Etiket: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

  • Erdoğan, TFF heyetini kabul etti

    Erdoğan, TFF heyetini kabul etti

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kulüpler Birliği Yönetim Kurulu üyelerini kabul etti. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki kabul basına kapalı gerçekleşti. Cumhuriyetin 100. Yılı Türk Futbol Tarihi Sergisi’nin futbol tarihine ışık tutma yanında gençlere spor aşkının aşılanmasına da katkı sağlayacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sergimiz aynı zamanda ülkemizde futbolun hangi aşamalardan geçerek bugünlere geldiğini gösteren önemli bir hafızadır. Türk futbolunun daha da ileriye gitmesi, milletimizden gördüğü İlgiye layık bir konuma ulaşması için gereken her türlü adımı atıyoruz, atacağız” dedi.

    Bugün Türkiye’nin spor altyapısında çok ileri bir noktaya ulaştığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin pek çok şehrine dünyada parmakla gösterilen yeni stadyumlar kazandırdık. Şimdiye kadar 36 stadyumun yapımı bitti, 6 tanesinin yapımı 4 tanesinin de proje ve ihale çalışmaları devam ediyor. İnşallah onları da vakitlice tamamlayarak sporcularımızın ve sporseverlerin istifadesine sunmayı hedefliyoruz” açıklamasında bulundu.

    Ampute Futbol Milli Takımı’nın, Avrupa’da ve dünya ölçeğinde elde ettiği üstün başarılarla bu konuda örnek teşkil ettiğini ifade eden Erdoğan, “Tüm bunları yaparken tek gayemiz; futbolla birlikte tüm spor dallarında ülkemizin uluslararası alanda hak ettiği konuma gelmesidir. İnancın, iradenin ve azmin hiçbir engel tanımayacağını burada görüyoruz. Uluslararası müsabakalarda benzer başarı hikayelerini diğer takımlarımızın da yazmasını da temenni ediyoruz” açıklamasında bulundu.

    “Bu konuda devletimiz spor kulüplerimiz ve futbolcularımız ile birlikte Türkiye Futbol Federasyonu’na da önemli sorumluluklar düşüyor” diyen Erdoğan, “Federasyonumuzdan ayrıca futbola husumetin, holiganların ve siyasetin girmemesi için de azami gayret göstermesini bekliyoruz. Bölgemizin ve dünyanın içinde bulunduğu hassas durum sporun birleştirici birliği güçlendirici fonksiyonla daha çok ihtiyacımız olduğunu gösteriyor inşallah bunu da son 20 yıldır olduğu gibi yine sizlerle birlikte sizlerle omuz omuza sizlerle dayanışma içinde gerçekleştireceğiz” dedi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Tahıl sevkiyatı devam edecek”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Tahıl sevkiyatı devam edecek”

    Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu. Erdoğan, ”Tüm bu gerçeklere rağmen uyuşturucu ile ülke tarihinin en etkin mücadelesini yürüten bir hükümeti ve ona bağlı kolluk güçlerini töhmet altında bırakacak açıklamalarda bulunmak uyuşturucu baronlarına hizmet etmektir. Akıl, izan sahibi olan tüm muhalefet gruplarına sesleniyorum bizim uyuşturucu gelirleri ile cari açığı kapatmak gibi bir derdimiz yok. Ama birilerinin kendi siyaset açığını uyuşturucu ile kapatmak istediği de kesindir. Üstelik bu kişinin ekonomik krize çare olarak uyuşturucu ve organ kaçakçılarından vergi almayı teklif eden bir zihniyete sahip olduğunu da tekrar hatırlatmak isterim” dedi.

    Türkiye’nin uyuşturucuyla mücadelede çok önemli operasyonlara imza attığının altını çizen Erdoğan, ”Şimdi, sizlerle paylaşacağım bilginin bu zatın kapı arkalarında gizli saklı ittifak içinde olduğu kesimlerden kaynaklanan asıl sıkıntısını ortaya koyacağına inanıyorum. 15 Temmuz’dan bu yana PKK terör örgütünün en önemli gelir kaynağı olan uyuşturucu ticaretindeki elini kolunu kıran çok önemli operasyonları biz gerçekleştirdik. Sadece bu amaçla düzenlenen operasyonlarda 53 terörist etkisiz hale getirilirken, 362 milyon kök kenevir, 275 ton esrar ele geçirilerek örgüte 287 milyar liralık darbe vuruldu. Sanıyorum bu zatın sergilediği akıl, vicdan ve ahlak dışı uyuşturucu hezeyanının sebebi şimdi daha iyi anlaşılmıştır. Gözünü ve gönlünü milletine çevirmek yerine tüm söylemini terör ve suç örgütlerinin mensuplarının yönlendirmesine göre oluşturan bu zatın durumu artık bizim şaşırma duygumuzun da ötesine geçmiştir. Görüldüğü gibi karşımızda neresinden tutsanız elimizde kalan bir zihniyet ile onun ülkesine ve milletine karşı sorumluluk duygusunu kaybetmiş aktörleri var” açıklamasında bulundu.

    CHP’yi eleştiren Erdoğan, “AK Parti grubu olarak biz beceriksizliklerini, hırsızlıklarını, riyakarlıklarını, hezeyanlarını provokasyonlarla örtmeye çalışanların oyununa gelmeyecek basirete elbette sahibiz. Kendi istedikleri gibi davranmayan, konuşmayan, kendilerine tabi olmayan hiç kimseye tahammül edemeyenlerin, kahraman ordumuza iftira atan alçaklarla ilgili bize hak, hukuk ve özgürlük dersi vermeye kalkması ise ayrı bir garabettir. Bu ikiyüzlü tavır aynı zamanda karşımızdakilerin özgürlük anlayışındaki çarpıklıkları da göstermektedir. CHP ve şürekasının özgürlükten anladığı iftira atma özgürlüğüdür. Yalan söyleme özgürlüğüdür, terör örgütü propagandası yapma özgürlüğüdür. İcazet almak için kapısını aşındırdıkları yerler dahil dünyanın hiç bir medeni ülkesinde böyle bir özgürlük tanımı yoktur” dedi.

    Partililerden 2023 seçimleri için titizlikle sahada çalışma yürütmelerini isteyen Erdoğan, “Milletimizin önce 2023 seçimlerinde, ardından da 2024 mahalli idareler seçiminde bu müzmin ve müptezel faşist zihniyeti tarihin çöp sepetine atacağına iman ediyorum. Bunların milletimize hesap verme günü gelene kadar biz eser ve hizmet mücadelemizi hukuk ve demokrasi zemininde kararlılıkla sürdüreceğiz. Unutmayın Türkiye merhum Menderes’ten itibaren başrolünü CHP’nin oynadığı bu kirli senaryoları pek çok kez görmüş, tecrübe etmiştir. Ülkemize telafisi mümkün olmayan ağır bedeller ödeten tüm darbelerin, kargaşa ve kaos ortamının hazırlayıcısı CHP’den başkası değildir. Üniversite gençlerinin kıyma makinelerinde öğütüldüğü yalanından, rahmetli Menderes’e atılan alçakça iftiralara, sokakların karıştırılmasından darbe çağrılarına kadar sivil siyasete yönelik anti demokratik girişimlerin tamamının gerisinde CHP zihniyeti vardır. Uyuşturucu hezeyanı da aynı zihniyetin ürünü olarak tarihin utanç sayfalarındaki yerini almıştır. Türkiye’nin kader seçimleri olacak 2023 seçimleri öncesinde CHP’ye bu doğrultuda yeni görevler ve talimatlar verildiği anlaşılıyor. Sandığın rengi belli oldukça, siyasi iklimi zehirlemeye yönelik sinsi ve yıkıcı çabaların artması muhtemeldir. Teşkilatlarımızdan önümüzdeki dönemde çalışmalarını bu hassasiyetle yürütmelerini beklediğimi burada altını çizerek ifade etmek istiyorum” dedi.

    “Ülkemizde ve bölgemizde meydana gelen her gelişme giderek bir sirk çadırını andıran 6’lı masadan bir şey çıkmayacağını ortaya koyuyor”

    Erdoğan, 6’lı masayı da eleştirerek, ”Ülkemizde ve bölgemizde meydana gelen her gelişme giderek bir sirk çadırını andıran 6’lı masadan bir şey çıkmayacağını ortaya koyuyor. Her seçimde olduğu gibi 2023 seçimlerinde de şöyle derli toplu, sikletimize uygun bir muhalefetle yarışmayı isterdik. Ama maalesef bahtımıza çıka çıka kavgadan, kumpastan, birbirlerine laf yetiştirmekten, şehit yakınlarımız dahil millete hakaret etmekten başka hiçbir vasfı olmayan ekip çıktı. Bırakın ülkenin dertlerine derman olmayı kendi en basit meselelerini dahi çözemeyen bu toplama yapının akıbeti karanlıktır, başarısızlıktır. Allah’ın izniyle büyük bir hüsrandır” diye konuştu.

    Küresel krizin sebep olduğu hayat pahalılığı ile mücadelenin süreceğine dikkat çeken Erdoğan, ”Önümüzdeki 7 aylık süreç inşallah bu hakikati çok daha belirgin hale getirecek, bunların foyalarının tamamen dökülmesini sağlayacaktır. Daha düne kadar sırtlarını sıvazlayanların da bunlardan köy de kasaba da olmayacağı gerçeğini kabullenmeye başladıkları anlaşılıyor. Artık etrafında oturanların ve çevresinde oluşanların sayısının da iyice karıştığı bu masada ne yapılırsa yapılsın biz son 20 yıldır olduğu gibi işimize bakacağız kendi gündemimize odaklanacağız. Küresel ekonomik krizin sebep olduğu hayat pahalılığı ile mücadele ana önceliğimiz olmayı sürdürüyor. Avrupa’sından Amerika’sına kadar tüm dünya son 60-70 yılın en yüksek enflasyon rakamları ile boğuşurken hamdolsun ülkemizde ekonominin çarkları dönüyor. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla ülkemizi büyütmek olarak özetlediğimiz ekonomi modelimiz meyvelerini veriyor. Anladın mı bay Kemal? Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüme. Nasıl büyüdüğümüzü öğrendin mi? Öğrenemezsin sende o kapasite yok zaten” dedi.

    “Avrupa dahil pek çok ülke kendilerini enerji kıtlığına hazırlarken, biz içimiz rahat bir şekilde kışa giriyoruz”

    İhracatın her ay rekor kırarken iş gücündeki rekor artışa rağmen, istihdamda 31 milyonla tarihin en iyi seviyesine ulaşıldığını kaydeden Erdoğan, “Turizmde salgın döneminde yaşadığımız kayıpları telafi etmenin ötesine geçme başarısı gösterdik. Avrupa dahil pek çok ülke yaklaşan kış şartları ile beraber kendilerini enerji kıtlığına hazırlarken, biz içimiz rahat bir şekilde kışa giriyoruz” diye konuştu.

    Dün Putin ile görüştüğünü söyleyen Erdoğan, bugün de Zelenskiy ile görüşeceğini bildirdi. Erdoğan, “Türkiye artık doğal gazda bir hup, enerjide bir hup, dolayısıyla Avrupa’ya bizim üzerimizden enerji ihracı da olacak. Tahıl koridoru zaten çalışıyor, bu konuda da süreci daha da iyi bir konuma gübre ile birlikte hamdolsun getirdik. Daha birkaç ay öncesine kadar Rusya-Ukrayna krizinde ülkemizin takip ettiği dengeli politikayı eleştirenler şimdi dünyanın her yerinde bizi örnek alıyor. Aynı şekilde faizleri düşürerek üretimi ve istihdamı destekleme politikamızın da ne kadar isabetli olduğu gün geçtikçe daha iyi görülüyor. Birleşmiş Milletler’den uluslararası kuruluşlara ve ekonomistlere varıncaya kadar birçok kurum, şahıs ve kuruluş bizim enflasyon ile faiz arasında kurduğumuz sebep-sonuç ilişkisine hak veriyor” açıklamasını yaptı.

    Yıl başından sonra dünyada Türkiye gibi faiz indirme politikası izleneceğini kaydeden Erdoğan, ”Geçtiğimiz 20 yılda büyük bir titizlikle uyguladığımız eser ve hizmet siyasetimize ülkemizin güvenliğini güçlendirme vatandaşımızın refahını yükseltme sözümüze bu zor dönemde de sahip çıkıyoruz. Küresel gelişmeleri ülkemiz lehine çevirme gayretlerimizi kesintisiz sürdürürken vatandaşlarımızı çaresiz bırakmıyoruz. Gıda güvenliğinin küresel gündemin en üst sıralarına çıktığı günümüzde üreticilerimizi her alanda desteklemeyi görev addediyoruz” dedi.

    “Çiftçilerimize 2022 yılı dönemine ait mazot ve gübre desteklerini 2023 Mart ayı yerine bu yıl içinde ödemeye başlayacağız”

    Tarım sektörünü daha da rahatlatacak bazı müjdeler vereceğini belirten Erdoğan, ”Çiftçilerimize yaptığımız mazot ve gübre destekleme sistemimizi değiştirdik. Ödemelerimizi öne çekiyoruz. Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı olarak hububat üreten çiftçilerimize 2022 yılı dönemine ait mazot ve gübre desteklerini 2023 Mart ayı yerine bu yıl içinde ödemeye başlayacağız. Mazot ve gübre desteklerinin öne çekilmesiyle çiftçilerimiz ekim döneminde girdi maliyetlerinin altında zorlanmadan üretim yapabilecektir. Ayrıca mazot desteğini ürün bazında yüzde 130 ile yüzde 395, gübre desteğini yüzde 130 ile yüzde 163, sertifikalı tohum kullanım desteğini yüzde 50 ile yüzde 150 arasında değişen oranlarda artırdık. Tabii burada değerli milletvekili arkadaşlarıma çok görev düşüyor. Bunları her zeminde anlatacağız, anlatacaksınız, işleyeceğiz, işleyeceksiniz. Buzağı başına verilen temel desteğimizi 370 liradan 500 liraya yükselttik” açıklamasını yaptı.

    Tarımsal destekleme bütçesinin 2002 yılındaki 1,8 milyar lira seviyesinden 30 kat artışla 2022 yılında 34 milyar liraya çıkarıldığını kaydeden Erdoğan, ”Geleneksel bitkisel üretimini desteklemek amacıyla verilen sıfır faizli yatırım ve işletme kredisinin üst limitini yüzde 100 artışla 200 bin liraya yükselttik. Bu kredinin yarısı mazot ve gübre alımında kullanılabilecek, üreticilerimizin işlerini kolaylaştırmaya yönelik dijital dönüşüm hamlelerimize de bu arada devam ediyoruz. Ekim başından itibaren Çiftçi Kayıt Sistemi’ne elektronik devlet kapısından da erişim imkanı sağladık. Üreticilerimiz desteklemeler için tüm başvurularını artık herhangi bir yere gitmeden elektronik devlet üzerinden zahmetsizce yapabiliyor. Ekim başından bugüne toplam 400 binin üzerinde çiftçimiz Çiftçi Kayıt Sistemi belgesini elektronik devlet üzerinden oluşturdu. Geçmişte olduğu gibi çiftçilerimizin her zaman yanında olmaya ve sen üret yeter diyerek çiftçilerimizi ve üretimi desteklemeye devam edeceğiz” dedi.

    “Bin 335’e ulaşan bu marketlerimizin sayısını en kısa sürede 2 binin üzerine çıkartacağız”

    Kooperatif marketlerin aynı zamanda üretici ile tüketiciyi doğrudan buluşturduğunu söyleyen Erdoğan, ”Şimdilik bin 335’e ulaşan bu marketlerimizin sayısını en kısa sürede 2 binin üzerine çıkartacağız. Ayrıca ilk etapta 6 şehrimize 250 noktada uygulamaya başlayacağımız. Koop-Bakkal projesi ile de vatandaşlarımıza temel tüketim maddelerini bakkal formatındaki satış yerlerinde ulaştırmayı planlıyoruz. Büyüklükleri 75 ile 150 metrekare arasında olacak sayılarını da bine çıkartacağımız bakkallarımız bu alanda faaliyet yürüten vatandaşlarımız tarafından işletilecek. Koop-Bakkal bunların şimdiden ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

    “Sayın Şoygu, Milli Savunma Bakanımız Hulusi Akar’ı arayarak bugün saat 12.00’den itibaren tahıl sevkiyatının eskiden planlandığı gibi devam edeceğini bildirdi”

    Dünyanın gündeminde olan tahıl sevkiyatı krizinin de çözüldüğü bilgisini paylaşan Erdoğan, ”Sözlerime son vermeden önce yeni bir müjde de şu; Sayın Putin ile dün yaptığımız görüşme üzerine Rusya Savunma Bakanı Sayın Şoygu, Milli Savunma Bakanımız Hulusi Akar’ı arayarak bugün saat 12.00’den itibaren tahıl sevkiyatının eskiden planlandığı gibi devam edeceğini bildirdi. Bay Kemal, görüyorsun bölgesel çalışmıyoruz, küresel çalışıyoruz ve aynen bu şekilde çalışmaya devam edeceğiz. Sayın Putin ile de mutabık kaldığımız gibi öncelikle Afrika’nın fakir fukara ülkelerine bu koridoru işletecek, Somali, Cibuti ve Sudan’ı ilk etapta ele almayı, o da bize tavsiye etti, bunu da yapacağız” diye konuştu.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Son söz milletimize ait olacaktır”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Son söz milletimize ait olacaktır”

    Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu.

    Erdoğan, “Grup toplantımızın ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını rabbimden niyaz ediyorum. Sözlerime grup ve parti yönetimimizde yaptığımız değişiklikleri sizlerle paylaşarak başlamak istiyorum. Grup Başkanvekilimiz Mahir Ünal’ın affı ile boşalan yere Genel Başkan Yardımcımız Özlem Zengin arkadaşımızı teklif ediyoruz. Mahir Ünal arkadaşımıza görev süresi boyunca Meclisimize, partimize ve ülkemize yaptığı katkılar için şahsım, tüm arkadaşlarım, milletim adına teşekkür ediyorum. Kendisi ile farklı alanlarda yakın bir şekilde çalışmayı sürdüreceğiz. Sizlerin de takdiri ile bu görevi üstlenecek Özlem Zengin kardeşimize muvaffakiyetler diliyorum. Genel Merkezimizde boşalan Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanlığına da Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyelerimizden Balıkesir Milletvekilimiz Belgin Uygur’u görevlendirdik. Belgin hanıma da yeni sorumluluğunda başarılar temenni ediyorum” dedi.

    Hayatını kaybeden Mevlüde Genç için rahmet dileyen Erdoğan, “Bilindiği gibi Almanya’nın Solingen şehrinden 1993 yılı mayıs ayında milletçe içimizi yakan acı bir haber almıştık. Alman ırkçıları tarafından kundaklanan bir evde 5 vatandaşımız yanarak hayatını kaybetmişti. Bu saldırıda kızlarını ve torunlarını şehit veren Mevlüde Genç ablamız, Avrupa’daki Türk ve Müslüman düşmanlığı ile mücadelemizin adeta sembolü haline gelmişti. Kendisi geçtiğimiz günlerde vefat etti. Bugün de Amasya’da ebedi yolculuğuna uğurlanıyor. Mevlüde Genç hanımefendiye Allah’tan rahmet dilerken, Avrupa’daki Türk ve Müslüman topluma giderek artan düşmanlık dalgası ile mücadelemizi ondan alacağımız ilham ile sürdüreceğimizi ifade etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.

    “Hizmet yolculuğumuzda 20 yıllık kesintisiz iktidarla bir rekora daha imza atmış oluyoruz”

    Yarın 2002 seçimlerinin 20. yıl dönümü olduğunu hatırlatan Erdoğan, “Aziz milletimizin takdir ve teveccühü ile 3 Kasım 2002 yılında başlayan hizmet yolculuğumuzda 20 yıllık kesintisiz iktidarla bir rekora daha imza atmış oluyoruz. Rabbimize bizlere her karışı mübarek, şehit kanlarıyla sulanmış bu vatana hizmet etme, milletimize hizmetkar olma şerefi verdiği için hamd ediyoruz. Girdiğimiz 15 seçimin tamamında demokrasi ve kalkınma yolculuğumuzun her adımında bizlerden desteğini, hayır duasını esirgemeyen necip milletimize tüm fertleri ile ayrı ayrı teşekkür ediyorum” dedi.

    Parti çatısı altında farklı kademelerde görev yapan herkese teşekkür eden Erdoğan, ”Türkiye’nin büyümesi, gelişmesi, güçlenmesi, milletimizin hak ettiği hizmetlere kavuşması için partimiz çatısı altında farklı kademelerde görev yapmış tüm yol ve dava arkadaşlarımızdan Allah razı olsun diyorum. Geride hayırla, güzellikle, takdirle anılacak eserler bırakarak ebediyete intikal eden tüm arkadaşlarımızı, özellikle de partimiz saflarında mücadele ederken bölücü terör örgütü tarafından şehit edilen dava erlerini burada rahmetle yad ediyorum. Kuruluşunun üzerinden 1,5 yıl gibi kısa bir süre geçmesine rağmen milletin güvenine mazhar olmuş bir kadro olarak tam 20 yıldır Türkiye’ye aşkla hizmet ediyoruz. Allah’a hamdolsun 81 vilayetimizin her ilçesinde, her mahallesinde, her köyünde velhasıl vatan topraklarının her karışında eserlerimiz var” açıklamasında bulundu.

    Erdoğan, 85 milyon ferdin tamamının hayatına dokunan hizmetler yapıldığını belirterek, ”Sadece sınırlarımız içinde değil, Balkanlar’dan Afrika’ya, Orta Asya’dan Latin Amerika’ya dünyanın dört bir yanında da iz bırakan çalışmalar gerçekleştirdik. Geride bıraktığımız 20 yılda bizden önceki 80 senede yapılan hizmetlerin kat be kat fazlasını ülkemize kazandırmayı başardık. Birileri sürekli engellemenin, engel çıkarmanın, takoz olmanın peşinde koşarken biz eğitim, sağlık, adalet, emniyet, ulaşım, enerji, spor tesisleri bütün bu alanları güçlendirdik” diye konuştu.

    Savunma sanayinin dışa bağımlılıktan kurtarıldığını ifade eden Erdoğan, ”Yollar, konutlar, havalimanları inşa ettik. Fakir fukaraya, garip gurebaya biz sahip çıktık. Savunma sanayiimizi dışa bağımlılıktan kurtardık. Ülkemizi pek çok yenilikle tanıştırdık. Asrın projeleri olan nice eserlerle tarihe adımızı yazdırdık. Yatırımlarla birlikte hak ve özgürlüklerde de Türkiye’yi dünyanın parmakla gösterilen ülkelerinden birisi haline getirdik. Milli iradenin üzerinde yıllardır demokrasinin kılıcı misali duran ne varsa gerektiğinde canımız pahasına verdiğimiz mücadele ile hepsini de tehdit olmaktan çıkardık. Ülkemize 20 yılda kazandırdıklarımızı teker teker saymaya kalksak, değil saatler günler, haftalar yetmez” ifadelerini kullandı.

    Gençlere hitap eden Erdoğan, “Elbette bu süreçte sokak teröründen darbe girişimlerine, vesayet teşebbüslerinden partimizin kapatılma davasına kadar pek çok saldırıya pek çok hainliğe, sayısız hukuksuzluğa maruz kaldık. İrademizi kırmak, bizi hedeflerimizden vazgeçirmek, milletimizle aramıza nifak sokmak için ellerinin altındaki tüm piyonları üzerimize saldılar. Cumhuriyet mitinglerinde ordumuzu kışkırtarak, Gezi olaylarında sokaklarımızı ateşe vererek, 17-25 Aralık girişiminde yargı ve emniyet birimlerimizi kullanarak, çukur eylemlerinde vatan topraklarının bütünlüğünü hedef alarak, 15 Temmuz gecesi doğrudan canımıza ve demokrasimize kastederek velhasıl her yol ve yöntemi kullanarak bizi yıldırmaya, korkutmaya, yolumuzdan çevirmeye çalıştılar. Bunların hiçbirine eyvallah etmedik” ifadelerini kullandı.

    Erdoğan, 20 yıllık tecrübe ile çalışmalarını sürdürdüklerini ifade ederek, ”Kefenimizi giyerek çıktığımız bu kutlu yolculukta zorluklar karşısında geri adım atmadık. Baskılara, tehditlere, saldırılara boyun eğmedik. Rabbimizin yardımı, sizlerin gayretleri, milletimizin sarsılmaz desteği sayesinde hamdolsun tüm badirelerin üstesinden geldik. Bugün de 20 yıllık tecrübenin ışığında ilk günkü aşk, heyecan ve azimle Türkiye’ye hizmet mücadelemizi sürdürüyoruz. Nasıl 20 senedir milletimizle aramıza kimsenin girmesine müsaade etmediysek, bugün de mesajlarımızı doğrudan milletimize veriyor, istişarelerimizi milletimizle yapıyor, istikametimizi yine milletimizle birlikte belirliyoruz. Son toplantımızdan bu yana geçen 2 haftalık dönemi şehir ziyaretleri ile tarihimizin en büyük toplu konut, arsa ve iş yeri projesinin temel atma töreni ile çeşitli programlarla, kabullerle, görüşmelerle yine dolu dolu geçirdik. Şehir ziyaretlerimizde ve katıldığımız halka açık programlarda milletimizden gördüğümüz sevgi seli bize daha çok çalışmak için heyecan veriyor, şevk veriyor” diye konuştu.

    “Bugüne kadar her işimizi nasıl milletimizle istişare içinde yürütmüşsek, Türkiye Yüzyılı’nı da aynı şekilde tekemmül ettireceğiz”

    Geçtiğimiz hafta sonu da “Türkiye Yüzyılı” programının tanıtımını yaparak gelecek vizyonunun vatandaşlarla paylaşıldığını anımsatan Erdoğan, “Türkiye Yüzyılı’nın tanıtımını yaparken bu vizyonu milletimizle birlikte oluşturacağımızın ve inşa edeceğimizin altını özellikle çizmiştim. Bu amaçla 81 ilimizde ve ilçelerinde milletimizin her bir ferdinin Türkiye Yüzyılı’na ilişkin düşüncelerini, beklentilerini, tekliflerini ifade edebilecekleri bir seferberlik başlatıyoruz. Genel Merkezimiz, Genel Başkan Yardımcılarımız ve Merkez Karar Yönetim Kurulu üyelerimizle grubumuz Meclis çalışmalarını aksatmayacak şekilde milletvekillerimizle, kabinemiz, bakanlarımızla bu çalışmada yer alacaktır. Bugüne kadar her işimizi nasıl milletimizle istişare içinde yürütmüşsek, Türkiye Yüzyılı’nı da aynı şekilde tekemmül ettireceğiz. Bu vizyonumuzun ilk somut eseri olarak gördüğüm ülkemizin ilk yerli ve milli otomobil markası Togg’u Cumhuriyetimizin 99. kuruluş yıl dönümünün anlamına yaraşır bir şekilde 29 Ekim’de banttan indirdik” dedi.

    Togg’un şubat ayında satışının, mart ayı sonunda tesliminin başlayacağını söyleyen Erdoğan, ”Togg, vatandaşlarımıza verdiği umut ve heyecan yanında Türkiye’nin yeni prestij markası olarak ülkemizi dünyada başarıyla temsil edecektir. İlk günden itibaren projeyi çökertmeye yönelik kirli propagandalara aldırmadan bizlere milletimizin 60 yıllık bir hayalini daha gerçeğe dönüştürmenin bahtiyarlığını ve gururunu yaşatan tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Rabbim bizleri bu ülkeye ve millete hizmet yolunda daha nice sevinçlerle, gururlarla tanıştırsın diyorum. Her iki programda da varlıkları ile bizleri onurlandıran Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Bahçeli olmak üzere siyasi parti genel başkanlarına, misafirlerimize ve tüm dava arkadaşlarımıza şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum” şeklinde konuştu.

    Cumartesi günü Gaziantep’e gideceğini duyuran Erdoğan, orada da yapımı tamamlanan eserlerin hizmete açılacağını bildirdi. Erdoğan, ”Aşk ile çalışan yorulmaz. Bu inançla ülkemiz, milletimiz ve aydınlık yarınlarımız için koşturmaya, ter dökmeye devam ediyoruz. Durmak yok yola devam “ dedi.

    “Vatandaşın sofrasına oturmak varken 10 bin kilometre öteye sırayla hamburger turları düzenliyorlar”

    AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak Türkiye Yüzyılı’nı planladıklarını söyleyen Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na da tepki gösterdi. Erdoğan, “CHP ve yoldaşlarının nelerle uğraştığını sizler de takip ediyorsunuz. Her biri ayrı bir mutfak kültürü olan illerimizi ziyaret etmek, vatandaşın sofrasına oturmak varken, utanmadan, sıkılmadan 10 bin kilometre öteye sırayla hamburger turları düzenliyorlar. Bilmiyorum İngiltere’nin hamburgeri Amerika’dan daha mı iyi, şimdi oraya gidecek galiba. Ardından Almanya’ya gidecek. Almanya’da hamburgeri bırak da orada döner var, döner yersin. Şimdi de geçmişte renklere ayırarak son dönemde çete diye itham ederek şevklerini kırdığı, önlerini kestiği kendi yatırımcılarımızdan özür dilemeden güya Londra’ya temiz yatırımcı aramaya gidiyormuş. Daha düne kadar dört farklı dilde uluslararası yatırımcıları açıkça tehdit eden sanki kendisi değilmiş gibi çıkmış bugün yatırımdan bahsediyor. Yatırım kim, sen kimsin. Ülkenin gerçeklerinden kopuklukları, Türkiye’de ne olduğunu, ülkemizin nereye geldiğini, hangi meseleleri açtığını dahi bilmeyen seviyedeler” açıklamasında bulundu.

    CHP’nin başörtü çıkışına anayasa değişikliği teklifi ile cevap verdiklerini söyleyen Erdoğan, “Öyle ki bizim uğruna ömrümüzü verip kendilerine rağmen çözüme kavuşturduğumuz başörtüsü konusunu kabuk bağlamış yaraları deşme pahasına bir gece yarısı tekrar gündeme taşıdılar. Bunu da içerisinde türlü sinsiliklerin, tuzakların, sapkınlıkları meşrulaştıran belirsiz ifadelerin olduğu bir yasa teklifi ile yaptılar. Biz de CHP ve şürekasının bu oyununa başörtülü ve başı açık tüm kadınlarımızın kılık-kıyafet özgürlükleriyle birlikte ailenin korunmasını esas alan anayasa değişikliği teklifimizle karşılık verdik. Bu aralar başörtülü hanım kardeşlerimize maşallah rozet takma yarışına girdi. Önümüzdeki seçimlerde başörtülü adayı da çıkarırlarsa şaşırmayın. Buna yönelik adımlar atacaklar. Bugüne kadar niye yoktular? Çünkü onların cibilliyetinde bu yok. Ruhlarında böyle bir şey yok” dedi.

    “Bugün tamamlanacak görüşmelerin akabinde teklifimize nihai halini verip Meclis’e sunacağız”

    Erdoğan Kılıçdaroğlu’na çağrıda bulunarak şunları kaydetti:

    “Daha düne kadar genel başkan yardımcısı sıfatıyla partinizde olan hanımefendinin ikna odalarında kızlarımıza neler çektirdiğini siz nerelere kaçıracaksınız? Bunları nasıl yok farz edeceksiniz? Üniversitelerimizin kapısında kızlarımızın başörtülerini açtıran siz değil miydiniz? İşte o hanım ikna odalarının kurucusu kızlarımıza az mı çektirdi? Bizim polis kardeşlerimizi de acımasız bir şekilde kullandılar. Kızlarımızın başlarından başörtülerini çekip alarak onlara zulüm ettiler. Bunları sen bize nasıl unutturacaksın? Bay Kemal biz bunları unutmayız. Bütün bunlara rağmen sıkıysa önümüzdeki seçimde hadi bakalım başörtülü adayları koy. Seni de görelim. HDP koydu bir tane öyle veya böyle. Hadi sen de koy görelim. Sizin geçmişteki ağa babalarınız Meclis’ten başörtülü kızlarımızı dışarı atmanın gayreti içindeydi. Kovdular Meclis’ten kimi? Seçilmişi, hani demokrasi, hani hak ve özgürlükler? Siz onları yaptınız ama biz de Meclisimize elhamdülillah başörtülü kızlarımızı koymak suretiyle size ders verdik, ders. Çünkü biz şuna inanmıştık; hak verilmez alınır diyorduk ve bu hakkı eninde sonunda aldık. Bu millet bize bu görevi verdi ve bu göreve geldikten sonra yavaş yavaş tuttuk hanım kardeşlerimizin bu haklarını kendilerine iade ettik. Arkadaşlarımız hazırlıklarını tamamladığımız anayasa değişikliği teklifimizi Cumhur İttifakı ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi ile ve Meclis’te grubu bulunan diğer siyasi partilerle görüşmeye başlıyorlar. Cumhur İttifakı olarak MHP ile yetkilisi arkadaşlarımızla arkadaşlarımız şu anda görüşmelerini yapacaklar ve görüşmelerden sonra inşallah bugün tamamlanacak görüşmelerin akabinde teklifimize nihai halini verip Meclis’e sunacağız” değerlendirmesinde bulundu.

    “Bu teklifin başörtüsü meselesini bir daha açılmamak üzere milletimizin gündeminden çıkarma yanında muhalefet için de bir turnusol kağıdı olacağına inanıyorum. Hadi görelim bakalım” diyen Erdoğan, ”Teklif görüşmeleri başlayınca kimin demokrasiden, özgürlüklerden ve aileden, kimin de faşizmden ve sapkınlıktan yana olduğu görülecektir. Bizim beklentimiz siyasi görüşü ve partisi ne olursa olsun milletimizin iradesini temsilen Meclis’te bulunan her milletvekilinin ben inanıyorum ki bu teklifi destekleyeceğidir. Bilhassa başörtüsünü, bay Kemal sana sesleniyorum; Bir metrelik bez parçası diyerek aşağılayan sen değil miydin? Sen bunları unutturmaya çalışıyorsun ama televizyonların arşivleri bunları unutturmuyor. Biraz sonra geleceğim farklı şeyler var. Oralarla bunlara biz hem hukuk dersi vereceğiz, hem ahlak dersi vereceğiz, hem de şimdi kurulacak bu aile kurumunun dersini vereceğiz. 2008’deki düzenlemeyi iptal için koşa koşa Anayasa Mahkemesi’ne götüren bay Kemal’in kendi kirli ve yasakçı geçmişi ile yüzleşme imkanını kaçırmaması gerektiği kanaatindeyiz. Ekranları başında bizi izleyen milletime bunları özellikle hatırlatmak istiyorum. Bu süreç CHP Genel Başkanı yanında 28 Şubat dönemi ve sonrasında gazete köşeleri ile Meclis kürsülerinden başörtülü kızlarımızı hedef gösterenler için de özeleştiri fırsatıdır” açıklamasında bulundu.

    Anayasa değişikliği teklifinin milletin de taleplerine uygun şekilde çok geniş bir mutabakatla hayata geçmesini ümit ettiklerini dile getiren Erdoğan, ”Şayet böyle bir tablo oluşmazsa bir teklifim var; halk oylaması dahil diğer adımları atmaya da biz AK Parti olarak hazırız. Biz şimdiye kadar milletimizin hakemliğinden asla korkmadık, kaçmadık. Meclis’te gereken çoğunluk oluşmazsa hiç şüphesiz son söz milletimize ait olacaktır. Sandık sözünü duyar duymaz CHP Genel Başkanının alelacele yaptığı açıklamaları ise bu şahsın ve partisinin milli irade korkusunun yeni bir emaresi olarak görüyoruz. 2023 seçimlerine sayılı aylar kalmışken daha cumhurbaşkanı adaylarını dahi belirleyemeyenlerin şimdiden telaşa kapıldıkları anlaşılıyor” ifadelerini kullandı.

    Tuzla Belediye Başkanı Yazıcı’ya yapılan saldırı

    Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı’nın saldırıya uğraması ile ilgili de konuşan Erdoğan, “Esasen bunların her işleri gibi helalleşme çağrıları da sadece yalan dolan ve göz boyamadan ibarettir. Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da Tuzla Belediye Başkanımıza yönelik huzurunuzda Tuzla Belediye Başkanımı tebrik ediyorum, kutluyorum. Orada yapılan linç girişimi helalleşme maskesinin ardındaki CHP’nin asıl yüzünü ortaya sermiştir. Açılışını yapıyorum dediği ileri atık temizleme ile ilgili tesisler benim belediye başkanlığım, Veysel Bey’in de İSKİ’nin başında olduğu dönem yapılmış olan tesistir. Şimdi bunlar bunları yeniden açmak gayretlerine girerek hava yapıyorlar. Ama bunda nezaket diye bir şey de yok. Hiç böyle bir şey görmemiş. Asgari bunlar hazıra da konamazlar. Bunların öyle bir dertleri de yok. Siyasi rekabeti, siyasi husumet olarak gören şiddete meyilli bu faşist güruhu İstanbullu kardeşlerimle birlikte milletimizin vicdanına havale ediyoruz” dedi.

    Yalova Belediyesi’ndeki ‘zimmet’ davasında CHP’li vekillerin hakaretlerde bulunup salonu terk etmesine de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aynı şekilde Yalova’da yargıya yapılan saygısızlık, mahkeme heyetine savrulan hakaretler ve teşebbüs edilen zorbalık da bunların karakterini ortaya seren bir diğer örnektir. Bu ne haldir? Sen nasıl milletvekilisin veya milletvekillerisiniz? Yargının temsilcilerine bu şekilde hakaret mi olur? Anayasa’da bunlarla ilgili yasal düzenlemeler belli. Bunların takipçisi olacağız. Bunların hesabını yargı ile beraber soracağız, sorduracağız. Yargının kararlarını beğenmeyip eleştirmek başka şeydir, doğrudan yargı kurumuna ve oradaki temsilcilerine hakaret etmek, saldırı teşebbüsünde bulunmak başka şeydir. İlkinin demokraside yeri vardır. İkincisi ise düpedüz faşizmdir. Yasama organı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yargıya yönelik bu kabul edilemez tavır karşısında üzerine düşeni yapacağına inanıyorum. Bu kişilerin yürütme organına, onun temsilcisi olan şahsımıza ve Kabinemizdeki Bakanlarımıza yönelik yalan, iftira, hakaret üzerine kurulu hezeyanlarını saymıyorum bile. Şayet Yalova’daki utanç tablosunun müsebbipleri konusunda gerekenler yapılmazsa yine söylüyorum; demokrasinin temel kurallarından olan güçler ayrılığı ilkesi derin bir yara almış olacaktır. Meclisimizin tüm grupları ve mensupları ile bu hususta üzerine düşeni süratle yerine getirmesini bekliyoruz” diye konuştu.

    “Bu iftiranın hesabını elbette hukuk önünde de soracağız”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun uyuşturucu iddialarına bir kez daha tepki göstererek, “Bu zatın önceki gün bizi, bakanımızı ve emniyet teşkilatımızın tamamını uyuşturucu satıcıları ile aynı cümle içinde kullanarak sergilediği kepazelik artık tüm sınırların aşılması anlamına gelmektedir. Kendisinin siyasetin değil tıp ilminin konusu olduğu tespitimi doğrulayan bu iftiranın hesabını elbette hukuk önünde de soracağız. Canlarını dişlerine takarak ülkemizin güvenliği şehirlerimizin huzuru her bir insanımızın hayatından ve geleceğinden emin olması için çalışan kolluk güçlerimizin kahraman mensuplarının haklarını korumak da boynumuzun borcudur. Dikkat ederseniz polisi ve jandarması ile tüm güvenlik teşkilatlarımızı izam eden bu tür akıl ve insaf dışı ithamlar 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yoğunlaşmıştır. Hele bugünlerde tabi çılgına döndü. Kamuoyu araştırmaları bütün bunlar bu masanın etrafındaki çıldırtıyor. Daha çok çıldıracaksınız. Yeter ki biz arazide, sahada, dağ, taş, köy demeden Cumhur İttifakı olarak çalışmaya devam edelim. Güvenlik güçlerimizin FETÖ’den PKK’ya kadar tüm terör örgütlerinin tasallutundan arındırarak milletine ve devletine sadakatle hizmet eden bir yapıya kavuşturmamız bu beyleri rahatsız ediyor. Yeni yapısı ile emniyet ve jandarma teşkilatlarımız aynı şekilde Sahil Güvenliğimiz her alanda olduğu gibi organize suçlar ve bilhassa uyuşturucu ile mücadelede de tarihi başarılara imza atmaktadır. Bu büyük başarı dünyada yayınlanan raporlarda da açıkça belirtilmektedir” dedi.

    “Sadece geçtiğimiz yıl bay Kemal buraya dikkat, 198 bin uyuşturucu olayına müdahale eden kolluk güçlerimiz 153 bin kişiyi yakalamıştır”

    Dünyanın pek çok ülkesinin artık mücadele edemediği için uyuşturucuyu serbest bıraktığı bir dönemde Türkiye’nin mücadele çıtasını sürekli yükselttiğini dile getiren Erdoğan, “Sadece geçtiğimiz yıl bay Kemal buraya dikkat, 198 bin uyuşturucu olayına müdahale eden kolluk güçlerimiz 153 bin kişiyi yakalamıştır. Bunlardan 22 binden fazlası da uyuşturucu ticareti suçundan tutuklanmıştır. Uyuşturucu ticaretine dünyadaki en ağır cezaları veren ülkelerin başında biz geliyoruz bay Kemal, biz. Geçtiğimiz 5 yılda çökertilen uyuşturucu şebekesi sayısı bini geçmiş cezaevlerimizde uyuşturucu suçundan yatan tutuklu ve hükümlü sayısı 35 binden 117 binin üzerine çıkmıştır. Tüm bu gayretlerimiz sayesinde ülkemizde uyuşturucuya bağlı ölümlerin sayısı yılda 941’den geçtiğimiz sene itibarıyla 270’e düşmüş, bu yıl ise yüzde 25 daha azalış eğilimi göstermiştir. Bunu niye söylüyorum; Adam ne diyor? Biz cari açığımızı uyuşturucu satışı ile kapatıyormuşuz. Vicdansıza bak, bu ne akıl, sen kendinde misin? Uyuşturucu satışı yanında bağımlıları ile mücadelede de önemli mesafe kat ettik.

    Tedavi merkezlerinin sayısını 79’dan 138’e çıkartırken, 81 ilimizde 105 Yeşilay Danışmanlık Merkezi’ni faaliyete geçirdik. 2019 yılında yaptığımız yasal düzenleme ile tedaviyi zorunlu hale getirdik. Anne babalardan üniversite öğrencilerine ve özel meslek gruplarına kadar son 5 yılda toplam 5 milyon insana yüz yüze bilinçlendirme ve farkındalık eğitimleri verdik. Kimyevi bir uyuşturucu olan metanfetamin bunu gayet iyi biliyormuşsun galiba. Öyle bir şeyler duyduk. Bu bela ile dünyanın tamamının başı dertte. Biliyorum ki senin de başın dertte. Türkiye geçtiğimiz yıl 5,5 ton bu yılın ilk 10 ayında 12 ton bu uyuşturucudan yakalayarak mücadeleyi en üst seviyede yürüten ülkeler arasında yer almıştır. Bay Kemal ne yaptığımızı öğrendin mi? Bunları biz yapıyoruz. Tüm bu gerçeklere rağmen uyuşturucu ile ülke tarihinin en etkin mücadelesini yürüten bir hükümeti ve ona bağlı kolluk güçlerini töhmet altında bırakacak açıklamalarda bulunmak uyuşturucu baronlarına hizmet etmektir. Akıl, izan sahibi olan tüm muhalefet gruplarına sesleniyorum bizim uyuşturucu gelirleri ile cari açığı kapatmak gibi bir derdimiz yok. Ama birilerinin kendi siyaset açığını uyuşturucu ile kapatmak istediği de kesindir” diye konuştu.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin ile görüştü

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin ile görüştü

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, görüşmede, Rusya-Ukrayna savaşındaki son gelişmeler başta olmak üzere bölgesel konular ele alındı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede, tahıl sevkiyatına ilişkin İstanbul Mutabakatının uygulanmasıyla ilgili sorunların çözümü noktasında tüm taraflar nezdinde gerekli girişimlerde bulunmayı sürdürdüklerini belirtti.

    Birçok konuda olduğu üzere bu meselede de çözüm odaklı bir iş birliğini tesis edeceklerine emin olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, tahıl krizini yapıcı yaklaşımla çözmeleri durumunda, müzakerelere dönüş yolunda atılacak adımları da teşvik etmiş olacaklarını dile getirdi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Valday Tartışma Kulübü toplantısında yaptığı konuşmada Türkiye ve kendisi hakkındaki samimi ifadeleri için Rusya Devlet Başkanı Putin’e teşekkür etti.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Putin ile görüşecek

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Putin ile görüşecek

    Bakan Çavuşoğlu, tahıl krizine ilişkin açıklamalarda bulundu.

    Tahıl krizinin çözülmesi adına temasların başladığını söyleyen Çavuşoğlu, “Rusya’nın ihraç ettiği tahıl ve gübrenin önündeki engelin hala devam ettiğini (Rusya Dışişleri Bakanı Sergey) Lavrov bana söyledi. Bu konuyla ilgili (Birleşmiş Milletler) genel sekretere de bir mektup yazmışlar. Bu mektubun bir kopyasını da gönderecekler. Biz de zaten Birleşmiş Milletler’le de bu süreci takip ediyoruz. Sonuçta en başta mutabakata varıldığı gibi tahıl sevkiyatının şu anda yüklü gemilerde bir sıkıntı yok. Sonrasında devam etmesi için sorunların aşılması lazım” dedi.

    Rusya tahıl ve gübresinin önündeki engellerin kaldırılması için somut adımların atılması gerektiğinin altını çizen Çavuşoğlu, “Her iki ülkenin ihraç ettiği ürünlere tüm dünyanın özellikle de gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerin ihtiyacı var. Biz Türkiye olarak bu çabalarımızı sürdüreceğiz. Cumhurbaşkanımızın (Recep Tayyip Erdoğan) da Putin ile bir görüşmesi olacak bugünlerde. Cumhurbaşkanımız bizzat bu konuyla ilgileniyor. Biz yoluna koyacağımıza inanıyoruz. Öbür taraftan savaş devam ediyor maalesef. Üzüntü verici görüntüler devam ediyor” açıklamasında bulundu.

    Rusya Devlet Başkanı Putin’in Türkiye’de gaz merkezi kurulması teklifine ilişkin ise Bakan Çavuşoğlu şunları söyledi:

    “Gaz merkezi ile ilgili Putin’in teklifinden sonra enerji bakanlarını görevlendirildi. Bir çalışma yapılıyor. Esas itibarıyla Rusya’nın Avrupa ülkelerine ihraç edeceği gazla ilgili. Putin de bunu söylemişti. İleride gaz piyasası oluştuktan sonra özellikle fiyatların belirlenmesi ve LNG yöntemiyle farklı ülkelere de gidebilir. Bununla ilgili şu anda teknik düzeyde enerji bakanlıklarımız arasında çalışma devam ediyor. Biz de Avrupa’da özellikle ne kadar talep olacak o konuda dışişleri bakanları olarak katkılarımızı yapıyoruz.”

  • “Anayasa değişikliğiyle aileyi korumayı hedefliyoruz”

    “Anayasa değişikliğiyle aileyi korumayı hedefliyoruz”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İlçe Müftüleri İstişare Toplantısı’na katıldı.

    İlçe Müftüleri Kongresi dolayısıyla müftülerle bir araya gelmekten mutluluk duyduğunu ifade eden Erdoğan, “Ülkemizin dört bir köşesinden milletin evini, bu gazi mekanı teşrif eden siz kıymetli müftülerimize hoş geldiniz diyorum. Gönüllerimizi buluşturan Hasret gidermemize ve hasbihal etmemize vesile olan Diyanet İşleri Başkanımıza ve ekibine teşekkür ediyorum. İlçe Müftüleri Kongremizin dördüncüsünün sizlerle birlikte tüm milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Kongremizin temasını Diyanet İşleri Başkanlığının gelecek perspektifi, hizmetler, hedefler, stratejiler oluşturuyor. İnşallah önümüzdeki 4 gün boyunca farklı başlıklarda gerek kendi içinizde gerekse yöneticileriniz de istişare etme imkanı bulacaksınız. Ailenin korunmasından eğitim politikalarına, dünyadaki yeni gelişmelerin ışığında din hizmetlerine kadar pek çok konuyu ele alacaksınız. Yapacağınız değerlendirmelerin paylaşılacak tecrübelerin ve çalıştaylar vesilesi ile oluşacak ortak birikimin din hizmetleri ve irşad faaliyetlerini de sizlere rehberlik edeceğine inanıyorum” dedi.

    “Dünyaya gözlerimizi açtığımız andan son nefesimizi verdiğimiz ana kadar yanımızda ailelerimizle birlikte hep din adamlarımız var”

    Kongrenin aynı zamanda 81 ilde görev yapan 900’e yakın ilçe müftüsü arasındaki işbirliği ve dayanışmanın artmasına da vesile olacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin dört bir ucunda aşkla görev yapan siz kıymetli hocalarımıza Allah’tan muvaffakiyetler niyaz ediyorum. Rabbim emeklerinizi zayi etmesin, çalışmalarınızı bereketlendirsin diyorum. Bu vesileyle ömrünü dini Mübin’i İslam’ın öğrenilmesi, öğretilmesi ve hakkı ile yaşanmasını adayan müftülerimizden ebediyete irtihal edenleri burada rahmetle yad ediyorum. Rabbim o güzel insanlardan razı olsun. Hepsini cennetiyle, cemaliyle müşerref kılsın. Rabbim bizleri de Kur’an-ı Kerim’in aydınlığından, rehberimiz, sevgilimiz, önderimiz Hz Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi Vesellem Efendimizin kutlu yolundan ayırmasın. Ecdadımız, sizler gibi camilerde din hizmeti ifa eden hocalarımızı hademe-i hayrat yani hayra hizmet edenler olarak adlandırılmıştır” diye konuştu.

    Hocaların sadece cami kürsüsünde, minberde, mihrapta değil hayatın her safhasında yeri doldurulmaz roller üstlendiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyaya gözlerimizi açtığımız andan son nefesimizi verdiğimiz ana kadar yanımızda ailelerimizle birlikte hep hocalarımız, din adamlarımız var. Dolayısıyla sizlerin mesleğinin kıymeti ne makamla ne mevki ile ne parayla ne şöhret ve ölçülebilir. Sizler inancımızın 14 asırlık sahih geleneğini yaşatmakla, bunları yeni nesillere aktarmakla, milletimizin sırat-ı müstakim üzere yürümesin temin etmekle mükellef insanlarsınız. Gençlerimizin irşadı, bilgilendirilmesi, eğitim ve ibadet ihtiyaçlarının karşılanması konusunda da en büyük sorumluluk yine sizlere düşüyor” şeklinde konuştu.

    “İnsanlık maddi alanda kavuştuğu imkana rağmen maalesef manevi bakımdan irtifa kaybediyor”

    “Materyalizmin tüm insanlığın esir aldığı modern çağda hocalarımız başta olmak üzere tüm ilim ve hikmet erbabının sorumluluğu da artmaktadır” diyen Erdoğan, “Dinimizin emirlerinin amacı; kişiyi cehaletin, kötülüğün girdabından çıkararak ebedi felaha, barışa ve esenliğe kavuşturmaktır. İnsanlar 14 asırdır Kur’an-ı Kerim’in aydınlığında huzur bulmuş, içlerindeki fırtınayı İslam’la dindirmiş, Peygamberimizin izinde örnek bir hayat yaşamıştır. Kız çocuklarını diri diri toprağa gömen zifiri karanlığı parçalayıp insanlığa örnek gösterilen bir saadet asrına gösterilen işte bu hidayet kapısıdır. Allah’ın lütfu ile hidayet kapısından geçerek cahiliye bataklığından kurtulanlar sadece iyi bir insan olmakla kalmamış aynı zamanda insanlığın kutup yıldızları haline gelmişlerdir. Dünyanın içinde bulunduğu zor süreç, İslam’ın güven, adalet, merhamet, liyakat, mesuliyet gibi hayat veren ilkelerinin önemini ortaya koyuyor. İnsanlık maddi alanda kavuştuğu onca imkana rağmen maalesef manevi bakımdan giderek daha fazla zemin ve irtifa kaybediyor” açıklamasında bulundu.

    “Batı’ya karşı ezik, kendi değerlerine karşı aynı derecede küstah içimizdeki mankurtlar kabul etmese de gerçekler apaçık ortadadır”

    Materyalist ideolojiler insanlığın sorunlarına çözüm üretemediği gibi kişiyi ahlaki psikolojik ve sosyal açılardan felakete sürüklediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

    “Bunun işaretlerine pek çok alanda şahit oluyoruz. Maddi refah olarak ilk sıralarda yer alan kimi Batılı ülkeler uyuşturucu kullanımının, alkolün, kadına şiddetin, intihar vakalarının da en yaygın görüldüğü yerler arasındadır. Öyle ki bu ülkelerin bazıları uyuşturucu meselesini çözemedikleri için farklı bahaneler altında uyuşturucuyu serbest bırakma yoluna gitmişlerdir. Aynı durum tüm kötülüklerin anası olan alkollü içkiler için de geçerlidir. Kadına yönelik şiddet ile çocuklara karşı suçlar; bu ülkelerin sicilinin belki de en kötü olduğu başlıklardır. Yine bu ülkelerde insanlığın taşıyıcı sütünü olan aile kurumu anlamını yitirmekte, toplum birkaç marjinalin adeta oyuncağı haline dönüşmektedir. Kadın erkek arasındaki meşruiyete dayalı birliktelik hor hakir görülürken; sapıklık, ahlaksızlık ve çarpık ilişkiler bilinçli şekilde özendirilmektedir. İnsanı diğer varlıklardan ayıran ne kadar haslet ne kadar değer varsa küresel odakların da desteğiyle yok edilmeye çalışılıyor. Hayret eşiğimizi her gün biraz daha yukarı taşıyan envaı çeşit skandal, materyalist zihniyetin toplum bünyesinde açtığı yaraları gösteriyor. Batı’ya karşı ezik, kendi değerlerine ve milletine karşı ise aynı derecede küstah içimizdeki mankurtlar kabul etmese de gerçekler apaçık ortadadır. Şayet şimdiden harekete geçip, vakitlice önlem almazsak Allah korusun ileride daha beter sıkıntıları bizim de yaşamamız kuvvetle muhtemeldir.”

    “Aile müessesesini korumayı hedefliyoruz”

    Anayasa değişikliği teklifini de bu yönde atılmış önemli bir adım olarak gördüğünü kaydeden Erdoğan, “Bu değişiklik önerisiyle bir yandan başörtüsüne anayasal güvence kazandırırken diğer yandan da sapkın akımlar tarafından giderek daha fazla tehdit edilen aile müessesesini korumayı hedefliyoruz. Aile kurumu ile alakalı özellikle 140 bini aşan siz değerli hocalarıma çok büyük görev düşüyor. Sadece camide, mihrap da değil özellikle minberde de sürekli olarak her cuma bunu işlemeniz bizler için vazgeçilmez bir görevdir. Sizden onlara yapılan çağrı özellikle aile kurumumuzu güçlendirmenin en önemli nasihat mekanizması olacaktır. Aile; güçlü aile güçlü millet. Güçlü aileleri kurduğumuz anda milletimiz daha da güçlenecektir. Ama bu sapkın ilişkiler ki bugün öğrendim. Mesela Meksika’da tamamıyla bu sapkın süreç, yasal olarak zemine oturtulmuş. Ülkemizde de bu çalışmayı yürütenler var mı var. Ama bu çalışmaların karşısında bizler sonuna kadar dimdik duracağız ve bu Müslüman topluluğu birilerine yedirmeyeceğiz. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki akıl, vicdan, feraset sahibi tüm milletvekillerimizin de güçlü desteği ile bu hedefimize ulaşacağımıza inanıyorum” dedi.

    “Hiçbir mümin başkasından bana ne diyemez”

    İnsanın mesuliyet bilincine sahip olduğu için eşrefi mahlukat olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizler de hem kendimizden hem de aynı havayı, toprağı, çevreyi paylaştığımız canlı cansız diğer tüm varlıklardan sorumluyuz. Hiçbir mümin başkasından bana ne diyemez. Hiçbir Müslüman Dünyadaki zulüm ve kötülüklere kayıtsız kalamaz. İyiliği yayıp kötülüğü ortadan kaldırmak; insan ve Müslüman olmanın bize yüklediği görevlerdir. Her Mümin eliyle, diliyle ve kalbiyle kararlı bir şekilde kötülükle mücadele etmek suretiyle bundan mükelleftir. Yakın çevremizden başlayarak dinin, adaletin, merhametin, şefkatin ve muhabbetin hakim olması için çalışmak zorundayız. İslamiyet’in güzelliğini, insan fıtratına uygunluğunu, insanın yegane Kurtuluş yolu olduğunu anlatırken bu tavsiyeye sıkı sıkıya sarılmalıyız. Zorluk çıkarmak için değil kolaylık göstermek için gönderilen bir ümmet olarak daima sevginin, muhabbetin, şefkatin dilini kullanmalıyız. Çünkü bizim geleneğimizde usulsüzlüğün sonucu vusulsüzlüktür. Niyet ne kadar sahih olursa olsun şayet usulde ve metotta sorun varsa hedefe ulaşmak mümkün değildir. Gayri insani ve gayri ahlaki yol ve yöntemlerle İslam’a hizmet edilmez, İslam davası güdülemez. Hiçbir sebep, masum sivilleri, okula giden çocukları, camide namaz kılan insanları katletmenin mazereti olamaz. Önceki gün Somali’de 100’ü aşkın kardeşimizin hayatına mal olan hain terör saldırısının faillerinin ne İslam’la ne Müslümanlıkla ne şeriatla ne de insanlık da bağı kesinlikle yoktur. Saldırıda vefat eden kardeşlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve Somali halkına başsağlığı diliyorum” ifadelerini kullandı.

    “Terör örgütlerinin tamamı sapkın ve sapık yapılardır”

    Türkiye en zor günlerinde Somali halkının yanında olmayı sürdüreceğini sözlerine ekleyen Erdoğan, “Tabii burada şu hususu da altını çizerek tekrar ifade etmek istiyorum. Adı ister DEAŞ, ister Boko Haram, ister FETÖ olsun, bu örgütlerin tamamı, dinimizi kirli emellerine alet eden sapkın ve sapık yapılardır. Emperyalistlerin içimize sızdırdığı Truva Atları hükmündeki bu alçaklar; ruhunu şeytana satmış, insanlıkla tüm bağını koparmış vahşilerdir. İslam dünyasını kan ve gözyaşına boğan bu katil sürüleriyle mücadele etmek sadece güvenlik kuvvetlerinin değil hepimizin ortak sorumluluğudur. Biz binlerce evladını PKK terörüne kurban vermiş, bir dönem en parlak çocuklarını FETÖ Terör örgütüne kaptırmış, DEAŞ saldırılarında yüzlerce vatandaşını kaybetmiş bir ülkeyiz. Ülkemizin bir daha benzer durumlar, benzer ihanetler, benzer kalleşlikler yaşamasına asla izin veremeyiz. Bunlarla birlikte Zararlı alışkanlıkların pençesinde kıvranan; içki, kumar, fuhuş, uyuşturucu girdabında sürüklenen gençlerimizin acısı da bizim acımızdır. İmdadına koşamadığımız, yanında olamadığımız, İslam’ın Kurtuluş mesajlarını doğru bir şekilde ulaştıramadığımız her bir gencimizin vebali hepimizin üzerindedir” diye konuştu.

    “Bu hadsizlere bakmayacağız tam aksini 4-6 yaş grubu yavrularımızı en güzel şekilde yetiştirmek suretiyle tarihe nazar edeceğiz”

    Bu noktada Diyanet İşleri Başkanlığı’nın eğitim, sosyal ve kültürel içerikli din hizmetlerini genişletmesini takdirle karşıladığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4-6 yaş Kur’an kursu eleştirilerine de sert tepki gösterdi. Erdoğan, “Başkanlığımız camilerde yürüttüğü hizmetler yanında; gençler, engelliler, mülteciler, şiddet mağdurları, madde bağımlıları ve daha pek çok kesime yönelik hayırlı çalışmalara imza atıyor. Diyanet’in özellikle 4-6 yaş Kur’an kurslarını çocuklarımızın İslamiyet ve ahlakıyla erken yaşlarda tanışması bakımdan çok ama çok değerli buluyorum. Kimi hadsizler, kimi kendini bilmezler ortaçağ zihniyeti diyerek güya aşağılamaya çalışsa da milletimiz bu eğitim yuvalarına adeta gözü gibi bakıyor bunu böyle bilesiniz. Biz bu hadsizlere bakmayacağız tam aksini 4-6 yaş grubu yavrularımızı en güzel şekilde yetiştirmek suretiyle tarihe nazar edeceğiz nazar. Son dönemde Diyanet teşkilatımızın birileri tarafından daha sık hedefe konulmasını ise yaptığınız doğru işlerin bir hasılası olarak görüyorum. Sizler hademe-i hayrat olarak millete karşı görevinizi hakkı ile yaptıkça, varlık gayesi milletin inancına, ahlakına, ezanına düşmanlık olanlar elbette rahatsızlık duyacaktır. İçlerindeki kini ve nefreti kusmak için fırsat kollayan bir avuç kendini bilmezin eleştirileri sakın ha sizi yolunuzdan asla alıkoymamalıdır. her birinizden kınayıcının kınamasına aldırmadan, hakkı söylemeye, hakikat-i anlatmaya devam etmenizi bekliyorum” değerlendirmesinde bulundu.

  • “Togg prestijli bir Türk markası olarak yolları süsleyecektir”

    “Togg prestijli bir Türk markası olarak yolları süsleyecektir”

    Türkiye’nin yerli otomobili Togg, Cumhuriyetin 99. yılının kutlandığı gün Bursa Gemlik’te banttan indi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Togg Gemlik Kampüsü Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, Togg ile ilgili yapılan eleştire değindi ve “Bugünlere kolay gelmedik. Siyasi, diplomatik, askeri her alanda tarihi mücadeleler verdik. Alt yapımızdaki asırlık ihmalleri gidermek için gece gündüz çalıştık. Bilime teknolojiye araştırmaya geliştirmeye öncelik tanıdık. Sanayimizi tarımımızı ihracatımızı geliştirdik. Ülkemizde 20 yılda adeta sıfırdan bir yenilikçilik eko sistemi kurduk. Teknopark sayımızı 2’den 96’ya, Organize Sanayi Bölgelerimizin sayılarını 192’den 344’e. Buralardaki istihdamı 415 binden 2,5 milyona çıkardık. Siz fabrika kurulmuyor diye ortalıkta dolaşanlara itibar etmeyin. Bugün Türk sanayicisi fabrika kuracak arsa bulmak için birbiriyle yarışıyor. Salgın Avrupa ve Asya’daki tedarik zincirlerini sarsarken, bizim sanayicimiz tüm dünyaya ihracat yapmakla meşguldü. Girişim eko sistemimiz geçen yıl 1,5 milyar dolar üzerinde yatırım alarak tüm zamanların rekorunu kırdı. Dünyada teknoloji ve girişimciliğin nerelere geldiğini görmek için 10 bin km öteye gitmeye lüzum yok. Türkiye’deki teknoparklara bakmanız, Türk girişimcilerini ziyaret etmeniz yeterli” dedi.

    “Dünyaya nereye giderseniz gidin Türk markaları ile karşılaşacaksınız”

    ”Dünyaya nereye giderseniz gidin Türk markaları ile karşılaşacaksınız. Togg da önümüzdeki dönemde prestijli bir Türk markası olarak dünyada yolları süsleyecektir” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Avrupa’nın bir numaralı ticari araç üreticisi olan Türkiye, dünyanın sayılı otomotiv ihracatçılarından biridir. Buna rağmen yerli ve milli otomobil markasına sahip olmamak, milletçe yüreğimizi hep sızlatıyordu. Artık milli bir otomobil markası çıkarmanın vaktidir dediğimizde milletimiz de bu özlem ve coşkuyla yanımızda yer aldı. Ülkenin Cumhurbaşkanı olarak ta Başbakanlığım döneminde hep babayiğitlere davet çıkardım. Biliyordum ki bu ülkede bu işi üstlenecek babayiğitler var. Sonunda oldu, her çabamız gibi buna da dudak bükenler vardı. Daha da ileri gidip yerli otomobil üretmek, intihardır diyenleri gördük. Ancak biz kararımızdan taviz vermeyerek bu projeyi hayata geçirecek babayiğitleri aramayı sürdürdük. Sağ olsunlar, ülkemizin önde gelen sanayi şirketleri bir araya gelerek tüm birikim ve tecrübeleri ile yeri otomobil projemizi başlattılar” diye konuştu.

     

    “Fabrikası nerede diyerek alay edenler vardı, işte fabrika burada”

    “Türkiye’nin otomobili girişim grubu öyle tuttu ki, Togg markanın da ismi olarak gönüllerdeki yerini aldı” diyen Erdoğan, “Bu süreçte proje devrim otomobilinin akıbetini yaşasın diye uğraşanlara da yapamazsınız, yapsanız da satamazsınız diyerek bizi bu yoldan geri döndürmeye çalışanlara rastladık. Bugün banttan indirdiğimiz aracın ilk tanıtımında hani bunun fabrikası nerede diyerek kendi akıllarınca alay edenler vardı. Burada. İşte burada fabrika burada. En başından beri projeyi boğmaya değersizleştirmeye çalışanlara soruyorum. Fabrika nerede diyordunuz, fabrika işte burada Bursa Gemlik’te” şeklinde konuştu.

    “Togg Gemlik Tesisi, 1,2 milyon metrekare arazi üzerinde, 230 bin metrekare kapalı alana sahip eser olarak işte burada”

    “Salgına rağmen rekor hızla inşa edilen Togg Gemlik Tesisi, 1,2 milyon metrekare arazi üzerinde, 230 bin metrekare kapalı alana sahip bir eser olarak işte burada” vurgusu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu tesiste araştırma geliştirme merkezi var. Tasarım merkezi var. Prototip merkezi ve test merkezi var. Strateji ve yönetim merkezi var. Biraz önce tecrübe ettiğim test pisti de var. Burada otomobil üretmek için ihtiyaç duyulan her şey var. Burası çevreye duyarlı yeşil bir tesistir. Çevreci bir tesistir. Fikri ve sınai mülkiyet hakları yüzde 100 ülkemize ait Togg’un üretiminde Anadolu’nun dört yanındaki KOBİ’lerimiz ve tedarikçilerimiz de yer alıyor. Togg Gemlik Kampüsü tam kapasiteye ulaştığında yıllık 175 bin araç üretilirken, 4 bin 300 kişiye doğrudan, 20 bin kişiye dolaylı istihdam sağlanacaktır” diye konuştu.

    “Hala yapamazsınız, üretemezsiniz diyenler varsa, şu otomobillere iyi baksınlar”

    2030’a kadar üretilecek 1 milyon araçla, cari açığın azaltılmasına 7 milyar dolar katkı sağlanacağını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
    “Togg’a kulp takmaya çalışanlar çıkıyor. Marka oluşturma vizyonundan, küresel rekabetten habersiz cühela takımı olduğunu da iyi biliyoruz. Biz sorumluluğumuzun ifası olarak üzerimize düşenleri yapıyor gerisini milletimize bırakıyoruz. Milletimiz kimi takdir edeceğini, kimi tekdir edeceğini gayet iyi bilir. Hala yapamazsınız, üretemezsiniz diyenler varsa, şu otomobillere iyi baksınlar. Bundan 60 yıl önce devrim otomobilini engelleyenler, hamdolsun devrin otomobilinde başarılı olamadılar, olamayacaklar. Şimdi ne diyorlar, bunu kim alacak? Satamazsınız. Bunu söylemeye başladılar. İnşallah bunun cevabını da onlara, başta şahsım olmak üzere milletimiz verecek. Togg’un ilk onaylı aracını satın alma siparişini firmamıza tekrar iletiyorum. Az önce üretim bandını gezerken, farklı renklerdeki otomobilleri gördüm. Maşallah her biri ayrı güzel. Alacağımız otomobilin rengine, refikam Emine Hanım ile istişare edip kararı ondan sonra vereceğiz. Milletimin Togg’a büyük teveccüh göstereceğinden şüphe duymuyorum. Tüm kamu ve özel sektör bankalarımızın yöneticilerine, vatandaşımızın Togg’u rahatlıkla satın alması için ellerini taşın altına koyma çağrısında bulunuyorum. Madem bu araca Türkiye’nin otomobili diyoruz, öyleyse hep birlikte bunun gereğini yapalım.”

    “Togg lityum iyon bataryaların Türkiye’de üretilmesi noktasında dünyanın önde gelen şirketleriyle anlaştı”

    Elektrikli otomobillerin tüm dünya gibi bizim de yeni yeni tanıştığımız teknolojilerden biri olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Arabayı kullanırken gürültü yok, ses yok. Gayet sakin sükunetle yola devam ediyoruz. Hızsa o da var. Bu kadar huzur içinde araç kullanmak inanıyorum ki, bütün alıcılarını rahatlatacaktır. Kısa zaman içerisinde vatandaşlarımızın merak ettiği hususlar var. En önemlisi de, batarya ve şarj istasyonları konusuna açıklık getirmektir. Togg lityum iyon bataryaların Türkiye’de üretilmesi noktasında dünyanın önde gelen şirketleriyle anlaştı. Hemen Togg tesisi yanında 609 bin metrekarelik arazide inşa edilecek batarya fabrikasının temelini yakında atıyoruz” dedi.

    “Lokomotif nereye giderse, vagonlar da oraya gider”

    “Biz bu yola çıkarken, Türkiye elektrikli araçların üretim üssü olacak demiştik. Togg bu hedefe giden yolda lokomotiflik yapıyor. Lokomotif nereye giderse, vagonlar da oraya gider” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Elektrikli araç yatırımları konusunda global firmaların ülkemize yoğun ilgisi var. Şarj altyapısının yaygınlaştırılması amacıyla Sanayi Teknoloji Bakanlığımızın desteğiyle 1500 üzerinde hızlı şarj ünitesi kuracak projeyi hayata geçiriyoruz. 54 şirkete elektrikli şarj işletme lisansı verdik. Togg da trugo ile 81 ildeki 600’den fazla noktada bin adet hızlı şarj cihazını hizmete sunuyor” diye konuştu.

    “Togg’u inşallah 2023 ilk çeyreğinin sonunda yollarımızda göreceğiz”

    Togg’un ne zaman yollarda olacağıyla ilgili de bilgi veren Erdoğan, şunları kaydetti:
    “Togg ne zaman yollarda olacak? Bunu da merak ediyorsunuz. Bugün seri üretim bandından çıkan araçların test ve sertifikasyon süreçleri hemen başlıyor. Togg Avrupa yollarının da tozunu attıracağı için o pazarlarda aranan teknik yeterlilik belgesine sahip olacak. Dolayısıyla Togg’u inşallah 2023 ilk çeyreğinin sonunda yollarımızda göreceğiz. Diğer bir konu da vatandaşlarımızın Togg’a nasıl sahip olacağıdır. Togg’un ticari sırlarını açığa vermeden açıklayayım. Aracısız bir şekilde vatandaşlarımızla buluşacak. Tıpkı yeni nesil araç üreticileri gibi, Togg da satış işini dijital ve fiziksel deneyimi birleştirip çözmeye karar verdi. Vatandaşlarımız Togg siparişlerini Şubat’ta başlayacak ön satışla birlikte verecekler. Ön satış ve sipariş şartları vakti geldiğinde şirket tarafından açıklanacaktır. En çok merak edilen biri de aracın fiyatı ne olacaktır. Togg’un fiyatının piyasa şartlarında rekabetçiliğini sağlayacak şeklide tespit edileceğine babayiğitlerle beraber karar vereceğiz. Önümüzdeki senenin mart sonunda pazara çıkacak ürününün fiyatının bugünden ilanı hem doğru hem de mümkün değildir. Sanıyorum, ön satışın başlayacağı şubat ayında Togg’un fiyatı da açıklanacaktır. Hiç telaşe gerek yok. Cumhuriyetimizin 99. yılına ulaştığımız bugünde Türkiye yüzyılını inşa etme kararlılığının altını tekrar çiziyoruz. Gençliğimiz ve çocukluğumuz cumhuriyetin nasıl imkansızlıklar içinde kurulduğunu dinlemekle geçti. Ayağında yırtık çarıkları, ellerinde cumhuriyeti biz böyle kazandık pankartı ile cumhuriyeti kutlayan vatandaşlarımızın görüntülerini unutmadık. Artık ülkemiz cumhuriyetin kuruluş yıl dönümlerini Marmaray’ın, İstanbul Havalimanı’nın ve Togg tesislerinin açılışıyla kutlayacak seviyeye geldi. Bugün Togg gibi asırlık projeyi hayata geçirirken bir kez daha ve tüm kalbimizle yaşasın Cumhuriyet diyoruz.”

    Girişim tarafından Külliye’ye 3 adet otomobil hediye edilirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan 6 renk olan araçların 7.’sinin de Karadeniz’i temsilen yeşil renkte olmasını istedi.

    Türkiye’nin vizyon projesi olan Togg açılışına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra eşi Emine Erdoğan, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akara, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, İYİ Parti’den Koray Aydın ve Yavuz Ağıralioğlu, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, TDP Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, konsorsiyumun yöneticileri, milletvekilleri, Bursa protokolü ve çok sayıda davetli katıldı. Yerli ve ulusal gazete ile televizyonlarında yakından takip ettiği organizasyon için davet edilmesine rağmen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti lideri Meral Akşener katılmadı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2011’de, katıldığı TÜSİAD toplantısında ilk kez dile getirdiği yüzde 100 yerli otomobil hayali gerçek oluyor. 2017’de “babayiğitler” olarak lanse edilen 5 şirketle (Anadolu Grubu, BMC, Kök Grubu, Turkcell ve Zorlu Holding) Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu kurularak bu günlere kadar gelindi.

    Türkiye ilk Togg’u 27 Aralık’ta Gebze’de Bilişim Vadisi’ndeki ön gösterimde, kırmızı-beyaz yerli ve milli SUV ile sedan modelleriyle tanıdı. Yaklaşık 20 milyar liranın üzerinde yatırımla 1.2 milyon metrekarelik alanda kurulan fabrika için ise ilk kazma 18 Temmuz 2020’de vuruldu.

    İlk Togg yurt dışındaki büyükelçilere

    2023 yılının ilk çeyreğinde C segmentindeki ilk aracı olan SUV pazara çıkacak olurken, ardından da yine C segmentindeki Sedan ve Hatchback modelleri üretilecek. B-SUV ve C-MPV’nin de aileye katılmasıyla, aynı DNA’yı taşıyan ve 5 modelden oluşan ürün gamı tamamlanacak. Yılda 175 bin araç üretim kapasitesine sahip olan tesiste, 2030’a kadar Togg’un banttan inen ilk partisi yurt dışındaki Türk büyükelçilere gönderilecek. Bu kararla Togg, dünyaya daha hızlı tanıtılmış olunacak. Ardından kamu kurumları Togg kullanmaya başlayacak. 2023 yılı sonunda da kişisel satışın yapılması bekleniyor.

    Renkleri, Türkiye mozaiğini oluşturuyor

    Togg’un elektrikli C SUV modelinin renkleri ise, 6 farklı renkte satışa sunulacak. Togg’un renklerine, ‘Anadolu’, ‘Gemlik’, ‘Oltu’, ‘Kula’, ‘Kapadokya’ ve ‘Pamukkale’ isimleri verildi. Renklerdeki anlamda dikkat çekti. Gemlik; Gemlik’in zeytin ağaçlarının gölgesindeki mavi suları, Anadolu; Anadolu topraklarındaki cana yakınlık ve tutkuyu yansıtan kırmızıyı, Oltu; oltu taşının göz alıcı siyahlığını, parlak dokusunu, sağlam yapısını, Kula; Kula’nın doğal yapısı, kayaçları ve vadileriyle yerkürenin milyonlarca yıllık geçmişini günümüze taşıyan gri ihtişamını, Kapadokya; Kapadokya’nın olağanüstü güzellikteki doğa harikası peri bacalarının toprak ve kum bejini ve son olarak Pamukkale; Pamukkale travertenlerinin göz kamaştıran beyazlığını, C-SUV’un dış renklerinde buluşturuldu.

    Yüzde 80 şarj ile 500 kilometre

    Boyahanesinden kaynak ve montaja, tesisat ve batarya üretim hattına kadar son teknoloji robot ve tamamen yerli yazılımlar kullanılarak ilk yıl 80 bin adet üretilmesi hedeflenen Togg’un CSUV modeli emsalleri göz önüne alındığında tüm ezberleri bozacak. Bataryaları da Gemlik fabrikasında üretilecek CSUV modelin 81 ilde yaklaşık 800 ayrı noktada kurulan yüksek hızlı şarj özelliği olan trugolarda 25 dakika gibi bir sürede şarj olup yüzde 80’lik dolumla 500 kilometreden fazla yol gitmesi hedefleniyor.

    Togg elektrikli bir otomobilden ziyade otonom sürüş özellikleri uzaktan kontrol özellikleriyle akıllı bir otomobil olarak satılacak. 200 ve 400 beygir 2 farklı güç sunacak olan CSUV Togg, seçime göre 0 dan 100 kilometreye 7.6 ve 4.8 saniye gibi sürelerde ulaşacak.

  • Erdoğan: “Spora yönelik yatırımlar artıyor”

    Erdoğan: “Spora yönelik yatırımlar artıyor”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Konseyi 17. Spordan Sorumlu Bakanlar Konferansı’na video mesaj gönderdi.

    Heyeti Türkiye’de ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu ifade eden Erdoğan, “Sizleri ülkemizde ağırlamaktan memnuniyet duyuyorum. Türkiye’ye hepiniz hoş geldiniz. Konferansın başarılı geçmesini, ülkelerimiz ve spor camialarımız açısından hayırlara vesile olmasını diliyorum. Farklı toplumların spor ortak paydasında bir araya gelmesi, barış atmosferinin güçlenmesinin yanında işbirliğinin de gelişmesine katkılar sunuyor. Çatışmaların ve savaşların küresel gündemi meşgul ettiği günümüzde sporun birleştirici, kucaklayıcı yönüne daha fazla ihtiyaç duyuyoruz” dedi.

    Türkiye’nin ev sahipliği yaptığı uluslararası spor organizasyonları vasıtasıyla insanlığa karşı sorumluluğunu yerine getirdiğini kaydeden Erdoğan, “Ülkemiz genelinde sportif tesisleşme ve sporun tabana yayılması çalışmalarımız günden güne artıyor. Sporcularımızın uluslararası farklı branşlarda elde ettikleri başarıları, spora verdiğimiz önemin neticeleri olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı.

    Konferans çerçevesinde alınacak kararların faydalı olacağına inandığını ifade eden Erdoğan, “İnşallah önümüzdeki dönemde de insanımıza sporu sevdirecek, ülkemizi bir spor ülkesi haline getirecek adımları da atmayı sürdüreceğiz. Kurucu üyesi olduğumuz Avrupa Konseyi çatısı altında spor yönetimi konusunda işbirliğimizi geliştirmeye hazır olduğumuzu bu vesile ile ifade etmek istiyorum. Konferansa katkı sunan, içeriğini zenginleştiren tüm herkese teşekkür ediyorum” açıklamasında bulundu.

  • Yusuf İslam’dan Erdoğan’a hediye gitar

    Yusuf İslam’dan Erdoğan’a hediye gitar

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1977 yılında Müslüman olan ve bundan iki sene sonra ismini Yusuf İslam olarak değiştiren İngiliz müzisyenin konserine katıldı.

    Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen festival çerçevesinde Cumhurbaşkanlığı Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen konserde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a eşi Emine Erdoğan da eşlik etti. İngiliz müzisyen, şarkı aralarında davetlilerle sohbet etmeyi de ihmal etmedi. Konserde birçok unutulmaz eserini seslendiren İngiliz müzisyen Yusuf İslam, bir saatten fazla sahnede kaldı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan günün anısına Yusuf İslam’a vazo hediye ederken, eşi Emine Erdoğan ise kendisine çiçek takdiminde bulundu. Yusuf İslam ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bugün çaldığı gitarı hediye etti.

    Konser Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Yusuf İslam ve ailesinin yer aldığı hatıra fotoğrafı çekimi ile son buldu. Konsere Erdoğan çiftinin yanı sıra Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu ve çok sayıda davetli katıldı.

  • “Vatandaşlarımızı layık olduğu refaha kavuşturmakta kararlıyız”

    “Vatandaşlarımızı layık olduğu refaha kavuşturmakta kararlıyız”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Kabine Toplantısı’nın ardından millete sesleniş konuşmasını gerçekleştirdi. Son kabine toplantısından bu yana gerçekleştirdiği programlarla ilgili değerlendirmede bulunan Erdoğan, “Ülkemizin önde gelen tarım, sanayi ve turizm bölgelerini birbirine bağlayan Çanakkale’mize daha önce hizmete açtığımız otoyolun ve köprünün tamamlayıcısı niteliğinde yeni yatırımlar kazandırdık. Ayvacık-Küçükkuyu yolu ile Asos ve Troya Tünelleri bölgenin kuzey-güney aksındaki trafiği önemli ölçüde rahatlatacak bir projedir. Yatırım bedeli 4,6 milyar lira olan bu eser, aynı zamanda Kaz Dağları’na zarar vermeden 50 dakikalık yolculuk güzergahını 5 dakikaya indirmiştir. Çanakkale’mize yakışır bu projenin şehrimize, bölgemize ve ülkemize bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum. Aynı gün ülkemize ziyaret gerçekleştiren Arnavutluk Başbakanı Edi Rama ile verimli bir görüşme yaptık” dedi.

    “Ülkemizin bir daha böyle felaketlere maruz kalmaması için gereken çalışmaları yürütüyoruz”

    12 Ekim’de Kazakistan’ın başkenti Astana’ya bir ziyaret gerçekleştirdiğini anımsatan Erdoğan, Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev ile birlikte Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin 4. toplantısına başkanlık ettiklerini belirterek, “Muhtelif alanlarda imzalanan 6 yeni anlaşma ile Türkiye-Kazakistan işbirliğini daha da güçlendirdik. Ertesi gün yapılan liderler zirvesinde alınan kararla teşkilat haline dönüşen Asya’da İşbirliği ve Güven Arttırıcı Önlemler Konferansı vesilesiyle de çok sayıda ülke temsilcisi ile bir araya gelme imkanı bulduk” dedi.

    Bartın’daki maden kazasına da değinen Erdoğan, “Zeytinburnu’na kazandırdığımız, içinde kütüphaneden buz pistine kadar pek çok tesisin yer aldığı Beştelsiz Millet Bahçesi’nin açılışını 14 Ekim Cuma günü yaptık. Aynı gün ülkelerimiz arasındaki yüksek düzeyli işbirliği toplantısı için Katar Emiri kardeşim Şeyh Temim ile bir araya geldik. Maalesef 14 Ekim Cuma akşamı milletçe hepimizi yasa boğan acı bir haberle sarsıldık. Bartın’ın Amasra ilçesindeki bir kömür madeni ocağında meydana gelen patlamada 41 kardeşimizi şehit verdik. Ertesi günkü Diyarbakır programınızı erteleyerek Amasya’ya gidip hem çalışmaları yerinde inceledik hem şehitlerimizin cenaze törenlerine katıldık. Hem de ailelerine başsağlığı diledik. Pazar günü de İstanbul’da tedavi gören madencilerimizi ziyaret ederek geçmiş olsun temennilerimizi kendilerine ve yakınlarına Çam ve Sakura Hastanesi’nde verdik. Ülkemizin bir daha böyle felaketlere maruz kalmaması için gereken çalışmaları yürütüyoruz” diye konuştu.

    “Atacağımız adımlar arasında bölgede madenciliğe özel bir meslek lisesi açma projesi de bulunuyor”

    Aralık 2021’de mesleki eğitim merkezlerinin yetişmiş insan gücü ihtiyacını daha yüksek oranda karşılamasını sağlamaya dönük bir değişikliğe gidildiğini hatırlatan Erdoğan, “Hedefimiz bu yıl sonuna kadar 1 milyon gencimizin çırak, kalfa ve usta olarak mesleki eğitim merkezlerinde yetişmesini sağlamaktır. Daha önce 159 bin olan mesleki eğitim merkezlerindeki kayıt sayısı şu anda 910 bine yükselmiş durumdadır. Kasım ayında yıl sonu hedefimize ulaşacağımız ve sonrasında da hedefi geçeceğimiz anlaşılıyor. Ayrıca mesleki ve teknik liseli gençlerimiz için cazip hale getirecek ilave düzenlemelerin hazırlıkları içindeyiz. Bartın’daki benzeri kazaların önüne geçmek için atacağımız adımlar arasında bölgede madenciliğe özel bir meslek lisesi açma projesi de bulunuyor. Yaşanan kaza ile ilgili iş güvenliğinden teknik eksiklere kadar her konu inceleniyor, araştırılıyor. Ortaya çıkacak sonuçlara göre gerekenin yapılacağından kimsenin şüphesi olmasın. Amasra’dan alınan dersler ışığında ülkemizdeki tüm madenlerin durumları baştan sona gözden geçirilmektedir” değerlendirmesinde bulundu.

    Geçtiğimiz hafta başında Anayasa Mahkemesi’nin yeni üyesi Muhterem İnce’nin yemin törenine katıldıktan sonra Dünya Süryani Katolik Patriğini kabul ettiğini söyleyen Erdoğan, “Salı günü insan kaynakları ofisimizin e-insan projesinin tanıtım töreninde bu çerçevede yürütülen çalışmaların kapsamlı bir değerlendirmesini kamuoyuyla paylaştık. Çarşamba günü meclisteki grup toplantısının ardından yaklaşık 20 bin muhtarımızın katılımıyla Ankara Muhtarlar Evi açılışını ve 100 muhtar hizmet binasının temel atma törenlerini gerçekleştirdik” dedi.

    “Bu kadar kısa sürede alınan mesafeye bakınca Azerbaycan ile orta vadede daha neler yapabileceğimizin tahayyülü milletimizin takdirine bırakıyoruz”

    Erdoğan, “Perşembe günü Azerbaycan’a giderek Zengilan Havalimanı açılışını kardeşim İlham Aliyev ile birlikte yaptık. Vatan savaşı sonrasında Azerbaycan ile ilişkilerimizi yeni bir seviyeye çıkardık. İlişkilerimizin tapusu niteliğindeki Şuşa Beyannamesi’ni yıldırım hızıyla meclisimizden geçirerek bu yeni dönemi tescilledik. Azerbaycan’ın azad olan topraklarında rekor hızla inşa edilen Fuzuli ve Zengilan Havalimanlarını bölgenin gelişmesi ve kalkınması bakımından stratejik hamleler olarak görüyoruz. Bu ziyaretlerimizde bölgeye canlılık getirecek bir diğer önemli adım olan mayınların temizlenmesi projelerini de hızlandırma kararı aldık. Azerbaycan ile diğer bazı kardeş devletlerinde katılımıyla üçlü formatlarda ticaret, ulaştırma ve enerji alanlarındaki işbirliği ufkumuzu genişletecek çalışmalar yürütüyoruz. Kardeşlerimizle ilişkilerimizi karşılıklı ziyaretler ve işbirlikleri yoluyla her seviyede güçlendiriyoruz. Hiç şüphesiz bu ziyaretler içinde Aralık 2020’de Bakü’de katıldığım Zafer Geçidi’nin ayrı bir yeri vardır. Yine bu dönemde tercihli Ticaret Anlaşması’nı sonuçlandırırken kimliklerle seyahati de mümkün kıldık. Eğitimde Maarif Vakfı okullarının resmi açılış törenini Bakü’de yapmakta kalmadık, Azerbaycan Türkiye Üniversitesi’nin de ahd-i temellerini atma noktasına geldik. Normalde çok uzun yıllar alacakken bizim kısa sürede tamamladığımız bütün bu gelişmeler asla küçümsenemeyecek, hepsinin arkasında kuvvetli bir siyasi iradenin sonuç almak kararlılığının olduğu adımlardır. Bu kadar kısa sürede alınan mesafeye bakınca Azerbaycan ile orta vadede daha neler yapabileceğimizin tahayyülü milletimizin takdirine bırakıyoruz” açıklamasında bulundu.

    Azerbaycan ziyaretinin dönüş yolunda AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, İstanbul Milletvekili Şamil Ayrım ile koruma görevlisi Oğuzhan Demirci’nin yaralandığı kazadan duyduğu üzüntüyü dile getiren Erdoğan, “Kendilerine Rabbimden şifalar diliyoruz. Kendilerini hastanede ziyaret ettiğimiz yaralarımızın hiçbirinin hayati tehlikesi olmadığını görmekten de memnuniyet duyduk. Bir kez daha Binali Yıldırım, Şamil Ayrım ve Oğuzhan Demirci’ye geçmiş olsun dileklerimizi şahsım ve arkadaşlarım adına iletiyorum. Cuma günü partimizin Bilgi ve Teknoloji Başkanlığının gerçekleştirdiği ‘Blokzincir’ İstanbul programında teknolojinin insanların önüne sunduğu fırsatlar ve yol açtığı tehditler konusunda yaptığımız kapsamlı değerlendirmeyi katılımcılarla paylaştık. Aynı gün İslam İşbirliği Teşkilatı Enformasyon Bakanları Toplantısı’nda misafirlerimizle birlikte dezenformasyon konusunun gündemde olduğu şu günlerde dünyadaki İslam karşıtlığı ve medyanın bundaki rolünü de ele alma fırsatı bulduk. Yine cuma günü İstanbul’da Uluslararası Emek Konfederasyonu Birliği’nin kuruluşu vesilesiyle ülkemizde bulunan sendika temsilcilerini kabul ederek bu yeni oluşum sebebi ile kendilerini kutladık. Cumartesi günü Malatya’da toplu açılış töreni, gençlik buluşması ile dolu bir gün geçirdik. Yaklaşık 60 bin kişinin katıldığı bu toplu açılış töreni, gerçekten coşku ve heyecan doluydu. Havalimanından toplantının yapıldığı alana kadar bu coşku bizleri de heyecanlandırdı” ifadelerini kullandı.

    “Bölücü terör örgütünün zorla kopardığı evlatlarına kavuşmak için mücadele veren cesur Diyarbakır annelerini yürekten selamlıyorum”

    Gece Malatya’ya kaldıktan sonra ertesi gün ertelediği Diyarbakır ziyaretini gerçekleştirdiğini söyleyen Erdoğan, “Malatyalı ve Diyarbakırlı kardeşlerimizin her birine bu ziyaretlerin her birinde bize gösterdikleri sevgi, coşku, muhabbet için şükranlarımı sunuyorum. Diyarbakır’da yine resmi rakamla ifade ediyorum 70 bin kişinin katıldığı bu toplu açılış ve miting çok farklı heyecana, coşkuya vesile olmuştu. O ziyarette de yine bir başka heyecan, bir başka coşku vardı. Bu vesileyle bölücü terör örgütünün zorla kopardığı evlatlarına kavuşmak için mücadele veren cesur Diyarbakır annelerini yürekten selamlıyorum ve kendileri ile de orada görüşme imkanı buldum. İnşallah aynı heyecan ve gayretli önümüzdeki günlerde de pek çok programla ülkemize hizmet etmeyi sürdüreceğiz” dedi.

    “Türkiye yüzyılı hedefimiz, aynı zamanda inanç, kültür, medeniyet köklerimizi de yeniden ihya edeceğimiz bir atılımın adıdır”

    Yarın Cumhuriyet tarihinin en büyük konut, işyeri ve arsa projesinin ilk temel atma törenini gerçekleştireceklerini söyleyen Erdoğan, ”Cuma günü Türkiye yüzyılı müjdesi ile milletimize duyurduğumuz vizyon belgemizin tanıtım törenini Ankara Kapalı Spor Salonu’nda yapacağız.

    Cumartesi günü 29 Ekim programlarının ardından 2023 hedeflerimizin sembol projelerinden Türkiye’nin otomobili TOGG’un banttan indirme törenine katılacağız. Ayrıca kasım ayında Türk Devletleri Teşkilatı Liderler Zirvesi ve G-20 Liderler Zirvesi’nin de aralarında olduğu çok önemli Endonezya Bali’de yapılacak olan bir dizi yurtdışı programımız olacak. Önümüzdeki yıl hasıl olacağımız Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına büyük bir heyecanla, şevkle, coşku ile hazırlanıyoruz. Bizim için bu yıl dönümü sadece yeni devletimizin 2’nci asrının başlangıcını ifade eden bir takvim değişikliği olmanın ötesinde manalara sahiptir. İşte bu anlayışla Anadolu toprakları üzerinde son bin yılda kurduğumuz 3’üncü devletimiz olan Cumhuriyetimizi siyasi, ekonomik, sosyal, diplomatik alanlarda milletçe hayalini kurduğumuz seviyeye çıkartacak atılımın adını Türkiye yüzyılı koyduk. Ülkemizin ve medeniyetimizin tüm kazanımları üzerinde yükselteceğimiz bu vizyon yeni nesillere bırakacağımız en büyük mirasımız olacaktır. Uzunca bir süredir dile getirdiğimiz 2053 ve 2071 vizyonlarını Türkiye yüzyılının inşası yolundaki basamaklar olarak görüyoruz.

    Üstelik bu atılımı, dünyanın tarihi dönüşüm yaşadığı bir dönemde hayata geçiriyoruz. Türkiye’nin içinde bulunduğu süreç siyaseti, ekonomisi, sosyal ve kültürel gelişmeleri ile dünyada olup bitenlerden bağımsız değildir. Dünya geçtiğimiz asrın ortalarına doğru faşizmin sultasından, 30 yıl önce de komünizmin yanlarından kurtulmuştu. İnşallah bu dönemde de dünyamız parıltılı kavramların ambalajı içinde önümüze getirilen ve insan fıtratını bozarak onu yeniden felaketin eşiğine sürükleyen sapkın dayatmalardan kurtulacaktır. Her alanda büyüyen, güçlenen, kalkılan, hak ve özgürlüklerini genişleten bir Türkiye için çalışıyoruz. Türkiye yüzyılı hedefimiz, sadece milletimizin refahını yükseltme, sadece ülkemizi bölgesel ve küresel güç haline getirme gayesi taşımıyor. Bu aynı zamanda inanç, kültür, medeniyet köklerimizi de yeniden ihya edeceğimiz bir atılımın adıdır” diye konuştu.

    “Ülkemizin bu hususta da hak ettiği iklime kavuşacağı günlerin uzak olmadığına inanıyoruz”

    Erdoğan, 85 milyona seslenerek, “85 milyon vatandaşımızın her birine seslenerek diyorum ki: Gelin Türkiye yüzyılını geçtiğimiz 20 yılda hayata geçirdiğimiz demokrasi ve kalkınma altyapısı üzerinde hep birlikte inşa edelim. Gelin bir olarak, iri olarak, diri olarak, kardeş olarak hep birlikte Türkiye olarak cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı olan 2023‘ü ülkemizin en büyük atılımın başlangıç noktası haline getirelim. Ülkemizin çözülmemiş hiçbir meselesini bırakmamak için çıktığımız yolda hangi fedakârlıklarla neler yaptığımızın en yakın şahidi milletimizi bizatihi kendisidir. Biz bu gayretleri gösterirken kimlerin de ülkeye ihanet pahasına başka gündemlerin peşinden gittiğini en iyi milletimiz biliyor. Sınırlarımıza saldıran, şehirlerimizi kana ve ateşe bulmaya çalışan terör örgütlerinden kendi milletine silah doğrultan darbecilere kadar can ve mal güveliğimize kadar nice tehditlerle mücadele ettik. Teröristlerin ülkemizi yangın yerine çevirmeye çalıştıkları günlerden devletin tepelerine binen yumruğundan kaçacak delik aradıkları günlere gelmiş olmanın huzuru içindeyiz. Milletimizin temel hak ve özgürlüklerini, ülkenin hayati çıkarlarını, kısır hesapları, sinsi niyetleri ve ideolojik saplantıları için örseleyen vesayet güçleri ile kavgaya tutuştuk. Partimizi kapatma girişimlerine kadar varan bu tür yanlış girişimcilerin artık akla bile gelmeyeceği demokratik olgunluk seviyesine ulaştık. Tüm umudunu ülkenin ve milletin felaketi üzerine kuran kifayetsiz siyasetçilerle uğraştık. Ülkemizin bu hususta da hak ettiği iklime kavuşacağı günlerin uzak olmadığına inanıyoruz” dedi.

    “Her bir vatandaşımızı layık olduğu haklara, özgürlüklere, refah düzeyine, gelecek güvencesine kavuşturmakta kararlıyız”

    “Türkiye’nin siyasi ve ekonomik bağımsızlığını hazmedemeyen emperyalistlerin farklı görünüm ve alanlardaki oyunlarıyla boğuştuk” diyen Erdoğan şunları kaydetti:

    “Maruz kaldığımız çifte standartları, gizli açık ambargoları, sinsi tecrit çabalarını fırsata dönüştürerek kendi göbeğimizi kesecek adımlarla her alanda gücümüze güç kattık. Hamdolsun özetle ifade etmeye çalıştığımız engelleme çabalarının hepsinin de üstesinden gelerek demokrasi ve kalkınma devrimlerimizi birer birer hayata geçirdik. Bugün de ülkemizin önündeki tüm sorunları çözecek mücadeleyi vermeyi, gayreti göstermeyi sürdürüyoruz. Kökenine, inancına, meşrebine, siyasi ve sosyal tercihine bakmadan her bir vatandaşımızı layık olduğu haklara, özgürlüklere, refah düzeyine, gelecek güvencesine kavuşturmakta kararlıyız. Vatan topraklarının her karışında hakim kıldığımız huzurun gelişme ve kalkınma iradesinin engellenmesine, umutlarımızın üzerinin gölgelenmesine asla arıza göstermeyeceğiz. Kadınıyla erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla, işçisiyle, memuruyla, sanayicisiyle tepsisiyle her kesimden insanımız bizimle olduğu müddetçe Allah’ın izniyle önümüzde duracak, bizi engelleyecek güç tanımıyoruz. Ülkemizin zenginliğini milletimizin her kesimiyle adil şekilde paylaşma ilkemizi sosyal devlet projeleri ile hayata geçirmeyi sürdürüyoruz.”

    Türkiye’nin en kapsamlı ve etkin sosyal programlarının AK Parti hükümetleri döneminde hayata geçirildiğini söyleyen Erdoğan, “Bunun sebebi, milletimizin eskisine göre temel ihtiyaçlarını karşılamakta daha çok sıkıntı çekmeye başlaması değil insanımızın hayat standardına ilişkin çıtanın yükselmiş olmasıdır. İhtiyaçlar değiştikçe sosyal yardım programlarımızın içeriğini de zenginleştirerek ihtiyaç duyduğu her yerde ve her durumda insanımızın yanında olduğumuzu gösterdik. Nitekim geçmişte sadece yakacak ve gıda gibi birkaç başlık da destek alabilen ailelerimiz, bugün elektrikten doğalgaza, kiradan kırtasiyeye geniş bir alanda Devleti yanlarında bulunmaktadır. Aynı şekilde sosyal destek verilen kesimlerde engellilerden, yaşlara, eşi vefat etmiş kadınlardan eğitim çağındaki çocuklara kadar kuşatıcı bir zenginliğe sahiptir. Biz sadece bu yaygın ve etkin yardım sistemi ile herkesin elinden tutmakla kalmadık, sosyal destek sistemimizin mantığını da değiştirdik. İhtiyaç sahibi olmanın özellikle ötesinde büyüğüyle, annesiyle, çocuğuyla bir bütün olarak ailenin tamamını koruyacak, gözetecek, güçlendirecek çalışmalara ağırlık veriyoruz” dedi.

    “330 Aile Destek Merkezi sayımızı 656’ya, 47 Sosyal Dayanışma Merkezi sayımızı 116’ya çıkarıyoruz”

    Erdoğan, “Bugün sizlerle aileye yönelik hizmetlerimizi genişletme amacı taşıyan yeni bir adımın müjdesini paylaşmak istiyorum; bilindiği gibi sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarımız vasıtasıyla kadınlarımıza ve çocuklarımıza yönelik çalışmalar için kurduğumuz Aile Destek Merkezleri ve Sosyal Dayanışma Merkezleri var. Bu merkezlerde kadınlarımızı üretken hale getirmeye, çocuklarımızın akranlarıyla sağlıklı gelişmelerini gelmelerini sağlamaya yönelik faaliyetler yürütülüyor. Kadın ne kadar güçlü olursa hem kendi hayatında hem çocuğunu yetiştirmede hem tüm aileyi ayakta tutmak da o derece başarılı olacaktır. Son dönemde milli ve manevi değerlerimizi tahrip ederek aile yapımızı yıkmaya yönelik tehditlere karşı aldığımız tedbirleri bu merkezlerimizi güçlendirerek takdim ediyoruz. Bu amaçla ülkemizde hala faaliyette olan 330 Aile Destek Merkezi sayımızı 656’ya, 47 Sosyal Dayanışma Merkezi sayımızı 116’ya çıkarıyoruz. Bu yaygınlaştırma da önceliği de Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgemize veriyoruz. Önümüzdeki yıl için bu merkezlerde yürütülecek faaliyetlere 1,2 milyar liralık kaynak ayırdık” dedi.

    “Türk Silahlı Kuvvetlerimizin yürüttüğü sınır ötesi harekatlara iftira atan Tabipler Birliği Başkanı ile ilgili yargı harekete geçmiştir”

    Türkiye Tabipler Birliği Başkanı’nın ‘kimyasal silah’ açıklamasına tepki gösteren Erdoğan, “Türk Silahlı Kuvvetlerimizin yürüttüğü sınır ötesi harekatlara iftira atan Tabipler Birliği Başkanı ile ilgili yargı harekete geçmiştir. Ayrıca bu ismin üzerinde de çalışmalarımızı yürütecek, gerekirse yasal düzenleme ile bu ismin de değiştirilmesini sağlayacağız. Terör örgütünün diliyle konuşarak ülkesine ve ordusuna alçakça bühtan eden böyle bir şahsın adı Türk ile başlayan bir kurumun başında olmasının milletimizin her bir ferdini rahatsız ettiğine inanıyorum. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmanın sonuçlarına ve mahkemelerin vereceği kararlara göre hem bu kişiyle hem de bu kurumla ilgili gereken adımlar atılacaktır. Bu çerçevede Kabine Toplantımızda ilgili bakanlarımıza Tabipler Birliği başta olmak üzere meslek örgütlerinde yeni bir yapıya geçilmesine yönelik mevzuat çalışmalarının hızlandırılması talimatını verdik. Meslek örgütlerini ideolojik saplantılarının borazanı hâline getiren terör örgütü destekçilerini buralardan temizleyerek bu yapıları kuruluş amaçlarına uygun faaliyetlere yoğunlaştırmakta kararlıyız” diye konuştu.