Etiket: cumhurbaşkanlığı adaylığı

  • Cumhurbaşkanı adaylığı için başvuru süreci

    Cumhurbaşkanı adaylığı için başvuru süreci

    Cumhurbaşkanı adaylığı için siyasi partilerin ve seçmenler tarafından aday gösterilmek isteyenlerin, Yüksek Seçim Kuruluna (YSK) başvuru süreci başladı.

    YSK’nin 14 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanı Seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimine yönelik takvimine göre, cumhurbaşkanı adaylığı için seçmenler tarafından aday gösterilmek isteyenlerin, YSK’ye yapacakları adaylık başvurusu yarın saat 17.00’de sona erecek.
    Kurul tarafından, seçmenlerce aday gösterilmek isteyenlerin adaylık başvurularının incelenmesi tamamlanarak, aynı gün saat 23.00 itibarıyla eksiklikler ve adaylıkları reddedilenler adaylara bildirilecek.
    Seçmenler tarafından aday gösterilmek isteyenlerden başvurusu YSK tarafından reddedilen adayın, yeniden inceleme talebinde bulunması için belirlenen süre 21 Mart saat 15.00’te sona erecek.
    Yeniden inceleme talebine ilişkin başvurular Kurul tarafından saat 17.00’de karara bağlanacak. Cumhurbaşkanı adaylığı için seçmenler tarafından aday gösterilmek isteyenlerden başvuruları kabul edilenler ise saat 20.00’de YSK tarafından ilan edilecek.

    Seçmenler tarafından aday gösterilecekler için gerekli 100 bin imza ise 22 Mart-27 Mart’ta toplanacak.
    Siyasi partilerce cumhurbaşkanı adaylığı için yapılacak başvuru süresi ise 23 Mart saat 17.00’de dolacak.
    Cumhurbaşkanı kesin aday listesi 31 Mart’ta Resmi Gazete’de yayımlanacak ve cumhurbaşkanı seçimi propaganda dönemi başlayacak.

  • Adaylık açıklaması: Akşener’den net mesaj!

    Adaylık açıklaması: Akşener’den net mesaj!

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, cumhurbaşkanı adaylığına ilişkin, “Ben aday değilim. Kendi adıma bunu konuşabilirim. Ben cumhurbaşkanı adayı değilim, net bir şekilde. kendi adıma söylenen bir söz bu. Kim aday olacak kısmında seçilecek, kazanacak bir adayla ve cumhurbaşkanlığını devam ettirecek bir adayla gideceğiz. Ben aday değilim, ben başbakanlığa adayım” dedi.

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Halk Tv canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

    Merkez Bankası’nın faiz indirimine yönelik bir soru üzerine Akşener, Merkez Bankası Başkanının daha önce yaptığı açıklamalardan bu kararı beklediklerini söyledi. Dolar ve avrodaki artışa değinen ve bu paralarla alınan her şeyin zamlanacağını savunan Akşener, bunun da enflasyonu artıracağını söyledi.

    Gezdiği yerlerde sigortalı çalışanların yüzde 70’inin asgari ücretli olduğunu gördüğünü aktaran Meral Akşener, “Asgari ücret normal, ortalama ücret olmuş. Bu korkunç bir şey.” ifadesini kullandı.

    Akşener, bir soru üzerine zincir marketlerde yapılan denetimleri eleştirerek, bunun fiyat artışlarına bir çare olamayacağını dile getirdi.

    “BUNU SAĞLIKLI BULMADIĞIMI İFADE ETTİM”

    Bir erken seçim bekleyip beklemediği yönündeki soru üzerine Akşener, Kasım 2022’de bir seçim olacağı yönündeki öngörüler bulunduğunu ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının nasıl hareket edeceklerini öngöremediğini söyledi.

    Akşener, “Ancak şunu söyleyebilirim, ister zamanında ister önce, bu sistemle onların seçim kazanması mümkün değil.” açıklamasını yaptı.

    Meral Akşener başka bir soru üzerine ise cumhurbaşkanı seçimlerine çok adayla gidilmesine karşı olduğunu belirterek, bunun pratiğini önceki seçimde gördüklerini söyledi. Akşener, şöyle konuştu:

    “Bir baktık ki Tayyip bey ile değil, birbirimizle rekabet ediyor olduk. Bunu sağlıklı bulmadığımı ifade ettim. Benim o tecrübeden kaynaklı bir kanaatim. 31 Mart’ta Kılıçdaroğlu ve ben vardım. Bu masanın etrafında Saadet Partisi, Demokrat Parti var. Yeni kurulan partiler var. DEVA ve Gelecek Partisi. Başka partiler de var. Bu masada kim olacak, ne yapılacak onu ben bilmiyorum. Cumhur İttifakı’nın adayı Sayın Erdoğan. Sayın Erdoğan, seçildiği takdirde cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi devam edecek. Sonsuz imkanları olan bu sistemde başkan olan bir Sayın Erdoğan kazanacak. Cumhur İttifakı’nın adayının hedeflediği bu. Bizim ise ikili bir sistemimiz var. Bir cumhurbaşkanını seçeceğiz ama o cumhurbaşkanı parlamenter sisteme geçişin taşlarını döşeyecek.”

    “BEN ADAY DEĞİLİM”

    Kendisinin aday olup olmayacağı yönündeki soruyu da yanıtlayan Akşener, “Ben aday değilim. Kendi adıma bunu konuşabilirim. Ben cumhurbaşkanı adayı değilim, net bir şekilde. Bunu daha önce söyledim, şimdi daha net söyleyeyim, daha evvel söyledim anlaşılamadı bir türlü. Ben aday değilim, kendi adıma bunu net bir şekilde söylüyorum, kendi adıma söylenen bir söz bu. Kim aday olacak kısmında seçilecek, kazanacak bir adayla ve cumhurbaşkanlığını devam ettirecek bir adayla gideceğiz. Ben aday değilim, ben başbakanlığa adayım.” diye konuştu.

    Bu konuyu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile konuşmadıklarını aktaran Meral Akşener, “Bu benim şahsi kararım. Ben bunu kimseyle müzakere etmiş değilim. Sadece partide arkadaşlarım biliyor bunu.” dedi.

    “İMRALIYI DA KANDİLLİYİ DE MUHATAP KABUL ETMİYORUZ”

    “Kürt sistemi nasıl çözülecek, oradaki meşru muhatap kimdir?” yönündeki soruyu da yanıtlayan Akşener, Kılıçdaroğlu’nun TBMM’yi adres gösterdiği açıklamasını ilk kez yapmadığını belirtti.

    Orada ikinci bir konu daha olduğunu aktaran Akşener, şunları söyledi:

    “Sayın Kılıçdaroğlu, hem HDP’yi başat aktör olarak koydu hem TBMM’yi merkeze koydu, adres gösterdi. Nitekim 2009-2010 arasında Sayın Cemil Çiçek’in başkanlığı döneminde Meclis’te anayasa değişikliği söz konusu oldu. Bütün siyasi partiler eşit olarak oraya üye verdiler. Hem HDP hem MHP hem AK Parti beraber çalıştılar. Demek ki Meclis böyle bir durum. Yalnız burada ilginç bir şey oldu Sayın Sezai Temelli çıktı, ‘biz muhatap değiliz, muhatap İmralı’dır’ dedi. Ondan sonra HDP’nin yöneticileri HDP’nin aktörlüğü konusunu kabul ettiler ama İmralı’yı da meşru muhatap olarak ortaya koydular. Sayın Kılıçdaroğlu da döndü dedi ki ‘İmralı da Kandil de muhatap falan değildir.’ Sayın Kılıçdaroğlu başından beri HDP’nin buralara mesafe koymasını söyledi, biz de böyle bakılması gerektiğini söyledik.”

    “Millet İttifakı’nın iki bileşeni olarak biz İmralı’yı da Kandil’i de muhatap kabul etmiyoruz.” diyen Akşener, “Meşruiyet üzerinden gidersek HDP şu anda Meclis’te temsil edilen, insanların oy verdiği, Meclis’te grup kurmuş, devlet hazinesinden para alan, Meclis Başkanvekili olan, o Başkanvekilinin Meclis’i yönettiği bir parti. Kimse bunun üzerinden abuk sabuk konuşup bizleri suçlamasın. Sonuç itibarıyla Meclis’te varlığını sürdüren bir parti legal ve hukukidir. AYM’de bir dava var, onun sonucu ne olur ne olmaz ben bilmem.” şeklinde konuştu.

  • Meral Akşener’den adaylık açıklaması

    Meral Akşener’den adaylık açıklaması

    Cumhurbaşkanı adaylığı için değerlendirmelerde bulunan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Türkiye’nin önünü tıkayacak bir hareketim olmayacak.” dedi.

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Fox TV’de İsmail Küçükkaya’nın konuğu oldu.

    Cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgli konuşan İYİ Parti lideri Akşener “Cumhurbaşkanlığının kazanılması gerekiyor. Benim kendi adıma en ufak bir planım yok. Türkiye’nin önünü tıkayacak bir hareketim olmayacak.” dedi. Akşener, eski bakan Erdoğan Bayraktar’ın 17-25 Aralık süreciyle ilgili gündem olan açıklamalarına ilişkin de Yüve Divan çağrısında bulunarak “Eğer bu arkadaşlar suçsuz ise aklanıp geri dönerler. O zaman yargıda FETÖ adamları var diye sorunları varsa bugün öyle bir sorunları yok” ifadelerini kullandı.

    Akşener’in açıklamaları şöyle:

    ERDOĞAN BAYRAKTAR’IN AÇIKLAMALARI

    Önce Erdoğan Bayratar bey ilk tapeler gündeme geldiğinde de NTV’ye bağlanıp açıklama yapmıştı. Eğer bir şey varsa Sayın Erdoğan’ın bilgisi dahilinde yaptığını ve istifa gerekiyorsa Erdoğan’ın istifa etmesi gerektiğini söylemişti.

    Bayraktar’ın bu açıklamaya kadar AKP’yi gagalayan sözleri vardı. Bir vicdan isyanı olabilir. Dönemin “Hırsız” dediği görevliler ile adının bir anılmasını istemiyor ve görevi kötüye kullanmaktan değerlendirilmesi gerektiğini söylüyor. Cemil Çiçek’in de Bayraktar’ın da önemli sözleri.

    Biz Meclis’te bir soruşturma komisyonu tutup, hemen Yüce Divan’a gönderilmesini sağlayabilirsek eğer, Türkiye bir türlü unutamadığı bu travmadan kurtulur. Eğer bu arkadaşlar suçsuz ise aklanıp geri dönerler. O zaman yargıda FETÖ adamları var diye sorunları varsa bugün öyle bir sorunları yok. Bu 4 kişinin Yüce Divan’a gönderilmesinde fayda. O dönem ortaya çıkan paralar, tapeler, o günkü gündem için söylüyorum. Bunlar unutulmaz. Bunun üzerine 5-10 maaşlı danışmanlar ortaya çıktığında Sayın Erdoğan’a faydası olur.

    AK PARTİLİ CAHİT ÖZKAN’IN ‘FETÖ’ SUÇLAMASI

    Kumpas iddialarının ilk gündeme geldiği dönemde bunu savunan avukatların başındaydı bu arkadaş. O avukatlar STK’sı Fethullah Gülen’in sevenlerinin kurduğu bir STK’ydı. Dinime söven bari Müslüman olsa. AKP’nin yandaşları kendi pisliklerini örtmek üzere, genellikle onlara bunu yansıtmak gibi bir yöntem gerekir. Bu ayna yöntemini yapmak için akıl gerekir. Bunlarda böyle işte ortaya çıkıyorlar. Bunu Erdoğan’ın dikkate almasını tavsiye ediyorum. Şimdi ne oldu biliyor musunuz? Ben bu işi kazacağım altından kim çıkacak göreceğiz. Yarın bu arkadaşı da Bayraktar gibi itirafçı olarak görebilirsiniz.

    İYİ Parti’nin FETÖ ile iltisakı olsa bizim kalmamız mümkün mü? Benim hakkımda 5 yıldır bir dava var, bir şey olsa beni çağırmazlar mı? Ben şimdi bununla uğraşacağım kimin işine yaradı bu?

    Bir hakaretlerin ardı arkası olmuyor. Sonra bu iki genel başkana bir şeyler oluyor. Çağırıyorlar bizi. Olumlu cevap gelmeyince bir gün sonra yine aynı sert tutum. Sayın Erdoğan’da hakaret görmedim ama kurmayları olmadık şeyler söylüyor. Sonra yine bir bakıyorsun bir yerde yan yana geldiğimizde bir kibarlık. Şizofrenik bir tavır bu; şurada iyisin burada kötüsün. Şimdi ben kazma küreği aldım elime bakalım ne olacak. Aptalca bir şey.

    AYLİN NAZLIAKA VE CHP’LİLERE SALDIRI GİRİŞİMİ

    Ben bir köyde büyüdüm. Köpeksiz köy bulup değneksiz gezme dedir buna. Ceza almayacağını, kraldan çok kralcı olanlar. Sayın Erdoğan’ın talimat verdiğine ilişkin bir şey söyleyemem ben. Benzeri saldırılarda, saldırganların serbest bırakıldığı, yargılanmadın yargının ayaklar altına alındığı bir dönemde bunların yaşanması da normal. Benzeri saldırılara maruz kalan kim varsa geçmiş olsun diliyorum. Saldıranların alkış aldığı bir durum var. Bunları Sayın Erdoğan’ın bildiğini sanmıyorum. İşte bu tek adamın getirdiği sorun. Bütün bu olayların sorumluluğu Sayın Erdoğan’ın omuzuna yük oluyor. Erdoğan bir açıklama yapsa; hakim ve savcıları göreve çağırsa. Şu an kimsenin can güvenliği yok, şuradan çıktığımızda bile.

    FAHİŞ FATURALAR

    Her gittiğim yerde insanlar bana fatura gösteriyor. Her şey çok ucuz dendi Türkiye’de. Buğday üretmek pahalı almak ucuz. Gibi önce biz tarımda üretimi, hayvancılığı bitirdik. 500 milyar dolarlık bir paranın bu şekilde gelip gittiğine dair bilgi var. Üretime, sanayiye, betonu da reddetmiyorum tabii inşaat da olmalı. Ama tek tercihiniz beton, sanayi yok. Birilerine kaynak aktarırsınız, ucuz diye alırsınız. Pandemi gelir. Ukrayna der ki size, buğdayı şu kadara satıyorum. O zaman ortada kalırsınız.

    52 il gezdim, yüzün üzerinde ilçe gezdim. Esnaf, emekli, 5-6 çeşit emekli var. Bin 500 TL emekli maaşı var. Bununla insan nasıl geçinir. Gençlerin umutsuzluğunun arkasında bu var. Ara eleman sıkıntısı var. Sanayi yok. Beceri uyumsuzluğu var. Mühendis çıkıyor çocuk, o derecede para istiyor. Ama 5-6 sene yetiştirilecek gözüyle bakılıyor. Çünkü o derece eğitim alıyorlar okuldan.

    GÖÇMEN SORUNU

    2016’da dünyada bu konuyla çalışan bir grubun verilerine göre 12 milyonun üzerinde göçmen var bunun yarısı 2016’da Türkiye’deydi. Pakistan’dan daha iler seviyedeyiz. Milleti oluşturan nüfusudur. Kevgire dönen sınırlardan, Suriye ile uygulanan ilginç politikadan. Körfez Savaşı sonrası 500 bin göçmen sınırlarımıza dayanıştı. Türkiye onları içeri almadı. Kamplar kurdu, onlar bir süre sonra memleketlerine döndü. Demografiniz değişir, yarın başka türlü hak isteyen grup problemleriniz olur. Bir diğeri de Topraktır. Siz vatanınıza kupon arazi muamelesi çekerseniz ormanlar da yanar şu da olur bu da olur. Ormanlar yanarken beceremedik diyemezsiniz, kabul görmez. 12 köy gezdim silme AKP’lilerdir. Söyledikleri şu; “Yaktırdılar, söndürmediler.” Daire üzerine vatandaşlık verdiler bu başka bir kriz. AB ülkeleriyle, Afgan, Suriyeli pazarlığı yapamazsınız. Bu sizin egemenliğinizi devretmeniz anlamına gelir. Bu ülkeye gelen bütün hükümetler, uyuşturucu ve göç meselesine hep dikkat etti. Bizimkiler hendek olma görevini muhtemelen para karşılığı üstlendiler.

    SURİYE VE ESAD’LA GÖRÜŞME TARTIŞMASI

    Suriye’nin içişleri ile ilgili olarak biz taraf olduk. Mursi’de olduğumuz gibi. Duygusal bir dış politika problemi. Arkadaş, öbürü gelmiş, Sisi gelmiş onunla bütün ilişkilerinizi kesemezsiniz. Suriye’de de bu oldu. İç savaş geldi, herkes Türkiye’ye kaçtı. İç savaş sorunun çözülmesinde yardımcı olacaksın. Çözemedin mi sınırında… Bir bölge oluşturursun, ülkenin içini dağıtacağın bir sistem kuramazsınız. Kaldık mı şimdi baş başa. 100 bin Suriyelinin, tatil için gidip geldiği doğrulandı. Vatandaşlık meselesinde şaibeler var. Ne olup bittiğini vatandaşla muhalefetle paylaşacaksınız. Uluslararası bir destek gerekiyorsa biz de sizin yanınızda duralım. Bu insanları can güvenliği sağlanarak peyder pey gönderilecek.

    Sayın Erdoğan’a söyledim, sen gidemiyorsan devlet beni görevlendirsin. Gidip ikna edecektim. Al kardeşim vatandaşlarını. Cumhurbaşkanlığını aldığımızda bunu yapacağız. Bu işin müsebbiplerini kenara koyup burada olan göçmenlerin hedef gösterilmesi yanlıştır. Dayak atlıyor gazetecilere, siyasetçilere; böyle bir sistemde… Bunları tutup getiren, yol açan sorumlular bizi yönetenler; cezanın oraya kesilmesi lazım. Bugün iktidarda bulunan arkadaşları seçmenimizin cezalandırması lazım.

    ENFLASYON RAKAMLARI

    Biz aylık araştırma yapıyoruz. Açıklanandan daha yüksek. TÜİK’in ilginç sistemine rağmen bu seviyede çıktıysa eyvahlar olsun.

    Biz enflasyonu, kayırmayı, kayıp kaçağı önleyeceğiz. Üretime, yatırıma gelmeden insanların günlük hayatını rahatlatırsınız. 65 milyar dolar Suriyelilere göçmenlere para harcandı. Bu para pandemide vatandaşa dağıtılsaydı, kişi başı 800 dolar para verilebilirdi.

    CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞI

    Çok net bir şey söyleyeyim, ben 24 Haziran seçimlerini yaşayıp oradan ders çıkarıp sonra da 31 Mart projesi üzerinde seçim ittifakına yönelik, Sayın Kılıçdaroğlu ile birlikte irade göstermiş bir genel başkanım. Benim Sayın Erdoğan’la bir derdim yok. Düşmanım değil, Sayın Kılıçdaroğlu’nun da düşmanı değil. Ancak bu ucube sistemin değiştirilmesi lazım. Parlamenter sisteme geçebilmek için Cumhurbaşkanlığının kazanılması gerekiyor. Benim kendi adıma en ufak bir planım yok. Türkiye’nin önünü tıkayacak bir hareketim olmayacak. Sayın Kılıçdaroğlu, Temel Karamollaoğlu ve Demokrat Parti işin içinde olacak mı? Davutoğlu, Babacan dahil olacak mı? Bunlarla bir takvim çıkarmak gerekiyor.

    Sayın Kılıçdaroğlu acelesi yok diyor, ilkeleri açıklıyor. Neden bizim adayımız bu kadar merak ediliyor. Çünkü Millet İttifakı yeni Cumhurbaşkanını çıkaracak. Çünkü Millet İttifakı’nın adayı 13. Cumhurbaşkanı olacak. Bu yüzden adayımızı öğrenmek isteyen aslında Cumhur İttifakı. Cumhur İttifakı bu seçimi kazanamayacak.

  • Adaylık için 2 isimle temasta

    Adaylık için 2 isimle temasta

    CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı için herkesi şaşırtacak bir planı olduğu belirtildi. Kılıçdaroğlu’nun siyaset üstü iki isimle temas halinde olduğu iddiası Ankara kulislerini hareketlendirdi.

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığı için iki isimle temas halinde olduğu iddiası gündem yarattı.

    İKİ İSİMLE TEMAS HALİNDE

    Hürriyet Gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, CHP liderinin Milllet İttifakı’nın da kabul edeceği siyaset üstü iki isimle temas halinde olduğunu iddia etti.

    İMAMOĞLU VE YAVAŞ DEĞİL

    Gazeteci Selvi, Kılıçdaroğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın adaylıklarını düşünmediğini; bu isimlerin bir dönem daha belediye başkanı olarak hizmet etmesini istediğini yazdı.

    KENDİ ADAYLIĞI B PLANDA

    CHP liderinin kendi adaylığını ise A planı olarak değil de B planı olarak tuttuğunu belirtti.

    Söz konusu iddialar Ankara kulislerini hareketlendirirken, CHP liderinin temas halinde olduğu iki isim merak konusu oldu.

    Ortada henüz netleşen bir durum olmadığının altını çizen Selvi, “nabız yoklanıyor” diye yazdı.

    KILIÇDAROĞLU’NDAN CUMHURBAŞKANI ADAYLIĞI AÇIKLAMASI

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada, “Cumhurbaşkanı adayımız Kemal Kılıçdaroğlu’na sevgi ve saygılarımı iletiyorum” demişti. CHP lideri Kılıçdaroğlu ise “zamansız bir açıklama” diyerek bu sözlere tepki göstermişti.

    Kılıçdaroğlu, “Biz Cumhurbaşkanlığı seçimine Millet İttifakı olarak diğer partilerle birlikte gireceğiz. Onlara danışmadan, onların onayı alınmadan, birlikte karar verilmeden, şu veya bu kişinin aday olacağını açıklaması yanlış oldu” ifadelerini kullanmıştı.

    MERAL AKŞENER NE DEMİŞTİ?

    İYİ Parti lideri Meral Akşener ise Kılıçdaroğlu’nun olası adaylığıyla ilgili yaptığı açıklamada “Birincisi Sayın Kılıçdaroğlu’nun adaylığı konusu elbette hakkıdır, elbette saygı duyulması gereken bir durum. Ben CHP’nin Genel Başkanı’nın Cumhurbaşkanlığı adaylığına dair böyle bir tutumunun olmasını saygıyla karşılarım. Burada bir başka partinin genel başkanı olarak söz söyleme hakkını kendimde bulmam. Dolayısıyla o konuda bir yorum yapmamız son derece ayıp olur” ifadelerini kullanmıştı.

  • Ali Babacan: Cumhurbaşkanlığı için doğal adayım

    Ali Babacan: Cumhurbaşkanlığı için doğal adayım

    Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA Partisi) Genel Başkanı Ali Babacan, cumhurbaşkanlığı seçimleri için partisinin doğal adayı olduğunu söyledi.

    Ali Babacan partisinin Gaziantep’teki Şahinbey ve Şehitkamil kongrelerine katıldı. Babacan, kongrenin ardından Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaret etti. Cemiyet Başkanı İbrahim Ay ve yönetim kurulu ile sohbet eden Babacan, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.

    Ali Babacan, bir soru üzerine 2023’te yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri için, partisinin doğal adayı olduğunu belirterek, şöyle dedi:

    “Biliyorsunuz her siyasi partinin genel başkanı partisi içerisinde doğal bir aday. Bunu söylemenin çok bir anlamı yok. Bizim gibi yeni kurulmuş iddialı bir siyasi parti içinde teşkilatlarda genel merkezde iddialı olacaktır. Bununla birlikte genel başkan da iddialı olacaktır. Dolayısıyla bu zaten doğal durum. Her partinin olduğu gibi Deva Partisi’nin de genel başkanı doğal bir adaydır. İttifaklar konusunda da adaylık konusunda da bugünden net bir tavır almıyoruz. Seçim tarihi belirlendiğinde o günün şartlarına göre hem ittifak hem aday konusu partinin yetkili organları tarafından belirlenecektir. Hiçbir partinin genel başkanı ‘ben aday değilim’ demez. Doğal durumdur bu. Bazı partiler belki öyle düşünmeyebilir ama bizim durumumuz doğal olandır.”

    Öte yandan ittifaklarla ilgili hiçbir parti ile görüşmelerinin olmadığını, ittifakların seçimden sonra gönüllü birliktelik olarak kaldığını söyleyen Babacan, kendi özgün kimliklerini inşa etme aşamasında olduklarını sözlerine ekledi.