Etiket: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

  • “Dünya gübre piyasası da süratle istikrara kavuşturulmalı”

    “Dünya gübre piyasası da süratle istikrara kavuşturulmalı”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Endonezya’nın Bali Adası’nda düzenlenen G20 Liderler Zirvesi çerçevesinde temaslarını sürdürüyor. Apurva Kempinski’deki G20 Liderler Zirvesi’nin “Gıda ve Enerji Güvenliği” oturumuna katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmasında misafirperverliği için Endonezya Devlet Başkanı Joko Widodo’ya teşekkür etti. Geçen sene tüm meydan okumalara rağmen küresel ekonominin yüzde 6 büyüdüğüne dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, artan talep, tedarik zincirlerinde yaşanan bozulma, emtia fiyatlarındaki yükseliş ve hammadde sıkıntılarının dünyayı yüksek enflasyonla karşı karşıya bıraktığını belirtti.

    Rusya-Ukrayna Savaşı’nın ise gıda ve enerji kulvarında tıkanmaya, bunun da emtia fiyatlarında ilave artışlara yol açtığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2015 yılındaki G20 dönem başkanlığımız sırasında gıda güvenliğini önceliklerimizden biri olarak gündemimize almıştık. Antalya’da sizleri misafir ettiğimizde Gıda Güvenliği ve Sürdürülebilir Gıda Sistemleri başlıklı eylem planımıza imza atmıştık. Aradan geçen süre zarfında 7 sene önce gündeme getirdiğimiz hususların isabeti görüldü. Eşim Emine Erdoğan’ın öncülüğünde yürüyen Sıfır Atık Projesi çerçevesinde bu sene Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na sunduğumuz ‘2030 Gündeminin Geliştirilmesi için Sıfır Atık Yaklaşımlarının Teşvik Edilmesi’ başlıklı Karar Taslağına kıymetli desteklerinizi bekliyorum” dedi.

    “Tahıl koridorundan 10 milyon tonun üzerinde tahılın sevkiyatı sağlandı”
    Dünyadaki gıda krizine işaret eden Erdoğan, “Mevcutta, dünya, buğday, ayçiçeği yağı ve mısırda olduğu gibi pirinçte de kriz yaşanması ihtimaliyle karşı karşıyadır. Keza, dünya gübre piyasası da süratle istikrara kavuşturulmalıdır. Aksi takdirde, önümüzdeki yıl daha büyük bir gıda krizi yaşayacağız” ifadesini kullandı. Afrika’nın kuraklığın da etkisiyle kıtlık riski içinde bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünya beşten büyüktür’ şiarıyla, Afrika’nın sesinin küresel ve bölgesel meselelerde yankı bulmasını önemsiyoruz. Türkiye olarak küresel gıda güvenliğinin temini için yoğun çaba sarf ettik. Tarafların yapıcı yaklaşımları sayesinde Birleşmiş Milletlerle birlikte Karadeniz’de tesis ettiğimiz koridordan şimdiye kadar 10 milyon tonun üzerinde tahılın sevkiyatı sağlandı. İstanbul Mutabakatı, savaşa rağmen tarafların uzlaşıya varabildiklerini de gösterdi. Tabii mekanizmanın işlemeye devam etmesi için sizlerin de desteğiyle, sıkıntıya yol açan engellerin esnetilmesi noktasında adım atılması lazım. Ayrıca ihraç edilen tahılın Afrika başta olmak üzere acil ihtiyaç duyan az gelişmiş bölgelere ulaştırılması için de harekete geçmeliyiz” açıklamasında bulundu.

    “Enerji merkezi olarak Avrupa başta olmak üzere yakın bölgemizin güvenliğine net katkı sağlıyoruz”
    Bu süreçte küresel enerji güvenliğinin tesisi ile tüketicilerin ucuz ve sürdürülebilir şekilde enerjiye erişimlerinin de öncelikli hal aldığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerçekçi, ayakları yere basan ve akılcı bir şekilde temiz enerji dönüşümünü idare etmemiz hayatidir. Gıda krizinin idaresinde olduğu gibi bir enerji merkezi olarak Avrupa başta olmak üzere yakın bölgemizin güvenliğine net katkı sağlıyoruz. Hatırlanacağı üzere G20 tarihindeki ilk enerji bakanları toplantısı, 2015 yılında ülkemizin dönem başkanlığı sırasında düzenlenmişti. Türkiye, kendisinin ve bölgesinin enerji arz güvenliğine destek verecek hamleleri uzun süredir kesintisiz şekilde hayata geçirmektedir” dedi.
    Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi’nin (TANAP), Güney Koridorunun işlerliği bakımından hayati öneme sahip olduğunu bir kere daha gösterdiğini aktaran Erdoğan, “Küresel ekonominin büyük sarsıntılar geçirdiği böyle bir dönemde dünya G20’nin yol göstericiliğine ve birlikteliğine daha fazla ihtiyaç duyuyor. Bu düşüncelerle toplantımızın ve alacağımız kararların tüm insanlık için hayırlı olmasını diliyor, ev sahibimiz Endonezya’ya teşekkür ediyorum” diye konuştu.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, Biden ve Macron ile görüştü

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Biden ve Macron ile görüştü

    Endonezya’nın Bali Adası’nda düzenlenen G20 Liderler Zirvesi’nde “Sağlık” başlıklı ikinci oturum başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, oturum aralarında ikili temaslarda bulundu. ABD Başkanı Joe Biden ile bir araya gelen Erdoğan sonrasında Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile görüşme gerçekleştirdi.,

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, görüşmede ticaret ve güvenlik konuları başta olmak üzere iki ülke ilişkiler değerlendirildi. ABD Başkanı Biden, İstanbul’da İstiklal Caddesi’ndeki terör saldırısında hayatını kaybedenler için taziyelerini iletti. Bölgesel gelişmelerin de değerlendirildiği görüşmede, ABD Başkanı Biden, Rusya-Ukrayna arasında tahıl koridorunda yaşanan sorunun çözülmesini ve sevkiyatın yeniden başlamasını sağlayan çabaları dolayısıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür etti.

    Türkiye ile ABD arasındaki F-16 sürecine yönetim olarak desteklerinin devam edeceğini belirten Biden, İsveç’in NATO üyeliği sürecinde Türkiye’nin önemli bir aktör olduğunu da ifade etti.

  • G20’de dünya liderlerine birlik çağrısı

    G20’de dünya liderlerine birlik çağrısı

    Endonezya’nın Bali Adası’nda düzenlenen G20 Liderler Zirvesi, “Birlikte Toparlanma – Daha Güçlü Toparlanma” ana temasıyla Apurva Kempinski’de başladı.

    Endonezya Devlet Başkanı Joko Widodo’nun liderleri karşılamasının ardından “Gıda ve Enerji Güvenliği” başlıklı ilk oturuma geçildi. Zirvenin açılış konuşmasını yapan Endonezya Devlet Başkanı Widodo, savaş konusundaki fikir ayrılıklarına rağmen küresel ekonomiyi düzeltmek için birlikte somut adımlar atılması çağrısında bulundu. Widodo, “Başka bir seçeneğimiz yok, dünyayı kurtarmak için işbirliği gerekiyor. G20, kapsayıcı ekonomik toparlanma için katalizör görevi görmeli. Dünyayı parçalara ayırmamalıyız. Dünyanın yeni bir soğuk savaşın içine düşmesine izin vermemeliyiz” dedi.

    Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırılarının başlamasından bu yana ilk kez düzenlenen G20 zirvesine video konferans yöntemiyle katıldı. Zirve oturumunda liderlere seslenen Zelenskiy, önerdiği barış planı çerçevesinde ülkesindeki savaşın sona erdirilmesinin zamanının geldiğini söyledi. Savaşın adil bir şekilde Birleşmiş Milletler Antlaşması (BM) ve uluslararası hukuk temelinde sona erdirilmesi gerektiğini söyleyen Zelenskiy, Zaporijya Nükleer Santralinde radyasyon güvenliğinin sağlanması, Rus enerji kaynaklarına fiyat kısıtlamaları getirilmesi ve tahıl ihracatı girişiminin genişletilmesi çağrısında bulundu. Zelenskiy, ayrıca tüm Ukraynalı mahkumların serbest bırakılmasını istedi.

    G20, Türkiye, ABD, Almanya, Arjantin, Avustralya, Brezilya, Çin Halk Cumhuriyeti, Endonezya, Fransa, Güney Afrika, Güney Kore, Hindistan, İngiltere, İtalya, Japonya, Kanada, Meksika, Rusya, Avrupa Birliği Komisyonu ve Suudi Arabistan’dan oluşuyor. Dünya nüfusunun yüzde 85’ini kapsayan G20 ülkeleri, küresel gayri safi yurt içi hasılanın ise yüzde 85’ini oluşturuyor.

    Kremlinden yapılan açıklamaya göre Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yoğun programı nedeniyle katılamadığı zirveye, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov katıldı.

    G20 liderleri, zirve çerçevesinde “Sağlık” ve “Dijital Dönüşüm” oturumlarına katılacak. Liderlerin zirvenin sonunda ortak bir bildiri imzalaması ise beklenmiyor.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Terör kokusu var”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Terör kokusu var”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Endonezya ziyareti öncesinde Atatürk Havalimanı’nda düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

    Erdoğan, Taksim’de yaşanan patlamada terör şüphesi olup olmadığıyla ilgili olarak, “Şu an itibariyle ilk incelemelerde kesin olarak bu terördür dersek belki yanlış olur, ama ilk gelişmeler burada bir terör kokusu var. Şu an itibariyle oradaki kaçışmalar bir kadının bu işte rol oynadığı noktasında ilk tespitler. İncelemeler devam ediyor. Bunların sonunda nihai kararı vereceğiz” ifadelerini kullandı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ terör örgütü lideri Fetullah Gülen’in Türkiye’ye iadesi ile ilgili Biden ile görüşüp görüşmeyeceğinin sorulması üzerine, “Amerika’da bu adamın saklandığını, orada Amerika yönetiminin her türlü desteği verdiğini zaten geçmişten bu yana söyledik. Bunu Biden’ın kendisine başkan yardımcısı olduğu zaman da söylemiştim. ‘Niye vermiyorsunuz, verin. Bizden papazı istediniz, verdik. Sizdeki papazı da bize verin’ demiştik. Bunlara orada kart ile izni de veriyorlar, oralarda yaşam imkanı bunlara sağlıyorlar. Orada sadece yaşamını kendi değil avanesi ile birlikte Amerika’da sağlıyor. Yanındaki terör örgütünün bağlantısını olanlarla birlikte yaşamlarını Amerika’nın değişik eyaletlerinde başta Pensilvanya olmak üzere sürdürüyorlar. Bu defa Sayın Biden ile bir görüşme durumumuz olursa bunu da yine kendisi ile konuşacağız” diye konuştu.

    “Temennim odur ki Kuzey Kıbrıslı kendine sahip çıksın”

    Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) Türki Devletleri Teşkilatı’nda gözlemci üye olması kararını da değerlendiren Erdoğan, “Tabii ki Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin özellikle Türk devletleri teşkilatında gözlemci üye olarak kabul edilmiş olması önemli bir adımdır. Bunun altını güçlendireceğiz. Bu şekilde adımları atarak yola devam edeceğiz. Şu anda Kuzey Kıbrıs’ta gerek parlamento binasının yapımı, gerek cumhurbaşkanlığı binasının yapımı, tüm bunlarla bir adım atılıyor. Avrupa Birliği ne demiş, nasıl bakıyor bizi bunların hiçbirisi ilgilendirmez. Biz nasıl bakıyoruz bu önemli. Bizim bakış açımız önemli. Bunu orada ifade ettik. Orada Türk Devletleri Teşkilatı liderleri ile mutabık kaldık. Ondan önce Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda açıklamamızı yapık. Süreç devam ediyor. Temennim odur ki Kuzey Kıbrıslı kendine sahip çıksın” şeklinde konuştu.

    Türkiye’nin enerji merkezi olması konusunda yöneltilen bir soruyu da yanıtlayan Erdoğan, şunları söyledi:

    “Bu konuyla ilgili olarak gerek Sayın Putin, gerek sözcüleri bu açıklamayı yaptılar. Türkiye’nin enerjide de bir HUB olması konusunda açıklamalar yapıldı. İnşallah bu atılacak adımlarla birlikte Türkiye gerçekten gerek Batı’ya, gerek bütün çevreye bir HUB olarak buradan doğalgaz dağıtımının yapılması, enerjide aynı şekilde bir dağıtımın yapılması, bütün bunlarla beraber önümüzdeki ayın başlarında filan bir Tükmenistan ziyaretimiz olacak. Türkmenistan’da gerek Türkmenbaşı ile gerek İlham Aliyev kardeşime üçlü olarak bir araya geleceğiz. Orada bunlarla ilgili bir gelişmeyi değerlendireceğiz. Oradan alacağımız netice de bu konularda güzel gelişmelere vesile olacaktır”

  • Devlet erkanı Ata’nın huzurunda

    Devlet erkanı Ata’nın huzurunda

    Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, ebediyete intikalinin 84’üncü yılında Anıtkabir’de düzenlenen törenle anıldı.

    Anıtkabir’deki tören, saat 08.50’de devlet erkanının Aslanlı Yol’da yürümesiyle başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki kortejde TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri, yüksek yargı organlarının başkanları, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve kuvvet komutanları yer aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kırmızı ve beyaz karanfillerden oluşan ay yıldızlı çelengi Atatürk’ün mozolesine bıraktı. Atatürk’ün 84 yıl önce vefat ettiği saat olan 09.05’te saygı duruşunda bulunularak, İstiklal Marşı okundu. Saygı duruşu sırasında gönderdeki Türk bayrağı da yarıya indirildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindeki devlet erkanı, daha sonra Misak-ı Milli Kulesi’ne geçti. Erdoğan, burada Anıtkabir Özel Defteri’ni imzalayarak şunları yazdı:

    “Aziz Atatürk. Ebediyete irtihalinizin 84’üncü yıldönümünde Zat-ı Alinizi, kahraman silah arkadaşlarını ve canları pahasına istiklalimize sahip çıkan aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmetle yad ediyoruz. ‘En büyük eserim’ dediğiniz Türkiye Cumhuriyeti’ni 85 milyon olarak ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonuyla geleceğe daha güçlü, daha itibarlı bir şekilde hazırlıyoruz. Milletimizin asırlık hayallerini gerçeğe dönüştürene kadar durmayacak, saldırılar karşısında yılmayacak, mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Ruhun şad olsun.”

  • “Dünyanın gündeminde kriz varken biz gözümüzü fırsatlara dikiyoruz”

    “Dünyanın gündeminde kriz varken biz gözümüzü fırsatlara dikiyoruz”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hasankeyf – Gercüş Tüneli Açılış Töreni’ne canlı bağlantı ile katıldı.

    Tünelin hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, “Türkiye’nin büyümesini, gelişmesini, ilerlemesini sağlayacak her proje gibi Ilısu Barajı’na da engel olmak isteyenler, sayısız iftira ve tehditle karşımıza çıktılar. Sinsi kampanyalara ve sabotaj girişimcilerine rağmen barajımızı tamamlayarak ülkemizin hizmetine sunduk. Baraj gölü alanında kalan yerleşim yerlerimizi tüm altyapı ve üstyapısı ile yeniden inşa ettik. Hasankeyf ilçesi de ülkemizin sembol isimlerinden Ilısu Barajı’nın su tutmaya başlamasıyla yeni yerine taşıdığımız yerleşimlerden biridir. Yeni Hasankeyf ile Gercüş arasındaki yolu bölünmüş yol kalitesiyle inşa ederken üç yol boğazı girişini de tünelle sağladık” dedi.

    Planlanan 39,4 kilometrelik yolun yaklaşık 30 kilometresiyle bugün açılışı yapılan tünel ve bağlantı yollarının tamamlandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Halen inşası süren yolların da bitmesiyle Batman’ın ilçeleri ve diğer yerleşim yerleri arasında hızlı, konforlu ve güvenli bir ulaşım temin edilmiş olacaktır. Yaklaşık 2,5 yılda 910 milyon liralık bir yatırım tutarıyla hayata geçirdiğimiz tünelimizin ve yolumuzun Hasankeyf’imize kazandırılmasında emeği geçen başta değerli Bakanım, herkesi tebrik ediyorum” diye konuştu.

    Batman’ı hem barajın hem bölgeye kazandırılan altyapının gücüyle önde gelen üretim, istihdam ve ihracat şehirlerinden biri haline getireceklerini ifade eden Erdoğan, “Bunun için biz hükümet olarak kendi üzerimize düşeni yapmanın gayreti içindeyiz. Eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaştırmadan enerjiye, tarımdan sosyal desteklere kadar her alanda ülkemize asırlık hizmetler kazandırmaya devam ediyoruz. Batmanlı girişimcilerimizden de yeni yatırımlara kendilerine sunduğumuz bu imkanları değerlendirmelerini bekliyoruz. Medeniyetin, tarihin, kültürün, petrolün şehri Batman’ın sanayisi, tarımı, ticareti ile önündeki fırsatları kullanacağından şüphe duymuyoruz. İnsanlığın binlerce yıllık tarihine şahitlik etmiş, bu toprakların bize sunduğu nimetlerin şükrünü ancak elimizdeki imkanları en etkin şekilde değerlendirerek ifa edebiliriz” açıklamasında bulundu.

    “Ülkemizi özellikle bölgemizi, varlık içinde yokluğa mahkum etmek, bunun için uğraşanların derdi ne siz ne evlatlarımızın geleceğidir. Karanlık odakların sinsi hayallerin peşindedir” diyen Erdoğan, “Onlar kirli hesapların, karanlık odakların, sinsi hayallerin peşindedir. Biz ise ülkemizin tamamını kalkındırarak, zenginleştirerek, büyüterek Türkiye’nin dünyanın en gelişmiş ilk 10 ülkesi arasındaki yerini alması için mücadele ediyoruz. Biz ülkemizi bugünlere her karış toprağına dokunan, her ferdine ulaşan eser ve hizmetlerimizle getirdik. Türkiye’nin asırlık kayıplarını ve eksiklerini 20 yılda ikmal ederken aslında çok daha büyük vizyonların, çok daha büyük hedeflerin altyapısını kuruyorduk. Bu özgüven ve azimle Cumhuriyetimizin ilk yüzyılını kapatıp yeni yüzyılını açmaya hazırlanıyoruz. Ilısu Barajı sizlerin gözleri ününde gerek Batman, gerek Mardin hep birlikte sizlerin her ana iç içe olduğu dev bir baraj. Şimdi ise bu güzel tünelle, viyadükle hamdolsun; bu güzel şehirlerimize bağlantıları kuruyoruz. Gerek Bakanıma, gerekse çalışma arkadaşlarına yemyeşil bir hazırlığı burada yapmış olmaları sebebi ile teşekkür ediyorum. Kurdele kesim törenleri ardından arşivimize kattığımız her makası büyük ve güçlü Türkiye yolunda döşenmiş yeni bir tuğla atılmış yeni bir adım olarak görüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

    Türkiye’nin geçmişte terörden önemli kayıplarının olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Geçmişte bu kutlu yürüyüşün önü ideolojik kavgalardan mezhep çatışmalarına, terörden siyasi istikrarsızlığa kadar pek çok yöntemle kesilmek istenmişti. Batman çok bedel ödedi. Mardin çok bedel ödedi ve bu bedelleri artık ödemekten hamdolsun, terörle verdiğimiz mücadele ile bitirdik. Yaşadığımız acılar ortak hafızamızda kayıtlıdır. Bizim milletimize en büyük hizmetimiz güven ve istikrarla birlikte huzuru da sağlayarak, ülkemizin potansiyelini en üst düzeyde kullanabilmesini temin etmemizdir” dedi.

    Küresel krizin Türkiye’nin gündeminde olmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son 20 yılda ülkemizi demokrasi ve kalkınma rayından çıkarıp yeniden eski günlerine döndürmek için pek çok deneme yapıldı ama hamdolsun. Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sıkı sıkıya sarılarak bu alçak gayretlerin hepsini de boşa çıkardık. Bu sayede ülke olarak küresel, siyasi ve ekonomik düzenin önce salgın, sonra savaş şartlarının getirdiği dalgalanmalarla kökünden sarsıldığı bir dönemde geleceğimize güvenle bakabiliyoruz. Herkes küçülmeden dert yanarken biz büyümeyi konuşuyoruz. Dünyanın gündeminde kriz varken biz gözümüzü fırsatlara dikiyoruz” açıklamasını yaptı.

    Gelişmiş ülkelerin bile kaos endişesi içinde olduğu bir dönemde Türkiye’nin dostlarıyla ilişkilerini geliştirdiğini ifade eden Erdoğan, “2023’te Türkiye Yüzyılı ahdimizin etrafında kenetlenerek ülkemizi dünyada hak ettiği yere sizlerle taşıyacağız. Geçmişte böyle kritik dönemde ülkemizin önünü, darbeyle, cuntayla, vesayetle, fitneyle, fesatla kesenler inşallah bu defa başaramayacaklar. Küresel krizin ülkemize etkileri sebebi ile canı yanan vatandaşlarımıza kayıplarını telafi etmenin ötesinde çok daha büyük kazanımlar sağlayacak hazırlıklarımız var” dedi.

    Erdoğan, Türkiye’yi küresel krizlerden ayrıştırma ve hedeflerine doğru yoluna devam ettirme çabalarının somut neticelerinin yılbaşından itibaren daha iyi görülmeye başlanacağını söyledi.

    Projelerin kararlılıkla hayata geçirileceğini ve 2023’e emin adımlarla ilerleneceğini ifade eden Erdoğan, “Cumhuriyetin kuruluşunun 100’üncü yıl dönümüne ulaştığımızda geriye baktığımızda nereden nereye geldiğimizi daha iyi göreceğiz. Atalarımızın sabırla koruk helva olur sözüne uygun şekilde azimle, kararlılıkla, kararlılıkla işimize bakacak, projelerimizi hayata geçirecek. Vizyonlarımızın altını dolduracağız. Rabbimizin insan için ancak çalıştığı kadarı vardır emri ilahisini kendimize rehber ederek yolumuza devam edeceğiz” diye konuştu.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Anayasa mesajı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Anayasa mesajı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı’nın ardından Millete Sesleniş konuşmasını gerçekleştirdi. “İlk Evim, İlk İş Yerim Projesi”nde hazırlığı tamamlanan tüm illerde konutların inşasına hemen başlanacağını açıklayan Erdoğan, aynı şekilde arsa ve iş yerleri ile ilgili sürecin de devam ettiğini bildirdi. Erdoğan, küresel ekonomik krizin Türkiye’yi de etkisi altına alan yüksek enflasyon sorunu sebebiyle konut ve kira fiyatlarında oluşan dengesizliğin bu çalışmalardaki ilerlemelerle iyice ortadan kalkacağına inandığını belirtti. Konut, arsa ve iş yerlerinin tüm hak sahiplerine hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Türkiye Yüzyılı programımızın müjdesini 28 Ekim’de Ankara’da gerçekten çok coşkulu ve adına yakışır bir törenle milletimizle paylaştık. Cumhuriyetimizi yeni yüzyılına geçtiğimiz 20 yılda ülkemizde kazandırdığımız eser ve hizmet altyapısı üzerinde bir büyük vizyonla hazırlama gayretimizi kesintisiz bir şekilde sürdürüyoruz. Her çalışmamız gibi Türkiye Yüzyılı’nı da milletimizle birlikte hazırlıyoruz. Türkiye’nin 81 vilayetinde ve ilçelerinde yapılacak programlarla vatandaşların Türkiye Yüzyılı’na ilişkin beklentilerini, tekliflerini alarak vizyonumuzu somutlaştıracağız. Böylece seçimlerden önce kamuoyu karşısına Türkiye Yüzyılı vizyonuna uygun bir hazırlıkla çıkmayı planlıyoruz” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhuriyet tarihinin en büyük demokrasi ve kalkınma atılımı olan 2023 hedefleri ile buluşturduğumuz gibi inşallah Türkiye Yüzyılı programına da kavuşturmakta da kararlıyız. Sürdürülebilirlik, başarı, güven ve istikrar, üretim, verimlilik, güç, iletişim, bilim, kalkınma, barış, değerler, haklılık, şefkat, istiklal ve istikbal, gençler gibi başlıklarla yükselttiğimiz Türkiye Yüzyılı vizyonunun yüzünü doğruya doğru dönen herkesi umutlandırdığına, heyecanlandırdığına inanıyorum” dedi.

    “İnşallah şubatta satışı başlayacak, mart sonunda yollara çıkacak Togg’a bundan sonraki yolculuğunda başarılar diliyoruz”

    Erdoğan, Cumhuriyetin kuruluşunun 99’uncu yılının sevincinin Türkiye’nin ilk yerli ve milli otomobili Togg’un Bursa Gemlik’teki fabrikasındaki üretim bandından çıkış töreni ile taçlandırıldığını belirterek, “Geçmişte yerli ve milli sanayi hamleleri kimi özgüven eksikliği, kimi kasıtlı sabotajlar, kimi istikrarsızlık iklimi sebebiyle kesintiye uğrayan milletimiz için Togg, çok önemli bir sembol haline gelmiştir. Togg’un başarısı sadece bir firmanın, bir markanın, bir üretim tesisinin değil topyekün 85 milyonun başarısı olarak görülmektedir” değerlendirmesinde bulundu.

    Muhalefetin tutumunu eleştiren Erdoğan, ”Bu açık hakikate rağmen hala yapılan işi önemsizleştirmeye, değersizleştirmeye, itibarsızlaştırmaya çalışan bir zihniyetin umutsuz çırpınışlarını da ibretle takip ediyoruz. Rabbim, hiç kimseyi siyasi, ideolojik ve nefsi bağnazlığı yüzünden kendi ülkesine ve milletine düşmanlık edecek seviyeye düşürmesin. Teknolojisi ve akıllı cihaz özellikleri ile geleceğin aracı olan, inşallah şubatta satışı başlayacak, mart sonunda yollara çıkacak Togg’a bundan sonraki yolculuğunda başarılar diliyoruz. Ülkemizin bu gururla tanışmasında katkısı olan herkese buradan bir kez daha şükranlarımı sunuyorum” dedi.

    “Sağlık sistemimizi ‘Health Türkiye’ başlığı altında küresel markaya dönüştürüyoruz”

    Türkiye’nin kalkınma devrimlerinin en önemli başlıklarından birini oluşturan sağlık alanında gelinen seviyeyi ve yeni hedeflerini Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkelerle 31 Ekim’de İstanbul’da düzenlenen toplantıda tekrar değerlendirme imkanı bulduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Sağlıkta gerçekleştirdiğimiz devrimin en önemli sembolleri güçlü altyapımız, dijitalleşme yoluyla hizmet standartlarını yükseltmemiz ve şehir hastanelerimizdir. Sağlık sistemimizi, çalışma şartlarını iyileştirdiğimiz insan gücümüz ve ülkemizin her köşesine uzanan yaygın altyapımız ile şimdi de sağlık sistemimizi ‘Health Türkiye’ başlığı altında küresel markaya dönüştürüyoruz. Bunun yanında ‘Health Türkiye’ çatı markasıyla dünyada yıllık 100 milyar dolara yaklaşan sağlık turizminden ülkemizin aldığı payı en yükseğe çıkarmayı hedefliyoruz” açıklamasını yaptı.

    “Her kim Türkiye’yi terör örgütleriyle, mafyayla, küresel tefecilerle, uğursuzla, kopukla aynı fotoğrafın içine sokuyorsa yaptığı işin adı beşinci kol faaliyetidir”

    Polis Akademisi’nin 6. dönem mezuniyet töreninde emniyet teşkilatına katılan gençlerin sevincine ortak olduklarını ifade eden Erdoğan, ”Milletin huzurunu tahkim için yeniden yapılandırdığımız Polis Akademimiz göz dolduruyor. Uyuşturucu gibi bir insanlık suçuyla polisimize ve hükümetimize iftira atanların siyaset yapmanın ötesinde sinsi niyetlerle hareket ettiklerinin altını bir kez çizmek istiyorum. Her kim Türkiye’yi terör örgütleriyle, mafyayla, küresel tefecilerle, uğursuzla, kopukla aynı fotoğrafın içine sokuyorsa yaptığı işin adı beşinci kol faaliyetidir. Türkiye geçmişten bugüne çeşitli görünümlerle, söylemlerle ortaya çıkan beşinci kol elemanlarından çok çekmiştir. Milletimiz uzunca bir süre bu tür faaliyetler sebebiyle hak ettiği imkanlardan, eserlerden mahrum kalmıştır. Cumhuriyetimizin 100. yılından aldığımız ilhamla ülkemizi Türkiye Yüzyılı’na hazırladığımız kritik bir dönemde yine aynı oyun sahnelenmeye başlandı. Ama bu defa açık, net söylüyorum; başaramayacaklar. Çünkü milletimiz ülkesinin 20 yılda kat ettiği asırlık demokrasi ve kalkınma hamlesinden edindiği tecrübe ile bu oyunları bozacak dirayete, ferasete sahip olduğunu sayısız örnekle göstermiştir” diye konuştu.

    Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Bunlar sınırlarımız teröristiler tarafından taciz edilirken DEAŞ’ın, çukur eylemleriyle vatan topraklarına göz dikilirken PKK’nın, 15 Temmuz’da FETÖ’nün, Karabağ’ın işgaline karşı kardeşlerimizin yürüttüğü vatan muharebesinde Ermenilerin, ekonomik tuzaklarla ülkemize diz çöktürmeye çalışırken faiz lobilerinin ağzıyla konuşuyorlardı. Kendilerine verilen görev buydu, diyet borçları bunu gerektiriyordu. Son örneğini uyuşturucu iftirasıyla bir kez daha gördüğümüz aynı kirli oyunu bir kez daha bozacağız” ifadelerini kullandı.

    Geçtiğimiz cumartesi günü Gaziantep’te vatandaşlarla bir araya geldiğini anımsatan Erdoğan, “75 bin kişinin katıldığı toplu açılış ve mitingimiz, gerçekten Gaziantepli kardeşlerimizin 2023’e nasıl hazırlandığının en güzel ifadesiydi. Gaziray ile yapımı tamamlanan diğer eser ve hizmetlerin açılışını yaptıktan sonra 25 Aralık Panorama Müzesi’nde kadınlarımızla keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Bizleri coşku ve samimiyetle bağrına basan tüm Gaziantepli kardeşlerimize teşekkür ediyorum” dedi.

    “2 bin Köy Yaşam Merkezi’ni hayat boyu öğrenme yaklaşımıyla yeniden aktif eğitim birimi haline getirmeyi hedefliyoruz”

    2 bin Köy Yaşam Merkezi’ni hayat boyu öğrenme yaklaşımıyla yeniden aktif eğitim birimi haline getirmeyi hedeflediklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bu okullarda öğrenci sayısına bakılmaksızın ilkokul eğitimi verilmekle kalmayacak, okul binaları köy halkının ihtiyaçlarına göre çeşitlenen farklı mesleki ve teknik kursların düzenlendiği, kültür sanat faaliyetlerinin yürütüldüğü merkezler haline gelecek. Özellikle hanım kardeşlerimize önemli katkısı olacağına inandığım bu projenin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

    Yarın Hasankeyf Tüneli ve yollarının açılış törenine canlı bağlantı ile katılacağını söyleyen Erdoğan, perşembe günü 10 Kasım törenlerinin ardından başlayacak bir dizi yurt dışı program gerçekleştireceğini kaydetti. Erdoğan, ”Tekrar Özbekistan’a gidiyoruz, orada Türk Devletleri ile birlikte zirve oluşturacağız. Ardından Endonezya G-20 Liderler Zirvesi’ne, daha sonra Bahreyn’deki Diyalog Forumu’na, son olarak 2022 FİFA Dünya Kupası açılış programına katılacağız. Tüm bu programlarda gerçekleştireceğimiz toplantılarda ve görüşmelerde ülkemizin siyasi ve ekonomik vizyonuna uygun değerlendirmelerimizi muhataplarımızla paylaşacağız. Türkiye’yi en iyi şekilde temsil edeceğimiz programların hayırlara vesile olmasını diliyorum” diye konuştu.

    “Geçmişte vesayet odaklarının devletin, milletin değerlerine karşı bir kırbaç gibi kullanma gayretlerinin yol açtığı hasarı demokrasi ve kalkınma reformlarımızla önemli ölçüde tamir ettik”

    Türkiye’nin dünyanın en eski, en güçlü, sürekli, en sağlam devlet geleneğine sahip devletlerin başında geldiğine dikkat çeken Erdoğan şunları kaydetti:
    “Anadolu’yu kendimize vatan yaptıktan sonra bu topraklarda yükselttiğimiz her bayrakla bakımsızlığın mihenk taşı devletimize sahip çıktık. Selçuklu’nun attığı temeller, vurduğu damgalar Anadolu’nun dört bir yanında yaşıyor. Osmanlı’yı bir uç beyliğinden cihan devletine taşıyan güçlü kurumsal temellerin çoğu halen hayattadır.”

    Cumhuriyetin tüm bu birikim üzerine mili irade üstünlüğüne dayalı yeni bir yapı olarak inşa edildiğine dikkat çeken Erdoğan, yerleşik bir medeniyet olan Osmanlı’nın Cumhuriyete bıraktığı mirasın bütünlüğünün korunduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Üniversitelerimizden Meclisimize, adliyemizden maarifimize kadar Osmanlı’nın kurduğu müesseslerin çoğunun devam ettiği gerçeği devletteki sürekliliğin işaretidir. Bu gücün gerisinde milletin ve devletin ruh ve beden gibi ayrılmaz bir bütün olması vardır. Geçmişte vesayet odaklarının devletin, milletin değerlerine karşı bir kırbaç gibi kullanma gayretlerinin yol açtığı hasarı demokrasi ve kalkınma reformlarımızla önemli ölçüde tamir ettik. Artık sadece tarihten geleceğe uzanan kadim mirasın özüne uygun şekilde asli görevlerine odaklanmış, milletiyle et ile tırnak gibi bütünleşmiş şekilde çalışan bir devlete sahibiz. Milletimizin zenginliğinden ve kucaklaşmasından güç alan devletimizi her alanda hak ettiği yere çıkarmak için gece gündüz çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Biz bu çabaları gösterirken elimize kolumuza saldıranların, paçamıza saldıranların özgürlük söylemleri gerisindeki faşist zihniyeti en iyi milletimiz biliyor”

    “Cumhuriyetin yeni yüzyılına girerken devlet-millet kucaklaşmasının odağına özgürlüğü yerleştirdik” diyen Erdoğan, ”Ancak korkaklar kendi insanlarının düşüncelerine kelepçe vurmak, kendi ülkesinin büyümesini engellemek ister. Biz milletine husumet besleyen korkaklarla mücadele ederek zihinlere ve kalplere vurulan prangaları kırarak, yasakları ortadan kaldırarak Türkiye’yi bugünlere getirdik. Büyük fikirlerin, büyük sanatçıların içinde hayat buldukları özgürlük sadece sloganla, lafla, kağıt üzerinde yapılan düzenlemelerle olmaz. Bunun için insanlara hayallerini gerçekleştirecekleri imkanları sağlamanız gerekir. Ülkemizi 81 vilayeti ve 85 milyon insanıyla kuşatan eser ve hizmetleriyle zenginleştirirken aslında gerçek özgürlüğün zeminini döşüyorduk. Yıllarca vesayet baskısı, terör örgütlerinin saldırıları, çetelerin tehditleriyle bunalan insanlarımızı güvenlik ve huzurun iklimine taşırken aynı zamanda bireyleri her alanda gerçek özgürlükle tanıştırıyorduk. Gelişmiş ülkelerdeki demokrasi ve refah standartlarına gıpta ile bakan insanımıza çok daha ileri hakları ve imkanları sunmak için mücadele ederken, her kesimden insanımızın özgürlük talebine cevap veriyorduk. Biz bu çabaları gösterirken elimize kolumuza saldıranların, paçamıza saldıranların özgürlük söylemleri gerisindeki faşist zihniyeti en iyi milletimiz biliyor” açıklamasını yaptı.

    Ülkeyi yönetme sorumluluğu aldıklarında en önemli gördükleri konunun başında adaletin geldiğini ifade eden Erdoğan, ”Uzunca bir süre vesayetin kılıcı olarak hoyratça istismar edilen adaleti hakkın ve halkın aracı haline getirecek reformların altında da bizim imzamı bulunuyor. Adalet arayışımızın samimiyetinin sorgulanmasına asla rıza gösteremeyiz. Biz özgürlükleri genişletmek, adaleti vesayet elinden kurtarmak isterken önümüze türlü zorluğu çıkaranların ellerine fırsat geçtiğinde ilk yapacakları iş bu süreci tersine çevirmeye çalışmak olacaktır. Halbuki özgürlüğün de, adaletin de siyaseti olmaz. Bunlar insanların en tabi ve analarının ak sütü gibi helal haklarıdır. Amacımız bu kavramlarla siyasi polemik çıkarmak değil, ülkenin ve milletin kazanımlarına sahip çıkma kararlılığımızı ifade etmektir. Milli Mücadele’nin ardından Cumhuriyet ile taçlandırdığımız devletimizi daha ileriye taşımak için bu kararlığı hep birlikte ortaya koyduğumuzu göstermeye ihtiyacımız var. Teklifimiz, siyasetin dilinin, duruşunun ve davranışının merkezine devletimizi daha güçlü, milletimizi daha müreffeh yapmak olarak ifade edebileceğimiz ortak hayallerimizi koymaktır” dedi,

    Bugüne kadar hayata geçirilen eser ve hizmetlerin milletin ortak kazanımlarını ifade ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”2023 ortak hedeflerimizi Türkiye Yüzyılı olarak ortak geleceğimizi, 2053 ve 2071 ortak vizyonlarımızı ifade ediyor. İyiyi, güzeli, doğruyu, hakkı, hakkaniyeti takdir etmek, sahiplenmek, bu doğrultuda katkı vermek kimseyi küçültmez, tam tersine milletimiz nezdinde büyütür, itibar sahibi yapar. Köken, inanç, meşrep farkı olmaksızın ülkemizde her insanın, özellikle de gençlerimizin beklentisi, yasamasıyla, yürütmesiyle, yargısıyla, demokrasinin tüm sacayaklarının akıl ve vicdan sahibi her kesimin bu şekilde davranması, gayret göstermesi, duruş sergilemesidir. 2023 diğer pek çok alanda olduğu gibi bu hususta da ülkemiz ve milletimiz için yeni bir milat, tarihi bir dönüm noktası olacaktır” dedi.

    “Son dönemde sosyal yardımlarımızın etkinliğini artıracak hem yelpazesini geliştirecek bir dizi yeni adımlar attık”

    Dünyanın ve ülkemizin içinden geçtiği kritik sürecin sosyal desteklerin önemini giderek artırmakta olduğunu belirten Erdoğan, “Bu tür dönemlerin en yıkıcı etkileri düşük gelirli toplum kesimleri üzerinde ortaya çıkmaktadır. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın düsturuna gönülden inanan bir yönetim olarak bizim sosyal destekler konusundaki hassasiyetimiz çok daha fazladır. Bunun için son dönemde sosyal yardımlarımızın etkinliğini artıracak hem yelpazesini geliştirecek bir dizi yeni adımlar attık. Hayatının idamesi için gereken temel ihtiyaç maddelerine ulaşamayan vatandaşlarımıza kapsamlı yardımlarımız zaten devam ediyor. Bunların rakamlarını sürekli güncelleyerek devletimizin kimsesizlerin kimsesi olma vasfını koruyoruz. Ayrıca gelir seviyesi belirli bir rakamın altında kalan vatandaşlarımıza içinden geçtiğimiz sancılı dönemde koruyucu, önleyici tarzda destek olacak yeni programlar geliştirdik. Türkiye’nin imkanlarını bu ülkede yaşayan her vatandaşımızla paylaşma düşüncesi ürünü bu programlardan biri de Türkiye Aile Desteği’dir. Bu kapsamda 2,5 milyon vatandaşımıza aktarılacak 3.2 milyar lira yarın hak sahiplerinin hesaplarına yatırılacaktır” dedi.

    Elektrik desteğinden yararlanan 3 milyon hanenin 666 milyon lira tutarındaki ödemesinin de bu hafta içinde yapılacağını açıklayan Erdoğan, ”Doğal gaz yardımının 2022 yılı kış dönemi ilk grup ödemesi de yine bu hafta içinde gerçekleştirilecektir. Engelli ve yaşlı maaşlarının hak sahibi 1 milyon 379 bin 493 kişiyi kapsayan 2.1 milyar lira tutarındaki kasım ayı ödemeleri de geçtiğimiz günlerde tamamlandı. Vatandaşlarımızın kış dönemindeki ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla ülke çapında faaliyet gösteren binin üzerinde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfımıza ayrılacak ek periyodik payı iki kat artırarak 450 milyon liraya çıkardık. Sadece kasım ayında bu vakıflarımıza aktarılan kaynak 900 milyon lirayı buldu. Böylece bu hafta içinde kısaca ifade etmeye çalıştığım başlıklar altında 7 milyar lira tutarında bir sosyal destek rakamını insanlarımızın hizmetine sunmuş olduk. İnşallah hiçbir vatandaşımızı aç, açıkta, soğukta değil aynı zamanda ailesi içinde boynu bükük bırakmayacak bir anlayışla sosyal destek programlarımızı sürdüreceğiz” diye konuştu.

    “Şayet uzlaşma sağlanabilirse o şekilde, sağlanamazsa Cumhur İttifakı partileri olarak kendi teklifimizi Meclise sunmayı planlıyoruz”

    Geçtiğimiz hafta başörtüsü serbestisini ve ailenin korunması hususlarını içerek Anayasa değişikliği teklifinin Mecliste grubu bulunan siyasi partilerle görüşüldüğünü hatırlatan Erdoğan, ”Görüşmelerin neticesi alındıktan sonra şayet uzlaşma sağlanabilirse o şekilde, sağlanamazsa Cumhur İttifakı partileri olarak kendi teklifimizi Meclise sunmayı planlıyoruz. Prensip olarak temel hak ve özgürlüklerle ilgili konuların halk oylamasına götürülmesini doğru bulmuyoruz. Temennimiz de Mecliste bu değişikliği doğrudan kabul edecek çoğunluğun sağlanabilmesidir. Ancak milletimize sözümüz gereği Meclis denkleminde başka bir mecburiyet ortaya çıkarsa onun gereğini yapmanın da boynumuzun borcu olduğuna inanıyoruz” diye konuştu.

  • “Köy yaşam merkezleri 81 ile yayılacak”

    “Köy yaşam merkezleri 81 ile yayılacak”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen 2000 Köy Yaşam Merkezinin Açılış Töreni’nde konuştu.

    Kısa bir süre önce 20 bin muhtarla Ankara’da bir araya geldiğini anımsatan Erdoğan, günümüz dünyasında ilerlemenin, kalkınmanın, rekabetin ilk göstergelerinden birinin eğitim öğretimde alınan mesafe olduğunu ifade etti.

    Eğitim öğretime yapılan her türlü yatırımın bilgi toplumu olmanın önemli bir adımı olduğunu kaydeden Erdoğan, açılışı yapılan Köy Yaşam Merkez’lerini eğitimde gelenekle geleceği buluşturan stratejik hamlelerden birisi olarak gördüğünü bildirdi.

    Köy Yaşam Merkezleri ile sadece eğitime yeni bir soluk getirilmediğini çocukları yarının Türkiye’sine hazırladıklarını söyledi. Merkezlerde gerçekleşen kurslar ve kültür ve sanat faaliyetlerinin köylere yeni bir dinamizm, katacağına inandığını ifade etti.

    Projeye öncülük edenleri tebrik eden Erdoğan,” Köy Yaşam Merkezlerimizde eğitim alan evlatlarımız ile onları vatana, millete ve ailelerine hayırlı birer insan olarak yetiştiren öğretmenlerimize Rabbim ’den muvaffakiyetler niyaz ediyorum. Sıradan bir memurluktan öte vatan görevi yürüten öğretmenlerimizin her birine emekleri ve fedakarlıkları için teşekkür ediyorum. Köy Yaşam Merkezleri’mizin ülkemize milletimize, köylerde bu hizmetlerden faydalanacak bütün vatandaşlara hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

    Önümüzdeki sene cumhuriyetin 100. Yıl dönümü ile beraber Milli Eğitim Bakanlığı’nın da 100. Yaşına erişeceğini dile getiren Erdoğan,” Tarihimizin dönüm noktalarını teşkil eden yıl dönümleri ile ilgili hazırlıklarımıza şimdiden başladık. 2023’ü her bakımdan ülkemiz , milletimiz ve kurumlarımız için yeni bir dönemin mukaddimesine dönüştürmek istiyoruz. Kısa süre önce kamuoyuna açıkladığımız Türkiye Yüzyılı programımız bu hedefimizin adeta çatısını kurmaktır.

    Şimdi sıra, meclisteki ve kabinemizdeki arkadaşlarımızın da yer alacağı geniş bir çalışma ile 81 vilayetimizle birlikte Türkiye Yüzyılını adım adım, tuğla tuğla inşa etmeye gelmiştir. Türkiye Yüzyılı hayalimizin mimari da, sahibi de 85 milyonun tamamıdır. Bu program, kadınıyla, erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla ülkemizin tamamının milletimizin tüm fertlerinin eseri olacaktır” dedi.

    “Dün Avrupa’nın hasta adamı olarak görülen bir milleti nasıl yeniden ayağa kaldırdıysak Tüm yokluklara ve imkansızlıklara rağmen milli mücadeleyi nasıl zafere taşıdıysak, önümüze çıkartılan engelleri nasıl birlik ve beraberlik içinde aştıysak, darbelerden terör saldırılarına her türlü badirenin üstünden nasıl anlımızın akıyla geldiysek, Türkiye’yi nasıl bölgesinin ve dünyanın parlayan yıldızı haline getirdiysek inşallah bugün de milletimizin ve insanlığı tarihinde yeni bir dönemin muştusu olacak Türkiye Yüzyılını beraberce hayata geçireceğiz” diyen Erdoğan,”

    Gazete köşelerinden, televizyon ekranlarından ve ya sosyal medya mecralarından umutsuzluk aşılatan, insanımıza sürekli yapamazsınız diyen, özgüven fukaralarına pirim vermeyeceğiz . Kendisine biçilen sayısız kefeni parçalamış bir ecdadın torunları olarak hedeflerimize doğru kararlılıkla yürüyeceğiz. Cumhuriyetimizin ilk asrından yeni asrına kurulan en önemli köprü olan Türkiye Yüzyılı vizyonumuza özellikle siz muhtarlarımız ve öğretmenlerimizin güçlü desteğini bekliyorum, sizlerle beraber bu yolculuğa devam edeceğiz. Geleceğimizin teminatı evlatlarımızı yetiştiren öğretmenlerimizin omuz vermediği hiçbir mücadele zafere ulaşamaz. Demokrasi piramidinin tabanını oluşturan muhtarlarımızın sahip çıkmadığı hiçbir proje başarılı olamaz. Türkiye Yüzyılı inşasına yapacağınız katkılar için sizlere kalpten teşekkür ediyorum” açıklamasında bulundu.

    Erdoğan Türkiye’nin büyük mücadelelerle bugünlere geldiğini belirterek,” Bugün krizlerden ziyade Türkiye Yüzyılı’ndan bahsedebilmemizin gerisinde 20 yıllık bir demokrasi ve kalkınma reformu hamlesi vardır Türkiye bugün bulunduğu yere birilerinin inayeti ile değil nice sinsi oyunlarla, can yakıcı tuzaklarla dolu zorlu bir yolculuktan sonra ulaşmıştır. Elde ettiğimiz hiçbir kazanım bize altın tepside sunulmadı. Millet ve memleket olarak hangi başarıya imza attıysak hepsi için mücadele ettik, ter döktük, gerektiğinde bedel ödedik. Yoklukların, ekonomik krizlerin ülkesinden sanayisiyle, ihracatıyla, turizmi işle, tarımı ile, ekonomisi göz dolduran bir Türkiye’ye işte bu şekilde ulaştık. Vesayetin adeta kol gezdiği bir ülkeyi demokrasisi parmakla gösterilen bir seviyeye bu şekilde taşıdık. Üniversiteden iş hayatına, yasakların hüküm sürdüğü bir Türkiye’den hak ve özgürlüklerin her alanda korunduğu bir ülkeye bu şekilde geldik. 20 yıl önce ülkeyi yönetme sorumluluğu üstlendiğimizde Türkiye’yi 4 ana sütun üzerinde inşa etme sözünü vermiş ilk sıraya da eğitimi almıştık. Ardına sağlığı koymuştuk ardından adalet ve emniyet demiştik. Bu 4 sütunun da tamamını gerçekleştirdik. Ardından ulaşım dedik, enerji dedik, tarım dedik, diplomasi dedik. Bunların hepsini teker teker hayata geçirdik” değerlendirmesinde bulundu.

    Bütçede en çok payın eğitime ayrıldığının bir kez daha altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan,” Aradan geçen 20 yıllık süre zarfında milletimize verdiğimiz her söz gibi hamd olsun bunları da hayata geçirdik. Hazırladığımız tüm bütçelerde en büyük payı geldiğimizde savunmadaydı ama sonra birinci sıraya eğitim – öğretimi yerleştirdik. Biz bunu başardık. Eğitim şimdi birinci sırada, arkasında sağlık var, adalet var, emniyet var. Eğitim bütçemizi yıllık 7 buçuk milyar liradan aldık, geçtiğimiz sene itibariyle 304 milyar liraya çıkardık. Hali hazırda görüşmeleri devam eden 2023 bütçemizde eğitime tahsis edilen kaynak toplamda 651 milyar lirayı bulmaktadır. 651 milyar, kütüphanesi, laboratuvarları, spor salonları, çalışma atölyeleri ve diğer imkanlarıyla okullarımızın çehresini tamamen değiştirdik. Toplam 750 bin yeni atamayla öğretmen sayımızı bir milyonun üzerine çıkartarak eğitimci başına düşen öğrenci sayısında OECD ortalamasını da yakaladık” dedi.

    Ders kitaplarından yardımcı kaynaklara, öğrencilerin temel ihtiyaçlarını gidererek eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirdiklerini söyleyen Erdoğan,” Öğrencilerini formatlayan, ideolojik eğitim müfredatı yerine evlatlarımızın yeteneklerini keşfetmelerini sağlayan özgürlükçü bir modeli hakim kıldık. Kur’an- I Kerim ve Siyeri Nebinin aralarında olduğu seçmeli derslerle evlatlarımıza erken yaşlardan itibaren kültürünü, inancını ve medeniyet değerlerini öğrenme imkanı getirdik. Birileri buram buram faşizm kokan sebeplerle kız çocuklarımızın okula gitmesine engel olurken biz tüm kademelerde bu engelleri kaldırdık. Okul öncesi eğitime yönelik yatırımlarımızla 5 yaş okullaşma oranı yüzde 11’den yüzde 97’ye çıktı. Kız çocuklarımızın okullaşma oranı yüzde 90’ları buldu. Örgün eğitim çalışmalarımızla çocuk ve gençlerimize ulaşırken yaygın eğitim faaliyetleri ile de 85 milyona eğitimin kapılarını açıyoruz. Okuma yazma seferberliklerinden meslek edindirme kurslarına, sosyal kültürel faaliyetlerden aile eğitimlerine pek çok alanda vatandaşlarımızın hayat boyu öğrenme süreçlerine katkı sunuyoruz. Meslek edindirme ve halk eğitim kurslarımıza özellikle kadınlarımızın gösterdiği yoğun ilgiden gayet memnunuz” ifadelerini kullandı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eşi Emine Erdoğan’ın da destek verdiği Aile Okulu Projesinin aile kurumuna yönelik tehditlerin arttığı günümüzde önemli bir ihtiyacı karşıladığını kaydetti. Erdoğan, milli Manevi değerlerin, öğrencilere aktarılması, aile içi sağlıklı ilişkilerin kurulması, ev yönetimi, öğrencilere rehberlik edilmesi gibi konularda yürütülen çalışmaları kıymetli bulduğunu söyledi.

    “Dünya değişirken ülkemizin yerinde sayması elbette düşünülemez”

    Mart ayından bu yana 400 bin aşkın vatandaşın Aile Okulu Projesine katıldığını söyleyen Erdoğan, “İnşallah bundan sonra gerek mevzuat düzenlemeleri ile, gerek bu tür projeler vasıtasıyla aile müessesini korumayı sürdüreceğiz. Dünya değişirken ülkemizin yerinde sayması elbette düşünülemez. Eğitim konusunda ulaştığımız noktayı önemsiyor ama yeterli bulmuyoruz.

    Mevcut kazanımlarımız üzerine yenilerini eklemenin mücadelesini veriyoruz. Dünyanın gidişatını göz önüne alarak yeni durum ve şartlara ayak uydurmaya çalışıyoruz. Ülkemizin ihtiyaçları milletimizin talepleri doğrultusunda gereken her türlü adımı atıyoruz, atacağız. Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz köy yaşam merkezlerimiz işte bu çabalarımızın geçmişle geleceği meczetme çabalarımızın bir ürünüdür. Burada gaye tek parti döneminde yapıldığı gibi milletimizin inancına, kültürüne, değerlerine aykırı hayat tarzı dayatması asla değildir. Büyüklerimizden dinlediğimiz, insanımızın yüreğine adeta bir hançer gibi saplanan o utanç sahnelerinin tekrar yaşatılmasına izin vermeyiz. Köy kültürünü aşağılayan, köylüyü zulüm ve zorbalıkla tedip etmeyi amaçlayan eski örnekler artık birer acı hatıradan ibarettir. Biz bu merkezlerimiz vasıtasıyla Anadolu irfanının en saf halini temsil eden Köylerimizi günümüzün imkan ve araçlarıyla yarına hazırlıyoruz. Bilgi ve teknolojik gelişmeleri köylerimize taşıyıp ihtiyaç duydukları eğitimi sağlayarak köylerimizin rekabet gücünü artırmayı hedefliyoruz. Kullanılmayan köy okulu binalarımızı, anaokulu, ilkokul ve halk eğitim merkezlerine dönüştürerek aktif eğitim birimleri haline getiriyoruz. Köy yaşam Merkezlerimizde genel , mesleki ve teknik kurslardan , tarım bahçecilik, ormancılık, tarım teknolojileri, gıda ve hayvancılık alanlarına kadar geniş bir yelpazede programlar gerçekleştiriyoruz” dedi.

    Köylerde ve Köy Yaşam Merkezlerinde açılan 8 bin 507 kursa yüzde 72’sini kadınların oluşturduğu 122 bin 664 vatandaşın katılım gösterdiğini ifade eden Erdoğan,” Bilhassa kadınlarımızın kurslarımıza daha fazla teveccüh göstermesinden memnuniyet duyuyoruz.

    Kursların yaygınlaşmasıyla köy ve mahalle okulu uygulama bahçeleriyle, arazilerinde Tarım Bakanlığımızın da desteği ile üretim yapılacak. Bu üretimden elde edilen gelirler ise merkezlerimizin ihtiyaçları için kullanılacak. Köy Yaşam Merkezleri’mizde çocuk, genç ve yetişkinin aynı zamanda aynı mekanda eğitim görmesini sağlayarak hayat boyu öğrenmenin felsefesini insanımıza benimsetmek istiyoruz. Açılışını yaptığımız 2 bin yerle birlikte önümüzdeki yıl sonuna kadar tüm köylerimizde bu merkezlerimizi hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Muhtarlarımız olarak bu süreçte sizlere de önemli sorumluluklar düşüyor. Sizlerden muhtarı olduğunuz köy mahalledeki kardeşlerimizi köy yaşam merkezlerine yönlendirmenizi istiyorum. Emekleriniz ve gayretleriniz içi her birinize şimdiden teşekkür ediyorum. Mahallenizdeki, köylerinizdeki her bir kardeşimizi muhabbetlerimi iletmenizi rica ediyorum. Açılışını yaptığımız 2 bin köy Yaşam Merkezi’mizin köylerimize, ülkemize, vatandaşlarımıza hayırlı olmasını diliyorum. Eğitime katkı sağlayan, destek veren tüm vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Köy ve Yaşam Merkezi modelini eğitim sistemimize kazandıran Milli Eğitim Bakanlığımız ile Projeyi destekleyen Tarım ve İçişleri Bakanlıklarımızı tekrar tebrik ediyorum. Maalesef Tutak’ta bir otobüsün devrilerek yanması sonucunda 7 vatandaşımız rahmetli oldu. Kendilerine Allah’tan rahmet diliyorum ve beterinden korusun diyorum. Tüm Tutaklı kardeşlerimize, milletimize başsağlığı temennimizi bu vesile ile iletiyorum” açıklamasında bulundu.

    Bakan Mahmut Özer tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a 15 Temmuz şehitlerine ithafen yapılan Fatiha Süresi tablosu hediye edildi.
    Programa Erdoğan’ın yanı sıra, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, ve çok sayıda davetli katıldı.

    Aydın, Bingöl, Trabzon, Sakarya’ya canlı bağlantı gerçekleştirildi. Daha sonra dualarla 2 bin Köy Yaşam Merkezi’nin açılışı gerçekleştirildi.

  • İsveç Başbakanı Türkiye’ye gelecek

    İsveç Başbakanı Türkiye’ye gelecek

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan yazılı açıklamada, “İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın davetine icabetle, 7-8 Kasım 2022 tarihlerinde ülkemize resmi bir ziyaret gerçekleştirecektir.

    8 Kasım, Salı günü Ankara’da yapılacak resmi görüşmelerde, Türkiye-İsveç ilişkileri tüm boyutlarıyla gözden geçirilecektir. Stratejik Ortağımız İsveç’le ikili ilişkilerin yanı sıra ayrıca, NATO Madrid Zirvesi marjında imzalanan Üçlü Muhtıra temelinde İsveç’in NATO’ya üyelik başvurusu, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri ile küresel ve bölgesel meseleler hakkında görüş alışverişinde bulunulması da öngörülmektedir” denildi.

  • Zelenskiy’den Erdoğan’a “tahıl anlaşması” teşekkürü

    Zelenskiy’den Erdoğan’a “tahıl anlaşması” teşekkürü

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmenin ardından Zelenskiy sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tahıl anlaşmasının korunmasına yönelik aktif katılımı, Ukrayna’nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne kararlı desteği için teşekkür ettim” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Ukraynalı savaş esirleri ve siyasi mahkumlar için atılacak adımları ele aldıklarını aktaran Zelenskiy, “Türkiye’nin desteğine güveniyorum” dedi.

    Türkiye ve BM devreye girmişti

    Ukrayna’nın, Kırım açıklarındaki Rus donanmasına saldırı gerçekleştirdiği iddiası nedeniyle Rusya’nın tahıl anlaşmasını askıya alması sonrasında Türkiye ve BM, Rusya’nın anlaşmaya geri dönmesi için devreye girmişti. Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konaşenkov, Türkiye ve BM’nin çabalarıyla Rusya’nın tahıl anlaşmasına geri döndüğünü ilan ederek, “Türkiye ve Birleşmiş Milletler sayesinde, tahıl koridorunun Kiev tarafından Rusya’ya karşı askeri operasyonlar düzenlenmesi için kullanılmayacağına dair Ukrayna’dan yazılı garanti aldık. Rusya şu an için alınmış olan garantileri yeterli görmektedir ve Ukrayna limanlarından tahıl ve gıda ürünlerinin güvenli bir biçimde çıkarılmasını içeren anlaşmanın uygulanmasına yeniden başlayacaktır” ifadelerini kullanmıştı.