Etiket: cumhurbaşkanı

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Gören gözleri kör, kulakları sağır”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Gören gözleri kör, kulakları sağır”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile birlikte Osmaniye Afet Koordinasyon Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, “Dün Hatay merkezli 6.4 ve 5.8’lik depreme Kahramanmaraş’ta yakalandık. Bilim insanları 6 Şubat’taki depremi dünyada karada meydana gelen en şiddetli deprem olarak kaydediyorlar. Yıkımın şiddetini bizzat yerinde görme fırsatımız oldu. Birileri önemsizleştirmek istese de insanlık tarihinin en büyük afetlerinden biri olduğu gerçektir. Yaralarımızı sarmaya hayata yeniden tutunmaya çalışıyoruz. Yaşadığımız depremlerde yüreğimize ateş düştü. Deprem bölgesinde hayatını kaybedenlerin sayısı 41 bini geçerken 115 bin insanımız da yaralı olarak kurtarıldı. Osmaniye’de bin 30 vatandaşımızı toprağa verirken, 2606 yaralımız var. Vefat eden kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar niyaz ederim” dedi.

    Devlet ve millet olarak çalıştıklarını belirten Erdoğan, “Ana muhalefet ve yanındakiler devlet yok diyorsa da gören gözleri kör, kulakları sağır. Afet bölgesine 13 bine yakın iş makinası sevk ettik. İlk günden itibaren devlet polisiyle askeriyle jandarmasıyla tüm güvenlik güçleriyle 11 ilimizde yerini almıştır. 271 bin görevli ile vatandaşımızın yardımına koştuk. Elimizdeki tüm imkanları kullandık. Yaralıların sevki, vatandaşların tahliyesi asayişin temini için elimizdeki tüm imkanları kullandık. 38 gemi, 77 uçak, 120 helikopter, 45 insansız hava aracından istifade ettik.

    Depremzedelerimizin yeme içme ihtiyaçları için gereken tedbirleri aldık. Ama terbiyesiz terbiyesizliğini bırakmaz çıkmış Kızılay’a nerede diyor. Kızılay 2 buçuk milyon insanına yemek sunuyor. Böyle vicdansızlık olur mu. Bu denli ahlaksızca yaklaşmak yenilir yutulur değildir. Geçici barınma merkezlerini hızla devreye alıyoruz. Bölgeye 300 bin çadır sevk edildi. Bunların kulakları var ama duymaz, gözleri var ama görmez. 865 bin vatandaşımız çadırda. 23 bin 500 vatandaşımız konteynerlerde. 376 bin vatandaşımız ise yurtlarda. Şehrimizde 132 kurtarma aracı, 408 iş makinesi görev yaptı. Tüm ihtiyaçlar karşılanıyor. Çiftçilerimiz içinde her türlü desteği veriyoruz. Kalıcı konutlar için harekete geçtik. 1 yıl içinde kalıcı konutları yetiştireceğiz. Osmaniyeli kardeşlerimiz tüm raporlara -e devlet üzerinde kimlik numarası ile ulaşabilir. Şehirlerimizi bütünüyle yenilemek için çalışacağız.

    Osmaniye’de 9 bin 550 konutla işe başlıyoruz. Yollarımızın tamamı açıktır. 458 bin bina acil yıkılacak. Tıpkı şehir merkezlerimiz gibi köylerimizi de 1 yıl içinde ayağa kaldırmayı amaçlıyoruz. 70 bin köy evi yapacağız. Adıyaman 8 bin 21, 14 bin 141, Malatya’da 17 bin 990 olmak üzere toplam 70 bin binayı hak sahiplerine vereceğiz. Yaşadığımız afetten 85 milyon olarak hepimizin çıkarması gereken dersler olduğu açıktır, eksiklerimizi tamamlamamız büyük önem taşıyor. 17 Ağustos depremi sonrası attığımız adımların doğru olduğunu görüyoruz. Adana’da çıkmış biri ‘Kentsel dönüşüme karşıyız’ diyor. Kentsel dönüşüm olmazsa olmazdır. Vatandaşlarıma yeni bedeller ödetmeyin diyorum. Bunu yapalım ki yataklarımızda rahatlıkla uyuyalım. Devletimiz yıkılanın yerine daha iyisini yapmaya muktedirdir. Devlet ile millet arasına fitne sokmak isteyenlere prim vermeyin. Sizi karamsarlığa sürüklemesine izin vermeyin. Daha önce afetlerde milletimizi açta-açıkta bırakmadıysak yine devletimiz yanınızdadır. İhmali olanların gözünün yaşına bakamayacağız” diye konuştu.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan taziye ziyaretinde

    Cumhurbaşkanı Erdoğan taziye ziyaretinde

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte vefat eden eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın ailesine taziye ziyaretinde bulundu.

  • “Yakınlarını keybedenler için 100 bin lira yardım”

    “Yakınlarını keybedenler için 100 bin lira yardım”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) merkez binasında gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.
    Türkiye’nin 6 Şubat günü yaşanan 2 büyük depremle tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir alanda ve şiddette sarsıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremin kırılan fay uzunluğuna bağlı olarak yıkım etkisinin takriben 500 kilometrelik hissedilen etkisinin ise bin kilometrelik geniş bir alana yayıldığını bildirdi. Depremin 7 kilometre gibi yüzeye yakın bir noktada yaşanmasının çarpan etkisiyle yıkımı arttırdığını söyleyen Erdoğan, depremlerle en güçlü atom bombalarının yüzlercesine denk bir enerji ortaya çıktığını aktardı. Dünyadaki birçok depremin okyanusta yaşanıp karayı etkilediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaşanan depremin doğrudan karada gerçekleştiğini aktardı.

    Hayatını kaybedenlerin sayısı 35 bin 418’e yükseldi

    Ülkemiz topraklarında güneye doğru 3 metre kaymaya yol açan depremde hayatını kaybedenlerin sayısının 35 bin 418’e yükseldiğini belirten Erdoğan, ”Vatandaşımın her birine cenabı Allahtan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum. 105 bin 505 yaralımıza acil şifalar diliyorum” dedi.

    Deprem bölgesinde enkaz haline gelen 19 bini aşkın binadan 15 bininin müdahalesinin tamamlandığını açıklayan Erdoğan,”Deprem bölgesindeki yaklaşık 369 bin binadaki 1 milyon 850 bin ev ve iş yeri Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ekipleri tarafından incelendi.Dünya deprem tarihinde bile eşine az rastlanır depremlerin üst üste yaşanması hasarları arttırdı. Milletimizde tüm fertleriyle depremzedelerin imdadına yetişmek ve onlara yardım göndermek için harekete geçmiştir” diye konuştu.

    Kamu görevlileri ile vatandaşların başlattığı çalışmalara diğer yerlerden gelen ekiplerin de katıldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “AFAD Merkezi ile illerimiz arasındaki yakın koordinasyonla depremin etkilediği yerlere ulaşıldı. Türkiye’nin diğer 71 vilayetinden gelenlerle birlikte yaklaşık 250 bin kamu görevlimiz çalakalmalarda yer alıyor. Doğrudan arama kurtarma çalışmalarına iştirak eden profesyonel kadro sayısı 35 bini aştı” ifadelerini kullandı.

    “Kaybedecek tek bir dakikamız bile olmadığının bilinciyle hasar tespiti biten her yerde derhal inşa çalışmasına geçeceğiz”

    İlk belirlemelere göre deprem bölgesinde 47 bin binadaki 211 bin konutun, yıkılmış, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olduğunun tespit edildiğinin bilgisini paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, son vatandaşın da oradan çıkarana kadar çalışmaların sürdürüleceğini belirtti. Arama kurtarma çalışmalarını tümüyle bitirdikten sonra enkaz kaldırma işlemlerini hızlandıracaklarını kaydeden Erdoğan, ”Depremin yıktığı veya oturulamaz hala getirdiği her evi her iş yeri yeniden inşa edeceğiz. Yıkılan binaların altında kalan son vatandaşımızı da oradan çıkarana dek çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Kaybedecek tek bir dakikamız bile olmadığının bilinciyle hasar tespiti biten her yerde derhal inşa çalışmasına geçeceğiz” açıklamasını yaptı.

    Mart başı itibarıyla 30 bin konutun inşasına başlanacak

    Depremin yıktığı veya oturulamaz hale getirdiği her evi, her iş yerini yeniden yapıp hak sahiplerine teslim edeceklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mart başı itibarıyla 30 bin konutun inşasına hemen başlanacağını duyurdu. Erdoğan, “Amacımız, 1 yıl içinde deprem bölgesinin tamamındaki konut ihtiyacını çözecek sayıda kaliteli ve güvenli yapının inşasını tamamlamaktır. Yerinde ihya edilebilecekleri yerinde, taşınması gerekenleri uygun alanlarda inşa edeceğimiz konutlarla depremin yıkımlarını tümüyle telafi edeceğiz. Yılgınlığa, bezginliğe, yorgunluğa, yeise asla kapılmadan, beraberce bu felaketin acısını dindirecek, yarasını saracak, kayıplarını telafi edeceğiz. Hiçbir vatandaşımızı maddi-manevi açıdan sahipsiz bırakmayacak, yardım ve barınma çalışmalarının sürmesini sağlayacağız” dedi.

    Kademeli olarak birkaç ay içerisinde fay hatlarının uzağında inşa edilecek tüm konutların yapımına geçilmiş olacağını açıklayan Erdoğan, “Depremde hayatını kaybedenlerin yakınlarına, acil ihtiyaçları için 100 bin lira nakdi yardımda bulunuyoruz. Önümüzdeki günlerde ortaya çıkacak ihtiyaçlara göre vatandaşlarımıza ilave destekler yapacağız. Bölgedeki işletmelere yönelik ilave kredi garanti fonu kefaletli kaynaklar hazırlanmıştır” diye konuştu.

    “AFAD’a toplamda 136 milyon 589 bin lira bağışta bulunma kararı aldık”

    Yurt içinde ve dışında AFAD’a yapılan, şimdilik tutarı 8,3 milyar lirayı bulan yardımların tamamının deprem bölgesi için kullanıldığını söyleyen Erdoğan, toplam 1,6 milyon depremzedenin barınma ihtiyacının karşılanmış durumda olunduğunu dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, vergi ertelemelerinden bankacılık düzenlemelerine kadar pek çok unsuru içeren mücbir sebep halinden yaklaşık 638 bin mükellefin yararlanacağı bilgisini paylaşarak, “Yarın akşam saat 20.00’de de Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Azerbaycan’daki tüm televizyon kanalları ve radyoların katılımıyla ‘Türkiye tek yürek’ sloganıyla bir yardım kampanyası düzenlenecek. Kabine üyeleri ve kabine toplantısına iştirak eden kamu görevlileri olarak şahsımızın ve arkadaşlarımızın maaşlarından yaptıkları taahhütler ve iş insanı bakanlarımızın katkılarıyla depremzedeler için AFAD’a toplamda 136 milyon 589 bin lira bağışta bulunma kararı aldık” dedi.

    “Kurulan çadır sayısı 175 bini geçti”

    Depremin 3’üncü gününden itibaren büyük yıkım ve can kaybı yaşanan 10 ili ziyaret ederek, çalışmaları yerinde gördüklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın gece gündüz AFAD merkezinde bakanlarla beraber çalışmaların koordinasyonunu yürüttüğünü söyledi. Kurulan çadır sayısının 175 bini geçtiğini ifade eden Erdoğan bakanların ilk günden itibaren bölgesindeki illerde canla başla çalıştığına dikkat çekti.

    Bir yandan yıkıntıları kaldırırken, diğer yandan kış şartlarında milyonlarca vatandaşa en insani şartlarda barınma imkanı sağlayacak kapasiteyi oluşturmanın gayretinde olduklarını dile getiren Erdoğan, “Halihazırda yaklaşık 890 bini kamu yurtları ve tesislerinde, 50 bini otellerde olmak üzere, toplamda 1,6 milyon depremzedenin barınma ihtiyacını karşılamış durumdayız. Tahliyeler ve kendi imkanlarıyla yaklaşık 2 milyon 200 bin vatandaşımızın da bölge dışına çıktığını değerlendiriyoruz. Kurulan çadır sayısında 175 bini, konteyner sayısında 5 bin 400’ü, bölgeye gönderilen battaniye sayısında 2 milyon 652 bini geçtik. Katar’dan yola çıkmaya başlayan 10 bin konteyneri, ülke içinden ve dışından yapacağımız takviyelerle ihtiyaç sahiplerinin hizmetine vereceğiz. Gerçekten gayet güzel, modern bu 10 bin konteyner, Katar’da Dünya Kupası esnasında yapılmıştı. Sağ olsun Katar Emiri, bu 10 bin konteyneri ülkemize gönderiyor ve şu an itibarıyla gemiler bir taraftan temin ediliyor ve ilk gemi şu anda yolda. Tabii bu yolculuk biraz da asgari 7 saat sürüyor. Bu gemilerin peyderpey gelişiyle İskenderun, Mersin limanlarından inşallah bölgeye bu konteynerlerin dağıtımı yapılacak” açıklamasını yaptı.

    “Bölgeye bağışlar ve diğer yöntemlerle getirilen malzeme adedi 25 milyona ulaştı”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, kıyafet, gıda, temizlik ürünü ve diğer malzemelerin bölgeye akışının kesintisiz sürdüğünü belirterek bölgeye bağışlar ve diğer yöntemlerle getirilen malzeme adedinin 25 milyona ulaştığını kaydetti. Kültür ve Turizm Bakanlığının turizm sezonu sebebiyle kapalı olan oteller ile ülke genelinde tüm otellerin kapasitelerinin belirli bir bölümünün depremzedelere tahsis edilmesini temin ettiğini açıklayan Erdoğan, kamu misafirhaneleri başta olmak üzere, diğer barınma tesislerinin de bu amaçla hizmet verdiğini belirtti.

    “71 ilimizdeki ilk ve orta dereceli okullarda eğitim öğretim 20 Şubat’ta başlayacak”

    Türkiye’nin en hızlı ve etkin şekilde harekete geçirilebilir konaklama potansiyeli olan Kredi ve Yurtlar Kurumuna bağlı yurtları da öğrencilerin mağduriyetine meydan vermeden depremzedelere açtıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hepsine de şükranlarımızı sunduğumuz binlerce üniversite öğrencimiz, akademisyenimiz, idari personelimiz, deprem bölgesindeki çalışmalarda aktif görev alıyor. Milli Eğitim Bakanlığımıza bağlı deprem bölgesindeki tüm okullarda da ikinci dönemde devam şartı aranmayacaktır. Diğer 71 ilimizdeki ilk ve orta dereceli okullarda eğitim öğretim 20 Şubat’ta başlayacaktır. Deprem bölgesindeki 20 bin 868 okul binasından sadece 95’inin yıkık ve ağır hasarlı olması, 1 Mart itibarıyla isteyen öğrencilerimiz için bu 10 ilimizdeki buna Elazığ’ı da ilave edeceğim, 11 ilimizde şartları uygun okullarımızda eğitim öğretime başlama imkanı veriyor” şeklinde konuştu.

    Erdoğan, çocuklarını diğer illerdeki okullara nakletmek isteyen ailelerin tamamının talebini karşılayacak kapasite oluşturduklarını belirterek, eğitimci ordunun barınmadan gıdaya, arama kurtarmadan destek organizasyonlarına kadar her alanda yürüttüğü çalışmaları takdirle takip ettiklerini söyledi.

    “Emniyet teşkilatımız 73 bin, jandarmamız 65 bin personeliyle bölgede her konuda gece gündüz hizmet veriyor”

    İçişleri Bakanlığının AFAD başta olmak üzere, tüm merkez ve mülkiye teşkilatıyla polisiyle jandarmasıyla sahil güvenliğiyle belediyeleriyle ilk andan itibaren depremin yükünü omuzlanmış vaziyette olduğunu ifade eden Erdoğan, “Emniyet teşkilatımız 73 bin, jandarmamız 65 bin personeliyle bölgede her konuda gece gündüz hizmet veriyor. AFAD koordinasyonunda faaliyet gösteren 10 bine yakın gönüllünün gayretleriyle adeta destan yazıldı” dedi.

    “Madencilerimizin cansiparane verdikleri mücadele hiçbir zaman hatıralarımızdan silinmeyecektir”

    Milli Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin, kara, deniz ve hava kuvvetleri dahil tüm unsurlarını depremzedelere yardımcı olmak, enkazları kaldırmak, güvenliği sağlamak, lojistik hizmetlerini yürütmek üzere seferber ettiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Halen bölgede görev yapan 28 bin kahraman Mehmetçiğimize gösterdikleri gayretler ve yaptıkları fedakarlık için buradan bir kez daha teşekkür ediyorum. Sağlık Bakanlığımız, bölgeye gönderdiği bin 259 ambulanstaki 3 bin 759 personel ve 3 bini aşkın UMKE personeliyle mevcut hastanelere ek olarak kurduğu sahra hastaneleriyle hem yaralılarımıza hem depremzedelerimize hizmet veriyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız, kapanan yolların ve Hatay Havalimanının bir an önce faaliyete geçmesi için harekete geçerken, Türk Hava Yollarımız da arama kurtarma ekiplerini bölgeye depremzedelerin diğer illerimize naklini gerçekleştiriyor. İşte 5 günde Hatay Havalimanını tekrar devreye aldık. Enerji Bakanlığımız, yıkılan direkler ve zarar gören altyapı sebebiyle kesilen elektrik ile doğal gazı bir an önce şehirlerimize vermek için ilgili kuruluşları süratle harekete geçirdi. Bu arada Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız, Zonguldak Türkiye Kömür İşletmelerinden buradaki deprem bölgesine gelen tüm madencilerimizin gerçekten cansiparane verdikleri mücadele hiçbir zaman hatıralarımızdan silinmeyecektir. Açtıkları tüneller ve bu tünellerden depremzedelerimizi çıkarmaları, gerçekten olağanüstü hallerdi” diye konuştu.

    “Yekpare hareket etmemiz gereken bir zamanda ne yazık ki Türkiye’de siyaset, belli bir bölümüyle ana muhalefet ciddi manada çirkinleşti”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının, depremzedelere psikososyal destekten kimsesiz çocuklara, yaşlılara ve engellilere sahip çıkmaya kadar 5 bin 108 personeliyle görev alanındaki sorumluluklarını yerine getirmeye devam ettiğini belirterek, Adalet Bakanlığının hem cenazelerin defni için gereken hukuki işlemleri hem yıkılan binaların sorumlularıyla ilgili takibi hem de asayişle ilgili çalışmaları yürütmek için bölgede yüzlerce savcı görevlendirdiğini açıkladı. Erdoğan, “Tarım ve Orman Bakanlığımız, DSİ vasıtasıyla bölgedeki barajların kontrolünü yaparken, Orman Genel Müdürlüğümüzün personeli ve ekipmanını arama kurtarma ve yardım çalışmaları için yönlendirdi. İşte siyaset burada çirkinleşti. Ne yaptılar? Barajların patladığından ve barajların ne yazık ki artık su tutamaz hale geldiğinden bahsetmeye başladılar. Bu sosyal medyanın, bu noktada attığı iftiralarla özellikle bu zor zamanda bir olma, yekpare hareket etmemiz gereken bir zamanda ne yazık ki Türkiye’de siyaset, belli bir bölümüyle ana muhalefet ciddi manada çirkinleşti” dedi.

    “Bu iftiralar, asla milletim tarafından affedilmeyecektir”

    Depremle ilgili sosyal medya üzerinden yalanların ortaya atıldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) önünde açıklama yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na sert tepki gösterdi. Erdoğan, “Bakıyorsunuz, kalkıyor Borsa İstanbul’daki atılan adımlarla alakalı SPK’nın önüne gidip gösteri yapıyorlar. Bu milletin paralarının SPK’da veyahut da farklı yerlerde yok edildiğinden bahsediyorlar. Bu tür şeylerle ilgili elinde belgen varsa hayat boyu bu tür belgelerle zaten konuşmadın, senin hayatın yalan, hep yalanlarla hareket ettin. Burada da yalancının mumu yatsıya kadar yanar, bunu bilesin. Senin mumun çoktan yandı ve yanmaya da devam ediyor. Bu iftiralar, asla milletim tarafından affedilmeyecektir. Yıllarca seçim bölgelerinde gezip dolaştım, şimdi de afet bölgelerinde dolaşıyorum ve yine bu bölgelere gidip vatandaşlarla hemhal olacağım” açıklamasını yaptı.

    “2,2 milyon çiftçinin destekleme ödemesi öne alındı”

    Çiftçi Kayıt Sistemine (ÇKS) başvuruların 8 Mayıs’a kadar uzatıldığı bölgedeki 2,2 milyon çiftçinin destekleme ödemesini öne aldıklarını ifade eden Erdoğan, “Ticaret Bakanlığımız deprem fırsatçılarına göz açtırmamak için denetimlerini artırırken, esnaf ve sanatkarımıza da destek veriyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız, ülkemizin önde gelen üretim bölgelerinden biri olan deprem yaşanan şehirlerimizdeki çalışanlarımıza yardımcı olacak ve Sosyal Güvenlik Kurumu hizmetlerini kolaylaştıracak adımları atıyor. Dışişleri Bakanlığımız, diplomatik temsilcilerimiz vasıtasıyla yurt dışındaki vatandaşlarımızın ve ülkemize gelecek ekiplerin taleplerini karşılayacak tedbirleri alıyor. Diyanet camiasından madencilere, sivil toplum kuruluşlarından iş dünyasına kadar herkesin depremzedelerin yükünü hafifletmek için cansiparane gayret sarf ediyor” değerlendirmesinde bulundu.

    “Deprem felaketini, siyasi ranta dönüştürme peşinde koşanları affetmeyeceğiz”

    Tüm kurumlara, kamu görevlilerine, sivil toplum kuruluşlarına ve gönüllülere emekleri, fedakarlıkları ve mücadeleleri için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletlerin ve devletlerin asırlar boyunca karşılaşabilecekleri ender felaketlerden birinin yaşandığını ve birliğe, beraberliğe, dayanışmaya ve vicdana en çok ihtiyaç duyulan bir dönemden geçildiğinin altını çizdi. Erdoğan, “Bozguncuların fitnelerine, yalanlarına, hezeyanlarına kesinlikle itibar etmeden, ülkemizden bu felaketin izlerini silmek, insanlarımıza aydınlık bir gelecek kurmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Milyonlarca insanımızın deprem felaketinin yıkıntıları önünde acıyla kıvrandığı, diğerlerinin onların acılarını paylaştığı bir ortamda sırf siyasi çıkar elde etmek için sağa sola saldıranları görmekten doğrusu üzüntü duyuyorum. Yürekleri kavrulan insanların duygularını istismardan ırkçılığa, fedakarca yürütülen çalışmaları değersizleştirmek için iftiraya ve dezenformasyona kadar her türlü çirkefliği sergileyenleri şimdilik biz de not ediyoruz. İnsanlar can derdindeyken SPK önüne gidip siyaset yapanları, öğrencilerimizi kışkırtanları, insanları devletlerine karşı tahrik ederek canla başla yürütülen faaliyetleri sabote etmeye kalkanları asla unutmayacağız. Milletimize olan saygımız gereği, şu anda temsil ettiğim makamın gereği, deprem felaketini, siyasi ranta dönüştürme peşinde koşanları elbette affetmeyeceğiz ama onların seviyesine de inmeyeceğiz. Şimdi yaraları sarma, acıları dindirme, yıkılanları yapma, milyonlarca insanımızı yeniden hayata bağlama vaktidir. Vaktimizi, enerjimizi ve imkanlarımızı sadece bunun için kullanıyoruz” ifadelerini kullandı.

  • “Enkazdan sağ çıkarılan insanımız 8 bin üzeridir”

    “Enkazdan sağ çıkarılan insanımız 8 bin üzeridir”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşik Arap Emirlikleri’nde düzenlenen Dünya Hükümetleri Zirvesi’ne video mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

    Depremlerden yaralı olarak kurtulan 81 bini aşkın vatandaşımızın önemli bir kısmını taburcu ettik. Arama kurtarma ekiplerimizin enkaz altından sağ çıkardığı insanımızın sayısı 8 binin üzerindedir. Devletimizin ilgili kurumları yanında sivil toplum örgütlerimiz ve gönüllülerimiz afetzedelerimize yardım etmek için yoğun çaba harcıyor. Bir taraftan arama-kurtarma ve enkaz kaldırma çalışmalarını yürütürken diğer taraftan da çadır, konteynır ve prefabrik yapıların kurulumuna hız veriyoruz. İnşallah çok yakında yıkılan şehirlerimizi yeniden inşa ve ihya çalışmalarını başlatıyoruz.

    Bu afet, uluslararası dayanışmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha göstermiştir.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan çadır kenti ziyaret etti

    Cumhurbaşkanı Erdoğan çadır kenti ziyaret etti

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, stadyumda kurulan çadır kenti ziyaret ederek depremzedelere geçmiş olsun dileğinde bulundu, yakınlarını kaybedenlere de taziyelerini iletti.

    “Biz sizlerin hizmetkarınızız, ne gerekiyorsa onları yapacağız”

    “Siz kara gün dostusunuz, kara günde de geldiniz” diyen bir kadın, “Devlet de bizim babamız atamızdır. Babamıza atamıza sığındık” ifadelerini kullanırken Cumhurbaşkanı Erdoğan da, “Biz sizlerin hizmetkarınızız, ne gerekiyorsa onları yapacağız” karşılığını verdi. Depremzedelere “Yılmak yok, yılmayacağız. En kısa zamanda da bu sıkıntıları inşallah aşacağız” diyen Erdoğan, “Şehidim var” diyen anneye sarılarak teselli etti.

    “Bu felaketi de inşallah kısa sürede atlatacağız”

    “Acımız hep birlikte büyük, telafi edeceğiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
    “Rabbim sabrınızı arttırsın. Kahramanmaraş yıkılmaz. Sütçü İmam’ın Kahramanmaraş’ı yıkılmaz. Allah yardımcımız olsun. Allah sabırlar versin. Elden ne geliyorsa yapacağız. Süratle de bu işleri inşallah bitireceğiz. Bir de tabii arzu edenleri biz Antalya’ya geçici bir zaman için hızla gönderebiliriz. Oradaki otellerde misafir ederiz. Yemesi içmesi her şeyi bu otellerde halledilecek. Birinci derecede Antalya Alanya’yı yapacağız. Eğer böyle bir şeyi kabullenirseniz bir an önce sizleri oralara gönderebiliriz. Çok büyük geçmiş olsun. Büyük bir felaket. Bu felaketi de inşallah kısa sürede atlatacağız. Evlerinizi bir yandan yapacağız. Biraz zaman alacak ama halledeceğiz. Köydeki evinizi hemen hallederiz. Burası biraz gecikir. Burası şu anda 1 yıllık plan içinde inşallah. Bir taraftan enkazlar kalkacak. Bir taraftan da inşaatları yapacağız” diye konuştu.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş Stadyumuna kurulan çadırkenti ziyaret ettikten sonra Pazarcık ilçesinde geçti. Depremin vurduğu ilçede enkazda çalışan görevlilerle konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremzedelerle sohbet ederek ihtiyaçlarını dinledi. Çadırda kalan depremzedeleri de ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hiç endişe etmeyin azami 1 yıl içinde inşallah yeniden inşa edeceğiz. Hafta sonuna kadar il il dolaşacağım” ifadelerini kullandı.

     

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan deprem bölgesinde!

    Cumhurbaşkanı Erdoğan deprem bölgesinde!

    Gazetecilere açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Büyük bir felaketle baş başayız. Pazartesi 4.17’de gerçekleşen deprem felaketi, malum 10 vilayetimizi vurdu. Bu 10 vilayetimizin merkezi de burası Kahramanmaraş. Kahramanmaraş’ta bu deprem ilk adımını burada yaşadık. Şu an itibariyle ne yazık ki vefat edenlerin sayısı 8 bin 574, yaralı sayısı 49 bin 133. Yıkılan bina sayısı 6 bin 444. Şunu özellikle ifade etmek istiyorum. Vatandaşlarımın bugüne kadar bu tür felaketlerde gösterdiği sabrı, bu felakette de aynı sabrı şu ana kadar benim vatandaşım gösterdi. Bundan sonra da yine gösterecektir. Bütün imkanlarımızı seferber ettik. Devlet tüm imkanları ile başta AFAD olmak üzere, AFAD koordinesinde bu çalışmalarını belediyelerle birlikte yürütmektedir. Tüm illerimizde bakan arkadaşlarım ile birlikte bu operasyonların koordinasyonunu yürütüyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Vatandaşlarımızın asla sokakta kalmasına müsaade edemeyiz”

    Devletin bütün kurumları ile iş başında olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İlk gün tabii ki bazı sıkıntılar yaşandı ama ondan sonra ikinci gün ve bugün duruma hakimiyet tesis edildi. Bundan sonraki durum zaten enkazlardaki çalışmalarımız devam ediyor, bir taraftan da enkaz kaldırma çalışmalarını Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız yürütmeye başlayacak. Hedefimiz 1 yıl içerisinde aynen diğer felaketleri yaşadığımız illerde nasıl hemen toplu konut idaresi olarak bu operasyonları gerçekleştirdiysek aynı şeklide Kahramanmaraş ve diğer 9 ilimizde bunu gerçekleştireceğiz. Zira biz vatandaşlarımızın asla sokakta kalmasına müsaade edemeyiz” şeklinde konuştu.

    “Depremzedelere 10 bin lira ulaştıracağız”

    Depremzedelere yapılacak yardımlar konusunda da açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

    “Şu anda Antalya, Alanya, Mersin illerimizde otellerle görüşmelerimizi yaptık. Bu görüşmelerle buralardaki otellerde kalma arzusunu ortaya koyan vatandaşlarımız olursa, biz vatandaşlarımızı bu illerdeki otellere yerleştirmeye hazırız. Kendileri ile görüşmelerimizi yaptık. Çok ciddi sayıda bir oda kapasitesine ulaştık. Vatandaşlarım olur ya bu çadırlardan memnun olmayabilirler ama Antalya, Alanya, Mersin buralardaki otellere yerleşmeye ‘evet’ derlerse kendilerini oralara yerleştirmek suretiyle tüm imkanlarımızı orada da seferber edeceğiz. Yeme, içme her şey o otellerle karşılanacak. Bu konuda her ildeki koordinasyon merkezlerimiz seferber olmuş durumdu. Çünkü bizim de deprem bölgelerindeki çalışmalarımız çok daha hızlanacak, rahat hale gelecek. Şu ana kadar yaşadıklarımızı yaşamayacağız.

    Bazı yerlerde ilk etapta yollarda, havaalanlarında sıkıntılarımız oldu. Bugün daha rahtız, yarın daha rahat olacağız. Akaryakıtta bazı ufak tefek sıkıntılar yok değil var onları da aşıyoruz. Gerek Milangaz, gerek Aygaz, buralarda da sanayi tipi tüplerimiz, büyük tüplerimiz, piknik tüplerimiz illere gelmeye başladı. Bu tüpleri de illerdeki koordinatörlerimiz dağıtımını yapmak suretiyle çadırlardaki ısınma sıkıntısın da gidermiş olacaklar. AFAD merkezinde yapılacak açıklamalar dışında provokatörlere fırsat vermemenizi özellikle istiyorum. Basın mensubu arkadaşımızdan bu provokasyonlara fırsat verenlere onların fırsat vermemesini istiyorum. Bugün birlik olma zamanıdır, dayanışma zamanıdır. Bizler bütün imkanlarımızı seferber etmiş vaziyetteyiz. İnşallah hasar tespitleri ile birlikte ailelere belli desteğimizi vereceğiz.

    Şu an itibariyle Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan bu konuda belli bir bütçeyi ayırmış vaziyetteyiz. İnşallah bu bütçeyle beraber hasar tespitleri ile her ailemize inşallah onları bu süreçte rahatlatacak bir rakamı bunu inşallah 10 bin olarak planladık. 10 biner lira inşallah bu alilere bizler şu anda hükümet olarak ulaştıracağız. Bu geçiş döneminde sıkıntılarını gidermek istiyoruz.”

  • “Türkiye’ye tekrar pranga vuramayacaksınız”

    “Türkiye’ye tekrar pranga vuramayacaksınız”

    Yaklaşık 1 yıllık aranın ardından bir kez daha Aydın’da olmaktan sizlerle hasret gidermekten büyük memnuniyet duyuyorum. Aydın’ın bizim gönlümüzde farklı bir yeri var. Aydın’a son gelişimizde sizlere rahmetli Menderes’in idamdan önce kendisini Yaslıada’ya kapatanlara ve ardından ipe götürenlere ithafen yazdığı son mektubu okumuştum;

    Size dargın değilim. Sizin ve diğer zavallıların iplerinin hangi efendiler tarafından idare edildiğini biliyorum. Onlara da dargın değilim. Kellemi onlara götürdüğünüzde deyiniz ki, ‘Adnan Menderes hürriyet uğruna ortaya koyduğu başını on yedi sene içinde almadığınız için sizlere müteşekkirdir.’ İdam edilmek için ortada hiçbir sebep yok. Ölüme bu kadar metanetle gittiğimi, silahların gölgesinde yaşayan efendilerinize acaba söyleyebilecek misiniz? Şunu da söyleyiniz ki, milletçe bir gün mutlaka kazanılacak hürriyet mücadelesinde sizi, efendilerinizi yine ben 1950’de olduğu gibi kurtarabilirdim. Dirimizden korkmamalıydınız. Ama şimdi milletle el ele vererek Adnan Menderes’in ölüsü, ölünceye kadar sizleri takip edecek ve bir gün sizi silip süpürecektir. Buna rağmen merhametim sizinledir. Millet sağ olsun.

    “YASSI ADAYI, DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜKLER ADASI HALİNE GETİRDİK”

    Menderes’le birlikte 592 kişinin aylar boyunca demokrasi ve adalet tarihimize yüz karası olarak geçecek nobranlıkla yargılandığı Yassıada’yı biliyorsunuz. Bu yeri aldık Demokrasi ve Özgürlükler Adası haline getirdik. CHP’den farkımız bu. Yandaşlarından farkımız bu. Yargılamanın yapıldığı salonu da müze haline dönüştürdük. Bu salonlarda yargılananlardan biri de Ahmet Tevfik İleri’ydi. Yassıada Mahkemesi tarafından önce idama sonra ardından cezası ömür boyu hapse çevrilen İleri, Kayseri cezaevinde hastalanmış ve vefat etmiştir. İleri ailesine yazdığı mektupta, “Size mal, mülk, servet bırakamadım. Yalnızca şerefli, namuslu, erkek bir ad bırakabildim” diyordu.

    Allah ülkemizde bir daha böyle felaketler, acılar yaşatmasın diyoruz. Cemal Gürsel’in ilk işi İnönü’yü telefonla aramak oldu. Gürsel, İnönü’ye “Emirleriniz bizim için peygamber buyruğudur paşam” diyordu. İşte CHP bu. Bunları iyi tanıyın.

    Milletimiz Menderes’i de mücadelesini de kalbinin en müntena köşesinde yaşatmış, onun mirasını yeniden ayağa kaldırmıştır. İstanbul’daki anıt mezara bağlanıp şehitlerimizi bir de oradan yad edelim.

    Bizim ne Cumhuriyetimizi kurmamız, ne demokrasiye geçişimiz, ne kalkınma hamlemizi gerçekleştirmemiz kolay oldu. Bu sürecin şahikası AK Parti’nin 20 yılda ülkemize kazandırdığı eser ve hizmetlerdir.

    “SANDIKLARI PATLATMAYA HAZIR MIYIZ?”

    14 Mayıs’ta bir kez daha hep beraber sizlerle sandığa gidip sandıkları patlatmaya var mıyız? Desteğiniz çok önemli. Durmak yok yola devam.

    Milli Mücadele’nin resmen ilanının adı olarak gördüğümüz 23 Nisan 1920’den Demokrat Parti’nin iktidara geldiği 14 Mayıs 1950’den oradan 14 Mayıs 2023’e varan uzun ve meşakkatli süreçte ödediğimiz her bedelin karşılığını alacağımız döneme giriyoruz.

    Biz Türkiye Yüzyılı vizyonuyla çıkıyoruz. Bırakın dirisine, ölüsüne bile tahammül edemeyenler onun “Yeter söz milletindir” sloganına çökmeye çalışanlar, kim bu? Bay bay Kemal. 14 Mayıs, Kemal’in bay bay Kemal olacağı gündür.

    “YÜZ KARASI OLARAK TARİHE GEÇECEK İŞLER YAPMANIN PEŞİNDELER”

    Efendilerinin emriyle kurdukları masadan yeniden tarihe yüz karası olarak geçecek işler yapmanın peşindeler. Program diye sundukları metinlerin çoğu ya bizim tarafımızdan 20 yılda yapılmış ya da yapılmakta olan işler. Kalan başlıklar da bu ülkenin tüm kazanımlarını yok ederek efendilerinden aferin almak için güvensizliğin, istikrarsızlığın sembolü eski Türkiye’yi hortlatmaktan ibarettir.

    “BAŞARAMAYACAKSINIZ”

    Bunlar hazırladıkları program için Avrupa bize aferin diyecek diye övünenler, iplerinin emperyalist sömürgecilerin elinde olduğunu da ikrar ediyor. Biz hayatımızın her döneminde bilhassa da son 20 yıldır her alanda emperyalist sömürgecilere karşı mücadele vererek ülkemizi bugünkü seviyesine getirdik. Bugün de bizim ve ülkemiz aleyhinde yürütülen kampanyaların çoğu yalan ve iftira üzerine kurulu saldırıların sebebi özgür Türkiye’nin yolunu açtığımız içindir. Aydın’dan bir kez daha meydan okuyorum. Türkiye’nin ayağına tekrar prangalar vurmayı başaramayacaksınız. Milletimizin kazanımlarını elinden almayı başaramayacaksınız. 2023 hedeflerine engel olamadığınız gibi Türkiye Yüzyılı’nın inşasının önüne geçmeyi de başaramayacaksınız.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan EYT açıklaması

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan EYT açıklaması

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT ortak yayınında gündeme yönelik soruları cevapladı. Türkiye Yüzyılı’nın Türkiye’nin dünyanın en önde gelen ülkelerinden biri olacağı dönemin adı olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar eserleriyle sürekli bir gayretin içinde olduklarını belirtti. Erdoğan, ”Eğer siz eserlerinizle halkın karşısında değilseniz halk size değer vermez. Bizim yaptıklarımızı halk 20 yıldır görüyor. Halk bunları eser olarak görüyor. Marmaray’ı görüyor, Avrasya Tüneli’ni görüyor. Bunları benim halkım bugüne kadar görmedi. Ama bunları bizimle yaşadı, gördü. Bunları yaptırmamak için ellerinden geleni yaptılar ama engel olamadılar. Türkiye Yüzyılı dediğimiz bir vizyon meselesidir. Biz bu vizyonla çok daha ileri adımlar atacağız. Biz milletimizle beraber yeni zaferlere inşallah ulaşacağız. Yaptığımız yatırımlarla küresel güç olmaya adım attık. Türkiye Yüzyılı, Türkiye’nin dünyanın en önde gelen ülkelerinden biri olacağı dönemin adıdır. İnanıyorum ki milletim yine AK Parti diyecek yine Cumhur İttifakı diyecek” dedi.

    CHP’nin ‘Yeter Söz Milletindir’ sloganına tepki

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’nin kullandığı ‘Yeter Söz Milletindir’ sloganına tepki gösterdi. Erdoğan, ”Bunlarda utanma yok. Kalleşçe astıkları Menderes’in şimdi de sloganını çalıyorlar. Kendileriyle çelişmek muhalefetin her zamanki hali bunların istismar etmedikleri ne kaldı. Millet iradesine sahip çıkanlar bu sloganı kullanabilirler. Kalkmışlar binalarına bu sloganı asıyorlar. Binalara slogan asmakla olmaz. Önce gerçekten milli iradeye saygılı olmayı öğrenin. Milli olmayan yeter söz milletindir diyebilir mi? Oraya pankartı asabilir. Benim milletim size inanmaz ki. Siz milli değil gayri millisiniz. Bunlar milletin gönlüne girmenin değil şimdi de yeni bir şey öğrendiler Batı’dan aferin almanın peşindeler. Biz de CHP zihniyetine yeter söz milletindir, diyoruz ama hizmet söz konusu olduğunda, eser söz konusu olduğunda yetmez diyoruz” açıklamasında bulundu.

    “6 değil 7’li masa”

    6’lı masanın aday açıklamasına yönelik konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunlara 6 değil 7’li masa diyelim. 6 denildiğinde eksik oluyor. Nerede malum parti hep söylediğim gibi masanın altında. Kendilerince kapalı kapılar arkasında toplanıp toplanıp dağılıyordu. Seçim tarihi vermesek bunların aday çıkaracakları yoktu. Bırakalım adayı, aday açıklama tarihlerinde bile belirsizlik, tutarsızlık var. Biri 13 Şubat’ta diyor diğeri o tarihte açıklamak gibi bir planımız yok diyor. Aslında onlar için adaylarının kim olduğu belli değil. Onlar ipleri 7’sinin elinde bir kukla koymaya çalışıyorlar. Böyle bir aday modeli bu millete hakarettir. Bir de yıpranır diye adaylarını açıklamıyorlarmış. Siz aday bile açıklayamazken biz Türkiye Yüzyılı’na hazırlanıyoruz” diye konuştu.

    “Yeniden adaylık önünde hiçbir engel bulunmuyor. Hukuka da anayasaya da uygun”

    6’lı masanın kendisinin cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili açıklamaları sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan şu değerlendirmede bulundu: “Bunların anayasanın 101’nde ve ya diğer maddelerinde yeri yok. Biz bugüne kadar bu adımları atarken bunların aklı neredeydi. Biz Cumhurbaşkanı seçildik bunlar neredeydi. O zaman bunu hiç konuşmadılar. Şimdi konuşuyorlar çünkü çıkaracakları bir cumhurbaşkanı adayının silme şansı olmadığını görüyorlar. Milletimiz bizi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk Cumhurbaşkanı yaptı. Dolayısıyla yeniden adaylık önünde hiçbir engel bulunmuyor. Hukuka da anayasaya da uygun. Bu tartışmaları gereksiz buluyorum. Bunlar suyu bulandırma çabalarıdır. Milletimiz bizi tekrar aday da yapacak Cumhurbaşkanı da seçecek.”

    6’lı masanın Ortak Politikalar metni

    Cumhurbaşkanı Erdoğan 6’lı masanın Ortak Politikalar metnini eleştirdi. Erdoğan, ”Tam anlamıyla koalisyon sürecine dönüş söz konusu olacak. Bakan sayısı 35’ti. Böyle bir şey olamaz indirdik şu an bizim 17 bakanımız var. 35 bakanlıktan 17’ye kadar indirdik. O 7‘li masadakilerin çoğu bilir. Bunlar israfın tak kendisidir. Bu masa müdavimleri erken başladı ağlamaya. Bunların çünkü millet için dertleri yok. Hepsinin tek hesabı var yeni kuklamızı cumhurbaşkanı adayı yapabilir miyiz. Şu bakanlarını kurabilir miyiz. Koalisyon hükümetleri buna göre çok daha isabetli adımlar atma fırsatı yakalamış olabilir. Bunlar o fırsatı da bulamayacaklar. Benim milletim koalisyon hükümetlerinden ders aldı. 7’li masa Türkiye’ye bir şey hiç getiremez. Milletim de zaten onlara bu yetkiyi vermez. Milletim de onlara bu yetkiyi vermez. Benim vatandaşım ülkesini yönetme yetkisi vermez, vermeyecektir. Masadakiler ülkeyi götürse götürse eski günlerine götürür. Özlemleri, vaatler eski Türkiye. Tamamen siyaset mühendisliği üzerine kurulu derme çatma bir masa” ifadelerini kullandı.

    Erdoğan, ”7’li masa içinde otel lobilerinde IMF ile görüşenler var” dedi.
    Çankaya Köşkü’nün aktif olarak kullanıldığını ifade eden Erdoğan, ”Çankaya Köşkü tarihine ve anlamına yakışır şekilde Cumhurbaşkanlığı tarafından değerlendiriliyor. Ülkemize milletimize hizmet etmeyi sürdürüyor. Cumhur İttifakı, birlik ve beraberlik anlayışının siyasetteki adresidir. Türkiye’nin bekası için yerli ve milli anlayışla siyaset yapan herkese kapımız açıktır” dedi.

    Devlet Bahçeli’yi yarın evinde ziyaret edecek

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi yarın evinde ziyaret edeceğini de duyurdu.
    Başörtü düzenlemesini de içeren anayasa değişikliği ile ilgili acıkmalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Milletim kimlerin başörtüsü konusunda istismarcı olup olmadığını gayet iyi bilir. Biz bu konuyu büyük mücadeleler vererek çözdük. Partimiz kapatılmak dahi istendi. O zaman CHP başörtüsüne özgürlük gelmesin diye anayasa mahkemesine koştu. Bay bay Kemal bu işin başını çekti. Biz bu düzenlemeyi anayasayla güvence altına alalım istiyoruz. Merak ediyorum bu konunun çözümü için yola çıktık. Konu Mecliste çözüme en güzel çözümü sunacaktır. Aile kurumumuzu güçlendireceğiz, koruyacağız” şeklinde konuştu.

    Seçme seçilme yaşını gençlerin siyasette aktif bir şekilde yer alabilmesi için düşürüldüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti: ”Özellikle Türkiye Yüzyılı gençlerin yüzyılı olacak dedik. Gençleri seçimin kilitleri değil yol arkadaşımız olarak görüyoruz. Bizlerin gençliğini yoksulluk yokluklarla kuşattılar. Göreve geldiğimizde 30 yaş değil önce 25‘e indirdik. Bu yetmez dedik 18 yaşı seçme ve seçilme yaşı olarak parlamentodan geçirdik. O kadar ileri gittiler ki parlamentoyu çoluk çocuğa mı bırakacağız dediler. Biz gençlerimize güvendik. Güvenmeye devam ediyoruz. Türkiye’nin en büyük gençlik hareketine sahip partisi şu anda biziz. Bizim şu anda üye sayımız 11 milyon 500 bin civarında. Bunların içinde 1 milyon 100 bini sadece genç. Böyle bir yapıya sahibiz” dedi.

    “EYT ile ilgili çok kapsamlı bir çalışma yürütüldü”

    EYT ile ilgili açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda çok kapsamlı bir çalışma yürütüldüğünü ifade etti. EYT konusunun yarın plan bütçe komisyonunda görüşülmeye başlanacağını bildiren Erdoğan, EYT kapsamında emekliliğe hak kazanan vatandaşlara ilk aylıklarının şubat ya da mart gibi bağlanabileceğini belirtti. Erdoğan, “Bir irade ortaya koyduk, bu irademizin arkasındayız” değerlendirmesinde bulundu.

    Dünyada faizin sürekli yükseltildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, faizle ilgili tutumuna ilişkin, ”Ben de tam aksine faiz indirme mücadelesi verdim. Biz de faiz yüzde 9 bunu daha da düşüreceğiz. Benim inancım şu başbakanlığım döneminde biz faizi 4.6’ya indirdik. Faiz ve enflasyon doğru orantılıdır, faiz sebep enflasyon neticedir. Alansa benim alanım ekonomi. Uluslararası bir çok toplantıda bu tezimi savundum. Biz yine indireceğiz dedik 86’lardaydı 64’e düştü. Daha da düşecek. Kalıcı fiyat istikrarını tesis edeceğiz. Tüm mesele istikrarımızdır, güvenimizdir. 2022’de toplam bütçe giderimiz 2 trilyon 941 milyar lira oldu. Bütçe gelirimiz ise 2 trilyon 802 milyar lira olarak gerçekleşti. Bütçe açığımız yılın tamamında yalnızca 139,1 milyar lira oldu. Toplamda 171,8 milyar lira faiz dışı fazla verdik. COVID-19 salgını, emtia ve enerji fiyatlarındaki artışlara rağmen 4 yılın ardından yeniden faiz dışı fazla vermeyi başardık” şeklinde konuştu.

    Bütçe açığını 2002 yılında yüzde 11,1 seviyesinden devraldıklarını söyleyen Erdoğan, bu açığı 2022 yılında yüzde 1’e düşürdüklerini belirterek, “Bu yıl ayrıca faiz harcamalarının bütçe içindeki payını da azalttık.. Bütçede yakaladığımız güçlü gelir performansını sağlamak için ne vergi artırdık ne yeni vergi getirdik. Tam aksine yükleri düşürdük. Uluslararası kuruluşlar büyümeyi de açıklıyorlar. Şu anda büyümede 5,5’i yakalamış durumdayız” açıklamasını yaptı.

    İkinci el konutlarla ilgili destek olmak için bir çalışmanın ayrıca yapılacağını açıklayan Erdoğan, ”Projenin planlama aşaması devam ediyor. Önceliği ilk evini alacaklar vatandaşlarımıza yeni konut arzına veriyoruz. Bununla birlikte üretim ve istihdamı da artırmak istiyoruz. Bu tabii seçim sonrası atılacak bir adım. Bizim tabii bu konuda ciddi bir tecrübemiz var. Orta gelirliye destek olacağız dedik, yaptık. 21 ilde Roman vatandaşlarımıza özel proje için hazırlık yapıyoruz. Her vatandaşımızı uygun ödeme koşullarıyla ev sahibi yapmak istiyoruz. Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı konut projesini yaptık. Bunu ilk biz yaptık ve 20 yıldır da yapıyoruz. Yeni projeleri de hayata geçirmekten geri durmayacağız” ifadelerini kullandı.

    2023’ün ilk çeyreğinde Karadeniz gazını vatandaşlarla buluşması için tüm çalışmaların 7/24 esasıyla devam ettiğine dikkat çeken Erdoğan, sahada yaklaşık 10 bin kişi çalıştığını, denizde 50’den fazla geminin operasyonlarını sürdürdüğünü kaydetti. Derin denizde boru ve kordon bağı seriminin tamamlandığını söyleyen Erdoğan, ”Derin deniz ana kordon hattının nihai etütlerine de başlandı. Yavuz ve Kanuni gemileri kuyuların alt ve üst tamamlama işlemlerini gerçekleştiriyor” dedi.

    İsveç’in NATO’ya üyelik başvurusu sürecini terörizmle mücadelede kapsamlı bir işbirliği tesis edilmesi için bir fırsat olarak gördüklerini ifade eden Erdoğan, ”Bize 127 teröristi iade edin dedik İsveç, anayasa değişikliğini yaptıktan sonra biz süreci işleteceğiz, dedi. Sayın Başbakan geldi gayet güzel görüşmelerimiz oldu. Yeni İsveç hükümetinden aldığımız mesajlar, İsveç’te terörle mücadele anlamında bir anlayış değişikliğinin başlayabileceğine işaret ediyordu. Ancak verilen taahhütlerin yerine getirilmediğini gördük. Terör örgütü faaliyetlerinin devam ettiğini gördük. Geçtiğimiz haftalarda yaşananlar ortada. Bu eylemlerin failleri hakkında soruşturma açılmasına dahi gerek duymadılar. İsveç, terör örgütleri mensuplarının güvenli limanı haline geldiği gerçeğiyle yüzleşmelidir. Mutabakat zaptı bizim yol haritamızdır. Buradaki taahhütlerin eksiksiz yerine getirilmesi önceliğimizdir” ifadelerini kullandı.

    Avrupa’da ve İskandinav ülkelerinde son dönemde artan İslam karşıtı söylem ve eylemlerden de endişe duyduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’e karşı yapılan saldırıya İsveç’in seyirci kalmasını kabul edemeyiz. Sonrasında Hollanda’da benzer bir eylemin yapılmasını da tesadüf olarak görmüyoruz. Kutsal değerlerimize hakaret eden bu eylemlere duyarsız kalınması, güvenlik güçlerinin bunları kordon altına alması neyle izah edilebilir? Bizler bunları en güçlü şekilde kınadık. Bunu İsveç’in halletmesi lazım. İsveç’ten ülkede yaşayan tüm grupların inançlarına saygı göstermesini ve terörle mücadele konusunda samimi adımlar atmasını bekliyoruz. An itibarıyla İsveç’in NATO üyeliğine sıcak bakmıyoruz. Öte yandan Finlandiya’nın durumunu farklı değerlendiriyoruz. Finlandiya eğer şu an olduğu gibi süreci işletirse parlamentomuz açık olduğunda üzerimize düşeni yerine getiririz” dedi.

    Türkiye’nin terörle mücadelesinin Suriye’nin toprak bütünlüğüne de katkıda bulunduğunu söyleyen Erdoğan, . Rejimin bunu farkına varması gerektiğine dikkat çekti. Suriye’nin geleceğinin ipotek altına girmemesi için terör örgütlerinin tutumuna karşı mücadele edilmesi gerekliliğine vurgu yapan Erdoğan, şunları söyledi:
    “Biz Suriye’nin kuzeyinde tavizsiz yolumuza devam ettik. Kademeli dediğimiz olayda da Rusya-Türkiye-Suriye olarak üçlü bir toplantı düzenleyelim ve istihbarat örgütlerimiz bir araya gelsin ardından savunma bakanlarımız bir araya gelsin bu işin başarıyla sonuçlanmasıyla da Dışişleri bakanları bir araya gelsin, nihayetinde de liderler bir araya gelsin. Bu gelişmelerden de İran’ı haberdar edelim dedik. Biz her anlamda ulusal güvenliğimizi koruma anlamında gereken önlemi alırız. Geri dönüşlerin güvenli olması gerekiyor. Biz o briket evleri boşuna yapmadık. İstedik ki gönüllü dönüşler başlasın ve Suriye’de BM ilkeleri temelinde geri dönüşlerin sağlanması için şartların oluşturulması gerekiyor. Bu da başladı. Şu anda 400-500 bine yakın mülteci Suriye’ye dönmeye başladı. Rusya ve Ukrayna liderleriyle ihtiyaç anında sık sık görüşüyorum.

    Lider diplomasisi dediğim bu görüşmelerde onlar da arzulu. Bu görüşmeleri yapmazsak netice almamız mümkün değil. Kişisel ilişkilerin ne kadar önemli olduğunu da bu süreçte dünya görmüş olmalı. İnisiyatif alma konusunda hiçbir Avrupa ülkesi bizim kadar cesur olamadı. Tahıl koridoru, esir değişimi, nükleer santralin güvenliği ve insani yardımlar konusunda hep çözümün bir parçası olduk. Arabuluculuk görevini üstlenmeye her zaman hazırız. Barışa dair umutlarımı kaybetmiş olsaydım; tahıl koridoru açılmazdı, esir değişimi yaşanmazdı. Yunanistan’ın son dönemde Türkiye’ye yönelik tutumunun izahı da kabulü de mümkün değil. Bu tutum, komşuluk ilişkilerine de müttefikliğe de aykırı. Yunanistan’ın esas rahatsızlığı Türkiye’nin küresel düzeyde yükselen profili. Yunanistan’ın hukuk dışı adımlarına verdiğimiz yanıtlar karşısında çaresiz kalan Yunan tarafı akıl dışı yöntemlere sığınıyor. Yunanistan’ın hava ihlali iddialarını dayandırabileceği bir temel yok. Asıl Yunanistan, hava sahamızı, uçaklarımızı ve balıkçılarımızı taciz ederek tansiyonu yükseltiyor. Bu eylemleri hava kuvvetlerimiz ve sahil güvenliğimiz yanıtsız bırakmıyor.”

    Türkiye’nin savunma sanayi başarısının Yunanistan’ı rahatsız ettiğini ifade eden Erdoğan, ”‘Tayfun’ deyince panikliyorlar. Biz kendi hazırlıklarımızı yapmayacak mıyız? Şu anda 560 km menzili var ama ben diyorum ki bu yetmez. Bunu 1000 km’ye çıkaracaksınız. Bizim attığımız adım bu. Ülkemizin güvenliğine yönelik eylemlere karşı elimiz bağlı oturmamız mümkün değil. Bunlara cevap vermeyi sürdüreceğiz. İHA’larımız, SİHA’larımız, Akıncı’larımız ve hepsinden öte KIZILELMA’mız bunlar önemli. İnşallah GÖKBEY de geliyor. Tüm bunlarla beraber silahlı kuvvetlerimiz çok güçlü hale gelecek.

    Ben bu muhalefeti anlamış değilim. Bu yaptıklarımız ülkemizi korumak için. Bunların adı üstünde ‘savunma’ sanayii. Bunları yaparken onlardan izin mi alacağız? Onlar da bu yaptıklarımızı beğenecekler. Biz savunma sanayiinde ciddi manada ihracat yapıyoruz. İhracatta da iyi bir yere yerleştik. İktidara geldiğimizde hedefimizi tam bağımsız savunma sanayii olarak belirlemiştik. Şimdi bunu adım adım gerçekleştiriyoruz. Bunda emeği geçenleri tebrik ediyorum. Başta Baykar olmak üzere, TUSAŞ olmak üzere. Benim ülkem bu muhalefetin anlayışına kalırsa bir toplu iğneyi bile üretemezler. Ama artık onların hepsi geride kaldı. Savunma sanayii sektöründe 2002’de 56 firma faaliyet gösterirken bugün bu sayı 2 bin 705’e yükseldi. Burada çeşitliliğin ve rekabetin önünü açan biz olduk” dedi.

    Şu an itibarıyla 10-15 ülkenin parlamentosunun Nobel Barış Ödülü adaylığıyla ilgili bir adım attığını söyleyen Erdoğan, “Karşımızda İsveç var. Onlar bu konuda nasıl bir tavır takınırlar bunu bilemem. Rusya-Ukrayna savaşında attığımız adımlar ve elde edilen başarı dünya barışına katkı sağlamakta. Bölgemizde ve ötesinde her zaman barış, huzur ve istikrar için durmadan gayret göstermeye devam edeceğiz.” diye konuştu.

    Erdoğan, bir soru üzerine “Atarken en çok heyecan duyduğum imza Ayasofya. Açmak bize nasip oldu. Üstat Necip Fazıl’ın o kararlılığını orada yaşadık. Ayasofya’yı açmak Allah’a hamdolsun bize nasip oldu. Nasıl duygulanmayayım” dedi.

    Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Erbakan hocamızın vaatlerini gerçekleştirmiş olmamıza rağmen şu anda birilerinin farklı zeminde, bu adımlara karşı olanlarla birlikte olmaları insanı ciddi manada yıkıyor.”

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Yeni sloganını vereyim, Bay bay Kemal”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Yeni sloganını vereyim, Bay bay Kemal”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Grup toplantısında konuştu.
    Erdoğan,” Milli iradenin tecelligahı olarak gördüğümüz TBMM bizim için ülkemiz adına verdiğimiz istiklal ve istikbal mücadelesinin sembolüdür” dedi.

    Her hal ve şart altında meclisin temsil ettiği milli iradenin üstünlüğü ilkesine sahip çıkıldığını ifade eden Erdoğan, “Anayasa ve meclis içtüzüğünü ayaklar altına aldıkları zaman çareyi başka yerde değil yine burada aradık. Anayasa ve yasalarımızı, demokrasimizi, hak ve özgürlüklerimizi, kalkınma mücadelemizi destekleyecek adımlarla geliştirmek için her yola çıktığımızda çareyi başka yerde değil hep burada aradık. FETÖ’cü alçakların bombalarıyla sesini ve temsil ettiği iradeyi susturmak istediklerinde bile direnişi burada sürdürdük, çareyi burada aradık. İnşallah Türkiye Yüzyılını da meclisimizle birlikte inşa edeceğiz. Türkiye Yüzyılı destanını da Cumhuriyetimizin ilk asrında darbelere, vesayete, sistemi kilitleyen nice arızalara rağmen milli iradenin temsili görevini azimle yerine getirmeye çalışan meclisimizle yazacağız” açıklamasında bulundu.
    Yeni yönetim sistemiyle yasama, yürütme ve yargı arasındaki ilişkilerin tanımını netleştirip yetki ve sorumluluk alanlarını anlaşılır hale getirerek bu sürecin en sağlıklı şekilde yürümesini sağlayacak altyapıyı kurduklarını ifade eden Erdoğan, seçimlerin ardından yeni yönetim sisteminin ilk dönemindeki tecrübeler ışığında sistemi daha ileriye taşıyacak restorasyonları da yine meclisle yapmayı yapmayı umut ettiklerini belirtti.
    Bu umudun gerisinde 20 yıllık emek ve kazanım olduğunu söyleyen Erdoğan, 20 yıl önce millete ne söz verildiyse hemen hepsini yerine getirebilmeyi başardıklarını kaydetti.

    Erdoğan, 12 – 13 yıl önce milletin huzuruna çıktıkları 2023 hedeflerinden dünyada yaşanan onca krize, Türkiye’nin başına gelen onca hadiseye rağmen asla vazgeçmediklerini, asla sapmadıklarını asla geri adım atmadıklarını söyledi. Erdoğan, ”Cumhuriyetin ilk asrını tamamlarken 2023 hedeflerimize de önümüze çıkarılan engellere, maruz kaldığımız saldırılara, tuzaklara rağmen ulaştık” dedi.

    Erdoğan, Türkiye’nin başka bir döneminde yaşansa ya da başka bir ülkenin başına gelse çok büyük yıkımlara, felaketlere, facialara yol açacak badireleri Türkiye’nin atlattığını belirterek,“ Cumhuriyetimiz yaş aldıkça, milletimizin feraseti ve dirayeti güçlendikçe; eski senaryolar, eski tezgahlar işlememeye başlamıştır. Kendi krizleri içinde çırpınıp duran bir Türkiye’den küresel krizlere meydan okuyan bir Türkiye’ye gelmiş olmak bile başlı başına bir başarı ifadesidir” açıklamasını yaptı.
    Türkiye’nin sadece 20 yılda asırlık demokrasi ve kalkınma atılımlarını hayata geçirmiş olmasının ötesinde böyle bir arka plan olduğunu söyleyen Erdoğan, “Son 20 yılda ülkenin demokrasi ve kalkınma yürüyüşünün öyle hızlı oldu ki muhalefet bil bunun gerisinde kaldı” diye konuştu.

    6’lı masanın ortak politikalar metniyle ilgili konuşan Erdoğan,” Önceki gün 6 parti aylarca uğraşıp didinip hazırladıkları bir ortak politikalar metni yayınladı. Ülkemizin 6 güzide partisi bir araya gelip böyle bir metin hazırlayınca insan ster istemez böyle bir beklentiye giriyor. Biz 20 yıldır gece gündüz çalışmaktan bazı şeyleri gözden kaçırmış, bazı şeyleri ihmal etmiş hatta bazı konularda hata etmiş olabiliriz. Netice itibari ile hepimiz beşeriz, hepsi mümkün. Gerçi karşımızda henüz bir cumhurbaşkanı adayı belirmekten aciz bir masa olduğu hakikatini unutmuyoruz. Bu masanın bizim yaptıklarımızı, hedeflerimizi, vizyonumuzu aşacak belge ortaya koyabilmesine de pek ihtimal vermiyoruz. Ama ne yapmışlar bir bakayım dedim. Keşke bakmaz olsaydım. Kendimiz adına değil ama bu partilere umut bağlayanlar adına çok üzüldük. Buradan ülkemiz ve milletimiz adına bir şey çıkmaz ama gençlerimize güzel eğlence malzemesi çıkar dedim. Karşımızdaki kafadan memleketin herhangi bir derdine deva sadra şifa olacak şeyler beklememizin beyhudeliğini az çok tahmin etmemize rağmen üzüntü duydum” ifadelerini kullandı.

    Ortak Politikalar metnini eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti;“Bunlar yeni projeler için kafa yormayı, ülkede ne yapılıp edildiğine bile hiç bakmamışlar. Baksalar ortak politikalar diye açıkladıkları hususların, vaat ettiklerinin fazlasıyla zaten yapılmış ve yapılmakta olduğunu görürlerdi. Gözleri var görmüyor, ağzı var konuşmuyor. Kalpler tamamen mühürlenmiş. Milletin umut kapısı haline gelen şehir hastanelerini kapatmayı, kongre merkezi, camisi diğer birimleriyle milletin malı olan külliyenin kapısına kilit vurmayı. Üç beş muhterise koltuk ayarlamak için yeni bakanlıklar kurmayı. Siyaset bilimi birinci sınıf öğrencilerine söyleseniz gülmekten katılacakları zırvaları vaat diye ortaya yazmazlardı. Açıkladıkları metinde herkese selam veriyorlar. Kayyumu kaldıracağız, belediyelere özerlik vereceğiz diyerek masa altı ortakların HDP’ye selam veriyorlar. Olağanüstü hal kararlarını iptal edeceğiz diyerek kamudan uzaklaştırılan kapı ortası ortakları PKK VE FETÖ’cülere selam veriyorlar. Genel Kurmay Başkanlığı ve MİT Başkanlığına sataşarak bu kurumlarımızın sınırlarımız dışında bile tepelerine binip başlarını ezdiği tüm terör örgütleriyle onları kullananlara selam veriyorlar. Milletimize özellikle sesleniyorum. Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ne, savunma sanayi projelerine, kamu özel ortaklığına dokunağız diyen kendilerine ortak istemeyen ülkemizin bu alanda güçlenmesini istemeyen batıya selam veriyorlar. İçlerinden bir çıkmış diyor ki; Batı bize aferin diyecek Yazıklar olsun. Sen Batı’nın aferin demesine bu kadar muhtaç mıydın? Düştükleri hale bak. Ülkemizin pek çok konuda egemenlik haklarından vazgeçmesi şartına bağlanan f-35 projesine geri döneceğiz diyerek en yetkili ağızları üzerinden şuurlu ve sistematik Türkiye düşmanlığı yaptığını itiraf edenlere selam veriyorlar” dedi.

    Erdoğan, ”Ege’deki haklarımızı koruma mücadelemizden vazgeçeceklerini söyleyerek Yunanistan’a selam veriyor. Eski Türkiye’ye dair ne arsa hepsini canlandırma vaadiyle darbecilere vesayetçilere selam veriyor. Kazanımları ve hayallerinle aziz milletimizin kendisine selam vermemişler. Cumhurbaşkanı adaylığını belirmekte tembellik ediyorsunuz anladık da vaatleri oluştururken azıcık ders çalışsaydınız” ifadelerini kullandı.

    Erdoğan 6’lı masanın ekonomideki sorunların çözümü için bir önerileri olmadığını belirterek,” Ekonomi için tek çözüm önerilerini finans merkezine giden birimleri tekrar Ankara’ya döndürmek. Beni yanımdayken biz Merkez Bankasının , Ziraat Bankası’nın İstanbul’a gidişini konuşmadık mı, siz ne iş yapıyordunuz. Bunlar herhalde uykudaydı. Milleti anlamak için zerre kadar gayret göstermeyenler, 1990 Türkiye’sinden bir adım öteye geçmeyenler, kafayı değiştirmeyenler bina değiştirerek çözüm üreteceklerini sanıyorlar. Türkiye’nin son 20 yılda yüzde 5 buçuk büyüdüğünden bile haberleri yok. Sadece 2020’den 2022’ye istihdamın 5 milyonla kadar arttığından bir haberler. Önümüzdeki 5 yılda istihdam sözü veriyorlar. Her tarafı tel tel dökülen derme çatma bir programla milletin karşısına çıkıyorlar” diye konuştu.

    Demokrasilerde iktidar kadar muhalefetinde önemli olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan,” Türkiye böylesine sakil bir muhalefeti hak etmiyor. Ülkeye de yazık, millete de yazık. Daha vaatlerini kağıda dökme aşamasında bu kadar pespayece davrananların yarın öbür gün sorumluluk üstlendiklerinde ülkeyi ne hale getireceklerini siz düşünün. Anlaşıldığı kadarıyla bir kısım eski bürokrat, teknokrat tayfası bunların kanına girmiş aklına kaldıklarıyla bir takım bir şeyler çizdirip ortak politika diye önlerine koymuş. Masa tayfası da Kılıçdaroğlu başta olmak üzere bildikleri tek somut icraat eski Türkiye’nin yokluk, yasak, yasak devrinde yaşananlar olduğu için önlerine gelen metne sarılıp milletin huzuruna çıkmışlar. Aday tantanasından politika metni fiyaskosuna kadar olup bitenlere bakınca bir dönem ülkemizde tamda bu konuları işleyen bir komedi dizisini hatırladık” dedi.

    Kılıçdaroğlu’na seslenen Erdoğan,” CHP’nin başındaki zata zaman zaman Bay Kemal diye hitap ediyordum. Bu zat Cumhurbaşkanı adaylığına niyetlenince kendine akıllı uslu bir sıfat aramak yerine sonundaki ünlemi anlamadan Bay Kemal ifadesini sloganı haline getirmiş. Biz muhatabımızı tanıyoruz. Adaylığını zor yetiştirecek. Slogandı, programdı, vizyondu. Onları hiç yetiştiremez. Memleketin her işi gibi muhalefetin adayının sloganını bulmak da bize kaldı. Madem Bay Kemal bu ifadeyi o kadar sevdi, öyleyse kendisine bundan sonra kullanabileceği yeni sloganını da vereyim. Bay bay Kemal!” Alsın tepe tepe kullansın telifini de istemeyiz. Bizden yana helali hoş olsun. Biz bunları söyleyince Vay efendim Tayyip Erdoğan bizimle maytap geçiyor diyorlar. Siz dalga geçilecek iş yaparsanız elbette biz de dalgamızı geçeriz. Memleketin gülmeye , eğlenmeye de ihtiyacı var. Hiçbir işe yaramıyorsunuz bari o işe yarayın. Siz dikkate alınacak, kulak verilecek iş yaparsanız, söz söylerseniz biz de size o nazarla bakarız” açıklamasında bulundu.

    “Öyle bir muhalefetimiz var ki neresinden tutsanız eliniz de kalıyor”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 6’lı masanın kendi adaylığı ile ilgili açıklamaları da gündemindeydi. Erdoğan, “Daha geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı adaylığı meselesinde aynı örneği sergilediler. Biz Cumhurbaşkanı adayı çıkaramıyoruz öyleyse Cumhur İttifakı’nın da adayı olmasın. Bizim adaylığımız bir yıldır belli. Anayasa ortada , adaylığımız da ortada. Geçen haftaya kadar adaylığımız meselesi hiç aklınıza gelmedi mi? Neden bizimle yarışacak aday belirlemek üzerine toplantı üstüne toplantı yapıyorsunuz. Öyle bir muhalefetimiz var ki neresinden tutsanız eliniz de kalıyor” diye konuştu.
    “ 6’LI masanın geldiği yer ülkenin ve milletin hayrına herhangi bir işe talip olmak yerine bizim yaptıklarımızı yıkma, yok etmek, tersine çevirme vaadine kapılmaktır” diyen Erdoğan,” Biz cumhurbaşkanı adayı çıkaramıyoruz Cumhur İttifakı’nın da adayı olmasın demenin başka manası olabilir mi? Madem biz iş yapmayacağız öyleyse AK Parti’nin yaptıkları da yıkılsın demenin başka hükmü olabilir mi? Bunların tarihleri hep benzer işlerle dolu olduğu için bugün yaptıklarına şaşırmamak lazım. Dün hayallerini ve hayatlarını çaldıkları merhum Menderes’in bugün de sloganını genel merkeze asmışlar. Bunların Allah korkularını bilmeyiz ama milletten utanmadıklarını da kesin. İnşallah milletimiz 14 Mayıs’ta bir kez daha bu hasis, muhderis, utanmazlık siyasetine yeter diyecektir. Biz sözü de, kararı da milletimize bırakarak 14 Mayıs için gece gündüz çalışmayı sürdüreceğiz. Milletimizle rabıtamızı hiç koparmadık. Birileri kendi sırça köşkünde siyasetçilik oynaya dursun Tam 49 il ziyareti yaptık. Ziyaret ettiğimiz her ilimizde vatandaşlarımızla coşkulu şekilde buluştuk. Toplu açılış törenlerinde milletimize beraber eser ve hizmet siyaseti gerçekleştirdik. Geleceğimizi emanet edeceğimiz gençlerimizle güzel sohbetler yaptık. Togg Fabrikasından Yusuefeli Barajına kadar nice dev eseri içimiz içimize sığmayarak ülkemize kazandırdık. Bay Kemal herhalde Yusufeli Barajı’nı da kapatırsın. Herhalde Togg Fabrikasını da kaldırırsın. Bay Kemal senin gücün bunlara yetmez. Bu millet seni öyle kovalar ki kaçacak delik ararsın. O yanındakilerden de sana hiçbir fayda gelmez. Bay Kemal ne haldeydi SGK biliriz, seni oradan tanırız. Ne hale getirin oraları biliriz” ifadelerini kullandı.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bursa’da gençlerle bir araya geldi

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bursa’da gençlerle bir araya geldi

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘İlk oyum AK Parti’ye, ilk oyum Recep Tayyip Erdoğan’a gençlik buluşmasında Bursalı gençlerle bir arayla geldi. Bursa’daki mitinginin ardından Panoroma 1326 Fetih Müze’sinden gençler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Cengiz Kurtoğlu’nun ‘Duyanlara, Duymayanlara’ şarkısı ile karşıladı. Yoğun bir katılımın olduğu müzedeki alanda oturacak yer kalmazken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan seçimlerle ilgili tarih vermesi dikkat çekti.

    “Bahar bir başka bahar olacak”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı konuşmada, “Bursa’daki mitinge 120 bin kişinin katıldığını öğrendim. Bu bize şunu gösteriyor. Allah’ın izniyle inşallah mayıs bir başka olacak. Bu bahar bir başka bahar olacak. İnanıyorum ki, siz gençlerimizle birlikte, siz hanım kardeşlerimle birlikte biz sandıkları bu defa, çok farklı bir şekilde patlatacağız. Buna var mıyız? Bu gençlik herkesi farklı bir hale getireceğine inanıyorum. Ama durmayacağız. Çalışacağız. Gayret edeceğiz. Tüm genç kardeşlerimizi sandıklara taşıyacağız. Sandıklardan da inşallah o sesi çıkaracağız. Ben buradan Bursa’nın ve Türkiye’nin tüm genç yüreklerine selamlarımı gönderiyorum. Gençlerimizle her bir araya gelişimizde, sizlerin sevgisine, vizyonuna, enerjisine şahit oldukça, geleceğimize daha büyük bir umutla bakıyoruz. Bazıları diyor ki, ‘bu enerjiyi nereden buluyorsun’ işte enerji burada karşımda. Farklı bir yerde aramaya gelerek yok. Bu tablo aynı zamanda bize, sizlere miras bırakacağımız Türkiye 100 yılının inşası için daha çok çalışmamız ve daha fazla mücadele etmemiz gerektiğini hatırlatıyor. İnşallah 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerde ilk defa oy kullanacak kıymetli gençlerimizle, yol arkadaşlığı yapmamızı bize nasip eden Rabbime şükrediyorum. Maşallah. Sizlerin sayesinde aradan 40 yılı aşkın vakit geçmiş olsa da, geçmiş dönemdeki heyecanımızı hatırlatıyor. Aynı duyguları tekrar yaşıyoruz” dedi.

    “Bizim gençliğimiz 3Y ile kuşatılmıştı, yasaklar, yokluklar ve yoksulluklar”

    Kendi gençlik yıllarındaki Türkiye’nin meseleleri çok başka olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “O eski Türkiye’nin imkanları da çok başkaydı. Şimdi, 20 yılda ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmet altyapısının üzerinde her alanda dünya ile yarışmaya hazır bir gençlik görüyoruz. Halbuki bizim gençliğimiz 3Y ile kuşatılmıştı. Yasaklar, yokluklar ve yoksulluklar. Bizim gençliğimiz, kavgalarla dolu bir Türkiye’de geçti. İleride, Türkiye’nin yakın siyasi tarihi, vicdanlı bir değerlendirme ile yazıldığında bu iki dönem arasında fark çok daha iyi anlaşılacaktır. Bugün önümüzdeki seçimlerde ilk defa, oy kullanacak gençlerimizden beklentimiz, elinizin altındaki imkanlarla dünyayı ve Türkiye’yi en iyi ve en doğru şekilde okumanızdır. Maziden atiye, sağlam bir köprü kurmadan, bu okumayı güçlü bir şekilde yapmadan nerede bulunduğumuzu özellikle nereye gideceğimizi de bilemeyiz. Biz her konuda olduğu gibi bu hususta da gençlerimize güveniyoruz. Birileri gibi gençlerimizi iradesi ipotek altında tutulacak vitrin süsü, konu mankeni olarak asla görmedik. Partimizi kurarken, Türkiye’nin gerçek anlamdaki ilk gençlik kolları teşkilatlanmasını AK Parti bayrağı altında yaptık. Şu an da genel başkanlar arasında siyasette gençlik kollarından çıkıp gelen bir başkası yok. Sadece bu kardeşiniz var bir başkası yok. Biz buraya gökten zembille inmedik. Merdivenleri basamak basamak çıkarak geldik. Bunların bir kısmı kasetle geldi. Bir kısmı farklı yerden sipariş geldi. Biz meydanlardan gümbür gümbür esinlenerek geldik. Sizlerin yaşlarında gençlik kollarında ilk görev alan nesil, şimdi bakan, milletvekili, genel başkan yardımcısı, belediye başkanı olarak gösterdikleri başarılarla bizleri gururlandırıyor. İnşallah önümüzdeki yıllarda sizlerle de aynı gururu biz yaşayacağız” dedi.

    “Bay Kemal, artık seni yormuyoruz. 7,5 saatte gittiğin bu yolu, 3 saate indirdik daha rahat gidebilesin diye ama İzmir’e de uğradığın yok”

    “Genel başkanınız ve cumhurbaşkanınınız olarak gençlerimize güvendiğimiz için seçilme yaşını ilk önce 25’e ardında da 18’e düşürdük” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti:
    “Kanunlarımıza göre, reşit sayılan her bir gencimizin sadece seçme değil, seçimle gelinen görevlerde de sorumluluk alabilmelerini biz sağladık. Gençler, biz size güvendik. Bu CHP’si falan niçin bu adımları atmadılar. Niçin bunlar, gençlerin önlerini açmadılar. Ama biz güvendik. Çünkü biz şuna inanıyorduk. Fatih Sultan Mehmet, 20 yaşında bir çağı kapatıp, bir çağı açtığına göre, onun torunları olarak bizlerde aynısını yaparız dedik. Oldu mu? Oldu. Onlar gemileri karadan yürüttüler. Ama bunlar anlamazlar. Bunca zamandır Türkiye’de siyaset yapıyorlar. Denizin altından hiç metro yaptılar mı? Bu metroyu kim yaptı. Biz yaptık. Avrasya Tüneli’ni kim açtı biz açtık. Hani gücünüz yetiyorsa birde siz yapsaydınız. Biz Haliç’i temizledik. Bunlar Haliç’i doldurdular. Ya bunlarda temizlik diye bir şey yok. Bunlarda kalkıp da dünyaya örnek gösterilecek bir şey yapalım böyle bir dert yok. Çünkü bunlarda dertli değil. Biz dertliyiz dertli. Neler yaptık, neler yapıyoruz, neler yapacağız. İşte Bursa, nereden nereye getirdik. İstanbul’dan gel, Bursa’dan geç, İzmir’e yönel. 7,5 saatte olan bu güzergahı, biz 3 saate indirdik. Bay Kemal, artık seni yormuyoruz. 7,5 saatte gittiğin bu yolu, 3 saate indirdik. Daha rahat gidebilesin diye. Ama İzmir’e de uğradığın yok.”

    “Bunların tek dertleri, her biri diğerinden hazzetmeyen, masa ortaklarının çıkarlarına göre hareket edecek bir isim bulmaktır.Türkiye’de çok partili siyasi hayata geçildiğinde, kadınların ve gençlerin başta olmak üzere, tüm vatandaşların oy namustur diye hareket ettiğini belirten Erdoğan, “Siyasi iradelerine ve sandığa canları pahasına sahip çıkmışlardı. Bugün olduğu gibi o dönemde de insanımızı gel deyince gelecek, git deyince gidecek. Şuraya oy ver deyince verecek güruh olarak gören çarpık bir zihniyet vardı. Tek parti faşizmi artığı bu zihniyet, aday olarak milletin karşısına çıkardığı kendi mensuplarına bile, aynı muameleyi göstermekten çekinmediler. Şimdi kendilerine gel deyince gelecek, sus deyince susacak, konuş deyince konuşacak kukla bir aday arıyorlar. Ama bulamıyorlar. Dertleri milletimizin namusu olarak gördüğü oylarla ülkeyi yönetecek gençlerin geleceğini inşa edecek bir cumhurbaşkanı çıkarmak ve milletvekili seçmek değildir. Bunların tek dertleri, her biri diğerinden hazzetmeyen, sayısının 6’ı mı, 10 mu olduğunu bilemediğimiz masa ortaklarının çıkarlarına göre hareket edecek bir isim bulmaktır. Milletimiz ülkesini özellikle yönetmek için, cumhurbaşkanı seçmenin peşindeyken, bunlar masa ortaklarının yöneteceği, aday bulma peşindedir. Böylesine bir algoritmaya bedava oynanan oyunlarda bile, rastlayamazsınız. Çünkü bunların kafası henüz Türkiye 100 yılına erişememiştir. Bunlar artık sürümden kalkmış olan, güncellemesi bile yapılamayan 1990’ların 1970’lerin siyaset formatında kalmış tiplerdir. Zaten vaatleri de ülkemizi yeniden eski Türkiye’ye döndürmektir” şeklinde konuştu.

    “Eski Türkiye, 6’lı masanın bizzat uygulamaları olarak gösterdiği gibi kavganın, kargaşanın, ayak oyunlarının eksik olmadığı Türkiye’dir”

    Eski Türkiye’den salonu dolduran gençlere örnekler veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Günlük hayatınızın hemen her anında yararlandığınız imkanların neredeyse, hiçbirinin olmadığı Türkiye’dir. Eski Türkiye, her işin çok emekle yürütüldüğü ve buna karşı çok az sonuç alınabildiği, çok az mesafe kat edildiği Türkiye’dir. Eski Türkiye, insanların bir biriyle sınırsız iletişimini bırakın asgari müştereklerde bile buluşmakta zorlandığı Türkiye’dir. Eski Türkiye, siyasette, ticarette, akademi de, sanatta, velhasıl hayatın her alanında seçkin azınlık dışında, kimseye şans verilmeyen Türkiye’dir. Eski Türkiye, 6’lı masanın bizzat uygulamaları olarak gösterdiği gibi kavganın, kargaşanın, ayak oyunlarının eksik olmadığı Türkiye’dir. Siyaset kurumunun milletin sorunlarına çözüm üretmek yerine, sürekli kriz ürettiği, suni krizleri tetiklediği Türkiye’dir. 6’lı masa denilen ucube yapının gıdası eski Türkiye’nin milletimiz için zulüm, birileri için ayrıcalık aracı olan yoksulluğudur. Husumet iklimidir. Sömürü düzenidir” dedi.

    “Türkiye 100 yılı vizyonunu paylaşmadığımız kimse bırakmayacağız”

    “Biz 20 yıl önce ülkemizi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimizde, tıpkı rahmetli Menderes’in 73 yıl önce yaptığı gibi, ‘yeter’ dedik” ifadelerini kullanan Erdoğan, şunları kaydetti:
    “Gençler, milli iradeyi hiçe sayan vesayete ‘yeter’ dedik. Hak ve özgürlükleri ayaklar altına alan zulüm düzenine ‘yeter’ dedik. Milletimizi geri kalmışlık prangasına mahkum eden çarpıklığa ‘yeter’ dedik. İtilmişliğe, kakılmışlığa milli onurumuzun örselenmesine ‘yeter’ dedik. Terör örgütlerine, onların iplerini elinde tutanlara, dökülen kanlara, yaşatılan acılara ‘yeter’ dedik. Darbecilere, onları üzerimize salan küresel emperyalistlere ‘yeter’ dedik. Maruz kaldığımız her saldırının sinsi refakatçileri olan siyasi ve ekonomik tetikçilere ‘yeter’ dedik. Bu ülkeye ve halka zulüm eden kim varsa hepsine de rahmetli Menderes gibi, ‘yeter söz milletindir’ dedik. Biz bunlarla yetinmedik. Yeter söz de, karar da milletindir dedik. Şimdi de yaklaşık 3 çeyrek asır sonra, ‘yeter, söz de, karar da, gelecek de milletindir’ diyoruz. Bursa’dan başlayarak dalga dalga 81 vilayetimize oradan dünyanın dört bir yanındaki her bir vatandaşımıza ulaşarak ülkemizin ve milletimizin geleceği için hiçbir vaatleri, hiçbir programları ve hiçbir vizyonları olmayanlara ‘yeter’ diyeceğiz. Kapasına gitmediğimiz, eser ve hizmetlerimizi anlatmadığımız, Türkiye 100 yılı vizyonunu paylaşmadığımız kimse bırakmayacağız. Gençler, hedefimiz, gönlünü kazanmak suretiyle, 85 milyonun her bir ferdine, doğruya doğru dedirtmektir. Meydanlarda bize verilen her bir desteğin, sandıkta bize verilen her bir oyun, Türkiye 100 yılı inşasına yapılan bir katkı, kutlu yola döşenmiş bir tuğla olduğunu asla unutmayacağız.”

    “Sadece işlemleri iptal etmek için mahkeme mahkeme dolaşırlar”

    AK Parti kurulduğu günden beri, 15 seçime girdiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “AK Parti 15’inden de zaferle çıktı. Milletimiz tamamı gibi, gençlerimizin de birinci partisi, hep AK Parti oldu. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de, gençlerimizin ilk tercihi biz olduk. Gençleri AK Parti’ye yakıştıramayan, daha doğrusu gençlerin AK Parti ile yol yürümesini hazmedemeyen bir kesim bu gerçeği bir türlü kabul etmek istemiyor. Halbuki biz son 2 senede, gençlerimizle 36’ıncı buluşmamızı yapıyoruz. Sevgili gençler, bırakın ülkenin dört bir yanında gençlerle kucaklaşmayı, belki aynı dönemde kendi çocuklarıyla 36 defa gelmemiş olanlar bizi gençlerden uzak kalmakla itham ediyor. Gerçi bunların her işi böyle. Üniversite açarız, okul yaparız, kitap dağıtırız, yurt inşa ederiz, kredi, burs veririz, hepsine karşı çıkarlar. Hepsine çamur atarlar. Hastane yaparız, sağlık personeli yetiştiririz, hizmetin en iyisini veririz, sadece karşı çıkarlar. Terörle mücadele ederiz, sınır ötesi harekatlar yaparız, dünyanın dört bir yanında destanlar yazarız. Sadece mecliste takoz koyarlar, tezkerelere ret oyu verirler. Hakim savcı alırız, adalet teşkilatımızı güçlendiririz. Sadece mırın kırın ederler. Karayolu yaparız, havalimanı yaparız, demir yolu yaparız, uzaya uydu göndeririz sadece geliştirdiğimiz iş birliği modellerine projeleri yapan firmalara saldırırlar. Ne diyorlar, ‘biz geliyoruz. Bir kuruş alamayacaksınız’ ya gelemeyeceksiniz be. Baraj yaparız, yerli ve yenilenebilir enerji tesisleri kurarız, nükleer güç santrali inşa ederiz. Sadece işlemleri iptal etmek için mahkeme mahkeme dolaşırlar. Konut yaparız, millet bahçesi yaparız, millet kıraathanesi yaparız, ağaç dikeriz sadece eleştirirler. Sadece engel çıkartırlar. Hangi alana bakarsanız bakın aynı manzara ile karşılaşırsınız. Millete söyleyecek sözü olmayanın gençlere vaatleri ne olabilir ki, kendilerine hapsettikleri yalan ve iftira kalesinden başka dünyaları olmayanlarla hangi vizyonu hangi projeyi tartışacağız. Onun için biz sözümüzü milletimize söylüyoruz” şeklinde konuştu.

    “Kendimizi artık gençlerimizin misafiri olarak görüyoruz”

    “Gençlerimizle yapacağımız nöbet değişiminin vaktinin de yaklaştığını biliyoruz” diyen Erdoğan, “Kendimizi artık gençlerimizin misafiri olarak görüyoruz. Önümüzdeki seçimlerin Türkiye’nin içinden geçtiği kritik dönemde küresel yönetim ve ekonomi düzenindeki hak ettiği yerin gerisine düşmemesi için önemli görüyoruz. Sonra meydan da at da, söz de sizin olacaktır. Gençlerimizden beklentim, bizden öncekiler gibi, bizim gibi, sizin de ‘yeter sözde kararda milletindir’ demenizdir. Biz 40 yıldır ne yaptıysak, milletimizle birlikte olduğumuz için yaptık. Milletimizin desteği ile yaptık. Milletimiz için yaptık. Sizlere bırakacağımız en büyük mirasta, bu olacaktır” dedi.

    “Mayıs bir başka olacak”

    Bursa’daki mitinginin ardından Panoroma 1326 Fetih Müze’sinden gençler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Cengiz Kurtoğlu’nun ‘Duyanlara, Duymayanlara’ şarkısı ile karşıladı. Yoğun bir katılımın olduğu müzedeki alanda oturacak yer kalmazken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan seçimlerle ilgili tarih vermesi dikkat çekti.
    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı konuşmada şu cümlelere yer verdi;
    “Bursa’daki mitinge 120 bin kişinin katıldığını öğrendim. Bu bize şunu gösteriyor. Allah’ın izniyle inşallah mayıs bir başka olacak. Bu bahar bir başka bahar olacak. İnanıyorum ki, siz gençlerimizle birlikte, siz hanım kardeşlerimle birlikte biz sandıkları bu defa, çok farklı bir şekilde patlatacağız. Buna var mıyız? Bu gençlik herkesi farklı bir hale getireceğine inanıyorum. Ama durmayacağız. Çalışacağız. Gayret edeceğiz. Tüm genç kardeşlerimizi sandıklara taşıyacağız. Sandıklardan da inşallah o sesi çıkaracağız. Ben buradan Bursa’nın ve Türkiye’nin tüm genç yüreklerine selamlarımı gönderiyorum.

    Gençlerimizle her bir araya gelişimizde, sizlerin sevgisine, vizyonuna, enerjisine şahit oldukça, geleceğimize daha büyük bir umutla bakıyoruz. Bazıları diyor ki, ‘bu enerjiyi nereden buluyorsun’ işte enerji burada karşımda. Farklı bir yerde aramaya gelerek yok. Bu tablo aynı zamanda bize, sizlere miras bırakacağımız Türkiye 100 yılının inşası için daha çok çalışmamız ve daha fazla mücadele etmemiz gerektiğini hatırlatıyor. İnşallah 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerde ilk defa oy kullanacak kıymetli gençlerimizle, yol arkadaşlığı yapmamızı bize nasip eden rabbime şükrediyorum. Maşallah. Sizlerin sayesinde aradan 40 yılı aşkın vakit geçmiş olsa da, geçmiş dönemdeki heyecanımızı hatırlatıyor. Aynı duyguları tekrar yaşıyoruz.”

    Kendi gençlik yıllarındaki Türkiye’nin meseleleri çok başka olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “O eski Türkiye’nin imkanları da çok başkaydı. Şimdi, 20 yılda ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmet altyapısının üzerinde her alanda dünya ile yarışmaya hazır bir gençlik görüyoruz. Halbuki bizim gençliğimiz 3Y ile kuşatılmıştı. Yasaklar, yokluklar ve yoksulluklar. Bizim gençliğimiz, kavgalarla dolu bir Türkiye’de geçti. İleride, Türkiye’nin yakın siyasi tarihi, vicdanlı bir değerlendirme ile yazıldığında bu iki dönem arasında fark çok daha iyi anlaşılacaktır. Bugün önümüzdeki seçimlerde ilk defa, oy kullanacak gençlerimizden beklentimiz, elinizin altındaki imkanlarla dünyayı ve Türkiye’yi en iyi ve en doğru şekilde okumanızdır.

    Maziden atiye, sağlam bir köprü kurmadan, bu okumayı güçlü bir şekilde yapmadan nerede bulunduğumuzu özellikle nereye gideceğimizi de bilemeyiz. Biz her konuda olduğu gibi bu hususta da gençlerimize güveniyoruz. Birileri gibi gençlerimizi iradesi ipotek altında tutulacak vitrin süsü, konu mankeni olarak asla görmedik. Partimizi kurarken, Türkiye’nin gerçek anlamdaki ilk gençlik kolları teşkilatlanmasını AK Parti bayrağı altında yaptık. Şuan da genel başkanlar arasında siyasette gençlik kollarından çıkıp gelen bir başkası yok. Sadece bu kardeşiniz var bir başkası yok. Biz buraya gökten zembille inmedik. Merdivenleri basamak basamak çıkarak geldik. Bunların bir kısmı kasetle geldi. Bir kısmı farklı yerden sipariş geldi. Biz meydanlardan gümbür gümbür esinlenerek geldik. Sizlerin yaşlarında gençlik kollarında ilk görev alan nesil, şimdi bakan, milletvekili, genel başkan yardımcısı, belediye başkanı olarak gösterdikleri başarılarla bizleri gururlandırıyor.

    İnşallah önümüzdeki yıllarda sizlerle de aynı gururu biz yaşayacağız. Şimdi genel başkanınız ve cumhurbaşkanınınız olarak gençlerimize güvendiğimiz için seçilme yaşını ilk önce 25’e ardında da 18’e düşürdük. Kanunlarımıza göre, reşit sayılan her bir gencimizin sadece seçme değil, seçimle gelinen görevlerde de sorumluluk alabilmelerini biz sağladık. Gençler, biz size güvendik. Bu CHP’si falan niçin bu adımları atmadılar. Niçin bunlar, gençlerin önlerini açmadılar. Ama biz güvendik. Çünkü biz şuna inanıyorduk. Fatih Sultan Mehmet, 20 yaşında bir çağı kapatıp, bir çağı açtığına göre, onun torunları olarak bizlerde aynısını yaparız dedik. Oldu mu? Oldu. Onlar gemileri karadan yürüttüler. Ama bunlar anlamazlar. Bunca zamandır Türkiye’de siyaset yapıyorlar. Denizin altından hiç metro yaptılar mı? Bu metroyu kim yaptı. Biz yaptık. Avrasya tünelini kim açtı biz açtık. Hani gücünüz yetiyorsa birde siz yapsaydınız. Biz halici temizledik. Bunlar halici doldurdular. Ya bunlarda temizlik diye bir şey yok. Bunlarda kalkıp da dünyaya örnek gösterilecek bir şey yapalım böyle bir dert yok. Çünkü bunlarda dertli değil. Biz dertliyiz dertli. Neler yaptık, neler yapıyoruz, neler yapacağız. İşte Bursa, nereden nereye getirdik. İstanbul’dan gel, Bursa’dan geç, İzmir’e yönel. 7,5 saatte olan bu güzergahı, biz 3 saate indirdik. Bay Kemal, artık seni yormuyoruz. 7,5 saatte gittiğin bu yolu, 3 saate indirdik. Daha rahat gidebilesin diye. Ama İzmir’e de uğradığın yok” dedi.

    Türkiye’de çok partili siyasi hayata geçildiğinde, kadınların ve gençlerin başta olmak üzere, tüm vatandaşların oy namustur diye hareket ettiğini belirten Erdoğan, “Siyasi iradelerine ve sandığa canları pahasına sahip çıkmışlardı. Bugün olduğu gibi o dönemde de insanımızı gel deyince gelecek, git deyince gidecek. Şuraya oy ver deyince verecek güruh olarak gören çarpık bir zihniyet vardı. Tek parti faşizmi artığı bu zihniyet, aday olarak milletin karşısına çıkardığı kendi mensuplarına bile, aynı muameleyi göstermekten çekinmediler. Şimdi kendilerine gel deyince gelecek, sus deyince susacak, konuş deyince konuşacak kukla bir aday arıyorlar. Ama bulamıyorlar. Dertleri milletimizin namusu olarak gördüğü oylarla ülkeyi yönetecek gençlerin geleceğini inşa edecek bir cumhurbaşkanı çıkarmak ve milletvekili seçmek değildir. Bunların tek dertleri, her biri diğerinden hazzetmeyen, sayısının 6’tı mı? 10 mu? Olduğunu bilemediğimiz masa ortaklarının çıkarlarına göre hareket edecek bir isim bulmaktır. Milletimiz ülkesini özellikle yönetmek için, cumhurbaşkanı seçmenin peşindeyken, bunlar masa ortaklarının yöneteceği, aday bulma peşindedir. Böylesine bir algoritmaya bedava oynan oyunlarda bile, rastlayamazsınız. Çünkü bunların kafası henüz Türkiye 100 yılına erişememiştir. Bunlar artık sürümden kalkmış olan, güncellemesi bile yapılamayan 1990’ların 1970’lerin siyaset formatında kalmış tiplerdir. Zaten vaadleri de ülkemizi yeniden eski Türkiye’ye döndürmektir” şeklinde konuştu.

    Eski Türkiye’den salonu dolduran gençlere örnekler veren Erdoğan, “Günlük hayatınızın hemen her anında yararlandığınız imkanların neredeyse, hiçbirinin olmadığı Türkiye’dir. Eski Türkiye, her işin çok emekle yürütüldüğü ve buna karşı çok az sonuç alınabildiği, çok az mesafe kat edildiği Türkiye’dir. Eski Türkiye, insanların bir biriyle sınırsız iletişimini bırakın asgari müştereklerde bile buluşmakta zorlandığı Türkiye’dir. Eski Türkiye, siyasette, ticarette, akademi de, sanatta, velhasıl hayatın hayatın her alanında seçkin azınlık dışında, kimseye şans verilmeyen Türkiye’dir. Eski Türkiye, 6’lı masanın bizzat uygulamaları olarak gösterdiği gibi kavganın, kargaşanın, ayak oyunlarının eksik olmadığı Türkiye’dir. Siyaset kurumunun milletin sorunlarına çözüm üretmek yerine, sürekli kriz ürettiği, suni krizleri tetiklediği Türkiye’dir. 6’lı masa denilen ucube yapının gıdası eski Türkiye’nin milletimiz için zulüm, birileri için ayrıcalık aracı olan yoksulluğudur. Husumet iklimidir.

    Sömürü düzenidir. Biz 20 yıl önce ülkemizi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimizde, tıpkı rahmetli Menderes’in 73 yıl önce yaptığı gibi, ‘yeter’ dedik. Gençler, milli iradeyi hiçe sayan vesayete ‘yeter’ dedik. Hak ve özgürlükleri ayaklar altına alan zulüm düzenine ‘yeter’ dedik. Milletimizi geri kalmışlık prangasına mahkum eden çarpıklığa ‘yeter’ dedik. İtilmişliğe, kakılmışlığa milli onurumuzun örselenmesine ‘yeter’ dedik. Terör örgütlerine, onların iplerini elinde tutanlara, dökülen kanlara, yaşatılan acılara ‘yeter’ dedik. Darbecilere, onları üzerimize salan küresel emperyalistlere ‘yeter’ dedik. Maruz kaldığımız her saldırının sinsi refakatçileri olan siyasi ve ekonomik tetikçilere ‘yeter’ dedik.

    Bu ülkeye ve halka zulüm eden kim varsa hepsine de rahmetli Menderes gibi, ‘yeter söz milletindir’ dedik. Biz bunlarla yetinmedik. Yeter söz de, karar da milletindir dedik. Şimdi de yaklaşık 3 çeyrek asır sonra, ‘yeter, söz de, karar da, gelecek de milletindir’ diyoruz. Bursa’dan başlayarak dalga dalga 81 vilayetimize oradan dünyanın dört bir yanındaki her bir vatandaşımıza ulaşarak ülkemizin ve milletimizin geleceği için hiçbir vaatleri, hiçbir programları ve hiçbir vizyonları olmayanlara ‘yeter’ diyeceğiz. Kapasına gitmediğimiz, eser ve hizmetlerimizi anlatmadığımız, Türkiye 100 yılı vizyonunu paylaşmadığımız kimse bırakmayacağız. Gençler, hedefimiz, gönlünü kazanmak suretiyle, 85 milyonun her bir ferdine, doğruya doğru dedirtmektir. Meydanlarda bize verilen her bir desteğin, sandıkta bize verilen her bir oyun, Türkiye 100 yılı inşasına yapılan bir katkı, kutlu yola döşenmiş bir tuğla olduğunu asla unutmayacağız” dedi.

    AK Parti kurulduğu günden beri, 15 seçime girdiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “AK Parti 15’inden de zaferle çıktı. Milletimiz tamamı gibi, gençlerimizin de birinci partisi, hep AK Parti oldu. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de, gençlerimizin ilk tercihi biz olduk. Gençleri AK Parti’ye yakıştıramayan, daha doğrusu gençlerin AK Parti ile yol yürümesini hazmedemeyen bir kesim bu gerçeği bir türlü kabul etmek istemiyor. Hâlbuki biz son 2 senede, gençlerimizle 36’ıncı buluşmamızı yapıyoruz. Sevgili gençler, bırakın ülkenin dört bir yanında gençlerle kucaklaşmayı, belki aynı dönemde kendi çocuklarıyla 36 defa gelmemiş olanlar bizi gençlerden uzak kalmakla itham ediyor. Gerçi bunların her işi böyle.

    Üniversite açarız, okul yaparız, kitap dağıtırız, yurt inşa ederiz, kredi, burs veririz, hepsine karşı çıkarlar. Hepsine çamur atarlar. Hastane yaparız, sağlık personeli yetiştiririz, hizmetin en iyisini veririz, sadece karşı çıkarlar. Terörle mücadele ederiz, sınır ötesi harekatlar yaparız, dünyanın dört bir yanında destanlar yazarız. Sadece mecliste takoz koyarlar, tezkerelere ret oyu verirler. Hakim savcı alırız, adalet teşkilatımızı güçlendiririz. Sadece mırın kırın ederler. Karayolu yaparız, havalimanı yaparız, demir yolu yaparız, uzaya uydu göndeririz sadece geliştirdiğimiz iş birliği modellerine projeleri yapan firmalara saldırırlar. Ne diyorlar, ‘biz geliyoruz.

    Bir kuruş alamayacaksınız’ ya gelemeyeceksiniz be. Baraj yaparız, yerli ve yenilenebilir enerji tesisleri kurarız, nükleer güç santrali inşa ederiz. Sadece işlemleri iptal etmek için mahkeme mahkeme dolaşırlar. Konut yaparız, millet bahçesi yaparız, millet kıraathanesi yaparız, ağaç dikeriz sadece eleştirirler. Sadece engel çıkartırlar. Hangi alana bakarsanız bakın aynı manzara ile karşılaşırsınız. Millete söyleyecek sözü olmayanın gençlere vaatleri ne olabilir ki, kendilerine haps ettikleri yalan ve iftira kalesinden başka dünyaları olmayanlarla hangi vizyonu hangi projeyi tartışacağız. Onun için biz sözümüzü milletimize söylüyoruz” şeklinde konuştu.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “10 Mart’ta Cumhurbaşkanı olarak yetkimizi kullanacağız. Ondan sonra 60 gün süre var. O süreyi de Yüksek Seçim Kurulu değerlendirecek. Biz kararımızı 10’unda açıklayacağız” dedi.
    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bursa’daki gençlik buluşmasında yöneltilen soruları cevapladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şu cümlelere yer verdi:
    “Birileri burada hedef saptırmaya gayret ediyor. Bu erken seçim falan değil. Seçimi öne almaktır. Bir diğer adım olarak da, bir güncelleme yaptık. Bu güncellemeyle birlikte bu adımı attık. Cumhur İttifakı olarak da, Devlet Bahçeli ile bu görüşmelerimizi yaparak zaman kaybına tahammül yok. Bunun en ince ayrıntısına kadar inceleyerek belirledik. Yaz tatilinden, Karadeniz’deki çay toplamaya kadar hepsini düşündük. Öğrencilerimizin durumları bizler için çok önemliydi. Resmi olarak Cumhurbaşkanının burada bir yetkisi var. O da Mart 10. 10 Mart’ta Cumhurbaşkanı olarak bu yetkimizi kullanacağız. Ondan sonra 60 gün süre var. O süreyi de Yüksek Seçim Kurulu değerlendirecek. Biz kararımızı 10’unda açıklayacağız.”

    Yabancı basının 2023 seçimlerine önem verdiğini belirten bir genç, soracağı soruda duraksayınca, “Cumhurbaşkanım dünyayı titretiyorsunuz. Sizin karşınızda heyecanlanmamak elde değil’ demesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, gencin heyecanlanmasına değinerek, “Ben bu kadar heyecanlanıyorum diyor. Sen bu milletin evladı olarak bu kadar heyecanlanırsan, İngiliz nasıl heyecanlanmasın. İlk defa söyledikleri laflar değil. İnşallah bütün mesele, Allah nasip ederse, seçim sonrası neticelerde bunlar ne yapacaklar o çok önemli” dedi.

    “Gel oyunu da bize ver, çünkü inanın bu adamların eline bu memleket kalırsa yazık olur”

    Kendilerinin döneminde çok garip bir öğretim geçirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz çok fakir okuduk. Kitaplarımızı, kalemlerimizi, defterlerimizi bulamazdık. Teksir notu nedir? Biz kitap olmadığı için o teksir notlarıyla okurduk. O teksir notları da onun makinesi çalışır. O mürekkepler o saman kağıdının üzerine dağılır. Abilerimizden bize satmalarını isterdik. Bize satmazlardı. Kitabı kırtasiyeciden alamazdık. Defter için 10 gün süre verirlerdi. Biz geldik ne yaptık.

    Bu çileyi biz yeni nesle çektirmeyelim. Okullar açıldığında sıraların üzerinde kitaplarınızı buluyor musunuz? Artık yardımcı ders kitaplarınızı da sıralarınız üzerine koyduk. Ama bunun hassasiyetini ve inceliğini annelere, babalara ve bütün komşulara anlatmamız lazım. Böyle bir akım, böyle bir nesli hazırlıyoruz. Bunun için de diyoruz ki, marifet iltifata tabidir. Bunları yapan bir iktidar milletinden ne istiyor. Gel oyunu da bize ver. Çünkü, inanın bu adamların eline bu memleket kalırsa, yazık olur. Onun için çok çalışacağız. Çok gayret göstereceğiz. Bu çileyi çektiysek, yeni nesle çektirmeyelim istedik” şeklinde konuştu.
    “Muhalefetin adaylarını oy pusulasında sürpriz olarak mı sunacaklar” sorusuna da cevap veren Erdoğan, “İşte gençlik bu Bay Kemal. Biz sizleri çok seviyoruz. Biz sizlerde beraber inşallah kadırgaları yürütürüz” dedi.

    Oy kullanamayacak bir gencin, ”Seçim tarihi ile ilgili düşünceniz değişebilir mi? Haziran doğumluyum. Ben sizden başkasına oy vermek istemiyorum” sorusuna ise Cumhurbaşkanı Erdoğan şu şekilde cevap verdi:
    “Olan oldu. Yola revan olduk. İnşallah sen 100 genç bulacaksın. İmandır o cevher ki, ilahi ne büyüktür. İmansız olan paslı yürek sinede yüktür. Sende ben bunu görüyorum.”

    “O hedefi inşallah Kızıl Elma ile vurup indireceğiz”

    Milli olan her şeye muhalif olan bir muhalefetin olduğunu ve bununda gençleri korkuttuğu sorusuna ise Erdoğan, “Sen git çocuk bezi sat. Onların asıl mesleği odur. Üzüntüm şudur. 15 sene bu benim yanımda hiçbir şey kapamamış. Neyin hesabını kime soruyorsun. Bu ülkede, savunma sanayinde, şu anda bini aşkın firma var. Ne cahil adamsın sen ya, kalkacak Baykar bu eserleri ortaya koyacak. Sen geleceksin önünü keseceksin. Nereden bu imkanı buluyorsun. Nasıl bir yatırımcının önünü kesebilirsin. Kaldı ki, bu grup devletten kredi falan bir grupta değil. Son eser Kızıl Elma. Bizim hayalimiz tabi. O hedefi inşallah Kızıl Elma ile vurup indireceğiz.”