Etiket: değer

  • 103 milyon lira değerinde uyuşturucu ele geçirildi

    103 milyon lira değerinde uyuşturucu ele geçirildi

    Ticaret Bakanlığı, Hamzabeyli Gümrük Kapısı’nda gerçekleştirilen iki ayrı operasyonda, 22 kilogram kokain, 27 kilogram metamfetamin ve 8 bin 64 adet ecstasy hap cinsi uyuşturucu madde ile 34 bin 958 adet tıbbi ilaç cinsi ele geçirildiğini bildirdi.
    Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre, Gümrük Muhafaza ekiplerinin kaçakçılıkla mücadele faaliyetleri kapsamında yaptığı risk analizi ve hedefleme çalışmaları sonucunda, Hamzabeyli Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Bölge Amirliği ekipleri bir uyuşturucu madde yakalamasına daha imza attı. Türkiye’ye giriş yapmak üzere gelen şüpheli bir tır mercek altına alındı. Yakın takibe alınan araç detaylı aranarak, 103 milyon lira değerinde kokain, metamfetamin ve ecstasy cinsi uyuşturucu madde ele geçirildi.

    Tıbbi ilaç kaçakçılığı önlendi
    Ticaret Bakanlığı Gümrük Muhafaza ekiplerinin bir diğer operasyonu ise, Hamzabeyli Gümrük Sahası’ndan Türkiye’ye giriş yapmak için gelen tıra yönelik gerçekleştirildi. Hamzabeyli Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Bölge Amirliği ekiplerince yapılan arama ve kontrollerde faturasız, belgesiz, beyan edilmeyen, ticari miktar ve mahiyet arz eden gümrüklenmiş değeri 390 bin 550 lira olan toplam 34 bin 958 adet tıbbi ilaç cinsi eşya tespit edildi.

  • Turizm değeri olmaya devam ediyor

    Turizm değeri olmaya devam ediyor

    İstanbul’dan Osmaneli’ne gelen turistler, tarihi yapıları, kültürleri inceleyerek, çeşitli lezzetler ile tanışma imkânı buluyor.

    Tarihi binaların bulunduğu sokaklarda gezen turistler yöresel ürünlerin de bulunduğu kadın kooperatifleri sayesinde çeşitli ürünler ile de tanışıyor.

  • Pursaklar değer kazanıyor

    Pursaklar değer kazanıyor

    Değişen ve dönüşen Pursaklar’da ulaşım ağını zenginleştirmek ve alternatif yol güzergahlarını çeşitlendirmek amacıyla belediye, yeni imar yollarının açımına devam ediyor. Pursaklar Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri Saray Fatih Mahallesi’ndeki yeni yapılaşmalarla birlikte ihtiyaç duyulan yerlere imar yolu açmak için çalışmalarını sürdürürken, ilçe genelinde yeni yol açma ve yol yenileme çalışmalarının devam edeceği bildirildi.

    Pursaklar’ın bölge genelinde yoğun ilgi görmesi ile birlikte yeni yerleşim yerlerinin ortaya çıkması nedeniyle yeni imar yolları kazandırdıklarını belirten Belediye Başkanı Ertuğrul Çetin, ‘‘Hemşehrilerimizin istedikleri yere rahatlıkla ulaşabilmeleri için ilçemizin farklı noktalarında yeni imar yolları açmaya devam ediyoruz. Açılan yeni yollarla birlikte ilçe sakinlerimiz ev ve iş yerlerine güvenle ve huzurla ulaşım sağlayabilecek. Vatandaşlarımızın yaşamlarını kolaylaştırmak adına çalışmalarımız aralıksız devam edecek’’ ifadelerini kullandı.

  • Cedidiye Meydanı’na değer katacak

    Cedidiye Meydanı’na değer katacak

    Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün girişimleri ile Cami-Meydan-Çarşı konsepti farklı bir ahenge bürünecek alanda Cedidiye Camii ile bütünlük arz edecek şekilde ticarethanelerin yapılmasının ardından caminin belli kısımlarının da aslına uygun hale getirilmesi için başlatılan çalışmalar sürdürülüyor.

    Başkan Özlü’nün iş insanı Burhan Özdemir ile imzaladığı protokolle cami ve minarelere yönelik yenileme çalışmalarında önemli bir eşik tamamlanırken, minarelerin aslına uygun şekilde yeniden yapılması noktasında da önemli adımlar atıldı.
    Cami çevresinde geniş güvenlik önlemleri alarak çalışmalarını sürdüren ekipler, ilk olarak minarelerin yapılacağı bölgelerin genişletilmesini sağladı. Ardından, grobeton dökümü gerçekleştiren ekipler, hafta sonu itibariyle demirlerin bağlanmasını ve alanın temel betonu dökümüne hazır hale getirilmesini sağlayacak.

    Aralık ayının ilk haftası itibariyle temel betonu dökülecek olan alanda kısa süre içerisinde ve aslına uygun şekilde minareler yükselecek.

  • “Bursa’nın değerlerine hep birlikte sahip çıkalım”

    “Bursa’nın değerlerine hep birlikte sahip çıkalım”

    Bursalı gazeteci Güzin Abraş ve ailesinin Çanakkale Savaşı gazisi dedelerinden miras kalan tarihi ev, aslına uygun şekilde restore edilmesinin ardından yeniden kullanılmaya başladı. Bursa’nın tarihi semtlerinden Tuzpazarı Mahallesi Abdal Çıkmazı’nda gerçekleşen açılış törenine, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, AK Parti Bursa Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç ile birlikte katıldı. “Ne Güzel Ev” ismiyle özel gün ve etkinliklerde Bursalılara hizmet verecek tarihi yapıya sahip çıkmalarından dolayı aileyi tebrik eden Başkan Dündar, şehrin tarihi ve kültürel değerlerinin geleceğe taşınması bakımından örnek bir çalışma olduğunu belirtti.


    Bursa’da buna benzer projelerin çoğalması gerektiğine vurgu yapan Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, “Tarihi eser restorasyonu, tarihi ve kültürel mirasın ayağa kaldırılması deyince akla hemen Osmangazi Belediyesi geliyor. Bu alanda bugüne kadar 7 ödülümüz var. Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi’nde, Hisar İçi’nde, sivil mimari örneği yapıların ihyasında, inanç turizmi konusunda her yerde imzamız var. Şu anda birçok yerde çalışmalarımız devam ediyor. Güzin Hanım, Bursa’nın modern yüzü olan bu evi restore etmeden önce kitabını yazdı. Bu evi restore ettirmek için çok emek verdi. Burada aile olarak güzel bir işe imza atarak atalarından kalan evlerini restore ettirmişler. Bu güzel örnekleri çoğaltmamız lazım. Belediye bu işin proje ve diğer kısımlarında olsun ama mülk sahipleri mirasına sahip çıksın. Böylece şehrimizin tarihi mirasını hep birlikte geleceğe taşımız oluruz” dedi.

  • Taş toprak ‘altın’dan kıymetli oldu

    Taş toprak ‘altın’dan kıymetli oldu

    Uzun dönemli yatırım olarak kabul edilen arsalar, son dönemde yıllık bazda yüzde 200’lerin üzerinde değerlenince kısa dönemli yatırım portföylerine dahil oldu. İstanbul’un kuzey bölgeler, Çatalca, Silivri, Çanakkale, Yalova, Sakarya, İznik ve İç Anadolu’nun batı kısımlarındaki arsalar, yoğun talep görüyor. Talep artışı beraberinde fiyat artışlarını getiriyor. Son bir yılda imarlı ve tarla statüsündeki arsalarda fiyat değişimleri yüzde 200 oranlarına ulaştı.

    İstanbul’u tanımlamada kullanılan ‘taşı toprağı altın’ söylemi değişiyor. Arsa yatırımcısı bir yılda altın yatırımcısından 3 kat fazla kazandı. 9 Temmuz 2022 yılında 966 liradan satılan gram altın tam bir yıl sonra bugün 10 Temmuz 2023’te 1630 liradan alıcı buluyor. Altındaki bir yıllık fiyat değişimi yüzde 68 oldu. Bir yılda yüzde 68 kazandıran altına kıyasla özellikle İstanbul bölgesindeki arsalarda fiyat artışları yüzde 200’leri aştı.

    Konuyla ilgili görüş veren Gayrimenkul Uzmanı Bülent Öztürk, 2022 yılındaki pandemi ve sonrasındaki İzmir ile 6 Şubat’ta yaşadığımız deprem felaketleriyle birlikte arsalara olan talebin günden güne oldukça arttığını belirterek, “Talebin artmasında başka etkenlerde söz konusu; son yıllarda konuta erişimde maliyet, finansman ve fiyatların artmasıyla ciddi problemler yaşanıyor. Bu tabi arsalara olan ilgiyi oldukça artırdı. 6 Şubat’taki depremden sonra İç Anadolu Bölgesi’nin batı tarafındaki Eskişehir, Beypazarı gibi bölgelerde talep artışı ve doğal olarak fiyat yükselişi yaşandı. Pandemide izole yaşam isteyen ve konuta erişim sıkıntısı yaşayanlar ise daha fazla İstanbul’un yakın bölgelerinde, aynı zamanda Ege’nin kuzey bölgeleri ve Antalya’da yoğun bir şekilde arsa talebinde bulundu” dedi.

    “Fiyat artışları yüzde 200’leri aştı”

    Saha çalışmalarından elde ettiklerini sonuçları paylaşan Öztürk, bir yılda arsa fiyatlarının yüzde 200’lere ulaştığını belirterek, “Yaptığımız analizlerde ortalama bir imarlı arsanın fiyat artışı yıllık yüzde 200’lerin üzerinde olduğunu gördük. Türkiye’de gerek döviz ve altın fiyatlarındaki artışa baktığımız zaman arsa fiyatlarındaki artışın bunlardan çok daha yukarıda olduğunu görüyoruz. Şuanda gerek konut gerekse arsa enflasyon oranının çok üzerinde değer kazanıyor, dolayısıyla yatırımcısına yüksek oranda kâr yaptırmış oluyor” diye konuştu.

    “Arsa kısa vadeli bir yatırım aracı oldu”

    Son 3 yıldır arsaların ciddi bir yatırımcı olarak görüldüğünü kaydeden Öztürk, “Artık 2020’den beri insanlar arsayı bir yatırım aracı olarak görüyor. Yaptığımız araştırmalarda arsa yatırımı yapmış bir kişinin 5 yıl içerisinde bir kez daha arsa yatırımı yaptığını görüyoruz. O nedenle arsalar çoğunlukla bir kullanım ve ihtiyaca yönelik olarak değil, bir yatırım aracı olarak hayatımıza girdi. 2023 yılında gayrimenkulde konut dışı satışların yüzde 58’e vardığını görüyoruz” şeklinde konuştu.

    Arsa yatırımlarında mutlaka dikkat edilmesi gerekenler

    Satışların artmasının beraberinde suistimalleri de getirdiğini anlatan Öztürk, “Arsa çok teknik bir iştir. İnsanlar açısından hemen kavranabilecek bir olgu değildir. Arsa vardır, tarla vardır, kimi tarım arazisidir, kimisi turizm arazi, kimisi sanayi arazisi olarak kullanılır. Toplumumuz bu konulara hâkim olmadığı için bir takım problemler ortaya çıktı.

    Arsa yatırımında dikkat edilmesi gereken çok önemli noktalar var. Arazilerin mutlaka imarlı olmasına bakılması gerekiyor, kendilerine gösterilen arsanın Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nden parsel sorgulaması yapılması, altyapının yakının olup olmadığı veya arsanın içerisinde altyapı olup olmadığına bakılması gerekiyor. Bu teknik durumla ortada yoksa o arsasının satın alınmaması gerekiyor” diye bilgi verdi.

    “‘Tiny House’lar tarım arazilerini bozuyor”

    Son dönemde trend haline dönüşen ‘tiny house’ olarak adlandırılan küçük ve taşınabilir yapıların doğaya saldıkları atıklar yoluyla tarım arazilerini bozduğunu ve tapulu konutlardaki gibi vergi sistemine dahil olmadıklarından kaynaklı vergi kaybına yol açtığını dile getiren Öztürk, “Tarım arazilerinin kooperatifleşme vasıtasıyla oluşturulan çoklu ‘tiny house’lar tarım arazilerini bozuyor, buralardaki insanlara gelecek dönemde mağduriyetler oluşturacak. Bu araziler tarım arazisidir, tarım yapılsın diye devlet tarafından planlanmış arazilerdir. Bu arazilerde bir tiny house köyü oluşturulması doğal olarak dip sularına şampuan, deterjan gibi bazı kimyasal ve insan atıklarının karışmasına neden olacak. Tarım arazileri verimli tarım yapılsın diye belirlenen arazilerdir” şeklinde konuştu.

    “Vergi dışılar, mağduriyetler doğabilir”

    Bu yapıların ileriki dönemlerde çeşitli mağduriyetler oluşturabileceğine işaret eden Öztürk, “İnsanlar oralarda kendilerine ait bir yerleşim alanı olduğunu düşünüyorlar. Ancak ilerleyen dönemlerde bu kadar toplu konutlaşmaya devletimiz müsaade etmeyeceği için yarın hayal kırıklıkları ortaya çıkabilir. Tapulu bir konutumuzun emlak vergileri gibi devlete çeşitli yükümlülükleri var. Tiny Houseların vergisel anlamda hiçbir yükümlülükleri olmadığı için devletimiz açısından bir vergi kaybı ortaya çıkıyor” dedi.

    Emlakçı: “Konut talebi arsaya dönüyor”

    Öte yandan konut piyasasında emlakçılar da son dönemde arsalara olan ilgiyi teyit eder açıklamada bulundu. Emlakçı Taner İşlek, “Konutlara talep azaldı, tüm taleplerle arsalara döndü. İnsanlar arsalara yatırım yapmanın peşindeler. Ayda ortalama 15 kişiyle bir konut satışı üzerine konuşuyoruz, konutlar bütçelerini aştığı için yatırım amaçlı olarak arsalara bakmaya başlıyorlar” diye konuştu.

  • Kendi sektöründe fark oluşturan değer

    Kendi sektöründe fark oluşturan değer

    2023 yılı Ocak-Haziran döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre kuru meyve, yaş meyve ve meyve-sebze mamulleri ihracatı yüzde 11,2 artışla 25 milyon dolardan 27,8 milyon dolara ulaştı. Kuru meyvede yüzde 23 oranında artış yaşanırken, yaş meyvede yaşanan yüzde 47,5 oranındaki artış dikkat çekti.

    Denizli genelinde ise elmanın kendi sektöründe fark oluşturan bir ürün olarak ön plana çıktığına işaret eden DENİB Başkanı Hüseyin Memişoğlu, “Denizli ili tarım sektörü ihracatında ülkemiz için önemli bir yer tutuyor. İlimizin bereketli topraklara sahip olması çok çeşitli ürünlerin yetişmesine imkan tanıyor. Özellikle Çivril bölgesinde yetişen elma fark oluşturan bir değer olarak karşımıza çıkıyor. Dünyanın farklı ülkelerine elma ihracatı yapıyoruz. Denizli’nin de Çivril bölgesinde yetişen elması kendine özgü yapısı ve tadıyla dünyanın beğenisine sunuluyor. Raf ömrünün uzun olması da bir diğer tercih sebebi olarak karşımıza çıkıyor. Yani, Çivril elması kalitesiyle fark oluşturuyor” dedi.

    “Senden İhracatçı Olur projesinin meyvelerini topluyoruz”

    DENİB olarak 2018 yılında Denizli ilinin ihracatını artırmak ve ihracat odaklı girişimciliğe özendirmek amacıyla başlatılan “Senden İhracatçı Olur” projesine de değinen Başkan Hüseyin Memişoğlu, “Proje dahilinde ilçe belediyelere ziyaretler düzenleyerek SWOT analiz çalışmaları ve bilgilendirme toplantılarıyla ihracatla ilgili detaylı sunumlar yapmıştık. Bu çerçevede, özellikle Çivril’de elma üreticileriyle bir araya gelerek çalışmalar düzenlemiştik. Bu çalışmalar sonucunda görüyoruz ki, 2018 yılında Denizli’den 136 bin dolar seviyesinde elma ihracatı yapılırken, izleyen dönemlerde yıllık 1,5 milyon dolar seviyesine ulaştık. Yürütmüş olduğumuz projenin meyvelerini topladığımızı görmek bizleri ayrıca gururlandırıyor. Denizli’nin ülkelere göre elma ihracatını değerlendirdiğimizde; başta Hindistan olmak üzere, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Libya, Rusya ve İsrail gibi ülkelere ihracat gerçekleştirdiğimizi görüyoruz. İhracat yaptığımız ülkelerin önümüzdeki yıllarda artacağına, Çivril elmasının dünya genelinde bir marka olarak bilinir olacağına ve elma ihracatımızın daha katma değerli bir şekilde gelişeceğine inanıyorum.” diye konuştu.

  • Kadın girişimci, fındığa katma değer katıyor

    Kadın girişimci, fındığa katma değer katıyor

    Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü’nden mezun olan Çavuşoğlu, ailesiyle birlikte ürettiği fındığı kurduğu atölyede işleyerek kendi markasıyla pazarlıyor. Kendi markasıyla fındık üzerine iş kurmak için araştırmalara başlayan Çavuşoğlu, fındığa katma değer sağlayan küçük bir işletme olduğunu ifade ederek, “Okuldan mezun olduktan sonra uzun süre ne yapabileceğimi araştırdık ve sonunda kendi yöremize ait bir işletme kurarak fındığa katma değer sağlayacak bu işletmeyi kurmaya karar verdik. Yaklaşık 700 bin liraya maal olan işletmenin İşletmenin 100 bin lirası KOSGEB desteğidir. Atölyemizde bir ton civarında fındığı işleyip kavrulmuş iç fındık ve fındık ezmesi olarak iç piyasada pazarlıyoruz” dedi.

    Yurtdışında da markalaşma çalışmaları yürütülüyor

    Fındığa katma değer sağladıklarını da ifade eden Çavuşoğlu, “Ailem neredeyse üç nesildir fındık üreticisidir ancak hak ettikleri karşılığı alamadıklarını düşünüyorum. Fındık bahçelerine o kadar emek harcanıyor ama hammadde olarak satılıyor, yabancılar alıp işleyip mamul haline getirip daha yüksek fiyatlarla tekrar bize satıyorlar. Fındıktan hak ettiğimiz emeğin karşılığını almanın en iyi yolu katma değer sağlayacak mamüller üretmektir. Ben de bunu düşünerek böyle bir aile işletmesi kurdum. İlk zamanlarda kendi bahçemizde yetiştirdiğimiz ürünleri başka bir atölyede işlemden geçiriyordum. Bunu yaparken de sürekli işlemleri kontrol ettim ve tüm paketleme süreçlerini kendim yürüttüm. O zamana kadar logomu çıkardım, marka tescilimi aldım. Daha sonra kendi makinelerimizi alıp, hem kendi üretimimize sahip olup hem de diğer üreticileri destekleyeceğimizi düşünerek makineleşme yoluna girdik. Her geçen gün biraz daha iyiye gidiyoruz. Kendi fındığımızı işliyoruz, bu şekilde değerine ulaştırmış oluyoruz. Yurt içinde pazar payını artırmak, yurt dışında da marka çalışmaları gerçekleştirerek ihracat yapmak istiyorum” diye konuştu.

     

  • Lojistik üs Yıldırım’a değer katacak

    Lojistik üs Yıldırım’a değer katacak

    Yıldırım Belediyesi, Samanlı Mahallesi’ndeki 160 dönümlük alanı, dev e-ticaret markalarının depolarının bulunacağı lojistik üs haline getiriyor. Yıldırım’a ve şehir ekonomisine önemli katkıları olacak Yıldırım Lojistik Merkezi’nin bünyesinde 95 bağımsız alan bulunuyor. Ayrıca merkezin çatısına kurulacak güneş enerji santrali ile ilçedeki sokakların ve belediye tesislerinin elektrik ihtiyacı karşılanarak, yılda 15-20 milyon liralık tasarruf sağlanacak. İnşaat çalışmalarının yüzde 60’ı tamamlanan tesis 2023 yılı içerisinde hizmete açılacak.


    E-ticaretin ve ihracatın yaygınlaşmasıyla beraber lojistik üslerin önem kazandığını belirten Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Yıldırım Belediyesi olarak ilçemize katma değer sağlayacak Yıldırım Lojistik Merkezi’ni kazandırıyoruz. Doğa dostu olarak planladığımız tesisimizin çevreyi kirletecek atıklar oluşturmayacağı gibi ilçemizi için de önemli bir yeşil enerji kaynağı olacak. Tesisimiz kendi enerji ihtiyacını karşılamakla kalmayacak Yıldırım’ın sokaklarını aydınlatacak ve belediye tesislerinde kullanılacak elektrik enerjisini de üretecek. Yapım çalışmalarının yüzde 60’ını tamamladığımız projemizi 2023 yılı içerisinde Yıldırım’a kazandıracağız” dedi.

  • Yandıkça değerlenen tarihi binalar

    Yandıkça değerlenen tarihi binalar

    Antalya’nın tarihi Kaleiçi bölgesinde yer alan metruk binalar adeta evsiz vatandaşların yaşam alanı oldu. Üzerinde yıllardır ‘satılık’ ilanı bulunan ve bir türlü alıcı bulamayan binalarda zaman zaman yaşanan yangınlar bir yandan mahalledeki diğer konutlara zarar verirken, diğer taraftan yanan binayı kullanılamaz hale getiriyor. Bölgede son 1 yılda çıkan yangınlarda Tuzcular Mahallesi’nde bir hamam ve bir bina ve Selçuk Mahallesi’nde bir bina yanarak kullanılamaz hale geldi. Her iki yangında binaların ahşap olmasından dolayı itfaiye ekiplerinin uzun uğraşları sonucu yangınlar kontrol altına alındı. Diğer taraftan bölgede yanan her iki binanın ‘satılık’ ilanının ise devam ettiği görüldü. Kullanılamaz hale gelen yapılar maddi değerini kaybetmeyerek 300 bin dolardan başlayığ 1,5 milyon dolara kadar alıcı bekliyor.

    “Evsiz vatandaşlar ısınmak için ateş yakınca tarihi evler yanarak küle dönüyor”

    Keleiçi bölgesinin 4 ayrı mahalleden oluştuğunu belirten Tuzcular Mahalle Muhtar Uğur Çetin, “595 kişi ikamet ediyor. Bölgemizde altyapısı oluşturularak restorasyon yapılacak çok sayıda konut var. Boş binalarda evsiz vatandaşlar kalıyor. Evsiz vatandaşlar ısınmak için ateş yakınca tarihi evler yanarak küle dönüyor. Bunlarsa sahip çıkabilir. Herkes kendisi restorasyon yaptığı için yapacak gücü olmayan da var. Aslında buranın restorasyonu Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılmalıdır. Buna göre bir düzenleme yapılması gerekir” dedi.

    “Bu binalar 300 bin dolardan başlayarak 1,5 milyon dolara kadar alıcı buluyor”

    Antalya’ya gelen turistlerin gözünü Kaleiçi’nde açtığını belirten Çetin, “Turist her şeyi burada görüyor, burada liman da var. Turist Kaleiçi’ne ne kadar çok gelirse o kadar iyi olur. Çok sayıda boş ev var, aslında önlemler alınıyor ama bir şekilde evsiz kişiler bu binalara giriyor. Ben mahallemde boş olan evlerin kontrollerini yapıyorum. Bu binalar 300 bin dolardan başlayarak 1,5 milyon dolara kadar alıcı buluyor. Restorasyon yapılarak satılsa daha bir güzel olacak. En azından yapı ortaya çıkacak. Normal değerinin üzerinde rakamlar konuşuluyor. Binaların yanında değerini kaybetmemesinin sebebi çoğu 150 yıllık tarihi bina olduğu için. 200 yıllık evler de var. Burada binaların değer kaybetme olanağı olmaz. İnsanlar yanan yerlere gelip bakıyorlar, buraya ne kadar para harcayacaklarını düşünüyorlar, aldıkları fiyatın üzerine bir o kadar da masraf ediyorlar” sözlerine yer verdi.