Etiket: cumhurbaşkanı

  • “Hatalarından dolayı milletimizden özür dilemediler”

    “Hatalarından dolayı milletimizden özür dilemediler”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adıyaman’da konuşuyor.

    Erdoğan’ın açıklamalarının satırbaşları şöyle:

    Adıyamanlı kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. 14 Mayıs seçimlerinde şahsıma ve Cumhur İttifakı’na verdiğiniz destek için teşekkür ediyorum. Adıyaman tercihini bizden yana kullandı. Biz Adıyaman’a hiçbir hesap gütmeden karşılıksız seviyoruz. Biz bu yüreği yaralı şehrin güzel insanlarını samimiyetle seviyoruz. Alanda 40 bin katılım var. Aramıza kimsenin hiçbir engelin girmesine müsade etmiyoruz.

    Bizimle 85 milyon arasında nice bağlar nice kanallar var. Kem gözler bunu hiçbir zaman göremediler. 50 bin deprem şehidimiz var. 50 bin deprem şehidimize bay bay Kemal’in takımı nasıl baktı? Bütün bu deprem bölgesiyle bundan sonra size bir şey yok. Bunu nasıl söylersin? Siz olsanız da olmasanızda devletimiz kardeşlerimin yanındadır. AFAD’ıyla Kızılay ile yanındadır. Bundan sonra da yanında olacaktır. Şu anda konteyner kentlerin olduğu bölgede ciddi sayıda bir yaşam var. Siyasi tercihlerinden dolayı depremzedelerimizi eleştirenler bunu hiçbir zaman kavrayamadılar. CHP zihniyetinin sorunu sıkıntıyı kendilerinde aramak yerine insanlarımızı suçladılar. Çok partili demokrasiye geçtiğimiz 14 Mayıs 1950’den beri bu kötü huylarından maalesef vazgeçmediler.

    Hatta gazete manşetlerinden küstah bir şekilde “Milletin karnı TOGG’muş” diyorlar. Bir kere olsun “Biz nerede yanlış yaptık? sorusunu kendilerine sormuyorlar.  Pazar günkü seçimle beraber 16. 17. seçimlerini de kaybettiler. Hatalarından dolayı çıkıp milletimizden özür dilemediler. Samimi bir öz eleştiri vermediler. Milletin gönlünü kazanmak yerine korkutma siyaseti yaparak insanımızın oyunu kazanmayı düşünüyorlar.

    Bu kibirli ve kaba tavırlarından asla vazgeçmiyorlar. Hep aynı şeyi yapıyor ve her defasında aynı sonucu bekliyor. Biz işimize bakıyoruz. Biz ülkemize eser kazandırmanın mücadelesini veriyoruz. Daha öncede söyledim. Milletimiz bizi bir faninin görebileceği her makama getirdi. Bizim aziz milletimize daha büyük eserler kazandırmaktan başka ne gayemiz olabilir.

    Birinci önceliğimiz depremin izlerini bir an önce silerek şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmaktır. Devletimiz ve milletimizin tüm imkanları depremzede kardeşlerimiz için seferber edildi.

    Yıkılanın yerine daha iyisini daha dayanıklısını yapacak evi ve düzeni bozulan kardeşlerimizi yuvalarına kavuşturacağız. Hedefimiz 319 bini bir yıl içinde olmak üzere 650 bin yeni konutu inşa ederek deprem bölgesini eskisinden daha sağlam hale getirmektir. Bölgenin dört bir yanında temeller atıldı.

    Amacımız ekim kasım gibi kalıcı konutların teslimine başlamaktır. Bayramda ilk köy evlerinin teslimini yaptık. 905 bini aşkın çadır, 112 bini aşkın konteyner kurduk. Şehirlerimizde barınma sorunlarına çözüm üretirken ticari hayatın yeniden canlanmasını temin etti. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun önceliklerinin en başında deprem mağdurları şehirlerimin ayağa kaldırma hedefi vardır. Hiç durmadan çalışacağız.

  • “Kuşatıcı bir yaklaşımla hareket ediyoruz”

    “Kuşatıcı bir yaklaşımla hareket ediyoruz”

    İstanbul Modern’i ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada bir konuşma yaptı. Sözlerine gençlerin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Spor Bayramı’nı tebrik ederek başlayarak Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Atatürk başta olmak üzere muzaffer ordumuzu hürmetle, şükranla anıyoruz. İnşallah biz de Cumhuriyetimizin 100. yıl dönümünde Türkiye Yüzyılı’nın inşasını başlatıyoruz. Gelecek nesillerimize güçlü Türkiye bırakmak istiyoruz. Geleceğimizin teminatı olarak gördüğümüz evlatlarımıza üzerinde gururla yaşayabilecekleri büyük ve güçlü bir Türkiye bırakmak istiyoruz. Bununla ilgili çalışmalarımızı da zaten uzun süredir yürütüyoruz. Her yıl ortalama yüzde 5.5 oranında büyüyerek milli gelirimizi 236 milyar dolardan 1 trilyon dolar sınırına getirmek bunun hazırlığıdır. İstihdamı, ihracatı, turizmi, 3 kat, 5 kat, 10 kat artırmak bunun hazırlığıdır. Hedeflediğimiz büyük şahlanışı gerçekleştirebilmemiz için ihtiyacımız olan ne varsa hepsini tek tek tamamlayarak ülkemizi bugünlere hazırladık. İnşallah önümüzdeki dönemde çok daha güçlü, çok daha kararlı bir şekilde kalkınma hamlelerimizi sürdüreceğiz. Cumhuriyetimizin 100. yıl dönümünü 85 milyon olarak hep birlikte ülkemize ve milletimize yakışır bir özgüvenle kutlayacağız. Cumhuriyet tarihi boyunca sözü en çok edilip de icraatı en az yapılan işlerin başında kültür sanat geliyor. Bizden önceki medeniyetlerin mirası olarak devraldığımız değerleri bir kenara bırakırsak, maalesef özgün kültür sanat ürünlerini ortaya çıkarmada uzun bir süre arzu ettiğimiz mesafeyi kat edemedik. Bunun için hiç uzağa gitmeye gerek yok. Hepimizin içinde yaşadığı İstanbul’un son bir asırdaki serencamını şöyle bir gözden geçirmek dahi bu hakikati ispatlamaya yeterlidir” dedi.

    “İstanbul’a güçlü bir kültür sanat altyapısı kazandıracak ilk adımları attık”

    İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini devraldığı günleri hatırladığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu şehirde Osmanlı döneminden kalma kültür sanat eserlerinin çoğu tahrip edilmiş, görmezden gelinmişti. Cumhuriyet döneminde yapılan 3-5 eser ise ne şehrin potansiyelini taşıyabilecek ne de ihtiyaçlarını karşılayabilecek durumdaydı. Biz belediye başkanlığı dönemimizde sadece şehrin su, temizlik, ulaşım, çevre ve diğer sorunlarını çözmekle kalmadık, aynı zamanda İstanbul’a güçlü bir kültür sanat altyapısı kazandıracak ilk adımları da attık. Bunlardan en önemlisi Haliç Kongre Merkezi’dir. Haliç Kongre Merkezi’nin durumunu, çevresini İstanbullular gayet iyi bilir. Orası mezbahaların olduğu yerdi. Mezbahaların olduğu yeri şu anda Haliç Kongre Merkezi’ne dönüştürdük. Başbakanlığımız ve Cumhurbaşkanlığımız döneminde ülke genelinde bu hassasiyeti önümüze çıkartılan engellere rağmen hiç kaybetmedik. Taksim’deki temelinden yıkılmaya başlayan Atatürk Kültür Merkezi binasını daha iyisini, İstanbul’a daha yakışanını yapmak için harekete geçtiğimizde bize neler dendiğini hatırlayın.

    Aynı şekilde Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu’nu yıkıyoruz, buraya daha güzelini, daha büyüğünü yapacağız dediğimizde de neler yaptıklarını hatırlayın. Hemen yanı başında da biz şimdi burada 40 metre derine giriyoruz dediğimizde neler söylendiğini hatırlayın. Biz 40 metre derine orada girdik, 17 metre derinde İstanbul Kongre Merkezi’ni yaptık. Burası 3 bin ila 4 bin kişi kapasiteli bir kongre merkezi oldu. İstanbul’un en büyük kongre merkezi. Tarihi yarımadayı geliştirmek için attığımız her adımda bize neler yaptılar neler. Ama biz aldırış etmedik, işimize baktık. Hatta içinde bulunduğumuz şu sahil malum antrepolarla doluydu. Bu antrepolar da iş görmez, işe yaramaz haldeydi ve 4 nolu antrepo da bizden talep edildiğinde biz bu antreponun böyle bir dönüşüme hazır olması için doğrusu pek de umudum yoktu. Ama Oya Hanım, Bülent Bey, Eczacıbaşı ailesi bu işi çok kararlı şekilde ele aldılar. İlk etabında 4 nolu antrepo hemen hamdolsun bir müzeye dönüştü. Ama İstanbul Modern olarak bu işin ikinci etabına da girilince şu andaki İstanbul Modern’i görmüş olduk ve bununla da inanıyorum ki dünya İstanbul’u İstanbul Modern’le çok daha farklı şekilde tanıyacaktır, tanışacaktır. Gerek bakanlıklarımız gerek belediyelerimiz her biri şehrin kültür ve sanat hayatına katılan yeni bir renk olan kültür merkezlerine, kütüphanelerine çıkarılan zorlukları da hatırlayalım. Rami Kışlası bunlardan bir tanesi” dedi.

    “Kültür ve sanat hayatımıza zenginlik katacak, bu alanda çeşitliliği artıracak her türlü eseri, her türlü projeyi teşvik ediyoruz”

    Rami Kışlası’nın Ankara’daki Millet Kütüphanesi’nden sonra en büyük kütüphane olduğunu, dolup taştığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rami Kışlası 24 saat gençlere açık, ikramlarıyla, her şeyiyle bir başka. Nasip olursa bugün Rami Kışlası’nda gençlerle bir araya geleceğim. Onlarla bu bayramı inşallah kutlayacağız. Sokaklarımızın ateşe verilmesinden edep ve insanlık sınırını aşan hakaretlere varıncaya kadar her yola başvurdular. Farklı düşünen sanatçılarımızı tehdit ettiler. Üzerlerine mahalle baskısı kurarak, bir korku iklimi oluşturarak bu insanları sindirmeye çalıştılar. Ülkenin, milletin, hatta doğrudan sanatçılarımızın hayrına olan işlerde bile maalesef bu hoyrat tavırlarından vazgeçmediler. Biz bu sıkıntıların hepsini de göğüsledik, her tuzağı bozduk, her engeli aştık ve bugünlere geldik. Türkiye’nin tüm kültür ve sanat hazinesini en üst düzeyde, en verimli şekilde değerlendirmenin çabası içindeyiz. Kültür ve sanat hayatımıza zenginlik katacak, bu alanda çeşitliliği artıracak her türlü eseri, her türlü projeyi teşvik ediyoruz. Sanatımıza katkı veren herkese, tüm sanatçılarımıza destek olmayı görev telakki ediyoruz. Sanatçıları ve sanat dalları arasında ayrım yapan değil, tüm değerlerini bağrına basan kuşatıcı bir yaklaşımla hareket ediyoruz. Eskiden resmi ideoloji tarafından cezalandırılmış, yasaklanmış, ötelenmiş kim varsa hepsine kucak açtık. Türk şiirinin duayen ismi Nazım Hikmet’e vatandaşlıktan çıkarıldıktan 58 yıl sonra yeniden Türk vatandaşlığı veren biz olduk. Bir yandan yılların ihmallerini giderip yanlışlarını düzeltirken, diğer yandan da yerelden evrensele uzanan yeni bir anlayışı hakim kıldık. Hiçbir komplekse kapılmadan insanlığını ortak birikiminden azami derecede istifadenin gayretindeyiz. Her yıl tevdi ettiğimiz Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri’mizle kültür sanat insanlarımıza sahip çıkıyoruz. Ülkemize, sanatçılarımıza, sanatseverlere hizmet edecek abide eserlerle kültür sanat dünyamızın fiziki altyapısını güçlendiriyoruz. İstanbul’a Atatürk Kültür Merkezi’ni, Ankara’ya Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Binası’nı kazandırarak önemli bir eksiği giderdik. Bir bütün olarak Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve bilhassa da Kongre Kültür Merkezi Sergi Salonu ve Millet Kütüphanesi gibi özgün mimari ürünü yapılarımızla tarihe imza attık. Her ne kadar birileri ısrarla bu eserleri karalamak için yalan ve iftira kampanyaları yürütse de milletimiz bu değeri görüyor, takdir ediyor” ifadelerini kullandı.

    “Kültür merkezlerimizin sayısını 42’den 122’e çıkardık”

    Kültür merkezlerinin sayısını 42’den 122’e çıkardıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son yıllarda belediyelerimiz de kendi şehirlerine gerçekten estetik ürünü ve gayet işlevsel kültür merkezleri kazandırdılar. İstanbul’dan Gaziantep’e ülkemizin her yerinde bu örnekleri bizzat gördük. Yurt içinde 5 bin 800 vakıf kültür varlığının restorasyon ve onarımını gerçekleştirdik. Ülke genelinde 165 müzeyi mevcut yerlerinde onarım, restorasyon ve düzenlemeleri ile tamamen yeniledik. Ayrıca 59 yeni müzeyi ilk kez ziyarete açarken, 23 müzemizin de binasını yeniden yaptık. Koleksiyonu ile dünyanın sayılı örnekleri arasında yer alan Anadolu Medeniyetler Müzesi’ni restore ettik. İslam Medeniyetleri Müzesi’nden, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’ne, İzmir Kültür Sanat fabrikamızdan Adana Milli Mensucat fabrikası müzesine kadar nice eseri ülkemize kazandırdık. Türkiye’den yurt dışına kaçırılan eserlerin tekrar vatanına dönmesi için yoğun çaba sarf ettik. Bir bölümünü naklettik. Halen çalışmaları devam eden birçok obje var. Yaptığımız hukuki diplomatik çalışmalar neticesinde şimdiye kadar yaklaşık 12 bin eseri yeniden ait olduğu topraklara kavuşturduk. Her alanda sanatın ve sanatçılarımızın yanında olmayı görev addediyoruz. Levent’te Kaptanıderya Barbaros Hayrettin Paşa Camii en önemli tezhip sanatının, hat sanatının işlendiği bir camimiz olmuştur. Gerçekten bu eserle de ayrıca övünüyoruz. Çünkü bölgede tezhip noktasında bu kadar ağırlıklı bir eseri İstanbul’umuza kazandırmak bizlere ayrı bir iftihar vesilesi oldu” dedi.
    “Amacımız Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlayacağımız 2023’e daha güçlü, daha üretken, daha zengin ve özgür bir iklimde girmektir. Bu yolda Türkiye’nin değerlerini tüm renkleri ile kucaklamaya devam edeceğiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
    “Bugün çok yönlü gayretlerimizin, ortak çabalarımızın yeni bir sevincini daha paylaşmak üzere bir aradayız. Türkiye’nin ilk modern ve çağdaş ve sanat müzesi İstanbul Modern’in binasını sanat camiasına kazandırmaktan dolayı Eczacıbaşı ailesine çok teşekkür ediyorum. İstanbul Modern, ülkemizin birikiminin küresel ölçekte paylaşılmasına ve geleceğe aktarılmasına vesile oldu. Dünyanın dört bir yanından eserler, sanat ürünleri İstanbulluların ve milletimizin beğenisine sunuldu. Şimdiye kadar 8,5 milyon ziyaretçiyi ağırlayan İstanbul Modern’in eğitim programları ile 850 bin çocuk ve gencimize ulaşmasını ben kıymetli buluyorum. Her yaş ve kesimden insanımızı sanatla tanıştıran ve sevdiren İstanbul Modern’in önemli bir boşluğu doldurduğunu da görüyoruz. Cumhuriyetimizin 100. yılına bir armağan olarak değerlendirdiğim İstanbul Modern’in yeni binasının şehrimize çok ama çok büyük değer katacağına inanıyorum. İstanbul Modern yeni binasıyla önümüzdeki dönem Türkiye’nin en prestijli çağdaş sanat merkezlerinden biri olmayı sürdürecektir. İstanbul Modern’in yeni binasının ülkemize ve şehrimize hayırlı olmasını diliyorum. Çok daha farklı bir şey ifade ediyorum. Bu bir zihinsel devrimin de önemli adımıdır diye ifade ediyorum.”

  • “İkinci turdan rekor bir oyla çıkacağız”

    “İkinci turdan rekor bir oyla çıkacağız”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen “İstanbul Ulaşım Sektörü Buluşması” programına katıldı.

    Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar:

    “Hangi kirli pazarlıkların içinde oldukları bizi ilgilendirmez, biz işimize bakarız. İkinci turda rekor bir oy ve oranla milletimizin bize Cumhurbaşkanlığı görevini tevdi edeceğine inanıyoruz.

    Kimseyle pazarlığımız yok, milletimizin emrindeyiz, milletimizin hizmetkarıyız. Gabar petrolünü çıkardığımızandan itibaren halkımız ondan da istifade edecek.

    Vergileri düşürerek esnafımıza ve çiftçimize özel sübvansiyonlar yaparak, insanımızı rahatlatacağız. Bugün de Halkbank vasıtasıyla 1,5 milyon liraya kadar hazine destekli taşıt kredisiyle yanınızda yer alıyoruz. Ticari araçlar için ÖTV’siz yenileme imkanı getirdik.

    “ÖYLE BİR KAZANACAĞIZ Kİ, HİÇ KİMSE KAYBETMEYECEK”

    Gençlerimizin yıllık 150 bin liralık kazançlarından vergi almıyor, sigorta primlerini ödüyoruz. 2 kavram önemli: güven ve istikrar.

    Gençler unutmayın. Öyle bir kazanacağız ki, hiç kimse kaybetmeyecek. Geçmişte adımlar atamasın diye ülkemizin önüne nice tuzaklar kuruldu. Yaşadığımız her musibetin gerisinde Türkiye’yi oyun dışında tutma vardı. Bize düşmanlar. Ülke kaynaklarını Londra tefecilerine akıtmaya devam etseydik, inanın bizden kıymetlisi olmazdı. Biz sadece milletimizin desteğini istedik ve bunun için çalıştık. Eksiklerimiz şüphesiz vardır. Türkiye’nin büyümesi milletimizin huzuru için verdiğimiz mücadele sonuna kadar samimiydi.

    Terör örgütlerinin kanlı saldırılarına karşı mücadele ederken, çözüm yolu ararken de samimiydik. 15 Temmuz’da tanklara meydan okurken de samimiydik. Sizler bu mücadelenin hepsinde de bizimle beraberdiniz.

    “29 MAYIS FETHİNİ BİRLİKTE KUTLAYALIM”

    Esnafın emekliliği için gerekli prim gün sayısındaki adaletsizliği giderme sözü verdik.

    Milleti tehdit ederek, depremzede vatandaşlarımıza hakaret ederek siyaset olmaz.

    Cumartesi ve pazar günü Devlet beyle birlikte deprem bölgesinde olacağız. İnşallah 28 Mayıs’ta öyle bir zafer elde edelim ki 29 Mayıs fethini hep birlikte kutlayalım.”

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı arkasında gören seçmen şaşırdı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı arkasında gören seçmen şaşırdı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan oyunu kullanmak için İstanbul’un Üsküdar ilçesindeki Saffet Çebi İlkokulu’na geldi. Yoğun ilgiyle karşılaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, alkışlar eşliğinde okula girdi. Kimliğini çıkaran Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte sıraya girerek beklemeye başladı.

    Arkasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı gören bir seçmen şaşkınlıkla gülümsedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da gülümseten seçmen daha sonra sırasını verdi, arkaya geçti. Erdoğan, sandık görevlilerini selamladıktan sonra oyunu kullanmak için kabine geçti.

     

  • “Hedefimiz tek bir eli kanlı terörist bırakmamaktır”

    “Hedefimiz tek bir eli kanlı terörist bırakmamaktır”

    Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti’nin Sancaktepe’de düzenlediği mitingde yaptığı konuşmada, alanda toplanan kişi sayısının 50 bin olduğunu aktardı.

    Sancaktepe’nin, “gümbür gümbür” yarına yürüdüğünü belirten Erdoğan, “Yarın akşam Sancaktepe’den tulum çıkarıyor muyuz? Tüm alem bunu duymalı.” sözlerini sarf etti.

    Erdoğan, katılımcılara yönelttiği “Bay bay Kemal buralara geldi mi?” sorusuna “Hayır” yanıtının gelmesi üzerine, “Gelmedi mi? Niye ya? Herhalde bu saatten sonra da gelecek hali yok” ifadesini kullandı. Sancaktepe’nin bu duruşuyla yarına farklı bir selam verdiğinin altını çizen Erdoğan, ilçenin güzel insanlarını, başlarının tacı hanımefendileri selamladığını dile getirdi.

    Yarının, Anneler Günü olduğunu anımsatan Erdoğan, “Tabii burayı seçişimizde yarın Anneler Günü oluşundan, Belediye Başkanınızın bir hanımefendi oluşundan dedik ki burayı seçelim. Biliyorsunuz biz hadislerimizi böyle evirip çevirip söyleyenlerden değiliz. Bay bay Kemal biraz öyle yapıyor. Anahtarı annelerin ayakları altına koyuyor. ‘Cennet annelerin ayakları altındadır’. Bak babaların değil. Annelerin ayakları altında. Onun için annelerin kıymetini çok iyi bileceğiz. Annelere sadakatimizi çok farklı göstereceğiz. Öyleyse anneler, yarın siz de kaleyi içeriden fethedeceksiniz. Buna hazır mısınız? Şurada birkaç saat kaldı.” diye konuştu.

    Erdoğan, “Kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Beyler, gençler, kapı kapı dolaşmaya var mıyız?” diye sorduğu vatandaşların “Evet” demesi üzerine, katılımcılara teşekkür etti.

    “Bay bay Kemal, Diyarbakır annelerini kaç kere ziyaret ettin”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, ebediyete intikal eden tüm annelere rahmet dileyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Ama hepsinden öte Diyarbakır annelerini gözü yaşlı bırakan bu teröristlere karşı, bay bay Kemal, Diyarbakır annelerini kaç kere ziyaret ettin? Diyarbakır annelerinin yavrularını Kandil’e kaçıran teröristlerle el ele, omuz omuza, utanmadan, sıkılmadan bir seçime giriyorsun. Bay bay Kemal’in yanında kimler var? Kandil var. Kimler var? Kandil’in parlamentodaki uzantıları var. Kılıçdaroğlu, ya sen bunların hesabını Allah’a nasıl vereceksin? Yanında da malum tipler var. Söylemeye gerek var mı? Onlar da utanmadan, sıkılmadan aynı yuvarlak masanın etrafında dönüp dolaşıyorlar. Benim milletim, yarın sandıklarda bunlara en güzel cevabı vermelidir diye düşünüyorum. Buna hazır mıyız?”

    Vatana, millete, devlete, ümmete hayırlı evlatlar yetiştirmenin gururunu yaşayan Türkiye’nin asil annelerini, Afrika’dan Asya’ya, Balkanlar’dan Türkistan’a kadar kalbi şu an kendileriyle olan gönül coğrafyalarındaki tüm anneleri, saygıyla selamladığını dile getiren Erdoğan, bu vesileyle kendi annesi başta olmak üzere, ebedi aleme intikal eden tüm anneleri rahmetle özlemle yad etti.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere vasiyetini şöyle aktardı:

    “Benim vasiyetim şu; annelerinizin ayaklarının altını öpmeyi ihmal etmeyin. Cennet annelerin ayakları altında, babaların değil. Benim anam da bana ayağının altını öptürmezdi. Kendisine derdim ki, ‘Anacığım kokusunu alayım, cennet orada.’ O çekerdi, gülerdi. ‘Anam kokusunu alayım…’ Zar zor öperdim. Gençler siz de annelerinizin ayaklarının altını öpün. Orada başka koku var. Orada cennetin kokusu var. Öperseniz daha güçlenirsiniz, daha güçlü olursunuz.”

    “Milliyiz, yerliyiz ve ailenin kutsiyetine inanıyoruz”

    Erdoğan, “aile” dediklerini ifade ederek, “CHP ne diyor; LGBT. İYİ Parti ne diyor; LGBT. Aynı şekilde, öbür HDP ne diyor; LGBT. Peki LGBT, AK Parti’nin semtine yaklaşır mı? MHP’nin semtine yaklaşır mı? Cumhur İttifakı’nın semtine yaklaşır mı? İşte bu Millet İttifakı denilen zillet, bunlar LGBT’ci. Ama hamdolsun biz ailenin kutsiyetine inandığımız için, biz burada farklı bir yerdeyiz, farklı bir düşünceyle yolumuza devam ediyoruz. Milliyiz, yerliyiz ve ailenin kutsiyetine inanıyoruz.” dedi.

    “Rabbim bizlere annelerimizin hayır dualarını alacak bir hayat yaşamayı nasip eylesin.” diyen Erdoğan, hiçbir annenin yüreğine ateş düşmesin, hiçbir anne evlat acısı yaşamasın diye dua ettiğini söyledi.

    “Bizi vatansız, yurtsuz, havasız bırakmak istediler”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin çok stratejik bir bölgede yer aldığını vurgulayarak, şöyle devam etti:

    “Üç kıtanın kalbi konumunda bir ülkeyiz. Enerji kaynaklarının geçiş güzergahındayız. Tarih boyunca birçok savaş merkezinde bizim yer aldığımız bu coğrafyayı kontrol etmek için yapıldı. Haçlı Seferleri’nden Çanakkale Harbi’ne kadar tarihteki büyük mücadelelerin hepsinin arkasında bu niyet vardır. Bu vatanı bize yar etmemek için her şeyi yaptılar. Bizi bu topraklardan söküp atmak istediler. Bizi vatansız, yurtsuz, havasız bırakmak istediler. Bunu kimi zaman kendileri bizzat gelerek, kimi zaman da maşalarını kullanarak yapmaya çalıştılar. Çanakkale’de kınalı kuzuları toprağa verme pahasına buna ‘dur’ dedik. İstiklal Harbimizde, vatanımızı özgürleştirerek, millet olarak esareti kabul etmeyeceğimizi tüm dünyaya bir kez daha haykırdık. Son olarak 15 Temmuz gecesi içimizdeki hainleri üzerimize salarak vatanımızı işgal etmeye yeltendiler. Milletimizle sırt sırta, gönül gönüle vererek hamdolsun buna da müsaade etmedik.”

    Bölücü terör örgütüne karşı 40 yıldır yürüttükleri mücadeleyi de bu tarihi hesaplaşmanın bir parçası olarak gördüklerini belirten Erdoğan, “On binlerce insanımızı bizden kopartan bu örgüt, emperyalistlerin, kanımızı akıtmak, bizi güçsüz bırakmak için ülkemizin sırtına vurduğu bir hançerdir. Şairin, ‘Bunlar, engerekler ve çıyanlardır/ Bunlar aşımıza, ekmeğimize göz koyanlardır’ diyerek tarif ettiği habis yapı, aslında bölücü terör örgütüdür. Yıllarca bizi terörle oyaladılar. Yıllarca bizim enerjimizi, kaynaklarımızı heba ettiler. Evlatlarımızın geleceğini, gözlerindeki ışığı, yüreklerindeki umudu çaldılar. İnsanlarımızın önüne kandan ve gözyaşından duvarlar örmeye kalktılar. Türk’ü ve Kürt’ü birbirine düşürerek ebedi kardeşliğimizi bozmak istediler.”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, buna fırsat vermediklerini, devlet olarak terör bataklığını kurutmak için çok mücadele verdiklerini söyleyerek, “Çok ciddi çabalar harcadık. Türk’üyle, Kürt’üyle, Laz’ıyla, Çerkez’iyle, Gürcü’süyle, Boşnak’ıyla biz yaratılanı Yaradan’dan ötürü severiz. Bizim için Kürt neyse Türk de odur. Türk neyse Kürt de odur. Çünkü Rabbimizin emri, neyi gerektiriyorsa biz ona itaat ederiz. Üstünlük neyledir? Sadece ittika iledir. Yani Allah’a kim daha yakınsa o üstündür.” dedi.

    “Hudutlarımız dışında da bu alçaklara nefes aldırmayacağız”

    Sınırlar içindeki terörist varlığını, tükenme noktasına getirdiklerine dikkati çeken Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

    “Cudi’de bunları gömdük mü? Gabar’da gömdük mü? Kandil’de gömdük mü? Bestler Deresi’nde gömdük mü? Şimdi Bay bay Kemal, dirsek dirseğe tutuştuğu bu malum yapıyla hala yürümekten bahsediyor mu? Bunları yarın sandıklara gömüyor muyuz? Ha gayret. Hedefimiz, Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı olan 2023 bitmeden Türkiye içinde tek bir eli kanlı terörist bırakmamaktır. Aynı şekilde hudutlarımız dışında da bu alçaklara nefes aldırmayacağız.

    Sınır ötesi harekatlarımız sayesinde artık inlerinden başlarını çıkartamaz, kıpırdayamaz hale geldiler. Ne ’14 Mayıs’tan sonra Afrin’i geri alacağız’ diyen bölücülerin azgınlıkları, ne Suriye’deki güvenli bölgelerimizi teröristlere altın tepside sunmayı vadedenlerin gafleti, ne Kuzey Irak’taki askerlerimizi geri çekerek, terör örgütüne nefes aldırma projeleri, ne de bebek katillerini serbest bırakma, 6-8 Ekim hadisesinin azmettiricilerini sokağa salma planları bizi durduramayacak. ”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti:

    “Selo ne diyor Selo? Bu Selo kim? Diyarbakır’da 51 Kürt kardeşimizin ölümüne neden olan o hain değil mi? Teröristin başı. Şimdi utanmadan, sıkılmadan mesajlar gönderiyor ve bay bay Kemal de ‘Eğer Selo’yu serbest bırakmak istiyorsanız oyu bize vereceksiniz.’ diyor. Bu hesabı yarın sormaya var mıyız? Ben size inanıyorum, Kürt, Türk, Alevi, Sünni demeden şimdiye kadar on binlerce anaya evlat acısı yaşatan bu canilerin kökünü içeride ve dışarıda kazıyacağız. Türkiye’yi bu terör belasından, ayağına vurulmuş bu terör prangasından mutlaka kurtaracağız. Ülkemizi böldürtmeyeceğiz.”

    Erdoğan, CHP’nin terör örgütünce desteklendiğini belirtti, alandakilere bu konuyla ilgili hazırlanan video izletildi.

    Tüm bu pazarlıkların, beyanatların buz dağının görünen yüzü olduğunu ifade eden Erdoğan, kapalı kapıların ardında tam olarak ne konuşulduğunu, Millet İttifakı ortakları dahil hiç kimsenin bilmediğini dile getirdi.

    Erdoğan, Kandil’den gelen destek açıklamaları karşısında da Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun hangi sözü verdiğinin bilinmediğini, Kılıçdaroğlu’nun, ittifak ortaklarının, parti sözcülerinin, medyadaki kalemlerinin bu konuda suskun olduğunu belirtti.

    Seçime bir gün kala Kılıçdaroğlu ile bölücü örgütün siyasi uzantıları arasında hangi anlaşmaların yapıldığının da bilinmezlerin arasında yerini aldığını dile getiren Erdoğan, hiç kimsenin terör örgütü temsilcilerine hangi sözlerin verildiğini halen öğrenemediğini anlattı.

    Erdoğan, gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkacağına inandıklarını ifade ederek, şunları kaydetti:

    “Bay bay Kemal, 17-25 Aralık kumpasındaki rolünü 10 yıl sonra itiraf etti. FETÖ’cü alçakların eline tutuşturduğu kasetlerin montaj olduğunu geçen gün bizzat kendi söyledi. Bu seçim öncesinde yaptığı gizli pazarlıklar da eninde sonunda ortaya çıkacak. Sırf Cumhurbaşkanı adayı oldu diye Muharrem İnce’ye atılan iftiraların, baskıların, zorbalıkların, haysiyet cellatlığının failleri de ortaya çıkacaktır. Rusya ile ilişkilerimizi bozma ihalesini bay bay Kemal’e kimin verdiği, ortada hiçbir şey yokken Alevi-Kürt videolarının ne için çekildiği, Pensilvanya’da 8 saat boyunca kimlerle hamburger yenildiği, Londra’daki tefecilere hangi tavizlerin altın tepside sunulduğu, evet, bunların hepsi gün gelecek tek tek milletin önüne serilecektir. Biz o gün gelene kadar meselenin takipçisi olmayı sürdüreceğiz. Her fırsatta gerçek yüzlerini milletimize anlatmaya devam edeceğiz.”

    “İstedikleri olmadı ama yalan makinesi dönmeye devam etti”

    Her zaman sandığa giden yolu, aziz milletin tertemiz iradesinde aradıklarını dile getiren Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

    “Türkiye’yi büyütmenin, güçlendirmenin, gençlerimize üzerinde gururla yaşayabilecekleri bir ülke bırakmanın gayretinde olduk. Gerektiğinde 17-25 Aralık’ta olduğu gibi kumpaslara, 15 Temmuz gecesi olduğu gibi darbecilerin ölüm kusan silahlarına göğsümüzü siper ettik. Hatırlayın, Atatürk Havalimanı’na indiğim zaman FETÖ’nün orada askerleri, jetleri bizim üst üzerimizden pike yapıyorlardı fakat on binler orada kardeşini karşılamaya gelmişti. Bay bay Kemal de tankların arasından giderek Bakırköy Belediye Başkanı’nın evine uğramıştı, orada kahvesini yudumlayarak Erdoğan’ı nasıl öldürecekler, bunu izliyordu fakat bütün tuzakların üzerinde Allah’ın tuzağı vardır. O tuzakla aşık atılmaz, öyle de oldu. İstedikleri olmadı ama yalan makinesi dönmeye devam etti. ‘Haberim olsaydı ben de karşılardım.’ diyor. Yalancı, senin ne olduğunu artık biz çok iyi biliyoruz. Milletin sandıkta namusumuza emanet ettiği muazzez iradesini asla yere düşürmedik. Ona asla leke sürdürmedik. Böylece Türkiye’yi her alanda başarıdan başarıya koşturduk.”

    Savunma sanayisi, eğitim, sağlık, adalet ve emniyet başta olmak üzere birçok alanda önemli adımlar attıklarını belirten Erdoğan, son 21 yılda hayata geçirilen bazı hizmet ve projelerin anlatıldığı videoyu miting alanındaki vatandaşlara izletti.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Sancaktepe’de düzenlediği mitingde yaptığı konuşmada, sayısız proje, program ve yatırım planı hazırladıklarını, seçim beyannamesinde tüm bunları tek tek, detaylıca yazdıklarını söyledi.

    Burada bir tanesini özellikle paylaşmak istediğini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

    “Bu dönemde özellikle aile kurumunun, LGBT gibi sapkın akımlar karşısında korunmasına büyük önem veriyoruz. Kardeşlerim, bu CHP, LGBT’ci mi? Bu İYİ Parti, LGBT’ci mi? Bu HDP, LGBT’ci mi? Bunların yanındakiler, onlar da LGBT’ci mi? AK Parti’ye, LGBT sızamaz. MHP’ye, LGBT sızamaz. Cumhur İttifakı’na, LGBT sızamaz. Çünkü biz ailenin kutsiyetine inanıyoruz. Aileyi asla yedirmeyeceğiz, yedirtmeyeceğiz. Ve özellikle de güçlü milletler, güçlü ailelerden oluşur. Bu bakımdan seçim öncesi adımını attığımız ailenin ele alınması hususunda, seçim kararının verilmesi sebebiyle bu adımı atamadık. Seçim sonrası inşallah yeniden aileyle ilgili kurumu güçlendirmenin adımını atacağız.”

    Kadına şiddet konusunda da kesinlikle tavırlarının net olduğunu, kadına şiddeti kabul etmelerinin mümkün olmadığını vurgulayan Erdoğan, kadına şiddetle mücadeleyi de gerek yargı yoluyla gerekse İçişleri Bakanlığı yoluyla sürdüreceklerini belirtti.

    Erdoğan, “Biz bu konuda birilerinden de izin almaya mecbur değiliz. Küresel kültürün ve güçlerin dayatmasıyla giderek adeta veba gibi yayılan bu salgınlarla, bu akımlarla ilgili şimdiden gereken tedbirleri almamız gerekiyor. Zira bu konuda adım atmakta geç kaldığımız her gün, tehdit ve tehlike daha da büyüyecektir.” ifadelerini kullandı.

    “LGBT’nin önünü açanların da planlarını boşa çıkaracağız”

    Finansmanını, doğal gaz ve petrol gelirlerinden sağlayacakları Aile ve Gençlik Bankası’yla bunu amaçladıklarını aktaran Erdoğan, şunları anlattı:

    “Bu kaynakla çalışana, emekliye, kadına, gence, engelliye, üreticiye velhasıl ülkemizdeki her kesime destek olabileceğiz. Aile ve Gençlik Bankası vasıtasıyla ev hanımlarımızın emekliliğine, primlerinin 3’te birini ödeyerek katkı sunacağız. Gençlerimizin eğitimden istihdama, kendi işini kurmadan evliliğine kadar attıkları her adımla yanlarında olacağız. Evlenecek gençlerimize faizsiz, ilk 2 yılı ödemesiz, 4 yılı vadeli 150 bin lira kredi vereceğiz.

    Her hanede çalışan en az bir kişi olmasını sağlayacağız. Her bir hanemizin asgari bir gelir seviyesinin altında kalmamasını temin edeceğiz. Daha pek çok kalemdeki desteklerle hem aile yapımızı koruyacak hem gençlerimizin geleceğine ışık tutacağız. Aynı zamanda bu adımlarımızla küresel odaklar adına LGBT’nin önünü açanların da planlarını boşa çıkaracağız. Nasıl gençlerimizi zehir tacirlerine, uyuşturucu çetelerine, FETÖ ve PKK’nın başını çektiği terör örgütlerine karşı korumayı görev biliyorsak LGBT’ye karşı korumayı da aynı şekilde vazife addediyoruz.”

    “Şimdi diğer hazırlıklarımıza da şöyle bir bakalım.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin Türkiye Yüzyılı’nda yapmayı hedeflediği projelerin yer aldığı videoyu alandaki vatandaşlarla izledi.

    Karadeniz’de keşfedilen doğal gazla ilgili bir kesitin gösterildiği esnada Erdoğan, “1 ay doğal gazı ücretsiz kullanıyor muyuz? 1 yıl da inşallah mutfakta kullanacak mıyız? Bu bay bay Kemal sözü değildir, buradan geri gidiş olmaz.” ifadelerini kullandı.

    “76 olan üniversite sayısını 208’e yükselttik”

    Erdoğan, eğitimde attıkları adımlarla ilk ve ortaöğretimde çocukların sıralarının üzerine kuşe kağıtlarla kitapları koyduklarını, 76 olan üniversite sayısını 208’e yükselttiklerini hatırlattı.

    Sağlıkta Kovid-19 salgını döneminde attıkları adımla 45 günde Sancaktepe’de 1006 odalı Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi’ni inşa ettiklerini anımsatan Erdoğan, “Biz Yaparız. Onlar konuşur. Farkımız bu. Şimdi bugün birçok ilçede böyle bir hastane yok ama Sancaktepe’de bu var. Niye bunu buraya yaptık? Gerektiğinde buraya uçak da insin. Uçak indiği zaman uluslararası hastalar da buraya gelebilsin diye buraya yaptık. Bu bir düşünce pratiğidir, formasyonudur. Biz yaparız ama onlar böyle bir adımı atmaya cesaretleri bile yoktur. Onlara o fırsatı bile vermeyiz.” diye konuştu.

    “Yarınki seçim aynı zamanda 2024’ün de müjdecisi olacaktır”

    Bundan sonra da böyle birçok adım atacaklarını söyleyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Bunun için hepinize büyük sorumluluklar düşüyor. Yarın sandıklara sahip çıkmanızı istiyoruz. Fakat daha önce hepimiz bir şey daha yapacağız. Artık önümüzde günler değil, sadece saatler kaldı. Henüz vakit varken halen kararsız kalan bir eşiniz, dostunuz, akrabanız, nazınızı çekecek bir arkadaşınız varsa, ona mutlaka ulaşacaksınız. Bizim selamımızı söyledikten sonra 14 Mayıs’ın önemini anlatacaksınız. Kırgınlık, küskünlük varsa çözecek, bizim adımıza helallik isteyecek, oyuna talip olduğumuzu söyleyeceksiniz.

    Aile meselesinde, CHP’ye, İYİ Parti’ye, Saadet Partisi’ne gönül vermiş vatandaşlarımızın da bizimle aynı hassasiyeti taşıdığını biliyoruz. Yöneticilerinin seçim kazanmak uğruna FETÖ’cülerle, bölücülerle ve küresel güçlerle işbirliğine gitmelerinden en az bizim kadar, bu insanlarımız da rahatsızlık duyuyor. Bu kardeşlerimize de ulaşmaya, saflarımızı dahil etmeye çalışacağız. İnşallah fitne tüccarlarına inat 85 milyon olarak yarın sandıkları bayram yerine çevireceğiz. Provokasyona, kışkırtmaya asla gelmeyecek. Demokratik zeminden asla ayrılmayacağız. Bizim tökezlememizi bekleyenlere, bizi birbirimize düşürmek isteyenlere aradıkları fırsatı vermeyeceğiz. Bunları yaptığımızda yarın yepyeni bir destan yazacağımıza inanıyorum.”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sancaktepe’ye, Sancaktepelilere inandığını, güvendiğini ifade ederek, “Zira yarınki seçim aynı zamanda 2024’ün de müjdecisi olacaktır. Ben kalbi kıpır kıpır atan gençlerimize güveniyorum. Evi içeriden fethedecek olan kadınlarımıza güveniyorum. Ayaklarının altına cennetlerin serildiği, cennet yüzlü annelerimizin bizleri yalnız bırakmayacağını biliyorum. Mensubu ve hizmetkarı olmaktan şeref duyduğum milletimizin basiret ve ferasetle iradesini sandığa yansıtacağından şüphe duymuyorum. Şimdi buradan soruyorum. Hazır mıyız? Sancaktepe yarın ‘Durmak yok, yola devam.’ diyor muyuz? Yarın ‘Doğru adımlarla yola devam.’ diyor muyuz? Yarın ‘Türkiye Yüzyılı için hemen şimdi.’ diyor muyuz? Bunun için son ana kadar kapı kapı dolaşıyor muyuz? Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin.” diye konuştu.

    Konuşmasının ardından “Duyanlara duymayanlara” şarkısına eşlik eden Erdoğan, “Biz Sancaktepe’yi çok seviyoruz. Yarın akşam daha çok seveceğiz. Durmak yok, yola devam.” dedi.

  • Adayların son durağı netleşti

    Adayların son durağı netleşti

    Tüm dünyanın merakla beklediği seçimler yarın gerçekleştirilecek

    Vatandaşlar, pazar günü sandık başına gidecek ve oylarını kullanacak.

    Muharrem İnce’nin adaylıktan çekilmesinin ardından aday sayısı 3’e düşerken seçimlerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu arasında geçmesi bekleniyor.

    Kampanyayı nerede bitirecekleri netleşti

    Büyük bir heyecanla beklenen seçimler öncesi Cumhurbaşkanı adayları Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim öncesi son programları netleşti.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan akşam namazını Ayasofya’da kılacak

    Seçim çalışmalarını İstanbul’da noktalayacak olan Erdoğan, ilçe ziyaretlerinin ardından Ayasofya’ya geçecek.

    Akşam namazını Ayasofya’da kılacak olan Erdoğan, seçim programını sonlandıracak.

    Kılıçdaroğlu’nun son durağı Anıtkabir

    Final mitingini Ankara’da gerçekleştiren Kılıçdaroğlu’nun seçim öncesi son programı ise Anıtkabir ziyareti olacak.

    Kılıçdaroğlu’nun seçim programı da saat 14:00’te gerçekleşecek Anıtkabir ziyaretinin ardından son bulacak.

  • ‘Yarının kombini belli oldu’

    ‘Yarının kombini belli oldu’

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Esenyurt’ta yurttaşlarla buluştu.

    “HALK NE DERSE O”

    İmamoğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:

    “Sizden söz almak istiyorum; yarının kombini belli oldu. Bütün hanımefendiler de dahil bunu yapabilirler. Kolları kıvrılmış bir gömlekle sandıkların başında, okulların önünde, canım Türk bayraklarıyla caddelerde, sokaklarda memleketi demokrasi şölenine çevirmeye hazır mıyız? Tamam, anlaştık mı? Halk ne derse o. ‘Ben bilirim’, ‘Ben her şeyin doğrusunu bilirim’ diyen akıl, ‘ben’ dönemi bitecek; ‘biz’ dönemi başlayacak.

    “EKONOMİYİ BATIRDILAR, CEBİNİZDEKİ PARAYI PUL ETTİLER”

    Güçlü bir ittifakımız var. İçinde 6 siyasi parti ve kadroları var, ama daha önemlisi içine milletin evlatları var. Sizlerle birlikte bu süreci başaracağız. Memleketin altını üstüne getirdiler, ekonomisini batırdılar. Cebimizdeki parayı pul ettiler. Fakirlik, yoksulluk, işsizlik umutsuzluk Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa bu kadar insanları ezdi.

    Yarın Türkiye Cumhuriyeti tarihine geçecek ‘demokrasi bayramı’ ilan edeceğiz. Bugün itibarıyla 24 saat kaldı. Bu pırlanta gibi geçlerimize bir çift sözüm var; bu seçim sizin önünüzdeki 25-30 yılın düzeninin, rejiminin, sisteminin seçimi. Hayatınızın en önemli kararlarından birini vereceksiniz. 1 oy eksiltmeden sandığa gidin.

    “DOĞRUYA ‘DOĞRU’, YANLIŞA ‘YANLIŞ’ DEME SEÇİMİ”

    Bu seçim sadece geçmişten bu ana gelen siyasi alışkanlıklarınızın seçimi değil. Doğruya doğru, yanlışa yanlış deme seçimi.

    Sevgili büyükler bir de çocuklarınıza fikirlerini sorun. Aslında onlar için oy kullanacaksınız. Çocuklarınızın geleceğinin, bu milletin barışının, huzurunun korunması, teminatı olması için Millet İttifakı’na oy verin, Kemal Kılıçdaroğlu’na oy verin.

    4 yılda bizi engellemelerine rağmen yaptıklarımızı düşünün, bir de iktidar olduğumuzda bu memleketi, ki onlar gibi yapmayacağız. Bütün kurumları kucaklayacağız. Siyasi parti vesaire bakmadan her kuruma değerini vereceğiz. Size söz bu memleketi ayağa kaldıracağız, kalkındıracağız. Size söz devletin kurumlarında hangi partizan akıl varsa söküp atacağız.

    “BİR KİŞİNİN DEĞİL MİLLETİN GÖNLÜNE GİRMEK ESASTIR”

    Yeni bir dönem başlıyor. Bu dönemin son görevine bir gün kaldı. Yarın sandıklara sahip çıkacağız. Sandıklarda görev alacağız. Ben eminim, sandıkta görev alan devlet memuru, ilçe seçim kurulları, il seçim kurulları, yüksek seçim kurulu, güvenlik görevlileri milletine layık işler yapacaklar. Onlar milletin namusuna sahip çıkacaklar. Benim kamu görevlilerim hakkını verecek. Çünkü onlar biliyor bir kişinin değil milletin gönlüne girmek esastır.

    “YARIN DEMOKRASİ BAYRAMI YAPACAĞIZ”

    Bunlar iki gündür milleti tehdit etmeye çalışıyorlar. Bunlar zannediyorlar ki kendilerini ‘kazananlar kulübü’, kazananlar kulübü artık millet. Bir avuç insanın dönemi artık bitti. Biz onu 2019’da sandığa gömdük.

    80’i aşan yerde milletimle buluşmanın onurunu yaşıyorum. 15 Mayıs’tan sonra her yere hizmet için koşa koşa, coşa coşa gideceğim.”

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan “yüzde 50+1” açıklaması

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan “yüzde 50+1” açıklaması

    Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi 14 Mayıs 2023 Pazar günü gerçekleştirilecek.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nden yapılan, TRT, A Haber, NTV, CNN Türk, 24 Tv, Ülke Tv, Tvnet, Haber Türk, TV100, Haber Global, TGRT Haber, Bengi Türk ve Akit Tv ortak canlı yayınında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle;

    MUHARREM İNCE’NİN ADAYLIKTAN ÇEKİLMESİ

    “Bu yarışa birlikte çıktığımız Muharrem Beyin çekilmesine üzüldüm. Kaset kumpaslarıyla makama gelen Bay Bay Kemal’in karşısına rakip olunca böyle bir komplo ile karşılaştı. Terör örgütlerini içselleştirmiş bir kişiden bahsediyoruz. Böylelerinden her türlü saldırı beklenmeli.

    Sayın İnce’yi aradım. Muharrem Bey’in bu kararının arkasında şüphesiz ki namuslu insanların kabullenemeyeceği bazı saldırıların olduğunu anladım. Bir insanın her şeyden önce namusu çok önemli. Bu bir FETÖ taktiğidir ve bunlar geçmişte de yapıldı. Avukatlarına görev verdiğini kendileri ifade ettiler. Biz de devlet olarak, yapılabilecek neyse her türlü yardıma hazır olduğumuzu söyledik. Böyle bir yarışta yalnız bırakmak doğru olmaz. Yarış keşke dörtte dört devam etmiş olsaydı. Oy pusulasında değişen bir şey yok. Temennim odur ki sonucu hayır olsun.

    Bu seçimin sonunda ya terör örgütü tamamen bitecek ya da yeniden milletimizin canına, malına, namusuna göz dikecek bir güce kavuşacak. Kandil’den talimat alanlara Pazar günü benim milletim cevabını en güzel şekilde verecektir.

    KILIÇDAROĞLU’NA RUSYA TEPKİSİ

    Kampanyanın öncesinde Biden’ın ‘Erdoğan’ın saf dışı edilmesi’ yönünde açıklamaları vardı. Bu açıklamayı acımasızca yaptı. Bu açıklamadan sonra da biz defalarca bir araya geldik. Kendisine sorunca çark etmeye çalıştı. Şimdi de Bay Bay Kemal Rusya’ya saldırdı. Rusya’dan da Sözcü Peskov, ‘Bunu ispatlaması gerekir’ dedi. ‘Bunu ispatlayamazsa bunun altından kalkamaz’ dedi. Bay Bay Kemal, sen bu siyaseti hala öğrenemedin. ‘Rusya’ya yaptırım uygulayacağım’ diyor. Avrupa’daki birçok ülke de böyle dedi sonra geri vitese taktı. Böyle devlet yönetilmez. Bağları koparmamak lazım. Ben ABD ile de dostum, Rusya ile de dostum. Batı’da bize kindar olanlarla da dostum.

    14 MAYIS SEÇİM SONUCU MESAJI

    ‘Seçimi kaybederlerse hükümeti bırakmazlar’ yaklaşımını değerlendirmeyi bile gereksiz buluyorum. Bu soru olsa olsa terör örgütlerine sorulur. Biz demokratik yolla iktidara geldik. Biz hiçbir zaman milli iradeden taviz vermedik. Milletimiz farklı bir karar verirse demokrasinin gereğini yaparız. Sandık sonucuna saygısı olmayanın millete saygısı da yoktur. Milli iradenin üstünlüğünden hiç taviz vermedik. Cumhur İttifakı sandıktan çıkan her türlü sonucu kabul edecektir. Karşımızdakilerden de aynı taahhüdü bekliyoruz. Maalesef Kılıçdaroğlu ‘sandık güvenliği’ diye tutturdu.Madem öyle koy elamanlarını oraya. Sana karışan mı var. Milletimizin pazar günü inşallah şahsıma tekrar Cumhurbaşkanlığı görevini tevdi edeceğine ben inanıyorum. Yurt içinde, yurt dışında. Gerisi koalisyon masasının kendi meselesidir, o da bizi ilgilendirmez.

    GENÇLERİ İKNA EDEBİLDİ Mİ?

    Gençler çok heyecanlı. Bunu külliyemizdeki gençlerle yaptığımız toplantıda çok net gördüm. Bu benim ilk görüşmem değildi. Yaklaşık her ay 1 toplantı yapardık. Bu sefer katılımı biraz yüksek tuttuk. Her biri birbirinden farklı. Sorulara cevaplarımızı verdik. Bu cevaplarla birlikte toplantı sonrasında aramızda ciddi bir sinerji olduğuna kani oldum. Birçok üniversiteden gelen genç vardı. Bu akşam ise çok daha farklıydı. 4 bin öğrenci vardı. Daha çok İstanbul gençliğiydi. Hem benim konuşmam hem de ödül töreni vardı. Ödüllerini verdik ve konuşmamızı yaptık. Bu 4 bin gencin heyecanı beni etkiledi. Külliyede ise soru cevap oldu. 30’u aşkın genç bize sorular yönelttiler. Umarım ki verdiğim cevaplarla tatmin etmişimdir. Gençlik siyasete de mütemayil. Bu havayı aldım.

    21 yılda gençlerimizin bir çok hayalini gerçekleştirdik. Üniversite harcını biz kaldırdık. Geldiğimizde burs 45 liraydı. Şimdi 850 liradan asgari ücrete kadar verdiğimiz burslar var. Krediyi zaten saymıyorum. Bursun ödenmesi söz konusu değil. 6 milyonu aşkın genç seçmen bu seçimde hakikaten etkili olacak diye düşünüyorum.

    “SAPKIN AKIMLARA İZİN VERMEYECEĞİZ”

    Milletimizin temelini oluşturan aile yapımızı korumak bizim görevimiz. LGBT gibi sapkın akımlar aynı zamanda milli güvenliğe de tehdittir. LGBT’yi savunan hiçbir kuruma hiçbir yapıya asla müsaade etmeyeceğiz. Aile kurumunu tehdit eden ne varsa biz bunlara karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Güçlü millet güçlü ailelerden oluşur. Aileyi korumaya yönelik Anayasa değişikliğine dair de bir teklif verdik. Seçim sonrasında yine aynı çerçevede adımlarımızı atacağız. Birilerinin bu sapkın akımların oyuncağı haline dönüşmesini üzüntüyle takip ediyoruz. İnşallah 14 Mayıs’tan sonra bu konuda ülkemizde önemli gelişmelerin yaşandığına şahitlik edeceğiz. Şu anda Saadet Partisi’nin başındaki zat LGBT’ye yönelik herhangi bir tavır ortaya koyuyor mu? Koymuyor. LGBT CHP’nin, İYİ Parti’nin, Millet İttifakı’nın tam içinde.

    “PKK İLE KÜRT KARDEŞLERİMİZİ HEP AYRI TUTTUK”

    Kürt kardeşlerimizi terör örgütleriyle aynileştirme gayreti küresel bir tezgahtır. PKK sadece bir terör örgütüdür. Buradan Kürt kardeşlerimi tenzih ederim. Burada ister istemez Selo’ya gelmem lazım. Selo niçin içeride? Diyarbakır’da 51 Kürt kardeşimin ölümüne sebep olan Selo değil mi? Bunun hesabı sorulmayacak mı? Benim öldürülen Kürt kardeşlerimin hukukunu korumak, hakkını ramak bizim görevimiz. Şu anda partimde bunca Kürt kardeşimiz var. Bakanlık yapan kardeşlerimiz var. Şanlıurfa’dan Bekir Bey aynı zamanda Adalet Bakanım Kürt’tür. Şu anda Şanlıurfa’da liste başına Bekir Bey’i koydum. Oturuşuyla, kalkışıyla, geçmişiyle, yetişmişliğiyle Bekir Bey bu noktada inşallah Şanlıurfa’ya yakışacak bir aday olmuştur. Hayatımız boyunca Kürt kardeşlerimizi PKK’dan ayrı tuttuk.

    HÜDA PAR’IN İTTİFAKA DESTEĞİ

    Bay Bay Kemal’in HDP ile ortaklığı, HÜDA PAR’ın bizimle birlikte olmasıyla kıyas dahi kabul edilemez. HDP, terör örgütü PKK ile ilişkisini reddetmek şöyle dursun aradaki bağını sürekli teyit ediyor. HÜDA PAR’ın ise kendisine atfedilen terör örgütüne dair herhangi bir emare olmadığı gibi kendilerinin de çok açık reddi var. İnternetten açın HDP mitingine bakın, bir de HÜDA PAR mitingine bakın. Birinde tek bir Türk bayrağı dahi göremeyeceksiniz. Diğerinde ise sadece Türk bayrağı ve parti bayrağı göreceksiniz. Mesele bu kadar basittir.

    SEÇİLİRSE EKONOMİ NASIL OLACAK?

    Yıllardır maruz kaldığımız ekonomik saldırılara, finans sistemine yönelik operasyonlara başarıyla direndik. Bankalarımız ayakta. Özellikle kamu bankalarımızın durumu çok iyi. Şimdi Karadeniz’de keşfettiğimiz doğalgaz enerji sistemimize dahil oldu. Gabar’daki petrolü de artan bir şekilde sisteme dahil ediyoruz. Uzmanlar da Gabar’daki petrolün çok kaliteli olduğunu söylüyor. Nükleer güç santralimizin birinci ünitesini açtık. Güneş enerjisi santrallerinde tüm enerji kaynaklarımızı harekete geçirdik. İstihamda, ihracatta kırdığımız rekorlar ortada. İnşa ettiğimiz dev eserlerimiz ülke ekonomimize katkılar sağlıyor. Neymiş Londra’daki tefecilerden borç para alacakmış. Biz bunların hiçbirine bakmıyoruz. İnsanlarımızın yaşadığı sıkıntıların farkındayız. Tüm gücümüzü bunların çözümüne hasrediyoruz. İnsanlarımızın yaşadığı sıkıntıların giderilmesi için atılması gereken hangi adım varsa bunları atacağız.

    SİYASETTE SOĞAN FİYATI TARTIŞMASI

    Bu millete bir operasyon çektiler. Bunların başında CHP var. Patates, soğan, domates bunlarla ilgili birçok oynadıkları oyunlar var. Arkadaşlarımı piyasaya gönderdim. Soğan, patates 7,5 liraya düştü. Buraya kadar inmiş vaziyette. Arz talep dengesinde o spekülatif oyunlar giderildikçe durum daha da netleşecek. Dev projeler yapmak da, fahiş fiyat artışlarını önlemek de ekonomik programımızın içinde. Bunları birbirinden ayrı görmüyoruz, göremeyiz. Muhalefete tekrar sesleniyorum; üretim, üretim, üretim. Hangi alanda olursa olsun. Bunlar birbirinin destekleyicisidir. Hepsinin ayrı getirisi vardır. Bu getiriden ayrı çalışmak birbirini imha eder. Ama bunların kafası buna çalışmaz.

    MUHALEFETİN “TÜRK YOLU” PROJESİ

    İpek Yolu hattı yeni bir olay değil. İnanın bu adam cahil. Ne zaman nerede hangi adımlar atıldı haberi yok. Çin’de yapılan uluslararası toplantıya ben de katıldım. Boraltan köprüsünde yüzlerce Azerbaycanlı kardeşimizi Stalin Rusyasına teslim ederek katline seyirci kalan CHP’dir. Bay Bay Kemal şimdi yeni bir utanç yaşatacak ki Azerbaycan’ı görmezden geliyor. Masadaki hanımefendi sessiz kalıyor. Kars-Tiflis-Bakü demiryoluyla zaten inşa ettik, zavallı, senin bundan haberin yok. Biz Çin’e yük trenleri gönderiyoruz. Haberleri yok. Orta koridora yeni soluk borusu açılacak. Nahçivan’ı Azerbaycan’ı bağlayacak koridora büyük önem veriyoruz. Kardeşim Aliyev çok güzel ifade etti. Azerbaycan’ı dışlamak isteyenlerin hevesleri kursaklarında kalacaktır.

    YÜZDE 50+1 ŞARTI DEĞİŞİR Mİ?

    Böyle bir yapılanmaya, böyle bir düzenlemeye katılacak olan siyasi partiler olursa bunun olmaması söz konusu değil, olabilir. Doğrusu ben de olmasından yanayım. Buradaki 50 +1 oran itibariyle 50 +1 değil. Yüzde 50 +1 oy demek. Bu seçimden sonra böyle bir adım atılabilir. Bu adım karşılık bulursa, Anayasa değişikliği gerekiyor. Olmaması için neden yok.”

  • Barbaros Hayreddin Paşa Camisi’nin açılış töreni

    Barbaros Hayreddin Paşa Camisi’nin açılış töreni

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Üsküdar Kısıklı’daki konutundan cuma namazı için yapımı tamamlanan ve bugün açılışı gerçekleşecek Barbaros Hayreddin Paşa Camisi’ne geçti.

    Namazın ardından buradaki cemaate seslenen Erdoğan, muhteşem bir eseri Müslümanlara, ümmete, millete kazandırmaya vesile kıldığı için Rabb’ine hamdettiğini söyledi.

    Al-i İmran Suresi’nin 110. ayetinin “Ümmetin içerisinden çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz. Doğruyu emreder yanlıştan men edersiniz.” bölümünü anımsatan Erdoğan, “Ben şu anda karşımdaki bu cemaati doğruyu emreden bir cemaat olarak görüyorum. Yanlıştan döndürecek, men edecek bir cemaat olarak görüyorum. Öyleyse bunun gereği neyse bunun gereğini de inşallah eksiksiz yerine getirelim ki yanlış yollara düşmeyelim.” diye konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kaptanı Derya Barbaros Hayreddin Paşa’nın leventlerinin bu semtten Boğaz’a indiğini, semtin adının bu nedenle Levent olduğunu anlatarak, camiye de Kaptanı Derya Barbaros Hayrettin Paşa’nın adının yakışacağı için bu ismi verdiklerini dile getirdi.

    Hayırseverlerin yardımıyla caminin bu aşamalara geldiğini belirten Erdoğan, “Ben inanıyorum ki hayırseverlerimizin bu gayretleri karşısında hiçbir şey eksik kalmaz. Bundan sonra da aynı şekilde yolumuza devam edeceğiz. Tabii pazar günü biliyorsunuz ciddi bir kararı hep birlikte vereceğiz. Cuma günü, verilecek olan kararın da ümmetimiz, milletimiz için ülkemiz için hayırlara vesile olmasını Rabb’imden niyaz ediyorum.” ifadelerini kullandı.

    Cuma namazı hutbesini ise Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş okudu.

    Namaz sonrası caminin resmi açılışını yapan Erdoğan’ın Sultangazi ve Bahçelievler’de halk buluşmalarına katılması bekleniyor.

  • Liderler nerede oy kullanacak?

    Liderler nerede oy kullanacak?

    14 Mayıs’ta gerçekleşecek seçimlere iki gün kaldı.

    Liderler nerede oy kullanacak? (Recep Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu, Devlet Bahçeli, Meral Akşener nerede oy kullanacak? - 2