Etiket: Deniz

  • Bursa’da denizde boğularak ölen engelli adamın arkadaşı o anları anlattı

    Bursa’da denizde boğularak ölen engelli adamın arkadaşı o anları anlattı

    15 Ağustos tarihinde 4 arkadaş Bursa’nın Mudanya ilçesinde denize girmek için yola çıktı. Yetimhanede büyüyen zihinsel engelli Tanju Aydın (42) ve arkadaşları serinlemek için denize girdi. Dalga çıkınca kıyıya yüzemeyip ters akıntı sebebiyle açığa çekilen Tanju Aydın, dalgalara direnemeyince gözlerden kayboldu. Tanju Aydın’ın yetimhanede başlayan hayatı denizde son buldu.
    Kendisini dünyaya getiren anne babası tarafından daha bebekken Bursa’da yetimhaneye bırakılan Aydın 18 yaşına kadar yetimhanede büyüyüp burada yetişti. 18 yaşında buradan ayrılan Aydın, hiç evlenmeyip devlet tarafından yerleştirildiği Bursa’daki bir okulda kadrolu temizlik görevlisi olarak çalıştı.

    İzmir’deki bir yetimhanede büyüyüp devlet tarafından kendisi ile aynı okulda görevlendirilen Serdar Akça (26) ile yakın arkadaş olan Aydın, 15 Ağustos perşembe günü 2 arkadaşlarını daha yanlarına alıp, denize girmek için Mudanya ilçesindeki Söğütpınar sahiline gitti. Piknik yaptıktan sonra Tanju Aydın ile denize giren Serdar Akça, elindeki aksiyon kamerası ile o anları da kayıt altına aldı. 2 arkadaş yüzerken dalga çıkınca Akça, Aydın’ı açılmaması için uyardı. Sahile doğru yüzmeye başlayan Tanju Aydın, dalga ve ters akıntı sebebiyle açığa doğru çekilince bir süre sonra yorulup kulaç atmakta zorlandı. Bir süre sonrada dayanamayıp gözden kayboldu. Arkadaşının boğulma tehlikesi geçirdiğini fark eden Serdar Akça, sahile çıkıp çevredekilerden yardım ve can simidi istedi. Gözden kaybolan Tanju Aydın’ın cansız bedeni, 10 dakika sonra sahile vurdu. İhbarla olay yerine gelen sağlık ekiplerinin müdahalesi de Aydın’ı geri döndüremedi. Serdar Akça’nın, yüzerken kullandığı olay sırasında kayıtta kalan aksiyon kamerası yaşananları kaydetti.

    “Tanju ağabey kafasını kaldırıp son kez bana baktı”
    Tanju Aydın ile birlikte denize giden mesai arkadaşı Serdar Akça, “3 gün yıllık izne çıkmıştım. İş çıkışı plan yaptık motorla kendisini almaya gittim. Daha sonra arkadaşlarla buluşup kendisini almaya gittim. Güle eğlene yola çıktık. Sahile gider gitmez masamızı kurduk. Ve yüzmeye başladık. Biraz yüzdükten sonra tekrar sahile dönüp yemek yedik. Söz konusu videoda insanlar Tanju ağabeyin boğulduğunu sanıyor, ancak öyle bir şey yok. Videoda tamamen eğleniyoruz. Biraz yüzdükten sonra sahilde kurduğumuz masada yemek yiyip dans ettik. Hava kararmadan önce, Tanju ağabey bana tekrardan denize girmek için ısrar etti. Arkadaşlarımız ve Tanju ağabey girdi, ben de o sırada paletlerimi hazırladım. Fazla yemek yemiştik, bunun etkisini denize girince hissettik. Eşyalarımı hazırladım, denize gireceğim sırada arkadaşlarım Tanju ağabeye ‘Açılma’ diye sesleniyorlardı. Açıldığı yerden gelemediğini fark ettik. Panik yaptığını fark ettik. Ben de kurtarabilir miyim diye düşündüm. Hemen karaya gelip 112’yi aradım. Can simidi olsaydı, o riski göze alacaktım. Ama sahilde olan vatandaşlarda can simidi yoktu. Tanju ağabey kafasını kaldırıp son kez bana baktı. Orada bir cesaret geldi ama yapamayacağımı hissettiğim için geri döndüm. 5 dakika içerisinde evlerinden gören vatandaşlar koştu. Tanju ağabeyin cansız bedenini sahile çektik. 3 saat başında durdum. Elimden hiçbir şey gelmedi. Çok üzüldüm. Yüzmede bir problemi yoktu. Gelebilirdi aslında, ama gelemedi” şeklinde konuştu.

    “Basına yansıyan görüntülerde boğuma anı yok”
    Daha önce yapılan haberlerde görüntülerin boğulma anı olarak aktarılmasının doğru olmadığını belirten Akça, “Sahile gittiğimizde çekim yaptım. Fakat yemek yedikten sonra kamerayı bıraktım. Basına yansıyan görüntülerde hiçbir şekilde boğulma vakası yoktur. Tanju ağabey boğulurken, biz orada asla kamera kaydı almadık. O durumda alamazdım da zaten. Sağlık ekipleri geldi, kontrollerinin ardından ex dediler. 3 saat cenazenin başında bekledik. Daha sonrasında da ifademi aldılar” dedi.

    “Daha yeni sosyalleşmeye başlamıştı”
    Arkadaşı ile yaşadığı olayın kendisi derinden etkilediğini söyleyen Akça, “Ben yetiştirme yurdunda kaldım, annem, babam yok diyebilirim. Duygusal bir insan olamayabilirim ama insanların olmadığı her vakitte ağladım. Keşke böyle olmasaydı, daha yeni sosyalleşmeye başlamıştı, insanlara karışmıştı. Çok yüksek bir zihinsel engeli yoktu, zihinsel engelli bile demezsiniz. Çok iyi zamanlarında kaybettik kendisini” diye konuştu.

    Tanju Aydın’ın cansız bedeni savcılık incelemesinin ardından otopsi yapılmak üzere Bursa Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü. Otopsisi tamamlanan Aydın’ın cenazesi arkadaşları tarafından alınarak Fethiye Camisi’nde kılınan cenaze namazı sonrası Fethiye Mezarlığı’nda toprağa verildi.

  • Yetimhanede başlayan hayatı 42 sene sonra Bursa’da denizde son buldu

    Yetimhanede başlayan hayatı 42 sene sonra Bursa’da denizde son buldu

    Dalga çıkınca kıyıya yüzemeyip ters akıntı sebebiyle açığa çekilen Tanju Aydın direnemeyince gözlerden kayboldu. Aydınla birlikte denize giren arkadaşının aksiyon kamerası o anları saniye saniye kaydetti.

    42 yaşındaki Tanju Aydın’ın yetimhanede başlayan hayatı denizde son buldu.
    Kendisini dünyaya getiren anne babası tarafından daha bebekken Bursa’da yetimhaneye bırakılan Aydın 18 yaşına kadar yetimhanede büyüyüp burada yetişti. 18 yaşında buradan ayrılan Aydın, hiç evlenmeyip devlet tarafından yerleştirildiği Bursa’daki bir okulda kadrolu temizlik görevlisi olarak çalıştı.

    İzmir’deki bir yetimhanede büyüyüp devlet tarafından kendisi ile aynı okulda görevlendirilen Serdar Akça(42) ile yakın arkadaş olan Aydın, 15 Ağustos perşembe günü 2 arkadaşlarını daha yanlarına alıp, denize girmek için Mudanya ilçesindeki Eşkel sahiline gitti. Piknik yaptıktan sonra Tanju Aydın ile denize giren Serdar Akça, elindeki aksiyon kamerası ile o anları da kayıt altına aldı. 2 arkadaş yüzerken dalga çıkınca Akça, Aydın’ı açılmaması için uyardı. Sahile doğru yüzmeye başlayan Tanju Aydın, dalga ve ters akıntı sebebiyle açığa doğru çekilince bir süre sonra yorulup kulaç atmakta zorlandı. Bir süre sonrada dayanamayıp gözden kayboldu. Arkadaşının boğulma tehlikesi geçirdiğini fark eden Serdar Akça, sahile çıkıp çevredekilerden yardım ve can simidi istedi. Gözden kaybolan Tanju Aydın’ın cansız bedeni, 10 dakika sonra sahile vurdu. İhbarla olay yerine gelen sağlık ekiplerinin müdahalesi de Aydın’ı geri döndüremedi. Serdar Akça’nın, yüzerken kullandığı olay sırasıda kayıtta kalan aksiyon kamerası saniye saniye yaşananları kaydetti. Olaydan sonda sinir krizi geçiren Serdar Akça, “Kafasını kaldırıp son kez bana baktıktan sonra kendisini denize bıraktı. Cesedinin başında bekleyip saatlerce ağladım” dedi.

    Tanju Aydın’ın cansız bedeni savcılık incelemesinin ardından otopsi yapılmak üzere Bursa Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü. Otopsisi tamamlanan Aydın’ın cenazesi arkadaşları tarafından alınarak Fethiye Camisi’nde kılınan cenaze namazı sonrası Fethiye Mezarlığı’nda toprağa verildi.

    Ters akıntı Tanju’yu yuttu
    Engelli arkadaşının ölümüne tanık olan Serdar Akça olayın şokunu halen üzerinden atamadığını söyledi. Tanju Aydın’ın ileri seviyede yüzme bilmediğini fakat suyun üzerinde kalabildiğini aktaran Akça, o gün birden esintiyle birlikte denizde dalga oldu. Ters akıntı Tanju’yu çekmeye başladı. Panik yapınca kulaç atamadı. Ben yüzme biliyorum fakat o gün çok korktum gidip onu bulunduğu yerden çekemedim. Çok kötü bir histi” dedi.
    Arkadaşının suda kaybolmadan önce son kez kafasını kaldırıp kendisine baktığını sözlerine ekleyen Serdar Akça, “Tanju’nun zihinsel engeli var. Buna rağmen yüzmeyi çok olmasa da biliyor. Su yutunca panik oldu. Ters akıntıya karşı mulaç atamayınca pes etmek zorunda kaldı. Kafasını kaldırıp son kez bana baktıktan sonra kendisini denize bıraktı. Cesedinin başında bekleyip saatlerce ağladım” diye konuştu. Akça arkadışının ölümünün ardından yaşadıklarını sosyal medya hesabından da paylaştı.

  • Sıcaklık artışı Akdeniz’de tür değişimini hızlandırıyor

    Sıcaklık artışı Akdeniz’de tür değişimini hızlandırıyor

    Mersin Üniversitesi (MEÜ) Su Ürünleri Fakültesi İşleme Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Ayas, özellikle Akdeniz baseninde görülen sıcak hava dalgalarının, doğal olarak deniz yüzey suyu sıcaklığını da artırdığını söyledi. Özellikle 0-25 metre derinliğe kadar olan yerlerde yüksek bir ısınma gözlendiğini dile getiren Ayas, “Tabii bunun özellikle biyolojik çeşitlilik üzerinde çok etkileri olduğunu değerlendiriyoruz. Özellikle Posidonia oceanica gibi deniz çayırları, makro algler, süngerler, mercanlar gibi habitat oluşturan canlı gruplarının ölmelerine neden olduğunu ya da popülasyonlarında ciddi daralmaların olduğunu gözlemliyoruz. Bu türler neden önemli? Çünkü diğer birçok tür için üreme, beslenme ve aslında kendini saklama ya da gizlenme alanları oluşturduğu için, habitat oluşturduğu için bu türler biyoçeşitlilik devamlılığı için çok önem arz ediyor” dedi.

    “İndo-pasifik kökenli türler, Süveyş Kanalı aracılığıyla 100 yılı aşkın süredir Akdeniz’e giriyor”
    Akdeniz tropikalleştiğini ve Akdeniz’in değiştiğine dikkat çeken Ayas, “İndo-pasifik kökenli türler, Kızıldeniz-Akdeniz bağlantı kanalı; Süveyş Kanalı aracılığıyla 100 yılı aşkın süredir Akdeniz’e giriyor. Sıcak hava akımların oluşturduğu deniz yüzeyi sıcaklıklarının artması, aslında bizi bu var olan tür göçünün hızlandırılması noktasında endişelendiriyor. Deniz suyu sıcaklıklarındaki her anormal artışlardan sonraki yıl biz yeni türleri görüyoruz. Yeni gelen egzotik türleri, yeni gelen tropik türleri daha fazla sayıda görmeye başlıyoruz. Aslında bunun bir mekanizma gibi olduğunu düşünüyoruz. Yaptığımız gözlemlerde; özellikle deniz suyu sıcaklıklarının yüksek olduğu yıllardan sonraki yaptığımız dalışlarda ve araştırmalarda daha fazla tropik türe rastladığımızı genel olarak değerlendirebiliriz. Tabii bunun bilimsel istatiksel bir çalışmasını ortaya çıkartamadık ama genel olarak yabancı tür çeşitliliğinde artışı böyle sıcak yıllardan sonra daha fazla görmeye başlıyoruz” diye konuştu.

    “Her dalışımızda makro alglerin sayısının ve deniz çayırlarının azaldığını görüyoruz”
    Akdeniz’in değiştiğini ve değişmeye devam edeceğini vurgulayan Ayas, şöyle devam etti:
    “Yani Süveyş Kanalı’nın açılmasıyla birlikte özellikle Doğu Akdeniz dediğimiz ülkemizin kıyılarında bulunduğu bölge değişiyor. Çok hızlı bir şekilde değişiyor. Tabii bu sıcak hava akımları deniz suyunu ısıtmaya devam ettikçe her yıl bu değişimin hızlanacağını öngörüyoruz. Burada sadece yerli türler ya da yabancı tür kompozisyonu üzerinden değerlendirmemek lazım. İlk söylediğimiz nokta şu. Habitat oluşturan türlerin kaybı çok dramatik bir değişikliğe yol açar. Mesela mercanlar, süngerler, deniz çayırları ve makro algler dediğimiz bitkisel materyaller aslında 0-25 metre yani ışık zonu dediğimiz kıyı zonunda önemli türlerdir ve habitat oluştururlar. Biz her dalışımızda, bu alanların daraldığını, makro alglerin sayısının ve deniz çayırlarının azaldığını görüyoruz. Bu türlerin tamamı sıcaklıktan etkilenir. Deniz suyu sıcaklığı arttığında öldüklerini görüyoruz, popülasyonlarını daralttıklarını görüyoruz.”

    “Bunlar neden önemli? Çünkü diğer türler için bir ev”
    Popülasyon daralmasına örnek veren Ayas, “Mesela Mersin de dahil tüm Akdeniz için endemik olan deniz çayırlarının, yerli deniz çayırlarının bugün Mersin’de küçük alanlarda varlığını devam ettirdiğini görüyoruz. Bunlar neden önemli? Çünkü diğer türler için bir ev. Habitat oluşturuyorlar; üreme, beslenme, birçok biyolojik aktivitesini bu türler üzerinden gerçekleştirdikleri için aslında en büyük dramatik değişiklik sıcaklık anlamında habitat oluşturan türlerin ortadan kalkması ya da daha popülasyonların daralmasıdır. Eğer bir ortamda tür kayıpları varsa, habitat oluşturan türler kayboluyorsa onun yerine yeni türler adapte oluyor. Mesela deniz çayırlarının eskiden var olduğu bölgelerde yani Akdeniz’in yerli deniz çayırlarının eskiden var olduğu yerlerde şimdi mesela tropik deniz çayırları yer alıyor. Biyoçeşitlilikteki değişimi de görüyoruz. Yani boşalan her alan tropik türlerle dolduruluyor. Bu değişim mekanizmasıyla ilgili sıcaklığın etkisinin tropik türlerin lehine olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz” dedi.

  • Balıkçıların ağları palamut ve istavrit ile doldu

    Balıkçıların ağları palamut ve istavrit ile doldu

    Denizlerde 15 Nisan itibariyle başlayan av yasağının 1 Eylül’de sona ermesiyle balıkçılar “Vira Bismillah” diyerek denize açıldı. 7 gün 24 saat boyunca radarları açık bir şekilde denizlerde seyir ederek balığın peşinden giden denizcilerin zorlu mücadelesi de başladı.

    Ekmek parası kazanmak için teknelerindeki yerini alan balıkçılar, Eylül ve Nisan aylarını denizde geçirecek. Avlanma sezonunda ailelerinden uzak 7.5 ay geçirecek olan balıkçılar yeni av sezonu ile yeniden ağlarını denizle buluşturdu. İlk geceden mavi sular ile buluşan ağlara bu yıl bol miktarda olması beklenen palamut ve istavrit takıldı. Trabzon açıklarında avlanan gırgır teknelerinin ağlarına vuran palamut ve istavrit balıkçının yüzünü güldürürken, Trabzon’da yola çıkarak balığın olduğu rotaya gidecek olan balıkçıların o zorlu mücadelesi kameralara yansıdı. Omuz omuza çalışarak ağlara takılan balıkları teknenin güvertesine çeken balıkçılar köpük kasalara yerleştirdikleri palamutları yurdun dört bir tarafına gönderdiler.

  • Serinlemek için girdiği denizde kayboldu

    Serinlemek için girdiği denizde kayboldu

    Kandıra ilçesi Kerpe plajına ailesi ile birlikte gelen 17 yaşındaki Mehmet Selim Yaman, dün saat 16.00 sıralarında girdiği denizde kayboldu. Durumu fark eden vatandaşlar ekipleri haber verdi. İhbar üzerine olay yerine gelen Kocaeli Sahilleri Su Kazaları Engelleme Merkezi (KOSKEM) ve jandarma ekipleri, denizde arama çalışması başlattı. Havadan helikopter ve dron ile karadan ise dalgıç, bot ve jetskiyle arama yapıldı. Aradan geçen 24 saate rağmen herhangi bir sonuca varılmazken, arama çalışmaları devam ediyor.

  • Denizde boğuldu, dakikalarca kalp masajı yapıldı ama kurtarılmadı

    Denizde boğuldu, dakikalarca kalp masajı yapıldı ama kurtarılmadı

    Serinlemek için girdiği denizde bir anda gözden kaybolan Dursun Uludağ (78) için cankurtaran ekipleri seferber oldu. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye Sahil Güvenlik Komutanlığına bağlı ekipler sevk edildi. Su altı ve üstünde yapılan aramalar neticesinde bulunan yaşlı adam, sahile getirildi. Burada dakikalarca kalp masajı yapılan Uludağ, hayata döndürülemedi. Bölgeye gelen sağlık ekipleri Uludağ’ın hayatını kaybettiğini belirledi. Durumu haber alan yakınları ise bölgede sinir krizleri geçirdi. Savcı incelemesinin ardından Uludağ’ın cansız bedeni hastane morguna sevk edildi. Hususa ilişkin inceleme başlatıldı.

  • Denizde kaybolan 2 kişiyle ilgili açıklama

    Denizde kaybolan 2 kişiyle ilgili açıklama

    Geçtiğimiz Pazar günü akşam saatlerinde Armutlu Meslek Yüksek Okulu süs balıkları üretim birimi önlerinden gezmek için kanoyla denize açılan tersane işçileri Hüseyin Piner (33) ve Yücel Coşkun (28) cep telefonlarıyla 17.28’de Bursa 112 acil çağrı merkezini arayarak yardım talebinde bulunmuşlardı. Bölgeye kısa sürede ulaşan Sahil Güvenlik unsurları 2 arkadaşa ulaşamamıştı. Bölgede yaklaşık 48 saattir süren çalışmalar Yalova açıklarının yanı sıra Bursa’nın Mudanya ilçesi açıklarında devam ediyor.

    “Henüz iki vatandaşımızla temas sağlanamamıştır”
    Konuyla ilgili Yalova Valiliği’nden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
    “25 Ağustos 2024 tarihinde saat 17.20’de şişme kano ile kaybolan ve haber alınamayan iki şahsın Armutlu’da kaybolmasına ilişkin 112 Acil Çağrı Merkezimize yapılan ihbar ile 17.30’da başlayan arama kurtarma faaliyetlerinde 18.57’de şişme kanoya ulaşılmış ancak aranan iki şahsa rastlanmamıştır. Halen genişletilerek devam eden arama ve kurtarma çalışmalarında henüz iki vatandaşımızla temas sağlanamamıştır. Mevcut durumda arama ve kurtarma sahasında; 18 bot, 1 helikopter, 26 araç, 2 tekne, 149 personel Valiliğimiz AFAD İl Müdürlüğümüz koordinesinde Yalova, Bursa ve Sakarya AFAD ekipleri; Sahil Güvenlik, Jandarma JAK, Deniz Polisi su altı ekipleri, STK’lar ile birlikte arama ve kurtarma faaliyetleri aralıksız olarak devam etmektedir.”

  • Yasağa rağmen denize giren aynı aileden 4 kişi ölümün kıyısından alındı

    Yasağa rağmen denize giren aynı aileden 4 kişi ölümün kıyısından alındı

    Karasu sahilinde denizde başlayan dalga ve rip akıntısı, sebebiyle denize giren aynı aileden 3 kadın ve bir çocuk, akıntıya kapıldı. Cankurtaranların dikkati neticesinde bölgeye jetski gönderildi. Hızlı bir şekilde 4 kişiye müdahalede bulunan cankurtaranlar, bir aileyi ölümün kıyısından aldı. Ailenin sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenilirken olayla ilgili inceleme başlatıldı.

    Öte yandan, dalga ve akıntı sebebiyle Karasu Kaymakamlığı kararıyla da saat 15.00 itibariyle Karasu’da denize girişler bir gün süreyle yasaklanmıştı.

  • Yalova’da heyecanlandıran görüntü

    Yalova’da heyecanlandıran görüntü

    Alınan bilgiye göre, 25 Ağustos’ta Armutlu ilçesi Dereağzı mevkiinden gezmek için kanoyla denize açılan tersane işçileri Hüseyin Piner (33) ve Yücel Coşkun (28) Bozburun mevkiine ilerlerken kayboldu. Arama kurtarma çalışmaları devam ederken sosyal medyada paylaşılan bir görüntüde cansız bir insan bedenine benzeyen cisim heyecan oluşturdu. İhbar üzerine Tavşantepe bölgesinde arama kurtarma ekipleri gönderildi ve aramalar bu bölgede yoğunlaştırıldı. Bölgedeki Armutlu Bozburun’daki tatil köyünde ise kadınlar plajı sabahtan girişlere kapatılarak bölgede arama gerçekleştirildi. Fakat buradaki aramalar da netice vermedi.
    Kaybolan 2 şahsın arama kurtarma çalışmaları aralıksız sürdürülüyor.

  • Denizde ölü caretta caretta bulundu

    Denizde ölü caretta caretta bulundu

    Edinilen bilgiye göre Muhammet Açıkgöz ve Aslı Özmen isimli gençler, denizde yüzerken açıkta bir cisim fark etti. Cismin insan bedenine benzediğini düşünen gençler, durumu anlamak için hızla yaklaştılar. Yaklaştıklarında, gördüklerinin bir caretta caretta kaplumbağasının cansız bedeni olduğunu fark ettiler. Açıkgöz ve Özmen, suya atlayarak ölü caretta carettayı kıyıya çıkarttılar. Durumu yetkililere bildiren gençler, kısa sürede olay yerine gelen ekiplere durumu aktardı. Ekipler, caretta carettanın ölüm nedenini araştırmak üzere kaplumbağayı inceleme altına aldı.