Etiket: dava

  • Narin Güran cinayeti davasında 3’üncü gün

    Narin Güran cinayeti davasında 3’üncü gün

    Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin dava, 4 sanık ve 26 tanığın dinlenmesiyle tamamlandı. 3’üncü gününde devam eden duruşmada sanık ve tanıklar adliyeye getirildi.
    Merkez Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan, 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cesedi bulunan Narin Güran cinayetine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında açılan davanın ilk duruşması, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde sürüyor.

    Duruşmanın ilk gününde “İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanan anne Yüksel Güran, ağabeyi Enes Güran, amcası Salim Güran ve komşuları Nevzat Bahtiyar’ın savunmaları ve davada müşteki olan baba Arif Güran’ın ifade işlemleri tamamlanmıştı.

    Dün, saat 09.00’da başlayan duruşmada 4 sanık ve 26 tanığın beyanları dinlenerek tamamlandı. Güran ailesinin avukatlarının talebi üzerine bugün yeni tanık ve avukat savunmaları dinlenecek.
    Sanık ve tanıklar, yoğun güvenlik önemleriyle adliyeye getirildi.
    Duruşma, saat 10.00’da başlayacak.

  • Kanlı alacak verecek meselesinin davası başladı

    Kanlı alacak verecek meselesinin davası başladı

    Kayseri Adliyesi 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya maktul Hasan Kısa’nın yakınları, tutuklu sanık İ.T. ve taraf avukatları katıldı.

    Tutuklu Sanık İ.T. savunmasında, “Biz inşaat işçisiyiz yıllar önce beraber çalışıyorduk sonra aramızda sözlü kavga oldu son bir yıldır görüşmüyordum. Olaydan 2 gün önce benim çalıştığım inşaata geldi bana sinkaflı kelimeler söyledi. Biz öyle büyük vuruşma olmadan sözlü kavga ettik. İnşaattaki arkadaşlar ayırdı. Sonra olay günü ben amele pazarına gidiyordum amele pazarının orda oto park var oraya arabasıyla geldi bana arabanın içinden yine küfürler etti. Otoparka doğru gitti bende arabasına doğru güzelce konuşayım diye gittim kendisi arabanın içerisindeydi. Kapıyı açmaya kalktı elinde de maket bıçağı vardı. Kavga büyümesin diye kapısını tuttum içinden çıkmasın diye. Konuşalım dedim durmadı sonra arabadan benim kafama doğru maket bıçağı ile vurdu. Her yerim kan oldu benim de cebimde inşaatta yemek yapmak için kullandığım bıçağım vardı. Kandan hiçbir yeri görmüyordum rastgele salladım kendisine değdi mi değmedi mi hiç bilmiyorum. Düştüğünü de görmedim iddia edildiği gibi tasarlayarak yapmadım. Ailesinden çok özür diliyorum, pişmanım “ dedi.

    Hasan Kısa’nın Kardeşi K.K. ise, “Hasan zaten kalp pili ile yaşıyordu. Kanserdi çok zayıf biriydi zaten elinizle küçücük itseniz düşerdi. Bunların arasında alacak verecek davası vardı. İ.T. ile hasan Felahiye’de bir inşaatta beraber çalıştılar. İ.T.’yi işsiz diye İnşaata götürmüş orda da İ.T. parasını alamamış. İ.T., “Hasan beni sen götürdün paramı ver” diyip duruyormuş. Kendisinden şikayetçiyiz. En ağır cezayı almasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
    Mahkeme heyeti, maktul Hasan Kısa’nın hastalıklarının olup olmadığının araştırılması için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

    Olay
    Kayseri’nin Melikgazi ilçesi Tacettinveli Mahallesi’nde inşaat işçisi olduğu öğrenilen İ.T. ve Hasan Kısa arasında alacak verecek meselesi nedeniyle tartışma çıktı. Sözlü tartışma kısa süre içerisinde kavgaya dönüştü. İ.T., yanında bulunan bıçakla Hasan Kısa’yı yaraladı. Haber verilmesi üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılan Hasan Kısa, doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Kavgada yaralanan şüpheli İ.T. ise hastanedeki tedavisinin ardından gözaltına alınarak, emniyete götürüldü.

  • Polat çiftinin duruşması bugün devam edecek

    Polat çiftinin duruşması bugün devam edecek

    “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme”, “Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama” ve “Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun’a muhalefet” suçlarından haklarında dava açılan Dilan ve Engin Polat’ın da aralarında bulunduğu 4’ü tutuklu 28 sanığın Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına başlandı.

    Dün saat 10.00 sıralarında başlayan duruşma tutuklu sanık Engin Polat’ın savunmasıyla başladı. Tutuklu diğer sanıklar Sezgin Polat, Alper Kürşat Polat ve Ahmet Gün’ün savunmasının ardından tutuksuz sanıkların savunmalarıyla duruşma devam etti. Dilan Polat, Sinem Sıla Doğu ve Can Doğu’nun da aralarında bulunduğu tutuksuz sanıkların savunmalarını yaptığı duruşma dün saat 16.45’te son buldu. Bugün görülecek duruşmanın ikinci celsesinde ise müdafi avukatlarının esasa ilişkin savunmaları alınacak.

  • “Kıbrıs davasının yanındayız”

    “Kıbrıs davasının yanındayız”

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında konuştu.

    Özel’in açıklamaları şöyle:

    “Efsane Dışişleri Bakanı Turan Güneş, ‘Kızım Ayşe’nin tatile çıkmasını söylersem harekatı başatın’ demişti. Mehmetçikler barış için oradaydılar. Türklere ve Rumlara barışı getirmeye gittik. 50 yıldır adada kimsenin burnu bile kanamadı. Turan Güneş ve Ayşen Güneş ile Kıbrıs’taydık. 50 yıldır sonra yine Kıbrıs davasının yanındayız. Kıbrıs Türk’ünün yanındayız.

    74’ten alacak çok dersimiz yürüyecek çok yolumuz var.

    Muhalefet olarak da ulusal çıkarlar söz konusu olduğunda da tek yumruk olabilmek lazımdır. Biz konu Türkiye’nin ve dostlarının çıkarıysa tek yumruğuz. Tek yumruk olmaya devam edeceğiz.

    SOKAK HAYVANLARI DÜZENLEMESİ

    Sokak hayvanları ile ilgili düzenleme uzun zamandır Türkiye’nin gündeminde. Bu konuya en net yaklaşan partiyiz. Sorunu doğru tespit edelim diyoruz.

    Sorun yoktur diyenlerden değiliz. Sorun var kaldırmak için çare ölüm diyenlerin karşısındayız. Türkiye’de sokak hayvanları sorunu var mı? Evet var. Çocuğunuz okula servisle gidiyorsa, işiniz kendi aracınızla gidebiliyorsanız, sizin için sokak hayvanları sorunu yoktur. Yoksul mahalledeyseniz metrelerce ana yola inmek zorundaysanız bir sokak hayvanları sorunu vardır. Bu sorunu çözmek için ötanazi yapalım demek cinayettir.

    Sahiplenmeyeni imha edelim demek cinayettir katliamdır vicdansızlığın dik alasıdır. Ötanazi kelimesinin çıkarılmasıyla sorun çözülmüş olmuyor.

    Sorunu hep birlikte çözeceğiz.

    TÜİK’E ENFLASYON TEPKİSİ

    TÜİK hakkında suç duyurusunda bulunduk. Kirayı 5800 lira sayan TÜİK, yıllık enflasyonu da yüzde 71 olarak açıklamış. Uzaklarda aramayalım, gidelim bu enflasyonu TÜİK’te araştıralım dedi. Biz de binaya girip, binadaki enflasyonu ölçtük. TÜİK yemekhanesinde bir yıl öne aynı yemek 35 lira. Bugün 170 lira. TÜİK’in yemekhane enflasyonu yüzde 385, sokaktaki enflasyon yüzde 71. TÜİK çalışanlarına şunu söylemek lazım. Her gün yemeğinizi alırken geçen seneki yemek fiyatıyla bunu, bir sonraki zamdan sonra da maaşınıza yapılan zamla bunu karşılaştırın.

    Gittik, İstanbul-Londra market araştırması. Kurum İstanbul Planlama Ajansı. Kıymanın bir kilosu Londra’da 282 lira, Şişli’de 419 lira. Süt Londra’da 27, Türkiye’de 39 lira.

    Fransa’da verimlilik artmış maaş da artmış. Türkiye’de verimliliği maaşlara yansıtsaydı 75-80 bin lira olucaktı.

    KAYNAK: NTV

  • Bitlis’te 2 ilin sınırı değişti

    Bitlis’te 2 ilin sınırı değişti

    Tarım ve Hayvancılıkla geçimini sağlayan Alakır Köyü sakinleri, Muş’un Bulanık ilçesine bağlı Arı Köyü ile mera alanının sınırlandırılması noktasında yaşadığı sorunları mahkemeye taşıdı. Alakır Köyü Muhtarlığı tarafından, Ahlat Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davada yerinde keşifler yapılarak tanıklar dinlendi. Yaklaşık 2 yıl hukuk mücadelesini sürdüren köylüler, mahkeme tarafından verilen kesinleşmiş kararla birlikte davayı kazandı. Bu kararla birlikte Alakır Köyü, Arı Köyü’nden yaklaşık bin 270 dönüm alanı bünyesine katarak hem kendi mera alanını genişletti hem de Ahlat ilçesinin sınırını bin 270 dönüm artırdı. Kararla birlikte Bitlis’in sınırları genişlerken Muş’un sınırları azaldı.

    Konuyla ilgili olarak gazetecilere açıklama yapan Alakır köyü muhtarı Derih Doğan, davayı kazandıkları ve mera alanlarının köylerine katmalarının mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Doğan, “Yaklaşık 2 yıl önce Bitlis ile Muş arasında bulunan sınır için anlaşmazlık yaşandı. Bu bölge için Ahlat Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açtık. 2 yılı aşkın süren davayı kazandık. Bin 270 dönüm il sınırına katmış olduk. Aramızda tampon bölge olan bu alanı Ahlat sınırlarına kattık. Böylece hem köy hem de ilçe sınırımızı genişletmiş olduk. Bu davanın lehimize sonuçlanmasından dolayı oldukça mutluyuz” dedi.

    Davanın avukatı Muhammed Akif Koçak ise “Alakır köyü sakinlerinin karşı sınır köy olan Bulanık’a bağlı Arı Köyü ile sınır uyuşmazlığıyla ilgili hukuk büromuza başvuruda bulundular. Bizde köy sakinleriyle birlikte Ahlat’ta bir tapu sınırının, köyün sınırının değişimi için bir dava açtık. Bu dava yaklaşık 2 yıl sürdü. Mahkeme heyetiyle beraber gerek Alakır Köyü gerekse karşı davalı olan köy ve karşı köylerle beraber büyük bir keşif yaptık. Bu keşif neticesinde tanıklar dinlendi. Komşu köyler dinlendi. Yaklaşık 2 yılın sonunda mahkeme haklı olduğumuzu ilanına ekleyerek karar veri. Böylece mahkeme kararı kesinleşti. Netice itibariyle Ahlat sınırları bin 270 dönüm büyüdü. Bu sınırları Muş ilinden almış olduk. Güzel bir mahkeme süreci yaşadık. Gerek Alakır Köyü gerekse Arı köyü sakinleri tarafından hukuka ve hukukun üstünlüğüne güvenerek verilen karar saygı duyuldu. Bu karar neticesinde hem Ahlat ilçemizin hem Bitlis’in sınırları büyüyerek, özellikle mera alanında çiftçilere büyük bir katkı sağlayacak güzel bir netice almış olduk” diye konuştu.

  • Bursa’da dava sonrası taraflar birbirine girdi

    Bursa’da dava sonrası taraflar birbirine girdi

    Olay, merkez Osmangazi ilçesi Hacı İlyas Mahallesi’nde bulunan Bursa Adliyesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, dava sonrası Adliye çıkışında karışılan iki taraf birbirine girdi. Yumruk ve tekmelerin havaya uçuştuğu kavgaya polis müdahale etti. Taraflar güçlükle ayrılırken olaya karışan 8 kişi gözaltına alındı.

    Kavga anı çevrede bulunan bir vatandaşın kamerası tarafından kaydedildi.

  • Sinan Ateş cinayeti davası ertelendi

    Sinan Ateş cinayeti davası ertelendi

    Çankaya ilçesi Çukurambar semtindeki Kızılırmak Mahallesi’nde, 30 Aralık 2022’de uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybeden Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş’in ölümüyle ilgili 22 sanık, bugün Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıkıyor.

    Ateş’in öldürülmesine ilişkin açılan davanın ilk duruşması Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görülmeye başladı.

    AYŞE ATEŞ’E ÇELİK YELEKLİ KORUMA

    Davanın Ankara’da Sincan Cezaevi Kampüsü içerisindeki ilk duruşmasına Ayşe Ateş duruşmaya 5 polis tarafından korunarak geldi.

    Ayşe Ateş’e çelik yelek giydirildiği, Ateş’in yeleği duruşma salonunun önünde çıkarttığı öğrenildi. Çevrede yüzlerce polis görev yapıyor.

    ‘EKSİK BİR İDDİANAME İLE YARIM BİR MAHKEME KURULACAK’

    Dava öncesi Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş basın açıklaması yaptı.

    Ayşe Ateş, “Bugün eksik bir iddianame ile yarım bir mahkeme kurulacak. Bizim buradan beklentimiz ve isteğimiz şu, ayrılan dosyadaki 17 kişi hakkında gerekli işlemlerin hızlı yapılarak, bu dosyanın da bizim dosyamıza eklenmesi, eksik olan bu iddianamedeki boşlukların tamamlanarak, yeni ve doğru bir iddianamenin yazılması ve yargılamanın hızlı yapılması.” diye konuştu.

    Suçluların adil şekilde yargılanmasından başka hiçbir talepleri olmadığını ifade eden Ateş, “Dilekçeler verdik, eksik deliller var, halen gelmeyen, dosyaya eklenmeyen deliller var. Bu delillerin hızlı bir şekilde dosyaya eklenmesi, eksiklerin tamamlanması, halen bazı arkadaşlarımızın ifadeleri eklenmedi, bu ifadelerin hızlı bir şekilde eklenmesi, iddianamedeki boşlukların doldurularak tamamlanması ve hızlı şekilde yargılan devamını istiyoruz. Şimdi mahkemede bunun hepsini dile getireceğim.” dedi.

    ‘MERSİN’DE BAZI TİCARİ BİLGİLERİ İSTİHBARATA BİLDİRDİ’ İDDİASI

    Ateş, bir basın mensubunun, “Sinan Ateş’in Mersin’de bazı ticari bilgileri istihbarata bildirdiği yönünde iddialar vardı. Bu konuyu gündeme getirecek misiniz?” sorusuna şu yanıtı verdi:

    “Bahsettiğiniz şey iddialardan ibaret. Ben elimdeki somut delillere, bilgi ve belgeleri dayanarak konuştum hep. Eğer bir gün o konuyla alakalı somut bilgi ve belge elimize ulaşırsa o gün onunla alakalı da yorumumu, söyleyeceğim şeyleri söylerim ama şu an için böyle bir şey mevcut değil. Ancak Mersin olayı tabii ki de bizim olayımızın öncüsü, oradan başlayarak, onun da değerlendirilerek, gerekli ifadelerin de alınarak dosyaya konulması ve hep birlikte işlem görmesi gerektiğini sayın mahkeme heyetine ileteceğim.”

    ‘NORMAL BİR HAYAT YAŞAMIYORUM’

    Ateş, bir basın mensubunun “Bugün yoğun güvenlik önlemleri var, yanınızda da korumaları görüyoruz, bu korumalarınız uzun süredir var mı?” sorusu üzerine, “Yaklaşık bir buçuk ay oldu sanırım koruma talebinde bulunalı, uzun süredir korumalarım var. Yoğun güvenlik önlemleri altında yaşıyorum. Normal bir hayat yaşamıyorum. Evde, kızlarımla akşama kadar, çok gerekli haller dışında dışarıya çıkmadan. Bazılarının halen yaşamadığı ancak yaşaması gereken cezaevi hayatını maalesef bize layık gördüler.” ifadelerini kullandı.

  • Ogün Samast’ın örgüt davasında mütalaa

    Ogün Samast’ın örgüt davasında mütalaa

    Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in 19 Ocak 2007’de öldürülmesine ilişkin hakkında ’silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek’ suçundan 10 yıla kadar hapis talebiyle yeni dava açılan ve 15 Kasım’da tahliye edilen Ogün Samast’ın, birleşen 11 sanıklı örgüt davası çerçevesinde yargılanmasına devam edildi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya ’suça sürüklenen çocuk’ sıfatıyla Ogün Samast ve bazı sanıklar Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı.

    Samast ve 6 sanığın davasının düşmesi talep edildi

    Duruşmada esasa ilişkin mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı, sanıklar Ogün Samast, Ahmet İskender, Erhan Tuncel, Ersin Yolcu, Tuncay Uzundal, Yasin Hayal ve Zeynel Abidin Yavuz’un ’silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek’ suçundan yargılandıkları davanın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle düşürülmesine karar verilmesini talep etti.

    2 sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis talebi

    Açıklanan mütalaada, sanıklar Ali Fuat Yılmazer ve Ramazan Akyürek’in ‘anayasayı ihlal’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edilirken, sanık Adem Sağlam’ın ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Ayrıca sanık Sağlam’ın ‘anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs’ ve ‘belli bir yükümlülüğün ihmaliyle kasten öldürmeye neden olma’ suçlarından delil yetersizliği gerekçesiyle beraatına karar verilmesi talep edildi.
    Mütalaada ayrıca, firari sanıklar Faruk Sarı ile Yahya Öztürk’ün dosyasının ayrılması talep edildi.

    Samast savunma için ek süre istemedi

    Duruşmada suça sürüklenen çocuk Ogün Samast, ‘’Mütalaaya katılıyorum, savunma için ek süre istemiyorum’’ dedi. Bazı sanıklar ise açıklanan mütalaaya karşı savunma yapabilmek için mahkemeden süre talep ettiler.

    Duruşma ertelendi

    Ara kararını açıklayan mahkeme, suça sürüklenen çocuk Ogün Samast’ın ‘yurt dışına çıkış yasağı’ şeklindeki adli kontrol tedbirinin devamına karar verdi. Heyet, sanık ve müşteki taraflara açıklanan mütalaaya karşı savunma ve beyanda bulunabilmeleri için süre verilmesine de hükmederek duruşmayı erteledi.

    Olayın geçmişi

    Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in 19 Ocak 2007’de öldürülmesine ilişkin İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nce bir kısım kamu görevlilerinin cinayetin işleneceğinden önceden haberdar oldukları ve cinayeti önlemek adına görevlerini yerine getirmedikleri gerekçesiyle dava açılmıştı. Yapılan yargılamalar sonucu İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi bir kısım şüpheliler hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yeni hazırlanan iddianamede İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 12 Nisan 2021’de suç duyurusunda bulunduğu belirtilirken, iddianamede Dink ailesi ’müşteki’ sıfatıyla, Ogün Samast ise ’suça sürüklenen çocuk’ sıfatıyla yer almıştı. Hazırlanan iddianamede, suça sürüklenen çocuk sıfatıyla yer alan Ogün Samast’ın ’silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek’ suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti.
    Daha sonra İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan dava dosyası, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki 11 sanıklı örgüt davasıyla birleştirilmişti. Öte yandan, Samast’ın dosyasının birleştirildiği örgüt davasına ilişkin hazırlanan iddianamede ise şüpheliler Yahya Öztürk ve Adem Sağlam’ın ‘anayasayı ihlal’, ‘belli bir yükümlülüğün ihmaliyle kasten öldürmeye neden olmak’ ve ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçlarından ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet ile 22 yıl 6’şar aydan 35’er yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları talep edilmişti.
    İddianamede şüpheliler Ramazan Akyürek, Faruk Sarı ve Ali Fuat Yılmazer’in ‘anayasayı ihlal’ suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapisleri talep edilirken, diğer şüpheliler Yasin Hayal, Zeynel Abidin Yavuz, Tuncay Uzundal, Erhan Tuncel, Ersin Yolcu, Ahmet İskender’in ‘terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme’ suçundan 5’er yıldan 10’ar yıla kadar hapis cezaları talep edilmişti.

  • Engin Polat hakkında bir dava daha!

    Engin Polat hakkında bir dava daha!

    Geçtiğimiz sene kasım ayında kara para aklama ve vergi kaçırma suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderilen Engin Polat’ın telefon konuşmasını hukuka aykırı şekilde sosyal medya hesabında yayınladığı için 9 yıla kadar hapsi istenildi.

    TELEFON NUMARASI GÖRÜLECEK ŞEKİLDE YAYINLANDI

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede müşteki olarak Halil İbrahim Kalkan, şüpheli olarak ise Engin Polat yer aldı. İddianamede müşteki Kalkan’ın şüpheli Engin Polat’a ulaşmak amacıyla iş yerini aradığı ve iş yerinde bulunan çalışanlara Polat’ı sorduğu belirtildi. Telefon görüşmesinin, telefon numarası görülecek şekilde Polat’ın çalışanları tarafından kayıt altına alındığı da iddianamede belirtildi.

    HAPSİ İSTENİYOR

    Engin Polat’ın bu görüntüleri sosyal medya hesabından müştekinin numarası görülecek şekilde paylaştığı da aktarılan iddianamede “Olayla ilgili savunması alınan şüpheli suçlamayı kabul etmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde Engin Polat’ın müşteki ile kişiler arasındaki haberleşme içeriklerini hukuka aykırı olarak ifşa etmek ve müştekiye ait GSM bilgisinin yer aldığı görüntüleri paylaşmak suretiyle üzerine atılı suçları işlediğine dair kamu davası açmaya yeterli delil ve şüphenin elde edildiği anlaşılmıştır” ifadelerine yer verildi.

    İddianamede Engin Polat’ın ‘haberleşmenin gizliliğini ihlal’ ve ‘verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme’ suçlarından 4 yıldan 9 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

     

  • Eski Tayland Başbakanı’na ‘krala hakaret’ soruşturması

    Eski Tayland Başbakanı’na ‘krala hakaret’ soruşturması

    Eski Tayland Başbakanı Thaksin Shinawatra’ya Güney Kore’deki bir televizyon kanalında kraliyet hakkında yaptığı açıklamalar nedeniyle soruşturma açıldı. Tayland Başsavcısı tarafından açılan soruşturmada, Shinawatra’nın 2015 yılında bir Güney Kore televizyonuna verdiği röportajda kraliyeti ve monarşiyi küçük düşüren ifadeler kullandığı iddiaları ile çeşitli internet bilişim suçlamaları yer alıyor. Başsavcılık Sözcüsü Prayuth Bejraguna tarafından yapılan açıklamada, eski Başbakan Shinawatra’nın bugün yapılan soruşturma duyurusuna katılmadığı, ancak 18 Haziran’a kadar başsavcılığa gelerek ifade vermesi gerektiği bildirildi.

    Shinawatra’nın avukatı Winyat Chatmontree suçlamaların tamamını reddederek, “Shinawatra, adalet önünde masumiyetini kanıtlamaya hazır” ifadelerini kullandı.
    Tayland’da 2001-2006 yılları arasında başbakanlık yapmış olan Thaksin Shinawatra, 2006 yılında gerçekleştirilen askeri darbeyle görevinden uzaklaştırılmış ve kendisine yöneltilen suçlamalardan kaçarak 15 yıl sürgün hayatı yaşamıştı. Geçtiğimiz yıl uzun bir aradan sonra ülkesine dönen Shinawatra, kendisine yöneltilen tüm geçmiş suçlamaları reddederek, kraliyet affına başvurmuştu.

    Dünyanın en sıkı kraliyet yasalarına sahip ülkelerden biri olan Tayland’da darbeden bu yana 270’den fazla kişinin bu yasalar kapsamında hapis cezası aldığı bildirildi. Tayland İnsan Hakları avukatları, ‘lese-majeste’ adı verilen bu kraliyet yasalarının ülkede siyasi bir cezalandırma yöntemi olarak kullanıldığını ve siyasiler tarafından suiistimal edildiğini iddia ediyor.