Etiket: darbe

  • Jandarma ekiplerinden uyuşturucu tacirlerine darbe

    Jandarma ekiplerinden uyuşturucu tacirlerine darbe

    Gemlik İlçe Jandarma Komutanlığı’na bağlı Kumla Jandarma Karakol Komutanlığı ekipleri tarafından uyuşturucu tacirlerine darbe vuruldu.

    Gemlik Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla, Kumla mahallesinde jandarma tarafından yapılan operasyonda yüklü miktarda metamfetamin ve selvi ele geçirildi. Operasyon çerçevesinde E.K., A.A., E.S., ve D.Ç. isimli şahıslar yakalanarak gözaltına alındı.

    İfadelerinin ardından hakim karşısına çıkan şüpheliler tutuklanarak kapalı cezaevine gönderildi.
    Jandarma ekiplerinin çalışmalarının süreceği öğrenildi.

  • Mit’den büyük darbe

    Mit’den büyük darbe

    MİT, terör örgütü PKK’nın sözde Suriye genel asayiş sorumlusu, 2007’deki Dağlıca saldırısının planlayıcısı Müzdelif Taşkın’ı, Suriye’nin kuzeyindeki Kamışlı’da etkisiz hale getirdi.

    MİT, 2007’de Dağlıca Köyündeki Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)’ne bağlı Komando Taburuna yönelik ağır silahlarla düzenlenen 12 askerin şehit düştüğü, 16 askerin ise yaralandığı saldırının planlayıcısı Aslan Çele kod Müzdelif Taşkın’ı Kamışlı-Amude karayolu üzerinde düzenlediği operasyonla etkisiz hale getirdi. Geçmişte Türkiye’de PKK adına güvenlik güçlerimize yönelik çok sayıda eylemde yer alan Müzdelif Taşkın, son olarak PKK/YPG adına Suriye Asayiş Genel Sorumlusu olarak faaliyet göstermekteydi.

    MİT, Dağlıca baskını planlayıcısını etkisiz hale getirdi

    PKK kırsal kadrolarına 1988 yılında katılan Aslan Çele kod Müzdelif Taşkın, geçmişten bu yana örgüt adına yaptığı eylemler nedeniyle MİT’in hedef listesine dahil edildi. MİT, Müzdelif Taşkın’ın Irak’tan Suriye’ye geçtiğini tespit etmesinin ardından operasyon için hazırlıklara başladı.
    MİT, saha ajanlarına, Müzdelif Taşkın’ı an be an takip etmeleri için talimat verdi. Alınan talimatlar kapsamında Müzdelif Taşkın’a yönelik yapılan takibin raporları saha ajanları tarafından günlük olarak paylaşıldı. MİT tarafından hedefe ilişkin hazırlanan raporlar doğrultusunda operasyon kararı alındı. Operasyon için uygun zamanın gelmesiyle birlikte MİT, Suriye/Kamışlı’da yaptığı operasyonla Aslan Çele kod Müzdelif Taşkın’ı etkisiz hale getirdi.

    Aslan Çele kod Müzdelif Taşkın kimdir?

    Aslan Çele/Aslan Samura kod isimlerini kullanan Müzdelif Taşkın, PKK adına Irak ve Türkiye’de birçok alanda faaliyet gösterdi. 2010 yılında örgüt tarafından verilen görev neticesinde Zap Eyaleti sorumluları arasında yer aldı. Bilahare Zap alanındaki terörist faaliyetleri dolayısıyla PKK yönetimi tarafından taltif edilerek Avaşin Eyaleti Genel Sorumlusu olarak görevlendirildi. Söz konusu görevinin yanında Irak alanında bulunduğu süreç içerisinde PKK’ya yeni katılan kadrolara askeri ve ideolojik eğitimler verdi.
    Ülkemiz tarafından gerçekleştirilen Barış Pınarı Harekatı öncesinde Suriye alanına geçen Müzdelif Taşkın, harekat esnasında PKK/YPG bünyesinde kritik faaliyetler icra etti. Harekatın bitmesini müteakip askeri tecrübeleri dolayısıyla YPG tarafından tünel-mevzilendirme çalışmalarını planlamak ve faaliyete geçirmek adına sorumlu düzeyde görevlendirildi. Son olarak PKK/YPG adına Suriye Asayiş Genel Sorumlusu olarak faaliyetlerine devam eden Müzdelif Taşkın, MİT tarafından gerçekleştirilen operasyon neticesinde etkisiz hale getirildi.

    Güvenlik kaynaklarından edinilen bilgilere göre; Müzdelif Taşkın, yaklaşık 35 yıldır PKK bünyesinde faaliyet göstermesi münasebetiyle çok sayıda eylem organize etmiş ve eylemlere bizzat katılmıştı. PKK için önemli bir kadro olan Müzdelif Taşkın’ın etkisiz hale getirilmesinin örgüt tabanında moral ve motivasyon kaybına yol açacağı belirtildi.

  • Ermenistan’da darbe girişimi

    Ermenistan’da darbe girişimi

    Ermenistan’da, iktidarı zorla ele geçirme teşebbüsü ve Başbakan ile hükümet üyelerine suikast iddiasıyla 8 kişi gözaltına alındı.

    Ermenistan’ın resmi haber ajansı Armenpress’in haberine göre, Ermenistan Ulusal Güvenlik Servisi ve Soruşturma Bürosu çalışanlarının operasyonları sonucunda isimleri açıklanmayan 7’si “Haçlılar Askeri-Yurtsever Toplum Kuruluşu” üyesi 8 kişinin, Ermenistan Hükümeti üyeleri ve Başbakan Nikol Paşinyan’a yönelik ellerinde bulundurdukları silah ve mühimmatı suç aracı olarak kullanarak iktidarı ele geçirmek için anlaşmaya vardıkları tespit edildi.
    Ermenistan'da darbe girişimi: Paşinyan'a suikast iddiası - 1

    Bu kişilerin hükümetin yetkilerini Anayasa’da öngörülmeyen bir şekilde devralarak iktidarı zorla ele geçirme hazırlığı yaptıkları belirlendi.

    Yapılan aramalarda bu kişilerin yanlarında haberleşme cihazları, haberleşmeleri engelleyici cihazlar, silahlar ve mühimmat bulundu.

    Söz konusu kişiler Ulusal Güvenlik Servisi ve Soruşturma Bürosu çalışanları tarafından gözaltına alındı.

     

    Ermenistan'da darbe girişimi: Paşinyan'a suikast iddiası - 2

    DARBECİLER ARASINDA ERİVAN ESKİ BELEDİYE BAŞKANI DA VAR

    Öte yandan Ermenistan basınında yer alan haberlere göre, bu kişilerden birinin Erivan eski belediye başkanı ve “Gönüllü Muhafızlar Birliği” toplum kuruluşunun eski başkan yardımcısı Albert Bazeyan olduğu, kendisine Başbakan Nikol Paşinyan’a suikast planlama suçlaması yöneltildiği belirtildi.

    Gözaltına alınan kişiler hakkında yapılan soruşturmanın devam ettiği kaydedildi.

    Azerbaycan’ın Karabağ’daki operasyonunun ardından halk, Paşinyan hükümetinin istifası için sokaklara dökülmüştü.

  • “Tam bir zulüm dönemiydi”

    “Tam bir zulüm dönemiydi”

    12 Eylül Darbesi veya 1980 İhtilali isimleriyle bilinen 12 Eylül 1980 Harekatı’nın üzerinden 43 yıl geçti. Dönemin cezaevlerinde tutuklu bulunan mahkumların yaşadıkları ise dün gibi taze. İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine cezaevinde yaşadıklarını anlatan 63 yaşındaki Erdal Solak, çok fazla işkenceye maruz kaldığını aktardı.

    “Zulmü anlatmamıza gerek yok”

    Dönemin cezaevi koşullarını aktaran Solak, mahkumların gıdaya erişemediğini belirterek, “1979 yılının başında o zaman Ankara’nın Abidinpaşa semtinde Ülkü Ocakları’nda faal görevimiz vardı. Arkadaşlarla beraber mahkemeye sevk edilip, suçları üzerimize işkence zoruyla yıkıp bunun üzerine cezaevlerine girdik. İki sefer Ulucanlar Cezaevi’nde yattım. Üçüncü sefer 1979’un üçüncü ayında Mamak Askeri Cezaevi’ne girdim. 12 Eylül ihtilalini cezaevinde tutuklu olduğum dönemde yaşadım. Tabii zulmü anlatmamıza gerek yok. Bütün o dönemi yaşayanlar olsun veya da yapılan programlarda zulümler açıkça belli. Oradaki işkencelerin boyutları, yani insan bir insanın yaşamayacağı şekildeki koğuşlar olsun, yemek, gıda üzerine olsun, mesela ağırlıklı yemek olarak örneğin; birinci yemeğimiz sabahları bulgur çorbası, öğlenleri veya akşamları mercimek yemeği ağırlıklı bulgur pilavıydı. Kuru fasulye çıktığı zaman, Allah’ın bir nimetidir, bir sevinç dalgası yayılırdı cezaevindeki koğuştaki arkadaşlara. Pirinç pilavı, kuru fasulye yemeği çıktığı zaman böyle bir sevinç yayılırdı. Eti senede bir defa görürdük; o da Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla askeriyede sağ olsun böyle bir güzellik yapardı bize. Sabah kahvaltıda kendi cebimizden aldığımız peynir falan yeme şansımız yoktu. Simidi mesela hiç hayatımızda görmedik cezaevinde yattığımız sürece. Zeytin olarak veya yumurta olarak haşlanmış yumurta olarak o şekilde kahvaltımıza takviye yapardık. Dediğim gibi idarenin ceza idaresinin verdiği yemek genelde bulgur çorbasıydı” ifadelerini kullandı.

    “İşkencenin boyutunu anlatılmaz, yaşamak lazım”

    Cezaevlerindeki işkenceye dikkat çeken Solak, “İşkencenin boyutunu anlatılmaz, yaşamak lazım derler ya bu işlerle. 12 Eylül ihtilalinden sonra bizim sabah akşam tutuklu bulunduğumuz koğuşlarda sayım alma bahanesiyle mangalar girer, sürekli tabii ki coplama şeklinde, falaka şeklinde, mesela hamam dediğimiz bir yere topluca götürüp askerlerin bir mahkuma üç dört asker düşecek şekilde karnımıza oturup ayak coplarla yıkıldığımız falaka veya tüfekle falaka şeklinde çok olmuştur. Ben en az kendi şahsım üç dört sefer falakaya yıkıldığımı bilirim yani” diye konuştu.

    “12 Eylül Darbesi basit bir öğrenci olayı değil”

    12 Eylül Darbesi döneminde 5 buçuk sene cezaevinde kaldığını bildiren Solak, “1979’un başında girdim, 1984’ün sonunda çıktım. Şükürler olsun sağlığımız yerinde şu anda. 12 Eylül zulmünün iyi anlatılması lazım. Arkadaşlarımız sağ olsunlar iki üç film yaptılar ama daha yaygın olması lazım. 12 Eylül darbesi sadece basit bir öğrenci olayı değil, bu ülkenin geleceğine bir kesintiye uğrattığı mesela insanların cezaevlerinde çile çekildiği veya en azından okullarından alınması geç mezun olmalara sebep oldu” şeklinde konuştu.

    “12 Eylül tam bir zulüm dönemiydi”

    Yaşadıklarının dün gibi aklında olduğunu belirten Solak, “Zaman zaman arkadaşlarla sohbet ediyoruz tabii. O dönemde koğuşlarda toplu yatıyorduk. Dayaklardan sonra bile birbirimize teselli etmek için böyle neşeleniyorduk, gülüyorduk, anlatıyorduk. Balıkesirli bir Kemal abimiz vardı. Asker bunu falakalayıp getirdi. Dedi ki ‘nasıl yordum ya’. Beni döveceğim diye ne yoruldu o askerler diye böyle esprilerle birbirimize teselli veriyorduk. Yani o günkü günleri yaşayan bir insan olarak dün gibi aklımızda. Unutmamız mümkün değil. 12 Eylül tam bir zulüm dönemiydi” ifadelerini kullandı.

  • Gabon’da askeri darbe girişimi

    Gabon’da askeri darbe girişimi

    Orta Afrika ülkesi Gabon’da bir grup asker, “iktidarı ele geçirdiklerini” bildirdi. Askerler, ülkede Başkan Ali Bongo’nun 3’üncü kez kazandığı seçimlerin iptal edildiğini açıkladı.

    Gabon 24 adlı televizyon kanalına çıkan askerler, kendilerinin, ülkedeki tüm güvenlik ve savunma güçlerini temsil ettiğini öne sürdü.

    Seçim sonuçlarının iptal edildiğini belirten askerler, tüm sınırların bir sonraki duyuruya kadar kapatıldığını ve devlet kurumlarının feshedildiğini ifade etti.

    OPEC üyesi ülkenin hükümetinden henüz bir açıklama gelmedi.

    BAŞKENTTE SİLAH SESLERİ

    Öte yandan Reuters ajansı, başkent Libreville’de silah seslerinin duyulduğunu bildirdi.

  • Darbe liderleri hükümet kurdu

    Darbe liderleri hükümet kurdu

    Bugün Nijerya’da yapılacak Batı Afrika devlet başkanları toplantısı, Nijer için bir eylem planı üzerinde anlaşmayı amaçlıyor.

    26 Temmuz’daki darbenin ardından, bu devletler ‘demokrasiyi tekrar inşa etmek için’ askeri güç kullanabilecekleri tehdidini açıklamıştı.

    Cunta yönetimi ise geri adım atmayı reddetmiş, diplomatik teklifleri geri çevirmiş ve Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu’nun (ECOWAS) Nijer’in devrik cumhurbaşkanı Mohamed Bazoum’u yeniden göreve getirmeleri için 6 Ağustos’a kadar verdiği süreyi göz ardı etmişti.

  • Asker yönetime el koydu

    Asker yönetime el koydu

    Kendilerine “Vatanı Koruma Ulusal Konseyi (CNSP) “ismini veren bir grup asker, bir karargahta çektikleri ve devlet televizyonu ORTN’de yayımlanan videoda darbe bildirisi okudu.

    Yarbay Amadou Abdramane’nin okuduğu bildiride, giderek kötüleşen güvenlik durumu ve ülkenin içinden geçtiği sosyo-ekonomik kriz nedeniyle Cumhurbaşkanı Mohamed Bazoum’un devrildiği ve anayasanın askıya alındığı bildirildi.

    Bildiride, 22.00-05.00 saatlerinde sokağa çıkma yasağı uygulanacağı ve tüm sınırların kapatıldığı kaydedildi. Cumhurbaşkanı Mohamed Bazoum, sabah saatlerinde Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı unsurları tarafından alıkonulmuştu.

    Halk, darbeyi engellemek için sokağa çıkmış ve Bazoum’un serbest kalması için protesto gösterisi düzenlemişti. Darbenin arkasında yaklaşık 10 yıldır Cumhurbaşkanı Muhafız Alayı komutanı olarak görev yapan General Omar Tchiani’nin olduğu belirtiliyor.

    Bazoum’un son günlerde, önceki Cumhurbaşkanı Mahamadou Issoufou döneminde de aynı görevde bulunan Tchiani’yi görevden almak istediği iddia ediliyordu.

    Fransa’dan bağımsızlığını 1960’ta alan Nijer’de bugüne kadar 4 darbe ve sayısız darbe girişimi yaşandı. Ülkede en son darbe 2010’da eski Cumhurbaşkanı Mamadou Tandja’ya karşı yapıldı.

    Mohamed Bazoum, Şubat 2021’de seçilmiş ve ülkede ilk kez demokratik yollarla seçilmiş cumhurbaşkanı görevini yine demokratik yollarla seçilmiş halefine bırakmıştı.

    Bazoum, henüz yemin edemeden 31 Mart 2021’de darbe girişimi yaşamış, girişim kısa sürede bastırılmıştı. Bir ziyaret için Türkiye’de bulunan Bazoum, Mart 2022’de de bir darbe girişimi atlatmış ve hemen ülkesine dönmüştü.

    Nijer, Sahel bölgesinde Mali ve Burkina Faso’da askeri yönetimlerin başa gelmesinden sonra Batılı güçlerin bölgedeki tek müttefiki olarak değerlendiriliyordu. Komşusu Mali ve Burkina Faso, Rusya ile yakınlaşırken Nijer, Rus güvenlik şirketi Wagner ile işbirliğine karşı çıkıyordu.

  • 15 Temmuz’da Osmangazi tek yürek oldu

    15 Temmuz’da Osmangazi tek yürek oldu

    Osmangazili vatandaşlar, Türkiye’nin en karanlık gecesi 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin yıl dönümü olan 15 Temmuz Milli Birlik ve Demokrasi Günü’nde Bağlarbaşı Meydanı’nda bir araya geldi. Genci, yaşlısı ellerinde Türk Bayrakları ile meydanı dolduran yüzlerce vatandaş, saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı’nı hep bir ağızdan okudu.

    Bağlarbaşı Meydanı’nı dolduran vatandaşlara hitaben konuşan Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, 15 Temmuz’un Türk Milleti için demokrasi zaferi olduğuna vurgu yaptı. Başkan Dündar, “Dış güçlerin 7 yıl önce hain bir işgal girişimi için FETÖ maşası kullanarak yaptığı saldırı, milletimiz tarafından püskürtüldü. Bu bizim millet olarak zaferimizdir. Düşman kaarşında ise ne yapacağını görüyorsun, biliyorsun. Fakat, içine sızdıysa o zaman sıkıntı büyük. Sürekli uyanık olmak zorundayız. Hainlerin vatanımızı hedef almasına fırsat vermeyelim. Türkiye’nin 40 yıllık terör belasından kurtulup, başarıya ulaştığı bir anda, bu ülkenin gelişimini hazmedemeyip 15 Temmuz’da silaha sarıldılar. Ama milletimiz tek yürek olup ayağa kalkarak, tankın önüne yatarak hainlere karşı durdu. İçimizdeki hainleri temizledikçe daha da güçlendiğimizi görüyoruz. Allah’ın izniyle bundan sonraki süreçte çalışmaya devam edeceğiz ve ülkemizin gelişimini sürdüreceğiz.” dedi.

    NATO toplantısı başta olmak üzere her uluslararası platformda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye’nin gücünü tüm dünyaya gösterdiğine dikkat çeken Başkan Dündar, “Cumhurbaşkanımız yeni dünya düzeninde Türkiye’nin başrolde olduğunu herkese ilan ediyor. Yeni dünya düzeninde, 1326’da Osmanlı’nın Bursa’dan başlattığı gibi tüm dünyaya barışı ve adaleti getirecek yine Bursa’dır, Türkiye’dir, Türk Milleti’dir. Kimsenin içimize fitne sokmasına izin vermeyeceğiz. Bayrağımıza, vatanımıza ve devletimize sahip çıkacağız.” ifadelerini kullandı.

    15 Temmuz gecesi darbecilere karşı hayatlarını ortaya koyan demokrasi kahramanları, Ozan Yusuf Alper’in “Kahramanlık Türküleri” konseri ile anıldı. Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’ın yanı sıra Kozlukebir Belediye Başkanı Rıdvan Ahmet ve AK Parti Osmangazi İlçe Başkanı Ufuk Cömez’in de dinlediği konserde, Ozan Yusuf Alper’in seslendirdiği “Şehitler Ölmez”, “Türkiyem”, “Bil Oğlum”, “Plevne Marşı” gibi eserlere vatandaşlar hep ağızdan eşlik etti.

  • “Yargılamalar titizlikle devam ediyor”

    “Yargılamalar titizlikle devam ediyor”

    Bartın Cumhuriyet Meydanında düzenlenen 15 Temmuz Tek Yürek Gecesinde binlerce vatandaş bir araya geldi. Türk Bayraklarıyla alanda büyük bir coşkuya imza atan vatandaşlar gece boyunca süren programı ilgi ile takip etti.
    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç Bartın’daki Tek Yürek Gecesinde yaptığı konuşmada 15 Temmuz gecesi darbecilerin milletin karşısında mağlup olduğunu ifade ederken yargılamalarında kuyumcu titizliği hassasiyetiyle devam ettiğini söyledi.

    Bakan Tunç konuşmasında, “15 Temmuz bir darbe kalkışmasından öte Türkiye Cumhuriyet devletini bölme, parçalama Türkiye’nin yönetimini devralma, Türkiye’yi işgal girişimiydi. 15 Temmuz’a darbe kalkışması demek hafif kalır. Türkiye’nin yönetimini devralarak bölgedeki hain planlarını gerçekleştirmek isteyen küresel güçlerin, Türkiye’yi bölmek isteyen, hemen güneyimizde Suriye’yi parçalayarak bir terör devleti kurulmasını amaçlayan küresel güçlerin içimize sızmış olan taşeronları vasıtasıyla gerçekleştirilen bu işgal girişimine milletimiz büyük bir kahramanlıkla, büyük bir mücadeleyle, vatan mücadelesi, bağımsızlık mücadelesi yaparak, büyük bir kahramanlık göstererek dur dedi. Milletin üzerine bombalar yağdıracak kadar gözü dönmüş o hainlerin yürüttüğü tankların önüne çıplak elleriyle tutunan, tutan o aziz milletimize şükran borçluyuz.” dedi.
    Darbe gecesi milletin büyük bir kahramanlık sergilediğine de değinen Bakan Tunç, “Sayın Cumhurbaşkanımızın ben milletin üzerinde bir güç tanımıyorum. Haydi milletim meydanlara, bu hainlere karşı mücadele etmemiz lazım dediğinde, milletimizin meydanlara koşmasıyla beraber darbecilere artık o meydanlar, o hareket ettikleri yerler dar geldi ve onlar orada darbeciler milletin karşısında mağlup olduklarını anladılar. Marmaris’e kalkan suikast timleri Fethullahçı Terör Örgütü mensupları Sayın Cumhurbaşkanımızı şehit etmek için Marmaris’e helikopteri havalandırdılar. Cenabı Allah’ın yardımıyla, milletimizin desteğiyle büyük bir mücadeleyle, bir kahramanlık gösterisiyle milletimiz tarihi zafere imza attı ve darbe kalkışmasını önledi.” İfadelerinde bulundu.

    20 Temmuz’da anayasanın verdiği yetkiyle darbecilerle hukuk içerisinde mücadele edebilmek için Olağanüstü Hal İlan edildiğini sözlerine ekleyerek konuşmasını sürdüren Bakan Tunç, “Hükümetimizin aldığı karar mecliste onaylandı. Ve bu Olağanüstü Hal Kararları çerçevesi içerisinde çok sayıda Olağanüstü Hal Kararnamesi yayınlandı ve yürürlüğe girdi. O kararnameler çerçevesi içerisinde terör örgütü mensuplarının kamudan ayıklanabilmesi, arındırılabilmesi anlamında büyük bir çalışma başladı. Olağanüstü hal kararnameleri Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne getirilme zorunluluğu yokken bunu yaptık. Dedik ki hak arama yollarını sonuna kadar açalım, hata olmasın. Olağanüstü Hal Kararnameleri Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sevk edildi. Ve Türkiye Büyük Millet Meclisi bu Olağanüstü Hal Kararnamelerini kanunlaştırdı ve Anayasa Mahkemesi’nin denetimi açıldı. Kamudan ihraç edilenlerle ilgili olağanüstü hal komisyonu gibi bir zorunluluk olmamasına rağmen, hak arama yollarını açabilme adına kamudan ihraç edilen FETÖ irtibat ve iltisaklılarının başvurabileceği bir mekanizmayı oluşturduk. Ve Olağanüstü Hal İnceleme Komisyonu’nun kararları çerçevesi içerisinde kararlar verildi. İade edilenler oldu iade edilmeyenler oldu. Ve bu komisyonun kararları da yine yargı denetimine açıldı. Darbecilerle ilgili olarak soruşturmalar devam etti.” dedi.

    Yargılamaların bağımsız ve tarafsız yargı tarafından kuyumcu titizliği hassasiyetiyle devam ettiğinin de altını çizen Bakan Tunç, “Fiili olarak darbeye katılan, silah çeken, bomba atan 289 fiili darbe davası açıldı ve bunun 176’sı Yargıtay tarafından onaylandı diğer kalanı da şu anda yargılama süreci devam ediyor. Bu davalarda bin 634 terör örgütü darbecilere, terör örgütü mensubuna ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Bin 366 müebbet hapis cezası verildi. Toplamda bin 891 hapis cezasına çarptırıldı. 4 bin 891 mahkumiyet kararı verildi. Yani silah çeken, millete silah doğrultan, şehitler vermemize, gazilerimize neden olan teröristler hakkında 4 bin 891 mahkumiyet kararı verildi. Şu ana kadar 122 bin 632 kişi hakkında mahkumiyet kararı verildi. 67 bin 893 soruşturma devam ediyor. 26 bin 667 ilk derece mahkemesinde devam eden ceza soruşturmaları var. Şu anda cezaevlerimizde darbe kalkışmasında bulunan ve bunlarla irtibatlı olan, hüküm giymiş, hükümlü ve tutuklu sayısı da 15 bin 539. Bunların yargılanması, bağımsız ve tarafsız yargımız tarafından kuyumcu titizliği hassasiyetiyle devam ediyor. Hak ettiğine cezayı bağımsız yargımız verecektir. Milletimizin bundan hiçbir zaman şüphesi olmasın.” Dedi.

    Bakan Tunç konuşmasını, “Gazilerimizin, şehitlerimizin emanetine sonuna kadar sahip çıkacağız. 15 Temmuz’ları unutmayacağız. 15 Temmuz’ları unutturmayacağız. 15 Temmuz mücadelesi kesintisiz devam edecek. Ülkemizi başta FETÖ, PKK, DHKP-C terörün her türlüsünden arındırmak için mücadelemize devam edeceğiz.” diyerek tamamladı.

  • 7’inci yıl dönümünde camilerden sela okundu

    7’inci yıl dönümünde camilerden sela okundu

    Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016’daki hain darbe girişiminde birlik ve beraberliğin sembolü selalar, saat 00.13’te tüm camilerden okundu. Sela sesinin yükseldiği Nur Camii, “Dron” ile havadan görüntülendi. 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla camiler, sabah namazına kadar açık tutulacak, minarelerin ışıkları da yakılacak.

    Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanı’nda gece yarısına kadar bekleyen Vali Bülent Tekbıyıkoğlu, Garnizon ve Mühimmat Komutanı Tuğgeneral Mehmet Ali Durmuş, Cumhuriyet Başsavcısı İbrahim keskin, Belediye Başkanı Mehmet Saygılı, AK Parti Milletvekili Mustafa Kaplan, İl Emniyet Müdürü Fahri Bulut, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Barış Cücen, kurum müdürleri ve vatandaşlar, şehitler için dua etti.