Etiket: deprem

  • Deprem anında denizin ortasından duman çıkmış

    Deprem anında denizin ortasından duman çıkmış

    Geçtiğimiz pazartesi meydana gelen ve merkez üssü Gemlik Körfezi olarak bildirilen Bursa ve ilçeleri başta olmak üzere İstanbul, Yalova ve Kocaeli’den de hissedilen 5.1’lik depremin yankıları halen sürüyor. Herhangi bir can ve mal kaybının yaşanmadığı depremin ardından sosyal medyada yayılan bir görüntü tartışma konusu oldu.

    Gemlik Körfezi’ne kıyısı olan Mudanya ilçesinin Kumyaka Mahallesi’nde deprem anında kayıtta olan bir iş yerinin güvenlik kamerası görüntülerinde sarsıntı anında denizin ortasından beyaz bir dumanın çıktığı ve bir süre yukarıya doğru yükseldiği görüldü. Deprem ile aynı saniyelerde kaydedilen görüntüler sosyal medyada da ilgi odağı oldu.

  • Elbistan’da yerinde dönüşüm hamlesi

    Elbistan’da yerinde dönüşüm hamlesi

    Kahramanmaraş’ta meydana gelen 6 Şubat tarihli ikinci büyük depremin merkez üssü Elbistan ilçesinde yaralar sarılıyor. Depremin hemen ardından başlanan toplu konutlar tamamlanırken, şehir merkezinde ev ve iş yerlerini kaybeden depremzedeler için de yerinde dönüşüm çalışmaları başladı.

    İlk kazmanın vurulduğu alanda açıklamada bulunan Başkan Gürbüz, “Elbistan için tarihi günlerden birini yaşıyoruz. Çünkü depremden sonra çok büyük oranda yıkım gerçekleşmiş ve depremin merkez üssü olan Elbistan’da yaklaşık 20 bin bağımsız bölüm ve birçok iş yerimizi kaybettik. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızla yapmış olduğumuz protokol kapsamında Elbistan’ın yeniden dönüşüm projesini bugün başlatıyoruz. Müteahhit firmayla sözleşme aşamasına geldik. Ahmet Karacabey Caddesi’ndeki bu alandan başlatacağımız projede; yakın zamanda fore kazıkların çakılmasını bekliyoruz. Yaklaşık 420 civarında bir fore kazıkla temel çalışmaları başlayacak. Bu çalışma bizim için çok önemli. Elbistan, zemin sıvılaşması çok olan bir yapıda olduğu için temellerin de fore kazıkla yapılması önem arz ediyor” dedi.

    “2 bin konut ve iş yeri”

    Belirlenen proje alanında 2 bin konut ve iş yerinin yapılacağını ifade eden Gürbüz, “Şehir merkezindeki ticari aks olarak ifade edebileceğimiz Maraş Caddesi, Malatya Caddesi, Karaoğlan Meydanı, Hacı Esat Efendi Caddesi, Hulusi Efendi Caddesi, Karacabey Caddesi ve Dulkadiroğlu Caddesi’ni kapsayan, dönüştürücü bir yerinde dönüşüm projesi başlatıyoruz. Ticari hayatımızın ana omurgasını oluşturan bu bölgelerde hem konut hem de iş yeri çalışmalarına başlıyoruz. İnşa faaliyetini tamamlayacağımız konut sayısı 2 bin olacak. TOKİ; 3 bin 500 civarında Elbistan’da konut üretiyor. 2 bin konut ve iş yerini de Elbistan Belediyesi ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığıyla üretimini gerçekleştireceğiz. Bölgedeki kira ve gayrimenkul artışlarının tamamının önüne geçmiş olacağız. Hızla tamamlayarak vatandaşımıza hem işletmelerini en kısa sürede açma hem de konutlarını yerinde dönüşümle taşınma fırsatı sunacağız” diye konuştu.

    “Bin 500 deprem konutu hazır”

    Deprem konutlarının tamamlandığını ifade eden Gürbüz, “TOKİ’miz yaklaşık bin 500 konutumuzu teslime hazır hale getirdi. Aralık itibarıyla da hak sahiplerine teslim edilmesi planlanıyor. Vatandaşlarımızın 5 bin 700 civarında da yerinde dönüşüm projesinden faydalanmayla ilgili talepleri var. Toplam olarak yaklaşık 10 bin konutu tamamlamış olacağız. Bu 10 bin konut, Elbistan’ın depremde kaybettiği konut stokunun yaklaşık yüzde 50’sine denk geliyor. Biz, Elbistan Belediyesi olarak vatandaşlarımıza 250 civarında yeni ruhsat verdik. Orta hasarlı binalarımızın güçlendirilmesi ile ilgili herhangi bir talep kalmadı. Bir taraftan da kendi vatandaşlarımızın yerinde dönüşüm taleplerini karşılıyor ve ruhsat işlemleri yapıyoruz” ifadesini kullandı.

    “Gecekondu sorunu çözülüyor”

    Yerinde dönüşüm projesi ile gecekondu sorununun da ortadan kalkacağını ifade eden Gürbüz, “Elbistan için yaklaşık 50 yıllık bir sorun olan Cumhuriyet Mahallemizdeki gecekondu bölgemiz vardı. Bu bölgede de yerinde dönüşüm-kentsel dönüşüm çalışmalarını başlatıyoruz. Depremden sonra devletimizin çok güçlü bir şekilde Elbistan’da varlığını hissettirmesi, büyük yatırımları Elbistan için seferber etmesi bizi çok mutlu etti. Cumhuriyet Mahallesi’ndeki tek katlı yapılarda herhangi bir yıkım yaşanmadı. Biz şimdi oranın da dönüşümünü yapacağız. Oradaki vatandaşlarımızı mağdur etmeden hak sahipliği oluşmuş olanları konutları ile buluşturacağız. Diğer taraftan da depremde konutunu kaybetmiş olan vatandaşlarımıza orada yeni bir yaşam imkanı sunmuş olacağız” dedi.

    “Elbistan, 6 Şubat’tan daha güzel bir hale kavuşacak”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür eden Gürbüz, “Yaklaşık 20 bin bağımsız bölümün yeniden inşa edilmesi ciddi ve büyük bir çalışma. Elbistan’da hem iş yerinde hem de konutlarda bir sorun kalmayacak. Depremin üzerinden 10 aylık bir zaman geçmiş. Bu zaman süresi içinde devlet burada yaklaşık 3 bin 500 konutu hazır hale getirmiş. Yerel idareler olarak bizler de Cumhurbaşkanımızın, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın ve bölge milletvekillerimizin başkanlığında üzerimize düşen çalışmaları tamamlayacağız. Kiralar düşecek, sosyal yaşam alanları ile birlikte Elbistan, 6 Şubat’tan daha güzel bir hale kavuşacak. Bu vesileyle Cumhurbaşkanımıza, depremin ilk gününden bugüne kadar bölge insanımıza göstermiş oldukları sahiplilik, destek ve ilgisi nedeniyle çok teşekkür ediyorum. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Mehmet Özhaseki depremden sonra çok kez buraya geldiler. Buradaki yaşam koşullarıyla tek tek ilgilendiler. Bu anlamda kendilerine çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    “10 milyar liralık bütçe”

    Yerinde dönüşüme 10 milyar liralık bütçe ayrıldığını ifade eden Gürbüz, “Elbistan’da düştüğümüz yerden yeniden ayağa kalkıyoruz. Bugün ilk kazıyı başlattık. 2 yıl gibi bir süreç içerisinde tamamlanmasıyla ilgili ihalemizi gerçekleştirdik. Bizim hayata geçireceğimiz projede hak sahipleri AFAD tarafından belirlendi. Üretilen konutlar daha fazla olacak. Bu konutlar, daha önceden kirada oturan dar gelirli vatandaşlarımıza sunulacak. Konut yaparken işyerlerini yapmazsak ticaret ölüyor. Ticaret öldüğü zaman da göç dalgaları başlıyor. Elbistan’dan göç olmasın, vatandaşlarımız şehrinde kalsın diye işletmelerimizi de hayata geçirmemiz gerekiyoruz. 2 bin bağımsız bölümün tamamının altında işletmeler olacak. Yapı tekniği açısından da depremsellik göz önünde bulundurulacak. Yaklaşık 10 milyar liralık bir bütçeye sahip yatırımdan bahsediyoruz. Devletimizin böylesine büyük bütçeli yatırımı Elbistanlı hemşehrilerimiz için hayata geçirmesi ve böyle bir kaynağı sağlaması bizi mutlu ediyor. Canla başla çalışan bir hükümet ve yerel idare var. Bu anlamda tüm enerjimizi vatandaşlarımızın tüm ihtiyaçlarının karşılanmasına harcıyoruz” dedi.

  • Deprem gönüllülerine “teşekkür” belgesi verildi

    Deprem gönüllülerine “teşekkür” belgesi verildi

    AFAD Koordinasyon Merkezi’nde düzenlenen programda Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen depremde görev aktif görev alan gönüllülere ve kamu personellerine “teşekkür” belgesi takdim edildi. AFAD gönüllülerinin önemli olduğunu vurgulamak amacıyla bir araya geldiklerini söyleyen Muş Valisi Avni Çakır, 6 Şubat depremlerinden sonrası İslahiye’de 45 gün görev yaptığını vurgulayarak, “Tam da ülkenizin size ihtiyaç duyduğu bir anda en çok ihtiyaç duyulan insanların arasında mesai harcamak, o insanların yarasına merhem olmak, vermiş olduğu gururla iç huzuru hissettim. Bölgenin kendisine gelmesi uzun yıllar alacak ama bu anlamda devletimizin yaptığı konutlarda teslim edilmeye başlandı. Deprem bölgesinde görev yaptıktan sonra gönüllü arkadaşlarımıza duyduğum saygınlık daha da arttı. Afet sürecinde Türkiye çok ciddi bir sınava maruz kalmış ama bu sınavı başarı ile vermiştir. Bu anlamda kamunun ve özelin müthiş bir işbirliği olmuştur. Bu dediklerimi anlamak için afet bölgesini görmek ve anlamak lazım. Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 15’i etkilenmişti” dedi.

    AFAD Muş İl Müdürü Yasin Taha Çekiç ise, “6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerde gece gündüz, fedakârca, marifetini gösteren ve kendini bu millete vakfetmiş gönüllülere teşekkür etmek için toplandık. Afetlerin üstesinden gelebilmek için toplumun tüm kesimiyle birlikte hareket edebilme kabiliyetine sahip olmaktır. Kurum ve kuruluşla birlikte vatandaşların da afetlere hazırlık konusunda sorumlulukları bulunmaktadır. AFAD Başkanlığımızca başlatılan ve devam ettirilen AFAD Gönüllülük Sistemi ile vatandaşların gerekli eğitimleri online ve yüz yüze aldıktan sonra afet öncesinde, esnasında ve sonrasında bizlerle birlikte etkin olarak görevlerde yer almaktadır. AFAD gönüllülerin özellikle asrın felaketi diye adlandırılan 6 Şubat depremlerinde yaptıkları paha biçilemez. Afetlere müdahale zaten gönülden gelmektedir, bir gönül işidir. İnsanlara yardım etmek, onların en zor durumlarında onlara el uzatmak gönülden, sevgiden gelen bir iştir” şeklinde konuştu.

    Konuşmaların ardından Vali Çakır, gönüllülere ve kamu çalışanlarına teşekkür belgesini verdi. Törene, Muş Garnizon Komutanı Albay Ali Osman Sağlam, İl Jandarma Komutanı Albay Mehmet Kasım Ermiş, İl Emniyet Müdürü Serkan Karaman, Muş Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Kantar, AFAD arama kurtarma ekibi, gönüllüler ve kurum amirleri katıldı.

  • Kaybettiği bacaklarına protezle kavuştu

    Kaybettiği bacaklarına protezle kavuştu

    Asrın felaketinde enkaz altında ailesini ve iki bacağını kaybeden depremzede Mutasim Al Ahmed, protez bacaklarla ayağa kalktı. Ahmed ile ilgili bilgi veren İrade Adımları Derneği Ortopedi Protez ve Ortez Teknikeri Şüheda Şimşek, yakınlarını ve bacaklarını kaybeden Ahmed’in tedavi süreciyle ilgili şunları söyledi:
    “Mutasim Al Ahmed, 6 Şubat 2023’te Hatay’ın Kırıkhan’da meydana gelen depremde ailesini ve iki bacağını kaybetti. Henüz 13 yaşında bu kadar kayıp yaşamasına rağmen büyük bir umutla yola çıktı. İstanbul Sultangazi’de yaşayan amcası ile ilk muayenesini olmak için merkezimize 9 Haziran 2023 tarihinde geldi. Bilateral ampute olan hastamızın kas kuvveti, yük taşıma kapasitesi, fantom ağrısı, ağrı tipi ve şiddeti, güdüğün genel durumu değerlendirildikten sonra bilateral hastamıza uygun olacak protez ve uygulanılacak sistemi tespit ettik. Mutasim’in gözlerindeki umut ile bizde depremin yıktığı hayalleri yeniden inşa etmek için birlikte meşakkatli bir o kadar da güzel bir yola çıktık. Ekip arkadaşlarımızla beraber Mutasım’a ampute olan güdüklerin protezi benimseyebilmesi ve tahmin edilen güdük volüm değişiklikleri sürecinde poşetli pasif vakum sistemli protez yapılmasını uygun gördük.”

    “Her adımında mutluluğu ve heyecanı gözlerinden okunuyordu”

    Uyguladıkları yöntemle ilgili bilgi veren Şimşek, “Bu sistem ile Mutasim protez kullanmaya alışıp ve güdük şekli değişmeye başladığı zaman kendisi için daha güzel kullanacağı silikon linerli vakumlu sistem proteze geçiş yapmaya karar verdik. Prova için gelen Mutasim’ın heyecanı, sevinci gözlerinden okunuyordu. Biz de onun sevincine, heyecanına ortaktık. Mutasim’a test soketlerini denedik, o kadar istekliydi ki, protezin parçalarını test soketine sabitledikten sonra walker yardımıyla yürütmeye başladık. Hepimiz Mutasim’ın acıdan umuda doğru iradeli, bir o kadar güçlü adımlarına şahit olduk. Edindiği tecrübeler ve fizik tedavi sonucunda yeni test soketlerini daha iyi kullandı. Mutasim’ın protezleri üzerinde yapmış olduğumuz ayarlar neticesinde daha sağlıklı ve doğru adımlar atmaya başladı. Her adımında yüzündeki mutluluğu, heyecanı ve vermiş olduğu kayıpların acı tebessümü yüzünden okunuyordu” ifadelerini kullandı.

    “Azmi ve mücadelesi hepimize örnek oldu”

    Şimşek depremzede Mutasım’ın yeniden ayağa kalabilmek için gösterdiği çabayı şöyle açıkladı:
    “Doktor, fizyoterapistler ve protez ve ortez teknikerleri ile birlikte Mutasım’ın yürüyüş ve protezi ile alakalı değerlendirmeler sonucunda nihai soketine geçmeye karar verdik. Mutasim her seferinde aynı heyecan ve hiç tükenmeyen umuduyla geliyordu. Karbon soket daha hafif daha dayanıklı olması sebebiyle Mutasim için yürümek daha kolay olmuştu. Mutasimin protezleri üzerindeki ayarları tamamlandıktan sonra 3 Kasım 2023 tarihinde kozmetik yapma aşamasına geçildi. Alınan ölçülere göre iki tarafında kozmetiği tamamlandı ve yürüyüş egzersizlerine devam edildi. Mutasim umudu, azmi ve vermiş olduğu mücadele hepimize hayatın her zorluğuna karşı ayakta dimdik durabilmeye güçlü bir örnekti.”

    “Üç gün boyunca enkazı çıplak ellerimizle kazdık”

    Mutasim’in amcası Ammar Al Ahmed, deprem esnasında yaşadıklarıyla ilgili bilgi vererek, “Deprem olduğunda İstanbul’daydım. Tüm iletişim ağları kesilmişti ve depremin ilk saatlerinde onlara ulaşamadık. Hataya hemen gittik ve kardeşimin tüm ailesi enkazın altında olduğunu öğrendik. Üç gün boyunca enkazı çıplak ellerimizle kazdık. Destek ve kelepçe desteklerini ulaştıktan sonar Mutasim’i ve babasını enkazın altından çıkartabildik. Fakat babası komada 22 gün kaldıktan sonar hayatını kaybetti. Mutasım ise bir bacağı ampute edildi diğer ise çok kötü bir şekilde yaralıydı. Doktorlar da Mutasim’i kurtarmak için diğer bacağı da ampute etmeye karar verdiler” dedi.

    Büyük bir mücadeleyle yeniden ayağa kaldırıldı

    “Mutasim, kardeşimden kalan tek mirasımdır. Elbette, onun gibi özel ihtiyaçları olan biriyle uğraşmak zor olabilir” diyen Ammar Al Ahmed, şunları söyledi:
    “Şu anda, günlük görevlerini yerine getirmesine yardımcı oluyorum, tuvalete gitme ve temizlik gibi. Gelecekte kendi kendine yetebilmesini umuyoruz, böylece okula gitmek ve diğer insanlarla etkileşimde bulunmak gibi şeyleri yapabilir. Özelikle protezlerini taktıktan sonra kendi kişisel ihtiyaçlarını tek başına yerine getirmesi hem kendine hem de bizlere iyi olur. Mutasim’i hep hareketli sandalyede görüyordum. Protezi taktıktan sonra onu ayakta görmek benim için büyük bir mutluluk. Aylardır çaba sarf ettik. İrade Adımları Derneği ekibi de aylardır Mutasim ile yürümeye çalıştılar ve tüm vücut kaslarını güçlendirip ayağa kaldırdılar.”

    Kalbi durmuş

    Deprem anını ve yaşadıklarını anlatan 13 yaşındaki Mutasim Al Ahmed, başından geçen hüzün dolu anları şöyle anlattı:
    “Depremden yarım saat önce uyudum. Uyumak için başımı yastığa koydum. Hafif bir titreme hissettim. Bu sefer “normal” dedim. Sonra Çok sallandı. Evin çok sallanmaya başlaması dışında hiçbir şey görmedim. Gözlerimi açtım ve ailemin geldiğini gördüm. Odada ve sonra duvarları yıkmaya başlamasından başka bir şey görmedim. Bina çöktü ve sonra burada molozların altında birkaç gün geçirdim. Onlara karşı hiçbir şey hissetmedim. Sadece bir saat gibiydi. Hastaneye gittim, depremden sonra bir ay kaldım, sonra amputasyon için ilk ameliyatta olduğum için ailemin öldüğünü öğrenmedim. Doktor amcama, amputasyondan dolayı kalbimin ilk kez durduğunu, sonra tekrar çalışmaya başladığını, eğer bir daha güçlü bir şok olursa eninde sonunda durabileceğini ve ölebileceğimi söyledi. Bir ay sonra kimse bana bunlardan bahsetmedi, öğrendiğimde biraz üzüldüm, sonra yavaş yavaş durumu kabullenmeye başladım, hepsi bu.”

    “Hayatımı mümkün olduğu kadar eskisi gibi yaşamaya çalışıyorum”

    Depremde anne-baba ve 2 kardeşini kaybeden Mutasim Al Ahmed, yaşadığı acılara karşı metanetini şöyle ifade ederek konuşmasını bitirdi:
    “İskenderun’a gidiyorum ve bir sürü arkadaşım var, 10-20’den fazla arkadaşım akşam veya öğleden sonra yürüyüşe çıkıyoruz. Hayatımı mümkün olduğu kadar eskisi gibi yaşamaya çalışıyorum.”

  • Hayri Türkyılmaz’dan deprem açıklaması

    Hayri Türkyılmaz’dan deprem açıklaması

    Ana hizmet binamız 1999 depremi öncesi yapılardan olması ve risk puanı yüksek olması sebebi ile bu projemiz kapsamında Hızlı Tarama Testi yapılacak öncelikli binalarımızdan biriydi. Bu süreçte belediye binası için yeni yer arayışına girdik ve yeni belediye binamızı Çağrışan mahallemiz için hazırladığımız Çağrışan- Göynüklü Uygulama İmar Planlarında ‘belediye hizmet alanı’ olarak ayırdığımız alanda yapmayı planladık. Yine bu süreçte Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı ile koordineli Bursa Teknik Üniversitesi işbirliğinde Mudanya’nın sahip olduğu afet potansiyelini belirlemek için sıvılaşma riskinin en yüksek olduğu mahallelerimizden biri olan Siteler mahallemizden başlamak üzere mikrobölgeleme çalışmasını başlattık. Kentsel Tasarım Müdürlüğümüz tarafından alt yapı çalışmaları tamamlandı. Siteler Mahallesi 76.60 hektar alanda mikrobölgeleme çalışması için ihale dosyamızı hazırladık” diye konuştu.

    Mudanya Belediyesi olarak uzmanların yaptığı açıklamaları dikkate alarak, ilçe genelindeki mevcut yapı envanterinin deprem risk seviyelerinin tespit edilmesi için ‘Hızlı Tarama Yöntemi’ başvurularını da almaya başladıklarını belirten Başkan Türkyılmaz, “Öncelikli olarak Burgaz, Eğitim, Siteler, Yalı Mahalleleri ve Ömerbey Mahallesi Demirhane bölgesinde ücretsiz olarak uyguladığımız çalışma için başvurular, Mudanya Belediyesi Kentsel Tasarım Müdürlüğü’ne yapıldı. Marmara Bölgesi’nin deprem gerçeğiyle yüzleşmek zorundayız. Deprem ne yazık ki yaşamımızın bir parçası haline gelmiş durumda. Ancak bu gerçekle yaşamanın en önemli yolu, hazırlıklı olmak. Bu zorlu gerçekle yüzleşirken, siyasi ve bireysel rant elde etmek yerine dayanışma içinde olmalıyız. Hep birlikte hareket ederek, olası bir felaketi en az hasarla atlatmak için çaba göstermeliyiz. Önceliğimiz, yeni belediye binasını Mudanyamıza kazandırmak, depreme karşı dirençli ve güvenli bir kent yaratmak. Bunun için bilim ne diyorsa onu yapacağız. Hepimize tekrar geçmiş olsun” açıklamasını yaptı.

  • Kahramanmaraş’ta gerçekleşen yıkım ‘yüzde 85’

    Kahramanmaraş’ta gerçekleşen yıkım ‘yüzde 85’

    Kahramanmaraş’ta 6 Şubat depremlerinde ağır hasarlı olarak tespit edilen binaların yıkımı kontrollü şekilde devam ediyor.
    6 Şubat depremlerinde 55 binin üzerindeki bina ve 110 binin üzerinde bağımsız bölüm hasar gördü. Yapılan incelemelerin ardından Kahramanmaraş’ta 35 bin 229 binada yıkım kararı verilirken, şehirdeki yapı stokunun 4’te 1’i depremlerden etkilendi.

    İl genelinde yıkımlar devam ederken, metrekare bazında gerçekleşen yıkım oranının ise yüzde 85’lere çıktığı öğrenildi.

    Depremde ailesini kaybettiğini söyleyen Göktuğ Gürler, “Çoğu tanıdığım da konteynerlerde kalıyor. Vatandaşlar zor durumdan geçiyor. Yıkımların ve yeni konutların hızlanmasını istiyoruz” dedi.

    Kahramanmaraş’ta kalıcı konutlar ve deprem evlerinde son aşamaya gelindi. Aralık ayı içerisinde 10 bin 300 adet kalıcı konut ve yaklaşık 2 bin kadar da köy tipi deprem evi afetzedelere teslim edilmiş olacak.

  • Marmara Denizi’nde artçılar durmuyor

    Marmara Denizi’nde artçılar durmuyor

    Dün saat 10.42’de yaşanan deprem Bursa ve çevre illerde hissedilirken, depremin ardından 24 saatte 100’den fazla farklı büyüklüklerde artçı yaşandı. Can ya da mal kaybının yaşanmadığı deprem, vatandaşlar arasında paniğe neden olurken Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Ve Deprem Araştırma Enstitüsü verilerine göre son 24 saat içinde Bursa ve Yalova illerinde 100’ün üzerinde farklı büyüklüklerde artçı meydana geldi.

  • “Afetlerin acısını çocuklar çekiyor”

    “Afetlerin acısını çocuklar çekiyor”

    Katırcıoğlu ve komisyon üyeleri, Kahramanmaraş depremlerinde en çok zarar gören şehirlerden olan Hatay’ı ziyaret etti.
    Katırcıoğlu, şehirleri daha yaşanabilir, depreme önceden hazır hale getirmek için devletin tüm kurumlarıyla çalıştıklarını belirterek, Hatay ve diğer illerde yaptıkları incelemede depremin Hatay’da daha büyük etki bıraktığını söyledi.

    Katırcıoğlu, depremin toplamda 11 ili etkilediğini ancak deprem zararının yüzde 50’sinin Hatay’da meydana geldiğini anlatarak, “Burada biraz daha özel ve detaylı incelemeler yaparak raporu oluşturacağız” dedi.

    Afetlerin acısını daha çok çocukların yaşadığına dikkat çeken Katırcıoğlu, “Büyükler bir şekilde depreme daha kolay adapte olurken çocuklar biraz daha zor baş ediyor depremle. Biz Çocuk Hakları Alt Komisyonu olarak çocuklarımızın deprem sonrası yaşadıklarına ve iyileşme süreçlerine yakından bakmak istedik. Çocuklarımızın yaşadıkları travmalarla nasıl baş ettiği, kurumlarımızın bu sorunlarla ilgili nasıl çalışmalar yaptığını ve eğitim hayatlarına katılımlarının nasıl olduğunu yerinde görmeyi ve incelemeyi önemli gördük” ifadelerini kullandı.
    Hatay’da 3 gün boyunca komisyon üyeleri, konteyner kentleri dolaşarak incelemelerde bulunacak. İncelemelerden sonra detaylı bir rapor hazırlanacak.

  • “Gemlik’teki depremler haberci olabilir”

    “Gemlik’teki depremler haberci olabilir”

    Öğle saatlerinde meydana gelen Gemlik Körfezindeki 5.1 ve 4.5’lik deprem sonrası herkes ‘beklenen İstanbul depremini tetikler mi’ sorusu üzerine yoğunlaştı. Aynı hat üzerinde olduğu için haberci niteliği taşıyabileceğini söyleyen İstanbul Aydın Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Öğretim Üyesi Dr. Hafez Keypour önemli açıklamalarda bulundu.
    Dr. Hafez Keypour, “Kuzey Anadolu Fay Hattında 1938’den beri depremler olmuştur. Bu depremler sırasıyla binlerce kilometre yol kat etmiş ve Marmara’ya, İstanbul’a kadar gelmiştir. 1999’daki depremi en şiddetlisi olarak söyleyebiliriz. Bugünkü depremler de aslında düşük büyüklükte fakat kendi artçıları olduğu için bunu kendine müstakil bir deprem olarak kabul edebiliriz. Deprem dediğimiz zaten enerji boşalmasıdır. Kuzey Anadolu Fay Hattından dolayı eskiden beri bölgedeki şehirler depreme maruz kalmıştır, kalacaktır da. 1894’te en son gelen büyük İstanbul depremi idi. Yani 129 yıl önce. Ondan önce de 1766’da deprem olmuştu. Yani ortalama 250 senede 1 defa olmuş hâlbuki 1509’dan bugüne kadar yani 100 yıl önceye kadar 6-7 tane büyük (7-7,5 arası ) deprem olmuştur. Bu ortalama 80-90 yıl boyunca büyük bir depreme maruz kalınacağını gösteriyor” dedi.

    “Ortalama 100 senede 1 büyük deprem olma zamanını aştık”

    Gemlik’teki depremlerinde yanı hatta olduğu için tetikleyebileceğini aktaran Dr. Hafez Keypour sözlerine şöyle devam etti:
    “Aynı fay hattında olduğu için de bugünkü depreme haberci deprem diyebiliriz. Fakat Kuzey Anadolu fay hattında da değişik faylar var. Türkiye Avrupa’ya doğru senede birkaç santim hareket ediyor. Bu da fayların birleşimde gerilmeye neden oluyor. Tabi bu stresler de fayları tetikliyor. Yani hepsi birbirine bağlıdır. Bugünkü deprem de Kuzey Anadolu Fay Hattı etrafında olduğu için etkileyeceğini kabul edebiliriz fakat üzerinde daha detaylı çalışmak gerekiyor. En son büyük deprem 129 sene önce olmuş. Son 250 seneden bu yana 1 deprem olmuştur. Hâlbuki 500 yılda 6 deprem olmuştur. Yani ortalama 100 senede 1 diyebiliriz. Onun için enerji boşalması ne kadar geç olursa o kadar büyük olur. Bu zamana kadar şans eseri deprem gelmemiş ama artık olmama ihtimalimiz çoktan geçti.”

  • Küçükçekmece’de deprem sonrası hasar ihbarı

    Küçükçekmece’de deprem sonrası hasar ihbarı

    Marmara Denizi, Gemlik Körfezi’nde meydana gelen 5.1 büyüklüğündeki deprem, İstanbul’da da hissedildi. Depremin ardından İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ise Esenler’de 1, Küçükçekmece’de 1 binada çatlak olduğuna ilişkin ihbar alındığını ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ekipleri ilgili adreslere sevk edildiğini açıkladı. Küçükçekmece’de çatlaklar oluştuğu yönünde ihbarda bulunulan 4 katlı binaya gelen Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ekipleri, 4. kattaki dairede inceleme yaptı. Ekipler detaylı yapılacak çalışmaların ardından bina ile ilgili karar verecek. 25 yıl önce yapılan binanın balkon altı kısımlarında demirler görülürken, bazı kolonlarında ise çatlaklar görüldü.

    “1999 yılından önce yapılan bir bina”

    Dükkan sahibi olan Erdin Kaygan “Deprem olduğunda burada değildim. Sefaköydeydim. 12 gibi dükkanı açtım. Ekipler incelemede bulundu bir şey söylemediler. İtfaiye ekipleri kontrol ettiler. Bende bir şey görmedim. Dükkanı kapattım gittim. Saat 14.00 gibi geldim arkadaşları görünce şaşırdım. Dükkanda gözle görülür bir şey yok. 1999 yılından önce yapılan bir bina eski bir bina” dedi.