Etiket: cumhurbaşkanlığı iletişim başkanlığı

  • “Mücadeleyi temel görevimiz olarak görüyoruz”

    “Mücadeleyi temel görevimiz olarak görüyoruz”

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı yaptığı yazılı açıklamada, İsrail-Gazze krizinin başlaması ile kararlılıkla dezenformasyonla mücadele yürütüldüğünü aktardı.

    Türkiye olarak, bölgedeki son gelişmeler nedeni ile tüm dünyadaki devlet kurumlarını, kamu yayıncılarını ve bütün özel medya kuruluşlarını İsrail-Gazze krizinde dezenformasyonla mücadele için sorumlu davranmaya davet eden Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
    “Bölgesel tansiyonun ve silahlı çatışmaların yoğunlaştığı bir dönemde kamuoyunun doğru ve hızlı bir şekilde bilgilendirilmesi her haber mecrasının en önemli görevidir. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak bu mecralarda dezenformasyonla mücadeleyi temel görevimiz olarak görüyoruz. Patlak verdiği ilk günden bu yana İsrail-Gazze krizi konusunda bazı organize grupların girişmiş olduğu dezenformasyon kampanyalarını görüyoruz. Bu süreçte bazı aktörler siyasi çıkarları ve ideolojik emelleri doğrultusunda haberleri ve gerçekleri manipüle etmek suretiyle kamuoyunu yanlış ve yanlı bir şekilde yönlendirmeye çalışıyor. Başkanlığımız bünyesindeki dezenformasyonla mücadele ve haber analiz birimlerimiz bu konularda son derece dikkatli ve titiz bir şekilde çalışmaktadır. Son birkaç gündür şahit olduğumuz gibi gerçekdışı iddialar ve yalan haber kamuoyunda yaşananlarla ilgili yoğun bir kafa karışıklığı ve kaosu beraberinde getirmiştir. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da ifade ettiği gibi temel önceliğimiz bu çatışmalarda sivil halkın can ve mal güvenliğinin sağlanmasıdır. Bununla birlikte kamuoyunun sivil halka yönelik şiddet ve Gazze’deki insani durumla ilgili doğru ve hızlı haber alabilmesi oldukça önemlidir.”

    “Mezenformasyon ve dezenformasyon uluslararası çatışma ve krizlerde sorunları daha da içinden çıkılmaz bir duruma sokabilmektedir”

    Tüm haber kanal, ajans ve kaynaklarının kriz sırasında sorumlu bir yayıncılık politikası takip etmesi ve en üst düzeyde gazetecilik standardı sergilenmesinin önemli olduğu belirtilen İletişim Başkanlığı’nın açıklamasında, “Her zaman dikkat edilmesi gereken bu basın yayın ilke ve kriterleri, özellikle sıcak çatışmalarda ve insan hayatının söz konusu olduğu durumlarda daha da önem kazanmaktadır. İletişim Başkanlığımız bu süreç boyunca dezenformasyon ve mezenformasyonun yol açacağı muhtemel felaketleri engellemek için dur durak bilmeden çalışmaya devam edecektir. Hakikatin zümre çıkarlarına ve ideolojik saplantılara kurban edilmesini önlemek kurumumuzun en önemli sorumluluklarından biridir. Mezenformasyon ve dezenformasyon uluslararası çatışma ve krizlerde sorunları daha da içinden çıkılmaz bir duruma sokabilmektedir. Devletimiz krizin çözümü ve insani dramın engellenmesi için çalışırken kurumumuz da hakikatin kazanması için mücadelesini sürdürecektir” ifadeleri yer aldı.

  • Stratcom Afet İletişim Forumu

    Stratcom Afet İletişim Forumu

    Kahramanmaraş merkezli asrın felaketi olarak nitelendirilen depremlerin ardından, afet iletişimini uluslararası bir perspektiften ele alacak Stratcom Afet İletişim Forumu, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Konferans Salonu’nda yapılacak. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un açılış konuşması ile başlayacak forumda 14 ülkeden stratejik iletişim alanında uzman isimler, liderler, akademisyenler, kamu ve özel sektör temsilcileri ile medya profesyonellerinden oluşan 54 konuşmacı katılacak. 2 gün sürecek ve 9 panel ile 7 ayrı konuşmadan oluşacak forumda risk iletişiminden dezenformasyonla mücadeleye, kriz yönetiminde teknoloji uygulamalarından medya etiğine, vatandaş odaklı ve katılımcı iletişim yaklaşımına varana kadar pek çok konu kapsamlı şekilde ele alınacak.

    Forumun ilk gününde Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan’ın moderatörlüğünü yapacağı ve depremden etkilenen illerde çalışmalar yürüten basın mensuplarının konuşmacı olarak katılacağı “Afet Hattında Medya Paneli” düzenlenecek. Kamu kurum ve kuruluşlarının üst düzey temsilcileri de devlet-millet iletişimi, saha çalışmaları, dirençli toplum inşa etme ve iyileştirme çalışmalarının iletişim boyutunun ele alınacağı “Acil Durumlara Karşı Dirençli İletişim Ekosistemi İnşası Paneli”nde bir araya gelecek. Panele; Çevre, Şehircilik ve İklim Bakan Yardımcısı Fatma Varank, Sağlık Bakan Yardımcısı Şuayip Birinci, Anadolu Ajansı Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Karagöz ile AFAD Deprem Risk Azaltma Genel Müdürü Orhan Tatar katılacak.

    Afet bölgesinde barınmadan sağlığa, beslenmeden arama kurtarma çalışmalarına kadar çeşitli alanlarda faaliyet yürüten sivil toplum temsilcileri ve gönüllüler yeniden inşa ve ihya sürecinde gönüllülüğün önemini aktarmak üzere “Sivil Toplum ve Gönüllülük Paneli”nde bir araya gelecek.
    Afet, risk yönetimi, kriz yönetimi ve acil durumlarda teknoloji ve inovasyon uygulamalarının irdeleneceği “Kriz ve Risk Yönetimine Teknoloji Uygulamaları Paneli”nde de deprem sonrası analizleri sosyal medyada takip edilen Tokyo Üniversitesi’nden Prof. Hidenori Watanave konuşacak.

    Yabancı uzman ve akademisyenler afet ve kriz iletişimi alanında tecrübelerini aktaracak

    Forumda ayrıca Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi Latin Amerika ve Karayipler Direktörü ve Türkiye’de BM Deprem Müdahale Saha Koordinatörü olarak görev yapan Shelley Cheatham bir konuşma gerçekleştirecek. Dünyanın en geniş haber ve dijital içerik veri tabanlarından birine sahip olan GDELT Projesi kurucusu Kalev Leetaru, dünya medyasının gözünden depremin nasıl işlendiğine dair yapay zeka temelli çalışmasını anlatacak. Uluslararası Kızılay Kızılhaç Federasyonu ve Dünya Sağlık Örgütü eski sosyal medya birim sorumlusu Dante Licona da “Afetlerde Dirençli İletişim” başlıklı bir sunum yapacak.

    Forumun ikinci günü ise Türkiye’de mukim yabancı misyon şeflerinin katılım göstereceği “Seninleyiz Türkiye: Afetlerde Uluslararası Dayanışma Paneli” ile başlayacak. “Sınır Tanımayan Kahramanlar” panelinde ise Almanya, Güney Kore, İspanya, Azerbaycan ve Polonya’dan ülkemizdeki arama kurtarma çalışmalarına katılan ekiplerin iletişim uzmanları deneyimlerini aktaracak. “Afet, Kriz ve Risk İletişiminde Yeni Yönelimler Paneli”nde ise dünyanın afet ve kriz iletişimi alanındaki önde gelen akademisyenleri alandaki yeni yönelimleri masaya yatıracak.
    Öte yandan forumda, afet iletişiminde görsel dil ve anlatımın ele alınacağı “Afetin Hikayelerini Anlatmak” ve afet dönemlerinde kamuoyunu doğru ve hızlı bilgilendirme ve dezenformasyonla mücadele yöntemlerinin değerlendirileceği “Afet Dönemlerinde Hakikat Mücadelesi” panelleri de yapılacak. Mentalizm uzmanı Korzay Koçak, uluslararası medyada başarılı afet haberleriyle bilinen gazeteci Trent Murray ve Türkiye Risk Raporu Direktörü Prof. Davut Pehlivanlı da afet iletişimi ile ilgili sunumlar yapacak.

    İki bine yakın yerli ve yabancı katılımcının İletişim Başkanlığı tarafından Ankara’da ağırlanacağı forum, ulusal ve uluslararası medya ve enformasyon politikalarına yön veren üst düzey yetkililerin tecrübe paylaşımına da olanak tanıyacak. Ayrıca forum dahilinde gerçekleştirilecek “Afet İletişim Eğitimi” ve afetlere karşı etkin iletişim senaryolarını içeren tatbikat formatındaki “Ulusal Afet İletişimi Tatbikatı Hackathonu” ile kamu kurumları, üniversiteler ve sivil toplumun afetlere yönelik iletişim stratejilerini hazırlaması adına kapasite geliştirme imkânı sağlanacak.

  • Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından “Mevlid-i Şerif” kitabı

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından “Mevlid-i Şerif” kitabı

    “2022 Süleyman Çelebi Yılı” çerçevesinde hazırlanan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın takdim yazısını kaleme aldığı kitap, Anadolu’nun kadim değerlerinden birisi olan Süleyman Çelebi ve onun değerli eseri Mevlid-i Şerif’i anlatıyor.

    Mevlid-i Şerif kitabının ilk bölümünde İslam-Türk medeniyeti genel hatları ile tarihsel olarak aktarılıyor. Kitapta peygamber sevgisinin Türk kültüründe nasıl tezahür ettiğine ve Türk toplumu ile diğer toplumlarda mevlit geleneğinin geçmişten bugüne nasıl yaşatıldığına örneklerle yer veriliyor.

    Mevlid-i Şerif kitabının esas konusunu ele alan ikinci bölümde ise Vesiletü’n-Necat’ın yazarı Süleyman Çelebi’nin yaşadığı dönemin koşulları ve hayatına dair bilgiler veriliyor. Mevlid’in kaleme alınma hikayesi ile eserin dili, üslubu, genel özellikleri ve toplum nezdinde değerinin anlatıldığı kitapta, Mevlid’in pek çok dile çevrilmesine ve diğer coğrafyalardaki önemine işaret ediliyor. Kitapta Mevlid’in bölümlerinden beyitlerin gönülde uyandırdığı hislere de yer veriliyor. Söz konusu kitap, bugün Millet Camii’nde düzenlenecek Mevlid Gecesi Özel Programı çerçevesinde İletişim Başkanlığınca vatandaşlara hediye edilecek.

    “Milletimizin peygamber sevgisinin en önemli nişanelerinden biri”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, takdim yazısında Cenab-ı Hak tarafından alemlere rahmet, insanlığa rehber ve müminlere örnek olarak gönderilen Hazreti Peygambere en yüksek derecede hürmet ve sevgi göstermenin öteden beri milletimizin müstesna vasıfları arasında yer aldığını belirtti. Türk milletinin mayasındaki Allah ve peygamber aşkının Türk kültüründe, sanatında, edebiyatında belirgin bir şekilde kendini gösterdiğine dikkati çeken Erdoğan, müellifi Süleyman Çelebi olan Vesiletü’n-Necat’ın da Hazreti Peygambere olan muhabbetin ifade edildiği en mümtaz eserler arasında olduğunu ifade etti. Erdoğan, daha çok Mevlid-i Şerif ismiyle bilinen ve yazıldığı dönemden itibaren Anadolu başta olmak üzere gönül coğrafyamızda mübarek gün ve gecelerde, doğum, ölüm, evlenme gibi merasimlerde ve daha birçok vesileyle okunan bu güzide eserin milletin peygamber sevgisinin en önemli nişanelerinden biri olduğunu kaydetti.

    “2022 yılını ‘Süleyman Çelebi Yılı’ ilan ettik”

    Vefatının 600. sene-i devriyesinde bu kıymetli eserin müellifini rahmetle yad etmek amacıyla 2022 yılını “Süleyman Çelebi Yılı” ilan ettiklerini ifade eden Erdoğan, ayrıca Süleyman Çelebi’nin vefatının 600. yılının UNESCO tarafından anma ve kutlama yıl dönümleri arasına alınmasını sağladıklarını bildirdi. Bu çerçevede ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından yıl boyunca yurt genelinde ve yurt dışında düzenlenecek etkinliklerle Süleyman Çelebi’yi anma ve anlatma gayretinde olacaklarına işaret eden Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca Süleyman Çelebi ve onun mümtaz eseri Vesiletü’n-Necat hakkında detaylı bir kitap yayınlamasını son derece kıymetli bulduğunu dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Süleyman Çelebi’nin veciz ifadelerinde yansıma bulan peygamber aşkının ve yüce dinimiz İslam’ın hakikatlerinin mümin gönülleri aydınlatmasını ve tüm insanlığın felahına vesile olmasını temenni ediyorum” ifadelerine yer verdi.

  • İletişim Başkanlığı ‘Albayrak’ açıklaması yapacak!

    İletişim Başkanlığı ‘Albayrak’ açıklaması yapacak!

    Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, dün akşam sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla sağlık koşullarını gerekçe göstererek istifa ettiğini duyurdu. Birazdan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ndan konuyla ilgili açıklama yapılacak.

    Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, dün akşam saat 19.00 civarında Instagram’dan yaptığı duyuruda “Yaklaşık beş yıldır sürdürdüğüm bakanlık görevime sağlık sorunlarım nedeniyle artık devam edememe kararı aldım” ifadelerini kullanıldı.

    AK Parti’den bir çok milletvekili istifanın kabul edilmemesi yönünde taleplerini sosyal medyadan iletirken, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ndan birazdan açıklama yapılacağı öğrenildi.

    Ayrıntılar geliyor…

  • Fahrettin Altun: Türkiye 2002’den bu yana daha güçlü

    Fahrettin Altun: Türkiye 2002’den bu yana daha güçlü

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, üniversite tercih etkinliğinde yaptığı konuşmada, “Bundan 20-30 yıl önce belki doğa bilimlerine verilen önem bugün sosyal bilimlere veriliyor. Eğer biz bu 20 yıllık süreç içerisinde yaşananları, dünyada ortaya çıkan çalkantıları sadece büyük krizler olarak görüp seyretmeyi tercih etmiş olsaydık, bugün böylesi bir Türkiye ile karşı karşıya kalmazdık. Bugün Türkiye, sağlıktan ulaşıma, eğitimden emniyete kadar birçok alanda Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde çok ciddi bir mesafe kat etmiş, itibarlı bir çekim merkezine dönüşmüştür” dedi.

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İbn Haldun Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi işbirliğiyle online düzenlenen üniversite tercih etkinliği TercihFest’in açılış konuşmasını yaptı. Altun, Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nda başarı gösteren gençleri tebrik ederek, TercihFest’in yol gösterici olması temennisinde bulundu.

    “BATICI PARADİGMA, ÇOK CİDDİ BİR MEYDAN OKUMAYLA KARŞI KARŞIYA”

    Bugünün dünyasının 20 yıl öncesinden çok farklı olduğunu belirten Altun, dünyanın geçirdiği değişim ve dönüşümün, toplumsal dünyaya olduğu gibi sosyal bilimlerin uygulama alanları ve teorilerine de yansıdığını ifade ederek, “19. yüzyılda zirveye çıktığı haliyle kendisi dışındaki toplumların sömürülmesi, fiili olarak işgali anlayışından beslenen Batıcı paradigma, çok ciddi bir meydan okumayla karşı karşıya bugün. Değerli madenlerden tutun da nitelikli insan kaynağına kadar Batı’nın, Batı dışı toplumları sömürdüğü o 200 yıllık düzenin bugün artık değişmeye başladığını görüyoruz ve bu artık gündelik hayatımıza da farklı şekillerde yansıyor. 1990’lı yıllarda Soğuk Savaş bittiğinde, artık dünyada savaşların son bulduğu, iktidar mücadelesinin söz konusu olmayacağı, onun yerine görünmeyen bir kültürel hegemonya olarak küreselleşmenin hakim olacağı görüşü dile getiriliyordu. Burada ‘liberal küreselleşme’ dediğimiz paradigma, aslında bize ABD önderliğindeki Batı egemenliğini evrensel, tartışılmaz, ezeli ve ebedi bir durum olarak yansıtıyordu.1990’lardan farklı olarak bu görünmeyen hegemonya 2000’lerin sonlarında görünmeye, bugün ise çok ciddi şekilde sorgulanmaya başlandı. Artık dünya siyaset sahnesi, Batılı öznenin hegemonya arzusunu, tahakküm arzusunu gizleyebildiği ve bu arzunun Batı-dışı dünya tarafından bir kader olarak algılandığı bir sahne değil. İyi ki de değil. Batı dünyasında da Batı dışı dünyada da herkes aslında sert bir mücadelenin yaşandığını ve bu mücadelenin arkasında hangi aktörlerin olduğunu biliyor. Dahası aktörler arasında yaşanan çekişme ve çatışma, her alanda kendini hissettiriyor” şeklinde konuştu.

    “ÜNİVERSİTELERİMİZ SAHİCİ BİLİM ÜRETME MERKEZLERİDİR”

    Dünyanın değiştiğini ve buna uygun şekilde bilimin de değişerek yeni dönemin bilgisini inşa etmesi gerektiğini vurgulayan Altun, “İdeolojik söylemleri, bilimsel hakikat olarak yansıtan teorilerin ve bunların pratikteki yansımalarının ifşa edilmesi, kuşkusuz bu noktada büyük bir önem arz ediyor. Esasında bütün tarih boyunca hakikat mücadelesi her daim varola gelmiş bir mücadeledir. Bunun için verilecek mücadelenin merkezinde sahici bilgi için verilecek mücadele vardır. Üniversitelerimiz bu anlamda son derece kritik bilgi, sahici bilgi üretme, sahici bilim üretme merkezleridir. Çerçevesini çizmeye çalıştığım yeni ve belki de bir o kadar da kaotik dünya siyaset ortamında ülkemiz kendisini bir aktör olarak, kurucu bir özne olarak konumlandırma arayışı içindedir. Türkiye, son 20 yılda bölgesel ve küresel gelişmelere, meydan okumalara, iniş çıkışlara ve çalkantılara rağmen, bütün bu zor süreçlere rağmen kendi adına ve hesabına hareket etme imkanını yakalamıştır. Bu bağlamda ulusal, bölgesel ve küresel alanda ortaya çıkan fırsatları değerlendirmiş ve gün sonunda bölgesel bir güç halini almıştır. Dahası, ülkemiz bir bölgesel güç olmakla da kalmamış, küresel bir aktör olmak için ciddi bir mücadele süreci içerisine girmiştir. Bu mücadele süreci gerçek anlamda bir özgürleşme ve büyüme mücadelesi olarak kendisini göstermiştir. Dış politika, ekonomi ve güvenlik alanlarında verilen özgürleşme ve özerkleşme mücadelesi, Türkiye’yi önce bir bölgesel güce, ardından bir küresel aktöre dönüştürmüştür. Bu bağlamda bizim mücadelemiz, ülkemizi ve bölgemizi iki yüz yıl boyunca etkisi altına almış Batılılaşma politikalarının ürettiği ağır maliyetlerden ve ne yazık ki Batıcı elitlerin yıllar yılı önümüze kader diye koyduğu bağımlılık tuzağından kurtulmaktır” ifadelerini kullandı.

    “BUGÜN TÜRKİYE İTİBARLI BİR ÇEKİM MERKEZİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde verilen mücadelenin ‘hakikat ve görünmeyeni görünür kılma mücadelesi’ olduğunu dile getiren Fahrettin Altun, “Bilgi güçtür evet ama bilgi ne zaman güçtür? İçinde bulunduğumuz toplumun, ülkenin, bölgenin ve dünyanın meselelerini dert edinerek üretilmiş bilgi, yani sahici bilgi güçtür. Ismarlama bilgi, sipariş bilgi, tercüme bilgi güç değildir, o bağımlılıktır. Sahici bilgi güçtür. Hep söylediğimiz bir şey var: Sosyal bilimcilerin laboratuvarı toplumdur. Bu anlamda Türkiye’mizin toplumsal yapısı, sosyal bilimcilerimizin sahici bilgiler üretmeleri için büyük bir imkandır. Bunun yanında ülkemizin yükselen bir aktör olarak sosyal bilimlere verdiği önem günden güne artmaktadır, sosyal bilimcilerin önü açılmaktadır. Bundan 20-30 yıl önce belki doğa bilimlerine verilen önem bugün sosyal bilimlere veriliyor. Eğer biz bu 20 yıllık süreç içerisinde yaşananları, dünyada ortaya çıkan çalkantıları sadece büyük krizler olarak görüp seyretmeyi tercih etmiş olsaydık, bugün böylesi bir Türkiye ile karşı karşıya kalmazdık. Bugün Türkiye, sağlıktan ulaşıma, eğitimden emniyete kadar birçok alanda Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde çok ciddi bir mesafe kat etmiş, itibarlı bir çekim merkezine dönüşmüştür” diye konuştu.

    “ÜLKEMİZ SON 18 YILDA HER ALANDA BÜYÜDÜ”

    Fahrettin Altun, bütün dünyanın ağır bedeller ödediği koronavirüs salgını sürecinde Türkiye’nin başarılı bir sınav verdiğini ve 100’ün üzerinde ülkeye yardımda bulunulduğunu kaydetti. Altun, sözlerine şöyle devam etti:

    “Ülkemiz son 18 yılda her alanda büyüdü. Demokrasimiz vesayetten, ekonomimiz bağımlılıktan kurtularak güçlendi. Dış politikamız özerkleşti ve özgün politikalarla Türkiye’nin çıkarları ekseninde ilerlemeye başladı.” dedi. Bugünün Türkiye’sinin yeni bir paradigmaya, yeni bir kalkınma hamlesine tanıklık ettiğini vurgulayan Altun, şöyle konuştu: “O yüzden bazıları eski dönemin kavramlarıyla, eski paradigmalarla, eski teorilerle Türkiye’yi anlamlandırmaya, Türkiye’de olan biteni açıklamaya, Türkiye’nin serüvenini izah etmeye çalışıyor. Beyhude bir çaba içindeler. Yeni dönemin paradigmasını, yeni kavramlarla ve yeni çabalarla izah etmek, özgün, bilimsel çabalarla izah etmek durumundayız. Eski dönemin Batılılaşmacı, modernleşme anlayışı artık yerini özgün bir Türk tipi modernleşme anlayışına bırakmış durumdadır. Bunun bilim alanında karşılığını bulması gerekir. Sosyal bilimlerimizin bu yeni duruma duyarsız kalması düşünülemez.”

  • Bursa’da Millet Bahçesi’nde 15 Temmuz sergisi

    Bursa’da Millet Bahçesi’nde 15 Temmuz sergisi

    İletişim Başkanlığı tarafından Bursa, Çanakkale, Samsun, Konya, Kayseri, Antalya ve Diyarbakır’da açılan Dijital Gösterim Merkezleri, 15 Temmuz darbe girişimine karşı verilen mücadeleyi ve kazanılan zaferi dijital ortamda sergileyecek.

    Milli, tarihi, kültürel ve bilimsel zenginliklerimizi yeni iletişim ve gösterim tekniklerini kullanarak vatandaşların erişimine sunan İletişim Başkanlığı, “15 Temmuz Milletin Zaferi” temalı yeni Dijital Gösterim Merkezlerini Bursa, Çanakkale, Samsun, Konya, Kayseri, Antalya ve Diyarbakır’da açtı.

    15 Temmuz zaferini unutturmamak adına hazırlanan Dijital Gösterim Merkezlerinde, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi karşısında milletin verdiği mücadele ve kazanılan zafere ilişkin önemli anlar temmuz ayı boyunca dijital ortamda sergilenecek.

    Görme ve işitme engelliler unutulmadı

    Dijital Gösterim Merkezlerinde ziyaretçiler Kovid-19 salgınına karşı gereken tedbirler alınarak ağırlanacak.

    5 bölümden oluşan merkezlerin ilk bölümünü fuaye alanı oluşturuyor. Ziyaretçiler, fuaye alanında gösterim merkezi hakkında bilgi alırken, aynı zamanda üç boyutlu hologram gösterimini izleyebilecek.

    Görme engelli vatandaşlar için “görme engelli yolu” bulunan Gösterim Merkezlerinde, aynı zamanda işitme engelli vatandaşlarımız için de işaret lisanıyla anlatım imkanı da bulunuyor.

    360 derece görsel deneyimle 15 Temmuz Destanı

    Dijital Gösterim Merkezlerinin, 360 derece görsel deneyim alanına, dijital gösterim yapılan bir tünelden geçilerek giriliyor. Bu alanda, 15 Temmuz gecesi neler yaşandığını ve milli iradenin hain darbe girişimine karşı nasıl bir direniş gösterdiğini anlatan üç boyutlu bir gösterim deneyimleniyor. Dijital gösterimde aynı zamanda sinematik ses sistemi bulunuyor.

    360 derece görsel deneyim alanından sonra dijital haritalama (mapping) gösterimi ziyaretçileri bekliyor. Bu bölümdeki gösterimde, 15 Temmuz hain darbe girişiminin dönüm noktaları üç boyutlu ve sinematik ses sistemi ile ziyaretçilere eşsiz bir gösterim fırsatı sunuyor.

    Ardından gelen hologram gösterim alanında “wireframe” teknolojisi ile yapılan hologram gösterisi izlenebiliyor. Hologram gösterisi izlenirken, hemen yanında bulunan projeksiyon ekranında 15 Temmuz hain darbe girişimine teşebbüs eden FETÖ’nün geçmişi ve bugünü hakkında bilgi veren bir video film çalışması takip edilebiliyor.

    Dijital Gösterim Merkezlerinin son gösterim alanı olan bilgi ekranında ise 15 Temmuz hain darbe girişimine karşı göğsünü siper ederek milli iradenin üzerinde hiçbir irade tanımayan milletin 251 şehidinin yer aldığı gösterim ziyaretçileri bekliyor.

    Hafta içi ve hafta sonu 12:00-20:00 saatleri arasında ziyaret edilebilen Dijital Gösterim Merkezi, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nde tüm gün ziyarete açık olacaktır.

    Ziyaretçilere VR gözlük ve Türk bayrağı hediye edilecek

    15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü anma programları kapsamında, Dijital Gösterim Merkezlerinde ziyaretçilere VR gözlük ve Türk Bayrağı hediye edilecek. VR gözlüklerde Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından sanal gerçeklik konseptiyle hazırlanan 15 Temmuz Milletin Zaferi videosu izlenebilecek.

    Yeni Dijital Gösterim Merkezleri

    Her ay içeriklerini farklı bir tema ve konsept üzerine geliştirecek olan Dijital Gösterim Merkezlerinde, gelecek aylarda, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülük ettiği SİHA, Anadolu Uçak Gemisi, Hürkuş gibi Türkiye’nin yerli ve milli imkanlarla geliştirdiği üstün teknolojiye sahip savunma sanayii üretimlerinin dijital (haritalama) mapping gösterimi yapılacak.

    360 derece görsel deneyim alanında ise 30 Ağustos Zafer Bayramı, Selçuklu Mimarisi, Göbeklitepe, Anadolu’nun Yüzleri gibi tarihi ve kültürel temaların da dijital gösterimleri gerçekleşecek

    Ara Güler, Necip Fazıl Kısakürek, Mevlana Celaleddin-i Rumi gibi tarihi şahsiyetlerin dijital hologram gösterimlerinin de yapılacağı merkezlerde aynı zamanda, Türkiye’nin 2023 hedefleri ve mega projeler gibi atılımlar da ziyaretçilere sunulacak.