Etiket: deprem

  • Afetzede vatandaşlar o anları anlattı

    Afetzede vatandaşlar o anları anlattı

    Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde meydana gelen hortum felaketi sonrasında depremzedelerin kaldığı çadır ile konteynerler uçmuştu. Yaşanan bu üzücü olayda 1 kişi hayatını kaybederken 50 kişi ise yaralanmıştı.
    Memiş Özdal, Mahallesi’ndeki hortumun etkisiyle bazı evlerin çatıları zarar görürken, ilçede bulunan bazı otomobiller ise ters döndü. Bölgeye sevk edilen jandarma komando ve AFAD ekipleri, zarar gören alanlarda çalışma başlatırken vatandaşlar yaşadıkları korku dolu anları anlattı.

    “Ölümün içindeydik, ölümü bekledik”

    Bir anda gelen fırtına ve hortum felaketi esnasında depremden daha büyük bir korku yaşadıklarını ifade eden Tarık Şakir, “Biz dün bu saatlere biz evimize dönerken büyük bir fırtına oluştu. Enerji panelleri olsun, duvarlar olsun, ağaçlar olsun hepsi kökünden fırladı. Yani biz ölümün içindeydik resmen bekledik ölümü. Eşim 2-3 metre havalandı, ben peşinden koştum. Kendisi bana sarıldı ben kendisine sarıldım. Tutunmaya çalıştık bir şekilde çocuklarımız çadırın içinde kaldı, babam geldi üstlerine yığıldı ve babam o sırada çocukların hayatlarını kurtardı. O sırada babamın üzerine ağaç gelmiş, demir gelmiş. Yani çok kötü bir durumdu. Depremden daha tehlikeliydi diyebilirim” dedi.

    “Eşyalarımızın hepsi gitti”

    Aile olarak büyük bir korku yaşadıklarını söyleyen Kadir Tongül, “Olayın boyutu çok büyüktü yani depremden daha kötüydü. Bir anda hortum geldi bütün çadırlarımızı eşyalarımızı hepsini aldı gitti. Bir düzen kurmuştuk, yapacak bir şey yok can kaybı olmadığı için ona şükür ediyoruz. Korku yaşadık çocuklarımız, kendimiz. Çadırlarımız, eşyalarımız hepsi gitti. Çok zor durumdayız. Allah yardımcımız olsun tekrardan düzen kurmaya çalışıyoruz kendi çabalarımızla” ifadelerini kullandı.

  • Bursa’yı deprem afetinden kurtaracak öneri

    Bursa’yı deprem afetinden kurtaracak öneri

    Birinci derece deprem bölgeleri arasında yer alan Bursa’da muhtemel bir felaket yaşanmadan alınabilecek tedbirler tartışılırken, bir öneri de Yapı Denetim ve Deprem Mühendisleri Bursa Şube Temsilcisi Serkan Işık’tan geldi. Işık, şehir merkezine yakın hazine arazilerine yeni yerleşim yerlerinin kurulabileceğini ve riskli bölgelerin buraya taşınabileceğini söyledi. Bitişik nizamlı binaların dönüşümlerinin maliyetlerinin çok yüksek olduğu ve yıkılıp yeniden yapılmasının zor olduğuna dikkat çeken Işık, eski binadaki vatandaşların kurulacak yerlere taşınmasıyla birlikte şehrin de nefes alacağının altını çizdi. Bursa’daki binaların yüzde 40’ının 1999 depremi öncesi yapıldığını aktaran Işık, muhtemel bir depremin büyük bir felaketle sonuçlanabileceğini ifade ederek, “11 ili etkileyen büyük bir deprem meydana geldi. Deprem kuşağında Bursa’mız da var. Ancak baktığımız zaman Bursa’nın yüzde 40’ına yakını 1999 depremi öncesi yapılmış binalardan oluşuyor. Özellikle şehir merkezinde kalan bitişik nizamlı binaların da derhal bir şekilde dönüşmesi gerekiyor. Bitişik nizamda dönüşüm yapmak, rezerv alanlarını aynı yerde kullanmanın mümkünatı yok” dedi.

    “Şehir merkezinin ivedilikle yenilenmesi gerekiyor”

    Şehirlerin bir adım atması gerektiğini, Bursa’nın da buna öncülük edebileceğine işaret eden Serkan Işık, “Bursa’nın şehir merkezlerine yakın olan kesimlerindeki hazine arazilerini belediyelerin bu konuda adım atarak devletten alması ve buralara mahalle, semt oluşturarak şehir merkezinde dönüşüm yapılamayan yerlerin buralara taşınmasının sağlanması gerekiyor. Şehir merkezindeki insanların bir şekilde şehir dışına çıkması trafiği rahatlatacak. Olabilecek bir depremde de bölgeye ulaşımın kolaylaşmasını sağlayacak. Nüfus azaldığı zaman insanlar daha hızlı ulaşıma kavuşabilirler. Buradaki atıl binalardan kurtulmuş olacaksınız. İnsanların can ve mal güvenliği korunmuş olacak. Yeni yeşil alanları ya da şehir merkezindeki yeni yapmak istediğin özel tasarımlı işler için de kendine yer kazanmış olacaksınız. Bursa’nın tarihi dokusuna baktığınız zaman eski ve bitişik nizamdaki yerleşim yerleri daha fazla. Şehir merkezi eski durumda. Bunun ivedilikle yenilenmesi gerekiyor. Yenilenmediği takdirde 11 ilde gördüğümüz gibi on binlerce insan hayatını kaybediyor. Bir sürü ticari alanlar yok oluyor. Her şeyden önce de insan hayatı hiçbir şeye değişilmez” diye konuştu.

    “Bitişik nizamları yerinde dönüştüremezsin”

    “Yerinde değişimin mümkün olmadığı yerler var. Bitişik nizamları yerinde dönüştüremezsin. Yerinde dönüştürmen için belirli kısmı kamulaştırman ve doldur boşalt yöntemi yapman gerekir” diyerek sözlerini sürdüren Işık, “Kamulaştırılan yer dönüştürülüp yeni kat karşılığı ya da 6306 sayılı riskli alanlardan taşıman için burada da kamulaştırma lazım ve buna da bir bütçe gerekiyor. En son İstanbul’da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un ifade ettiği gibi her ilin bir rezerv alanı tespit edilirse, burayı belediyeler altyapısını hazırladıktan sonra yolunu, kanalizasyonunu, elektriğini, suyunu, haberleşmesini sağlarlar ve müteahhitlere yüzde 40 karşılığı verilebilir. Kalan 40’la da dönüştürmek istediğin yerleri oraya taşırsın. Bu sefer şehrin merkezi de nefes almaya başlayacak. Bunun maliyetine baktığımız zaman devlet kendi hazine arazisini eğer maliyetini sıfıra çekerek verirse o zaman bunun maliyeti olmayacak” ifadelerini kullandı.

    “Altıparmak, Çarşamba’da rezerv alanı yok”

    Serkan Işık sözlerine şöyle devam etti:

    “Yerinde dönüşüm yapmanın maliyetleri aşırı yüksek. Bunu en son Yıldırım Belediyesi bir şekilde yapıyor ama Yıldırım da rezerv alanları kullandı. Ama bizim burada Osmangazi, Altıparmak, Çarşamba’da kendi rezerv alanı yok. Her yer bitişik nizam. Bunun tek kaynağı var, hazineden tahsil edilecek arazileri imara hazırlayıp müteahhit kanalıyla yüzde 35-40-50 oranlarında anlaşılarak oradan kazanılacak konutların dönüştürmek istediğin yerlere tahsisini yaparak insanları oraya taşıyabilirsiniz. İnsanların ayrıldığı yerleri de tamamen yeşil alan, tiyatro olabilir şehrin ihtiyacına göre kullanılabilir.”

    “Kullanılan hazine arazileri var”

    Toplu Konut İdaresinin ya da başka imalatlar için kullanılan hazine arazilerinin olduğunu belirten Işık, “Yakın çevre yolu diye adlandırdığımız İstanbul’dan Balıkesir’e giderken sağlı sollu alanlar da var. Özlüce üstlerinde var. Ben şehri götüreyim, 1 milyon kişiyi taşıyayım demiyoruz. Oraya 50 bin kişilik yer yapalım. Şehir şu an sıkılaşmış durumda. Trafiğin insan yoğunluğundan dolayı keşmekeş olduğunu biliyoruz. İnsan yoğunluğu şehir içindeyken bir de deprem olduğunu düşünün. Bu yoğunluğu kesemeyiz. 11 şehrin yıkımına sebep olan depremde bile normalde 10 saatte gidilen yolları 36-40 saatte gittiler. Bir de büyük otobanlardan bahsediyoruz. Kaldı ki şehir içerisinde üç şeritli yolun tıkanmamasının mümkünatı yok. Şehrin yakın yerlerine insanların hastane, okul gibi hizmetlerini alabileceği yerler oluştururlar, şehir yelpaze gibi dağıtılır. Bu şehre nefes aldırır” şeklinde konuştu.


    “Eski binalarda ölüm oranı yüzde 94”

    Şehre yakın hazine arazilerine yeni mahallelerin kurulmasının şehir merkezindeki muhtemel depremin etkisini de minimize edebileceğini sözlerine ekleyen Işık, “İnsanların hayatlarını güzel yaşamasına, yarınlarına umutla bakmasına sebebiyet verecek. Bu bir an önce yapılması gerekiyor. Benim hep dediğim gibi deprem olmadığı gün uzun bir gün. Ama bu uzun günleri değerlendirmek gerekiyor. Şu siyasi atmosferde bir an önce adımların atılması gerekiyor. Deprem oldu üzerinden 40 gün geçti, insanlar unutmaya başlıyor. Emin olun bu depremi hiç kimse unutmaz. Depremi yaşayan birisiyim. Onun için unutulmaması gerekiyor. İnsanların da bunu unutturmaması gerekiyor. Bugün maliyet, maddiyat, para, yeme içme belki bulunur ama hayat bulunamaz. Çünkü eski binalarda ölüm oranları neredeyse yüzde 94’e yakın. Eski bir binada 7 şiddetinde deprem olduğunda ölme olasılığın neredeyse yüzde 100’e yakın. Bursa sanayisiyle, tarihi dokusuyla, Osmanlı’ya başkentlik yapmış bir şehir. Her şeyden önce tarihi sahip çıkarak bu dönüşümlerin yapılması gerekiyor” dedi.

  • Depremde yan yatan bina müze yapılacak

    Depremde yan yatan bina müze yapılacak

    6 Şubat’ta yaşanan Kahramanmaraş depremlerinde büyük yıkıma uğrayan Malatya’da, yaşanan felaketi gelecek nesillere en iyi şekilde anlatmak ve deprem konusunda farkındalık oluşturmak için Yeşilyurt Belediyesi girişimde bulundu. Yapıların yüzde 70’inden fazlasının hasar gördüğü ilçede depremde yan yatan 2 katlı Yeşilyurt İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü binasının koruma altına alınarak bir deprem müzesine dönüştürülmesi için çalışmalara başlayan Yeşilyurt Belediyesinin başvurusu sonrası gerekli izinler çıkarsa, gelecek nesiller asrın felaketinin şiddetini en iyi şekilde görebilecek.


    Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar, 132 binin üzerinde bağımsız bölümün ciddi şekilde etkilendiği Malatya’da, Yeşilyurt ilçesinde de yıkımın büyük olduğunu söyledi. Tarihi ve kültürel bir ilçe olan Yeşilyurt’ta deprem nedeniyle birçok tescilli eserinde büyük hasar aldığını kaydeden Çınar, “Yeşilyurt’ta müzelerimiz ve kültürel varlıklarımız çok büyük şekilde etkilendi. Burasını müzeler bölgesi ilan etmiştik, haliyle bizi de derinden etkiledi bu durum. Kültür gitti, tarih gitti, gelenekler gitti, binalar gitti en önemlisi de canlar gitti. Ama biz yine de umudumuzu yitirmedik. Şehrimizin tekrardan ayağa kaldırmak için bir bütün halinde tekrardan güzel şekilde şehri eski güzel günlerine döndürmek için kolları sıvadık” dedi.

    Bu kapsamda depremden hasar gören kamu binalarından biri olan Yeşilyurt İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün bir deprem müzesi olarak kalması adına gerekli girişimlerde bulunduklarını belirten Başkan Çınar, “Burayı koruma altına alarak gelecek nesillere aktaralım, hem depremi unutturmayalım hem de gelecek nesillere buradaki depremin yıkıcı etkisini birebir gösterelim” şeklinde konuştu.


    Yıkılan binanın konum olarak da iyi bir yerde olduğunu ve girişine karşılama merkezi ve deprem simülatörü gibi alanlarında yapılabileceğini ifade eden Çınar, “Yine depremde hayatını kaybedenlerin eşyaları ve isimlerinin sergilendiği bir alan da düşünüyoruz. Buranın koruma altına alınması ile dışarıdan şehrimize gelen veya burada yaşayan vatandaşlarımız depremin boyutunu burada en iyi şekilde görebilecektir. Kültür Bakanlığı ve Kalkınma Ajansı’na başvurumuzu yaptık, Valimizin de desteği ile buranın koruma altına alınarak diğer müzeler ile birlikte de şehrimizi tekrardan ayağa kaldıracağız. Şehrimizin eski canlılığına gelmesi için tekrardan elimizden gelen gayreti göstereceğiz” diye konuştu.

  • Deprem ve sel sonrası turizm sezonu başladı

    Deprem ve sel sonrası turizm sezonu başladı

    Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesince geçtiğimiz yıllarda gecekondular yıkılarak tarihi Kızılkoyun Nekropolü gün yüzüne çıkarıldı. Gün yüzüne çıkarılan onlarca tarihi mağara, kültür sosyal işler daire başkanlığı öncülüğünde ışıklandırılarak ışıl ışıl bir görünüme kavuşturuldu. Turizme kazandırılan alanda, tarihi ve turistik Kızılkoyun Nekropolünde kent turizmi ele alındı. Ney dinletisi ile başlayan etkinlik, tiyatro oyuncusu Hasan Ocakoğlu’nun Stand-Up gösterisi ile devam etti. Devam eden etkinlikte, tarihi mağaralarda turizm paneline geçildi. Harran Ören Yeri Kazı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Önal ve tarih araştırmacılarının deprem ve sel sonrası görsel sunumlarla ele aldığı kentin, bölgede en az hasar gören illerin başında geldiği bildirildi. Kentte, 3 cami ve bir kilisenin ağır hasar aldığını görsellerle aktaran Prof. Dr. Mehmet Önal, bu dini ve tarihi mekanların da restore edildiğini belirtti.

    Etkinlik sonrası açıklamada bulunan Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Kültür Sosyal İşler Daire Başkanı Niyazi Kocadağ, “Şanlıurfa zaten turizme dünden hazır bugün de harika bir panele ev sahipliği yapıyoruz. Bizim ziyaretçilere açık hiçbir ören yerinde herhangi bir hasar yok. Zaten Şanlıurfa depremi en az hasarla atlatan şehirlerden biridir. Deprem öncesi biliyorsunuz inanılmaz bir çıkış yakalamıştık. Bayramla beraber Şanlıurfa inanç turizminin de merkezi olduğu için ramazanda bu hareketlilik başladı. Bayramdan sonra da beklediğimiz o deprem öncesi çıkışı devam ettirerek gideceğiz. Şu anda bizim 1 milyona yakın bir ziyaretçi rakamımız vardı. Bu sene 2023 İslam Dünyası Turizm Başkenti olduğumuz için bir buçuk milyonun üzerinde bir ziyaretçi bekliyoruz” dedi.

    Deprem ve sel sonrası Şanlıurfa’nın eski günlerine dönmeye başladığını belirten Harran Ören Yeri Kazı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Önal, “Depremin en az tesir ettiği zemin ana kaya olan yerler ki Göbeklitepe de şuan ziyaretçilere açık bir şekilde ziyaret edilebiliyor. Herhangi bir deprem etkisi yok. Aynı zamanda yine şehir olarak depremden en az etkilenen il Şanlıurfa’mızdır. Şu an cıvıl cıvıl zaten bayramla birlikte de sokaklar dolup taşıyor yollar. Şehirde tüm restoran ve kafeler mutfağıyla açık bir şekilde faaliyet gösteriyor. Dolayısıyla şehir deprem öncesi haline dönmüş durumdadır. Şanlıurfa’da hasar gören ağır tespitli 3 tane camimiz vardı, bir tane de kilisemiz vardı onların enkaz kaldırma çalışmalarını ve arkeolojik kazı çalışmalarını bitirdik” ifadelerini kullandı.
    Şanlıurfa turizm acente yetkilileri ve rehberler de birer konuşma yaparak hazırlıklarını tamamladıklarını ve ziyaretçileri kentte beklediklerini söyledi.

  • Fay hattında sızıntı tespit edildi

    Fay hattında sızıntı tespit edildi

    Bilim insanları Pasifik Okyanusu’nda yer alan 965 kilometre uzunluğundaki bir fay hattında yer alan deliğin ABD’nin kuzeybatısındaki şehirleri yok edecek yıkıcı bir depremi tetikleyebileceğinden endişelendiklerini açıkladı.

    Sıcak sıvı püskürten delik, Kuzey California’dan Kanada’ya kadar uzanan Cascadia Yitim Bölgesi olarak bilinen eğimli fayın sınırında, Oregon kıyı şeridinden 80 kilometre uzakta bulunuyor.

    “Bu doğrultu atımlı faylar yoluyla açık denizdeki mega bindirme arayüzünden sıvı kaybı önemlidir, çünkü bu, tortu parçacıkları arasındaki sıvı basıncını düşürür ve dolayısıyla okyanus ve kıta plakaları arasındaki sürtünmeyi arttırır.” diye konuştu.
    Diğer taraftan Cascadia mega bindirmesi, Seattle ve Portland, Oregon da dahil olmak üzere birçok büyük metropol alanını kapsıyor ve Kanada’daki Vancouver Adası’nın bir kısmını içerisine alıyor.
    Çalışmanın yazarları bölgede 9 büyüklüğünde bir depremin meydana gelmesinin olası olduğunu ve on binlerce kişinin yaşamını yitirebileceğini ifade etti. Ancak, araştırmalar depremin meydana gelebileceği tarihe ilişkin bir açıklama yapmadı.
  • Yıkıkların arasında bayram yolculuğu

    Yıkıkların arasında bayram yolculuğu

    Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinden en çok etkilenen Hatay’da vatandaşların Ramazan Bayramı yolculuğu başladı. Kente deprem sonrası gelen gönüllü vatandaşlar ile depremden etkilenen depremzedeler bayram yolculuğuna çıkmak için otogara geldi. Firma ofislerinin zarar görmesi nedeniyle firmalar yazıhanelerini dışarı taşımak zorunda kaldı. Terminalin dışında işlemlerini yapmak zorunda kalan otobüs firması görevlileri, terminalin bir an önce onarılmasını istiyor. Terminalde firma ofisleri ise büyük hasar aldı. Tavanda çökmelerin bulunduğu terminalde, firma ofislerinin de duvarları yıkıldı. Yıkıntıların arasından bilet alan depremzedelerin daha çok sahil kentleri ile İstanbul, Ankara ve İzmir’e seyahat etmeleri dikkat çekti.

    Otogarın yıkık olması ve imkanlarının kullanılamaz halde olmasına rağmen otogar yönetiminin firmalardan çıkış parası aldığını ve halen daha otogarda tadilat yapılmadığını söyleyen özel bir firma şoförü Ercan Bal, “Bayram öncesi yolculuklar başladı. Depremzedeler Hatay’ı terk ediyor. Kalacak yerleri olmayanlar daha çok Mersin, Antalya, İstanbul’a seyahat ediyorlar. Çok giden var. Otogarın durumu çok kötü. Herhangi bir çalışma yok. Yetkililerden bir şey görmedik. 10 gün önce geldiler baktılar. Yapılacakları incelediler ama şu ana kadar herhangi bir gelişme yok. Etraf yıkık dökük. Bir yerde durabilmek için kendimiz toparladık. Otogar çıkış parası almaya başladılar. Otogar bu durumdayken kendi imkanlarımızla bir şeyler yapmaya çalışırken otogar yönetimi otobüslerden çıkış parası almaya başladı” ifadelerini kullandı.

    Vatandaşların daha çok sahil kentlerini tercih ettiğini söyleyen özel bir firmanın kaptanı Cafer Aydın, “Sefer sayılarımız depremden dolayı fazlalaştı. Herkes depremden dolayı mağdur olduğu için daha çok sahil kentlerine çalışıyoruz. İnsanlar bir şekilde barınmaya çalışıyor. Giden çok. Otogarda sorun var. Yazıhanelerin sıkıntıları var. Telefon ve internet sıkıntılı. Firmalar zor durumda. Kısa süre içerisinde toparlanmasını istiyoruz” dedi
    Acil tıp asistanı olarak Hatay’a gönüllü geldiğini söyleyen Samet Sözcü, “Ben ve arkadaşlarım deprem sonrası göreve geldik. Görevimizi tamamladık ve dönüyoruz. 15 gündür buradaydım. Bizim görevlendirmelerimiz 15 gün sürüyor. Kendi ekiplerimizle beraber görevimizi bitirdik ve dönüyoruz” diye konuştu.
    Otogardaki bayram yoğunluğu ise havadan görüntülendi.

  • Canlı yayında gözyaşlarına boğuldu

    Canlı yayında gözyaşlarına boğuldu

    Malatya’da enkazlar kaldırıldıkça yarım kalan hayallerin hikayeleri de yürek burkmaya devam ediyor. Depremde binası ağır hasar alan ve konteyner kentte yayınına devam eden Malatya ERTV’de deprem sonrası enkaz alanlarından yayınlarını sürdürüyor. Son olarak Niyazi Mahallesi’nde bir enkaz alanında canlı yayın yapan televizyonun program müdürü Burak Altun, bir annenin enkaz başında ağladığını görünce yaklaşarak gözü yaşlı kadını yayına aldı. 17 yaşındaki oğlunu depreme kurban veren annenin deprem günü yaşadıkları yürek burkarken, sunucu da anne ile birlikte ağlamaya başladı. Canlı yayında yaşanan bu duygu patlaması sonrası yayına ara veren Altun’un da aynı mahallede oturduğu ve birçok yakın tanıdığını da bu depremde kaybettiği öğrenildi.

  • Binlerce katlanabilir konteynerler, kırsal alanda kurulmaya başlandı

    Binlerce katlanabilir konteynerler, kırsal alanda kurulmaya başlandı

    Kahramanmaraş’ta meydana gelen 2 büyük deprem sonrasında şehirlerin merkezi gibi kırsal alanlarda bulunan binlerce yapı da zarar gördü. Depremlerden etkilenen illerdeki kırsal mahalle ve köylerde kurulması planlanan 65 bin katlanabilir konteynerler için sahada çalışma başladı. Ekipler, en çok zarar gören kırsal bölgelerden başlayarak katlanabilir konteynerleri vatandaşın hizmetine sundu. Toplamda 65 bin adet olacak olan katlanabilir konteynerlerin ilk 10 bininin 3 hafta içinde tamamlanmasının beklendiği kaydedildi.
    Kırsal alanlarda konteyner kurulum çalışmalarını yerinde inceleyen AFAD Başkanı Yunus Sezer, 10 milyon metre karelik alanda konteyner altyapı çalışması devam ettiğini ve şu anda 308 konteyner kent planladıklarını söyledi.

    “Afetin büyüklüğü ile çalışmalarımız doğru orantılı şekilde devam ediyor”
    Şubat’ta dünya tarihinde ender görülen bir afetle karşı karşıya kaldıklarını anlatan AFAD Başkanı Yunus Sezer, “Büyük bir afet yaşadık ve bu afetin yaralarını sarmak için de büyük bir çaba, çalışma ve gayreti içerisindeyiz. Bir taraftan enkaz kaldırma çalışmaları devam ederken bir taraftan da afetten etkilenen vatandaşlarımızın barınma sonrası ile ilgili olarak yoğun bir çalışma ortaya koyuyoruz. Belki dünya tarihinde ender görülen bir afet ile karşı karşıya kaldık ve bu aferin büyüklüğü ile doğru orantılı olarak çalışmalar devam ediyor. Geçici barınma konusunda da büyük bir çalışma ortaya koymak gerekti şu ana kadar 760 bin çadırı sahada kurduk ve 222 çadır kentimiz var. Depremin ilk günüden itibaren hem yurt için den hem de yurtdışından çadır tedarikimiz devam ediyor. Ülke içerisinde 5 bin çadır, ülke dışında da sürekli trenlerle, deniz yolu ilde çadırlarımızı getirip depremzede vatandaşlarımıza teslim ediyoruz” dedi.

    “10 binin üzerinde konteyneri kırsal alana kurmayı planlıyoruz”
    Depremin ilk gününden itibaren 760 bin çadırın sahada kurulumunu gerçekleştirdiklerini ifade eden Sezer, “Konteyner kentler konusunda da depremin ikinci gününden itibaren çalışma ortaya koyduk. 10 milyon metre karelik alanda konteyner altyapısı kuruyoruz. Şu anda 308 konteyner kent planladık, depremin ikinci ayında olmamıza rağmen şu anda 72 bin konteyneri sahaya indirmiş durumdayız. Kırsal alanda 3 bin 600 civarı konteyner kurduk fakat gelen talepler yoğun bununla ilgili pratik çözümler üretiyoruz. Kırsal alanda konteyner alan kurmak için bir proje geliştirdik ve bugün de bunun Kahramanmaraş’ta ilk kurumlarını gerçekleştirdik. Her alan konteyner kurmaya uygun değil. Mayıs birinci haftasına kadar 10 binin üzerinde konteyneri kırsal alana kurmayı düşünüyoruz” diye konuştu.

  • Nilüfer, Samandağ’ın acılarını hafifletiyor

    Nilüfer, Samandağ’ın acılarını hafifletiyor

    Nilüfer Belediyesi, Kahramanmaraş merkezli depremlerden en çok etkilenen illerden biri olan Hatay’ın Samandağ ilçesinde oluşturduğu konteyner kentte yaptığı çalışmalara her geçen gün yenilerini ekliyor. Daha fazla depremzedeye barınma desteği sağlamak için bölgedeki konteynerlere yenilerini ekleyen Nilüfer Belediyesi, yaşamı normale çevirmek için de çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürüyor. Nilüfer Belediyesi’nin farklı müdürlüklerinden çalışanlar dönüşümlü bir şekilde Samandağ’a giderek, burada destek çalışmaları yürütürken, gönüllüler ve çeşitli sivil toplum kuruluşları da bu çalışmalara destek veriyor. Nilüfer Belediyesi Konteyner Kenti’nde kalan depremzedelerin temel ihtiyaçları karşılanırken, düzenlenen çeşitli aktivitelerle de sosyal hayata uyumları için çaba gösteriliyor.


    Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü’nün konteyner kentte oluşturduğu kütüphane, büyük ilgi görürken, Sosyal Destek Hizmetleri Müdürlüğü ekipleri de, Samandağ’a giderek psiko-sosyal destek çalışmaları yürüttü. Nilüfer Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü ekiplerinin gerçekleştirdiği etkinliklerde çocuklar renkli anlar yaşarken, bölgeye giden son ekip olan Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürlüğü de genç yaşlı her yaştan depremzedeye spor dolu bir hafta yaşattı.


    Bursa’dan Samandağ’a giden Nilüfer Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürlüğü ekipleri, konteyner kentte birçok sportif aktivite düzenledi. Oyun ve aktivitelere katılan çocuklar büyük keyif alırken, yetişkinler de dart, petank gibi oyunlarla stres attı. Etkinliklere katılan çocukların yüzlerindeki gülümseme, acıları biran olsun unutturdu.


    Konteyner kentte yaşam standartlarını her geçen gün daha da yükselttiklerini vurgulayan Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, “Konteyner kentimizde kalan depremzede ailelerin her türlü ihtiyacını karşılamaya çalışıyoruz. Yaşanan acıların dinmesi için elimizden gelen desteği sürdürüyoruz. Her hafta dönüşümlü olarak belediyemizin bir müdürlüğünden arkadaşlarımız, bölgeye giderek burada çalışmalar yürütüyor. Samadağ’da yaşamın normale dönmesi için desteğimiz sürecek” şeklinde konuştu.

     

  • Şehzadeler Belediyesi destan yazıyor

    Şehzadeler Belediyesi destan yazıyor

    Depremin üçüncü gününden itibaren Adıyaman Eğriçay Çadır Kenti’nde günde 5 bin kişiye sabah ve akşam öğünlerinde sıcak yemek; Kahramanmaraş’ın Andırın ilçesinde Ramazan boyunca 3 bin kişiye iftar yemeği, Manisa’nın Şehzadeler ilçesinde 500 depremzedeye sıcak yemek ulaştıran Şehzadeler Belediyesi, depremzedeler için hayata geçirdiği hizmetle destan yazıyor.
    Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen depremlerin ardından tüm imkanlarını deprem bölgeleri için seferber eden Şehzadeler Belediyesi, depremzedeler için verdiği sıcak yemek hizmeti ile içleri ısıtıp, gönülleri fethediyor.

    Adıyaman Eğriçay’da 770 bin kişiye ulaşıldı
    Şehzadeler Belediyesi ilk olarak, arama kurtarma çalışmalarının ardından kurulan Adıyaman Eğriçay Çadır Kenti’nde depremin ilk günlerinden itibaren kurduğu mobil aşevi ile sıcak yemek hizmeti vermeye başladı. Günde beş bin kişiye sabahları sıcak çorba, akşamları ise sıcak yemek ikramında bulunan belediye, Ramazan ayında da hizmetini sahurluk ve iftarlık olarak vermeyi sürdürüyor. Şehzadeler Belediye Başkanı Ömer Faruk Çelik de bölgeye sık sık gerçekleştirdiği ziyaretlerde mobil aşevinde yemek kazanlarının başına geçiyor ve depremzedelere yemek dağıtıyor. Hizmetin verildiği ilk günlerden bugüne 770 bin kişi bu hizmetten yararlandı.

    Andırın’da 87 bin kişi Şehzadeler’in iftar sofrasına konuk oldu
    Şehzadeler Belediyesi Adıyaman’da verdiği sıcak yemek hizmetini, Ramazan ayına girilmesiyle birlikte depremzede nüfusunun oldukça fazla olduğu Kahramanmaraş’ın Andırın ilçesinde de vermeye başladı. Bir ay boyunca 3 bin kişiye iftar yemeği ikram eden Şehzadeler Belediyesi burada da 87 bin depremzedeye ulaşmayı başardı.

    Şehzadeler’de 500 depremzedeye yemekleri her gün ulaştırılıyor
    Mobil aşevleriyle deprem bölgelerinde depremzedelerin sıcak yemek ihtiyacına cevap veren Şehzadeler Belediyesi, deprem bölgelerinden Şehzadeler ilçesine taşınan depremzedeleri de unutmadı. Şehzadelere yerleşen 500 depremzedeye de Şehzadeler Aşevinde hazırlanan yemekler, adreslerine kadar götürülerek teslim ediliyor.