Etiket: deprem

  • “Artçı sarsıntı sayısı 6 bin 40’a ulaştı”

    “Artçı sarsıntı sayısı 6 bin 40’a ulaştı”

    AFAD Deprem ve Risk Azaltma Müdürü Tatar basın toplantısı düzenledi. 6 Şubatta Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde gerçekleşen depremlerin sıra dışı olduğunu dile getiren Tatar, “Şu ana kadar her iki depremin oluşturduğu artçı sarsıntı sayısı 6 bini geçmiş durumda. Artçı sarsıntı sayısı 6 bin 40’a ulaştı. Bunlar arasında 3 ile 4 arasında olanlar bin 628, 4 ile 5 arasında olanlar 436 ve 5 ile 6 arasındaki büyüklükteki sarsıntılar 40 adet olarak ölçüldü. Bunun dışında bir de 6,6 büyüklüğünde sarsıntı var. Baktığınızda 5 ile 6 adet artçı sayısı son 4 ayda yaşadığımız İzmir ve Düzce’deki depremlere denk geliyor. Dün de Göksun merkezli 5,1 büyüklüğünde artçı meydana geldi. Bu durum yöredeki travma içinde olan vatandaşları tedirgin ediyor. Bu büyüklükteki depremler sonrasında artçı sarsıntılar devam edecek. Artçı sarsıntıların büyüklüğü 5 ve üzerine çıkabilir. Bundan dolayı hasarlı binalardan uzak durulması ve hasarlı binalara girilmemesi son derece önem taşıyor. AFAD’ta Türkiye Deprem İzleme ve Değerlendirme Merkezinde yılda ortalama 24 bin civarında deprem ölçümü yapıyoruz. Fakat şu ana kadar olan artçı sayısına baktığımızda yıl içinde 4 ay içinde kaydettiğimiz sayıyı geçen 13 gün içinde kaydettik. Kaba şekilde hesaplandığında her 3-4 dakikada bir artçı sarsıntının meydana geldiğini söyleyebiliriz” değerlendirmesinde bulundu.

    “Şiddet aşırı olarak değerlendirilir”

    Yaşanan iki depremin şiddetinin aşırı ve yoğun olarak değerlendirildiğini aktaran Tatar, “Biz depremi bir büyüklüğü ile ve oluşturduğu şiddetle ölçüyoruz. Şiddet ölçüsüne baktığımızda en büyük ölçü 12’dir. Bu yaşadığımız 7,7’lik depremin şiddeti 11’dir. Bu şiddet aşırı olarak değerlendirilir. Daha sonrasında oluşan 7,6 büyüklüğündeki depremin şiddeti ise yoğun olarak değerlendirilen 10 şiddetine karşılık gelmektedir” diye konuştu. Deprem sonrası açığa çıkan enerjinin Haiti’de gerçekleşen deprem ile kıyaslandığında 15 kat daha fazla olduğunu belirten Tatar, şu ifadelere yer verdi:

    “Depremler sonucunda ortaya çıkan enerji miktarı 30 katrilyon jule kadar çıkmış durumda. Kabaca kıyaslayacak olursak bir atom bombasının enerjisi 15 trilyonken bu depremlerin değeri 30 katrilyona kadar çıkıyor. Yine 7 büyüklüğünde meydana gelen ve yıkıcı etkisini gösteren Haiti depreminde ortaya çıkan enerjinin büyüklüğü de 2.1 katrilyon jul olarak hesaplanmış durumda. Özellikle sosyal medyada sıklıkla paylaşılan görüntülerden bir tanesi, deprem sırasında gökyüzünde şimşek çakmasına benzer yoğun bir ışık kütlesinin oluştuğunu görürsünüz. Bunlar son derece olağan görüntülerdir. 8-9 kilometre derinlikte yer kabuğu bir fay boyunca kırılıyor ve bu kırılma sürtünme düzlemi boyunca ilerliyor. Bu kadar büyük sürtünme etkisi ile bu fayın kırıldığı hat boyunca şiddetli şekilde şimşek çakmasına benzer ışık kütlesinin oluşması doğaldır.”

  • Büyükşehir yaralara merhem oluyor

    Büyükşehir yaralara merhem oluyor

    Depremin yaralarını sarmak için ilk günden beri gece gündüz demeden çalışan Bursa Büyükşehir Belediyesi ekipleri, özellikle yardımların ulaştırılması noktasında Hatay’da ayak basmadık yer bırakmıyor.

    Toplama merkezine tırlarla gelen yardım malzemeleri, Büyükşehir ve bağlı iştiraklerin kamyonlarına yüklenerek, Büyükşehir personeli tarafından ihtiyaç duyulan bölgelere sevk ediliyor.

    Sabah saatlerinde 4 kamyon yardım malzemesi ile yola çıkan ekipler, Antakya’nın yaklaşık 5 bin nüfuslu Karaali Mahallesi’nde 600 koli erzak, 100 koli hijyen malzemesi, bin adet battaniye ve bin adet çocuk bezi ile oyuncak dağıttı. Yardım dağıtımları, depremin tüm yaraları silinene kadar devam edecek.

    Öte yandan merkezde 3 bölgede konteynerden geçici barınma alanı kurulumu gerçekleştirecek olan Bursa Büyükşehir Belediyesi, 100 konteynerin yer alacağı birinci bölgede altyapı çalışmalarını tamamladı. Bu alana, ilk konteyner pazartesi günü konulacak.

    Mart ayı ortalarına kadar üç bölgenin de altyapı hizmetleri tamamlanacak ve üretimi tamamlanan konteynerlerin Hatay’a ulaşmasıyla birlikte konteyner kentler oluşmaya başlayacak. Geçici barınma alanlarının ‘içme suyu ve kanalizasyon başta olmak üzere’ elektrik ile çevre aydınlatmaları da tamamlanacak ve bu bölgeler ‘sosyal donatılarıyla birlikte’ güvenli yaşam alanları olarak Hataylıların hizmetine sunulacak.

  • Yol önce yarıldı sonra çöktü

    Yol önce yarıldı sonra çöktü

    Kahramanmaraş merkezli meydana gelen 2 büyük deprem Hatay’da büyük yıkıcı etki oluşturmuştu. Samandağ ilçesine bağlı Yeni Mahallesi Liman Caddesi’nde bulunan ve Asi Nehri’nin denizle birleştiği noktaya giden yaklaşık 3 kilometrelik yolda derin yarıklar ve çökmeler oluştu.

    Depremin büyüklüğünü gözler önüne seren o yol havadan görüntülendi. Mahalle sakinlerinden Habib Kaptan, “Annem 95 yaşında. Anneme sordum ‘daha önce böyle bir deprem oldu mu’ diye. ‘Hayatta görmedim’ dedi. Daha önceden depremler oldu ama böyle bir deprem olmamış.

    Yol nasıl yarılmış nasıl olmuş anlamadım. Çok korkutucu” dedi.

  • 8 aylık Ömer’in mucize kurtuluşu

    8 aylık Ömer’in mucize kurtuluşu

    Merkez üssü Kahramanmaraş olan iki büyük depremin ardından Hatay’ın Alaattin köyünde 3 katlı bir bina çökerek, 5 kişilik aile göçük altında kaldı. 72 saatin ardından köye gelen gönüllüler, enkaz altından sesler duymaları üzerine çalışma başlattı.

    Uzun süren kurtarma çalışmaların ardından 8 aylık Ömer Adnan bebek enkaz altından kurtarılarak hastaneye götürüldü. Ancak devam eden çalışmaların ardından anne, baba ve bebeğin kardeşlerinin cansız bedenlerine ulaşıldı.

    Depremde ölen annenin 10 yıl önce kanser nedeniyle doktorların 3 ay ömür biçmesine rağmen hastalığı atlattığı öğrenilirken, 72 saat sonra enkaz altından bebeği kurtaran gönüllüler ise tekrar köye gelerek Ömer Adnan’la buluştu.

    Şefkat Eli İnsani Yardım Derneği Başkanı Recep Karakaya, şunları söyledi:

    “Depremin 3. gününde ihbar üzerine buraya ulaştık. 10 saatlik çalışmanın ardından bebeğimize ulaştık. Kurtarma çalışmaları süresince bebeğimizle sürekli iletişim halinde kaldık. Beşiğinde bulunan yavrumuzu kurtararak, sağlık ekibine teslim ettik. Ancak anne, baba ve kardeşlerinin cansız bedenleriyle karşılaştık. Kader böyle bir şey, annesi 10 yıl boyunca kanserle mücadele etmiş. Doktorlar kullandıkları ilaçlardan dolayı ‘Anne olamazsın’ demişler. En son gittiğinde de 3 aylık ömür biçmişler ancak hem hayatına devam etmiş hem de Ömer Adnan bebeği dünyaya getirmiş. Bu saatten sonra amcaları Ömer Adnan bebeğimize sahip çıkacak, ona bakacaklar. Biz de tekrar bebeğimizle buluşup, onun sağlık durumunu görmek istedik. Gayet iyi durumda.”

  • Akar’dan ‘Hatay’a sığınmacı akını’ iddialarına yalanlama

    Akar’dan ‘Hatay’a sığınmacı akını’ iddialarına yalanlama

    Merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan ve 11 ili etkileyen “asrın felaketinin” hemen ardından “Depremde ağır hasar gören Hatay’a Suriyeli sığınmacı akını olduğu” ve “Sınırlardan kitle halinde geçişlerin yaşandığı” iddiaları özellikle sosyal medyadaki bazı hesaplar tarafından servis edilmeye başlandı.

    Milli Savunma Bakanı Akar da beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ile sınır hattında karadan ve havadan incelemelerde bulundu, sınırın sıfır noktasındaki hudut karakollarında denetlemelerde bulundu.

    İlk olarak Yayladağı Sınır Kapısı’na giden Akar buradaki faaliyetleri yerinde gördü. Kapıdaki gümrük muhafaza yetkililerine “Suriyeli sığınmacı” iddialarını hatırlatan Akar’a görevliler, “Buradan herhangi bir giriş yok. Aksine, kaldıkları yerler zarar gören Suriyelilerin topraklarına tek yönlü olarak kesin dönüşleri var” yanıtını verdi.
    Bakan Akar daha sonra Şehit Sözleşmeli Er Mustafa Uygun Hudut Karakolu’na geçerek inceleme ve denetlemelerde bulundu.

    Hudut tekmili de alan Akar, faaliyetlere ilişkin brifingi dinledi ve talimat verdi. Akar’ın “Sığınmacıların Türkiye’ye geçişlerinin arttığı” iddiasını hatırlatması üzerine hudut bölük komutanı ile hudut karakolu komutanı, “Sorumluluk sahamızın tamamı termal kameralar, insansız hava araçları ile 7 gün 24 saat esasıyla izlenmektedir. Hudutta bir hareketlilik yok. Şu anda herhangi bir geçiş teşebbüsü söz konusu değildir” ifadelerini kullandı.

    Bakan Akar buradaki inceleme ve denetlemelerinin ardından sınır hattının sıfır noktasındaki bin 100 rakımlı Denizgören Hudut Karakolu’na geçti.

    Karakola gelişinde ve gözetleme kulesinde hudut tekmili alan Akar, herhangi bir yasadışı geçiş teşebbüsünün olup olmadığı sorusuna “Hayır” yanıtı almasının ardından, faaliyetlere ilişkin brifing aldı, talimat verdi.

    Söz konusu iddiaları hatırlattığı bölge köylerindeki vatandaşlar ve muhtardan da aynı karşılığı alan Akar, şunları söyledi:

    “Bazı fitne fesat yuvaları ‘sınırlardan sığınmacı akını’ olduğuna dair iddiaları ortaya attılar. Bu iddialar tamamen gerçekdışıdır. Ne sınır kapısından ne de sınır hattından geçiş var. Konuyla ilgili yetkililerden bilgi aldık, yerinde incelemelerde bulunduk. Türkiye’ye yoğun geçiş olduğu iddiasının aksine tek yönlü yani Türkiye’den Suriye’ye doğru Suriyeli vatandaşların geçtiğini ifade ettiler. Depremde ailesini, kaldıkları yerleri kaybeden Suriyeli kardeşlerimizin kendi topraklarına gönüllü olarak döndüklerini belirttiler. Depremden sonra 10 bin 633 Suriyeli topraklarına gönüllü olarak dönmüştür. Dolayısıyla aldığımız bilgiler kapsamında, kitle halinde ne hudutlardan ne de sınır kapılarından ülkemize geçiş söz konusudur.”

    Güreş alanında çadır kent

    Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Güler ile depremin yıkıcı etkisinin nispeten daha az yaşayan, Antakya’dan gelen depremzedeleri misafir eden Yayladağı merkezinde de incelemelerde bulundu. Kaymakam Ömer Faruk Gökçe ve Belediye Başkanı Mehmet Yalçın ile ilçe merkezindeki durumu inceleyen Akar, depremzedelerin kaldığı Yayladağı Belediyesine ait Devrent Tesislerine de gitti.

    Buradaki Yayladağı Belediyesi Mustafa Sayın Aba Güreşi Alanında kurulan çadır kentteki vatandaşlarla sohbet eden ve taleplerini dinleyen Bakan Akar’a vatandaşlar, gösterdiği yakın ilgiden dolayı teşekkür etti. Vatandaşlar, “Allah devletimize zeval vermesin”, “Allah sizleri başımızdan eksik etmesin” ifadelerini kullandı.
    Çadır kent çıkışında bir kadın ise “Hep sizi görmek istiyordum. Allah sizden razı olsun” diyerek Bakan Akar’a sarılırken, geçmiş olsun dileklerini ileten Akar da, “Acımız, kederimiz büyük. Bu yaraları sarmak için ilk günden itibaren asil milletimizle birlikte omuz omuza çalışarak tek yumruk, tek yürek olarak inşallah tüm bu sıkıntıların üstesinden gelecek, yaralarımızı saracağız” diye konuştu.

    Bakan Akar daha sonra depremde evleri yıkılmasının ardından Yayladağı’ndaki akrabalarının yanına yerleşen Balcı Ailesi’ni de ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerini iletti.

  • Ailesini kaybeden adam kayıtlara ölü olarak geçti

    Ailesini kaybeden adam kayıtlara ölü olarak geçti

    Hatay’da eşini ve kızını kaybeden baba Furkan Uçar, deprem günü Antalya’da olmasına karşın kayıtlara ölü olarak geçti. Acısını bile tam olarak yaşayamadan hayatta olduğunu kanıtlamaya çalışıyor.

    Antalya’da yaşayan Furkan Uçar’ın (33) eşi Havva Uçar ve 22 aylık kızı Asya Lina, geçtiğimiz aylarda Hatay’ın Antakya ilçesindeki akrabalarına gitti.

    Tüm Türkiye’yi yasa boğan Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Havva Uçar ile kızı Asya Lina’nın bulunduğu Gül Apartmanı’nın alttan 3 katı yıkıldı. Zemin katta oturan Furkan Uçar’ın eşi, kızı, kayınbabası, kayınvalidesi, babaannesi ve teyzesi enkaz altında yaşamını yitirdi.

    Depremin ikinci günü Antalya’dan Hatay’a ulaşan Furkan Uçar, büyük üzüntü yaşarken, eşinin ve kızının cenazesini teslim alarak tekrar geri döndü.

    “VEFAT DOLAYISIYLA AKTİVASYONUNUZ SONLANDIRILMIŞTIR”

    Henüz acısını yaşayamayan Furkan Uçar, bir başka şoku ise bazı işlemler yapmak için girmek istediği e-Devlet hesabında yaşadı.

    Hesabına giriş yapamayan Uçar, 160 e-Devlet Çağrı Merkezi’ni arayıp yardım istediğinde “Vefat dolayısıyla aktivasyonunuz sonlandırılmıştır” yanıtını aldı. Kayıtlarda öldü olarak gözüken Uçar, sırasıyla diğer kurumlara da yönlense de bir sonuç elde edemedi.

    “TÜM KURUMLARCA BEN DEPREM KAYNAKLI VEFAT ETMİŞ GÖRÜNÜYORUM”

    Yaşanılan hatanın kabul edilemez olduğunu vurgulayan Uçar, bazı işlemler için e-Devlet’e girmesi gerektiğini ifade ederken “İlk günler girebiliyordum. Hatta dul olarak gözüyordum. Alt üst soya baktığım zaman kızımın vefat ettiğini görüyordum. Fakat dün E-devletime girmeye çalıştığımda kimlik no veya şifre hatalı uyarısı aldım.” dedi.

    160’ı aradığında da “Vefat dolayısıyla aktivasyonunuz sonlandırılmıştır” uyarısı aldığını dile getiren Uçar, “184’ü aramam söylendi, orayı aradığımda nüfusu, nüfustan da sağlığı aramam söylendi. Tüm kurumlarca ben deprem kaynaklı vefat etmiş görünüyorum. Ama ben deprem anında Antalya’daydım, ailem oradaydı. Hatta cenazelerimizi teşhis eden kişi de benim. Düne kadar hayattaydım, fakat şuan vefat etmiş görünüyorum. Hiçbir şekilde resmi işlemlerimi yapamıyorum.” diye konuştu.

    “BENİ POLİS ÇEVİRSE ÖLÜ ADAMIN KİMLİĞİ VAR ÜZERİMDE”

    Bu durumun başka kişilerde de yaşanabileceği uyarısında da bulunan Uçar, yapılan hatanın düzeltilmesini istedi.

    “Avukata vekalet bile veremiyorum, çünkü ölüyüm” diyen Uçar, Beni polis çevirse, ölü bir adamın kimliği var üzerinde. Yağmacı muamelesi göreceğim. Ben kendi kimliğimle şu an yokum.” dedi.

  • “Dayanışma Kökşehir’in genetiğinde var”

    “Dayanışma Kökşehir’in genetiğinde var”

    Bölgeye onlarca TIR yardım malzemesi sevkiyatı yapıldığını belirten Belediye Başkanı Davut Aydın, “Osmanlı döneminde tarımsal üretimiyle Bursa’dan İstanbul’a, Edirne’den Medine’ye birçok şehirdeki imarethanelerin gıda ihtiyacını karşılayan Yenişehir’in dayanışma ruhu genetiğinde var” dedi.

    Osmanlı Devleti’nin banisi Osman Gazi’nin kurduğu, ilk başkent Yenişehir’de vatandaş, deprem bölgesinin yaralarını sarmak için adeta seferber oldu. 7’den 77’ye herkesin katkı verdiği yardım kampanyasında toplanan 45 TIR’ı aşkın “Temizlik ürünlerinden kuru gıdaya ekmeğe, ısıtıcıdan battaniyeye, giyim eşyasından içme suyuna, yataktan çarşafa, jeneratörden konteynere, kışlık yakacaktan hiltiye, demir kesme makasına onlarca kalem malzeme afet bölgesine sevk edildi.

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin talimatları doğrultusunda harekete geçtiklerini ve afet bölgesinden gelen taleplere göre yardım kampanyasını yönlendirdiklerini belirten Yenişehir Belediye Başkanı Davut Aydın, “Gün Birlik Olma Günüdür” diyen ilçe halkına teşekkür etti. Başkan Davut Aydın, 55 bin nüfuslu ilçesinde herkesin ama herkesin adeta bir yardım seferberliği başlattığını, ilkokul öğrencilerinin dahi kalem satarak elde ettikleri geliri aktardıkları yardım kampanyasının bölgedeki yaraların tamamıyla sarıldığı güne kadar devam edeceğini söyledi.

    ASRIN FELAKETİ

    “Dayanışma ve yardımlaşma ruhu Kökşehir Yenişehir’in genetiğinden geliyor” diyen Başkan Davut Aydın, şunları kaydetti:
    “Tarımsal üretimiyle Osmanlı döneminde Bursa’dan İstanbul’a, Edirne’den Medine’ye birçok şehirdeki imarethanelerde diline, dinine bakmadan milyonlarca insanı doyuran Yenişehir, Balkan Savaşları öncesi ve sonrasında da göçe zorlanan binlerce soydaşımıza kucak açmış kutsal bir diyardır. Vakıf ruhunun gereğini her dönem yerine getiren Yenişehir halkı, genlerinde taşıdığı bu özelliğini şimdi asrın afetinde yerle bir olan 11 ilimiz için göstermeye devam ediyor, devam ettirecektir de… Bu nedenle Yenişehirli hemşehrilerimle gurur duyuyorum.”


    Başkan Davut Aydın, görevlendirdikleri belediye personelini de hasar tespit çalışmalarına katılmak üzere deprem bölgesine sevk ettiklerini belirterek, “Ayrıca deprem sonrası bölgeye hareket eden ve günlerdir arama kurtarma çalışmalarına katılıp, afetzedelerin ihtiyaçlarının karşılanması konusunda her türlü fedakarlığı sergileyen Yenişehir Ülkü Ocakları yönetimine de teşekkür ediyorum. Allah bizlere bir daha böyle büyük felaketler yaşatmasın. Milletimizin başı sağ olsun. Tüm deprem şehitlerimizi rahmet ve dualarla anıyorum” diye konuştu.

  • “Evim yuvan olsun”

    “Evim yuvan olsun”

    163 ENKAZDA ARAMA KURTARMA SÜRÜYOR

    Fuat Oktay, 275 bin personelle 163 enkazda arama kurtarma çalışmalarının sürdüğünü belirterek, “Enkazlarda arama kurtarma sayısı 73’e kadar düşmüş durumda.” dedi.

    HASARLI BİNA SAYISI

    Deprem bölgesinde 830 bin 806 binada hasar tespitinin yapıldığını söyleyen Oktay, bu binalardan 105 bininin yıkılmış, yıkılacak veya ağır hasarlı olarak saptandığı bilgisini verdi.

    Oktay, hasarsız binalara ilişkin ise şu açıklamayı yaptı:

    “830 bin 806 binanın 407 bin 786’sı hasarsız. Yani çalışılan, tespiti yapılan her bir binanın yaklaşık yüzde 49’u hasarsız. Yani içinde oturulabilir. Az hasarlı binalara baktığımızda 205 bin 86’sı, o da yüzde 24 buçuğu yapıyor. Yani toplam yüzde 73’e yakın bir oranı binaların tekrar içerisinde doğrudan oturulabilir veya ufak bir bakımla oturulabilecek bir konumda.”

    “EVİM YUVAN OLSUN” KAMPANYASI

    Oktay, “Evim Yuvan Olsun” kampanyası ile hayırseverlerin evlerini depremzedelere bedelsiz ya da uygun şartlarda kiralayabileceklerini söyledi.

    Bununla ilgili bir kampanya başlattıklarını bildiren Oktay, şunları kaydetti:

    “Türkiye’de yaşayıp ikinci evi olan ya da yurt dışında yaşayıp Türkiye’de ikinci evi olan, kullanmadıkları evlerini veya yazlık evlerini depremzede ailelerin kullanımına bedelsiz olarak sunmak veya evlerini uygun şartlarda depremzede ailelerin oturması için kiralamak isteyen hayırseverlerimiz, gönül rahatlığıyla evimyuvanolsun.org sitesinden başvurabilirler. Eğer bu siteden başvurabilirlerse bu defa bu evler kaymakamlıklarımız aracılığıyla süreli olarak depremzede ailelerimizin, özellikle dezavantajlı depremzede ailelerimizin, kullanımına sunacağız. Yani ev sahibiyle afetzede kardeşlerimizi karşı karşıya getirmekten ziyade doğrudan, arada kaymakamlığın garantörlüğünde bir sistemi ve süresi bittiğinde de yine aynı kamu otoritesinin garantörlüğünde evinin teslim edileceği bir sistem bu. Ola ki evde bazı sıkıntılar olursa o da yine sigorta sistemiyle de sigortalayarak yapılıyor olacak. Yine bu platformda bağışçılarımız, depremzede aileler için kira yardımında da bulunabilirler. Yani birisi kira yardımında bulunursa bir başkası da kiralık verirse onun kirası bağışlanan kiradan ödenebilir.”

    FAHİŞ KİRA ARTIŞLARI

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay’ın gündeminde fahiş kira artışları da vardı. Oktay, “Fahiş fiyatlarla kira artışlarına cüret edenler olduğunu biliyoruz. Bu, afet üzerinden fırsatçılıktır, bunun hesabını sorarız, soracağız da.” diye konuştu.

    DEPREMDE ZARAR GÖREN TARİHİ BİNALAR

    Oktay, depremlerde zarar gören tarihi binalara ilişkin de şunları söyledi;

    “İncelenen eser sayısı 433’tür. Ağır hasarlı 121, orta hasarlı 66, az hasarlı 57 olarak tespit edilmiştir.”

    REFAKATSİZ ÇOCUKLAR

    Refakatsiz çocuklarla ilgili son derece hassas olunduğunun altını çizen Oktay, şöyle devam etti:

    “1713 çocuğumuz var şu anda. Bunlardan ailelerine teslim edilen 1141 çocuğumuz var, bu bizi mutlu ediyor. Hastanede takip edilen 490 çocuğumuz var. Sevgi Evleri gibi birimlerinizde kalan misafir 82 çocuğumuz var. Kimliği belirlenen çocuklarımız 1469’dur. 244’ünün de kimliğini belirlemeye çalışıyoruz. Milletimizin, vatandaşlarımızın farklı kaynaklardan, içerden ve dışardan fark etmez refakatsiz çocuklarımız üzerinden prim yapmaya çalışan, siyaset yapmaya çalışan, seviyesini düşürmeye çalışanlara, dezenformasyon yapanlara kesinlikle itibar etmesinler.”

  • Avize dükkanı depremde sağlam kalmayı başardı

    Avize dükkanı depremde sağlam kalmayı başardı

    İki büyük depremin merkez üssü Kahramanmaraş’ta yüzlerce bina yıkılırken, Onikişubat ilçesi Yusuflar Mahallesi Şekerdere Bulvarı’nda bulunan 4 katlı bir avize dükkanı 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerden etkilenmedi. Avize mağazasının 4 katında bulunan onlarca avizenin halen tavanda sağlam bir şekilde durduğu görülürken, binanın dışının dahi zarar görmemesi dikkat çekti.

  • Balkondan savrulan cep telefonu, 4 kişiyi kurtardı

    Balkondan savrulan cep telefonu, 4 kişiyi kurtardı

    Kahramanmaraş’ta 6 Şubat tarihinde meydana gelen iki yıkıcı depremin ardından Malatya’da yıkık-ağır hasarlı bina sayısı 5 bin 578 olarak tespit edildi. ‘Asrın felaketi’ olarak nitelenen depremlerden etkilenen Malatya’da, Niyazi Mısri Mahallesi’ndeki Mazıcı Apartmanı çöktü. Çökme anında evin balkonundan dışarı savrulan cep telefonu, hayat kurtardı. Ekin ailesine ulaşmak isteyen akrabaları, aradığı telefonu açan yabancı uyruklu bir kişinin binanın çöktüğünü söylemesi üzerine bölgeye gitti. Aile fertleri, enkaz altında kalan 4 yakınını enkazdan sağ olarak çıkarmayı başardı.

    Eşi, iki kızı ve oğlu Muhammed ile enkaz altında kaldıklarını belirten İlhami Ekin (58), depremde oğlu Muhammed’i (18) kaybettiklerini kaydetti. Ekin ailesinin Battalgazi Devlet Hastanesi’ndeki tedavileri devam ediyor.

    “Bizim telefon aşağıya düşünce başkası alıp konuşmuş”

    Çöken binanın enkazında akrabalarının kendileri ile nasıl iletişime geçtiklerini anlatan İlhami Ekin, “İlk depremde 5 kişilik aile enkaz altında kaldık. Oğlumu kaybettim. Eşim ve diğer çocuklarımla enkazın altından hepimiz kırık dökük çıktık. Allah razı olsun bizi oradan çıkardılar. Bizim telefon aşağıya düşünce başkası alıp konuşmuş. Kayınlar, çocukları önceki depremlerde hasar gören evimizin yıkılacağını düşünmüş ve aramışlardır. Allah’tan da ümit kesilmez, üç kızım ve bir oğlum ile birlikte oturuyorduk. Oğlumu enkaz altında kaybettim. Bizler de yaralı olarak kurtulduk. Benim telefon camdan fırladığı için birileri dışarıdakiler ile konuşmuş ve ‘enkaz altındakilerin hepsi ölmüş’ demiş. Bizimkiler ‘İlhan ben size ulaşamıyorum’ demiş, telefona cevap veren Suriye uyruklu bir komşum ise ‘Ben İlhan değilim, bina komple yıkıldı, kimse sağ kalmadı’ demiş. Bizimkiler de bunu duyduktan sonra koşarak bizi kurtarmaya geldiler ve bir buçuk saatte bizim enkaza ulaştılar. Üstten kazmaya başladılar ve delik açtılar. Daha sonra hepimizi çıkardılar” dedi.