Etiket: darbe

  • Uluslararası uyuşturucu kaçakçılarına polisten darbe

    Uluslararası uyuşturucu kaçakçılarına polisten darbe

    Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığının koordinesinde, Sakarya İl Emniyet Müdürlüğünce, uyuşturucu madde ticareti ve kullanımının engellenmesine yönelik çalışmalar devam ediyor.

    Bu çerçevede uluslararası uyuşturucu kaçakçılığı faaliyetlerinde bulunan suç örgütüne yönelik Edirne, Kocaeli ve İstanbul İlleri ile Sakarya’nın Adapazarı, Erenler, Akyazı, Sapanca ve Geyve İlçelerinde yapılan operasyonlarda, 19 şüpheli yakalandı.

    Şüphelilerin üstlerinde, araçlarında ve gizlendikleri ikametlerde yapılan aramalarda, 9 kilo 100 gram sentetik uyuşturucu ham maddesi, 1 kilo 278 gram kokain, 1 kilo 915 gram skunk, 1 adet Kaleşnikof marka otomatik tüfek, 9 adet ruhsatsız tabanca, 173 adet fişek, 20 adet şarjör ve değişik miktarlarda uyuşturucu maddeler ele geçirildi.

  • Jandarmadan uyuşturucu satıcılarına darbe

    Jandarmadan uyuşturucu satıcılarına darbe

    Manisa İl Jandarma Komutanlığı KOM Şube Müdürlüğü tarafından Alaşehir ilçesinde örgütlü olarak uyuşturucu madde ticareti yapan şahıslara yönelik operasyon düzenlendi. Belirlenen adreslere yapılan eş zamanlı operasyonda 154,4 gram metamfetamin, 44,9 gram kubar esrar, 24 adet sentetik ecza hap, 6 adet uyuşturucu madde kullanma aparatı ele geçirildi. Operasyon kapsamında 92 şüpheliye uyuşturucu madde kullanmak ve ya satın almak suçundan işlem başlatılırken 10 kişi de tutuklanarak cezaevine gönderildi.

  • Mersin, Kapıkule, Habur’da kaçakçılara büyük darbe

    Mersin, Kapıkule, Habur’da kaçakçılara büyük darbe

    Mersin’de gerçekleştirilen operasyonda, Mersin Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü ekiplerince yürütülen çalışmalar kapsamında Mersin Limanı’ndaki şüpheli bir konteyner takip altına alındı. Gümrük Muhafaza ekipleri tarafından yakın takibe alınan konteynerin üzerinde aynı numara yazan başka bir konteyner (ikiz konteyner) ile değiştirildiği tespit edildi. Bunun üzerine harekete geçen ekipler şüpheli konteyneri x-ray tarama cihazına sevk etti. Tarama işlemi sonucu konteynerden şüpheli yoğunluk alınması üzerine kuşkuları artan ekipler konteynere yönelik fiziki arama gerçekleştirdi.
    Ekiplerce yapılan arama sonucu konteyner içinde beyan edilmemiş 59 bin 600 adet elektronik nargile (puff), 19 bin 450 kilogram menteşe, 101 bin 520 adet dereceli gözlük cinsi ticari eşya ele geçirildi. Yapılan operasyon sonucunda yakalanan kaçak eşyaların yaklaşık piyasa değerinin 75 milyon Türk Lirası olduğu belirlendi.
    Konuyla alakalı soruşturma Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde devam ediyor.

    Kapıkule Gümrük Kapısı’nda uyuşturucu kaçakçılarına geçit verilmedi

    Gümrük Muhafaza ekiplerinin gümrük kapılarından geçiş yapan yolculara yönelik yürüttüğü risk analizi ve yolcu kontrolleri çalışmaları kapsamında Edirne’de operasyon gerçekleştirildi. Kapıkule Gümrük Kapısı’ndan Türkiye’ye giriş yapmak üzere gelen otobüsteki şüpheli bir yolcu ekiplerce takibe alındı. Otobüste bulunan yolcu bagajları, x-ray taramasından geçirildi ve bazı bagajlarda şüpheli yoğunluk görüldü.
    Detaylı ve dikkatli şekilde yapılan aramalar sonucu şüpheli şahsın iki adet çantasında, şeffaf poşetler içerisine sarılı vaziyette paketlere rastlanıldı. Gümrük Muhafaza ekipleri tarafından paketlerde bulunan maddeye yönelik yapılan analizler neticesinde, maddelerin kokain cinsi uyuşturucu olduğu tespit edildi.
    Gümrük Muhafaza ekiplerinin gerçekleştirdiği başarılı operasyon sonucu, tahmini değeri 35 milyon Türk Lirası olan ve toplam 20 paket içerisine gizlenmiş halde yaklaşık 22 kilogram ağırlığında kokain cinsi uyuşturucu madde ele geçirildi.
    Olayla ilgili olarak Edirne Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturması devam ediyor.

    Habur’da ekmek arasına gizlenmiş 1 kilo kaçak altın ele geçirildi

    Habur Gümrük Kapısı’nda gerçekleştirilen operasyonda ise, Irak’tan Habur Gümrük Kapısı’na gelen bir yolcu yakın takibe alındı. Gümrük Muhafaza ekiplerince, takibe alınan yolcunun tır cinsi aracıyla geldiği fakat gümrük kapısından elindeki poşetlerle geçeceğinin belirlenmesi üzerine harekete geçildi.
    Yolcunun elindeki poşetleri kontrol etmek isteyen ekiplerin ekmek poşetinin olması gerekenden daha ağır olduğunu tespit etmesi üzerine yapılan aramada ekmeğin arasına gizlenmiş halde külçe şeklinde 1 kilogram altın ele geçirdi. Ele geçirilen altının piyasa değerinin yaklaşık 2 milyon 400 bin Türk Lirası olduğu tespit edildi.
    Olayla ilgili bir kişi gözaltına alınırken, soruşturma Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde devam ediyor.

  • 27 yıl geçti ama hala 28 Şubat’ı unutamıyor

    27 yıl geçti ama hala 28 Şubat’ı unutamıyor

    Marmara Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun olduktan sonra İstanbul’da öğretmenliğe başlayan 49 yaşındaki Saadet Çiçek, 28 Şubat 1997’de gerçekleşen postmodern darbe sonrasında zorla istifa ettirildi. 15 yıl sonra tekrar atanarak Bingöl İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde göreve başlayan evli ve 4 çocuk annesi Çiçek, aradan geçen 27 yıla rağmen o günleri unutamadı. Öğretmenlik yaptığı sırada okul idaresinin kendisine başörtüsünden dolayı mesleğini yapamayacağını söyleyerek görevden alındığını aktaran Çiçek, yaşadıklarını anlattı. Görevine 15 yıl sonra döndüğünü ve şu an Bingöl İl Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde görev yaptığını aktaran Saadet Çiçek, “Süreç içerisinde birçok kişi o dönemde öğretmenlikten istifa ettirildi. Ben de onlardan birisiydim. 2 sene sonra öğretmenliğe başladım. Üniversitede yaşanan herhangi bir sorun yoktu, öğretmenlikte sorun yaşadım. Perukla okula gelen bir müdürümüz vardı. İkna odasına beni aldı ve ‘Saadet hocam farkındaysan ben de düzen ne istiyorsa onu yerine getiriyorum. Siz de farklı bir çözüm üretebilirsiniz, eğer başınızı açmazsanız istifa etmek zorundasınız. İstifa etmediğiniz takdirde bütün cezaları sırayla alıp atılacaksınız zaten. Biz bunu işletmek istemiyoruz. Siz kendiniz istifa ediniz’ demeye getirdi. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne götürüldüm, birlikte gittik. Öğrencilerimle çok güzel bir iletişimim olmasına rağmen ben istifa etmeyi, bir daha geri dönmemeyi tercih etmek zorunda bırakıldım” dedi.

    “Hala tüylerim diken diken oluyor, ürperiyorum”

    Çiçek, o dönemi hatırladığında hala ürperdiğini belirterek şöyle devam etti:
    ”Ağır bir süreçti. Doğrusu hatırlayınca hala tüylerim diken diken oluyor, yani ürperiyorum. Büyük hayallerle okuldan mezun oluyorsunuz. Tek istediğiniz şey öğretmenlik ve elinizin altında her şey. Öğrenciler, masum yüzleri ve vermek istediğiniz her şey elinizin altında ama veremiyorsunuz. Ve oradan bir el çekiyor sizi alıyor. Bunu yapmak istemedim ama istifa ederken şunu düşündüm; ben inandığım bir ideale çok sahiptim. Ben inandığım gibi yaşamak zorundaydım, inandığım gibi de öğrencilerime örnek teşkil etmek durumundaydım. Yaşamadığım, olmadığım bir şeyi onlara sunamazdım.”

    ”Ben yaşantımla dimdik durarak, inancımı temsil ederek onlara gerçekten ideallerine sahip çıkmaları noktasında örnek olduğunu düşünüyorum” diyen Saadet Çiçek, ”İlçe

    Milli Eğitim Müdürlüğünde de bana şu seçenek sunulmuştu; ‘Ailevi nedenlerle ifadesini işaretleyin hoca hanım. Sonradan geri dönmek istiyorsanız.’ Çok güzel bir ikna odasıydı. Gerçekten ben de öğrencilerime hiçbir açıklama yapmadan sadece çeşitli nedenlerle ayrılmak durumunda olduğumu söyledim. Ama o an gelen bir duyguyla dedim ki ‘Canlarım sizinle birlikte aynı okullarda öğretmenlik yapacağım. Beraber öğretmenlik yapacağız. Beraber öğrencilerimiz olacak’ dedim. O an sadece hissettim. Bugün olsa aynı şeyi elbette yapardım. Ben hala aynı benim, kesinlikle yapardım” diye konuştu.

  • Demokrasiye vurulan darbe

    Demokrasiye vurulan darbe

    28 Şubat, Türkiye’de 1997 yılında yaşanan önemli bir döneme işaret eder. Bu tarih, “28 Şubat Postmodern Darbesi” olarak,  sivil-asker ilişkilerinin, demokrasi ve laiklik konularının ön plana çıktığı bir dönemin başlangıcını simgeler.

    İşte 28 Şubat’ın temel unsurları:

    1. Necmettin Erbakan’ın İstifası: Refah Partisi’nin lideri olan Necmettin Erbakan, 28 Şubat 1997’de Türkiye Başbakanı olarak istifa etmek zorunda kaldı. Bu istifa, o dönemdeki koalisyon hükümetinin çözülmesine neden oldu.
    2. Askeri Müdahale Atmosferi: 28 Şubat döneminde, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) sivil siyaset üzerinde etkili bir şekilde rol aldığı bir atmosfer oluştu. TSK, ülkedeki laiklik ilkesinin korunması ve radikal İslamcı unsurların etkisini azaltma amacıyla müdahale edeceğini açıkça ifade etti.
    3. Medya ve Toplumsal Baskılar: 28 Şubat sürecinde, medya üzerinde sıkı bir denetim uygulandı. İslamcı unsurlara karşı sert eleştiriler ve baskılar arttı. Sivil toplum örgütleri, İslami referanslı kurumlar ve faaliyetler sıkı denetim altına alındı.
    4. Demokratik Hakların Kısıtlanması: 28 Şubat sürecinde, demokratik haklar kısıtlandı ve özellikle dini referanslı faaliyetlere sınırlamalar getirildi. Üniversitelerde, kamu kurumlarında ve orduda başörtüsü gibi dini sembollerin kullanımı kısıtlandı.
    5. Ekonomik Etkiler: 28 Şubat sürecinde, siyasi belirsizlikler ve toplumsal gerilimler nedeniyle ekonomik istikrarsızlık yaşandı. Yatırımların durması ve ekonomik belirsizlikler Türkiye ekonomisini olumsuz etkiledi.

     

  • Şırnak’ta terör örgütüne büyük darbe

    Şırnak’ta terör örgütüne büyük darbe

    Şırnak İl Jandarma Komutanlığı koordinesinde Beytüşşebap Jandarma Komando Alay Komutanlığı tarafından Uludere ilçesi Düz Dere bölgesinde, “ara-bul-yok et” stratejisiyle yürütülen “Şehit Jandarma Uzman Çavuş Mehmet Ali Bozkurt 2024-16 Operasyonları” birçok bölgede devam ediyor.

    Operasyonlarda; barınak, sığınak ve yaşam alanları tek tek imha edildi. Operasyonlarda, 42 adet RPG-7 anti-tank mühimmatı, 42 adet RPG-7 sevk fişeği, 442 adet RPG-7 anti-tank mühimmatı, 442 adet RPG-7 sevk fişeği, 426 adet RPG-7 anti-tank mühimmatı, 426 adet RPG-7 sevk fişeği ile kullanılabilir 910 adet RPG-7 anti-tank mühimmatı ile 910 adet RPG-7 sevk fişeği ele geçirildi.

  • Malatya’da zehir tacirlerine büyük darbe

    Malatya’da zehir tacirlerine büyük darbe

    Malatya’da, İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından zehir tacirlerine yönelik operasyon düzenlendi. Narkotik Suçlarla Mücadele Şube ve İstihbarat Şube Müdürlüğü tarafından yürütülen koordineli çalışmalarda kente bir araçla uyuşturucu madde getirileceği bilgisi üzerine çalışma başlatıldı.

    Hedef zanlının yakalanması için operasyon düzenleyen ekipler A.S.Ç. isimli zanlıyı yakalayarak gözaltına aldı. Zanlının aracında yapılan aramalarda 37 paket halinde toplam 15 kilo 700 gram skunk maddesi ele geçirildi.
    Polis merkezindeki işlemlerinin ardından zanlı sevk edildiği mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

  • Uyuşturucuya büyük darbe

    Uyuşturucuya büyük darbe

    Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından uyuşturucu ile mücadele çerçevesinde, Van’dan İstanbul’a gitmekte olan yolcu otobüsünde narkotik köpeği Nina ile arama yapıldı. Aramada, otobüsün kilitli bölümünde zulalanmış, pirinç paketlerinin içerisine salça ile streçlenmiş vaziyette, 43 parça halinde 28 kilo 505 gram eroin ve 1 kilo 2 gram metamfetamin ele geçirildi. Uyuşturucu madde sevkiyatında kullanılan otobüse savcı talimatı ile el konularak yediemin otoparkına çekildi.
    Operasyonda ‘Uyuşturucu Madde Ticareti Yapmak’ suçundan gözaltına alınan 2 şüpheli, İl Emniyet Müdürlüğünde tamamlanan işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.

  • ‘Yapılan düpedüz darbe girişimi’

    ‘Yapılan düpedüz darbe girişimi’

    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Can Atalay’ın dosyasının yeniden Yargıtay’a gönderilmesine tepki gösterdi.

    “Bugün artık Türkiye’de kuvvetler ayrılığından bahsetmek için hiçbir gerekçe kalmadı” diyen Özel, şu ifadeleri kullandı:

    “Hiç kimse Türkiyede hukuk var demesin. Bir anayasamız var, anayasa mahkeme kararlarında herkes için diyor, bağlayıcı olduğu söyleniyor. AYM Atalayla ilgili son kararını oyçokluğuyla aldı. Yani AYM’de karara katılmayanlar dahi oybirliğiyle karar verdiler. Yerel mahkeme AYM’ye direnemez direnirse talimatlandırılmıştır. Bunun aksini kim iddia ediyorsa yalan söylüyordur. Yürütmenin başının ele geçirilmesidir bu. Gezi davası onun kişisel husumet meselesidir.

    Kimin hapse gireceğine dünya liderimiz, kimin çıkacağına liderimizin arkadaşları karar veriyor. Dünya liderlerinden bir telefon gelse Can Atalay bırakılır. Yapılan düpedüz darbe girişimidir. ‘Hataya sen karar veremezsin ben veririm’ diyorlar. Bu bir darbedir. Hepimize birden, anayasanın bir hükmü yok diyorlar. Buna bütün Türkiye bütün kurumlarıyla Türkiye’nin yarınlarına umut bağlamak isteyen herkes direnmelidir. Bugün adalet ölmüştür. Sözümüze değer veren herkesin siyasi görüşü bizden ayrı olan herkesin hiç değilse F.S.Mehmet’in sözlerine baksın. Recep Tayyip Erdoğan, FSM’den daha iyi biliyor olabilir mi?”

    NE OLMUŞTU?

    28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’nde TİP Hatay milletvekili seçilen Can Atalay’ın avukatları, “müvekkillerinin milletvekili seçilmesi nedeniyle hakkındaki yargılamanın durması ve tahliye edilmesi” talebiyle Yargıtaya başvurmuştu.

    Yargıtayın talebi reddetmesi üzerine Atalay, Anayasa Mahkemesine bireysel başvurusunda bulunmuş, mahkeme de “seçilme ve siyasi faaliyette bulunma” ile “kişi hürriyeti ve güvenliği” haklarının ihlal edildiğine ve Atalay’ın yeniden yargılanarak tahliyesine karar verilmesine hükmetmişti.

    Anayasa Mahkemesince Atalay’ın yeniden yargılanması ve tahliyesi istemiyle yerel mahkemeye gönderilen dosya, yerel mahkemece karar verilmeden Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne iletilmiş, söz konusu ceza dairesi ihlal kararına uymamıştı.

    İKİNCİ KEZ HAK İHLALİ KARARI VERİLMİŞTİ

    Atalay’ın avukatları, Gezi Parkı davası kapsamında 18 yıl hapse mahkum edilen Atalay hakkında Anayasa Mahkemesinin verdiği ihlal kararına uyulmaması nedeniyle ikinci kez başvuruda bulunmuştu.

    Başvuruda, “Anayasa Mahkemesinin ihlal kararının gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkının, mahkumiyet hükmünün infazına devam edilmesi nedeniyle de kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği” söylenmişti.

    AYM ise Atalay hakkında ikinci kez hak ihlali kararı vermişti.

    DOSYA İKİNCİ KEZ YARGITAY’A GÖNDERİLDİ

    AYM’nin ‘hak ihlali’ kararına rağmen tahliye edilmeyen Can Atalay’ın dosyası, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından dün akşam saatlerinde Yargıtay’a gönderildi.

    Kaynak : Cumhuriyet

  • Torbacılara ağır darbe: 82 gözaltı

    Torbacılara ağır darbe: 82 gözaltı

    Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri; il genelinde uyuşturucu ve uyarıcı madde ticaretini yapmak ve kullanmak suretiyle gençleri zehirlemeye çalışan ‘torbacı’ olarak tabir edilen ‘sokak satıcıları’ ile mücadelenin etkinleştirilerek huzur ve güven ortamının kesintisiz olarak sağlanması hedefiyle çok yönlü çalışma yaptı.

    İl merkezi, Avanos, Gülşehir, Derinkuyu ve Acıgöl ilçeleri ile beldelerde olmak üzere uyuşturucu madde ticareti yaptığı değerlendirilen şüpheliler hakkında soruşturma başlatıldı. İl merkezi, Avanos, Derinkuyu, Acıgöl ilçeleri ile Niğde’de toplam 86 adrese 340 personel, özel harekat timi, helikopter, İHA ve dedektör köpeklerinin katılımı ile eş zamanlı operasyon düzenlendi. Düzenlenen operasyonlarda 329,759 gram uyuşturucu madde, 233 adet hap, 3 adet hassas terazi, 11 adet ruhsatsız tabanca ile 119 adet fişek ele geçirildi.

    Operasyon çerçevesinde 82 kişi yakalanırken, bunlardan 42’si ‘uyuşturucu madde ticareti’ suçundan gözaltına alındı. 40 şüpheliye ise ‘uyuşturucu madde kullanımı’ suçundan işlem yapıldı.
    Soruşturmanın sürdüğü bildirildi.