Etiket: deprem

  • “Suriye’deki kolera salgını endişe verici”

    “Suriye’deki kolera salgını endişe verici”

    Kahramanmaraş’ta 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremler 10 ilde yıkıcı etkilere neden oldu.

    Depremin ardından yol kenarlarında biriken çöpler, içme suyuna erişimde yaşanan zorluk ve beraberinde gelen hijyen sorunu en büyük problemler arasında yer alıyor.

    Deprem bölgesinde enfeksiyon riskini değerlendiren İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve KLİMİK Başkanı Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, henüz salgın hastalıkların söz konusu olmadığını, önümüzdeki haftanın bu açıdan çok kritik olduğunu, önlemler açısından bu süreyi çok etkin bir şekilde değerlendirmek gerektiğini söyledi.

    İlk hafta arama kurtarma ve yaralıların acil tedavilerine yönelik ekiplerin sahada aktif rol oynadığını ifade eden Prof. Dr. Yavuz, artık salgın hastalık riski açısından halk sağlığı ve enfeksiyon uzmanlarının bölgede daha aktif rol oynayacağını, salgın riskinin artışa geçeceği döneme girildiğini kaydetti.

    “BU HAFTAYI BOŞA HARCARSAK SALGININ ÖNÜNE GEÇEMEYİZ”

    Prof. Dr. Yavuz, 1999 depremini yaşayan biri olarak böylesine büyük bir yıkım görmediğini vurgulayarak “Bu haftalardan sonra artık gerçekten altyapı olanaklarının yetersizliği nedeniyle enfeksiyon hastalıkları, salgın hastalıklar açısından çok dikkatli olmak gerekiyor. Bu hafta bizim açımızdan tüm hazırlıkları bitirmemiz gereken çok kritik bir hafta. Şu aşamada yeterince önlem alırsak, salgın ortaya çıkmadan ya da çıksa bile hızla baskılama şansımız olur. O nedenle dernek olarak bu haftayı boşa harcamamayı tavsiye ediyoruz. Bölgede, özellikle yöneticilerde ‘Hiçbir sorun yok, her şey iyi, biz hallediyoruz’ yaklaşımı söz konusu. Fakat orada insanlar çok ağır sorunlar yaşıyorlar. Herkes el birliğiyle çalışmaya çok hevesli. Bu çok büyük bir olay ve iş birliği yapmak çok önemli.” dedi.

    “ŞU AN SALGIN YOK AMA KULLANIM SUYU GELMEZSE KAÇINILMAZ”

    Bölgede salgın hastalık var söylentilerinin doğru olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Yavuz, kısa süre içinde gerekli önlemler alınmazsa, ishalli enfeksiyonlar başta olmak üzere pek çok bulaşıcı hastalığın hızla yaygınlaşabileceğini kaydetti.

    Prof. Dr. Yavuz, depremden sonra en çok suyla bulaşan hastalıklarda sıkıntı olacağını dile getirdi.

    “İçme suyu sıkıntısı yok. Ama yeterli tuvalet ve kullanma suyu, yani temizlik açısından yeterli imkan yok. Hastalıktan korunmak için ellerinizi yıkayın diyoruz biz.” diye konuşan Yavuz, “En çok ishalli hastalıklar görülür. Kullanma suyu ve tuvalet, salgın hastalıklar açısından çok kritik bir ihtiyaç. Kurulan çadır kentlerde dahi tuvaletler yetersizdi.” dedi.

    SINIRDA KOLERA TEHLİKESİ

    Suriye’deki kolera salgınının endişe verici olduğuna da değinen Prof. Dr. Yavuz, “Suriye’de kolera salgını var. Yine sınırda kolera olguları görüldü. Dolayısıyla koleranın da erkenden yakalanabilmesi için, mobil ekiplerle, çok da teçhizat gerektirmeden yapılabilecek şekilde hızlı tanı olanaklarının, bir an önce bölgede yaygınlaştırılması gerekiyor” dedi.

    Hasta başı testlerin ivedilikle kullanıma sokulmasının çok kritik olduğuna da değinen Prof. Dr. Yavuz, “Streptokok, grip, Covid için alanda (hasta başında) test yapılabilmeli. Bu, hastaların erkenden saptanarak, en azından hasta kişinin ortamdan uzaklaştırılmasını ve bulaşmanın engellenmesine yarar. Salgının hızı azaltılabilir. Yine ishalli hastalıkların da erken tanısında kullanılabilecek birtakım kitler var, daha ucuz. Bu da temin edilmeli. İkincisi temasla bulaşan enfeksiyonlardan endişeliyiz. Uyuz, bunların başında gelir, kalabalık ortamlarda yaşayan insanlarda çok hızlıca yayılabilir. Şu an uyuz salgını yok, salgın ihtimaline karşı özel solüsyonları da bölgeye fazlasıyla temin etmişler. Ayrıca depremden önce konuştuğumuz üst solunum yolu enfeksiyonları, yine bölge için büyük risk. Bunlar içinde Beta hemolitik streptokok (strep A) invaziv (derin yerleşimli) formları görülebilir. Dolayısıyla enfeksiyon hastalıklarında bir gruba da antimikrobik tedavi vermek gerekebilir.” diye konuştu.

    Bölgeye çok sayıda geniş spekturumlu antibiyotikler de yığıldığını ancak, bunun yerine daha basit formdaki antibiyotiklerin kullanılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Yavuz, aksi taktirde ciddi bir antibiyotik direnci riskinin de söz konusu olacağını kaydetti.

    HERKESE TETANOS AŞISINA GEREK YOK”

    Tetanos aşılarının sadece yaralılara uygulanması gerektiğini ve bölgedeki herkese tetanos aşısı yapmaya gerek olmadığını kaydeden Prof. Dr. Yavuz, kuduz açısından bölgenin riskinin arttığına da dikkat çekti.

  • Bursa tüm kurumları ile tek yürek

    Bursa tüm kurumları ile tek yürek

    Tüm Türkiye’yi yasa boğan ve asrın felaketi olarak tanımlanan 7.8 ve 7.6’lık depremlerin ardından afet bölgesinde yaralar sarılmaya devam ediyor. İçişleri Bakanlığı tarafından depremin ilk haftasında Gaziantep’in İslahiye ve Nurdağı ilçelerinde görevlendirilen Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş sonrasında ise büyük yıkımın yaşandığı Hatay’da görevlendirilmişti. Burada geçici yaşam alanlarının oluşturulması çalışmalarını sürdüren Başkan Aktaş, afet bölgelerindeki gözlemlerini ve ihtiyaçları Bursa’daki sivil toplum, yardım kuruluşları ve hemşehri derneklerinin temsilcilerine aktardı. Büyükşehir Belediyesi Yeni Hizmet Binası’nda yapılan toplantıya AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan da katıldı.


    Toplantının ardından konuşan Başkan Aktaş, depremden etkilenen illerde normal hayata döndürme çalışmalarının çok önemli olduğunu belirtti. Afetzedelerle alakalı bütün Türkiye’nin duyarlılık ve hassasiyet gösterdiğini söyleyen Başkan Aktaş, “Depremin olduğu ilk andan itibaren bütün şehirlerde, bütün sivil toplum kuruluşlarında duyarlılık oluştu.

    Yapılan çalışmalar, ayrı ayrı yapılıyor ve açıkçası etki alanı da azalıyor. Bugün hem bunlarla ilgili genel ihtiyaç nedir, bölgelerde genel durum nedir bunu anlatıp, bundan sonraki sürecin daha sağlıklı ilerlemesi adına, AFAD ve Büyükşehir Belediyesi çatısı altında yapılan yardımların envanterini de çıkarıp, doğru vuruşlar yapabilmek, beraberinde de özellikle bu 10 vilayette hayatın tekrar normale döndürülmesi adına yapılacak çalışmaları değerlendirdik. Orada yaşayan insanların, hayatını orada devam ettirmesi için yapılacak çalışmalar çok önemli. İnşallah el birliği içerisinde bu yaraları sarıp, daha güzel günlere döneceğiz diye temenni ediyorum” diye konuştu.

  • “Evsizlik nedir biliyoruz”

    “Evsizlik nedir biliyoruz”

    Azerbaycan’da aracının üzerine yüklediği yardım malzemelerini Bakü’ye götürmek için yola çıkan Server Beşirli’nin çekilen fotoğrafı gündem olmuştu. Topladığı yardım malzemelerini Bakü’deki koordinasyon merkezine teslim eden Server Beşirli, daha sonra kuzenleri Memmedov Asker, İmamverdi Beşirli ile birlikte Adıyaman’a geldi. Türkiye-Azerbaycan İş Adamları ve Sanayiciler Birliği’nin (TÜİB) yardım ekipleri ile Türkiye’ye gelen Server Beşirli, depremzedelere yardım malzemesi dağıtarak acılarına ortak oluyor.

    “Ben de elimden gelen yardımı yapmak istedim”

    Türkiye’de yardım için canla başla çalışan Beşirli, “Kardeş ülkemizin başına gelen felaketi sosyal medyadan gördüm. Azerbaycan’da yardım kampanyası başlatılmıştı. Ben de elimden gelen yardımı yapmak istedim. Kuzenlerimle birlikte karar verdik, yardıma koştuk. Bakü’deki yardım kampanyası merkezine eşyaları götürürken yolda fotoğrafımı çekmişler. Ondan sonra yayıldı” dedi.

    “Evsizlik nedir biliyoruz”

    Kendisinin de uzun süre evsiz kaldığını ifade eden Beşirli, “1992 yılında Karabağ’da yaşıyorduk. Mecburen göçebe olduk. Çadırda kalıyorduk. Çadırdan evvel bir ağacın altına sığınmıştık. Daha küçüktük. Evsizlik nedir biliyoruz. Deprem bölgesindeyiz. Türk şirketine yardım getirirken, Bakü’de Hüseyin Büyükfırat ile tanıştık. Ona deprem bölgesine gelerek yardım etmek istediğimi söyledim. Sağ olsun, bizi getirdi. Çadırda kalırken bize de yardım etmişlerdi. Biz de istedik, bu yardımı biz de yapalım. O yardımı, o acıyı biliyorduk. O yüzden kardeş ülkenin yanında olmak istedik. Elimden gelen yardımı yapmaya çalıştım. Malzemeleri yükledik, yardım merkezine götürdük. Oradan tır ile yola çıktı. Başımız sağ olsun. Burada da çalışıyoruz. Çadırda kalanlara erzak dağıtıyoruz, kıyafet veriyoruz. Binalar yok olmuş, insanlar çadırda kalıyor. Vaziyet çok kötü. Başımız sağ olsun” şeklinde konuştu.

    “Gördüklerimizi anlatmak olmuyor, çok acı bir durum”

    Aracının üzerindeki yorganları Adıyaman’da vatandaşlara verdiklerini ifade eden Beşirli, “Amcamın oğlunun döşekleri vardı, benim araca yüklemiştik. Onarı da burada gördük. Döşeğe ihtiyacı olanlara verdik. Gördüklerimizi anlatmak olmuyor, çok acı bir durum. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum, yaralılarımıza da Allah şifa versin. Başımız sağ olsun” ifadelerini kullandı.

     

  • Bursa’da gıyabi cenaze namazı kılındı

    Bursa’da gıyabi cenaze namazı kılındı

    Bursa’da, “Asrın felaketi” olarak nitelendirilen deprem nedeniyle hayatını kaybedenler için Ulu Cami’de gıyabi cenaze namazı kılındı.
  • Sam Adekugbe: “Depremde tesise geldiğimde tek isteğim herkesin huzur içinde olmasını görebilmekti”

    Sam Adekugbe: “Depremde tesise geldiğimde tek isteğim herkesin huzur içinde olmasını görebilmekti”

    Adekugbe, ayrıca Türkiye’nin en büyük kulübüne geldiğini ve şampiyonluk için yardım etmek istediğini söyledi.

    Galatasaray, Hatayspor’da forma giyen Kanadalı sol bek oyuncusu Sam Adekugbe’yi satın alma opsiyonuyla sezon sonuna kadar kiraladı. Transferi sonrasında GS TV’ye açıklamalarda bulunan Adekugbe, “Ne yazık ki yaşadığımız felaketten birçok insan etkilendi. Deprem anında tesise geldim ve takımdakileri görmek istedim. Tek isteğim herkesin huzur içinde olmasını görebilmek ve onlara yardım edebilmek oldu. Transferim hakkında konuşmak gerekirse, Türkiye’nin en büyük kulübüne geldim. Takıma uyum sağlayarak, şampiyonluk için yardım etmek istiyorum. Takıma kendimi adayacağım” diye konuştu.

  • Taha Duymaz depremde hayatını kaybetti

    Taha Duymaz depremde hayatını kaybetti

    Sosyal medya paylaşımlarıyla adını geniş kitlelere duyuran Taha Duymaz, Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremlerde Hatay’ın da etkilenmesi sonucunda enkaz altında kalmıştı. Duymaz’ın ablasıSemiha Duymaz sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda ailesinin misafirlikte depreme yakalandığını ve enkaz altında olduğunu duyurmuştu.

    Duymaz’ın ölüm haberini arkadaşı Ragip Narin “Başımız sağolsun” mesajıyla verdi.

    DİLAN POLAT DOĞRULADI

    Taha Duymaz’ın son durumuyla ilgili paylaşımlarda bulunan sosyal medya fenomeni Dilan Polat, vefat haberinin doğru olduğunu söyledi. Oradaki ilgililerden mesaj geldiğini belirten Polat; “Cenazeleri görülmüş, hepsini teker teker çıkartıyorlar. Mucizeler oluyor evet ama ben tahmin ediyordum. Ailesinin, hepimizin başı sağolsun.” açıklamasında bulundu.

    Hatay’daki bir binada enkaz altında kalarak yaşam mücadelesi veren Duymaz’ın yaşayıp yaşamadığı sosyal medyada uzun süre konuşulmuştu. Duymaz’ın durumuyla ilgili ablası Semiha Duymaz, Dilan Polat ve CZN Burak gibi isimler bilgi vermişti.

    ABLASINDAN AÇIKLAMA

    Duymaz’ın durumu hakkında sık sık sosyal medya hesabından paylaşım yapan CZN Burak, Duymaz’ın ablası Semiha Duymaz ile birlikte bir video çekmişti. Duymaz, “Asılsız haberlere inanmayın. Biz umutla bekliyoruz. Böyle haberleri okuyunca daha çok panik oluyorum” demişti.

    Gülben Ergen ise Twitter hesabından “Taha’nın haberini @AFADBaskanlik @AFADHatay’dan aldım. Maraş’tan Hatay’a doğru yola çıktım! Teşhis için zorlandıklarını söylediler. Umarım ve dilerim ki bana yanlış teşhisle, yanlış bilgi verilmiş olsun” demişti.

    AZ YAŞAYACAĞIMI DÜŞÜNÜYORUM”

    Duymaz için bekleyiş sürerken fenomenin aylar önce takipçileri ile yaptığı soru-cevap videosu sosyal medyada bir kez daha gündem olmuştu.

    Takipçilerinden gelen soruları cevaplayan Duymaz, “Gelecekteki planların nedir?” sorusuna “Ben geleceği görmüyorum bilmiyorum yarına da kadar kalır mıyım bilmiyorum. Ben bu kafadayım, az yaşayacağımı düşünüyorum. Ben çok yaşamam bence. Az yaşayacağımı düşündüğüm için geleceğe dair planlar kurmak istemiyorum. Hayal kursaydım aileme bakmaya devam ederdim. Her zaman iyi bir insan olmaya çalışıyorum zaten” cevabını verdi.

  • FIFA Vakfı, Türkiye ve Suriye’deki depremzedelere 1 milyon Dolar yardımda bulunacak

    FIFA Vakfı, Türkiye ve Suriye’deki depremzedelere 1 milyon Dolar yardımda bulunacak

    Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen depremlerde zarar gören vatandaşlar için ulusal ve uluslararası yardımlar gelmeye devam ediyor. FIFA da resmi sitesinden yaptığı açıklamada, FIFA Vakfı’nın Türkiye ve Suriye’deki depremzedeler için 1 milyon Dolar tutarında insani yardım sağlayacağını duyurdu. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ve Suriye Futbol Federasyonu (SFA) ile yapılan istişarelerin ardından bu yardımın, temel insani yardım malzemelerinin satın alınması ve dağıtılmasının yanı sıra temin edilmesi için kullanılacağı belirtildi.
    FIFA atılacak adımlar konusunda TFF ve SFA ile iş birliğine devam edileceğini de aktardı.

  • İpek Şenoğlu’nun raketi depremzedeler için 60 bin TL’ye satıldı

    İpek Şenoğlu’nun raketi depremzedeler için 60 bin TL’ye satıldı

    Merkez üssü Kahramanmaraş olan ve çevre illeri de etkileyen depremlerin yaralarını sarmak için yardım çalışmalarına devam ediliyor. Bu süreçte birçok sporcu kendisine ait özel anlamı ve değeri olan eşyalarını açık artırmaya çıkararak gelen para ile depremzede vatandaşlara yardım etmeye çalışıyor.
    Eski milli tenisçi İpek Şenoğlu da Wibledon’da kullandığı raketini açık artırmaya çıkardı. Başarılı sporcu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Wimbledon’da kullanmış olduğu raketinin 60 bin TL’ye satıldığını ve maddi gelirin depremzede vatandaşlara aktarılacağını duyurdu.

  • Barcelona futbolcusu Robert Lewandowski’den depremzedelere yardım çağrısı

    Barcelona futbolcusu Robert Lewandowski’den depremzedelere yardım çağrısı

    İspanya La Liga ekiplerinden Barcelona, yıldız futbolcu Robert Lewandowski’nin Türkiye ve Suriye’deki depremlerden etkilenen insanlara yardım çağrısında bulunduğu bir video yayımladı.

    Barcelona’nın sosyal medya hesabından paylaşılan videoda Lewandowski, “Düşüncelerimiz Türkiye ve Suriye’deki deprem felaketinden etkilenenlerle birlikte. Herkesi bölgede çalışan insani yardım kuruluşlarına bağış yapmaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.

  • “Ortalama 4 dakikada bir artçı sarsıntı yaşanıyor”

    “Ortalama 4 dakikada bir artçı sarsıntı yaşanıyor”

    Kahramanmaraş’ta 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremlerin ardından artçı sarsıntılar bölgede yaşanmaya devam ediyor.

    Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem Risk ve Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar, Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen depremlerin ardından bir yandan arama kurtarma faaliyetlerinin diğer yandan da iyileştirme süreçlerinin devam ettiğini söyledi.

    Deprem bölgesinde şu anda bütün kurumlardan oluşan 250 binin üzerinde personel olduğunu belirten Tatar, her ilde bakan, bakan yardımcısı, mülki idare amirlerinin görevlendirildiğini aktardı.

    Depremlerin Anadolu coğrafyasında 2 bin yılda yaşanan en büyük depremlerden biri olduğunu hatırlatan Tatar, bu depremin hem etki alanı çok geniş hem de ortaya çıkardığı yüzey kırığı çok geniş bir alanda olduğunu ifade etti.

    “Cumhuriyet tarihinde son 100 yıla bakıldığında 7,9 büyüklüğünde 1939 Erzincan depremi var. O depremde 33 bin insanımızı yitirmiştik ve depremin sonucunda yaklaşık 340 kilometre uzunluğunda yüzey kırığı meydana gelmişti.” ifadelerini kullanan Tatar, “Bu depreme baktığımızda ise yüzey bakımından Erzincan depreminden belki de çok daha geniş alana yayılan, ortaya çıkardığı yüzey bakımından ise belki Erzincan depreminden daha fazla yüzey kırığı ortaya çıkaran bir deprem.” diye konuştu.

    “4 VE ÜZERİ BÜYÜKLÜKTEKİ SARSINTILAR YAKLAŞIK 40 CİVARINDA”

    Bölgedeki güncel ve sağlıklı veriler değerlendirildiğinde Doğu Anadolu Fay Zonu’nun 5 ayrı segmentinin kırıldığını ve bunun sonucunda 400 kilometre civarında bir fayda yüzey kırığının meydana geldiğini söyleyen Tatar, “Bu kırılma neticesinde 7,3 metre civarında yerkabuğunda yer değiştirme olduğu yönünde sahadan gelen bilimsel veriler var. Şu ana kadar 4 bin 700 civarında artçı sarsıntı var. Bakıldığında çok olağan dışı bir durum. Hem 7,7 hem 7,6 büyüklüğündeki bu iki depremin, iki ana şokun artçı sarsıntıları devam ediyor.” dedi.

    Tatar şöyle devam etti:

    “4 dakikada bir artçı sarsıntı meydana geliyor. Bu artçı sarsıntıların da çok büyük bir bölümü hissedilebilir düzeyde. 3,5 ve üzeri büyüklükte çok fazla sayıda artçı sarsıntı var ama 4 ve üzeri büyüklükteki sarsıntılar yaklaşık 40 civarında. İzmir ve Düzce depremi büyüklüğünde artçı sarsıntılar meydana geliyor. Bunlar önümüzdeki günlerde de devam edebilir. Özellikle 5’in üzerinde meydana gelebilecek artçı sarsıntılarla karşı karşıya kalabiliriz.”

    “HASARLI BİNALARDAN UZAK DURMAKTA FAYDA VAR”

    Vatandaşlara hasarlı binalardan uzak durulması konusunda uyarıda bulunan Tatar, “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın çok sayıda personeli şu anda sahada hasar tespit çalışması yapıyor. Çalışmalardan elde edilen raporlar öğrenilinceye kadar bu binalardan uzak durmakta yarar var.” diye konuştu.

    Yerleşim alanlarını jeolojik tehlikelerden uzak alanlarda kurmanın, afete dirençli şehirler oluşturmanın ön koşullarından biri olduğunu belirten Tatar, yerleşim alanlarının deprem dalgalarını karşılayabilecek özellikteki sağlam kayaların üzerine inşa edilmesi gerektiğini vurguladı.

    “AKTİF DİRİ FAY YENİ BİLGİLER IŞIĞINDA 500’ÜN ÜZERİNE ÇIKABİLİR”

    Türkiye’de bilinen 485 aktif diri fayın olduğunu ve bunların her an, her yerde 5 ve üzeri büyüklükte deprem üretebileceğini bildiren Tatar, şunları kaydetti:

    “Bakıldığında bu aktif diri fay yeni bilgiler ışığında 500’ün üzerine çıkabilir. Dolayısıyla burada en önemli husus, bireysel olarak başlayıp bizim toplumsal olarak bu farkındalığı yaratmamız gerekiyor. Ümit ediyorum ki bundan sonra afetlere karşı dirençli hem toplum hem de şehirlerimiz olacaktır. Büyük bir toplumsal seferberliğin bu süreçten sonra yapılması lazım. Bütün şehirlerimizi, bütün yerleşim alanlarımızı her türlü afete hazır hale getirmek en büyük amacımız.”