Etiket: depremzede

  • ”Yıkılacak zannettik. Düşenler, bayılanlar ve ayağı kırılanlar oldu”

    ”Yıkılacak zannettik. Düşenler, bayılanlar ve ayağı kırılanlar oldu”

    Malatya merkezli meydana gelen 5,9 büyüklüğündeki depremde Elazığ’da 20 bina ağır ve 517 bina ise az hasar görürken, hasar gören evden zorlukla dışarı çıkan şahıs, o anları anlattı. Önceki gün Malatya’nın Kale ilçesinde meydana gelen 5,9 büyüklüğündeki deprem çevre illerde olduğu gibi Elazığ’da da şiddetli hissedildi.

    Depremde Elazığ’da 20 bina ağır ve 517 bina ise az hasar gördü. Hasar alan binalardan biri de Rüstempaşa Mahallesi Dağıstan Sokak’ta bulunan 5 katlı Dağıstan Apartmanı oldu. Apartman, depremin hemen ardından ekipler tarafından tahliye edilerek boşaltıldı. Şeritler çekilen apartmanın girişleri de kapatıldı. Geceyi komşu veya akrabasında geçiren bazı vatandaşlar ise eşyalarını almak için apartmanın önüne geldi. Depreme bina içerisinde yakalanan Şahin Gezen o korku dolu anları anlattı.

    ”Kendimizi zar zor dışarı attık”
    Binanın 3’üncü katında yaşadığını dile getiren Şahin, “İçerdeyken deprem oldu. Yıkılacak zannettik. Düşenler, bayılanlar ve ayağı kırılanlar oldu. Durunca zar zor kendimizi dışarı attık. Vestiyerlerin hepsi düştü. Duvarların hepsi döküldü. Bu binalar eskidir. Elazığ 2020, 20203 ve bunu gördü. Artık bu evlerde ailelerimiz ve komşular yaşayamıyor.

    Çünkü içerisinde hasar çok oldu ve hep örtüldü, sıva yapıldı, kapatıldı. Şuanda kimse içeride kimse yaşamıyor. Hepsi mühürlendi. Kararı bekliyoruz. Yıkılacak mı yada girişe izin verilecek mi diye kararı bekliyoruz. Şuanda kiralık evlere bakacağız. Dün gece kardeşimin evine gittik. Bu evlerde yaşanılmaz, korkuyoruz ve giremiyoruz. Bazı eşyalarımızı hemen girdim aldım. Zaten kimse giremiyor. Korkudan adımını içeri atamıyor” dedi.

  • Köy evleri, mimarisi ve dayanıklılığıyla insanları mest ediyor

    Köy evleri, mimarisi ve dayanıklılığıyla insanları mest ediyor

    Hatay’ın Arsuz ilçesinde asrın felaketi sonrası inşa edilen köy evlerinin anahtarları hak sahiplerine teslim edildi. Akdeniz manzaralı köy evleri, mimarisi ve dayanıklılığıyla mest ediyor.

    Asrın felaketinin yaralarının sarıldığı Hatay’da depremzedeler, yeni evlerine kavuşmanın mutluluğunu yaşamaya devam ediyorlar. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Hatay Valiliği‘nin gayretleriyle devam eden çalışmalar neticesinde inşası tamamlanan afet konutlarının anahtarları depremzede vatandaşlara verilmeye devam ediyor.

    Arsuz ilçesi Haymaseki Mahallesi’nde de afetzede vatandaşlar, 116 köy evinden inşası tamamlanan Akdeniz manzaralı yuvalarının anahtarlarını teslim aldılar. Çevre düzenlemeleri, elektrik ve su işlemlerinin ardından yaşamın başlayacağı köy evleri; manzarası, mimarisi ve dayanıklılığıyla afetzede vatandaşları mest etti.

    “Evimiz gitti, eşyalarımız gitti ama sonrasında sayın Cumhurbaşkanım yapacağız dedi ve yaptı”
    Konutunu teslim alan 54 yaşındaki depremzede Yaşar Alkaya, memnuniyetini dile getirerek, “Allah deprem acısını milletimize ve devletimize göstermesin. Biz bu acıyı yaşadık gördük, kimse bir daha böyle bir acı görmesin. Evimiz gitti, eşyalarımız gitti ama sonrasında sayın Cumhurbaşkanım yapacağız dedi ve yaptı. Sizleri evsiz bırakmayacağım dedi ve kısa süre içerisinde evlerimizi teslim etti. Sayın Cumhurbaşkanımız her zamanki gibi sözünü tuttu ve bizde evimizin anahtarını teslim aldık. Allah razı olsun kendinden. Depremde evimizden çıkar çıkmaz yerle bir oldu ve bütün eşyalarımız gitti” dedi.

    “Deniz manzaralı yeni evimizde artık kahvemizi ve çayımızı içip mutlu yuvamızda hayatımıza devam edeceğiz”
    Konutunu teslim alan 51 yaşındaki Özlem Alkaya, “Evimiz bir anda çöktü, çok şükür canımız kurtuldu. Evimiz yıkılsın canımız sağ olduktan sonra pek bir önemi yok. Ölü ya da kaybımız yok çok şükür.

    Yeni evimizin anahtarını aldık, çok güzel bir duygu ve çok mutluyum. Yeni evimiz geniş, ferah ve manzarası çok güzel. Evimizin deniz manzarası güzel. Anahtarını teslim aldığımız yeni evimden memnunum. Deniz manzaralı yeni evimizde artık kahvemizi ve çayımızı içip mutlu yuvamızda hayatımıza devam edeceğiz. Cumhurbaşkanımızdan Allah razı olsun. Evimize taşınır taşınmaz mangal yakacağız” ifadelerini kullandı.

  • “Depremzedelerin tamamı evine kavuşacak”

    “Depremzedelerin tamamı evine kavuşacak”

    Bakan Kurum, Kahramanmaraş’ta 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve en çok ölümün olduğu Ebrar Sitesinde yapımı devam eden deprem inşaatlarını inceledi. Bakan Kurum inceleme sonrası yaptığı açıklamadı, “Göreve geldiğimiz günden bu yana, ikinci kez Kahramanmaraş’ımızdayız. Bugün Kahramanmaraş’ımızda önce proje alanlarımızı inceleyeceğiz, Merkez’de yer alan tarihi yapılarımızı ziyaret edeceğiz. Kahramanmaraşlı kardeşlerimizle kucaklaşacağız.
    Tabii bildiğiniz gibi, İstanbul’da görev yaparken bir aracın çarpması sonucu şehit olan polis memuru Mustafa Peksoy kardeşimizin cenaze namazına katılacağız. Ben şehidimize, Cenab-ı Allah’tan rahmet, ailesine ve emniyet teşkilatımıza başsağlığı diliyorum” diye konuştu.

    “Biten 76 bin yuvamızı teslim ettik”

    Kahramanmaraş ve diğer 10 ilin yeniden ayağa kalkması için 153 bin işçi-emekçi, mimar, mühendis kardeşlerle birlikte insanüstü bir gayretle çalıştıklarına dikkat çeken Bakan Kurum şöyle devam etti:
    “Bugün 11 ilimizde tam 302 bin yuva ve işyerimizin inşaatına başladık; biten yuvalarımızın 76 binini teslim ettik.
    İnşallah teslim sayımızı Eylül ayında 100 bine, yılsonunda ise toplamda en az 200 bine ulaştıracağız. Ve 2025 yılı sonuna geldiğimizde; depremzede kardeşlerimizin tamamı artık yeni yuvalarında oturuyor olacak. Şehirlerimiz yenilenecek, güçlenecek; 14 milyon insanımızın sağlıklı, güvenli hayatı başlayacak.”

    “Maraş’ta 17 bin 592 yuvamızı teslim ettik”

    Bakan Kurum, “Kahramanmaraş’ımız; Türkiye’nin köşe taşıdır. Millî Mücadele’nin fitilini ateşleyen, düşman işgaline karşı ilk kurşunu sıkan, büyük kahraman Sütçü İmam’ın yurdudur. Bizler, ecdadımızın aziz hatırası olan Kahramanmaraş’ımızda; şu ana kadar 17 bin 592 yeni yuvamızı ve iş yerimizi teslim ettik. Bugün halen, Merkez, Elbistan, Afşin’de; yine Onikişubat, Dulkadiroğlu, Çağlayancerit, Pazarcık ve Türkoğlu’nda toplam 45 bin 347 konut ve iş yerimizin inşasına devam ediyoruz. Şunun altını önemle çizmek isterim. Kahramanmaraş’ta valimizle, başkanımızla hep birlikte zamanla yarışacağız; yıl sonuna kadar tam 21 bin 544 yeni konutu daha hemşerilerimize teslim edeceğiz” diye konuştu.

    “Heyelan riski taşıyan yerler”

    Bakan Kurum, Onikişubat ilçesinde heyelan riski taşıyan; bu nedenle de “yapılaşmaya uygun olmayan alan” olarak belirlenmiş bölgeye de değinerek şunları söyledi:
    “1. Bölge olarak adlandırdığımız Boğaziçi Bölgesi’ndeki uygun olmayan alanla ilgili bilimsel çalışma sonuçlarını önceki ziyaretimizde sizlere açıklamıştık. Vatandaşlarımızın önlemler alarak, projesine uygun yapılaşmaya gidebileceklerini müjdelemiştik. 2. bölge olarak adlandırdığımız Vadi Bölgesi’ndeki uygun olmayan alanda ise; Bilim insanlarımızın çalışmaları ve ölçümleri hızla devam ediyor. İnşallah Ekim ayı sonunda, Bilimsel Rapor sonuçlarını Kahramanmaraşlı hemşerilerimizle paylaşacağız. Son olarak buradan, Ekinözü ve Nurhak ilçelerimize de selamlarımızı gönderiyoruz. Her iki ilçemizin ihyası için de çalışmalarımızı sürdürecek, projelerimizi hızla yapacağız.

    Kardeşlerimize söz veriyoruz. Elimizi bir an bile depremzede kardeşlerimizin elinden çekmeyeceğiz. Maraş’ta yeni yuvalarına kavuşmayan tek bir depremzede kardeşimizi bırakmayacağız. Tüm konutlarımızı bitirene kadar; çocuklarımız yuvalarında güvenle uyuyana kadar burada olmaya da devam edeceğiz”.
    Deprem bölgesini süratle ayağa kaldırmaları gerektiğini anlatan Bakan Kurum, “Çünkü 11 ilimizin olduğu bu bölge, ülkemizin refahı ve geleceği için çok çok önemlidir. Bakın nüfusumuzun yüzde 16’sı burada yaşıyor. Türkiye’deki her 5 çocuğumuzdan biri burada yaşıyor, burada büyüyor.

    Ülkemizde, çalışan her 100 kardeşimizden 13’ü ekmeğini burada kazanıyor. Bu bölge adeta ekonomimizin lokomotifi konumunda. İthalatımızın yüzde 6’sı ihracatımızın yüzde 8’i bu bölgede gerçekleşiyor. Yani deprem bölgesi, böylesine kıymetli, böylesine değerlidir. Bu yüzden diyorum ki; “Deprem Bölgesi, Tüm Türkiye’dir.”
    Biz kararlıyız, azimliyiz! Önce deprem bölgemizi, ardından Türkiye’yi muhtemel tüm afetlere karşı dirençli hale getireceğiz. Ülkemizde tek bir sağlıksız yapı bırakmayacak; Türkiye Yüzyılı’nı dirençli toplum ve dirençli şehirlerin yüzyılı yapacağız” dedi.

    Bakan Kurum şöyle devam etti:
    “Kahramanmaraş Ebrar Sitesi için ayağa kalktı. Hep birlikte burada bir insanımızı daha canlı kurtarabilir miyizin mücadelesini verdik. Ebrar Sitesinin yerine yaptığımız yaklaşık 770 konutumuzu az önce inceledik. Hayatını kaybeden vatandaşlarımızı geri getiremeyiz ama onların emaneti olan Ebrar Sitesini ayağa kaldırmak bizim için önemli. O yüzden yıl sonuna siteyi bitireceğiz. Vatandaşlarımıza teslim etmeye başlayacağız. Ve depremin yıl dönümü 6 Şubat’ta Ebrar Sitesinde vatandaşlarımız evlerinde oturuyor olacak. Bu da bizim açımımızdan Maraş açısından çok çok önemli.”
    Bakan Kurum, daha sonra Ebrar Sitesindeki örnek daireleri gezdi.

  • Depremzedeler yeni yuvalarının kapılarını açıyor

    Depremzedeler yeni yuvalarının kapılarını açıyor

    Düziçi ilçesi Gökçayır Mahallesi’nde yapımı devam eden bin 220 konutluk 65 bloktan oluşan deprem konutlarından yapımı tamamlanan 365 dairenin anahtar teslimi hak sahiplerine yapılıyor. Sağlam bir zemin üzerine inşa edilen 3+1 dairelerden oluşan radya temel üzerine, perde beton, depreme dayanıklı ve konforlu konutlarına kavuşan depremzede aileler anahtarlarını teslim alarak yeni yuvalarının kapılarını açtı.

    Konutlarını teslim aldıkları için mutlu olduklarını söyleyen Osman Kınış, “Kahramanmaraş merkezli depremlerde etkilenen Düziçi ilçesinde yapımı tamamlanan deprem konutlarımızın anahtarını teslim aldık. Allah devletimize, milletimize zeval vermesin, evlerimiz güzel ancak bu kadar olur” diye konuştu.
    Depremde evlerinin zarar gördüğünü, devlet sayesinde yeni evine kavuştuğunu söyleyen Feride Karkın, “Evi çok beğendim ev çok güzelmiş, kurban olduğum Allah bir daha bize deprem göstermesin. İki tane çocuğum var onlarla oturacağım evimiz çok güzel, Allah razı olsun bunu yapandan. Kurban olduğum Allah, bunu yapanı incitmesin, uzun süre de bizlere hizmet etsin” diye konuştu.

     

    Yeni konutlarında çocukları ile beraber 4 kişi yasayacaklarını söyleyen Saniye Peksoy, “Allah devletimize zeval vermesin depremde bizim de konutlarımız yıkılmıştı buradan konut çıktı. Evi çok güzel buldum çok beğendim yeri de çok güzel. Burada eşim ve çocuklarımla beraber yaşayacağız” dedi

  • Depremzede kadınlar devlet desteğiyle çilek bahçesi kurdu

    Depremzede kadınlar devlet desteğiyle çilek bahçesi kurdu

    Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen İslahiye ilçesinde Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ile Gaziantep Tarım ve Orman İl Müdürlüğü işbirliğinde depremzede kadınların tarımsal üretime teşvik edilmesi amacıyla “Kınalı Eller Çilek Kokuyor” projesi hayata geçirildi.
    Amanos Dağlarında bin 600 rakımlı alanda yer alan ve 1992 yılında turizm merkezi olan Huzurlu Yaylası eteklerinde bulunan İslahiye ilçesinin köylerinde ikamet eden 20 kadın, hem depremlerin stresinden uzaklaşmak hem de aile bütçelerine katkı sağlamak için çilek üretimi yapmak için projeye başvurdu.
    Gaziantep Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ile İslahiye Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğü tarafından çeşitli eğitim programına alınan afetzede çiftçi kadınlar, çilek üretimiyle ilgili aldıkları eğitimlerin ardından ise üretim için kolları sıvadı.
    Proje kapsamında bölgedeki yayla köylerinde üretime uygun arazisi ve suyu olan kadın çiftçilere çilek fidesi ve gübre başta olmak üzere üretim için gerekli olan tüm ihtiyaçları verildi.

    Doğa güzelliği ve endemik bitki zenginliği ile Karadeniz iklimin yaşandığı Huzurlu Yaylasının eteğinde bulunan kırsal Tandır Mahallesinde ikamet eden 48 yaşındaki Zeynep Can, 12 dönüm alanda devlet desteğiyle çilek üretimine başladı.
    Depremlerin yaralarının sarıldığı İslahiye’nin bereketli topraklarında devlet desteğiyle ve eşi Ömer Can’ın yardımıyla çilek üretimine başlayan Zeynep Can, hem üretiyor hem de depremlerin etkisinden uzaklaşmaya çalışıyor. Depremzede çiftçilerin geleceğe olan umutlarını yeşerten bereketli çilek hasadı, asrın felaketinin ciddi zarar verdiği İslahiye ilçesinde başlarken Zeynep Can, gün boyu yetiştirdiği çilekleri ailesiyle ve kendisi gibi projeye katılan kadın komşuları ile birlikte topluyor. İslahiye Tarım ve Orman Müdürü Yüksel Şahin, marifetli kadın çiftçiler ile birlikte çileğin zorlu hasadı için bahçesinde çalışan Zeynep Can’ı ziyaret etti.
    İlçede hasat yapan diğer üreticileri de ziyaret eden Yüksel Şahin, Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ile Gaziantep Tarım ve Orman İl Müdürlüğü işbirliğinde Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından hayata geçirilen “Kınalı Eller Çilek Kokuyor” projesi” ile depremzede kadınların tarımsal üretime teşvik edilmesini amaçladıklarını söyledi.
    Proje kapsamında depremzede 20 kadının 20 dekar alanda çilek yetiştiriciliği yaptığını belirten Şahin, deprem bölgesindeki tarımsal üretimi önemsediklerini ve desteklediklerini ifade etti.

    “Aile ekonomisine büyük bir katkı sağlamaktadır”

    İslahiye Tarım ve Orman Müdürü Yüksel Şahin, “Şu an İslahiye’nin Huzurlu Yaylasındayız. Huzurlu Yaylası Amanos Dağlarında kurulu güzel bir yayladır. Gaziantep Tarım İl Müdürlüğümüz, İlçe Müdürlüğümüz GAP İdaresi Başkanlığımız ve ayrıca Büyükşehir Belediyemiz katkılarıyla burada çilek üretimi yapıyoruz. “Kınalı Eller Çilek Kokuyor” projesi” ile şu an görmüş olduğunuz alanda çilek yetiştiriciliği yapılmakta. Biz bugün Zeynep Can, hanımın tarlasındayız. Zeynep hanım bu çilekleri hasat ederek çevre il ilçelere göndermektedir. Aile ekonomisine büyük bir katkı sağlamaktadır” dedi.

    “Destekler için devletimize teşekkür ederiz”

    Çiftçi Zeynep Can ise 12 dönüm alanda devlet desteğiyle çilek üretimi yapmaya başladığını ve aile ekonomisine katkı sağladığını belirterek, “Çiftçilik yapıyoruz. Çilek ekiyoruz. Çilek yetiştirmeye başladık. Şimdi çilek hasadı yapıyoruz. Projeye başvurduk ve kınalı ellerimizle çilekleri topladık. Destekler için devletimize teşekkür ederiz” şeklinde konuştu.
    Çiftçi Ömer Can da üretim konusunda her zaman eşini desteklediğini belirterek depremden sonra böyle bir uğraşın eşine ve köydeki kadınlara maddi ve manevi açıdan çok iyi geldiğini ifade etti.
    Çiftçi kadınlardan üniversite öğrencisi Melike Yıldırım ise yaz tatili olduğu için köyüne geldiğini ve kadın dayanışması kapsamında komşusu olan Zeynep Can’a yardım ettiğini söyledi.

  • Lokantada 1 milyon 200 bin liralık altın unuttu

    Lokantada 1 milyon 200 bin liralık altın unuttu

    Malatyalı depremzede bir aile, memleketlerine dönüş yolculuğunda Bolu’da Borazanlar Mahallesi’nde bulunan bir lokantada mola verdi. Yemek yedikten sonra tekrar yola çıkan aile, bebek çantasını lokantada unuttu. Lokanta çalışanları unutulan çantayı fark ederek, sahibine ulaştırmak için kasaya koydu. Bir süre sonra çantayı unutan ailenin geri dönmeyeceğini anlayan çalışanlar, durumu polis ekiplerine haber verdi. Bolu polisi, yaklaşık değeri 1 milyon 200 bin lira değerindeki altınları sahiplerine ulaştırmak için harekete geçti. Bu süre zarfında Ankara’ya varan aile, çantayı unuttuklarını fark ederek durumu polise bildirdi. Ankara ile Bolu emniyetinin devreye girmesiyle çanta sahibine ulaştırıldı.
    Lokanta çalışanı Yusuf Eren, “2 yetişkin 2 çocuk olmak üzere 4 kişiydiler. Yemeklerini yedikten sonra çantalarını unuttular. Farklı ilden geldikleri belliydi. Bizde çantayı kasaya bıraktık. Aradan geçen sürenin ardından iletişim numarası bulmak için çantaya baktık. Çantada siyah poşet vardı. Poşeti ben açmadım, bizim çalışan ablamıza söyledim. Onunla çantayı açtık ve bir sürü altın vardı. Durumu polise bildirdik. Polislerin devreye girmesiyle altınları sahibine ulaştırdık. Aile bize çok teşekkür etti. Bizde vatandaşlık görevimizi yerine getirmiş olduk” dedi.

  • Depremzedeler artık deprem korkusu yaşamıyor

    Depremzedeler artık deprem korkusu yaşamıyor

    Kahramanmaraş merkezli depremlerde evleri yıkılan binlerce depremzede için Adana’da TOKİ tarafından yapımına başlanan konutların bin 589 tanesi tamamlandı. 7 bin 433 konutun inşası ise Seyhan, Çukurova, Sarıçam, Tufanbeyli, Yumurtalık ve Ceyhan ilçelerinde devam ediyor. İşçiler 3 vardiya olarak konutların yapımını 7 gün 24 saat esasına göre devam ettiriyor.

    Hayat başladı

    Projeler çerçevesinde kurası çekilen ve hak sahiplerine teslim edilen evlerde yaşam başladı. Merkez Çukurova ilçesine bağlı Şambayadı Mahallesi’nde yapılan TOKİ konutlarında oturmaya başlayan aileler, hem devlete teşekkür etti, hem de artık deprem korkusu yaşamadıklarını söyledi.
    Eşi, yengesi ve kayınbiraderi depremden önce hayatını kaybeden, evi depremde yıkılan, oğlu, kayınvalidesi ve kayınbiraderinin 3 çocuğuyla TOKİ’nin yaptığı deprem konutlarında oturan Songül Toyguş bu ailelerden yalnızca bir tanesi. Toyguş, “Mete Apartmanı’nda oturuyordum ve ikinci depremde evimiz yıkıldı. Bu kadar hızlı bir yapım için çok teşekkür ediyoruz. Bu kadar hızlı bir şekilde evime geçebileceğimi beklemiyordum. Eksiklerimiz var ama yavaş yavaş yapılıyor” ifadelerini kullandı.
    Artık deprem korkusu yaşamadıklarını anlatan Toyguş, “Depremden sonra 1+1 evde kaldık. Şuanda çok iyiyiz. Deprem korkusu yaşamıyoruz. Burada rahatız çok şükür” diye konuştu.

    “Kime hizmet ettiğimizi çok iyi biliyoruz”

    İnşaatları inceleyen Doğu Akdeniz İnşaat Müteahhit Birlikleri Federasyonu (DAİMFED) Genel Başkanı Mustafa Karslıoğlu, “Depremzedelerimiz artık evlerinde. Evlerini sevdiler. Artık ufak tefek olan sorunları da firmalar gideriyor. Yüzde 50’e yakın taşınmalar oldu. Geri kalanlarda taşınınca eksiklerimizi tam olarak görürüz. Peyzajları yapıldı, çok güzel oldu. Projelerimizin hepsi hazır, firmalar artık evleri teslim ediyorlar. Kime hizmet ettiğimizi çok iyi biliyoruz. Kimseyi kırmadan, dökmeden hizmetlerimiz devam ediyor” dedi.

  • Depremzedeler için yapılan köy konutlarının inşası sürüyor

    Depremzedeler için yapılan köy konutlarının inşası sürüyor

    Yüzyılın felaketi olarak adlandırılan Kahramanmaraş merkezli depremde 11 ilde ağır hasar meydana geldi. Depremden etkilenen kentler arasında yer alan Kilis’te, depremzede vatandaşların barınma ihtiyacını gidermek adına kalıcı konutlar inşa ediliyor. Kilis’in Musabeyli ilçesinde Bozkaya, Delifakı Karadut kırsal mahallelerinde köy evlerinin inşaatı hız kesmeden devam ediyor. Evleri yıkılan ya da ağır hasar alan afetzedeler için yapımına başlanan konutlar, yöresel mimariye uygun 93 köy konutunun inşası sıcak hava şartlarına rağmen, farklı noktalardan gelen inşaat ustalarıyla vardiyalı olarak inşasına devam edilirken, depremzede vatandaşlara en kısa sürede teslim edilmesi hedefleniyor.

    “İnşaat malzemelerinde onaylı malzemeler alıyoruz, gözleri arkada kalmasın”

    Yapımı devam eden TOKİ konutları hakkında bilgi veren şantiye şefi Oğuzhan Irmak, “Türkiye’nin dört bir yanındaki inşaat ustalarımızla birlikte yola çıkarak 6 Şubat depremlerinde hasar alan illere ev yapmak için yola çıktık. Depremzedelere evlerini yetiştirmeye çalışıyoruz. Musabeyli ilçesine bağlı Delifakı Karadut köyünde 19 Bozkaya köyünde ise 26 adet villa tipi ev yapıyoruz. Evleri inşa ederken en ufak ayrıntıya kadar düşünerek yapıyoruz. Depremzedelerin gözleri arkada kalmasın eşyaların en iyisini alarak çalışıyoruz” dedi.

    ‘‘Villa tipi köy konutlarında teslim aşamasındayız”

    Musabeyli ilçesinin 2 ayrı mahallesinde yapılan 3+1 köy konutlarının kısa süre içerisinde teslim edileceğini aktaran şantiye şefi Oğuzhan Irmak, “Musabeyli’de yapılan konutlarda son aşamalara geldik. Altyapı çalışmalarına başladık ve herhangi bir sıkıntı çıkmadan hızlı bir şekilde çalışmaya devam ediyoruz. Biz burada hem inşaat yapıyoruz hem de çevredeki köy halkına iş istihdamı sağlıyoruz. İnşaat işiyle ilgilenen yerli halkla birlikte çalışıyoruz” diye konuştu.

  • Minikler Sakarya’nın doğal güzelliklerine hayran kaldı

    Minikler Sakarya’nın doğal güzelliklerine hayran kaldı

    Sakarya Büyükşehir Belediyesi şehir tanıtım gezilerinin son misafirleri 6 Şubat Depremi’ni Adana, Kahramanmaraş ve Gaziantep’te yaşayan minik öğrenciler oldu. ‘Nehrin Çocukları Risklere Karşı Projesi’ çerçevesinde büyükşehrin ağırladığı minikler yeşilin, mavinin ve doğal kaynaklarının cennet noktası olan Sakarya’yı tanıdı. Karadeniz’in mavi incisi Karasu’yu, longozu, gölü ve birbirinden güzel doğal güzellikleri gezerek şehri tanıyan minikler, Sakarya’yı çok sevdi. Melen Botanik Vadisi’nde lavanta tarlasını gezen çocuklar sonrasında Türkiye’nin tek parça halindeki en büyük su basan ormanı olan Acarlar Longozu’nu keşfetti.

    Gezi boyunca keyifli vakit geçiren öğrenciler, Karasu Yeni Mahallesi’nde şehre ismini veren Sakarya Nehri’nin Karadeniz’e döküldüğü anlara şahitlik etti. Unutulmaz hatıra, kumsalda yapılan eğlenceli bir oyunla son bulurken kalabalık grup günü fotoğraflarla ölümsüzleştirdiler.