Etiket: cumhurbaşkanı

  • Roman Dernekler’nden Erdoğan’a destek

    Roman Dernekler’nden Erdoğan’a destek

    İznik Belediyesi Konferans Salonunda gerçekleşen buluşmaya AK Parti Bursa Milletvekili Adayı Fuat Alpaslan, AK Parti Bursa İl Başkan Yardımcısı Osman Doğruyol, İznik Belediye Başkanı Kağan Mehmet Usta, AK Parti İznik İlçe Başkanı Halil İbrahim Gökbulut, Dünya Roman Dernekleri Konfederasyonu Başkanı Ahmet Çokyaşar, Bursa Konfederasyon İl Başkanı Tugay Kırmızı, İznik Roman Dayanışma Derneği Başkanı Arif Palabıyık, Gençlik Kolları Başkanları ve roman vatandaşları katıldı.

    Açılış konuşmasını yapan İznik Roman Dayanışma Derneği Başkanı Arif Palabıyık konuşmasında “Aynı sokaklarda birlikte büyüdüğümüz, aynı ekmeği bölüşüp yediğimiz, aynı sevinçleri yaşadığımız, aynı hüzünleri paylaştığımız bu coğrafya için her zaman canımız fedadır. Hiçbir roman vatandaşımızın bu güne kadar askerine, polisine, sivil toplumuna, vatanına, devletine ve bayrağına her zaman desteği olmuş, saygısı olmuş, yanlışı olmamıştır ve karşı gelmemiştir. Bu coğrafyada bizlerin kardeşçe birlik ve beraberlik içerisinde yaşaması için çok çabalar verildi. Bu çabaların en büyük mimarıda Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğandır.Kendileri Hangi göreve geldiyse, hangi sorumluluğu üstlendiyse hep dönüp bize el uzatmıştır. Kimsenin kökenine, diline, inancına, kültürüne, meşrebine, başka herhangi bir farklılığına bakmadan sadece insan olduğu için hizmet etmeyi kendine şiar edinmiş bir liderdir. Vatandaşlarımızdan da ricamız Roman kardeşlerimize, bizlere bakış açılarını değiştirerek herkesi her milleti eşit olarak görmesini istiyoruz. Lazı, kürdü, çerkezi, muhaciri, romanı bizim için hepsi birdir. Biz hiçbir şekilde ayrımcılık yapmıyoruz, yapılmasını da istemiyoruz. Cumhurbaşkanımız Biz Romanların kırmızıçizgisidir. Aldığı ve verdiği her karar başımızın üstündedir.

    Bugüne kadar Türkiye’de Roman denince olumlu anlamda atılmış tüm adımların ve alınmış tüm kararların altında AK Parti’nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzası bulunmaktadır. Atılan bu adımlarla yaklaşık 8 milyon Roman seçmeni kendini önemli ve değerli hissetmiştir. Mazlumlara dokunmaya, önünü açmaya, eğitime, konuta, istihdama ihtiyacı olan Roman kardeşlerimize bu ayrımcılığı, ikinci sınıf vatandaşlığı, ötekileştiriciliği önümüzden kaldıran Cumhurbaşkanımız Liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’a desteğimizi birlikteliğimizi bugün buradan ilan ediyor, seve seve açıklıyoruz. Türkiye Yüzyılında Yüzyılın Romanını hep birlikte yazacağız” diye konuştu. Başkan Arif Palabıyık İznik Belediye Başkanı Kağan Mehmet Usta’ya da teşekkür ettiği konuşmasında “Belediye Başkanımızın bizlere desteği büyük. Vatandaşlarımız için bir çok çalışmaları olmuştur. Kendisinden ne istesek bizlere olumsuz cevap vermemiş bir çözüm yolu göstermiştir. Teşekkür ediyoruz” dedi.
    Roman Dernekleri Konfederasyonu Başkanı Ahmet Çokyaşar konuşmasında “Dünya’nın neresine giderseniz gidin, balkanlara gidin herkes Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ı bir umut görüyor. Bizlerin bu toplumda saygınlığını getiren, ayrımcılığı gideren, insanı insan olduğu için seven Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır” diye konuştu.

    İznik Belediye Başkanı Kağan Mehmet Usta da konuşmasında “Sizlerle çocukluğumuz, gençliğimiz, en güzel hatıralarımız bir arada, bu memleketin sokaklarında geçti. Beraber üzüldük, beraber sevindik.Bu günde birbirimizin iyi gününde kötü gününde hep beraberiz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın çizgisinde hep birlikte yürüyoruz” dedi.
    AK Parti İznik İlçe Başkanı Halil İbrahim Gökbulut da konuşmasında “Sözlerimin başında bende Belediye Başkanımıza Roman Vatandaşlarımızın istek ve talepleri konusunda yapmış olduğu çalışmalardan dolayı teşekkür ediyorum. Roman vatandaşlarımız bu ülkenin bir karış toprağı için, vatanı, bayrağı, ezanı için canını seve seve vereceğinden, verdiğinden hiç şüphemiz yok ” ifadelerini kullandı.

  • “Kızılay’ın çadır satması beni de ciddi manada üzmüştür”

    “Kızılay’ın çadır satması beni de ciddi manada üzmüştür”

    Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kısa bir süre kala, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Millet Kütüphanesi’nde gençlerle bir araya geldi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gençlerin sorularına verdiği yanıtlar ve açıklamalarından öne çıkanlar şöyle;

    SELAHATTİN DEMİRTAŞ’IN HAPİSTE OLMASI

    Erdoğan, “Selahattin Demirtaş’ın hapiste olması, Türk demokrasisi için bir eksiklik olarak lanse ediliyor. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?” sorusu üzerine şunları kaydetti:

    “Tabii sorunun cinsi heyecan verici. Çünkü Selo, Diyarbakır’da 51 Kürt kardeşimizin ölümüne neden olan bir teröristtir. Onun demokrasiye aykırı bir yanı yok ki. 51 Kürt kardeşimiz ama bu ölüme neden olan bir kişi, şu anda terör odaklı bir fiili işlediğinden dolayı cezaevinde. Yoksa bir fikir suçu veya bir siyaset değil. Ama 51 Kürt vatandaşımın ölümüne neden olan böyle bir insan sokaklarda elini kolunu sallaya sallaya mı dolaşsın? Biz şimdi bir hukuk devletiysek burada adaletin gereği nedir? Bu kadar Kürt kardeşimin ölümüne neden olan bu adam, bunun bedelini ödemesi lazım. Şu anda yapılan budur. Çektiği ceza da bunun nedeniyledir. Tabii bunun aslını herkes bilmiyor ama bay bay Kemal, Selo’yu çıkaracakmış. Eğer Erdoğan bu işin başında olursa hukuk neyse, adaletin gereği neyse, bunun bedelini ödemeye devam edecektir.”

    BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ TARTIŞMASI

    Cezaevinde çok sayıda gazeteci olduğu ve Türkiye’de basın özgürlüğünün olmadığı hakkında iddiaların sorulması üzerine Erdoğan, “Cezaevlerinde şu ana kadar böyle iddia edildiği gibi bol miktarda gazeteci, basın mensubu yok. Bunlar yalan.” yanıtını verdi.

    Bu konuda iddialarda bulunanlara “Şunları açıklayın. Verin bize bu isimleri, kimmiş öğrenelim.” dediklerini anımsatan Erdoğan, bu iddia edilen kişilerden iki tanesinin HDP’den bu seçimlerde milletvekili adayı olduğunu aktardı. Erdoğan, “Bunlar hep bu işin fikir babası olarak ortada dolaşanlardır. Buna benzer daha niceleri bu şekilde bunlara fikir babalığı yaptılar.” dedi.

    Kendisinin zaman zaman Adalet Bakanına, “Bu tür iddialar var. Bunlar nedenli doğru? Şunları siz de bir araştırın.” dediğini aktaran Erdoğan, “Başkanım böyle bir şey yok. Bunlar hep yalan.” yanıtını aldığını kaydetti.

    “Ciddi manada versinler bu isimleri, gerçekten bu anlamda böyle bir durum söz konusuysa biz de bu işin üzerine gidelim.” diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

    “Ben fikir suçundan içeriye girmiş bir başkanım. Bundan dolayı da yaklaşık 4 ay 10 gün cezaevinde yattım. Ama ben belediye başkanıyken bana bu cezayı verdiler. Neden dolayı verdiler? Milli Eğitim Bakanlığının kitabındaki bir şiiri okudum ben. Bu şiiri okudum diye beni içeri aldılar. Kimseyi vurmadım, kimseyi öldürmedim. Yani Selo’nun yaptığını yapmadım ben. Sadece Milli Eğitim Bakanlığının kitabındaki bir şiiri okudum. Bu şiirde Ziya Gökalp’e ait bir şiirdi, bunu okudum. Bundan dolayı beni içeri aldılar. 1 yıl bir cezaydı, 4 ay 10 gün yattım, ondan sonra çıktım. Bedelini ödettiler. Ama ben orayı Medrese-i Yusufiye olarak yaşadım ve gelen ziyaretçilerimin haddi hesabı yoktu. Bu da tabii İstanbul’a olan hizmetimdi. İstanbul’u çöp, çukur, çamurdan, susuzluktan kurtaran bir belediye başkanı olarak hamdolsun İstanbul’un belediyecilik tarihine geçti. İşte ardından da cezaevinden çıktıktan sonra partimizi kurduk ve ilk seçimlerde daha yüzde 34 gibi bir oyla iktidara geldik. Yoksa dediğim gibi böyle bir ceza, onlar için söz konusu değil, hepsi yalan ve gazetecilerle ilgili bu akşam bu programda yine söylüyorum. Hangi cezaevine, nerede bir basın mensubu varsa bunları bilelim. Bunların birçoğu affedersiniz hırsızlık, silah kaçakçılığı, bütün bunlara benzer suçlardan dolayı içeridedir. Bunların gazetecilikle de yakından uzaktan alakası yoktur.”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan gençlerle buluştu: Kızılay'ın çadır satması beni de ciddi manada üzmüştür - 1

    SEÇİM SONRASI AK PARTİ’NİN EKONOMİ POLİTİKASI NE OLACAK?

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Millet İttifakı ekonomi takımını açıkladı. Sizin de seçim sonrası için ekonomi yönetiminde yapacağınız farklı profiller olacak mı?” sorusunu yanıtlarken şu ifadeleri kullandı.

    “Millet İttifakı’nın ekonomi takımı kimlerden oluşuyor diye şöyle düşündüğümde, bunlar ismi cismi çok belli olan tipler değil. Fakat tabii bu CHP ne yapıyor? Yine kapalı kapılar arkasında, otellerde IMF’nin temsilcileriyle görüşüyor. Aynı zamanda İYİ Parti’den bir zamanlar Merkez Bankası’nın sözde başkanı olan zat, o da onunla beraber, birlikte görüşmeler yapıyorlar. Bu görüşmelerden sonra da bizim için ‘Bu hükümetin IMF’ten borç alması lazım.’ Ya biz IMF’den niye borç alalım? Ben Kılıçdaroğlu muyum? Londra’nın tefecilerinden 300 milyar dolar borç taahhüdü almış. Tefeciden borç alınır mı? Eğer para kaynağı tefeciler olursa adamı gömerler. ‘Biz asla böyle bir şeye yönelmeyiz’ dedik ve biz IMF ile olan ilişkilerimizi bitirdik, kendi kaynaklarımızla ayaktayız ve şu anda tefecilere mefecilere hiç ihtiyacımız yok. 2013-2023 10 yıl geçti ve biz buralardan elimizi eteğimizi kestik, kendi kaynaklarımızla yola devam ediyoruz.

    Savunma sanayinden tutun işte en son enerjide, Karadeniz’de doğal gazı da çıkardık mı? Çıkardık. Şimdi 1 ay doğal gazı ücretsiz olarak evlere veriyoruz ve 1 yıl boyunca da 25 metreküp tenzil edilmek suretiyle vatandaşlarımızı doğal gaza bu noktada muhtaç olmadan evlerinde, mutfağında enerji olarak kendi yerli doğal gazımızı kullanmaya başladı. Bu noktalara geldik. İnşallah seçim sonrası bu süreç daha da farklı gelişecek. Niye? Şimdi de Gabar’da petrolü bulduk. Gabar’daki petrol de çok önemli. Çünkü terörün oralarda bu tür çalışmalara fırsat vermediği yerden şimdi petrolü bulduk ve bu petrolle beraber de yani Erzurum konuşmamda da söyledim, ‘Erzurum’un dut pekmezi kıvamında’, böyle bir petrol… Şu anda tabii bu bizi daha da güçlü hale getiriyor. Böylece hem doğal gaz hem petrol ve kapasite-rezerv çok çok yüksek. İnşallah artık biz yurt dışına doğal gazda da petrolde de ciddi manada muhtaç olmayacağız. Aybüke öğretmenin ismini de oradaki petrol kuyusuna verdik.”

    SİYASETTE SOĞAN FİYATI TARTIŞMASI

    Ankara Üniversitesi Fizik Mühendisliği öğrencisi Melisa Kiraz’ın “Togg, TCG Anadolu gibi önemli projeleri takip ediyorum. Ancak vatandaşın sofrasında bulunan patates, soğan gibi temel ihtiyaç maddelerinin fiyatlarındaki dalgalanmalar sizce önemli değil mi?” sorusu üzerine Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı:

    “Önemli olmaz diye bir şey yok. Ama TCG Anadolu da bizim için çok çok önemli. Öbür tarafta İHA’lar, SİHA’lar, Akıncı, Kızılelma bunlar da bizim için çok önemli. Tabii burada maalesef kendini bilmez bazı kişilerin bu fiyatlar üzerindeki dalgalanmalara neden olduğu ortada. Bir ara nerelere tırmandırdılar fiyatları? Şimdi patates soğan 10-15 liraya düştü. Hadi bakalım, bunu neyle izah edecekler? Fiyat düştü şimdi. Ama şunu çok açık net söyleyeyim. Allah nasip eder inşallah seçimden sonra bir defa bunların yargı yolu açık olmak kaydıyla bunları yargıda terleteceğiz. Çünkü benim milletimi kalkıp da bu tür yollarla sömürmelerine müsaade etmeyeceğiz. Çünkü bu bir sömürü organıdır, böyle bir şey söz konusu değil. Tabii bunu şimdi biz seçim sonrası yargı yoluyla da çok daha farklı bir zemine oturtacağız.”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan gençlerle buluştu: Kızılay'ın çadır satması beni de ciddi manada üzmüştür - 2

     

    MİLLET İTTİFAKI’NIN VAATLERİ İNANDIRICI MI?

    “Millet İttifakı’nın vermiş olduğu vaatleri inandırıcı buluyor musunuz?” sorusuna Erdoğan, “Ben bu soruyu size sorsam, bu vaatleri siz inandırıcı buluyor musunuz? Ben bunların vaatlerinin inandırıcı olanını hiç görmedim ki. Çünkü her şey yalan üzere bina edilmiş.” yanıtını verdi.

    “Eğitimde ne vadediyor? Sağlıkta ne vadediyor? Ulaşımda ne vadediyor? Tarımda, enerjide ne vadediyor?” diye soran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Bunları düşündüğünüz zaman, bu vaatlerin içinde basit olanını söyleyeyim. Mesela şu anda 10-11 tane bunlarda büyükşehir belediyesi var. Bu belediyelerde acaba bunlar bu söylediklerimden neler yaptılar? Ben belediye başkanlığı yaptım. Ama benim belediye başkanlığımda biz Haliç’i temizledik. O kokan Haliç, o geçilmez denilen Haliç, o kokudan tamamen arındı. Ama bu arada da biz Haliç Kongre Merkezi’ni yaptık. İstanbul’umuz için önemli bir kongre sarayı haline geldi. Şimdi bu işler lafla olmuyor, icraatla oluyor. Şimdi bunlara bir sorun. Deyin ki, ‘CHP’li belediyelerde acaba bir Haliç Kongre Merkezi benzeri var mı?’ Şu külliye, işte bizim inşa edip bitirdiğimiz bir yer ve 24 saat burası gençlerimizin emrinde. Kek, çorba, çay, kahve, her şey burada ücretsiz. Şimdi biz bunun benzerini bir de nerede yaptık? İstanbul Rami’de yaptık. Rami de çok muhteşem. Eskiden orası bir kışlaydı, o kışlayı biz şimdi İstanbul’un en büyük kütüphanesi haline getirdik. İçinde farklı bazı orada etkinlikler de sunumlar da var. Orası da aynen burası gibi dolup dolup taşıyor. Eğer kültür diyorsak, eğer sanat diyorsak, mesela Ankara’nın yıllarca bitmeyen Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Merkezi’ni biz yaptık. Biz gelene kadar orası yoktu; yaptık, bitirdik ve Ankara, böyle bir Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nı kazandı. O da bitmedi, hemen şimdi şurada, yine Cumhurbaşkanlığının dev bir kongre merkezi var. O kongre merkezinde de yıl boyu birçok uluslararası toplantı, bizim kendi toplantılarımız, hepsi orada yapılıyor. Yaklaşık 3 bin kişilik bir salon. Eğer kültür üzerine siz adımlarınızı atmazsanız o ülke kültürsüz olan, şah damarı yok demektir. Ama biz işe buralardan girdik.”

    SAVUNMA SANAYİSİ TARTIŞMALARI

    Millet İttifakı’nın savunma sanayiine de karşı çıktığını dile getiren Erdoğan, “Savunma sanayiine karşı çıkılır mı? Biz göreve geldiğimizde Türkiye‘nin savunma sanayinde yüzde 20’si yerliydi, maalesef yüzde 80 yoktu. Ama biz ne yaptık? Bu yüzde 20’yi yüzde 80’e çıkardık. Şimdi açığımız yüzde 20. Ama bu arada işte TCG Anadolu’yla dünyaya bir mesaj verdik. Seçim sonrası inşallah şu andaki TCG Anadolu’nun bir büyüğünü yapmak suretiyle mavi denizlerde inşallah Barbaros Hayrettinleri çok daha güçlü hale getireceğiz.” ifadelerini kullandı.

    TCG Anadolu’nun, İstanbul’da kaldığı süre içerisinde büyük bir ziyaretçi akınına uğradığını vurgulayan Erdoğan, talep üzerine İzmir’e gönderdiklerini belirtti.

    Mersin ve Antalya’nın da TCG Anadolu’yu istediğini dile getiren Erdoğan, “Dedik ki şu anda İzmir önümüzde. Dolayısıyla artık seçime kadar İzmir’de Alsancak’ta TCG Anadolu’yu park edeceğiz. Seçimden sonra inşallah yeni bir uçak gemisini daha hallettikten sonra artık diğer yerleri de onlarla beraber dolaştırırız, daha güzel hale getirir.” diye konuştu.

    BELEDİYELERİN HİZMETLERİ

    Millet İttifakı’ndan şu ana kadar bütün bu büyükşehir belediyelerinde “Bizim eserimiz de şudur.” dediklerini görmediğini söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:

    “Eğer siz gördüyseniz beni ikna edin. İstanbulluyum, yok. İstanbul’da biz Atatürk Kültür Merkezi’ni sıfırdan dört dörtlük yaptık. Kültür Turizm Bakanımdan da Allah razı olsun. Şu anda orası sürekli dolup dolup taşıyor. Yeter mi? Yetmez. Daha çok yapacağımız tabii ki işler var. Fakat bunlara bakıyorum Ankara, belediye bunlarda, Allah aşkına söyleyin, ‘Ankara’da şunu yaptı.’ deyin. Okuyorsunuz burada, üniversitelerdesiniz, bu üniversitelerde şöyle bir Ankara’yı gözlemlediğiniz zaman ‘Bunlar yaptı.’ diyebileceğiniz bir şey var mı? Arkadaşlar yok. Melih Bey’in belediye başkanlığı döneminde Ankara’da yaptıkları. Mevcut havalimanını biz yaptık ve havalimanından Ankara merkeze bu yolları Melih Bey yaptı. Metroları biz yaptık. Bir tane metro da siz yapın. Yok. Hepsi bizden. Ben şimdi nasıl diyeyim, ‘Millet İttifakı da şunları yaptı’ diye. İzmir’e bak İzmir de öyle. İzmir’de körfez şu anda rezalet, kokudan geçilmiyor. İstanbul-İzmir arası 7,5 saatti. Peki biz ne yaptık? İstanbul-İzmir arasını 3-3,5 saate düşürdük mü? Düşürdük. Bu da yetmedi. Manisa-İzmir arasında Sabuncubeli Tüneli’ni yine biz yaptık. Onlar laf, biz iş üretiyoruz. Aramızdaki fark bu.”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan gençlerle buluştu: Kızılay'ın çadır satması beni de ciddi manada üzmüştür - 3

     

    DEPREMDE KIZILAY’IN ÇADIR SATMASI

    6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli depremler sırasında Hatay Kırıkhan’da olduğunu anlatan Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Siyaset Bilim ve Kamu Yönetimi öğrencisi Miray Turan, göçük altında kaldığını ve babasını da kaybettiğini belirtti.

    Kendisinin 11, babasının ise 20 saat enkaz aldığında kaldığını aktaran Turan’ın, “Benim sorum şu. Birçok arkadaşımızın da aklında olan depremde çadır satan, huzur hakları gibi sebeplerle Kızılay Genel Müdürü ve Kızılay çok fazla gündeme geldi. Bu konu hakkında ne düşündüğünüzü merak ediyorum.” sözleri üzerine Erdoğan, “Bu konu tabii beni de ciddi manada üzmüştür. Kızılay böyle bir çadır satma fiiline, işine giremez. Süratle de tabii bu yanlışı düzeltmesi gerekir. Çünkü biz Kızılay’ı özellikle çadır üretiminde çok daha aktif hale gelmesi için sürekli teşvik ettik. Kızılay’ın çadır dendiği zaman en ufak bir sıkıntısının, probleminin olmaması gerekir.” ifadesini kullandı.

    6 Şubat’taki depremlerin Türkiye yerine başka ülkelerde gerçekleşmesi halinde o ülkelerin başlarına neler geleceğini soran Erdoğan, “Bütün bunlara rağmen şu an itibarıyla enkaz kaldırma çalışmalarına varıncaya kadar büyük oranda bu işi bitirdik. Şu anda köy konutlarını teslim etmeye teslim almaya başladık. Şimdi kalıcı konutları bir taraftan hızla yapıyoruz. Kalıcı konutların yapımıyla da inanıyorum ki vatandaşlarımıza teslim törenleri başladığı zaman onları daha da rahatlatacağız.” dedi.

    YARGI BAĞIMSIZLIĞI TARIŞMASI

    Hukuk siyasallaştı diyenlere katımam mümkün değil. Diyarbakır anneleri hüngür hüngür ağlıyor. Hani hak, hani hukuk, hani adalet?

    “LGBT, AİLE KURUMUNA SOKULMUŞ BİR ZEHİRDİR”

    “Sık sık LGBT’ye karşı olduğunuzu söylüyorsunuz. Ayrıca diğer partilere karşı sert eleştirilerde bulunuyorsunuz. Mesela kimi zaman partilileri terörle ilişkili kimi zaman da LGBT’li olmakla suçluyorsunuz. Tüm bunlara bakınca da ayrıştırıcı ya da kutuplaştırıcı bir dil kullandığınız düşünülüyor. Bunlara cevap olarak ne söyleyebilirsiniz?” sorusu üzerine Erdoğan, şöyle konuştu:

    “Bunları ‘ayrıştırıcı’ kavramıyla izah edersek bana göre yanlış yaparız. Niçin? Çünkü bu millet özellikle aile kurumunu kutsallaştıran bir millettir. Bizim değer yargılarımız içerisinde aile kurumu çok çok önemlidir. Çünkü güçlü milletler, güçlü ailelerden oluşur. Eğer aileniz güçlü değilse, aile kavramı güçlü değilse o ülkede o milletin yıkımı da çok çabuk olur. Bizim yaklaşımımız burada ve LGBT denilen olay bir defa aile kurumuna sokulmuş bir zehirdir. Bu zehri biz hele hele halkının yüzde 99’u Müslüman olan bir ülke olarak kabullenmemiz mümkün değil. Buradaki hassasiyetimiz özellikle buradan geliyor. Hatta biz aileyi kutsayan anayasa değişikliği teklifini verdik. Ama seçim öncesi tabii buna fırsat olmadı. Şimdi bu konuyla alakalı olarak bizim buradaki değer yargılarımız içerisinde LGBT’ye, AK Parti olarak biz asla olumlu bakamayız çünkü aile kutsiyeti zaten buna müsaade etmez. Bir de bizim özellikle dinimizin gereği bu olduğu için de biz olaya buradan bakıyoruz. Buna biz eyvallah edemeyiz.”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan gençlerle buluştu: Kızılay'ın çadır satması beni de ciddi manada üzmüştür - 4

     

    SIĞINMACILARIN GERİ DÖNÜŞÜ

    Sığınmacılarla ilgili bir soru üzerine Erdoğan, bu işin bir süresinin söz konusu olmadığını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Halkının yüzde 99’u Müslüman olan bir ülke olarak ülkesindeki savaş sebebiyle orada yaşam koşulları itibarıyla terör örgütleriyle adeta ölüm kalım mücadelesi veren bir Suriye halkı var. Biz kendilerine şu an itibarıyla 100 binin üzerinde Suriye’nin kuzeyinde konutlar inşa ettik. Hayır kurumları vasıtasıyla devlet olarak ve saire ve bu vesileyle de peyderpey şu anda bizdeki muhacirler bu konutlara göç etmeye başladı. Ama bunları ‘Ben gelince tekrar ülkelerine gönderirim. Bunları Türkiye’de yaşatmam.’ Ben şahsen böyle bir anlayışa taraftar değilim. Bu bir defa zulüm olur. Ama şimdi de orada yapılan konutlara kendilerinin gönüllü olarak dönme süreci başladı. Bu konuda da elimizden gelen desteği, yardımı veriyoruz. Ama böyle bu CHP’lilerin ifade ettiği gibi, ‘Okullarda onlara çok farklı müsamahalar, şunlar bunlar.’ Böyle bir şey yok. Vatandaşlık hakkını kazanıp da imtihanlara girmek suretiyle başaranlar, onlara zaten her yer için geçerlidir. Ama bizde de bu tür gerçekten imtihanlara girip başarılı oluyorlarsa; bu gelenlerin arasında doktoru var, mühendisi var, avukatı var. Bu insanlar bizim ülkemize geldiklerinde yani bunlar göçmendir diye biz bunları hemen tekme tokat kovalayalım mı? Bu bir defa insani değil, vicdani değil, hepsinden öte İslami değil. Bunları kapıya koyamayız. Bunların içerisinde hakikaten yaramazlık yapanlar varsa onlar da tabii emniyet güçlerimiz tarafından onlara bedeli ödettiriliyor.”

    HÜDA PAR’IN İTTİFAKA DESTEĞİ

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “HÜDA PAR, geçmişinde bir terör örgütüyle anılıyor. HDP ve PKK bağını dile getirdiğiniz için Millet İttifakı’nı eleştiriyorsunuz. AK Parti ve HÜDA PAR işbirliği hakkında ne düşünüyorsunuz?” sorusuna, “HÜDA PAR’ın geçmişte bu terör örgütüyle anılması olayı tamamen HDP’nin kendisine bir çıkış yolu aramasından kaynaklanıyor. HÜDA PAR’ın bir defa bu geçmişteki terör örgütüyle ilgisi, alakası yok. Kaldı ki böyle bir durum söz konusu olsa bizim de beraber yürümemiz söz konusu olmazdı.” yanıtını verdi.

    Özellikle Kürt vatandaşlarının siyasallaşması noktasında, bu yolda HÜDA PAR’la beraber yürümek istediklerini dile getiren Erdoğan, “Onların hem yerli hem milli bunun yanında da vatanseverlik noktasında HDP ile mukayese edilmeyecek bir konumu var.” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, HÜDA PAR’ın iddiaları reddettiğini ve terör örgütüyle ilişkisinin bulunmadığını vurguladığını aktararak şunları söyledi:

    “‘Bizim bununla alakamız yok.’ dediklerine göre, zorla HDP şu anda HÜDA PAR’ı böyle vasıflandırıyor diye mi biz bunları kabulleneceğiz? HÜDA PAR’ın böyle bir durumu söz konusu değil ve kesinlikle bir siyasallaşmanın gayreti içerisinde olan bir siyasi partidir. Şu anda da zaten bu seçimlere biliyorsunuz tamamıyla onlar kendi logolarıyla girmek suretiyle bir adım atmışlardır. O da parlamentoya girme imkanını yakalamak ve parlamentoda da artık düşüncelerini, sesini daha ideal bir şekilde çıkarmaktır. HÜDA PAR’ın durumu bu. Bu söylemleri onlara yapılan yakıştırmaları şahsen bizim kabul etmemiz mümkün değil.”

    CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ

    Muhalefetin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni “tek adam rejimi” olarak eleştirdiğinin hatırlatılması üzerine Erdoğan, Türkiye’nin koalisyonların yoğun olduğu dönemlerde büyük bedeller ödediğini vurguladı.

    Erdoğan, Türkiye’de 6 ayda bir hükümetlerin kurulduğu dönemlerin yaşandığını hatırlatarak şöyle devam etti:

    “Bir sene içinde zaman zaman öyle oldu ki iki koalisyon kuruldu. Bu koalisyonların tabii Türkiye’ye bedeli çok ağır oldu. Biz dedik ki, bu şekilde bu yürümez. Kaldı ki tek başımıza iktidar olduğumuz halde, buna rağmen ne yapıp yapıp başkanlık sistemine geçelim dedik. Başkanlık sistemine geçerken de dünyada tabii bunun birçok örneklerini inceledik, araştırdık. Amerika’yı inceleyelim dedik, Rusya’yı inceleyelim dedik, Fransa yarı başkanlık sistemi, orayı inceleyelim dedik. Bütün bunları incelemek suretiyle bir adım attık. Şu 21 yıl içinde bunun çok ama çok faydasını gördük.”

    “BAŞKANLIK SİSTEMİNİ KESİNLİKLE SAVUNUYORUZ”

    Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin çok seri karar alma ve çok seri adımlar atma imkanı verdiğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

    “Yani öyle kalkıp da ‘6 ayda, 1 senede, 1,5 senede bir koalisyona gitme’ bunlara gerek yok. Bu kadar seri adım atma imkanı verdiği içindir ki, biz şu 21 yıl içinde hükümet kurma sorunu yaşamadık. Sürekli hizmet, sürekli yatırım ve bunlarla yürüdük. Şu anda yaptığımız yatırımlar, eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda, enerjide, hepsi ortada. Eğer bunları kalkıp da bunların parlamenter demokrasi dedikleri sistemle yürütmeye kalksaydık böyle bir mesafe alamazdık. Bırakın adım atamazdık, attırmazlardı ama şu anda böyle bir sıkıntıyı yaşamıyoruz. O bakımdan da başkanlık sistemini kesinlikle savunuyoruz. 11’li koalisyon, hala ne yapacağının farkında değil ve parlamenter demokrasiyi konuşmuyorlar bile. Çünkü bu işin yürümeyeceğini öğrendiler. Düşünebiliyor musunuz? Bir cumhurbaşkanının yanında 6 tane cumhurbaşkanı yardımcısı olacak. Böyle bir ülke olur mu? Yürümez. Böyle bir şey olmaz. Şu pazardan sonra inşallah seçilecek olan cumhurbaşkanı olarak bu kardeşinizle Türkiye çok daha farklı denizlere yelken açacak.”

    KİRA FİYATLARINDAKİ ARTIŞ

    Erdoğan, artan kira fiyatları hakkındaki soruya “Öğrenciler için en önemli çıkış noktası yurtlarımız.” dedi.

    Yurt sıkıntısının bulunmadığını kaydeden Erdoğan, “Türkiye genelinde şu anda 850 bin öğrenci kapasiteli yurdumuz var. Ancak bu deprem sebebiyle bazı yurtlarımızı biliyorsunuz depremzedeler için kullandık. Ancak asıl konuya gelince, bunları yargı yoluyla analarından doğduğuna pişman edeceğiz. Öyle rastgele istediğim gibi ben kira koyarım, koyamazsın arkadaş. Bunların hepsini Adalet Bakanlığımız vasıtasıyla belli bir standarda oturtacağız ve ona göre de üzerlerine, üzerlerine gideceğiz.” diye konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir soru üzerine, yeni evleneceklere verilecek 2 yıl geri ödemesiz 48 ay vadeli 150 bin liralık krediden, çift olarak bir adet faydalanılabileceğini ifade etti.

    GENÇLER NASIL İKNA EDİLECEK?

    “Yeni dönemde genç istihdamının artırılması ve genç girişimciler için mevcut paketlerin artırılmasını düşünüyor musunuz?” sorusunu yanıtlayan Erdoğan, şunları söyledi:

    “Şu anda bizim zaten genç istihdam noktasında AK Parti hükümeti olarak herhangi bir sıkıntımız yok. Yani ciddi manada genç istihdamını yapıyoruz. Bundan sonraki süreçte de yine yani engellilerde nasıl bir adım atıyorsak daha yeni 3 bin 500 engelliyi aldık. Gençlerde aynı hassasiyeti sürdürüyoruz. Genç istihdamını bu noktada kararlı bir şekilde devam ettireceğiz.”

    Erdoğan, muhalefetin parlamentoya gençlerin girmesini istemediğini kaydederek “Biz ise gençlerin parlamentoya girmesi konusunda adım atılmasının önünü açtık. 30’dan başladı 25’e indirdik, oradan 18’e indirdik. Bunları biz getirdik, biz sağladık. Bizimle dalga geçiyorlardı. Yani çoluk çocuğa mı parlamentoyu emanet edeceğiz, çocuklar mı parlamentoya girecek? Evet dedik, gençler girecek.” değerlendirmesinde bulundu.

    Erdoğan, “Seçimlerde gençlerin size neden oy vermesi gerektiğini düşünüyorsunuz?” sorusunu şöyle yanıtladı:

    “Gençlere yönelik ne yaptıysak biz yaptık. Muhalefetin gençlere yönelik yaptığı veya yapabileceği hiçbir şey olmadı. Üniversite gençliğinin harçlarını kimler kaldırdı? Biz kaldırdık. Biz göreve geldiğimizde burs 45 liraydı ama şimdi burslar nereye çıktı? Ortada. Bunları yapan da biziz. Lisansüstü, doktora, bütün bu öğrencilere asgari ücrete kadar ne yaptık? Onlarınkini de çıkardık. Şimdi önümüzdeki dönemde yine gençlerimizle, öğrencilerimizle ilgili her türlü teşviki, yurt içi, yurt dışı yapacak olan biziz. İnanın bunların yapacağı bir şey yok. Bunlar yalandan başka bir şey bugüne kadar üretmediler, üretmezler de.”

    Gençleri, TEKNOFEST kuşağı olarak gördüklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

    “Şimdi uzaya genç gönderdik. Bununla dalga geçmeye başladılar. Siz bunları bugüne kadar yapmadınız, aklınızın ucundan geçmedi. Biz şimdi asıl, yedek hazırladık ve hemen eğitimine gönderdik. Kısa zamanda da inşallah uzaydan sesini alacağız. Buralara bu işi vardırdık. Yani siz de bir şey yapın bir görelim. Biz yaptığımızla konuşuyoruz. Verdiğimiz burslarla, kredilerle bunlarla konuşuyoruz. Peki siz ne verdiniz? Biz bundan sonraki süreçte de gençlerimizin, öğrencilerimizin yanında olmaya her yönüyle devam edeceğiz.”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye genelindeki 850 bin kapasiteli öğrenci yurtlarının sayısının gelecek dönemde daha da artacağını bildirdi.

    SEÇİM SÜRECİNDEKİ SERT ATMOSFER

    Tarafların, seçim sürecinde birbirlerine karşı sert tutumlarının, seçim sonrasına nasıl yansıyacağına ve seçim sonuçlarına ilişkin değerlendirmeleri sorulan Erdoğan, şunları kaydetti:

    “İstanbul’da 1 milyon 700 bin kişiye hitap ettik. İstanbul’da böyle bir mitingi malum muhalefet yapamadı ama oradaki coşku, oradaki heyecan her şeyi ve bizim ifadelerimizi satın aldı. Erzurum’da yaklaşık 135 bin kişiye hitap ettim. Erzurum’da da ifadelerimizi aynıyla satın aldı. Kayseri’de 125 bin kişiye hitap ettik. Adana öyleydi. Aynı şekilde Aydın öyleydi. Bir liderin, bir siyasetçinin karşısındaki kitlenin gözlerini okuması, onunla teması bunlar çok çok önemli. Bir ifadeyi eğer sert kullanıyorsak bunu Kandil için kullanırız. Bunu benim vatandaşıma, benim milletime saygısı olana karşı kullanmayız ama bizim 51 tane Diyarbakırlı evladımızı öldürenlere karşı herhalde el bebek gül bebek diyecek halimiz yok. Ne ise bunun gereğini de yapmamız lazım. Bunu yaparsan zaten vatandaş da ne yapıyor? Orada sana sahip çıkıyor. Bu dil ve bu dille biz vatandaşımızla kucaklaşıyoruz ama Kılıçdaroğlu arkasına terör örgütünün başındaki adamı alıyor, ‘haydi’ diyor, o da ‘haydi’ diyor. Bununkini nereye koyacaksın? Bizimkini nereye koyacaksın? Biz ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ diyoruz; ‘bir olacağız, iri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız’ diyoruz. O da teröristi arkasına alıyor, arkamızda o var diyor.”

    SEÇİM NASIL SONUÇLANIR?

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim sonucu beklentisine ilişkin “Onu pazar günü sandık söyleyecek.” dedi.

    Gençlere tavsiyelerde bulunan Erdoğan, “Oku, düşün, eyleme geçir ve bunu da özellikle takip ederek neticelendir. Bunu öğrencilik hamlesi olarak yaşamakta çok büyük fayda var. Bir de az önce ifade ettiğim gibi artık şu anlayışla çizgimizi belirlememiz lazım; biz tek milletiz, bayrağımız tek, vatanımız tek, devletimiz tek ve bir olacağız, iri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız.” ifadelerini kullandı.

  • “En düşük memur maaşı 22 bin lirayı bulacak”

    “En düşük memur maaşı 22 bin lirayı bulacak”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hacı Bayram Veli Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi’nde HAK-İŞ Genel Kurulu’nda konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “En düşük emekli maaşının üzerinde ücret alan emeklilerin durumunu iyileştirecek çalışma yapıyoruz. Yeni Meclisin açılmasıyla vatandaşlarımızı sevindireceğiz.” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Temmuz ayında bir adım daha atıyoruz. En düşük memur maaşını en düşük kamu işçisi maaşından aşağı kalmayacak şekilde düzenleyeceğiz.” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “(Temmuz ayında) En düşük memur maaşı 22 bin lirayı bulacak.” ifadesini kullandı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Birinci dereceye giren ve şartları tutan tüm memurlarımızın 3600 ek gösterge hakkından yararlanabilmesini sağlayacağız.” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Memur maaşlarındaki artış otomatik olarak emekliliklere de yansıyacak. Bakanımıza yasal tarih olan temmuza kadar bu çalışmanın tamamlanması talimatı verdim.” diye konuştu.

  • “Sivil ve özgürlükçü bir Anayasa istiyoruz”

    “Sivil ve özgürlükçü bir Anayasa istiyoruz”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Danıştay Konferans Salonu’nda düzenlenen Danıştay’ın 155. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni’nde konuştu.

    Danıştayın 155’inci kuruluş yıl dönümü ile “Danıştay ve İdari Yargı Günü”nün, Türkiye ve yargı dünyası için hayırlı olmasını dileyerek sözlerine başlayan Erdoğan, Şura-yı Devletten bugüne Danıştaya emeği geçen başkanlar, üyeler, hakim ve savcılar ile personeli saygıyla yad ettiğini belirtti.

    Erdoğan, Türkiye’nin idari reform tarihinin en önemli adımlarından biri olan Danıştayın kuruluşundan bugüne, sürekli gelişerek hizmet vermeyi sürdürdüğünü, devletle vatandaş arasındaki ihtilafların hukuki sınırlar içinde ve hakkaniyet duygusuna uygun çözülmesinde çok önemli görevler ifa ettiğini vurguladı.

    2017’deki Anayasa değişikliğiyle ülke tarihinin en önemli yönetim reformlarından birini gerçekleştirdiklerini kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni kurarken, güçler ayrılığı ilkesini de tahkim ettik. Yasama, yürütme ve yargı arasındaki ilişkileri daha keskin hatlarla belirleyerek, demokrasimizin standardını yükselttik. Yine bu Anayasa değişikliğiyle yargının bağımsızlığı umdesine tarafsızlığı ibaresini de ekledik. Böylece yargıyı, geçmişte içine düştüğü tartışmalardan kurtaracak önemli bir adım attık.”

    “Yeni bir dönem başlattık”

    Erdoğan, yargı ile diğer erkler, özellikle de yürütme arasındaki ilişkilerin, dünyanın her yerinde tartışmalara konu olduğuna dikkati çekerek şöyle konuştu:

    “Ancak ülkemizde, vesayet ve darbe süreçlerinde bu tartışmalar, gerçekten can acıtıcı, kurumları yıpratıcı bir şekil almıştır. Mesela, bir dönem yargımızın üzerine çöken FETÖ gölgesi hepimizi çok üzmüştür. Hamdolsun, devletimizin diğer kurumlarıyla birlikte yargımızı da bu ihanet çetesi mensuplarından temizleyerek, yeni bir dönem başlattık.

    Ülkemizin, her türlü hukuk dışı oluşum gibi, hangi isim ve görünüm altında olursa olsun, terör örgütleriyle yürüttüğü mücadelede yargımızın gösterdiği sağlam duruşun şahidiyiz. Her ne kadar, vesayet dönemi hayali ve hevesiyle yargı kurumlarımıza saldıranlar hala varsa da artık bu taktik söylemlere kimse itibar etmiyor. Milletimiz, kendi adına karar veren yargı kurumlarına, giderek daha güçlü bir şekilde güvenmekte, sarıp sarmalamaktadır.”

    “Türkiye’yi, sivil ve özgürlükçü bir Anayasa’ya kavuşturmak istiyoruz”

    Ülkeyi yeni ve sivil bir Anayasa’ya kavuşturarak, diğer alanlarla birlikte yargıya da önemli bir hizmet yapacaklarını dile getiren Erdoğan, “Türkiye’yi, milli irade eliyle hazırlanmış sivil ve özgürlükçü bir Anayasa’ya kavuşturmak istiyoruz. Bunu başarmamız, demokrasimizin üzerindeki son bulutların da dağılması anlamına gelecektir. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun en önemli hedeflerinden biri bu olacaktır. Seçimlerin ardından bu konuyu, hem milletimizin hem Meclisimizin gündemine tekrar taşıyacağız. Yargı temsilcilerimizden de bu hususta katkı bekliyoruz.” dedi.

    Türkiye’nin 2 asırlık demokrasi serencamının son yarım yüzyılını bizzat yaşadığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

    “Aklımızın ermeye başladığı yıllara dair ilk hatıramız 1960 darbesi ve sonrasında yaşanan acı görüntülerdir. İlk gençlik yıllarımızı muhtıra tartışmalarıyla geçirdik. Ardından ülkenin ideolojik çekişmelerinden sokak kavgalarına, terör eylemlerine evrildiği süreci yaşadık. Bu sürecin aslında 12 Eylül darbesinin zeminini hazırlama oyunu olduğunu, ilerleyen dönemlerde bizzat projenin sahiplerinin ikrarıyla öğrendik. Siyasetin yeniden toparlanmaya çalıştığı 1980’li yılları, 1990’ların siyasi istikrarsızlık ve sosyal gerilim dönemi izledi.”

    “Ülkemize bu utancı yaşatanların hiçbirini asla unutmayacağız”

    “Demokrasi tarihinin en yüz kızartıcı dönemi” olarak tanımladığı 28 Şubat’ta, kimin nerede durduğunun, hafızalarında hala tüm ayrıntılarıyla canlı olduğunu dile getiren Erdoğan, “Ülkemize bu utancı yaşatanların, siyasetçisinden akademisyenine kadar hiçbirini asla unutmayacağız.” dedi.

    Erdoğan, böyle bir iklimde siyasete yeni bir ses, yeni bir yaklaşım, yeni bir program getirerek, milletten yetki istediklerini kaydetti.

    Son 21 yılda her ne yapılmışsa, gerisinde asırlık demokrasi ve kalkınma eksiklerini telafi etme çabası olduğunu söyleyen Erdoğan, “Türkiye’ye o kadar çok vakit kaybettirdiler, milletimizin enerjisini o kadar boş yere harcattılar ki kaybedecek tek bir anımız, tek bir günümüz yoktu.” diye konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, güven ve istikrar iklimini zehirleyerek siyaseti ve yönetimi rayından çıkarma çabalarının, kendi dönemlerinde de hiç eksik olmadığını ifade ederek, şunları kaydetti:

    “Ama önceki süreçlerden farklı olarak biz, dirayetli ve kararlı duruşumuzla milletimizin desteğini hep yanımızda tutmayı başardık. Hatırlarsanız, 15 Temmuz gecesi televizyonlara bağlandığımda bir şey söylemiştim. Demiştim ki, biz milletin gücünün üstünde güç tanımıyoruz. Evet, bu güç bizi vesayetin cenderesinden, terör örgütlerinin saldırılarından kurtardığı gibi, darbecilerin silahlarının namlularına da göğsünü siper etti. Biz de milletimize şükranımızı eserlerimizle, hizmetlerimizle, reformlarımızla gösterdik, gösteriyoruz.”

    “Bıkmadan, usanmadan anlatmayı sürdüreceğiz”

    Erdoğan, eski Türkiye’de kendilerinin yaşadığı sıkıntıların hiçbirini yaşamamış, gördüğü manzaraların hiçbirini görmemiş bir nesil olduğuna işaret ederek, diğer pek çok mesele gibi bu yeni nesle, demokraside, özgürlüklerde, hukuk devletinde bugün bulunulan yerin kıymetini anlatmakta zorlandıklarını belirtti.

    Gençlerin mukayesesini, eski Türkiye ile değil, kendilerine göre çok daha iyi uygulamalara sahip ülkelerle yaptığını kaydeden Erdoğan, “Halbuki biz her ülkenin kendi hikayesi olduğunu, ülkemizin hikayesinin de hiç de öyle kolay yazılmadığını çok iyi biliyoruz. Bunun için gençlerimize, hem sahip olduğumuz imkanları hem Türkiye Yüzyılı ile ulaşmak istediğimiz hedefleri bıkmadan, usanmadan anlatmayı sürdüreceğiz.” dedi.

    Gençlere bırakacakları en büyük mirasın, onlara hayallerini hayata geçirebilecekleri, altyapısı tamamlanmış bir Türkiye olacağını vurgulayan Erdoğan, “Yargı teşkilatımıza duyulan güvenin artması, yargının itibarının yükselmesi, bu sürecin önemli kazanımlarından biri olarak ortak hanemize yazılacaktır.” ifadesini kullandı.

    Erdoğan, Danıştayın 155’inci kuruluş yıl dönümü ile hakim ve savcıların Danıştay ve İdari Yargı Günü’nü kutladı.

    Konuşmanın ardından Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hediye takdim etti.

  • “Söke söke beşli çetelerden alacağım ve size vereceğim”

    “Söke söke beşli çetelerden alacağım ve size vereceğim”

    Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Adana’da Uğur Mumcu Meydanı’ndaki mitingde seçmenlere hitap etti. Mitingde Kılıçdaroğlu’na İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de eşlik etti. Kılıçdaroğlu konuşmasında vaatlerini sıralayarak, kaynak olarak firmaları gösterdi. “Bütün köy okullarını yeniden açacağız. Cumhuriyetin 100. yılında 100 bin öğretmen ataması yapacağız. Öyle torpili morpili olmayacak. KPSS’ye girecek, atamasını yapacağız. Mülakatta eleniyordunuz, onu da kaldıracağız. Size düşündüğünüzden daha iyi imkanlar sağlayacağız. Göreceksiniz en hızlı internete nasıl erişiliyor göreceksiniz. Yatırımlar nereye gidiyor, onu da göreceksiniz. İlk aracınızı aldığınızda ÖTV’nin olmadığı bir Türkiye’yi de göreceksiniz.

    Emekliler size de bir çift sözüm var. Sizler çalıştınız, sizler alın teri döktünüz, sizler sigorta primlerini ödediniz ve zamanı geldi emekli oldunuz. Normalde emekli olan birisinin insan gibi yaşaması lazım. Ay başını nasıl getireceğim diye her ay oturup hesap yapmaması lazım. 2015 yılından bu yana diyorum, emeklilere Ramazan ve Kurban bayramlarında asgari ücret kadar ikramiye verin. Vermediler, önce bin lira yaptılar, sonra 2 bin lira yaptılar. Size sözüm önümüzde Kurban Bayramı var. Size sözüm, sizlerin oylarıyla cumhurbaşkanı olduğumda emekliler bankaya gidip aylığınızı çektiğinizde 15 bin lirayı orada göreceksiniz. ‘Sen nereden bulacaksın parayı’ diye soruyorlar. Sen beşli çetelere çalışırken para var, yandaşlara çalışırken para var, havuz medyasına çalışırken para var, emekliye gelince ‘parayı nereden bulacaksın.’ Söke söke beşli çetelerden alacağım ve size vereceğim” dedi.

    Yoksul kadınlara maaş

    Kılıçdaroğlu, yoksul kadınlara asgari ücret oranında maaş bağlayacaklarını ifade ederek, “Çocuklarını okula gönderirken acaba beslenme çantasının içerisine neler koyayım diye düşünürsünüz. Çocuğun çantasına somon ekmeğin yarısını kesip salça sürerek çantaya koyan anneleri de biliyorum.

    Büyük dramların yaşandığını da biliyorum. Sizler bu ülkenin büyümesi ve kalkınmasıyla beraber huzur içerisinde yaşamayı hak ediyorsunuz. ‘Bay Kemal gelince yardımları kesecek’ diyorlar ya, niye keseyim, öyle yapmayacağım. Tam tersini yapacağım. Her kadının bankada hesabı olacak ve onun durumuna göre en az asgari ücret kadar yoksul ailelerde kadının hesabına düzenli olarak para yatacak. İşçi gibi, memur gibi, emekli gibi gidecek parasını alacak. Çoluk çocuğunun rızkını alacak” şeklinde konuştu.

    “Adana Havalimanı kapanmayacak”

    Kılıçdaroğlu, Adana Havalimanı’nı kapatmayacaklarını vurgulayarak şunları söyledi:
    “Havaalanı sorununuz var değil mi? ‘Havaalanını kapatacağız’ diyorlar. Oy vereceksiniz, bay Kemal gelecek, Adana Havalimanı çalışmaya devam edecek. Neden kapatıyorsun? Başka yerde havalimanı yapabilirsin. Çünkü burası büyük bir rant alanı olabilir. Birileri malı götürebilir. Bay Kemal bunu seyredecek, yemezler. Hiç endişe etmeyin, kapattırmayacağız orayı. Zeydan başkan metro yapmak istiyor onay alamıyor. Onayın nasıl alındığını da göreceksiniz.”


    Mitingde Kılıçdaroğlu’ndan önce söz alıp kalabalığa seslenen Akşener’in miting sonrası halkın selamlanmasında sahneye çıkmaması dikkat çekti.

  • Yurt dışı ve gümrüklerde kullanılan oy sayısı

    Yurt dışı ve gümrüklerde kullanılan oy sayısı

    Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri için yurt dışındaki temsilciliklerde ve gümrüklerde oy kullanan seçmen sayısı 1 milyon 751 bin 365 oldu.

    Yüksek Seçim Kurulundan (YSK) edinilen bilgiye göre, gümrük kapılarında ve yurt dışı temsilciliklerde 27 Nisan’da başlayan oy verme işlemi kapsamında temsilciliklerde 1 milyon 632 bin 994, gümrüklerde ise 118 bin 371 seçmen oy kullandı.

    Yurt dışı temsilciliklerde oy verme işlemleri yarın sona erecek, gümrüklerde ise 14 Mayıs saat 17.00’ye kadar devam edecek.

  • “Bahar gelir, yaz gelir. Sayılı gün tez gelir”

    “Bahar gelir, yaz gelir. Sayılı gün tez gelir”

    Erdoğan, partisinin Edirne Selimiye Meydanı’ndaki mitinginde yaptığı konuşmada, Edirne’yi çok sevdiğini ve karşısında bambaşka bir ihtişam olduğunu söyledi.

    Mitinge katılan gençler ve kadınlar ile Edirne’nin tüm ilçelerini ve köylerini selamlayan Erdoğan, “Bahar gelir, yaz gelir. Sayılı gün tez gelir. Edirne’yi sevmeye insan ömrü az gelir. Bir ömür seni sevmeye az gelir Edirne.” ifadelerini kullandı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir asır başkentlik yapan, İstanbul’un fethini adım adım hazırlayan Edirne’yle Türkiye Yüzyılı’nda yeni fetih rüyaları görmeye hazırlandıklarını dile getirerek tarih boyunca şanlı akıncılar çıkaran, bileği bükülmez pehlivanlar yetiştiren Edirne’nin desteği yanlarında olduğu müddetçe Allah’ın izniyle yedi düvele meydan okuyacaklarını belirtti.

    Toprağında tabiatın çiçekleri gibi medeniyetin eserlerinin yeşerdiği Edirne’den aldıkları ilhamla kalkınma hamleleri yürüttüklerini söyleyen Erdoğan, “Dışarıdaki eserlerimize sahip çıktık. Şairleriyle alimleriyle sanatkarlarıyla Selimiye gibi bir dünya şaheseriyle dünyaya medeniyet dersi veren Edirne’yle ruhumuzu besledik.” diye konuştu.

    Erdoğan, Selimiye Camisi’nin restorasyonunu yaptıklarını hatırlatarak “İnşallah yeniden bütün haşmetiyle bütün azametiyle Selimiye Camii tüm dünyaya örnek olacak.” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir asır başkentlik yapan, İstanbul’un fethini adım adım hazırlayan Edirne’yle Türkiye Yüzyılı’nda yeni fetih rüyaları görmeye hazırlandıklarını dile getirerek tarih boyunca şanlı akıncılar çıkaran, bileği bükülmez pehlivanlar yetiştiren Edirne’nin desteği yanlarında olduğu müddetçe Allah’ın izniyle yedi düvele meydan okuyacaklarını belirtti.

    Toprağında tabiatın çiçekleri gibi medeniyetin eserlerinin yeşerdiği Edirne’den aldıkları ilhamla kalkınma hamleleri yürüttüklerini söyleyen Erdoğan, “Dışarıdaki eserlerimize sahip çıktık. Şairleriyle alimleriyle sanatkarlarıyla Selimiye gibi bir dünya şaheseriyle dünyaya medeniyet dersi veren Edirne’yle ruhumuzu besledik.” diye konuştu.

    Erdoğan, Selimiye Camisi’nin restorasyonunu yaptıklarını hatırlatarak “İnşallah yeniden bütün haşmetiyle bütün azametiyle Selimiye Camii tüm dünyaya örnek olacak.” dedi.

    “Hepsiyle kapalı kapılar ardında yaptıkları pazarlıkların utancıyla eveleyip geveliyorlar”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Edirne’nin Rumeli’den dönüş acılarını hiçbir zaman aklından çıkarmadığını, Rumeli’ye asla elveda demediğini vurgulayarak şöyle devam etti:

    “Bunun için Edirne, ülkesinin bütünlüğüne, milletinin birliğine, bayrağında ve ezanında sembolleştirdiği istiklaline göz dikenleri asla affetmez. Görüyorsunuz değil mi? CHP miting yapıyor, meydanı dolduran bölücü örgüt sempatizanları ne diyor? ‘Dişe diş, kana kan’ diye slogan atıyor. Bölücü terör örgütünün her gün yeni bir elebaşı çıkıp bay bay Kemal’e destek açıklaması yapıyor. Edirne’de yatan ve elinde 51 vatandaşımızın kanı olan Selo cezaevinden destek mesajları yağdırıyor. Devamlı malum ziyarete geliyorlar. Yurt dışına kaçan FETÖ’cüler CHP’nin reklam ajansı gibi çalışıyor. Her gün bir yabancı dergide, gazetede, bizim aleyhimize bay bay Kemal’in lehine kapaklar yapılıyor manşetler atılıyor. Avrupa’sından Amerika’sına her yerden koalisyon masasına destek yağıyor. Bütün bunlara CHP yönetiminden, koalisyonun diğer ortaklarından herhangi bir itiraz geldiğini duydunuz mu? Bölücülere dönüp ‘Siz kim oluyorsunuz da bize oy istiyorsunuz.’ diyeni gördünüz mü? FETÖ’cülere dönüp ‘Siz ülkenize ihanet ettiniz, kesin sesinizi.’ diyeni gördünüz mü? Yabancı medyaya dönüp ‘Bizim seçimimizden size ne’ diyeni gördünüz mü? Tam tersine hepsiyle de kapalı kapılar ardında yaptıkları pazarlıkların utancıyla sürekli eveleyip geveliyorlar.”

    “Kimine bakanlık, kimine cezaevlerini boşaltma sözü verdiler”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Neymiş İmralı’nın kapısını kıracaklarmış, Öcalan’ı dışarı çıkaracaklarmış, Selo’yu dışarı çıkaracaklarmış. Erdoğan, Cumhurbaşkanlığına devam ettiği sürece hakkı, hukuku, adaleti biz size teslim etmeyiz.” ifadelerini kullandı.

    Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kimine de kamudan attıkları militanları devlete doldurma sözü verdiğini belirten Erdoğan, “Kimine ekonomimizi tefecilere teslim sözü vermişler. Hani 300 milyar dolar Londra tefecilerinden alacak ya öyle bir söz vermiş. Sen avucunu yalarsın avucunu. Senin gibilere bu tefeciler para vermez. Kimine de savunma sanayi projelerini bitirme sözü vermişler. Hatta adı TEKNOFEST’le sembolleşen Atatürk Havalimanı’nı Amerikalılara devretme sözü vermişler.” diye konuştu.

    Vatandaşlara, Atatürk Havalimanı’nda dün gerçekleştirilen “Büyük İstanbul Mitingi”ni hatırlatan ve 1 milyon 700 bin kişinin katıldığını söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:

    “Bizler de Cumhur İttifakı’na kimlerin saldırdığına, bay bay Kemal’i ve koalisyon masasını kimlerin desteklediğine baktığımızda tablo tüm açıklığıyla ortaya çıkıyor. Değerli kardeşlerim dünkü İstanbul mitingini gördünüz. Bu kadar insanı bir araya, ülke sevgisinden, bayrak sevgisinden, ezan sevgisinden, evlatlarının geleceğine sahip çıkma duygusundan başka ne getirebilir? Gittiğimiz her şehirde milletimiz bizi geçtiğimiz sokaklardan, miting meydanına kadar her yerde geçmişte görülmemiş kalabalıklarla bağrına basıyorsa işte tüm bu hakikatleri gördüğü için.”

    “Ağzından yalandan başka bir şey çıkmayan birine ülke emanet edilir mi?”

    Erdoğan, Kırklareli mitinginde de 20 bin kişiyle buluştuğunu dile getirerek şöyle konuştu:

    “Bugüne kadar ağzından yalandan başka bir şey çıkmayan, namus şeref sözü diyerek verdiği teminatların ertesi gün tam tersini yapan birine bu ülke emanet edilir mi? Kurduğu masayı, bizzat kendi ortaklarının kumar masası olarak tarif ettiği birine bu ülke emanet edilir mi? Masadaki ortaklarını orada tutabilmek için rüşvet kabilinden makamlar dağıtan birine bu ülke emanet edilir mi? Söylediği şeylerden haberi olmayan, vaat diye anlattıklarının yarısı yapılmış yarısı da saçma sapan işlerden ibaret birine bu ülke emanet edilir mi? Daha önemlisi aile yapımızı, gözümüzün nuru evlatlarımızın geleceğini LGBT türü sapkınların eline bırakmaya… CHP, LGBT’ci mi? İYİ Parti LGBT’ci mi? HDP LGBT’ci mi? Yanındakiler LGBT’ci mi? Şimdi gelelim bize. AK Parti’ye LGBT girebilir mi? MHP’ye girebilir mi? Cumhur İttifakı’nın diğer ortaklarına LGBT sızabilir mi? Çünkü bizde aile kurumu kutsal. Aile kurumumuza bu tür lekeyi sürdürmeyiz.”

    Erdoğan’ın, “Gençler, hanımlar isterseniz gelin şimdi bay bay Kemal’in ve koalisyon masasının ne olduğunu görüntülü olarak izleyelim.” sözlerinin ardından muhalefetin konuşmalarından kesitlerin yer aldığı video alandaki vatandaşlara izletildi.

    Videoda, Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Hiçbir işçinin işine son vermeyeceğiz. Namus sözü veriyorum ve garanti veriyorum.” sözlerinin duyulduğu esnada Erdoğan, “Nerede namus sözü? Namus var mı ki sözü olsun.” dedi.

    Erdoğan, videoda yer alan Yeşil Sol Parti Ağrı Milletvekili adayı Sırrı Sakık’ın “Biz masada oturup yüz yıllık Cumhuriyet’i değiştireceğiz.” sözleri üzerine ise “Yüz yıllık Cumhuriyet’imizi değiştireceklermiş.” ifadelerini kullandı.

    Görüntüde, PKK’lı teröristlerin yer aldığı “Terör arananlar” listesinin görüldüğü sırada Erdoğan, “Terörist başlarını görüyor musunuz?” diye sordu.

    “15 Temmuz gecesi FETÖ’cüler beni öldürmek için havalimanında yerlerini almışlardı”

    Erdoğan, darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz 2016 gecesinden kesitler izlettirilirken, şunları söyledi:

    “15 Temmuz akşamı ben Atatürk Havalimanı’na gelmeden önce beni ve ailemi öldürmek için bu FETÖ’cüler Atatürk Havalimanı’nda yerlerini almışlardı. Benden 1,5 saat önce bay Kemal, FETÖ’cülerin vasıtasıyla tankların arasından kaçırılarak Bakırköy Belediye Başkanı’nın evine gitti. Utanmadan, sıkılmadan ‘Haberim olsa beklerdim.’ diyor. On binlerce İstanbullu orada beklerken, sen o on binlerce İstanbulluyu görmedin mi? Adamın hayatı yalan. Adamın böyle bir düşüncesi yok. Bakırköy Belediye Başkanı’nın evine git, oradan kahveyi yudumlayarak gelişmeleri izle. Acaba ne zaman öldürecekler? Uçaklar önümüzden geçiyor, geçiyor. Devamlı üstümüzden pik yapıyorlar. Rabb’im isterse sular büklüm büklüm vurulur.”

    “Unutmayın Rabb’imiz ne buyuruyor?” diyen Erdoğan, Al-i İmran Suresi’nin 54. ayetini okuyarak “Her hesabın üzerinde, her tuzağın üzerinde Allah’ın hesabı vardır. Allah’ın tuzağı vardır. Ona tuzak olmaz.” dedi.

    Milletinin muhalefete değil ülkeyi, günahını bile vermeyeceğini kaydeden Erdoğan, “İnşallah 14 Mayıs’ta Edirne’nin de bu kumar masasına hak ettiği cevabı sandıkta vereceğine inanıyorum. Hani, Edirne türküsünde ne var? ‘Ayılana gazoz, bayılana limon.’ Öyle mi? İşte 14 Mayıs sabahı bunların limona çok ihtiyacı olacak. Hani bunların sokağa attıkları limonlar var ya onları bunlar için hazırlayalım.” diye konuştu.

    “Bilhassa teknolojik imkanların böylesine geliştiği bir dönemde artık bu numaralar bayatladı”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millet İttifakı’nın kaybedeceğini anlayınca şimdiden çamura yatmaya başladığını belirterek şunları kaydetti:

    “Her partinin temsilcinin yer aldığı heyetlerin gözetiminde yürütülen çalışmaların üzerine sanki bunu bilmiyormuş gibi gölge düşürmeye kalkıyorlar. Bilhassa teknolojik imkanların böylesine geliştiği bir dönemde artık bu numaralar bayatladı. Kendi provokasyonlarıyla olay çıkarıp bundan sonra da utanmadan şehirlerimizi karalamaya çalışıyorlar. İşte dün İstanbul’u gördünüz. Bir milyon 700 bin insan Atatürk Havalimanı’ndaydı. Milleti tahrik ederek buna güçleri yetmeyince tahkir ederek yaşayacakları hezimete şimdiden kılıf arıyorlar.”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yurt dışına kaçan FETÖ’cüler CHP’nin reklam ajansı gibi çalışıyor.” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendi provokasyonlarıyla olay çıkarıp, ondan sonra da utanmadan şehirlerimizi karalamaya çalışıyorlar. Milleti tahrik ederek, buna güçleri yetmeyince tahkir ederek yaşayacakları hezimete şimdiden kılıf arıyorlar.” diye konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Edirne’deki mitinge dair resmi rakamları aldığını ifade ederek, toplam 25 bin kişinin katıldığını aktardı.

    Dik durduklarını ve dikleşmediklerini belirten Erdoğan, “Ama şu 25 bin bütün ahbab-ı yaran, ne var ne yok hepsiyle görüşerek inşallah sandığa taşıyıp ve haftaya pazar günü sandıkları patlatmaya var mıyız? Durmak yok, yola devam diyor muyuz? Aynı senaryoyu bir önceki seçimlerde de bunlar sahnelediler ama bu sefer başaramayacaklar. Bu milleti kirli oyunlarına alet edemeyecekler. Ezeli ve ebedi kardeşliğimize leke süremeyecekler. Sizlerden ricam, 14 Mayıs’ta sandıklara iyi sahip çıkmanızdır.” diye konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece bunun da yetmeyeceğini vurgulayarak, vatandaşlardan 14 Mayıs’a kadar hala tercihi konusunda kafası karışık en az bir komşu ve akrabayı “Türkiye Yüzyılı” safına katmalarını istedi.

    “Buna hazır mıyız?” diye soran Erdoğan, şöyle devam etti:

    “Aynı şekilde sizlerden telefon rehberinizi karıştırıp, her gün 5-10 ahbabınızı arayarak, kendisine 14 Mayıs’ın önemini anlatıp, selamımla desteğinizi istemenizi bekliyorum. Şimdi buradan serhat şehrimizde dinlenen öyle bir söz verin ki vatanın diğer ucu Kars’tan dahi duyulsun. Hazır mıyız? Edirne, 14 Mayıs’ta çocuklarımızın geleceğine sahip çıkıyor muyuz? Edirne, 14 Mayıs’ta 21 yıllık katılımlarınızı daha da ileri taşıyor muyuz? Edirne, 14 Mayıs’ta ‘Türkiye Yüzyılı’nın inşası için ‘Bismillah’ diyor muyuz? Edirne, 14 Mayıs’ta ‘Türkiye Yüzyılı’ için doğru adımlarla yola devam diyor muyuz? Maşallah. Trakya’nın kadim şehri Edirne’ye de böylesi yakışır.”

    “21 yıldır sadece eser ve hizmet siyaseti yaptık”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, 21 yıldır sadece eser ve hizmet siyaseti yaptıklarını, ülkenin 81 vilayetinin hiçbirini diğerinden ayırmadan, 85 milyon vatandaşın hiçbirini dışlamadan eser verdiklerini ve hizmet götürdüklerini söyledi.

    “Edirne’deki tarihi eserlerin dili olsa da konuşsalar acaba bunları ayağa kim kaldırdı?” diyen Erdoğan, şöyle konuştu:

    “Allah şahittir ki sizler şahitsiniz ki ülkemize asırlık demokrasi ve kalkınma atılımları yaptırmak için canla başla çalıştık. Üstelik bu mücadeleyi önümüze çıkartılan nice engellere, kurulan nice tuzaklara, oynanan nice oyunlara rağmen yürüttük. Terör örgütlerinden, darbecilere kadar her aracı kullandılar. Milli iradenin bileğini bükemeyince ekonomik tuzakları devreye soktular. Bu ülkenin ekonomisini mahvetme tehditleri savuranlar oldu. Ayrıca salgından savaşa kadar küresel krizlerin yol açtığı sıkıntılarla da boğuştuk.”

    Erdoğan, buna rağmen hep dimdik ayakta kalmayı başardıklarının altını çizerek, “Gıdadan kiraya, hayat pahalılığı başta olmak üzere milletimizin günlük hayatında yaşadığı sıkıntıların farkındayız. Türkiye’nin asırlık sorunlarını nasıl biz çözüme kavuşturduysak, İnşallah bu sıkıntıların üstesinden de yine biz geleceğiz. Ne diyor o güzel Edirne türküsünde? ‘Annemin yelkeni olsa açsa da gelse, Babamın bir atı olsa binse de gelse. Kardeşlerim yolları bilse de gelse, Uçan da kuşlara malum olsun, ben annemi özledim, Hem annemi hem babamı ben köyümü özledim.” ifadelerini kullandı.

    Erdoğan, yaptıkları yollar, köprüler, tüneller, tren hatları ve havalimanlarıyla bu türkülerdeki özlemleri dindirdiklerini aktardı.

    “Altyapı yatırımlarımızı önemli ölçüde tamamladık”

    Ülkeye 21 yılda neler kazandırıldığını anlatan videonun ardından sözlerine devam eden Erdoğan, şunları kaydetti:

    “Bu görüntüleri seyrettikten sonra bilhassa gençlerimizin aklına şöyle bir soru gelebilir. ‘Hepsi tamam da biz zaten bunların içinde doğduk. Geleceğimize faydası ne olacak?’ Haklı bir soru. Hemen cevabını vereyim. Türkiye, 21 yıldır kazancını altyapı yatırımlarına harcadı. 21 yıldır kazancını altyapı yatırımlarına harcarken Türkiye modern dünyada farklı bir yere ulaştı. Eğitimden sağlığa, adaletten emniyete, ulaşımdan enerjiye, sanayiden tarıma, spordan konuta her alanda kendisini Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği muasır medeniyet seviyesinin üzerine taşıyacak yatırımlar yaptık. Artık altyapı yatırımlarımızı önemli ölçüde tamamladık.”

    Erdoğan, bundan sonra ülkenin elde edeceği katma değerin büyük kısmını milletin refahını artıracak çalışmalara kullanacaklarını vurgulayarak, “Nedir bu? Karadeniz gazıyla buna hemen başladık. Gazımızı devreye alır almaz ilk ay konutlardaki tüm tüketimi ücretsiz yaptık. Tamam? Şu anda ücretsiz doğal gaz kullanıyor muyuz? Faturalarınızın altındaki notu gördünüz değil mi? Bununla yetinmiyor, 1 yıl boyunca da mutfak ve sıcak su kullanımına denk gelen 25 metreküplük kısmı faturalardan düşüyoruz. Gabar’da bulduğumuz kaliteli petrol bize o bölgenin 40 yıldır niçin terör örgütlerinin saldırısı altında kaldığını gösterdi. Terörü bitirir bitirmez, petrolü bulduk ve kullanmaya başladık.” değerlendirmesini yaptı.

    “Yıllık 100 milyar dolarlık kazancı milletimizin emrine vereceğiz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, savuma sanayi projelerinin her birinin ülkeye çok önemli gelir kazandıran kaynaklara dönüşmeye başladığına işaret ederek, “Böylece savunma sanayi projelerimizi engellemek amacıyla niçin bu kadar uğraştıklarını da görmüş olduk.” dedi.

    Tüm bu gelişmelerle ortaya çıkacak yıllık yaklaşık 100 milyar dolarlık kazancı milletin emrine vereceklerini dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Devletimizin tüm imkanlarıyla, kadınlarımızın, gençlerimizin, emeklilerimizin, çalışanlarımızın, esnafımızın, çiftçimizin velhasıl milletimizin yanında daha güçlü şekilde yer alacağız. Bu doğrultuda atacağımız adımlardan biri de sermayesi, enerji gelirimizden sağlanacak Aile ve Gençlik Bankası kurmak. Bay bay Kemal, senin o yalanlarından, Londra’dan tefecilerden 300 milyar dolar alacakmış. İnanıyor musunuz? Ev hanımlarımızın emekliliğine, primlerinin üçte birini buradan ödeyerek, destek vereceğiz. Eğitimden istihdama, kendi işini kurmadan evliliğe her konuda hibe ve kredi vererek, gençlerimizin geleceğini beraberce inşa edeceğiz. Aile kurumumuzu sapkın akımlardan korumak, evlatlarımıza güvenli yarınlar kurmak için de bu kaynağa başvuracağız.”

    “Ülkeyi 21 yıldır eser ve hizmet siyasetiyle büyütürken elbette Edirne’yi ihmal etmedik”

    Erdoğan, ülkeyi 21 yıldır eser ve hizmet siyasetiyle büyütürken elbette Edirne’yi ihmal etmediklerini söyledi.

    Edirne’ye 46 milyar liraya yakın kamu yatırımı yaptıklarını aktaran Erdoğan, eğitimde 965 yeni derslik inşa ettiklerini, Gençlik ve Spor’da 7 bin 774 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtıklarını, farklı dallarda toplam 41 spor tesisi kazandırdıklarını anlattı.

    İhtiyaç sahibi vatandaşlar için toplam 2 milyar lira tutarında kaynak aktardıklarını kaydeden Erdoğan, sağlıkta 400 yataklı Edirne Devlet Hastanesi dahil 12 hastane ve 33 sağlık tesisi yaptıklarını, yatak kapasitesi 260 olan Uzunköprü Devlet Hastanesinin inşaatının sürdüğünü bildirdi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOKİ vasıtasıyla 6 bin 200 konut inşa ettiklerini, şimdi de “İlk Evim” projesiyle 1362 konut yapacaklarını, “İlk Arsam” projesiyle de 8 bin altyapısı hazır arsa vereceklerini belirterek, şöyle devam etti:

    “Ulaştırmada 70 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol mesafesini 270 kilometreye çıkardık. Edirne-Kırklareli bölünmüş yolunun biten kesimlerini trafiği açtık, kalanlarını da tamamlıyoruz. TEM Edirne-Karaağaç bağlantı yolu ile tarihi Uzunköprü restorasyonuna devam ediyoruz. İstanbul, Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ’ı birbirine bağlayacak Halkalı-Kapıkule Hızlı Tren Projemizin yapımı etaplar halinde sürüyor. Bu hat üzerinde Edirne ve Kapıkule istasyonları olacak. Projenin tamamlanmasıyla Halkalı-Kapıkule arası yolcu seyahat süresi 4 saatten 1,5 saate inecek.”

    Edirne’ye 8 baraj, 3 içme suyu tesisi, 50 sulama tesisi, 5 arazi toplulaştırma, 115 taşkın koruma tesisi, 32 gölet ve 3 atık su arıtma tesisi inşa ettiklerini kaydeden Erdoğan, “Edirne’de 628 bin dekar zirai araziyi sulamaya açarak çiftçilerimize yıllık yaklaşık 2 milyar lira zirai gelir artışı sağladık. İnşaat safhasındaki 12 sulama tesisimizle 561 bin dekar araziyi daha sulayacağız. Edirneli çiftçilerimize 5 milyar lira tarımsal destek verdik.” diye konuştu.

    Şehirde 3 yeni organize sanayi bölgesi ve bir teknokent kurduklarını aktaran Erdoğan, Kapıkule, Hamzabeyli, İpsala ve Pazarkule sınır kapılarını modernize ederek şehirdeki ticaret hacminin potansiyelini arttırdıklarını vurguladı.

    “Pazar gününe kadar durmak yok”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, harabe durumundaki Edirne Sarayı’nı ecdadın hatırasına uygun şekilde restore ettiklerini, enerjide ise 98 bin abonesi olan şehrin nüfusunun yüzde 76’sına doğal gaz kullanma imkanı sunduklarını dile getirdi.

    Mitingde AK Parti’nin ülkeye kazandıracağı hizmetlere ilişkin bir videonun gösterilmesi üzerine Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

    “Nasıl buldunuz, iyi mi? Ben size inanıyorum. Herhalde siz de bize inanıyorsunuz. Ama pazar gününe kadar durmak yok, durmak yok. Bütün ulaşabildiğiniz yakınlarınıza, dostlarınıza ulaşmalısınız. Bunlar kitapsız, bunlar dinsiz. Kandil’den ezansız bu ahlaksızlar bay bay Kemal’e ne yapıyor? Destek veriyor. Selo, o da öyle. Şimdi bunlara gereken cevabı, biz şöyle kaldıralım ellerimizi… Büyük coşkuyla hepsi duysun. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Hadi bakalım. Bu seçimde Edirne’den milletvekilleri sayısını arttırıyor muyuz? Bunu başarıyor muyuz? Ben size inanıyorum. Sizde de bu aşkı görüyorum. Sağ olun, var olun.”

    Kürsüye boynunda Keşanspor atkısıyla çıkan Erdoğan, eşi Emine Erdoğan’la vatandaşları selamladı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, partisinin Edirne milletvekili adayları ve il teşkilatıyla da katılımcılara selam verdi.

    “Duyanlara duymayanlara” şarkısına eşlik eden Erdoğan, bu sırada, “Biz Edirne’yi çok seviyoruz. 14 Mayıs akşamı çok daha fazlasıyla seveceğiz. Tamam, çok çalışıyoruz. Sizlerden müjde bekliyorum. Sizleri Allah’a emanet ediyorum” ifadelerini kullanarak, buradan Tekirdağ’daki mitinge geçeceğini söyledi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Edirne’nin Rumeli’den dönüş acılarını hiçbir zaman aklından çıkarmadığını, Rumeli’ye asla elveda demediğini vurgulayarak şöyle devam etti:

    “Bunun için Edirne, ülkesinin bütünlüğüne, milletinin birliğine, bayrağında ve ezanında sembolleştirdiği istiklaline göz dikenleri asla affetmez. Görüyorsunuz değil mi? CHP miting yapıyor, meydanı dolduran bölücü örgüt sempatizanları ne diyor? ‘Dişe diş, kana kan’ diye slogan atıyor. Bölücü terör örgütünün her gün yeni bir elebaşı çıkıp bay bay Kemal’e destek açıklaması yapıyor. Edirne’de yatan ve elinde 51 vatandaşımızın kanı olan Selo cezaevinden destek mesajları yağdırıyor. Devamlı malum ziyarete geliyorlar. Yurt dışına kaçan FETÖ’cüler CHP’nin reklam ajansı gibi çalışıyor. Her gün bir yabancı dergide, gazetede, bizim aleyhimize bay bay Kemal’in lehine kapaklar yapılıyor manşetler atılıyor. Avrupa’sından Amerika’sına her yerden koalisyon masasına destek yağıyor. Bütün bunlara CHP yönetiminden, koalisyonun diğer ortaklarından herhangi bir itiraz geldiğini duydunuz mu? Bölücülere dönüp ‘Siz kim oluyorsunuz da bize oy istiyorsunuz.’ diyeni gördünüz mü? FETÖ’cülere dönüp ‘Siz ülkenize ihanet ettiniz, kesin sesinizi.’ diyeni gördünüz mü? Yabancı medyaya dönüp ‘Bizim seçimimizden size ne’ diyeni gördünüz mü? Tam tersine hepsiyle de kapalı kapılar ardında yaptıkları pazarlıkların utancıyla sürekli eveleyip geveliyorlar.”

    “Kimine bakanlık, kimine cezaevlerini boşaltma sözü verdiler”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Neymiş İmralı’nın kapısını kıracaklarmış, Öcalan’ı dışarı çıkaracaklarmış, Selo’yu dışarı çıkaracaklarmış. Erdoğan, Cumhurbaşkanlığına devam ettiği sürece hakkı, hukuku, adaleti biz size teslim etmeyiz.” ifadelerini kullandı.

    Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kimine de kamudan attıkları militanları devlete doldurma sözü verdiğini belirten Erdoğan, “Kimine ekonomimizi tefecilere teslim sözü vermişler. Hani 300 milyar dolar Londra tefecilerinden alacak ya öyle bir söz vermiş. Sen avucunu yalarsın avucunu. Senin gibilere bu tefeciler para vermez. Kimine de savunma sanayi projelerini bitirme sözü vermişler. Hatta adı TEKNOFEST’le sembolleşen Atatürk Havalimanı’nı Amerikalılara devretme sözü vermişler.” diye konuştu.

    Vatandaşlara, Atatürk Havalimanı’nda dün gerçekleştirilen “Büyük İstanbul Mitingi”ni hatırlatan ve 1 milyon 700 bin kişinin katıldığını söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:

    “Bizler de Cumhur İttifakı’na kimlerin saldırdığına, bay bay Kemal’i ve koalisyon masasını kimlerin desteklediğine baktığımızda tablo tüm açıklığıyla ortaya çıkıyor. Değerli kardeşlerim dünkü İstanbul mitingini gördünüz. Bu kadar insanı bir araya, ülke sevgisinden, bayrak sevgisinden, ezan sevgisinden, evlatlarının geleceğine sahip çıkma duygusundan başka ne getirebilir? Gittiğimiz her şehirde milletimiz bizi geçtiğimiz sokaklardan, miting meydanına kadar her yerde geçmişte görülmemiş kalabalıklarla bağrına basıyorsa işte tüm bu hakikatleri gördüğü için.”

    “Ağzından yalandan başka bir şey çıkmayan birine ülke emanet edilir mi?”

    Erdoğan, Kırklareli mitinginde de 20 bin kişiyle buluştuğunu dile getirerek şöyle konuştu:

    “Bugüne kadar ağzından yalandan başka bir şey çıkmayan, namus şeref sözü diyerek verdiği teminatların ertesi gün tam tersini yapan birine bu ülke emanet edilir mi? Kurduğu masayı, bizzat kendi ortaklarının kumar masası olarak tarif ettiği birine bu ülke emanet edilir mi? Masadaki ortaklarını orada tutabilmek için rüşvet kabilinden makamlar dağıtan birine bu ülke emanet edilir mi? Söylediği şeylerden haberi olmayan, vaat diye anlattıklarının yarısı yapılmış yarısı da saçma sapan işlerden ibaret birine bu ülke emanet edilir mi? Daha önemlisi aile yapımızı, gözümüzün nuru evlatlarımızın geleceğini LGBT türü sapkınların eline bırakmaya… CHP, LGBT’ci mi? İYİ Parti LGBT’ci mi? HDP LGBT’ci mi? Yanındakiler LGBT’ci mi? Şimdi gelelim bize. AK Parti’ye LGBT girebilir mi? MHP’ye girebilir mi? Cumhur İttifakı’nın diğer ortaklarına LGBT sızabilir mi? Çünkü bizde aile kurumu kutsal. Aile kurumumuza bu tür lekeyi sürdürmeyiz.”

    Erdoğan’ın, “Gençler, hanımlar isterseniz gelin şimdi bay bay Kemal’in ve koalisyon masasının ne olduğunu görüntülü olarak izleyelim.” sözlerinin ardından muhalefetin konuşmalarından kesitlerin yer aldığı video alandaki vatandaşlara izletildi.

    Videoda, Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Hiçbir işçinin işine son vermeyeceğiz. Namus sözü veriyorum ve garanti veriyorum.” sözlerinin duyulduğu esnada Erdoğan, “Nerede namus sözü? Namus var mı ki sözü olsun.” dedi.

    Erdoğan, videoda yer alan Yeşil Sol Parti Ağrı Milletvekili adayı Sırrı Sakık’ın “Biz masada oturup yüz yıllık Cumhuriyet’i değiştireceğiz.” sözleri üzerine ise “Yüz yıllık Cumhuriyet’imizi değiştireceklermiş.” ifadelerini kullandı.

    Görüntüde, PKK’lı teröristlerin yer aldığı “Terör arananlar” listesinin görüldüğü sırada Erdoğan, “Terörist başlarını görüyor musunuz?” diye sordu.

    “15 Temmuz gecesi FETÖ’cüler beni öldürmek için havalimanında yerlerini almışlardı”

    Erdoğan, darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz 2016 gecesinden kesitler izlettirilirken, şunları söyledi:

    “15 Temmuz akşamı ben Atatürk Havalimanı’na gelmeden önce beni ve ailemi öldürmek için bu FETÖ’cüler Atatürk Havalimanı’nda yerlerini almışlardı. Benden 1,5 saat önce bay Kemal, FETÖ’cülerin vasıtasıyla tankların arasından kaçırılarak Bakırköy Belediye Başkanı’nın evine gitti. Utanmadan, sıkılmadan ‘Haberim olsa beklerdim.’ diyor. On binlerce İstanbullu orada beklerken, sen o on binlerce İstanbulluyu görmedin mi? Adamın hayatı yalan. Adamın böyle bir düşüncesi yok. Bakırköy Belediye Başkanı’nın evine git, oradan kahveyi yudumlayarak gelişmeleri izle. Acaba ne zaman öldürecekler? Uçaklar önümüzden geçiyor, geçiyor. Devamlı üstümüzden pik yapıyorlar. Rabb’im isterse sular büklüm büklüm vurulur.”

    “Unutmayın Rabb’imiz ne buyuruyor?” diyen Erdoğan, Al-i İmran Suresi’nin 54. ayetini okuyarak “Her hesabın üzerinde, her tuzağın üzerinde Allah’ın hesabı vardır. Allah’ın tuzağı vardır. Ona tuzak olmaz.” dedi.

    Milletinin muhalefete değil ülkeyi, günahını bile vermeyeceğini kaydeden Erdoğan, “İnşallah 14 Mayıs’ta Edirne’nin de bu kumar masasına hak ettiği cevabı sandıkta vereceğine inanıyorum. Hani, Edirne türküsünde ne var? ‘Ayılana gazoz, bayılana limon.’ Öyle mi? İşte 14 Mayıs sabahı bunların limona çok ihtiyacı olacak. Hani bunların sokağa attıkları limonlar var ya onları bunlar için hazırlayalım.” diye konuştu.

    “Bilhassa teknolojik imkanların böylesine geliştiği bir dönemde artık bu numaralar bayatladı”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millet İttifakı’nın kaybedeceğini anlayınca şimdiden çamura yatmaya başladığını belirterek şunları kaydetti:

    “Her partinin temsilcinin yer aldığı heyetlerin gözetiminde yürütülen çalışmaların üzerine sanki bunu bilmiyormuş gibi gölge düşürmeye kalkıyorlar. Bilhassa teknolojik imkanların böylesine geliştiği bir dönemde artık bu numaralar bayatladı. Kendi provokasyonlarıyla olay çıkarıp bundan sonra da utanmadan şehirlerimizi karalamaya çalışıyorlar. İşte dün İstanbul’u gördünüz. Bir milyon 700 bin insan Atatürk Havalimanı’ndaydı. Milleti tahrik ederek buna güçleri yetmeyince tahkir ederek yaşayacakları hezimete şimdiden kılıf arıyorlar.”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yurt dışına kaçan FETÖ’cüler CHP’nin reklam ajansı gibi çalışıyor.” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendi provokasyonlarıyla olay çıkarıp, ondan sonra da utanmadan şehirlerimizi karalamaya çalışıyorlar. Milleti tahrik ederek, buna güçleri yetmeyince tahkir ederek yaşayacakları hezimete şimdiden kılıf arıyorlar.” diye konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Edirne’deki mitinge dair resmi rakamları aldığını ifade ederek, toplam 25 bin kişinin katıldığını aktardı.

    Dik durduklarını ve dikleşmediklerini belirten Erdoğan, “Ama şu 25 bin bütün ahbab-ı yaran, ne var ne yok hepsiyle görüşerek inşallah sandığa taşıyıp ve haftaya pazar günü sandıkları patlatmaya var mıyız? Durmak yok, yola devam diyor muyuz? Aynı senaryoyu bir önceki seçimlerde de bunlar sahnelediler ama bu sefer başaramayacaklar. Bu milleti kirli oyunlarına alet edemeyecekler. Ezeli ve ebedi kardeşliğimize leke süremeyecekler. Sizlerden ricam, 14 Mayıs’ta sandıklara iyi sahip çıkmanızdır.” diye konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece bunun da yetmeyeceğini vurgulayarak, vatandaşlardan 14 Mayıs’a kadar hala tercihi konusunda kafası karışık en az bir komşu ve akrabayı “Türkiye Yüzyılı” safına katmalarını istedi.

    “Buna hazır mıyız?” diye soran Erdoğan, şöyle devam etti:

    “Aynı şekilde sizlerden telefon rehberinizi karıştırıp, her gün 5-10 ahbabınızı arayarak, kendisine 14 Mayıs’ın önemini anlatıp, selamımla desteğinizi istemenizi bekliyorum. Şimdi buradan serhat şehrimizde dinlenen öyle bir söz verin ki vatanın diğer ucu Kars’tan dahi duyulsun. Hazır mıyız? Edirne, 14 Mayıs’ta çocuklarımızın geleceğine sahip çıkıyor muyuz? Edirne, 14 Mayıs’ta 21 yıllık katılımlarınızı daha da ileri taşıyor muyuz? Edirne, 14 Mayıs’ta ‘Türkiye Yüzyılı’nın inşası için ‘Bismillah’ diyor muyuz? Edirne, 14 Mayıs’ta ‘Türkiye Yüzyılı’ için doğru adımlarla yola devam diyor muyuz? Maşallah. Trakya’nın kadim şehri Edirne’ye de böylesi yakışır.”

    “21 yıldır sadece eser ve hizmet siyaseti yaptık”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, 21 yıldır sadece eser ve hizmet siyaseti yaptıklarını, ülkenin 81 vilayetinin hiçbirini diğerinden ayırmadan, 85 milyon vatandaşın hiçbirini dışlamadan eser verdiklerini ve hizmet götürdüklerini söyledi.

    “Edirne’deki tarihi eserlerin dili olsa da konuşsalar acaba bunları ayağa kim kaldırdı?” diyen Erdoğan, şöyle konuştu:

    “Allah şahittir ki sizler şahitsiniz ki ülkemize asırlık demokrasi ve kalkınma atılımları yaptırmak için canla başla çalıştık. Üstelik bu mücadeleyi önümüze çıkartılan nice engellere, kurulan nice tuzaklara, oynanan nice oyunlara rağmen yürüttük. Terör örgütlerinden, darbecilere kadar her aracı kullandılar. Milli iradenin bileğini bükemeyince ekonomik tuzakları devreye soktular. Bu ülkenin ekonomisini mahvetme tehditleri savuranlar oldu. Ayrıca salgından savaşa kadar küresel krizlerin yol açtığı sıkıntılarla da boğuştuk.”

    Erdoğan, buna rağmen hep dimdik ayakta kalmayı başardıklarının altını çizerek, “Gıdadan kiraya, hayat pahalılığı başta olmak üzere milletimizin günlük hayatında yaşadığı sıkıntıların farkındayız. Türkiye’nin asırlık sorunlarını nasıl biz çözüme kavuşturduysak, İnşallah bu sıkıntıların üstesinden de yine biz geleceğiz. Ne diyor o güzel Edirne türküsünde? ‘Annemin yelkeni olsa açsa da gelse, Babamın bir atı olsa binse de gelse. Kardeşlerim yolları bilse de gelse, Uçan da kuşlara malum olsun, ben annemi özledim, Hem annemi hem babamı ben köyümü özledim.” ifadelerini kullandı.

    Erdoğan, yaptıkları yollar, köprüler, tüneller, tren hatları ve havalimanlarıyla bu türkülerdeki özlemleri dindirdiklerini aktardı.

    “Altyapı yatırımlarımızı önemli ölçüde tamamladık”

    Ülkeye 21 yılda neler kazandırıldığını anlatan videonun ardından sözlerine devam eden Erdoğan, şunları kaydetti:

    “Bu görüntüleri seyrettikten sonra bilhassa gençlerimizin aklına şöyle bir soru gelebilir. ‘Hepsi tamam da biz zaten bunların içinde doğduk. Geleceğimize faydası ne olacak?’ Haklı bir soru. Hemen cevabını vereyim. Türkiye, 21 yıldır kazancını altyapı yatırımlarına harcadı. 21 yıldır kazancını altyapı yatırımlarına harcarken Türkiye modern dünyada farklı bir yere ulaştı. Eğitimden sağlığa, adaletten emniyete, ulaşımdan enerjiye, sanayiden tarıma, spordan konuta her alanda kendisini Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği muasır medeniyet seviyesinin üzerine taşıyacak yatırımlar yaptık. Artık altyapı yatırımlarımızı önemli ölçüde tamamladık.”

    Erdoğan, bundan sonra ülkenin elde edeceği katma değerin büyük kısmını milletin refahını artıracak çalışmalara kullanacaklarını vurgulayarak, “Nedir bu? Karadeniz gazıyla buna hemen başladık. Gazımızı devreye alır almaz ilk ay konutlardaki tüm tüketimi ücretsiz yaptık. Tamam? Şu anda ücretsiz doğal gaz kullanıyor muyuz? Faturalarınızın altındaki notu gördünüz değil mi? Bununla yetinmiyor, 1 yıl boyunca da mutfak ve sıcak su kullanımına denk gelen 25 metreküplük kısmı faturalardan düşüyoruz. Gabar’da bulduğumuz kaliteli petrol bize o bölgenin 40 yıldır niçin terör örgütlerinin saldırısı altında kaldığını gösterdi. Terörü bitirir bitirmez, petrolü bulduk ve kullanmaya başladık.” değerlendirmesini yaptı.

    “Yıllık 100 milyar dolarlık kazancı milletimizin emrine vereceğiz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, savuma sanayi projelerinin her birinin ülkeye çok önemli gelir kazandıran kaynaklara dönüşmeye başladığına işaret ederek, “Böylece savunma sanayi projelerimizi engellemek amacıyla niçin bu kadar uğraştıklarını da görmüş olduk.” dedi.

    Tüm bu gelişmelerle ortaya çıkacak yıllık yaklaşık 100 milyar dolarlık kazancı milletin emrine vereceklerini dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Devletimizin tüm imkanlarıyla, kadınlarımızın, gençlerimizin, emeklilerimizin, çalışanlarımızın, esnafımızın, çiftçimizin velhasıl milletimizin yanında daha güçlü şekilde yer alacağız. Bu doğrultuda atacağımız adımlardan biri de sermayesi, enerji gelirimizden sağlanacak Aile ve Gençlik Bankası kurmak. Bay bay Kemal, senin o yalanlarından, Londra’dan tefecilerden 300 milyar dolar alacakmış. İnanıyor musunuz? Ev hanımlarımızın emekliliğine, primlerinin üçte birini buradan ödeyerek, destek vereceğiz. Eğitimden istihdama, kendi işini kurmadan evliliğe her konuda hibe ve kredi vererek, gençlerimizin geleceğini beraberce inşa edeceğiz. Aile kurumumuzu sapkın akımlardan korumak, evlatlarımıza güvenli yarınlar kurmak için de bu kaynağa başvuracağız.”

    “Ülkeyi 21 yıldır eser ve hizmet siyasetiyle büyütürken elbette Edirne’yi ihmal etmedik”

    Erdoğan, ülkeyi 21 yıldır eser ve hizmet siyasetiyle büyütürken elbette Edirne’yi ihmal etmediklerini söyledi.

    Edirne’ye 46 milyar liraya yakın kamu yatırımı yaptıklarını aktaran Erdoğan, eğitimde 965 yeni derslik inşa ettiklerini, Gençlik ve Spor’da 7 bin 774 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtıklarını, farklı dallarda toplam 41 spor tesisi kazandırdıklarını anlattı.

    İhtiyaç sahibi vatandaşlar için toplam 2 milyar lira tutarında kaynak aktardıklarını kaydeden Erdoğan, sağlıkta 400 yataklı Edirne Devlet Hastanesi dahil 12 hastane ve 33 sağlık tesisi yaptıklarını, yatak kapasitesi 260 olan Uzunköprü Devlet Hastanesinin inşaatının sürdüğünü bildirdi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOKİ vasıtasıyla 6 bin 200 konut inşa ettiklerini, şimdi de “İlk Evim” projesiyle 1362 konut yapacaklarını, “İlk Arsam” projesiyle de 8 bin altyapısı hazır arsa vereceklerini belirterek, şöyle devam etti:

    “Ulaştırmada 70 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol mesafesini 270 kilometreye çıkardık. Edirne-Kırklareli bölünmüş yolunun biten kesimlerini trafiği açtık, kalanlarını da tamamlıyoruz. TEM Edirne-Karaağaç bağlantı yolu ile tarihi Uzunköprü restorasyonuna devam ediyoruz. İstanbul, Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ’ı birbirine bağlayacak Halkalı-Kapıkule Hızlı Tren Projemizin yapımı etaplar halinde sürüyor. Bu hat üzerinde Edirne ve Kapıkule istasyonları olacak. Projenin tamamlanmasıyla Halkalı-Kapıkule arası yolcu seyahat süresi 4 saatten 1,5 saate inecek.”

    Edirne’ye 8 baraj, 3 içme suyu tesisi, 50 sulama tesisi, 5 arazi toplulaştırma, 115 taşkın koruma tesisi, 32 gölet ve 3 atık su arıtma tesisi inşa ettiklerini kaydeden Erdoğan, “Edirne’de 628 bin dekar zirai araziyi sulamaya açarak çiftçilerimize yıllık yaklaşık 2 milyar lira zirai gelir artışı sağladık. İnşaat safhasındaki 12 sulama tesisimizle 561 bin dekar araziyi daha sulayacağız. Edirneli çiftçilerimize 5 milyar lira tarımsal destek verdik.” diye konuştu.

    Şehirde 3 yeni organize sanayi bölgesi ve bir teknokent kurduklarını aktaran Erdoğan, Kapıkule, Hamzabeyli, İpsala ve Pazarkule sınır kapılarını modernize ederek şehirdeki ticaret hacminin potansiyelini arttırdıklarını vurguladı.

    “Pazar gününe kadar durmak yok”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, harabe durumundaki Edirne Sarayı’nı ecdadın hatırasına uygun şekilde restore ettiklerini, enerjide ise 98 bin abonesi olan şehrin nüfusunun yüzde 76’sına doğal gaz kullanma imkanı sunduklarını dile getirdi.

    Mitingde AK Parti’nin ülkeye kazandıracağı hizmetlere ilişkin bir videonun gösterilmesi üzerine Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

    “Nasıl buldunuz, iyi mi? Ben size inanıyorum. Herhalde siz de bize inanıyorsunuz. Ama pazar gününe kadar durmak yok, durmak yok. Bütün ulaşabildiğiniz yakınlarınıza, dostlarınıza ulaşmalısınız. Bunlar kitapsız, bunlar dinsiz. Kandil’den ezansız bu ahlaksızlar bay bay Kemal’e ne yapıyor? Destek veriyor. Selo, o da öyle. Şimdi bunlara gereken cevabı, biz şöyle kaldıralım ellerimizi… Büyük coşkuyla hepsi duysun. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Hadi bakalım. Bu seçimde Edirne’den milletvekilleri sayısını arttırıyor muyuz? Bunu başarıyor muyuz? Ben size inanıyorum. Sizde de bu aşkı görüyorum. Sağ olun, var olun.”

    Kürsüye boynunda Keşanspor atkısıyla çıkan Erdoğan, eşi Emine Erdoğan’la vatandaşları selamladı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, partisinin Edirne milletvekili adayları ve il teşkilatıyla da katılımcılara selam verdi.

    “Duyanlara duymayanlara” şarkısına eşlik eden Erdoğan, bu sırada, “Biz Edirne’yi çok seviyoruz. 14 Mayıs akşamı çok daha fazlasıyla seveceğiz. Tamam, çok çalışıyoruz. Sizlerden müjde bekliyorum. Sizleri Allah’a emanet ediyorum” ifadelerini kullanarak, buradan Tekirdağ’daki mitinge geçeceğini söyledi.

  • “Sabotaj siyasetine teslim olmadık”

    “Sabotaj siyasetine teslim olmadık”

    Kırklareli mitinginde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz Kırklareli’ni çok seviyoruz. Bugün Kırklareli bir başka. Bizleri sağlıkta afiyetle buluşturan Rabbime hamd olsun. Bizleri bağrınıza bastınız, yalnız olmadığımızı hissettirdiniz. Her birinize teşekkür ediyorum. Benim Kırklarelili kardeşlerim iradesine sahip çıktığı müddetçe bize dergi kapaklarının tehdidi sökmez. Nice engelin üstesinden biz zaten böylece geldik. Bunlara fırsat vermedik, nice saldırıyı ihaneti böyle savuşturduk. 14 Mayıs’ta da aynısını başaracağız. Birliğimize beraberliğimize sıkı sıkıya sahip çıkacağız. Bizi ayırmak isteyenlere, hayat tarzı korkuları üzerinden ayırmak isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Buradan çocukluk yıllarımı geçirdiğim Roman kardeşlerimi selamlıyorum” dedi.
    Türkiye Yüzyılı’nı omuz omuza inşa edeceklerini belirten Erdoğan, “Ne diyorlar, Öcalan’ın cezaevinin kapısını kıracaklarmış, ne diyorlar Selo’yu cezaevinden çıkaracaklarmış. Bu Selo ne yaptı Diyarbakır’da 51 Kürt kardeşlerimizi bunlar öldürdüler. Buraya gelmeyen eşinize dostunuza akrabanıza mutlaka ulaşacaksınız. Cumhurbaşkanımızın selamı var deyip 14 Mayıs’ın önemini anlatacaksınız. Kırklareli’nde kapısı çalınmadık, yüreğine dokunmadık kimseyi bırakmayacağız. Ben sizin kıdemli komşunuzum. Seçimi milletimizin kalbinde gözünde kazanacağız. Hani benim her zaman sözüm var ya; kale içeriden fethedilir. Kaleyi içeriden kimler fetheder? Kadınlar, hanımlar fetheder. Kırklareli’nin benim siyasi hayatımda farklı bir yeri var. Okuduğum şiir yüzünden cezalandırıldığımda Kırklareli bizi misafir etti. O kara günleri unutmadık. Milletimizin bize karşı gösterdiği vicdanlı duruşu unutmadık. Kırklareli insanının bize nasıl sahip çıktığını unutmadık. Pınarhisar’ı bir zindan olarak değil Medrese-i Yusufiye olarak gördük. Partimizin ufkunu burada çizdik. Türkiye’ye dair hayallerimizi Pınarhisar’da somutlaştırdık. 3 Kasım 2002’de Anadolu ihtilalini gerçekleştirdik. Milletimizin ayağına vurulan vesayet zincirlerini, kriz, darbe prangalarını tek tek parçaladık. Türkiye her alanda başarıdan başarıya koştu. Elbette her insan gibi eksiklerimiz de olabilir. Kardeşlerim, bürokratik vesayetin takoz koyduğu projelerimizi burada saymaya kalksak bitiremeyiz. unlara rağmen ülkemiz ve milletimiz için en hayırlısı neyse onu yapın ondan sonra da yolumuza milletimizle devam edeceğiz. Biz bu sabotaj siyasetine teslim olmadık. İnşallah bundan sonra da aynı şekilde yolumuza devam edeceğiz. Aziz milletimize hizmetkar olmak için daha fazla ter dökeceğiz. Bunu Kırklareli’nin desteği ile başaracağız. Hedeflerimize ulaşmak için daha çok koşacağız. 5 gün kaldı. Kapı kapı dolaşıyor muyuz, sandıkları patlatıyor muyuz” dedi.

    Erdoğan, “Bunların her seçim öncesi açtığı bir vaat bohçası var. Buradan seçtikleri vaatleri gittikleri yerlerde sağa sola savururlar. Bedava traktör vaatleri vardı verdiler mi çiftçi kardeşlerim. Bedava elektrik, su, ulaşım vaatleri vardı. Yaptılar mı? Akıllarına gelen her şeyi söylerler. Bay bay Kemal bu işin piridir. Yalanda O’nun üzerine yok. Vaatlerini seçimden sonra kenara koyarlar bir dahaki seçime kadar yüzüne bakmazlar. Bu eski Türkiye’nin siyasetçi modelidir. Bu anlayışa son verdik. Seçim meydanlarında neyi vaat ediyorsak göreve gelince tek tek hayata geçirdik. En düşük emekli maaşını 7 bin 500 liraya bayram ikramiyelerini 2 bin liraya yükselttik. 60 yıllık hayalimiz yerli aracımız Togg’u yollara uğurladık. Bay bay Kemal ve ortaklarının böyle bir gaz yok dedikleri Karadeniz gazını evlere getirdik. Biz ne dersek yaparız. Bizde yalan yok. Her şey doğruluktur. Bu ayki doğalgaz kullanımını ücretsiz yaptık. Bir sene mutfak ve ısınma için içinde 25 metreküp doğal gaz bedelini faturalardan düşeceğiz. Kırklareli’nde, Edirne’de, Tekirdağ’da söylediklerimizi Ankara’ya dönünce unutanlardan olmadık. Milletimizin kapısını çaldığımızda önce karnemizi gösterdik, sonraki dönemde ne yapacaklarımızı anlattık. Milletimizin kapısını tekrar çaldığımızda hesabımızı verdik, sonra 5 yılda neler yapacağımızı anlattık.
    Öyle bay bay Kemal gibi Londra’daki tefecilerden para dilenmeyeceğiz, ülkemizin ekonomisini IMF komiserlerine teslim etmeyeceğiz.
    Davosta’yız. Bebecan benim bakanımdı o zaman. IMF’ye 23.5 milyar borcumuz var. IMF yetkililerine ‘Siz paranızı tahsil ediyorsanız Türkiye’nin başbakanı benim. Siz Türkiye’nin siyasi geleceğine müdahale edemezsiniz’ dedim. Tabii sustu. Bebacan da kızardı bozardı. Bunların irade koyma kabiliyeti yok. Bunlar zavallı. 2013’e geldiğimizde IMF’e olan borcumuzu bitirdik. 2013’ten sonra bir kuruş almadık.

    Bay bay Kemal’in sözcüsü ve İP’in eskiden merkez başkanlığı yapmış olan mensubu otel lobisinde görüştü. Bize IMF’ye borçlanma tavsiyesi yaptılar. Biz böyle bir şeye ihtiyacımız yok dedik. Bay bay Kemal sen Londra’daki tefecilere git avucunu yalayacaksın. Onlardan sana yar olmaz. Ama sen zaten seçim kazanamayacaksın ki. Sen ciddi manada zavallısın. Onun gibi gizli gizli buluşup sözler vermeyeceğiz. kendi kaynaklarımızı kullanacak kimseye el açmadan toplumumuzun refahını artıracağız. Kırklareli halkının bizi yalnız bırakmayacağına inanıyorum. Kardeşlerim bunca altyapıyı üstyapıyı biz Londra tefecilerinden aldığımız para ile mi yaptık. Çanakkale Köprüsü’nü tefecilerden aldığımız para ile mi yaptık. Millete hizmet bir gönül ve aşk işidir. Bunun için de yürük gerekir, bilek gerekir ülkeye sevdalanmak gerekir. Ziya paşa çok güzel bir söz söylemiş. Eşek ölür kalır semeri insan ölür kalır eseri. Aşkı olmayandan ufku olmayandan bu ülkeye ne de Kırklareli’ne hayır gelir. Kumar mı noter mi olduğuna karar vermeyen masadan Kırklareli’ne hayır gelir mi? Sabah akşam didişen koalisyon gençlerimizin sorunlarını çözebilir mi? Bizim vaadimiz açık; ülkemizin kalkınma hamlelerini nasıl gerçekleştirdi isek bugün de milletimizin ne meselesi varsa biz çözeriz. Kira problemini de çarşı pazardaki aşırı fiyat artışlarını da yine biz çözeriz. 30 milyar lira kamu yatırımı yaptık Kırklareli’ne. Bay bay Kemal senin belediye başkanın Kırklareli’ne ne yaptı? Gelirken yolların halini gördüm, rezalet. İstanbul, Ankara ortada, rezalet” dedi.

    İstanbul, Edirne, Tekirdağ’ı birbirine bağlayacak hızlı trenin yapımının devam ettiğini belirten Erdoğan, “Projenin tamamlanması ile Halkalı Kapıkule arası 4 saatten 1 buçuk saate düşecek. 14 Mayıs’tan sonra hizmetlerimize yenilerini ekleyeceğiz. Bunlar Kürt kardeşlerimizi de istismar ediyor. Kahrolsun PKK demeyi sandıkta yapacağız. Kırklareli’ndeki kardeşlerimize layık gördükleri masa ve adayları bu. Gençlerimize umut diye pazarladıkları bu. 14 Mayıs’ta Kırklareli bunlara unutamayacakları ders verecektir. Kandil’dekiler kitapsız, ezansız, bayraksız. Ama karşımda bayrağıyla kardeşlerim var” dedi.

  • “Öğretmenlerin yarısı deprem bölgelerinde başlayacak”

    “Öğretmenlerin yarısı deprem bölgelerinde başlayacak”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen “45 Bin Öğretmen Atama Töreni”nde yaptığı konuşmada, bu gurur gününde öğretmenlerle beraber olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

    Bugün atamasını gerçekleştirecekleri 45 bin öğretmenin her birini ayrı ayrı tebrik ederek, görev yerlerinde başarılar dileyen Erdoğan, önceki hafta 4 bin 134 engelli öğretmenin atamasını yaptıklarını, böylece son 10 yılda toplam 12 bin 98 engelli öğretmeni öğrencileriyle buluşturduklarını kaydetti.

    Bugün eğitim ordusunu daha da güçlendirdiklerini belirten Erdoğan, ülkede 2002’de yaklaşık 500 bin öğretmenin olduğunu, artık bu sayının 1 milyon 200 bine ulaştığını aktardı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Böyle palavrayla ‘Biz şu kadar öğretmen atadık, şu kadar öğretmen atayacağız.’ filan demekle bu iş olmuyor. Tarihinde ne yaptın. Ne kadar öğretmen atadınız, bunları söyleyelim? Yok böyle bir şey. Ama biz yaptıklarımızı söylüyoruz.” diye konuştu.

    “SİZLERİN DE ÇABALARIYLA FEDAKARLIKLARIYLA BÖLGENİN YARALARINI KISA SÜREDE SARACAĞIZ”

    Şu andaki mevcut öğretmen sayısının yüzde 75’inden fazlasını kendilerinin atadıklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

    “Sizlerle birlikte ataması yapılan öğretmen sayısı 800 bini buluyor. Tek kalemde cumhuriyet tarihimizin en büyük öğretmen atamasını da bugün gerçekleştiriyoruz. Bugün atamayla göreve başlayacak öğretmenlerimizin yaklaşık yarısı, deprem bölgesindeki illerimizde vazife üstlenecek. İnşallah sizlerin de çabalarıyla fedakarlıklarıyla bölgenin yaralarını kısa sürede saracağız. Hep söylediğim gibi 50 bini aşkın canımızı toprağa verdiğimiz bu büyük felaketin üstesinden asrın dayanışmasıyla birlikte geleceğiz.”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3 ay içerisinde deprem bölgesinde önemli adımlar attıklarını, enkazları tamamen kaldırdıklarını, söz verdikleri 837 bin çadırın yanı sıra 100 bin konteynerin kurulumunu tamamladıklarını anlattı.

    Bölgede 142 bin konutun ve köy evinin inşaat sürecini başlatırken, 59 bininin de temelini attıklarını belirten Erdoğan, 319 bini ilk bir sene içerisinde olmak üzere 650 bin konutu yapıp vatandaşlara teslim edeceklerini söyledi.

    Erdoğan, giden canlar geri getirilemezse de yıkılan binaların yerine çok daha iyisini, güzelini, sağlamını ve modernini yapacaklarını belirterek, “Bu vesileyle depremde vefat eden öğretmenlerimizi, öğrencilerimizi ve eğitim camiamızın tüm mensuplarını rahmetle yad ediyorum. Rabbim hepsinin mekanını cennet eylesin. Onların şehitlerimizle beraber haşr eylesin diyorum.” ifadelerini kullandı.

    “NE TERÖRE KURBAN VERDİĞİMİZ NE DE DEPREMDE KAYBETTİĞİMİZ ÖĞRETMENLERİMİZİ UNUTMAYACAĞIZ”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu vesileyle bölücü terör örgütünün katlettikleri başta olmak üzere tüm şehit öğretmenleri rahmetle, minnetle yad ederek, ne teröre kurban verilen kahramanları ne de depremde kaybedilen öğretmenleri asla unutmayacaklarını söyledi.

    Cudi Gabar’da keşfedilen günlük 100 bin varil üretim kapasitesine sahip Türkiye’nin en büyük petrol kuyusuna şehit öğretmen Aybüke Yalçın’ın isminin verildiğini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

    “Daha gencecik yaşındayken teröristlerin bizden ve sevgili öğrencilerinden kopardığı şehidimizin hatırasına sahip çıktık. Terör örgütleriyle ve arkasındaki güçlerle olan mücadelemizi de kararlılıkla sürdüreceğiz. Sınırlarımız içinde bitme noktasına getirdiğimiz terör bataklığını, Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde de tamamen kurutacağız. Bunu da güvenlik güçlerimizin yanı sıra eğitim ordumuzun neferleri olan siz öğretmenlerimizin çabaları, gayretleri ve emekleriyle başaracağız. Cehalet karanlığını, ilmin ve hikmetin güneşiyle yok edeceğiz. Körpe dimağların marjinal örgütler, sapkın yapılar, fanatik akımlar, sosyal medyadan yayılan hastalıklı düşünceler tarafından iğdiş edilmesine izin vermeyeceğiz. Ailelerinin bizlere emanet ettiği çocuklara, gençlere sahip çıkacağız. TEKNOFEST gençliğinin yetişmesi için hep beraber çalışacağız.”

    “EĞİTİMDE ALTYAPI EKSİKLERİNİN GİDERİLMESİ İÇİN TARİHİ NİTELİKTE PEK ÇOK ADIM ATTIK”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002’de ilk göreve geldiklerinde eğitimi önceliklerinin en başına yerleştireceklerini söylediklerini, aradan geçen 21 yıllık süre zarfında ekonomik şartlar ne olursa olsun bu sözlerine daima sadık kaldıklarını vurgulayarak, “Eğitim, sağlık, adalet, emniyet, ulaşım, enerji ve tarım” dediklerini ve bunlarla yola koyulduklarını anlattı.

    Hazırladıkları bütçelerin tamamında aslan payını hep eğitime ayırdıklarını belirten Erdoğan, şunları dile getirdi:

    “Eğitimde altyapı eksikleri giderilmeden kalitenin yakalanamayacağı gerçeğinden hareketle tarihi nitelikte pek çok adım attık. Toplam eğitim bütçemizi 651 milyar liraya yükselttik. Bakanlığımızın derslik sayısını 343 binden iki kata yakın artışla 620 bine çıkardık. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısını ilköğretimde 28’den 15’e, ortaöğretimde 18’den 13’e indirerek OECD ortalamasını yakaladık. Göreve geldiğimizde 100 lise çağı öğrencisinin sadece 44’ü okula gidebiliyorken bugün 99’u okula gidiyor. Nereden nereye? Okul öncesi 5 yaşta okullaşma oranı yüzde 11 iken yüzde 90’a yükselttik. Ortaöğretimde 100 kız evladımızın 39’u okula erişiyordu, bugün 95’i okula erişiyor.”

    Atıl kalan köy okullarını yeni ve modern bir anlayışla tekrar milletin hizmetine sunduklarını ifade eden Erdoğan, “Sadece 1 yıl içerisinde 2 bin 670 köy yaşam merkezi açarak bu alanda çok önemli bir dönüşümü başlattık. Bu yıl 10 hanenin üzerindeki tüm köylerimizin okullarını, yaşam merkezi olarak hizmete açmayı planlıyoruz. Her öğrencimizin kitaplarını ücretsiz veriyor, ek kaynak ihtiyacını karşılıyor, 5 milyon evladımıza günlük yemek sağlıyoruz.” dedi.

    “TÜRKİYE YÜZYILI’NI DA ‘EĞİTİM YÜZYILI’ HALİNE DÖNÜŞTÜRECEĞİZ”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, tam 60 yıldır gündeme getirilen Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu hayata geçirerek, öğretmenlere ilave mali ve ekonomik haklar tanıdıklarının altını çizerek, “Buradan bir kez daha eğitimcilerimizin haklarını savunmak yerine ideolojik taassupların peşinde koşan yapılara prim vermeyen başöğretmen ve uzman öğretmenlerimizi, tüm eğitim neferlerimizi tebrik ediyorum. Bundan sonra da tüm kamu görevlilerimizle birlikte öğretmenlerimizin de refahını ve hayat kalitesini yükseltmeye devam edeceğiz. Sizlerin desteğiyle önümüzdeki dönemi ‘Türkiye Yüzyılı’ yapacak, ‘Türkiye Yüzyılı’nı da ‘eğitim yüzyılı’ haline dönüştüreceğiz.” ifadelerini kullandı.

  • “Cumhurbaşkanımızı coşkuyla karşılayacağız”

    “Cumhurbaşkanımızı coşkuyla karşılayacağız”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 9 Mayıs Salı günü saat 16.30’da Adanalılarla buluşacak. İstasyon Meydanı’nda gerçekleşecek olan büyük buluşma ile ilgili Yüreğir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Kocaispir, vatandaşlara davette bulundu.
    Başkan Kocaispir, “Adana, ilk günkü aşk ve heyecanla Sayın Cumhurbaşkanımızı bekliyor. Türkiye Yüzyılı için doğru lider, doğru adam Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı coşkuyla karşılayacak, şehrimizde ağırlamaktan onur duyacağız. 9 Mayıs Salı günü İstasyon Meydanı’nda gerçekleştirecek olduğumuz büyük coşkuya, büyük buluşmaya tüm vatandaşlarımızı bekliyorum” dedi.