Etiket: deprem

  • Fay hattı 7.2 büyüklüğünde deprem üretecek

    Fay hattı 7.2 büyüklüğünde deprem üretecek

    Kahramanmaraş merkezli depremlerinin ardından yer bilimcilerin işaret ettiği Bingöl’de çeşitli çalışmalar yapan Bingöl Üniversitesi Enerji Çevre ve Doğal Afet Araştırmaları Merkezi Müdürü doktor Kenan Akbayram, Kuzey Anadolu fay zonu üzerinde bulunan Yedisu fayına dikkat çekti. 75 kilometrelik fayın 7.2 büyüklüğünde bir deprem üreteceğini hesapladıklarını aktaran Dr. Akbayram, İHA muhabirine açıklamalarda bulundu. Akbayram, “Bingöl’ün sismik tehlikeleri yüksek, çok sayıda fayı var. Bu fayların bir kısmının önümüzdeki dönemde deprem üreteceğini düşünüyoruz. Daha doğrusu bilimsel verilerimiz bunu gösteriyor. Bunlardan en önemlisi bizim Yedisu fayı adını verdiğimiz Bingöl’ün Kuzey Anadolu Fay zonunun geçtiği bölümlerinde bulunan bir fay. Bu fay deprem üretirse 75 kilometrelik bir fay bu, 7.2 büyüklüğünde deprem üreteceği hesaplandı. Bu deprem Bingöl merkezde, ilçelerinde ve çevre şehirlerde etkili olabilecek bir deprem olabilir.

    Hazırlıklarımız doğrultusunda da bu etki azalabilir, hazırlanmazsak artabilir. Bunun yanında Bingöl içerisinde bazı başka faylar var, davranışlarını çok iyi bilmiyoruz ama aktif olduklarını biliyoruz. Bunlardan bir tanesi Palu ile Bingöl arasındaki literatürde Gökdere segmenti diye geçen Doğu Anadolu fay zonunun parçası. Bu fayda son 160 yılda kırılmadığını bildiğimiz tek fay parçası. Dolayısıyla burası sismik boşluk dediğimiz bir yer, depremi yaşayacak bir yer. Nazimiye’den gelen bir fay zonu var maalesef. Nazimiye-Karakoçan’ı kat ediyor, Bingöl’e geliyor. Onun da deprem davranışı hakkında çok bilgimiz yok. Bunun dışında Bingöl’ün kuzey ilçelerinde maalesef fay var. Genç ilçemizde yeni tespit ettiğimiz bir fay var” diye konuştu.

    ”Bingöl’ün zemini üzerinde çalışıyoruz”

    Birçok üniversitenin destekleriyle Bingöl’ün zemini üzerine çalışma yaptıklarını belirten Dr. Akbayram, ”Peki bu fayları böyle bekleyecek miyiz, hazırlanmıyor muyuz? Aslında hazırlanıyoruz. TUBİTAK desteğinde Bingöl Üniversitesi, Tunceli Munzur Üniversitesi, Erzurum Atatürk Üniversitesi, MTA ortaklığında bir proje yürütüyoruz. Bu projede deprem zararlarını azaltmak için sismik tehlike analizleri yapıyoruz. Yani Bingöl’ün zeminini çalışıyoruz, dinamik parametlerini çalışıyoruz. Proje bir yıldır yapılıyor. Projede iki jeofizik yöntemin bölgesel sonuçlarını aldık. Elimizde iyi bir veri tabanı var. Üçüncü bir jeofizik yöntem uygulayacağız bu yaz. O yöntem uygulandıktan sonra Bingöl’ün dinamik parametleri, dinamik haritaları çıkacak. Bu zemin dinamik haritalarının üzerine Bingöl Üniversitesinde yapılan bazı inşaat mühendisliğine yönelik doktora tezleri var. Bu doktora tezlerinin önemi, buradaki hasar görebilirliği çalışması. Bu tezler de Diyarbakır Dicle Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesinde yapıldı. Birisi bitti, birisi de bitmek üzere. Yani Bingöl’ün riskli binalarını tehlike analizlerimizi de dahil ederek tespit edebiliyor durumdayız. Bu bize şu şansı veriyor, bunu yaptığımız zaman zayıflıklarımızı net bir şekilde ortaya koyabiliyoruz, nereler zayıf, nerelerin yıkılma riski var olası depremlerde, nereleri dönüştürmemiz, nereleri güçlendirmemiz, nereleri yıkmamız gerektiğini öğrenmiş olacağız. Ve biz bunu kamu kurumlarıyla da sonuçlarımızı paylaşacağız” şeklinde konuştu.

    ”Bingöl’de 8 büyüklüğünde bir deprem olacağına dair hesap yok”

    Bingöl’de 8 büyüklüğünde bir deprem beklemediklerini aktaran Dr. Akbayram, “Basında çok ciddi dezenformasyon olabiliyor. Bunun nedenini ben anlıyorum. Şuan herkeste bir deprem korkusu var. Maalesef çok sayıda insanımız 2 ay önceki depremlerde vefat ettiler. Çok sayıda bina, çok sayıda şehrimiz etkilendi. Fakat Bingöl’de 8 büyüklüğünde bir deprem beklendiğine dair söylenti gelişti ve bu da bana adreslendi. Böyle bir ifadem yok. Bu ifade bir takım sorunlardan kaynaklı oluşmuş olabilir. Bingöl’de 8 büyüklüğünde bir deprem olacağına dair hesap yok” ifadelerini kullandı.

  • Kahramanmaraş’ta 4,1 büyüklüğünde deprem

    Kahramanmaraş’ta 4,1 büyüklüğünde deprem

    Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre, merkez üssü Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesi olan 4,1 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi.

    Depremin 16,36 kilometre derinlikte olduğu belirlendi.

  • “Bursa’nın deprem fayları belirlendi”

    “Bursa’nın deprem fayları belirlendi”

    Mimarlar Odası Bursa Şubesi ve Şehir Plancıları Odası Bursa Şubesi işbirliği ile konferans düzenlendi. Konferans Mimarlar Odası Bursa Şubesi ve Şehir Plancıları Odası Bursa Şubesi işbirliği ile Bursa Akademik Odalar Birliğinde düzenlendi. Şehir Plancısı Bayram Vardar ile Mimar ve Şehir Plancısı Prof. Dr. Handan Türkoğlu konuşmacı olarak katılım gösterirken çok sayıda mimar ve şehir plancısı programı takip etti. Bursa’nın geçmişten günümüzde uzanan şehir planlarının anlatıldığı programda daha yaşanabilir bir Bursa için neler yapılması gerekildiği tartışıldı.


    Program sonrası açıklamalarda bulunan Bayram Vardar, “Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bir kez daha hatırladığımız deprem gerçeğini göz önünde bulundurarak, gelecek Bursa’nın tahayyülüyle alakalı geçmişte neler tecrübe edildiyse bu tecrübelerin teknik, idari ve hukuki yansımaları çerçevesinde neler olduğunu hem Mimarlar Odası hem de Şehir Plancıları Odası’ndan oluşan bir teknik heyet katılımıyla Bursa’da geçmişten bugüne tahayyülünün yapıldığı bir seminer. Esas gaye gelecek Bursa’sının daha yaşanabilir olması ile alakalı çalışmaların neler olması ve nasıl olması gerektiği ile ilgili çalıştay gerçekleştirdik. Bu çalıştayda Bursa’nın yaklaşık yüzyıl önce başlayan planlama kültürünün gelecekte nasıl olması gerektiği ile alakalı bir takım teknik analizlerinin yapıldığı, 2011-2013 yılları arasında teknik heyetin Bursa’nın geleceğinin planladıkları temel sorunlar ele alındı. Yeşil alanlar ve deprem gerçeği ki bu şu anda çok güncel, planlara nasıl yansıması ile alakalı daha yaşanılabilir bir şehir oluşturmayla ilgili gözden geçirildiği faydalı bir çalışma oldu” şeklinde konuştu.

    “Bursa’nın deprem konusunda ihtiyacı olan veriler elimizde”

    Bursa’nın fay hatlarının haritalandırıldığını ve yerel yönetimlerin mikro bölgelendirme çalışmaları yürüttüğünü söyleyen Vardar, “Bursa metropoliten çevre düzeni planı çerçevesinde yakın geçmişte Bursa’nın bütün fay hatları belirlendi. Bursa’nın deprem konusunda ihtiyacı olan veriler elimizde var. Şu anda yerel yönetimler mikro bölgelendirme dediğimiz daha dar alanlarda bina ölçeğinde çalışmalar yapıyorlar. Bunlar tabi gelecek Bursa’sının daha yaşanılabilir olmasını sağlayacak çalışmalar. Aslında zemin ile yapı ilişkisini sağlayan tüm veriler var artık. Bundan sonra yapılması gerekenler hem teknik insanların hem de yurttaşlarımızın bu gerçeği göz önünde bulundurarak ihtiyaçlarını buna göre belirlemesi gerekiyor” dedi.

  • Binalarımız ne kadar sağlam?

    Binalarımız ne kadar sağlam?

    Kahramanmaraş merkezli büyük depremlerde can kaybı 50 bini aştı. Depremin üzerinden 2 ay geçti ve yaraların sarılması için büyük mücadele ediliyor.

    Türkiye 11 ili etkileyen şiddetli depremlerle sarsıldı. Her geçen gün nüfusu artan Bursa’da binaların sağlamlığı tartışılıyor. Depremden önce Nilüfer ilçesine yoğun bir talep varken depremden sonra ise özellikle zemini daha sağlam bölgelere yoğun bir talep var.

    Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Derneği (YDKBD) Genel Başkanı Tayfun Gücenmez, çok büyük bir deprem yaşandığını belirtti. Gücenmez, şöyle devam etti. “Ciddi kayıplarımız var maalesef. Bu güne geldiğimizde biz bir deprem ülkesiyiz. Bu bir süreç. 1999 yılından sonra ciddi çözümler geldi. Bir kısmının yetersiz olduğunu ve alacağımız sonuçla r olduğunu söyleyelim.  Zeminin çok önemli olduğunu biliyoruz. Her ilinin imar planlarının ve makul anlamda sorgulanması gerektiğini gördük. Deprem yönetmenliklerin güvenlik mekanizlarını arttırılması gerektiğini öğrendik. Bursa noktasında binaların yenilenmesi evin küçüklüğüne değil yenilenmesi gerekiyor. Özellikle 2001 den sonra yenilenmiş binalar güvenlik donanımları daha çok iyi” dedi.

  • Samsun açıklarında 3.7 büyüklüğünde deprem

    Samsun açıklarında 3.7 büyüklüğünde deprem

    Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Türkiye’nin birçok yerinde depremler olmaya devam ediyor. Depremler sadece karada değil, denizin altında da etkisini sürdürüyor. Samsun’da 6 Nisan gecesi ile 7 Nisan’da Çarşamba açıklarında 4 farklı deprem meydana geldi.


    İlk deprem 6 Nisan saat 22.52’de 2,3 büyüklüğünde olurken, ikinci deprem saat 23.24’te 3,3 büyüklüğünde gerçekleşti. Son 24 saatteki en büyük deprem 6 Nisan 23.31’de yerin 8,6 km altında 3,7 büyüklüğünde olurken, yine 7 Nisan Cuma günü saat 11.17’de 2,5 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldi.

  • Deprem bölgesine 500 çuval un yardımı

    Deprem bölgesine 500 çuval un yardımı

    Ramazan ayının başında İnönü Belediye Başkanı Kadir Bozkurt Başkanlığında toplanan İnönü Belediye Meclisi, 2023 yılı mart ayı meclis toplantısında deprem bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızın içini ısıtacak karar almıştı. Belediye tarafından alınan 500 çuval un Kahramanmaraş Halk Ekmek Fırınına teslim edildi.

    Deprem bölgesine yapılan yardım ile ilgili belediyeden yapılan açıklamada; “İnönü Belediye Başkanlığı 2023 Yılı Olağan Mart Ayı Meclis Toplantısı’nda oy birliği ile alınan karar gereği; iptal edilen 2023 yılı Ramazan İftar Programları için ayrılan bütçeden afet bölgesine yardım gayesi ile 50 kiloluk 500 çuval un alındı.

    Belediyemiz tarafından temin edilen unlar Kahramanmaraş Halk Ekmek Fabrikası tarafından günlük olarak ekmek yapılarak deprem bölgesindeki vatandaşlarımıza ücretsiz dağıtımı gerçekleştiriliyor. Yardımlarımız aralıksız devam edecektir” denildi.

  • Tarihi cadde enkaz yığınına döndü

    Tarihi cadde enkaz yığınına döndü

    Asrın felaketi olarak adlandırılan Kahramanmaraş merkezli depremlerde en ağır hasarı alan Hatay’ın Antakya ilçesinde bulunan tarihi Kurtuluş Caddesi, yaşanan depremlerin ardından adeta enkaz yığınına döndü. ‘Eski Antakya Evleri’nin bulunduğu cadde savaş ortamını aratmazken, bölgede enkaz kaldırma çalışmaları aralıksız sürüyor. Birçok iş ocaklarının, otellerin, lokantaların bulunduğu tarihi cadde, tekrardan ayağa kalmak için gün sayıyor.

    “Kültürel varlıklarımızda yıkım oldu”

    Tarihi caddeyi yapacakları çalışmalar ile eski günlerine döndürmek istediklerini belirten Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, “12 yıldır tarihi doku üzerine çok çalıştık. Hem geleneksel yapımızı hem de tarihi kültür varlıklarımızı korumak istiyoruz. Yaşanan depremlerden dolayı Hatay’da özellikle tarihi dokuda, kültürel varlıklarımızda yıkım oldu.

    Bizde bir an önce kültürel varlıklarımızı tekrardan ayağa kaldırmak istiyoruz ama bunun belli bir prosedürü var. Öncelikle Kültür Bakanlığı bu tarihi doku içerisindeki kültür varlıklarını tespit edecek. Ardından kültür varlıklarımızın planlaması ve projesi yapıldıktan sonra gerek kamu gerekse de özel sektör kendine ait yapıları ayağa kaldırmak zorundadır. Biz bunu canı gönülden istiyoruz ve sabırsızlanıyoruz” dedi.

    “Ayağa kaldırılacak çok eser var”

    Tespit ve projelendirme işlemlerinin bir yıl kadar sürebileceğini ifade eden Başkan Savaş, “Öncelikle planlanan projelerin kabul edilmesi gerekiyor. Ama bu süreci kısaltmak, hızlandırmak bakanlığın çalışmalarına bağlı. Tabii ayağa kaldıracak çok eser var. Bunun için sadece büyükşehir belediyesinin bütçesi bu işi karşılayamaz.

    Maalesef sokaklar çok zarar gördü ve bizde sokak sağlamlaştırma konusunda da destek olabiliriz. İnşallah bir yıl içinde dediğimiz adımlar atılır, süreç biter. O bir yılın sonunda da biz de bismillah deyip tarihi dokunun tekrardan ayağa kaldırılması için inşaat sürecine geçeriz” diye konuştu.


    Öte yandan, insanların terk etmek zorunda kaldığı Kurtuluş Caddesi ve çevresindeki mahalleler, sokak kedilerine kaldı. Depremden en çok etkilenen canlılardan biri olan kediler, yemek bulmak umuduyla enkaz aralarında dolaşıyor.

  • Afetzedeler, Kahramanmaraş’a geri dönüyor

    Afetzedeler, Kahramanmaraş’a geri dönüyor

    7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin merkezi Kahramanmaraş’ta yaşayan binlerce vatandaş, memleketlerini geçici veya kalıcı süreyle terk ederek farklı şehirlere gitti. İstanbul başta olmak üzere Mersin, İzmir, Ankara, Kırıkkale, Tokat, Sivas gibi farklı şehirlere giden vatandaşların bir kısmı tekrar dönüşe geçti. Şehirlerarası Otobüs Terminali’nde ise yoğunluk yaşandığı görüldü.

    Otobüs şoförü İlyas Kavuncu, depremzede vatandaşların yeni yeni dönemeye başladıklarını ifade ederek, bayramdan sonra da yolcu sayısının artacağını söyledi.

    Depremin ardından Tokat’ta üniversite okuyan kardeşinin yanına gittiğini belirten Ahmet Arslan ise “Birkaç ay buralardan uzaklaşmak için Tokat’taki kardeşimin yanına gittim. Kardeşim orada okuyordu, onun tuttuğu evde misafir kaldık. Depremden bir gün sonra apar topar gittik” diye konuştu.

    Depremde evinin yıkıldığını anlatan İsmail Karagöl ise, “Deprem günü evdeydim, evim yıkıldı. Çocuklarla göçük altında kaldık. Kaynanam rahmetli oldu. Allah bir daha kimseye yaşatmasın. Devletime ve milletime zeval vermesin. Bizim için önemli olan o al bayrağın orada dalgalanması” şeklinde konuştu.
    Elektrik tesisatçısı Gökhan Şirin ise, “En azından depremzedelere bir yardımımız dokunsun diye konteyner kentlere elektrik tesisatı yapmak için geldim. 15 gündür buradaydım şu an 500 adet konteynerin elektrik tesisatını teslim ettik” dedi.

  • Bingöl’de 4.5 büyüklüğünde deprem

    Bingöl’de 4.5 büyüklüğünde deprem

    Afet ve Acil Durum Başkanlığı (AFAD), Bingöl’de 4.5 büyüklüğünde deprem meydana geldiğini bildirdi. Merkez üssü Bingöl olan deprem saat 11.29’da yerin 7 kilometre altında meydana geldi. Deprem sırasında iş yerinde ve evlerde olan vatandaşlar dışarı çıktı.

    Deprem, Bingöl ve Elazığ gibi çevre illerde de hissedildi.

    Deprem nedeni ile herhangi bir olumsuzluğun meydana gelmediği öğrenildi.

  • Ailesinden 8 kişiyi kaybeden hafız yaşananları anlattı

    Ailesinden 8 kişiyi kaybeden hafız yaşananları anlattı

    Kahramanmaraş merkezli depremlerde yaşadıkları binanın çökmesi sonucu eşi, iki çocuğu, ağabeyi ve dedesini kaybeden 30 yaşındaki hafız Seyfettin Yenice, Ramazan ayı nedeniyle camide mukabele okuyor. Acısını içine atıp ihtiyaç sahiplerinin yardımına da koşan Yenice, yaşadıklarını anlattı.

    Kahramanmaraş’ta hafızlık eğitimini tamamladıktan sonra Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesindeki Kur’an Eğitim Merkezinde göreve başlayan Seyfettin Yenice, hayatını Şeyma Yenice ile birleştirdi. Aradan geçen yılların ardından Yenice ailesinin İbrahim (5) ve Muhammed Raşit Yenice (2) isimli iki çocuğu dünyaya geldi. Sağlam diye aldıkları evde 6 Şubat tarihinde depreme yakalanan Yenice’nin iki oğlu ve eşi enkaz altında kalarak hayatını kaybetti. 20 dakika enkaz altında kaldıktan sonra iki çocuğu ve eşinin cenazesini de çıkaran baba Seyfettin Yenice, acısını içine atarak ihtiyaç sahibi depremzedelerin yardımına koştu. Yenice, depremde eşi ve çocuklarının yanı sıra ağabeyi, yeğenleri ve dedesini de kaybetti.

     

    “O gün mahşeri yaşadık”

    Yaşadıklarını anlatan Seyfettin Yenice, “Acımız çok. Herkese çok geçmiş olsun. Ölenlerin hepsi şehit oldu. Allah rahmet eylesin. O gün mahşeri yaşadık. Biz inananlar olarak sonuçta gideceğimiz yer ahiret. İman ettiğimiz için süreci çok rahat geçirdiğimize inanıyorum. Hafız olmamın ayrıca bir durumu vardı. Ben depremde eşimi, iki oğlumu, ağabeyimi ve onların çocukları ile dedemi kaybettik. Biz Sait Bey Sitesi A Blok 3’üncü katta oturuyorduk. Sağlam diye oraya taşınmıştık ve burası yıkıldıysa ailemizin aparmanı tamamen yıkılmıştır diye düşündüm. 15-20 dakika enkaz altında kaldım ve kurtarıldım. İman etmiştik, tekbir ve şehadet getirmiştim. Çocuklarıma seslendim, hiç ses duyamadım” dedi.

    “Acımıza oturup ağlayamadık”

    Yenice, “İnsanların acısını gördükçe benim acımın hafif olduğunu gördüm. Çünkü cenazesini bulamayan, günlerce bekleyen ve hala araştıranlar var. Acımız ile sevinir duruma geldik. Acımıza oturup ağlayamadık. Sürekli yardımlara koşturmaya başladık. Ağabeyim sendika başkanı ve onun yanında durduk, o da bizim yanımızda durdu. Koşturarak insanlara yardımcı olmaya çalıştım. Kendimi toparlamaya çalıştım” diye konuştu.

    Camide mukabele okuyor

    Her yıl Ramazan ayında farklı camiye giderek mukabele okuduğunu ifade eden Yenice, “Aslında her yıl Ramazan ayında hafızlarımı getiriyorum. Bu yıl getiremedik, her birinin evleri farklı yerlerde. Ben Ramazan nedeniyle camide mukabele okumaya karar verdim. Ramazan ayını dolu dolu geçirip, seneye hafızlarımızla geçireceğiz inşallah. Mahşeri hepimiz yaşadık. Rabbim bir daha böyle acılar ve kötü günler yaşatmasın, herkese sabır ve selamet versin” dedi.