Etiket: dershane

  • Dershane görevlisinden tehdit iddiası

    Dershane görevlisinden tehdit iddiası

    “O yorumları sileceksin’ diyerek tehdit etti. Suç duyurusunda bulundum. Milli Eğitim’e de şikâyet ettim. Kendisine hakaret davası açtım” dedi.
    Eskişehir’de esnaflık yapan Meryem Şensöz, 8 sınıf öğrencisi kızının kayıtlı olduğu dershaneden eksiklerini gidermesi için ek ders istedi. Ek ders istemek için gittiği eğitim kurumunda iddiasına göre yöneticilerin kötü tepkisiyle karşılaştı. Duruma sinirlenen Şengöz, kızının kaydını dershaneden sildirdi. Ardında da dershanenin internet sayfasına yaşadığı durumu anlatan yorum attı. Yorumun ardından yine iddiaya göre Şengöz’ün dükkânına dershane görevlisi geldi. Burada oldukça sinirli olduğu görülen Çiğdem A., Meryem Şengöz ile tartıştı. İddiaya göre esnafı tehdit eden Çiğdem A.’nın görüntüleri güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı.

    “Kurucularından olduğunu iddia eden kadın dükkânıma geldi”

    Olay hakkında konuşan Meryem Şensöz, “Kızım bursluluk sınavını kazandı. ‘Merdiven altı dershanelere yazdırmayın, kızınız bizim dershaneye gelsin’ diye ısrar ettiler. Biz de kızımı oraya yazdırdık. Fakat 2 ay gittikten sonra kızım rahatsızlandı, 3 haftalık bir boşluğu oldu. Bunun üzerine kızım etüt istedi. Fakat etüt yazmamışlar, derslerinden geri kaldı kızım. Ben bu konuyu dershaneye görüşmeye gidince Çiğdem A. tarafından üslupsuz şekilde kızım da ben de hakarete uğradık. Orada ego tatmin edici şekilde konuşmalar yaptı, hatta bizi kovmak istedi. Kendisiyle orada tartışmadım. Üsluplu şekilde dershaneden almak istediğimi ve gereken mevkilere şikâyet edeceğimi söyledim. O gece sayfalarına yorum yaptım. Yaptığım yorumda hiçbir üslupsuz, tehdit ve hakaret edici bir şey yoktu. Sadece yaşadığım acı tecrübeyi paylaştım. Çünkü benim kızım orada haksızlığa uğradı. Başka bir çocuk haksızlığa uğrayıp mağdur olmasın diye yazdım. Ben bunu yazmamın üzerinde dershanenin kurucularından olduğunu iddia eden kadın dükkânıma geldi. Beni müşterimin, personelimin hatta toptancımın yanında bana hakaret ederek, ‘siz hırsızsınız, ahlaksızsınız. Bu yaptıklarını sana tek tek ödeteceğim. O yorumları sileceksin’ diyerek tehdit etti burada ”dedi.

    “Gerçekten üslubu, tavrı hiçbir eğitimciye yakışmaz”

    Eğitim veren bir kurumda böylesi bir olay yaşadığını iddia eden Meryem Şensöz şöyle devam etti;
    “Eğer bir eğitimciyse, kurucuysa gerçekten hiç hoş bir şey değil. Bir eğitimciye yakışan şeyler değil. Yaptığı şey mahalle ağzıydı. Buraya gelip bana insan gibi ‘Meryem hanım konuşabilir miyiz? Yaptığınız yorumları silmenizi rica edebilir miyim’ diyebilirdi. Bunlar zaten ispatlı videolu ispatlı şekilde var. Davamı açtım tabii ki de. Suç duyurusunda bulundum. Milli Eğitim’e de şikâyet ettim. Kendisine hakaret davası açtım. Dışarı çıkmasını, terbiyesizlik yapmamasını söyledim. Ama beni dinleyen kim? Ben sadece yaşadığım olayı anlattım. Herkes okuyabilir, herkese açık sayfa zaten. Karakol ifademde de mevcut, kendilerine sundum delil olarak. Çocuğum bundan psikolojik olarak çok etkilendi. Yeniden dershaneye arayışına girdim aynı sıkıntıyı yaşamayalım diye. İki haftadır dershaneye gönderemiyorum çocuğumu, korkuyorum. Yeni bir dershanede başka bir olay yaşanacak mı, etüt sıkıntısı olacak mı, yine öğretmenlerin ya da kurucusunda böyle bir sorun olacak mı? Çünkü sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yiyor. Dershanenin yeri, konumu gerçekten önemli değil. Küçük bir yer de olabilir ama önemli olan iyi eğitim verebilmesi. Üstüne basarak söylüyorum gerçekten üslubu, tavrı hiçbir eğitimciye yakışmaz. Bunu mahalle ağzıyla bir kadın bile yapmaz bence. Kötü yorumları görüyorum sayfada ama silinmiş oluyor. Benim yorumum da yok sayfada. Silinmiş ya da bir şekilde hesabım kısıtlanmış. Çünkü bunları bir şekilde siliyorlar, kötü yorumlar sayfanın altından tamamen gidiyor.”

  • Yaşlı diye dershaneye alınmadı birincilikle mezun oldu

    Yaşlı diye dershaneye alınmadı birincilikle mezun oldu

    İzmir’de yaşayan Ebru Kaynar (50), yaşı gerekçe gösterilerek dershaneye kabul edilmese de vazgeçmedi ve hayalini kurduğu üniversitenin “gastronomi ve mutfak sanatları” bölümünden birincilikle mezun oldu.

    İstanbul’da dünyaya gelen Ebru Kaynar, 1990 yılında iş hayatına THY’de kabin memuru olarak başladı ve bir süre de “first class hostesliği” yaptı.

    Evlenip İzmir’e yerleşen ve bir süre de yer hizmetlerinde görev yapan Kaynar, ilk bebeğini dünyaya getirmek için işinden ayrıldı.

    Kaynar, ikinci çocuğunu da büyütüp 40 yaşına gelince hayallerini gerçekleştirmek ve gastronomi-mutfak sanatları bölümünde lisans eğitimi almak için dershaneye yazılmak istedi.

    Dershane müdürünün “Yaşınız diğer çocukların psikolojisini bozar” sözleriyle geri çevrilen Kaynar, 4 yıl sonra yeniden dershaneye gitmeyi ve sınavlara girmeyi denedi.

    Ebru Kaynar, İzmir Ekonomi Üniversitesinin (İEÜ) Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü’ne girmeyi ve ilk yıl gösterdiği üstün başarıyla tam burslu eğitim hakkı almayı başardı.

    Kaynar, 50 yaşında da “yüksek şeref listesinde” yer alarak okul birincisi unvanıyla kep fırlatmanın gururunu yaşadı.

    Abla diyen de oldu anne diyen de…

    Ebru Kaynar, küçük yaşlardan beri mutfak merakının bulunduğunu, çocuklarını büyütmek için evde kaldığı süre içinde yakın çevresine dünya mutfaklarından örneklerin sunulduğu catering hizmeti verdiğini söyledi.

    Çevresinin önerisi ve desteğiyle gastronomi konusunda profesyonel eğitim almak için girişimde bulunduğunu ifade eden Kaynar, şunları anlattı:

    “Çok uzun süre eğitime ara vermiştim. Eski bilgilerimle üniversite sınavına girmek istemedim. Artık hiçbir başarısızlığa tahammülüm yoktu. Üniversiteye gitmeyi o kadar uzun süre beklemiştim ki… Türkiye’nin o dönem önde gelen dershanelerinden birine gittim. Müdür, yaşımdan dolayı öğrencilerin olumsuz etkileneceğini söyledi ve beni kabul etmedi. O travmayı atlatmam benim 3-4 yılımı aldı. ‘Dershanede böyle bir tepkiyle karşılaşırsam üniversite hayatım ne olacak?’ diye düşündüm ama yılmadım. Bir başka dershaneye gittim ve istediğim bölüme girmeyi başardım.”

    Kaynar, üniversite hayatının korktuğu gibi zor geçmediğini, aksine tüm öğrencilerin kendisine kucak açtığını ve “abla” ya da “anne” diye seslendiğini aktardı.

    Yaşından korkanlara mesajı var

    Derslerine hep çok çalıştığını, bu nedenle de tam burslu eğitim almaya hak kazandığını ifade eden Kaynar, “Okuldan çıktıktan sonra bir ev hayatım da vardı. Çalışmaya devam etmek zorundaydım. Toplumda genelde yetişkinlerde algının, gençlere göre daha kapalı olduğu yönünde düşünce var. Ben buna katılmıyorum. Profesörlük yapan hocalarımızın okuduğu onca kitabı özümseyebildiğini düşünürsek bu yargının çok da anlamsız olduğunu görürsünüz. Ben çok güzel bir başarı yakaladım.” diye konuştu.

    Kaynar, eğitim sürecinde eşi ve kızlarının büyük desteğini gördüğünü, bu desteğin de başarısını arttırdığını vurguladı.

    “Yaş konusunda yetişkinlere bir mesajım var.” diyen Kaynar, evine kapanan ve hayal kurmayı bırakanlara şu çağrıda bulundu:

    “Yetişkinler hiçbir şekilde yaşı kendilerine dezavantaj olarak görmesinler. Algı açısından gençlerle yarışabiliriz. Sadece gençlerden daha farklı bir süreç sizi bekliyor. Çünkü daha fazla sorumluluk sahibiyiz. Asla vazgeçmesinler, ben ‘bu yaştan sonra…’ diye başlayan cümleler duymak istemiyorum. Son nefesinize kadar hayat devam ediyor. Aklınız, elleriniz, ayaklarınız çalıştığı sürece her şeyi başarabilirsiniz.”

    Ebru Kaynar, diplomasını aldıktan sonra akademisyenliğe ya da özel işletmeciliğe yönelebileceğini, her iki koşulda da gençlerle çalışmayı sürdüreceğini sözlerine ekledi.

    İzmir Ekonomi Üniversitesi Uygulamalı Yönetim Bilimleri Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Betül Öztürk ise Ebru Kaynar’ın mücadelesinden ve azminden çok etkilendiklerini söyledi.