Etiket: deprem

  • Devlet Bahçeli:”Hazırlıklı olmalıyız”

    Devlet Bahçeli:”Hazırlıklı olmalıyız”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile dün afet bölgesini ziyaret eden MHP lideri devlet Bahçeli, TBMM’de partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

    MHP lideri Bahçeli, İstanbul’da beklenen depreme ilişkin “İstanbul için felaket senaryolarının iyi ihtimallerini değerlendirmeli senaryolara hazır olmalıyız. Oyalanmaya vaktimiz yoktur.” diye konuştu.

    Yıkıcı depremlerin ardından hükümetin verimli ve etkin bir yöntemle yaraların sarıldığını belirten Bahçeli, “Dayanışma olmadan geleceği kucaklamak mümkün değildir. Şehirlerimizi yeniden inşa edecek gücümüz vardır.” dedi.

    Siyasetteki seçim tartışmalarına ilişkin de konuşan Bahçeli, “Arama kurtarma faaliyetleri devam ederken devleti ve hükümeti sistematik şekilde suçlamak terbiyesizliktir. Siyasi hesap yapıyor olmak insafsızlıktır.” ifadelerini kullandı.

    Bahçeli’nin açıklamaları şöyle:

    Depremden menfaate devşirmek isteyenler hata yapar. Milli felaketlerde ortak aidiyet ve hassasiyet paydasında uzlaşamayanlar insani değerlere her yönüyle yabancılaşan mihraklardır.

    Fırsatçılığın karanlığından istifade ede etiketleri arttıranlar, kiraları artıranlar, kasasını doldurmak için hareket edenler bu milletin bir ferdi olamayacağı gibi şerefli de sayılamazlar. Depremden Menfaat devşirmenin arayışında olanlar ahlaksızlığın markalarıdır. Bunları tek tek not aldığımız da bilinmelidir.

    Tektonik mirası, jeolojik müktesebatı, meteorolojik özellikleri ile Türkiyemiz doğal afetlerin risk ve tehlikelerine her zaman açıktır.

    Depremi fırsata çevirenler, kasasını dolduranlar, bu milletin ferdi olamayacağı gibi şerefli de sayılamazlar. Depremler ve afetler bundan sonra da yaşanacaktır.

    İstanbul için dillendirilen felaket senaryolarının bütün ihtimallerini değerlendirip muhtemel depremlere hazırlıklı olmalıyız.

    Depreme ve ilgili yönetmeliklere uygun, dayanıklı binalar yapmaktan başka seçenek yoktur. Hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmamalıdır. Kaybedecek zamanımız yoktur. Cumhur İttifakı olarak biz bu ağır yükü kaldırırız. Bedeli ne olursa olsun Türkiye’mize sahip çıkarız.

    Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2021 yılında açıklanan yeni kentsel dönüşüm vizyonuna göre 6.7 milyon riskli yapı tespit edilmiştir. Acilen eyleme geçmek lazımdır. Her yıl 300 bin binanın dönüştürülmesi planlanmıştır. Doğal afetler bundan sonra da kaçınılmaz şekilde yaşanacaktır. Etkin bir denetim mekanizması ile hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmamalıdır.”

    Yapı stokunun yüzde 70’nin 1999 öncesi yapıldığı dikkate alındığında bir an önce harekete geçilmelidir. Muhtemel depremlere hazır olmalıyız. Kaybedecek zamanımız yoktur.

    Devlet her şeye hakimdir. İftiralar ise beyhudedir. Acımız büyüktür.

    Dayanışma olmadan geleceği kucaklamak mümkün değildir. Şehirlerimizi yeniden inşa edecek gücümüz vardır. Hükümet verimli ve etkin bir yöntemle yaraları sarıyor.

    Türkiye’nin yıkımını bel bağlayan çürük çarık zihniyetlerin maalesef gözünü siyasi ikbal hırsı bürümüştür. İktidarın kaybetmesi uğruna vatanın ve milletin kaybetmesine oynayanlarla nasıl bir arada yaşayacağız.

    Kahramanmaraş depreminin enine boyuna tüm boyutlarıyla konuşulacağı günler elbet gelecek. Sorumlulardan adalet önünde hesap sorulacaktır. Yıkılan binalarla ilişkili olan ahlaksız müteahhitlerin kapsamına alan o soruşturma süreci de işlemektedir.

    Ayrıca bir insanımız dahi enkaz altındayken haksız ve hayasız siyasi eleştiri yapmak, seçim tarihi ile spekülasyon üretmek vebaldir. Bu vebal zillet ittifakını teşkil eden her partinin hissesine eşit olarak düşmüştür.

    Arama kurtarma faaliyetleri devam ederken devleti ve hükümeti sistematik şekilde suçlamak terbiyesizliktir. Siyasi hesap yapıyor olmak insafsızlıktır.

    Diyorlar ki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yüzünden acılar artmış. Afet iyi yönetilememiş. Diyorlar ki yardım faaliyetlerinin doğru koordine edilemediğinden felaketin boyutları vahim seviyeye ulaşmış. Ülkemizin en acil ihtiyacının yeni ve etkin bir iktidar olduğunu kaydetmişler.

    Sizde hiç mi Allah korkusu kalmadı? Yere batsın sizin siyasetiniz. Böyle bir ucuz ve meczup siyasete nasıl saparsınız? Rahat olun, biraz sabredin, Türk Milleti sizin boyun ölçünüzü yakında sandığa gömerek ilan edecektir. Ne sandıktan kaçarız ne demokrasiyi yok sayarız. Acılarımızın ortasında seçim polemiği yapan zillet ittifakı paranoyaktır. Askerler nerede dediler, kahramanlar her yerdeydi.

    Karamsarlık aşılayıp kriz ikmali yapan bu kimliksizler koordinasyondan ne anladıklarını, nereye varmak istediklerinin mertçe açıklayacak yürekliliğe sahipler midir?”
  • Aşiret düğünü deprem nedeniyle eğlencesiz yapıldı

    Aşiret düğünü deprem nedeniyle eğlencesiz yapıldı

    Merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde  6 Şubat’ta  saat 04.17’de ve ardından 13.24’te meydana gelen ve asrın felaketi olarak nitelendirilen 7,7 ve 7,6 büyüklüğünde iki farklı deprem meydana geldi. İlk deprem yerin 8,6 kilometre ikinci deprem ise 7 kilometre derinliğinde meydana gelmişti. Deprem nedeniyle binlerce insan hayatını kaybetti.


    Asrın felaketi nedeniyle Mardin’in Derik ilçesinde Bireşi Aşireti ve Kejan Aşiretinin düğünleri de deprem nedeniyle eğlencesiz bir şekilde yapıldı. Kovanlı Kırsal Mahallesinde yaşayan 22 yaşındaki Ferhat Tayan hayatını 22 yaşındaki Hatice Cenbeyli ile birleştirdi. Daha önce ayarladıkları düğün salonunu rezervasyonlarını iptal eden çift düğünlerini köyde eğlencesiz bir şekilde mevlit okutarak yaptı.


    Çifte evlilik cüzdanlarını Daşi Aşiretine mensup işadamı Süleyman Çelik verdi. Çelik, çifte bir ömür mutluluklar diledi.
    İnsanlarının acısının olduğu yerde eğlence olmayacağını belirten damadın dedesi Mehmet Tayan, “Torunum Ferhat’ın düğünüydü depremden dolayı eğlencesiz sade bir tören yaptık. 15 gün önce düğünümüzü yapacaktık ama erteledik. Ertelemeden sonra bugün mevlit okuduk ve şenliksiz yaptık. Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet yaralılarımıza acil şifalar dilerim. Türkiye’mizin başı sağ olsun. İçimiz kan ağlıyor. Bizde Hatay’da yakınlarımızdan 4 kişiyi kaybettik.” dedi.

  • Hatay için canla başla

    Hatay için canla başla

    Türkiye’yi yasa boğan depremin hemen ardından ilk günden itibaren tüm birimleriyle alarm durumuna geçen Bursa Büyükşehir Belediyesi, Hatay’da geçici barınma sorununun çözümü, seyyar tuvaletlerin kurulumu ve bakımı ile gelen yardımların koordinasyonu konularında vakit kaybetmeden harekete geçti.

    Türkiye’nin dört bir tarafından gelen yardımların vakit kaybetmeden ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması için gece gündüz demeden çalışan Büyükşehir Belediyesi ekipleri, başta merkez Antakya ilçesi olmak üzere köy köy, mahalle mahalle Hatay’a dağılıp, battaniye ve ısıtıcıdan, su ve gıda maddelerine kadar tüm ihtiyaçları depremzedelere ulaştırıyor.

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, sahada çalışmaları yakından takip ederek Antakya yardım dağıtım merkezlerini ziyaret etti. Görevli personelle sohbet eden Başkan Aktaş, büyük bir özveriyle çalışan ekiplere kolaylıklar diyerek emekleri için teşekkür etti.

    El birliğiyle yaraları sarmaya devam ettiklerini söyleyen Başkan Alinur Aktaş, insanların rutin hayatına dönebilmesi adına çadır dağıtımı ve konteyner kentlerin oluşturulmasına yönelik çalışmaların sürdüğünü belirtti. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin temizlik, hijyen, gıda malzemeleri, ev eşyası, çocuk bezleri ve oyuncak gibi tüm malzemeleri ihtiyaç sahiplerine ulaştırdıklarını ifade eden Başkan Aktaş, “Çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam ediyor.

    Ana depomuzda konuşlanmakla beraber farklı birkaç depoyu daha kullanarak şehrin dört bir tarafına dağıtım yapıyoruz. Her gün ortalama 150-200 kamyon farklı alanlara çıkış yapıyor. Toplamda bin kamyonu geçmiş durumdayız. Gayretle çalışan ekip arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Yaraları el birliğiyle saracağız. Devletimiz de kalıcı konutlarla ilgili çalışmalarını sürdürüyor” dedi.

  • 10 bin liralık deprem desteğine haciz iddiası

    10 bin liralık deprem desteğine haciz iddiası

    Bazı sosyal medya platformlarında ve internet sitelerinde depremzedelere verilen 10 bin liralık desteğe vergi dairelerince borca mahsuben haciz konulduğu yönünde iddialar yer aldı.

    Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan alınan bilgilere göre, vergi daireleri, kamu alacaklarının tahsili için Kahramanmaraş merkezli ilk depremin olduğu andan itibaren bölgede herhangi bir haciz uygulaması yapmadı. 8 Şubat tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile de vergi dairelerince yapılanlar da dahil olmak üzere tüm icra takipleri durduruldu.

    Bakanlıktan yapılan açıklamada, deprem tarihinden önce konulmuş hacizlerin ise ilgililerin müracaatı üzerine değerlendirildiği ve gereken kolaylığın sağlandığı belirtilerek, vergi dairelerince bankalara gönderilen haciz taleplerinin gönderildikleri andaki varlıklara tatbik edildiği, daha sonra hesaplara yatan paralara etkisi bulunmadığı vurgulandı.

    Bu nedenle deprem tarihinden sonra hiçbir şekilde haciz yapılmadığından daha önce hesapta haciz olsa dahi bu haczin, devlet tarafından yapılan 10 bin liralık deprem yardımlarına etki etmediğinin altı çizilerek, şunlar kaydedildi:

    “Bu konuda sadece, deprem tarihinden önce konulmuş hacizler üzerine yine depremden önce vergi dairesine aktarılması talep edilmiş paraların vergi dairelerine intikali söz konusu olabilir. Böyle bir işlem varsa dahi bu işlemler, deprem tarihinden önce başlamış ancak deprem tarihinden sonra sonuçlanmış spesifik örneklerdir. Bu kapsamda konunun hukuki boyutuna ve yapılan işlemin mahiyetine bakılmadan, depremzedelere devletin yaptığı yardımlar haczediliyor şeklinde paylaşımlar yapmak en basit tanımla yanıltıcı bilgi paylaşmaktır. Devletimizin bu acı günde vatandaşları için yaptığı tüm iş ve işlemleri yok sayma amacı güden bu tür paylaşımlara vatandaşlarımızın itibar etmeyeceğine olan inancımız tamdır.”

  • Depremin ekonomik etkisi meyve sebze haline yansıdı

    Depremin ekonomik etkisi meyve sebze haline yansıdı

    Merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 10 ili etkileyen 7.7 ve 7.6 şiddetinde yaşanan depremlerin ardından sebze fiyatları yükselişe geçti. Deprem ile birlikte seralar hasar görürken, çiftçiler ise tarlalara giremedi. Deprem, çevre illeri de etkilerken yollarda yaşanan yoğunluk ise ürün tedariki olumsuz etkilendi. Maydanoz, dereotu, ıspanak, pırasa, beyaz lahana, roka gibi ürünlerin çoğu deprem bölgesinden gelirken, bu ürünlerde yüzde 150 civarında artış oldu. Fiyat artışının 3-5 gün geçerli olduğunu belirten hal esnafı, daha sonrasında ise fiyatların normal döndüğünü söyledi.

    “Afetten kaynaklı kimsenin bu ürünleri toplamaya zaman ve gücü olmadı”

    Hale gelen ürünlerin birçoğunun deprem bölgesinden geldiğini belirten hal esnafı Nurullah Dağıstanlı, “Bilhassa bu mevsimde maydanoz, dereotu, ıspanak, pırasa, beyaz lahana, roka gibi ürünlerin çoğu deprem bölgesinden geliyor. Afetten kaynaklı kimsenin bu ürünleri toplamaya zaman ve gücü olmadı, ürünlerde yüzde 150 civarında artış oldu. Bu ürünlerin geneli Hatay, Adana gibi illerden geliyor. Biz ürün satarken zorlandık” dedi.

    “Bir demet maydanozu 25 TL’ye satıyorduk”

    Ürün azlığından dolayı bir demet maydanozu 25 TL’ye sattıklarını belirten esnaf Dağıstanlı, “Şimdi ürün bolluğundan 5 TL’ye satıyoruz. Yollardan dolayı ürün gelebilecek illerden ürünler gelmedi. Bu durum ilk üç gün sürdü. Şimdi ise düzene girmeye başladı. İlerleyen zamanlarda tekrar çiftçiler ürünleri toplamaya başlayacaktır” şeklinde konuştu.

  • Başkan Yılmaz depremden dönen ekibi karşıladı

    Başkan Yılmaz depremden dönen ekibi karşıladı

    Ülke tarihinin en büyük felaketlerinden biri olan ve Kahramanmaraş başta olmak üzere 10 ili etkileyen 7,7 ile 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından Yıldırım Belediyesi de yaraları beraber sarmak için harekete geçti. Depremin olduğu günden bu yana yıkımın yaşandığı bölgelerde enkaz altında kalan vatandaşları kurtarabilmek için canlarını dişlerine takan depremin görünmez kahramanları gönüllü arama kurtarma ekipleri, evlerine dönmeye başladı. 14 gün boyunca gerçekleştirdikleri özverili çalışmalarla birçok vatandaşı kurtaran Yıldırım Arama Kurtarma Ekibi’ni Bursa dönüşünde Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz ve belediye personeli karşıladı.

    Vefakâr kahramanlara teşekkür eden Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Yıldırım Arama Kurtarma Ekibimiz ilçemizin kardeşliğinin, vefasının, yardım elinin simgesi oldu. Ege’de ormanlar yanarken, Karadeniz’i sel vurunca ilk onlar koştu. Yine aynı fedakârlık ve inançla son deprem felaketinde de bölgeye koştu. Enkaz altındaki evlatlarımıza, kardeşlerimize, annelerimize, babalarımıza, ninelerimize, dedelerimize umut oldu. Sayısız canımızı göçük altından kurtardı. Vatana hizmetin, birlik ve beraberliğin en güzel örneğini ortaya koydular. Her biriyle gurur duyuyor, hepsini yürekten tebrik ediyorum. Rabbim milletimize bir daha böyle acılar yaşatmasın” dedi.

  • “Depremin büyüklüğü 7.7, şiddeti 11”

    “Depremin büyüklüğü 7.7, şiddeti 11”

    Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği bölümü Genel Jeoloji Anabilim dalı, Tektonik Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve aynı zamanda AFAD Deprem Danışma Kurul Üyesi Doç. Dr. Fikret Koçbulut tüm Türkiye’yi yasa boğan depremlerin ardından açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. Koçbulut, depremin yaşanmasının ardından bölgeye giderek incelemelerde bulunduğunu belirterek, “Tektonik bilim dalı öğretim üyeleri olarak biz deprem bölgesine gittiğimizde depremin oluşturduğu yüzey kırığını haritalandırırız. Çünkü bu yüzey kırıkları gelecek dönemde Türkiye’nin diri fay haritasının yenilenmesinde ipuçları verecek ve yön gösterecek. Özellikle gece 04.17’de olan 7.7 büyüklüğündeki depremde kuzeyde Adıyaman Çelikhan’dan başlayıp güneye doğru Malatya Erkenek, Kahramanmaraş Pazarcık, Türkoğlu, Narlı, Antep Islahiye, Nurdağı ilçelerinden geçip Hatay’ın Hassa ve Kırıkhan ilçelerine kadar uzanan bir yüzey kırığı haritaladık. Yaklaşık uzunluğu 300 kilometreye yakın” dedi.

    Adıyaman Çelikhan ve Malatya Pütürge arasına dikkat çekti

    Doç. Dr. Fikret Koçbulut, Adıyaman Çelikhan ve Malatya Pütürge arasında 25 kilometrelik kırılmayan bir fay hattı bulunduğunu hatırlatarak, “Özellikle karada meydana gelen çok büyük bir deprem ve oluşturduğu çok uzun bir yüzey kırığı ortaya çıkmış. 7.7’lik depremin iki ucuna baktığımızda bir ucu Hatay Antakya civarına denk geliyor. Diğer ucu ise Adıyaman Çelikhan’a denk geliyor. Bunun iki ucunda stres geriliminin biriktiğini görüyoruz. Bu açıdan Antakya fayına dikkat etmemiz gerekiyor. Daha kuzeyde ise Çelikhan ve Malatya Pütürge arasında ki yaklaşık 25 kilometrelik kırılmayan bir bölüme dikkat çekmek istiyorum. Çünkü daha kuzeye baktığımızda 2020 Elazığ Sivrice depreminde o kuzey kısmı da kırıldı. Artçılara baktığımızda güneyde Çelikhan civarında 4’ün üzerinde oluşan artçıları görmekteyiz” ifadelerini kullandı.

    “Diri fay haritasında yenilenmesi gereken bir bölge var”

    Doç. Dr. Koçbulut, Malatya Doğanşehir ve Yeşilyurt arasında ki fay hattının yenilenmesi gerektiğini ifade ederek, “İkinci depreme baktığımızda 13.21 civarında meydana gelen depremde ise daha çok doğu batı uzanımlı olan Çardak-Doğanşehir, yani Doğu Anadolu Fay Zonu’nun arasına denk geliyor. Yani Göksun’dan başlayıp Doğanşehir’e kadar gelen yaklaşık 140 kilometrelik bir yüzey kırığı meydana getirdi. Burada da dikkatimizi çeken şu Doğanşehir ve Yeşilyurt’a kadar ulaşan hat boyunca diri fay haritasında yenilenmesi gereken bir bölge var. Birçok kırık görüp fotoğrafladık. Dikkatimizi çeken bir şey oldu. Bir, fayların üzerine ev yapmayacağız, yıkıma sebep olan ikincisi ise faydan uzaklaştıkça zemini iyi tespit edip zemin üzerindeki yapıyı ona göre tasarlayacağız ve inşa edeceğiz. Böyle yaparak bu doğal olayları afete dönüşmesini engellemiş olacağız. Son 300 yıl içerisinde ki iki tane büyük karasal depremin peş peşe olması ve bu kadar büyük yıkım ortaya çıkarması afetten ziyade felakete dönüştü” şeklinde konuştu.

    “Depremin şiddeti 11’di”

    Doç. Dr. Koçbulut, depremin şiddetinin meydana gelen yıkımla ölçüldüğünü belirterek, “Sivas’ta birinci depremden 250-300 kilometre uzaktayız, ikinci depremden ise 180 kilometre uzaktayız. Şuanda Sivas’ta en yaşlı kişiye sorsanız ben hayatımda böyle bir deprem hissetmedim der. Çünkü bu büyüklükte bir deprem olmadı. Bu kadar mesafeden böyle hissediyorsak orada ki insanların nasıl hissettiğini düşünün. İnsanlar büyük bir gürültü geldi diye anlatıyor. Çünkü büyük kütleler kayıyor ve sürtünmeden dolayı ses ve ışık ortaya çıktı. Bunun yanında ayakta duramadıklarını söylüyorlar. Depremlere baktığımızda büyüklükleri 7.7 ve 7.6 fakat şiddet oluşan depremin yıkımıyla ölçülen bir skaladır. Birinci depremin şiddeti 11’dir. Zaten son skala 12’dir. 12 şiddetinde deprem olduğunda taş üstünde taş kalmaz ve yer çekimi kaybolur. İlk depremin şiddeti 11 olarak ölçüldü, ikinci depremin şiddeti ise 10 olarak ölçüldü. Yani çok çok büyük depremler bu yıkımları oluşturdular. Şuana kadar 6 bin civarında artçı oldu. Bunlardan en büyüğü 6.6 oldu ve yavaş yavaş küçülerek gidiyor. Bu artçılar, hareket eden bloklar tamamen yerine oturana kadar devam edecek” dedi.

  • Depremden 40 saat sonra kurtarıldı tüm ailesini kaybetti

    Depremden 40 saat sonra kurtarıldı tüm ailesini kaybetti

    Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat günü meydana gelen iki ayrı depremde 11 ilde ağır hasar meydana gelirken 41 binden fazla insan hayatını kaybetti. Bu illerden biri de Malatya oldu. İlk depremde Malatya’nın Ciritpınar Mahallesinde 7 katlı apartmanda yıkıldı. Apartmanda çok sayıda insan enkaz altında kaldı. Bunlardan biri de eşinden 6 yıl önce boşanan ve 3 çocuğuyla birlikte yaşayan Özlem Yılmaz (34) oldu. Apartmanın yıkılmasının ardından arama-kurtarma çalışması başlatıldı. Elazığ Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü arama kurtarma ekipleri çalışma yaptı. Ekiplerin çalışmasında 12 yaşındaki Aysima’ya ulaşıldı. Ekipler Aysima’yı yoğun mesai harcayarak sağlık ekiplerinin de desteğiyle kurtardı. Ancak anne Özlem Yılmaz, oğlu Ali Osman ve kızı Nur Sima Birinç’in cansız bedenine ulaşıldı. Anneanne Havva Serttaş kızının ve iki torunun cenazesini alarak Adana’da toprağa verdi. Hayatta kalan tek torununa ise sahip çıkarak evine getirdi.

    Serttaş, “Malatya depreminde kızımı ve iki torunumu kaybettim. 1 torunum 40 saat sonra sağ olarak çıkartıldı. Şuan yanımda kalıyor. Babaları kendilerinden ayrıydı, ne aradı ne de cenazelerine geldi. Cenaze aracı bulamadım, kendi imkanlarımla bir pikap arkasına koyarak getirdim. 3 cenazemi Adana’da toprağa verdim. Benim kızım depremden kaçtı ama Malatya’da yakalandı ve orası mezar oldu” dedi.

    Kızının depremden önce mobilya aldığını ve borcunu ödeyemediğini belirten Serttaş, “Malatya’da bir mobilyacı var, kızım oradan alışveriş yapmış. 19 bin 400 lira borcu varmış. Mobilyacı bu durumda bizden parayı istiyor ve ‘hakkımı helal etmiyorum’ diyor. Ben bu parayı nerden bulacağım. Benim kızımın kemikleri sızlayacak mezarında” diye gözyaşlarına boğuldu.

    Depremde 40 saat sonra sağ kurtulan Aysima Yılmaz ise, “Depreme uykuda yakalandım. O sırada rüya görüyordum ve Nursima’ya dedim ki, hadi uyu deprem oluyor ama o sırada başka odadaymış. Kendi kendime konuşurken biri beni koltuğun yanına koyup gitmiş. Depremde koltuğun üstüne duvar çöktü, eğer o olmasaydı benim üzerime düşecekti. Sonrasında annemin sesini duydum, kızım kalk ben geldim diye ağlıyordu. Bende anneme seslendim ama duymadı. Bende tekrar uyumuşum. Daha sonra makine seslerini duydum ve beni kurtardılar. Depremden kurtuldum ama kardeşim çıkamadı diye üzgünüm” dedi

  • Hatay terk ediliyor

    Hatay terk ediliyor

    Kahramanmaraş merkezli yaşanan 2 büyük deprem sonrası Hatay yerle bir oldu. Çok sayıda insan enkaz altında kalarak hayatını kaybederken çok sayıda vatandaşta yaralandı. Evleri hasar gören veya yıkılan Hataylılar, şehirlerarası otobüs terminaline akın ederek kurtarabildikleri eşyaları ile yerle bir olan şehri birer birer terk ediyor. Dün akşam saatlerinde Hatay merkezli meydana gelen peş peşe depremler sonrasında hasarlı olan binalarda tamamen yıkılırken depremzedeler hiç bir eşyalarını kurtaramadı.

    40 yıldır Hatay’da yaşadığını belirten Ümit Özalp, “40 yıldır burada yaşıyorum. Doğma büyüme Hatay Antakyalıyım. Çok büyük bir deprem meydana geldi. Hiç bir şeyimiz kalmadı. Evimiz, yurdumuz, çocuğumuz. İşimizden olduk. Şuan ki durumumuz içler acısı. Otobüslerle herkes ilini memleketini değiştirmeye çalışıyor. Bu depreme 7.7 diyorlar ben, hiç inanmıyorum bu deprem 12’nin üzerindedir. Çünkü taş üstünde taş kalmamış durumdadır” dedi.

    Otobüs firmasından çalışan Kenan Çağlar, “Genellikle yolcularımız Antalya, Mersin, İstanbul civarına gidiyor. Burada ne ev var ne de yatabileceğimiz bir yer. Herkes mağdur bir durumda. Bizde elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Her saat başı araba çıkıyor. Şuanda yoğunluk var. Bazıları evleri ne durumda diye geri dönüyor. Her araba dolu gidiyor. Günlük en az 2 bin yolcu taşıyoruz” dedi.

  • Enkazda çıkan yangını Bursa itfaiyesi söndürdü

    Enkazda çıkan yangını Bursa itfaiyesi söndürdü

    Türkiye’yi yasa boğan ve 11 ilde büyük yıkımlara yol açan depremlerin yaralarını sarma çalışmaları devam ederken, Hatay dün gece iki depremi birden yaşadı. Merkez üssü Hatay’ın Defne ilçesi olan 6.4 ve merkez üssü Samandağ ilçesi olan 5.8 büyüklüğündeki depremler, ağır hasarlı binalarda yıkıma yol açtı. Büyükşehir Belediyesi’nin Antakya’daki Koordinasyon Merkezi’nde alarm durumuna geçen Bursa itfaiyesi, AFAD’ın yönlendirmesiyle Küçükdalyan Mahallesi İpek Sokak üzerinde çöken bir binanın enkazına geçti.

    Enkaza ilk müdahaleyi yapan AFAD ekipleri, binadan bir kişinin cansız bedenini çıkardı. AFAD ekiplerinin çalışmalarını tamamlandığı sırada bir anda binada yangın çıktı. Olay yerinde hazır bulunan Bursa itfaiyesi, alevlerle aydınlanan gecede yangına anında müdahale etti. Yangın, çevredeki binalara sıçramadan söndürüldü.