Etiket: deniz salyası

  • Marmara Denizi’ne oksijen verilecek

    Marmara Denizi’ne oksijen verilecek

    Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Marmara Denizi’ndeki müsilaj seferberliğine devam ettiklerini belirterek, “22 Haziran Salı günü Kocaeli Körfez’de 4, Pendik Marina’da 1 noktadan Marmara Deniz’imizin 30 metre derinliğine oksijen vereceğiz” dedi.

    Bakan Kurum, Twitter hesabından, Marmara Denizi Eylem Planı kapsamında başlatılan temizlik çalışmalarına ilişkin açıklamada bulundu. Kurum, Marmara Denizi’ndeki müsilaj seferberliğine aralıksız devam ettiklerini belirterek, şunları kaydetti:

    “22 Haziran Salı günü Kocaeli Körfez’de 4, Pendik Marina’da 1 noktadan Marmara Deniz’mizin 30 metre derinliğine oksijen vereceğiz. Marmara Denizi’ni Koruma Eylem Planı çerçevesinde, ileri teknolojideki oksijenlendirme cihazlarıyla denizimizin derinliklerindeki çözülmüş oksijeni artırmayı hedefliyoruz. Pilot uygulamayla yurt dışı örneklerindeki gibi bir çalışma gerçekleştireceğiz. Denizimize oksijen veren cihazları 5 farklı noktada kullanacak ve çözülmüş oksijen değerlerini anlık takip edeceğiz. 6 ila 8 hafta sürecek çalışmamızın sonucuna göre uygulamamızı daha geniş sahada sürdüreceğiz. Marmara Denizi’mizi kaderine terk etmeyeceğiz.”

  • Deniz salyası Karadeniz’e de sıçradı

    Deniz salyası Karadeniz’e de sıçradı

    ORDU’nun Fatsa ilçesinde, Karadeniz’de önceki gün küçük çaplı alanda deniz salyası görüldü. Balıkçıların ihbarı ile belediye ekipleri, deniz yüzeyindeki kirliliği temizledi. Ordu Üniversitesi (ODÜ) Fatsa Deniz Bilimleri Fakültesi Balıkçılık Teknolojisi Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Aydın, “Çay ve fındık tarımında gübre olarak çok fazla azot ve fosfor kullanılıyor. Marmara kadar yakın zamanda böyle etki göstermez ama kirliliğe devam edersek 3, 5, 30 yıl sonra biz de karşı karşıya kalacağız” dedi.

    Marmara Denizi’nin karşı karşıya kaldığı ‘deniz salyası’ olarak adlandırılan müsilaj, Karadeniz’de de gözlendi. Ordu’nun Fatsa ilçesi Yalıköy Limanı’nda önceki gün küçük çaplı alanda deniz salyası görüldü. Balıkçıların ihbarı ile belediye ekipleri, deniz yüzeyindeki kirliliği temizledi. Denizdeki salya tehdidi uzmanlarca takip ediliyor.

    Fatsa Deniz Bilimleri Fakültesi Balıkçılık Teknolojisi Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aydın, deniz salyasının insan kaynaklı doğa olayı olduğunu söyledi. Karadeniz’e akan evsel ve tarımsal atıkların yanı sıra sanayi, kanalizasyon gibi atıkların denizi kirlettiğini belirten Aydın, “Marmara kapalı deniz, Karadeniz de kapalı deniz. Bu sonuç itibarıyla doğa olayı ama bizden kaynaklı etkilerle gerçekleşmiş bir olay. Azot ve fosfor, evsel atık, kimyasal atık, sanayi atıkları ya da tarımsal kaynaklı kirlilikten dolayı oluşan bir olay. Karadeniz’de çay ve fındık tarımında gübre olarak çok fazla miktarda azot ve fosfor kullanılıyor. Dolayısıyla bunlar zamanla belki Marmara kadar yakın bir zamanda böyle etki göstermez ama bu kirliliğe devam edersek yarın öbür gün 3, 5, 30 yıl sonra bunlarla biz de karşı karşıya kalacağız” diye konuştu.

    ‘BİYOLOJİK ARITMA SİSTEMİNE GEÇİLMELİ’

    Karadeniz’deki illerin arıtma sistemini biyolojik artıma sistemine dönüştürmesi gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Aydın, “Karadeniz’deki bütün illerin arıtma ya da kanalizasyonları denize döküyoruz. Düzgün arıtma sistemi de yok zaten. Kanalizasyonları veya arıtmaları derin deşarj, diyerek 20 metre derinliğe gidip bırakıyoruz. Bunların tamamı Karadeniz’i kirletici unsuru olarak karşımıza çıkıyor. Bu arıtmaları biz biyolojik yüksek arıtma sistemine dönüştürmediğimiz müddetçe Karadeniz’de zaman içinde kirlilik unsuru olarak kendini gösterecektir. Bu salya olmaz, başka bir şey olur. Gübrelemeyi düzene sokmamız lazım. Vahşice gübreleme yapılmaması lazım. Topraklarımızı verimsiz hale getirdik ve Karadeniz’de kullanılan gübrelerin tamamı ya da kullanılmış olan kimyasalların tamamı yağmur, yüzeysel sularla derelerle ve sonuç itibarıyla denize geliyor. Karadeniz zaten çok sağlıklı ekosistem değil” dedi.

    ‘KARADENİZ’DE ÇÖKÜŞ VAR’

    Balık popülasyonlarının azaldığını da kaydeden Prof. Dr. Aydın, “Her geçen gün Karadeniz’de çöküş var. Çöküş olmaya da devam ediyor. Nüfus artışı ile kirletme unsurları artıyor. Zamanla Karadeniz daha da kirlenecektir. Balık popülasyonlarımız da her geçen gün azalıyor. Hiç yukarı giden eğilim yok. Stoklarımızın tamamı çöküş eğiliminde. Eğer hamsiyi 40 TL’ye, 50 TL’ye yiyorsak demek ki Karadeniz sistemi çöküyor demektir. Bunun başka anlamı yok. Deniz salyasının Marmara’da etkisi 5 yıl sürebilir çünkü ciddi oranda sadece suyun yüzeyinde gözüken değil zeminde bu çökecek ve zemin yapısındaki birçok canlının ölmesine neden olacak. Bu zamanla balıkları bile öldürecek. Bunun ötesinde bütün deniz bitkilerine, süngerlere, kabuklulara, yavaş hareket eden moloz grubu olan salyangozlara, yengeçlerine olumsuz etki yapacaktır. Uzun süre bunun olumsuz etkisini çekeceğiz. Bunlar denizel ekosistemde sonuçta zinciri kırıyor. Bir şekilde balık popülasyonlarına da olumsuz etki gösterecektir” diye konuştu.

  • Marmara Denizi’ni kurtaracak eylem planı açıklandı

    Marmara Denizi’ni kurtaracak eylem planı açıklandı

    Deniz salyasıyla mücadele eylem planını açıklayan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Allah’ın izniyle bu eylem planlarımız kapsamındaki yatırımlarımızı yerel yönetimlerimizle birlikte 3 yıl çerisinde tamamlayacağız. Marmara Denizimizi; içerisindeki bin bir çeşit balıklarımızı, canlılarımızı koruyarak en saf, en duru en temiz, en canlı haliyle geleceğe taşıyacağız” dedi.

    Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Kocaeli’de düzenlenen Marmara Denizi Eylem Planı Koordinasyon Toplantısı’nda, Marmara Denizi’ne kıyısı olan illerin belediye başkanları, akademisyenler, bilim adamları ve STK’lar ile bir araya geldi. Toplantında Marmara Denizi’nde etkili olan, balıkçılık faaliyetlerini olumsuz etkileyerek denizdeki canlı yaşamını zorlaştıran deniz salyasının (müsilaj) sebepleri ve mücadelede yapılması gerekenler ele alındı. Yaklaşık 3 saat süren ve katılımcılarla karşılıklı fikir alışverişlerinin yapıldığı toplantı neticesinde Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, müsilajla mücadele eylem palanını açıkladı.

    “El birliğiyle, iş birliğiyle gözbebeğimiz Marmara’yı kurtaracağız”

    Toplantının son derece önemli olduğunu ifade eden Bakan Kurum, “Ortak akılla, samimiyetle, birlik ve beraberlik içinde bütün maddelerin üzerinden geçtik. Burada hepimiz, ortak bir iradeyle; İstanbul Boğazı’mızı, Marmara Denizi’mizi kirliliğe, kaderine terk etmeyeceğiz dedik. El birliğiyle, iş birliğiyle gözbebeğimiz Marmara’yı kurtaracağız dedik. Bugün şehirlerimizi, insanımızı etkileyen üç önemli meselemiz var. Bunlar; salgın, deprem ve iklim değişikliği. 2020 yılı bu üç meselenin neden olduğu sonuçlarla mücadele içinde geçti. Bugün konuştuğumuz müsilaj probleminin ana nedeni olan iklim değişikliğiyle mücadelenin yolu ve çözümü; çevre yatırımlarından, yeşil yatırımlardan geçmektedir” dedi.

    Müsilaj sorunun sebeplerine değinen Bakan Kurum, “İstanbul’umuz, sanayimizin ekonomimizin lokomotif şehirlerinden Kocaeli’miz ve tüm kıyı şehirlerimizde, son derece yaygın bir kirlilik yaşıyoruz. Çözüm noktamız çok net. Hakikaten hepimizin, 84 milyonun, Marmara Bölgesinde yaşayan 25 milyon vatandaşımızın içini sızlatan o görüntüleri yok etmek. Marmara Denizi’mizi bir seferberlik anlayışıyla tertemiz hale getirmek ve gelecek nesillere aktarmak hepimizin üzerinde bir vazifedir, bir borçtur. Bu anlamda; el birliği yapmak, güç birliği yapmak zorundayız. Ve bir an evvel karasal, tarımsal ve gemi kaynaklı ne kadar farklı kirlilik türü varsa, ne kadar sebep varsa hepsini ortadan kaldırmaktır” diye konuştu.

    100 noktadan toplanan örnekler incelemeye alındı

    Bakanlık olarak müsilaj sorununu ilk andan itibaren titizlikle takip ettiklerinin altını çizen Bakan Kurum, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “300 kişilik ekibimizle, Marmara Denizi’nde 91 noktada, karada da tüm atıksu arıtma ve katı atık tesislerinde, kirlilik kaynaklarında denetimlerimizi yaptık. Aldığımız örnekleri Çevre Laboratuvarımızda inceledik. ODTÜ Bilim gemimizle suyun altında ve üstünde 100 farklı noktadan numuneler aldık. 700’ü aşkın bilim insanı, kurum temsilcisi, STK ve belediye yetkilisinin katıldığı son yılların en geniş katılımlı çalıştayını yaptık. Dün de, Marmara Belediyeler Birliği Başkanımız ve Bakan Yardımcımız başkanlığında; belediyelerin başkan yardımcıları, çevre koruma ve kontrol daire başkanları, su ve kanalizasyon idarelerinin genel müdürleri, ilgili bakanlıklarımızın ve kurumlarımızın temsilcileriyle bir değerlendirme toplantısı yaptık. Bu toplantıda çalıştayın sonuçlarını ele aldık. Yine katılımcılarımızın müsilaj sorunu kapsamında sundukları yeni çözüm ve önerileri dinledik. Yapılan bu istişarelerin, toplantıların sonunda Marmara Denizi Koruma Eylem Planı’mızı hazırladık.”

    21 maddeden oluşan eylem planı açıklandı

    Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatları, tecrübeleriyle son halini verilen Eylem Planının kısa, orta ve uzun vadeli bütün planları içerdiğini ifaden eden Bakan Kurun, Eylem Planında yapılacak tüm çalışmaların, bakanlıklar, TBMM Çevre Komisyonu Başkanı ve Üyeleri, ilgili tüm kurumlar, valiler, Marmara Belediyeler Birliği, belediye başkanlarıyla birlikte imza altına alındığını belirtti.

    Eylem planları uygulamaya geçiyor

    21 eylemden oluşan Marmara Denizi Koruma Eylem Planını açıklayan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, maddeleri şöyle sıraları:
    “Birinci eylem planı, Marmara bölgesinde kirliliğin azaltılması ve izleme çalışmalarının yürütülmesi amacıyla; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ilgili kurum ve kuruluşlar, üniversiteler, sanayi odaları ve STK’lardan müteşekkil Koordinasyon Kurulu; Marmara Belediyeler Birliği bünyesinde ise Bilim ve Teknik Kurulu oluşturulacak. Koordinasyon Kurulumuzu önümüzdeki hafta itibariyle oluşturuyoruz. Kurul haftalık ve aylık toplantılarla; tüm çalışmaları ortak bir akılla ele alacak ve bu kurul sayesinde katılımcı bir süreci koordine edeceğiz.”

    3 ay içinde plan hazırlanarak yürütülecek

    “İkinci eylemimiz, Marmara Denizi Bütünleşik Stratejik Planı üç ay içerisinde hazırlanarak çalışmalar bu plan çerçevesinde yürütülecek. Üçüncü eylemimiz, Marmara Denizi’nin tamamını koruma alanı olarak belirleme çalışmaları başlatılacak, 2021 yılı sonuna kadar tamamlanacak. 11.350 km2’lik yüzey alanına sahip olan Marmara Denizi’mizde koruma alanları belirlemek için çalışmalarımızı başlattık. Bu çalışmalarımızla Marmara Denizi’nin biyolojik çeşitliliğini de koruma altına alacağız.”

    8 Haziran’da Türkiye’nin en büyük deniz temizliğini yapılacak

    “Dördüncü eylemimiz, Acil müdahale kapsamında 8 Haziran 2021 tarihinden itibaren, 7/24 esasıyla, Marmara Denizi’ndeki müsilajın bilimsel temelli yöntemlerle tamamen temizlenmesine yönelik çalışmalar başlatılacak. 8 Haziran Salı günü de tüm kurumlarımızla, belediyelerimizle, doğa severlerimizle, sporcularımız, sanatçılarımız, tüm vatandaşlarımızla birlikte, bir seferberlik anlayışıyla, Türkiye’nin en büyük deniz temizliğini yapacağız.”

    “Azot miktarını yüzde 40 oranında düşürürsek bu işi kökten çözeriz”

    “Beşinci eylemimiz bölgede bulunan mevcut atıksu arıtma tesislerinin tamamı ileri biyolojik arıtma tesisine dönüştürülecek. Atıksuların ileri biyolojik arıtım yapılmaksızın Marmara Denizi’ne deşarjını engelleyici hedefler doğrultusunda çalışmalar yürütülecek. Bilim insanlarımıza göre azot miktarını yüzde 40 oranında düşürürsek bu işi kökten çözeriz. Önümüzdeki 3 yıl içerisinde Marmara Bölgesinde bulunan tüm illerimiz, atıksu arıtma tesislerini dönüştürmeye yönelik çalışmalarını tamamlayacaklar. Marmara Denizi’nde müsilaja ve diğer kirlilik türlerine neden olan azot ve fosfor girişini minimum seviyeye indirip kontrol altına alacağız. Böylece Marmara Denizinin su kalitesinde iyileşmeyi hızlandıracağız.”

    2030 yılında atıksuların yüzde 15’i yeniden kullanılacak

    “Altıncı eylemimiz Marmara Denizi’ne deşarj yapan atıksu arıtma tesislerinin deşarj standartları 3 ay içerisinde güncellenerek hayata geçirilecek. Yedinci eylemimiz arıtılmış atıksuların mümkün olan her yerde yeniden kullanımı artırılacak, desteklenecek. Ülkemizde hâlihazırda yüzde 3,2 olan arıtılarak yeniden kullanılan atıksu oranımızı 2023 yılında yüzde 5’e, 2030 yılında ise yüzde 15’e çıkarma hedefimiz var. Bu manada tüm tesislerimiz de gerekli sistemleri kuracak. Finansal desteklerle tesis dönüşümünü hızlandıracağız. Atıksu oluşumunun azaltılması için gerekli tüm temiz üretim teknik ve teknolojilerini hızlıca hayata geçireceğiz.”

    Arıtma tesisi yapmayan OSB’lere yaptırım uygulanacak

    “Sekizinci eylemimiz, atıksu arıtma tesislerini gerektiği gibi işletmeyen OSB’lerin rehabilitasyon ve iyileştirme çalışmalarıyla ileri arıtma teknolojilerine geçişi hızlandırılacak. Tesisleşmesini gerçekleştirmedikleri takdirde, her türlü cezai işlemi ve hatta kapatma cezasını tavizsiz bir şekilde uygulayacağız. Dokuzuncu eylemimiz atıksu arıtma tesislerinin yapımı ve işletilmesini çok daha kolay hale getirmek için kamu-özel sektör işbirliği modelleri hayata geçirilecek. Atıksu arıtma tesislerinin yapım ve işletmelerine Bakanlık olarak destek vereceğiz. Onuncu eylemimiz Marmara Denizi’ne gemilerin atıksularının boşaltılmasının önlenmesine yönelik üç ay içerisinde düzenleme yapılacak. Gemilerin atıklarının Boğaz girişlerinde atık alma gemilerine veya atık kabul tesislerine vermelerini sağlayacağız. Yerel yönetimlerimizle birlikte gemilerin takibini sıkı bir şekilde yapacağız. Denetimlerimizi artıracağız.”

    “Marmara Denizi’ndeki 91 izleme noktası 150’ye çıkarılacak”

    “11. eylemimiz tersanelerde temiz üretim teknikleri yaygınlaştırılacak. Bu noktalarda daha çevreci teknikler kullanılarak olası deniz kirliliklerinin önüne geçeceğiz. 12. Eylemimiz Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız tarafından yapılan çalışmalar çerçevesinde; alıcı ortama deşarj yapan atıksu arıtma tesislerinin tamamı 7/24 online izlenecek. Marmara Denizi’ndeki 91 izleme noktası 150’ye çıkarılacak. Türkiye Çevre Ajansı eliyle, Marmara Denizi ile ilişkili tüm havzalardaki denetimler uzaktan algılama, uydu ve erken uyarı sistemleri, insansız hava araçları ve radar sistemleri kullanılarak artırılacak. Tıpkı Kentsel Dönüşüm projelerimizde yaptığımız gibi, 3 boyutlu modellemeyle, meteorolojiden kirlilik yüklerine kadar çok sayıda veriyi içeren Marmara Denizi’nin dijital ikizini oluşturacağız.”

    Marmara bölgesinin tüm illerinde Sıfır Atık Uygulamasına geçiliyor

    “13. eylemimiz Marmara Denizi kıyılarını kapsayacak şekilde Bölgesel Atık Yönetimi Eylem Planı ve Deniz Çöpleri Eylem Planı üç ay içerisinde hazırlanarak uygulamaya konulacak. Denizlerimizde oluşan plastik gibi katı atıkların, deniz çöplerinin yüzde 90’ı karasal kaynaklıdır. Yani evlerimizde, sanayimizde üretilmektedir. Biz karada etkin olarak atıkları topladığımızda zaten denize girişleri önlenmiş olacak. Bu manada, 1 yıl içinde Marmara bölgesinin tüm illerinde, ilçelerinde Sıfır Atık Uygulamasına geçeceğiz. 14. eylemimiz iyi tarım ve organik tarım uygulamaları ile basınçlı ve damlama sulama sistemleri yaygınlaştırılacaktır.”

    Organik temizlik ürünleri teşvik edilecek

    “15. eylemimiz Marmara Denizi’yle ilişkili havzalarda, dere yataklarına yapay sulak alanlar ve tampon bölgeler oluşturularak kirliliğin denize ulaşması önlenecektir. 16. eylemimiz zeytin karasuyu ve peynir altısuyu kaynaklı kirliliğin önlenmesi için, atık su azaltımını gerçekleştirecek teknolojik dönüşümler sağlanacaktır. 17. eylemimiz fosfor ve yüzey aktif madde içeren temizlik malzemelerinin kullanımı aşamalı olarak azaltılacaktır. Organik temizlik ürünleri teşvik edilecektir. Tıpkı Sıfır Atık Projesi’nde olduğu gibi, uygulamaya Belediyelerimiz ve kurumlarımızdan başlayarak; kentsel temizlik ve benzeri işlemlerde; hem insanımızın sağlığına zarar veren hem de Marmara Denizi’ne akan tüm zararlı maddelerin kullanımını aşamalı olarak azaltıyoruz. Bakanlık olarak, gerekli finansal desteği sağlayacağız.”

    Marmara Denizi’ndeki hayalet ağlar temizlenecek

    “18. eylemimiz Marmara Denizi’mizdeki tüm hayalet ağlar 1 yıl içerisinde temizlenecek. 19. eylemimiz balıkçılık faaliyetlerinin ekosistem temelli yapılması sağlanacak, koruma alanları geliştirilecek. Bilim insanlarımızla, koordinasyon kurulunun alacağı kararlarla takvim ve cezai uygulamalarımızı kısa süre içerisinde belirleyeceğiz. 20. eylemimiz müsilaj nedeniyle zarar gören balıkçılara ekonomik destek sağlanacaktır. 21. eylemimiz deniz kirliliğinin önlenmesi ve vatandaşlarımızın bilinçlendirilmesi amacıyla çalışmalar yapılarak, kamuoyunun bilgilendirecek bir platform oluşturulacak. Alacağımız tedbirlerin vatandaşlarımıza duyurulmasını sağlayacak, Marmara denizimizi milletimizle birlikte koruyacağız. Marmara denizinin korunması amacıyla yaptığımız ve planladığımız çalışmaları, bilimsel araştırma sonuçlarımızı, kuracağımız www.marmarahepimizin.com sayfası kanalıyla kamuoyuyla paylaşacağız.”

    Yatırımlar 3 yıl içinde tamamlanacak

    “22. eylemimiz soğutma suları ve termal tesislerden oluşan sıcak suların Marmara Denizine etkilerinin azaltılmasına yönelik tedbirler alınacak. Allah’ın izniyle bu eylem planlarımız kapsamındaki yatırımlarımızı yerel yönetimlerimizle birlikte 3 yıl çerisinde tamamlayacağız. Marmara Denizimizi; içerisindeki bin bir çeşit balıklarımızı, canlılarımızı koruyarak en saf, en duru en temiz, en canlı haliyle geleceğe taşıyacağız.”

  • Gemlik Körfezi deniz salyası istilasında

    Gemlik Körfezi deniz salyası istilasında

    Bursa’nın Marmara Denizi’ne kıyısı olan Gemlik ilçesinde denizde biriken salya tabakasının havadan çekilen görüntüsü etki ettiği alanın büyüklüğünü gözler önüne serdi.

    Körfez çevresindeki Kumla, Kurşunlu, Gemsaz ve Kusmaz sahilindeki kötü görüntü normalleşme sonrası tatil planı yapan vatandaşları kara kara düşündürüyor. Marmara Denizinde son 3 aydır devam eden Müsilaj deniz salyası Gemlik Körfezinde etkisini devam ettiriyor. Geçtiğimiz hafta lodosun etkisiyle biraz olsun dağılan salya tabakası yeniden körfez kıyılarını kapladı.

    Doğa olayı mı yoksa kirlilik mi çeşitli çevrelerce halen tartışılan salya tabakası deniz üzerindeki kötü görüntüsünün yanı sıra deniz dibindeki doğal hayatı da olumsuz etkiliyor. Denizin dibini balıkçı ağı gibi saran salya tabakasına takılan balıklar bir süre sonra oldukları yerde ölüyor. Körfezde profesyonel dalgıçların su altında çektiği görüntüler olayın ciddiyetini gözler önüne sererken gökyüzünden drone ile çekilen görüntüler ise tabakanın etkili olduğu alanın genişliğini ortaya koyuyor.

    Salyanın sebebinin denize arıtılmadan deşarj edilen evsel atıklar ve sanayi atıkları olduğunu iddia eden bazı kesimler ise arıtma tesislerinin azlığına ve mevcut olanların ise randımanlı çalışmadığına dikkat çekiyor.

  • Marmara’da deniz canlılarının müsilajla mücadelesi

    Marmara’da deniz canlılarının müsilajla mücadelesi

    Yaklaşık 3 aydır Marmara’yı istila eden deniz salyaları, suyun dibindeki hayatı da olumsuz etkiledi. Deniz canlıları, hayatta kalmak için müsilajla ölüm kalım savaşı veriyor.

    Marmara denizini neredeyse 3 aydır istila eden deniz salyaları, suyun üzerindeki kötü görüntünün yanında suyun dibindeki hayatı da felç ediyor. Midye ve balıklar, hayatta kalmak için müsilajla ölüm kalım savaşı veriyor.

    Bilhassa Gemlik Körfezi’nin dibini saran salya tabakasına ağa takılır gibi takılıp kalan balıklar bir müddet sonra ölüyor.

    Denizin dibindeki içler acısı durumu görüntüleyen 1. sınıf sanayi dalgıcı su altı araştırmacısı Fatih Kayacıkbaşı, deniz salyasına kirliliğe sebebiyet verdiğini belirtti.

    Marmara’da sık görülen ve deniz salyası da olarak bilinen müsilâj, deniz dibinde canlı türlerinin çoğalma ve üremesine hatta yaşamalarına bile mani oluyor.

    Salyalarla kaplanan midyeler ve ağa takılır gibi salya tabakasına takılıp kalan balıkların ölüm kalım mücadelesi görenleri şaşırttı. Fatih Kayacıkbaşı, “Son zamanlarda deniz salyaları yüzünden balıklar azaldı. Bunun sebebi, Marmara’daki deniz suyunun sürekli kirlenmesi. Bu yüzden artık balık göremez olduk” dedi.

    Salyaların bulunduğu alanda balıkların yaşayamadığını belirten Fatih Kayacıkbaşı, “Suların daha iyi filtrelenmesi ve arıtılması gerekiyor. Denize deşarj edilen mesken atıkları salyaların yok olmasını engelliyor. Uzun zamandır herkes tarafından dikkatle takip edilen salyalar esas suyun altındaki hayatı olumsuz etkiliyor” dedi.

    Marmara ve Karadeniz’deki azot fe Fosfor yoğunluğuna da dikkat çeken Kayacıkbaşı, artışın sebebinin denize deşarj edilen mesken atıkları olduğunu söyledi.

  • Gemlik Körfezi eski görüntüsüne dönüyor

    Gemlik Körfezi eski görüntüsüne dönüyor

    Marmara Denizi’nde son 3 aydır yaşanan deniz salyası sebebiyle beyaz ve kahverengi tabaka ile kaplanan Gemlik Körfezi bir gecede lodosun etkisiyle eski haline döndü.

    Gemlik Körfezi’nin görüntüsü bir gecede değişti. Körfezi neredeyse istila deniz salyası tabakası uydudan bile görülürken, körfezin sarıya boyanmış dev bir tabaka gibi görüntüsü vatandaşları ve balıkçıları tedirgin ediyordu.

    Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan, “Marmara’yı hep birlikte beton ile çevrili bir göl haline getirmeseydik deniz bu organizmayı atacak kıyı ve kumsal bulabilecekti ve muhtemelen bu kadar rahatsız etmezdi bizi. Mecbur dibe çökene kadar bekleyeceğiz” sözleriyle yaptığı açıklamanın ardından dün gece saatlerinde etkili olan lodos Gemlik Körfezini deniz salyalarını açığa sürüklemesiyle sahil bandı eski görüntüsüne dönmeye başladı.

    Lodosun etkisiyle sahil bandı normale dönmeye başladı

    Dün gece saatlerinde etkili olan lodos sonrası Gemlik Sahillerinin büyük kısmı deniz salyalarından temizlendi. Lodosun açığa sürüklediği salya tabakasının kısa sürede tamamen yok olması bekleniyor. Öğle saatlerinden itibaren normale dönmeye başlayan sahil bandı drone ile havadan görüntülendi. Salyalardan temizlenmeye başlayan körfez, vatandaşlarda ve balıkçılarda büyük sevinç uyandırdı.

  • Gemlik’te deniz salyası istilası sürüyor

    Gemlik’te deniz salyası istilası sürüyor

    Marmara Denizi’nde son 3 aydır yaşanan deniz salyası olayı Gemlik Körfezi’nde yoğun olarak baş göstermeye başladı. Körfezi neredeyse istila eden (Müsilaj) deniz salyası tabakası uydudan bile görülürken, körfezin sarıya boyanmış dev bir tabaka gibi görüntüsü vatandaşları ve balıkçıları tedirgin etmeye devam ediyor. Konuyla ilgili açıklama yapan Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan, “Marmara’yı hep birlikte beton ile çevrili bir göl haline getirmeseydik deniz bu organizmayı atacak kıyı ve kumsal bulabilecekti ve muhtemelen bu kadar rahatsız etmezdi bizi. Mecbur dibe çökene kadar bekleyeceğiz” dedi.

    Bursa’nın Marmara Denizi’ne kıyısı olan Gemlik ilçesinde vatandaşların başı deniz salyası ile dertte. Denizdeki salya tabakası denizdeki canlıların ölümüne sebep olurken, tekneleri de çalışmaz hale getirdi.

    Gemlik Körfezi’nde iki üç gündür etkili olan salya istilası dün öğle saatlerinde etkisini arttırıp neredeyse tüm körfezi kapladı. Körfez tamamen sarıya boyanmış bir halde görüntülenirken, vatandaşlar körfezde İzmit ve Kocaeli örneğindeki gibi temizlik yapılmasını istediler. Uzmanlar ise 3 aydır devam eden istilanın uzun vadede ciddi balık ölümlerine ve hatta denize bile girilmesine engel olabileceğini ifade ediyor.

    Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan da körfezde incelemelerde bulunup konuyla ilgili açıklama yaptı. Başkan Sertaslan, “Herkes kulaktan dolma bir takım şeyler söylüyor. Gördüğünüz gibi Gemlik’in denizinin yüzeyi görünürde bir organizma sebebi ile berbat bir görüntü ortaya çıkartıyor. Bir takım araştırmalar yaptık. Elbette Gemlik Belediyesi olarak bizden de son derece haklı bir şekilde bu durumun çözülmesi durumunda bir beklentiniz var. Maalesef yapılacak hiçbir şey yok. Bu durumu canlı bir organizma oluşturuyor. Adı bilinen hali ile müsilaj denilen bir şey. Deniz tabanın hemen üzerinde bir yerlerde fosfor ve azotun yoğunlaşması deniz suyunun sıcaklığının periyodik bir şekilde bilinenin tam tersi periyodik bir şekilde ısınmasının sebep olduğu bir durum. O organizmanın yaşam alanı bulup hızlıca çoğalması ile hızlıca ortaya çıkan bir durum. Gördüklerimiz de aslında onun ölmüş hali, ölüp yüzeye çıkan hali. Görmediğimiz aslında sorun olan ciddi bir durum suyun içinde şu an. Rüzgar olursa atıyor kendini denizin dışına deniz temizliyor kendini bir şekilde ama dediğim gibi asıl sorun içeride. Organizmalar sıcaklığın bu hali ile devam ettiği sürece çoğalmaya devam ediyor. Bir süre sonra yine ölüyor. Bazı mevsimlerde bazı yıllarda bir iki gün görülen şey uygun elverişli bir ortamı bulduğunda böyle aylarca sürebiliyor. Üniversitelerin su bölümleri ile irtibat kurduk ve konu ile ilgili bilimsel durumu anladık. Bu durumu da buradan aktarmaya çalışıyorum size de. Hava şartları böyle devam ettiği sürece kötü görüntüyü görmeye devam edeceğiz.

    Neden geçen yıl olmadı bu yıl oldu sorusuna da ben cevap aradım siz de arıyorsunuzdur. Sebep belli bu yıl ısınma aslında Gemlik’in mevsiminin alışık olduğu üzere kademeli olarak artış gösterdi. Onun için de en uygun ortam da buydu. Bu sayede böyle bir çoğalma ortaya çıktı. Maalesef sebebi temelde arıtılmadan körfeze karışan su. Marmara Denizine sorunu ortaya çıkartan özellikle evsel atıklar. Bütün belediyelerin evsel atıkları arıtmadan denize deşarj etmemesi lazım. Bağırıyoruz sürekli Orhangazi’nin yapılması lazım. Orhangazi’nin atıklarının buraya gelmemesi lazım. Büyükşehir Belediyesi Gemlik’te bu sorunu çözdü. İhalesi yapımı aşamasına kadar geldi. Bütçe oluşturulmaya çalışılıyor artık yapılsın bu. Orhangazi artıma ile atığı arıtılıp gelsin. Elbette Marmara Denizine kıyısı bulunan bütün belediyelerin bunu yapması gerekiyor. Son 50 yıldır evsel atıklar derinde şarj edilen bir sistem ile gözümden uzak olsun ne olursa olsun anlayışıyla belediyeler tarafından körfeze bırakıldı. Sonunu hep birlikte görüyoruz. Bunun balık popülasyonu üzerinde olumsuz etkisi var. Bizden sonra gelecek kuşaklar bizim teslim aldığımız dünya kadar bir o kadar temiz dünya almayı hak ediyorlar. Belediyelerimiz ve endüstri kurumlarımız kuruluşlarımız da ne yapıp edip arıtmadan suyu bırakmamalı körfeze” dedi.

    “Deniz karı ilk olarak Adriyatik Denizinde görülmüş”

    Aynı görüntünün eskiden de yaşandığını iddia eden Sertaslan sözlerini şu şekilde sürdürdü:

    “Eskiden de oluyordu bunlar bu müsilaj dediğimiz bu varlık. İngilizce ismiyle Marinstom yani deniz karı aslında öyle deniliyor. 1700’lü yılların başından itibaren ilk olarak Adriyatik körfezinde görülmüş. Yani dünyada bu organizmalar ilk defa hayat bulmuş şeyler değil. Türkiye’de de 2006 yılından itibaren özellikle ciddi şekilde sorun çıkarmaya başlamışlar. Bazen bir iki gün bazen de bir iki ay sürmüş. Maalesef normal şartlarda buna benzer ölü organizmayı deniz kıyı ya da kumsal bulabilseydi kendine, beton bir göl haline getirmeseydik Marmara’yı hep birlikte muhtemelen bu kadar rahatsız etmezdi bizi. Her yer kaya beton bir yere de gitmiyor dibe çökene kadar bekleyeceğiz. Ya da rüzgar çıksın bunu dağıtsın hava sıcaklığı deniz suyu sıcaklığı biraz azalsın diye dua etmeye devam edeceğiz. Üstümüze düşeni yapmamız lazım. Gemlik Belediyesi bu konuda bir şeyler yapsın. Beklentisi olan arkadaşlara üzülerek söylüyorum bunu duyurmak dışında yapabileceğimiz bir şey yok. Bir canlı organizma yaşam alanı ne kadar çok endüstriyel atığı arıtmadan atarsak çoğalıyor. Bütün belediyeleri arıtılmayan evsel atık kalmasın çağrısı ile muhatap etmek istiyorum.”

  • Marmara’yı istila eden görüntü uydudan da görüldü

    Marmara’yı istila eden görüntü uydudan da görüldü

    Marmara Denizi’nin büyük bir bölümünde son 3 aydır etkili olan deniz salyası olarak bilinen müsilaj tabakasının uydu görüntüsü tehlikenin büyüklüğünü gözler önüne serdi.

    Balık ve su samuru ölümlerine ve yol açıp tekne sahiplerini motor çalıştıramaz hale getiren salyaların özellikle Bursa kıyılarında Gemlik ve Mudanya ilçelerinde yoğunlukta olması dikkat çekti.

    Marmara Denizi’nde aylardır etkili olan deniz salyası uydudan da görünür hale geldi. Uydu fotoğrafında salyanın Marmara Denizi’nin büyük bir bölümünde etkili olduğu ve Mudanya açıklarında ise halka oluşturduğu görüldü.

    İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Barış Önol’ün yayınladığı 4 Mayıs tarihli uydu fotoğrafında deniz salyası tabakasının Marmara’da ulaştığı boyutu ortaya koydu. Fotoğrafta denizin bir çok noktasında sarı şekilde görülen müsilaj, Mudanya açıklarında halka oluşturduğu, Gemlik Körfezi kıyılarında da yoğunlaştığı görülüyor.


    Bursa’nın Mudanya ilçesindeki sahilleri ve yat limanını kaplayan deniz salyası temizlenmeyi bekliyor.  Marmara Denizi’nde şubat aylarında görülmeye başlanan ve yaklaşık 3 aydır etkili olan deniz salyası mağduru olan ilçe sakinleri tabakanın biran önce temizlenmesini umut ediyor.

  • Balıklardan sonra şimdi de su samuru ölü bulundu

    Balıklardan sonra şimdi de su samuru ölü bulundu

    Bursa sahillerini kaplayan deniz salyaları denizdeki diğer canlıların sonunu getiriyor. Gemlik ilçesinde yüzlerce balığın ardından bugün de Mudanya sahiline nesli tükenmekte olan su samurunun cansız bedeni vurdu.

    Mudanya ilçesinde bulunan yat limanı ve çevresi deniz salyaları  sebebiyle kahverengi tabakaya bürünürken, kirlilikten boğularak ölen su samuru kıyıya vurdu. Limanda bulunan tekne sahipleri ise daha önce böyle bir şeyle karşılaşmadığını belirtti.

    Marmara Denizi üzerinde beyaz tabaka olarak kendini gösteren, balık ölümlerine ve kötü kokuya neden olan deniz salyası bu sefer de Bursa’nın sahil ilçesi Mudanya’da etkili oldu. Sabah saatlerinde hareket edemeyen ve boğularak ölen su samuru yat limanın kıyısında ölü olarak bulundu. Aynı şekilde diğer canlılarında denizdeki pislik yüzünden hayatını kaybettiğini belirtildi.

    Öte yandan dün Gemlik ilçesi Narlı sahilinde de binlerce balık oksijen yetersizliği sebebiyle ölünce su yüzüne çıkmıştı.