Etiket: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

  • “2023’le ilgili sinsi plan ve hevesleri çöpe atacağız”

    “2023’le ilgili sinsi plan ve hevesleri çöpe atacağız”

    AK Parti İstanbul İl Başkanlığı tarafından NEF Stadyumu’nda “İstanbul’un Sözü: Birlik, İrade, Zafer” programı düzenlendi.

    Programda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ”Fatih’in yadigarı İstanbul’u 2053 vizyonuyla yeniden medeniyetimizin şahikasını yapmak için gece gündüz çalışan, mücadele eden her bir kardeşime şükranlarımı sunuyorum. İstanbul’da 2023’e kadar dokunmadık gönül bırakmayacağız. Bugün burada İstanbul’daki 32 bine yakın sandıkta görev alacak 96 bin AK Parti sevdalısı ile bir aradayız. Aynı çalışmayı 81 vilayetimizin tamamında gerçekleştireceğiz. Dün Konya’daydık, çarşamba günü Artvin’deydik. Durmadan, usanmadan, yılmadan Türkiye’nin altyapısını biz değiştirdik, üst yapısını da biz inşa edeceğiz. Biz kuru sıkı atmıyoruz. İcraat, icraat, icraat… Türkiye’yi yeni yüzyıla biz hazırlıyoruz. Birileri yuvarlak masanın etrafında döne dursun biz sahayı ilmik ilmik örerek kendi işimize bakacağız” diye konuştu.

    Erdoğan, “Geçtiğimiz hafta sadece bir günde İstanbul’un 39 ilçesinde 200 bin haneyi ziyaret ederek bu doğrultuda ilk adımı başarıyla attık. Seçime kadar her haneyi en az 2 hatta çok daha fazla ziyaret ederek sahada en küçük bir boşluk bırakmayacağız. Bu programın ilk turunu Ocak ayına kadar tamamlamayı planlıyoruz. Birileri yuvarlak masanın etrafında döne dursun biz sahayı emekle, kalple, azimle, fedakarlıkla ilmik ilmik örerek kendi işimize bakacağız. Yalan ve iftira siyasetinin üzerimizde oluşturduğu girdaba asla boyun eğmeden eser ve hizmet siyasetiyle yolumuza devam edeceğiz. Yaptığımız her işte söylediğimiz sözde hakkı hakkaniyeti halkı üstün tuttuğumuz müddetçe evel Allah kimse bileğimizi bükemez. AK Parti teşkilatlarında bu vasıflara sahip binlerce, on binlerce yüz binlerce dava arkadaşımız var.

    Pendik’teki Elazığlı Abbas amcamız da bunlardan biriydi. 91 yaşında kendisi partimizin kuruluşundan itibaren oturduğu mahalledeki her faaliyetimize iştirak etmiş her toplantımızda söz almış Türkiye ve AK Parti sevdalısı bir amcamızdı. Katıldığı son toplantıda yine heyecanla davasına olan sevdasını anlatırken, geçirdiği kalp krizinin arından kaldırıldığı hastanede darı bekaya irtihal etti. Mekanı cennet olsun inşallah. Abbas amcamıza ve onun gibi son nefesine kadar bu yolda samimiyetle mücadele eden kardeşlerimizin tamamına Allah’tan rahmet diliyoruz. Partimizin bu günlere ulaşmasında katkı veren her bir kardeşime de şükranlarımı sunuyorum. Partimizin bu günlere ulaşmasına katkı veren her bir kardeşime de şükranlarımı sunuyorum. AK Parti, milletin partisidir. Bu partinin kurucusu da bundan sonra onu daha da güçlendirerek devam ettirecek olan da bizatihi milletimizin ta kendisidir. Bizler AK Parti teşkilatları olarak üstlendiğimiz görevlerle milletin emanetçisiyiz. Gençlerimiz de yaptığımız sohbetlerimizde de ifade ettiğim gibi biz gelecek nesillerin zamanının misafiriyiz” diye konuştu.

    Cumhur İttifakı ile gece gündüz çalışacaklarını belirten Erdoğan, “Bizler birbirine kenetlenmiş parmaklar, bir duvarı oluşturan tuğlalar gibi saflarımızı sıkı tuttukça önümüze hangi tuzağı kurarlarsa kursunlar, hangi engeli koyarlarsa koysunlar vız gelir. Başlattığımız demokrasi ve kalkınma hamlesini adım adım ileriye taşıyarak, ülkemizin üzerinden vesayetin gölgesini nasıl kaldırdıysak, yoklukları, sefaleti, geri kalmışlığı nasıl tarihe gömdüysek, içeride ve dışarıda tertiplenen kumpasları nasıl bozduysak, terör örgütlerinin dişlerini nasıl söktüysek, darbecileri nasıl bozguna uğrattıysak, ekonomik tetikçileri nasıl şaşırttıysak, felaket senaryolarını nasıl boşa çıkardıysak, inşallah 2023’le ilgili sinsi plan ve hevesleri de aynı şekilde çöpe atacağız. İnsanlarımızı karamsarlık çukurunda boğmak için uğraşan, bu uğurda finanstan teröre, her aracı kullanan küresel baronlara, emperyalist çetelere eyvallah etmeyeceğiz. İnancımızdan, medeniyetimizden, tarihimizden, hepsinden önemlisi milletimizden aldığımız güçle bu imtihanı da başarıyla tamamlayacağız. Eskiler zor oyunu bozar demişler. Gücünü imanımızdan ve azmimizden alan bir çabayla inşallah bu oyunu da bozacağız. Bu hedefe ulaşmak için Cumhur İttifakı çatısı altında gece gündüz çalışacağız” ifadelerini kullandı.

    “Varsın birileri sanal mecralarda siyasetçilik yapmaya devam etsin”

    Erdoğan, “Tüm genel merkez yöneticilerimize, il ve ilçe teşkilatlarımıza, milletvekillerimize, belediye başkanlarımıza yeni bir görev veriyorum. Her birimiz kendi oy kullandığımız sandığın üyeleri ve mahalle temsilcileriyle en kısa sürede bir araya geleceğiz. Aynı şekilde ikamet ettiğimiz yerdeki AK Parti üyeleriyle temasa geçeceğiz. Her bir üyemizi partimize yeni bir üye kazandırması için teşvik edeceğiz. Kendimizden başlayarak, halka halka bu seferberliği 85 milyonun tamamına yayacağız. Haneyi, sokağı, sandığı, mahalleyi sıkı tuttuğumuzda Allah’ın izniyle 2023 seçiminde tarihimizin en büyük zaferi elde etmemizin önüne kimse geçemez. Varsın birileri kendi kendilerine gelin güvey olmaya, kendi kısır dünyalarında davul zurna çalmaya, sanal mecralarda siyasetçilik yapmaya devam etsin. Biz doğrudan insanımıza gideceğiz. Doğrudan insanımızla konuşacağız. Doğrudan insanımızın gönlüne hitap edeceğiz. Siyaset, insanla yapılır. Şayet siyaseti şekillendirmek, medyaya, dedikoduya, sanal mecralara kalsaydı bırakın iktidar olmayı bize bu ülkede yağmurlu havada bir bardak su vermezler, doyasıya tek bir nefes bile aldırmazlardı. Kazandığımız her zaferin gerisinde milletimizle aramızda kurduğumuz o güçlü bağ, paylaştığımız muhabbet, yöneldiğimiz ortak istikamet vardır. Milletin gücünün üstünde bir güç görmedik, tanımadık, şahit olmadık. 15 Temmuz bunun en büyük ispatıdır” diye konuştu.

    Erdoğan konuşmasının devamında, “Ülkemizin bugün yaşadığı çoğu da küresel krizlerden kaynaklanan sorunları çöze bilecek yegana vizyona, programa, projeye kadroya azme sahip tek parti biziz. Muhalifler bile alenen ikrar edemeseler bile bu gerçeği dost ortamlarında ifade etmekten kendilerini alıkoyamıyorlar. Son bir ayda TOKİ’nin 500 bin konut, 1 milyon arsa kampanyasıyla, ülkemizin ilk yerli ve milli otomobili Togg’un üretime geçmesiyle, dünyanın en yüksek barajından biri Yusufeli Barajı’nın su tutmasıyla başlamasıyla, dikkat edin her yıl 5 milyar geri dönüşü olacak. 7 yılda baraj kendini finanse edecek. Bunu AK Parti yapar. Türk Devletleri Teşkilatı’ndan G20’ye, uluslararası zirve ve pek çok programla ülkemize tarihe geçecek nice eserler ve hizmetler kazandırırken, kendi aralarında tepişmekten, birbirlerine laf yetiştirmekten başka siyaset ortaya koyamayanların takdirini milletimiz elbette yapmaktadır” dedi.

    Erdoğan, “Yılbaşından itibaren aldığımız tedbirlerin, hayata geçirdiğimiz uygulamaların neticelerini daha iyi görmeye başlayacağız. Bunun için sizlerden göğsünüzü gere gere bugüne kadar ülkemize yaptıklarınız, bundan sonra yapacaklarımızı herkese anlatmanızı istiyorum. Eğitimde neler yaptık? Sağlıkta neler yaptık? Ulaşımda neler yaptık? Adalette, emniyette, tarımda, dış politikada neler yaptık? Bunları anlatmanızı istiyorum ki bu muhalefetin bütün yalan balonları sönmeye devam etsin. Ülkemizde eşi benzeri olmadığına inandığım şu muhteşem toplantımızın gayesi, Türkiye Yüzyılı seferberliğinin başladığını hem kendi teşkilatlarımıza hem tüm Türkiye’ye ilan etmektir.” şeklinde konuştu.

    Pençe Kilit operasyonunda Suriye’de 480 teröristin etkisiz hale geldiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son Pençe Kilit operasyonunda, Suriye’de 480 teröristi etkisiz hale getirdik. Şehitlerimiz var. Rabbim şehitlerimizi sevgili habibine komşu eylesin. Şehitlerle beraber, topraklar vatan oluyor. Bir gül bahçesine girercesine hayatlarının baharında toprağa düşen şehitlerimize rahmet diliyorum. Yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Bizim inancımızda şehitler ölmez, bu ülkeye ve millete kem gözle bakan herkesin akıbeti berbat olacaktır. Türkiye kendi güvenliği için sınırları içinde ve dışında belirlediği alanlarda her türlü tasarruf hakkına sahiptir. Bu hakkımızın kullanmamızın önüne kimse geçemez. Bu ortamda her birimiz üzerimize düşenleri hakkıyla yerine getiremezsek, tarih ve bizden sonraki nesiller önünde boynumuz bükük kalır. Bize boyun bükmek yakışmaz. Bize yakışan ecdada layık, gençlerimize örnek olmaktır. Yarın değil, hemen şimdi diyerek bir kez daha İstanbul’un Sözü: Birlik, İrade, Zafer programımızın hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Cumhur İttifakı’nın diğer tarafı Milliyetçi Hareket Partisi’yle beraber bu yolda emin adımlarla beraber yürümeyi Rabbimden hepimize niyaz ediyorum” dedi.

  • Erdoğan’dan Pençe-Kilit mesajı

    Erdoğan’dan Pençe-Kilit mesajı

    Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Gülan ile 3. Piyade Tümen Komutanlığının Harekat Merkezi’nden, Irak’ın kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik devam eden Pençe Kilit Harekatı’na katılan birliklerin komutanları ile video konferans toplantısı gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan da toplantıya telefonla katılarak sahadaki birliklerin komutanlarına hitap etti. Milli Savunma Bakanı Akar’ı, tüm komutanları ve Mehmetçiği selamlayarak sözlerine başlayan Erdoğan, gerçekleştirilen mücadelenin önemine vurgu yaptı. Harekatta, hain saldırılar sonucu şehit olan Mehmetçiklerimizin olduğunu hatırlatan Erdoğan, şehitlere Allah’tan rahmet yaralılara acil şifa dileklerini iletti.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

    “Tabii ki orada canımız yanıyor ama bunun hesabını çok ağır soruyorsunuz. Şehitlerimizin kanları yerde kalmadı, kalmıyor ve inanıyorum ki bundan sonda da kalmayacak. Şehadet yolu çok mukaddes, kutlu bir yol. Bu kutlu yolda da Mehmetçiğimizin bugüne kadar verdiği mücadele herkesin özellikle de siz komuta kademesinin malumudur. Şu anda çok zor kış şartlarında gerek Pençe Kilit ile Zap’ta, gerekse Suriye’nin kuzeyinde böyle önemli bir mücadele böyle önemli bir zamanda veriliyor. İnanıyorum ki bu mücadelenin neticesi de çok iyi, hayırlı olacak”

    Tüm milleti olarak şehit aileleriyle hemhal olmaya, onların dertleriyle dertlenmeye devam edeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu mücadelenin neticesindeki zafer, bizleri geleceğe yönelik bir mutluluğa götürecektir. Ben mücadelenizin kutlu olmasını, neticesinin zaferlerle dolu olmasını Rabbim’den temenni ediyorum. Sizleri de özellikle şahsım, ailem, milletim adına kutluyorum. Mücadelemiz mübarek, yolumuz aydınlık olsun” dedi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan hayvan barınağındaki görüntülere sert tepki

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan hayvan barınağındaki görüntülere sert tepki

    Konya’da yapımı tamamlanan tesislerin açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine Pençe Kilit Harekat bölgesinde şehit düşen 3 askerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı dileyerek başladı. Erdoğan, “Devletimizin ve milletimizin bekası için canlarını feda eden tüm kahramanlarımızı şükranla yad ediyoruz. Rabbim askerimize, polisimize, jandarmamıza güç ve kuvvet versin, her daim muzaffer eylesin” dedi.

    “Hayvanlara zulmetme hakkına kim nerede olursa olsun sahip değildir”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Konya’da hayvan barınağında yaşanan olayla ilgili de konuştu. Erdoğan, “Dünya Belediyeler Birliği Başkanlığını yürüten Konya, belediye hizmetlerinde de farkını ortaya koymaktadır. Büyükşehir Belediyemizin merkez ve 31 ilçemizde gerçekleştirdiği altyapı, yol, parke, su, kanalizasyon projelerimizin resmi açılışını buradan yapıyoruz. Belediyemizin hayvan barınağından orada görevli 2 vicdansızın sebep olduğu görüntülerini biz de üzüntü ile takip ettik. Haklarında hemen adli ve idari takip başlatılıp, sorumlular hemen tutuklanmış, bir daha benzer görüntülerin yaşanmaması için gereken tedbirler alınmıştır. Hayvanlar da bize Allah’ın bir emanetidir. Onlardan elbette istifade edeceğiz ama asla zulmetmeyeceğiz, eziyet etmeyeceğiz. Kalkıp da hayvanlara zulmetme hakkına kim nerede olursa olsun sahip değildir. Hayvanların korunmasıyla ilgili en ileri yasal düzenlemeleri uygulamaya geçirmiş bir yönetim olarak, bu konuda yakın takipte olacağımızdan kimse şüphe etmesin” dedi.

  • Erdoğan intihar girişiminde bulunan vatandaşı ikna etti

    Erdoğan intihar girişiminde bulunan vatandaşı ikna etti

    15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde Murat Duran isimli bir kişi intihar girişiminde bulundu.

    Anadolu Yakası’na geçtiği sırada konvoyu durduran Cumhurbaşkanı Erdoğan, intihar girişiminde bulunan Murat Duran’ı ikna ederek evine gönderdi.

  • “Teröristlere müsamaha göstermemiz beklenemez”

    “Teröristlere müsamaha göstermemiz beklenemez”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Pendik’te bulunan İstanbul Tersane Komutanlığında düzenlenen ‘Pakistan MİLGEM Projesi Çerçevesinde İnşa Edilen Üçüncü Geminin Denize İniş, Açık Deniz Karakol Gemisi Projesi Birinci Gemisi Blok Kızağa Koyma ve İkinci Gemisi Sac Kesim Töreni’ne katıldı.

    “İnsanlık düşmanlarından, döktükleri her damla kanın hesabını misliyle soruyoruz ve soracağız”

    Törende konuşan cumhurbaşkanı Erdoğan, “Pakistan Türk milletinin gönlünde her zaman müstesna bir konuma sahip olmuştur. Pakistanlı kardeşlerimizin sel felaketinin yaralarını sarmaya başladıklarını görmekten memnuniyet duyuyoruz. Geçmişte olduğu gibi gelecekte de Pakistan’ın yanında yer almaya devam edeceğiz.
    Neredeyse 40 yıldır bölümü terörle mücadele eden bir ülke olarak, Pakistan halkının çektiği acıyı ve ödediği bedelleri gayet iyi biliyoruz. Terörün her türlüsüne karşı mücadelemizi sınırlarımızın içinde ve dışında sürdüreceğimizin tekrar altını çizmek istiyorum. Kimin eteğine yapışırlarsa yapışsınlar, insanlık düşmanlarından, döktükleri her damla kanın hesabını misliyle soruyoruz ve soracağız. Aziz şehitlerimize mahcup olacak hiçbir adım atmadık, inşallah bundan sonra da atmayacağız.
    DEAŞ’la mücadele kisvesi altında bölücü terör örgütünün Suriye uzantısını silaha ve desteğe boğanların da bize sürekli sükunet telkin etmek yerine hesaplarını buna göre yapmalarında fayda görüyoruz. Proje ürünü bir örgüt durumundaki DEAŞ’a karşı sahada çarpışan ve bu terör örgütünü bozguna uğratan tek NATO müttefiki olarak bu konuda bize kimse ders veremez. Özellikle kendilerine yönelik en küçük bir saldırı olduğunda on binlerce kilometre öteden gelip ortalığı yıkanlar, sınırımızın hemen dibinde yuvalanan teröristlere karşı müsamaha göstermemizi bizden bekleyemez. Türkiye, terörü kaynağında yok etme stratejisini devam ettirmekte kararlıdır. Dahası Türkiye, son yıllarda gerçekleştirdiği atılımlarla bölgesinde önemli bir küresel aktör konumuna gelmiştir. Türkiye artık dostları ve kardeşleriyle çok daha büyük bir gücü ifade etmektedir. Bu noktaya gelmemizde hiç şüphesiz savunma sanayiimizin çok önemli katkısı vardır. Hamdolsun, müdahil olduğumuz süreçleri kendi irademizle yönetme kabiliyetine sahibiz” dedi.

    “Dünyada savaş gemisini milli imkanlarla tasarlayan, inşa eden 10 ülke arasında yer alıyoruz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rakamlara baktığımızda 2002 yılında sadece 62 savunma projesi yürütürken bugün bu sayının 750’yi geçtiğini görüyoruz. Yine 2002 yılında savunma projelerimizin bütçesi 5 buçuk milyar doları ancak bulurken bugün yaklaşık 60 milyar dolarlık, ihale aşamasındakilerle birlikte 75 milyar dolarlık savunma projesi hacmine ulaştık. 248 milyon dolar olan yıllık ihracatımız da yıl sonu itibariyle inşallah 4 milyar dolar seviyesini yakalamış olacaktır. Silah ve mühimmatlardan füzelere, insansız hava kara ve deniz araçlarından helikopterlere ve gemilere kadar çok geniş bir yer yelpazede ihtiyacımız olan sistemleri yerli ve milli olarak tasarlıyor üretiyor ve geliştiriyoruz. Dünyada savaş gemisini milli imkanlarla tasarlayan, inşa eden, idamesini gerçekleştirebilen 10 ülke arasında yer alıyoruz. Bugüne kadar Ada Sınıfı 4 korvetimizi devreye aldık. Amfibi gemilerimiz, Sancaktar Ve Bayraktar Deniz kuvvetlerimizin hizmetinde görevlerine devam ediyorlar. Türkiye’nin ilk istihbarat gemisi Ufuk’u bu sene içerisinde hizmete soktuk. Ulak, Salvo, Sancak, Albatros gibi projelerle insansız deniz araçlarımızı donanmamıza kazandırma çalışmalarımız devam ediyor. İnşallah 2023 savunma sanayimizde pek çok ilki yaşayacağımız sene olacak. Muharip insansız savaş uçağımız Kızılelma üretim hattına girdi. Motor entegrasyon testleri başarıyla tamamlandı. 2023’de ilk uçuşunu yapacak. Yine gelecek sene milli muharip uçağımızı hangardan çıkaracağız. Ayrıca insansız kara ve deniz araçları, milli denizaltı, yapay zeka, robotik gibi çeşitli alanlarda başlattığımız projeleri de süratle neticelendireceğiz. Savunma sanayi alanında Türkiye’yi dünyanın süper liginde ilk sıralara taşıyana kadar durmayacak, mücadelemizi sürdüreceğiz. Bugün Pakistan MİLGEM korvet projesi çerçevesinde 3’üncü gemiyi suya indirilme törenini icra ediyoruz. Dördüncü ve son gemimizi de Allah’ın izniyle Pakistanlı kardeşlerimize 2025’in Şubat ayında teslim etmeyi planlıyoruz” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra törene Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, ASFAT Genel Müdürü Esad Akgün, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Pakistan Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Muhammad Amjad Khan Nıazı, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Pakistan Savunma Bakanı Khawaja Muhammad Asıf, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Pendik Belediye Başkanı Ahmet Cin de katıldı.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malezya Başbakanı İbrahim ile görüştü

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malezya Başbakanı İbrahim ile görüştü

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede, liderliğindeki koalisyonun seçim zaferi ve Başbakan olarak atanması vesilesiyle Enver İbrahim’i tebrik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ile Malezya arasındaki yakın işbirliğinin yeni dönemde de karşılıklı güven temelinde daha da güçleneceğine inandığını ifade etti.

  • “Ülkemize rahatsızlık verene bedelini ödetiriz”

    “Ülkemize rahatsızlık verene bedelini ödetiriz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar ziyareti sonrası gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ev sahipliği için Katar Emiri Şeyh Temim’e teşekkür ederek, “2022 FIFA Dünya Kupası açılış törenini başarıyla düzenleyen Katar’ı tebrik ediyor, yaklaşık bir ay sürecek turnuvaya katılan tüm takımlara muvaffakiyetler diliyorum. Turnuvanın sportmenlik ruhuna uygun şekilde huzur ve güvenlik içerisinde tamamlanmasını temenni ediyorum. 1 milyondan fazla kişinin katılmasının beklendiği bu uluslararası spor etkinliği, İslam coğrafyasında düzenlenen ilk Dünya Kupası olması hasebiyle ayrı bir önem taşıyor” dedi.

    Katar’la ilişkilerin mükemmel seyrettiğinin altını çizen Erdoğan, “Malumunuz, Meclisimizde kabul edilen tezkere çerçevesinde TCG Burgazada korvetimiz Katar karasularında görev yapıyor. Aynı şekilde Silahlı Kuvvetlerimizden çeşitli timler Kupa Kalkanı Harekâtı kapsamında Katar’da konuşlanmış durumdalar. Ayrıca çoğunluğu Çevik Kuvvet olmak üzere 2 bin 242 Emniyet Genel Müdürlüğü personelimiz de mesailerine Katar’da devam ediyor. Ziyaret ve tören vesilesiyle, Katar’da görevlendirilen bu personelimizin mesailerini başarıyla yerine getirdiklerini de görmüş olduk. Burada ülkemizi ve milletimizi temsilen görev yapan tüm güvenlik görevlilerimiz bizler için gurur kaynağıdır. Kendileriyle ne kadar iftihar etsek azdır. Açılış törenine katılan devlet başkanları ve üst düzey yetkililerle de bu vesileyle bir araya geldik. Dünya Kupasının bölgemize ve tüm insanlığa örnek teşkil etmesini, hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum. Fairplay ruhunun hâkim olduğu, kardeşlik ve dostluk mesajlarının verildiği, gençlere umut ve güven telkin eden bir etkinlik olarak tarihe geçmesini diliyorum” dedi.

    Erdoğan, ‘Irak ve Suriye’nin kuzeyine yönelik Pençe Kılıç Hava Harekatının kara harekatıyla devam edip etmeyeceği kamuoyunda çok merak ediliyor. Bir de Rusya’nın kontrolü altındaki bölgeleri Türk Silahlı Kuvvetlerine açtığıyla ilgili bir iddia var. Eğer bu doğruysa bu, terörle mücadele anlamında Moskova ve Ankara’nın ortaklaşa harekâtı bölgeye nasıl bir süreç getirecektir?’ sorusuna, “Şunu rahatlıkla söyleyebilirim; her şeyden önce Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki bu operasyon böyle rastgele -acaba kim ne der, nasıl olur diye- düşünülerek yapılmış bir harekât değil. Daha önce de söylediğimiz gibi, eğer ülkemize, topraklarımıza birileri rahatsızlık veriyorsa bunlara biz bedelini ödetiriz. Nitekim şu anda da birçok saldırı planlaması içinde olan veya bu tür saldırıları gerçekleştiren, tehdit oluşturan terör örgütleri var güneyimizde. Bu Irak tarafında da var, Suriye tarafında da var.

    Her zaman söylediğim gibi, ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ derken bunu tabii boşu boşuna söylemedik. Zira beklenen, tasarlanan, planlanan saat geldiği anda da bu adımlar atıldı. Nitekim dün gece yapılan operasyon da bunun tam bir tecellisiydi. Çünkü bu terör örgütlerinin zararsız hale getirilmesi, yok edilmesi bizim şu anda güvenlik güçlerimizin başlı başına, olmazsa olmaz bir görevidir. Bunun sadece bir hava harekatıyla sınırlı kalması da söz konusu değil. Burada ne kadarlık bir güç Kara Kuvvetlerinden de buna katılması gerekir; bunu da zaten ilgili birimlerimiz, Savunma Bakanlığımız, Genelkurmayımız birlikte kararını verirler; istişaremizi yaparız, ondan sonra da adımlarımızı buna göre atarız. Zaten burada varlık gösteren ülkelerle de biz diplomatik ilişkilerimizi yaparak adımlarımızı ona göre attık ve atıyoruz” cevabını verdi.

    ‘Terörün kaynağı aslında bu son İstiklal Caddesi’ndeki saldırıda Ayn El Arap bölgesiydi. O bölgeye biraz dikkat ettiğimiz zaman Fırat’ın doğu ve batı kanadı arasında, Fırat Kalkanı bölgelerinin arasında kalan terör işgalindeki tek bölge. Bir tarafında Cerablus bir tarafında Tel Abyad var. Arada kalmış bir bölge. Oradan sızmalar oluyor. Son örnek İstiklal Caddesindeki saldırı oldu. O bölgenin de Fırat Kalkanı bölgelerine dahil edilmesi bu operasyonların gündeminde var mı?’ sorusu üzerine Erdoğan, “Her zaman zaten o bölge hedefler arasında yer almıştır ve atılan adım da zaten buna göre atılmıştır. Nitekim bu defa da yine aynı şekilde bu hedefte iki önemli bölge vardı. Bunun bir tanesi Irak’ın kuzeyi, bir diğeri de Suriye’nin kuzeyi olan bölgelerdi. Bu bölgelere yönelik adımlarımızı attık ve atmaya da buna devam edeceğiz. Ruslarla da 2019’da Soçi’de yapılan bir anlaşmamız var. Onların bölgedeki teröristleri temizleme sorumlulukları vardı. Maalesef birçok kez kendilerine tekrar tekrar hatırlatmamıza rağmen bunu yapmadılar, yapamıyorlar. Biz de bunlara karşı sessiz kalmayacağımızı, herhangi bir şekilde kendileri yapamadığı takdirde oradaki teröristlere karşı adım atacağımızı söyledik. Dün de bu çerçevede Kobani’de yuvalanan teröristlere karşı 12 hedefi vurmak suretiyle orada etkisiz hale getirdik. Burada herhangi bir tahdit yok. Bu harekâtın sürekliliği söz konusu. Karadan ve havadan gereken neyse yaptık. Bundan sonra da yapacağız” dedi.

    Erdoğan, ‘Türkiye’ye yönelik terör odaklarına ve tehditlere karşı hem sahada hem diplomasi sahasında liderliğinizde süren gerçekten çetin bir mücadele var. Teröre karşı mücadelede talep ve beklentiler uluslararası kamuoyunda yeterince karşılanmıyor. Siz de zaman zaman bundan şikâyet ediyorsunuz. Genel olarak baktığınızda terörle mücadele konusunda en fazla sıkıntı yaşadığımız siyasi merkezler neresi? Bir de İstiklal Caddesi saldırısıyla ilgili tüm bir fotoğraf ortaya çıktı mı?’ sorusuna şu cevabı verdi:

    “Biz bu teröristleri yerinde etkisiz hale getirmeye yönelik bütün planlamalarımızı geniş kapsamlı olarak ele aldık ve buna göre de bu çalışmalarımızı sürdürdük, sürdürüyoruz. Tabii hangi aşamaya ne zaman geliriz, ne zaman geçeriz; bunlar ayrı konular. Ancak muhalefetin İçişleri Bakanlığımızı yermesi, ‘Sizin bunlardan haberiniz yok muydu?’ gibi ifadelerle eleştirilmesi tam bir garabet. Yani düşünün, öyle bir güvenlik teşkilatı ki 12 saat içerisinde işin failini ve bunların bağlantılı olduğu bütün kişileri, iltisaklı olduğu 50’ye yakın kişiyi evlerinde, bulundukları yerlerde, çalıştıkları yerlerde yakalamış, hepsini toplamıştır. İşin bir numaralı faili aynı şekilde hemen alınmıştır. Bütün bunlar yapıldığı halde kalkıp parlamentoda konuyla ilgili abuk sabuk böyle garip garip açıklamalar yapıyorlar. Tabii bu onların zülfü yarine dokunuyor. Şunu bir defa bilmeleri lazım; bundan sonra da sizin beraber dayanışma halinde olduğunuz bu teröristler her zaman için er veya geç ama bizim avucumuzun içindedir. Düşünün sadece İstiklal Caddesi’nde 100’ü aşkın kamera izlenmiştir, takip edilmiştir ve bu kameralar takip edildikten sonra da bunların hepsi toplanıp hemen gereken yapılmıştır. Bu tabii bizim güvenlik teşkilatımızın, İçişleri Bakanlığımızın, tüm kahraman polis teşkilatımızın ne denli güçlü olduğunun, güçlenerek yoluna devam ettiğinin de bir alametidir. Dolayısıyla ben güvenlik teşkilatımızla iftihar ediyorum. Dünya polis teşkilatının, Türk Polis Teşkilatının gücünü kabullenmiş olması ve “Türk Polis Teşkilatı dünyanın en saygın polis teşkilatıdır” demesi, herhalde rastgele bir tespit değil. Bu neyle oluyor? İşte bu tür uygulamalarla, gösterdikleri başarılarla oluyor. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde yakalayıp öldürdüklerini görüyoruz. Bizde ise öldürmeye yönelmiyor; canlı yakalamak, dinlemek ve nereyle iltisakları olduğunu, bütün bunları çıkarmak suretiyle bunların üzerine üzerine gittiler, gidiyoruz.

    İşte burada da olayın Suriye tarafından, nerelerden tevarüs ettiğini, nerelerden ülkemize sızdıklarını, hepsini tespit ettiler, çıkardılar ve üzerlerine üzerlerine de gidiyoruz. Şu anda yargılama süreçleri de devam ediyor”.

    ‘Harekatın kapsamına dair biraz daha bilgi paylaşmanız mümkün olur mu? Örneğin, Irak ve Suriye’de kaç kilometrelik bir alana, somut bir derinlik anlamında bu operasyon gerçekleşti? Nereler vuruldu? Kaç tane uçak bu operasyona katıldı? Şimdiye kadar nasıl bir bilanço ortaya çıktı?’ sorusuna Erdoğan, “Pençe Kılıç Hava Harekatının icrasında 70 kadar muharip ve destek uçağımız ile İHA’lar hep birlikte görev aldılar. Bu başarılı operasyonu bu şekilde 70 kadar muharip ve destek uçağımız, İHA’lar hep birlikte gerçekleştirdiler. Harekatta, Suriye ve Irak kuzeyinde ülkemizi, milletimizi ve hudut güvenliğimizi tehdit eden teröristlere ait barınak, sığınak, mağara, tünel, mühimmat depolarıyla sözde karargâh ve eğitim kamplarından oluşan toplam 89 hedef başarıyla imha edildi. Bu sıradan bir olay değil. Burada çok sayıda terörist etkisiz hale getirildi. Bunlar mağaraların içinde. Bu mağaraların hepsi bombalanıyor. Orada kimin öldüğü, kimin etkisiz hale geldiği, bunların hepsi daha sonra çıkacak. Şu anda gelinen noktada Irak kuzeyinde yaklaşık 140 kilometre derinlikte 45, Suriye’de ise yaklaşık 20 kilometre derinlikte 44 terör yuvası tam isabetle vuruldu. Harekata katılan unsurlarımız hamdolsun vukuatsız olarak tekrar görev mahalline döndüler. Operasyon sürerken sabaha doğru 04.00’te Hulusi Paşa’yla görüştüm, son durum nedir bana anlattı. Bu şekilde başarılı bir operasyonla geceyi kapamış olduk” cevabını verdi.

    ‘ABD Başkanı Biden’la Bali’de görüştünüz. Rus lider Putin’le de sürekli temas halindesiniz. Bu operasyonla ilgili konuştunuz mu? Tavırları ne oldu?’ sorusuna Erdoğan, “Biz bu operasyonla ilgili ne Biden’la ne Putin’le herhangi bir görüşme yapmış değiliz. Fakat bizim her an bu bölgede bu tür şeyleri yapabileceğimizi zaten Biden da Putin de biliyor. Nitekim bu olayda da olduğu gibi, her zaman söylüyoruz ya, bir gece ansızın gelebiliriz… Türkiye’nin güvenlik teşkilatı, bizler icazetli çalışmıyoruz. Biz eğer bir adım atacaksak bunun kararını veririz ve bu adımı da atarız. Bu konuda Amerika artık bizi bilmesi lazım. Herhalde biliyordur. Bundan sonraki süreçte zaten bizim çok daha önemli adımları kararlı bir şekilde nasıl atacağımızı, atmamız gerektiğini de inşallah hepsi görecek. Bizim tabii üzüntümüz şu; biz Amerika’yla NATO’da beraberiz. Ancak binlerce araç, gereç, mühimmat, silah bütün bunları Suriye’deki terör bölgesine maalesef bu Amerika göndermiştir. Bu sayın Obama döneminden itibaren olmuş, Trump döneminde sürmüş, Biden döneminde de devam etmektedir. Peki biz bunu onlarla paylaştık mı? Evet paylaştık. Ben bunları Obama’yla da paylaştım, Trump’la da paylaştım, Biden’la da paylaştım. Kendilerine “Biz sizinle NATO’da beraberiz, iki önemli müttefikiz. Bize böyle bir tehdit güneyden geldiğine göre siz buradaki terör örgütlerine bu destekleri vermek suretiyle bizi sıkıntıya sokuyorsunuz. Tabii biz bu sıkıntıları yaşayamayız. Gerektiğinde bunlara gereken cevabı da vermek durumunda kalacağız” dedim. Tabii bir şey söyleyemiyorlar. Biz de gerekeni bu noktada yaptık, yapıyoruz, yapmaya da yine devam edeceğiz. Buralardan asla taviz veremeyiz, çünkü bu tür tavizler ülkemiz için sıkıntıdır” cevabını verdi.

    ‘Operasyonlar için “Bir gece ansızın” sözünü aslında siz yeni kullanmıyorsunuz. Birkaç senedir kullanıyorsunuz. Artık operasyonun şiarı haline geldi. Hakikaten de verdiğiniz talimatlarla bu bir gece ansızın gerçekleşiyor. Siz bunu birkaç senedir söylemenize rağmen bu operasyonlar özellikle 2016 Ağustos’tan bu yana yoğun bir şekilde devam ederken, Türk Silahlı Kuvvetleri en operasyonal dönemini yaşarken, içeriden birileri de “Seçimler yaklaşıyor, seçimlere yaklaşıldığı için de Cumhurbaşkanı bunu içerideki siyaset için kullanıyor” yorumunu yapıyorlar. Bunlara karşı değerlendirmeniz ne olacak?’ sorusu üzerine Erdoğan, “Bunlara karşı yapabileceğimiz aslında herhangi bir değerlendirme yok. Çünkü biz terörle mücadeleyi yeni başlatmadık ki… Düşünün, yıllar öncesinde terörün durumu neydi? Sorunlarda listenin başında terör vardı değil mi? Peki şimdi sorunları şöyle bir gözden geçirdiğiniz zaman terör hangi sırada? Şimdi aşağılara indi. Peki ekonomide durum ne? Buyurun işte en son Merkez Bankasının döviz rezervi 123 milyar dolara ulaştı. Bu ay sonuna kadar döviz rezervimiz belki 130 milyar doları bulacak. Ey muhalefet, biz bu rakamlara yabancı değiliz. Başbakanlığım döneminde bizim döviz rezervimiz 135 milyar dolara kadar çıkmıştı. Türkiye buna yabancı değil. Biz bunu yeniden evelallah yakalayabiliriz, üstüne de çıkabiliriz. Bu adımları da atacağız. Tabii bunlar bütün bu provokatif yaklaşımlarıyla zannediyorlar ki böyle dersek biz iktidarı çökertiriz. Hayır, bunların hiçbirisiyle bizi çökertemezsiniz. Çünkü biz emin adımlarla, dünyanın da bu noktada güvenini sağlamak suretiyle yolumuza devam ediyoruz. Hele hele Rusya-Ukrayna savaşındaki tavrımız, dünyaya verdiğimiz mesaj, açtığımız tahıl koridoru, bununla birlikte gübreydi, amonyaktı vesaire buna yönelik attığımız adımlar ortada. Bütün bunların neticesinde, hangi liderle görüşsek hepsinin bize söylediği şu; “Gerçekten çok büyük işler başardınız. Çok büyük işler başarıyorsunuz ve sizlerle beraber dünya şu anda rahat bir nefes alıyor.” İşte bu akşam Guterres’le yine yan yanaydık, konuştuk. O da yine teşekkürlerini, şükranlarını bildiriyor. “Eğer Türkiye bu işin içerisinde olmasaydı biz bu işi başaramazdık” diyorlar. Peki muhalefetten böyle bir şey duydunuz mu, duyuyor musunuz? Bir teşekkür var mı? Yok. Çünkü bizde muhalefet, olumsuzluklar üzerine kuruludur, hakkı teslim etme üzerine değil. Onlar ister kabul etsin ister kabul etmesin, biz yolumuza devam ediyoruz. Sayın Putin, bana şu teklifi yaptı; “Az gelişmiş ülkelere yani fakir ülkelere biz ücretsiz olarak bu tahılı gönderelim.” Biz de mutabıkız dedik. Hatta öyle bir planlama yaptık ki biz icabında buğdayı alırız, Türkiye’de bunu una çeviririz, ondan sonra da un olarak bunu o az gelişmiş ülkelere göndeririz. Guterres’le de konuştuğumuz gibi, şu anda bunu buğday olarak alıp una çevirmek ve az gelişmiş ülkelere, fakir ülkelere bizim un olarak bunu göndermemiz de o insanların bize olan hayır duasını artıracaktır” dedi.

    Erdoğan, ‘Tüm Türkiye şu an Sisi ile görüştüğünüz fotoğraf karesini konuşuyor. Gerçekten çok merak ediliyor, ne konuşuldu, bir süreç mi başladı? Daha önce bu konuya ilişkin açıklamalarınız olmuştu “normalleşme adımları atılabilir” diye. Dünya Kupası’nın önüne geçti bu kare. Ne söylersiniz buna ilişkin?’ sorusuna “Bir süreç başlayabilir demiştik. Böyle bir sürecin başlaması için burada bir adım atılmış oldu ve hayırlısıyla görüşmeleri yaptık. Temennim odur ki, önce bakanlarımızla başlayan bir süreci, daha sonra inşallah üst düzey görüşmelerle iyi bir noktaya taşıyalım istiyoruz. Çünkü olaya ben şöyle bakıyorum, Türkiye-Mısır arası, bir liderler buluşması değildir, Türk milleti ile Mısır halkının geçmişteki birlikteliği bizim için çok önemlidir. Yeniden niye olmasın, yeniden niye başlamasın? Bunların sinyalini verdik. İnşallah fevkalade bir hal olmadıktan sonra bu adımı hayırlısıyla atarız. Bizim tabii kendilerinden tek isteğimiz; bu görüşmelerle birlikte, bize karşı Akdeniz’de tavır içinde olanlara yönelik burada biz barışı ikame edelim, onunla beraber yolumuza inşallah devam edelim” cevabını verdi.

    ‘Siz, Sayın Akşener’e “masayı terk etmek üzere konumunu gözden geçirmeli” dediniz ancak Akşener “kumar masasında olmadık, bundan sonra da olmayacağız” diye bir karşılık verdi. Bu cevabı nasıl buldunuz?’ sorusun Erdoğan şöyle cevapladı:

    “Böyle bir cevap mı olur? Şimdi bu ne demektir? 6’lı masa alışveriş yapmıyor mu? Bir bana, bir sana demiyor mu? Hatta “şu kadar bakanlık filancaya verilebilir” denmiyor mu? Kumar budur. Bunu kalkıp da Cumhur İttifakı’na yıkmaya çalışırsan Akşener; ne Tayyip Erdoğan’ın hayatında böyle bir şey var ne de Bahçeli’nin hayatında böyle bir şey var. Biz işimize bakıyoruz. Bizim tek derdimiz bu ülkeye hizmet. Bu ülkeye hizmette de bizim geldiğimiz yerler neresidir belli. Hayaliniz dahi bizim ulaştığımız yere ulaşamaz. 20 yıl bunun çok açık ispatıdır. Altyapıda, üstyapıda, eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, tarımda, dış politikada nereye geldiğimiz, hepsi ortada. Öyleyse bu çalışmayı, Cumhur İttifakı’nın attığı bu adımı nasıl bir kumar oyunuyla özdeş hale getirmek istersin? Bu olacak iş mi? Onun için Akşener’in kendisini ve yanındakileri bir gözden geçirmesinde fayda var”.

    ‘İllere yönelik programlarınıza ilgi nasıl? İkincisi de bu İlk Evim Kampanyasına çok yoğun bir ilgi oldu vatandaşlarımız tarafından. Bir de kış geliyor. Doğal gaz, sosyal yardımlar, bu konuyla ilgili çalışmalar, yeni sosyal projelerimiz var mı?” sorusunu Erdoğan, “Her şeyden önce Aile Bakanı doğal gaz destekleriyle ilgili açıklamayı zaten yaptı. Doğal gaz konusunda destek ödemeleri başladı, devam ediyor. Biz fakir fukaraya, garip gurebaya aynı şekilde doğal gazı vermeye devam edeceğiz. Tabii burada bir şeyi özellikle ifade etmem lazım; benim milletim feraset sahibidir. Şu an itibarıyla gittiğimiz her yerde ciddi bir ilgi, alaka var. Nitekim Bahçeli’nin Samsun mitingi tek kelimeyle muhteşemdi. Yani ne, nereye gidiyor, her şey ortada. Oraya gelenler, kumar masasında olanlar değil; oraya gelenler halk, vatandaş. Cumhur İttifakı’nın bir tarafı ne diyor ve Cumhur İttifakı şu anda nereye gidiyor; bunu dinlemeye geldiler. Biz bu yola inançla ve her şeyimizi koyarak devam ediyoruz. İnşallah şurada kaldı 6,5-7 ay. 7 ay sonra bambaşka bir sandık ortaya çıkacak. Bu sandık, kendi içinde hesaplaşma sandığı değil; milletin kime, nasıl baktığını ortaya koyan bir sandık olacak. Biz bu noktada milletimin ferasetiyle hareket ediyoruz, bu ferasete güveniyoruz ve Allah’ın izniyle milletin kantarı yine doğru tartacaktır ve o kantardan da Cumhur İttifakı çıkacaktır. Ancak karşımızdakilerin karakterinde, cibilliyetinde zaten yalan meşrudur. Zaten en tepelerindeki yalancı. Doğru lafı var mı? Başlarındakinin doğru lafı var mı? Bunlar birbirine baka baka kararıyor. Üzüm üzüme baka baka kararırmış ya bunlar da öyle. Bakıyor, nasıl olsa benim başımdaki yalanı bu kadar bol söylediğine göre, ben söylesem ne olur diyor. Şu an itibarıyla İlk Evim İlk İşyerim Projesine resmi müracaat sayısı 1,5 ayda 8 milyonu buldu. Bay Kemal bak ben resmi rakamdan bahsediyorum. Öyle laf ola beri gele yok. Bunlar resmi rakam. Geçerli başvuru sayısı da 5 milyon 135 bin 324’e ulaşmış durumda. Bir diğer proje kapsamında arsa için 1 milyon 177 bin 56 başvuru yapıldı. Müstakil arsa için 956 bin 79, müşterek arsa için de 220 bin 977 başvuru oldu. İş yeri için ise 73 bin 135 başvuru oldu. Bakın nereden nereye geldik. Bu, milletin iktidarına güveninin ifadesidir. Bu güven olmasa, bu millet gelip de bu müracaatları yapar mı? Yapmaz. Hatta diyorlardı ki “siz milleti aldatıyorsunuz.” E buyurun; millet bize inanıyor ve inandığı için de müracaatını yapıyor. Mesele zaten bu inancı temin etmektir. Bu inancı temin ettikten sonra bu millet sizi yolda yalnız koymaz. İşte salı günü Allah nasip ederse Yusufeli Barajı’nın açılışını yapıyoruz. Yusufeli Barajı 275 metre yüksekliği ile ülkemizin en yüksek, çift eğrilikli beton kemer barajlar kategorisinde de dünyanın beşinci en yüksek barajıdır. 2,5 milyon kişinin tükettiği enerjiyi inşallah üretiyor olacak. Öyle bir baraj. Bay Kemal, arzu edersen sen de gel. Akşener de gelsin. Oradaki coşkuyu görsünler. Sonradan özel olarak gelmeyi arzu ediyorlar. Aynen TOGG’da olduğu gibi. Açılışa gelmediler, sonra ziyarete gelebilir miyiz diye haber gönderdiler. Memnuniyetle gelsinler görsünler dedik. Biz kıskanmaız, yeter ki gelsinler. Çünkü bazı şeyleri göre göre onlar da ufuk sahibi olacaklar. “Demek ki İtalya’da yapılmıyormuş, burada yapılıyormuş” diyecekler. Bunu da görecekler. Bu milletin nelere muktedir olduğunu bunlar hala anlamadılar, hala buna inanmıyorlar. Biz Fatih Sultan Mehmet ile topunu yapıp ondan sonra İstanbul’u fetheden bir millet değil miyiz? Biz buradan gelmiyor muyuz? Demek ki yaparız. Arabaları da yaparız. Şimdiden siparişler zaten yoğun şekilde geliyor, bu siparişleri de inşallah yetiştiririz” diye cevapladı.
    ‘Vatandaşın “fırsatçı terörü” dediği bir konu var. Özellikle son üç aydır maliyetlerde bir artış yok. Akaryakıt giderleri artmıyor, personel giderleri artmıyor ama marketlerin yüzde 30’a varan oranlarda son 3 aydır artışlar yaptığı görülüyor. Bu özellikle sosyal medyada vatandaşlar çokça dile getirdiği bir şikayet. Vatandaşlar şunu söylüyor, bunlara sadece para cezası yetmiyor. Çünkü bunlar para cezasını maliyetlerin üzerine koyuyorlar ve aynı şekilde yollarına devam ediyorlar. Artık daha sert tedbirler gelir mi?’ sorusu üzerine Erdoğan şöyle dedi:

    “Biz hukuk devletiyiz. Soruşturmalar neticesinde gerekli adımları attık, atarız. Hazine Maliye ve Ticaret Bakanlıklarımız hassasiyetle takip ediyor. Bu noktada kontroller çok daha farklı uygulamalarla devam edecek. Çünkü para cezası demek ki bunları ıslah etmiyor. Para cezasının dışında atılacak adımları da ilk Kabine Toplantımızda inşallah masaya yatırırız ve oradan da bunların üzerine ayrıca gideriz. Değişik öneriler var. Bütün mesele yaptırımın çok daha ağır olması. Bu bunlara ürkütücü gelebilir. Bunu halletmek lazım”.

    Erdoğan, ‘Futbolu çok sevdiğinizi biliyoruz. Dünya Kupası’nın açılış maçında Fenerbahçe’de oynayan Valencia’nın iki golüyle Ekvador galip geldi. Şampiyonada keşke Türkiye de olsaydı diyoruz tabii ki. Ama favoriniz hangi ülke?’ sorusuna “Bunlar daha ilk maçlar. Buradan bir tespit yapabilmek, şu favoridir demek kolay bir iş değil. Her şeyden önce bu takımları tam tanımıyoruz dersek yeridir ama bazı ülkeler var ki geçmişinden bugüne bu işlere hep damga vurmuş; Brezilya gibi, Arjantin gibi, Uruguay gibi… Tabii şimdi bakıyorsunuz bu ülkelerde de değişiklikler var. Yani şu anda bu ülkelerin durumu nedir, onlar da belli değil. Onun için bir defa ilk maçlar bittikten sonra havayı bir görmek lazım. Ondan sonra belki bir karara varılabilir. Mesela ben bu akşam gerçekten Ekvador’u beğendim. Güçlü bir takım. Öbür tarafta Katar da ilk defa böyle bir şampiyonaya katılıyor. Örneğin bu grup bayağı güçlü bir grup. Burada Hollanda var, Senegal var. Bunlar hep güçlü takımlar. Sıradan takımlar değil. Onun için ilk maçları görmek lazım. Ondan sonra da “Bu işi şu ülke götürür” deriz” cevabını verdi.

    ‘Biz ülkemizde çok güzel spor organizasyonları düzenledik. 2028 ve 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası için de dosyamızı teslim ettik. Türkiye’nin bu konudaki girişimleri ve çalışmaları nasıl ilerliyor?’ sorusu üzerine Erdoğan, “Biz hem 2028 için hem sonrası için müracaatımızı yaptık. Türkiye olarak hem dünyada en modern ve en yeni statlarımızla hem teknik açıdan güçlü yönlerimizle hem kapasitemizle bu organizasyonların en iyisini düzenleyeceğimizden şüphemiz yok. Türkiye’nin organizasyon becerisi zaten tüm dünyanın malumu. Bununla birlikte tabii biliyorsunuz 2023 Şampiyonlar Ligi finali de Haziran ayında İstanbul’da oynanacak. Artık Türkiye bu konularda talep eden değil, talep edilen bir ülke. O yüzden biz kendimize güveniyoruz. Geçtiğimiz yıl 200’den fazla uluslararası organizasyon yaptık. Hakikaten her bir farklı branşa hitap eden altyapı en güzel şekilde ülkemizde mevcut. İnşallah bundan sonra da futbolda da dünya futbolu adına bir kazanım olur diye düşünüyorum. Bir de özellikle şu önemli. Mesela Türkiye’nin İskoçya ve Çekya ile maçlarını seyrettim. Bu iki maçta da takımı daha toparlanmış gördüm, daha diri gördüm. Tabii bir de takımımız şu anda daha gençleşmiş bir takım ve farklı bir havası var. Bu havayla da inşallah devamlı kendini toparlaması ve önümüzde yapılacak olan resmi maçlardan da başarıyla çıkması özgüvenini artıracaktır. Kendilerine başarılar diliyoruz. Kaldı ki bayağı genç bir takımımız var. İnşallah bu genç takımımızla bizler, ‘dünyada biz de varız’ dedirtebiliriz” dedi.

  • Erdoğan, Dünya Kupası açılış törenine katıldı

    Erdoğan, Dünya Kupası açılış törenine katıldı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katar’ın başkenti Doha’daki Al-Bayt Stadyumu’nda düzenlenen 2022 FIFA Dünya Kupası açılış törenine katıldı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan açılış törenini, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad El Sani ve konuk diğer devlet-hükümet başkanları ile birlikte izledi. Törende, Katar Emiri Şeyh Temim bir konuşma yaptı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar ile Ekvador arasında oynanan 2022 FIFA Dünya Kupası açılış maçını da seyretti.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan Katar’a gidiyor

    Cumhurbaşkanı Erdoğan Katar’a gidiyor

    İletişim Başkanlığından yapılan açıklamada,

    “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Katar Devleti Emiri Şeyh Temim bin Hamad El Sani’nin davetine icabetle, 2022 FIFA Dünya Kupası Açılış Töreni’ne iştirak etmek üzere 20 Kasım 2022 tarihinde Doha’yı ziyaret edeceklerdir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur” denildi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Beyoğlu saldırısı mesajı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Beyoğlu saldırısı mesajı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Endonezya’nın Bali Adası’nda düzenlenen G20 Liderler Zirvesi sonrası basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu. G20 Liderler Zirvesi’nin, Endonezya’nın müstesna ev sahipliğinde tamamlandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dönem Başkanlığı görevini başarıyla icra eden Endonezya’yı tebrik ediyorum. Şahsıma, eşime ve heyetime gösterdikleri ev sahipliği için Cumhurbaşkanı Sayın Widodo başta olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ederim” dedi.

    İstiklal Caddesi’nde pazar günü meydana gelen terör saldırısı sonrasında doğrudan telefon ve mesaj yoluyla taziye ve geçmiş olsun dileklerini ileten tüm dostlara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İkisi çocuk 6 sivilin hayatını kaybettiği bu alçak saldırı terörün kanlı ve çirkin yüzünü bir kez daha gözler önüne sermiştir. DEAŞ’la mücadele bahanesi altında terör örgütüne destek verenler de dökülen her damla kana ortaktır. Bölücü terör örgütü, Suriye ve Irak’ta köşeye sıkıştıkça çaresizliğini bu tür kalleş eylemlerle gizlemeye çalışmaktadır. Ne yaparlarsa yapsınlar, kimin arkasına saklanırsa saklansınlar teröristler kendilerini bekleyen acı akıbetten kurtulamayacaklardır” şeklinde konuştu.

    Emniyet birimlerini hain saldırının faili olan teröristi ve iş birlikçilerini kısa sürede yakaladıklarına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin ve bölgemizin geleceğinde terörün hiçbir türlüsüne yer olmadığının altını tekrar çizmek istiyorum. Terör tehdidini kaynağında bertaraf etme stratejimizi kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz. Tüm dost ve müttefiklerimizin de Türkiye’nin bu haklı mücadelesine samimi desteğini bekliyoruz. Bir kez daha terör saldırısında vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyor, yaralılarımıza acil şifalar temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.

    “Küresel ekonomideki kötüleşmenin en şiddetli vurduğu yerler kırılgan devletlerdir”

    Bu seneki G20 temasının, “Birlikte Toparlanma-Daha Güçlü Toparlanma” olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu çerçevede, sene boyunca bakanlar düzeyinde toplantı ve çok sayıda teknik düzeyde çalışma gerçekleştirildiğini belirterek, “Türkiye olarak bu faaliyetlere aktif olarak iştirak ettik, görüşlerimizi paylaştık. Zirve gündemine katkıda bulunduk” diye konuştu. Zirve çerçevesinde, küresel siyasi ve ekonomik görünüme ilişkin son gelişmeleri değerlendirdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyamız son 3 yıldır salgınla başlayıp, sıcak çatışmalar ve bölgesel gerilimlerle daha da çetrefilli hal alan sancılı bir süreçten geçiyor. Salgın döneminde alınan katı tedbirlerin, tedarik zincirleri ile uluslararası ticaretin işleyişi üzerindeki olumsuz etkilerini halen hissediyoruz. Bilhassa aşırı yükselen enerji, gıda ve hammadde fiyatlarının, hiçbir ayrım yapmadan, tüm ekonomileri zorladığı görülüyor” dedi.

    Avrupa ve ABD dahil pek çok bölgede son 50-60 yılının zirvesine ulaşan enflasyon rakamlarının, karşılaşılan sıkıntının büyüklüğünü ortaya koyduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun hiçbir ülke, şimdiye kadar kendisini bu enflasyon cenderesinin dışında tutmakta başarı sağlayamadı. Alışılageldik usullerle, ezberlenmiş yöntemlerle enflasyonu düşürme formülünün ise henüz istenilen sonuçları veremediğini görüyoruz. Bu yöntemlere başvuranlar, daha da yükselen enflasyon sorunuyla birlikte istihdam kayıplarıyla da yüzleşmeye başlamışlardır” şeklinde konuştu.

    “Küresel ekonomiyle ilgili giderek artan resesyon tartışmaları, yakın gelecekte bizleri bekleyen tehlikeye işaret ediyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uluslararası kuruluşların raporları ve ekonomik göstergeler, şayet bir çıkış yolu bulunamazsa, mevcut durumun kötüleşeceğini gösteriyor. Elbette, bu kriz belli bölgelerin değil, batıdan doğuya, kuzeyden güneye tüm ülkelerin krizidir. Ancak küresel ekonomideki kötüleşmenin en şiddetli vurduğu yerler, Afrika ve Asya’daki kırılgan devletlerdir. Salgın döneminde sağlık alanında ortaya çıkan gayri insani manzaralar, bugün de gıda ve enerji alanında tekerrür etmektedir” ifadelerini kullandı.

    “Milli gelire göre dünyanın en fazla insani yardım yapan ülkesiyiz”

    Somali’den Yemen’e, Sudan’dan Afganistan’a uzanan geniş bir bölgede milyonlarca insanın, açlık ve kıtlık tehdidiyle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aynı şekilde ekonomik kriz, özellikle Batı ülkelerinde Müslümanların yanı sıra Afrika ve Asya kökenli göçmenlere karşı nefret söylemlerini de artırmıştır. 7 milyon vatandaşı yurtdışında yaşayan bir ülke olarak, nefret söylemlerinin vardığı ürkütücü boyutları gayet iyi biliyoruz. İslam ve yabancı düşmanlığı ile mücadelede daha fazla hassasiyet gösterilmesi gerektiğine inanıyoruz” dedi. Türkiye’nin, tüm insanlığın huzurunu, barışını ve refahını etkileyen bu sınamalar karşısında üzerine düşeni yerine getirmenin çabasında olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Salgın döneminde, toplam 161 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa tıbbı yardım malzemesi göndererek nasıl ihtiyaç sahiplerinin yanında olmuşsak, bugün de tüm gücümüzle barışın, refahın ve adaletin tesisi için samimiyetle gayret gösteriyoruz” diye ekledi.

    Türkiye’nin millî gelire göre dünyanın en fazla insani yardım yapan ülkesi olduğunu da vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yaklaşık 5 milyon yerlerinden edilmiş kişiye yıllardır ev sahipliği yapıyoruz. Yardım kuruluşlarımızla nerede bir ihtiyaç sahibi varsa imdadına koşuyoruz. Bölgemizdeki çatışmaları sonlandırmak ve akan kanı durdurmak için en fazla çalışan ülke konumundayız” şeklinde konuştu.

    “Gıda krizinin çözümüne büyük katkı sağladık”

    Ukrayna’da ihtilafın ilk gününden bu yana savaşın kazananı, adil bir barışın ise kaybedeni olmayacağı düşüncesiyle hareket ettiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Taraflar nezdinde bu anlayışla pek çok kolaylaştırıcı ve arabulucu nitelikte girişimde bulunduk. Tarafları pek çok defa aynı masa etrafında bir araya getirme başarısını sergiledik” dedi. Rusya, Ukrayna ve Birleşmiş Milletlerle birlikte Karadeniz’de Tahıl Koridoru’nu inşa ettiklerini de kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu şekilde gıda krizinin çözümüne büyük katkı sağladık. Şimdiye kadar yaklaşık 11 milyon ton tahılın dünya pazarına girmesini temin ettik. Mutabakatın kesintisiz işlemesi ve ayrıca tahılın Afrika başta olmak üzere en fazla ihtiyacı olan ülkelere ulaşımı için faaliyetlerimizi sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Dünya genelinde halen her yıl 1 milyar ton gıda maddesi çöpe gidiyor”

    Türkiye’nin 2015 yılında G20 dönem başkanlığı sırasında gıda güvenliğinin öncelikli konulardan biri olarak işlendiğini hatırlatan Erdoğan, “Ortak bildirimizde gıda israfının azaltılması noktasında taahhütte bulunmuştuk. Ancak dünya genelinde halen her yıl 1 milyar ton gıda maddesi çöpe gidiyor. Bir yanda dijitalleşmeyi yapay zekayı konuşurken diğer yanda 2 milyar insanın yoksulluk içinde yaşadığı gerçeğiyle yüzleşiyoruz. Bir milyara yakın insan gece yatağa aç olarak girerken bir tarafta lüks, şatafat ve israf hakimse burada bir sorun var demektir. Hırs, tahakküm daha fazla kazanma üzerine bina edilen mevcut ekonomik mimarinin insanı ve tabiatı koruması mümkün değildir. Türkiye olarak bu adaletsiz tabloyu değiştirmeye ve gıda israfının engellenmesine yönelik faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Ayrıca eşim Emine Erdoğan öncülüğünde yürüten sıfır atık projesini uluslararası arenaya taşıdık. Bu önemli projenin çevre kirliliğinin önüne geçmesinin yanında küresel bir sorun olan israfı da azaltacağına inanıyoruz” diye konuştu.

    “Vatandaşlarımızın tükettiği her 100 ilaçtan 89’unu yerli üretimle sağlıyoruz”

    Zirvenin bir diğer ağırlıklı gündemini de sağlık konusunun oluşturduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Bu çerçevede küresel sağlık sisteminin iyileştirilmesi üzerinde görüş alışverişinde bulunduk. Başta Afrika olmak üzere Türkiye’nin salgın sürecinde ortaya koyduğu uluslararası dayanışmayı bir kez daha muhataplarımıza anlattık. Türkiye’nin sağlık alt yapısında özellikle son 20 yılda kat ettiği mesafeyi ve sorunlara karşı geliştirdiği çözüm yollarını burada paylaşma imkanı bulduk. Sağlık hizmetlerinde Türkiye olarak gerçekten büyük bir başarı hikayesi yazdığımıza inanıyorum. Toplam 264 bine çıkardığımız hastane yatak sayımız 1 milyon 350 bini bulan sağlık personelimiz ile küresel ölçekte söz sahibiyiz. Yerli ve milli olarak geliştirdiğimiz Türkovac aşısıyla dünyada Covid-19 aşısı üretebilen 9 ülke arasına girdik. Vatandaşlarımızın tükettiği her 100 ilaçtan 89’unu yerli üretimle sağlıyoruz. Kamu özel ortaklığı modeliyle inşa ettiğimiz şehir hastaneleri sağlık alanında yeni bir dönemi başlattı. Özellikle kritik salgın günlerinde devasa birer sağlık kompleksi olan bu modern tesislerin çok ciddi faydasını gördük” dedi.

    Zirvede dijital dönüşüm başlığı altında ise dijital ekonominin geliştirilmesi noktasında fırsat ve tehditlerin değerlendirdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dönem başkanlığımızın öncelikleri olan küresel sağlık gıda güvenliği ve etkin göç yönetimine vurgu yaptık. G20 platformu küresel düzeyde karşı karşıya kaldığımız meydan okumalar karşısında kendisinden beklenen liderlik görevini başarıyla yürütüyor. İçinde bulunduğumuz ve küresel ölçekte yaşadığımız ekonomik sıkıntıların üstesinden de yine G20’nin kararlı etkili ve çözüm odaklı anlayışıyla geleceğimize inanıyorum” şeklinde konuştu.