Etiket: dağ

  • Bolu Dağı Tüneli’nden araçlar geçmeye başladı

    Bolu Dağı Tüneli’nden araçlar geçmeye başladı

    Türkiye’nin en önemli noktalarından biri olan Anadolu Otoyolu’nun Bolu Dağı Tüneli’nde çalışmalar tamamlandı.

    Çalışmalar nedeniyle sürücülerin yönlendirildiği D-100 kara yolunun Bolu Dağı geçişinde, Ankara istikametine giden vatandaşların trafik çilesi son buldu. 44 günlük, Kaynaşlı-Abant kavşakları arasında yapılan bakım çalışması, Bolu Dağı Tüneli’nin 90 metre uzatılması çalışması tamamlandı. Öğle saatlerinde Kaynaşlı gişelerinden Anadolu Otoyolu Ankara istikameti tekrar trafiğe açıldı.

  • Artos Dağı’nın zirvesi beyaza büründü

    Artos Dağı’nın zirvesi beyaza büründü

    Van’ın doğal güzellikleri ve yüksek kesimlerine gelen mevsimin ilk kar haberi, bölgedeki insanlar ve doğaseverler için sevinç kaynağı oldu. Pazartesi günü belli aralıklarla başlayan yağmur şehir merkezinde etkili olurken, yüksek rakımlı dağlarda kar yağışıyla yer değiştirdi.

    Van’ın Gevaş ilçesinde bulunan ve Kavuşahap Dağları’nın uzantısı olan 3 bin 537 rakımlı Artos Dağı ve Bahçesaray yolu üzerinde bulunan Türkiye’nin en yüksek geçidi olan Karabet Geçidi, beyaza büründü.

    Kar yağışıyla birlikte bölgede hava sıcaklıkları önemli bir düşüş yaşadı. Karın yavaşça yere örtmesiyle, Van’ın doğal güzellikleri daha da büyüleyici hale geldi. Artos Dağı’nın zirvesi ve Karabet Geçidi, karla kaplanarak kartpostallık manzaralar oluşturdu.

  • Dağ keçileri Harput’ta görüntülendi

    Dağ keçileri Harput’ta görüntülendi

    Dünya Doğa Koruma Birliği’nce (IUCN) yayımlanan ’Nesli Tükenme Tehlikesi Altında Olan Türlerin Kırmızı Listesi’ndeki dağ keçileri son zamanlarda Elazığ’da sıkça görülmeye başlandı. Daha önceleri yüksek kesimlerde olan keçiler, insanların zarar vermemesiyle birlikte kente yakın bölgelere inmeye başladı.

    Bu çerçevede sürü halinde tarihi Harput Mahallesi’ne gelen keçiler, otlarken bir vatandaş tarafından görüntülendi.

    Bir süre otlayan keçiler daha sonra gözden kayboldu.

  • Koltuk değneğiyle zirve tırmanışı yaptı

    Koltuk değneğiyle zirve tırmanışı yaptı

    Birçok dinde kutsal sayılan, terörden arındırıldıktan sonra tırmanışa açılan ve yaz-kış dağcı gruplarını ağırlayan Ağrı Dağı, bedensel engelli dağcıları da ağırlıyor.

    Bu doğrultuda rehber Cuma Saltık grubunda zirveye çıkmak isteyen bedensel engelli bir vatandaş, koltuk değneklerine aldırmadan zoru başararak 4 bin 200 rakımına ulaştı.

  • Yaban meyveleri pazar tezğahlarını süslüyor

    Yaban meyveleri pazar tezğahlarını süslüyor

    Özellikle dağlarda ve çevresinde doğal yetişen alıç, kuşburnu gibi meyveler, sonbaharda yöre halkına farklı lezzet sunuyor. Dikenli ve çalı tipi ağaçlarda ekim ayında olgunlaşan, sarı ve turuncu renkteki alıç, kırsalda yaşayanlar için gelir kapısı da oluyor.

    Daha çok ilçe dışından vatandaşların talep ettiği alıç tercihe göre çiğ olarak ya da marmelat ve sirkesi yapılarak tüketiliyor.
    Dağda yetişen meyveleri Tercan pazarında satan Emine Akça, “Tercan’a bağlı Pelegöz köyündenim ama uzun yıllardır İzmir’in Buca ilçesinde ikamet ediyorum. Buradaki köyümüzde evimiz var her yaz geliyoruz. Dağda yetişen meyveleri toplayıp satarak aile bütçesine katkı sağlıyorum” dedi.
    Dağ meyvelerinin artık daha da kıymetlendiğini anlatan Akça, “Kimi ham olarak tüketiyor kimi de marmelat gibi ürünler yapıyor. Özellikle sağlıklı olduğunu doktorlar tavsiye ettiğinden tüketimi çok oluyor. Talep çok olduğundan şimdi eskisi gibi pazarda çok fazla kuşburnu bulunmuyor.” diye konuştu.

    Köyünde eşiyle birlikte günlerce dağlarda topladıkları meyveleri Tercan’da kurulan pazara getirerek sattıklarını ifade eden Emine Akça, “Bu meyveleri toplamak çok zor oluyor ama kimseye muhtaç olmamak, kendi ihtiyacımızı karşılamak için çalışıyoruz. Eşimle sabah erkenden çıkıp kahvaltımızı dağda yaptıktan sonra zor şartlarda topluyoruz. Topladığımız doğal ürünlere halkımız büyük rağbet gösteriyor” dedi.

  • “Kızımın anne deyişini özledim”

    “Kızımın anne deyişini özledim”

    3 Eylül 2019 tarihinde farklı kentlerden Diyarbakır’a gelerek oturma eylemi başlatan ailelerin evlat direnişi bin 473’üncü gününde HDP il binası önünde kararlılıkla sürüyor. Kütahya’dan Diyarbakır’a gelerek evladı için HDP önünde nöbet tutan Hatice Levent, kızı Fadime’yi alana kadar bir yere ayrılmayacağını belirtti.

    Terör örgütü PKK’nın kızının elindeki kalemi alıp silah verdiğini dile getiren Levent, “Fadime’mi almadan bir yere ayrılmayacağım. 5 senedir ben kızımın peşindeyim. Kızım, eğer beni görüp duyuyorsan dön gel yavrum. Oralar sizlere göre değil, ben seni büyütmek için ne çileler çektim. Senin elin kalem tutarken ne oldu da silah tutmaya başladı? O mağaraları terk et, gel artık. Kızımı almadan bir yere gitmiyorum. Ölene kadar kızımın peşini bırakmayacağım. Kızımın anne deyişini özledim” dedi.

    Evladına kavuşan aile sayısı 46 oldu

    Öte yandan, ailelerin kararlı direniş gün be gün devam ederken, evladına kavuşan aile sayısının 45’ten 46’ya yükseldiği öğrenildi.

  • Terörün yerini huzura bıraktığı dağlar şenlendi

    Terörün yerini huzura bıraktığı dağlar şenlendi

    Uludere İlçe Belediye Başkanı Sait Ürek, yaptığı hizmetlerle vatandaşların takdirini topluyor. 2 bin 200 rakımlı yaylada kayalık alanları delerek yaylalara yol açan belediye ekipleri ilçe genelinde 4 mahallenin yoğun kullandığı yayla yolları oluşturdu.

    Başkan Ürek, bir zamanlar terör bölgesi olan Tanin dağlarında 8 kilometrelik yolu 2 ayda açarak halkın hizmetine sundu. İnsanların geçemediği kanyon vadide yol açarak yaylaların zirvesine kadar yol götüren Belediye Başkanı Ürek, “Yıllardır açılmayan bir yayla yoluydu. İmkansızı başardık, aslında 4 mahallemizin yoğun kullandığı bir yaylaydı burası.

    Tek geçişi olan, bir insanın geçebileceği bir yerden dağı delerek yol yaptık. Kendim binek aracımla bu yoldan geçip yaylaya çıktım. Halkımızın hizmetinde olmak bizleri çok mutlu ediyor. 2 aylık bir süre içerisinde yolumuzu kayalıkları delerek açtık. Arıcılık, hayvancılık faaliyetlerini yürüten yöre halkını gördükçe mutlu oluyoruz” dedi.

  • Ağrı Dağı eteklerinde yüzme keyfi

    Ağrı Dağı eteklerinde yüzme keyfi

    5 bin 137 metrelik rakımıyla, Türkiye’nin en yüksek dağı olan Ağrı Dağı, dağcıları ağırladığı gibi yaz sıcaklığında bunalan ve serinlemek isteyen insanları da ağırlıyor. Ağrı Dağı eteklerinde yer alan Ağrı Dağı Milli Parkı sınırları içinde bulunan Karasu akarsuyuna serinlemek için gelen insanlar burada yüzerek serinleniyorlar. Ağrı Dağı’nın doğu eteklerinden doğan ve Aras Nehri’nin kolu olan Bulakbaşı ve Karasu Sazlığı, Karasu Çayı, Akarsuyu olarak da bilinen ve Iğdır merkeze 30 kilometre uzaklıkta bulunan bu alana birçok yerde insanlar da akın ediyor. Birçok kuş çeşidinin de yaşadığı alan yüzmek isteyenlere de artık ev sahipliği yapıyor. Sıcaktan bunaldıkları için yüzmeye Karasu’ya geldiklerini söyleyen İnan Uslu, “Iğdır’da hava sıcaklığı 35-40 derece. Bizlerde Iğdır halkı olarak denizimiz olmadığı için göl olmadığı için buraya geliyoruz. Yazlık köyünde burada yüzüyoruz, hayatın tadını çıkarıyoruz. Burayı bilmeyenler bilsin herkesi bekleriz. Herkesin denizi, gölü birçok şeyi olabilir ama bizim de böyle doğal ortamda dağların arasında böyle bir vadi şeklinde suyumuz var herkesi bekliyoruz.”

    Uslu, yüzme bilmeyen kişilerin burada yüzmemesi gerektiğini belirterek, “Burada yüzen arkadaşlara tavsiyemiz yüzmeyi bilmeyenler burada yüzmesin. Yüzmeyi bilmeyen bir insan hiçbir suda yüzemez. Küçük bir suda bile boğulabilir. Yüzmeyi bilen arkadaşlar için sıkıntı yok. Buradan ta karşıya kadar da geçebiliyoruz, yüzmeyi bildikten sonra hiçbir zaman sıkıntı yok” dedi.

  • Toros Dağlarının eteğinde sahiller doldu taştı

    Toros Dağlarının eteğinde sahiller doldu taştı

    Yaklaşık 1 aydır nemli havanın etkili olduğu Antalya’da sıcaklık 32, deniz suyu sıcaklığının ise 30 derece ölçüldü. Yüzde 75’i aşan nemle birlikte kentte hissedilen sıcaklık etkisi ise bir hayli yükseldi. Sıcaktan ve nemden bunalanlar serinlemek ve deniz keyfi için dünyaca ünlü Konyaaltı Sahili’ni tercih etti. Sahildekilerden bazıları şezlonglara ve kumsala uzanarak güneşlenirken, bazıları ise deniz keyfi yaptı. Denize girmeyen tatilciler ise sahil yakınındaki parklardaki gölgelik alanlarda dinlendi. Körfez açıklarda demirli bulunan ABD Donanması’nın en yeni uçak gemisi USS Gerald R. Ford ve gemide görevli 12. Uçak Gemisi ile Toroslar yüksek nem nedeniyle güçlükle görülebildi. Çok sayıda tatilcinin ise varyantlardan yürüyerek sahile doğru yürüdüğü gözlemlendi.

    Emekli olduktan kısa süre sonra Antalya’ya yerleşen İsmail Dörüktaş, “Antalya’nın havası biraz dengesiz. Saatler içinde hava değişebiliyor. Alışmaya çalışıyorum. Sıcak havanın çaresi deniz, akşamları ise klima açıyorum. Deniz suyu bile ısınmaya başladı. Ama yine de Antalya güzel” dedi.

    “Çocukların deniz keyfi”

    Eskişehir’den dedesinin yanın tatile gelen Gurur Belen ise Antalya’nın daha sıcak olduğunu belirterek, nemde ise bol bol denize girerek serinlediklerini ifade etti.

    Eskişehir’in Antalya’ya göre yaz aylarında serin olduğunu söyleyen İnci Durmaz, “Antalya’da yaz ayında evde durmak çok zor. Bugün hava nemli ve sıcak ama deniz keyfi yapmak için güzel” diye konuştu.

  • Bartın’dan çobanlık için Bolu’ya geldi

    Bartın’dan çobanlık için Bolu’ya geldi

    Bartın’dan Bolu’ya gelen Engin Özdemir, Mudurnu ilçesi Hacıhalimler köyünde 1.5 yıldır çobanlık yapıyor. 250 koyun ve 80 keçiyi tek başına güden Özdemir, 4 kangal köpeğiyle hayvanları kurt ve ayıların saldırılarına karşı koruyor. Özdemir, sabah saat 09.00’da hayvanları otlatmaya götürüyor, akşam saat 21.00’da ise eve dönüyor. Gün boyu hayvanlarla uğraşan Engin Özdemir, çobanlığın meşakkatli olması sebebiyle artık kimsenin bu mesleği seçmediğini ifade etti.

    “Çoban bulmak zor”

    Bartın’dan Bolu’ya koyun gütmek için geldiğini söyleyen Özdemir, “Saat 09.00’da hayvanları otlatmaya geliyorum, akşam saat 21.00’da dönüyorum. 250 koyun, 80 keçi var. Çobanlık güzel, okulu yok. Çobanlık yapan çok az kişi var. Çoban bulmak zor. Bazen kurt hayvanlara saldırmak için geliyor ancak 4 köpeğim nöbet tutuyor. 1.5 senedir Bolu’da çobanlık yapıyorum. Kış mevsiminde bırakmayı düşünüyorum. Sigortalı işe girmeyi düşünüyorum. Çobanlıkta sigorta yok, asgari ücret alıyorum. Hayvanlara ıslıkla kumanda ediyorum. Koyunlara ıslık çalınca duruyor, otlamaya başlıyor” diye konuştu.