Etiket: depremzede

  • “Hocam biz dolandırıcıyız. Ben depremzede dolandıramam”

    “Hocam biz dolandırıcıyız. Ben depremzede dolandıramam”

    Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerde 11 ilde binlerce insan hayatını kaybetti ve yaralandı. Yaşanan felaketin ardından özellikle Malatya, Kahramanmaraş ve Hatay’dan depremzedeler Elazığ’a akın etti. Elazığ’da iddiaya göre bir depremzede, araç kiralamak için internet sitesinden bulduğu bir araç kiralama firması ile telefonda görüşerek, mesajlaşmaya başladı. Dolandırıcı ile vatandaş arasındaki diyalog herkesi hayrete düşürdü. Konuştuğu kişinin depremzede olduğunu anlayan dolandırıcı mesajda, “Hocam biz dolandırıcıyız. Ben depremzede dolandıramam. Araç kiralama dolandırıcısı çok var. Dikkatli olun. Sahte sitelere paranızı kaptırmayın. Havale ve EFT ile sakın para atmayın. Allaha emanet olun” yazdı.

    Dolandırıcı ayrıca güvenli sitelerin linklerini de depremzedeye göndererek, dikkatli olması konusunda uyardı. Sosyal medyada paylaşılan mesajlaşma fotoğrafları binlerce etkileşim aldı.

  • “48 bin öğrenci farklı illere nakil oldu”

    “48 bin öğrenci farklı illere nakil oldu”

    Kahramanmaraş Pazarcık merkezli 7.7 ve Elbistan merkezli 7.6’lık iki büyük depremin en çok yıkıma yol açtığı yerlerden biri de Gaziantep’in Nurdağı ilçesi oldu. Hayatı normale döndürme, konteyner kent ve geçici barınma merkezi çalışmalarının devam ettiği ilçeye Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ziyarette bulundu. Ziyaret sırasında açıklama yapan Bakan Özer, meslek liseleri aracılığıyla ilçeye 2 ekmek fabrikası kurulacağını belirtirken, 10 ildeki eğitim-öğretimin başlangıç tarihi ile detaylarını yarın duyuracaklarını açıkladı. Bakan Özer, deprem bölgesindeki 48 bin öğrencinin nakillerini farklı illere aldırdığını da söyledi.

    “Nurdağı’na iki tane ekmek fabrikası kuracağız”

    Bakan Özer, ziyaret sonrası yaptığı açıklamada, “Milletimizin başı sağ olsun. Büyük ölçekli depremleri millet ve devlet el ele çözmeye çalışıyoruz. Burada bir değerlendirme toplantısı yaptık. Ekmekle ilgili sıkıntıdan bahsedildi. Biz de meslek liseleriyle buraya 2 tane ekmek fabrikası kurarak buraya katkı vermeye devam edeceğiz. Birlik ve beraberlik ruhuyla bu günleri de hep beraber aşacağız” dedi.

    “10 ilde eğitim-öğretimin başlangıcıyla ilgili detayları yarın açıklayacağız”

    Depremden etkilenen 10 ildeki eğitim-öğretimin başlangıç tarihini ve detayları yarın açıklayacaklarını belirten Bakan Özer, “Pazartesi günü 71 ilde eğitim-öğretim başlayacak. Depremden etkilenen 10 ille ilgili değerlendirmelerde de son aşamaya geldik. Bugün de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızla bu hazırlıkları değerlendirme imkanımız oldu. Depremden etkilenen 10 ildeki eğitim-öğretimin başlangıcıyla ilgili detayları yarın açıklayacağız” ifadelerini kullandı.

    “48 bin öğrenci farklı illere nakil oldu”

    Bölgedeki öğrencilerin başka illere nakilleriyle ilgili de konuşan ve nakil olan öğrencilerin pansiyonlarda ücretsiz konaklayacağını ifade eden Bakan Özer, “Nakille ilgili zaten daha önce karar almıştık ve nakil imkanını açmıştık. Şu anda zaten 48 bin öğrenci 71 ile nakillerini aldı. Bu nakil olan öğrenciler de pansiyonlarımızda ücretsiz kalabilecekler” diye konuştu.

  • Büyükşehir yaralara merhem oluyor

    Büyükşehir yaralara merhem oluyor

    Depremin yaralarını sarmak için ilk günden beri gece gündüz demeden çalışan Bursa Büyükşehir Belediyesi ekipleri, özellikle yardımların ulaştırılması noktasında Hatay’da ayak basmadık yer bırakmıyor.

    Toplama merkezine tırlarla gelen yardım malzemeleri, Büyükşehir ve bağlı iştiraklerin kamyonlarına yüklenerek, Büyükşehir personeli tarafından ihtiyaç duyulan bölgelere sevk ediliyor.

    Sabah saatlerinde 4 kamyon yardım malzemesi ile yola çıkan ekipler, Antakya’nın yaklaşık 5 bin nüfuslu Karaali Mahallesi’nde 600 koli erzak, 100 koli hijyen malzemesi, bin adet battaniye ve bin adet çocuk bezi ile oyuncak dağıttı. Yardım dağıtımları, depremin tüm yaraları silinene kadar devam edecek.

    Öte yandan merkezde 3 bölgede konteynerden geçici barınma alanı kurulumu gerçekleştirecek olan Bursa Büyükşehir Belediyesi, 100 konteynerin yer alacağı birinci bölgede altyapı çalışmalarını tamamladı. Bu alana, ilk konteyner pazartesi günü konulacak.

    Mart ayı ortalarına kadar üç bölgenin de altyapı hizmetleri tamamlanacak ve üretimi tamamlanan konteynerlerin Hatay’a ulaşmasıyla birlikte konteyner kentler oluşmaya başlayacak. Geçici barınma alanlarının ‘içme suyu ve kanalizasyon başta olmak üzere’ elektrik ile çevre aydınlatmaları da tamamlanacak ve bu bölgeler ‘sosyal donatılarıyla birlikte’ güvenli yaşam alanları olarak Hataylıların hizmetine sunulacak.

  • Bu mağazanın sermayesi para değil, sevgi

    Bu mağazanın sermayesi para değil, sevgi

    Türkiye’yi yasa boğan, 11 ilde yıkımlara yol açan depremlerin ardından AFAD’ın kontrolünde bölgeden tahliye edilen depremzedeler, Bursa’da adeta kendi evlerinde gibi karşılanıyor. Gerek deprem bölgesindeki yaraların sarılması gerekse de bölgeye yardımların ulaştırılması noktasında önemli çalışmalara imza atan Bursa Büyükşehir Belediyesi, kente gelen depremzedeleri de yalnız bırakmıyor. Kimileri enkaz altından çıkarılan kimileri ise akrabalarını-yakınlarını-varını yoğunu kaybedip Bursa’ya gelen deprem mağdurlarının ihtiyaçları, kurulan Kardeşlik Mağazasından karşılanıyor. Gönüllüler tarafından getirilen yeni eşyalar, burada yaş gruplarına ve bedenlerine göre mağaza konseptine uygun şekilde hazırlandı. Sadece yeni eşyaların yer aldığı mağazaya gelen afetzedeler, deneyerek ve beğenerek seçtikleri ‘giyimden hijyen malzemelerine kadar’ tüm ihtiyaçlarını gönül rahatlığı ile alabiliyor. Mağazaya şimdiye kadar 5 bin aile başvuru yaparken, ortalama 4 kişiden hesaplandığında, yaklaşık 20 bin depremzedenin ihtiyacı ‘gönüllülerin bağışları ve Büyükşehir Belediyesi’nin koordinasyonu ile’ temin edilmiş oldu.

    Çocuklara özel alan

    Depremzedeler sadece giyim ve hijyen malzemeleri değil aynı zamanda gıda kolisi ve yardım çekleri ile desteklenirken, deprem mağduru çocuklar da unutulmadı. Mağazanın bulunduğu fuaye alanın bir bölümü çocuklara özel olarak hazırlandı. Anne-babaları alışveriş yapan çocuklar, burada ‘uzmanlar gözetiminde-oyunlar eşliğinde’ psikolojik destek hizmetinden yararlanıyor. Bunun yanında depremzedelerin şehir içi ulaşımdan ücretsiz yararlanması için başlatılan Kardeş Kart uygulamasına mağazada başvuru yapılabiliyor.

    Destek sürecek

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, depremin yaralarını bir an önce sarmak için ilk günden beri canla başla çalıştıklarını belirterek, hem deprem bölgesinde kalan hem de Bursa’ya gelen tüm afetzedelere sahip çıkmaya çalıştıklarını söyledi. Bursa’daki tüm depremzedelerin kendilerine emanet olduğunu ifade eden Başkan Aktaş, “Acımız ve kayıplarımız büyük. Ancak hayat bir taraftan devam ediyor. Bu nedenle hayırseverlerimizin de destekleriyle yaraları sarmaya devam ediyoruz. Depremzedeler Kardeşlik Mağazamızda ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Yine şehir içi ulaşımdan ücretsiz yararlanabiliyorlar. Burada çocuklarımıza psikolojik destek sağlıyoruz. Üniversiteye hazırlanan lise mezunu depremzede kardeşlerimiz için ücretsiz hazırlık kurslarını başlatıyoruz. Onların ihtiyaçlarının karşılanması noktasında elimizden ne geliyorsa yapıyoruz ve desteklerimiz hayat normale dönene kadar devam edecek” dedi.

  • Depremzede çocuklara oyuncak morali

    Depremzede çocuklara oyuncak morali

    Depremin yaralarının bir an önce sarılması için seferber olan Yıldırım Belediyesi, depremzede çocukları da unutmadı. Başlatılan kampanya ile toplanacak oyuncak, kitap, resim defteri ve boya kalemleri, bölgedeki deprem mağduru çocuklara ulaştırılacak.

    Kampanyaya destek vermek isteyen Yıldırımlı vatandaşlar yeni veya sağlam ürünlerini Naim Süleymanoğlu Spor Kompleksi’ndeki bağış noktasına bırakabilecek.

    7’den 70’e tüm vatandaşları ‘Yıldırım’dan Sevgi Eli’ kampanyasına davet eden Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Çocuklarımızı yaşadıkları bu büyük travmadan biraz olsun uzaklaştırmak hedefiyle oyuncak kampanyası başlattık.

    Evlatlarımıza depremi hatırlatmayan oyuncaklar, masal ve boyama kitapları, boya kalemleri, kitap ve benzeri oyun malzemeleri ulaştırarak depremin oluşturduğu korkuyu bir nebze olsun azaltmak istiyoruz. Çocuk oyunla iyileşir, oyunla kendini tedavi eder.

    Depremzede kardeşlerinin derdiyle dertlenen ve afetin yaşandığı ilk andan itibaren destek olan büyük Yıldırım ailemize ve tüm ekip arkadaşlarıma teşekkür ediyorum” diye konuştu.

  • Mimar Sinan’ın eseri depremzedeleri ağırlıyor

    Mimar Sinan’ın eseri depremzedeleri ağırlıyor

    Hatay’ın Payas ilçesinde 1574 yılında Mimarbaşı Mimar Sinan tarafından dönemin sadrazamlarından olan Sokullu Mehmet Paşa adına yaptığı külliye aradan geçen 449 yıla rağmen ayakta duruyor. İstanbul-Halep-Şam-Hicaz yolu üzerinde hac ve ipek yolu kervanlarının kesiştiği noktada yer alan külliye, uzun yıllar kervanların konakladığı bir nokta oldu. Kahramanmaraş merkezli iki depremin etkisiyle külliyede yalnızca camiye ait minarenin kubbesinin yıkıldığı görüldü. 449 yıllık külliye uzun yıllar sonra deprem nedeniyle evleri zarar gören depremzedeleri konuk ediyor. Depremin hemen ardından külliyeyi kullanıma açtıklarını ifade eden Payas Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Yıldız, “Burası tarihi eser ve dayanıklı olduğu için depremin ardından insanları barınması için buraya aldık. İkinci gün yaklaşık bin 300 kişiye sıcak yemek verdik” dedi. Depremzede Raziye Karataş ise, “Depremin ilk gününden beri burada kalıyoruz. Devlet bize, kahvaltısı, yemeğiyle ve diğer yardımlarıyla dört dörtlük konforlu bakıyor” şeklinde konuştu.

    “Depremin ilk anından itibaren zor durumdaki depremzede kardeşlerimizin ihtiyaçlarını karşıladı”

    Külliyenin tarihini anlatan Sarı Selim Cami imamı Hüseyin Acem, “Bu mekanlar asırlarca hem hac kervanlarına hem de ticaret kervanlarına ev sahipliği yapmış. Asırlarca binlerce gariban, kimsesiz kimselere karnı doyularak ev sahipliği yapmış. Şu anda da muhtaç durumda olan depremzede kardeşlerimize depremin ilk gününden itibaren hem barınma hem de yemek ihtiyaçlarını karşılıksız olarak karşılanmıştır. Plan ve projesi mimarbaşı Mimar Sinan tarafından çizilmiş olup, alt mimarlar tarafından 1562 yılında temelleri atılmış. 1574 yılında kısmen, 1580 yılında tamamen bitirilerek, hac ve ticaret kervanlarına ev sahipliği yapmış. Kale, mescit, cami, menderese, arasta çarşı ve diğer alanları ile birlikte o dönem uğrayanların tüm ihtiyaçlarını karşılamış” ifadelerini kullandı.

  • Tarsus Doğa Parkı depremzedelere moral oldu

    Tarsus Doğa Parkı depremzedelere moral oldu

    Tarsus’ta merkez Gazipaşa Mahallesinde yer alan taziye evinde ve Kavaklı Mahallesinde yer alan Cemevinde kalan depremzede vatandaşlara ve özellikle çocuklara moral olması için Tarsus Doğa Parkına gezi düzenlendi. Mahallelerden otobüslerle alınan depremzede vatandaşlar Tarsus Doğa Parkına götürülerek, tertemiz havada bir nebze de olsa yaşadıkları üzüntüden uzaklaşma fırsatı buldu. Çocuklar ise farklı türdeki hayvanları görmenin mutluluğunu yaşadı.

    “El birliğiyle halkımıza sahip çıkıyoruz”

    Gazipaşa Mahallesi Muhtarı Aydın Kızıltaş, mahalle halkının depremzedelere sahip çıktığını belirterek, “6 Şubat’ta Türkiye büyük bir felaket yaşadı. Vefat edenlere Allah’tan rahmet, kalanlara da sabırlar diliyoruz. Yaralılara da geçmiş olsun diyoruz. Gelen vatandaşlarımız var. Özellikle Tarsus’ta Gazipaşa taziye evinde kalan 7 ailemiz var. Gazipaşa halkı olarak biz bu ailelerimize sahip çıkıyoruz. Ve şu an onları Doğa Parkı’nda gezdiriyoruz. Mersin Büyükşehir Belediyesi’ne de teşekkür ediyoruz. Halkımıza sahip çıkıyoruz hep beraber, el birliğiyle, belediye ile beraber” dedi.
    Kahramanmaraş’ta yaşanan felakette evleri yıkılan ve ailesiyle birlikte Tarsus’a sığınan Özlem Yüce ise “Depremzedeyiz, burada Gazipaşa taziye evinde kalıyoruz. Çok güzel ilgileniyorlar. Sağ olsun Belediye Başkanlarımız, yardımcıları. Burada bugün de bize moral amaçlı çocuklarımızı aldılar hayvanat bahçesine getirdiler. Çok güzel oldu, çok iyi oldu, Allah razı olsun hepsinden” ifadelerini kullandı.

  • Pazartesi 93 okulda eğitim ve öğretim yapılamayacak

    Pazartesi 93 okulda eğitim ve öğretim yapılamayacak

    Açıklamada, “17 Ağustos 1999 tarihinde meydana gelen ve İstanbul’u derinden etkileyen Marmara depremi sonrası, olası depremlerin yıkıcı etkilerini en aza indirmek için 2006 yılında İstanbul Proje Koordinasyon Birimi (İPKB) kuruldu. Bu birimi tarafından yürütülen İstanbul Sismik Riskin Azaltılması Projesi (İSMEP) çerçevesinde İstanbul’da 1999 yılı öncesinde inşa edilen bin 418 okulun etütleri yapıldığında 67’sinin depreme dayanıklı, bin 351 okulun 769’u güçlendirildiği ve 367 okul yıkılıp yeniden yapıldı. 87 okul ise Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere diğer kurum ve kuruluşlar tarafından yıkılarak yeniden inşa edildi. Deprem etüt ve analizleri sonrasında geriye kalan 128 riskli okulun 109’unun yıkılıp yeniden yapılması, 19’unun güçlendirilmesi kararlaştırıldı” ifadelerine yer verildi.

    Açıklamanın devamında, “Geçen yıl, bu 128 riskli okulun 35’indeki öğrencilerimiz başka okullara nakledilerek, okullardaki güçlendirme ve yeniden yapım proje çalışmalarına başlandı. Bugün itibarıyla geriye kalan 93 riskli okulumuzun etüt çalışmaları neticesinde, 76 okulumuzun yıkılıp yeniden yapılması; 17’sinin de güçlendirilmesi kararlaştırıldı. 20 Şubat 2023 Pazartesi Günü itibarıyla, bu riskli 93 okul ve eğitim kurumumuzdaki öğrencilerimiz ilçe kaymakamlıklarımız, İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerimizin koordinasyonuyla depreme güvenli okullara nakledilerek, eğitim öğretim görmeye devam edeceklerdir. Bu okullarımız, ihtiyaca göre taşımalı eğitim kapsamına alınacaktır. İSMEP ile yenilenen okullarımız sayesinde ilimizdeki öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz depreme karşı güvenli okullarda eğitim ve öğretimlerine devam ediyorlar.

    Böylelikle 93 riskli okulumuzdaki 51 bin 995 öğrencimiz ve 2 bin 765 öğretmenimiz de depreme karşı güvenli okullarda eğitimlerine devam edecekler. Bu süreçte sevgili öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin ve velilerimizin sabır ve anlayışına teşekkür ediyoruz. Kahramanmaraş ilimizin Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. 2022-2023 Eğitim Öğretim Yılı 2. Yarıyıl dönemi hayırlı olsun” denildi.

  • Depremzedelere müdahale edecekler dikkat

    Depremzedelere müdahale edecekler dikkat

    Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 11 ili etkileyen depremin ardından depremden etkilenmiş bireylere nasıl yaklaşılması gerektiğine değinen Dr. Selin Yurdakul bedende görünen travmaların ve vücudun ona karşı nasıl savunduğunu anlatarak ilk müdahalede yapılacakların öneminin altını çizdi.

    “Savaşamadığı ya da kaçamadığı tehdide sinir sisteminin verdiği yanıt donma tepkisidir”
    Afet bölgesinde sıkça yaşanan donma olayını açıklayan Yurdakul, “Geçtiğimiz hafta ülkece çok büyük bir afet yaşadık, hala etkilerini yaşamaya devam ediyoruz. Her birimiz derinden etkilendik. Bedenlerimizin travmaya verdiği hayatta kalma modundayız çoğumuz. Savaşamadığı ya da kaçamadığı tehdide sinir sisteminin verdiği yanıt donma tepkisidir. Donma tepkisi duyguları fark edememek hissizleşmek olabileceği gibi zihnin dağılması sis bulutu içinde gibi, rüyada gibi hissetmek ya da bedeni hissedememek açlığı, tokluğu, yorgunluğu anlayamamak, kasların aşırı gerilmesine bağlı vücut ağrıları, sindirim sistemi problemleri gibi pek çok şekilde kendini gösterebilir. Donma tepkisi duygularla baş edecek ortamın olmadığı zamanlarda sıkça görülür. Farkına varılmaz üzerinde gerekli çalışmalar yapılmaz ise beden donmuş şekilde uzun süre kalabilir, hayatın geri kalanını bile bu şekilde sürdürebilir. Travma bedende kayıt tutulur bilgisi bunu anlatmaya çalışmaktadır” dedi.

    “O an hiç bitmeyecekmiş gibi duygular beynin içinde canlı bir şekilde yaşanmaya devam eder”
    Donma sırasında beyinin verdiği tepkiyi anlatan Yurdakul, “Travmanın en büyük özelliği sinir sisteminin işlemleyebileceği kapasiteden yüksek duygular içermesidir. Bir diğer özelliği ise duygular beyinde dondurulduğu gibi travmatik anı da tam o anda beyinde dondurulmuş bir şekilde kalmasıdır. Sanki o an hiç bitmeyecekmiş gibi duygular beynin içinde canlı bir şekilde yaşanmaya devam eder. Beynimiz bu duyguları kontrol altında zapt etmeye çalışırken için yüksek enerji harcar. Beden sürekli tehdit altında hissettiğinde onu takılı kaldığı travmatik anın içinden çıkarmanın en kolay yolu ona şimdi ve burada güvende olduğunu hissettirmektir. Ancak bu şekilde hayati tehdidin bittiğini anlayabilir. Bu sebeple yüksek uyarımlı travmalarda bedenle çalışmak çok önemlidir. Beyin hayatta kalma moduna geçtiğinde düşünen parçası olan korteks kapanır. Sözlerin çok anlamı olmaz. Örümcek fobisi olan birine küçücük böcekten korkmanın yersiz olduğunu anlatmaya çalışmak gibi işe yaramaz. Önce sistemin kısmen de olsa bir güvenlik hissini deneyimlenesi gerekir. Bunu kendi bedeni aracılığıyla yapabileceği gibi yardım veren bir öteki kişiden alabilir” diye konuştu.

    “Bölgede görev alan kişilerin kendi psikolojik sağlamlığını gözetmeleri gerekli”
    Depremzedelere yapılan müdahalenin sırasında dikkat edilmesi gereken hususların altını çizen Yurdakul, “Depremzedelere yardım etmek isteyip, yaralarını sarmaya destek olmak istiyorsak oksijen maskesini ilk kendimize takacağız. Çünkü ancak benim sinir sistemim sakin olduğunda travma olmuş kişinin yanında durabilirim. Bu sebeple özellikle bölgede görev alan kişilerin kendi psikolojik sağlamlığını gözetmeleri, gerekli destekleri almaları çok önemlidir. İnsan kolayca incinme kapasitesi olduğu kadar iyileşme ve adaptasyon kapasitesi de yüksek bir canlıdır. Yüzlerce saat sonra bile enkaz altından canlı çıkan depremzedeler bunun en güzel örneğidir. Sinir sistemimiz plastiktir. Travma yıkıcı olduğu kadar hayatta kalmayı başardığında güçlendiren bir olguya da dönüşebilir. Travma sonrası temelde iki seçenek vardır. Biri travma sonrası stres bozukluğu iken diğeri travma sonrası büyüme genişleme etkisidir. Hangi yanıtı vereceğimiz pek çok faktörden etkilense de bunlardan en önemlisi bağ kurma ve o insani yardım ile ilgilidir. Yalnız olduğunu hissetmemek bir ötekinin sakin sinir sistemiyle yanında olması desteklendiğini hissetmek en çok yardımcı olan faktörlerdendir” ifadelerini kullandı.

  • ‘Ölümün artık geldiğini düşündüm’

    ‘Ölümün artık geldiğini düşündüm’

    Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen 7.7 ve 7.6. büyüklüğündeki depremler 11 ili etkilerken, binlerce kişi enkaz altında kaldı. Yapılan çalışmalarda 40 bine yakın vatandaşın cansız bedenine ulaşılırken, binlerce vatandaş da yaralı kurtuldu. Depremlerin ardından evleri yıkılan çok sayıda vatandaş da çevre illere taşınırken, bu bölgelerde misafir edilmeye başlandı. Mersin de yaklaşık 200 bin depremzedeye ev sahipliği yapıyor. Depremzedeler, yurtlarda ve çeşitli yerlerde misafir edilirken, her türlü ihtiyaçları karşılanıyor. Kredi Yurtlar Kurumu’nun (KYK) Mersin Kırkkaşık Kız Öğrenci Yurdunda kalan vatandaşlar, havaların iyi olmasını da fırsat bilerek bahçede vakit geçiriyor, o onları unutmaya çalışıyor.

    “O an ne yapacağımızı bilemedik, şaşırmış durumdaydık”

    Deprem anında yaşadıklarını anlatan Sevil Yağcı, deprem gecesinin kendileri için çok kötü geçtiğini vurgulayarak, “Çok kötü şeyler yaşadık orada. Evde eşim, çocuklarım yatıyorduk. Bir sarsıntıyla uyandık. Kalktık ama evimizin kapısı açılmadı. Deprem durduktan sonra kapıyı açabildik. Dışarı çıktığımda önümüzdeki, arkamızdaki her yer yıkılmıştı. Her yerde bağırmalar, çağırmalar, koşturmaca vardı. O anda ne yapacağımızı bilemedik, şaşırmış durumdaydık. Herkes şok içindeydi. İlk anda dışarı çıkanlar arabasına koştu ve beklemeye başladı. Tabii depremde bir sürü yakınımızı kaybettik. Halen enkaz altında olan akrabalarımız var. Şimdi Mersin’de yurtta kalıyoruz. Buna da şükürler olsun. Devletimizden de Allah razı olsun” dedi.

    “Kapının anahtarını kapıya sokamadım”

    Hatay’dan gelen Mehmet Biter ise tek katlı bir evde yaşadığını ve o gece canını zor kurtardığını söyledi. Deprem olur olmaz duvarın çöktüğünü kaydeden Vurgun, “Yanımızdaki bina üstümüze düştü. 5 kişi yaşıyorduk evde. Bir uğultu sesi geldi, ne olduğunu anlamadık. Kapının anahtarını kapıya sokamadım. Zorla kapıyı açtım. Dışarı çıktığımda her taraf yıkılmıştı. Saniyelerle ölümden kurtulduk. O gece zaten yağmurluydu. Dışarı yataktan kalktığımız gibi çıkmıştık. Zor anlar yaşadık. Depremden sonra Mersin’e geldik. Burada devletimiz her şeyimizi karşılıyor ama sevdiklerimizi kaybettik. Devletimizin yanımızda olması bizim için yeterli” diye konuştu.

    “Kıyamet kopuyor zannettim”

    Hatay Antakya’dan gelen Mert Yeşilli de evlerinin 2 katlı bahçeli müstakil ev olduğunu ifade etti. Gece bir gürültüyle uyandıklarını vurgulayan Yeşilli, “Çatır çatır seslerle uyandık. Sanki bina başımıza koptu, düştü dedik. Ben kıyamet kopuyor zannettim. O an buraya kadarmış dedim. Ölümün artık geldiğini düşündüm. Çünkü çok kötü bir durumdu. Kendimize biraz gelince hemen dışarı çıktık. Tabii biz ölmedik ama birçok tanıdığımız hayatını kaybetti. Annem, abim, yengem, yeğenlerim, ablamın eşi, teyzelerimiz hayatını kaybetti. Birinci derecede 13 kaybımız var. Onları defnettik. Allah’ın bir tufanı oldu. Akıllanmamız lazım. Orada 3-4 gün kaldık. Daha sonra buraya geldik. Allah devletimize zeval vermesin. Şu anda burada bir yatacak, bir sıcak yemek yiyeceğimiz yerimiz var” dedi.