. Bunlar sadece bizim Ankara merkezi yönetim olarak yaptığımız yatırımlardır. Gerek eğitim de yaptığımız yatırımlar. 4 üniversite Konya’da bunlar bizimle oldu ve bunun yanında sağlıkta yaptığımız yatırımlar, ulaşımda zaten yapılan yatırımlar büyük. Ankara’dan Konya’ya ister karadan gel, ister havadan gel, istersen raylı sistemle gel hepsi var mı? Var. Bunlar daha önce yok muydu? Niye yoktu? Niye yapmadılar? Bizden önce de bu ülkeyi yönetenler vardı. Onlar niye yapmadılar? Adamların derdi yoktu ama biz dertliyiz. Dertli olduğumuz için de adımlar attık. Ve düşünün artık İstanbul’dan Konya’ya veya Ankara’dan Konya’ya gelmek artık problem değil. Konfor arttı sıkıntı diye bir şey kalmadı. Gençlik bunları bilmesi lazım, çünkü 20 yıl önce olanları şimdi siz bilmiyorsunuz. 20 yıl önce öyle bir şey var mıydı? Yoktu. Şimdi tabi bunlar olunca gençlik, 20 yıl önce ne vardı, bunun farkında değil. Alt yapıda ne vardı? Bugün mesela bir viyadük açılışı yaptık, 166 metre yükseklik. Birileri bunları anlamaz” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ana muhalefete tepki

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yapılan yatırımları hatırlatarak, “Hastaneler, kamuya özel ortak alan mı bilmiyorlar, ben ne yapayım. Mesele zaten nedir yönetimde benim alanım ekonomi. Yönetimde asıl olan bir, insanı yönetmektir, iki parayı yönetmektir, üç bunlarla beraber proje üretmektir. Bu kamu özel işbirliğidir. Para senin kasandan çıkmayacak. Nereden çıkacak? Para işadamı ve yatırımcıdan… Yatırımcı ben parayı bulacağım sen de bana şu işi ver der. Onun ihalesini yapalım 10 senelik mi, 15 senelik mi, 20 senelik mi, şeklinde ister. Mesela bizim İstanbul’da da havalimanı dünyanın en önde gelen havalimanlarından bir tanesi ve sözleşme bitiş tarihi 2041’e kadar şu andaki işletmeciler burayı yürütecek. Ama bizim buraya cebimizden 1 kuruş para çıkmadı. Parayı onlar getirdi, onlar yaptı ve şu anda dünyanın ilk üç havalimanları arasında bunlar. Bize aynı zamanda buradan da belli bir ücret ödemesi de yapıyorlar. Kafa bu kafa Ama onlar ne yapıyor? Sakın buraya kimse gelmesin, dışardan kimse gelmesin, eğer bu ihalelere falan girerseniz ondan sonra parayı falan alamazsınız diyorlar. Ya bir ülkenin ana muhalefeti böyle konuşur mu? Bunları söyler mi? Yani yol yapana söylüyor, hastane yapana söylüyor, ‘sakın bu işlere bulaşmayın aksi taktirde bunun altında kalırsınız’ diyorlar. Tabi onu dinleyen ve onu dinleyecek bir iktidar yok. Biz işimize bakıyoruz. Ve adamlara lakap da takmışlar ‘beşli çete’ diyorlar. Bunu söylediğin zaman ülkede yabancı sermaye yatırma girer mi? Girmez. Bütün bunlara rağmen şu andaki iktidara girişimciler, yerli ve yabancı güvendiği için inandığı için giriyor. İşte İstanbul havalimanı böyle yapıldı. Ve Covid döneminde dünyada bütün havalimanları stop, ama bizimki sürekli çalıştı” ifadelerini kullandı.

    “Artvin Yusufeli Barajı ve hidroelektrik santralini milli bütçeden yaptık”

    Geçtiğimiz günlerde açılışı yapılan Artvin Yusufeli Barajı hakkında gençlere bilgi veren Erdoğan, “Artvin Yusufeli Barajı ve hidroelektrik santralini milli bütçeden yaptık. Dışarıda para almadık ama yerli mühendis, işçi, müteahhit firma aynı şekilde onlarla yaptık. Fakat öyle bir yerde baraj yapıldı ki, böyle dağların arasında teleferik sistemi ile dağları birbirine bağlayarak tüneller deliniyor ve bütün bu delinen tüneller ve bu tüneller Yusufeli ilçesini farklı bir yere taşıyoruz. Farklı bir yere taşırken baraj oradaki yapılan konutların, bir denizi haline geliyor. Yani şimdi bir yalı düşünün nereye bakıyor? Denize burada da nereye bakıyor? Baraja. Bu şekilde bir imkan ve şu anda Çarşamba günü açılışını yaptık ve senede oradan bize 5 milyar geri dönüş olacak. Bu ne demek? 7 senede bu baraj kendini finanse edecek, maliyeti 35 milyar liraya mahal ettik biz burayı. Fakat bu kadar zor koşullarda üretilen bir yatırım ki, nasip olursa bu yılın Mayıs veya Haziran’ında barajın su dolumu bitecek. Bir taraftan enerji üretimi, bir taraftan da su noktasında sıkıntıların giderilmesine kadar her şey ‘iş bilenin kılıç kuşananın’. Yani lafla bu iş olmuyor hamdolsun. Şimdi oradan bakıyorsunuz en üst yerde Yusufeli Barajı onun altına bakıyorsunuz, Artvin var, onun altında Borçka Barajı var onun altında Muratlı Barajı var. Bütün dünyada eşi benzeri yoktur ama Türkiye’de bir barajlar sistemi var. Artvin’in böyle bir zenginliği var, güzelliği var ve bir de dünya kadar yol yaptık. Neşet Ertaş’ın dediği gibi ‘aşk ile koşan yorulmaz’” şeklinde konuştu.

    “Bütün büyükşehirlerde en az bir tane Şehir Hastanesi kurma hedefimiz var”

    Gençlere seslenen Erdoğan, “Bu milletin tarihi farklı biz öyle bir tarih yazmışız ki, o tarihi yazan bu milletin torunları olarak sizlerde bizi geçeceksiniz. Bizi geçtiğiniz zaman görevimizi yaptık deyin eğer bizi geçemezseniz, kusura bakmayın o zaman görevinizi yapmış olamazsınız. Çünkü her gün biraz daha ileri diyeceksek bu böyle olacak. Ve bunu siz yapacak güçtesiniz. İşte Şanlıurfa’yı Adıyaman’a bağladık. Eskiden orada çile vardı şimdi bitti. Bunlar sürekli aynı hızla devam ediyor. Devam edecek. İşte sağlıkta Şehir Hastanelerimiz ayrı bir güç, ayrı bir imkan. Eskiden parası olanların gittiği yer neresiydi Amerika’ydı ve parası olduğu için gidiyordu ama şimdi artık biz ambulans uçağımızı gönderiyoruz. Almanya’da neredeyse ölüme mahkum edilmiş hastamızı Hollanda’da aynı şekilde onları ambulans uçağımızla oradan alıp ülkemize getiriyoruz ve burada hastanelerimizde tedavilerini yaptırır hale geldik. Bunlarla gurur duyacaksınız, bunlarla öğreneceksiniz artık bizim elimizde bu imkanlarımız var. Dolayısıyla geleceğimizi emanet edeceğimiz bir gençlik olarak sizden bu başarıyı göstereceğinize inanıyorum. Bizim şimdi fiziki imkanlarımız gayet iyi. Ama bizim fiziki imkanlardan öte hekimlere ihtiyacımız var doktorlara ihtiyacımız var bu sayıyı ne kadar arttırırsak başarı yüzdemiz de inanıyorum ki o kadar artacak. Çünkü bir imkan var, fiziki imkanlar yerinde öyleyse ben tıp profesörlerine söylüyorum; hocam bak biz üzerimize düşeni siyasetçi olarak yaptık en modern hastaneler artık biz de, kusura bakmayın artık siz yetiştireceksiniz öğrencileri ve göğsümüzü gere gere bizim doktorumuz da var diyeceğiz. Her geçen gün bu noktada gençliğin müracaatı ve buradaki cazibe çok daha fazlasıyla artıyor. İnşallah kısa zamanda bu Şehir Hastanelerimizde süratle bütün büyükşehirlerde en az bir tane Şehir Hastanesi kurma hedefimiz var. İnşallah durmak yok yola devam diyoruz ve bu hedefimizi başaracağız. Tabii birileri her ne kadar gençlerimizi çantada keklik olarak bakıyor olsa da ama onları da gençlerimiz inşallah, önümüzdeki Haziranda gereken cevabı verecekler” diye konuştu.

    “6’lı masa şu an gündemi meşgul etmenin gayreti içerisindeler”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptığı konuşmasının ardından gençlerin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, öğrencilerden Ayşe Kaya’nın “6’lı masanın aday çıkaramamasını merak ediyoruz. Sizce 6’lı masa bir önce ortak bir aday çıkarabilecek mi? Yoksa çıkaramadan dağılacak mı?” sorusu üzerine “Tabi er veya geç Yüksek Seçim Kurulunun seçim takvimi çalışmaya başladığı andan itibaren mecburen adaylarını açıklayacaklar. Ne zaman? Yüksek Seçim Kurulu seçim takvimini açıkladığı zaman. Şu an onlar gündemi meşgul etmenin gayreti içerisindeler. Gündemi nasıl meşgul ederiz işte böyle; ‘işte hadi sen bir yemek hazırla sana gelelim, komşu sen bir yemek hazırla sana gelelim’ şu ana kadar yaptıkları bu. Bundan sonra son toplantıyı da malum yapmışlardı ama şimdi bir başka yemek verecek bir masa çıkar mı bilemiyorum” dedi.

    “Bundan sonraki süreçte nasıl Mısır ile bu iş yoluna girdiyse aynı şekilde Suriye ile de bu iş yoluna girebilir”

    Öğrencilerden Derya Olgaç da, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “siyasette küslük olmaz” sözünü hatırlatarak, Mısır ile Türkiye arasındaki ilişkilerin yeniden başlamasının Yunanistan’da ve içeriden de çok fazla rahatsızlık duyanların olduğunu söylemesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Siyasette küslük olmaz meselesi tabi yarın hangi ülkeyle gelişmeler ne gösterir ayrı bir konu. Fakat tabi Yunanistan rahat durmuyor. Sürekli üzerime üzerimize ileri geri konuşuyor, geliyor falan. Bir de Avrupa Birliği’nde bunlar çok çok farklı kampanyalar yürütüyorlar. Yani bu seçimlerden sonraki süreçte yeni bir dönem açılacak. Bizim tabi burada Sayın Sisi ile yaptığımız görüşmede Türkiye Mısır ilişkilerinde olayın liderler seviyesinde tartışılmasından öte ben kendisine onu da söyledim. Bizim Mısır halkıyla olan ilişkilerimiz farklı tarih orda var. Tabi son dönemde 9 yıllık bir süreç içerisinde bir sıkıntı yaşadık. Tabi o akşam özellikle de Katar Emirinin araya girişiyle bu adımı attık ve o sıkıntıyı aştıktan sonra da bir yarım saat 45 dakika kadar biz Sayın Sisi ile orada dar kapsamlı bir görüşme yaptık. Dedik ki, şimdi alt düzeyde bakanlarımız gidiş gelişleri başlatsınlar ondan sonra da biz bu görüşmelerimizi genişletelim, geliştirelim. Bütün derdimiz sizlerle Türkiye arasındaki bu kırgınlığı dargınlığı gidermek ve Akdeniz de Türkiye Mısır arasında böyle bir sıkıntı yaşanmaması gerekir. Tabi çok farklı bazı şeyler daha aramızda orada konuştuk. Daha sonra aldığım bilgi haberler çerçevesinde kendisi de bu görüşmeden çok çok mutlu olmuş, aynı mutluluk temennisini biz de ilettik. Şimdi süreç başladı. İnşallah bakanlarımızla bu süreç devam edecek daha sonra da bir araya gelmek suretiyle inşallah Akdeniz’de çünkü Mısır halkıyla Türk halkının birbiriyle olan bağlantıları çok farklı. Gücü bizim başkalarına kaptırmamız gerekir. Yani işte Yunanistan’ın buralara ulaşması olacak iş değil. Onun için güzel gelişmeler olacak diye inanıyorum. İşte bir arada biliyorsunuz, bizim körfez ülkeleriyle olan küslüğümüzü menfaate çevirmek isteyenler oldu. Tabi bunlar giderilince oyunlar bozuldu. İşte bunların içerisinde Birleşik Arap Emirlikleri. İşte bizim Birleşik Arap Emirlikleriyle münasebetlerimiz gayet iyi bir konumda. Daha da iyi olacak inşallah. Bu tabi malum bazı çevreleri rahatsız ediyoruz. Bundan sonraki süreçte nasıl Mısır ile bu iş yoluna girdiyse aynı şekilde Suriye ile de bu iş yoluna girebilir. Siyasette küslük olmaz” dedi.