Etiket: dağ

  • İsviçre Alpleri değil Amasya yaylaları

    İsviçre Alpleri değil Amasya yaylaları

    Yeşilin tonlarının, yayla evlerinin ve doğada beslenen canlıların dronla görüntülendiği Kağnıcı ile Alören Yaylaları hava sıcaklıklarının arttığı bu günlerde doğa tutkunlarına serin bir alternatif olarak göz kırpıyor.

    Görüntüleri çeken fotoğrafçı Serkan Tekin, “Kağnıcı ve Alören Yaylaları beni çok etkiledi. Ormanlar, bitkisi örtüsü gerçekten çok güzel ve görülmeye değer” dedi.


    Doğa ve fotoğraf tutkunlarını bu manzarayı görmeye davet eden Tekin, “Karadeniz Bölgesi’nin ortasında bulunan ve ulaşımın kolay olduğu bu güzelliklerini görmeliler.

    Neden daha önce gelmediklerini bile sorgulayacaklarını düşünüyorum” diye konuştu.

  • Sis ve fırtınada Ağrı Dağı’na tırmandılar

    Sis ve fırtınada Ağrı Dağı’na tırmandılar

    Birçok dinde kutsal sayılan, terörden arındırıldıktan sonra tırmanışa açılan ve yaz-kış dağcı gruplarını ağırlayan Ağrı Dağı, bu defa yabancı turistlerden oluşan bir grubu ağırladı.

    Tırmanış rehberi olan Erol Toprak eşliğinde İlk gün 3 bin 200’e tırmanan dağcılar, burada konakladıktan sonra 4 bin 200 rakıma çıkarak mola verdi. Gece yeniden tırmanışa geçen dağcılar, sis ve fırtına eşliğinde 6 saat sonra Ağrı Dağı’nın zirvesine çıkabildi.

    Büyük bir heyecan yaşayan dağcılar, dört mevsim boyunca erimeyen karın üzerinde birbirlerine sarılıp dans etti.

  • Dağdan gelen tuzlu su, geçim kaynağı oldu

    Dağdan gelen tuzlu su, geçim kaynağı oldu

    Batman’ın Kozluk ilçesinde dağdan doğal olarak akan tuzlu suyu işleyerek kristal tuza dönüştüren 45 haneli Derince köyünde aileler, 3 ayda 150 bin lira kazanıyor.
    Dedelerinden miras aldıkları tuz işlemeciliğini 200 yıldır sürdüren Derince köyü sakinleri, yerin altından doğal olarak akan suyu yaklaşık 5 kilometre boyunca hortumlarla taşıyıp havuzlarda biriktirerek güneşte kurutup kristal tuza dönüştürerek geçimlerini sağlıyorlar. Her aile, bu aşamalar sonrası 3 ayda 150 bin lira kazanıyor.

    Tuzlu suyu güneşte buharlaştırarak tuza dönüştürdüklerini belirten Abdülkadir Sayın, doğal suyu havuzun içinde bir hafta biriktirerek güneş önünde buharlaşmaya bıraktıklarını ve sıcak hava önünde tuza dönüştüğünü söyledi.

    Gelirlerini bu şekilde sağladıklarını ifade eden Sayın, “3 ay çalışıyoruz ve buradan elde ettiğimiz tuzları satarak geçimimizi sağlıyoruz. İşçisi olan bir aile bir sezonda yaklaşık 150 bin lira para kazanabiliyor. Bizim köyde yaşayan herkesin geçimi bu tuzdandır. Bu tuz bozulmuyor. Birçok hastalığa şifadır. Araçlarla götürüp satıyoruz. Hiç elimizde kalmıyor. Hemen satılıyor” dedi.

    “200 yıldır köylümüz doğal tuz üreterek geçimini sağlıyor”
    Tuz üretiminin dedelerinden kendilerine miras kaldığını aktaran Derince köyü Muhtarı Cuma Yüksel, yaz aylarında doğal yollarla elde ettikleri tuzu kış aylarında da satmaya devam ettiklerini kaydetti. Herkesin tuz işiyle uğraştığını belirten Yüksel, “Önce dedelerimiz tuz üretimi yapıyordu, şimdi de biz bu işi yapıyoruz. 200 yılı aşkındır bu işi yapıyoruz.

    Bu tuz doğal bir tuzdur. Peynir, salamura, turşu ve benzeri birçok yemekte bu tuz kullanılıyor. Bu yoldan geçen tırlar buradan alarak batı illerine götürüyor. Adana, Mersin, İzmir ve diğer illere götürülüyor. Çok sağlıklı bir tuzdur. Hiç katkı maddesi içermez. Doğal sudan elde ediyoruz. Ayak mantarlarına ve vücutta bulunan çatlaklara çok iyi geliyor” şeklinde konuştu.

  • Kato Dağı’nda Haluk Levent rüzgarı

    Kato Dağı’nda Haluk Levent rüzgarı

    Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinde bu yıl düzenlenen kuzu kırkma festivali gece geç saatlere kadar sürdü. Ünlü sanatçı haluk Levent’in yanı sıra Rojin, Tıvorlu İsmail ve bir çok yerel sanatçı sahne aldı. Burada konuşan Şırnak valisi Osman Bilgin Beytüşşebap artık huzurun başkenti ifadelerini kullandı. Bilgin şu ifadeleri kullandı.’ Kuzu Kırpma Festivali’nin kadim bir gelenek olduğunu söyledi.

    Bölgenin ülke ve Kürt halkı için önemli bir konumda olduğunu belirten Bilgin, “Bu dağlar yaklaşık 40 yıldır halkımızın yararlanmaması için her türlü fitne fesat ve hainlik kullanılarak halkımızın bu dağların nimetlerinden yararlanması engellenmeye çalışıldı. Bugün Kato, Faraşin, Beytüşşebap Kürt halkının ve burada yaşayan tüm hemşerimizin en güzel şekilde gece gündüz yararlanması için en üst düzeyde devletimizin görevlileri tarafından her türlü imkan sağlanıyor.” dedi.


    Haluk Levent ise şu ifadeleri kullandı, “Festivalde olmak oldukça beni mutlu etti. Beytüşşebap’ta güzel bir konser vereceğiz inşallah. Güzel bir katılım var.” Festivale, 23 Jandarma Piyade Tümen Komutanı Tümgeneral Halil Soysal, Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral Yusuf Ziyaeddin Cavlak, İl Jandarma Komutanı Albay Murat Bozkurt, Uludere Kaymakamı Beytüşşebap Kaymakam Vekili Mehmet Rıdvan Doğan, Cumhuriyet Başsavcısı Orhan Al, İl Emniyet Müdürü Cemal Dalman, Şırnak TSO Başkanı Osman Geliş, kanaat önderleri ve vatandaşlar katıldı.

  • Terörden temizlenen Dağ ve Göller hayran bırakıyor

    Terörden temizlenen Dağ ve Göller hayran bırakıyor

    Yüksekova’nın 60 kilometre güneyinde bulunan ve 3 bin 500 rakımıyla bölgenin en yüksek ikinci dağı olan Cilo Dağları ve Sat Buzul Gölleri, yıllardır terör olaylarından dolayı bölgeye sivil vatandaşın girişine izin verilmiyordu.

    Son yıllarda yapılan başarılı operasyonlar sonucu terörden arındırılan bölge sivillerin izin almaları halinde giriş veriliyor.

    Bölgenin terörden temizlenmesiyle 1-2 Temmuz’da valilik organizasyonuyla bu yıl 5’incisi düzenlenen festivalde 20 bin kişiye ev sahipliği yaptı.

    Kar ve buz sularıyla oluşan şelaleler, Sat Buzul Göllerinin içerisinde bulunan buzullar, kartpostallık manzaralar sunuyor.

    Yemyeşil bitki örtüsü, buzulların erimesiyle akan akarlardan biriken suların göllerde oluşturduğu masmavi görüntü ve dağların heybetli duruşu, görenleri hayran bırakıyor.

    Dağlarda dört mevsim erimeyen kar, dağın eteklerinde bulunan rengarenk çiçekler, doğa harikasıyla göz kamaştırıyor.

    Van’dan geldiğini ve buraya hayran kaldığını ifade eden Mustafa Akkuş isimli vatandaş, “Cilo Dağları ve Sat Buzul Göllerini gezmeye geldik. Gerçekten muhteşem bir doğa, inanılmaz bir güzellik. Diğer yerlerde insanlar sıcaktan yanarken burada montla geziyoruz. Burası adeta dağların ülkesi. Dağların zirvelerinde ülkemizin en köşelerinden görülmesi gereken yerlerinden biri” dedi.

     

  • Munzur Dağlarında dağ keçileri

    Munzur Dağlarında dağ keçileri

    Erzincan ile Tunceli sınırında yer alan Munzur Dağlarında, nesli tükenme tehlikesi altında olduğu için koruma altına alınan ve avlanması yasak olan yaban keçileri, yüksek kesimlerdeki sarp kayalıklarda beslenirken görüntülendi.

    Dünya Doğa Koruma Birliğinin (IUCN) yayınladığı Nesli Tükenme Tehlikesi Altında Olan Türlerin Kırmızı Listesi’nde bulunan yaban keçileri, Erzincan’da görüntülendi.
    Kurt, boz ayı, tilki, domuz ve vaşak gibi canlı türlerinin yaşadığı Munzur Dağlarında nesli koruma altında ve avlanması yasak olan yaban keçileri de doğaya ayrı bir renk katıyor.

    Dağ keçileri, Munzur Dağları eteğinde yeşil otlaklarda beslenirken objektife yansıdı.
    Bir süre yayladaki çeşitli otlarla karınlarını doyuran ve su ihtiyacını giden keçiler, izlendiklerini fark edince sarp dağlara tırmanıp gözden kayboldu.

  • Bozayı, dağ keçisini avladı

    Bozayı, dağ keçisini avladı

    Tunceli, doğası ve zengin yaban hayatı ile dikkat çekiyor. Her türlü canlıyı içerisinde barındıran ilde, hayvanlar farklı hallerde vatandaşlar tarafından aralıklarla görüntüleniyor. Bu çerçevede Munzur Vadisi’nde bir dağ keçisini avlayan bozayı, avını sürükleyerek ormanlık alana sürükledi. O anlar Fatma Çiçek tarafından görüntülendi.

    Öte yandan, bozayıların uzun zamandır vadi kenarında bulunan lokantalara ait çöplere girdiği ve aynı bölgede karnını doyurmak için görüldüğü belirtildi.

  • Dağda tek başına yaşayan sporcu olimpiyatlara hazırlanıyor

    Dağda tek başına yaşayan sporcu olimpiyatlara hazırlanıyor

    Uludağ’ın eteklerindeki Zeyniler Mahallesi’ne 1 kilometre mesafede ormanlık alanda, kendi yaptığı kulübesinde şehirden uzak bir hayat süren 38 yaşındaki İlhan Budak, kendi imkanları ile yaptığı ağırlıklarla antrenman yapıyor. Dağ başında yaklaşık 10 yıldır tek başına hayat süren Budak, bu yaşam biçiminin kendisine iyi geldiğini ve doğa ile iç içe yaşamaktan dolayı keyif aldığını söyledi.

    Zorlu şartlarda su bulmak için bile kilometrelerce yol yürüyen Budak, zorlu arazi şartlarına alıştığını ayrıca sporcu olmasının avantajlarını burada daha rahat kullandığının altını çizdi. Uludağ’a tırmanan dağcılarla zamanla dostluk kuran Budak, gerekmedikçe şehre inmediği için ziyaretçilerinden başka kimseyle görüşmüyor. Teknolojik imkanlardan uzak kalan Budak eğitiminden de geri kalmıyor.

    Açıköğretimden üniversite okuyarak eğitim hayatına devam eden Budak, yaşadığı 10 yılı kısaca İhlas Haber Ajansı mikrofonlarına aktardı. Yaklaşık 20 yıldır sporla ilgilenen Budak, katıldığı yarışmalardan birçok madalya aldığını ve tercih ettiği hayattan dolayı zorluk çekmediğini dile getiren İlhan Budak, “10 senedir burada tek başına kalıyorum. Doğayı seviyorum, ondan dolayı burada yaşıyorum. Koşu yapıyorum, genelde ağırlık çalışıp, kitap okuyorum. Açıktan üniversite kazandım onu okuyorum. Benimkisi izoleden öte, yaşam biçimi. Bu hayatı seviyorum. Spora yeni başlamadım, 20 senedir yapıyorum” şeklinde konuştu.

    Her gün 200 kilogram ağırlık kaldırıyor, 20 kilometre koşu yapıyor

    Her sabah erkenden kalkıp ortalama 20 kilometre arazide koşu yapan Budak, spora kısa bir ara verdikten sonra ağırlık çalışmaları yapıyor. Her geçen gün kendini daha da geliştirdiğini söyleyen Budak, destek verilmesi halinde birçok yarışmada başarı elde edebileceğini söyledi. 300 kilograma kadar ağılık kaldırabileceğini de ifade eden Budak, “Ekonomik olarak biraz kötü durumda olduğum için, bidon ve tenekelere çimento döktüm.

    Zamanında 100 kilogramda çalışırken, şimdi 200 kilogramda çalışıyorum. Halterci değil, maratoncuyum. Ama halter gibi güç sporlarında sağlamım. Ekonomik olarak destek bulabilirsem Türkiye için olimpiyat veya yarışmalara katılabilirim. Arazi şartlarım 20-22 kilometre arası, bazen de 50-60 kilometreyi buluyor. Bodrum’da 100 kilometreden fazla koşmuştum” dedi.

  • Mereto Dağı turizme kazandırılıyor

    Mereto Dağı turizme kazandırılıyor

    Batman, Bitlis ve Diyarbakır illerinin kesişme noktası olan doğa harikası Mereto Dağına tırmanış düzenleyen Batman Valisi Ekrem Canalp, Mereto Dağının bölge turizminin canlandırabilecek bir konumda olduğunu belirterek, turizme kazandırılması için zirvede bulunan Ermeni kilisesinin restorasyonu, yayla şenliklerinin yapılabileceği alan oluşturulması ve Mereto Dağına sağlıklı ulaşım için yol yapılması konularında ilgililere talimat verdi.

  • Dağı’na tırmanış yaparken düşen dağcı toprağa verildi

    Dağı’na tırmanış yaparken düşen dağcı toprağa verildi

    Niğde’nin Çarmandı ilçesinde bulunan Demirkazık Dağı’na tırmanırken düşerek hayatını kaybeden Koza Dağcılık Kulübü üyesi Ahmet Nişanot için, ikindi namazını müteakiben Bursa Ulucami’de kılındı.

    Cenaze namazına çok sayıda arama kurtarma ekibi, ailesi ve sevenleri katıldı.

    Cenaze namazının ardından Nişanot’un naaşı Hasköy Kent Mezarlığı’na dualarla toprağa verildi.