Etiket: deprem

  • Müteahhitlere bu kez kelepçe vuruldu

    Müteahhitlere bu kez kelepçe vuruldu

    İzmir depreminin ardından başlatılan soruşturma devam ediyor. Binaların yapımından sorumlu olduğu belirtilen 9 şüpheli, gözaltına alınmalarının ardından adliyeye sevk edildi. Şüphelilerin tek tek polis kontrolünde ve elleri kelepçeli olarak adliyeye gönderilmeleri dikkat çekti.

    İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan Ş.A, O.A, E.İ, R.Y, M.Y, N.B, T.A, Ç.D. ile H.H.Ö’nün işlemleri tamamlandı.

    Yağcıoğlu Apartmanı müteahhiti Ş.A. adliyeye götürülürken, “Bir şey söyleyecek misiniz?” diyen basın mensuplarına, “Ne söyleyeyim? Kolanlar kaydırılmış” şeklinde karşılık verdi.

    Öte yandan Emrah Apartmanı’na ilişkin hakkında gözaltı kararı bulunan müteahhit M.B.U’nun depremden yaralı kurtulduğu ve halen yoğun bakımda olduğu öğrenildi.

    Gelini ile torunlarını depremde yitirdiği belirtilen M.B.U’nun babası H.U’nun da bu durumu göz önüne alındığı ve Savcılık kararıyla yurt dışı çıkış yasağı konularak serbest bırakıldığı kaydedildi.

    Depremde yıkılan ve ağır hasarlı olan binaları yapanlar hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmış, 11 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmişti.

    Soruşturma kapsamında, 2 Kasım’da Yağcıoğlu Apartmanı müteahhidi Ş.A ile fenni mesul O.A, Cumhuriyet Sitesi B ve C blokların fenni mesulü E.İ, Yılmaz Erbek Apartmanı’ndaki market sahibi R.Y, market yapı sahibi M.Y. ile Yılmaz Erbek Apartmanı fenni mesulü N.B, Emrah Apartmanı fenni mesulü T.A, Doğanlar Apartmanı müteahhidi Ç.D. ile Rıza Bey Apartmanı müteahhidi H.H.Ö. gözaltına alınmıştı.

    Gözaltı kararı verilen 2 şüphelinin yakalanması için de çalışma başlatılmıştı.

  • Enkazdan kurtarılan 14 kedinin tedavisi devam ediyor

    Enkazdan kurtarılan 14 kedinin tedavisi devam ediyor

    İzmir’deki depremde enkaz altından kurtarılan 14 kedinin tedavisinin Kültürpark’taki Küçük Hayvan Polikliniği’nde sürdüğü bildirildi.

    Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, ilki 75, sonuncusu 100 saat sonra kurtarılan kediler, enkazdan çıkarıldıktan sonra Veteriner İşleri Müdürlüğü Acil Müdahale ekiplerinin nakil araçlarıyla Kültürpark’taki Küçük Hayvan Polikliniği’ne getirildi.

    İzmir Büyükşehir Belediyesi Veteriner İşleri Şube Müdürlüğü Merkez Polikliniği ve Acil Müdahale Birimi Sorumlusu Veteriner Hekim Cihan Ziyan, kedilerin birçoğunun durumunun iyiye gittiğini ve ortopedik sıkıntılarının olmadığını bildirdi.

    Enkazdan kurtarılanların yanı sıra enkaz çevrelerinden alıp tedavi ettikleri kedilerin de olduğunu kaydeden Ziyan, “Kedilerin sahiplenilmesi konusunda, sağ olsun İzmirliler büyük bir duyarlılık gösterdi. Tedavileri tamamladıktan sonra sahipleri tarafından belli bir süre içinde alınmayan kedilerin, başvuran kişilerle irtibata geçerek sahiplendirilmesini sağlayacağız.” ifadelerini kullandı.

    İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında 30 Ekim’de meydana gelen depremin ardından yıkılan binalardaki arama kurtarma çalışmalarında, enkazdan birçok evcil hayvan da çıkarılmıştı. Kurtarma çalışmalarında “Mestan” adlı kedi, Yılmaz Erbek Apartmanı enkazından yaklaşık 100 saat sonra kurtarılmıştı.

  • 2020’de tüm dünyada en çok deprem ölümü Türkiye’de!

    2020’de tüm dünyada en çok deprem ölümü Türkiye’de!

    2020 yılında şu ana kadar tüm dünyada 6.5 büyüklüğünün üzerinde 22 deprem yaşandı. Bu depremlerde en çok can kaybı ise 24 Ocak’ta Elazığ’da gerçekleşen ve 41 kişinin hayatını kaybettiği 6.7 büyüklüğündeki Elazığ depremi ile İzmir’de gerçekleşen 6.6 büyüklüğündeki ve  114 kişinin hayatını kaybettiği deprem oldu. Türkiye dışındaki 7 farklı ülkede gerçekleşen 6.5 ile 6.9 arasındaki 12 depremde ise sadece 2 kişi yaşamını yitirdi.

    HaberTürk’ten Barış Kaygusuz’un haberine göre;

    Ege Denizi’nde Seferihisar açıklarında meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki deprem İzmir’i vurdu. Şimdiye kadar açıklanan rakamlara göre İzmir’de 17 binada yıkıma neden olan depremde 114 kişi hayatını kaybetti ve 1037 kişi yaralandı.

    Depremle birlikte büyük kentlerdeki çarpık yapılaşma, dikey mimari ve Türkiye’deki yapı stoğunun niteliği yeniden tartışma konusu olurken, dünyada gerçekleşen benzer depremlerde yaşanan zararın Türkiye’dekine kıyasla çok daha düşük seviyede olması ülkedeki deprem hazırlığının ne kadar yetersiz olduğunu da gözler önüne seriyor.

    2020 yılında tüm dünyada gerçekleşen depremler içinde en çok can kaybının yaşandığı iki deprem Türkiye’de gerçekleşti.

    24 Ocak’ta Elazığ’da gerçekleşen 6.7 büyüklüğündeki depremde 41 vatandaşımız hayatını kaybetmişti. 30 Ekim’de İzmir’de gerçekleşen 6.6 büyüklüğündeki deprem ise şimdiye kadar 114 kişinin hayatını kaybetmesine neden olarak, 2020’nin en ölümcül depremi oldu.

    Enkaz altındaki vatandaşlar için arama ve kurtarma çalışmalarının sürdüğü bölgede can kaybının daha da artmasından endişe ediliyor.

    20 DEPREMDE YALNIZCA 13 CAN KAYBI

    Tüm dünyada gerçekleşen depremlerle, Türkiye’deki depremlerin ardından oluşan zararlar kıyaslandığında ise durumun vahameti daha net ortaya çıkıyor.

    2020 yılında Türkiye’deki Elazığ ve İzmir depremleri sayılmazsa, dünyanın farklı ülkelerinde 6.5 üzerinde tam 20 deprem gerçekleşti.

    Bu depremlerin tamamında sadece 13 kişi hayatını kaybederken, bu 13 kişiden 10’u 23 Haziran’da Meksika’da meydana gelen 7.4 büyüklüğünde depremde, 1’i ise 17 Temmuz’da Papua Yeni Gine’de gerçekleşen 7.0 büyüklüğündeki depremde yaşamını yitirdi.

    6.5 İLE 6.9 ARALIĞINDAKİ DEPREMLER

    Tıpkı İzmir ve Elazığ’daki depremler gibi 6.5 ile 6.9 büyüklüğü arasındaki depremlere bakıldığı zaman, Türkiye dışında 7 farklı ülkede 12 depremin yaşandığı görülüyor.

    Bu depremlerde can kaybı yaşanan tek deprem ise 2 kişinin hayatını kaybettiği 6.6 büyüklüğündeki 18 Ağustos Filipinler depremi oldu.

    Japonya, Şili, Endonezya, Yunanistan, Solomon Adaları ve ABD’de gerçekleşen 6.5 ile 6.9 büyüklüğü arasındaki depremlerde hayatını kaybeden kimse olmadı.

     

  • Ünlü sunucudan çok sert deprem eleştirisi

    Ünlü sunucudan çok sert deprem eleştirisi

    Ünlü sunucu Öykü Serter, İzmir depremi ardından yaşananlar üzerine çok sert açıklamalarda bulundu. Serter, iktidar, muhalefet ve topluma sert eleştiriler yönelttiği açıklamasında, “Sarayın günlük harcaması 10 milyon, İzmir’e çıkan ödenek 5 milyon! Sadaka mı veriyorsunuz bu nedir Allah aşkına? Milletin a…koyacağız diyen Cengiz’in affedilen vergisi 425 milyon!” dedi.

    Ünlü sunucu Öykü Serter İzmir’de yaşanan depreme ilişkin çok sert açıklamalarda bulundu.

    Serter, Instagram hesabından yaptığı paylaşımda hem iktidarı sert sözlerle eleştirdi.

    Depremle ilgili önergeleri reddeden, imar barışında imzası olan herkesin masum insanların ölümünde rolü olduğunu kaydeden Serter, “Bu saatten sonra bu iktidara hesap sormayan geleceklere razı olmuş demektir” dedi.

    “Sarayın günlük harcaması 10 milyon, İzmir’e çıkan ödenek 5 milyon! Sadaka mı veriyorsunuz bu nedir Allah aşkına? Milletin a…koyacağız diyen Cengiz’in affedilen vergisi 425 milyon” diyen Serter, Bakan Koca’nın yaptığı “Ayda’nın acıyan yeri yok, köfte ayran istiyor” şeklindeki paylaşıma da “Şuursuz bakanlarını da al git ey iktidar” diyerek tepki gösterdi.

    Serter’in açıklamasının tamamı şöyle:

    Bu şiddette bir depremde o evler yıkılmayıp sapasağlam kalsaydı bize mucize aslında gel gör ki, bu toprakların yokluk ve ölüm güzellemeleri, akıl, bilim ve teknolojiyle çözümlenebilecek insan odaklı meselelerin kadere yüklenmesi, siyaseten bu milletin duygusallığının suistimal edilmesi bize üç yaşındaki Aydan’ın hayata uzanan elinin mucize olduğu kabulünü mecbur kılıyor. Peki… Deprem Allah’tan ama insana verdiği akıl da… Birini kullanmadan diğerine sığınamazsınız. Sen tedbirini al gerisi Allah’tan deriz. Yani o evlerin yaşanamaz olduğunu bile bile yaşanan bu acıların suçunu Allah’a atıp tertemiz sıyrılamazsınız. Kadere rıza başka bir şey…

    Depremle ilgili önergeleri reddeden, imar barışında imzası, yetkisi, etkisi olan herkes sorumlu. Herkes bu masum insanların ölümünün sebebi, katili… Deprem vergilerini çalan – evet çalan (hesabını veremiyorsanız çalınmıştır!) herkes bu acının müsebbibi, bu saatten sonra bu iktidara, idarecilere, yetkilere hesap sormayan herkes de başına geleceklere razı olmuş demektir. Artık kendimize gelelim, yeter diyelim; öfkemize sahip çıkalım. Bu halkın aklıyla, duygusallığıyla, imanıyla dalga geçer gibi oynadığınız, suistimal ettiğiniz yeter!”

    İktidarı ayrı, muhalefeti ayrı… İtişiyormuş gibi yapıp el ele bu milletin burnundan getirdiniz; fakirleştirdiniz. Sarayın günlük harcaması 10 milyon, İzmir’e çıkan ödenek 5 milyon! Sadaka mı veriyorsunuz bu nedir Allah aşkına? Milletin a…koyacağız diyen Cengiz’in affedilen vergisi 425 milyon!

    Şu yardımlaşmayı, dayanışmayı gördükçe bizi bizle bırakın, biz kendimizi kurtarırız, yaşatırız, yönetiriz, neyimiz varsa paylaşırız. Bu birlik beraberlikten şov malzemesi çıkarmayı, enkaz üstüne çıkıp bonus toplamayı, yarın hava soğuk değil, yağmur da yok açıkta kalın, diyebilen bakan utanmazlığını, halkımız da çürük binalarda oturmasalarmış arsızlığını, ‘Ayda’nın acıyan yeri yok, köfte ayran istiyor’ diyen şuursuz bakanlarını da al git ey iktidar.

  • Depremde yürek yakan detaylar! Annesiyle sarılı halde bulundu

    Depremde yürek yakan detaylar! Annesiyle sarılı halde bulundu

    İzmir’de yıkıma neden olan depremde, Doğanlar Apartmanı’nın enkazından yaklaşık 5 saat sonra çıkarılan, bir dönem Karşıyaka’da da profesyonel futbolcu olarak forma giyen Malik Tahirler (28), tedavi gördüğü hastanede diyaliz makinesinden çıkarıldı. Tahirler’in enkazda, ölen annesi Nazmiye Doğrayan (72) ile sarılı halde bulunduğu belirtildi.

    Bayraklı açıklarındaki 6.6 büyüklüğündeki depremde, Doğanlar Apartmanı’nın enkazından yaklaşık 5 saat sonra çıkarılan Malik Tahirler’in sağlık durumu iyiye gidiyor. Aileyle sürekli irtibat halinde olan Tahirler’in eski antrenörü Metin Küçükoğullarından, Cuma gününden bu yana uyutulan Tahirler’in yavaş yavaş bilincinin açıldığını, bacaklarındaki ödemlerin temizlendiğini ve diyaliz makinesinden çıkarıldığını söyledi.

    Küçükoğullarından, Malik Tahirler’in İzmir spor camiasında tanınmış bir sporcu olduğunu ve bacaklarının kesileceğine dair spekülasyonların olduğunu belirterek, “Bunların hepsi yalan. Cuma gününden beri çok yakın şekilde takip ediyoruz. Her zaman oraya gidiyoruz, hastaneye girmemize izin verilmediği zaman ailesinden bilgiler alıyoruz. Cuma gününden itibaren durumu ciddi seyrediyordu. Ancak 5 dakika önce ağabeyinden aldığım telefonla, durumunun biraz daha iyiye gittiğini duydum. Doktoru diyaliz makinesinden çıktığını söylemiş. Şu anda da solunumla ilgili sorunlarının da bitmek üzere olduğunu söylediler. Bugün ilk defa biraz daha iyi haberler alıyoruz. Şu anda doktorlarımız Malik’in bacaklarındaki ödemleri temizliyorlar. Bacağına büyük bir kolon denk gelmiş. Kafatasında, omuriliğinde herhangi bir problem yok. Biraz iç kanaması vardı, ama inşallah hepsini atlatıyor. Şu anda kendinde. Konuşamıyor, ancak bilinci açık. Kendisi, çok sevilen, efendi, terbiyeli bir çocuk. Hırslıdır, inatçıdır. Bu hırsını ve inatçılığını, 4-5 gündür sağlığına da aksettirdi” dedi.

    ANNESİYLE SARILI HALDE BULUNMUŞ

    Küçükoğullarından, Tahirler’in deprem olduktan sonra 5 saat içinde kurtarma ekipleri tarafından bulunduğunu belirterek, “Annesi, ölü vaziyette çıktı, Malik’i canlı çıkardılar. 6’ncı katta oturuyorlardı. Mutfaklarının hemen önünde balkon vardı. Depremin oluş süresinde herhalde Malik ile annesi mutfakta birbirlerini bulup sarılmışlar. Enkazın altında da birbirlerine sarılır halde bulundular” dedi.

  • Bursa’da başkanlardan deprem zirvesi

    Bursa’da başkanlardan deprem zirvesi

    Bursa’da büyükşehir ile ilçe belediye başkanlarının bir araya geldiği toplantıda, depremle ilgili bugüne kadar yapılan çalışmalar ve yapılması gerekenler masaya yatırıldı.

    Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında cuma günü saat 14.51’de meydana gelen ve özellikle Bayraklı ilçesinde yıkım ve can kayıplarına yol açan depremin ardından 1’inci derece deprem bölgesinde yer alan Bursa’nın ana gündemi deprem oldu.

    Depremin ardından İzmir’e gidip incelemelerde bulunan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, hem bölgedeki izlenimlerini paylaşmak, hem de deprem felaketine karşı Bursa’da yapılan çalışmaları değerlendirmek için 17 ilçe belediye başkanı ve başkan yardımcılarıyla bir araya geldi.

    Toplantıda, Deprem ve Zemin İnceleme Şube Müdürlüğünden Jeoloji Mühendisi Ahmet Ağlan, Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından bugüne kadar yapılan depremsellik çalışmaları hakkında bir sunum yaptı.

    Bursa çevresinde yıkıcı etki yaratabilecek depremlerin Gemlik-Geyve segmenti, Uluabat fayı ve Bursa fayından beklendiğini dile getiren Ağlan, 1999 depreminin ardından zemin etütleri araştırma biriminin kurulduğunu, imar planlarında revizyonların yapıldığını, Bursa İli Sismik Zemin Tehlike Değerlendirme Projelerinin hayata geçirildiğini vurguladı.

    TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi ile yapılan protokol kapsamında 2010 yılında başlayan Bursa Sismik Tehlike Değerlendirmesi ve Zemin Sınıflandırması Projesi’nin ilk etabının yapıldığını ifade eden Ağlan, bu çalışmayı sadece İstanbul, Kocaeli ve Bursa’nın tamamladığını hatırlattı.

    Proje kapsamında Sismik Tehlike Haritası hazırlandı

    Aynı zamanda Deprem Master Planı’nın bileşenlerinden biri olan bu çalışmayla 15 istasyonla 9 fayın ayrı ayrı segmentleri tespit edilerek, oluşturabilecekleri maksimum deprem büyüklükleri hazırlandı. Proje kapsamında yapılan jeofizik ve sondaj çalışmaları sonucunda 3 Boyutlu Anakaya Derinlik Haritası, 1/100 bin ve 1/25 binlik jeoloji haritaları, Sismik Tehlike Haritası hazırlandı.

    TÜBİTAK ile yapılan çalışmanın ikinci etabına geçilmesi için ilçe belediyelerinden gelecek yapı stoğu envanterinin beklendiği bildirildi. Bu veriler sismik tehlike haritası üzerine işlenerek, olası depremlerin binalar üzerinde yapacağı olası yıkımlar hesaplanmış olacak. Bursa Afet Risk Yönetimi Master Planı ve Deprem Master Planının Tamamlanması için gerekli olan bu çalışma aynı zamanda hazırlanacak Kentsel Dönüşüm Strateji Belgesi için de önemli bir altlık oluşturacak.

    “Sağlam konutlar yapmalıyız”

    Sunumun ardından İzmir’deki yıkıma dair izlenimlerini ilçe belediye başkanlarıyla paylaşan Aktaş, depremle mücadele konusunda herkese düşen sorumluluklar olduğunu ve yapılması gereken çalışmaların zaman kaybetmeden hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti.

    Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından konunun ciddiyetle ele alındığını ve bugüne kadar önemli çalışmaların yapıldığını vurgulayan Aktaş, şunları kaydetti:

    “İzmir depremi bir kez daha bize şunu gösterdi ki sağlam konutlar yapmalıyız. Konutları sağlam zeminlere ve teknik usulüne uygun olarak yapmalıyız. Asla kaçak bina yapmamalıyız. Bu konuda deprem olmadan önce ve Allah korusun, depremden sonra neler yapılabilir noktasında belediye başkanlarımızın çok önemli değerlendirmeleri oldu. Bugüne kadar bizim sismik haritalarla alakalı yaptığımız çalışmalar var. Özellikle ilçe belediyelerimizden bina envanterleriyle alakalı çalışmaları bekliyoruz. Bu noktada 17 ilçemizin tamamında özellikle kaçak yapıyla mücadelede çok kararlı olduğumuzu, ilçe belediye başkanlarımızın da kararlılıkla kaçak yapının üzerine gitmesi gerektiğini hatırlatmak istiyorum.”

    Aktaş, Bursa Büyükşehir Belediyesinden genel sekreter yardımcısı ve konuyla ilgili iki daire başkanı ile ilçe belediyelerinden belirlenecek başkandan sonraki en yetkili kişilerden oluşacak bir komisyon kurulacağını ve kısa zamanda depremle mücadeleye yönelik etkili adımların bir bir atılacağını da sözlerine ekledi.

  • Rıza Bey Apartmanı işte böyle yıkıldı!

    Rıza Bey Apartmanı işte böyle yıkıldı!

    İzmir’de yaşanan 6,6 büyüklüğündeki depremde en fazla can kaybının yaşandığı, 9 katlı Rıza Bey Apartmanı’nın yıkılma anları kameraya böyle yansıdı. Kurtarma çalışmalarında 91. saatte Rıza Bey Apartmanı’nda bir mucize daha yaşanmış, 3 yaşındaki Ayda Gezgin’i enkazdan sağ olarak çıkarılmışı.

  • CHP’li Torun’dan deprem araştırma komisyonu açıklaması

    CHP’li Torun’dan deprem araştırma komisyonu açıklaması

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, TBMM’de depremle ilgili araştırma komisyonu kurulması teklifinin kabul edildiğini, komisyonun deprem kanunu ve fay kanunu çıkarılması konusunda adım atacağına inandığını belirtti.

    Torun, Bayraklı Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi’nde yaptığı açıklamada, afet riski altındaki alanların Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yetkisinde olduğunu söyledi.

    TBMM Genel Kurulunda, 5 parti grubunun ortak önergesiyle depremde alınması gereken tedbirlerle ilgili Meclis Araştırma Komisyonu kurulması önerisinin kabul edildiğini hatırlatan Torun, şöyle konuştu:

    “Bir konuda Meclis’te kurulan deprem komisyonu… Gerçekten çok olumlu bir adım ama umuyorum ve inanıyorum ki bu komisyon çalışmalarını yaptıktan sonra bir deprem kanunu, bir fay kanunu çıkarılması konusunda da adımlarını atar, artık bu acıları tekrar yaşamayız. Bir deprem ülkesi olduğumuz bilinci ve sorumluluğuyla hareket ederek gerekli yasal düzenlemeler yapılır ve biz de artık her depremde aynı acıları yaşamamış oluruz.”

    Çadırda kalanlara Kovid-19 testi çağrısı

    CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke de tüm Türkiye’ye başsağlığında bulunarak, yaralılara acil şifalar diledi.

    Böke, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un riskli binalarda oturulmaması yönündeki çağrısını hatırlatarak, “Riskli binaları güçlendirmenin maliyeti daire başına, projesi ve yapısıyla birlikte 30 bin lira ile 100 bin lira arasında değişiyor. Yurttaşlarımız aç, susuz, evsiz kalmışken yurttaşa bu maliyeti yüklüyor olmak devlet sorumluluğunu yerine getirmemek anlamına gelir.” dedi.

    1999’daki Marmara Depremi’nden bugüne kadar 35 milyar dolarlık deprem vergisi toplandığını kaydeden Böke, bu vergilerin nereye harcandığını sorguladıklarını anlattı.

    Böke, çadırlarda kalan depremzedelere düzenli olarak Kovid-19 testi yapılması gerektiğini de sözlerine ekledi.

  • Destici: Riskli binaların tespit edilememesi kabul edilemez

    Destici: Riskli binaların tespit edilememesi kabul edilemez

    Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, “Belediyelerin yapılaşmayı uydudan takip ettiği, malzeme muayenesinin ultrasonla yapılabildiği bir çağda, kaçak yapılanmanın mümkün olması, riskli binaların tespit edilememesi veya riskli olduğu tespit edilen binalarda insanlarımızın yaşamaya devam etmesi kabul edilemez” dedi.

    BBP Lideri Mustafa Destici, partisinin genel merkez binasında düzenlediği haftalık basın toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Destici, İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında yaşanan depremin ardından bölgeye gittiklerini, arama kurtarma ekiplerinin hayatlarını riske atarak çalıştıklarına şahit olduklarını belirtti. Destici, tüm kayıpların ülkenin kaybı olduğunu söyleyerek, “Milletimizin kaybıdır. Yaralılarımız ve tüm mağdurlarla ilgili yalnız olmadıkları, devletimizin ve milletimizin mağduriyetlerin giderilmesi için gereken her şeyi yapması gerektiğine, yapacağına olan inancımı dile getirmek istiyorum. Böyle günlerde ve şartlarda, milletimiz daima, tüm dünyaya örnek olacak bir dayanışma ve erdem göstermiştir. Bundan sonra da bunu göstereceğine yürekten inanıyorum” dedi.

    ‘SOSYAL MEDYA PAYLAŞIMLARINI KINIYORUM’

    Destici, toplumu ayrıştırmaya yönelik sosyal medya paylaşımlarını kınadığını, lanetlediğini kaydederek, şunları söyledi:

    “Ülkemizin hiçbir şehrinde ve bölgesinde yaşayan hangi etnik kökene, hangi mezhebi anlayışa, hangi inanca, hangi siyasi düşünceye, hangi hayat tarzına sahip olursa olsun hiçbir vatandaşımızı bu şekilde hedef göstermeye ve nitelemeye hiç kimsenin hakkı ve haddi yok. Bu hadsizlere en güzel cevabı hukuktan önce milletimizin birlik, beraberlik ve dayanışma içerisinde vermiş olmasından da büyük bir memnuniyet duyduğumu da ayrıca ifade etmek istiyorum. Belediyelerin yapılaşmayı uydudan takip ettiği, malzeme muayenesinin ultrasonla yapılabildiği bir çağda, kaçak yapılanmanın mümkün olması, riskli binaların tespit edilememesi veya riskli olduğu tespit edilen binalarda insanlarımızın yaşamaya devam etmesi kabul edilemez.”

    ‘DESTEK VE KATKI SAĞLAYACAĞIZ’

    Destici, şehirleşmeyi sadece deprem ve diğer doğal felaketler üzerinden değerlendirmemesi gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:

    “Sağlıklı şehirleşme, eğitimden sağlığa, kültürden güvenliğe, hayata dair her alana, olumlu ya da olumsuz tesir eder. Elbette hiçbir devlet, hiçbir zenginlik, şehirleri tümüyle yıkıp yeniden inşa edemez. Ancak planlamanın, bilimsel kurallara göre yapılması ve titizlikle uygulanması zaman içinde, binalar yenilendikçe, bizi adım adım sağlıklı şehirlere, sağlıklı bir çevreye, dolayısıyla sağlıklı bir toplum olmaya taşıyacaktır. Bu anlamda, dünyanın gelişmiş ülkelerinde tartışılması bile mümkün olmayan imar afları ve planlama ilkelerine aykırı imar revizyonlarının ülkemize, yaşadığımız topluma ve milletimize yapılmış kötülükler olduğunu düşünüyorum. Konunun tüm yönleriyle araştırılıp, problemlere çözüm bulunmasına, bu kapsamda dün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) grubu olan siyasi partilerin ortak önerisi olarak oylanan ve kabul edilen ‘depremde alınması gereken tedbirlerle ilgili Meclis Araştırması’na destek ve katkı sağlayacağız. İzmir depreminde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı ve sabır niyaz ediyorum. Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.”

  • Ayda’nın annesi son yolculuğuna uğurlandı

    Ayda’nın annesi son yolculuğuna uğurlandı

    İzmir’in Seferihisar açıklarında meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremde yıkılan Rıza Bey Apartmanı’nın enkazından 91 saat sonra kurtarılan Ayda Gezgin’in ardından cansız bedenine ulaşılan annesi Fidan Gezgin (38), gözyaşları arasında toprağa verildi. Cenazede konuşan eşi Uğur Gezgin, “Eşim ve kızım depremden 20 dakika önce parktalarmış” dedi.

    Türkiye geçen cuma günü saat 14.51’de İzmir’i vuran depremle sarsıldı. Deprem, İzmir’in yanı sıra Aydın, Muğla, Manisa, Denizli, Çanakkale, Bursa, İstanbul, Uşak, Kütahya, Bursa, Yalova, Tekirdağ ve Edirne’de hissedildi. Depremde Bayraklı ilçesinde bulunan Rıza Bey Apartmanı yıkıldı. Yıkılan binanın enkazında arama- kurtarma çalışması yapan ekipler, 91 saat sonra Ayda Gezgin’i (3) sağ olarak çıkardı. Ancak Ayda’nın annesi Fidan Gezgin’in cansız bedenine ulaşıldı.

    AYDA’NIN ANNESİ TOPRAĞA VERİLDİ

    Fidan Gezgin için Hacılarkırı Mezarlığı’nda cenaze töreni düzenlendi. Cenazeye; Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Fidan Gezgin’in eşi Uğur Gezgin ve çok sayıda yakını katıldı. Fidan Gezgin’in kız kardeşi Filiz Amaç ise ablasının tabutuna sarıldığında, sinir krizi geçirdi. Fidan Gezgin’in cenazesi, mezarlıkta kılınan cenaze namazının ardından gözyaşları arasında toprağa verildi.

    ‘BETON ELİMİZDE TUTUNCA DAĞILIYOR’

    Fidan Gezgin’in eşi Uğur Gezgin, “Herkes kendi çıkarı için çalışıyor. Bunun sağı solu partisi yok. El ele vermemiz lazım. Binaları denetlememiz lazım. Denetleme yapılmıyor. Deprem olduktan sonra kıymeti yok, bu can yani sonuçta. Candan ötesi var mı? Devletimizden ricam, denetimlerin yapılması. 3 kuruş fazla olsun sağlam olsun. Bu başımıza gelecek. Kızım hastanede kaç gündür göremiyorum. Uzun yıllar önce bina deprem yönetmeliğine uygun diye rapor verilmişti. Kolonlarına girilip güçlendirme yapıldı. Binada kolon kesme diye bir şey yok. AFAD ekipleri binanın demirinde değil, betonunda sıkıntı olduğunu söyledi. Betonda neredeyse çimento kullanılmamış olduğunu söyledi. Beton elimizde tutunca dağılıyor” dedi.

    ‘DEPREMDEN 20 DAKİKA ÖNCE PARKTALARMIŞ’

    Ayda’nın sağlık durumu hakkında bilgi veren Uğur Gezgin, “Ayda’yı 2 dakika görebildim. Tedbir amaçlı yoğun bakımda olduğu için göstermiyorlar. Yaşamsal fonksiyonlarında herhangi bir sıkıntı yok. Sadece vücudu susuz kalmış. Onunla ilgili takviye yapıyorlar. İnşallah kısa zamanda Ayda’yı kucağıma alacağım. 1996 yılından beri o evde oturuyorum. 5 yıl ailemle yaşadım. Mahallemden, semtimden her şeyinden mutluyum. Her zaman deprem korkum vardı. Altımızdan fay hattı geçiyor. Ben de daha lüks yerlerde oturmak isterdim. Ancak maddi imkanım bu kadar. Ayda için dua edin. Depremden 1 dakika önce eşim WhatsApp’a girmiş. Depremden 20 dakika öncesinde de parktalarmış. Telefonla konuşmuştum” dedi.