Etiket: Deniz

  • Deniz keyfi engel tanımıyor

    Deniz keyfi engel tanımıyor

    Ortaca Belediyesi’nin Sarıgerme tesislerinde engelli vatandaşlar için Belediye personeli hazır bekletiliyor. Yaz aylarında denizlerden yararlanmak isteyen vatandaşlara Ortaca Belediyesi personeli tarafından yardımcı olunuyor.

    Engelli vatandaşları özel bir araca bindiren ekipler engelli vatandaşları deniz le buluşturuyor.

  • Sakarya’da denizin rengi kahverengiye döndü

    Sakarya’da denizin rengi kahverengiye döndü

    Kent genelinde etkisini gösteren sağanağın ardından yüksek noktalardaki ağaç ve kaya parçaları ile atıklar, debileri yükselen Melen Nehri ve Islak Ağzı deresiyle denize sürüklendi.

    16 kilometrelik sahil şeridinde suyun rengi kahverengiye dönerken çok sayıda plastik şişe, kaya, ağaç ve odun parçaları ile tıbbi atıklar yer yer plajda kirlilik oluşturdu.

    Belediye Başkanı Ahmet Acar, bu ay başında turizm sezonu için hazırladıkları sahilin, dün akşam etkili olan kuvvetli yağışın ardından dere ve nehir yataklarından denize dökülen atıklar nedeniyle kullanılamaz hale geldiğini belirtti.

    Acar, bölgede temizlik çalışmaları başlattıklarını ve belediye ekiplerinin en kısa sürede sahili vatandaşların kullanımına sunacaklarını kaydetti.

    Suyun, rengi kahverengiye dönüşen kıyı şeridi ve kirlilik havadan görüntülendi.

  • “Deniz taşımacılığındaki atıklar müsilaja yol açabilir”

    “Deniz taşımacılığındaki atıklar müsilaja yol açabilir”

    Prof. Dr. Sinan Uyanık, “TÜBİTAK 1001 Müsilaj Araştırmaları Özel Çağrısı” ile destek alarak araştırma başlattıklarını ve bu çerçevede gemilerin balast tanklarından numuneler alarak incelemeler yaptıklarını dile getirdi. Araştırmanın detaylarını ve sonuçlarını paylaşan Prof. Dr. Uyanık, deniz ekosistemini tehdit eden müsilajın farklı mikroorganizmalar tarafından birden fazla dış etkenin bir araya gelmesi sonucu ortaya çıktığını ve bunlardan birinin de yoğun deniz ticareti olduğunu belirtti. Normal bir evsel atık suda 3-5 ppm (miligram bölü litre) civarında bulunan ağır metal miktarını gemilerin balast suyunda 300 ila 500 ppm gibi yüksek seviyelerde tespit ettikleri bilgisini veren Uyanık, eski gemiler ile balast tanklarındaki korozyondan kaynaklanan ağır metallerin fitoplanktonların strese girmesine neden olabileceğini ifade etti. Yaklaşık 50 gemiden aldıkları örneklerde müsilaja neden olan planktonlardan siyanobakteriler ile diyatomlara çok yoğun şekilde rastladıklarını aktaran Prof. Dr. Uyanık, arıtılmış balast suyunda bulunması gereken miktarın 50-100 katı civarında fitoplankton tespit ettiklerini bildirdi.


    Müsilaja sebep olan asıl unsurların karasal kaynaklı, evsel ve endüstriyel atık suların yeterli düzeyde arıtılmadan Marmara Denizi’ne verilmesi olduğunu vurgulayan Uyanık, “Deniz taşımacılığından kaynaklanan bazı atıkların kontrolsüz bir şekilde denize verilmesi sebebiyle Marmara Denizi’nde besin tuzlarındaki birikim ve artışın müsilajı tetiklediğini düşünmekteyiz. Tekil olarak deniz ticareti müsilaja sebep olmuyor. Ancak bardağı taşıran son damla olarak düşünüldüğünde bunun da bir etken olduğunu, farklı ülkelerden gelmemesi gereken müsilaja sebep olan plankton türlerinin geldiğini görüyoruz” değerlendirmesini yaptı.


    Gemilerin limanlardaki bekleme sürelerini kısaltmak ve operasyon sürelerini azaltmak için arıtma sistemlerini çalıştırmadan balast sularını kontrolsüz bir şekilde Türkiye’nin iç sularında deşarj edebildiklerine dikkati çeken Prof. Dr. Sinan Uyanık, her bir gemiye takılacak balast arıtma sistemleriyle farklı ülkelerden gelen istilacı türler ve müsilaja sebep oldukları bilinen planktonların taşınmasının önlenebileceğini işaret etti.
    Dünya Denizcilik Örgütü’nün (IMO) deniz ticareti yapan ülkelerin imzaladığı MARPOL Sözleşmesi ile istilacı ve yabancı türlerin farklı ülkelere taşınmasını engellemek için gemilerde balast sularının arıtımıyla ilgili bir zorunluluk getirdiğinden bahseden Uyanık, şunları söyledi:

    “MARPOL Sözleşmesi’yle belirlenen kriterlerin tüm gemiler tarafından en kısa sürede uygulanması gerekiyor. Gemilerin ulaştıkları limanlarda sintine sularını kontrollü bir şekilde liman idarelerine teslim etmesi gerekiyor. Normalde gemiler yanaştıkları limanlara belli bir vergi, bir ücret ödüyorlar. Ödedikleri bu liman vergisi çerçevesinde sintine sularını aslında ücretsiz olarak o liman idaresine verebilirler. Ancak buradaki sevkiyat ve işlem süresini kısaltmak için limanlarda bunlarla uğraşmak yerine açık denizlerde kontrolsüz bir şekilde deniz ortamında bu sintine sularını arıtmadan denize verme gibi yanlış bir işlem uyguluyorlar. Liman idareleri tarafından kontrol edilerek gemilerin yasalara, yönetmeliklere uymasını sağlamak gerekiyor ki Marmara Denizi’ne farklı ülkelerden gelen kirliliği de kontrol edebilelim.”

    Yürütücülüğünü Prof. Dr. Sinan Uyanık’ın yaptığı araştırma ekibinde BTÜ Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Mete Yılmaz, Doç. Dr. Erinç Dobrucalı, Doç. Dr. Gökçe Çiçek Ceyhun, Doç. Dr. Deniz Uçar, Dr. Öğr. Üyesi Volkan Altuntaş ve İstanbul Üniversitesi’nden Doç. Dr. Muharrem Balcı yer aldı.

  • Üniversite öğrencisi denizde boğuldu

    Üniversite öğrencisi denizde boğuldu

    12 Haziran’da arkadaşlarıyla birlikte Kocaeli’den Tekirdağ’a giden Kocaeli Üniversitesi İşletme Fakültesi birinci sınıf öğrencisi Adem Ocak (21), serinlemek girdiği denizde kaybolmuş ve arama çalışmaları başlamıştı. Yapılan çalışmalar sonrasında 2 günün sonunda denizden cesedi çıkarılan Ocak, morga kaldırıldıktan sonra ailesine teslim edildi.

    Baba ayakta durmakta zorlandı

    Bugün ailesi tarafından teslim alınan üniversite öğrencisi Ocak’ın cenazesi Kocaeli’nin Çayırova ilçesi Deva Ulu Cami’ne getirildi. Üniversiteli gencin cenaze namazına Çayırova Belediye Başkanı Bünyamin Çiftçi, üniversite arkadaşları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Cenaze namazında gencin babası ve kardeşi cenaze namazında ayakta kalmakta zorlandı. Rahatsızlanan anne Ocak’a ise sağlık ekipleri müdahale etti. Kılınan cenaze namazının ardından oğlunun tabutunu omuzlayan baba Erdal Ocak, en zor görevini yerine getirdi.
    Gencin cenazesi gözyaşları içinde Şekerpınar Mezarlığına defnedildi.

  • Onları görenler boğulma numarası yapıyor

    Onları görenler boğulma numarası yapıyor

    Her yıl milyonlarca turisti ağırlayan Konyaaltı Sahili’nde görev yapan cankurtaran ekipleri hazırlıklarını ve eğitimlerini tamamlayarak Nisan ayında göreve başladı. ALGE tarafından işletilen Sahil Antalya Yaşam ve Alışveriş Merkezinde varyant bölgesinden, Boğaçayı bölgesine kadar olan yaklaşık 7,5 kilometrelik alana görev yapan cankurtaran ekipleri, her 200 metrede bir kurulan 34 kulede hizmet veriyor.

    7’si kadın yaklaşık 50 cankurtaran, vatandaşların kıyıda ve denizde can güvenliğini sağlamak için gözlerini bir an olsun denizden ayırmıyor. Sabah 09.00’da mesaiye başlayıp, akşam 19.00’a kadar çalışan cankurtaran ekipleri, kulelerde gözetlemenin yanı sıra alan kontrolü ve denize çekilen sınır aşımında uyarılarda bulunuyor.
    Herhangi bir olumsuzluğa karşı hazırda bulunan ekipler, muhtemel bir boğulma vakasıyla karşılaştıklarında 3 dakika içerisinde kişiyi sudan çıkarmak için ter döküyor.

    Sahilde görev yapan 7 kadın cankurtaran, iyi yüzücülüklerinin yanı sıra teknik donanımlarıyla da göz dolduruyor. Boğulma vakası tatbikatında su da çırpınan kadına kısa sürede ulaşan cankurtaran, can simidi yardımıyla ilk temasta bulunduğu vakayı aynı süre içerisinde kıyıya ulaştırmayı başardı.

    Yüzmeyi çok sevdiğini ve geçmişte karşılaştığı boğulma vakalarından çok etkilendiği için cankurtaranlığa başladığını belirten 22 yaşındaki Perihan Uzar, gözlerini bir an olsun denizden ayırmadıklarını söyledi. Vatandaşlara yüzme bilmiyorlarsa çok açılmamaları konusunda uyarılarda da bulunan Uzar, bazı erkeklerin kendilerini görünce boğulma numarası yaptığını anlattı. Uzar, “En çok yakındığım konulardan birisi. Erkekler kadın cankurtaran gördüklerinde boğulma taklidi yapıyorlar. Yanımıza gelip, ‘Boğulsam kurtarabilecek misin?’, ‘Ben gidiyorum geliyor musun?’ gibi söylemlerde bulunuyorlar. Bu bir suçtur bana göre. Çünkü o sırada gerçek bir boğulma olsa taklit yapan buna engel olmuş olacak. Diğer kişinin hayatına sebep olabilir. Gerçek de zannedebilirim. Bu taklit de olsa benim gitmem gerekiyor çünkü, ya değilse? Erkeklerin bunu yapmamalarını rica ediyorum” dedi.

    Mesleğine arkadaşlarının tavsiyesiyle başladığını belirten 33 yaşındaki Cansu Güzel de, 200 metrelik alanda devriye attıklarını ve belirtilen kulvarı aşmamaları konusunda uyarılarda bulunduklarını söyledi. Boğulma numaralarının yapılmasının hoş olmadığını aktaran Güzel, “Bu sefer şaka ve numara yapılıyor diye ciddiye almayabiliriz. O yüzden yapmamaları lazım” diye konuştu.

    7,5 kilometre sahil bandında 200 metre aralıklarla 34 kulede 50’ye yakın cankurtaranla görevlerini sürdürdüklerini belirten Konyaaltı Sahili Cankurtaran Müdürü Ahmet Gül ise, bir kişinin cankurtaran olabilmesi için sadece yüzmeyi iyi bilmesi gerektiğini aynı zamanda da kendilerinin verdiği teknik bilgilere göre hareket etmesi gerektiğini söyledi. Boğulma numaraları yapan erkeklere de seslenen Gül, “Böyle şakalar yapmayın. Bir bakarız iki bakarız şakadır, üçüncü yalancı çoban hikayesine döner. Aynı adam aynı şeyi 2 kere yaparsa üçüncüye bakmayız” ifadelerini kullandı.

     

  • Turist, su sporu çalışanları tarafından kurtarıldı

    Turist, su sporu çalışanları tarafından kurtarıldı

    Marmaris Uzunyalı plajında denize giren bir turist kadının boğulma tehlikesi geçirdiğini fark eden plaj çalışanları hemen suya atlayıp kadını karaya çıkarttı.

    112 acil ihbar hattını arayan su sporları yetkilisi ve cankurtaran eğitimi olan Cihat Dinç ile arkadaşı, ambulans gelene kadar ilk müdahaleyi yaparak turistin hayatını kurtardı. Olay yerine gelen sağlık ekipleri gerekli müdahale ve muayeneyi yaptıktan sonra kadını ambulans ile hastaneye götürdü.

  • ‘Denizlerin kirliliği elle değil, vicdanla temizlenir’

    ‘Denizlerin kirliliği elle değil, vicdanla temizlenir’

    Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı koordinasyonunda yapılan Çevre Haftası etkinlikleri çerçevesinde Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı Sahil Planlama ve Yapım Şube Müdürlüğü’nce Gemlik’te “Dalgıçlarla Deniz Dibi Temizliği” yapıldı. Dalgıçlar iskeledeki hazırlıklarının ardından dalış gerçekleştirip, deniz dibindeki kirliliği gözler önüne serdi. Dalgıçların Gemlik Körfezi dibinden topladıkları plastik, cam ve metal atıklar, vatandaşların görmesi ve çevre bilinci konusunda farkındalık oluşturulması adına sergi alanına boşaltıldı.


    Çevre konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla çeşitli etkinliklere imza attıklarını belirten Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Yıldız Odaman Cindoruk, “Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak alt yapı yatırımları, hava kirliliğiyle mücadele, hafriyat atıklarının yönetimi, entegre atık yönetimi, dere ıslahlarının yapımı, sahil temizliği, yeşil alanların arttırılması gibi birçok çevre yatırımını hayata geçiriyoruz. Tüm bunların yanında farkındalığın arttırılmasını da unutmuyoruz. Denizler bizim için çok önemli. Her ne kadar oksijen kaynağımız ağaçlar desek de aslında denizler ve okyanuslar. Hem karbondioksit emilimi hem de oksijen üretimi açısından denizlerimiz oldukça önemli. Bu anlamda da denizleri korumak hepimizin görevi” diye konuştu.


    Park ve Bahçeler Dairesi Başkanı Muhammet Ali Akaç, deniz kirliliğinin önüne geçmek adına bu etkinliği düzenlediklerini ifade ederek, “115 kilometre deniz kıyı bandı ve 170 kilometre göl kıyı bandında sürekli olarak denizlerimizin, göllerimizin, kıyılarımızın temizliği ve bakımı ile mücadele ediyoruz” dedi.


    Etkinliğe katılan Gemi Operasyon Müdürü ve Gönüllü Dalgıç olan Fatih Kayacıkbaşı, “Dünya Çevre Günü’nde denize dikkat çekmek için suya daldık. Suyun altı gördüğümüzden çok daha kötü durumda. Elimizden geldiğince denizden atıkları çıkarmaya çalıştık. İnsanların ilgisini çekmesini umuyoruz. ‘Denizlerin kirliliği elle değil, vicdanla temizlenir’ diyerek herkesi şuurlu olmaya davet ediyoruz” diye konuştu.
    Bu etkinliği iki yıldır halka açık bir şekilde gerçekleştirdiklerine değinen Çevre Mühendisi Merve Soyer de “Denizden çıkanları görüyoruz. Vatandaşlarımızın denize çöp atmamalarını rica ediyorum. Denizler bir çöplük değil. Büyükşehir Belediyesi’ne bu yılki işbirliği dolayısıyla teşekkür ediyoruz” dedi.

  • Denizden çıkanlar şoke etti

    Denizden çıkanlar şoke etti

    Tekirdağ Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ile Süleymanpaşa Belediyesi tarafından Dünya Çevre Günü etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen etkinlikte; deniz polisi, sahil güvenlik dalgıçlarının da katılımı ile Marmara Denizi’nin dibinde detaylı temizlik çalışması yapıldı. Denizin dibinden hayalet ağlar, traktör lastiği, demir parçaları, bıçak, telefon benzeri onlarca atık çıktı. Denizden çıkan atıklar kıyıda sergilenirken, çöpleri ve atıkları gören vatandaşlar hayretler içerisinde kaldı.


    Süleymanpaşa Belediye Başkanı Cüneyt Yüksel, programda yaptığı açıklamada özellikle Sıfır Atık konusunda çok ciddi bir noktaya geldiklerini ifade ederek, “Tüm Trakya’da Sıfır Atık belgesine ilk sahip belediye Süleymanpaşa Belediyesidir. Özellikle okullarda başlattığımız Sıfır Atık kampanyası ile birlikte şu ana kadar 20 ton civarında geri dönüşüm malzemesi toplandı. Bu toplanan geri dönüşümler nakde döndü. Okul aile birliklerine gelir olarak artı hanelerine girmeye başladı. Süleymanpaşa’da günde 200 ton çöp çıkıyor. 200 tonun tamamını Sıfır Atık’a çevirmek istiyoruz. Atık çıkmayan bir belediyeye dönüştürmek istiyoruz. Bunun örnekleri var. Süleymanpaşa’nın denizleri halen atıklarla kirletiliyor. Özellikle su ve kanalizasyondan kaynaklı kirlilik halen devam ediyor” dedi.


    Tekirdağ Valisi Aziz Yıldırım ise yaptığı açıklamada doğanın çöp üretmediğini ifade ederek, “Çöp dediğimiz ve bugün şikayet ettiğimiz her şey, insan yapısı. Birazdan denizden çıkanları hepimiz göreceğiz. Bunların hiçbirisini deniz üretmedi. Hepsini insanlar üretti ve denize attı veya düşürdü. Denizlerimizi temizlemeye gayret ediyoruz. Bu senenin sloganının temiz deniz ve temiz dünya olması çok anlamlı” diye konuştu.
    Etkinlikte, Kahramanmaraş merkezli depremde hayatını kaybeden vatandaşlar için denize çelenk bırakıldı.

  • Keçilerin deniz keyfi

    Keçilerin deniz keyfi

    Samandağ’ın Meydan Mahallesi’nde bulunan koylarda bir çoban, keçilerini serinlemesi için denize attı. Keçilerin deniz keyfini gören vatandaşlar şaşırdı.

  • Güneşi gören çocuklar denize koştu

    Güneşi gören çocuklar denize koştu

    Karataş’ta bahar mevsiminde çoğu gün hava yağışlı geçse de yaza yaklaştıkça sıcaklıklar artış göstermeye başladı. Bu nedenle güneşi gören çocuklar da kendini denize attı.

    Anne ve babalarıyla sahile gelen çocuklar güneşli havanın tadını denize girerek çıkardı. Çocuklar bu vesileyle Karataş ilçesinde denize girme sezonunu açtı. Çocuklar serinlemek için denize girdiklerini, yüzmenin çok keyifli olduğunu söyledi.