Etiket: deprem

  • Depremlerde terk edilen binada tek başına yaşıyor

    Depremlerde terk edilen binada tek başına yaşıyor

    Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Diyarbakır’da 1’i boş 6 yapı yıkılırken, binlerce yapıda hasar tespit çalışması yapıldı. Merkez Bağlar ilçesi 5 Nisan Mahallesi 905. Sokak’ta bulunan 8 katlı Akba Apartmanı’na ise straforların çatladığı gerekçesiyle orta hasarlı raporu verildiği ileri sürüldü. Depremden sonra 8 katlı 24 daireli bina sakinleri binayı boşaltı. 95 yaşındaki Fuat Bozkurt, deprem anında dışarı çıkıp geri döndükten sonra bir daha binayı terk etmedi. Binada tek başına yaşayan Boskurt’un yanı sıra, 7 dükkan faaliyetlerini sürdürüyor.

    Binada tek başına kalan Fuat Bozkurt, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine binada kaldığını, yıkılma, eğilme hiçbir şey olmadığını söyledi. Bina sakinlerinin gittiğini belirten Bozkurt, “Ama pişman olmuşlar. 20 senedir buradayım. Depremden sonra gitmedim. Deprem olduğu zaman dışarıya çıktım, durduğu gibi geldim. Geldim sabah namazımı kıldım, o zamandan bu zamana kadar ayağımı dışarı atmadım. 95 yaşındayım. Korkmam yok, Allah’a hamdolsun” dedi.

    Binada iş yeri bulunan esnaf Abdullah Ayan ise, Akba Apartmanı’nın 8 katlı olduğunu ve altında 7 dükkan olduğunu, bir de soğuk hava deposu olduğunu ifade etti. Ayan, binanın depremde hiçbir hasar görmediğini, alt tarafta soğuk hava deposu içinde kolonların üstüne straforların çatlamasıyla orta hasar verildiğini aktardı. Binada hiçbir sıkıntı olmadığını dile getiren Ayan, şöyle konuştu:
    “Bütün binayı gezebilirsiniz. Hiçbir sıkıntı yok. Dediler ki, kolon çatlamış. Kolonu kontrol ettik, çatlama yok. Diğer sakinler korkudan dolayı binayı terk ettiler. Biz esnaf duruyoruz. Bir de birinci katta Fuat dayı var, başka kimse durmuyor. 6 aydır sadece bir kişi duruyor. Hırsızlar binadaki su saatleridir, elektrik kablolarıdır hepsini çaldı. Burada oturanlar gelip kapılarını sökmeye çalışıyorlar eskiciye verip paraya çevirmek için. Bir iki kişinin yaptığı korku ile 24 daire var. Hepsi o korkuyla binayı terk etmiş durumda.”

    “10 bin bidon peynirimizde şu an 35-36 milyon lira değerinde”

    Şu an depoda yaklaşık 10 bin bidon peynir olduğunu belirten Ayan, “Bu bidonlarda bize emanet olarak bırakılmış. Sezon sonunda sahiplerine teslim edilmek üzere. Bu 10 bin bidon peynirimiz de şu an 35-36 milyon lira para değerinde. Biz bunu koruyoruz. Bunun için de burada bekliyoruz. Binamızda hasar olduğunu bilseydik bu peynirlerin korumasını da yapmazdık. Bu iş yerinin görevini de yapmazdık. İş yerimizi terk ederdik” şeklinde konuştu.

  • Depremde ailesini, evini kaybetti, kiracısını evden çıkartamıyor

    Depremde ailesini, evini kaybetti, kiracısını evden çıkartamıyor

    6 Şubat’ta Pazarcık merkezli 7.7 büyüklüğündeki depremde Çukurova ilçesi Güzelyalı Mahallesi’ndeki Alpargün Apartmanı yıkılarak 96 kişiye mezar olmuştu. Depremin yaşandığı gün Azem Yaren Coşkun, Antalya’da yüksek lisans eğitiminde bulunduğu için hayatta kaldı. Coşkun yaşanan depremde, annesi Azize, babası Bekir ve ağabeyi Tahsin Can Coşkun ve kedisi Tiny’yi kaybetti.

    Ailesini kaybeden Coşkun, deprem sürecinde acı haberle birlikte Adana’ya geldi. Enkazın başında ailesinin kurtarılmasını beklerken ölüm haberlerini aldı. Daha sonra da enkazda bulunan ailesinden kalan eşyaları kendi elleriyle çıkarttı.
    Evsiz kalan Coşkun, Seyhan ilçesine bağlı Kurtuluş Mahallesi’nde anne ve babasının bir gün başlarında bir şey gelirse diye zor günler için aldığı eve yerleşmek istedi. Ancak kiracısı olan kadın M. A. sözleşmesi bitmesine rağmen evden çıkmadı.

    Depremde tüm ailesini kaybettiğini normalde ailesiyle ikamet ettiği yüksek lisans için Antalya bulunduğunu ifade eden Coşkun, ”Evimiz yıkılınca, ailem vefat edince Adana’ya gelmem gerekiyordu. Çünkü ben de Antalya’da bir öğrenci evinde kalıyorum, kiracıyım orada. Adana’da akrabalarım eşim dostum tabii ki de var ancak benim kalabileceğim bana ait bir ev yok. Annemlerin yarın bir gün başımıza bir şey gelir diye aldıkları diğer evimiz var. Fakat 2019 yılında oturan bir kiracımız ikamet ediyor orada. Şubat ayının sonuna doğru kendisiyle görüştüm çıkması gerektiğini çünkü eve benim oturacağımı, kalacak başka yerim olmadığını ona belirttim. Kendisi bir takım sıkıntılarda bahsederken süre istedi, çıkacağını söyledi. Ben de o an daha fazla insanları üzerine gitmemek baskı oluşturmamak adına Temmuz sonuna oturabilirsin dedim. Ben böyle bir süre verdikten sonra kiracım beni sürekli aramaya başladı. Kira fiyatları, artan ekonomiyi bahane etti. Ben de kendisine acil bir eve ihtiyacım olduğu dile getirdim. Ben öğrenciyken ailem vefat ettiği için herhangi bir gelirim de olmadığını kendisine defalara söyledim. Kiracım bu süreçte beni kışkırtacak bir sürü hareketler yaptı” dedi.

    “Evi boşaltmasını için ihtar çektim, ihtarnameye uymadı”

    Haziran ayında kiracısı M.A.’ya ihtar çektiğini söyleyen Coşkun, ”Sözleşmenin bittiği tarihte evi boşaltması için kendisine ihtar çektim. Fakat kiracım, ihtarnameye uymadı. Arabuluculuk görüşmesine gittik, ben ümitliydim açıkçası vicdan sahibi bir insanın çok önceden çıkması gerekirken depremin üzerinden kaç ay geçmiş benim hala bir evim yok. Kiracım arabulucu da anlaşır diye düşünmüştüm. Arabulucu da saçma sapan tekliflerle anlaşamama olarak sonuçlandı” ifadelerine yer verdi.

    “Mahkeme sürecini uzatıp, evde oturmak istiyor”

    Coşkun, ”Mahkemelerde ne kadar yoğunluk olduğunu ve mahkeme gününün ne kadar ileri bir tarihe verileceğinin farkında. Bu süre zarfında, süreci ne kadar uzatabilirsem o kadar kardır diye düşünüp evde oturmayı planlıyor. Benim tek istediğim, bu süreç yargıya taşınacak. Ama yargıya taşındığında sürecin biraz daha hızlı ilerlemesini istiyorum” sözlerine yer verdi.

    “Depremin yıl dönümünde evime taşınıp ailemden kalan eşyalarımı temizlemek istiyorum”

    6 Şubattan önce evine kavuşmak istediğini vurgulayan Coşkun, ”Kocaman evimizden enkazdan bir odanın çeyreği kadar etmeyecek eşya buldum. Ellerimle çıkarttım, onları hala yıkayamadım. Hala enkazın tozuyla ölü kokusuyla duruyor. Bütün annemin babamın, abimin kıyafetleri. Annemin benim için hazırlamış olduğu çeyizleri hepsi lime lime tozlu bir vaziyette duruyor. Çünkü evime yerleşemiyorum, onları temizleyebileceğim bir imkanım yok şunda. Tek ihtiyacım depremin yıl dönümünde önce o eve taşınabilmek eşyalarımı yerleştirebilmek. Benim o evden maddi bir beklentim yok sadece o evde oturmaya ihtiyacım var” dedi.

  • Malatya’da 4,3 büyüklüğünde deprem

    Malatya’da 4,3 büyüklüğünde deprem

    Malatya’da saat 09.28’de 4,3 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), depremin merkezüssünün Yeşilyurt ilçesi olduğunu açıkladı. Deprem 6,96 kilometre derinlikte gerçekleşti. Sarsıntı, Malatya’nın ilçeleri ile çevre illerden de hissedildi. Deprem, Malatya’da korkuya neden oldu.

    MALATYA VALİSİ: OLUMSUZLUK YOK

    Malatya Valisi Ersin Yazıcı, depremin ardından yaptığı açıklamada, şu ana kadar valiliğe ulaşan bir olumsuzluk olmadığını söyledi.

    Vali Yazıcı, ekiplerin sahadaki tarama çalışmalarının sürdüğü bilgisini paylaştı.

  • Afganistan’da can kaybı 2bine yükseldi

    Afganistan’da can kaybı 2bine yükseldi

    Afganistan’ın Herat eyaletinde dün meydana gelen depremde bilanço artıyor. Afet Yönetimi Bakanlığı Sözcüsü Janan Saiq, Zindajan bölgesindeki 13 köyde büyük yıkımlara yol açan 6.3 büyüklüğündeki depreme ilişkin bugün başkent Kabil’de düzenlediği basın toplantısında, “2 bin 53 kişi hayatını kaybetti ve 9 bin 240 kişi yaralandı. Raporlara göre, ne yazık ki 13 köyde bin 320 ev tamamen yıkıldı” ifadelerini kullandı. Yetkililer, kayıp ihbarlarının çoğunun Zindajan bölgesinden geldiğini ve yaklaşık bin 200 ailenin hala enkaz altında olduğunu belirtiyor.
    Öte yandan Taliban, ülkede depremlerin ardından evleri yıkılan yüzlerce insana yardım sağlanması için ülkelerden iş birliği talep etti.

  • Malatya’da 4,4 büyüklüğünde deprem

    Malatya’da 4,4 büyüklüğünde deprem

    AFAD’dan son dakika deprem açıklaması geldi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) sitesinde yer alan bilgiye göre, saat 01.01’de merkez üssü Malatya’nın Yeşilyurt ilçesi olan 4,4 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi.

    Depremin yerin 5,93 kilometre derinliğinde olduğu belirlendi.

  • Afganistan 6.4 ile sallandı

    Afganistan 6.4 ile sallandı

    Edinilen bilgilere göre, Afganistan’da 6.4 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

  • Amasra’da deprem

    Amasra’da deprem

    AFAD verilerine göre Bartın’ın Amasra ilçesi merkez üssünde sabah saat 03.47 sıralarında 3,2 büyüklüğünde deprem oldu. Deprem, 12,79 kilometre derinlikte meydana gelirken, ilçe halkının sarsıntıyı hissettiği öğrenildi.

    Deprem nedeniyle bir olumsuzluk yaşanmadığı öğrenildi.

  • Nepal’de 6.3 büyüklüğünde deprem

    Nepal’de 6.3 büyüklüğünde deprem

    Nepal Ulusal Deprem İzleme ve Araştırma Merkezi’nden yapılan açıklamaya göre ülkenin kuzeybatısındaki Hindistan sınırına yakın Bajhang bölgesinde yerel saatle 14.40’ta 5.3 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

    Bölge, ilk depremin üzerinden 26 dakika sonra 15.06’da ise 6.3 büyüklüğündeki ikinci depremle sarsıldı. Bajhang Bölge Yöneticisi Narayan Pandey çok sayıda evin hasar gördüğünü ancak herhangi bir can kaybı yaşanmadığını açıkladı.

    Polis Bharat Bahadur Shah ise 11 kişinin yaralanarak hastanede tedavi altına alındığını aktardı. İçişleri Bakanlığı yetkilisi Rama Acharya, depremlerin ardından meydana gelen toprak kayması nedeniyle bir otoyolun kapandığını duyurdu.

    Depremin meydana geldiği dağlık bölgede tek ya da 2 katlı evler bulunuyor.

    Sarsıntılar Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de de hissedildi.

  • “Tek risk Kumburgaz Çukurunda”

    “Tek risk Kumburgaz Çukurunda”

    İstanbul’da büyük bir yıkıma ve 7 üstü beklenen depremi oluşturacak olan fayların artık enerjisini boşalma zamanının geldiği birçok uzman tarafından dile getirilirken Deprem Bilimci Prof. Dr. Şener Üşümezsoy bu zamana kadar gelen bilgilerin çürütüldüğünü söyledi. Prof. Dr. Üşümezsoy, özellikle “250 yılda bir Marmara’da büyük deprem oluyor” söyleminin 2 büyük deprem ile birlikte enerjisini 250 yıl beklemeden boşalttığını, 170 kilometrelik Marmara hattında ise aktarıldığı gibi bir enerji birikimin olmadığını söyledi.
    İstanbul Beykent Üniversitesi 2023-2024 akademik açılış töreninde açış dersini veren Deprem Bilimci Prof. Dr. Şener Üşümezsoy beklenen İstanbul Depremi ile ilgili çarpıcı bilgilendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Üşümezsoy, İstanbul’da sürekli korkunun dolaştığını fakat 1999’dan beri yerbilimlerinin ortaya koyduğu modellerin gerçeklikten uzak olduğunu söyledi.

    “Deprem ile ilgili yerbilimciler tarafından üretilen her model bir sonraki yine kendilerinin yaptığı modeli çürütüyordu” diyen Prof. Dr. Şener Üşümezsoy 7 ve üstü beklenen depremin olmayacağına dair ifadesini şu sözlerle açıkladı:
    “Dendi ki Marmara Denizi’nde 1912’de batı ucunda Saroz’da bir deprem olmuş ama o Marmara denizine girmemiş Gaziköy’de kalmış. Diğer tarafta ise 1999’da deprem oldu Körfez’de. O da Osmangazi Köprüsü’nden daha batıya doğru Marmara’ya girmedi. O yüzden Marmara boydan boya risk altında. Bu bir söylem. Ama malumat değil. Bilinç hiç değil. Bu söylemin getirdiği ikinci söylem ise, ‘1766’dan beri deprem olmamış bundan evvelde 1509’da olmuştu demek ki Marmara’da 250 yılda bir deprem oluyor. O halde Marmara boydan boya 250 yıldan beri stres altında.’ ‘1766’dan beri Marmara’da İstanbul’da deprem olmamış’ diyorlar ama 1894’te olan deprem 1766’dan daha büyük. Yani 250 yılda bir deprem oluyor söylemi bu 1894 depremi ile çürütülüyor. 1894’te Yalova Çınarcık kıyısında deprem olmuş ve bütün İstanbul’u etkilemiş.”

    “’Saroz Körfezi’nde 1912 depremi Marmara’ya girmemiş yani fay Marmara’da kırılmamış’ deniyordu. O yüzden ‘Marmara’da kırılacak’ deniliyordu oysa 1912 fayı Tekirdağlıları korkutan, Tekirdağ’da deprem yapacağı söylenen 60 kilometrelik fay 1912’de kırılmış. Bu fay bundan önce 1766’da kırılmıştı. Böylelikle Marmara’da 1766’dan beri deprem olmamış tezini iki tane büyük deprem çürütüyor. 1912’de Tekirdağ Silivri’deki fay kırılmış, 1894’te Yalova Çınarcık çukurunun güneyindeki fay kırılmış. Demek ki ‘Marmara’da 1766’dan beri kırılmamış, Marmara boydan boya stres yüklü’ tezi çöküyor. Niye, fay kırıldığı zaman stres boşalır, boşaldığı zaman da artık o fayda yeniden stres birikmesi gerekir. Demek ki 170 kilometrelik Marmara’nın 60 kilometrelik doğu kesimi 1894 depreminde kırılmış, 60 kilometrelik batı kesimi ise Tekirdağ Silivri çukurundaki 1912’de kırılmış. O halde 1766’dan beri kırılmamış denilen faylar, 1894’te ve 1912’de kırılmış.”

    “Tek risk Kumburgaz Çukurunda”

    Tek riskin Kumburgaz Çukurunda olduğunu orada da en fazla 6-6 buçuk arası bir deprem oluşabileceğini aktaran Üşümezsoy, “Marmara’da kırılmayan bir kesim orta sırt dediğimiz Silivri -Büyükçekmece -Florya arasında kalan 50 kilometrelik bir kesim var. ‘Orası 7’lik deprem yapar en fazla’ deniliyordu. Oysa o faya da baktığımız zaman Kumburgaz Çukurunda bir 20-30 kilometrelik bir fay var, ama ondan sonra bir daha Avcılar karşısında Büyükçekmece ve Küçükçekmece arasında bir fay yok. O adalar fayının devamı. Bu durumda Kumburgaz Çukurundaki fayın da Silivri ile Kumburgaz arasındaki 20 kilometrelik bir fay uzanıyor ve buradaki deprem 6 ile 6 buçuk arasında olabilir. 5,7’lik deprem de burada olmuştu ters fay olarak. Ama sürekli söylenen noktada 50 kilometrelik fay var. ‘7’lik deprem yapar’ denilen yerde eğer kabul ettikleri gibi yaklaşsak da Büyükçekmece, Florya ve Silivri arasındaki fayın iki tane 50 kilometrelik mesafenin ortasında 10 kilometrelik boş fay olmayan bir bölüm var. Bu yüzden de buradaki 2 fay birlikte kırılmaz, ayrıca bu fayların Avcılar karşısındaki sırtı kestiği denilen fay aslında Adalar fayının devamı” diye konuşarak sözlerini sonlandırdı.

  • Deprem bölgesi için harita

    Deprem bölgesi için harita

    6 Şubat’ta 11 ili etkileyen deprem felaketinin ardından hazırlanan ve bölgedeki imalat sanayinin kısa, orta ve uzun vade yol haritasının yer aldığı “Üretim Sektörünün Deprem Etki Analiz ve Raporlama Çalışması”, TOBB’un ev sahipliğinde düzenlenen toplantı ile tanıtıldı. Deprem bölgesi için kritik öneme sahip olan projenin tanıtım toplantısı, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Gaziantep Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, Birleşmiş Milletler Göç Kuruluşu Türkiye Misyon Şefi Gerard Karl Waite, Gaziantep Valisi Kemal Çeber, oda, borsa, OSB başkanları, TSE, Kalkınma Ajansları, STK’lar ve uluslararası kuruluşların temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi.

    “4 bin 700 tır, 7 gemi, 6 uçak dolusu yardım ulaştırdık”

    6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketini hatırlatan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, bu süreçte oda ve borsa camiası olarak hızla harekete geçtiklerini belirterek, “Elimizdeki tüm imkanları, deprem mağduru illerimiz için seferber ettik. 4 bin 700 tır, 7 gemi, 6 uçak dolusu yardım ulaştırdık. 36 bin ton gıda, 3 bin 900 konteyner, 6 bin çadır, 100 binden fazla ısıtıcı, 817 bin battaniye ve 530 ton akaryakıt, 551 iş makinesi ve mobil vinç gönderdik. 24 noktada yemek mutfağı kurarak, 3,5 milyon kişilik sıcak yemek dağıtımı gerçekleştirdik” ifadelerini kullandı.

    “Deprem bölgesinde elde, depoda, tarlada kalan tarım ve gıda ürünlerinin satın alınmasını sağladık”

    Sonraki aşamada bölgedeki kalıcı konut ihtiyacının karşılanması için bir kampanya düzenlediklerini dile getiren Hisarcıklıoğlu, “Elimizdeki tüm maddi kaynakları bu işe aktardık. Ayrıca bölge ekonomisinin ve istihdamının yeniden canlandırılması için çeşitli girişimler hazırladık. Tedarikçim Deprem Bölgesinden Programı ile deprem bölgesinden mal almak isteyen firmaları deprem bölgesindeki üreticilerle eşleştirdik. Ulusal gıda perakendecilerini deprem bölgesinden tedarik sağlamaya yönlendirdik. Deprem bölgesinde elde, depoda, tarlada kalan tarım ve gıda ürünlerinin ulusal zincir market tarafından satın alınmasını sağladık. Ticaret pazar yerlerinden deprem bölgesindeki üreticilere destek vermelerini temin ettik. Deprem bölgesindeki satıcıların e-ticaret pazar yerlerinde komisyonsuz satış yapmasını sağladık” diye konuştu.

    “Geçen sene 165 bin olan kayıtlı istihdam bu sene 107 bine düşmüştür”

    Devlet ve millet olarak sağlanan yardımların önemli, gerekli olduğuna değinen Hisarcıklıoğlu, “Öte yandan deprem bölgesindeki insanların, üretim ve ticaret yaparak, kendi ayakları üzerinde durmalarını sağlamamız da gerekmektedir. İstihdamla ilgili son rakamlar, bölgede özellikle 4 ilimizde çalışan sayısında çarpıcı bir azalışa işaret etmektedir. Depremin istihdama en olumsuz yansıdığı il Hatay olmuştur. Hatay’da özel sektörde çalışan sayısı yüzde 35 azalmıştır. Yani her 3 kişiden biri artık çalışmamaktadır. Geçen sene 165 bin olan kayıtlı istihdam bu sene 107 bine düşmüştür. Demek ki 58 bin kişi işten ayrılmış veya işini kaybetmiştir. Kahramanmaraş’ta özel sektörde çalışan sayısı yüzde 29 azalmıştır. Çalışan sayısı 147 binden 104 bine düşmüştür. Malatya’da 95 binden 71 bine gerilemiştir. Yani her eskiden çalışan her 4 kişiden biri artık çalışmamaktadır. Adıyaman’daki özel sektör istihdamı da 55 binden 48 bine inmiştir” değerlendirmesinde bulundu.

    Şehirleri ayağa kaldırmanın yolunun ekonomiyi yeniden canlandırmaktan geçtiğini aktaran Hisarcıklıoğlu, şu ifadelere yer verdi:
    “İşte Gaziantep ve Sanayi Odamız, bu vizyonla harekete geçmiş ve çalışmaya başlamıştır. Kamu ve özel sektör kurumlarımızın yanı sıra, uluslararası kuruluşlarının destek ve katkılarıyla çok önemli bir çalışmayı hayata geçirmiştir. Bugün tanıtımı yapılacak rapor, deprem bölgesindeki sanayimiz için bir yol haritası oluşturacak olması açısından çok değerlidir ve referans niteliğindedir. Hem kısa, orta ve uzun vadede yapılması gerekenler sıralanmış, yerel ve bölgesel kalkınmaya yönelik somut politika adımları hazırlanmış hem de kurumlarımız için ne tür adımlar atılması gerektiğine ilişkin yapıcı öneriler belirlenmiştir. Gaziantep sadece bölgenin değil, ülkemizin en önemli sanayi üretim merkezlerinden biridir. İsmi markalaşmış bir şehrimizdir. Geçen hafta İstanbul Sanayi Odamız tarafından Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu açıklandı. Gaziantep’ten 28 firmamız ilk 500 firma arasında yer aldı. Yaşadıkları tüm zorluklara rağmen üretim, ihracat ve istihdamdaki başarılarıyla Gaziantep’i gururlandıran tüm firmalarımıza teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyorum.”