Etiket: deprem

  • Mersin’de ‘Afet Eylem Planı’ hazırlanacak

    Mersin’de ‘Afet Eylem Planı’ hazırlanacak

    Çok sayıda sivil toplum kuruluşunun temsilcilerinin katıldığı toplantıda; jeoloji, jeofizik, hidrojeoloji, şehir planlaması, hukuk, halk sağlığı, gıda güvenliği, çevre, afet lojistiği, ziraat mühendisliği, kimya mühendisliği, peyzaj, mimarlık ve inşaat mühendisliği alanında uzman akademisyenler ve uzman isimler yer aldı. İki oturumda gerçekleşen toplantının ilk oturumunda Mersin’in coğrafi yapısı, risk kategorileri, nüfus artışı, sıvılaşma riskinin olduğu bölgeler, yağış haritası, hazırlanacak olan ‘Afet Eylem Planı’nın kapsamı ve yöntemi ile olası senaryolar konuşuldu. 5 başlık altında gerçekleştirilen ikinci oturumda ise deprem, kuraklık, sel, yangın gibi olası afet konu başlıklarında; altyapının geliştirilmesi, önlemler, öneriler, yapılması gereken yatırımlar ve planlamalar konuşuldu.

    5 başlık altında uzmanlar görüşlerini dile getirdi
    Mersin Büyükşehir Belediyesi Afet Yönetim Planı’nın hazırlık komisyonunda görevli Mersin Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Doçent Doktor Fikret Zorlu, 2 oturumda gerçekleşen toplantının ilk oturumunu değerlendirdi.

    “Diğer riskleri de göz ardı etmeyen bir çalışma planlamaktayız”
    Zorlu, ‘Mersin İli Afet Riskleri ve Eylem Çalışma Kapsamı’ isimli sunumunda; afete nasıl hazırlık yapılmalı, eylem planı nasıl olmalı, çalışma, yöntem ve yol haritaları nasıl olmalı gibi konuların üzerinde durdu. Yapılacak çalışma için 2 kez daha bir araya geleceklerini ve bir eylem planı oluşturacaklarını ifade eden Zorlu, “Haziran ayı içerisinde yerel katılımcıların, odaların, belediyelerin, uygulamadaki uzmanların katılımıyla, yerelin problemlerinin tartışıldığı bir çalıştay planlamaktayız. Dolayısıyla bu çalışma, Mersin Büyükşehir Belediyesinin koordinasyonunda yürütülen çok yönlü bir çalışma olma hedefinde. Deprem güncel olması ve olayın büyüklüğü nedeniyle ön planda. Ama tabi diğer afetleri de göz ardı edemeyiz. Deprem sonrası müdahaleler ile buna yönelik mutlaka önlem almalıyız ama esas prensip bunun bir afete dönüşmesini engelleyici mekanizma ne olmalı? Altyapı ne olmalı? Tabii ki Mersin’de deprem dışında heyelan ve su baskınları var. Kuraklık riski, yangın, patlama, kimyasal kaza riskleri var. Çünkü burası bir sanayi bölgesi ve bir petrol depolama ile dağıtım bölgesi. Dolayısıyla diğer riskleri de göz ardı etmeyen bir çalışma planlamaktayız” dedi.

    “Bölgelerdeki problemlere yönelik çalışmalar yürütmeliyiz”
    Mersin nüfusunun hem Suriyeli göçü hem de yaşanan depremlerin ardından çok büyük artış gösterdiğini belirten Zorlu, “2011 yılından sonra Suriyeli sığınmacılar nedeniyle, 2 milyon 200 binleri aşmış bir nüfus vardı. Bu deprem sonrasında gelen nüfusla beraber, sayı 2.6 milyona ulaşmış durumda. Bunların çok önemli bir kısmının kalıcı olacağını biliyoruz. Bu planlama çerçevesinde nasıl bir değer için çalışmamız gerekiyor? Nüfus bizim en büyük değerimiz olduğuna göre, bu nüfusu koruma üzerinde durmalıyız” ifadelerine yer verdi. “En önemli yerleşimlerimiz kıyı bölgesinde” diyen Zorlu, “Tarsus hem sanayi hem de nüfus bakımından sıvılaşma riskinin yüksek olduğu bölgelerden biri. Akdeniz, Mezitli, Yenişehir barındırdıkları nüfus ve çalışma alanları nedeniyle, değerlerin çok yüksek ve risklerin yüksek olduğu bölgeler. Sırasıyla Toroslar, Silifke ve Çamlıyayla, nispeten nüfusun az olması ve zemin yapısı nedeniyle biraz daha avantajlı. Ama orada da Ecemiş fayının uzantıları var, başka riskler var” diyerek, özellikle bölgelere ve bölgelerdeki problemlere yönelik çalışmalar yürütmenin elzem olduğunu vurguladı.

    “Afet İşleri Dairesinin kurulması çok isabetli bir karar oldu”
    Eylem Planının uygulama sürecinin etaplar halinde olacağını kaydeden ve yapı üretimi, sosyal konut üretimi, yeni konutların üretimi, altyapının güçlendirilmesi, köprüler gibi uygulama kısmının zaman alacağını ifade eden Zorlu, son olarak Mersin Büyükşehir Belediyesinin Afet İşleri Dairesini çok hızlı bir şekilde kurması ile ilgili de “Büyükşehir Belediyesi, afet risklerini öngördüğü için Adıyaman’da bir takım hazırlıklar yaptı, oraya destekler verdi ve böyle bir dairenin ihtiyacını öngördü. Şu anda Büyükşehir Belediyesinin aslında fiilen Fen İşleri, Sosyal Hizmetler, İtfaiye Dairesi, Ulaşım Dairesi gibi farklı farklı daireler altında yaptığı işi, tek bir merkez altında, tek daire altında koordine ettiği bir yapılanma olacak. Tabii ki bütün dairelere görev düşüyor ama bunların planlanması, organizasyonu, dağıtımı, lojistiği, malzeme tedariğinin bir daire üstünde olması gerekiyordu. Dolayısıyla çok isabetli bir karar olmuş oldu” diye konuştu.

    “Güzel bir başlangıç”
    Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bahar Yetiş, toplantının oldukça verimli geçtiğinden söz ederek, “6 Şubat’tan sonra pek çok belediye, bu tarz çalışmaların yapılması gerektiğini fark etmiş durumda. Bu güzel bir şey. Mersin Büyükşehir Belediyesinin de bu bağlamda çok hassas olduğunu fark ettim. Yaptıklarını dinledim. Oldukça iyi işler başarmışlar. Ama tabi ki her zaman daha iyisi mümkün. Onun arayışı içindeler. Dolayısıyla da bu çalışmayı çok takdir ettim. Güzel bir başlangıç” dedi.

    “Mersin’in geleceği hakkında konuştuk”
    Jeoloji Mühendisi Profesör Doktor Selim İnan, yararlı bir toplantı gerçekleştiğini belirtti. İnan, “Mersin’in bir Afet Master Planının olması gerekiyor. Dolayısıyla da afetlerle ilgili bir birimin olması gerekiyor. Bu birimle ilgili olarak da belediye başkanımız adımını attı ve çalışan arkadaşlar da gayet güzel bir toplantı düzenlediler. Türkiye’nin değişik üniversitelerinden de çok sayıda bilim insanı geldi. Kamudan gelen arkadaşlarımız var. Neler yapılabilir, hangi birim kurulabilir, bu birimin görevleri ne olmalıdır, ilk yapılacak adım nedir, daha sonraki adımlar ile Mersin’in geleceği hakkında konuştuk” ifadelerini kullandı.
    6 Şubat’ta yaşanan depremin Mersin’i de çok etkilediğinden bahseden İnan, “Herkes dışarılara çıkmaya başladı ve gerçekten de buranın bu kadar etkilenmesinin nedenleri üzerinde çalışmaya başladık. Onun için de genel olarak baktığımızda etrafta faylar var. Faylar aktif midir ya da zemini nasıldır, bu zemin problemleri nelerdir, zemini düzeltmek amacıyla neler yapılabilir konularıyla alakalı toplantı yaptık” diye belirtti.

    “İleride, keşke bunları yapsaydık dememek için oldukça önemli bir çalışma”
    Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Özbek ise “Depremi bizzat yaşayan biri olarak, böyle bir hassasiyetin gösterilmesi oldukça önemli. Çünkü biz bu tip uyarıları yerel yönetimlere Kahramanmaraş’ta yaptık. Burada tabii yerel yönetim olarak çalışma önceden planlanmış. Biz de buraya özellikle zemin etütleri konusunda katkı sunmaya geldik. Mersin risk taşıyan bölge. Özellikle sahil kesimi, sıvılaşma açısından oldukça riskli bir alan. Ayrıca çok katlı yapılan bulunması, deprem açısından önemli risk taşıyan bir durum. Bu yüzden tahminimce Mersin’in bu riski yaşamamak için böyle bir adım atıldığını düşünüyorum. En azından ileride, keşke bunları yapsaydık dememek için oldukça önemli bir çalışma” şeklinde konuştu.

  • Her 3 muhtardan biri sertifikalı

    Her 3 muhtardan biri sertifikalı

    Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası hayati önemi bir kez daha ortaya çıkan ilk yardım eğitimlerine aylar öncesinden kayıtsız kalmayan Manisa’da Türkiye’de bir ilk olarak hayata geçirilen ve il genelindeki tüm muhtarların ilk yardım eğitimi almasını sağlayan proje tamamlandı. ‘Hayat kurtarmakta biz de varız’ projesi ile Manisa il genelinde tüm muhtarlar ilk yardım eğitimi alırken, her 3 muhtardan birisi de ilk yardım sertifikası alma başarısı gösterdi.
    Manisa Valisi Yaşar Karadeniz’in ‘Manisa’da gitmediğimiz toprak dokunmadığımız yürek kalmamalı en ücrada bizi temsil eden muhtarlarımızın tümü ilkyardımcı olmalı’ diyerek verdiği talimatla İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından, 2022 yılı projeleri arasında kabul edilen ve 89 bin 560, 42 TL destekle Türkiye’de ilk defa Manisa’da hayata geçirilen ‘Hayat kurtarmakta biz de varız’ projesi tamamlandı. Projede il genelinde bin 200 muhtar ve merkez ilçelerdeki azalardan yaklaşık 400’ü ilk yardım sertifikası almaya hak kazandı. Projenin kapanış töreninde temsili sertifika dağıtım töreni ve teşekkür plaketi takdimi gerçekleştirildi.


    Koordinatörlüğünü 112 Acil Çağrı Merkezinde görevli Acil Tıp Teknisyeni Emine Özdemir’in yaptığı Yunusemre Muhtarlar Derneği tarafından yürütülen Manisa Valiliği 112 Acil Çağrı Merkezi ile İl Sağlık Müdürlüğünün proje ortağı olduğu ‘Hayat kurtarmakta biz de varız’ projesi ile Manisa’da görev yapan tüm muhtarlara, İl Sağlık Müdürlüğünün eğitmenleri tarafından İlkyardım Eğitimi verildi. Toplam 8 ayda ve 16 ders saati süren projenin Yunusemre ilçesindeki 112 Acil Çağrı Merkezi Toplantı Salonunda düzenlenen kapanış törenine, Manisa Vali Yardımcısı Mustafa Yıldız, İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Erol Karaca, İl Sağlık Müdürlüğü Sağlık İşleri Daire Başkanı Uzm. Dr. Leyla Arıcı, 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürü Ülker Kabadağ, GAMER Müdürü Ali Dedeler, Yunusemre Muhtarlar Derneği Başkanı Bedriye Pehlivan, Projenin Koordinatörü 112 Acil Çağrı Merkezinde görevli Acil Tıp Teknisyeni Emine Özdemir ve muhtarlar katıldı.
    Proje Koordinatörü 112 Acil Çağrı Merkezinde görevli Acil Tıp Teknisyeni Emine Özdemir’in, Yunusemre Muhtarlar Derneği Başkanı Bedriye Pehlivan ve Manisa Vali Yardımcısı Mustafa Yıldız tarafından yapılan konuşmaların ardından törene katılan muhtarlara sertifikaları takdim edildi. Projede emeği geçenlere ise teşekkür plaketi takdim edilerek emekleri için teşekkür edildi.

    “Çok kıymetli bir proje”

    Tören sonrası proje hakkında bir değerlendirmede bulunan Yunusemre Muhtarlar Derneği Başkanı Bedriye Pehlivan, “Hayat kurtarmakta biz de varız projemiz Manisa Valisi Yaşar Karadeniz’in fikriyle yola çıkılarak hazırlanmış ve İçişleri Bakanlığından da destek almış bir proje. Projedeki amacımız ülke genelinde bir farkındalık oluşturmaktı. Bu maksatla da en önemli nokta muhtarlarımızdı. Burada muhtarlarımız mahallelerin temsilcisi ve muhtarların bu hareketliliği herkesin dikkatini çektiği için genel olarak muhtarlar üzerinden ilk yardımın ne kadar değerli olduğunu ve bilinmesinin gerekliliği üzerinde ne kadar değer kazandırabilirsek onu yaptık. İl genelinde 1088 muhtar ve merkezdeki muhtar azalarımızla birlikte toplam bin 200 kişiye eğitim verildi. 2 gün süren eğitimlerin sonunda sınavlar yapıldı. Bu sınavlarda başarı gösterilmesi gerekiyordu bunun sonucunda da 400 muhtarımız sertifika almaya hak kazandı. Projemiz bu eğitimlerin sonunda yaklaşık 9 ay sonra tamamlanmış oldu. Oldukça mutluyuz. Özellikle ülkemizin son yaşadığı büyük depremlerden sonra ilk yardımın ne kadar önemli olduğunu, hepimizin bir nebze de olsa ilk yardıma karşı bir bilgi sahibi olmamız gerektiğini de öğrenmiş olduk. Bu nedenle farkındalığın daha da artması anlamında çok kıymetli bir proje olduğunu düşünüyoruz.

  • Depremin 69’uncu günü değerlendirildi

    Depremin 69’uncu günü değerlendirildi

    içişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kahramanmaraş Afet Koordinasyon Merkezi’nde toplantı düzenledi. İlgili valiler ve kurum müdürlerinden bilgi alan Bakan Soylu, son durum hakkında açıklama yaptı.
    Enkaz kaldırma, taşınma ve kira yardımları, çadır ve konteyner kentler ve 14 Mayıs seçimi ile ilgili bildiler veren Soylu, “11 bölge için toplam 57 bin 29 acil yıkılacak ve aynı zamanda yıkık bina söz konusu idi. Şuana kadar 40 bin 963’ü kaldırıldı. Yüzde 72 oranına geldi. Aslında bu hacim olarak yüzde 80’lerde çünkü merkezlerde bu büyük oranda tamamlandı. Deprem bölgesinde Hatay hariç daha önce dillendirdiğimiz burada AFAD, valilerimiz koordinasyonunda yürüyen enkaz kaldırma çalışmalarımıza hem kurum ve kuruluşlar, yerel yönetimler ve belediyelerimizin hem de özel sektörün yaptıkları işler hitama eriyor. Böylece birinci periyodu Hatay hariç bayramdan önce hep birlikte tamamlamış olacağız”diye konuştu.

    “1 milyon 719 bin 898 kişiye 10 bin lira ödendi”

    Taşınma ve kira yardımları ile ilgili son verileri paylaşan Bakan Soylu, “Cumhurbaşkanımızın riyasetinde yürütülen tüm bu süreçte ilk önce açıklanan az, orta ve ağır hasarlı, yıkılmış hane sahiplerine on bin lira verilecekti. Toplam 1 milyon 747 bin 39 hane tespit edildi. Bunun 1 milyon 719 bin 898’ine 10 bin lira nakitleri ödemiş oldu. Taşınma yardımı ile ilgili 431 bin 138 hane sahibine şu ana kadar 15 bin liralık nakit yardımı gönderildi. Ailesinden hayatını kaybeden vatandaşlarımızın kardeşine kadar yapılacak ödemeler ile ilgili bir değerlendirmeler yapıldı. Toplam 50 bin 500 vatandaşımız hayatını kaybetti. Bin 20 civarında ise kimliksiz ve onlarla ilgili adli tıp, savcılık ve kriminal nezdinde incelemelerimiz devam ediyor. 39 bin 689 vefat eden vatandaşlarımızın yakınlarına ödenen rakamı belirteyim. Tabi bunlar miras hukukuna uygun şekilde gerçekleştirilen ödemeler. Örneğin 5 kişilik bir aile var ve hepsi vefat etmiş yakını yok, onlarla ilgili de ödemeler bloke edilmiş durumda” diye bilgi verdi.

    “Kira ödemeleri önümüzdeki hafta başlayacak”

    Yüksek kira fiyatları ilgili de açıklamada bulunan Bakan Soylu, “Kira ödemeleri önümüzdeki hafta başlayacak. Burada da konteyner de kalanlar kira ödemelerinden yararlanamayacaklar. Diğerleri kira ödemelerinden yararlanabilecekler. Bu şehirlerde büyük yıkımlar olduğu için kiralık ev bulmakta zorlanacaklar. Maalesef deprem bölgesinde bazı yerlerde hem maliye bakanlığımız, hem valiliklerimiz üzülerek belirtmek istiyorum ki kira fiyatlarının iki kat üç kat arttığına yönelik hem tespitlerimiz hem de vatandaşlarımızın şikayetleri var. Bu değerlendirme bizleri üzmektedir. Ancak devlet sadece üzülmek ile kalmaz gereğini yerine getirmek devletin temel sorumluluğudur. Bu konuda tespitleri olan vatandaşlarımızın cimer, 112 acil çağrı merkezleri, bizatihi karakollarımıza ve kaymakamlıklarımıza müracaatı bizim takibatımızı başlatır. Bu kabul edilebilir bir durum değil” şeklinde konuştu.

    “66 bin adet konteyner ev bitirildi”

    Çadır ve konteyner kentlerin son durumunu aktaran Soylu, “Şu anada kadar 727 bin üzerinde çadırda vatandaşımız kalmaktadır. 66 bin konteyner de bitirilmiştir. Çok yakın zamanda bu sayı 100 bine ulaşacaktır. Bir buçuk iki ay içerisinde ise 200 bine tamamlanacaktır. Bu konuda vatandaşlarımızın da kira konusunda kiralık yer bulamazlarsa, fahiş fiyatlarla karşı karşıya kalıyorlar ise bizim görevimiz vatandaşlarımıza burada ev sahipliği yapmaktır. Konteynerlerin su, kanalizasyon ve elektrik tesisatları ve yollarının acilen bitirilmesi ile ilgili çalışmalar yapılıyor. Konteyner kent getirip konulması ile olmuyor. Orada bir şehir kuruluyor. Hemen tamamlanmıyor ve bütün ihtiyaçları kuruluyor. Onun için 24 saat yoğun bir mesai sarf ediliyor. 10-12 gün gecikme oldu onun nedeni de yağmurlardan oldu. 2 milyon kişiye her akşam iftar veriliyor ve yaklaşık bir buçuk milyon ekmek üretiliyor bu bölgede. 3 milyona kadar bağışlar ve gıda kolisi dağıtıldı ve dağıtılmaya da devam ediyor. 20 bin taşınabilir tuvalet var. Konteyner kentler dışındaki tuvaletler hariç 5 bin 500 çamaşır makinası 258 kurutma makinası ihtiyaç alan alanlarda mevcut. Yaklaşık 222 çadır kentimiz var. 308 konteyner kent planladık. Ayrıca 122’de küçük bebek çadırlarımız var. 18 Nisan’da Çin’den gelen konteyner ve yanındaki tuvalet ve duşu köylerimize dağıtılmaya başlanıp yerleştirilecek. Bu bölgelerde haşere ve böceklere karşı ilaçlama yapılmaktadır. Ölçüm şudur, geçen yılın iki katından fazla. Gıda kontrolü hep birlikte takibi ile devam etmektedir. Gıda zehirlenmeleri gibi meselelerle karşılaşmış değiliz. Çadır ve konteyner kentlerde destekleme kurslarımız var. Sağlık Bakanlığı çalışmalarını sürdürüyor”ifadelerini kullandı.

    “Çadırda seçim yapmanın riskleri olabileceğini öngördük”

    14 Mayıs seçimlerinde çadırda oy kullanılmayacağına dikkat çeken Soylu, “Aziz milletimize çok teşekkür ediyorum, depremzede vatandaşlarımız ile büyük bir sabır içindeler. Buralardan tahliye edilen vatandaşlarımız var ve şu ana kadar bölgeye yüzde 20 oranında bir dönüş var. 14 Mayıs’ta bu bölgede seçim olacak. Yüksek Seçim Kurulu ve Adalet Bakanlığı ile konuştuk depremin ilk gününde yapılan tespitler biraz daha çadırda oy kullanmanın olabileceği konusunda idi ama önümüzü biraz daha görebiliyoruz. Çadırda seçim yapmanın riskleri olabileceğini öngördük. Kötü niyetlilerle karşı karşıya kalabiliriz. O yüzden prefabrik ve konteyner ofisler ile seçim çalışmasını okulların bahçelerinde ve diğer yapılabilecek güvenli yerlerde gerçekleştirebilecek” diye kaydetti.

  • Çankırı’da 3,4 büyüklüğünde deprem

    Çankırı’da 3,4 büyüklüğünde deprem

    AFAD tarafından yapılan açıklamaya göre, merkez üssü Çankırı Dedeköy olan 3.4 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Yerin 6,8 kilometre derinliğinde meydana gelen deprem il merkezinde hissedildi.

  • Adıyaman’da 4.3 büyüklüğünde deprem

    Adıyaman’da 4.3 büyüklüğünde deprem

    AFAD verilerine göre Adıyaman’da 4.3 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

  • Depremde hamsterlar, köpeklere rakip olabilir

    Depremde hamsterlar, köpeklere rakip olabilir

    14 yaşındaki lise öğrencisi Mehmet Arhan Sezgili, geçen Eylül ayında ‘2204/A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması’nın olacağını öğrendi. Yarışmaya katılmak üzere proje düşünen Sezgili, Elazığ depreminde deprem arama köpeklerinin çok aktif rol oynadığını fark etti. Bunun üzerine 14 yaşındaki genç, evinde beslediği ‘Çılgın’ isimli hamsterin çok meraklı olması nedeniyle deprem ve diğer afetlerde arama kurtarma faaliyetlerinde kullanılabileceğini düşündü.

    Hamsterini eğitti

    Bunun üzerine Sezgili, projesini Yüreğir Bilim ve Sanat Merkezindeki öğretmeni Özden Deveci’ye bahsetti. Öğretmeni tarafından da projesi beğenilen Sezgili, önce evinde ardından da sanat merkezinde hamsterini eğitmeye başladı. İlk olarak küçük labirentler oluşturarak çalışmalara başlayan Sezgili, daha sonra labirentleri büyütüp engeller ekleyerek hamsterin labirenti tamamlayarak geri başlangıç noktasına ulaşmasını sağladı.

    Yarışmada bölge birincisi oldu

    Sezgili ve öğretmeni Deveci, yaklaşık 2 ay boyunca eğittikleri hamsterin labirentteki başarısının videolarını çekip ‘2204/A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması’na gönderdi. Sezgili’nin projesi yarışmada bölge birincisi oldu ve Türkiye finallerinde yarışmaya hak kazandı.

    Mehmet Arhan Sezgili, “Evde uzun yıllardır hamster besliyorum. Hamsterlar çok meraklı hayvanlar. Depremlerde hep arama kurtarma çalışmalarında köpekler kullanılıyordu. Benimde ‘Depremde Hayat Kurtaran Hamster’ proje fikri aklıma geldi. Öğretmenime de sundum projemi ve oda çok beğendi. Ardından projemle ‘2204/A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması’na başvurduk ve bölge birincisi oldum” ifadelerini kullandı.

    “Hamsterların koku ve işitme kabiliyetleri çok gelişmiş”

    Hamsterların enkaz altında köpeklerin giremediği birçok alana rahatlıkla girip arama kurtarma personellerine yardımcı olacağını belirten Sezgili, “Köpekler çok büyük oldukları için enkazda her yere giremiyor. Ancak hamsterlar çok küçük oldukları için enkaz altında her yere girebiliyorlar. Hamsterların koku ve işitme kabiliyetleri çok gelişmiş. Enkaz altında eğitilmiş hamsterlar en ufak bir ses veya kokuyu duydukları anda o alana gidebilirler”diye konuştu.

    Öte yandan Sezgili, hamsterların üzerine kamera ve GPS yerleştirilerek enkaz altına bırakılabileceğini de sözlerine ekledi.

    “Hamster, labirentteki geçitlerden de geçti”

    Yüreğir Bilim ve Sanat Merkezinde görevli öğretmen Özden Deveci, “Hamsterların eğitilebilirliğini göstermek için kendi hamsterımızla labirent çalışması yaptık. Ödülle onun labirentte yol alıp geri dönmesini sağladık. Birde 1 haftalığına hiç eğitilmemiş hamsterla aynı çalışmayı yaptık. Eğitilmemiş hamster girişte fıstık ödülünü yedi ama labirenti çok uzun bir süre tamamlamadı. Bu da hamsterların eğitilebilirliğini gösterdi. Labirente geçitler koyduk, bu geçitler enkaz altındaki farklı engelleri temsil etti”dedi.

    Ayrıca Deveci, sürü halinde hamster eğitiminin çok kolay olacağını vurgulayarak, uygun teçhizatla enkaz altında bırakılan bir çok hamsterin arama kurtarma faaliyetlerinde AFAD’a yardımcı olacağını söyledi.
    Merkezi Müdürü Tolgahan Bostan da, “Yüreğir İlçe Milli Eğitim Müdürü Murat Çelik bize her konuda destek sağladı ve öğrencimiz yarışmadan başarıyla döndü. Bizler Yüreğir Bilim ve Sanat Merkezi olarak her zaman öğrencilerimizi destekliyoruz” şeklinde konuştu.

  • Minarelerden biri yıkıldı, diğeri kaldı

    Minarelerden biri yıkıldı, diğeri kaldı

    6 Şubat’taki iki büyük depremin vurduğu Kahramanmaraş’ın Türkoğlu ilçesinde birçok bina yıkılırken, çok sayıda da can kaybı yaşlandı. Depremlerde iki minareli Kıllı Sanayiciler Camii de büyük hasar aldı. Minarelerden biri tamamen yıkılırken, diğeri ise dimdik ayakta kaldı. Enkaza dönüşen minarenin yola doğru devrildiği dikkat çekti. Ağır hasar alan cami ibadete kapatıldı. Bazı vatandaşların da namazını caminin avlusunda kıldığı öğrenildi.


    Mahalle sakinlerinden Adem Kök, depremin çok şiddetli olduğunu ifade ederek, minarelerden bir tanesini yıkıldığını diğerinin de ayakta kaldığını söyledi. Kök, yıkımın büyük olduğunu ve bir daha bugünleri yaşamamak için Allah’a dua ettiğini kaydetti.
    Mahalle esnafından Özkan Muluk ise, “Ben 3 gün sonra geldim, yurt dışındaydım. Depremi eşim ile çocuğum yaşadım. Çocuğum zaten bir karış yerden kurtuldu. Allah razı olsun halkımız bize her türlü desteğini verdi. Halen tüylerim ürperiyor. Allah kimseye yaşatmasın, çok kötü bir olaydı” diye konuştu.


    Cami minaresinin bir tanesinin sağlam durduğunu aktaran Muluk, “Çok farklı duygulara girdik, çok farklı bir olay. Çok şeylere tanık olduk” ifadelerini kullandı.

  • MÜSİAD’dan deprem bölgesine çıkarma

    MÜSİAD’dan deprem bölgesine çıkarma

    MÜSİAD Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Alparslan Şenocak başkanlığındaki heyet, 3 gün boyunca Hatay ve Gaziantep başta olmak üzere deprem bölgesindeki illerde bulunan MÜSİAD şubelerini ziyaret etti.

    Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Hatay’daki çadırında depremzedeler için iftar yemeği de tertipleyen MÜSİAD Bursa Şubesi Yönetimi, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın konteyner kentinde incelemelerde bulundu.

    Kahramanmaraş ve Adıyaman’ın yanı sıra bölgedeki diğer kentleri de ziyaret eden MÜSİAD Bursa Şubesi Yönetimi, ihtiyaç sahiplerine çeşitli yardımlarda bulundu.

    Deprem bölgesindeki temasları hakkında açıklamalarda bulunan MÜSİAD Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Alparslan Şenocak, “Genel Merkezimizin öncülüğünde ve üyelerimizin katkılarıyla depremin yaralarının sarılması için var gücümüzle çalışıyoruz. Oradaki ticari hayatın ihyası, binaların ve şehirlerin yeniden inşası için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Öncelikli hedefimiz oradaki işletmelerin yeniden ayağa kaldırılması” dedi.

    Şenocak sözlerin devamında, “MÜSİAD Bursa Şubesi Yönetimi olarak bölgedeki MÜSİAD şubelerinin yöneticileriyle hem istişarelerde bulunduk hem de depremzede kardeşlerimizin yanında olduk. Deprem bölgesindeki kardeşlerimizle iftar sofralarında bir araya geldik, acılarını paylaştık. Bölgeye yardımlarımız önümüzdeki günlerde de devam edecek” şeklinde konuştu.

  • Enkazdan şampiyonluğa uzanan bir hikaye

    Enkazdan şampiyonluğa uzanan bir hikaye

    Merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 11 ili etkileyen depremler sonrasında birçok spor kulübü de süreçte olumsuz etkilendi. Bölgesel Amatör Lig 2. Grup ekibi Kahramanmaraş İstiklal Spor’un tesis binası da depremde yıkılarak 3 kişiye mezar oldu. Kahramanmaraş İstiklal Spor’da oynayan 32 yaşındaki futbolcu Burçak Özkanca da 5 saat enkaz altında kaldı ve çevredekilerin yardımıyla kurtarıldı. Kahramanmaraş İstiklal Spor da ligden çekildikten sonra Özkanca takımsız kaldı. Takım arkadaşlarını depremde kaybeden Özkanca, yeniden hayata tutunmak için en çok sevdiği futbola dönmek istedi ve Mardin 1969’a transfer oldu.

    Galibiyet golünü attı

    Burçak Özkanca, Varto’da takımına galibiyeti getiren golü atarak aynı zamanda takımına şampiyonluğu getiren isim oldu.