Etiket: deprem

  • Zeminde sıvılaşma oluşması uzmanları da şaşırttı

    Zeminde sıvılaşma oluşması uzmanları da şaşırttı

    Elazığ’da 17 Şubat günü saat 18.34’te merkez üssü Yolüstü köyü olan 4.6 büyüklüğünde deprem meydana gelmişti. Yerin 7 kilometre altında meydana gelen depremde herhangi bir olumsuzluk yaşanmamıştı. Depremin ardından Yolüstü köyünde metrelerce uzunluğunda yarık oluştuğu görüldü. Oluşan yarıkların ardından Elazığ Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Burhan Daş, Fırat Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Kanık ve Elazığ Belediyesi jeoloji mühendisi Özkan Sarısu bölgede incelemelerde bulundu. Yapılan ilk incelemede yarığın, fay hattındaki zemin sıvılaşması olduğu bilimsel olarak tespit edildi. Elazığ Jeoloji Mühendisler Odası Başkanı Jeoloji Yüksek Mühendisi Burhan Daş, 4,6 büyüklüğündeki bir depremde meydana gelen sıvılaşmaya kendilerinin de şaşırdığını söyledi.

    “Bir fay kırığı ya da yarığı değil”

    Bölgede incelemelerde bulunan Elazığ Jeoloji Mühendisler Odası Başkanı Jeoloji Yüksek Mühendisi Burhan Daş, “Yolüstü köyü üstünde meydana gelen bir yarıkla veya çatlakla ilgili vatandaşlarımızın endişesini giderme adına yerinde incelemelerde bulunmak üzere olay yerine gittik. Olay yerinde inceleme yapmak için Fırat Üniversitesinden Jeoloji Bölümü hocamız Mustafa Kanık ile Elazığ Belediyesi jeoloji mühendisi Özkan Sarısu’dan oluşan bir heyet oluşturduk. Olay yerinde yaptığımız incelemeler sonucunda oluşan yarığın bir sıvılaşma sonucu meydana geldiği deprem sonucu oluşan bu sıvılaşmada yerin altında yani alt seviyesinde bulunan kumun ve yeraltı su seviyesinde bulunduğu için kumun titreşim halinde yer yüzeyine çıkması şeklinde oluşan bir olaydır. Burada vatandaşlarımızın tedirgin olmasına gerek yok. Bir fay kırığı ya da yarığı değil” dedi.

    Sıvılaşma daha çok 5.5 ve 6 büyüklüğünde meydana gelen bir olaydır”

    Bölgeden numune aldıklarını söyleyen Daş, “Aldığımız bu numuneleri de bilimsel olarak yine inceleyeceğiz. Herhangi anormal bir duruma rastlanırsa yine kamuoyunu bilgilendireceğiz. 4.6 şiddetinde meydana gelen bir depremde oluşması bizi de şaşırttı. Ama güncel alüvyonlarda olması Fırat Nehrine çok yakın olmasından dolayı oradaki kumun çok seyrek olması ve su seviyesinin yüksek olmasından dolayı 4,6 şiddetindeki sıvılaşma meydana getirmiş. Ama normalde daha yüksek 5.5 ve 6 oranında meydana gelen bir olaydır sıvılaşma o yüzden bizler için de güzel bir örnek olmuş oldu. Deprem bölgesinde çalışan meslektaşlarımız ve bilim insanları içinde güzel bir örnek teşkil edeceğini düşünüyorum” diye konuştu.

  • Naci Görür’den İzmir’e deprem uyarısı

    Naci Görür’den İzmir’e deprem uyarısı

    Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremlerin ardından İzmir Ticaret Odası (İZTO), Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) ve İzmir Ticaret Borsası (İTB) İzmir için yol haritası belirlemek amacıyla bir araya geldi. Bu amaçla İZTO, EBSO ve İTB, ‘deprem’ gündemiyle ortak meclis toplantısı gerçekleştirdi.

    Meclis toplantısına konuk olan Prof. Dr. Naci Görür, burada bir konuşma yaptı. Görür, Türkiye’de halk ve yönetimlerin depremi konuşmak istemediğini, “duymayalım, huzurumuz kaçmasın” diye düşündüğünü savundu.

    Bilim gücüyle yönetilen toplumlarda deprem gelmeden önce gerekenlerin yapıldığını dile getiren Görür, Elazığ’da 2020 yılında meydana gelen depremden önce bölgede yaşayanları ve yöneticileri uyardığını kaydetti.

    Görür, şöyle devam etti:

    “İstanbul’da depremi söylememize rağmen İstanbul depreme hazır mı, hayır. Hiçbir şey yapılmadı demek haksızlık olur ama yeteri kadar yapılmadı. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bu hükümet bu stratejik düşünceyi değiştirmeye kalktı, dedi ki ‘deprem olduktan sonra değil olmadan önce zarar azaltma sistemine geçmemiz lazım’. Ben çok umutlandım. Sizin ekonomik sorunlarınızdan daha mı az önemli, neden depremi gündeme almıyorsunuz. Terörden, sanayiden, iklimden, işsizlikten daha mı az önemli. Depremden daha önemli ne var bu ülkede eğitim mi, hukuk mu? En temel sorun deprem. Her sabah güneşin doğacağı gibi bir gerçek.”

    “İSTANBUL’DA OLACAK BİR DEPREM EKONOMİYE DE ZARAR VERİR”

    Görür, İstanbul’da olacak bir depremin ekonominin çarklarına büyük zarar vereceğini, iş dünyasının da bu depreme hazır olmasının önemli olduğunu kaydetti.

    “DEPREME DİRENÇLİ KENTLER YAPILMALI”

    Naci Görür, depremi durduracak güç olmadığına göre yapılması gerekenin bilim ve teknolojinin gücüyle depremin vereceği zararı azaltmak olduğunu vurguladı. Bu yaklaşıma “risk analizi” dediklerini aktaran Görür, “Yapmamız gereken depremde ölmemek, zararı minimize etmek için deprem dirençli kentler yapmak.” dedi.

    “ENKAZLAR ÇEVREYE ZARAR VERMEDEN BERTARAF EDİLMELİ”

    Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle milyonlarca ton deprem molozu oluştuğunu, bunların bertarafının çevreye zarar vermeden yapılmasının önemine işaret eden Görür, bu atıkların geri dönüşümüyle gelir elde edilebileceğini de kaydetti.

    Türkiye’de deprem beklenen bölgelere ilişkin öngörülerini paylaşan Prof. Dr. Görür, Hakkari ile Erzincan Bingöl Karlıova’nın yanı sıra İzmir ve Antalya- Muğla arasındaki sahil şeridinden endişe ettiklerini aktardı.

    ‘İZMİR GERÇEK ANLAMDA BİR DEPREM KENTİ’

    Prof. Dr. Görür, “İzmir’de de endişemiz var. Canlı faylar var. Günün birinde harekete geçip deprem olabilir. Çevredeki deprem olmuş faylardan tetiklenebilir. Tahmin ediyorum bu faylar İzmir depreminde yüklendi. Çevredeki depremlerden stres geldiğinde yükleniyor. İzmir, bu kadar canlı fayla bölünmüş ise bu yarımadan buradan çekilmek lazım. Fay tartışmasını bırakalım. İzmir gerçek anlamında bir deprem kenti. Çok az kentimizde bu kadar yoğun aktif fay sistemi var. Bunlar bugün olmazsa yarın deprem yaratacaktır. Şu anda depremlerde sonra, Sisam depremi sonrasında 80 kilometre mesafede 117 kişi öldü. Yapı stokunu depreme dirençli yapmak lazım. Bunu yapmadan önce İzmir Büyükşehir Belediyesi şu anda bana göre çok doğru akıllı bir iş yaptı. Mikro belgeleme çalışması yapıyor. ODTÜ’lü ekiple bu çalışmaları yürütüyor. Dokuz Eylül Üniversitesi’nde Hasan Sözbilir gibi çok değerli yer bilimci arkadaşlar var. Bu İzmir’in şansıdır. Mikro belgeleme çalışması sonrasında İzmir depreme dirençli hale getirilmelidir.” diye konuştu.

    “YÖNETMELİKLERE UYGUN BİNALAR ÖLDÜRMEZ”

    Prof. Dr. Görür, tüm deprem olasılıklarına karşın yönetmeliklere uygun yapılan binaların hayat kurtaracağını vurgulayarak, şöyle devam etti:

    “1999 sonrası yönetmeliklere uygun, kaçak göçek olmadan yapılmış binaların hiçbiri çökmez, sizi öldürmez, depremde içinden sağ çıkmanıza müsaade eder. ’99 öncesi evimiz var’ diyenlere söylüyorum, bir depremde bütün binalar çöker mantığı da yanlış. 99 depreminde Gölcük’te araştırma yaptım. Gördüğümüz şuydu, ayakta kalan binaların sayısı çökmüş bina sayısından fazlaydı. Tavsiyem İzmir’deki belediyeyi, üniversiteleri zorlayın halk olarak. Evlerinizi muayene ettirin. Adamın parası yoksa da devlet el atsın ya da belediye bedava yapsın. Muayene ederseniz en azından depremdeki davranışını görebilirsiniz. Bakın seçim geliyor. Talep edin, hani deniliyor ya ‘çocuklar yatağa aç girmesin’. ‘Çocuklar ve aileler depremde çatı başlarına çökmeyeceği şekilde biz İzmir’de yapı stokunu güçlendirmeyi vadediyoruz’ desin. Elinde ciddi deprem planı olmayan hiç kimseye oy vermeyin. Partizanlığı bırakın. Deprem işi partiler üstüdür.”

  • Çin-Tacikistan sınırında deprem

    Çin-Tacikistan sınırında deprem

    Çin-Tacikistan sınırında 7,2 büyüklüğünde deprem meydana geldiği bildirildi.

    Çin Deprem Ağları Merkezinden (CENC) yapılan açıklamaya göre, Çin’in kuzeybatısındaki Sincan Uygur Özerk Bölgesi ile Tacikistan’ın doğusunda Dağlık Badahşan Özerk Bölgesi arasındaki sınırın yakınlarında 7,2 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi.

    ABD Jeolojik Araştırma Merkezi (USGS) ise depremin büyüklüğünü 6,8 olarak ölçerken, merkez üssünün, sınırın Tacikistan tarafındaki Murghob şehrinin 67 kilometre batısı olduğunu kaydetti.

  • Deprem Adıyaman’da 6 oteli yıktı

    Deprem Adıyaman’da 6 oteli yıktı

    İsias Otel’in yanı sıra Bozdoğan Otel, Grant İskender Otel, Arsemes Otel, Ünal Otel, Yolaç Otel depremde yerle bir oldu. Onlarca kişinin hayatını kaybettiği bu otellerin yanı sıra 5 otel depremde hasar gördü.

    Depremde yıkılan İsias Otel’de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden voleybolcular ve tur rehberleri enkaz altında hayatını kaybetmişti. Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yıkılan oteller ve binalar ile ilgili soruşturması sürüyor.

  • ‘Depremde 43 bin 556 insanımız hayatını kaybetti’

    ‘Depremde 43 bin 556 insanımız hayatını kaybetti’

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, katıldığı programda, deprem bölgesinde yapılan çalışmalar ve alınacak önlemlerle ilgili açıklamalarda bulundu. Bakan Soylu, Kahramanmaraş merkezli depremlere ilişkin hasar tespit oranının yüzde 75-80 arasında olduğunu belirterek, “600 binden fazla bağımsız bölüm yıkılmış, acil yıkılacak, ağır hasarlı ve orta hasarlı. Ticaret alanındakileri de eklerseniz 750 bini buluyor. Depremi abartıyorlar demek insafı, vicdanı, aklı bir tarafa bırakmak demektir. Her detayı tek tek inceledik, sahadaki bütün arkadaşlarımızın bilgilerini her şeyiyle değerlendiriyoruz” dedi.

    Can kaybı 43 bin 556

    Depremlerde 43 bin 556 vatandaşın hayatını kaybettiğini belirten Bakan Soylu, “Her bir hayatını kaybeden vatandaşımıza karşı sorumluyuz” şeklinde konuştu.

    Depremzedelerin çok yakında şehirlerinin yeni haliyle kucaklaşacaklarını kaydeden Bakan Soylu, “Onlar ihya edilecek hem çocuklarımızı daha güçlü şehirlerde yaşayacaklar. Nasıl bir imtihanla karşı karşıya geldiğimizi biliyoruz ve biz de buradan güçlenerek çıkacağız” diye konuştu.

  • İtfaiye erinden duygulandıran not

    İtfaiye erinden duygulandıran not

    Gaziantep’in İslahiye ilçesinde deprem bölgesinde çalışmalara katılan Batman Belediyesine bağlı itfaiye ekipleri yoğun çalışmaların ardından ilçede bulunan Ukkaşe Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) kız ve erkek öğrenci yurduna giderek duş aldı. İtfaiye ekibi duş aldığı yerde öğrencilere ait şampuanı kullandı. Duyarlı itfaiyeci Mehmet Aktan, “Kaç gündür canla başla kurtarma faaliyetlerinden dolayı duş alma fırsatı bulamadık. İlk defa burada fırsat bulup şampuan kullanmak zorunda kaldık. Hakkınızı helal edin kardeşlerim” notu bırakıp 30 lira ücret bıraktı.

    Söz konusu davranışı anlatan Aktan, depremin ilk günü Gaziantep İslahiye ilçesinde göreve gittiğini söyledi. Aktan, 3 gün boyunca gece gündüz aralıksız çalıştıklarının ve çok kişinin hayatını kurtardığını dile getirerek, “Yaklaşık olarak 6. günde üzerimize dökülen tozlardan iş yapamaz hale geldik. Orada bir fırsat bulduk bizi KYK yurduna gönderdiler. KYK yurdunda duş alacak sabun, şampuan bir şey ararken masada bir tane şampuan gördüm” dedi.

    “Cebimde kalan son parayı oraya bıraktım”
    Öğrencilerin olduğu için kullanmak istemediğini ifade eden Aktan, “Deprem olmuş öğrencilerin ne durumda olduğunu bildiğimiz için. Şampuanı aldık arkadaşlarla birlikte kullandık. Hak geçmesin diye cebimde kalan son parayı oraya bıraktım. Ondan hakkını helal etmesini istedik. Nota, Batman’dan geldiğimizi belirttik. Dedik ki, mecbur kaldık kullanmakta hakkını helal et. Yoksa orada hiç kimsenin herhangi bir şeyine dokunmak istemiyorduk ama mecburiyetten kullandık. Üstümüz başımız toz içindeydi ondan dolayı kullandık. Cebimde son 30 TL kalmıştı onu bıraktım masaya” diye konuştu.

    “Gönül isterdi ki, daha fazla bırakayım ama o durumda bankamatikler çalışmıyordu” diyen Aktan, “Para çekemediğimiz için cebimizde kalan son parayı bırakmak zorunda kaldık. Kimin şampuanını kullandığımızı bilmiyoruz o arkadaş kimse tekrardan hakkını helal etsin. Ayrıyeten deprem bölgesinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Geriye kalanlara sabır diliyorum. Gerçekten üzgünüz. Bu durum elbette toparlanır, eminiz ki en kısa zamanda toparlanacak. Biz de bir şeyler yapabildiysek ne mutlu bize. Keşke elimizden daha fazlası gelseydi” ifadelerinde bulundu.

  • İçi altın dolu ayakkabıyı deprem bölgesine gönderdiler

    İçi altın dolu ayakkabıyı deprem bölgesine gönderdiler

    Trabzon’un Sürmene ilçesinde yaşayan Akyasan Ailesi depremzedelere yardım etmek için hazırladıkları ve içinde ayakkabı, mont, kazak gibi eşyaların bulunduğu poşeti yardım toplama merkezine teslim etti. 4 gün sonra yaklaşan düğünleri için biriktirdikleri altınlara bakmak isteyen Akyasan ailesi altınların saklandığı ayakkabıyı da depremzedelere gönderdiklerini fark etti. Yardımların ulaştığı Gaziantep’e giden Dursun Akyasan, altınların izini sürse de bir sonuca ulaşamadı. Gaziantep’te durumu emniyet güçlerine bildiren Akyasan, 19 Temmuz’da oğlunun düğünü içini biriktirilen altınlardan gelecek umutlu haberi bekliyor.

    Altınları sakladıkları ayakkabıyı farkında olmadan hazırladıkları yardım poşeti ile depremzedelere gönderen Trabzonlu aile altınların izini sürüyor

    6 Şubat günü sabaha karşı ve öğleden sonra Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki deprem, 10 kenti vurdu. Büyük yıkımlara neden olan deprem sonrası başlatılan yardım kampanyası Trabzon’da da yoğun ilgi gördü. 18 ilçede yardım toplama merkezi oluşturulurken, Sürmene ilçesindeki yardım toplama merkezinde ilginç bir olay yaşandı. Daha önce Sakarya depremini yaşamış olan Akyasan ailesi, depremzedelere yardım etmek için evdeki az kullanılmış eşyaları bir poşete doldurarak yardım merkezine getirdi. İçinde ayakkabı, mont, kazak gibi eşyaların yer aldığı poşeti yetkililere teslim eden Ahmet Akyasan evine geri göndü. Aradan geçen 4 günün ardından 19 Temmuz tarihinde düğünü olan Ahmet Akyasan’ın asker kardeşi göreve gitmeden önce biriktirdiği altınları görmek istedi. Altınların annesi tarafından yatağın altındaki bir ayakkabının içine saklandığını öğrenen Ahmet Akyasan altınların bulunduğu ayakkabıyı yardım toplama merkezine teslim ettiğini fark etti.

    Yardım toplama merkezine giderek durumu anlatan Akyasan ailesi yardım malzemelerin yüklendiği tırın Gaziantep’in İslahiye ilçesine gittiğini öğrendi. Baba Dursun Akyasan deprem bölgesi Gaziantep’e giderek ayakkabının içinde saklanan 80 gram külçe altının izini sürdü. İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne giderek durumu anlatan baba Akyasan’ın ifadesinin alınmasının ardından altınların seri numaralarını tutulan tutanağa işletti. Ayakkabının içinde de altınları aldıkları kuyumcunun numarasının olduğu belirten baba Dursun Akyasan umudunun olduğunu söyledi.

    5 ay sonraki düğün için biriktirilen altınlar yeni ayakkabının içine saklanmış

    Oğlunun yeni ayakkabıyı deprem bölgesine gönderdiğini ve altınlarında o ayakkabının içinde olduğunu kaydeden baba Dursun Akyasan, “Biz daha önce Sakarya’da depremi yaşamıştık. Deprem olduğunda ayrı bir duygulandık. Evde ailecek bir karar vererek depreme yardım etmek istedik. Evde yeni malzemelerden ne varsa acele bir şekilde hazırladık. Yatağın altında 3 çift ayakkabı vardı. Oğlum bir tanesi yeni ve kaliteli olduğu için onu da vermek istedi. Meğerse annesi de altınlara o ayakkabının içine koymuş. O ayakkabı da yardım poşetinin içine koyuldu. Annesi o anda unutmuş. O acele ile ilçemizdeki yardım toplama merkezine getirdi. Olayın 4 gün sonra farkına varabildik. Ama iş içten geçmişti. Asker bir oğlum var onun düğününü yapacaktık. Annesine altınları bir görüyüm dedi. Annesi yatağın altını kaldırdı ayakkabılardan birinin olmadığını gördü. Sonrasında öğrendik ki altınlar verilen ayakkabının içindeymiş. Sürmene’den çıkan ilk tırı bulduk. Gaziantep’in Islahiye ilçesine boşaltmışlar. Bizde Islahiye’ye gittik. Orada bir araştırma yaptık ama netice alamadık. Orada karakola giderek bir ifade verdik. Tutanak tutuldu. 80 gram külçe altındı hepsinin seri numarası var. Kayıp tutulan yere de seri numaralarını verdik. Bulan olmadı. Henüz bir haber yok. Oğlumun düğün altınlarıydı. Umudumuz var” dedi.

    “Ağabeyim bir şey demedi; ama içi burkulmuştu kendisinin 5 ay sonra düğünü var”

    Evden topladığı eşyaları yardım toplama merkezine getiren Ahmet Akyasan ise ağabeyinin 5 ay sonra düğünü olduğunu vurgulayarak, “Depremin ilk günü ne yapabiliriz diye düşündük. Aklımıza yardım gönderebileceğimiz geldi. Evdeki az kullanılmış eşyalarımdan ayakkabı, elbise ve mont poşeti yaptım. Sürmene’de yardım toplama merkezine getirdim. 4-5 gün sonra altınlara bakalım dedik. Altınlar kutusuyla birlikte yerinde yoktu. Kardeşimin altınlarıydı. Kardeşime karşı mahcup oldum. Bana emanet etmişti. Ne yapabiliriz diye düşündük. Aracın nereye gitmiş olduğunu öğrendik. Oradan bir bilgi almaya çalıştık. Halen daha altınları bulamadık. Ağabeyim bir şey demedi. Ama içi burulmuştu. Kendisinin 5 ay sonra düğünü var. Bizde şimdi ne yapabiliriz diye düşünüyoruz. Altınları bulan biri gönderirse çok iyi olur. Eğer bulunmazsa elimizden geldiği kadarıyla düğün için bir şeyler yapacağız” ifadelerini kullandı.

  • Portekiz’de depremzedeler için dayanışma etkinliği

    Portekiz’de depremzedeler için dayanışma etkinliği

    Portekiz’in başkenti Lizbon’da Türk gönüllüler tarafından Türkiye’de yaşanan depremlerden etkilenenler için dayanışma etkinliği düzenlendi. Estrella Parkta kurulan stantlarda gönüllüler, evden hazırladıkları Türk yiyeceklerini satışa sunarak depremzedeler için nakdi yardım topladı. Etkinlik organizatörleri tarafından yapılan açıklamada, “2 Türk yakın arkadaşın depremzedelere nasıl yardımcı olabileceği düşüncesiyle giriştikleri bu organizasyon neredeyse birbirini hiç tanımayan 20 kadın 3 erkekten oluşan büyük bir ekibe dönüştü ve işbirliği içinde Türkiye’deki depremzede kardeşlerimize destek için bu organizasyonu gerçekleştirdik. Etkinlikten toplanacak gelirin tamamı yardıma muhtaç depremzedelere gönderilecek.

    Deprem sonucu oluşan bilançonun ağır olduğunun farkındayız. Bu yüzden elimizden gelen çabayı göstereceğiz” denildi.
    Etkinlikte, 7 bin euronun üzerinde bağış toplandığı ve elde edilen tüm gelirin yardıma muhtaç depremzedeler için kullanılacağını açıklandı.

    Portekiz hükümeti depremin ilk gününde Türkiye’ye acil yardım desteğinde bulunmuş ve 54 kişilik bir ekibi kurtarma çalışmaları için Türkiye’ye göndermişti.

  • Elazığ Belediye Voleybol, liglere devam etme niyetinde

    Elazığ Belediye Voleybol, liglere devam etme niyetinde

    Kahramanmaraş merkezli deprem felaketi sonrası Türkiye Voleybol Federasyonu da gerekli çalışmaları yapıyor. TVF 2. Lig 15. Grup’ta yer alan Elazığ Belediyesi Voleybol’un bundan sonraki süreçte nasıl bir yol izleyeceği de büyük merak konusu. Grupta yer alan takımların bir çoğu afet bölgesinde yer alan takımlardan oluşurken, Türkiye Voleybol Federasyonu’ndan yetkililerin kulüp temsilcileriyle tek tek görüşmeler sağladığı öğrenildi.

    Elazığ Belediyesi Voleybol Kulüp yetkililerinden alınan bilgilere göre, grupta normal sezon devam etmeyecek. Grup lideri Kahramanmaraş Voleybol hiçbir sporcunun depremle ilgili sıkıntısı olmadığını bildirdi. Hatay Voleybol ile Gaziantep Merinos Gençlikspor devam edemeyecek. Elazığ Belediyesi Voleybol bu durumda ikinci sıraya yükselecek ve Kahramanmaraş ekibiyle birlikte Nevşehir ilinde yapılacak 1. Lig’e yükselme play-off maçlarına katılacak.
    Türkiye Voleybol Federasyonu’nun play-off maç programını bu hafta içinde açıklaması bekleniyor

  • Depremden sonra adeta yeniden doğdu

    Depremden sonra adeta yeniden doğdu

    Antalya’da yaşayan Furkan Uçar’ın (33) eşi Havva Uçar ve 22 aylık kızı Asya Lina, geçtiğimiz aylarda Hatay’ın Antakya ilçesindeki akrabalarına gitti. Tüm Türkiye’yi yasa boğan Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Havva Uçar ile kızı Asya Lina’nın bulunduğu Gül Apartmanı’nın alttan 3 katı yıkıldı. Zemin katta oturan Furkan Uçar’ın eşi, kızı, kayınbabası, kayınvalidesi, babaannesi ve teyzesi enkaz altında yaşamını yitirdi. Depremin ikinci günü Antalya’dan Hatay’a ulaşan Furkan Uçar büyük üzüntü yaşarken, eşinin ve kızının cenazesini teslim alarak Antalya’ya tekrar geri döndü. Çok sevdiği eşi ile iş yerine ismini verdiği kızını toprağa veren acılı baba, eşinin yüzüğünü boynuna, kızının bilekliğini de koluna taktı.

    “Vefat dolayısıyla aktivasyonunuz sonlandırılmıştır”

    Henüz acısını yaşayamayan Furkan Uçar, bir başka şoku ise bazı işlemler yapmak için girmek istediği e-Devlet hesabında yaşadı. Hesabına giriş yapamayan Uçar, 160 e-Devlet Çağrı Merkezi’ni arayıp yardım istediğinde, ‘vefat dolayısıyla aktivasyonunuz sonlandırılmıştır’ yanıtını aldı. Kayıtlarda öldü olarak gözüken Uçar, sırasıyla diğer kurumlara da yönlense de bir sonuç elde edemedi.

    Sesini duyurdu, Cumartesi gecesi arandı

    Sesini duyuran Uçar, yetkililerden hatanın düzeltilmesi için yardım talep etti. Haberin yayınlanmasının ardından Cumartesi gecesi Furkan Uçar, yetkililer tarafından arandı ve kimlik bilgileri tekrar sisteme girilerek adeta yaşama geri döndü.

    “Hayata tekrar döndüm”

    Problemi düzelten yetkililer ile İHA ekibine teşekkür eden Uçar, “Pazartesi 14.45 itibarıyla hayata tekrar döndüm. Çok şükür şu an e-Devlet’ime girebiliyorum. Artık acımı daha rahat bir şekilde yaşayabileceğim. 30-35 kişinin böyle bir sorun yaşadığı tarafıma aktarıldı. Tekrardan tüm Türk milletinin başı sağ olsun” ifadelerini kullandı.