Etiket: deprem

  • Deprem bölgesi için genelge

    Deprem bölgesi için genelge

    İçişleri Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, depremde hasar gören binalardan eşyaların tahliye edilmesine ilişkin genelge yayımladı.

    Genelgede, ‘yıkık’, ‘acil yıktırılacak’ binalara kesinlikle girilmesine müsaade edilmeyeceği belirtilirken, kontrollü tahliye yapılacak binalara da nasıl girileceği ve nelerin alınabileceği anlatıldı. Ayrıca tahliyelerin valilikler ve kaymakamlıklar koordinasyonunda, kolluk kuvvetleri gözetimde yapılacağının altı çizildi.

    Buna göre; afet gören alanlarda ‘yıkık’ ve ‘acil yıktırılacak yapı’ niteliğinde olduğu belirlenen yapılara kısa süreliğine de olsa girilmesi ve eşya alınması yasaklandı. Ağır hasarlı tüm yapılara giriş izni ve eşya alımı konusu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca görevlendirilen uzmanların raporu doğrultusunda değerlendirilecek. Binasının hasar derecesi ağır hasarlı olarak belirlenmiş olan ve 30 günlük itiraz süresi içerisinde bina hasar durumuna itiraz etmeyecek vatandaşların eşyalarını alabilmeleri, yapıları ile ilgili uzmanlarca oluşturulacak tahliye raporuna uygun şekilde planlanacak.

    Planlamalar iletişim çadırlarında vatandaşlarla paylaşılacak. Uzman raporunda ‘girilemez’ şeklinde belirtilmesi durumunda can güvenliğini teminen yapıya girişe izin verilmeyecek.

    SABİT EŞYALAR ALINAMAYACAK

    Yapıya kontrollü 30 dakika girilebilir raporu verilmesi durumunda, 30 dakika kadar süre içerisinde yalnızca değerli eşya (pasaport, kıymetli evrak) alımına müsaade edilecek.

    Yapıya kontrollü 2 saat girilebilir raporu verilmesi durumunda, 2 saat içerisinde en fazla 4 kişi binaya girmek suretiyle eşyalarını alabilecek. Yapıya sabitlenmiş ve sökümü esnasında titreşim yaratacak her türlü faaliyet yasaklandı. Mutfak dolabı, kalorifer peteği, PVC kapı, pencere, her türlü yapıya monte aksamlar, elektrik ve aydınlatma tesisatı gibi eşyaların sökülmesi ve alınması yasaklandı.

    KOLLUK GÖZETİMİNDE GERÇEKLEŞTİRİLECEK

    Tahliye çalışmalarının genel koordinasyonu, valilikler veya kaymakamlıklar tarafından sağlanacak. Tahliye, kolluk kuvvetleri gözetiminde gerçekleştirilecek, belirtilen tüm kurallara uyulması zorunlu olacak.

    Tahliye sırasında artçı sartıntı gibi olası mücbir sebeplerle tahliyenin durdurulması zorunluluğu oluşması halinde tahliye derhal sonlandırılacak ve bu durum tutanak altına alınacak. İçeri girilmesine müsaade edilmeyen veya içerisinden eşya tahliyesi yapılamayan vatandaşlarımız için ayrıca eşya yardımı yapılacak.

  • 112 Acil Çağrı Merkezi, deprem anında görevine devam etti

    112 Acil Çağrı Merkezi, deprem anında görevine devam etti

    Türkiye’yi yasa doğan Kahramanmaraş depremi 11 ili etkiledi. Depremin merkez üssüne komşu şehir Osmaniye’de ise 339 yapı yıkıldı 991 kişi ise hayatını kaybetti.

    Depremin yaralarının sarılmaya çalışıldığı Osmaniye’de vefakar sağlıkçıların 112 Acil Çağrı Merkezi’ndeki o anları da ortaya çıktı. Güvenlik kamerasına yansıyan görüntüler de sağlık personellerinin panik yaşamalarına rağmen görevlerine devam ettiği yer aldı.
    Özellikle deprem anında 2 personelin çağrılarını sonlandırmayarak görüşmeyi sürdürmeye çalışması dikkat çekti.

  • İki koyun ve bir kuzu canlı çıkarıldı

    İki koyun ve bir kuzu canlı çıkarıldı

    Kahramanmaraş’ın Nurhak ilçesinde görevlendirilen Muş Valisi İlker Gündüzöz’ün koordinesinde arama kurtarma ve enkaz kaldırma çalışmaları devam ediyor. İlçenin Barış Mahallesi’nde Muş ekibiyle çalışma yürüten İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü personeli, enkazdan gelen hayvan sesi üzerine iş makineleriyle çalışmaya başladı.

    Ekiplerin açtığı boşluktan iki koyun ve bir kuzu canlı olarak çıkarıldı. Enkazdan çıkarılan kuzuya ekipler tarafından ‘Umut’ adı verildi. Veterinerin kontrolünden sonra hayvanlar sahibine teslim edildi.

     

  • Deprem anında mavi ışıklar dikkat çekti

    Deprem anında mavi ışıklar dikkat çekti

    Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremler nedeniyle birçok ilde 40 binden fazla insan hayatını kaybetti, on binlerce kişi de yaralandı. Depremin en çok etkilediği şehirlerin başında gelen Hatay’da ise bir taraftan sahada çalışmalar yürütülüyor, bir taraftan ise vatandaşların yaraları sarılmaya çalışılıyor. Şu ana kadar birçok deprem anının kameralara yansıdığı şehirden dikkat çeken bir görüntü daha geldi.

    İskenderun’da bir iş makinesinde bulunan araç kamerasına yansıyan görünler de depremle birlikte panikle dışarı çıkan bir kişinin ardından şehirdeki tüm elektriklerin kesilmesiyle gökyüzüne doğru yansıyan mavi ışıklar yer aldı. Peş peşe en az 9 kez görünen mavi ışık parlamaları dikkat çekti.

  • Binalarla ilgili soruşturmada 131 tutuklama

    Binalarla ilgili soruşturmada 131 tutuklama

    Depremlerde yıkılan ya da imara aykırı değişiklik tespit edilen binalarla ilgili cumhuriyet başsavcılıklarınca resen başlatılan soruşturmalarda 430 şüphelinin sorumlulukları belirlendi.

    Yakalanan şüphelilerden 131’i tutuklandı, 127’si hakkında adli kontrol tedbirleri uygulanması kararlaştırıldı.

    Başsavcılıkların talimatıyla halen 17 kişi gözaltında bulunurken, şüphelilerden 11’inin hayatta olmadığı, 5’inin yurt dışında olduğu tespit edildi, 54 şüpheli de ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.

    Ayrıca 28 zanlı hakkında yakalama kararı, 57 kişi hakkında da gözaltı talimatı verildi.

    Halen 2 kişinin ise “şüphelilik vasfı” değerlendiriliyor.

  • Depremde can kaybı 40 bin 689’a yükseldi

    Depremde can kaybı 40 bin 689’a yükseldi

    460 bin 945 vatandaşımızı deprem bölgelerinden tahliye ettik. Kendi imkanlarıyla başka şehre giden vatandaşlarımızın sayısı 800 bin. 830 binin üzerinde binada hasar tespit çalışması tamamlandı.

  • Mektubu “Onur Madalyası” yapıp madenin girişine astılar

    Mektubu “Onur Madalyası” yapıp madenin girişine astılar

    Türkiye, Kahramanmaraş merkezli yüzyılın felaketi iki büyük depremin acılarını yaşıyor. Kahramanmaraş Pazarcık’ta 6 Şubat saat 04.17’de 7.7 büyüklüğünde ve aynı gün Elbistan’da saat 13.24’te 7.6 büyüklüğünde meydana gelen iki büyük deprem Türkiye’yi yasa boğdu. Zonguldak’tan Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda çalışan 4 bine yakın maden işçisi de bölgeye giderek arama kurtarma çalışmalarına destek verdi. TTK işçilerinin yanı sıra rödevans (kiralama) yöntemiyle kiraladıkları sahalardan kömür çıkartan özel maden şirketlerinde çalışan maden işçileri de arama kurtarma çalışmalarına katıldı.

    Yakınlarını kurtaran madencilere teşekkür mektubu

    Depremde yakınları enkaz altında kalan vatandaşlar, bölgeye gelen ekipler ile birlikte kurtarma çalışmalarına katıldı. Zonguldak’ta Ofkar Madencilik şirketinden Kadir Hamzaçebi, Burak Hamzaçebi, İsmet Ofluoğlu ve Serkan Bahar da, Kahramanmaraş’ta bir enkazda açtıkları 3 metrelik tünelle Metehan Oğuz’un yakınlarına ulaşmaya çalıştı. Oğuz’un kuzenini sağ olarak enkazdan kurtaran genç madenciler, küçük yaştaki yakınının ise cansız bedenini çıkarttı. Enkazdan canlı çıkartmanın çok zor bir durum olduğunu Kahramanmaraş’ta yaşanan depremde gördüğünü anlatan Oğuz, genç madencilere yaptıkları katkılardan dolayı bir teşekkür mektubu yazdı.

    Mektubu “Onur Madalyası” yapıp madenin girişine astılar

    Kurtarma çalışmalarının ardından Zonguldak’a geri dönen dört arkadaş, yeniden maden ocağındaki görevlerinin başına döndü. Kahramanmaraş’ta enkazdan bir kişi dahi fazla çıkartmanın umuduyla adeta dinlenmeden çalışan genç madenciler, ortak oldukları acıları unutmamak için teşekkür mektubunu “onur madalyası” sayıp maden ocağının girişine astı. Kendilerine has çalışma yöntemleri kullanarak, ‘girilemez’ denilen yerlere korkusuzca girip hayat kurtaran madenciler, dev enkaz yığınlarının ortasındakileri kurtarmanın buruk sevinciyle maden ocağına giriyor.

    “Ülkemizin gerçekten bize ihtiyacı varmış”

    12 yıllık maden işçisi Kadir Hamzaçebi, deprem olduğu zaman kendi imkanlarıyla bölgeye gitmeye karar verdiklerini anlattı. Hamzaçebi, “Kahramanmaraş’a vardığımızda ilk enkazı gördüğümüzde bir canlı sesi geliyordu. Kurtarma çalışmalarına başladık. Gelense 6-7 metre ilerideydi. Kazmalarımızla kazarak önce 17 yaşında cansız bedenle karşılaştık. Üzülerek cenazeyi çıkarttık. Daha sonra 37 yaşlarında bir kadın vardı, ayağı kirişe sıkışmıştı. Yaklaşık 4-5 saat ayağı ile uğraşmıştık. Bir yandan da kendisini motive ediyorduk. 112 ekipleri geldi. 5-6 saatlik uğraşmamızın neticesini alarak kendisini çıkarttık. Biz enkazda diğer enkazın içerisinde başka yaralı, cansız beden var mı diye mücadele ettik. 12-13 cansız bedeni ailelerine teslim ettik. Deprem anında bir daha böyle bir şey olduğu zaman bütün ülke olarak beklemeden, madenci olarak beklemeden gitmemiz gerektiğini anladık. Ülkemiz, milletimizin bize gerçekten ihtiyacı varmış. Bu depremde bunu anlamış olduk. Bize geldikten sonra orada yardımcı olduğumuz insanlar teşekkür mektubu yolladı. Biz de bu mektubu madenin girişine astık. Her madene girişte dua ediyoruz. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyoruz” dedi.

    “Ülkenin sana olan ihtiyacını iliklerinde hisset”

    1999 depreminde de kendilerinden büyük meslektaşlarının enkaz altından hayat kurtardığını anlatan maden işçileri, Kahramanmaraş felaketinde de canlarını hiç düşünmeden aynı kahramanlıkları gösterdi. Yaşadıklarını hiçbir zaman unutmayacaklarını ifade eden madenciler, kömür kazmak için girdikleri yer altında da canlarını birbirine emanet ediyor. Deprem bölgesinden unutamayacakları hatıralarla memleketlerine dönen işçiler, “Ülken için, sevdiklerin için iş güvenliğine dikkat et. Vurduğun her kazmada, attığın her kürekte ülkenin sana olan ihtiyacını iliklerinde hisset” yazılı notla maden ocağının yolunu tutuyor.

  • Zeugma depremde zarar görmedi

    Zeugma depremde zarar görmedi

    Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Gaziantep’teki Zeugma Mozaik Müzesi’nde bulunan eserler, sarsıntıları hasarsız atlattı. Gaziantep Müze Müdürü Özgür Çomak, müzede personel anlamında herhangi bir can kaybı yaşanmadığını söyledi.

    Gaziantep’te İpek Yolu üzerinde yer alan, gerek yapısal kompleksi gerekse içinde yer alan eserleri açısından dünyanın en önemli müzeleri arasında yer alan Zeugma Mozaik Müzesinde hasar olmamasından dolayı mutluluk duyduğunu belirten Çomak “Herhangi bir eserimizde, binanın yapısal durumunda, eser ve teşhir tanzimlerinde hiçbir şekilde hasar oluşmadığını gördük” dedi.

    Zeugma Müzesi’nin dışında kentteki diğer müzelerde de hasar olmadığını belirlediklerini aktaran Çomak, “Zaten Çevre ve Şehircilik Bakanlığından gelen yetkililer de binamızın yapısal anlamdaki taşıyıcı kolonlar, kirişler, binanın diğer mekanlarıyla ilgili incelemelerini yaptı. Herhangi bir sıkıntı olmadığını, kullanılabilir bir vaziyette olduğunu da söyleyince içimiz rahatladı. İkinci depremden sonra da bir eser kaybına rastlamadığımızı tespit ettik” dedi.

  • Enkaz yığınlarında nefes arayışı

    Enkaz yığınlarında nefes arayışı

    Hatay’da ‘yardımların dağıtımı, geçici yaşam alanları oluşturulması ve seyyar tuvalet kurulumları görevini üstlenen’ Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin 400’ü aşkın personel ile 150’ye yakın araç ve ekipmanla yürüttüğü çalışmalar aralıksız sürüyor. Bir taraftan yardım dağıtımları ile diğer taraftan enkaz kaldırma çalışmalarına verilen destek devam ederken, itfaiye ekipleri ‘Hataylıların enkaz başındaki umutlu bekleyişlerine’ arama çalışmaları ile destek veriyor.

    Merkez Antakya ilçesinde 27 personel ile iki ekip halinde çalışan Büyükşehir itfaiyesi, AFAD koordinasyonunda belirlenen enkazlarda görev alıyor. Harabeye dönen şehirde ‘yıkılma tehlikesi olan binalarla çevrili’ dar sokaklarda çalışan itfaiye ekipleri, tükenme noktasına gelen umutları yeşertmek için insanüstü gayret gösteriyor.


    Termal görüntüleme cihazları ile moloz yığınları arasında ısı tespit etmeye çalışan ekipler, zaman geçtikçe cansız bedenlere ulaşıyor ve genellikle ailelerin enkaz başındaki umutlu bekleyişi çaresizlikle sona eriyor.

  • “En sağlam zemin belirlenecek”

    “En sağlam zemin belirlenecek”

    Bilimsel raporlarla en doğru, en sağlam zeminin belirlenerek konutların inşaatına başlanacağını her seferinde vurgulayan Bakan Kurum, yeni yerleşim alanlarıyla ilgili il yöneticileri, belediye başkanları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, bilim adamları ve akademisyenlerle ortak alınan kararlar doğrultusunda hareket edildiğini açıkladı. Bakan Kurum, yeni yerleşim yerleri belirlenirken ilk kriterin fay hatlarına olan uzaklığı olduğunu vurguladı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, depremden etkilenen 11 ilde başlatılacak Cumhuriyet tarihinin en büyük afet konutu seferberliği kapsamında çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.

    Bakan Kurum, koordinatör Bakan olduğu Gaziantep’ten depremden etkilenen illere günübirlik yaptığı ziyaretlerde koordinasyon toplantıları düzenledi. Toplantılarda il yöneticileri, belediye başkanları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, akademisyenlerle bir araya gelen Bakan Murat Kurum, yeni yerleşim alanlarına ilişkin istişarelerde bulundu. Bu kapsamda şehirlerin yeni yerleşim yerlerine ilişkin tespitler koordinasyon toplantılarında ortak alınan kararlar doğrultusunda belirlendi. Yeni yerleşim yerleri belirlenirken ilk kriter, fay hatlarına uzaklığı oldu. Yine ayrıntılı jeolojik etüt çalışmaları kapsamında belirlenen yerlerde mikro bölgeleme ve zemin etüt çalışmaları, ayrıntılı bir şekilde incelenerek yapılıyor. Deprem bölgesinde 11 ilde zemin etüt çalışmaları yapılarak alınan parçalar inceleniyor ve zeminin konut yapımına uygun olup olmadığı tespit ediliyor.

    “Bilimsel raporlarla en doğru, en sağlam zemin belirlenecek ve buna göre konutların inşaatına başlanacaktır”

    Bakan Kurum, açıklamalarında deprem sebebiyle oluşan yeni kırıklar dahil zeminlerin her türlü ayrıntılarıyla incelendiğinin altını çizerek, çalışmalar sonrasında bilimsel raporlarla en doğru, en sağlam zemin belirlenerek, buna göre konutların inşaatına başlanacağını vurgulamıştı.

    Bakan Kurum, açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:

    “Şehrin 50 yılını, 100 yılını, tüm ihtiyaçlarını, buranın kültürünü yaşatacak ve daha iyisini daha güzelini yapabilecek anlayışla planlamaları başlattık. Depremin ağır hasar verdiği yerlere de yeni bir master plan çalışması yapıyoruz. Bu master plan çalışması çerçevesinde vatandaşlarımızın, şehrimizin ihtiyaçlarını içerecek anlayışla Türkiye’deki tüm mimarlarımızla bu işin en ileri gelenleriyle birlikte ortak bir çalışma başlattık. Bu kapsamda deprem sebebiyle oluşan yeni kırıklar dahil zemini her türlü ayrıntılarıyla birlikte mikro-bölgeleme ve ayrıntılı jeolojik etüt raporlarıyla, zemin etüt raporlarıyla hocalarımızla, jeologlarımızla, jeofizik mühendislerimizle inceliyoruz. En doğru, en sağlam zemine ve o zemine göre yapılaşmayı seçerek, radye temel üzerine tünel kalıp sistemiyle yöresel mimariye uygun, zemin artı 3-4 katı geçmeyecek konutlarımızın inşasının sürecini de eş zamanlı inşallah yürütüyor olacağız.”

    Çalışmaları paylaştı

    Bakan Kurum, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada da, “TOKİ binaları nasıl sağlam kaldı? Doğru zemin, doğru teknikle. İstişareler sonucu belirlediğimiz yeni yerleşim yerlerimizde de doğru zemini bulmak için mikro bölgeleme ve zemin etüdü çalışmalarımız hızla devam ediyor” ifadeleriyle zemin etüt çalışmalarının devam ettiği bilgisini paylaştı.