Etiket: deprem

  • Cami minareleri yıkılıyor

    Cami minareleri yıkılıyor

    Kahramanmaraş merkezli meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremde Adıyaman’da binlerce bina yıkılmış ve binlerce vatandaş ise enkaz altında kalarak hayatını kaybetmişti.

    Depremde Adıyaman merkezde bulunan 87 camiden 54’ü de hasar gördü. Diğer taraftan camilerin 14’ünün minaresi kısmen veya tamamen yıkıldı. Kısmen yıkılan camilerin minareleri ekipler tarafından alınan güvenlik önlemlerinin ardından tek tek yıkılmaya başlanıldı.


    İki minaresinden biri hasar görmesinden dolayı yıkılan Emine Uyumaz Cami İmamı Hasan Çatlı, “Birinci deremde minaremizin uç kısmı düşmüştü. Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü görevlilerinin kontrolleri sonucu yıkımına karar verildi.

    Bu sabah da bizlere haber verdiler gelip yıkacağız diye gelip yıktılar. Evet tehlike arz ediyordu. Tabii çevre ve şehircilik il müdürlüğü bizlerden daha iyi biliyor mühendisler bunu incelediler. Bizim gönlümüz yıkılmasından yana değil” diye konuştu.

  • Deprem Araştırma Komisyonu toplandı

    Deprem Araştırma Komisyonu toplandı

    Türk Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık, “Kızılay bir yönetim kuruluyla yönetilir. Başkanı istifa ettiği anda tüzüğe göre 2 ay içerisinde genel kurula gidilmesi gerekir. Kızılayın idari anlamdaki işleri durur, sahadaki 300 bin gönüllümüzün yönetilmesi kaosa dönüşür.” dedi.

    Kahramanmaraş Merkezli Depremlerin Sonuçlarının Bütün Yönleriyle Araştırılması, Depreme Dirençli Yapı Stokunun Oluşturulması ve Kentsel Dönüşüm Uygulamalarının Etkinliğinin Artırılması İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Veysel Eroğlu başkanlığında toplandı.

    Türk Kızılay Genel Başkanı Kınık, komisyona kurumun kuruluş tarihine ve çalışmalarına ilişkin bilgi verdi.

    Türk Kızılayın 6 milyon bağışçısı, 7,5 milyon kan bağışçısı, 300 bin de aktif gönüllüsü olduğunu aktaran Kınık, sahada 2 bin çalışan, 149 bin 107 gönüllü ile hizmet verdiklerini söyledi.

    Kahramanmaraş merkezli depremde 22 Kızılay mensubunun vefat ettiğini anlatan Kınık, Türk Kızılay bünyesindeki çadır stoklarına ilişkin şu bilgileri verdi:

    “Kendi bünyemizdeki stokumuzdaki 50 bin çadırla beraber, 93 bin 551 paydaşlarımızdan, Erbil, Romanya, Bulgaristan gibi bize ati olan stoklarımızdan bütün çadırlarımızı bölgeye seferber ettik. 6 Şubat’tan bu yana fabrikalarımız AFAD için çadır üretmekte, 36 bin 720 adet çadırı düne kadar üretip sahaya 130 bin 271 adet çadırı, 474 bin 249 tane battaniyeyi, 51 bin ısıtıcıyı sevk ettik. Çadır fabrikamız günlük 1200 afet çadırı üretme kapasitesiyle faaliyetlerini sürdürmektedir. Son iki yılda 51 bin 480 adet çadırı AFAD’a teslim ettik.”

    Türk Kızılaya yapılan bağışlara ilişkin ise Kınık, “101 ülkeden 154 kurum ve kuruluş 55 milyon dolar Kızlaya ayni yardım,13 milyon dolarlık nakdi yardımı şu an ulaştırdı. Türk Kızılay ve Kızılhaç ile uluslararası bir çağrıda bulunduk. 350 milyon İsviçre frankı çağrısıydı. Bunla alakalı 106 milyon İsviçre frankının taahhüdünü aldık.” dedi.

    Türk Kızılayın Yaraları Birlikte Saralım Kampanyasında 3 milyar 194 milyon 995 bin 193 lira toplandığını aktaran Kınık, şunları kaydetti:

    “AFAD ile birlikte açılan Türkiye Tek Yürek Kampanyası’nda ise 919 milyon 982 bin lira bağış taahhüdünde bulundu. Bize taahhüt edilen 919 milyonun 565 milyon lirası hesaplarımıza geçti. 6 Şubat’tan bu yana kampanyalarımıza verilen destekle birlikte 6 milyar lira kadar bağış, Türk Kızılaya aynı ve nakdi yardım olarak ulaştırıldı. Şu ana kadar gerek gelen yardımlardan 5 milyar 530 milyon 163 bin lira kaynağı halihazırda harcadık, deprem bölgesine aktardık.”

    “Depremin olduğu ilk gün bölgeye gittik”

    Türk Kızılay Genel Başkanı Kınık, sunumunun ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

    Depremin olduğu ilk gün bölgeye gittiklerini, tüm kapasiteleriyle çalışmalara başladıklarını belirten Kınık, ekiplerin sahaya ilk çıkış saatlerine ilişkin de bilgi verdi.

    Hatay’ın Samandağ ilçesinde çadır ihtiyaçları tam karşılanamayan 100’den fazla kişinin muz serasında yaşadığı iddialarına ilişkin soruyu yanıtlayan Kınık, 2 gün önce çadırların oradaki vatandaşlara ulaştırıldığını fakat bazı vatandaşların seradan çıkmamayı tercih ettiklerini söyledi.

    “İktidarın atamayla oluşturduğu bir kuruma dönüştünüz” iddiasını da yanıtlayan Kınık, bu iddianın gerçeği yansıtmadığını, 3 yılda bir genel kurul gerçekleştirildiğini, kendisinin de 2016’da iki listenin yarıştığı genel kurulla seçilerek başkanlığa geldiğini belirtti.

    Başkentgaz’ın Ensar Vakfı’na Kızılay üzerinden yaptığı bağışa ilişkin ise Kınık, “Adı geçen şirketin Kızılay aracılığıyla bir öğrenci yurdu yaptırmak istediği dönemde gayrimenkul ortaklığı, yatırım ortaklığı hüviyetinde olduğu için zaten vergiden muaftır. Dolayısıyla kamunun herhangi bir vergi kaybı da olmamıştır. Burada sadece yürütülecek olan projenin Kızılay tarafından yürütülmesi istendiği için böyle bir uygulama yapılmıştır.” ifadelerini kullandı.

    Ahbap Derneğinin Kızılaydan çadır satın almasına ilişkin soruyu da yanıtlayan Kınık, “Çadır satışı Ahbap Derneğine 10 Şubat’ta yapılmıştır. Bundan Ahbap Derneği Başkanı’nın ve benim haberim yoktu. Yapılan işlem benim haberim olmadan yapıldı.” dedi.

    Satış yapılırken kendisine sorulmadığını da belirten Kınık, “Bana sorsalardı, Genel Müdürümüze sorsalardı biz ‘göndermeyin, bizim lojistiğimiz var bunu biz kendimiz götürürüz’ derdik. Sonuç olarak o çadırlar 10 Şubat’ta bölgeye götürülmüş kurulmuş, ihtiyaç sahibi vatandaşlara ulaştırılmış.” diye konuştu.

    “Neden istifa etmiyorsunuz?” sorusunu da yanıtlayan Kınık, “Kızılay bir yönetim kuruluyla yönetilir. Başkanı isitfa ettiği anda tüzüğe göre 2 ay içerisinde genel kurula gidilmesi gerekir. Kızılayın idari anlamdaki işleri durur, sahadaki 300 bin gönüllümüzün yönetilmesi kaosa dönüşür.” diye konuştu.

    Kan bağışının bir insan dokusu olduğunu, ticarete konu edilemeyeceğini kaydeden Kınık, parayla kan satmanın kanuna aykırı olduğuna dikkati çekti.

    Tarihi geçmiş gıdaların depremzedelere gönderildiği iddialarına ilişkin ise Kınık, bütün mutfakları ve imalathanelerinde üretilen gıdalardan alınan numunelerin bazı testlerden geçerek vatandaşlara ulaştırıldığını, son kullanma tarihi geçen ürünlerin vatandaşlara verilmesinin söz konusu olmadığını vurguladı.

    Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın,”Depremin ilk günü Hatay’a 35 kamyon göndermemiz istendi. Biz de kamyonlar boş gitmesin, çadır götürelim dedik. Olumlu yaklaşıp, bize haber vereceklerini söylediler ancak öğlene kadar geri dönüş olmayınca artık beklememek için kamyonları boş gönderdik.” sözlerinin sorulması üzerine Kınık, bu konuyla ilgili bir iç soruşturma yaptıklarını ancak kendilerine resmi olarak gelen bir şey olmadığını söyledi.

    Kınık, milletvekili adayı olmayı düşünmediğini de belirtti.

  • “Hep beraber bu yaraları saracağız”

    “Hep beraber bu yaraları saracağız”

    Depremden zarar gören Mar İlyas Kilisesi’nde incelemelerde bulunan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Biz 85 milyon bir ve beraberiz, kimsenin kimseye üstünlüğü yok. Tek yumruk, tek yürek olarak depremin etkilediği 11 şehir ile depremden etkilenen 14 milyon vatandaşımızın yanına, yardımına hiçbir ayrım yapmaksızın koştuk. Hep beraber en kısa sürede bu yaraları saracağız” dedi.

    Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, beraberindeki Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ile 6 Şubat’ta merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde 7,7, Elbistan ilçesinde ise saat 7,6 büyüklüğündeki depremlerin vurduğu iller arasında yer alan Hatay’daki faaliyetlerine devam ediyor. Bu çerçevede Samandağ ilçesine giden Akar, burada AFAD Koordinasyon Merkezi’nde yapılan toplantıda depremin ardından yaraların sarılmasına yönelik gerçekleştirilen çalışmalara ilişkin bilgi aldı, talimat verdi.

    Bakan Akar daha sonra beraberindeki Genelkurmay Başkanı Orgeneral Güler ve İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı ile ilçe merkezi ile depremde zarar gören Rum Ortodoks Mar İlyas Kilisesi’nde incelemelerde bulundu. Papaz Abdullah Yumurta’dan kilisedeki hasara ilişkin bilgi alan, Akar, yaraların sarılması için çalışmaların devam ettiğini belirtti.
    İlk andan itibaren devletin güçlü bir şekilde seferber olduğunu vurgulayan Akar, “Biz 85 milyon bir ve beraberiz, kimsenin kimseye üstünlüğü yok. Tek yumruk, tek yürek olarak depremin etkilediği 11 şehir ile depremden etkilenen 14 milyon vatandaşımızın yanına, yardımına hiçbir ayrım yapmaksızın koştuk. Hep beraber en kısa sürede bu yaraları saracağız” diye konuştu.

    Depremlerin meydana geldiği 6 Şubat’tan itibaren bugüne kadar gelinen noktaya dikkati çeken Akar, “Cumhurbaşkanımızın da deprem bölgelerini ziyaretlerinde açıkladığı gibi binlerce yeni evin yapımı için planlamalar, çalışmalar yapıldı. Bazılarının temelleri atıldı. İnşallah bir yıla yakın zamanda bunlar tamamlanacak ve vatandaşlarımız yeni evlerine geçecek. Hastanelerin, okulların, iş yerlerinin temelleri atıldı, atılmaya devam ediyor. Çok süratli bir çalışma var. Bu yaraları omuz omuza çalışmak suretiyle elbirliğiyle biz saracağız. Geçmişte de buna benzer felaketlerle karşılaştık. Nasıl bunların üstesinden geldiysek, bunun da hep beraber üstesinden geleceğiz” açıklamasında bulundu.

    Papaz Abdullah Yumurta da Bakan Akar’a ziyaretinden dolayı teşekkür ederek, “Bizimle beraber olduğunuz için emeğinize, yüreğinize sağlık. Devletimize güveniyoruz. Cumhurbaşkanımıza da selamlarımızı iletiyoruz. Sürekli onun için dua ediyoruz. Rabbim yar ve yardımcısı olsun” ifadelerini kullandı.

  • Malatya’da enkaz kaldırma çalışmaları sürüyor

    Malatya’da enkaz kaldırma çalışmaları sürüyor

    6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli asrın felaketinde büyük yıkıma uğrayan Malatya’da hayatın normalleşmesi adına çalışmalar sürüyor. Çifte depremde kent genelindeki 44 binin üzerindeki bina yıkıldı ve ağır hasar aldı. Toplamda 135 bin 385 bağımsız bölümün depremden büyük ölçüde etkilendiği Malatya’da, enkaz kaldırma çalışmaları da sürüyor.


    Malatya Valiliğinden yapılan son açıklamaya göre şu ana kadar bin 251 enkaz kaldırılırken, kent merkezindeki çalışmalar havadan görüntülendi. İş makinelerinin hummalı bir çalışma sürdürdüğü kent merkezinde, acil yıkılacak binalarında yıkılması ile enkaz sayısı da her geçen gün artıyor.


    Çevre güvenliğinin de alındığı yıkımlarda molozlar, hafriyat kamyonları ile belirlenen alanlara götürülüyor.

  • Tarihi eserlerde deprem önlemi

    Tarihi eserlerde deprem önlemi

    Anadolu’nun en eski camilerinden Habib-i Neccar, 2 bin yıllık geçmişe sahip Karakuş Tümülüsü, 250 yıllık Antakya Evleri ve 200 yıllık Rum Ortodoks Kilisesi gibi daha onlarca anıtsal eser, Kahramanmaraş merkezli depremlerde yok olup gitti. Tarihi eserlerde böylesi büyük bir büyük yıkım yaşanması, gözleri büyük bir bölümü UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Bursa’daki tarihi eserlere çevirdi. Birinci derece deprem kuşağında yer Bursa, 1855 depreminde büyük bir yıkım yaşamış, başta Ulu Cami olmak üzere pek çok anıtsal eser ya zarar görmüş, ya da tamamen yıkılmıştı. Yine 1958 yılındaki yangında Tarihi Kapalı Çarşı da kül olmuştu. Tarih boyunca yaşadığı büyük deprem ve yangın felaketleriyle önemli eserlerin tahrip olduğu Bursa’da, geçmişte yaşanan acı tecrübelerden çıkarılan dersle tüm ecdat emanetleri bire bir ölçümlenip, modellenerek kayıt altına alınıyor.

    Bursa Büyükşehir Belediyesi Harita Şube Müdürlüğü ekipleri, 2015 yılında Türkiye’deki belediyelerde bir ilk olarak yersel lazer tarama cihazı ile ölçümlere başladı. Saniyede 50 bin nokta ölçebilen lazer ölçüm cihazı ile yapıların 3 boyutlu modeli çıkarılırken, İslam âleminin en yüksek mertebedeki 5’inci büyük mabedi kabul edilen 600 yıllık Ulucami’de yapılan 2 milyar nokta ölçümü ile en kaba hata sadece 8 milimetre olarak, tarihi yapının 3 boyutlu modeli oluşturuldu. Bugüne kadar Ulucami’nin yanı sıra Tarihi Saat Kulesi, Osman Gazi ve Orhan Gazi Türbeleri, Yeşil Cami, Yeşil Türbe, Tarihi Belediye Binası, İznik Antik Roma Tiyatrosu, Çini Fırınları, Tolon Fabrikası, İznik Surları, İshakpaşa Külliyesi, Yıldırım Beyazıt Camii, 1. Murat Külliyesi, Bitinya Galerileri, Zindan Kapı gibi 100’ün üzerindeki tarihi eserin modellemesi yapılırken, milyarlarca noktanın üzerinde ölçüm yapıldı. Yapılan bu modellemeler sayesinde asrın felaketinde olduğu gibi bir depremde zarar gören bir eser, milimi milimine aslına uygun olarak yeniden inşa edilebilecek.

    Bursa’nın, Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi, Cumalıkızık ve Sultan Külliyeleri ile UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer aldığını, İznik’in de aday listede olduğunu hatırlatan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, yok olmaya yüz tutmuş eserlerin restore edilerek, ayağa kaldırılması kadar, bu eserlerin aslına uygun olarak geleceğe taşınmasının da büyük önem taşıdığını söyledi.

    Birçok medeniyetlere ev sahipliği yapan ve çağlar öncesinden günümüze pek çok tarihi yapıyı bünyesinde barındıran Bursa’nın da birinci derece deprem kuşağında yer aldığını ifade eden Başkan Aktaş, “Bir taraftan şehrimizi depreme karşı dirençli hale getirecek çalışmaları sürdürürken, diğer taraftan sahip olduğumuz kültürel mirası korumak için de yoğun çaba harcıyoruz. Özellikle 1855 depreminde Bursa neredeyse yerle bir oldu. Birçok tarihi eser ya tahrip oldu ya da tamamen yıkılıp gitti. Yine 1958 yılındaki yangında tarihi kapalı çarşı kül oldu. 11 ilimizde büyük yıkım ve acılara neden olan asrın felaketinde de çok sayıda anıtsal eser yerle bir oldu.

    Yani bu tür felaketler her an olabilir. Bu noktada harita şubemizin yaptığı çalışma tarihe not düşülmesi bakımından çok önemli. Bugüne kadar 100’ün üzerindeki eserimizin birebir modellemesi yapıldı. Hedefimiz kentimizdeki gerek tarihi, gerekse mimari değeri olan tüm eserleri modellemek. Allah ülkemize bir daha böyle acılar yaşatmasın tabii ki ama muhtemel bir felakete karşı konutlarımızdan anıtlarımıza kadar tüm yapılarımızı depreme dirençli hale getirmeye çalışıyoruz” diye konuştu.

  • “Gece gündüz çalışacağız”

    “Gece gündüz çalışacağız”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da “GSB Yurtları İftar Buluşması” programında depremzedelerle birlikte oruç açtı. Programda konuşan Erdoğan, “Deprem gününden sonra geçen yaklaşık 1,5 ayda arama kurtarma çalışmalarını tamamladığımız, acil yardım dağıtımlarını düzene soktuğumuz, enkazları süratle kaldırdığımız, geçici barınma merkezlerini oluşturmayı sürdürdüğümüz, kalıcı konutların inşasına başladığımız; özetle yaraları hızla sarmaya başladığımız bir süreç yaşadık. Ülkemizin 11 ilinde 14 milyon insanı doğrudan etkileyen böylesine büyük bir felaket karşısında böylesine hızlı bir toparlanmayı sağlamak kolay değildir. Devletimiz tüm kurumlarını, imkanlarını, gerekli tüm personelini deprem bölgesinde görevlendirmiştir. Milletimiz sivil toplum kuruluşlarıyla ilk günden beri depremzede vatandaşlarımızın yanındadır. Dost ve kardeş ülkeler başta olmak üzere uluslararası yardımları da asla unutmayacağız. Depremzedelerimiz de, milletimiz de şundan emin olsun ki oradaki arkadaşlarımız insan üstü bir gayretle çalışarak her eksiği gidermenin, her talebi karşılamanın mücadelesini yürütmüştür. Buna rağmen felaketin etkilediği alanın genişliği, nüfusun çokluğu, iklim şartları gibi sebeplerle elbette bir takım eksikler, sıkıntılar yaşanmıştır. Kısa bir sürede bunlarında telafisi zaten yapılmıştır.” diye konuştu.

    “Toplamda da 650 bin konut inşa ederek deprem bölgesini ayağa kaldırmaktır”

    Deprem bölgesinde toplamda 650 bin konut inşa edilerek ayağa kaldırılacağını belirten Erdoğan, “Amacımız 1 yıl içerisinde alt yapısıyla tüm sosyal ve ticari birimleriyle 319 bin konut, toplamda da 650 bin konut inşa ederek deprem bölgesini ayağa kaldırmaktır. Yerinde dönüşecek yerleri de tarihi ve kültürel dokuya uygun şekilde sağlam ve güvenli yapılarla şehirlerimize kazandıracağız. Ramazan vesilesiyle ziyaret ettiğimiz şehirlerimizde kalıcı konutlarımızın temel atma törenlerini de gerçekleştiriyoruz. Kahramanmaraş’ı, Hatay’ı inşallah yarın da Adıyaman’ı, Malatya’yı, Gaziantep’i ve depremde zarar gören diğer tüm şehirlerimizi yeniden inşa ve ihya edene kadar gece gündüz çalışacağız. Deprem bölgesindeki vatandaşlarımdan şehirlerine sahip çıkmalarını istiyorum. Kullanılamayacak hala gelen evler ve artçı sarsıntıların yol açtığı huzursuzluk sebebiyle başka yerlere giden milyonlarca vatandaşımız var. Vatandaşlarımızın bir kısmı da burada olduğu gibi Gençlik ve Spor Bakanlığımızın yurtlarında kalıyor. Ayrıca otellerde, kamu misafirhanelerinde, evlerde kalan vatandaşlarımız bulunuyor. Bunların da bir an önce geri dönerek yuvalarına, işlerine, hayatlarına yeniden kavuşmalarını hedefliyoruz. Sanayi kuruluşlarının üretime başlamasıyla geçici ticaret merkezlerini ve sağlam dükkanların açılmasıyla, tarımsal çalışmaların yoğunlaşmasıyla geri dönüşlerin süratleneceğine inanıyorum” diye konuştu.

    “Felaketin yaralarını tamamen saracağız” diyen Erdoğan, “Dağıttığımız çadırlarla, kurduğumuz konteyner kentlerle inşa ettiğimiz prefabrik yapılarla geçici barınma ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. Hasarsız binalarda zaten oturulabiliyor. Az hasarlı binalarda küçük tadilatların ardından kullanılabiliyor. Kalıcı konutların devreye girmeye başlamasıyla inşallah bu şehirlerimizin önünde yepyeni bir dönem başlatacağız. Ölen canları geri getiremeyiz. Ama bunun dışında yıkılan her şeyi yeniden yaparak Allah’ın izniyle bu felaketin yaralarını tamamen saracağız. Kardeşlerim milletimizin birlik, beraberlik, kardeşlik hasretlerinin ne kadar güçlü olduğunu son deprem felaketinde bir kez daha gördük. Ramazan ayı bu hasretlerin zirveye çıktığı bir dönemdir. Ülkemizin dört bir yanında insanlarımız bu ayın bereketinden istifade ederken, deprem bölgesindeki kardeşlerini de unutmuyor. Belediyelerimiz Ramazan boyunca hizmet vermek üzere deprem şehirlerimizi ilçe ilçe, köy köy paylaştı. İftarıyla, sahuruyla, sohbetiyle Ramazan ayını en güzel şekilde değerlendirecek programlar yapılıyor. Aynı şekilde diğer şehirlere gitmiş depremzedelerimiz de ihmal edilmiyor. Bu kardeşlerimizin Ramazan ayında mahzun kalmaması için bugün burada yaptığımız iftar gibi programlar düzenleniyor. Tabi Ramazan ayının sembolü olduğu birlik ve kardeşlik ikliminin bizim medeniyetimizde çok müstesna bir yeri var. Ülkemizin dört bir yanında ve yurtdışındaki insanlarımız arasında bu iklimin güçlendirilmesi için çalışıyoruz. Türkiye’nin Cumhuriyetimizin ilk asrındaki demokrasi ve kalkınma eksiklerini tamamladığı ve yeni bir katılıma hazırlandığı bir dönemde böyle bir kucaklamaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız bulunuyor” ifadelerini kullandı.

    Erdoğan, şunları kaydetti: “Türkiye Yüz Yılı diye ifade ettiğimiz ülkemizin ve milletimizin önümüzdeki asrına dair hayallerimiz, vizyonlarımız, hedeflerimiz için kritik bir tercihin arifesindeyiz. Bizi girdiğimiz hiçbir mücadelede yalnız bırakmayan milletimizin bu defada desteğiyle yanımızda yer alacağına yürekten inanıyorum.”

  • Ali Sunal’dan Güldür Güldür açıklaması

    Ali Sunal’dan Güldür Güldür açıklaması

    Son dönemde skeçlerle gündeme damga vuran Komedi skeç programı Güldür Güldür’ün suncusu Ali Sunal, üç hafta önce yayımlanan programda depremle ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulunmuştu. Ali Sunal’ın bu açıklamalardan sonra programdan ayrılacağı iddia edildi.

    Ali Sunal, Twitter hesabından yaptığı paylaşımla iddiaları yalanladı. Bir yere gitmediğini söyleyen Sunal, yola devam ettiklerini belirtti: “Efendim iyi pazarlar. Dün ‘Güldür Güldür’ kanalımız Show TV’de yayındayken benim ayrıldığım gibi asılsız bir bilgi yayılmış. Bir yere gittiğimiz yok, git diyen de yok. Kanalımızda, bir parçası olmaktan gurur duyduğum programımızla devam ediyoruz. Hepinize sevgiler saygılar.”

     

  • Depremin merkezinde konteyner kent kuruldu

    Depremin merkezinde konteyner kent kuruldu

    Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde çadırlarda kalan vatandaşların birçoğu geçici olarak yaşamlarını konteyner kentte sürdürecek. İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı (AFAD) tarafından 100 dönüm alana kurulan konteyner kentin büyük bir bölümü tamamlandı. Konteynerlerin bulunduğu alanda da peyzaj çalışmaları sürüyor. 1181 konteynerde yaklaşık 4 bin 500 depremzede vatandaşın barınması planlanıyor. Çadır kentlerde barınan depremzedeler, kullanıma hazır olan konteynerlere peyderpey yerleştiriliyor. Pazarcık koordinatörü Kırıkkale Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu başkanlığında da ilçedeki hayatın normalleşmesi için çalışmalar ise sürüyor.

    “Devlet, depremin ilk günü vardı”

    63 yaşındaki depremzede Şaban Uçar, devletin depremin ilk gününden itibaren her türlü yardımı yaptığını belirterek, “Deprem anında yatıyorduk. Uyandık evden çıkamadık. Dolapların hepsi kapının ağzına yığıldı oradan çıkamadık. Allah’ıma şükürler olsun yine sağ salim çıktık. Devletimizden milletimizden Allah razı olsun. Bazıları diyor ya ‘Devlet yoktu.’ Devlet, depremin ilk günü vardı. Devletimiz ve milletimiz Pazarcık’taydı. Allah onlardan razı olsun. Allah devletimizden razı olsun konteyneri yaptı. Yoksa biz çadırlarda yaşıyorduk. Hani bazıları çıkıyor diyor ‘Deprem bölgesinde yardım yoktur’ diyor. Yardımlar depremin ilk gününden bugüne kadar var” diye konuştu.

    Depremzedelerden Meliha Yağlıyurt ise “Çadırdaydık ama yağmur yağınca su basıyordu ama konteyner verdiler Allah razı olsun. Şuanda da çok iyiyiz. Her şeyimizi verdiler eksiksiz. İnşallah da devletimiz yardımını kesmez” dedi.

  • 8 katlı binanın kontrollü yıkıldı

    8 katlı binanın kontrollü yıkıldı

    Kahramanmaraş merkezli depremlerin hasar verdiği binaların kontrollü yıkım çalışmaları sürüyor. Sandalzade Bulvarı üzerindeki 8 katlı Hacı Bayram Kirişçi apartmanı da kontrollü olarak yıkıldı. İş makinalarıyla yapılan yıkım esnasında polis ekiplerince çevrede güvenlik önlemleri alındı. Bazı vatandaşlar da cep telefonu kameralarıyla binanın yıkım anını görüntüledi.

    “Bina görevini yaptı, can kaybımız olmadı”

    Binanın alt katında giyim üzerine iş yeri bulunan Yusuf Hekimoğlu, “Deprem anında zaten biz evimizdeydik ama iş yerimizi merakımızdan geldik. Can kaybı olmadığı için bina görevini yaptı. Binamızın yıkılması da uzun sürdü.

    Yarım saatten bu yana bekliyoruz ne olacak diye. Şuanda da bir sıkıntı olmadı çok şükür. İstenildiği gibi yıkıldı binamız. Bir can kaybımız olmadı en mutlu olduğumuz tarafta öyle. Ekipler görevini yaptı insanları uzaklaştırdı. Zarar olmadı insanlardan can kaybı olmadı. Güvenlik görevlisi arkadaşlarımız da gereğini yaptı” dedi.

  • Hakkari’de 3 büyüklüğünde deprem

    Hakkari’de 3 büyüklüğünde deprem

    Hakkari’nin merkez üssü Konak köyü olan 5 kilometre yerin altında 3 büyüklüğündeki deprem meydana geldi. Depremin şiddeti ile birlikte yüksek katlı binalarda bulunan vatandaşlar evlerini terk etti. Can kaybının yaşanmadığı deprem kısa süreli paniğe neden oldu. Hakkari Valisi ve Belediye Başkan Vekili İdris Akbıyık, sosyal medya hesabında yaptığı açıklamada, “26 Mart 2023 tarihinde 01.20’de Hakkari’ni Konak köyü merkezli yerin 5 kilometre derinlikte 3 büyüklüğünde meydana gelen deprem sonrası yapılan taramada herhangi bir olumsuzluğa rastlanmamıştır” paylaşımında bulundu.