Etiket: davulcu

  • Çılgın davulcu sınır tanımıyor

    Çılgın davulcu sınır tanımıyor

    Süleymanpaşa ilçesinde yaşayan davul virtüözü Ahmet Merih Çelik, çılgın etkinlikleriyle bir kez daha adından söz ettirdi. Daha önce farklı illerde denizin dibinde, havada paraşütle ve kayakla davul çalma performanslarıyla bilinen Çelik, şimdi de İstanbul Boğazı’nda deniz bisikleti üzerinde davul çalarak davullu çılgınlıklarına bir yenisini daha ekledi. İstanbul sahilinde izleyici kitlesi toplayan Çelik’in performansı sırasında, deniz bisikletinin üzerinde davulla ritim tutması renkli görüntülere sahne oldu. Çelik, gelecekte daha da çılgın performanslarla izleyicileri şaşırtmaya devam edeceğini belirtti.

    “Daha büyük sürprizlere hazır olun”

    Çılgın davulcu Çelik, etkinlik sonrası yaptığı açıklamada, “Davulumla gerçekleştirdiğim çılgınca etkinlikler sayesinde artık herkes bizi tanıyor. Bu da biraz askerlik dönemimde komando olmamdan kaynaklanıyor. Denizde, havada, karada her zaman ve her yerde diyerek komando andımızı okuyorduk. Ben de bu komando disiplinini ve cesaretini kendi işime yansıttım. İstanbul’da deniz bisikletlerini gördüğümde böyle bir etkinlik yapma fikri aklıma geldi ve bunu gerçekleştirdim. İstanbul Boğazı’ndaki güzellik ve enfes manzara beni daha da motive etti. İlk denememde zorlandım ama manzaranın etkisiyle performansım daha kolay oldu. Daha büyük sürprizlere hazır olun” dedi.

  • Ramazan davulcusunun patili dostları

    Ramazan davulcusunun patili dostları

    Havzalı Ramazan davulcusu Kemal Akaydın’ın insanları sahura sokak hayvanları ile birlikte kaldırıyor.
    Havza’da geçimini simit satarak ve gündelik işlerde çalışarak sağlayan Kemal Akaydın, Ramazan ayı boyunca ilçede her yıl sahur davulculuğu yapıyor. Aynı zamanda hayvansever olan Akaydın’ı gündüz besleme yaptığı sokak hayvanları gece davulun sesini duyunca yanına toplanarak büyük bir kalabalık oluşturuyor, sahur boyunca da yalnız bırakmıyorlar.

    Kemal Akaydın, Havza’da kurdukları hayvansever platformunun üyesi olduğunu belirterek, “Havza’da sokak hayvanlarına yardım etmek için gönüllü hayvanseverler tarafından kurduğumuz küçük bir grubun üyesiyim. Herhangi bir dernek veya vakıfa bağlı değiliz, resmi bir oluşumda değiliz, kendi imkanlarımız ile ilçede bakıma muhtaç ve yaralı hayvanların tedavilerini yaptırıyoruz, aynı zamanda market ve lokantalardan topladığımız yiyecekler ile grup üyelerimizin kendi imkanları ile aldıkları mamaları ile sosyal medya kanalı ile bizlere ulaşan vatandaşlarımızın sayesinde sokak hayvanlarının beslenmesinde düzenli olarak yapmaktayız. Gündüzleri besleme yaptığımız sokak canları Ramazan ayının başlaması ile yanımdan ayrılmayarak bana eşlik ediyorlar. Havza Sokak Patileri hesabımıza yüklediğimiz bir video büyük bir beğeni aldı. Biz sokak canlarını sokak canları da bizleri seviyor” dedi.

  • Türkiye’nin en iddialı Ramazan davulcusu

    Türkiye’nin en iddialı Ramazan davulcusu

    Sivas’ta yaşayan 108 santimetre boyundaki Ahat Öztürk, Ramazan ayında davul çalmaya başladı. Sahur saati yaklaştığında vatandaşları sahura davet eden Ahat Öztürk, söylediği maniler ile de gülümsetti. Çocuk yaşlarda düğünlerde gördüğü davulculara heveslendiğini söyleyen Ahat Öztürk, “Türkiye’nin en küçük ve en iddialı davulcusuyum” dedi.

    “Yeni bir meslek edindim. Bütün her şeyi bıraktım, elimi çektim, davulcu olmaya karar verdim. Küçükken hep düğünlere gidiyorduk. O zamanlar heves ettim ve ben de çalacağım demiştim. Büyüğünü almak istedim ama benden çok büyüktü. Elimizde bu var, küçüğü ile idare ediyoruz.

    Aşırı hevesliyim. Görüp çok fazla şaşıran var. Ses az olunca bu sesin nereden geldiğini anlamak için balkona çıkanlar oluyor. Beni gördüklerinde hoşlarına da gidiyor.

    İstek parçalar da geliyor ama benim davulum elverişli değil. Boyum 1 metre 8 santimetre. Türkiye’nin en küçük ve en iddialı davulcusuyum. Bu mesleğe yeni başlamadım, hevesliydim. Buradan ilerleyeceğimi de düşünüyorum” diye konuştu.

  • Ramazan davulcuları göreve başladı

    Ramazan davulcuları göreve başladı

    İzmir’de Ramazan ayının ilk sahurunda on bir ayın sultanının sembolü Ramazan davulcuları göreve başladı. Vatandaşları sahura uyandırmak için sokaklarda gezen Ramazan davulcuları, sokak sakinlerini sahura uyandırdı.

    Davul sesleri ile sahura kalkan İzmirliler, Ramazan ayının ilk orucu için sahur yaptı.

  • Çorum’da davulculara bahşiş yasağı getirildi

    Çorum’da davulculara bahşiş yasağı getirildi

    Beyaz gömlek, fes ve yelekten oluşan giysileri ile mahalleleri dolaşacak davulcular bahşiş toplayamayacak. Davulcuların masrafları Çorum Belediyesi tarafından karşılanacak. Geçtiğimiz yıllarda halktan gelen şikayetler üzerine sahurda davul-zurna ile oyun havası çalınmasını yasaklayan Çorum Belediyesi, davulculara sahurda aynı ritmde davul çalma zorunluluğu getirmişti. Bu karar doğrultusunda her yıl Ramazan ayında görev yapan davulculara ritm eğitimi veriliyor. Ayrıca davulcular bu yıl ilk kez Ramazan ayı boyunca sadece Cumartesi’yi Pazar’a bağlayan gece vatandaşları sahura uyandıracak.
    Çorum Belediyesi Mehteran takımı amiri Salih Candan, Ramazan davulculuğunun yüz yıllardır süre gelen bir gelenek olduğunu belirterek, Çorum’da en güzel günlerde de, en kutsal günlerde de davulcularım sokakta olduğu açıkladı.
    Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın’ın da bu geleneğin yaşatılmasını istediğini dile getiren Candan, “Ramazan davulcuları belediye başkanımızdan ne talep ettiyse maddi ve manevi her türlü desteği verdi. Bu geleneğin yaşatılmasından ve kaybolmamasından yanayız. Babadan oğula, oğuldan toruna devam etmesini arzuluyoruz” dedi.

    “Vatandaşlarımız davulculara 1 TL dahi ödemeyecek”

    Ramazan davulcularının her hafta Cumartesiyi Pazar’a bağlayan gece 46 davulcunun görev yağacağını açıklayan Candan, “Hiçbir vatandaşımız hiçbir davulcuya 1 TL dahi ödemeyecek. Davulcu kardeşlerimizin bütün masrafları, tüm bahşişleri maddi giderlerini Çorum Belediyesi karşılayacak. Burada belirlediğimiz 46 davulcumuz var. Bu 46 kardeşimizin dışında sokaklarda kimse olmayacak. Hiçbir kapıdan para toplanılmayacak. Eğer birisi davulcu bahşişi diye kapılarına gelirse para vermesinler ve 153 zabıta hattını arayarak bizi bilgilendirsinler. Bunu takip edeceğiz. Hiçbir davulcu para talep edemeyecek”.

  • Davul çalma isteğini reddeden muhtarı vurdu

    Davul çalma isteğini reddeden muhtarı vurdu

    Olay, Yeniyalı Mahallesi Şehit Mehmet Sokak’taki 3 katlı binanın giriş katında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Samet Ş., ramazan ayında davul çalmak istediğini, Yeniyalı Mahalle Muhtarı Metin Kaplan’a (40) söyledi. Metin Kaplan ise Samet Ş.’nin başka mahallede ikamet ettiğini belirterek teklifini reddetti. Bunun üzerine ikili arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesiyle Samet Ş. yanında getirdiği tabancayı çıkartarak Metin Kaplan’a tek el ateş etti. Sağ bacağına kurşun isabet eden Metin Kaplan acı içinde yere yığılırken, Samet Ş. kaçtı. Silah sesiyle aşağıya inen yakınları yaralanan Metin Kaplan’ı kendi aracıyla özel bir hastaneye götürdü.

    Hastane yetkililerinin 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarda bulunulmasıyla Metin Kaplan’ın ikamet ettiği Şehit Mehmet Sokak’taki binaya polis ekipleri sevk edildi. Olay yeri inceleme ekipleri sokakta ve binada incelemelerde bulundu.

    Metin Kaplan ise tedavisini ardından taburcu edildi. Polis, kaçan Samet Ş.’yi yakalamak için çalışma başlattı.

  • Kişiye özel sahura uyandırma hizmeti

    Kişiye özel sahura uyandırma hizmeti

    Denizli’nin Tavas ilçesine bağlı Kızılcabölük Mahallesi sakinlerini sahura uyandıran Aycan İnanç, büyük dedelerinden miras kalan Ramazan davulculuğu mesleğini babası ile birlikte yaşatmaya çalışıyor. Dedesinden öğrendiği ve bölgenin asırlık geleneği olan “Davulcu okşaması” kültürünün son temsilcilerinden olan İnanç, eskilerden bugüne süre gelen manileri de bozmadan gelecek kuşaklara aktarıyor.

    Her kapıda farklı bir mani

    Babası Mehmet Ali İnanç davulun tokmağına vururken, Aycan İnanç ise bir yandan klarnetini üfleyip diğer yandan ise manisini okuyor. ‘Davulcu okşaması’ kültürü gereği sahura kaldırmak için kapısına geldiği kişilerin adının geçtiği manisini söyleyen İnanç, isme özel okuduğu manilerle vatandaşların da sevgisini kazanıyor.


    Asırlık mesleği sürdürmenin gururunu yaşattığını anlatan Aycan İnanç, “Bu gelenek 100 yıldan fazla var diye biliyorum. Benim babamın dedesinden beri biliyoruz. Çalındığına hani biz de devam ettiriyoruz. Manilerde o zamandan kalmadır. Benden önceki çalan ustalardan ben yazdım manileri onlar da bizim dedelerimizden yazmışlar. Kızılcabölük bu adeti yıllardan beri benimsemiştir. Hatta unuttuğumuz kişi oldu mu yapıyorlar. ‘Niye bizim oraya gelmediniz. Gece unuttunuz’ gibi sitem ediyorlar. Bu adete Kızılcabölük halkı alışmış ve yılardan beri böyledir” dedi.
    Ailesinden de davul çalanların olduğunu belirten emekli öğretmen olan Fatma Bingülbahçe de, “Ben bildim bileli bu gelenek var. Babam da aynı şeyi yapardı. Biz de kalkardık. Sahur vakti çok güzel olurdu. Babam bahşiş verirdi. Davullar çalınır ve maniler söylenirdi. Benimde aklımda kalanlar güzel anlar oluyor“ diye konuştu.

    “Ne kadar çok okşama yaparlarsa bahşiş ona göre farklı oluyor”

    Yüzyıllardan beri devam eden Ramazan geleneklerinde davulcuların çok farklı bir yerinin olduğuna işaret eden Osman Erkli ise, Davulcu okşaması geleneği hakkında şu bilgileri paylaştı:

    “Yaklaşık 150-200 yıldan beri bu kuşaktan kuşağa devam ediyor. Bu geleneği yaşatan rahmetle andığımız davulcularımız var ve en son yaşatan arkadaşlarımızda Mehmet Ali ve Aycan İnanç oldu. Maniler de Davulcu okşaması diye tabir ettiğimiz bu gelenek, insanların gururlarını okşayıcı sözlerle onları sahura kaldırıyor. Ne kadar çok okşama yaparlarsa bahşiş ona göre farklı oluyor. Bazen bazı davulcu aramızda günün olaylarında mani olarak da süsleyebiliyorlar. Günlük olayları maniler ile süsleye biliyorlar. Bizim çocukluğumuzda bunlar devam ederdi. Biz özellikle Ramazanda sahura kalkacağız diye canla başla uyumazdık. Hatta öyle olurdu ki o evde yaşayan hanenin 10-12 yaşlarında çocuklar olursa onun ismi ile okşama yaparlardı ve parayı ondan alırlardı”.

  • Ramazan’da minikler köyün davulcusu oldu

    Ramazan’da minikler köyün davulcusu oldu

    Erzurum’un Uzundere ilçesine bağlı Ulubağ Mahallesinde yaşayan Şelale İlk Ortaokulu Müdürü İbrahim Turan’ın çocukları 10 yaşındaki Yaren Turan ile kardeşi Ufuk Turan sahurda köylerde davulculuk yaptılar.

    Geleneği yaşatmak ve sürdürmek için minik yürekler davulları ile sokaklara indiler, maniler söyleyip sahurda köylüleri uyandırdılar.


    Kıyafetlerini giyerek davulla sokaklarda gezen miniklere köylüler ise börek ikramında bulundu.

  • İlk sahura ilahiler eşliğinde uyandılar

    İlk sahura ilahiler eşliğinde uyandılar

    Ramazan ayının simgelerinden sahur davulcuları, Ankara’da iş başı yaptı. Sokak sokak gezen davulcular vatandaşları ilk sahura uyandırdı. Tasavvuf musikisi solisti Eren Coşan, seslendirdiği ilahiler ile Ankaralıları, Ramazan ayının ilk sahuruna kaldırdı.

    Ramazan boyunca davulculara ilahiler ile eşlik ederek insanları sahura kaldırdığını dile getiren Coşan, “Birkaç yıldır bunu yapıyorum. Çok güzel tepkiler var. İnsanlar çok beğeniyorlar. Ramazan boyunca mahallerdeki davulculara eşlik ediyorum. Ben aynı zamanda müzisyenim. Tasavvuf musikisi solistiyim. Neyzenlik yapıyorum” dedi.

  • Yıldırım’da ramazan davulcularına eğitim

    Yıldırım’da ramazan davulcularına eğitim

    Yıldırım Belediyesi, ramazan boyunca vatandaşları sahura kaldıracak olan 40 davulcuya âdâb-ı muâşeret, ritim ve mani eğitimi veriyor.

    Yıldırım Belediyesi, Muhtarlar Derneği paydaşlığında bir ay boyunca ilçenin sokaklarında dolaşacak 40 davulcuyu Adile Naşit Tiyatrosu’nda eğitime aldı. Uludağ Üniversitesi Devlet Konservatuarı Bölümü öğretim üyeleri Doç. Dr. Ersen Varlı ve Doç. Dr. Erdem Özdemir, vatandaşları sahura uyandırmak için mahallelerde dolaşacak 40 davulcuya, nezaket çerçevesinde ve geleneksel usule uygun davranmaları için ‘âdâb-ı muâşeret’, davula vurduklarında kulağa hoş bir seda gelmesi için ‘ritim’ ve kültürel birikimimizde var olan ramazan manilerini öğrenmeleri için dersler veriliyor. 3 gün sürecek eğitimlerini tamamlayan davulculara tanıtıcı kimlik kartları verilecek.

    Davul çalıp mani söylemenin ramazanın vazgeçilmezi olduğunu dile getiren Doç. Dr. Ersen Varlı, “Gelenekleri yaşatmak gerekiyor. Teknolojik gelişmeler oldu diye bütün geçmişteki kültürel değerlerimizden ya da buna benzeyen adetlerimizden kopmamızı gerektiren bir durum yok. Bu bir şekilde sürdürülmeye devam ediliyor. Bu eğitimin gayesi, davul çalacak, insanları sahura kaldıracak kişilerle ilgili olarak onların bilgi ve birikimlerine göre neler biliniyor, neler bilinmiyor bunların tespitini yaparak onları bilinçlendirmek. Tabiî bir konservatuar öğrencisine ders anlatır gibi değil, bu konuda alaylı olarak bu işi yapan insanlara onların dilinden örnekler vererek bu eğitimi gerçekleştiriyoruz. Davul çalgısının teknik özellikleri, çalımı, icrâ teknikleri, yöresel farklılıklar, boyutlarından tutun da icrâdaki üslup farklılıklarına kadar ya da yörelerde bilinen davul temaları dediğimiz ritim kalıpları ile ilgili teknik bilgiler aktaracağız. Böyle bir etkinliğin Yıldırım’da yapılması gerçekten çok değerli, bunu düşünmek, bu konuda bir eğitim faaliyeti yürütülmesi gerekliliğini hissetmek bile çok önemli. Bu sebeple başta Yıldırım Belediye Başkanımız Oktay Yılmaz olmak üzere bu konuya öncülük eden herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    Doç. Dr. Erdem Özdemir ise, ramazan davulcularının bazı teknik konularda bilgilendirilmesi amacıyla Yıldırım Belediyesi’nin düzenlemiş olduğu bir eğitim programı gerçekleştirdiklerini belirterek, “Aslında davulcularımız, genelde alaylı olarak tabir ettiğimiz şehrin müzik emekçileridir. Onlara devamlı yaptıkları bu faaliyetin öneminden ve ritmin bazı teknik hususiyetlerinden, hangi bölgelerde, hangi mahallelerde, hangi ritmin çalınması gerektiğinden bahsediyoruz. ramazanda davul çalmak, mani okumak gibi bir geleneğimiz var. Biz bunun ne kadar estetik ve güzel olabilirse gelecek kuşaklara da aynı şekilde yansıyacağını düşünüyoruz” ifadelerini kulandı.