Etiket: darbeci albay

  • 15 Temmuz Darbe Girişiminin 10 üst düzey ismi

    15 Temmuz Darbe Girişiminin 10 üst düzey ismi

    251 vatandaşın şehit olduğu Türkiye tarihinin en karanlık gecelerinden 15 Temmuz için SETA tarafından özel bir kitap hazırlandı. Kitapta, darbe girişimini yöneten 10 üst düzey darbecinin detaylı profilleri yer aldı, faaliyetleri delilleriyle anlatıldı.

    15 Temmuz’un üzerinden 4 yıl geçti. Bu süreçte birçok soruşturma tamamlandı, davalarda kararlar çıktı. Açık delillere rağmen suçlarını inkâr eden birçok sanık ağır cezalara çarptırıldı. FETÖ’ye yönelik soruşturmalar halen devam ediyor. Yine bu süreçte birçok kitap ve makale yazıldı. Gün yüzüne çıkan yeni bilgiler ışığında, darbecilerin kanlı yüzleri detaylarıyla ortaya konuldu. Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından hazırlanan ‘FETÖ’nün Askeri Kanadı-Genelkurmay Çatı Davası’ adlı kitap da 15 Temmuz sürecine dair dikkat çeken detayları ortaya koyuyor. Kitapta, darbeyi fiilen sevk ve idare eden general, amiral ve albay rütbesindeki 10 eski askerin detaylı profilleri yer alıyor. Dava dosyalarına giren hukuki belgelere dayalı olarak hazırlanan kitapta yer alan profiller ve açıklamalar şöyle:

    CUNTACILARIN BİR NUMARASI

    Akın Öztürk: Eski orgeneral. Darbe gecesi Akıncı Üssü’ndeydi. Darbeciler tarafından ‘genelkurmay başkanı’ olarak görevlendirilmişti. Darbeye karşı olan üst düzey generallerin Akıncı Üssü’nde rehin tutulduğunu biliyordu. Akıncı’da rahat bir şekilde hareket ediyordu. Darbe girişimine yönelik askeri faaliyetleri koordine etti.

    AKINCI’NIN KİLİT İSMİ

    Mehmet Dişli: Eski tümgeneral. Darbe girişiminin en kilit isimlerinden biri. Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’a darbe girişiminin başladığını haber verdi ve kendilerine katılmasını istedi. Rehin alınan Hulusi Akar ve diğer generallerin Akıncı’ya götürülmesi emrini verdi.

    DARBENİN ATAMA LİSTESİNİ HAZIRLADI

    Mehmet Partigöç: Eski tuğgeneral. Darbecilerin Genelkurmay Karargâhı’ndaki sorumlusuydu. Darbeciler onu TSK’nın komuta yapısında bulunmayan bir göreve; ‘Genelkurmay 2. Başkanı Yardımcısı’ olarak atamışlardı. Adil Öksüz’ün idaresinde yapılan darbe toplantılarına katıldı. Darbe girişimi için personel atama listesini hazırladı. Darbe girişiminin Genelkurmay ayağını yönetti.

    TÜM EYLEMLERİ PLANLAYAN İSİM

    Ömer Faruk Harmancık: Eski tuğamiral. Darbenin ‘beyni’ sayılan isimlerden biriydi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda darbe girişimi sürecinde yapılacak bütün eylemleri o planladı. Darbe girişimi gecesi Akıncı Üssü’nde süreci idare edenlerden biriydi.

    AKAR’I FETÖ’YLE GÖRÜŞTÜRMEK İSTEDİ

    Hakan Evrim: Eski tuğgeneral. Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar rehin alındıktan sonra onu Fetullah Gülen ile görüştürmeye çalışan darbeci. Akıncı üssündeki sivil yöneticilerden Kemal Batmaz’a ‘baş selamı’ verdiği görüntüler dosyaya girdi. Ancak Evrim bu görüntüleri inkâr etti. Akıncı’dan kalkan ve Ankara’daki saldırıları yapan savaş uçaklarını koordine etti.

    BOMBALARI O ATTIRDI

    Ahmet Özçetin: Eski kurmay albay. Akıncı’daki hava harekâtını yönetti. Onun sevk ettiği uçaklar Cumhurbaşkanlığı külliyesini, Meclis’i ve Özel Harekât Daire Başkanlığı’nı bombaladı. O gece yaptığı bütün telsiz görüşmeleri kayıtlara geçti. Davada aleyhine delil oldu.

    MİT MÜSTEŞARI OLACAKTI

    Gökhan Şahin Sönmezateş: Eski tuğgeneral. Darbe yapılsaydı ‘MİT müsteşarı’ olarak görevlendirilecekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik ele geçirme ve suikast girişiminin de yer aldığı eylemlerden sorumluydu. Marmaris’te Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alan tim ona bağlıydı. Cumhurbaşkanı’na yönelik eylem emrini Özel Kuvvetler’de görevli general Semih Terzi’den aldığını ve darbeye katıldığını itiraf etti.

    GENERALLERİN ABİSİ

    Kubilay Selçuk: Eski tümgeneral. Akıncı Üssü’nde süreci yöneten en etkili isimlerden biri. Darbe için hazırlanan bildiriyi burada okuyarak prova yaptı. Tanık ifadelerinde ‘İzmir’de görev yapan generallerin abisi’ olarak geçti.

    KÖPRÜDE ATEŞ EMRİNİ VERDİ

    Muzaffer Düzenli: Eski kurmay albay. İstanbul’daki darbe girişimi faaliyetlerini Akıncı üssünden yönetti. İstanbul’daki bütün planlamaları o yaptı. Boğaz Köprü’sünün kapatılması, toplanan kalabalıkların ateş açılarak dağıtılması ve diğer eylemlerin başlaması talimatlarını verdi. Whatsapp üzerinden verdiği bütün emir ve talimatlar ele geçirildi.

    AKINCI ÜSSÜ’NÜN KOORDİNATÖRÜ

    Mustafa Avıalan: Eski kurmay albay. Akıncı Üssü’nde darbeyi koordine edenlerden biriydi. Adil Öksüz’ün darbe toplantısına katılmıştı. Darbe girişiminin yaşandığı gece, diğer üst düzey yöneticilerle birlikte süreci koordine etti.

    (Hürriyet)

     

     

  • Bursa’da darbe girişiminin seyrini değiştiren komutan konuştu

    Bursa’da darbe girişiminin seyrini değiştiren komutan konuştu

    FETÖ’nün darbe girişiminde bulunduğu 15 Temmuz 2016 gecesi, 81 ilde görevlendirilen sıkıyönetim komutanlarının listesinin ele geçirildiği ve ilk gözaltının yapıldığı Bursa’da, darbeci Albay Yurdakul Akkuş’u sürükleyerek nizamiyenin dışına çıkaran dönemin İl Jandarma Garnizon ve Bölge Komutanı emekli Tümgeneral Seyfullah Saldık, o gece yaşananları anlattı. Saldık, “36 yıl devletimin ekmeğini yedim. 36 yılın sonunda devletim bana ihtiyaç duyduğu anda, sonumun ne olacağını düşünmeden, vurduğum yumruklarla darbe girişimini önledim” dedi.

    Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesi Bursa’ya sözde sıkıyönetim komutanı olarak atanan Albay Yurdakul Akkuş, İl Jandarma Komutanlığı’na gelip tüm ilçelere telsiz üzerinden askerlerin silahlanarak sokağa çıkması emrini verdi. Dönemin Bursa Jandarma Garnizon ve Bölge Komutanı emekli Tümgeneral Seyfullah Saldık, kalkışma söylentilerini duyup, İl Jandarma Komutanlığı’nın nizamiyesine geldi. Tümgeneral Seyfullah Saldık, burada darbeci Albay Akkuş ile karşı karşıya geldi. Saldık, önce yanına gelen darbeci uzman çavuşu yumrukladı, ardından da Yurdakul Akkuş’u sürükleyerek nizamiyenin dışına çıkardı. Tümgeneral Saldık, askerleri, Osmangazi İlçe Jandarma Komutanlığı’na kaçan Akkuş’un peşinden gönderdi. Bursa Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerine de haber veren Tümgeneral Saldık, darbeci Albay Akkuş’u gözaltına aldırdı.

    2000 yılında katıldığı operasyonda teröristlerin açtığı ateşle helikopterin düşmesi sonucu gazi olan Saldık, 15 Temmuz gecesi de Bursa’da darbe girişiminin seyrini değiştirdi.

    ‘BEN VATANIMIN, MİLLETİMİN EMRİNDEYİM’

    Darbe girişiminin üzerinden 4 yıl geçerken, Seyfullah Saldık, o gece yaşadıklarını Demirören Haber Ajansı’na (DHA) anlattı. Kalkışma söylentilerini duyunca harekete geçtiğini belirten Saldık, “Emri duyar duymaz, bu emri kabul etmeyeceğimi söyledim. Garnizona geldiğim gibi nizamiyeyi kapattırdım. Valiyi arayarak, ‘Sayın valim, nizamiyeye emir verdim. Nizamiyeyi kapattım. Ben asla buna müsaade etmem. Vatanın, milletin, sizin emrinizdeyim’ diyerek duygularımı ifade ettim. 23.25 gibi nizamiyeye gittim. Hemen Jandarma Özel Harekat (JÖH) ekiplerine seslendim. Gittiğimde nizamiyede 5-6 kişi vardı. Oradaki askerlere, ‘Bir emir gelmiş. Bu emir kanunsuzdur. Ben buna uymam. Ben vatanımın, milletimin emrindeyim. Bu ihanetin parçası olmam. Yasal komutanınız benim. Sakın yanlış yapmayın’ diye bağırdım. O sırada silahlıkta bir hareketlenme gördüm. Can havliyle, ‘Kimse silah almayacak. Garnizon içerisinde kimseye silah verilmeyecek. Kimse toplaşmayacak ve JÖH taburunu desteğe çağırın’ dedim. Bu konuşmanın ardından komutanlık binasına doğru yürüdüm. O sırada önüme biri geldi. Bana, ‘Komutanım, sıkıyönetim komutanı Yurdakul Albay’ın emri var. Odanıza gidecek, başka bir yere girmeyeceksiniz’ dedi. O an kendimi kaybettim. Ben de kendisine, ‘Ne sıkıyönetimi, ne emri? Ben az önceden beri ne konuşuyorum. Bana açıkça darbe emrine uyduğunu ve darbeci albayın emrini iletiyorsun. Ne emri, ne sıkıyönetimi’ dedim ve kendisine yumruk attım. Yerde de tekmeledim. Herkesin gözü önünde oldu. Ben bunun bireysel bir eylem olduğunu sandım, ama eylem planlıymış” ifadelerini kullandı.

    ‘CESEDİMİ ÇİĞNEMEDEN İÇERİ GİREMEZSİN’

    Nizamiyeye geldikten sonra darbeci Albay Yurdakul Akkuş ile karşılaştığını belirten Saldık, şöyle devam etti;

    “Yurdakul Albay’ı gördüğümde, ‘Sen kim oluyorsun da bana emir gönderiyorsun’ diyerek üzerine yürüdüm. Yumruk atmaya çalıştım ama kendini geri doğru çekerek kaçtı. İleride merkez komutanlığının küçük binasına doğru kaçtı. Kaçınca ‘yakalayın’ diye bağırdım. Peşinden koştum, darbeci albayı yakaladım. İki elimle iki yakasına yapışarak nizamiyeye getirdim. Sürükleyerek darbeci albayı dışarı attım. Büyük bir yorgunluk, yüksek tansiyonla nizamiye demirlerine yaslandım. Bu şekilde emir komutayı ele geçirdim. Orada 4-5 dakika dinlendim. Sonra darbeci albay tekrar içeri girmek için nizamiyeye yöneldi. Kendisine, ‘Cesedimi çiğnemeden içeri giremezsin’ dedim. Saat 23.40’ta Bursa Jandarma Garnizonu’nun önüne darbeci albayın çağrısına uyan 300 rütbeli toplanmış. Süratle gelip verdiğim bu mücadeleyle, meğer yarım saattir devam eden, silahlı boyuta ulaşmış eylemleri kestim. Ardından bağırdım; ‘Ben haram lokma yemedim. Vatanıma, milletime ihanet etmem. Gelen sıkıyönetim emrini tanımıyorum. Ben emri Cumhurbaşkanımdan, Genelkurmay Başkanımdan alırım. Dağılın’ dedim. Hemen ardından döndüm, JÖH’e emir verdim, ‘Zorla girmeye kalkan olursa ateş edin, vurun’ dedim. Bu iradeyi gösterdim. Bu mücadeleyi yaptım. Sonra döndüm makama gittim. Nöbetçilerden biri, ilçelere darbe emrinin gönderildiğini söyledi. O zaman darbeci albayın fiili darbe yaptığını fark ettim.”

    ÇANTASINI TESLİM EDİP, GİRİŞİMİNİN BASTIRILMASINA KATKI SUNDUM

    Darbe girişimini öğrendiği andan itibaren 7 dakika içerisinde hazırlanıp evden çıktığını belirten Saldık, “Devletimizin makamları, illerdeki gerçek sıkıyönetim komutanı denen darbe liderlerini öğreniyor ve onlara yönelik tek tek gözaltı operasyonları yapıyor ve bu şekilde darbe girişiminin beli kırılıyor. Ben Tümgeneral Seyfullah Sadık ve Jandarma Bölge Komutanı olarak, garnizondaki darbeyi önlediğim gibi ısrarla gözaltı kararı aldım, polise darbeci albayın çantasını da teslim ederek Türkiye’deki hain darbe girişimin bastırılması anlamında büyük bir katkı sundum. 36 yıl devletimin ekmeğini yedim. 36 yılın sonunda devletim bana ihtiyaç duyduğu anda 7 dakikada evden çıkarak, sonumun ne olacağını düşünmeden, vurduğum yumruklarla canımı ortaya koyarak darbe girişimini önledim” diye konuştu.