Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığından (AFAD) alınan bilgiye göre, saat:09.33’de Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesi merkez üssü olan 4.2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Yerin yaklaşık 9,5 kilometre altında meydana gelen deprem şehir merkezinde hafif hissedildi. Bugün sabah saat 07.39 sıralarında da Kahramanmaraş’ın Ekinözü ilçesinde yerin 7 kilometre altında 4.5 büyüklüğünde deprem meydana gelmişti.
Etiket: deprem
-
“Tüm yaraları sarmadan buradan ayrılmayacağız”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İskenderun’da Deprem Konutları ve Yeni Devlet Hastaneleri Temel Atma Töreni’ne katıldı.
Erdoğan’ın açıklamalarının satırbaşları şöyle:
Bize düşen asıl görev, can kaybı yaşanan 11 ilimizi ve özellikle en büyük yıkıma ve acıya maruz kalan Hatay’ı bir an önce ayağa kaldırmaktır. Ancak bu şekilde insanlarımızın geleceklerine güvenle bakmalarını sağlayabiliriz. Attığımız her adımı bu gaye ile planlıyor ve yürütüyoruz.
“Hatay yaralıyken 80 ilimiz sağlıklı olamaz”
Kalıcı konutlarla ilgili hazırlıkları inşaat safhasına getirdik. Birileri bize kadim şehirlerimizin ihyası konusunda acele ettiğimizi ileri sürüyor. Gerekçelerin ilmi ve teknik geçerliliğinin olmadığını Van’da, Elazığ ve Malatya depremlerindeki çalışmalarda gördük.
Milyonlarca vatandaşımızın kimsenin keyfini bekleyecek vakti de sabrı da dermanı da yoktur. Bir yılda 319 bin konut yaparak, altyapısı ile işyerleri ile sosyal ve kültürel birimleri ile şehirlerimizi ayağa kaldırma sözü verdik. Seçimleri 14 Mayıs’ta yapma kararımızın gerisinde de aynı anlayış vardır. Çalışmalar seçim atmosferinden etkilenmesin, bu iş bir an önce ülkenin gündeminden çıksın istedik. Hatay yaralıyken kalan 80 ilimiz sağlıklı olamaz. Deprem şehirlerimizin tamamı için aynı durum geçerlidir.
Tüm yaralar sarılıp, yıkılan her şey daha iyisiyle yeniden inşa edilmeden buralardan ayrılmayacağız.
Hatay’da 238 bin konutu ve köy evini yaparak hak sahiplerine teslim etmeyi planlıyoruz. 50 bin konut ve köy evlerinin inşasına ilişkin süreci başlattık. Hatay’da 3 bin 122 konut ile 22 bin 467 konutu inşası fiilen başlamıştır.
10 Mayıs’ta açılıyor
Arsuz, Hassa ve Belen’de devlet hastanelerini tamamlayarak hizmete aldık. Salgında acil durum hastaneleri inşa ettiysek Hatay’da da bunu yapacağız. Ana muhalefetin yalanlarıyla ayakta duran parti ve iktidar değiliz.
İşte o salgının olduğu dönemde bakınız İstanbul’da dev Çam Sakura Hastanesi’ni bitirdik. 3 ay gibi bir zamanda bir tarafta İstanbul Havalimanı’nda bir taraftan Anadolu yakasında iki hastaneyi 1006 odayı bitirdik, halkın hizmetine sunduk. Bugün 400 yataklı Antakya, 600 İskenderun, 200 yataklı acil durum ve 300 yataklı Defne Devlet Hastanesi’nin temellerini atıyoruz. Antakya hastanesini 10 Mayıs’ta hizmete açıyoruz.
Amacımız mayıs ayına kadar bölge genelinde 100 bin konteyneri faaliyete geçirmektir. Çadır dağıtımı kesintisiz sürüyor. Sanayi kuruluşlarımız üretime devam ediyor.
“Kentsel dönüşüm yapacağız”
Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli ile ülkemizde kentsel dönüşüm yapacağız. Hükümet programımızın ilk hedefi kentsel dönüşümü tamamlamak.
Hatay tarihe gömülecek bir şehir değildir. Hatay’ı inşa edene kadar durmayacağız, dinlemeyeceğiz.
-
Kahramanmaraş’ta 4.4 büyüklüğünde deprem
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığından (AFAD) alınan bilgiye göre, saat 16.10 sıralarında Kahramanmaraş’ın Nurhak ilçesinde 4.4 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Yerin 15 kilometre derinliğinde meydana gelen deprem merkezde de hafif hissedildi.
-
Bursa’nın depremselliği ele alındı
Muhtemel bir Marmara depremine hazırlıksız yakalanmamak için çeşitli çalışmalar yürüten Nilüfer Belediyesi, bu çalışmalar çerçevesinde Jeoloji Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Okan Tüysüz’ü ağırladı. Nilüfer Barış Meclisi Salonu’nda düzenlenen toplantıya katılan Prof. Dr. Okan Tüysüz, ‘Türkiye’nin depremleri’ konulu bir sunum yaptı.
Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem ve idari müdürler ile uzman personelin katıldığı toplantıda Prof. Dr. Tüysüz, Türkiye, Bursa ve Nilüfer’in depremselliği üzerine bilgi verdi. Türkiye’nin yıllardır büyük depremlere maruz kaldığını ve diri kuşak üzerinde olduğunu hatırlatan Tüysüz, “Depremlerin önceden belirlenmesi mümkün değil. Hiçbir deprem karakteristik olarak birbirine benzemez. Türkiye, 20 milyon yıldır Arap yarımadasının üzerine gelmesine maruz kalıyor. Ayrıca Girit üzerinden Afrika kıtası ülkemizi kendine doğru çekiyor. Türkiye bir yandan itilip bir yandan çekilerek fay hatlarının batıya kaymasına yol açıyor. Türkiye’de 485 tane diri fay var. Türkiye en büyük Erzincan’da 7,9 deprem yaşamış. Son 100 yılda 20 tane, 7 üzeri deprem gerçekleşmiş. Maalesef Türkiye’de deprem olmaya devam edecek. Bu sebeple gereken dersleri çıkartarak önlemler almamız şart. Yoksa daha çok can yanar” dedi.
6 Şubat’ta yaşanan depremlerin olma yakınlığının ender karşılaşılan bir durum olduğunu ifade eden Tüysüz, “Bu büyük deprem kötü zemin şartı ve dayanıksız yapı stokları sonucu afete yol açtı. Depremin etkisi açıklanan değerin çok üzerinde oldu. Bölgede stres farklı taraflara kaydı. Bingöl çevresi, Kadirli -Adana, Samandağ-Kıbrıs arasını takip ediyoruz. Deprem gerçeğinden kaçamayız ama önlem alarak zarardan korunabiliriz” diye konuştu.
Bursa ve Nilüfer’in depremselliğine de değinen Okan Tüysüz, Bursa’nın diri faya sahip illerden biri olduğunu vurguladı. Bursa’da 1855 yılından buyana büyük deprem yaşanmadığına dikkati çeken Tüysüz, “Kuzey Marmara’daki fay sisteminde 7,2 ila 7,6, Güney’deki Bursa’nın içinden geçen sistemde de 7 üzerinde deprem üretme potansiyeli var. Bursa’da uzun yıllardır yıkıcı deprem olmamış. Depremlerin geleceği fayların geçmişinden belli olur. Nilüfer’deki fayın 3 parçalı olduğunu görüyoruz. Ne kadar deprem üreteceğini net olarak söyleyemeyiz” şeklinde konuştu.
-
DSÖ’nün olağanüstü gündemi; Türkiye
Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, DSÖ Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı ve Ulusal Ağ Koordinatörleri toplantısına katıldı. Online yapılan toplantının tek gündem maddesi “Türkiye’de Yaşanan Deprem ve Mevcut Durum” oldu.
DSÖ Sağlıklı Şehir Ağı Direktörü Kira Fortune’nin sunumuyla başlayan toplantıda konuşan Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Başkanı Alinur Aktaş, depremlerin hemen ardından Türkiye’nin 71 şehrinden deprem bölgesindeki illere yardım konvoyları gittiğini, on binlerce insanın deprem bölgesindeki vatandaşlara destek olmak için harekete geçtiğini hatırlattı.
Bunlara ilave olarak deprem sonrası 60’ı aşkın ülkeden destek ve yardım geldiğini, gelmeye de devam ettiğini dile getiren Başkan Aktaş, “Depremlerin ardından DSÖ ve DSÖ Vakfı’nın acil durum ilan etmesi, destek sunması ve fon toplamak üzere bir kampanya başlatmış olması memnuniyetle ve minnettarlıkla karşılanmıştır.
2005 yılından bu yana DSÖ Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağının üyesi olan Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği’nin 130 üyesinin 14’ü, deprem bölgesinden etkilenen 11 şehir içerisindedir. Bizler de Sağlıklı Kentler Birliği olarak tüm üyelerimizle; bir yandan afet bölgesindeki insanlarımızın yaralarını sarmak için çalışırken bir yandan da büyük bir bölümü deprem riski altında bulunan şehirlerimizin daha dayanıklı şehirler hâline gelmesi için çalışmalar yürütüyoruz. Bu çerçevesinde de öncelikli olarak maddi ve manevi her türlü yardımı, etkilenen şehirlere ulaştırmayı hedefliyoruz” dedi.
Yardımlar devam etmeliBölgede ihtiyaçların karşılanması noktasında büyük bir çaba harcadıklarını ifade eden Başkan Aktaş, “Şehirlerin iyileştirilmesi için, depremden etkilenen yerlere iletilmek üzere; barınma ihtiyaçları (çadır ve konteyner), mobil duş ve mobil tuvalet, giyim, gıda ve hijyen malzemeleri, çocuklar için oyuncak ve oyun setleri gibi ayni ve nakdi pek çok konuda desteğe açık olduğumuzu ifade etmek isterim. Yardımlar hangi ülkeden veya şehirden gelirse, kendi logoları ile Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği tarafından fotoğraflanıp belgelenerek afet bölgesine ulaştırılacak, yardım yapan şehirlere ve DSÖ’ye geri bildirim sağlanacaktır. Uzun süreli bir dayanışmaya ihtiyaç var. Deprem bölgesinde yaşamın sağlıklı bir şekilde devam etmesi için geçici barınma imkânları sonrasında, kalıcı barınma ve sosyal donatılar sağlanana dek, yardımlar devam etmelidir. Yaraları sarmak ve daha dayanıklı şehirler oluşturmak için DSÖ Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı’na üye şehirlerin ve ulusal ağların desteğinin devam etmesi ve bu zor zamanlarda dayanışmamızın daha da güçlenmesi beklenmektedir. Amacımız; acil insani yardım ve yeniden yapılanma çalışmalarını desteklemektir. Duyarlılığınız için minnettarız. Bu tür acıların, dünyanın neresinde olursa olsun, bir daha yaşanmamasını temenni ediyorum” diye konuştu.
DSÖ Sağlıklı Şehir Ağı Direktörü Kira Fortune de Avrupa’da 100 üye şehir ile irtibata geçerek, yardımlar için bizzat aracılık edeceğini kaydetti. DSÖ’nün bu yıl Hollanda’da gerçekleştireceği toplantıda, deprem sonrası kentsel dirençlilik konusunu hassasiyetle ele alacaklarını belirten Fortune, Türkiye’nin de içinde olacağı bir çalışma grubu oluşturacaklarına dikkat çekti.Toplantıda ayrıca Yunanistan, Macaristan, İspanya ve Hırvatistan temsilcileri de deprem konusunda bugüne kadar desteklerini ilettiklerini, bundan sonra devletler düzeyinde Türkiye’nin yanında olacaklarını kaydetti.
-
Erzurumspor FK Başkanı Ahmet Dal: “Stadyumumuz ve kulüp tesislerimiz depremden çok etkilendi, tesisleri boşaltacağız”
Bir otelin toplantı salonunda gerçekleşen programda Erzurumspor FK Başkanı Ahmet Dal ve Erzurumspor FK Teknik Direktörü Hakan Kutlu basın mensuplarıyla bir araya geldi. Dal ve Kutlu, bu toplantının daha önce yapılacağını ancak deprem nedeniyle ertelendiğini söyledi. Öte yandan Hakan Kutlu ile hiçbir maddi görüşme yapılmadığını da konuşmasına ekleyen Ahmet Dal, “Hocamızla maddi bir görüşme yapmadık diyebiliriz. O Erzurumspor’un büyüklüğüne ve camianın büyüklüğüne inandığı için geldi” ifadelerini kullandı.
Erzurumspor’dan teklif gelmesinin ardından hemen ertesi gün Erzurum’a geldiklerini kaydeden Erzurumspor FK Teknik Direktörü Hakan Kutlu ise, “Para bile konuşmadık bu camiayı sevdiğim için geldim. Bu sezonu iyi bitirip gelecek sezon için hazırlanacağız” değerlendirmesinde bulundu.
Stadyumun durumundan da bahseden Başkan Dal, depremden en çok etkilenen stadyumlardan birinin Erzurumspor FK stadyumunun olduğunu söylerken, kulüp tesislerinin de depreme dayanıklı olmadığını ve kısa süre içerisinde boşaltılacağını belirtti.“Erzurumspor’un büyüklüğüne, camianın büyüklüğüne inandığı için geldi”
Hakan Kutlu ile yapılan anlaşmanın deprem nedeni ile duyurulamadığını söyleyen Ahmet Dal, “Hocamızla depremden bir gün önce anlaşma sağladık. Daha sonra 6 Şubat Pazartesi öyle bir sabaha uyandık ki her şeyi sorguladığımız bir gündü. Biz de hocamızla anlaştığımıza dair bir paylaşım ve duyuru yapamadık. Sonrasında liglerin de ertelenmesiyle beraber hocamız iki gün gecikmeli olarak geldi. Bu konuyla ilgili o sıra sadece sosyal medyadan bir paylaşım yapmıştık. Antalya’da kamp yapmıştık ve daha sonra iki hazırlık maçı oynadık. O süreçlerde Muzaffer hoca takımın hocası durumundaydı. O da Boluspor’a gitti, ona da başarılar diliyorum. Hakan hocanın daha öncede Erzurumspor’a gelmesi konusunda çok konuşmuştuk. O zamanlar olmadı ama şimdi hocamız burada. Hocayla maddi konuları hiç konuşmadık bile diyebiliriz. O Erzurumspor’un büyüklüğüne, camianın büyüklüğüne inandığı için geldi” diye konuştu.“O gün çalışanlarımız stadyumdan kendilerini dışarı atmışlar”
Depremden Erzurumspor’un büyük ölçüde etkilendiğini de kaydeden Başkan Dal, “Şu anda yönetim binamızın ve altyapı tesislerimizin olduğu binanın da depreme dayanıklı olmadığı tespit edildi. Yakın zamanda kulüp personelimiz ve altyapı sporcularımızın da bu tesisleri boşaltacağını ifade edelim. Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen de bunu dile getirdi. Tesislerimiz, stadımız ve ekonomik sıkıntılarımız gerçekten hepsi üst üste geliyor ama biz mücadelemize devam edeceğiz. Stadımızla ilgili ilk çalışmalar ağustos ayında yapıldı. O zaman bir iki sıkıntı olduğu ama maç oynanabileceği söylendi. Stadyum yapılması konusunda biz bunu bahane ediyormuşuz gibi bir algı vardı. Her işte en önemli mesele insan sağlığıdır, ben taraflarımızı bu stadyuma nasıl getirebilirim. Biz bu konuyu hep gündemde tutmuştuk, Kahramanmaraş’ta gerçekleşen depremler sonrası tekrar gündeme geldi. O gün, gündüz gerçekleşen depremde bizim stadyumda çalışan görevli arkadaşlarımız kendilerini dışarıya atmışlar. Stadyumun her yerinden sesler geldiğini söylediler. Gençlik Spor İl Müdürlüğüne yazı yazdık; ‘Maçlarımızı nerede oynayacağız?’ diye sorduk. Bize Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan yetkililerin gelip inceleme yaptığını, bu süre zarfında da maçları Erzurum’da oynamamamız gerektiğini söylediler. Bir haftadır rapor çıkmasını bekliyoruz. Federasyonla da iletişimdeyiz, maçları İstanbul’da oynamak istiyoruz. Herkes şunu da bilsin, depremden evet, o bölgedeki iller çok etkilendi. Her gün sallanmaya da devam ediyorlar. Ama sportif anlamda da Erzurumspor bunun etkilerini yaşıyor şu anda” açıklamalarında bulundu.Hakan Kutlu: “Para bile konuşmadık camiayı sevdiğim için geldim”
Daha önce de Erzurumspor’dan teklifler aldığını aktaran Erzurumspor FK Teknik Direktörü Hakan Kutlu, “Bu konuşmayı daha önce yapacaktık ama fırsatımız olmadı. Başkanımızın da dediği gibi biz maddi açıdan hiçbir şey konuşmadık. Bize teklif yapıldığı diğer gün Erzurum’a geldik. Daha önce üç defa Erzurumspor’dan teklif aldık. Ben ve ekibim üç teklifte de çok olumlu yaklaşmıştık. Hep son anlarda yaşanan bazı problemler nedeni ile çalışma fırsatı bulamadık. Şimdi buradayız, en iyi zaman, içinde bulunup o anı yaşadığımız zamandır. Görüşmelerimizde gelecek sezonla ilgili de konuştuk. Uzun süre çalışmak istediğimiz bir camia burası, başkanla konuşmamızda bunu da söyledim. Bu senenin hedefi bu ligde devam edebilmek, gelecek sezon da en iyi sıralama içerisinde olacağız” cümlelerine yer verdi. -
Deprem öncesi muhabbet kuşu uyandırdı
Burdur’da “Emek Gönüllüleri” adı altında gönüllü olarak toplanan yardımseverler, deprem bölgelerinden gelen 20 ailenin ev, eşya ve yardım malzemeleri ihtiyaçlarını karşılayarak hayata yeniden tutunmaya çalışan depremzedelerin yaralarını sarmaya devam ediyor.
6 Şubat’ta meydana gelen depremlerin ardından evlerini bırakarak Burdur’a gelen depremzedelere yardım etmek amacıyla toplanan ve gönüllülerden oluşan Emek Gönüllüleri, birçok depremzedenin ihtiyaçlarını karşılayarak onlara yeni yaşam alanları oluşturuyor. Ev hanımları, öğrenciler, emekliler gibi farklı yaştaki üyelerden oluşan Emek Gönüllüleri, Burdur halkının desteğiyle topladıkları eşyaları ve yaşam malzemelerini tuttukları depoda çeşitlerine göre ayırarak ihtiyaç sahipleriyle buluşturuyor.
Şimdiye kadar 20 depremzedeye ev ayarlayıp, temizliğini yaparak içini eşya ile dolduran ekibin eve yerleştirdiği kişilerden biri de Kahramanmaraşlı depremzede Veysel Kurt. Ailesi ile birlikte evleri hasar aldığı için Burdur’a gelen Kurt, Emek Gönüllüleri sayesinde hem ev hem de iş sahibi oldu.
Depremzede Veysel Kurt, deprem anında evindeki muhabbet kuşunun çırpınma sesiyle uyandığını belirterek, “Gece saat 4 civarında muhabbet kuşum çırpınmaya başladı. Ben ilk başlarda kafese sıkıştığını düşündüm, uyanmaya çalıştım ama uyanamadım. Daha sonra bir patırtı ile ayağa kalktım ama ayakta duramayıp geri düştüm. Deprem olduğunu o an anladım. İki çocuğum diğer odada kaldığı için ilk başlarda onlara ulaşamadım. Yanımda eşim ve 2 yaşındaki çocuğum vardı. Onlara sarıldım ve durmasını bekledim. Deprem durunca hepimiz hızlıca bina dışına çıktık. Çalıştığım şirketin aracı vardı bende. Dışarıda o araca binerek sabah olmasını bekledik” şeklinde konuştu.
“Acı manzara karşısında boğazım düğümlendi”
Gün aydınlandığı zaman karşılaştığı manzarayı anlatan Kurt, “Gün aydınlanınca, derin bir üzüntü ile söylemek istiyorum ki Kahramanmaraş’ımızın yok olduğunu gördük. Bütün binaların gözümüzün önünde yıkıldığını, acı feryatları, ağıtların yakıldığını işittik. İnsanların o acı durumlarını gördükçe içim parçalandı. Konuşurken bile boğazım düğümlendi” diye konuştu.
Kahramanmaraşlı depremzede Veysel Kurt, Burdur’a geliş sürecini ise, “Önce yeğenimin aracı ile İstanbul’a gittik. Ama yaklaşan İstanbul depremini duyunca tekrar aynı olayları yaşamaktan korktuğumuz için eşimle birlikte İstanbul’da durmak istemedik. Burdur’da yaşayan bir arkadaşımın vesilesi ile Burdur’a geldik. Burdur’a geldiğimizde Emek Mahallesi’nde bir binada oturmaya başladık. Orada otururken Emek Gönüllüleri bizi ziyarete geldi. Emek Gönüllüleri Başkanı Şule Hanım evimizin halini görünce bizimle çok ilgilendi. O evimizi su bastığı için oturulmaz hale gelmişti. Bu yüzden bize yeni ev ayarladılar. Evin içerisini A’dan Z’ye yerleştirip, çocuklarımın ihtiyaçlarının çoğunu temin ettiler. Hala daha yardımları devam ediyor. Yediğimiz yemekten içtiğimiz suya kadar her şeyi karşılıyorlar” ifadeleriyle anlattı.“Emek Gönüllüleri beni iş sahibi yaptı”
Burdur’da Emek Gönüllülerinin kendine iş ayarladığını belirten Kurt, “Şule Hanım’ın eşi eskiden çalıştığı markette tanığını müdürü ile irtibata geçerek bana iş ayarladı. İki haftadır da orada çalışıyorum” diye konuştu.
Emek Gönüllüleri Kurucusu Şule Yüce ise, bu topluluğun ortaya çıkış sürecini, “Ekibimiz depremden üç dört gün sonra bir aile dostumuzun ‘Depremzedeler geliyor, yetiş. Ev temizlenecek, ev yerleştirilecek’ diyerek anlattı. “3 kişiyle başladık bu işe” diyen Yüce, “Daha sonra talep çok fazla olmaya başladıktan sonra biz de bu talepleri nasıl karşılayabiliriz diye istişarelerde bulunarak ekibimizi oluşturduk. Benim kendi nişanımın olduğu depoyu tuttuk. Depo sahibi bize ücretsiz olarak tahsis etti orayı. Eşyaları Burdur halkının çok büyük yardımları sayesinde topladık. O eşyaları ücretsiz bir şekilde gittik, aldık, temin ettik, evlere yerleştirdik, evlerin temizliğini yaptık. A’dan Z’ye ne eksik varsa karşılamaya çalıştık. İlk 15 günümüz çok yoğun bir şekilde geçti. 20’ye yakın evi yerleştirdik” şeklinde konuştu.Nuray ve Veysel Kurt ile tanışmalarını ve onlara yaptıkları yardımları da anlatan Şule Yüce, “Bizi Emek Mahallesi Muhtarımız aradı. ‘Burada bir depremzede aile var, yardımcı olur musunuz?’ dedi. Biz de kabul edip evlerine gittik. Nuray’ın 3 çocuğu vardı, onda kendimi gördüm. Onda da bende olduğu gibi deprem korkusu var. Dostluğumuz orada başladı. Elimden ne geliyorsa onları düşünerek, empati kurarak hareket ettim. Çok yoğun çalıştığımız zamanlarda onlar da bizim yanımıza gelerek bize yardım ettiler. Emek Gönüllüleri olarak yaralara merhem olmaya çalıştık. Biz bu işi Allah rızası için yaptık, insanların kalbini kazanmak için yaptık. ‘Emek’ dememizin sebebi de çok fazla çaba ve emek harcadığımızdan geliyor” ifadelerine yer verdi.
-
Emekli müdür, kravatıyla enkaz temizliyor
6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli depremler, 11 il içinde en büyük yıkımı Hatay’da meydana getirdi. Kent ticaretinin merkezi konumundaki Kurtuluş Caddesi ve çevresindeki çarşılar ile birçok iş yeri enkaza döndü. Emekli okul müdürü Yaşar Afacan’ın, 3 milyona mal ettiği, iki katlı evinin üzerine yandaki bina yıkıldı ve zarar verdi. Alt katta baharat dükkanı işleten Afacan, üst kata kısa süre önce taşınmayı planlıyordu. Yandaki binanın yıkılmasıyla, Afacan’ın üst katı zarar gördü. Tüm birikimleriyle yaptığı binanın hasar görmesinden büyük üzüntü duyan 60 yaşındaki Afacan, 45 yıldır çıkarmadığı kravatıyla enkaz temizliği yapıyor. Binanın her kolonunda 32 demir kullandığını söyleyen Yaşar Afacan, yapısının sağlam olduğunu ve yeniden inceleme yapılmasını talep etti. Afacan, binasını kendisinin onarabileceğini, devletin şahsına yapacağı yardımı ihtiyacı olanlara yapmasını istedi.
“Yandaki bina hasarlıydı”
Deprem gecesi hiç uyuyamadığını anlatan Yaşar Afacan, sarsıntıyla kendilerini güçlükle bahçeye attıklarını söyledi.
Üç gün boyunca hiçbir yere gidemediklerini dile getiren Afacan, “Sonra yeni yaptırdığım iş yerime geldim, böyle görünce canım sıkıldı. Uzun süre oğlumun yanında Ankara’da kaldık. İki gün önce yeniden geldim iş yerime bakmaya. Yandaki binaya 6 ay önce yıkım kararı verildi. Kimse boşaltmadı. Buradakiler çıksaydı belki bu yıkım olmayacaktı. O binada bir kadın yaşadı, en az 8 kişi vefat etti” diye konuştu.“Tüm birikimim buradaydı”
Tahliye kararı verilen binanın 3 milyona inşa ettirdiği 2 katlı binanın üzerine yıkıldığını ve zarar verdiğini dile getiren Afacan, “Tüm birikimimi bu iki katlı yapıya harcamıştım, hepsi gitti. Bizim yapıya da yıkım kararı vermişler. Kısa süre sonra buraya taşınacaktık. Olmadı yıkıldı, oturamadık, kısmet değilmiş. Şu an burayı yapmaya kalksam 3 milyonu bulur. Yıksalar bana aynısını yapmazlar. Bana bir yerden ev verecekler, ihtiyacı olana versinler. Burayı ben kendi imkanlarımla tadilatını yapabilirim” dedi.
“Kravatım alışkanlık artık”
Kravatını da çıkarmadan enkaz temizliği yapan Afacan, “Alışkanlık artık, çocukluktan beri takıyorum. Babam postacıydı emekli oldu. Her gün gece yatacağı zaman kravatını çıkarırdı. Bize de bu alışkanlık oldu. Bu yeni yaptığım binaya, yıkım kararı düzeltilirse, biz düzeltiriz. Alt kattaki iş yerimi hemen açarım. Hatay bizim vatanımız, memleketimiz nasıl terk ederiz. Gidenler geri dönüyor” ifadelerine yer verdi.
-
Protez bacağı enkazda kalmıştı, yenisi takıldı
Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerde 28 yaşındaki Mehmet Karabulut’un Hatay’da ikamet ettiği evi yıkıldı. 2018 yılında geçirdiği kaza neticesinde sağ bacağını kaybeden Mehmet Karabulut, yaşanan yıkıcı depremde ise protez bacağını kaybetti. Protez bacağı olmadan Bolu’ya getirilen Karabulut, burada Bolu Valisi Erkan Kılıç’a sesini duyurdu. Devreye giren Vali Kılıç, protez bacağını kaybeden depremzede vatandaşın kaybettiği protez bacağın yenisinin yapılması için girişimde bulundu. Bolulu hayırsever vatandaşlar tarafından depremzede Karabulut’un protez bacağının tüm masrafları karşılandı.
Uzm. Dr. Can Turan, “Mehmet, Hatay depreminden sonra Bolu Valiliği’ne kendisi başvuru yaptı. Daha sonra Düzce’de klinikte kendisinden 3 boyutlu tasarımlarla ölçü alındı. Sonrasında toplamda 16 günde kendisine protezi teslim ettik. İnşallah bundan sonra da proteziyle kimseye ihtiyacı olmadan yürüyebilecek” dedi.“Hayırseverlerimizin desteğiyle bu organizasyon yapılmış oldu”
Hayırseverlerin destek verdiğini söyleyen Bolu İl Sağlık Müdürü Dr. Muhammed Emin Demirkol, “Mehmet, sayın valimizin sıkça yapmış olduğu yurt ziyaretlerinden birinde protez bacak talebini iletmiş. Daha önce sahip olduğu protez bacağın enkaz altında kaldığını ve bir protez bacağa ihtiyacı olduğu talebini iletmiş. Sayın valimiz de bizlere talimat verdi. Bizde hızlıca buradaki ortopedi kliniklerinde muayenelerini yaptırdık, hızlıca çalışmaya başladık. Sağlık ekiplerimiz farklı yerlerde görüşmelerini yaptılar. Sayın valimizin koordinasyonunda hayırseverlerimizin desteğiyle bu organizasyon yapılmış oldu” diye konuştu.
“16 gün içerisinde bana teslim ettiler çokta mutluyuz”
Protez bacağına kavuşmanın sevincini yaşayan depremzede Mehmet Karabulut, “Ben 2018’de bacağımı kaybettim. 2018’den beri protezim vardı. Hatay’da deprem yaşadık. Depremde protezim enkazın altında kaldı. Kırıldı ve protezsiz kaldım. Bolu’da KYK yurduna geldim. O esnada sayın valimiz de bizi ziyarete gelmişti. Bende sayın valimize durumu bildirdim. O da sağ olsun esirgemedi. 16 gün içerisinde bana teslim ettiler, çok da mutluyuz” şeklinde konuştu.
-
İran’ın Türkiye sınırında 5,6 büyüklüğünde deprem
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre, merkez üssü İran’ın Batı Azerbaycan eyaleti bölgesindeki Hoy kenti olan 5,6 büyüklüğünde yer sarsıntısı kaydedildi.
Depremin 7 kilometre derinlikte olduğu belirlenirken, sosyal medyada sarsıntının Van ve Hakkari’den de hissedildiğine ilişkin paylaşımlar yer aldı.
Depremin merkez üssünün Van’ın Başkale ilçesine 29 kilometre mesafede olduğu tespit edildi.