Etiket: Deniz

  • Denize giren polis memuru boğuldu

    Denize giren polis memuru boğuldu

    Olay, dün saat 18.30 sıralarında Sarıyer Gümüşdere’de meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Sarıyer Adile Sadullah Mermerci Polis Meslek Yüksek Okulu’nda görevli olan polis memuru Numan Çebi, (30) bir üniversitede görevli olarak çalışan kuzeni Serdar Kocaman (26) ile birlikte Gümüşdere Plajı’nda denize girdi. Kıyıdan çok fazla açılan iki kuzen akıntıya kapıldı. Kuzenleri fark eden plajda bulunan cankurtaranlar tarafından denizden çıkarıldı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine ambulans ve jandarma ekipleri geldi. Sağlık ekipleri olay yerinde ilk müdahalesini olay yerinde yaptığı iki kuzeni hastaneye kaldırdı. Polis memuru Numan Çebi, kaldırıldığı Sarıyer Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Serdar Kocaman ise Maslak’ta bulunan özel bir hastaneye yoğun bakıma alındı. Durumunun ağır olduğu öğrenildi.

    Olayı gördüğünü söyleyen İbrahim Aysel, “Boğulanları gören cankurtaranlar müdahale için koştular. Ardından ambulans ve jandarma geldi. Sağlık ekipleri boğulma tehlikesi geçiren gençlere kalp masajı yaptı. Gördüğüm kadarıyla 3 kişilerdi. İkisini kurtarmışlar biri de baygın haldeydi. Hayatını kaybetmiş. Plaj çalışanları gençlerin yardımına koştu” diye konuştu.

  • Denize düşen kadını vatandaşlar kurtardı

    Denize düşen kadını vatandaşlar kurtardı

    Olay, dün İstanbul’un Kadıköy İlçesinde akşam saatlerinde meydana geldi. İddiaya göre, bir kadın sahilde yürüdüğü sırada dengesini kaybederek bir anda denize düştü. Yüzmeyi bilmeyen kadın denizde boğulma tehlikesi geçirdi. Durumu gören çevredeki vatandaşlar denize atlayarak kadını kurtardı. Denize düşen kadının sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilirken, kadının vatandaşlar tarafından kurtarılma anı ise çevredeki bir vatandaşın cep telefonu kamerasına kaydedildi.

  • Denize serinlemek için giren şahsın cansız bedeni bulundu

    Denize serinlemek için giren şahsın cansız bedeni bulundu

    Samandağ ilçesi Çevlik Sahili’nde dün sabah saatlerinde Bahadır Çalışır (24) arkadaşlarıyla birlikte serinlemek için denize girdikten sonra kaybolmuştu. Durumun bildirilmesi üzerine olay yerine Sahil Güvenlik ve İtfaiye bağlı arama kurtarma ekipleri sevk edildi. Ekipler, için denizden ve kıyıdan başlatılan arama çalışmalarına ikinci gününde aralıksız devam ederken. Sahil Güvenlik ekipleri tarafından şahsın cansız bedeni bulundu. Olay yerinde yapılan incelemenin ardından şahsın cenazesi morga kaldırıldı.

  • Denizde kaybolan adamın cansız bedenine ulaşıldı

    Denizde kaybolan adamın cansız bedenine ulaşıldı

    Olay, gece saatlerinde Yeşil Mahalle’deki Uzunkum Plajı’nda yaşandı. Erdal A. (37); bir süre önce arkadaşlarıyla birlikte geldiği plajda serinlemek üzere girdiği denizde gözden kayboldu. Arkadaşlarının arama çabaları sonuçsuz kalınca ihbar üzerine olay yerine AFAD, Sahil Güvenlik, sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Dalgıçlar su altında, Sahil Güvenlik botu ise su üstünde arama kurtarma çalışması başlattı. Ekiplerin çalışmasının ardından bulunan Erdal A.’nın cansız bedeni Atatürk Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.

  • Serinlemek için denize giren şahıs kayboldu

    Serinlemek için denize giren şahıs kayboldu

    Samandağ ilçesi Kapıyısuyu Mahallesi’nde bulunan Çevlik Sahil plajında, serinlemek için denize giren Bahadır Ç., yüzerken bir anda gözden kayboldu. Bahadır Ç.’nin gözden kaybolduğunu gören vatandaşların durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirmesi üzerine olay yerine Sahil Güvenlik, ambulans ve itfaiye arama kurtarma ekipleri sevk edildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekiplerin ilk incelemelerinde ize rastlanmazken, arama kurtarma çalışmaları devam ediyor.

  • Yasağa uymayıp denize girdiler, cezayı yediler

    Yasağa uymayıp denize girdiler, cezayı yediler

    Karasu Kaymakamlığı tarafından ilçe protokol üyelerinin katılımıyla turizm tedbirleri görüşülmesi ve gerekli planlamanın yapılması konusunda toplantı düzenlendi. Toplantıda Karasu Kaymakamı Mehmet Uğur Arslan, Karasu’da denize girmenin yasak olduğu 6-7-8 Temmuz tarihlerinde denize girenlere kişi başına 2 bin 52 TL idari para cezası kesildiğini söyledi. Uyarılara rağmen denize girmekte ısrarcı olan 32 kişiye güvenlik güçleri tarafından toplamda 65 bin 664 TL ceza kesildi. Kesilen cezaların ise Karasu Kaymakamlığı tarafından onaylandığı da öğrenildi.
    Kaymakam Mehmet Uğur Arslan, “Denize girmenin yasak olduğu zamanlarda hem cankurtaran ekipleri hem Sahil Güvenlik ekipleri devriye atarak, biz de gerekli anonsları yaptırarak denizin yasak olduğunu vatandaşlarımıza duyuruyoruz. Tüm bu uyarılara rağmen denize girmekte ısrarcı olan vatandaşlara ise Kabahatler Kanunu kapsamında ceza uyguluyoruz. Bugüne kadar 30 vatandaşımıza Sahil Güvenlik ekipleri, 2 vatandaşımıza ise polisler tarafından cezai işlem uygulandı. Kişi başı 2 bin 52 TL olmak üzere toplam 65 bin 664 TL ceza kesildi” dedi.
    Öte yandan, cankurtaranların mesai saati bitiminde yasağa rağmen Karasu’da 7 Temmuz Pazar günü denize giren iki kişi de boğularak hayatını kaybetmişti.

  • Denize kıyısı olmayan Sivas’ta Anadolu’nun en büyük adası satıldı

    Denize kıyısı olmayan Sivas’ta Anadolu’nun en büyük adası satıldı

    Sivas’ın Suşehri ilçesindeki Kılıçkaya Barajı’nda bulunan bin dönümlük ada yaklaşık 4 yıl önce satışa çıkarılmıştı. Uzun bir süre satılmayı bekleyen ada, Şanlıurfa’da yaşayan genç üretici Ferzan Durmaz tarafından fark edildi. Sivas’ın çeşitli ilçelerinde de tarımsal faaliyetler yürüten Durmaz, televizyon haberlerinde gördüğü satılık adayı almaya karar verdi. Ada sahibi ile iletişime geçen Durmaz, ada üzerindeki 684 dönümlük tapulu alanı satın alarak denize kıyısı olmayan Sivas’ta ada sahibi oldu.
    Zenginler satın aldıkları adalarda tatil köyleri kurarken genç çiftçi adaya, 10 bin adet kayısı fidanı dikti ve ayçiçeği ekti. Anadolu’daki en büyük adanın sahibi olan Ferzan Durmaz, çevre köy sakinlerinin de desteğini alarak tarımsal üretimin yanı sıra adada hayvansal üretim de yapmayı amaçlıyor.

    Tarımsal maksatlı ada satın aldı

    Adanın satışa sunulduğunu haberlerde gördüğünü ifade eden Ferzan Durmaz, “Biz televizyondan gördük. Bir yıl bir buçuk yıl önce satış haberi yapılmıştı. Televizyonda denk geldik. Tarım arazisi diye geçiyor. Değerlendirdik, ayçiçeği ve kayısı ağaçları ektik. O şekilde değerlendirmeye çalışıyoruz elimizden geldiğince. Biz tarım amaçlı aldık. Bu şekilde de değerlendirdik. Çiftçilik de azalıyor, tarıma kazandıralım dedik biz burayı. Bu şekilde düşündük. Denizi olmayan Sivas’ta ada sahibi olmak bizi mutlu etti açıkçası. Tarımsal faaliyetlere devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.

    Anadolu’nun en büyük adası

    Ada sahibi Ferzan Durmaz ile çalışmalar yürüten Hüseyin Keleş ise, “Ada yaklaşık bin dönümden oluşuyor. Şu an ekilebilir arazi olarak yedi yüz küsur dönüm bir arazisi var. Ay çekirdeği ektik ve kayısı ağaç ektik. Fidan şu an evet gördüğünüz gibi. Urfa’dan abim Ferzan onlarla beraber onlar aldı burayı. Biz de Elimizden geldiği kadar onlara yardımcı oluyoruz. İlk hasadı bu sene çıkaracağız. Burası Anadolu’nun en büyük adası” şeklinde konuştu.

  • Sakarya’da denize girişler yasak

    Sakarya’da denize girişler yasak

    Karasu, Kaynarca ve Kocaali ilçelerinde olumsuz hava şartları dalga ile rip akıntısı sebebiyle denize girmek kaymakamlıkların aldığı karar neticesinde bugün de yasaklandı. Karasu Kaymakamlığı’nın sosyal medya hesabı üzerinden konuya ilişkin yapılan paylaşımda, “Olumsuz deniz durumu ölümlü boğulma olaylarına sebep olmaktadır. Ağır deniz şartları sebebiyle bugün (08.07.2024) denize girişler yasaklanmıştır” denildi. Bayrakları kırmızıya çeviren Sakarya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı Cankurtaran Grup Amirliği ekipleri denize girmenin yasak olduğunu belirterek, vatandaşlara uyarılarda bulundu.

  • Deniz yüzeyinde 1 kilometrelik Türk bayrağı açıldı

    Deniz yüzeyinde 1 kilometrelik Türk bayrağı açıldı

    1 Temmuz Kabotaj Bayramı’nın da kutlandığı etkinlik dolayısıyla Taşkıran sahiline çok sayıda vatandaş akın ederken, Akdeniz Bölge Komutanlığına bağlı askerler altına taşıyıcı eklenen 1 kilometrelik Türk bayrağını deniz yüzeyine taşıdı. Taşıma işlemine zaman zaman vatandaşlar da eşlik etti. Vali Ali Hamza Pehlivan ile beraberindeki heyet, Pompeipolis sahilinde Akdeniz Bölge Komutanlığına bağlı helikopter ve gemiler eşliğinde sergilenen flyboard gösterilerini izledi. Sahilde açılan stantları gezen Pehlivan, gazetecilere yaptığı açıklamada Mezitli ilçesindeki Soli Pompeopolis Antik Kenti’nin dünyanın en eski, en kadim antik kentlerinden birisi olduğunu söyledi. Soli Pompeopolis’in bir antik kent olmanın ötesinde aynı zamanda dünyanın en eski limanlarından birini bünyesinde barındırdığını ifade eden Pehlivan, “Soli demek, güneş demek. Geçtiğimiz yıllarda Mezitli ilçemizde Güneş Festivali adı altında etkinlikler gerçekleştiriyorduk. Bu yıl 1 Temmuz’un da Kabotaj Bayramı olması hasebiyle hem Kabotaj Bayramı’nı kutlamak, bu vesileyle de Güneş Festivali’ne bir isim daha eklemek suretiyle Deniz ve Güneş Festivali olarak turizm ve tanıtım maksatlı bir faaliyete döndürmek istedik” dedi.

    “Denizin üstünde 1 kilometre uzunluğunda şanlı bayrağımız yer alıyor”

    Türkiye’nin deniz kıyısı itibarıyla 8 bin 333 kilometre uzunluğa sahip olduğunu ifade eden Pehlivan, bunun 321 kilometresinin Mersin’de yer aldığını söyledi. Mersin’in bir sahil şehri olduğunu vurgulayan Pehlivan, şöyle devam etti:
    “Akdeniz’in hemen kıyısındayız. Akdeniz, malumunuz bizim mavi vatan olarak addettiğimiz, nitelendirdiğimiz kara sularımızı içeren bir değerimiz. Biz bu etkinliklerle bir yandan Kabotaj Bayramı’mızı kutlamış oluyoruz. Bu bayram vesilesiyle dünden bugüne hem aziz ecdadımızın karada olduğu gibi denizde vermiş olduğu mücadeleleri hatırlıyoruz, aziz ecdadımızı yad ediyoruz. Bir yandan da Cumhurbaşkanımızın ifadeleriyle, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılı, Türkiye Yüzyılı’nı topyekun bir şekilde herkesin kattığı katılımıyla inşa ettiğimiz bu günlerde bir yandan denizlerimize dikkat çekmek, bir yandan da bunu yaparken tabii deniz demek elbette ki bir yönüyle stratejik bir önemi ifade ediyor, bir yönüyle ekonomiyi, bir yönüyle turistin hasılı denizle ilgili bütün konuları gündemimize gelmiş oluyor. Bu yönüyle elbet denizlerimize dikkat çekmek ve bununla birlikte özellikle de bir ziyaretçinin, bir turistin arayıp da bulabileceği hemen hemen her şeye sahip olan Mersin ilimizin turizm potansiyeline de dikkat çekmeyi arzu ediyoruz. O yüzden bu Güneş Festivali’ni Kabotaj Bayramı etkinlikleriyle birleştirdik. Düzenlenen etkinlikle bugünün ayrı bir güzelliği var. Kabotaj Bayramı öncesi denizlerde bayrağımızı dalgalandırdık. Şu anda denizin üstünde 1 kilometre uzunluğunda şanlı bayrağımız yer alıyor.”

    “Havaalanımız açılış için gün sayıyor”

    Vali Pehlivan, Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısının bir heyetle Mersin’e geldiğini ve Çukurova Uluslararası Havalimanı’nda incelemelerde bulunduklarını dile getirerek, “İnşallah yakında Cumhurbaşkanımızdan gün bekliyoruz. Havaalanımız açılış için gün sayıyor. Dolayısıyla havaalanımızın da açılmasıyla ilimizde sanayisinden tarımına birçok sektörde hareketlilik olacağı gibi, turizm sektöründe de hareketlilik çok daha fazla artacak. Bunun işaretlerini şimdiden görüyoruz. Acenteler, yurt içinden olduğu kadar yurt dışından da bizlerle turizm sektörü paydaşlarımızla iletişim halindeler. Hep birlikte göreceğiz. Güzel Türkiye’mizin güzel ili Mersin’imiz her geçen gün her alanda kalkınıp gelişmeye, basamakları birer birer yukarılara çıkmaya devam edecek. Mersin’imizin yıldızı parlayacak. Tıpkı Türkiye’mizin her geçen gün yıldızının parladığı ve geleceğe her geçen gün emin adımlarla, güçlü adımlarla ilerlediği gibi” şeklinde konuştu.
    Konuşmaların ardından Akdeniz Bölge Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığına bağlı helikopter ve gemiler eşliğinde düzenlenen gösteri ilgiyle izlendi.

  • Denizlerdeki gizli tehlike: Rip akıntısı

    Denizlerdeki gizli tehlike: Rip akıntısı

    Kavurucu sıcaklıkların etkisini hissettirdiği Hatay’da vatandaşlar, serinlemek için Akdeniz’e akın ediyor. Denizlerdeki gizli tehlike olan rip akıntısının en çok görüldüğü bölgelerden olan Hatay’da vatandaşlar, akıntıya karşı direnmeleri sonucunda boğulma tehlikesi yaşıyorlar. Ölümle de sonuçlanan boğulma vakalarında, vatandaşları ölüme sürükleyen rip akıntısıyla ilgili İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cemal Turan, hayat kurtaracak uyarılarda bulundu. Prof Dr. Turan, boğulma vakalarında vatandaşların rip akıntısına karşı direnmeleri sonucu gerçekleştiğini belirterek vatandaşlara yapmaları gerekenleri anlattı.

    “Genellikle boğulma vakaları rip akıntısının çekimine karşı direnmelerden dolayı gerçekleşir”

    Rip akıntısının İskenderun körfezi, Samandağ sahili ve Türkiye’nin değişik kıyılarında görüldüğüne dikkat çeken Prof. Dr. Cemal Turan, yazın özellikle sabahları rüzgardan kaynaklı akıntılar oluştuğunu belirterek “Bu akıntıların bazıları rip şeklinde oluşmakta ve insan hayatını tehlike altına almaktadır. Rip akıntısı özellikle kıyıya vuran dalgaların geri dönerken oluşturdukları akım şeklidir. Bu akıntıların çok yüksek bir çekim gücü vardır. Sizi içeriye doğru çeker. Genellikle boğulma vakaları rip akıntısının çekimine karşı direnmelerden dolayı ve direnme sonucu insanın yüzme yeteneğini yitirmesinden dolayı gerçekleşir. Akıntının çekim kuvvetinin düştüğünü hissettiğiniz an yüzerek çekim alanından çıkabilirsiniz. Sağ veya sol tarafa yüzerek, böyle kendinizi kurtarabilirsiniz. O akım şerit şeklindedir kıyıdan içeriye doğru bir şerit çeker yaklaşık 1-2 metrelik bir alan içerisindedir. O alandan çıktığınız an sağ veya sol tarafa doğru çapraz yüzerek kendinizi kurtarmış olursunuz” dedi.

    “Biz buraya tatile geldik ama kabus da olmasın ve yüzelim derken cenazemiz çıkmasın”

    Cankurtaranların ve güvenliğin olmadığı yerlerde denize girilmemesi gerektiğini söyleyen Mehmet Uğureli, “Rip akıntısı, dalgaların kırıldığı noktadan geriye dönüşte meydana getirdiği akıntıdır. Dikkat etmemiz gerekiyor. Rip akıntısına yakalandığımızda sağa sola hareketim etmeliyiz. Görevlilerin uyarılarına uyarsak boğulma olayıyla karşılaşmayız. Biz buraya tatile geldik ama kabus da olmasın. Kabus olmaması için dikkat edeceğiz. Yüzelim derken cenazemiz çıkmasın. Buradaki olaylardan en önemlisi güvenliğin ve cankurtaranın olmadığı yerde denize girmemeliyiz” şeklinde konuştu.

    “Denizde bayağı açıldığım zaman bir anda kendimi dipte buldum ve yanımda kimse olmasaydı o gün boğulmuştum”

    Genellikle bu akıntıyı hissetmediğinin ifade eden Gökcan Üçyıldız, “O korku telaşla bir anda başlıyor. Sonra bir anda kendinizi denizin dibinde buluyorsunuz. Cankurtaranların belirledikleri yerleri aşmamamız lazım. Yüzme bilmeyen ve bilinçsiz insanların o sınırı aşmaması gerekiyor. Çünkü o taraflarda daha çok akıntı oluyor. Birkaç yıl önce bilinçsiz ve yüzmeyi yeni öğreniyorum. Denizde bayağı açıldığım zaman bir anda kendimi dipte buldum. Yanımda kimse olmasaydı o gün boğulmuştum” ifadelerini kullandı.