Etiket: dask

  • Deprem mağdurlarına müjde

    Deprem mağdurlarına müjde

    Malatya Barosu’ndan Avukat Çağdaş Karaoğlan, 6 Şubat sonrası hasarlı binalar yönelik DASK ödemelerine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Avukat Çağdaş Karaoğlan ağır hasarlı konutların DASK poliçelerinde zeyilname zorunluluğu bulunup bulunmadığına ve eksik alınmış tazminatlara ilişkin birçok bilgi paylaşıldığını, ağır hasarlı ve yıkılmış konutların zararlarının daha büyük olması sebebiyle az ve orta hasarlı konutların bir süre ikinci planda kaldığını belirtti. Karaoğlan, orta ve az hasarlı binalara ilişkin mağduriyetlerin hala devam ettiğini ve bu konuda yapılan çalışmaların yeni yeni gün yüzüne çıkmaya başladığını dile getirdi. Karaoğlan, bu gelişmelerden birinin de az ve orta hasarlı konutlara ilişkin arabuluculuk çözüm yoluna başvurulması olarak karşımıza çıktığına değindi.

    “Az ve orta hasarlı konut sahipleri DASK’tan kısa sürede ek tazminat alabilecek”

    Avukat Çağdaş Karaoğlan, “DASK, az ve orta hasarlı konut sahiplerine, konutlarında meydana gelen zararlar veya güçlendirme masrafları için bir miktar ödeme yaptı, bu miktarlar, zararın büyüklüğü sebebiyle eksper incelemesi yapılmaksızın, sigorta bedeli üzerinden tespit edilen bir oran ile ödendi. Bu oran, orta hasarlar için sigorta bedeli olarak belirtilen miktarın az hasarlı konutlar için yüzde 15’i yüzde 50’si olarak uygulanmıştı. Ancak zaten bu ödemelerin en baştan beri zararların tazmini için kısmi bir ödeme olduğu, zararlarını giderenler için erken çözüm, zararını gideremeyenler için de kısmi çözüm olduğu DASK tarafından belirtilmişti. Zararlarını tam olarak gideremeyen depremzedelerin ise zararlarını ispatlayacak belgeler ile tekrar başvurmaları gerektiği bildirilmişti. Ancak uygulamada ek ödeme talepli ikinci başvurular, belki de hala ilk başvuruları sonuçlanmayan hak sahiplerinin bulunması sebebiyle genellikle sonuçsuz kaldı. Şimdi ise zararlarını gideremeyen depremzedelerin, bu zararlara ilişkin resmi belge sunmaları dahi beklenmeksizin ek ödeme alabilecekleri gündemde” şeklide konuştu

    Süreç nasıl işleyecek

    Süreç hakkında da bilgi veren Avukat Karaoğlan, “Zararlarını karşılayacak kadar ödeme almamış ve henüz tadilat yaptırmamış hak sahibinin arabulucuya başvurması halinde, az veya orta hasarlı konutundaki gerçek zararının tespiti için eksper ataması yapılıyor. Eksper incelemesi sonucu hasarın, gerçekten ödenen miktardan fazla olduğu görülür ise aradaki fark için arabuluculuk yoluyla bir anlaşma sağlanarak, hesaplanan miktar derhal hak sahibine ödeniyor” dedi.

    İlgililerin arabuluculuğa konu uyuşmazlıklar için eksper atamasının çok hızlı yapıldığını belirttiklerini de dile getiren Karaoğlan, birkaç hafta içerisinde tespitin tamamlanabileceğini bildirdi.

    Karaoğlan, “Tadilata çoktan başlamış yahut tadilatını tamamlamış hak sahiplerine ilişkin ise; tadilatın başlandığı, tamamlandığı hallerde doğal olarak zararın tespiti için eksper incelemesi yapılamıyor. Burada sigortalının yapması gereken, konutun hasarlı hallerinin fotoğraflarını yahut başkaca delillerini Arabulucuya veya varsa Avukatına iletmek, tahmini zararını ve talebini belirtmek olacaktır. Burada ispata ilişkin bu belgeleri, mahkemelerde delil olarak sunulan belgeler gibi algılamamak gerekiyor. Arabuluculuk sürecinde önemli olan DASK’ı, zararın gerçekten ödeme miktarından daha fazla olduğu konusunda ikna edebilmektir. Bu yüzden belgelerin resmi belge niteliğinde olması şartı aranmıyor. Burada mahkeme gibi doğrudan bir yargılama ve hüküm söz konusu olmayacak, Arabuluculuğun tarafları olan hak sahipleri ve DASK arasında bir anlaşma söz konusu olacaktır. Belirtilen gelişmeler, hak sahiplerinin zararlarının yargılama sonucunu beklemeye gerek kalmaksızın hızlıca çözüme kavuşturulması için sarf edilen çabalar sonucu ortaya çıkmış, depremzedelerin mağduriyetlerinin giderilmesi için alternatif bir yöntem olarak ele alınıyor. Ayrıca mahkemelerin iş yükünü azaltmak da yöntemin diğer bir faydası olarak karşımıza çıkıyor. Ancak burada çok önemli bir husus şudur ki, Arabuluculuk ile anlaşma yapılması halinde bu uyuşmazlığa ilişkin artık dava açılamayacağının bilinmesi gerekiyor. Dolayısıyla hak sahibinin burada, Arabuluculuk ile DASK’tan bir kısım daha ödeme alıp, daha sonra dava da açabilirim düşüncesinde olmaması gerekir” diye konuştu.

    Karaoğlan, hak sahibinin zararını karşılayacağına ikna olduğu miktarı kabul ederek anlaşma yapması gerektiğinin, aksi halde hak kaybına uğramamak adına anlaşmayı kabul etmemesi ve dava yoluna gitmesi gerektiğinin de altını çizdi.

  • DASK’ını güncellemeyi unutan depremzedelere müjde

    DASK’ını güncellemeyi unutan depremzedelere müjde

    Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde evleri yıkılan, ağır hasar gören, kontrollü şekilde yıkılan vatandaşların ilk başvurduğu kurum Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) oldu. DASK Zorunlu Afet Sigortası, 25 Kasım 2022 tarihine kadar metrekare başına bin 508 lira, tavan teminat olarak da 320 bin lira ödüyordu. Söz konusu tarihten sonra DASK, ödemelerini 2 katına çıkararak metrekare başına 3 bin 16 lira, tavan teminat olarak da 640 bin lira ödeme yapma kadarı almıştı.

    Ancak DASK bu değişimin ardından hukuken yapması gereken yazılı bildirimi yapmak yerine SMS ve e-mail üzerinden sigortalıları bilgilendirdi. Bunun üzerine depremin vurduğu 11 ilde toplam 1 milyon 150 bin DASK sigortalısının sadece yüzde 4’ü güncelleme yaparak yeni fiyat tarifelerinden faydalanmaya başladı. Söz konusu anlaşmazlığın tüm detaylarını İHA muhabirine değerlendiren Malatya Barosu avukatlarından Çağdaş Karaoğlan ise DASK’ın yaptığı bildirim yönteminin yanlış olduğunu, hukuk nezdinde SMS ya da e-mail yerine yazılı olarak yapması gerektiğini söyledi. Karaoğlan, depremzede vatandaşlara, eğer orta hasarlı yıkılma kararı alınmış, ağır, yıkılmış ve kontrollü patlatılmış binaları varsa ve DASK’a güncelleme (zeyilname) göndermeyi unutmuşlarsa dahi aldıkları kadar daha tazminat alabilecekleri önerisinde bulundu. Avukat Karaoğlan ayrıca deprem mağdurlarının ek tazminat alabilmesi konusunda alınmış davaların sonuçlanmaya başladığını, ilk davanın da kesinleşerek kazanıldığı bilgisini verdi.

    “Ağır hasarlı 100 metrekarelik konut için 150 bin lira tazminat alan deprem mağduru, yeni tarifeyle yaklaşık 300 bin lira tazminat alabilmektedir”
    DASK’ın fiyat güncelleme sürecini anlatan Karaoğlan, “25 Kasım 2022 tarihinde DASK tarifesinde bir güncelleme oldu. Brüt metrekare başına bin 508 lira ödeme yapılırken bu miktar 3 bin 16 lira liraya, 320 bin lira olan tavan teminatlar da 640 bin liraya yükseltildi. Burada şöyle bir durum söz konusu oldu: DASK, sigortalılara yazılı bildirim yapmamış. Bu sebeple deprem mağdurları eksik tazminat aldı. Eksik tazminat da şudur: Ağır hasarlı 100 metrekarelik konut için 150 bin lira tazminat alan deprem mağduru, yeni tarifeyle yaklaşık 300 bin lira tazminat alabilmektedir” değerlendirmesini yaptı.

    “Depremzedenin izlemesi gereken ilk adım DASK’a başvuru yapıp eksik tazminat aldığını belirtip ek tazminat talep etmeli”
    Deprem mağdurlarının ek tazminat alması için yapması gerekenleri anlatan Karaoğlan, “Deprem mağdurunun alması için yapması izlemesi gereken ilk adım DASK’a başvuru yapıp eksik tazminat aldığını belirtip ek tazminat talep etmeli. 15 gün içinde de ya Genel Mahkemede ya da Sigorta Tahkim Komisyonuna dava açmalıdır. Sigorta tahkim komisyonunda açılan davalar duruşması olmadığı için çok daha kısa sürmektedir. Bu süreci de hukukçu bir profesyonel ile takip etmelerini tavsiye ederim” dedi.

    “Bu konuda kazanılan davalar var”

    Deprem mağdurlarının ek tazminat alabilmesi konusunda alınmış davaların sonuçlanmaya başladığı bilgisini veren Avukat Karaoğlan, “Bir tanesi de kesinleşti. Bu konuda kazanılan davalar var. Kanun hükümleri açık. DASK’ın genel şartlara göre yazılı bildirim ile sigortalıları bilgilendirmesi gerekiyordu” diye konuştu.

    “SMS atılmış, e-mail atılmış ama bu tarz bildirimler hukuken uygun değildir”

    Karaoğlan, DASK’ın SMS ve e-mail yoluyla bir kısım sigortalıyı bilgilendirdiğini dile getirerek, “Ama kanuna, hükümlere, Yargıtay kararlarına bakacak olursak, bu bildirimin yazılı yapılması gerekiyordu. Hiç kimseye yazılı bildirim yapılmamış. SMS atılmış, e-mail atılmış ama bu tarz bildirimler hukuken uygun değildir” ifadelerini kullandı.

    “Almış olduğu tazminatın zararı karşılamadığını, belgelerle kanıtlamak koşuluyla az ve orta hasarlı konutlar da ek tazminat alabilirler”
    Avukat Çağdaş Karaoğlan, az ve orta hasarlı konutların ek tazminat almalarının mümkün olduğunu kaydederek, “Almış olduğu tazminatın zararı karşılamadığını, belgelerle kanıtlamak koşuluyla az ve orta hasarlı konutlar da ek tazminat alabilirler. Orta hasarlı konutlar için şöyle bir durum daha söz konusu: Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın orta hasarlı konutların da yıkılacağı şeklinde. Bu şekilde yıkılırsa aldığı tazminat kadar daha tazminat alması mümkün” dedi.

    Depremin etki ettiği 11 ilde toplam 1 milyon 150 bin DASK poliçesi olan sigortalı olduğu bilgisini paylaşan Karaoğlan, bu sigortalılardan yalnızca yüzde 4’ünün zeyilname (güncelleme) yaptırabildiğini aktardı.
    Kahramanmaraş depremlerinde Malatya’daki evi ağır hasar gören ve geçtiğimiz ay dinamitle patlatılan depremzede İmran Yavuz, söz konusu DASK mağdurlarından biri. İmran Yavuz yaşadığı mağduriyeti İHA muhabirine anlattı.
    Yavuz, DASK’ın en kısa zamanda parasını ödediğini belirterek, “Ama şöyle bir mağduriyetim oldu: Normalde 25 Kasım 2022’den önce yaptırdığım için DASK’ı, poliçem normalde 180 bin liralıktı. Ama kasım ayından sonra bir güncelleme yapılmış. Bize herhangi bir tebligat yapılmadı. DASK da bana 177 bin lira ödedi. Eğer tebligat yapılmış olsaydı ben şu anda aldığım kadar daha ek para alacaktım. O yüzden mağduriyet yaşadım. Zeyilnamenin fiyatı 90 liraymış. Ben ve benim gibi mağdur olanların haberi olsaydı, tebligat edilseydi o 90 lirayı yatırıp 150 bin liraya yakın para alacaktım. Bu mağduriyetlerin bir an önce giderilmesini istiyoruz devletimizden” diye konuştu.

  • Deprem bölgelerinde DASK açıklaması

    Deprem bölgelerinde DASK açıklaması

    Av. Çağdaş Karaoğlan, deprem bölgesindeki hasarlı konutlara yönelik yapılan DASK ödemeleri ile ilgili açıklamada bulundu. Karaoğlan, DASK ödemelerinin geçen yılki eski tarifeye göre yapıldığını belirterek, “DASK, hasarlı konut sahiplerine ödemesi gereken tazminatın yarısını ödüyordu, fakat verilen kararla Tahkim, bunun doğru olmadığına tam ödeme yapılması gerektiğine hükmetmiş oldu” dedi.

    “Bilindiği üzere zorunlu deprem sigortası, yani halk arasında bilinen adıyla DASK, depremin olduğu tarihteki, konutun yeniden yapım maliyetini azami limitlere kadar karşılayan bir poliçe türüdür” diyen Av. Çağdaş Karaoğlan, “DASK 25 Kasım 2022 de yeni tarife yayımlanmasına rağmen, ödemelerini eski tarifeden yani, yarı oranında yapmaya devam etmektedir. Ancak sigorta tahkim Komisyonu hakem heyeti verdiği kesin kararında bunun hatalı olduğunu, 6 Şubat’ta meydana gelen depreme 25 Kasım 2022 tarihli güncel tarifenin uygulanması gerektiğini kararlaştırdı. Buna göre azami teminat limiti 320 bin TL’den 640 bin TL’ye yükseltilmiştir” şeklinde konuştu.

    Karaoğlan, “DASK poliçesinde azami limitler ve metrekare başına ödenecek tazminat miktarları her yıl güncellenir. Bu çerçevede 25 Kasım 2022 tarihinde Zorunlu Deprem Sigortası tarifesinde, yüksek oranda artan inşaat maliyetleri dikkate alınarak bir güncelleme yapılmıştır. Buna göre metrekare başına çarpanlar bin 508 TL’den 3 bin 16 TL’ye, azami teminat ise 320 bin TL’den 640 bin TL’ye yani tam iki katına yükseltilmiştir. Bu tarihten önce konutun yeniden yapım maliyeti brüt metrekare ile bin 508 TL’nin çarpılması sonucunda bulunuyorken, söz konusu güncellemeden sonra 3 bin 16 TL ile çarpılarak hesaplanacaktır. Bir örnekle açıklamak gerekirse 25 Kasım 2022 tarihi öncesinde 100 metrekare olarak düzenlenen bir poliçede tazminat, 100m2X1508?=150 bin TL civarında hesaplanıyorken, 25 Kasım sonrasında meydana gelen hasarlar için 100m2X3016?= 300 bin TL civarında bir tazminat hesaplanması gerekmektedir. Ancak DASK buna rağmen düşük olan tarife ile yani bin 508 TL ile hesaplamaya devam etmektedir. Sigorta Tahkim Komisyonu hakem heyeti kararı bunun yanlış olduğuna hükmetmiştir” ifadelerini kullandı.

    Av. Çağdaş Karaoğlan, “DASK’ın bundan sonra, bugüne kadar ödeme yaptığı tüm deprem mağdurlarına, daha önce yapmış olduğu tazminat ödemesi ne kadarsa, bir o kadar daha ödeme yapması gerekmektedir” dedi.

    “Depremzedeler aldıkları tazminat kadar daha ödeme alabilirler”

    “Dolayısıyla depremin meydana geldiği 6 Şubat 2023’ten önce DASK poliçesi yaptıran deprem mağdurlarının tümünün konutlarının, brüt metrekaresi bin 508 TL ile değil, 3 bin 16 TL ile çarpılması gerekmekte iken, maalesef DASK tarafından 25 Kasım’dan önce poliçe yaptıran vatandaşlara, zeyilname yapılmadığı ve ek prim ödenmediği gerekçesiyle, depremzedenin aleyhine olacak şekilde önceki tarifeye göre hesaplama yapmakta ve alınması gereken tazminatın ancak yarısı depremzedelere ödenmektedir. Halbuki DASK mevzuatının hiçbir yerinde, ek prim ödenmesi konusunda bir düzenleme yapılmadığı gibi, kurum bu hususta depremzedeyi uyaran bir adımda atmamıştır. Bu nedenle kusurludur. Bu durumda ilk ödemeyi alan sigortalıların DASK’tan aldıkları ilk tazminat kadar daha ödeme almaları söz konusu olacaktır. Bunun için Dask yaptırmış ve özellikle ağır hasarlı konutu olan sigortalılar dilerlerse Dask’akarşı Sigorta Tahkim Komisyonunda ya da genel mahkemelerde dava açabilirler” diye konuştu.

  • DASK’ın ödediği tazminat tutarı

    DASK’ın ödediği tazminat tutarı

    DASK’tan yapılan açıklamada, kurumun, sigortalılara destek olmak için tüm gücüyle çalışmaya ve ödemelerini hızla gerçekleştirmeye devam ettiği bildirildi.

    Açıklamada, ulaşan hasar ihbar sayısının 433 bin 837, ödenen tazminat tutarının da 10 milyar 174 milyon 145 bin 255 TL’ye ulaştığı belirtilerek, “Yeni başlatılan hizmet ile sigortalılarımızın hasar tazminatlarını bankadan tahsil etmeleri için gereken ve cep telefonlarına SMS ile gönderilen ödeme şifrelerini ar

  • DASK’ta merak edilenler

    DASK’ta merak edilenler

    DASK ve konut sigortasının birlikte yapılmasının evde oluşan zarar miktarının alınması açısından daha sağlıklı olacağını söyleyen Sigortacı Yakup Göktaş, “Öncelikle ülkemizin başı sağ olsun. Vefat edenlere Allah’tan rahmet diliyoruz, hastanede yatanlara da geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz. Sabırlar diliyoruz. İnşallah bunları da hep beraber atlatacağız. Zorunlu Deprem Sigortası, yani diğer ismi ile Doğal Afet Sigortası olarak halk içerisinde geçiyor. Zorunlu Deprem Sigortası’nın mutlaka yapılması gerekir. Günümüzde zaten en büyük sorunlarımızdan bir tanesi deprem olduğu için de şarttır. Bunun için de tapu, ada, pafta, parsel numarası gerekiyor. Adres gerekiyor. Ara kat mı yoksa üst kat mı bunların bildirilmesi gerekiyor.

    Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Numarası ve doğum tarihi gerekiyor. Zorunlu Deprem Sigortası konutlara yapılıyor, özellikle bunu söylemek istiyorum. DASK’ta örnek vermek gerekirse en yüksek 640 bin TL’ye kadar ödeme yapılıyor. 640 bin TL’nin üzerine almak istiyorsa deprem sonucunda konut sigortasını yaptırması gerekiyor. Örneklerle gidecek olursak, 200 metre kare bir evimiz olsa birim fiyatını 10 TL’den çarptığımızda 2 milyon lira civarında yapar. 640 bin TL’sini DASK poliçesi öder, kalanı da konut sigortası öder. DASK artı konut sigortası yapılması vatandaşlar açısından çok önemlidir ve ikisi beraber yapılırsa hasarlarını alabilirler. Konut sigortası ayrca hem yangına karşı, hem daimi suya karşı, hem fırtınaya karşı ve diğer afetleri de karşılar” dedi.

    Göktaş, satın alınabilen risklerin ucuz olduğunu ve kaybetmemek için sigortaların yaptırılması gerektiğini söyleyerek, “DASK için vatandaşlarımızın herhangi bir acenteyi arayarak adresleri ile kimlik numarası, doğum tarihi ve dairenin metre karesini vermeleri yeterlidir. Çok hızlı bir şekilde yapılır ve en fazla 5 dakikadan da poliçesini alır. Deprem sigortası yaptırılırken mutlaka brüt metre karenin verilmesi gerekiyor. Poliçe düzenlendikten sonra herhangi bir hasar olursa eğer, Alo 125’i aramaları yeterlidir. Oradan hasar dosyası açılır. Dosya ile beraber eksper gelir. Eksper tarafından gerekli değerlendirme yapıldıktan sonra da hesaplarına hasar bedelleri ödenir. Öncelikle şunu söylemek gerekir; hayatımız bir risk ve riskin içerisindeyiz. Bu riski para ile satın alabiliyorsak gerçekten ucuzdur. Herkesin iş yerlerinde, evinde DASK ve konut sigortasını yaptırmasını talep ediyoruz. Çünkü başımıza gelen şeyleri görüyoruz. Kaybetmeyelim, kazanalım ve bunun için de sigortalarımızı yaptıralım” ifadelerini kullandı.

  • “DASK’ta limit 640 bin TL”

    “DASK’ta limit 640 bin TL”

    DASK’ın depremin ve deprem sonucu meydana gelen yangın, infilak, tsunami ve yer kaymasının doğrudan neden olacağı maddi zararları, poliçede belirtilmiş limitler dahilinde karşıladığını belirten Doğan Sigorta Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Selcen Gür, “Bina tamamen ya da kısmi olarak zarar görmüş olsa da teminat altında bulunuyor. Binanın temelleri, ana duvarları, bağımsız bölümleri ayıran ortak duvarları, bahçe duvarları, istinat duvarları, tavan ve tabanlar, merdivenleri, asansörleri, sahanlıkları, koridorları, çatıları, bacaları ve benzer nitelikteki bölümleri, bir arada ya da ayrı ayrı teminat kapsamında yer alıyor” diye anlatıyor.

    “Konutların yüzde 45’i poliçesiz”

    Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) Türkiye genelinde yüzde 100 sigortalılık hedefine ulaşmak amacıyla çalışıyor. DASK verilerine göre Türkiye’de toplam 20 milyon konut bulunuyor ve bunların 10.9 milyonu yani yüzde 55 seviyesinde sigortalı durumda. Konutların yüzde 45’i sigortalı değil. Gür, bu konuya yönelik, “Elektrik ve su bağlatmak için zorunlu olduğu için DASK yaptırılıyor. Bu poliçe bir yıl yürürlükte kalıyor. Bir yıl bittiğinde yenileme yapılmadığında poliçesiz kalınıyor. Bu yüzden pek çok ev DASK sahibi değil, çünkü poliçelerini yenilemiyorlar” dedi.

    “Hasar bildirmede süre sınırlaması yok”

    DASK’tan son yapılan açıklamada, evleri depremde hasar gören Zorunlu Deprem Sigortası poliçesi sahiplerinin hasar bildirimine ilişkin bir süre sınırlamasının olmadığı bildirildi.
    Genel şartlarda her ne kadar “Rizikonun gerçekleştiğini öğrendiği tarihten itibaren en geç 15 iş günü içinde DASK’a bildirme yükümlülüğü” olsa da kurumun sigortalıların haberdar olma zamanını tam olarak tespit edemeyeceğinden ilgili maddeyi sigortalı lehine değerlendirdiği kaydedildi.

    Depremlerin vurduğu on ilde toplam 2 milyon 175 bin konut bulunuyor. Bu konutların yüzde 48.5’inin DASK sigortasına sahip olduğu, yüzde 51,5 inin ise olmadığı görülüyor. DASK adına görevlendirilen bağımsız hasar tespit görevlilerince yapılacak tespitler sonucunda belirlenen tazminat ödemelerinin doğrudan DASK tarafından poliçe sahiplerine yapıldığını ifade eden Gür, “Zorunlu Deprem Sigortası tazminatının hesaplanmasında, rizikonun gerçekleştiği yer ve tarihte, binanın yeniden inşasının mevcut piyasa koşullarındaki güncel maliyeti esas alınıyor” diyor

    DASK’ta limit 640 bin TL

    DASK sigortasının belirli bir limiti var ve bu limit 2023 yılı için 640 bin TL olarak belirlenmiş durumda. Konutun değerinin DASK tarafından verilen 640 bin liralık azami teminat tutarını aşması durumunda, konut sahiplerinin ‘konut sigortası’ yaptırması gerekiyor. DASK’ın depremden kaynaklı bina hasarlarını öderken; konut sigortasının, deprem, sel, su baskını, yangın kapsama eklenmiş zarar görebilecek eşyalar için de hasar ödemesi yaptığına vurgu yapan Gür, “Kişilerin DASK poliçelerinde belirtilen limitlerin aşılması durumunda DASK poliçesi herhangi bir ödeme gerçekleştirmemekte. Bu durumda bireylerin satın aldıkları ‘konut poliçelerinde’ deprem teminatı var ise aşılan limitler konut sigortasından karşılanıyor. DASK ve konut sigortası birbirini destekleyici sigorta türleri olmakla beraber birbirlerinden bağımsızlar” diye ekledi.

    “DASK’ın deprem vergileriyle ilgisi yok”

    Bazı vatandaşlar deprem vergileri ile zorunlu deprem sigortası arasında bir ilişki kuruyorlar. Ancak DASK’ın deprem vergileri ile hiçbir ilgisi olmadığının altını çizen Gür: “DASK fonları, sadece sigortalıların ödediği Zorunlu Deprem Sigortası poliçe primlerinden oluşmakta. DASK’ın fonları yalnızca sigortalıların hasarlarını ödemek için kullanılmakta. DASK, finansal açıdan kamu kaynaklarından tamamen bağımsız ve sunduğu Zorunlu Deprem Sigortası bir sigorta ürünü” diye konuştu.

  • Zorunlu deprem sigortası poliçesinde artış

    Zorunlu deprem sigortası poliçesinde artış

    Doğal Afet Sigortaları Kurumu’nun (DASK) verilerine göre zorunlu deprem sigortası poliçe sayısı 13 Ocak 2023 itibarıyla 11 milyon 147 bin 148 adete ulaştı. Sigortalılıkların artmasıyla 20 milyon 32 bin konuttan yüzde 55,60’ı deprem riskine karşı teminat altına alındı.

    Zorunlu deprem sigortası 2023 yılı itibariyle betorname yapılar 3 bin 16 TL’ye diğer yapılar ise 2 bin 80 TL’ye yapılıyor.

    DASK, Zorunlu Deprem Sigortası ile depremin ve deprem sonucu meydana gelen yangın, infilak, tsunami ve yer kaymasının doğrudan neden olacağı maddi zararları, poliçede belirtilmiş limitler dahilinde nakit olarak karşılar.
    Bina tamamen ya da kısmi olarak zarar görmüş olsa da teminat altında bulunuyor.

    DASK teminat tutarı

    DASK tarafından verilen azami teminat tutarı, 25 Kasım 2022 tarihinden itibaren bütün yapı tiplerinde 640 bin TL olarak uygulanıyor.

    Azami teminat tutarı tespit edilirken, yıkılan meskenin yeniden inşa edilmesinin maliyeti (arsa değeri hariç) dikkate alınır. Sigortalının teminat tutarı (sigorta bedeli) -azami teminat tutarını geçmemesi koşuluyla- meskenlerinin büyüklüğüne ve yapı tarzına göre belirlenir.
    Eğer meskenin değeri DASK tarafından verilen azami teminat tutarını aşıyorsa, sigortalı isteğe bağlı olarak, aşan kısım için sigorta şirketlerinden ek teminat alabilir. Bunun için özel sigorta şirketlerinden konut sigortanızın olması gereklidir.

    DASK nasıl yapılır?

    Zorunlu Deprem Sigortası, sigortada aracılık hizmet veren firmalar tarafından gerçekleşir. Bir sene olarak düzenlenen DASK sigorta poliçe sorgulama işlemleri e-Devlet ve DASK resmi internet sitesi üzerinden gerçekleştirilir. T.C kimlik numaranız ve e-Devlet şifrenizi kullanarak sisteme giriş yaptıktan sonra Poliçe Sorgulama yazıp Doğal Afet Sigortaları Kurumu adı altında yer alan sekmeye tıklayınca gerekli bilgileri doldurduktan sonra poliçe sorgulama işlemi gerçekleştirilebiliyor.

  • DASK: 30 bini aşkın hasar ihbarı var

    DASK: 30 bini aşkın hasar ihbarı var

    Türk Reasürans & Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) Genel Müdürü Selva Eren, yaptığı yazılı açıklamada, 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin çok sayıda ili etkilediğini ve acı kayıplar yaşandığını aktararak, hayatını kaybeden tüm vatandaşlara Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi.

    Deprem sonrası sürdürülecek çalışmalarda kurumlarına da büyük sorumluluk düştüğüne işaret eden Eren, şunları kaydetti:

    “Bu sorumluluğun farkındalığı ile vatandaşlarımıza bir an önce maddi güvence sağlamak adına harekete geçtik. Bu amaçla ilk olarak Ankara Olağanüstü Yönetim Merkezimizdeki ekiplerimize, İstanbul ekiplerimizin de katılımıyla tam kadro çalışmalarımızı başlattık. Ayrıca, yöneticilerimiz ve hasar ekiplerimiz ile aynı gün içinde bölgeye intikal ettik.

    Depremden etkilenen vatandaşlarımıza en hızlı şekilde hizmet vermek amacıyla bölgede kuracağımız mobil ofislerin ve deprem tırımızın konuşlanacağı yerleri tespit ettik.

    Deprem tırımız ilk olarak Kahramanmaraş’a yerleşerek hizmete başlamış olup, diğer mobil ofislerimiz ise 13 Şubat itibarıyla faaliyete geçecektir. Bugüne kadar finansal ve operasyonel tüm hazırlıklarımızı, coğrafyamızda meydana gelebilecek olası büyük bir depremi göz önüne alarak yaptığımız için tüm birimlerimiz ve finansal ödeme gücümüzle üzerimize düşeni yapmak için hazırlıklarımız tamdır.

    Bugün itibarıyla biriken deprem fonlarımız 23 milyar TL seviyesinde olup, sigortacılık tekniği çerçevesinde bu tutarın üzerine eklediğimiz ciddi miktarda reasürans koruması ile toplamda 117 milyar TL ödeme kapasitemiz ile bu ve benzeri birçok depremde sigortalarımızın hasarlarını tazmin edecek finansal güce sahibiz.

    Operasyonel süreçlerde ise olası büyük bir afete hazırlıklı olmak adına yenilediğimiz bilgi sistemleri altyapımız, beklediğimiz performansta, sorunsuz ve kusursuz hizmet sunmamıza imkan sağlamaktadır.”

    Selva Eren, Alo DASK 125, e-devlet ve web sitesi aracılığı ile kesintisiz şekilde hasar ihbarı almanın yanında diğer kamu kurumlarının yaptığı tespitler doğrultusunda sigortalılardan ihbar gelmesini dahi beklemeden hasar süreçlerini başlatıp ödemelerini gerçekleştirdiklerini belirterek, “Şu ana kadar tarafımıza ulaşmış 30 bini aşkın hasar ihbarı işleme alınmış olup eksper görevlendirmelerine başladık.

    Depremin üzerinden henüz 24 saat geçmeden ilk hasar ödememizi gerçekleştirdik ve hasar ödemelerimizi hızla sürdürüyoruz.

    DASK olarak, bağlı bulunduğumuz Hazine ve Maliye Bakanlığımız ve düzenleyici üst kurumumuz Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumumuzdan destek alarak tüm ekibimiz ile gerek bölgede gerekse merkezimizde görevimizi yerine getiriyoruz.” ifadelerini kullandı.

  • Her 100 konuttan 55’inde deprem sigortası var

    Her 100 konuttan 55’inde deprem sigortası var

    Türkiye’deki 17 milyon 682 bin sigorta yapılabilir konutun 9 milyon 719 bin 372’sinin zorunlu deprem sigortası bulunuyor.

    Merkez üssü Kocaeli’nin Gölcük ilçesi olan 7,4 büyüklüğündeki Marmara Depremi’nin üzerinden 21 yıl geçti. TBMM Araştırma Komi̇syonunun Temmuz 2010 tarihli raporuna göre, depremde 17 bin 480 kişi hayatını kaybetti, 43 bin 953 kişi yaralandı.

    Yaklaşık 200 bin kişinin evsiz kaldığı, 66 bin 441 konut ve 10 bin 901 iş yerinin yıkıldığı depremden 16 milyona yakın kişi etkilendi, 285 bin 211 konut ve 42 bin 902 iş yerinde hasar tespit edildi.

    Devletin mağduriyetleri gidermek amacıyla 2001 yılında kurduğu Doğal Afet Sigortalar Kurumuna (DASK) başvuru sayısında son yıllarda yürütülen çalışmalarla ciddi artış oldu.

    DASK verilere göre, Türkiye’de 12 Ağustos 2020 tarihi itibarıyla 17 milyon 682 bin 80 sigorta yapılabilir konuttan 9 milyon 719 bin 372’sinin zorunlu deprem sigortası var. 7 milyon 962 bin 708 konutun sigortası yok. Bir başka ifadeyle, Türkiye’de her 100 konuttan 55’inin deprem sigortası bulunuyor.

    Depremden en çok etkilenen Marmara Bölgesi’nde ise 6 milyon 14 bin 550 konutun yüzde 67,10’una denk gelen 4 milyon 34 bin 292’si sigortalı. Bölgedeki iller arasında sigortalılık oranında yüzde 87,70 ile Yalova ilk sırada yer alırken, Sakarya yüzde 84,80 ile ikinci, Tekirdağ yüzde 84,50 ile üçüncü, Kocaeli ve Çanakkale yüzde 69,30 ile dördüncü, İstanbul yüzde 67,20 ile beşinci sırada bulunuyor.

    “Çok ciddi talep var ama yeterli değil”

    Marmara Depremi’nde eşini ve oğlunu kaybeden DASK Sakarya İl Temsilcisi Ali Esen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, büyük acılar yaşayarak 21 yılı geride bıraktıklarını ama bu depremi unutmalarının mümkün olmadığını söyledi.

    Depremlerin can kaybının yanında ülkelere ciddi ekonomik zararları olduğuna işaret eden Esen, DASK’ın bu zararları ortadan kaldırmak amacıyla kurulduğunu hatırlattı.

    İnsanların çok düşük bir bedel karşılığında evlerini sigorta ettirebildiklerini dile getiren Esen, “Çok ciddi talep var ama bunu yeterli görmüyorum. Sakarya, Türkiye’ye örnek olacak bir vilayet. Sigortacıların Sakarya’da verdiği özverili çalışma sonucunda şu anda iyi bir noktaya geliyoruz. 12 Ağustos itibarıyla Türkiye genelinde 17 milyon 682 bin sigorta yapılabilir konut var. 9 milyon 719 bin vatandaşımız evine sigorta yaptırmış durumda. Bu yüzde 55 oranına tekabül ediyor. Yani her 100 konuttan 55’i şu an sigortalı, her 100 konutun 45’i şu an sigortasız.” diye konuştu.

    Esen, Marmara Bölgesi’nin birinci derecede risk altında olduğuna işaret ederek şöyle konuştu:

    “Beklenen İstanbul depremi var ki bunun Sakarya’ya, Düzce’ye, o fay hattına vereceği zararları bilmiyoruz. Bugün Marmara Bölgesi’nde 6 milyon 14 bin konut var. Yüzde 41,50 sigortalılık oranımız var. Baktığımızda 4 milyon 34 bin sigorta yapılmış konutumuz var. Şu anda Marmara’da 2 milyon sigortasız konut var. Bu çok ciddi bir rakam. Sakarya’da ilçeler dahil 194 bin sigorta yapılabilir, ayakta kalmış binamız var. Kentte 164 bin vatandaşımız evini sigortalatmış ama Sakarya gibi bir yerde, yerle bir olmuş, kendini ayağa kaldırmaya çalışmış bir ilde 30 bin vatandaşımız sigortasız yaşıyor. Yalova bizden önde gidiyor. Sakarya’nın oranı yüzde 84, Yalova’nın yüzde 87. Biz yüzde 100 olmalıyız.”

    “Deprem sigortası hayati öneme sahip”

    Deprem sigortasının hayati öneme sahip olduğunu vurgulayan Esen, 100 metrekare ev için yıllık 240 lira karşılığında sigorta yaptırılabildiğine dikkati çekti.

    Esen, “Kimseye muhtaç yaşamak istemiyorsanız sigortalı yaşamanız lazım.” dedi.