Etiket: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan gençlere kripto para uyarısı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan gençlere kripto para uyarısı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Üniversitesi’nde düzenlenen “Blokzincir İstanbul” programında konuştu. Türkiye’nin dijital dönüşüm serüvenini anlatan Erdoğan, “Esasen geçtiğimiz 20 yılda ülkemize kazandırdığımız her eser ve hizmetin gerisinde dijital dönüşümün izlerini görmek mümkündür. Türkiye’nin asırlık yatırım eksikliklerini tamamlamak için çalışırken, güçlü bir teknolojik altyapı kurmayı ihmal etmedik. Teknoloji son bir asırda çok hızlı ilerleyen, son dönemde bu hızın arttığı bir alandır. Bizim de bu hıza uyum sağlamamız şarttır. Başka türlü ülkemizi 2053 vizyonumuzun hedefleri ile buluşturamayız. Diğer gelişmelerinin yanı sıra artık kendi uydularını üreten, kendi uzay programını başlatan bir ülke haline gelmemiz, internet altyapımızı geliştirmemiz, elektronik devlet uygulamalarını yaygınlaştırmamız bunları işaretidir. İnternette fiber altyapı konusunda biraz yavaş gidiyoruz. Onu da hızlandırmamız gerektiğinin farkındayız. Yakında bu konuda önemli adımları hızla hayata geçirmiş olacağız” diye konuştu.

    “TOGG otomobilimiz ülkemizin teknolojide geldiği seviyenin sembollerinden biridir”

    Teknolojide elde edilen kazanımların temelinde araştırma geliştirme faaliyetlerinin yer aldığına dikkat çeken Erdoğan, “Ülkemizin son 20 yılda araştırma geliştirme alanında kat ettiği mesafe ve kullandığı kaynak tutarı bu hususta nereden nereye geldiğimizi göstermesi bakımından önemlidir. Araştırma geliştirme harcamalarını 55 milyar liraya çıkartarak milli gelirimizin yüzde 1’inin üzerinde yükseltmiş bir ülkeyiz. Bu harcamaların üçte ikisinin özel sektör tarafından yapılması doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Yine teknoloji çalışmalarının nüveleri olan teknoparklarda da benzer bir gelişmeye şahitlik ediyoruz. Hükümete geldiğimizde 2 olan teknopark sayımız 81’i aktif, 13’ü kuruluş aşamasında olmak üzere 94’e ulaşmıştır. Savunma sanayii teknolojinin hem lokomotifi, hem de en çok kullanıldığı alandır. Türkiye 62 savunma sanayi projesinden 750’nin üzerinde projeye ve 5,5 milyar dolar bütçeden 75 milyar dolar bütçeye çıkmıştır. Bu gelişmenin en somut yansımasını ihracatımızda müşahede ediyoruz. Yıllık 250 milyon dolar olan savunma sanayi ürünleri ihracatımızı 3 milyar doların üzerine çıkarttık. Değeri 1 milyar doların üzerinde olan teknoloji şirketi sayımız 6’yı buldu. Cumhuriyetimizin 99. yıldönümüne banttan indirme törenini yapacağımız TOGG otomobilimiz de ülkemizin teknolojide geldiği seviyenin sembollerinden biridir. Üreticilerinin deyimiyle otomobilin çok ötesindeki özellikleri ile bir akıllı cihaz olan TOGG’un inşallah pek çok sektörün de sürükleyicisi olarak ülkemize önemli katkıları olacaktır” şeklinde konuştu.

    “Dijital varlık deposuna yakıt koyan durumunda kalmaktan ziyade bu aracı kullanan ülke olmak istiyoruz”

    Son on yılda hızla gelişen kripto para teknolojisine dikkat çeken Erdoğan, “Son on yılda büyük gelişme gösteren bu teknolojinin sağladığı merkeziyetsiz kayıt ve güvence imkanları, mevcut ticari sistemi kökten değiştirebilme potansiyeline sahiptir. Bu alanda yeni gelişen ve kulaklarımızın henüz alışkanlık kazanmadığı kavramların ifade ettiği alternatif iş yöntemleri hayatımıza giderek daha fazla girmeye başladı. Dijital içeriklerin fikri mülkiyet değerlendirmelerinin blokzincir teknolojisi üzerinde güvenceye alınmasıyla süreçte yeni bir evreye geçilmiştir. Şayet bir benzetme ile ifade edecek olursak dijital varlıklar teknolojinin yakıtı, blokzincir ise teknolojinin vasıtasıdır. Bu teknolojinin gıda tedarik zincirlerinden bankalara, lojistik işlemlerinden sanat eserlerine kadar uzanan geniş faaliyet alanın cazip kılan esas husus ise hızlı, verimli, güvenli ve düşük maliyetli işlem yeteneğidir. Türkiye yüzyılının hazırlıklarını yaparken böyle bir potansiyeli göz ardı edemeyeceğimiz açıktır. Dijital varlık deposuna yakıt koyan durumunda kalmaktan ziyade bizatihi bu aracı kullanan ülke olmak istiyoruz.

    Başkalarının açtığı sanal evrenlerde yer almaya çalışmak yerine kendi evrenimizin kurmak peşindeyiz. Hedefimiz bu alanda da tüketici değil tasarlayıcı, üretici, yön verici konumuna ulaşmaktır. Ülkemizin teknolojinin diğer alanları yanında bilhassa savunma sanayiindeki örnek başarıları ile dikkatle takip edildiğini zaten biliyoruz. İnsansız Hava Araçlarımız yazdıkları destanlarla adlarına şarkılar bestelenen efsaneler haline gelmiştir. Akıncı gibi daha ileri teknolojiye ve güce sahip hava araçlarımız, dünyadaki savaş stratejilerini kökten değiştirme potansiyeline sahiptir. Yine insansız hava araçlarının üzerine iniş kalkış yapabileceği bünyesinde insansız su araçları da taşıyacak Anadolu amfibi hücum gemimizi denizlerde benzer bir rol oynamaya hazırlanıyor. Hava savunma sistemlerimizle, füzelerimizle ve diğer pek çok teknolojik aracımızla bu alanda giderek güçleniyoruz. Tarih boyunca cesaret ve azmimiz yanında yenilikçiliğimizle, çalışkanlığımızla dünyaya örnek olduğumuz gibi bugün de teknolojik atılımlarımızla benzer bir performans ortaya koyuyoruz. Artık bizim Tayfun’umuz da var.

    Bunlar artık bir yerlere de işaret oluyor. Zevkle takip ediyorlar. Bunların çok daha ileri safhaya taşımanın gayretindeyiz. Yenilikçi ve ekonomimize değer katacak bu teknolojiyi küresel insani yardımlarımızın etkinliğini sağlamaktan, iklim değişikliği ile mücadeleye kadar geniş bir alanda kullanabileceğimizi düşünüyoruz. Birleşmiş Milletler kürsüsü başta olmak üzere pek çok platformda dile getirdiğimiz dünya beşten büyüktür çağrımız sadece yönetim ve güvenlik alanının değil, teknolojideki adaleti de kapsayan bir itirazdır. Teknofest kuşağı dediğim gençlerimiz sayesinde sadece eksiklerimizi hızla tamamlamakla kalmıyor, dünya çapında pek çok yeniliğin de altına imzamızı atıyoruz. Ak Parti vizyonu ile gençlerimizin kabiliyet bir araya geldiğinde neler olacağını ülkemizin son 20 yılına baktığımızda rahatça görebiliriz” ifadelerini kullandı.

    “Ya terörle iç içeler veyahut terör bölgelerinde neler yapılıyor bunları takip ediyorlar”

    Teknoloji konusunda muhalefet partilerini de eleştiren Erdoğan, “Bugün Türkiye’de teknolojiye dair ne varsa gündeminde olan parti hangisi diye bakarsanız, karşınıza çıkacak tek siyasi teşekkül AK Parti olur. Diğerlerinden teknoloji adına bir şey duydunuz mu. Böyle bir dertleri yok. Ya bakıyorsunuz terörle iç içeler, veyahut terör bölgelerinde neler yapılıyor bunları takip ediyorlar” dedi.

    “Gençlerimize kripto para kumarlarına yönelmek yerine, blokzincir teknolojisi gibi yeniliklerin geliştirilmesinin içerisinde yer almalarını tavsiye ediyorum”

    Blokzincir ve kripto para teknolojisi ile ilgili çalışmaları yakından takip ettiklerini söyleyen Erdoğan, şunları söyledi:

    “Bugünleri ön görerek TÜBİTAK bünyesindeki Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü’nü blokzincir çalışmaları için de görevlendirmiştik. Ülkemizin bu alandaki ilk laboratuvarı da orada kurulmuştu. Merkez Bankamız bünyesinde kripto para ile ilgili bir çalışma yürütülmektedir. Diğer bakanlıklarımız da kendi sorumluluk alanları ile ilgili olarak bu teknolojiyi yakından takip etmektedir. Özel sektörümüzün blok zincir teknolojisi alanındaki faaliyetlerini de yakından izliyoruz. Önümüzdeki dönemde kamu kuruluşlarımızla, üniversitemizle, özel sektörümüzle bu alanda ülkemize katkı sağlayacak yeni projeleri hayata geçirmeyi sürdüreceğiz.

    Amacımız düzenlediğimiz bu etkinlikle blokzincir teknolojisinin idari, teknik, stratejik tüm yönlerinin iş sektörlerimize ışık tutacak şeklide tartışılmasını sağlamaktır. Elimizdeki imkanı her boyutu ile tanımadan fırsatları ve tehditleri değerlendiremez, dolayısıyla gerekli alt yapıyı oluşturma ve düzenlemeleri yapma yönünde sağlıklı adımlar atamayız. Siber dünya kavramı, siber uzaya doğru genişlerken Türkiye’yi diğer hususlar gibi bu alanda da çağın önünde geçirecek hazırlıkları yapmak görevimizdir. Gençlerimize hiçbir dayanağı olmayan kripto para kumarlarına yönelmek yerine, blokzincir teknolojisi gibi yeniliklerin geliştirilmesinin içerisinde yer alarak daha büyük ve mümbit mecralarına yönelmeleri tavsiyesinde bulunuyorum”

  • “Zengezur koridoruna ilişkin korku ve endişeler yersizdir”

    “Zengezur koridoruna ilişkin korku ve endişeler yersizdir”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan’ın Ermenistan işgalinden kurtardığı Karabağ’ı ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Cebrayıl’da gerçekleştirdiği baş başa görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.

    Bu kadar sıkıntılı bir dönemden sonra bir yıl içinde bölgeye ikinci havalimanını kazandırmanın her ülkenin başarabileceği bir iş olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi şöyle sağıma, soluma bakıyorum, işgal döneminde şu Cebrayıl’ı ne hale getirmişler. Ben kardeşime sordum bu AGİT, Avrupa Birliği buraları gelip görmedi mi hiç. Yok gelmiyorlar. Niye gelmiyorlar? Çünkü kendi yüz karalarını görecekler, batının yaptıklarını görecekler, buralara onlar bu tür destekleri vererek o işgal süreci içerisinde işte ne hale getirmişler Cebrayıl’ı diğer bütün Karabağ’ı bunu görecekler. Bunları tabi görmek istemiyorlar. Aslında onlar neler yapıldığını biliyorlar” dedi.

    Azerbaycan, Ermenistan’dan tazminat istemeli

    Ermenistan’ın Karabağ’a verdiği zararı Lahey Adalet Divanı’na götürülmesi ve tazminat istenmesi gerektiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunların tazminini istemek suretiyle de bunları sıkıştırmak lazım. Batını dünyanın çok iyi tanıması lazım. Tanıtmamız lazım hep birlikte ve tabii eşine az rastlanır bir büyük kalkınma hamlesi ile şu anda İlham Aliyev kardeşimin riyasetinde gerçekten bu tahrip olmuş, yeri ile yeksan olmuş bu bölgeler yeniden ayağa kalkıyor, yeniden gerçekten viyadükleri ile köprüleri ile demir yollarıyla, otoyol, otoban bunlarla yeniden bir Azerbaycan inşa ediliyor. İlham Aliyev kardeşim olmak üzere tüm kadrosuyla burada el ele vererek, attıkları adımlar, yaptıkları çalışmalar bu kadar kısa zamanda Azerbaycan, adeta küllerinden doğrularak yeniden ayağa kalkıyor” dedi.

    “Azerbaycanlı kardeşlerimizin kurtarılan topraklara geri dönmeye başlamış olmaları da bizleri ziyadesiyle sevindiriyor”

    Açılışını yaptıkları Zengilan Havalimanı’nın Karabağ’ın kalkınma destanının yazıldığının bir göstergesi olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Böylesine önemli bir projede Türk şirketlerinin de rol almış olması bizim içinde ayrıca bir iftihar vesilesi. Azerbaycanlı kardeşlerimizin kurtarılan topraklara geri dönmeye başlamış olmaları da bizleri ziyadesiyle sevindiriyor. Büyük Dönüş projesi çerçevesinde Azerbaycanlı kardeşlerimizin akıllı köy konsepti ile inşa edilen Ağalı köyüne yerleşmeleriyle artık öz vatanlarına olan hasretlerinin sona erdiğini görüyoruz. Orası artık modern bir şehir olarak gelişiyor” dedi.

    Karabağ ve Zengezur bölgesinin ilk özel sektör yatırımı olan Dost Agropark Akıllı Tarım Kampüsü’nü ziyaret ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Orada gerek tarımda gerek hayvancılık da gerçekten çok çok önemli bir adım atılmış. Bir yıl önce temel atmaya geldiğimizde çok farklı bir arazi ama şimdi tamamen tarımda çok ciddi çalışmalar yapılmak suretiyle, bu alanın nasıl ayağa kaldırıldığını gördük. 3 bin kadar Angus hayvanın olması ve onların da gayet güzel bir şekilde değerlendirilerek bir taraftan bunların kesimleri bir taraftan bunların bakımları, çoğalmaları. Bütün bunlara yönelik atılan adımlarla da buradaki bu adım hakikaten bir büyük dönüş projesinin hayata sokulmasıdır, uygulanmasıdır” dedi.

    Cumhurbaşkanı Aliyev ile bölgedeki su sorununu ele aldıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Su konusunda da şimdi kısa bir zaman içerisinde burada baraj yapmak suretiyle buranın suyla ilgili sorununu da giderecek ve böylece burada çok ciddi bir netice elde edeceklerini söylediler. Hakikaten bizim de gördüğümüz, inandığımız şey bu ve çok kısa zamanda tarımda da burada ciddi neticeler alınabileceğini gördük” dedi.

    “Azerbaycan’ın yanında olmaya Türkiye olarak hazırız”

    Dost Agropark’ta koltuk olarak bugün saman balyaları üzerinde toplantıyı izlediklerini ifade eden Erdoğan, “Artık mayınların yerini bunlar almış vaziyette. Altyapı eksikliğini tamamıyla gidermenin gayreti içeresindeler. Öyle zannediyorum ki bir yıl sonra geldiğimizde de Cebrayıl yolunun çok daha farklı bir hale geleceğini düşünüyorum. Çünkü burada da altyapı da gayet güzel adımlar atılmış vaziyette. Burada da yine Cengiz, Kalyon şirketlerinin müşterek çalışmasıyla bu adım da atılmış vaziyette. Bir yıl sonra herhalde artık burada asfaltlama işlemlerinin yapıldığını, viyadüklerin yapıldığını ve yine bugün temelini attığımız demir yolu ile ilgili adımların atılarak, demir yolunun da buraya gelecek olması buradaki kalkınma hareketinin gerçekten bir büyük proje olarak ne kadar hızla ilerlediğini göstermesi bakımından önem arz ediyor” dedi.
    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karabağ eylem planı çerçevesinde başta tarım, yeşil enerji ve akıllı şehirler olmak üzere tüm projelerde Azerbaycan’ın yanında olmaya biz Türkiye olarak hazırız. Zaten dayanışma halinde attığımız adımlar var ve bunları geliştirerek çok daha önemli, çok daha dev projeleri beraber gerçekleştirme inşallah hazırız” ifadelerini kullandı.

    “Azerbaycan emin adımlarla yoluna devam ediyor”

    Nahçıvan’ı Azerbaycan’ın batı reyonlarını bağlayacak olan Zengezur Koridoru’na ilişkin bazı çevrelerdeki korku ve endişelerin yersiz olduğunu belirten Erdoğan, “Artık bütün Karabağ’ın attığı adımlardan sonra böyle bir korkuya yer yok. Azerbaycan emin adımlarla yoluna devam ediyor. Bu yol bölgenin barış huzur ve istikrarına katkı sağlayacağı gibi, Hazar geçişli Doğu-Batı orta koridor güzergahındaki bütün ülkeler için ticaret ve yatırım imkanları sunacaktır” dedi.

    “Azerbaycan 30 yıldır verilmeyen hakkını geri almıştır”

    Azerbaycan’ın 44 günlük vatan muharebesinde kendi topraklarını işgalden kurtardığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Azerbaycan 30 yıldır verilmeyen hakkını geri almıştır. Ermenistan’la müzakerelerinde samimi adımlar atan ve müspet tekliflerde bulunan Azerbaycan nihai hedefinin kalıcı barış ve istikrar olduğunu ortaya koymuştur. Her zaman söylediğim gibi barışın kaybedeni olmaz. Yegane gayemiz bölgemizin müreffeh geleceğini inşa etmektir” ifadelerini kullandı.

    “Azerbaycan-Ermenistan ile Türkiye-Ermenistan normalleşme süreçleri birbirini destekleyecek”

    Azerbaycan-Ermenistan ile Türkiye-Ermenistan normalleşme süreçleri birbirini destekleyecek şekilde ilerlemekte olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Açılan bu fırsat penceresini en iyi şekilde değerlendirmek gerekiyor. Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlayacağımız 2023 senesinin, Azerbaycan’da da Haydar Aliyev yılı olarak kabul edilmesinden memnuniyet duydum. Umum Milli Lider Haydar Aliyev’in aziz hatırasını birlikte yaşatmaya devam edeceğiz. Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi daim kılsın yaşasın Azerbaycan yaşasın Türkiye kardeşliği” dedi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan asgari ücret açıklaması

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan asgari ücret açıklaması

    Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu.

    2023 bütçesinin Cumhurbaşkanlığı adına TBMM’ye sunulduğunu ifade eden Erdoğan, “Hazırlıkları Cumhurbaşkanı Yardımcımız koordinasyonunda tüm kurum ve kuruluşların katılımıyla yürütülen 2023 bütçemizin şimdiden hayırlı olmasını diliyorum. AK Parti hükümetlerinin 21., Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin de 5. bütçesidir. Bütçemizi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütme esasına dayanan ekonomi programımıza uygun şekilde hazırladık. Tüm hükümetlerimiz döneminde olduğu gibi bu teklifi hazırlarken de bütçe disiplininden taviz vermedik. Ülkemizdeki enflasyonun bütçe değil konjonktür kaynaklı çözümünün de uyguladığımız program olduğunun en büyük ispatı bu yılın bütçe gerçekleşmesi ve 2023 bütçe teklifidir. Şayet enflasyon bütçe kaynaklı olsaydı bugün iflas etmiş, memuruna, emeklisine maaş ödeyemeyen bir Türkiye manzarasıyla karşı karşıya bulunurduk. Hamdolsun ne böyle bir sıkıntımız var ne de bundan sonrası için benzer bir tehditle karşı karşıyayız. Günde 6 kez devlet dairelerinin elektrikleri kesilirdi. Şu anda böyle bir şey söz konusu değil” dedi.

    “Yükselen enflasyon sebebi ile özellikle sabit gelirli vatandaşlarımızın yaşadığı refah kaybını telafi etmekte kararlıyız”

    Türkiye’nin turizmde 50 milyon turiste ve 40 milyar dolar turizm gelirine doğru giden bereketli bir sezon geçirdiğine dikkat çeken Erdoğan, “Bunu daha ileriye taşıyacak hazırlıkların içindeyiz. Bütçe açığımızı küresel salgın ve savaş zorluklarına rağmen yüzde 3,5 hedefinin altında tutabileceğimiz anlaşılıyor. Geçtiğimiz yıl sonuna doğru döviz kuru üzerinden ekonomimize kurulan tuzağı aldığımız tedbirlerle bozmuştuk. Yükselen enflasyon sebebi ile özellikle sabit gelirli vatandaşlarımızın yaşadığı refah kaybını telafi etmekte kararlıyız. Ocak ve temmuz iyileştirilmeleriyle bu konuda mesafe kat ettik. Önümüzdeki yılbaşında daha ileri adımlar atarak telafi sözümüzü yerine getirmeyi sürdüreceğiz” açıklamasında bulundu.

    Enerji girdilerindeki yüksek artışları vatandaşlara en az düzeyde yansıtmak için büyük fedakarlık yapıldığını söyleyen Erdoğan, ”Bütçemizde gelecek yıl için de bu fedakarlığı sağlayacak kaynağı ayırdık” dedi. 2023 bütçesi ile ilgili temel rakamları paylaşan Erdoğan, “Bütçemizin harcama kalemi 4 trilyon 470 milyon lira, gelirleri 3 trilyon 810 milyar lira olarak öngörülmüştür. Bütçe açığımızı geçen yıl olduğu gibi milli gelirin yüzde 3,5’u düzeyinde tutmayı hedefliyoruz. Bugüne kadar yaptığımız tüm bütçeler gibi 2023’te de aslan payını eğitime ayırdık. Her şeyin başı eğitim. Hükümete geldiğimiz 2002 yılında 10,3 milyar lira olan eğitim bütçesi şu anda 2023 için ayırdığımız bütçe 58 kat artışla yaklaşık 650 milyar lira olarak belirledik. Biz eğitim öğretime bu denli büyük önem veriyoruz. Ne varsa eğitim öğretimde var. Biz, yeni nesli inşallah bu şekilde yetiştireceğiz. Sosyal devlet ilkesini güçlendirmeye 2023 bütçesinde de devam ediyoruz. Milletimizin her bir ferdinin ülke imkanından hakkını alması için önümüzdeki sene 258 milyar liraya çıkardık. Mahalli idarelerimizin şehirlerimize daha iyi hizmet verebilmeleri için 401 milyar lira kaynak ayırıyoruz. Güvenlik tehditlerine karşı savunma bütçemizi 469 milyar lira ile oldukça yüksek bir seviyeye çıkartıyoruz. Reel sektöre sağlayacağımız desteklere de 145 milyar liradan fazla kaynak tahsis ediyoruz. Çiftçilerimizi, üreticilerimizi 143 milyar liralık desteklemeyi sürdüreceğiz” diye konuştu.

    Her kesime, her alana 2023 hedeflerine uygun bir bütçe hazırladıklarını söyleyen Erdoğan, “TBMM komisyon ve genel kurulundaki müzakerelerin ardından bu bütçeyi milletimizin hizmetine sunacağız. Bütçe maratonunda başarılar diliyorum. TBMM, geçtiğimiz hafta tarihi önemi haiz olduğuna inandığım bir kanunu kabul etti. Biz de onaylayıp yürürlüğe soktuk. Kamuoyunda sosyal medya düzenlemesi olarak bilinen bu kanun gelişmiş ülkeler başta olmak üzere dünyanın pek çok yerinde vardır ve uygulanmaktadır. Ülkemizi biraz gecikme ile de olsa bu düzenlemeye kavuşturduğu için Meclisimize teşekkür ediyorum” dedi.

  • “Hiçbir ihmalin cezasız kalmaması temin edilecektir”

    “Hiçbir ihmalin cezasız kalmaması temin edilecektir”

    Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu. Amasra’da maden ocağında yaşanan kazanın herkesi derinden üzdüğünü söyleyen Erdoğan, “Bu maden ocağımız, 503’ü yer altında olmak üzere 713 çalışanıyla yılda 100 bin ton üretim yapan bir müessesedir. Geçtiğimiz 20 yılda bu madene 77 milyon lira yatırım yapılmıştır. Son 20 yılda bu ocakta yaşanan kazalarda hayatını kaybeden madenci sayımız 6’dır. Mevzuata göre her 250 kişi için bir iş güvenliği uzmanı bulundurulması gerekirken, bu madende her 37 kişiye bir iş güvenliği uzmanı düşmektedir. Ayrıca kurum bünyesinde 30 tahliye görevlisi mevcuttur. Bunların yanı sıra Amasra kömür ocağımız son sistem teknolojilere ve güvenlik sistemlerine sahip bir işletme olarak öne çıkmaktadır” dedi.

    “Madendeki gaz izleme sensörleri 24 saat süreyle çalışmakta”

    Erdoğan, son dönemde mevzuatta yapılan düzenlemeler doğrultusunda diğer ocaklar gibi Amasra’da da toplamda 50 kalemi bulan iyileştirme çalışmaları yapıldığını belirterek, “Renksiz, kokusuz, tatsız bir gaz olan metan patlayıcı özelliği ile tüm dünyada maden işletmelerin ve madencilerin korkulu riyasıdır. Madendeki gaz izleme sensörleri 24 saat süreyle çalışmakta. Oran belli değer üzerine çıktığında sesli ve ışıklı alarm vermektedir” diye konuştu.

    Erdoğan, metan gazının patlaması için havadaki oranının yüzde 5 ve üzeri olması gerektiğini kaydederek, “Kaza öncesi kayıtlara göre 18.05’de havadaki metan gazı oranının yüzde 1,5 seviyesine çıkması sebebiyle ocaktaki elektrik kesilmiştir. Maalesef 18.09’dan sonrasına ilişkin kayıt mevcut değildir. Tüm önlemlere ve sistemlere rağmen nasıl olup ta patlama yaşandığını henüz bilmiyoruz. Kurum ve uzmanlarımız çalışmaları tamamladıktan sonra öğreneceğiz. Patlamayla ilgili kesin rapor çıkana kadar söylenen her şey spekülasyondan ibaret kalacaktır. Bize düşen bu rapor önümüze gelene kadar yapabileceklerimize bakmaktır. Kazanın yaşandığı andan itibaren devletimiz tüm bakanları, kurum ve personeliyle olaya müdahale etmiştir” açıklamasında bulundu.

    Kazadan sonraki 18 saat içinde de arama kurtarma faaliyetlerinin tamamlandığını bildiren Erdoğan, “Ocağın 16-24 vardiyasındaki 110 çalışandan 41 kardeşimiz maalesef patlamada hayatını kaybetmiştir. Yaralılarımızdan durumu ağır olan 6’sı Çam Sakura’da tedavi edilmektedir. Cumartesi günü Amasra’ya giderek hem ilgili yerinde bilgi aldım hem bazı şehitlerimizin cenaze törenlerine katıldım” dedi.

    “Herhangi bir eksiklik söz konusu değil”

    Pazar günü Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde bulunan yaralıları ziyaret ettiğini anımsatan Erdoğan, tedavisi devam eden madencilerin bazılarının durumlarının iyiye gittiğini kaydetti. Erdoğan, madenci yakınlarıyla da hastane ziyaretinde bir araya geldiğini belirterek, “Soruları varsa cevaplandıralım istedim. Hepsi bize şükranlarını bildirdiler. Orada kendilerine gösterilen ilgi sebebiyle memnuniyetlerini ifade ettiler. Hastanedeki tüm işçi kardeşlerimizin sağlığına kavuşarak onların da evlerine dönmesi en büyük beklentimizdir. Beşer olarak atılması gereken adımları attık, atıyoruz. En ileri teknoloji Çam ve Sakura Hastanemizde mevcuttur. Herhangi bir eksiklik söz konusu değil. Şu anda ilgilenen doktorlarımız gerçekten alanlarında kendilerini ispatlamış profesör arkadaşlarımız. Gerek yangınla ilgili tedavide, gerek enfeksiyonda kendini ispatlamış hocalarımız şu anda bu hastalarımızla ilgileniyorlar. Bartın’daki hastanelerde tedavi edilen madencilerimizin tamamı taburcu edilmiş durumda. Kazanın haber alınmasıyla birlikte Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız ve ekibi Bartın, Zonguldak ve Kütahya’dan gelen destek ekibiyle birlikte toplam 110 tahliye ile 250 lojistik personelini kaza mahallinde görevlendirmiştir. İçişleri Bakanlığımız; çeşitli illerden 116 kişilik AFAD arama kurtarma ekibini bölgeye yönlendirmiş, emniyet teşkilatımız; 514 personeli ile sahanın; jandarma teşkilatımız 216 personeli ile bölgenin, sahil güvenlik teşkilatımız; 45 personeli ile deniz tarafı güvenliğini temin etmiştir. Sağlık Bakanlığımız; 15’i UMKE olmak üzere 262 personel, 51 ambulansı, 2 ambulans uçağı ile kazazedelere hizmet vermiştir” açıklamasında bulundu.

    Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 35 personeli ile kazazede ve yakınlarına psikososyal destek sağladığını ifade eden Erdoğan, “Diyanet İşleri Bakanlığımız ve vakfımız 310 personeli ile kazazede yakınlarına ve vatandaşlarımıza manevi destek vermiş, yardımlarda bulunmuştur. Kızılay’ımız sahadaki yerini alırken, çok sayıda sivil toplum kuruluşumuz çalışmalara iştirak etmiştir” dedi.

    “Afet öncesi yapılan denetimleri de mercek altına aldık”

    Adalet Bakanlığı’nın soruşturmayı yakından takip ettiğini söyleyen Erdoğan, “Kurumlarımız canla başla görevlerini yapmaktadır. Ayrıca afet öncesi yapılan denetimleri de mercek altına aldık. Ayrıca afet öncesi yapılan denetimleri de mercek altına aldık. Çeşitli bakanlıklara bağlı ilgili kurumlar tarafından yürütülen denetlemelerin en yoğun uygulandığı yerlerden biri Amasra madeni ocağımızdır. Maden ocağımız ağustos ayında 7 gün süreyle denetlenmiştir. Tüm madenlerimiz gibi burası da yılda en az 4 defa denetlenerek eksikler tespit edilmekte, ikazlar yapılmakta, gerekirse müeyyideler uygulanmaktadır. Buna rağmen bir kaza meydana gelmişse önüyle arkasıyla sebeplerini araştırmak, bulmak ve gerekeni yapmak bizim en başta gelen vazifemizdir” diye konuştu.

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in kaza ile ilgili geniş bilgilendirmeler yaptığını söyleyen Erdoğan, “Meclis gurubumuz bir araştırma komisyonu kurulması için gereken girişimleri başlattı. Maden kazalarında hayatını kaybedenlere verilecek maddi desteklerle ilgili adımları kolaylaştıracak düzenleme için ilgili arkadaşlarımız çalışmalarını sürdürüyor. Kazada hayatını kaybeden madencilerimizin yakınlarına Enerji, İçişleri, Çalışma ve Aile Bakanlıklarımız ile sendikamız toplamda 1 milyon 550 bin lira ile 1 milyon 700 bin lira tutarındaki ödemelere başlamışlardır. Hayatını kaybeden madencilerimizin yakınlarından kamuda işe girme ile ilgili süreçler kendi mecrasında ilerlemektedir. Madencilerimizin çocuklarına eğitim hayatları boyunca burs verilecek ve eğitim masraflarını karşılayacaktır. Kimsenin en küçük şüphesi olmasın hayatını kaybeden madencilerimizin geride bıraktıkları aileleri devlete emanettir. Bunun siyasi istismarı olmaz, bu siyasi istismarı yapanları ben milletime havale ediyorum. İktidara gelirlerse işte çocuklarının hepsinin haklarını verecekmiş, ne yaptığımızdan haber yok. Soma’da ne yaptığımızdan haberi yok. Soma’da yaptığımız gibi biz başbakanlığım döneminde bin 500 aileden onların çocuklarını hamdolsun işe yerleştirdik. Biz bunları yaptık. Sen nereden geliyorsun ya, bu geriden geliyor. Zaten nal toplamaya alışmış, hala nal toplamaya devam ediyor. Hepsinin ailesinden birer çocuk, yakınlarından, kardeşlerinden hepsine gerekli olan destekleri verdik, veriyoruz, vereceğiz. Bizim ulaştığımız yere senin hayallerin bile ulaşamaz, bunu böyle bilesin” ifadelerini kullandı.

    “İhmali görülen hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmayacağından milletimiz emin olsun”

    Hiçbir madenci yakınının hiçbir mağduriyet yaşamaması için sürecin takipçisi olduklarını kaydeden Erdoğan şunları söyledi:
    “Kaza raporu çıkmasıyla birlikte ihmali görülen hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmayacağından milletimiz emin olsun. Dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de kömür madeni kazası yaşanmakta ve bunların bir kısmında pek çok insan hayatını kaybetmektedir. Maden kazaları her yerde yaşanabilmektedir. Bunlar arasında bazılarında bakıyorsunuz Fransa’da bin 99 ölüm, Çin’de 2 bin 388, Almanya’da 405 ölümün yaşandığı kazalara da şahit oluyoruz. Ülkemizde sadece kayıt tutulmaya başlandığı 1930 yılından bugüne 2 bin 14 vatandaşımız maalesef maden kazalarında şehit olmuştur. Nispeten yakın tarihe şöyle bir baktığımızda 1983’te Zonguldak’ta 103 ölüm, 1990’da Amasya’da 59 ölüm, 1992’de Zonguldak’ta 263 ölüm, 2003‘te Yozgat’ta 38 ölüm, 2014’te Manisa’da 301 ölüm yaşanan kazalar görüyoruz. Amasra’da 41 kayıplı son hadise de yüksek ölümlü kazalar arasında yer alıyor. Bizim inancımız tek bir insanımızın burnunun dahi beşer hatasından kaynaklanan sebeplerle kanamasına rıza göstermemeyi emreder. Can söz konusu olduğunda en küçük affımız, esnekliğimiz söz konusu olamaz. Amasra’daki madende hayatını kaybeden her bir madencimizin acısını yüreğimizde hissediyoruz. Bunu söylerken birileri gibi istismar yapmıyor gerçek hissiyatımızı ifade ediyoruz. Onların geride bıraktığı ailelerinin, sevdiklerinin yüzündeki hüzün ve sergiledikleri vakur duruş adeta ömrümüzden ömür götürüyor. Biz aynı zamanda kadere inanan insanlarız.”

    Erdoğan, “Özellikle kaza ve kadere inan insanlarız. Elbette tespit edilirse suçlunun yakasına yapışacağız, sistemde belirlenen aksaklıklar, eksiklikler varsa giderilmesini sağlayacağız, şehitlerimizin geride kalanlarına tüm imkanlarımızla sahip çıkacağız. Bunları yapmak hem bulunduğumuz makamın sorumluluğunun gereğidir. Hem de milletimizle aramızdaki gönül bağının tabii bir neticesidir. Hadisenin nasıl yaşandığı tam olarak bilinmiyorken meseleyi başka taraflara çekenler, hele hele işi kader kavramını aşağılamaya kadar vardıranlar tehlikeli bir mecrada ilerlediklerini bilmelidir. Sen inanmayabilirsin, senin bileceğin iştir ama Bay Kemal ve avenesi ben kaza ve kadere iman etmiş bir insanım ve böyle yürüyorum. Bu bizim inancımızın gereğidir. Biz her vakit olduğu gibi bugün de sözümüzü milletimize söylüyoruz. Amasra’daki maden kazası yürütmesiyle, yasamasıyla, yargısıyla devletin tüm kurumları tarafından takip edilecek, hiçbir meselenin karanlıkta, hiçbir ihmalin cezasız kalmaması temin edilecektir” dedi.

    “Gereken neyse bu milletin parlamentosu bunlara da haddini bildirmelidir”

    Kılıçdaroğlu’na seslenen Erdoğan, “Bugün Meclis başkanımla bunu konuştuk. Bay Kemal önce adamlarına sahip çık, Meclisin kürsüsüne kalkıp çekiçlerle gelip orada telefon kırmaya yönelmesinler. Bu ahlaki değildir, edebe, adaba terstir. Meclisin edebine de, adabına da terstir. Siz bunları yapadurun, ben diyorum ki parlamento Meclis İç Tüzüğü’nü süratle değiştirmelidir. Bu iç tüzükle bu işler yürümez, daha çok kişiler daha önce olduğu gibi silahla gelir orada adam öldürür, çekiçle gelir telefon kırar, başkalarının kafasını da kırar. Bunlara eyvallah mı edeceğiz, doğru mu yapıyorsunuz diyeceğiz. Gereken neyse bu milletin parlamentosu bunlara da haddini bildirmelidir. Dünyadan da ülkemizde de yapılananlardan haberi olmayanları hezeyanlarıyla baş başa bırakıyoruz. Milletimiz bu ülkede kimin elinin kanlı, kiminin geçmişinin kirli, kimin yüreğinin nasırlaşmış, kimin yalan ve iftira çukurunda debelenip durduğunu çok iyi bilir. Böyle acılı bir günde bizi bunları söylemek zorunda bırakanları kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Maden şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum” dedi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan gençlere müjde

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan gençlere müjde

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen e-insan Uygulaması Tanıtım Programı’nda konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan projenin hayırlı olmasını dileyerek, “Ülkemize kazandırdığımız demokrasi ve kalkınma devrimlerinin gerisinde hep önce insan anlayışı vardır. Türkiye’nin kalkınmasını sadece yollarda, köprülerde, barajlarda, tünellerde aramak eksik bir yakasımdır. Asıl büyük kalkınma atılımını eğitimi, sağlığı, sporuyla, sosyal destekleri ve diğer tüm unsurlarıyla insan kaynağımızı geliştirmekte gösterdik. Ülkemizin geçmişte yaşadığı sıkıntıların en önemli yansımaları insan kaynağımız üzerinde ortaya çıkmıştır. Vesayet dediğimiz anlayış, insanlarımızın çoğunluğunu sadece karar alma ve yönetim mekanizmalarında değil aynı zamanda temek hak ve özgürlüklerden de mahrum bırakmanın adıdır. Milletimizin kahir ekseriyeti uzunca bir süre eğitim öğretim hizmetine ulaşamayarak fırsat eşitliği, sağlık hizmetine ulaşamayarak yaşama hakkı, altyapı hizmetine ulaşamayarak; kaliteli hayat sürme, insan olmanın gerektirdiği pek çok imkandan faydalanamamış olmasıdır” dedi.

    Bugün 81 vilayette 85 milyon vatandaşın her birinin eğitim öğretimden, sağlığa, ulaşımdan spora tüm alanlarda belli bir standardın üzerinde hayat kalitesine sahip olduğunu söyleyen Erdoğan, “Çocuğunu okutmak için ana sınıfından üniversiteye kadar tüm eğitim öğretim kanalları ücretsiz olarak sonuna kadar açıktır. Sağlık hizmetlerini ilk nefesten son nefese kadar hayatın her alanını kapsayacak şekilde gelişmiş ülkelerin dahi çok üzerinde standartlarda veriyoruz. Şu anda bu noktada hocalarımız çok çok başarılı operasyonlar gerçekleştiriyorlar. En son Bartın’daki Amasra olayında 41 şehidimiz var ancak bu 41 şehidimiz dışında bütün oradaki yaralılarımıza anında mücadele ile onları sağlıklarına kavuşturmak için çalışıyorlar. 6 tane de ağır olan ki birinin şuuru açıktı hastanede ziyaret ettim 5 tanesinin durumu biraz sıkıntılı. Onlarla Belediye başkanlığım döneminde İstanbul’da yanık için bir hastane ve ya hastanede böyle bir bölüm yoktu. Bir tane söylediler orayı gezdim maalesef orada paslı küvetler vardı. Biz şimdi bunları aştık. Şu anda bizim şehir hastanelerimizde böyle bir sıkıntı yok. İstanbul’daki Çam Sakura Hastanemizde şu anda tedavi gören yanık durumları ağır olan hastalarımız Türkiye’de adeta bir numara konumunda olan profesörlerimiz. Tarafından tedavileri yapılıyor. Nereden nereye geldiğimizi söylemek bakımından bunlar çok nemli” açıklamasında bulundu.

    “Türkiye de artık gelişmiş ülkeler programı içerisinde yerini aldı”

    Terörle mücadeleden sınır emniyetine ve asayişe kadar tüm alanlarda huzuru tesis ederek insanların gece gündüz güven içinde hayatlarını sürdürebilmelerini sağladıklarını kaydeden Erdoğan, “Güneydoğu’da belli saatten sonra dışarı çıkmak mümkün değildi. Şimdi, gece saat 24.00 – 01.00’e kadar vatandaşlarımız dışarıda. Buralara geldik. Bu durumu gördük, bunlar durup dururken olmadı. Büyük bir azmin, kararlılığın neticesinde bunu gerçekleştirdik. Ülkenin dört bir yanında bu huzur varsa, bu konfor varsa, güvenli ulaşımı temin eden uçak seferleri başladıysa Göreve geldiğimiz 26 havalimanımız vardı. 58 havalimanına ulaştık. Türkiye’nin dört bir yanına havalimanından indikten sonra yarım saat 45 dakikada evinize ulaşabiliyorsunuz. Batı’da ne varsa doğu ve Güney Doğu’da o olacak demiştik bunu başardık. Türkiye artık geri kalmış ülkeler silsilesi içerisinde değil. Az gelişmiş de değil, Türkiye de artık gelişmiş ülkeler programı içerisinde yerini aldı. Türkiye Dijitalleşme sürecinde 900’den fazla kurumunun, 6 bin 800’den fazla hizmetiyle, 61 milyon kullanıcı sayısına ulaşan e-Devlet Kapısı uygulamasıyla dünyada ilk sıralara yerleşmiştir” dedi.

    Her alanda Cumhuriyet tarihinde yapılanların tamamını 5’e 10’a katlayan atılımları saymanın mümkün olduğunu ifade eden Erdoğan, “Gelişen, büyüyen, modernleşen Türkiye’de özel sektör ve kamu kesimiyle çalışma hayatı da büyük değişime uğramıştır. Kamu personel sınavının hükümetlerimiz döneminde geliştirmekte en çok zorlandığımız halen de istediğimiz seviyeye getiremediğimiz alan olduğunu itiraf etmek isterim. Ülkemizde kamu ve diğer huşularda olduğu gibi insan kaynakları konusunda da lokomotiftir, belirleyici role sahiptir” açıklamasında bulundu.

    “İnsan kaynağımızı dünya çapında rekabet edebilecek seviyeye çıkartmak istiyoruz”

    İnsan Kaynakları Ofisi’nin oluşturulmasının amacına yönelik konuşan Erdoğan, “Bu yapının öncülüğünde hem kamunun hem de genel olarak ülkenin insan kaynağı projeksiyonu ve yönlendirmesini yamaktır. BM kalkınma hedefleriyle de uyumlu yürüttüğümüz çalışmalarda, fırsat eşitliği, şeffaflık, yenilikçilik, liyakat gibi değerleri esas alan bir insan kaynağı kültür oluşturmanın düşüncesindeyiz. Bu amaçla geliştirilip uygulamaya konulan sistemlerin tamamı yerli ve milli olarak hazırlanmıştır. Atılan her adımla gençlerimizin ve çalışanlarımızın umutlarını gücendirecek, beceri ve yetkinliklerini artıracak, devletimizi ve özel sektörümüzü başarıdan başarıya taşıyacak bir yetenek yönetim modelinin inşasını hedefliyoruz. Özellikle hemen yanı başımızdaki millet kütüphanesi şu anda dünyada müstesna olan kütüphanelerden birisidir. 24 saat 7’den 70’e tüm insanımıza hizmet veren bu kütüphanemizde her türlü imkanı hazırladık. Ülkemizdeki üniversite sayısını 81 ilimizin tamamına yayarak artırarak bize yöneltilen eleştiriler vardı. Şimdi kimsenin söyleyecek sözü kalmadı. 76’dan 208’e çıktık. 208 üniversitemiz var. Bütün bu üniversitelerle birlikte oralarda anaokulundan ilk orta öğretime kadar hepsini de güçlendirerek ayrı bir statüyü yerleştirmiş olduk” diye konuştu.
    Yükseköğretimde sadece ulaşılabilirliği değil, fırsat eşitliğini de temin ettiklerini dile getiren Erdoğan, “Üniversitelerimizi belli gelir seviyesindeki insanların eriştiği bir alan olmaktan çıkardık. Bugün artık ortaöğretimden mezun olacak her öğrencimize yetecek üniversite kontenjanına sahibiz. Şimdi tüm dikkatimizi ve kaynaklarımızı eğitimin kalitesinin yükseltilmesine, üniversitelerden mezun olan gençlerimizin istihdam alanlarının çoğaltılmasına veriyoruz. Tüm üniversitelerde faaliyete geçen kariyer merkezleri gençlerimizle reel sektör arasında bir köprü vazifesi görüyor. Reel sektörün talebi ile gençlerimizin kariyer hayallerini buluşturmaya yönelik yetenek kapısını hizmete aldık. Mezun ile 8 bini aşkın işveren ve kariyer danışmanı yetenek kapısı üzerinden ücretsiz bir şekilde bir araya gelebilmektedir.

    Öğrencilerimizin yaşadıkları bir diğer önemli sorunu ulusal staj programı ile adil bir şekilde çözüme kavuşturulduk. Böylece herhangi bir aracıya, ve onun getirdiği şüpheye mahal bırakmadan stajyer insan kaynağı arzıyla talebini buluşturma imkanı elde ettik. Bu sistemde herkesin referansı kendi kabiliyeti, birikimi ve vizyonudur. Son 2 yılda 160 bini aşkın gencimiz ücreti ve sigortası devlet tarafından karşılanan bu program sayesinde kamu kurumlarında staj yapma imkanı bulmuştur. Programın OECD tarafından örnek gösterilmesi doğru istikamette gidildiğinin işaretidir. 23 ayrı yerde 400 bini aşkın kayıtlı gencimizi 5 binden fazla işverenle bir araya getiren bölgesel kariyer fuarları da bir diğer önemli çalışmadır” açıklamasını yaptı.

    Erdoğan, “Yurt dışında eğitim gören Türk vatandaşı ve ya mavi kart sahibi yetenekleri kazanmaya yönelik uluslararası kariyer fuarlarımızı 10 ayrı ülkede gerçekleştirdik. Türkiye artık iyi eğitimli evlatlarının kariyer için yurt dışına gittiği değil, yurt dışında eğitim gören evlatlarını kendine çeken bir cazibe merkezi olmuştur. Hatta diğer ülke vatandaşlarından yetenekler de küresel marka haline gelen şirketlerimizde çalışmak üzere Türkiye’ye yönelmektedir. Dikkat ederseniz binlerce Türk vatandaşı istihdam etmek için çağrı açan yabancı şirketler mevcut. Birkaç başvuruyla yetinmek zorunda kalıyordu birileri. Çünkü kendini iyi yetiştirmiş bir gencimiz için ülkemizde çalışmak yurt dışında çalışmaktan çok daha caziptir. İnsan Kaynakları alanında yaptığımız düzenlemeler, kurduğumuz sistemler, hayata geçirdiğimiz uygulamalar, liyakat, yenilikçilik, eşitlik temelinde ger gencimizin önünde tüm kapıları açıyor. Birilerinin yalan yanlış, çarpıtma üzerine kurulu karalama kampanyalarına lütfen hiç kimse aldırmasın. Şu ve ya bu sebeple yapılmış istisnai uygulamayı genelleştirmeye kalkanlar aslında kendi kifayetsizliklerini örtmeye çalışıyorlar” dedi.

    Ulusal staj programındaki öğrenci sayısı 150 bine çıkacak

    “Ülkemizin en gözde, en itibarlı kurumlarının insan kaynağı yapısını bilenler bir bardak suda kopartılmaya çalışılan fırtınaların ne kadar anlamsız olduğunu zaten görmektedir” diyen Erdoğan, “Gençlerimizden bu tür hezeyanlara asla itibar etmeden kendilerine sunduğumuz fırsatları en güzel şekilde değerlendirerek tüm enerji ve yeteneklerini aydınlık geleceklerinin inşası için kullanmalarını istiyorum. Kamunun personel alımları konusunda e-devlete entegre yenilikçi bir sistem olan kariyer kapısı platformunu geçtiğimiz yıl hizmete sunmuştuk” ifadelerini kullandı.

    Başvurudan yerleştirmeye kadar tüm sistemin dijital ortamda yürüdüğü sistemin etkinliğinin giderek arttığını söyleyen Erdoğan, “Platforma bugüne kadar 100’ü aşkın kamu kurumu entegre olmuş, 3 milyon başvuru yapılmış açılan pozisyonlarla ilgili işlemler başarıyla yürütülmüştür. Ayrıca, kamudaki görevde yükselme ve terfi işlemleri de kariyer kapısı üzerinden yapılmaya başlanmıştır. Kamu çalışanlarının gelişimi de üzerinde önemli durduğumuz bir diğer husustur. Merkez taşra ve yurt dışı teşkilatlarındaki kamu görevlilerinin zaman kavramı olmadan dijital platformlar üzerinden eğitim almasını sağlayacak bir sistemi hayata geçirdik. Uzaktan eğitim kapısı dediğimiz bu hizmetten binin üzerinde kurumumuza ve 659 yerel yönetimimize bağlı 3, 8 milyonu aşkın kamu personelimiz istifade etmiştir. Bünyesinde 30 bini aşkın eğitim materyalin yer aldığı bu platformdan kamu çalışanlarının yarısının hizmet alabilmesini sağladık. Yaptığımız eğitim ihtiyaç analizinden çıkan sonuçlar ışığında sistemi üst seviyeye yükseltme hazırlıklarını şu anda yapıyoruz. Uzaktan eğitim kapısı başta olmak üzere faaliyete geçirdiğimiz platformların 2 yıldaki ziyaretçi adeti 400 milyonu geçmiştir. Bu nereden nereye geldiğimizi göstermesi bakımından çok çok önemli. Bu hizmetlerin ülkemize sağladığı kama değer 20 milyar lira, karbon emisyonu salınımına faydası yılda 136 bin ton olarak hesaplanmaktadır. Bu anlattıklarımız, geçmişte yaptıkları sınavların kağıtlarını koydukları çuvalların ağzını açmadan kamuya personel yerleştiren halen yüzdelik oranlarla ittifak ortaklarına personel taksimatı yapan zihniyetin aklının alamayacağı devrimlerdir” dedi.

    Önümüzdeki yıl ulusal staj programındaki öğrenci sayısının 150 bine çıkarılacağını söyleyen Erdoğan, staj sürelerinin de öğrenci ve kurum arasındaki karşılıklı rızaya bağlı 3 aya kadar uzatılmasının sağlanacağını kaydetti.

    Özel sektöre seslenen Erdoğan, “Aramızda özel sektörün devleri var. Özel sektörden beklentimiz 150 bin öğrenciye benzer şartlarda staj imkanı vererek bu sayısı 300 bine ulaştırmamıza destek vermelerdir. El ele vereceğiz, sıçramamızı bir anda gerçekleştireceğiz” dedi.

    Erdoğan gençlerle ilgili bir müjdeyi de paylaşarak şu ifadeleri kullandı:

    “Ulusal staj programının 2023 yılı başvurularını bugün itibari ile açıyoruz. Yaz stajı için ödediğimiz asgari ücretin yüzde 30’una tekabül eden rakamı 2023 ‘ten itibaren asgari ücret seviyesine yükseltiyoruz. İlave olarak Staj sonrası öğrencilerimizin yarı zamanlı çalışmalarına devam edebilmelerini temin amacıyla geliştirdiğimiz yetenek temin modelini yaygınlaştırıyoruz. Hem kamu hem özel sektör tarafının uzun zamandır beklediğini bildiğimiz Türkiye’nin insan kaynakları envanterinin hazırlıklarını tamamladık. Bir sonraki adım olarak kamu ve özel sektörün gelecekteki ihtiyaç duyacağı beceri ve yetkinlikteki insan kaynağının belirlenmesi amacıyla 2023- 2027 stratejik insan kaynağı planlamasının çalışmalarına başladık. Amacımız, Türkiye’nin 2053’e kadar ihtiyaç duyacağı insan kaynağını yetiştirmesini sağlayacak kapsamlı bir planlamayı tüm tarafların katılımıyla gerçekleştirmektir.

    Ülkemizin ürettiği her modelin Balkanlar’dan Orta Asya’ya kadar geniş bir coğrafyadaki dostlarımızın da önünü aydınlattığı düşüncesiyle bu çalışmaları yürütüyoruz. Her faaliyetimizi zorlaştırmayınız, kolaylaştırınız öğüdüne uygun şekilde hayat geçiriyoruz. Bugünkü toplantımızın konusu olan e İnsan projemiz sizlerle paylaştığımız tüm bu araçların ve daha fazlasının tek çatı altında sunulduğu bütünleşik bir dijital platformdur. Verilen hizmetlerde kullanılan teknolojik altyapı itibariyle dünyanın en gelişmiş mobil dijital platformu özelliğine haizdir. Ülkemizin en önemli yetenek havuzunu burada oluşturarak uluslararası akreditasyonu sağlamak suretiyle insan kaynağımızı dünya çapında rekabet edebilecek seviyeye çıkartmak istiyoruz. Gençlerimizi, kurumlarımızı, reel sektörümüzü, e insan üzerinden sunduğumuz tüm hizmetleri etkin şekilde kullanmaya davet ediyorum. Türkiye yüzyılını inşa ederken en büyük desteği alacağımız kaynaklardan birinin de burada verilecek hizmetler olacağına inanıyorum. Biz geçmişte dünya koşarken ülkemizin önüne yatanlardan çok çekmiş bir milletiz. Onun içi bugün davranmayacak olanlara meydanı bırakmamakta kararlıyız. Ben hocalarımıza güveniyorum, gençlerimize güveniyorum, bu işi başaracağımıza inanıyorum” dedi.

    Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları tarafından sunulan E- İnsan Dijital hizmet noktasının hayırlı olmasını dileyen Erdoğan projede emeği olanlara teşekkür etti.

    Ulusal Staj Programı kapsamında ödüle layık görülen kişi ve kurumlar, Yetenek Her Yerde Bölgesel Kariyer Fuarları kapsamında ödüle layık görülen kurumlar , Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisinin Proje ve Araçlarıyla öğrencilerinin kariyer gelişimini en etkin şekilde destekleyen üniversite uzaktan eğitim kapısı kapsamında ödüle layık görülen kişi ve kurumlara ödülleri Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından takdim edildi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, Süryani Katolik Patriği’ni kabul etti

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Süryani Katolik Patriği’ni kabul etti

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dünya Süryani Katolik Patriği Mor İgnatius Yusuf III. Yunan ve beraberindeki heyeti, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kabul etti.
    Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki kabul basına kapalı gerçekleşti.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan, yaralı madencilere ziyaret

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan, yaralı madencilere ziyaret

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaralı madencileri ziyaret etmek üzere Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’ne geldi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaralı madencilerin sağlık durumu hakkında bilgi alarak, ailelerine geçmiş olsun dileklerini iletti. Hastane çıkışında açıklamalarda bulunan Erdoğan, “6 yaralımız ambulans uçakla buraya getirildiler. Bunların içerisinde 5 tanesinin durumu biraz ağır, bir tanesinin şu anda şuuru açık. Kendisiyle sohbet ettik, diğerlerinin yanına girmedik, dışarıdan gördük. Doktorlarımız bizlere gerekli bilgileri verdiler. Yapılması gerekli olan tüm müdahaleleri doktorlarımız, ilgili birimler hangileriyse onları da devreye sokmak suretiyle yapıyorlar.

    Umutsuz değiliz, ameliyatı yapılmış olanlar şu anda daha iyi durumdalar. Tabii entübe vaziyette olanlar var. Dua edelim, inşallah doktorlarımız 24 saat yanlarındalar, yapılması gerekenleri yapıyorlar. Çam ve Sakura Hastanemiz dünyada fiziki imkanlar olarak tüm imkanlara sahip. Doktorlarımız bu noktada çok güçlü durumdalar. İşin yanık cerrahiden tutun, diğer anestezi, enfeksiyon tüm bunlara varıncaya kadar bu hastanemizde mevcut. Gördüğünüz gibi tüm yakınları, akrabaları burada adeta bir ev sahipliğini en güzel şekilde yapmanın gayreti içindeler. Yeme içme, yatırma her şey, şu anda hastanemizde yapılıyor. Amasra’daki defin konularını şu anda bakan arkadaşlarım sürdürüyorlar. İnşallah dualarımızla da buradaki 6 kardeşimiz inşallah hayırlısıyla sağlığına kavuşup, onları Amasra’ya geri göndereceğiz” dedi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan asgari ücret açıklaması

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan asgari ücret açıklaması

    Asgari ücret konusunda beklentilerle ilgili farklı rakamlar konuşulmasını da değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda bu konuyla ilgili çalışmaları başta Vedat hocamız olmak üzere arkadaşlarımız yapıyorlar. İnşallah bundan öncekilerden çok daha farklı bir hazırlığın içinde olduğunu biliyorum. Ama biz, havada uçuşan değil de yere sağlam basan adımları atacağız ki zihinlere iyi yerleşsin” dedi.

    “Aralık ayında enflasyonun emekçiler üzerindeki tahribatını ortadan kaldıracak bir düzenleme yapacağız”

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin de; Aralıkta yeniden Asgari Ücret Komisyonu’nun toplanacağını ve enflasyonun emekçiler üzerindeki tahribatını ortadan kaldıracak bir düzenleme yapacaklarını söyledi. Bakan Bilgin, “Bana sorarsanız ben bireysel olarak asgari ücrete 20-25 bin TL de olsun diyebilirim ama bunun bir gerçeklik temelinin olması lazım. Yani Türkiye’deki işletmelerin ödeyebileceği bir asgari ücret olması lazım. Aynı zamanda işçilerin üretim sürecinde aileleriyle birlikte emeklerini, enerjilerini verebilecekleri sosyal bir koruma sağlayacak bir asgari ücret olmalı. Dolayısıyla piyasadaki rakamların hiçbirinin gerçeklik temelli olmadığını düşünüyorum. Bunlar bilimsel temellerden yoksun şeyler. Ben Asgari Ücret Komisyonu başkanıyım. Üyelere saygısızlık etmem beklenemez’’ dedi.

    EYT’de de aralık ayında bütün sorunları aşmaya yönelik bir düzenleme olduğunu kaydeden Bakan Bilgin, “Onda da sona yaklaştık, çok detaylı bir çalışma. Bir sürü insan var, onların tek tek özel durumlarını araştırıyoruz, özellikleri farklı. O özellikleri, sorunları kolektif bir sorunu çözer gibi çözeceğiz. O bakımdan ben çalışma hayatında insanların kafalarındaki sorularını, karşılaştıkları sorunlarını, özellikle gelecekleriyle ilgili endişelerini ortadan kaldırabilecek şeffaf bir düzenleme, ücretlerinin enflasyon karşısında uğradığı kaybı ortadan kaldıracak bir asgari ücret ve toplu pazarlık sistemiyle Türkiye’nin demokrasisine katkı yapacak, toplumsal dayanışmayı güçlendirecek bir çözüm yaklaşımını bu sene gerçekleştirirsek görevimizi yapmış sayacağız” açıklamasında bulundu.

    “Asgari ücrette rahatlatacak bir düzenleme yapacağız”

    Emekliliği bekleyenlerin memnun olacaklarını ifade eden Bakan Bilgin, “3 bin 600 için kamu için bir düzenleme yaptık. Özel sektörü de kapsayan EYT ile ilgili düzenleme ve ücretlerde toplu sözleşme ve asgari ücrette rahatlatacak bir düzenleme yapacağız. Sosyal devletin görevi bunlar. Bunları bir ilave bir şey yapıyormuşuz gibi düşünmüyorum. Sosyal sorumluluğumuzun bir parçası olarak gerçekleştireceğiz” şeklinde konuştu.

     

  • “Hedefimiz, zorluklara rağmen kanın durmasını sağlamaktır”

    “Hedefimiz, zorluklara rağmen kanın durmasını sağlamaktır”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Astana’daki Bağımsızlık Sarayı’nda Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev’in ev sahipliğinde düzenlenen Asya’da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı’nın (CICA) 6. Zirvesi Genel Oturumu’na katıldı.

    CICA6. Zirvesi’ne katılmaktan duyduğu memnuniyeti ifade eden Erdoğan, zirveye ev sahipliğinden dolayı Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokoyev’in şahsında tüm Kazakları tebrik etti.

    “Üyeliğe yeni kabul edilen Kuveyt’e aramıza hoş geldiniz diyorum” ifadesini kullanan Erdoğan, Kazakistan’ın önerisi doğrultusunda temelleri atılan bu konferansın 30’uncu kuruluş yıldönümünü yine Kazakistan tarafından düzenlenen bu zirvede kutlamanın mutluluğunu yaşadığını belirtti.

    Erdoğan, “Zirvemizin ve yapacağımız istişarelerin ülkelerimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum. 2019’dailan ettiğimiz Yeniden Asya Girişimi’mizin temel hedefi, kıta ülkeleriyle ikili ve bölgesel platformlarda iş birliğimizin derinleştirilmesidir. Kurucularından olduğumuz konferansın genişlemesine ve kurumsal kapasitenin genişletilmesine başından beri güçlü destek verdik” dedi. Erdoğan, 2010-2014yılları arasındaki Türkiye’nin dönem başkanlığı sırasında da aynı doğrultuda hareket edildiğini vurgulayarak, “Bugünkü Astana Zirvesi de konferansın, uluslararası teşkilata dönüşümü sürecinin ilan edildiği zirve olarak tarihe geçecektir” şeklinde konuştu.

    “Terörizm, ırkçılık, göç gibi aşina olduğumuz sorunlara iklim değişikliği, İslam ve yabancı düşmanlığı gibi yenileri ekleniyor”

    İnsanlık olarak güç dengelerinin değiştiği, tedarik zincirlerinde kırılmaların yaşandığı, ekonomiden gıda güvenliğine, enerjiden uluslararası ilişkilere pek çok alanda ciddi imkanlarla karşılaşılan bir dönemden geçildiğine dikkat çeken Erdoğan, “Terörizm, ırkçılık, göç gibi aşina olduğumuz sorunlara iklim değişikliği, İslam ve yabancı düşmanlığı gibi yenileri ekleniyor. Bir elin beş parmağını geçmeyen ülkelerin çıkarlarını gözeten, ancak dünya nüfusunun kahir ekseriyetini görmezden gelen mevcut sistemin yapısal sorunları giderek kendisini daha fazla hissettiriyor. Türkiye olarak uzun bir süredir ‘Dünya 5’ten büyüktür’ diyerek bu duruma dikkat çekiyoruz. Küresel güvenlik mimarisinin daha adaletli, hakkaniyetli, temsil kabiliyeti yüksek yeni bir anlayışla şekillendirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Dünyanın neresinde olursak olalım, büyük insanlık ailesinin üyeleri olarak hepimiz aynı kaderi paylaşıyoruz. Salgın sürecinde yaşadıklarımız bu gerçeği bize tekrar hatırlatmıştır. Sorunlarımız nasıl müşterekse, çözüm yollarını da ortak akılla beraber aramalı, beraber bulmalıyız” ifadelerini kullandı.

    “Terör örgütlerine yardım eden oluşumların hiçbir ayrıma gidilmeksizin engellenmesi gerekiyor”

    Erdoğan, Türkiye olarak dostların fikirlerine büyük kıymet verirken, tecrübe ve birikimlerini paylaşmaya da hassasiyet gösterdiklerini kaydetti. Konferans bünyesinde “Yeni Sınamalar ve Tehditler Öncelik Alanının” koordinatörlüğünü bu anlayışla yürüttüklerini belirten Erdoğan, “Öte yandan terör örgütleri, terörle mücadele tedbirleri karşısında asimetrik tehdit unsurlarını geliştirme çabalarını sürdürüyorlar. FETÖ, DEAŞ, PKK gibi terör örgütleri eylemlerini organize suç faaliyetleriyle destekliyorlar. Bu terör örgütlerine yardım eden, propaganda, finansman ve eleman devşirme faaliyetlerine katılan oluşumların hiçbir ayrıma gidilmeksizin engellenmesi gerekiyor. Bugün kabul edeceğimiz Konferans’ın, ‘BM Küresel Terörizmle Mücadele Stratejisinin Uygulanmasına İlişkin Eylem Planı’nı da bu açıdan önemli bir kazanım olarak görüyorum” şeklinde konuştu.

    “5.6 milyar dolarlık insani yardımla bu alanda dünyada milli gelire oranla ilk sıradayız”

    Afganistan’da barış ve istikrarın tesisinin, Afganlara karşı insani görevin yanı sıra düzensiz göç hareketleri ve artan terör faaliyetlerinin önlenmesi bakımından da büyük önem taşıdığının altını çizen Erdoğan, Afganistan’ın kendi kaderine terk edilmemesi, insani yardım konusunda uluslararası camia olarak desteğin sürdürülmesi çağrısı yaptı. Erdoğan, “Türkiye olarak dış politikamızda öncelik verdiğimiz insani yardımları, 2021 yılında 122 ülkeye ulaştırdık. Toplam 5.6 milyar dolarlık insani yardımla bu alanda dünyada milli gelire oranla ilk sıradayız. 3.7 milyonu geçici koruma altındaki Suriyeliler olmak üzere 4 milyondan fazla yerinden edilmiş kişiye ev sahipliği yapmayı sürdürüyoruz” dedi.

    “Savaşın olumsuz etkilerinin giderilmesi için BM ve diğer taraflarla sarf ettiğimiz yoğun çabalar tüm dünyanın takdirini kazanmıştır”

    Ukrayna’daki krizin bölgesel ve küresel ölçekteki etkilerinin herkes tarafından yakından hissedildiğini ifade eden Erdoğan, “Adil bir barışın diplomasi yoluyla sağlanabileceğini, savaşın kazananı, adil bir barışın ise kaybedeni olmayacağını hep söylüyorum. Diğer yandan savaşın olumsuz etkilerinin giderilmesi için Birleşmiş Milletler ve taraflarla sarf ettiğimiz yoğun çabalar tüm dünyanın takdirini kazanmıştır. Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden ihracına yönelik İstanbul Mutabakatı ve geçen ay gerçekleştirilen esir takası bu yönde kaydedilmiş somut birer başarıdır. Hedefimiz, sahadaki zorluklara rağmen yakalanan ivmeyi devam ettirerek bir an önce akan kanın durmasını sağlamaktır” şeklinde konuştu.

    “Asya’yla Avrupa’yı birbirine bağlayan modern İpek Yolu’nun canlandırılmasını destekliyoruz”

    Orta Asya ülkelerinin çevre coğrafyalarla ulaşım bağlantılarının güçlendirilmesinin ortak menfaat olduğunu söyleyen Erdoğan, “Türkiye olarak çok modlu ulaştırma koridorlarını teşvik ediyor, Asya’yla Avrupa’yı birbirine bağlayan modern İpek Yolu’nun canlandırılmasını destekliyoruz. Bu bağlamda Hazar Geçişli Doğu-Batı Orta Koridor Girişimimize ve Orta Koridorun belkemiği olan Bakü-Tiflis-Kars Demiryoluna büyük önem veriyorum. Uluslararası bağlantıları pekiştirmek amacıyla son 15 yılda 100 milyar dolar değerinde yüzden fazla büyük altyapı projesini hayata geçirdik. Bu yıl ayrıca konferansın Ticaret ve Yatırımlar Öncelik Alanı’nın eş koordinatörlüğünü de üstlendik” ifadelerini kullandı.

    “Küresel ısınma, biyolojik çeşitliliğin yok olması, çölleşme, doğal afetler gibi çevre sorunları, yüzyılın en önemli sınamaları olarak karşımıza çıkıyor”

    Sürdürülebilir enerji konusu ve enerji güvenliğinin temininin tüm dünyada yeniden gündemin üst sıralarına yerleştiğine dikkat çeken Erdoğan, kaynak ve güzergah çeşitlendirmesinin enerji politikalarının temel hedeflerinden olduğunu söyledi. Erdoğan, “Bunun önemli bir diğer boyutu da yine hepimizin gündeminde olan temiz enerjiye geçiş sürecidir. Küresel ısınma, biyolojik çeşitliliğin yok olması, çölleşme, doğal afetler gibi çevre sorunları, yüzyılın en önemli sınamaları olarak karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla Güven Artırıcı Önlemler kataloğunun çevre boyutunu konferansın en önemli faaliyet alanlarından biri olarak görüyorum” dedi.

    Erdoğan, “Eşim Emine Erdoğan’la birlikte Genel Sekreter Sayın Guterres tarafından Eylül ayındaki Birleşmiş Milletler Genel Kurulu vesilesiyle imzalanan küresel atık yönetimi konusundaki ‘Niyet Beyanı’ uluslararası camia açısından adeta bir yol haritası niteliği taşımaktadır. Değerli dostlar, bugünkü zirvede konferansın uluslararası bir teşkilata dönüşümünün başlatılacak olmasından büyük bir memnuniyet duyuyorum. Dönem Başkanı Kazakistan’ı, bu dönüşüm sürecine yönelik yol gösterici ve kararlı yaklaşımı nedeniyle tebrik ediyorum. Tüm üye ülkelerin de dönüşüm sürecine azami destek vereceklerinden şüphe duymuyorum” diye konuştu.

  • Erdoğan’dan öğrencilere ulaşım desteği müjdesi

    Erdoğan’dan öğrencilere ulaşım desteği müjdesi

    Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde toplandı.

    Toplantı sonrası açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Küresel ekonomik krizin ve güvenlik tehditlerinin giderek arttığı bir dönemden geçiyoruz. Salgınla, savaşla, emtia fiyatlarının yükselişi ile üretim ve tedarik kanallarının tıkanması ile başlayan ve resesyon ihtimali ile tırmanan bu sancılı dönem elbette ülkemizi de etkilemektedir. Ülke ve milletçe düzensiz göç akınından hayat pahalılığına kadar bir dizi sıkıntı ile mücadele ediyoruz. Ancak Türkiye diğer devletlerden farklı olarak uzunca bir süredir maruz kaldığı saldırıların ve tuzakların da etkisi ile tehditleri önceden görebilme ve hızla tedbir alabilme kabiliyetine sahip bir ülkedir. Nitekim her küresel kriz ve ardından yaşanan tartışma Türkiye’nin bu vasfını bir kez daha teyit etmektedir. Terörle mücadeledeki tecrübemiz ile tahkim ettiğimiz güvenlik ve sosyal mimarimiz bizi bölgemizdeki diğer kaoslara karşı da korunaklı hale getirmiştir” ifadelerini kullandı.

    “Cumhuriyet tarihinin en yüksek istihdam rakamına ulaşmış olduk”

    Diplomaside uzunca bir süredir uğranan çifte standartların yeni bölgesel dalgalanmalar karşısında dengeli ve yapıcı politikalar geliştirme imkanı sağladığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti:

    “Ekonomik saldırılar karşısında geliştirdiğimiz mekanizmalar sayesinde küresel krizin yıkıcı etkilerini en az düzeye indirmeyi başarabiliyoruz. Avrupa başta olmak üzere tüm dünyayı kara kara düşündüren enerji krizini hem kaynak çeşitlendirmesine giderek hem yerli ve yenilenebilir kaynaklarımızı harekete geçirerek hazırlıklı yakalandık. İstihdam odaklı ekonomi programımız sayesinde resesyon tehlikesinin giderek daha yüksek sesle konuşulduğu bir dönemde insanımızın işini, aşını, geleceğini güvence altına aldık. İşte bugün ağustos ayı işsizlik rakamları açıklandı. Buna göre işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,4 puanlık azalış ile yüzde 9.6 ile tek haneli rakamlara gerilerken, istihdam sayımız 31 milyonun üzerine çıktı. Böylece Cumhuriyet tarihinin en yüksek istihdam rakamına ulaşmış olduk. Hükümetlerimiz döneminin ortalama enflasyonu yüzde 13 iken, son günlerde yaşadığımız sıkıntıların farklı siyasi ve sosyal saiklerin tetiklemesi ile ortaya çıktığını tekrar hatırlatmak istiyorum. Enflasyon ile mücadelemizi sürdürürken her kesimden insanımızın hayat pahalılığının yol açtığı refah kaybını telafi edecek adımları da birer birer atıyoruz.”

    “(İlk Evim ve İlk İşyerim Kampanyası) Kampanyaya şu ana kadar 7,2 milyon başvuru yapıldı”

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bünyesindeki Toplu Konut İdaresinin yaptığı hazırlıkların ardından İlk Evim ve İlk İşyerim Kampanyası’nın müjdesini daha önce paylaştıklarını hatırlatan Erdoğan şunları söyledi:

    “Gençlerimize, emeklilerimize, kadınlarımıza, şehit yakınları ve gazilerimize ayrı ayrı kontenjanlar ayırdığımız bu kampanyaya şu ana kadar 7,2 milyon başvuru yapıldı. Bu başvuru sahiplerinden 4 buçuk milyonu tüm şartları yerine getirerek süreci tamamladı. Başvuruların ay sonuna kadar devam edeceği göz önüne alındığında bu rakamların daha da artacağı açıktır. Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesi olan bu kampanyamıza gösterilen yoğun ilgi bizi daha ileri adımlar atma yönünde cesaretlendirdi. Projenin ilk etabındaki rakamı 250 olan konut sayısını 2028 yılına kadar 500 bine tamamlayacağımızı zaten söylemiştik. İlk etap 250 bin konutumuzu 2 yıl içerisinde hak sahiplerine teslim edeceğiz. Konut inşası amaçlı arsa sayısını da 1 milyona çıkarma kararı aldığımızı bir süre önce duyurmuştum. Bakanlığımız yaptığı çalışma ile 81 ilimizin tamamına yayılan 1 milyon arsa ile ilgili hazırlıkları tamamladı.”

    “Müşterek parsellerdeki hak sahipleri çoğunluğu sağladıklarında TOKİ’ye başvurarak burada konut inşa edilmesi talebinde bulunabilecek”

    Sosyal konut projesine müşterek parsellerin de dahil edildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müşterek parsellerdeki hak sahipleri çoğunluğu sağladıklarında TOKİ’ye başvurarak burada konut inşa edilmesi talebinde bulunabilecek. Bu parsellerde zemin artı 4 veya 5 katı geçmeyecek. Bu şekilde inşa edilecek. Konutların finansmanı hususunda bankalarla da işbirliğine gidilecek. Konut amacı arsa ve işyerlerinin başvuruları bugün itibarıyla alınmaya başladı. Planları onaylanan iller ve ilçelerdeki hak sahibi vatandaşlarımız arsa tapularını aralık ayından itibaren alabilecekler. Arsa tapularının tamamının dağıtımı 2 yıl içerisinde bitecek. Müstakil parseller 192 bin 500 liradan başlayan fiyatlar, bin 604 liradan başlayan taksitler ve 10 yıla varan vadeler ile TOKİ’nin faizsiz ödeme modeli ile vatandaşlarımıza satılacak. Hisseli parsellerin ödemesi 112 bin 500 liradan ve taksitleri de 937 liradan başlayacak şekilde belirlendi. Sosyal konutlarımızın inşasına 25 Ekim’de Ankara, Afyon, Amasya, Aydın, Bolu, Diyarbakır, Elazığ, Erzurum, Kahramanmaraş, Kırşehir, Konya, Manisa, Muğla, Tunceli, Uşak, Yozgat ve Zonguldak illerimizdeki 5 bin konutun temelini atarak başlıyoruz” diye konuştu.

    “Ailelerinin yaşadığı şehirlerden uzak yerlerde eğitim öğretim gören öğrencilerimize, okullarına gidiş ve dönüşleri için ulaşım desteği sağlayacağız”

    Üniversite öğrencilerine de müjdelerde bulunan Erdoğan, “Bir müjde de üniversite öğrencilerine vermek istiyorum. Ailelerinin yaşadığı şehirlerden uzak yerlerde eğitim öğretim gören öğrencilerimize, okullarına gidiş ve dönüşleri için ulaşım desteği sağlayacağız. Yılda 2 defa verilecek bu destek sayesinde yaklaşık 150 bin öğrencimizin ailelerinin yanına onlara herhangi bir yük getirmeden gidip gelebilmesini temin etmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

    “Esnafımız için Halkbank vasıtası ile 60 ay vade ile ve yüzde 7,5 faiz oranı ile istifade edebilecekleri 100 milyar liralık bir kredi kampanyası başlatıyoruz”

    Bir diğer müjdelerinin de esnaf ve zanaatkarlara olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Her dönem olduğu gibi salgın ve savaş şartlarının önümüze çıkarttığı zorlu süreçte de esnaf ve zanaatkarlarımızın yanında olduk, olmayı sürdürüyoruz. Desteklerimizde kadınlarımıza ve gençlerimize ayrı yer veriyoruz. Mesela geçtiğimiz yılın Mart ayında başlattığımız Kadın Girişimci Kredisinden 140 bin kadınımız yararlanarak 17 milyar liranın üzerinde bir kaynak kullanmıştır. Gençlerimiz için çeşitli isimler altında başlattığımız girişim kredilerinden 52 bin kişi, 10 milyar liralık bir kaynağa ulaşarak yararlanmıştır. Şimdi de Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına atıfla başlattığımız yeni bir kredi destek paketi ile esnaf ve zanaatkarlarımızın huzurundayız. Esnafımız için Halkbank vasıtası ile 60 ay vade ile ve yüzde 7,5 faiz oranı ile istifade edebilecekleri 100 milyar liralık bir kredi kampanyası başlatıyoruz. Sadece bununla kalmıyor, kredi üst limitlerini 350 bin liradan 500 bin liraya, işyeri edindirme ve taşıt kredisi limitlerini de 1 milyon liradan 1 buçuk milyon liraya yükseltiyoruz. Genç girişimcilerimizin sıfır faizli kredi limitini 100 bin liradan 300 bin liraya yükseltirken, yaş sınırını da 30’dan 35’e çıkartıyoruz. Halkbank’tan kredi kullanıp da takibe düşen esnaflarımıza 6 aya kadar geri ödemesiz, 36 aya kadar vadeli yüzde 4 faizli kredi ile borcunu tasfiye imkanı sağlıyoruz” açıklamasında bulundu.

    “TANAP’ın kapasitesini yıllık 16 milyar metreküpten iki kat artış ile 32 milyar metreküpe çıkaracak çalışmalara başladık”

    Enerji alanında da önemli adımlar atıldığına değinen Erdoğan, “Doğalgaz depolarımızı yüzde 100 doldurarak talepteki muhtemel artışlara ve beklenmedik kesintilere karşı hazırlığımızı yaptık. Azerbaycan ile ülkemiz ile birlikte Avrupa’nın enerji arz güvenliği için de kritik öneme sahip TANAP’ın kapasitesini yıllık 16 milyar metreküpten 2 kat artış ile 32 milyar metreküpe çıkaracak çalışmalara başladık. Libya ile yaptığımız hidrokarbon anlaşması ile bu ülkenin kıta sahanlığındaki petrol ve türevlerinin çıkartılması konusunda yeni bir işbirliği alanı oluşturduk. Ayrıca Umman, Katar, Endonezya, Cezayir, Nijerya, Malezya, Kazakistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ile enerji alanında yeni işbirliklerimizin önünü açacak temaslarda bulunduk” dedi.

    “‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ sözümüzün gereklerini harfiyen yerine getiriyoruz”

    Sınır güvenliği noktasında güvenlik güçlerinin 7/24 teyakkuz halinde olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Terör örgütlerinin yöneticilerini nerede bulursak orada imha ediyor, askerlerimiz ve güvenlik güçlerimize yönelik hiçbir saldırıyı cevapsız ve cezasız bırakmıyoruz. Sınır ötesi harekatlarımızı kendi önceliklerimize ve yaptığımız planlara göre yürütüyoruz. Artık terör örgütleri ile birlikte ülkemize husumet besleyen herkesin korkulu rüyası haline gelen, ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ sözümüzün gereklerini harfiyen yerine getiriyoruz” ifadelerini kullandı.