Etiket: deprem

  • Tarihi Demirciler Çarşısı depremde hasar aldı

    Tarihi Demirciler Çarşısı depremde hasar aldı

    Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremler büyük yıkımlara ve can kayıplarına neden oldu. Yaşanan deprem binlerce binayı yerle bir ederken, yüzlerce yıldır ayakta duran tarihi yapıları da etkiledi. Bazı asırlık camiler, kaleler, kiliseler ve tarihi eserler depremler sonrası tamamen yıkıldı ya da büyük zarar gördü. Depremler sonrası zarar gören tarihi yapılardan bir tanesi de Kahramanmaraş’ın ticari hayatının merkezi olan Demirciler Çarşısı oldu. Özgün özelliğini yıllardır korumayı başaran ve 2017 yılında restore edilen, içerisinde 40’ı tescilli taşınmaz kültür varlığı, 91 dükkan, tescilli 1 hamam ve 1 çeşmenin bulunduğu tarihi yapı, yaşanan depremler sonrası ağır hasar aldı.

    Çarşıbaşı diye anılan yerde halen demircilik zanaatı yapan esnaftan Serkan Kar, “Depremlerden sonra bu felaket her yeri vurdu. Bizim de bu çarşımız 5-6 sene önce restore edilmişti. Ama birkaç tane binadan dolayı yerle bir oldu burası, yoksa yapılar sağlam. Deprem büyük olduğu için yapanlara da bir şey diyemiyoruz ve haliyle ağır hasar aldık. İnşallah Türk milleti olarak ayağa kalkacağız. Buralar tarihi yapılar, tarihi eser. Buraların böyle olmasından ve yıkılmış olarak görmekten dolayı üzülüyorum. Allah yardımcımız olsun” dedi.

  • Kırmızı yelekliler depremzedelerin yanında

    Kırmızı yelekliler depremzedelerin yanında

    Kırmızı yelekliler olarak bilinen psikososyal destek ekipleri depremden etkilenen çocukların ve ailelerin normal yaşantısına en hızlı ve hasarsız şekilde dönebilmesi için enkaz başında, hastanede, çadır kentlerde, geçici barınma merkezlerinde mücadele veriyorlar.

    Bir yandan da vatandaşların ihtiyaçlarının belirlenmesi ve ihtiyaçlarının giderilmesi için özveriyle görev yapıyor.


    Deprem felaketi nedeniyle Hatay iline koordinatör olarak görevlendirilen Düzce Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürü Ercan Öztürk’te çadır alanlarını ve konteyner kentleri gezerek vatandaşlar ve çocuklarla birlikte zaman geçiriyor.

  • Times Meydanı’nda anma programı

    Times Meydanı’nda anma programı

    New York’ta yaşayan ünlü besteci, piyanist Faruk Kanca ve sanatçı Volkan Kırımlıoğlu, Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi (TASC) desteğiyle Türkiye’de meydana gelen depremlerde hayatını kaybedenler için anma programı düzenledi. İstiklal Marşı’nın okunması ve saygı duruşu ile başlayan programda New York Başkonsolosu Reyhan Özgür, Türkiye’de yaşanan depremle ilgili kısa bir konuşma yaptı. Daha sonra Faruk Kanca’nın piyanosu eşliğinde Volkan Kırımlıoğlu, Uyan Ey Gözlerim, Kara Toprak, Fırat, Neredesin Sen, Allı Turnam, Ne Ağlarsın, Ah Yalan Dünya, Yolun Sonu gibi ilahi ve türküleri seslendirdi. Ayrıca sanatçı Eren Erdoğan alaban, ney ve kavalıyla ikiliye eşlik etti. Etkinliğe bayraklarla gelen Türk vatandaşlarını Amerikalılar da yalnız bırakmadı. Etkinliğe katılan ABD’liler Türk müziği eşliğinde duygulu anlar yaşadı.


    “Ortak bir acı yaşıyoruz”

    Etkinlikle ilgili konuşan ünlü besteci ve piyanist Faruk Kanca, “Türkiye büyük bir deprem afetini yaşadı. Biz de bir Türk vatandaşı olarak bu acıyı burada en derinden hissettik. Tabi depremin ilk anından itibaren TASC derneğimiz 200’den fazla konteyner yardımında bulundu. TASC’ın düzenlediği yardım kampanyasında 500 bin dolar yardım toplanarak Türkiye’ye gönderildi. Hem ülkemizi temsil etmede hem de burada bir dayanışma ruhu oluşması için TASC önemli işlere imza atıyor. Biz de ülkemizi ve kültürümüzü tanıtmak için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Bugün de ülkemizde yaşanan depremde hayatını kaybeden insanlarımızı anmak için burada toplandık. Türk ve Amerikalı insanlar bu gün burada yan yana programa katıldı. Anma etkinliğimize katkı sağlayan arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Umarım ülkemiz böyle acıları bir daha yaşamaz. Hayatını kaybeden insanlarımıza Allah’tan rahmet yaralılarımıza şifalar diliyorum” dedi.

     

  • “Deprem Gerçeği Türkiye ile Japonya”

    “Deprem Gerçeği Türkiye ile Japonya”

    İnegöl Belediyesi, deprem bölgesi olan Türkiye’de bu alanda bilinci arttırmak adına Türkiye ile Japonya arasındaki deprem felaketlerini önleme farklılıklarının konuşulduğu seminer düzenledi. “Deprem Gerçeği Türkiye ile Japonya” konulu seminere, Hazama Ando- Corporation Türkiye Genel Müdürü, Japonya Yurt Dışı İnşaat Şirketleri Derneği Genel Sekreteri ve aynı zamanda Yüksek Mimar ve Yüksek İnşaat Mühendisi olan Yoshinori Moriwaki konuşmacı olarak katıldı.


    Salı akşamı 20.00’da Beşinci Mevsim Kültür Merkezinde gerçekleştirilen seminerde, Yoshinori Moriwaki Türkiye ile Japonya arasındaki deprem verilerini katılıcılarla paylaşarak karşılaştırmalar yaptı. Uyarılarda bulunarak depreme ilişkin topum ve bireysel olarak alınabilecek tedbirleri anlatan Yoshinori Moriwaki’nin yaklaşık 2 saat süren programına ilçe halkının ilgisi de yoğun oldu. Belediye Başkanı Alper Taban’ın da katıldığı seminere Yoshinori Moriwaki kendisini tanıtarak başladı. Türkiye’ye 32 sene önce geldiğini ve 32 senedir mühendis, mimar olarak burada çalıştığını kaydeden Moriwaki, “Ben Türkiye’ye aslında 1 ay için geldim, 1 sene, 5 sene derken 32 yıl oldu. Ben artık Japonya’ya dönmemeye, Türkiye’de yaşamaya karar verdim. Bu akşam da Japonya nasıl, Türkiye nasıl sizlerle onu konuşacağız” dedi.


    “Türkiye deprem ülkesi ama Japonya kadar çok deprem olmuyor”

    Türkiye’de 81 ilin 52’sinin 1. Derece deprem bölgesi olduğunu ifade eden Moriwaki, “Türkiye’de Kuzey Anadolu Fay Hattı, Doğu Anadolu Fay Hattı ve Batı Anadolu fay hattı var. Doğu Anadolu Fay Hattında uzun süredir deprem yoktu. Türkiye aynı Japonya gibi deprem ülkesi ama Japonya gibi çok fazla deprem yok. Büyük deprem Türkiye’de 1939 Erzincan 7,9 olarak yaşandı. Japonya’da 2011 yılında 9,1 deprem yaşandı. 8 ve 9 derecelerindeki depremlere baktığımızda rakamsal olarak bir kat sayı ancak güç olarak bakıldığında 32 kat daha fark olduğunu görüyoruz. Dünya’da en büyük deprem Şili’de oldu 9,5 büyüklüğünde. 10 şiddetine kadar da olabilir diye öngörülüyor. Ancak çok düşük ihtimal” dedi.


    “Ne zaman olacağını değil, nasıl hazırlanmalıyızı konuşmalıyız”

    İnsanların en büyük merakının ne zaman nerede deprem olacağı olduğunu ifade eden Yoshinori Moriwaki, şöyle devam etti: “Herkes bana ve diğer hocalara ne zaman, nerede, ne kadar büyüklükte bir deprem olacak diye soruyor. Artık bunu bırakmalıyız. Japonya’da da Türkiye’de de deprem çok. Japonya 2011’de çok büyük deprem yaşadı, tsunamide 20 bin insan kaybetti. Ondan sonra riskleri azaltma adına çalışmalar yapıldı. Örneğin Marmara’da deprem olursa kaç bina çöker, kaç insan hayatını kaybeder, ekonomi bundan nasıl etkilenir bunlar hesaplanabilir. Bu hesaplama riski yüzde 70 azaltabilir. O zaman neden yapmayalım. Ne zaman deprem oluyor? Ne kadar veya nerede değil. Ne yapmalıyız? Bir gün deprem olacak bu belli. Bunu Japonya kabul etti, Türkiye de kabul etmeli. Allah’ım bu tekrar olmasın diyoruz. Olacak. Allah’ım bunun tekrarı kötü olmasın. Bu olabilir. Bunu yaparsak yüzde 70 riski azaltırız. Bunun için dua edelim. Biz duamızı yapmadan önce yapabileceklerimizin yüzde 100’ünü yapmaya çalışıyoruz. Önlem alıyoruz.”

    “Deprem sayısı az, depremde hayatını kaybeden sayısı fazla”

    “Türkiye ve Japonya’nın deprem verilerini paylaşmak istiyorum. Dünyanın en büyük depremi 9,5. Deprem sayılarına bakarsak; Türkiye 6’ncı, Japonya 4’üncü sırada. Ama Türkiye metrekare olarak Japonya’dan 2 kat büyük. Metrekare olarak bakacak olursak Japonya 6’ncı, Türkiye 17’nci sırada. Yani Türkiye deprem ülkesi ama çok fazla deprem olmuyor, 17’nci sırada. Bu verilere rağmen, Türkiye depremde hayatını kaybeden insan sayısında 3’üncü sırada. Japonya ise 7’nci sırada. Kahramanmaraş verileri burada yok. Onu da eklersek daha yüksek olabilir. Japonya’da depremden ziyade tsunamiden dolayı can kayıpları oluyor. Şili’de 9,5 büyüklüğünde deprem oldu, Japonya’da deprem olmadı ama 23 saat sonra tsunami geldi. Türkiye deprem ülkesi, deprem sayısı fazla değil ama maalesef ölü sayısı fazla. Onun için mimar, mühendis, siyaset bunu çözmeye çalışmalı. Cumhurbaşkanlığı bunun için 120 kişinin katıldığı bir toplantı yaptı. 107 bilim insanı ve uzman katıldı. Devlet adamları da oradaydı. 7 buçuk saat sürdü. Cumhurbaşkanı ve Bakanlar da herkes oradaydı. Hocalar söyledi herkes notlarını aldı.”

    “İnegöl’de tarama gerçekleştirmeyi planlıyoruz”

    Seminer sonunda Belediye Başkanı Alper Taban da sahneye davet edildi. Kısa bir selamlama konuşması yapan Başkan Taban, “İlgi ve alakanızdan dolayı hepinize teşekkür ediyorum. Misafirimiz de bu kalabalık ve ilgi karşısında mutlu oldu. Bugün aramızda mimarlarımız, mühendislerimiz var. Depremi yaşayan vatandaşlarımız var. Büyük bir acı yaşıyoruz. Bu acıyla beraber dersler çıkartmak üzere de çalışmalar yapıyor herkes. Bugün gerçeklerimizle yüzleşmek durumundayız. Biz de bunlarla alakalı şehrimizde özellikle 99 sonrası yapılan yapılara daha güvenli yapılar olarak bakıyoruz ama mühendislerimiz bunları daha iyi bilir. Teknik arkadaşlarımızla yaptığımız çalışma neticesinde bir tarama gerçekleştirmek istiyoruz. Risklerimizi göreceğimiz, vatandaşlarımızı bilgilendireceğimiz bir çalışma Daha akılcı ve daha sağlıklı yapılar yapıyor olmamız lazım. Biz kendi adımıza İnegöl Belediyesi olarak sizlerden aldığımız bu emaneti kalan sürede daha fazlaca afet ve afetlerle mücadele noktasında yapılacak çalışmalarla yürüteceğiz” dedi.

    Başkan Taban, konuşmasının ardından Yoshinori Moriwaki’ye gecenin anısına hediye takdimi yaptı.

  • Depremde TOKİ farkı

    Depremde TOKİ farkı

    Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta meydana gelen yıkıcı depremlerde Elazığ’da bir bina yıkılırken, 4 binden fazla yapı ağır hasar aldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ekipleri, deprem anından itibaren yapılarda hasar tespit çalışmalarını sürdürmeye devam ederken, İnşaat Mühendisleri Odası Elazığ temsilcisi Hıdır Kaya depremden sonra yapılarda oluşan hasarlar hakkında açıklamalarda bulunarak, deprem bölgesinde bulunan binaların risk analizlerinin yapılması gerektiğini vurguladı.

    “Türkiye’nin çok büyük bir bölümü hasar aldı”

    Türkiye’nin çok büyük bir bölümünün hasar aldığını belirten Kaya, “Böyle büyüklükte bir deprem beklenmiyordu. Çok büyük bir hasar oldu. Bunun altından mutlaka kalkılacaktır ama çok büyük bir sıkıntı yaşandı. Dünya var olalı depremler hep olmuş, bundan sonra da olacak. Bizim buna tedbir almamız lazım. Gerçekten de bu binaları mühendislik hizmeti vererek yapabilseydik hiçbir şey olmazdı ve binaların çoğu yıkılmazdı. Demek ki binalarımız zayıf ve yönetmeliklere aykırı yapılmış, bundan dolayı da binalar yerle bir oldu. Bu kadar hasar olmasını kimse beklemiyordu. 2020 Elazığ Sivrice depreminde birçok binamız ağır hasar aldı. Bunların çoğu da yıkıldı. Elazığ’da hala da ağır hasarlı binalarımız var. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü tarafından yapılan hasar tespitinde Elazığ’da 4 bin civarında binanın hasarlı olduğu bilgisi var ve bu bina sayısı daha da artabilir” dedi.

    “İnsanlar TOKİ’de korkmadan oturuyorlar”

    TOKİ’nin binaları şehrin dışında yaptığını belirten Kaya, “Herkes TOKİ’nin yapmış olduğu binalara mutfağı dar, koridoru küçük falan dedi ama Elazığ’da bulunan eski yapılarda insanlar korkarak oturuyorlar. TOKİ’nin evlerinde ise korkmadan oturuyorsun. Zemini sağlam yerlere yapılmasının yanında, binalar da sağlam yapıldı. Onun için insanlar TOKİ’de korkmadan oturuyorlar. Bizim insanımız geniş yerde oturmaya alışmış ama dediğim gibi hiç olmazsa korkmadan evlerinde oturuyorlar. Bizim sıkıntımız eski yapılar. Elazığ nüfusunun yarısı eski binalarda oturuyor, bizim sıkıntımız da budur. Yıkıcı bir depremde bu binaların hali ne olacak bilemiyorum. Deprem bölgesinde olan bütün şehirlerin sorunu eski yapılar. Elazığ’dan örnek vermek gerekirse, burada bulunan eski yapıların hepsinin bir risk analizinin yapılması lazım. Depreme hangi bina dayanıklı, hangi bina dayanıklı değil. Öncelik sırasına göre dayanıksız binaların mutlaka güçlendirilmesi ya da yenilenmesi gerekir” diye konuştu.

  • ‘Kayseri’de 5.5’in üzerinde deprem beklemiyoruz’

    ‘Kayseri’de 5.5’in üzerinde deprem beklemiyoruz’

    Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, AFAD İl Müdürlüğü’nde basın toplantısı düzenledi. Şehirde gündüz meydana gelen depremleri hatırlatan Vali Çiçek, sosyal medya üzerinden halkı paniğe ve korkuya sevk eden paylaşımların olduğunu ve bu paylaşımların takipçisi olacaklarını kaydetti. Kayseri’de 5.5 şiddetinin üzerinde deprem beklemediklerini kaydeden Çiçek, “Bugün ilimizde 4.7, 4.4 ve 4.3 olmak üzere 3 deprem meydana gelmiş ve bu depremde herhangi bir mal ve can kaybı yaşanmamıştır. Bu depremlerden sonra özellikle kamuoyunda “Acaba yeni bir deprem mi olacak” veya bir takım sosyal medya paylaşımlarında “Kayseri’de yeni bir deprem beklentisi var” gibi bir algı oluşturulmaya belli hesaplar tarafından çalışıldığı görülmüştür.

    Bunun üzerine basın toplantısı yapma gereği duyduk. Bizler bilimsel verilere göre hareket etmek ve devletimizin verilerine, bilgilerine inanmak durumundayız. Bu konuyla ilgili özellikle deprem olan Saraycık, İncesu, Karpuzsekisi ve Hacılar bölgesi zaten bizim beklediğimiz ve 5.5 üzerinde deprem üretmesini beklemediğimiz ve aslında olan depremlerin enerjinin azaldığı, olumsuz olarak değerlendirilmeyen, daha büyük olabilecek depremlerin önüne geçebilecek enerji boşalması depremler. Biz deprem olan bölgede 5.5 üzerinde deprem beklemiyoruz. Özellikle bu konuda uzman arkadaşlarımızın, hocalarımızın bize verdiği bilgiler bu yönde.

    Sosyal medyada bazı hesaplarda görüyorum. “Çok büyük bir deprem olacak” gibi halkı korkuya, paniğe sürükleyecek paylaşımlar görüyorum. Bu hesapların her birisini takip ediyoruz. Kesinlikle devletimizin verdiği bilgi dışındaki hiçbir bilgi doğru değil. Bunların hepsi yalan. Kayseri’de bahsettiğimiz bölge aslında kırık fay hattı olan ve bizim muhtemel olarak değerlendirdiğimiz ve 5.5’in üzerine çıkmasını beklemediğimiz muhtemel depremler. Bu konuda emim olalım. Ülke olarak büyük bir felaket yaşadık ve o felaket görüntülerini gördükten sonra insanların duygusal olarak refleks vermesini anlıyorum. Ancak yalan bilgileri, özellikle art niyetli olarak korku ortamı oluşturmak için yapılan sosyal medya paylaşımlarının hepsi takibimizde. Bunlara fırsat vermeyeceğiz. Emniyetimiz bunlarla ilgili gerekli işlemleri yapacak. Böyle bir haksızlığı hem çocuklarımıza hem de halkımıza yaşatamayız” ifadelerini kullandı.

    Hasar tespit çalışmasının yüzde 57’sinin tamamlandığını ve geri kalanının da 1 hafta içerisinde bitirileceğini kaydeden Vali Çiçek, “Yapılan çalışmalarda ihbarların yüzde 57’sinin tespitler yapıldı. Yapılan tespitlerde 660 ağır hasarlı yapı karşımıza çıktı. 62 orta hasarlı ve 3 bin 200 de hasarsız yapı var. Bahsettiğim yüzde 57’den sonraki rakamın 1 hafta içerisinde tamamı bakılmış olacak. Bütün ekiplerimiz alanda ve görevlerinin başında.

    Bizi şuan paniğe ve korkuya sevk edecek bir durum yok. Biz deprem öncesinde de okulları boşaltmıştık. Biz aslında deprem öncesinde depreme dayanıklı olup olmadığını kontrol etmiştik. Bizi eleştirenlerde olmuştu. Diğer 6 okulla ilgili de hazırlık yapıyorduk. Biz aslında sadece bu okullarımızla ilgili değil bütün okullarımızla ilgili deprem analizini yapmak için çalışma başlatmıştık. Geldiğimiz nokta itibariyle bizim bütün okullarımız tekrardan bir analiz içerisinden geçirilecek” dedi.

    Kayseri’nin belli bölgelerinin afet bölgesi ilan edilmesi için talepte bulunulduğun belirten Çiçek, “Kayseri’nin deprem bölgesi etkinlik olurunun olmasıyla ilgili biz talepte bulunduk. Belli bölgeleriyle ilgili. Şuan değerlendirme aşamasında. Şuan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile AFAD ilk gündeminde Kayseri’nin durumunu değerlendiriyor. Mutlaka devletimiz Kayseri’nin durumunu değerlendirecek, bizlerde bunun takipçisi olacağız. Yaralarımızı nasıl saracağımızla ilgili kimsenin bu konuda endişesi olmasın. Hem taleplerde bulunuldu hem çalışmalar yapılıyor. İlk günden itibaren yapılıyor. Sayılar gün be gün işleniyor. Şuan AFAD da bu konuyu takip ediyor” diye konuştu.

    “Maraş’ın Kayseri’ye ihtiyacı var” diyen Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, “Kahramanmaraş’a geri dönmeliyim. Çünkü orada gerçekten büyük bir mücadele veriyoruz. Orada belli bir yol aldık. Hayatı orada normalleştirmemiz gerekiyor. Maraş’ın Kayseri’ye şuan ihtiyacı var. Çok büyük duaları da var. Konteyner kentler ve çarşılar kuruyoruz. Çadırlara insanları yerleştiriyoruz. Özellikle engelli ve yatalak vatandaşlarımıza yönelik konteyner kentler oluşturmaya çalışıyoruz. Bunları tamamlamamız gerekiyor. Bende Kayseri valisi olarak onları orada bırakmaya gönlüm razı olmuyor” şeklinde konuştu.

    Toplantıda, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, Melikgazi Belediye Başkanı Mustafa Palancıoğlu, Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, Hacılar Belediye Başkanı Bilal Özdoğan, İl Emniyet Müdürü Kamil Karabörk, İl Sağlık Müdürü Dr. Mehmet Erşan, İl Milli Eğitim Müdürü Bahameddin Karaköse, AFAD İl Müdürü Osman Atsız da hazır bulundu.

  • Faylı köy, korkuyla yaşıyor

    Faylı köy, korkuyla yaşıyor

    Dünyanın en hızlı hareket eden ve en aktif sağ-yanal atımlı faylarından biri olan Kuzey Anadolu Fayı (KAF) bin 100 kilometre uzunluğunda sağ yönlü ve doğrultu atımlı aktif fay hattı olarak biliniyor. Yaklaşık olarak Van Gölü’nden Saros Körfezi’ne kadar tüm kuzey Anadolu’yu kesen KAF, tek bir faydan oluşmadığı gibi pek çok parçadan oluşuyor. İstanbul, Kocaeli ve Bursa kesiminden Marmara Denizine giren KAF Hattı, Tekirdağ’ın Şarköy ilçesine bağlı Gaziköy Mahallesinden denizden çıkarak Saros Körfezi ve oradan da Yunanistan’a uzanıyor.


    Diken üstünde yaşıyorlar

    Fay hattının denizden karaya çıktığı noktada bulunan Gaziköy Mahallesi sakinleri adeta diken üzerinde yaşıyor. KAF’ın Ganos Segmenti, en son 1912 yılında biriken enerji sonucunda 7.3’lük deprem üreterek büyük yıkıma sebep olmuştu. 111 yıldır uyuyan bu fayı, denizden çıkar çıkmaz Gaziköy Mahallesi ile buluşuyor. Mahallenin sit alanı olarak ilan edilmesi sebebiyle de bölgede yeni yapılar yapılmadığı gibi söz konusu bulunan yapılarda da herhangi bir güçlendirmenin olmaması da mahalle sakinlerinin korkularını artırıyor.


    Denize sıfır mahalle

    Muhtemel herhangi bir deprem sonrası oluşabilecek bir tsunami de denize sıfır olan mahallede büyük tehlikelere ve yıkımlara yol açabileceği gibi mahalle aynı zamanda heyelan bölgesine yakın alanlarda bulunuyor. Ganos Fay’ına yerleştirilen 150 metre sismik cihazlarla fayın hareketleri izlenilirken, mahalle muhtarı Ali Altıntaş, yetkililerin burası için acil bir proje yapması için çağrıda bulundu.


    Son deprem korkularına korku kattı

    Gaziköy Mahalle Muhtarı Ali Altıntaş yaptığı açıklamada, “Mahalle sakinleri olarak tedirgin yaşıyoruz. Zaten arkamızda gördüğünüz Marmara Denizi. Mahallemiz, fayın denizden karaya çıktığı yerde bulunuyor. Çok tedirginiz. Bulunduğumuz tepe Cumhuriyet tepesi. Arkeolojik sit alanının üzerindeyiz şu an. Aldığımız bilgilere göre bu tepe zaten binlerce yıl önce deprem sonrası oluşmuş bir alan. Tepenin yamaçlarında bolca deniz kabukları ve deniz taşları bulunuyor. Devletimizden yapılarımızın sağlam yapılması için bir proje istiyoruz. Mahallemizde yaşamak istiyoruz. Kahramanmaraş depreminden sonra çok tedirgin yaşıyoruz. Binalarımızın hepsi 1994’ten önce yapılmış binalar. Depreme dayanıksız binalar. Fay hattının Ganos Segmentinde bulunuyor mahallemiz. Tekirdağ açıklarında 3.8 şiddetinde bir deprem oldu. O bizi ayrı bir tedirgin etti. Uzun zamandır uyuyan bir fay. Burası uzmanların Marmara çukuru diye tabir ettiği yer” dedi.

  • Kanar’dan yaraları saracak meclis kararı

    Kanar’dan yaraları saracak meclis kararı

    Deprem Bölgesi Hatay Arsuz’daki görevinden dönen Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Mehmet Kanar, ilk Belediye Meclis Toplantısında tarihi kararlar aldı. Resmi bayramlar ve ilçenin kurtuluşu hariç tüm kültürel etkinlikleri iptal ettiklerini açıklayan Başkan Kanar, “ Edindiğimiz ve tanıklık ettiğimiz acı tecrübeler doğrultusunda tüm kaynaklarımızı ve enerjimizi Mustafakemalpaşa’mızı depreme hazırlamaya, deprem bölgesindeki yaraları sarmak için kullanacağız.” dedi.

    Mustafakemalpaşa Belediyesi Mart Ayı Meclis Toplantısının ikinci oturumunu gerçekleştirdi.  Meclis toplantısında Hatay Arsuz tecrübelerini aktaran Mustafakemalpaşa Belediye Başkan Kanar, ‘’ Çıkardığımız dersler alacağımız tedbirler var.’’ İfadelerine yer verdi. Başkan Mehmet Kanar,  Arsuz tecrübelerini anlatırken’’ Bir tarih nasıl yok olur bizzat tanıklık ettik. İlçemizde bu depremin sıkıntılarını yaşamamak için tedbirlerimizi alıyoruz. Bir hafta boyunca görev aldığım Arsuz’da siyasetin çok üzerinde bir deprem yaşandığını aktarabilirim. Bir şehir nasıl yıkılır, tarih nasıl yok olur bizzat yerinde tanıklık ettik. En az 5 yıl tüm yardım ve desteklerin deprem bölgesine gitmesi kanaatindeyim.  Yaralarımızı birlik ile saracağız.’’ Dedi.

    Başkan Kanar ‘’Sözün bittiği yerde acılar başlamış’’ diye bahsettiği deprem bölgesine destek olabilmek için şu kararları aldı. Fay hattı üzerinde bulunan Mustafakemalpaşa’da, kanun ne ise yönetmelik ne ise inşaat izinleri harfiyen uygulanacak. Hiçbir imtiyaz kabul edilmeyecek. 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos, 14 Eylül resmi tatil kutlamaları hariç, yapılması planlanan tüm kutlamalar iptal edilecek. Mustafakemalpaşa Belediyesi tarafından şehit ailelerine ve Mustafakemalpaşa’ya yerleşen depremzede vatandaşlara düzenlenecek olan iftar programı hariç, yapılması planlanan tüm iftar programları iptal edilecek. 131 Mahallesiyle Bursa’nın yüzölçümü bakımından en büyük ilçesinin olmazsa olmazı köy hayırlarına katılım sağlanmayacak ve köy hayırlarına kullanılacak parayı deprem bölgesine bağışlayan muhtarlara plaket takdim edilecek. Türkiye’nin en uzun soluklu sokak basketbolu Tatlıtop Şenlikleri abartıya kaçılmadan devam edecek.

     

    Mustafakemalpaşa’da ki depremzede vatandaşların yeni hayatlarında desteklerini esirgemeyeceği vurgusunu yapan Başkan Kanar, 3 ay boyunca Belediye Başkanlığı maaşını depremzedelere bağışladığını duyurdu.

  • Sivas’ta 4,2 büyüklüğünde deprem

    Sivas’ta 4,2 büyüklüğünde deprem

    Sivas’ın Gürün ilçesinde 4,2 büyüklüğünde deprem gerçekleşti. Saat 17.18’te meydana gelen depremin derinliği 7 kilometre olarak açıklandı.

  • “Hasar tespitlerimizi aralıksız sürdürüyoruz”

    “Hasar tespitlerimizi aralıksız sürdürüyoruz”

    Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Malatya Kongre ve Kültür Merkezinde, belediye başkanları ve muhtarlarla bir araya geldikten sonra düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, etkin ve güçlü bir şekilde tam kadro sahada olduklarını söyledi. Bakan Murat Kurum, “ Bütün ekibimizle, hem hasar tespit çalışmalarını takip ettik hem de valilerimizle, belediye başkanlarımızla, STK’larımızla, iş dünyamızla, kanaat önderlerimizle, vatandaşlarımızla istişarelerde bulunduk, Malatya’da yeni konutlarımızın inşa edileceği yerleri beraberce belirledik” ifadelerini kullandı.
    Bakan Kurum, depremin ardından geçici barınma alanlarını hızla inşa ettiklerini ve Malatya konteyner kent uygulamasının devam ettiğini belirterek, “Depremin ardından arama kurtarma çalışmalarına müteakip olarak tüm şehirlerimizde; TOKİ’mizle, Emlak Konut’umuzla, STK ve özel sektör temsilcilerimizle, prefabrik, çelik konstrüksiyon ve yığma yapılar olmak üzere geçici barınma alanlarımızı hızlıca inşa ettik” diye konuştu.

    “Malatya’mızda 90 bin 347 bağımsız bölümden oluşan 32 bin 195 binayı yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olarak tespit ettik”

    Hasar tespit çalışmalarının aralıksız devam ettiğini ve 5 ilde hasar tespit çalışmalarının tamamlandığını da ifade eden Kurum, “Bir yandan geçici barınma alanlarını inşa ederken, diğer yandan da hasar tespitlerimizi 5 bin 600 personelimizle 6 ilimizde aralıksız sürdürüyoruz. Şu an itibariyle Gaziantep, Kahramanmaraş, Adıyaman, Osmaniye ve Kilis olmak üzere 5 ilimizde hasar tespit çalışmalarımızı tamamladık. Depremden etkilenen illerimizde 5 milyon 117 bin bağımsız bölümden oluşan 1 milyon 712 bin binada inceleme yaptık. İçerisinde 651 bin 416 bağımsız bölüm olan 232 bin 632 yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olduğunu tespit ettik. Malatya’mızda da ise 90 bin 347 bağımsız bölümden oluşan 32 bin 195 binayı yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olarak tespit ettik. İnşallah birkaç gün içerisinde diğer 6 ilimizdeki hasar tespit çalışmalarımızı da tamamlamış olacağız” dedi.

    “Malatya’mızda da 66 bin 230 konut ve 21 bin 549 köy evi inşa edeceğiz”

    Cumhuriyet tarihinin en büyük konut seferberliğini ve en büyük afet dönüşüm sürecini 11 ilde aynı anda başlatıldığına değinen Bakan Kurum, “Biz asrın felaketinde bir devletin milleti için alabileceği en hızlı aksiyonu, gösterebileceği en hızlı refleksi depremzede kardeşlerimizin sıcak yuvalarına tekrar kavuşması için gösterdik. Cumhuriyet tarihimizin en büyük konut seferberliğini, en büyük afet dönüşüm sürecini tarihte görülmemiş bir hızla 11 ilimizde aynı anda başlattık. Afet bölgesinde ilk etapta inşa edeceğimiz konutlarımızın, tüm mikro-bölgeleme, jeolojik ve zemin etüdlerini tamamladık. İlk sözleşmelerimizi imzaladık. Malatya’mızda da 66 bin 230 konut ve 21 bin 549 köy evi inşa edeceğiz. Bölgenin zemin etütlerine başladık, inşallah bu ay içerisinde ilk kazmayı vuruyoruz. Yine hasar tespitlerimize göre konut sayılarımızı artıracağız” şeklinde konuştu.
    Yeni yerleşim yerleri için bilim insanları ve uzman ekipler ile çalışmalarının aralıksız devam ettiğini vurgulayan Bakan Kurum, “Gerek bilim insanlarımız gerekse Bakanlığımızın uzman ekipleri yeni yerleşim yerlerine ilişkin çalışmalarına aralıksız devam ediyor. Bu kapsamda; 21 Şubat’ta başlattığımız ihale süreçlerimizle; Gaziantep’imizde 7 bin 890 konut, Adıyaman’da bin 161 konut, Kilis’te 645, Hatay’da bin 677, Kahramanmaraş’ta 5 bin 630, Şanlıurfa’da 897, Malatya’da 2 bin 420, Adana’da 590, Osmaniye’de 152 olmak üzere toplamda 21 bin 62 konutumuzun yapımını başlatmış olduk. Böylece 21 Şubat’tan 9 Mart’a kadar toplamda 27 bin 849 konutumuzun yapımına başlamış olacağız” ifadelerine yer verdi.

    “Malatya, çok daha sağlam, çok daha güvenli yapılarıyla nice insanımızı bağrına basmaya, yeni bir hayat sunmaya devam edecek”

    Gelecek iki ay içerisinde 11 ilde toplamda 244 bin 343 konutun temelini atacaklarına da değinen Kurum, “Konutlarımızı da şehir merkezlerinde, zemin etütlerini tamamlayarak, kültürel dokuyu da koruyarak inşa süreçlerini başlatacağız. Sözleşmelerini imzaladığımız ve yapımına başladığımız yeni yuvalarımızın şimdiden hayırlı olmasını diliyorum. Tarihin en eski çağlarından bu yana insanlığa ev sahipliği yapan Malatya’mız; Anadolu’yu Mezopotamya’ya, Asya’ya bağlayan kadim bir medeniyet köprüsüdür. Ekonomik anlamda da sadece bölgenin değil ülkemizin lokomotifi olan Malatya’mız; çok daha sağlam, çok daha güvenli yapılarıyla nice insanımızı bağrına basmaya, yeni bir hayat sunmaya devam edecek” dedi.
    Malatya ve 10 ilde gece gündüz demeden çalışacaklarını belirten Kurum, “Burada ve diğer 10 ilimizde hayat yeniden normale dönene kadar; baktığınız her yerde devletimiz olacak. Seslendiğiniz her zaman bizi yanınızda bulacaksınız. Malatya’mız çok daha güçlü bir şekilde yeninden ayağa kalkacak, aziz milletimizin gözbebeği olmaya devam edecek. Güzel Malatya’mız için gece gündüz, kar kış demeden çalışmalarımıza devam edeceğiz. Çevre düzenlemeleriyle, parklarıyla, bahçeleriyle, camileriyle, okullarıyla, tüm sosyal donatı alanlarıyla Malatyalı kardeşlerimize yeni yaşam alanları sunacağız. El birliğiyle Malatya’mızı, tüm şehirlerimizi yeniden kalkındıracağız. Tarihiyle, kültürüyle, sanatıyla, doğasıyla bu kadim coğrafyayı he alanda yeniden ayağa kaldıracağız. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın” diye konuştu.