Etiket: deprem

  • 80 fayın eli kulağında

    80 fayın eli kulağında

    Deprem sonrasında yer kabuğunun sol yönlü, yatay şekilde yaklaşık 7.5 metre yer değiştirdiğini belirten Tatar, “Yani bunun üzerinde hiçbir binanın kalması mümkün değil. O yüzden sürekli ‘fay yasası’ diyoruz. Bu fay yasası meslek şovenizminin çok ötesinde bir şey. Gerçekten çok ciddi şekilde ele alınması gereken bir husus ve en kısa zamanda yasalaştırmak durumundayız” diye konuştu.

    Türkiye’deki her fayın parametresinin ortaya konulması gerektiğini, bu kapsamda Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’nün (MTA) 485 fayın 172’si, üniversitelerin de yaklaşık 70’i üzerinde çalışma yaptığını belirten Tatar, “Son depremlerin ardından hemen aksiyon aldık, TÜBİTAK MAM, AFAD, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, MTA ile 25 üniversiteden alanında uzmanlarla, geniş bir grupla çalışma yapılacak. Bu yıldan itibaren 80 civarında, yani eli kulağında diyebileceğimiz, her an deprem üretme potansiyeli bulunan faylara öncelik verecek şekilde bunların çalışılmasını planlıyoruz” ifadelerini kullandı.

    Deprem bölgelerinde vatandaşların kendilerine sürekli, “Yeni bir deprem olacak mı? Artçı olacak mı?” sorusunu yönelttiklerini aktaran Tatar, bölgedeki vatandaşların psikolojisini ise, “Köpek havladığında, kedi miyavladığında insanlar kaçışıyor. Psikolojik olarak bu noktaya gelindi” sözleriyle anlattı.

  • Kahramanmaraş’ta 4.3 büyüklüğünde deprem

    Kahramanmaraş’ta 4.3 büyüklüğünde deprem

    Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığından (AFAD) alınan bilgiye göre, saat 08.45’te Kahramanmaraş’ın merkez Onikişubat ilçesinde 4.3 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Yerin yaklaşık 7 kilometre derinliğinde meydana gelen depremin, merkez ve çevre ilçelerden de hissedildiği bildirildi.

  • Bursa’da Kent konseyleri gündemi ‘Deprem’

    Bursa’da Kent konseyleri gündemi ‘Deprem’

    Bursa’nın ilçelerinde faaliyet gösteren kent konseyleri, Bursa Kent Konseyi’nin koordinasyonunda Merinos AKKM’de bir araya geldi. Deprem gündemiyle Bursa Kent Konseyi Başkanı Şevket Orhan’ın yönetiminde gerçekleştirilen toplantıya, Osmangazi, Yıldırım, Nilüfer, Orhangazi, İnegöl, Karacabey ve Gemlik Kent Konseyi başkanı ve genel sekreterleri katıldı.


    Bursa Kent Konseyi Başkanı Şevket Orhan, ortak karar almanın ve birlikte hareket etmenin önemine değinerek, “Deprem öncesi ve sonrasında ortak neler yapabiliriz bunu konuşmak için bir aradayız. Deprem bölgesini ziyaret ettim. Özellikle Hatay’da incelemelerde bulundum. Ders alınması gereken ibretlik bir ortam vardı. Sağlam bina yok denecek kadar azdı. Devletimiz ve milletimiz fedakarca yaraların sarılması için uğraşıyor. Büyükşehir Belediyemiz başta olmak üzere tüm belediyelerimiz sahada faaliyet gösteriyor. Bursa Kent Konseyi olarak yürütme kurulumuz, kadın meclisimiz, gençlik meclisimiz, engelliler meclisimiz, çalışma gruplarımız ve tüm gönüllülerimizle beraber deprem bölgesine yardım maksatlı faaliyetlerde bulunduk. Bu süre zarfında bir eksiğimizi fark ettik. Bursa Kent Konseyi bünyesinde bir arama kurtarma ekibimiz yok. Bununla ilgili çalışmalara başladık” dedi.


    Herkese düşen görevin ise bir kez daha acıları yaşamamak için ders çıkarmak olduğunun altını çizen Orhan, “Bursa’da böyle bir deprem olursa ne hazırlığımız var. Bunları konuşmalı ve tartışmalıyız. Ayrıca deprem meselesini ikiye ayırmamız lazım. Bir deprem öncesi yapılacaklar, bir de deprem sonrası yapılacaklar şeklinde. Biz hep deprem sonrasını konuşuyoruz ama depremi en az zararla atlatmak için deprem öncesinde yapılacakları da iyi bir şekilde konuşmak lazım. Yer bilimcileri ve konusunda uzman kişileri davet edelim. Bizlere ne yapılması gerektiğini anlatsınlar” şeklinde konuştu.
    Toplantının ikinci bölümünde ilçe kent konseyi başkanları ve genel sekreterleri yaptıkları çalışmalar hakkında bilgiler verdi. Bursa Kent Konseyi tarafından önerilerin deprem başlıklı çalıştay ve mahalle afet gönüllüleri ekibi oy birliği ile kabul edildi.

  • Deprem evlerini yıktı, hedeflerini yıkamadı

    Deprem evlerini yıktı, hedeflerini yıkamadı

    Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası Konya’da aralarında profesör, akademisyen, öğretmen ve öğretmen adaylarının bulunduğu 560 kişilik platform gönüllü Fizik Öğretmeni Fatih Keskin, tarafından kuruldu. Daha sonra sosyal medya ve Konya’da bulunan KYK yurtlarındaki öğrencilere kurulan sistem ile ulaşan öğretmenler 160 depremzede ortaokul ve lise öğrencisine özel kurulan sınıflarda ders veriyor.

    “Deprem oldu elbet hayallerimiz yıkıldı, ama hedeflerimiz devam ediyor”

    Kahramanmaraş merkezde büyük depremlere yakalanan lise son sınıf öğrencisi Mustafa Doğrubakan, ailesinin halen Kahramanmaraş’ta olduğunu kendisinin ise üniversite sınavına hazırlanmak için Konya’ya geldiğini ifade ederek, “Deprem oldu elbet hayallerimiz yıkıldı ama hedeflerimiz devam ediyor ve biz bu hedefleri gerçekleştirmek için buraya geldik. Bu gönüllü öğretmenlerle yolumuza katiyyetle devam edeceğiz. Buraya gelirken sadece eğitim için gelmedik. En azından bir kendi kafamızı dinlemek için ve bir yol olarak seçtik burayı. Geldiğimizde buradaki gönüllü öğretmenlerle tanışmamız, buradaki Fatih hocamızla tanışmamız elbette birçok şeyi bize imkan olarak sundu. Beklentilerimizin çok üstünde ve şu an şunu diyebilirim. Kahramanmaraş’taki diğer öğrencilere rağmen, kalan arkadaşlarıma rağmen biz şu an çok iyi bir durumdayız” dedi.

    “Deprem sonrasında hedeflerimiz yıkılacağını düşünüyorduk”

    Ailesi halen Kahramanmaraş’ta olan Konya’da ise üniversite sınav sürecini tamamlamaya gelen lise son sınıf öğrencisi Muhammed Duransarı ise, “Deprem öncesinde çok yüksek hedeflerimiz vardı. Çok çalışıyorduk. Buraya gelirken yolda, deprem sonrasında hedeflerimizin yıkılacağını düşünüyorduk. Sonrasında Konya’ya geldikten sonra tekrar hayallerimiz canlandı. Tekrar çalışmalara başladık. Tekrar hayata tutunmaya çalışıyoruz. Üniversite sınavına da yüksek bir hedef belirledik. O hedefle hala çalışmalara devam ediyoruz” diye konuştu.

    “Doktor olduktan sonra Elbistan’a gideceğim”

    Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde ikamet eden 7. sınıf öğrencisi Burcu Türkmen de, “Şu an öğretmenlerimin de desteğiyle birlikte Konya’dayım. Konya’da biraz daha büyüyüp kendimi geliştirip doktor olmayı düşünüyorum. Doktor olduktan sonra Elbistan’a gideceğim. Orada daha çok insanın yaralarına dokunmak istiyorum. Daha çok insanın yaralarını sarmak istiyorum. Ben buraya gelirken çok üzgündüm çünkü birçok arkadaşım, depremden etkilenmişti. Yaşımız henüz küçük olmasına rağmen bize depremin etkisinin daha büyük olduğunu düşünüyorum. O yüzden benim gibi birçok arkadaşımın hayalleri yıkılmış olabilir. Ama tekrar yeni bir yerde yeni bir hayata başlayıp orada kendilerini geliştirip hayallerini gerçekleştirdikten sonra tekrar memleketlerine gidebilirler. Ondan dolayı pes etmemelerini düşünüyorum” şeklinde konuştu.

    “Bu destekler sadece burada kalmayacak”

    Platformun kurucularından Fizik Öğretmeni Fatih Keskin, “Şu anda 560’ı geçkin gönüllü öğretmenimiz var. Bunların içinde hekimlerimiz, tıp hekimlerimiz içinde değerli profesörlerimiz ve her branş grubumuzun başında da birer akademisyen hocalarımız var alanlarıyla ilgili olarak. Şu anda 160 öğrenciyle bifiil iletişim halindeyiz. Yüz yüze veya online derslerimiz devam etmektedir. Ayrıca bunun yanında deprem bölgelerinde bazı illerimizde, ilçelerimizde bize ulaşan grup halindeki öğrencilerimize de öğretmen desteği, psikolojik destek ve kitap desteği veriyoruz. Bu destekler sadece burada kalmayacak eğer destek olduğumuz kardeşlerimiz sınavlardan sonra durumu olmayan öğrenciler için de bu platformumuz devam edecek” dedi.

    “Bizim desteğimiz sadece kitap, kalem ya da silgi değil”

    Necmettin Erbakan Üniversitesi Müzik Öğretmenliği öğrencisi gönüllü Ali Derebaşı, “Deprem bölgesinden gelen öğrencilerimiz ilk etapta kaldıkları yurtlardan ya da evlerden çıkmayı fazla istemiyorlardı. Psikolojik olarak da yorgun oldukları için. Buraya gelip bizimle tanıştıktan sonra burada da yüz yüze eğitim almak isteyenler oldu. Online eğitimden yüz yüzeye geçmek isteyenler oldu. Daha farklı sosyal bir yaşantı içerisine girmek için de yanımıza gelmeyi tercih ettiler. Her zaman da zaten kapılarımız onlara açık. Bizim desteğimiz sadece kitap, kalem ya da silgi değil, hem ders etkinliği hem buraya gelip bir kaynaşma etkinlikleri oluyor” diye konuştu.

  • Afganistan depremi Pakistan’ı da vurdu

    Afganistan depremi Pakistan’ı da vurdu

    Afganistan’ın kuzeydoğusundaki Badakhshan eyaletinin Hindukuş bölgesinde meydana gelen ve çevre ülkelerde de hissedilen 6.5 büyüklündeki depremde bilanço artıyor. Afganistan Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Sharafat Zaman Amrakhel, ülkenin 34 ilinde hissedilen depremde 3 kişinin hayatını kaybettiğini, 44 kişinin ise yaralandığını açıkladı.

    Depremden etkilenen Pakistan’ın Khyber Pakhtunkhwa eyaletinde, can kaybı sayısının 9’a yükseldiği, 160 kişinin de yaralandığı belirtildi. Eyalette en az 19 evin hasar gördüğü açıklanırken, depremin Lahor, İslamabad, Rawalpindi, Quetta, Peşaver, Kohat ve Lakki Marwat gibi birçok kentte hissedildiği öğrenildi. Telefon hatlarının da hasar gördüğü Pakistan’da bir otoyol, toprak kayması nedeniyle trafiğe kapandı. Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, afet kurumlarına acil durum önlemlerinin alınması talimatı verdi.

    ABD Jeolojik Araştırma Merkezi (USGS), merkez üssü Hindukuş dağlık bölgesi olan depremin yerin 187 kilometre derinliğinde meydana geldiğini açıklamıştı. Avrupa-Akdeniz Sismoloji Merkezi tarafından yapılan açıklamada ise depremin Pakistan, Hindistan, Özbekistan, Tacikistan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkmenistan’da hissedildiği belirtilmişti.

    Afganistan’ın doğusundaki Paktika vilayetinde geçtiğimiz yıl Haziran’da meydana gelen 5.9 büyüklüğündeki depremde binden fazla kişi hayatını kaybetmişti.

  • Afganistan’da 6.5 büyüklüğünde deprem

    Afganistan’da 6.5 büyüklüğünde deprem

    ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu (USGS) tarafından yapılan açıklamada, Afganistan’ın kuzeydoğusundaki Badakhshan eyaletinde yer alan Jurm’un 40 kilometre güneydoğusunda yaklaşık 188 kilometre derinlikte 6.5 büyüklüğünde deprem meydana geldiği bildirildi. Depremin Afganistan’ın dışında Pakistan ve Hindistan’dan da hissedildiği belirtildi. Pakistan’ın başkenti İslamabad, Lahor ve birçok kentinde hissedilen depremin en az 30 saniye sürdüğü belirtildi. Pakistan’da çok sayıda kişi kendini sokağa attı.

    Depremde herhangi bir can ve mal kaybı henüz bildirilmedi.

  • Diktiği fidanı gözyaşıyla suladı

    Diktiği fidanı gözyaşıyla suladı

    Kahramanmaraş merkezli depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlar için Kırıkkale’de “Deprem Şehitleri Ormanı” kuruldu. Orman İşletme İl Müdürlüğü tarafından Kırık köy mevkiinde düzenlenen etkinliğe katılan depremzede vatandaşlar fidan dikti.

    Depremzede Nevin Züğüroğlu, Hatay’da binanın enkazında kalan kız kardeşi ve akrabaları için fidan dikerken gözyaşlarına hakim olamadı. Yakınları için toprakla buluşturduğu fidanı adeta gözyaşlarıyla suladı. Çocuklarıyla birlikte akrabasının yanında kaldığını ifade eden Züğüroğlu, depremde kız kardeşini, teyzelerini ve yeğenlerini kaybettiğini söyledi.


    Vali Yardımcısı Ahmet Sait Kurnaz, gazetecilere yaptığı açıklamada, “Bugün burada depremzedelerimizle beraber bir hatıra orman oluşturuyoruz. Depremde vefat edenlere Allah’tan rahmet diliyorum.

    Kalan depremzede vatandaşlarımıza da sağlık uzun ömürler diliyorum” diye konuştu. Depremde acılar çektiklerini anlatan Lütfü Yılmaz ise, “Çok büyük acılar çektik. Ölenlere Allah rahmet eylesin kalanlara da baş sağlığı diliyorum” ifadesini kullandı.

    Hatay’ın Antakya ilçesinden eşi ile birlikte gelen Hatice Yılmaz ise depremde vefat edenler için fidan diktiklerini belirtti.

  • “Bursa’daki yaklaşık 1 milyon 400 bin kişi risk altında”

    “Bursa’daki yaklaşık 1 milyon 400 bin kişi risk altında”

    Biz dönüşmezsek deprem bizi dönüştürecek. Bursa’daki yaklaşık 1 milyon 400 bin kişinin 1999 öncesi binalarda risk altında olduğunu tahmin ediyoruz. “Biz iyi bir bina ortaya çıksın” diye çaba sarf ederken, binayı denetlemeye giden personel dayak yiyor” dedi.

    Yapı Denetim ve Deprem Mühendisliği Derneği Bursa Temsilcisi Serkan Işık; Kahramanmaraş merkezli 11 ilde büyük yıkıma ve binlerce can kayıplarına sebep olan deprem sonrası bölgedeki gözlemleriyle hazırladıkları deprem ve yapı denetim raporlarını basın mensuplarıyla paylaştı.
    Serkan Işık, büyük yıkıma ve binlerce can kayıplarına sebep olan deprem sonrasında Türkiye’deki birçok il gibi Bursa’yı beklenen Marmara depremi endişesinin sardığını söyledi.


    Işık, “Yaklaşık 1 ay boyunca deprem bölgelerinde raporlama çalışmaları yaptık. Deprem olması gereken bir gerçektir. Ancak deprem olduğu zaman insanlar canlarını kaybediyor. Biz bu canların kaybolmasını istemiyoruz. Hiçbir şekilde hiçbir sebep, hiçbir maddi gelir, bu insanların can kaybının bir telafisini geri getiremez. 1999 depreminden sonra yapı denetim sistemi, 4708 sayılı kanunla yapılıyor. Bu kanunun asıl hedefi can ve mal güvenliğini korumaktır” dedi.

    “Bugün birinci derece deprem bölgesinde ne yaşanıyorsa, bizde Bursa’da da onu yaşayacağız”

    Deprem bölgesinde yapı denetime tabi binalarda hiçbir hasar görmediklerini ifade eden Işık, “Her bir deprem bölgesinde bölge yapılarına ve yerleşim alanlarına göre ayrılır. Birinci derede deprem bölgesinde yaşıyoruz. Bugün diğer birinci derece deprem bölgesinde ne yaşanıyorsa bir gün bizde yaşayacağız. Acilen önlem almamız gerekiyor. Kentsel dönüşümü arttırmamız gerekiyor. 2021 yılında bakanlık bina kimlik sistemi diye bir sistem çıkarttı. Bu bina kimlik sisteminde artık bu binalar mevcut binalardaki asansörler her yıl denetlediği gibi bunlarda da beş yılda bir binalar denetlenecek. Bununla ilgili de şu anda 2021 yılının sekizinci ayından itibaren yapı kullanma alanı bütün binalara tabi hale geldi” dedi.


    “Biz dönüşmezsek deprem bizi dönüştürecek”

    Bursa’nın depreme karşı acil eylem planlarının yapılması gerektiğini ifade eden Işık, “Kentsel dönüşümün hızlandırılması gerekiyor. Bursa’da doğudan batıya geliş var. Ancak doğu boşaldığı zaman o bölgenin de dönüşüme ihtiyacı var. Şehrin en güzel yerlerinin kentsel dönüşüm yapıldığında göç alabileceği bir şehir de biz Bursa’da göç veriyoruz. Bu deprem Bursa’ya bir gün gelecek. Bursa’nın hızlı bir şekilde dönüşüme ihtiyacı var. Siyasi kavgası olmadan bizim dönüşmemiz lazım yoksa deprem bizi dönüştürecek. Bursa’da acil eylem planlarının oluşması gerekiyor.

    İnsanların konaklayacağı yerlerden araç sayılarına kadar her an görev başında olabilecek gibi hazırlık yapılması gerekiyor. Yerel yönetimlerin hazırlık yaptığını biliyorum. Ancak bu hazırlığın biraz daha hızlı yapılması gerekiyor. Bunun önlemlerini almak zorundayız. Şehirleşme anlamında almak zorundayız. Binaları yenilemek anlamında almak zorundayız. Kentsel dönüşümü bir an önce arttırmamız gerekiyor. Şehrin içerisindeki insan yoğunluğunu şehrin dışlarına aktaracak planlarla bunları yapmak zorundayız” şeklinde konuştu.

     


    “Bursa’daki yaklaşık 1 milyon 400 bin kişi risk altında”

    Bursa’nın bu zamana kadar 96 milyon metrekare yapı denetime tabi olarak yapıldığını belirten Işık, “Bunların betonerme kısmı yapı denetime tabi olan ancak daha sonra yapı kayıt belgesi alan 7 milyon metrekare inşaat var. Toplan 103 milyon metrekareden bahsediyoruz. Bunların yüzde 40’ı konut ve ticari alanlar, yüzde 60’ı ise konut alanlarıdır. Yani 66 milyon metrekareye tekabül eden bir konut alanı var. Bunu da 100 emsale varsayımlarla böldüğümüzde 660 bin konut ediyor. Ortalama 3 kişi ile yaşandığını düşünecek olursak, 2 milyona yakın insanın şu anda yapı denetime tabi, sağlık ve güvenli binalarda oturduğunu düşünüyoruz. Bursa nüfusu belli, 3 milyon 400 bin olduğuna göre, 1 milyon 400 bin kişisi eski Bursa dediğimiz 1999 öncesi yapılmış binalarda oturuyor” dedi.

    “Binayı denetlemeye giden personel dayak yiyor”

    Türkiye’nin birçok yerinde yaşanan olaylara da değinen Işık, “Denetimimizi karşı tarafla birlikte etik kurallara göre yaptığımız zaman düzgün bir modellemeyle inşaatı yaptırıyoruz. Ancak hayatı boyunca teknik terimi bilmeyen imalatı alaylı bir şekilde yapan insana da biz sahada dert anlatamıyoruz. En son Bursa’da benim denetleme personelime saldırdılar. İnsanlara biz doğruyu anlatamıyoruz. Onlar kendi bildiği alaylı doğruyu bize anlatmaya çalışıyorlar” diye konuştu.

  • Kumaşla depreme dayanıklı yapılar

    Kumaşla depreme dayanıklı yapılar

    Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler binlerce binayı yerle bir ederken, yüzlerce binada ağır hasar bıraktı. Depremlerin ardından büyük yıkıma uğrayan illerden birisi olan Malatya’da birçok yapıda az hasar ya da ağır hasar oluşturduğunu ifade eden İnönü Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Müslüm Maraş, karbon fiber kumaşların uygulandığı bölümlerde depremlerde herhangi bir hasar oluşmadığını ve oldukça güzel sonuçlar elde edildiğini ifade etti.


    Deprem sonrası binalarda performans analizlerinin yapılarak binaların detaylı bir şekilde incelenmesi gerektiğini dile getiren Maraş, “Deprem performans analizi dediğimiz yöntem binaların daha detaylı bir şekilde incelenmesi gerekiyor. Bunlardan numuneler alınması daha sonra detaylı analizler yapılarak bunun can güvenliğini sağlıyorsa herhangi bir güçlendirme yapılmaya gerek kalmayacak ama can güvenliğini de aşıyorsa uygun olan binalarımıza güçlendirme yapılması gerekiyor. Deprem performans analizlerinde özellikle yönetmeliğimiz şunu söylüyor, bazı kolonlardan taşıyıcı elamanlardan karot numuneler alınması gerekiyor. Bazı elemanlardan donatılarımızın sıyrılarak donatı çapları belirlenmesi gerekiyor. Bazı elemanlarımızın da röntgen cihazıyla bunların donatı çapları donatılar arasındaki mesafelerin incelenerek belirlenmesi gerekiyor. Ama özellikle binaların zeminin de belirlenmesi gerekiyor. Eğer zemin etrafında inceleme çukurları açılmadan yapılan deprem performans analizlerine itiraz edilmesi gerekiyor” dedi.

    Depremlerden sonra artçı sarsıntıların devam ettiğini belirten Maraş, deprem performans analizlerinin 3 aydan önce yapılmasının doğru olmadığına dikkat çekti.

    “Karbon fiber kumaşlar, binaya ağırlık vermiyor hafif bir uygulama yapıyor”

    Karbon fiberi, performans analizlerinden sonra güçlendirme yapılması gereken az ve orta hasarlı binalara uygulama yaptıklarının altını çizen Maraş, “Karbon fiber, uygulamalarında sadece az hasarlılarda değil biz genelde orta hasarlı binalarda uygularız. Performans analizine baktığımızda performans analizlerinde detaylı analizlerde güçlendirme gerekiyorsa bu karbon fiberler uygulanabilir. Karbon fiber uygulamasını yapmamız için ilk başta bunun performans analizini yapmamız gerekiyor. Performans analizinden sonra bizim özellikle hangi kolonlarda uygulamamız gerektiğini belirlememiz gerekiyor. Biz üniversite olarak bununla ilgili yaptığımız deneysel çalışmalarda Karbon Lifli Polimer kumaşların kat sayısının artmasıyla buradaki dayanımların arttığını belirledik. Özellikle 4-5 kat dayanım artışları elde edebildik. Karbon fiber kumaşların en önemli özelliklerinden birisi hem binaya ağırlık vermiyor hafif bir uygulama yapıyor ve binada da normal binada oturduğu sürece hızlı bir şekilde kolayca uygulanabiliyor.

    Özellikle kolonların kiriş kolon birleşim yerlerinde uygulanmasıyla binalarımızda hasar alınması engellenebiliyor” diye konuştu.
    Karbon fiberin her binaya uygulanamadığını vurgulayan Maraş, “Her binaya uygulanamıyor özellikle bizim binamızın ilk başta yapmamız gereken perde betonlarımız varsa ve yeterli sayıda taşıma gücümüz varsa bu binalara uygulayabiliyoruz. Fakat özellikle deprem hasar tespitlerinde gördüğümüz en önemli şeylerde binaların az hasarlı olmasının nedenlerinden bir tanesi perde beton kullanmaları bunların en güzel örnekleri de TOKİ binalarımızda mevcut bu yeteri kadar perde betonu kurduktan sonra bunları belirli bölgeye uygulayabiliyoruz. Perde beton olmayan binalarda güçlendirmede hibrit dediğimiz bir güçlendirme yöntemi kullanılabilir. İlk etapta bina perde betonla güçlendirme yapılır daha sonrasında da uygun olarak bu güçlendirme malzemesi kullanılarak binamızın hibrit şekilde hem karbon fiberle hem de perde elemanlarımızla güçlendirme yapılabilir” dedi.

    Karbon fiber kumaşların yurtdışında imal edildiğine ve fiyatının uygulanan alana göre değiştiğine dikkat çeken Maraş, “Karbon fiber malzemeleri genelde yurt dışından imal ediliyor. Türkiye’de şuanda bir yerde üretimi mevcut. Burada yapılan çalışmalarda genelde ortalama metrekare olarak 55 EURO olduğu söyleniyor. Yapan firmalardan aldığımız bilgiler göre. Bu da binanın detayına hangi bölgelerine hangi kısımlara hangi katsayılarına uygulamasına göre değişiyor” ifadelerine yer verdi.


    Karbon fiber kumaşlarla uygulanan kritik bölgelerde depremlerde herhangi bir hasarın oluşmadığına da değinen Maraş, “Karbon fiber kumaşların depremlerde oldukça güzel sonuçlar elde ettiğimizi bu uyguladığımız özellikle kritik bölgelerde herhangi bir hasar oluşmadığını özellikle bölgemizde yapılan karbon fiber güçlendirme uygulamalarında tespit edebildik” diye konuştu.

  • Depremde hayatını kaybedenler için 8 bin fidan dikildi

    Depremde hayatını kaybedenler için 8 bin fidan dikildi

    Bursa Orman Bölge Müdürlüğü; 21 Mart Ormancılık Günü ve Orman Haftasında, Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen depremlerde hayatını kaybeden vatandaşların anısına Ovaakça’da fidan dikimi gerçekleştirildi.

    Bursa Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı Bursa, Bilecik ve Yalova illerinde yapılan fidan dikim programında çınar, sedir, defne, mazı, akasya, akçaağaç ve lale ağacı türlerinden 8 bin fidan dualar eşliğinde toprakla buluştu.


    Depremlerde hayatını kaybeden vatandaşları saygıyla anmak ve ebediyete intikal edenleri unutmamak adına Türkiye’nin her köşesinde fidan dikimleriyle hatıralarının yaşatılacağını belirten Bursa Orman Bölge Müdürü Esat Şimşek, “21 Mart Dünya Ormancılık Günü’müz kutlu olsun. Dünya Ormancılık Günü’nü 1974 yılından bugüne Orman Genel Müdürlüğü öncülüğünde ülkemizde kutlamaktayız.

    Bu yıl ülkemizde yaşanan depremler nedeniyle bakanımız ve orman genel müdürlüğümüzün aldığı kararla, depremde hayatını kaybetmiş vatandaşlarımızın hatıralarını yaşatmak adına fidan dikimi gerçekleştirilmesi talimatı verilmiştir. Bu talimat üzerine Bursa Orman Bölge Müdürlüğü olarak Bursa, Bilecik ve Yalova illerinde 8 bin fidanı toprakla buluşturacağız.

    Ben depremde hayatını kaybetmiş vatandaşlarımıza Allahtan rahmet, yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Ülkemizin bu zor günlerden birlik ve beraberlik içerisinde çalışarak kalkacağına inancım tamdır.

    Diktiğimiz fidanlar Türkiye yüzyılına nefes, geleceğe umut olsun” şeklinde konuştu.