Varank, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde, kentte faaliyet gösteren Rumeli ve Balkan derneklerinin temsilcileriyle bir araya geldi.
Kosova Cumhuriyeti Bölgesel Kalkınma Bakanı Fikrim Damka’nın da yer aldığı programda konuşan Bakan Varank, Bursa’ya bu şehrin TBMM’deki temsilcilerinden biri olmak için değil, gelecek nesle daha aydınlık bir Bursa bırakmak için geldiğini söyledi.
Varank, Türkiye’nin 40’tan fazla ilinde “Rumeli”, “Balkan”, “Trakya” adlarını içeren 2 binden fazla dernek olduğunu belirterek, Türkiye ekonomisi için katma değer üreten soydaşlara teşekkür etti.
Türkiye Yüzyılı’nda “Güçlü sivil toplum güçlü Türkiye” anlayışı çerçevesinde, sivil toplumu daha da güçlendirerek demokrasiyi tahkim etmek istediklerini dile getiren Varank, “Sivil toplum kuruluşlarının görüşlerine başvurmak ve çözüm önerilerini yerinde dinlemek için sadece son 3 yılda hükümetimize bağlı bakanlıklardaki arkadaşlarımız, 9 bine yakın STK ziyareti gerçekleştirdi. Son beş yılda sivil toplum kuruluşlarının 2 bine yakın projesine 200 milyon liranın üzerinde hükümet olarak kaynak aktardık. Hükümet olarak güçlü sivil toplumu tesis ederken bize rehberlik edecek Sivil Toplum Strateji Belgesi ve Eylem Planı çalışmalarında sona geldik. Sivil toplum kuruluşlarımızın projelerini desteklemeye devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
“Cihan devleti olmak elbette kolay bir iş değil”
Varank, yurt dışındaki vatandaşların Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki temsilini de güçlendireceklerinin altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bununla ilgili vaatlerimizi seçim beyannamemize koyduk. Vatandaşlarımızın çifte vatandaşlık hakkını desteleyerek hem Türkiye’de hem bulundukları ülkelerde vatandaşlık haklarından yararlanmaları için gerekli yasal ve diplomatik adımları atmaya devam edeceğiz. Özellikle yurt dışından Türkiye’ye araçlarıyla gelen vatandaşlarımızın bir talebi var. Geçici ithalat kapsamında Türkiye’ye getirilen araçların, kalma süresini tamamladıktan sonra tekrar Türkiye’ye dönebilmeleri için 185 gün yurt dışında beklemeleri gerekiyordu. Bu sürelerin kısaltılmasıyla ilgili de şu anda gerekli bakanlıklarımız çalışmalarına başladı. Önümüzdeki dönemde özellikle Kosova’da serbest dolaşımla ilgili yasal mevzuat da gündeme geldi. Oradaki değişiklikle birlikte Kosova’da da bağlarımızı çok farklı bir şekilde önümüzdeki dönemde güncelleyeceğiz.”
“Kökü mazide olan ati” anlayışıyla hareket ettiklerini anlatan Varank, “Medeniyet inşa etmek, cihan devleti olmak elbette kolay bir iş değil. Bu manada Balkanlar’da barış ve istikrarın muhafaza edilmesine her zaman büyük önem atfediyoruz. Bu doğrultuda tüm politikalarımızı yönetmeye çalışıyoruz. Bugün Türkiye’nin farklı illerinde milyonlarca Balkan kökenli vatandaşımız yaşıyor. Balkan coğrafyasında ise halen 10 milyondan fazla soydaşımız, akrabamız hayatını sürdürüyor. Bu nedenle güçlü bir Türkiye bizler için olduğu kadar orada yaşayan soydaşlarımız için de çok önemli. Biz sadece kendi sınırlarımız içerisinde huzuru ve refahı sürdürmek için çalışmıyoruz. Başta Evlad-ı Fatihan olmak üzere bugün sınırlarımız dışında olan ancak kalpleri her daim bizimle atan soydaşlarımızın, akrabalarımızın da huzur ve refahını düşünüyoruz.” diye konuştu.
Varank, Balkan coğrafyasında uyguladıkları politikaları 14 Mayıs’tan sonra çok daha güçlü şekilde uygulamaya devam edeceklerini söyledi.
“Tüm dünyada mazlumların sesi olmaya devam edeceğiz”
Balkan coğrafyasında yaşayanların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile kendilerini güvende hissettiğini vurgulayan Varank, “Allah’ın izniyle o coğrafyayı asla terk etmeyeceğiz. Kardeşlerimize, soydaşlarımıza sahip çıkacağız. Türkiye yüzyılını inşa ederken Balkan coğrafyasındaki soydaşlarımızın da yüzyılını hep beraber inşa edeceğiz.” dedi.
Varank, Bursa’nın da yakın coğrafyadan ülkeye göç eden soydaşlar için her zaman güvenli bir sığınak olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Sayın Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde artık vatandaşlarımızın haklarını bütün uluslararası mecralarda daha güçlü bir şekilde savunuyoruz. Birleşmiş Milletlerin kürsüsünden sadece Balkan coğrafyası için değil, dünyanın tüm mazlum milletleri için sesimizi yükseltebiliyoruz. Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Maarif Vakfı ile başta Balkan coğrafyası olmak üzere dünyanın her bölgesindeki vatandaşlarımız ve soydaşlarımız için faaliyetler yürütüyoruz. Ecdad yadigarı eserleri muhafaza etme ve restore etmenin yanı sıra eğitim, sanat, kültür, tarih ve ekonomik alanlarda iz bırakan projelere imza atıyoruz. Allah izin verirse soydaşlarımıza sahip çıkmaya, tüm dünyada mazlumların sesi olmaya devam edeceğiz.”
Programa Kosova Cumhuriyeti Bölgesel Kalkınma Bakanı Fikrim Damka’nın yanı sıra Bursa Valisi Yakup Canbolat, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan, AK Parti Bursa milletvekili adayları ile Balkan ve Rumeli derneklerinin temsilcileri katıldı.
