Etiket: depremzede

  • Depremzedelerden Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’a ziyaret

    Depremzedelerden Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’a ziyaret

    Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, 6 Şubat depremlerinin 7. gününde Adıyaman’da enkazdan kurtarılan Elif Kırmızı ile 3. gününde kurtarılan ablası Sena Kırmızı’yı kabul etti.

    Elif Kırmızı’yı kurtaran Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) Ordu Şubesi Arama Kurtarma Ekibi’nin de hazır bulunduğu kabulde konuşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, “Cenab-ı Hak, bir daha böyle afetler göstermesin. Tarihin gördüğü en büyük afet diyebiliriz. Siz yaşadınız. Arkadaşlarımız ilk günden itibaren orada idiler. Biz de ilk gün geldik. Rabbim, bundan sonra hiçbir kimseye yaşatmasın” dedi.

    Diyanet İşleri Başkanlığı ve TDV olarak deprem bölgesinde önemli çalışmalar yaptıklarını aktaran Başkan Erbaş, “Vefat edenlere dua ediyoruz. Cenab-ı Hak, onlara rahmet eylesin. Onların şehit olduğuna inanıyoruz. 50 bini aşkın şehidimiz oldu. Peygamber Efendimizin göçük altında kalanların şehit olduğuna dair hadis-i şerifi var. Siz de gazi oldunuz” diye konuştu.

    Depremzede kardeşlerin enkaz altında yaşadıklarını dinleyen Başkan Erbaş, depremde vefat eden babalarına Allah’tan rahmet, yaralanan ve tedavi gören Sena Kırmızı’ya da şifa diledi.
    Kendisini ve diğer ablasını 7 günün sonunda enkazdan sağ olarak kurtaran TDV Ordu Şubesi Arama Kurtarma Ekibi’ne teşekkür eden Elif Kırmızı, “Yaşar hocadan Allah razı olsun. Enkazda çok korkuyordum, psikolojik olarak çok destekte bulundu. Benimle güzel sohbet etti, konuştuk. Çok şükür sağ çıktım. Diğer ablam da iyi çok şükür” dedi.

  • OHAL bölgesindeki öğrencilerle ilgili karar

    OHAL bölgesindeki öğrencilerle ilgili karar

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan karara göre, 6 Şubat depremleri nedeniyle ailesi veya kendisi OHAL ilan edilen illerde ikamet eden üniversite öğrencileri ile OHAL bölgesinde örgün öğretimine devam eden öğrencilerden öğrenim ücreti ve katkı payı alınmayacak.

    Ayrıca 2023-2024 Öğretim Yılı için ikinci öğretim ücretini ödemiş öğrencilerin ise ödediği miktar yükseköğretim kurumları tarafından iade edilecek.

    Söz konusu karara göre ayrıca 2023-2024 Öğretim Yılı Bahar Dönemi’nde ailesi veya kendisi Filistin’in Gazze şehrinde ikamet eden ve herhangi bir yüksek öğretim kurumunda eğitimine devam eden önlisans ve lisans öğrencilerinin ödemesi gereken öğrenim ücreti de devlet tarafından karşılanacak.

  • Depremzede ailenin geçim kaynağı oldu

    Depremzede ailenin geçim kaynağı oldu

    Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra Hatay’da birçok bina ve iş yeri yıkıldı. Bu durum Hatay’da birçok insanı işsiz bırakırken, bazı insanlar babadan kalma meslekleri sayesinde hayata yeniden tutundular. Defne ilçesinde yaşayan Hikmet Gürge ve ailesi de depremin ardından baba mesleğini devam ettiriyor. Gürge ailesi, nehir ve dere kenarlarından topladıkları kamışlarla farklı modellerde sepet yaparak geçimlerini sağlıyor.

    “Depremden sonra eskisi gibi satılmıyor”

    Babadan kalan sepetçilik mesleğini devam ettirdiğini ifade eden Hikmet Gürge, “Eskiden çok güzel satılıyordu. Şimdi eskisi gibi satılmıyor. Babadan kalan bir meslek. Küçükken babamdan öğrendim. Bazen arkadaşlara ücretsiz veriyorum. Bazı zamanda bir şeyler karşılığında veriyorum” dedi.

    “El sanatını gelecek nesillere aktarmak istiyoruz”

    2003 yılından beri her sabah sepet işlemesi yaptıklarını ifade eden Nurcan Gürge ise, “El sanatına sadece geçim kaynağı olarak bakmıyoruz. El sanatını öldürmemek için gece gündüz çabalıyoruz. Gençler, büyüklerin sanatlarını ilerletsinler, çalışsınlar ve emek harcasınlar. Büyüklerimiz bize öğretiyor. İnşallah biz de çocuklarımıza bu mirası bırakırız” ifadelerini kullandı.
    Sepet yapımında kullandıkları kamışları Aralık ve Şubat aylarında topladıklarını ifade eden Necla Uzun da, “Dere ve nehir kenarlarında topluyoruz. Kamışlar yıl boyunca bize sepet yapımında yetecek kadar toplanır. Genellikle; dere ve tarla kenarlarından toplayarak seçeriz. Kamışları küçük veya büyük sepet olarak işlemesini yapıyoruz. Fiyatları şekillerine v

  • Depremzede askeri ev vaadiyle dolandırdılar

    Depremzede askeri ev vaadiyle dolandırdılar

    Olay, 24 Temmuz 2023 Pazartesi günü merkez Selçuklu ilçesi Hacıkaymak Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası memleketi Konya’ya tayini çıkan askeri personel N.Y., iş yerine yakın merkez Karatay ilçesinde daire almak için bir emlakçı ile görüştü. Emlakçı da kendisinde böyle bir daire olmadığını belirterek başka bir meslektaşına yönlendirdi. N.Y. de daire için bu emlakçıya gitti. Aradığı şekilde bir evin olduğunun belirtilmesi üzerine N.Y., kiracısı olan bu daireyi inceledi. N.Y. daha sonra kendisine daire sahibi olarak tanıtılan F.A.’ya yönlendirildi. Daire sahibi olarak kendini tanıtan F.A., borcu olduğu için daireyi 1 milyon 500 bin liraya satacağını belirterek, 250 bin lira kapora istedi. Yanlarında bulunan diğer kişilerin de bu fiyata daire bulamayacağını belirtmesi üzerine N.Y., 250 bin lira kaporayı F.A.’nın belirttiği M.Ö. isimli bir kişinin hesabına gönderdi.

    Kredi onayı verilmeyince dolandırıldığını anladı

    Kapora sonrası N.Y. konut kredisi çekmek için bankaya giderek müracaatta bulundu. N.Y., banka personelinin kredi onayı için daire sahibinin web tapu sisteminden onay vermesi gerektiğini belirtmesi üzerine F.A.’yı arayarak bilgi verdi. Kendisini oyalayan şahısların amacını fark eden N.Y., kapora olarak verdiği 250 bin lirayı geri istedi. F.A. ise N.Y.’ye farklı bir daireyi 600 bin lira daha fazla ödeme yaparak satabileceklerini söyledi. Bu teklifi reddeden N.Y., 3 ay boyunca parasını alamayınca savcılığa giderek suç duyurusunda bulundu.

    “Bu evi kaçırmayalım gibisinden bazı sözlerle beni kandırdılar”

    Şahısların evi borcu olduğu için uygun fiyata verdiklerini belirttiklerini anlatan N.Y., “6 Şubat’ta büyük depremlerde Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde bir karakolda görev yapıyordum. Kahramanmaraş merkezli deprem meydana geldi. Bu depremde ikamet ettiğimiz ev yıkıldı. Depremde biz çok şükür yaralanmadan kurtulduk. Bu depremlerde eşim ve çocuğum bayağı bir etkilendi. Ben maddi ve manevi olarak sıkıntıya düştüm. Psikolojik olarak kendimi kötü hissediyordum ve bu depremde 4 arkadaşımı kaybettim. Onun bir psikolojik etkisi vardı. Sonra bize bir hak tanındı ve geldik Konya’ya, çalışmaya başladım. Memlekette çalışmaya başladıktan sonra eşim Afyonkarahisar’da çocuğumla beraber yaşıyordu. Sonra bir düzen kuralım ve evimizi yerleştirelim derken ev alma telaşesine girdik. Ev alalım derken başımıza bir kötü olay geldi. F.A. isimli bir kişi emlakçı olduğunu söyleyen kişiler tarafından bana yönlendirildi. F.A.’nın satmak istediği bir evinin olduğunu söylediler. Eve bakmaya gittiğimizde emlakçılarla ilk başta görüştük, F.A. ile hiç görüşmedik. Evle alakalı bir pazarlığımız oldu, anlaşamadık. Sonra ben oradan ayrıldığımda akşam saatlerinde telefonla tekrar görüşmek istediler. Tekrar fiyat konuşabiliriz dediler. Tekrar konuşmaya gittiğimde bir kafe ortamında oturduk. Buraya bu sefer F.A. da geldi kendisi ev sahibi olarak tanıtıldı. Kendisi bana gün içerisinde ödemesinin gerçekleşmesi durumunda bu evi uygun fiyata verebileceğini söyledi. Benden 250 bin liralık bir ödeme istedi kapora gibi. Emlakçıların da bana önerisiyle bu ev bu fiyata verilmez, ödemesi olduğu için bu fiyat, bu evi kaçırmayalım gibisinden bazı sözlerle beni kandırdılar. Alım satım sözleşmesi yapalım, daha garanti olur, senin de güvenin gelir gibisinden laflarla beni kandırdılar. Sözleşme yaptık ve şahıs bana bir tanıdığının banka hesabını vererek oraya parasının gönderilmesini istedi. Gönderdim ve ayrıldık oradan” dedi.

    “Evde işler var gibisinden sözlerle beni 15 gün oyaladılar”

    Evin ücreti için kredi çekmeye gittiği bankada dolandırıcıların kendisini oyaladığını fark eden Yaman, “Ben evi konut kredisi çekerek alacaktım. Bankaya gittiğimde kredi çekmek istediğimde banka görevlisinin web tapu üzerinden onay verilmesi gerektiğini söylemesi üzerine, bu şahıslar halledeceğiz, evde işler var gibisinden sözlerle beni 15 gün oyaladı. Madem evi vermiyorsunuz, paramı geri verin gibisinden bazı sözler söyledim ama bir yanıt alamadım” şeklinde konuştu.

    “Ben ödemeyecek olsam bu parayı vermezdim”

    Kendisini dolandıran şahıslar hakkında avukatı ile savcılığa giderek şikayette bulunan N.Y., “Onlar mahkemeye gitme, paranı geri vereceğiz. Böyle laflarla biraz oynadılar benimle. Belirli bir gün verdiler, bana şu gün bekle paranı geri vereceğiz gibi vaatlerle beni oyaladılar. Cuma diyorlar, pazartesi oluyordu. Tekrar cuma diyordu bu şekilde sürekli oyaladılar. Bir ay sonra ben de artık dayanamayarak adliyeye giderek şahıstan şikayetçi oldum. Şahıs şikayetimi geri çekmem için bana 15 bin lira para vereyim, şu an 15 bin lira kadar param var, sana bunu vereyim, sen ihtiyaçlarını gör ve şikayetinden de vazgeç. Ben ödemeyecek olsam bu parayı vermezdim gibi laflar kullandı bana. Şahsı araştırdığımda herkes bu kişiyi de dolandırdı, şu kişiden şu kadar para aldı, aynısını yapmıştı dediler” ifadelerini kullandı.

    “Maddi olarak bir şeyi kalmadı ama psikoloji olarak artık normale dönmek istiyoruz”

    N.Y., “Şu an eşimle, çocuğumla hala ayrıyım evimi yerleştiremedim. Bir düzen kuramadım. Bu şahıs hakkında bir işlem yapılırsa yani başka kişiler de mağdur olmaz. Benim şu an tek ihtiyacım gerçekten ailemle beraber çocuğumla eşimle beraber bir yuva. Eğer ben ailemle beraber bir ortama tekrardan gelirsem yani artık maddi olarak bir şeyi kalmadı ama psikoloji olarak artık normale dönmek istiyoruz. Çünkü psikolojimiz yaralı bu depremden aile ortamına ihtiyacım var” diye konuştu.
    Anne H.Y. ise, “Benim çocuğum bu parayı kolaylıkla kazanmadı. Bu emlakçı Fatih’e çocuğumdan çok ben sinirliyim. Bu çocuğun parasını ödesin önce dağlarda dolandı, ardından depreme yakalandı buraya geldi böyle oldu. Bu çocuğumun parası ona zehir olur o kişiye. Benim çocuğum onun yüzünden çocuklarından eşinden ayrı. Başkalarının canı yanmasın. Memleketine geldi psikolojik olarak çöktü. Kendi parasıyla kendi rezil oldu. Ben torunumu göremiyorum” dedi.

  • Jandarmadan depremzede çocuklara hamburger ikramı

    Jandarmadan depremzede çocuklara hamburger ikramı

    Türk Kızılayı ve jandarma iş birliğiyle Reyhanlı’da bulunan Üçtepe Hürriyet İlkokulu ve Alakuzu İlkokulu öğrencilerine özel bir etkinlik düzenlendi.

    Etkinlik kapsamında, öğrencilere öğle yemeği olarak hamburger dağıtıldı. Hamburgeri ilk kez tadan ilkokul öğrencilerinin oldukça mutlu oldukları gözlendi.

    Türk Kızılayı’nın gönüllüleri ve jandarma personeli, öğrencilere hamburger dağıtarak onlara keyifli bir gün yaşattı.

  • Depremzede esnafa AKEDAŞ’tan yanıt

    Depremzede esnafa AKEDAŞ’tan yanıt

    AKEDAŞ Elektrik Dağıtım Şirketi tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Konteynerdeki Esnafın Elektriğinin Kesildiği İddiası” başlıklı habere konu bölgede yer alan konteynerler kamunun genel kullanımına ait bir alanda tesis edilmiştir. Şirketimiz, deprem sonrası normalleşme süreci içerisinde, tüketicilerimiz arasında eşit davranmak, kamu yararı gözetmek ve enerji kullanımı açısından kamu genel düzenini sağlamak gibi sorumluluklara sahiptir. Bölgede yer alan konteyner sahiplerinden, konteynerlerin kamunun ortak kullanım alanlarında tesis edilmiş olmalarından dolayı kullanım hakkının kendilerinde olduğuna dair sorumlu bulunulan belediye ve kaymakamlıklardan yer tahsisinin uygun olduğunu ve geçici olarak enerji verilmesinde herhangi bir sakınca olmadığını gösterir belge sunulması talep edilmiştir. Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliğinin 10. maddesi doğrultusunda ilgili belgeleri şirketimize ibraz ederek yükümlülüklerini yerine getiren tüketicilerimizin bağlantıları yapılmakta, hizmetleri aksamadan devam etmektedir” ifadelerine yer verildi.

  • Depremzede yorgancı, konteyner istiyor

    Depremzede yorgancı, konteyner istiyor

    6 Şubat’ta Osmaniye’de depreme yakalanan Hasan Çelik, evi ve işyeri ağır hasar alınca memleketi Malatya’nın Darende ilçesine geri dönmek zorunda kaldı.

    Burada ekmek parasını çıkarmak için Hacı Hasan Akyol çarşısındaki yöresel ürünler pazarında yorgancılık yapan Çelik, “Osmaniye’de dükkan bulamadığım için mecburiyette geldim. Başka yapacak bir işim yok. Bu yaşta kimse de iş vermez. Burada açık havada ekmeğimizin peşindeyiz, ekmeğimizi kazanmak zorundayız. Elinin emeği ile geçim sağlayan biriyim. 6 aydır buradayım ne arayan oldu ne soran oldu. Havalar soğumaya başladı. Kışın ne yapacağım bilemiyorum” ifadelerini kullandı.

    Eşi ve kendisinin kalp hastası olduğunu anlatan yorgancı Hasan Çelik, “Burası yöresel ürünler pazarı. Darende’nin pazarı pazartesi ve cuma günleri olduğu için haftanın iki günü gelmiyorum, diğer günler buradayım. Eşim kalp hastası ben kalp hastasıyım ama yine de çalışmak zorundayım. Geçimimi sağlamak zorundayım. Yetkililerden destek bekliyorum. Bana ya bir dükkan bulsunlar ya da bir konteyner göstersinler. Benim imkanım yok tek umudum devlet baba” diye konuştu.

  • Depremzede kadınlar, 100 dilek feneri uçurdu

    Depremzede kadınlar, 100 dilek feneri uçurdu

    Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılı asrın felaketinin yerle bir ettiği Hatay’da çeşitli etkinlikler ile kutlandı. Kırıkhan ilçesi de Cumhuriyet Bayramı’nın doyasıya kutlandığı noktalardan biriydi. Kırıkhan ilçesinde bir araya gelen 100 depremzede kadın günün anlam ve önemine binaen 100 dilek feneri uçurdu.

    Konuyla ilgili açıklama yapan Aslı Zenci, “Türk Milletinin tarih yolculuğundaki varoluş mücadelesi Cumhuriyet’in ilanı ile taçlanmıştır. Bağımsızlık düşüncesi ile inşa edilen Türkiye Cumhuriyeti, istiklal mücadelemizi zafere ulaştıran birlik ve beraberlik ruhunun büyük bir eseridir. Cumhuriyet kadına armağandır. Cumhuriyet en çok kadının hakkıdır. Biz kadınlar; cumhuriyetle kazandık özgür kimliklerimizi. Cumhuriyetle eşitlendik. Cumhuriyetle eğitim aldık. Cumhuriyetle seçtik, seçildik. Cumhuriyetle çalışma hayatına adım attık. Cumhuriyetle ayakları yere basan, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür kadınlar olduk. Cumhuriyet kadın demek, çocuk demek. Cumhuriyet kadınıyla erkeğiyle el ele, omuz omuza çalışmak, üretmek, Cumhuriyet’in kazanımlarıyla övünmek demek. Hataylılar olarak bu depremden çok zarar gördük. Bu zor günümüzde bizlere koşup gelen milletimizle cumhuriyet çatısı altında kocaman bir bütün haline geldiğimizi gördük. İnanıyoruz ki birlik ve beraberlik bizi ayağa kaldıracaktır. Bu şehrin hayallerini, umutlarını, beklentilerini dile getirerek; yitirdiğimiz canlarımızı dualarımıza katarak Cumhuriyet’imizin 100.yılına özel 100 dilek fenerini gökyüzüne göz yaşları gibi akıtıyoruz. Cumhuriyetimizin 100.yılı kutlu olsun bu coşku hiç dinmesin. Cumhuriyet’imizin kurucusu yüzyılın lideri Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere kahraman silah arkadaşlarını, aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz” dedi.

  • Depremzedelerin sucuk ve pestil telaşı

    Depremzedelerin sucuk ve pestil telaşı

    Depremin merkez üssü Kahramanmaraş’ta Dulkadiroğlu ve Çağlayancerit ilçesinde bağ bozumunun başlaması ile birlikte kış hazırlıklarına da hız verildi.
    Köylüler, topladıkları üzümlerle uzun ve meşakkatli çalışma sonucu şıra ve pekmez, bastık ile cevizli, fıstıklı ve bademli sucuklar ile samsa üretimine başladı.

    İl genelinde 129 bin 677 dekarlık alanda üretimi yapılan üzümden bu yıl 80 bin ton rekolte bekleniyor. Toplanan üzüm salkımları, bağdaki sal diye adlandırılan havuzlarda ezilerek suyu çıkarılıyor.

    Dev kazanlara konulan üzüm suyu, yakılan ateşlerde saatlerce kaynatılarak şıra haline getiriliyor. Bir defa kaynatıldıktan sonra ayrı kazanlara konulup tekrar kaynatılan şıra, bezlere serilerek güneşte kurutuluyor. Yapılan işlemle şıra, yörede bastık diye bilinen pekmez haline dönüştürülüyor.
    Kocası ile beraber üretim yaptıklarını ifade eden çiftçi Sıdıka Şanlıdal, “Gece 3’te kalkılıyor üzümler tepelendikten sonra kazanlara konulup demlenmeye bırakılıyor. Daha sonra pişirilip ürünler elde ediliyor. Doğal şıra ve yılda bir kez üzüm çıkar ve sonrasında bu ürünler elde edilir” dedi.
    Üretici Ahmet Şanlıdal ise, “Yapılan şıraların esas özelliği Bertiz üzümünden gelmektedir ve yöreye mahsus bir üzümdür. Bir gram katkı maddesi yok. Bizim yıllardır müşterilerimiz var onlar alır. Cevizli, bademli ve fıstıklı ürünler vardır. Pekmez, pestil, bastık gibi ürünler çıkarıyoruz. 100 yıl önce nasıl yapılıyorsa şuanda aynı şekilde üretiyoruz” diye konuştu.

    Bölgede üretilen cevizli beyaz ve kara pekmez sucuğun kilogramı 400, fıstıklı beyaz ve siyah pekmez sucuğunun kilogramı 500, bademli beyaz un sucuğu 400, cevizli samsa 550, bastık 350 ve pestilin kilosu ise 200 liradan satışa sunuluyor.

  • Depremzedelerin ‘hak sahipliği’ telaşı

    Depremzedelerin ‘hak sahipliği’ telaşı

    Depremin merkez üssü Kahramanmaraş’ta 29 Mayıs – 22 Ağustos 2023 tarihleri arasında alınan talepler sonucunda ‘hak sahipliği’ başvuruları değerlendirilip, başvurusu sonuçları valilik tarafından muhtarlıklara gönderilmişti.
    Kentteki muhtarlıklarda hak sahipliği başvuru sonuçlarını öğrenmek isteyen vatandaşlar tarafından yoğunluk oluşturuldu. Sabahın erken saatlerinde muhtarlıklara gelen depremzede vatandaşlar, listeleri inceledi.
    Şazibey Mahallesi Muhtarı Cemal Kaya, “Hak sahipliği çıkmayanların bu ayın 28’ine kadar itiraz süreleri bitiyor. Tabii hak sahiplikleri güzel bir şey. Vatandaşlar açısından hak sahipliği demek, evi olacak demek” ifadelerine yer verdi.
    Hak sahipliği sonuçlarını öğrenmeye gelen Mehmet Çolakoğlu isimli mahalle sakini, “Hakkımız var biliyoruz ama burada belli olacak mı ona göre bir değerlendirme yapacağız” dedi.