Etiket: darp

  • Ahmet Kural’a yeniden hapis cezası

    Ahmet Kural’a yeniden hapis cezası

    Şarkıcı Sıla Gençoğlu’na dayak attığı gerekçesiyle hapis cezasına çarptırılan ancak kararın bozulmasının ardından yeniden yargılanan Ahmet Kural, bu kez de aynı cezaya çarptırıldı.

    Şarkıcı Sıla Gençoğlu’nu darp ettiği gerekçesiyle üç suçtan toplam 1 yıl 4 ay 20 gün hapis cezasına çarptırılan ancak kararın İstinaf Mahkemesi’nce bozulmasının ardından yeniden yargılanan Ahmet Kural, bu kez de aynı cezaya çarptırıldı.

  • Bursa’da otomobille çarpıp öldüresiye dövdüler

    Bursa’da otomobille çarpıp öldüresiye dövdüler

    Bursa’da içinde 3 kişinin bulunduğu araç yol kenarında yürüyen Vedat Buğdaycı’ya çarptı. Çarpmanın etkisiyle takla atarak yere yığılan Buğdaycı daha sonra otomobilden inen 3 kişinin taşlı, sopalı ve bıçaklı saldırısına uğradı. Buğdaycı eski sevgilisi Z.A.’nın ailesi tarafından darp edildiğini ileri sürdü. Darp edenlerin öldüğünü düşündükleri için kendisini bıraktığını söyleyen adam, “Arabayla bana vurdular, tuğlaların üzerine fırladım. Sonra da kafama sallama diye tabir edilen bıçaklarla vurdular. ‘Bu öldü’ diyerek beni bıraktılar. Hastaneye geldim, doktorlar beni öldü zannetmiş” dedi.

    Bursa’da, yaklaşık 1,5 yıldır birlikte olduğu kız arkadaşından 6 ay önce ayrılan Vedat Buğdaycı ile kızın babası N. A. ve ağabeyi R.A. arasında husumet oluştu. İddiaya göre, baba N.A., Vedat Buğdaycı’nın eniştesinin üzerine olan evi ve iş yerini değerinin altında bir fiyata kendilerine devretmesini ve kentten ayrılmasını istedi. Evini ve iş yerini devretmek istemeyen enişte ile N.A. arabulucularla bir araya geldi ancak husumet barışla sonlanmadı.

    OTOMOBİLLE TAKİP EDİP, ÇARPTILAR

    1 Temmuz günü Bursa’nın merkez Yıldırım ilçesi Hacivat Mahallesi’nde bulunan evinden yaya olarak ayrılan Vedat Buğdaycı yaklaşık 10 dakika sonra takip edildiğini fark etti. Daha sonra 11 Eylül Bulvarı’na çıkarak iş yerine yönelen Buğdaycı’ya bu sırada karşı yönden hızla gelen bir otomobil manevra yaparak  çarptı. Çarpmanın etkisiyle havalanan Buğdaycı, yol kenarındaki bir inşaatın önünde istiflenmiş halde bulunan tuğlalara çarparak yere düştü. Bunun üzerine otomobilden inen ve Z.A.’nın babası, ağabeyi ve amcası olduğu iddia edilen 3 kişi yerde acı içinde kıvranan Buğdaycı’yı taş, sopa ve bıçakla öldüresiye darp etti. Saldırganlar bir süre sonra aynı otomobile binerek olay yerinden hızla uzaklaştı.

    OTOMOBİLLE ÇARPIP DARP ETME ANLARI KAMERADA

    Saldırı anları bir iş yerinin güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi. Görüntülerde, hızla gelen otomobilin manevra yaparak yol kenarında yürüyen Buğdaycı’ya çarptığı görüldü. Çarpışmanın etkisiyle Buğdaycı’nın havalanarak yol kenarındaki tuğlalara çarpması ve ardından yere düşmesi, otomobilden inen 3 kişinin Buğdaycı’yı dövdüğü anlar güvenlik kamerasınca saniye saniye kaydedildi.

    10 GÜN SÜREN YAŞAM SAVAŞINI KAZANDI

    Kanlar içinde yerde yatan Vedat Buğdaycı’yı görenler yardıma koşarken durumu polis ekiplerine bildirdi. Sağlık ekipleri tarafından olay yerinde ilk müdahalesi yapılan Buğdaycı Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılarak tedaviye alındı. Vedat Buğdaycı yoğun bakımda 10 gün süren yaşam savaşını kazandı. Kafasına toplam 42 zımba dikiş atılan Buğdaycı, saldırganların kendisini öldüğünü düşünerek bıraktığını belirtti.

    3 KİŞİ ADLİ KONTROL ŞARTIYLA SERBEST BIRAKILDI

    Olayın ardından harekete geçen polis ekipleri çevrede geniş çaplı incelemede bulundu. Çevredeki vatandaşların ve Buğdaycı’nın ailesinin ifadesine başvuran ekipler N. A., R.A. ve F. A.’yı gözaltına aldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 3 şüpheli adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

    “BU ÖLDÜ” DİYEREK BENİ BIRAKTILAR

    Husumetlilerinin kendisini ölümle tehdit ettiğini ve olay yerinde de öldüğünü düşünerek bıraktıklarını ifade eden Vedat Buğdaycı, “Dükkanıma giderken 3-5 araba beni bekliyordu. Arabayla bana vurdular, tuğlaların üzerine fırladım. Sonra da kafama sallama diye tabir edilen bıçaklarla vurdular. ‘Bu öldü’ diyerek beni bıraktılar. Hastaneye geldim, doktorlar beni öldü zannetmiş. Devlet bize yardımcı olsun. Beni orada öldü, diye bıraktılar, Allah beni korudu ben ölmedim. 10 gündür hastanede yatıyorum” dedi.

    ‘BURSA’DAN GİT YOKSA SENİ ÖLDÜRTECEĞİZ’

    Husumetlilerinin, eniştesinin evini ve iş yerini kendilerine devretmesini istedikleri için saldırıya uğradığını ortada namus meselesi olmadığını iddia eden Buğdaycı, şunları söyledi:

    “Ben evlenmek amacıyla Z.A.’ya yaklaştım. Sonra bana ailesi dedi ki ‘Bu işi namus meselesine dökeceğiz, seni de öldürteceğiz. Ya malınızı mülkünüzü bize verin ya da biz namusumuza baktı diyeceğiz’ Bana Z.A.’nın ‘Numarasını sil’ dediler ‘Tamam sileceğim’ dedim, ardından da ablanın oturduğu evi bize vereceksin, dediler. Ben eniştemin evi olduğu için veremeyeceğimi söyledim, onlar da namus meselesi güdeceklerini söylediler. Bunlar beni zaten ölümle tehdit ediyordu. ‘Bursa’dan git yoksa seni öldürteceğiz. Bursa’da biz kime ne söylersek o olur’ dediler. Z.A. kendi isteğiyle her gün yanıma geliyordu. Onu arabayla gezdirmemi istiyordu, ben de gezdiriyordum. Her gün benden 50-100 TL para alıyordu evdeki ailesine de her gün sigara alıyordum. Bana, ‘Bu benim kocam, her yere götürür’ diyordu. Sonra biz evlenmeye karar verdik. Ancak ailesi demiş ki ‘Bunun evi, arabası yok. Bu çocukla birlikte olma biz bunun 50 bin TL parasını alalım. Bu zaten korkar Diyarbakır’a gider. Gitmezse de ölümle tehdit ederiz.’ Beni öldü diye kenara atmışlar. ‘Biz aşiretiz, kimse bizle baş edemez. Ya buraları terk et yoksa seni öldüreceğiz’ dediler.”

    ‘NAMUS KAVRAMI İÇERİSİNDE DEĞERLENDİRİLEBİLECEK BİR EYLEM TESPİT EDEMEDİK’

    Vedat Buğdaycı’nın avukatı Tuncay İlçim de yazılı açıklama yaparak, olayın namus meselesinden farklı bir boyutta olduğunu belirterek, “Adli tahkikat dosyalarına yansıyan tüm mesajlaşma, video ve ses kayıtları tetkik edildiğinde namus kavramı içerisinde değerlendirilebilecek bir eylem tespit edemedik. Farazi kavramlar üretilerek hadisenin gayrimenkul pazarlıkları ve tapu devirlerine yönelik tehdit, baskı ve cebre dönüştürülmesi ayrıca düşündürücüdür. Devletin tüzel kişiliği ve hukukuna saygı göstermeyen taraflara bu saatten sonra yetkili mercilerin de saygı göstermeyeceği kanaatindeyim. Adli mercilere somut delilleri ile yansımamış ve farklı şekilde aksettirilmiş çokça konu var, bu veriler delilleri ile birlikte ibraz edildiğinde gerekli yasal yaptırımların olması gerektiği şekilde uygulanacağını umuyoruz” dedi.

  • Trafikte makas atan sürücüye meydan dayağı

    Trafikte makas atan sürücüye meydan dayağı

    Bursa’da trafikte makas atarak ilerleyen bir sürücü diğer şoförler tarafından yol ortasında darp edildi. Osmangazi ilçesi Soğanlı Mahallesi Kanalboyu Caddesi üzerinde iddiaya göre, trafikte makas atarak ilerleyen bir sürücü diğer sürücüler tarafından durdurularak darp edildi. Olay yerine kısa sürede gelen polis ekipleri iki tarafı ayırarak olaya müdahale etti. O anlar kameralara yansıdı.

  • Bursa’da yayaya çarpan taksiciye saldırdılar

    Bursa’da yayaya çarpan taksiciye saldırdılar

    Bursa’nın Osmangazi ilçesi Emek Mahallesi’nde yayaya çarpan taksici mahalleli tarafından darp edildi. İddialara göre sokak arasında seyir halindeyken önüne çıkan yayaya çarpmasının ardından mahalleli sokağa döküldü. Öfkeli kalabalık taksiciyi darp etmeye başladı. Kabalığın çoğalması ve tartışmanın daha da alevlenmesiyle birlikte ihbar üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Yaralı kişi ambulansla hastaneye kaldırılırken, polis ekipleri mahalleliyi zor sakinleştirdi. O anlar cep telefonu kamerasına anbean yansıdı.

  • Bahar Candan Uludağ’da erkek arkadaşı tarafından darp edildi

    Bahar Candan Uludağ’da erkek arkadaşı tarafından darp edildi

    Sosyal medya fenomeni Bahar Candan, Uludağ’a tatile geldiği erkek arkadaşı Murat D. tarafından darbedildi. Candan’ın yüzüne cep telefonuyla vuran Murat D., gözaltına alındıktan sonra sevk edildiği adliyede adli kontrolle serbest bırakıldı.

    Özel bir televizyon kanalında katıldığı moda yarışmasıyla tanınan Bahar Candan, erkek arkadaşı Murat D. ile İstanbul’dan tatil için Uludağ 2’nci Oteller Bölgesi’ne geldi. İddiaya göre, Murat D. ve arkadaşlarıyla birlikte otele yerleşen Candan, geçen çarşamba akşamı, lobide biriyle konuşmaya başladı. Daha sonra odaya çıkan Candan’a, Murat D., “Neden başkasıyla konuşuyor, selam veriyorsun?” diyerek, tepki gösterdi. Çift arasında çıkan tartışma kısa sürede büyüdü. Tartışma sırasında Murat D., elindeki cep telefonuyla Bahar Candan’ın yüzüne vurdu. Odadan gelen kavga seslerini duyan otel çalışanları durumu jandarma ekiplerine bildirdi. Candan, özel aracıyla Çekirge Devlet Hastanesi’ne gitti. Tedavisinin ardından da İstanbul’a döndü. Otele gelen Uludağ İlçe Jandarma ekiplerince gözaltına alınan Murat D., dün adliyeye sevk edildi. Murat D., çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

  • Ahmet Kural için istenen ceza belli oldu

    Ahmet Kural için istenen ceza belli oldu

    Şarkıcı Sıla Gençoğlu’nu darp ettiği gerekçesiyle yeniden yargılanan Ahmet Kural’ın “hakaret”, “tehdit” ve “basit yaralama” suçlarından 1 yıl 1 aydan, 5 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

    Oyuncu Ahmet Kural, şarkıcı Sıla’yı darp ettiği gerekçesiyle 22 Nisan 2019 tarihinde hakaret, yaralama ve tehdit suçlarından toplam 1 yıl 4 ay 20 gün hapis cezasına çarptırılmıştı. İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi’nin kararının ardından taraf avukatları dosyayı İstinaf Mahkemesi’ne taşımış ve Ceza Dairesi, yerel mahkemenin verdiği kararı bozarak dosyayı hüküm kurulmak üzere yeniden yerel mahkemeye göndermişti.

    Ceza Dairesi, dosyanın basit yargılama usulü yönünden yeniden değerlendirilmesi gerektiğini, ‘hakaret’ ve ‘tehdit’ suçları yönünden mevcut delillerin değerlendirilmesinde zorunluluk olduğunu ve olay yerinde keşif yapılmasının gerekliliğini bozma kararında gerekçe göstermişti.

    5 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ

    Şarkıcı Sıla Gençoğlu’nu darp ettiği gerekçesiyle yeniden yargılanan Ahmet Kural’ın “hakaret”, “tehdit” ve “basit yaralama” suçlarından 1 yıl 1 aydan, 5 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

  • Bursa’da kaçak avcılar görevliyi darp etti

    Bursa’da kaçak avcılar görevliyi darp etti

    Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinde, Uluabat Gölü kıyısında av koruma ve kontrol faaliyeti sırasında bir görevlinin, kaçak avlanan 3 kişi tarafından darbedildiği öne sürüldü.

    Doğa Koruma ve Milli Parklar 2. Bölge Müdürlüğü ekipleri, bölgede kaçak avlanan kişilerin bulunduğunu belirledi.

    Bölgeye giden iki görevli, 3 avcı hakkında işlem yapmak istedi. Ekibe direnen şüphelilerin, görevlilerden birini darbederek cep telefonlarındaki görüntüleri zorla silip kaçtığı iddia edildi.

    Şikayetin ardından İlçe Jandarma Komutanlığı ekiplerince gözaltına alınan 3 şüpheli, ifadelerinin alınmasının ardından salıverildi.

    Olayda yaralanan ve vücudunda kırıklar meydana geldiği öğrenilen görevli ise Mustafakemalpaşa Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındı.

  • Darp edilip odaya kilitlendi! İtfaiye kurtardı

    Darp edilip odaya kilitlendi! İtfaiye kurtardı

    Kayseri’de, eşi Cengiz B’nin evde darbedip odaya kilitlediği iddia edilen Tülay B, itfaiyenin merdivenli aracıyla pencereden çıkarılarak kurtarıldı. Cengiz B, gözaltına alındı.

    Kocasinan ilçesi Mithatpaşa Mahallesi’nde 9 katlı binanın 2’nci katında oturan Tülay B. ile eşi Cengiz B, saat 11.00 sıralarında bilinmeyen bir nedenle tartıştı. Cengiz B, eşini darbedip oturma odasına kilitleyerek dışarıya çıktı. Tülay B, polisi arayarak yardım istedi. Polis ve itfaiye ekipleri, odada mahsur kalan Tülay B’yi kurtarmak için çalışma başlattı. Tülay B, itfaiyenin merdivenli aracıyla pencereden alınarak evden çıkarıldı. Eşinin kendisine şiddet uyguladığını ileri süren Tülay B, polis aracıyla hastaneye götürüldü.

    Bu sırada Cengiz B, eve geldi. Sokak kısıtlaması olduğu hatırlatılan Cengiz B, mahalledeki markete gittiğini ileri sürdü. Cengiz B, gözaltına alınarak polis merkezine götürüldü. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

  • 2 sanık tahliye edildi

    2 sanık tahliye edildi

    Ankara’da, Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde sağlık çalışanlarına yönelik saldırıya ilişkin davada 2’si tutuklu 5 sanığın yargılanmasına başlandı. Mahkeme heyeti, tutuklu iki sanığın ‘konutu terk etmeme’ adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi.

    Geçen yıl 21 Eylül’de silahlı kavgada kardeşi Fırat ile birlikte yaralanan Ahmet Özel, Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde doktorların müdahalesine rağmen hayatını kaybetti. Hastanede Fırat Özel ve Ahmet Özel’i görmek isteyen yakınları, hastane çalışanlarına saldırdı. Sağlık çalışanları kapıyı kapatıp, arkasında barikat kurarak korunmaya çalıştı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan 5 kişiden Soykan Kamay ve Muhammed Devran Özel tutuklanırken, Fırat Öztaş, Yasin Özel ve Mehmet Sadık Özel adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

    DURUŞMA ÖNCESİ TEKRAR TUTUKLANDILAR

    Savcının hazırladığı iddianame ile 5 kişi hakkında ‘görevi yaptırmamak için direnme’ ve ‘kamu malına zarar vermek’ suçlarından 9 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Ankara 34’ncü Asliye Ceza Mahkemesi’nce iddianame kabul edilirken, tutuklu iki sanığın da delillerin toplandığı kanaatiyle adli kontrol şartıyla tahliye edilmesine karar verildi. Ancak savcılık, tahliye kararına itiraz etti. Bugün Ankara 34’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşma öncesi itirazı değerlendiren üst mahkeme, sanıklar Soykan Kamay ile Muhammed Devran Özel’in yeniden tutuklanmasına karar verdi.

    ‘ACIMDAN DOLAYI KAPIYA VURDUM’

    Bunun üzerine tutuklanan iki sanık ile tutuksuz sanıklar Fırat Öztaş, Yasin Özel, Mehmet Sadık Özel, müştekiler ve taraf avukatları, bugün Ankara 34’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşmada hazır bulundu. Tutuklu sanık Soykan Kamay, “Biz hastaneye gittiğimizde ilk başta yakınımızın yaşadığını, daha sonra öldüğünü söylediler. Ben herhangi bir şekilde kimseye küfür etmedim, kimseyi tehdit etmedim; ailesini öyle görünce, çocuğunu ve eşini öyle görünce kapıya vurdum. Ancak bunu başkalarına art niyet şeklinde değil acımdan dolayı vurdum, herhangi bir şekilde direnmem söz konusu değildir” dedi. Suçsuz olduğunu belirten Kamay, tahliyesini talep etti.

    ‘ÖLÜM HABERİNİN ŞOKUYLA KENDİMİ KAYBETTİ’

    Tutuklu sanık Muhammed Devran Özel, savcılıkta verdiği ifadelerini tekrar ettiğini belirterek, “Rahmetli olan kişi benim halamın oğlu, elimde büyüdü. Bize hastanede yaşadığını söylediler. 10 dakika sonra ise ‘öldü’ dediler. Aile fertlerinden hamile olan eşi koridorda bayılmıştı. Bunun şokuyla kendimi kaybettim, iddianamede belirtilen şeyleri yapmadım” diye konuştu. Suçsuz olduğunu savunan sanık Özel, tahliyesini talep etti. Tutuksuz sanıklar ile müştekiler, savcılık ifadelerini tekrar ettiklerini belirttiler.

    TUTUKLU SANIKLARA TAHLİYE

    Olayla ilgili tanıkları dinleyen mahkeme, sanık beyanlarının ardından ara kararını açıkladı. Mahkeme, tutuklu sanıklar Kamay ve Özel’in ‘konutu terk etmeme’ adli kontrol şartıyla tahliyesine hükmederek, duruşmayı erteledi.

  • Bursa’da hemşireyi “seni öldürürüm” diye darp etti

    Bursa’da hemşireyi “seni öldürürüm” diye darp etti

    Bursa’da, bebeğini kontrole götüren Elif A. (26) ile annesi, emzirme odasına birlikte girmelerinin koronavirüs salgını nedeniyle yasak olduğunu söyleyen hemşire Hacer E.’ye saldırdı. Tehditler ve hakaretler de savuran anne-kızın hemşireyi tartakladığı anlar, hastanenin güvenlik kameraları tarafından kaydedildi.

    https://www.dailymotion.com/video/x7ybilg

    Sağlık çalışanına saldırı, dün saat 11.30 sıralarında, Osmangazi ilçesindeki özel hastanede yaşandı.

    Elif A., annesiyle birlikte 2 aylık bebeğinin rutin kontrollerini yaptırmak için hastaneye geldi. Elif A. sıra beklerken, bebeğini emzirmek için annesiyle birlikte emzirme odasına yöneldi.

    Ancak Çocuk Servisi Klinik Sorumlusu olan hemşire Hacer E., pandemi tedbirleri kapsamında odaya yalnızca bebek ile annesinin girebileceğini söyledi. Elif A., annesinin de yanında odaya girmesi için ısrar etti ve çıkan tartışmada, hemşire Hacer E.’ye saldırdı.

    Hemşirenin başörtüsünü çeken ve başörtüdeki iğnelerin hemşirenin kafasına batmasına neden olan anne-kıza güvenlik görevlileri müdahale etti.

    ‘Beyaz kod’ verilmesi üzerine hastaneye sevk edilen polis ekipleri, Elif A. ile hemşireyi ifadelerini almak için emniyete götürüldü. Hemşire Hacer E. kendisine saldıran anne-kızdan şikayetçi olurken, hastanede anneannesiyle kalan bebeğin rutin kontrolü doktoru tarafından yapıldı.

    ‘SENİ ÖLDÜRÜRÜM’ DİYEREK, DARBETTİ

    Anne-kızın saldırı anında kendisini ölümle tehdit ettiğini belirten Hacer E.;

    “İki, üç kez aynı taleple geldiler. Her geldiklerinde uyardık. Emzirecek olan başka bir anne sırada bekliyordu.

    Odanın boş olup olmadığını sorunca kontrol amaçlı emzirme odasına gittim. İçeri girdiğimde tekrar aynı hasta yakınıyla karşılaştım.

    Uyarıda bulundum. Bu kez bana, ‘Sen sus. Kes sesini. Çık dışarı’ diye seslenince tartışmadan dışarı çıktım. Annesini de dışarı çıkarıp, kapıyı kapattım. Tedavi odasına oturdum, arkadaşımla birlikte ilaç hesaplaması yapıyordum. Anne tekrar kapıyı açtı. Tekrar içeri girmek istedi.

    Ben yine ilk defa geliyormuş gibi ‘Buyurun’ diye seslendim. Hiçbir şey demedi. Emzirme odasını işaret etti. Cevap vermedim. Annesi, ‘Ben bu hastaneye bu kadar para veriyorum. 10 bin lira para ödedim. Sen beni dışarı çıkaramazsın.

    Kızımın yanında durmak istiyorum. Beni dışarı çıkarmanız için gelmedim’ gibi cümleler kurdu. Kızı emzirme odasından çıktı. Annesiyle tartıştığımı düşünüp beni tartaklamaya başladı. Omzumdan tutup sallamaya başladı. O sırada arkadaşlar geldi.

    Bizi tuttular ama saldırmaya devam ediyordu. Bir yandan annesi de beni itmeye başladı. Annesi beni iterken kızı da baş örtümden asılıyordu. ‘Seni öldürürüm. Seni öldürmüyorsam bu benim insanlığımdan’ gibi cümleler kurarak hakaret etti. Öldürmekle tehdit etti” dedi.

    ‘ALINAN KARARLAR HEPİMİZ İÇİN’

    Pandemi döneminde alınan kararlara herkesin uyması gerektiğini söyleyen Hacer E.;

    “Ben işimi yapıyorum. Bana söylenileni yapıyorum. Biz burada hem kendi sağlığımızı hem de insanların sağlığını düşünmek zorundayız. İçeride başka emziren anne olmasaydı bu kadar uyarmak zorunda kalmazdım. İçeride emziren diğer anne de her şeye şahit oldu.

    Şu dönemde herkesin çok gergin olduğunu biliyoruz. Akşama kadar bunları zaten yaşıyoruz. Çok üzülüyoruz. Biz çay molasında bile bunları konuşuyoruz. Kapıdan babalara bebeklerini gösteriyoruz. Biz de çok üzülüyoruz.

    O annenin de bebeği bir dönem hastanemizde yoğun bakımda yattı. Ama alınan kararlar hepimiz için geçerli. Biz, bize söyleneni yapmakla yükümlüyüz. Hastalarımıza karşı her zaman kelimelerimizi seçerek kullanıyoruz ama maalesef böyle bir olayla karşılaştık” diye konuştu.