Etiket: deprem

  • Enkaz çarşısında buruk yılbaşı

    Enkaz çarşısında buruk yılbaşı

    Kahramanmaraş merkezli depremlerde en büyük yıkım Hatay’da yaşanmıştı. Deprem sonrası Antakya ilçesi adeta yerle bir olmuş; il genelinde yaklaşık 25 bin kişi vefat etmiş ve binlerce bina yıkılmıştı. Binaların yerini arazilerin aldığı enkaz kentte, ticaretin merkezi konumundaki Uzun Çarşı da harabeye dönmüştü. Yaşamın yeniden başlamasıyla ticaretin canlandığı Uzun Çarşı’da yılbaşı alışverişi buruk yaşanıyor. Geçtiğimiz yıllarda yılbaşı öncesi insan yoğunluğunun fazla olduğu çarşıda, esnaf geçtiğimiz yıllara özlemle Antakya’nın yeniden ayağa kalkmasını umut ediyor. Çarşıya alışveriş ve gezi amaçlı gelen vatandaşlar, 2024 yılında depremsiz bir yaşam beklediklerini dile getirdiler.

    “Alışveriş yapanlar da evlatlarını mutlu etmek için bir şeyler alıyorlar”

    Uzun Çarşı’da esnaflık yapan Sedat Anlaç, yoğunluğun geçen yıllara oranla çok az olduğunu ifade ederek, “Yılbaşı alışverişi geçen yıllara oranla çok az. Alışveriş yapanlar da evlatlarını mutlu etmek için bir şeyler alıyorlar. İnsanlar acılı ve kederli, yılbaşı kutlayacak durumda değiller. Sırf çocuklar mutlu olsun diye az çok alışveriş var. Geçen yıl burada adım atacak yer bulamazdınız. Şu an çarşı boş. 2024’te öncelikle depremsiz bir hayat bekliyoruz” dedi.

    “2024’ün sonunda da yeni bir Antakya’yı bulacağız inşallah”

    Yeni yılda yeni bir Antakya’nın ortaya çıkacağını ifade eden Yusuf Yüksel, “Antakya’dayız, 2024’ün bizlere başarı ve mutluluk getirmesini istiyoruz. İnşallah küllerimizden yeniden doğacağımız, hayırlı bir yıl olur. Evlerimiz, iş yerlerimiz hep yıkıldı. İnşallah devletimizin çalışmalarıyla yeniden bir oluşum olacak. 2024’ün sonunda da yeni bir Antakya’yı bulacağız inşallah. Bu yıl buruk bir alışverişi var. Çocuklarımız ve ailemiz ile güzel bir yılbaşı geçirip, güzel şeyler yaşamayı ümit ediyoruz” ifadelerini kullandı.

    “2024 iyi geçecek inşallah, ümitliyiz”

    Yeni yılla birlikte her şeyin iyi olacağına inandığını ifade eden Şaban Kızıldağ, “2023 bizler için iyi geçmedi. Gerçekten de pandemi, depremler derken çok kötü günler geçirdik. 2024 iyi geçecek inşallah, ümitliyiz. Her şey iyi gidiyor, yavaşta olsa iyi olacağına inanıyorum” dedi.

    2024 yılında memleketinin yeniden ayağa kalkmasını beklediğini dile getiren Gökhan Sabuncu, “2023 yılında büyük bir deprem yaşadık, 2024 yılında da temennimiz memleketimizin bir an önce ayağa kalkması. Konteynerde kalıyoruz, temennim her şeyin güzel olması. Rabbim yeni yılda; deprem, sel gibi doğal afetler yaşatmasın” ifadelerini kullandı.

    Yeni yılın depremsiz bir yıl olmasını istediğini belirten Melahat Turunç, “Yeni yıl; huzur, mutluluk ve depremsiz güzel şeyler getirsin” dedi.

    “Kayıplarımız oldu ve kötü günler geçirdik, 2024 inşallah iyi geçer”

    Asrın felaketinde kayıpları olduğunu ve zor bir yıl geçirdiğini ifade eden Ayşe Yılmaz, “2023’te çok kötü günler yaşadık. Kayıplarımız oldu, kötü günler geçirdik. 2024 inşallah iyi geçer” şeklinde konuştu.

  • Bursa’nın zemininde deprem direnci artıyor

    Bursa’nın zemininde deprem direnci artıyor

    Birinci derece deprem kuşağında yer alan Bursa’yı muhtemel depremin yıkıcı etkilerine karşı daha dirençli hale getirmek için yoğun mesai harcayan Büyükşehir Belediyesi, JICA ile birlikte başlattığı Deprem Riskini Azaltma ve Önleme Planlaması Projesi’ni sürdürürken, zemin sıvılaşmasını önlemek adına Bursa Teknik Üniversitesi ile iş birliği anlaşması imzaladı. Büyükşehir Belediyesi’nde yapılan imza törenine Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, Büyükşehir Belediyesi bürokratları ve akademisyenler katıldı. Protokol çerçevesinde Bursa Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eyüphan Avcı’nın geliştirdiği bor katkılı zemin enjeksiyon malzemesi Kurşunlu sahilinde uygulanacak.

    Sıvılaşma en büyük risk

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa’da yaşanması muhtemel depremlere hazırlık anlamında son yıllarda önemli adımlar atıldığını belirtirken, Bursa’nın da deprem kuşağında olduğunun unutulmaması gerektiğini söyledi. Depremlerde en çok görülen ve hasara yol açan etkenlerden birinin zemin sıvılaşması olduğuna dikkat çeken Başkan Aktaş, “Bursa Büyükşehir Belediyesi depreme hazırlık noktasında önemli çalışmalar yapıyor. TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi, Bursa Teknik Üniversitesi, Bursa Uludağ Üniversitesi, JICA gibi yurt içi ve yurt dışı birçok kurumla ortak çalışmalar yürütüyoruz. Bu noktada binalarımızı daha sağlıklı hale getirmek için kentsel dönüşüm çalışmalarımız da 14 farklı noktada devam etmekte. Depremler esasında zeminde sıvılaşma olayı görülebiliyor. Yaşanan sıvılaşma sonucunda binalar, istinat duvarları, köprüler, yollar, barajlar, altyapılar hasar görüyor. Bu sebeple maalesef mal ve can kayıpları yaşanıyor. Son yaşanan 6 Şubat depremlerinde de bu sıvılaşmadan dolayı nasıl büyük hasarlar yaşandığını görmüş olduk” dedi.

    Sahada uygulama başlıyor

    Bursa Teknik Üniversitesi ile birlikte 2022 yılından bu yana zemin sıvılaşma potansiyeli olan alanların belirlenmesi adına çalışma yürüttüklerini de hatırlatan Başkan Aktaş, geliştirilen bor katkılı zemin enjeksiyon malzemesinin laboratuvar testlerinin tamamlandığını söyledi. Saha uygulaması için Gemlik ilçesi Kurşunlu sahil bölgesinin seçildiğini kaydeden Başkan Aktaş, “Sıvılaşma potansiyeli olan bir alanda herhangi bir yapılaşmaya gidilmeden önce zemin iyileştirme çalışmalarının kesinlikle yapılması gerekiyor. Bu konuda ekonomik ve yerli bir çözüm olarak Bursa Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eyüphan Avcı tarafından zemin sıvılaşmasının önlenmesi için bor katkılı zemin enjeksiyon malzemesi geliştirildi. Geliştirilen ürünün laboratuvar testleri tamamlandı ve şimdi de sahada uygulama aşaması kaldı. Saha uygulaması için Gemlik ilçemizin Kurşunlu sahil bölgesi seçildi. Arazi testlerinden sonra uygulamaya ilk olarak ilimizden başlanması hedefleniyor. Şehrimiz ve üniversitemiz için bir ilk. İnşallah bunun başka şehirlerde örnek olacağını ve Bursa’nın bu konuda da ayrıcalığını ortaya koyacağını düşünüyorum. Kentsel dönüşümlerle bu süreci sürdürürken, sağlam bir zemin oluşturmak için gerekli çalışmaları yapmamız gerekiyor” diye konuştu.
    Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar ise, “Bu proje sıvılaşmaya ciddi bir çözüm bulmuş olacak. Bu projenin Bursa’da başlamış olması değerli ve Türkiye’de de yaygınlaşmasını ümit ediyoruz. Bu proje çerçevesinde değerli hocamız bu malzemenin uluslararası patentini almaya hak kazandı. Hem şehrimiz hem de üniversitemiz için gurur kaynağı oldu. Bu protokolün Bursa için hayırlı olmasını temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.

    Mevcut yapılara uygulanabiliyor

    Bursa Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eyüphan Avcı da Japonya’da uygulanan kimyasal enjeksiyon yöntemini örnek alarak bu ürünü geliştirdiklerini kaydetti. Doç. Dr. Avcı, “6 Şubat depreminde 11 ilimiz ciddi bir şekilde etkilendi. Bunun en büyük nedenlerinden bir tanesi zeminlerinin sıvılaşabilir zemin ve yumuşak zemin olan alanların bulunmasıydı. Uzun yıllardır bu konuda çalışma yürütüyoruz. Bu çalışmalar sonucunda sıvılaşabilir zeminleri önlemeye yönelik yöntem geliştirdik. Bu yöntemin aslında ana uygulandığı yerlerden bir tanesi Japonya’ydı. Japonya’da uygulanan kimyasal enjeksiyon yöntemini kendimiz yeni malzemeler geliştirerek ve bor katkısı kullanarak geliştirdik. Burada hedefimiz zeminleri daha dirençli hale getirip depreme hazırlamak. Bunun için de laboratuvar testlerini tamamladık. Şimdi saha testlerine başlayacağız. Daha sonra da sonra hızlı bir şekilde uygulamaya başlayacağız. Bu yöntemle birinci amacımız zemindeki sıvılaşmayı önleyerek şehirlerimizi daha dirençli hale getirmek, can ve mal kayıplarını azaltmak. Malzeme sıvı davranışı gösteriyor, zemin içindeki boşluklara yerleştikten belli bir süre sonra katılaşıyor. Katılaştıktan sonra zemini katı kütle haline getiriyor, sanki kayaymış gibi davranış gösteriyor. Bu da zemindeki sıvılaşmayı önleyerek zeminin mukavemetini arttırıyor hem de sıvılaşmaya karşı daha dirençli hale getirmiş oluyoruz. Zemini taşıma gücü oluşturma açısından güçlendirmiş oluyoruz. Bu malzemenin en büyük avantajlarından biri ekonomik ve çevre dostu olması. Ayrıca temelden açacağımız küçük deliklerle çok rahat bir şekilde mevcut yapılara da bunu uygulayabileceğiz” dedi.

  • Depremde ağır hasar alan 2 ev kendiliğinden yıkıldı

    Depremde ağır hasar alan 2 ev kendiliğinden yıkıldı

    Malatya’da, Kahramanmaraş merkezli depremlerde hasar alan ilçelerden bir olan Darende’de ağır hasarlı iki kerpiç ev kendiliğinde yıkıldı. Bababan Mahallesi’nde gerçekleşen olayda yaralanan olmazken bölgede aralarında koruma kararı bulunan bazı yapılarla birlikte toplamda 169 evin ağır hasar aldığı belirtildi.

    Bölgedeki ağır hasarlı yapılarla ilgili açıklamada bulunan Balaban Mahallesi Muhtarı Cemal Çelebi, “Balaban Mahallemizde deprem afeti nedeniyle 169 adet ev ağır hasar kayıtlıdır. Devletimizin sit alanı ilan ederek koruma altına aldığı eski evlerin bulunduğu yerleşkede çok sayıda ev yıkılmış durumdadır. İki kerpiç ev yağışlar nedeniyle kendiliğinden yıkıldı. Enkaz kaldırma çalışmaları ise yüzde 80 oranında tamamlandı. Önümüzdeki günlerde geriye kalan enkazlarında tamamlanmasını bekliyoruz. En büyük sorun depremden önce kullanılmayan metruk binaların okul ve cami binalarının yolu üzerinde olması hem çocuklar için hem vatandaşlar için büyük tehlike arz etmekte. Yağışların devam etmesiyle yıkım bekleyen yapıların kendiliğinden çökmesinden endişe ediyoruz. Bu anlamda bölgedeki yıkımların süratle tamamlanarak enkaz kaldırma işlemlerinin hızlı bir şekilde yapılmasını yetkililerden talep ediyoruz” diye konuştu.

  • Depreme maç izlerken yakalandılar

    Depreme maç izlerken yakalandılar

    Asrın felaketinin yerle bir ettiği Hatay’da artçı sarsıntılar devam ediyor. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) verilerine göre, saat 21.24’te merkez üssü Hatay’ın Antakya ilçesi olan 4.1 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Yerin 9.19 kilometre derinliğinde kaydedilen deprem, Antakya kent merkezinde tedirginliğe neden oldu. Depreme maç izlerken yakalanan vatandaşların korku anında dışarıya kaçma anıysa kameraya yansıdı.

  • Hatay’da 4.1 büyüklüğünde deprem

    Hatay’da 4.1 büyüklüğünde deprem

    AFAD’ yaptığı açıklamada, Hatay’da 4.1 büyüklüğünde deprem meydana geldiğini duyurdu.

  • Deprem konutlarında sona gelindi

    Deprem konutlarında sona gelindi

    Kahramanmaraş merkezli depremlerinin can kayıpları ve yıkımlara yol açtığı Adana’da, TOKİ tarafından yapımına başlanan 12 bin 500 kalıcı konut ile 2 bin 500 köy evinin inşası hızla sürüyor.

    Bloklar hazır

    Mart ayında başlayan Ceyhan ilçesinde 27 blok ve 516 daireden oluşan projede, inşaat çalışmaları aralıksız devam ediyor. Proje çerçevesinde 27 bloğun hepsinin kaba inşaatı tamamlandı. 150 daire ise hak sahiplerine teslim edilecek hale gelirken, peyzaj çalışmaları hız kesmeden sürüyor.

    Daireler 3+1

    Proje kapsamında dairelerin hepsinin 3+1 100 metrekare büyüklüğünde olacağı belirtildi. Ayrıca dairelerde kullanılan malzemelerin yüzde 100 yerli üretim olduğu kaydedildi. Ocak ayında kent genelinde yapımı tamamlanan bin konutun, kura töreninin ardından depremzedelere teslim edileceği bildirildi.

    “Çocuklarımız parklarda oynayacak”

    Kalıcı konut projesiyle ilgili bilgiler veren Doğu Akdeniz İnşaat Müteahhit Birlikleri Federasyonu (DAİMFED) Genel Başkanı Mustafa Karslıoğlu, “Ocak ayında bu projede 150 hak sahibine dairelerini teslim edeceğiz. 100 metrekareden 3+1 dairelerden oluşan 516 dairenin yapımları hızla devam etmekte. Peyzaj çalışmaları da tamamlanınca vatandaşlarımızı burada ağırlayıp, çocuklarımızı parklarda oynarken görebileceğiz” dedi.

    “15 bin konutun hızlı bir şekilde yapıldığını vatandaşlar bilsin yeter”

    Hızlı ve güvenilir bir şekilde konutların yapımının sürdüğünü kaydeden Karslıoğlu, “Teslim edilecek dairelerin etrafındaki peyzaj çalışmaları tamamlanmak üzere. Yüzde 70’i hazır. Bu depremde çok can kaybettik. Bu canlarımızı geri getirmek mümkün değil ancak evleri yıkılan ailelerimize evlerini teslim etmek için 7 gün 24 saat esasına göre hummalı bir çalışma sergiliyoruz. Ocak ayında bin konut teslim edilecek. Ondan sonraki süreçte de belirlenen takvime göre talimatlar ölçüsünde vatandaşlara teslim edilecek. Adana’da devam eden 15 bin konutun hızlı bir şekilde yapıldığını vatandaşlar bilsin yeter” ifadelerini kullandı.

  • Acılarını içine gömüp yardıma koştular

    Acılarını içine gömüp yardıma koştular

    6 Şubatta Kahramanmaraş merkezli meydana gelen 7.7 ve 7.6 şiddetindeki depremde Adıyaman da ağır hasar almış ve binlerce kişi yıkılan binaların enkazı altında kalarak hayatını kaybetmişti. Adıyaman Belediyesi Ulaştırma Hizmetleri Müdürlüğünde görevli bir çok otobüs şoförü de ailesiyle birlikte enkaz kalmıştı. Kendi imkan ve çabalarıyla enkaz altından çıkan bir çok otobüs şoförü, kendilerine zimmetli olan şehir içi otobüslerinin direksiyonu başına geçerek ulaşım hizmeti sağladı. Otobüslerle yaralı, cenaze, yolcu, arama kurtarma ekibi, yardım malzemesi taşıyan otobüs şoförleri günlerce uykusuz direksiyon salladı.

    13 yaşındaki oğlunu defnettikten sonra işinin başına geçti

    Diğer otobüs şoförleri gibi enkaz altında kalan ve 13 yaşlarındaki çocuğunu kaybeden şoför Mustafa Kara da depremin ilk saatlerinde cenazesini çıkardığı evladını toprağa verdikten sonra direksiyon başına geçti.

    Acısını içine gömen ve başka canların kurtarılması için arama kurtarma ekiplerinin ulaşımını sağlamaya çalışan Mustafa Kara, “Benim çocuğum öldü, belki başka çocukları kurtarabiliriz diye evlat acısı psikolojisiyle günlerce direksiyon çevirdim” sözleri duygulandırdı.

    “Getireceğim kurtarma ekipleri başkalarının çocuklarını kurtarır diye işimin başına geçtim”

    Yaşadıklarını anlatan Adıyaman Belediyesi Ulaştırma Hizmetleri Müdürlüğünde görevli şoför Mustafa Kara, “Her zamanki gibi deprem esnasında da evdeydik. Deprem oldu, evimiz yıkıldı, 3.katta oturuyordum. İlk gün kendim, eşim ve 2 çocuğumla çıktık, 13 yaşındaki oğlum da enkazda vefat etti. Çocuğumu çıkarıp defnettikten sonra müdürümün gruplara attığı mesajları gördüm. Müsait olanlar işe gelsin diye mesaj atılmıştı. Ben de acımı içime gömdüm o an. Belki getireceğim kurtarma ekipleri başkalarının çocuklarını kurtarır diye gelip işimin başına geçtim. Yani o an çocuğumu kaybetmiştim, psikolojim bozuktu ama havaalanından getireceğim bir kurtarma ekibi belki başkasının çocuğunu kurtarır diye özveriyle işimi yaptım. Yaralılar taşıdım, cenazeler taşıdım, havaalanından sağlık ekibi de getirdim, asker getirdim, polis getirdim, kurtarma ekibi getirdim. Birilerinin çocuğunu kurtarabilmişsek ne mutlu bizedir. Sürekli geliyor aklıma, çünkü zor bir süreçti, çocuğumu da kaybettiğim için zordu benim için. Eşimin halen psikolojisi bozuk, sürekli hastaneye de götürüp getiriyorum. Çocuklarım sürekli abilerini soruyor, abimiz nerede diye. Bir türlü atlatamıyoruz o anı” dedi.


    “Herkes, kurtarma ekipleri bir çok insanı kurtarabilir motivasyonuyla çalıştı”

    Adıyaman Belediyesi Ulaştırma Hizmetleri Müdürü Hacı Metin Doğan ise konuşmasında, “Cenaze de taşıdık, yaralı da taşıdık, arama kurtarma da taşıdık, arama kurtarma malzemeleri de taşıdık, çadır da taşıdık. Yani bu süreç boyunca otobüslerimiz aralıksız çalıştı. Çok kötü bir durumdaydı. Şoför arkadaşlarımız içerisinde enkazdan çıkan, ailesini kaybeden, çocuklarını kaybeden şoförlerimiz vardı. Bir kısmına ulaşabildik, bir kısmına ulaşamadık. Bir çoğu kısa sürede görevlerinin başına geldiler. Gönüllü vatandaşlar da gelip yardım edebileceklerini söylediler, vatandaşlarımızdan da talepler geldi, onlar da sağ olsunlar bizlere yardımcı oldular. Şoförlerimizin psikolojisi pek iyi sayılmazdı ama biz onları en kısa sürede motive edip biran önce arama kurtarma ekiplerinin enkaz alanlarına yetiştirilmesi konusunda bir şekilde ikna ettik, bir şekilde başardık. Sağ olsunlar özverili davrandılar, günlerce uyumayan, uyumadan direksiyon sallayan şoför arkadaşlarımız oldu. Ben bütün Adıyaman adına onlara teşekkür ediyorum, minnet borçluyuz. Çünkü çok ulvi bir amaçla geldiler. Hiçbir beklentileri yoktu, bütün acısını içine gömüp gelip burada ben çocuğumu kurtaramadım, ailemi kurtaramadım ama bu taşıyacağım arama kurtarma ekipleri bir çok insanı kurtarabilirler motivasyonuyla çalıştılar. Çok güzel, çok mutluluk verici bir şey, ben bu arkadaşlarla birlikte çalışmaktan şeref duyuyorum, onur duyuyorum” diye konuştu.

  • “Gemlik mutlaka taşınmalı”

    “Gemlik mutlaka taşınmalı”

    Marmara Denizi’nde son 1 ayda irili ufaklı bir çok deprem meydana geldi. Bu depremler, olası İstanbul depremini akıllara getirdi.

     Büyük depremin ayak sesleri mi geliyor? 

    Deprem Bilimci Prof. Dr. Naci Görür katıldığı bir televizyon programında merak edilen sorulara yanıt vererek uyarılarda bulundu.

    Tunceli ve  Elazığ’daki deprem tehlikesine dikkat çeken Prof. Dr. Naci Görür, “Büyük bir ihtimalle o bölgede dumanlı fayı var. Dumanlı fayı Gümüşhane’nin hemen yakınından gelir.” dedi.

    Gemlik ile ilgili uyarısını bir kez tekrarlayan Görür, “Gemlik muhakkak taşınmalıdır. Gemlik, Geyve, İznik Kuzey Anadolu fayının Güney fayı üzerinde tam oturuyor ve oturduğu yer de deniz kumuyla dolu. Kurtulma şansı yok.” açıklamasında bulundu.

    Naci Görür, programdaki konuşmasında öne çıkanlar ise şu şekilde:

    “Çınarcık çukurluğu içerisinde meydana geldi. 1999 depremi körfezin Çınarlık çukurluğuna açıldığı yerde durdu. Onun için Marmara büyük bir çoğunluğuyla depreme gebe hale geldi. Biz AB’nin, Deniz Kuvvetlerinin, TÜBİTAK’ın desteğiyle Marmara’da bir elin parmağından az, Namık Çağatay, Celal Şengör’ün de içinde olduğu benim başkanlığımdaki ekiple bu çalışmaları yaptık. Ve Marmara’da 2 fayın kilitli olduğu ve deprem üretme durumunda stres biriktirdiğini saptadık.”

    MARMARADA KAÇ TANE FAY VAR?

    “Çınarcık’ta adalar fayı var, Kuzeybatı-Güneydoğu uzanımlı olan, deprem beklediğimiz faylardan biri. Bir de Çınarcık çukurluğunun güneyinde normal faylar var. 8-10 tane bir demet halinde. Onlar deprem üretirse en fazla 6’ya çıkabilirler. İşte o günkü deprem onlar üzerinde oldu. O yüzden ben asıl beklediğimiz değil endişe etmemek lazım dedim.

    ANADOLU HER YIL 1-2 CM YUNANİSTAN’A GİDİYOR

    “Marmara Denizi gerilim altında, gerilim nedir dediğiniz zaman, gerilim birim alana düşen kuvvetin miktarı demektir veya halk diliyle konuşursak fayların deprem üretmek için kayaları parçalama gücü demektir. Bizim Anadolu her yıl 1-2 cm o denizin altındaki fay boyunca Yunanistan’a gidiyor.

    Deprem yapan faylar enerjinin yüzde 100’ünü boşaltmazlar. Bu enerjinin bir kısmı termal, elastik, dalga, kinematik enerji olarak boşalır, bir kısmını da fay çevreye veya kırılmamış yerlerine transfer eder.”

    “BARDAĞI TAŞRAN SON DAMLA OLABİLİR”

    Orada küçük depremler üretirse, o yandaki sağındaki solundaki küçük fayları belirli ölçüde yükleyebilir. Eğer herhangi bir fayda yeterince stres birikmiş ekstra bir güce ihtiyaç duyuyorsa yani bahaneye bakıyorsa onu kırıp deprem oluşturabilir. Yani bardağı taşıran son damla olabilir.”

    İSTANBUL’DA RİSK YOK DİYEN UZMANLAR

    “Bir kere onu diyenler bilim adamı değil. Titre taşımak sizi bilim adamı olduğunuz göstermez. Bilim adamı araştırma yapan, araştırma sonucu veriler toplayan, o verileri laboratuvarda analiz eden, yorumlayan ve uluslararası kamuoyunun bilgisine sunan ve yayınlayan insandır bilim adamı. Hiç yayın yapmayan adam bilim adamı değildir.

    “BU BÜYÜK BİR VEBAL”

    “İstanbul’da deprem olmayacak demek büyük bir vebalin altına girmektir. Milyonlarca insanın can güvenliği noktasında bu kadar sorumsuz bu kadar bilgiye dayanmadan beyanat vermek yarın deprem olduğunda ölecek binlerce insanın günahını yüklenmek demektir.”

    ELAZIĞ RİSK ALTINDA

    “Elazığ her gittiğimiz yerde alkışladı beni, bir kulaktan girdi diğerinden çıktı sonuç itibarıyla anlatamadık deprem geldi vurdu. Şu anda Elazığ’ın 3’te 2’si haşat. Kendi memleketime bile anlatamıyorum bunu.”

    “TUNCELİ’YE DİKKAT EDİN”

    “Büyük bir ihtimalle o bölgede dumanlı fayı var. Dumanlı fayı Gümüşhane’nin hemen yakınından gelir, Kuzey Anadolu fayına birleşir. O fay Erzincan’ın biraz batısında Kuzey Anadolu fayıyla birleşir. Erzincan ile Bingöl arasında Yedisu fayı vardır. Deprem olan faya görece olarak yakın. O Yedisu fayı en son depremi 1784’te üretmiştir ve deprem tekerrür periyodu da dolmuştur. 7’nin üzerinde bir deprem. Onun için ben birkaç gün önce Tunceli’ye dikkat edin, Tunceli’yi depreme hazırlayın, Pülümür’ü depreme hazırlayın. Bunlar gerçekten tehdit altında.”

    “GEMLİK TAŞINMALI”

    “Gemlik muhakkak taşınmalıdır. Gemlik, Geyve, İznik Kuzey Anadolu fayının Güney fayı üzerinde tam oturuyor ve oturduğu yer de deniz kumuyla dolu. Kurtulma şansı yok.”

  • Deprem bölgesine yeni finansman desteği

    Deprem bölgesine yeni finansman desteği

    Bakan Kacır, sosyal medya hesabından, KOSGEB ve Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) iş birliğiyle hayata geçirilen “Mikro, Küçük ve Orta büyüklükteki İşletmelerin Deprem Sonrası Desteklenmesi Projesi”ne ilişkin paylaşımda bulundu.

    Projeyle deprem bölgesindeki KOBİ’lere finansman sağlanacağını belirten Kacır, “KOBİ’lerimize 36 ay vadeli, ilk 24 ayı ödemesiz, kalan 12 ay için faizsiz, 3 eşit taksit imkanıyla 4 milyar lira yeni finansman imkanı sunuyoruz. Kasımda Dünya Bankası iş birliğiyle başlattığımız programda bugüne dek deprem bölgesindeki 39 bin 680 KOBİ’mize toplam 12,8 milyar lira destek verdik. Söz verdiğimiz gibi depremden zarar gören işletmelerimizin yanında olmaya ve bölge ekonomisini yeniden ayağa kaldıracak adımlar atmaya devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
    Türkiye Deprem Sonrası Mikro, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Canlanması Projesi kapsamında Dünya Bankası ve KOSGEB iş birliğinde 6 Şubat tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremden etkilenen 11 ildeki işletmelere yönelik 450 milyon dolarlık finansman desteğinin ardından JICA ile de yeni bir kredi anlaşması imzalandı.

    İmzalar atıldı

    JICA tarafından sağlanacak finansmana ilişkin Kredi Anlaşması ve Kredi Garanti Protokolü imza töreni KOSGEB binasında gerçekleştirildi. Kredi Anlaşması, KOSGEB Başkanı Ahmet Serdar İbrahimcioğlu ile JICA Başkanı Yuko Tanaka tarafından imza altına alındı.

    20 milyar Japon Yeni

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, imzalanan protokol çerçevesinde JICA tarafından sağlanan 20 milyar Japon Yeni (Yaklaşık 4 milyar Türk Lirası) tutarındaki kaynağında “Mikro, Küçük ve Orta İşletmelerin Deprem Sonrası Desteklenmesi Projesi” kapsamında bölgedeki işletmelere aktarılacağını açıkladı.

    Başvurusu onaylanan işletmelere aktarılacak

    Bakan Kacır, 31 Ekim tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamasının ardından destek başvurularının alınmaya başlandığını, bugüne kadar 75 bin 415 işletme başvurusu alındığını belirterek, JICA tarafından sağlanan finansmanın da başvurusu onaylanan işletmelere aktarılacağını söyledi.

    Yeni finansman kaynakları

    Uluslararası kuruluşlarla yeni finansman kaynaklarının bulunması konusunda bakanlık olarak çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Kacır, İspanya İşbirliği ve Kalkınma Ajansı (AECID) ile de görüşmeler gerçekleştirdiklerini ve AECID tarafından da bölgeye finansman sağlanacağını duyurdu.
    Finansman desteği; 36 ay süreyle uygulanacak. İlk 24 ayında KOBİ’ler ödeme yapmayacak. Sonraki 12 ayda ödemeler 3 taksitte gerçekleştirilecek.

  • Balıkesir’de 3,6 büyüklüğünde deprem

    Balıkesir’de 3,6 büyüklüğünde deprem

    Balıkesir’de 3,6 büyüklüğünde deprem meydana geldi. AFAD’a göre saat 07.21’de merkez üssü Balıkesir’in Altıeylül ilçesi olan yerin yaklaşık 7 kilometre derinliğinde 3,6 büyüklüğünde deprem meydana geldi.