Etiket: deva partisi

  • Deva Partisi’nden Mustafa Bozbey’e ziyaret

    Deva Partisi’nden Mustafa Bozbey’e ziyaret

    Başkan Öztürk, yaptığı açıklamada, “Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Bozbey’e hayırlı olsun dileklerimizi sunmak ve yeni görevinde başarılar dilemek için buradayız. Kentimizin gelişimi ve sorunlarının çözümü için her zaman iş birliği içinde olacağız. Deva Partisi olarak, şehrimizin daha yaşanabilir bir hale gelmesi için gereken her türlü desteği vermeye hazırız” dedi.

    Başkan Bozbey de, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Deva Partisi yönetimine teşekkür etti ve şehrin sorunlarını birlikte çözmek için iş birliğine açık olduklarını ifade etti. “Kentimizin geleceği için hep birlikte çalışarak, vatandaşlarımızın yaşam kalitesini yükseltecek projeleri hayata geçireceğiz. Bu süreçte Deva Partisi’nin desteklerini almak bizim için büyük önem taşıyor” diye konuştu.

    Toplantının ardından, Deva Partisi heyeti ve Başkan Bozbey, kentte yapılabilecek projeler ve iş birliği fırsatları üzerinde fikir alışverişinde bulundular.

  • Açılışa 20 kişi katıldı

    Açılışa 20 kişi katıldı

    31 Mart Mahalli İdareler seçim çalışmaları kapsamında dün akşam saatlerinde Trabzon’a gelen Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, bugün Ortahisar ilçesindeki bir iş hanında Trabzon İl Başkanlığı’nın açılış törenini gerçekleştirdi.

    İş hanının girişinde kurulan kürsüde bir konuşma yapan Babacan, basın mensupları ve koruma polislerinin dahil yaklaşık 20 kişiye seslendi. Konuşmasına “Bugün kadim şehrimizdeyiz. Şehzadeler diyarındayız. Nice padişahın doğduğu Fatih’in fethettiği şehirdeyiz. Aynı zamanda Trabzonspor’un şehrindeyiz” diyerek başlayan Babacan “Bu mübarek Ramazan ayı her ne kadar vatandaşlarımızın çok zorluklar, sıkıntılar çektiği bir ay olsa da Gazze’deki durum bizim şuan Türkiye’de yaşadığımız her türlü sıkıntıdan çok daha zor çok daha kötü bir durum” dedi.

    Açılış konuşmasının ardından beraberindekilerle birlikte kurdeleyi kesen Babacan daha sonra İl Başkanlığı binasını gezdi. Partililerle hatıra fotoğrafı çektiren Babacan daha sonra seçim otobüsü ile şehir turu attıktan sonra ilçeleri ziyaret etti.

  • 150 kişilik Deva Partisi heyeti AK Parti’ye katıldı

    150 kişilik Deva Partisi heyeti AK Parti’ye katıldı

    AK Parti Tutak Belediye Başkanı Adayı Fevzi Sayan’ın seçim koordinasyon merkezinde DEVA Partisi İlçe Başkanı Cesim Sosa ve 150 kişilik yönetimi ve üyeleri ile buluşan Ağrı eski Belediye Başkanı Savcı Sayan, katılımlarından dolayı duyduğu memnuniyet ve mutlulukla AK Parti rozetlerini taktı.
    Yoğun ve hummalı çalışmaları ile bölgedeki çalışmalarını sabahın ilk ışıklarından gecenin geç saatlerine kadar sürdüren Savcı Sayan, hane ziyaretleri dışında farklı parti yöneticileri ve üyelerini de AK Parti saflarına katmak için ikna çabalarını sürdürüyor. Tutak’ta Memleket Partisi İlçe Başkanı Turan Aydın ve 40 kişilik ekibini AK Parti’ye kazandıran Savcı Sayan, bu kez de DEVA Partisi ilçe yönetimini ikna ederek AK Parti’ye katılımlarını sağladı.

    “İlçemizin geleceği için büyük çabalar sarf edeceğimize, çalışmalar yapacağımıza dair sizlere sözümüz var” diyen eski Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan, “Tutak’ta 7 belediye başkan adayımız var, hepsine ayrı ayrı başarılar diliyorum. Ama Tutak ilçesi olarak AK Parti’nin ve Cumhurbaşkanımızın desteğini alarak çok daha iyi bir Tutak oluşturacağımıza ve güzelleştireceğimize canıgönülden inanıyorum. Dolayısı ile bu düşüncelerimizi ilçemizin kanaat önderlerine, parti liderlerine, parti başkanlarına sürekli anlatıyoruz. Geçtiğimiz günlerde AK Parti’mize katılımlar olmaya başladı. Tutak’ın geleceği için Ankara’da benim desteğim ile belediye Başkanlığı görevini kazanan AK Partili adayımızla birlikte hizmetler için mücadele edeceğiz. Elbette ki bizim Tutak’tan başka bir düşüncemiz yok. Biz Tutak’ın ne kadar kadim ve önemli bir ilçe olduğunu biliyoruz. Kardeşliğin hakim olduğu, dostluğun, birliğin ve beraberliğin hakim olduğunu hepimiz çok yakinen biliyoruz. Bu kardeşliği, birlikteliği daha da ileriye götürmek için güzel hizmetler almak için bende bu ilçenin bir evladı olarak Ankara’daki dostlarımın desteği ile Ankara’daki bakanların desteğini alarak Ankara’da Sayın Cumhurbaşkanımızın desteğini alarak AK Parti’nin hizmetlerinden faydalanarak Tutak’ı ileri bir yere götürmek istiyoruz. Elbette ki Tutak hepimiz için çok önemli. Bugün burada yine bir katılım yapacağız. DEVA Partisi ilçe başkanı, yönetimi ile birlikte Tutak’ın geleceği için AK Parti’mize katılım sağlayacak. Biz de gövdemizi Tutak için taşın altına koymaya hazırız dediler. Yanlarında bulunan kanaat önderleri ile birlikte gelerek bizleri mutlu ettiler” dedi.
    AK Parti’ye katılım töreni, Ağrı Eski Belediye Başkanı Savcı Sayan’ın; DEVA Partisi Tutak ilçe Başkanı Sayın Cesim Sosa ve beraberindeki 150 kişilik gruba AK Parti rozeti takmasının ardından son buldu.

  • Ali Babacan, Bursa’da

    Ali Babacan, Bursa’da

    Bursa Akademik Odalar Birliği Yerleşkesi’nde partililerle bir araya gelen Babacan, toplantıda yaptığı konuşmada, alışılageldik muhalefet partilerinden olmadıklarını, kutuplaştırmaktan, laf dalaşlarıyla vatandaşları oyalamaktan uzak durduklarını söyledi.

    Güçlü ve özgür Türkiye için sabah akşam çalışacaklarını belirten Babacan, şöyle devam etti:

    “İlk aday tanıtım toplantımızda da söyledik, yine söylüyoruz. Ne dedik? ‘İş başa düştü’ dedik. Ne dedik? ‘Toparlanın gitmiyoruz’ dedik. Ne dedik? ‘Bu durumdan kurtulmak bize kaldı’ dedik. Şimdi il il, ilçe ilçe dolaşıyorum ve tekrar söylüyorum; endişeye mahal yok, endişeye. Çünkü arkadaşlar, bir şeyin daha farkındayım. Biz çalışırsak, biz çabalarsak, biz halka umut olmaya devam edersek, bugünlerin hepsi geçecek, bunun da farkındayım. Artık DEVA Partisi var. İktidarın yanlış politikalarını, eksiklerini açıkça dillendiren ve çözüm önerileri sunan DEVA Partisi var.”

    Babacan, seçim çalışmalarını Türkiye’nin 7 bölgesinde 2 Ocak’tan bu yana sürdürdüklerini dile getirdi.

    Her kesimden insanları dinlediklerini aktaran Babacan, “Emekliler, memurlar, işçiler kiralarını rahatça ödeyene kadar biz buradayız. Gençler hayal ettikleri hayata ulaşana dek buradayız. Fikirlerin özgürleştiği günlere dek buradayız. Sınır ötesinde, askeri üslerde soğukta nöbet tutan askerlerimiz evlerine, ailelerinin yanına sağ salim dönene kadar buradayız.” diye konuştu.

    Babacan, Türkiye’nin insanlı ilk uzay görevine başlanmasını canlı yayından takip ettiklerini anlattı.

    Alper Gezeravcı’nın bir hayali gerçekleştirdiğini anımsatan Babacan, “Türkiye’nin uzaya gönderdiği ilk insan oldu. ‘Büyüyünce astronot olacağım’ diyen çocuklardan biri hayaline ulaştı. Ne mutlu bize. Gençlerin daha fazla hayal kurmasına, çocukların ufkunun genişlemesi için bir fazla tuğla koyan herkese teşekkür ediyorum. Fakat bu bize yetmemeli. Ülkemiz en iyisini, en güzelini hak ediyor.” ifadesini kullandı.

    Konuşmasının ardından Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığına Zeki Kahraman’ı aday göstereceklerini bildiren Babacan, İnegöl, Mudanya, Karacabey, Nilüfer ve Osmangazi ilçelerinin belediye başkan adaylarını da açıkladı.

  • “Aday çıkarmak için hazırlıklarımız sürüyor”

    “Aday çıkarmak için hazırlıklarımız sürüyor”

    DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan; belediye başkan adayını tanıtmak için Niğde’ye geldi. DEVA Partisi’nin Niğde Belediye Başkan Adayının Ümit Güngör olarak belirlendiğini belirten Babacan düzenlenen basın toplantısında basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Genel Başkan Ali Babacan kurdukları 18 komisyonun ülke genelinde kendi adayları ile seçime çıkması için hazırlıklarını sürdürdüğünü belirtti. Babacan; “Biz ülke çapında bu seçimleri kendi adımızla, kendi logomuzla, kendi adaylarımızla katılıyoruz. Niğde il belediye başkan adayımızı da belirledik. En kısa zamanda ilçelerle ilgili tespitlerimizi de yapıp 20 Şubat’ta vatandaşlarımızın karşısına adaylarımızı tamamlamış olarak çıkacağız. Biliyorsunuz Türkiye’de 35 büyükşehir, 51 il ve 922 ilçe 389 tane de belde var.

    Tüm buralar için şu anda yoğun bir şekilde hazırlıklarımız devam ediyor. 18 komisyon kurduk, Türkiye’yi paylaştırdık. Komisyonumuzla belediye başkan adayları ve belediye meclis adaylarımızı belirlemiş olacağız. Siyasi partilerin rekabeti daha iyi hizmet için rekabet olmalı. Bazen bakıyoruz Türkiye’de siyaset yapanlar siyaseti bir savaş alanı, bir hamaset alanı olarak düşünüyor. Biz onlardan değiliz. Siyaset vatandaşlarımıza daha iyi hizmeti vermenin bir yarışıdır. Dolayısıyla biz tüm Türkiye sathında adaylarımızla beraber daha iyi hizmetin yarış ve rekabeti içerisindeyiz ve böyle elimiz boş değil. Pek çok parti biliyorsunuz ‘şunu yapacağım, bunu edeceğim’ der ama bunu yazıya dökmekten korkar. Çünkü ‘yazarım, yapamam, başıma iş gelir’ diye ürkerler. Ya da yazmaya da üşenirler. Bizim 23 tane eylem planımız var. Her alanda ama her alanda ülkemizin sorunlarına çözüm üreten bir başka siyasi parti yok. Ve şimdi partimizi temsil edecek ve belediyeleri çok iyi yöneteceğine inandığımız adaylarımızla beraber vatandaşlarımızın karşısına çıkıyoruz. Bizim iddiamız şu; bizim her bir adayımız mevcut belediye başkanından da diğer adaylardan da belediyeyi daha iyi yönetecek” dedi.

  • DEVA Partisi’nde istifa depremi

    DEVA Partisi’nde istifa depremi

    DEVA Partisi’nin Esenyurt, Zeytinburnu, Sancaktepe, Bahçelievler, Esenler, Sultanbeyli, Fatih, Sultangazi, Küçükçekmece, Bağcılar, Esenyurt, Beylikdüzü ve Silivri ilçe başkanları ile yönetim kurulu üyeleri, partilerinden istifa ettiklerini açıkladı.

    Büyükçekmece’de bulunan bir otelde toplanan ilçe başkanları adına DEVA Partisi Esenyurt Kurucu İlçe Başkanı Halis Kahriman konuştu. Kahriman, partinin kuruluşu sırasında emek harcadıklarını ifade ederek, “Biz yola çıktığımız zaman bu ülkenin geleceği için 81 ilimizde 85 milyon nüfusun herkesin derdine deva olacağız dedik. Ama gelinen noktaya bakıyoruz, 15 vekilin derdine deva olundu. Adalet, hak, hukuk ve emek dedik ama bütün arkadaşlarımızın emeği maalesef 15 vekil için kullanıldı. Partimizde seçime girmeden önce sayın genel başkanımızın bizatihi açıklaması var, ‘kendi logomuz ile seçime gireceğiz’. Cuma günü reklamları verildi, maalesef ki cumartesi günü Millet İttifakı ile beraber Cumhuriyet Halk Partisi listeleri ile girilme kararı alındı. Peki bu kararı verecektiniz, Türkiye’nin 81 ilinde bin 600 arkadaşımız vekil olmak için başvuru yapmıştı. Başvuru yaparken partimize güvenerek başvuru yaptı. Bu arkadaşlarımız ile istişare etmeden arkadaşlarımızın başvurusunu göz önünde bulundurmadan bir anlık karar ile maalesef 5 kişi oturup karar verildi” dedi.

    Konuşmasının devamın DEVA Partisi’nden İstanbul’dan milletvekili olan isimlere de sitemde bulunan Kahriman, “Biz emek verdik, teşkilat emek verdi, akabinde bu arkadaşlarımız kendilerini vekil yaptılar. İstanbul’da seçilen 5 tane vekil, inanın bölgedeki arkadaşlarımıza teşkilat mensubu arkadaşlarımıza teşekküre bile gelmediler. Partiyi sürekli küçülttüler, maalesef partiyi bu hale getirdiler. Türkiye’ye siyasi parti kuruyorsan kendine ve ekibine güveniyorsan kendi logon ile seçime gireceksin. Eğer bu yüreğiniz yoksa, topluma güven vermiyorsanız başarılı olamazsınız, kusura bakmayın. Nitekim gelinen nokta DEVA Partisi olarak değil bir dernek haline geldi. Ben ve arkadaşlarım bundan sonraki süreçte ülkemizin, çocuklarımız geleceği için adalet ve özgürlük için mücadele edeceğiz, asla pes etmeyeceğiz. En kısa sürede ben ve arkadaşlarım Türkiye’de bu ekip tarih yazacaktır” diye konuştu.

  • “Rakamlar, grafikler ortada, aldattı”

    “Rakamlar, grafikler ortada, aldattı”

    DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, bugün partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında hükümetin ilk 100 gününü değerlendirdi. Babacan, şunları söyledi:

    “PEK ÇOK VAAT BEYANNAME SAYFALARINDA HALA HAYATA GEÇİRİLMEYİ BEKLİYOR: Ülkeyi yönetme sorumluluğu üstlenenlerin ilk 100 günü geçen hafta doldu. Biliyorsunuz demokrasilerde ilk 100 gün önemlidir. O ilk 100 gün o iktidarın neleri başarabileceğini göstermesinin yanında ileride neler yapabileceğinin yanında bir bakıma istikametini çizer. Seçimlerden hemen sonra yaptığı açıklamalarda ‘milletimiz, bize demokratik denetim görevini vermiştir’ demiştim. Biz DEVA Partisi’ni kurduğumuz ilk günden bu yana farklı bir siyaset anlayışını ortaya koyduk sadece yanlışları eleştirmedik her alanda hazırladığımız eylem planlarıyla ülkenin tüm sorunlarıyla ilgili ilk 90 günde ilk 5 yılda neler yapılması gerektiğini ilan ettik. Bu adımların hepsini madde madde takvimlendirdik her adımın bütçesini hesap ettik. İktidarın, seçimden önce açıkladığı seçim beyannamesindeki taahhütlerin çoğu herhangi bir takvime bağlanmış değil. Biz hazırlıklarımızda her şeyin takvimini verdik. İktidar seçim beyannamesinde hangi adımı ne zaman atacağına ilişkin detay vermemiş. Aynı ‘sarı çizmeli Mehmet Ağa bir gün öder hesabı’ gibi. Pek çok vaat beyanname sayfalarında hala hayata geçirilmeyi bekliyor.

    KUR KORUMALI MEVDUATIN BÜYÜKLÜĞÜ YAKLAŞIK 125 MİLLYAR DOLARA ULAŞTI: Merkez Bankası’na yapılan kadro değişiklikleri olumlu yönde atılmış bir adımdır. Kabine üyelerinde bazılarıyla ilgili de bizim değerlendirmelerimiz olumludur. Sadece üst düzeyde yapılan birkaç atama yeterli değildir. Seçimden sonra Kur Korumalı Mevduat için kur farklarının tamamı Merkez Bankası’na ödettirilmeye başlandı. Merkez Bankası bunu ödeyebilmek için harıl harıl para basıyor. KKM bu hesapların kur farkları üretilen enflasyon yoluyla tüm milletin cebinden alınıyor. Para basıldığında ülkede enflasyon artıyor, herkesin cebinden alınıyor bankada parası olanın hesabına ekleniyor, özeti bu. Bu ödenen kur farkı tutarı hala gizleniyor. Kur Korumalı Mevduatın büyüklüğü yaklaşık 125 millyar dolara ulaştı. Bu kadar büyük bir rakamla ilgili siz gerçekleri niye gizliyorsunuz.

    KUR KORUMALI MEVDUAT İLE İLGİLİ VARSAYIMINIZ NEDİR: Cumhurbaşkanı’nın ifadelerine göre 6 Şubat depremlerinin maliyeti ülke ekonomisine 104 milyar dolar. Son dönemde vergi artışlarına gerekçe olarak deprem gösteriliyor. Evet deprem asrın doğal felaketi olabilir ama bu 125 milyar dolarlık Kur Korumalı Mevduat da asrın ekonomik felaketidir. Bu felaket de bizzat sayın Erdoğan tarafından bu memleketin başına getirilmiştir. Kur Korumalı Mevduat ile ilgili varsayımınız nedir? Kur Korumalı Mevduata karşılıksız basılacak para ne kadar olacaktır?  Bunları bilmek istiyoruz. Orta Vadeli Program’da bunlardan bahsedilmemiş. Buradan ekonomi yönetimine sesleniyorum, rasyonel politikalara dönem konusunda samimiyseniz önce şeffaf olun, kimseyi aldatmayın çünkü doğru hesaptan kaçmaz.

    ŞEFFAFLIK, GÜVEN DİYORSANIZ TÜİK YÖNETİMİNİ TAMAMEN DEĞİŞTİRİN: Seçimden evvel bana ekonomiyi sorduklarında en çok hangi kelimeyi açıklamıştım hatırlıyor musunuz? Güven. Hala aynı noktadayım. Sayın Erdoğan zamanında benim yakın çalıştığım bazı ekonomi kurmaylarını iş başına getirerek 2015’ten beri kendi yarattığı güven bunalımını çözebileceğini düşünüyor. Bu güven bunalımı bir iki atamayla düzelmez. Oysa enflasyonu doğru ve gerçekçi hesaplamasını beklediğimiz kurumla TÜİK’le alakalı tek bir adım atıldı mı, görev değişikliği yapıldı mı? Son bir ayda enflasyonu biraz yüksek açıkladı diye herkes diyor ki ‘acaba TÜİK bundan sonra değişecek mi? Yalana alışanı geri döndüremezsiniz… Eğer şeffaflık diyorsanız, rasyonalite diyorsanız, güven diyorsanız TÜİK yönetimini tamamen değiştirin. Etkin ve bağımsız bir yönetim yapısı oluşturun. Yeniden kredibilite kazanana kadar TÜİK’in mutlaka dış denetime tabi tutulması lazım. Sayın Erdoğan seçimlerden hemen sonra zam üstüne zam yağdırdı vergi üstüne vergi ekledi. Müjde vatandaşlara yaptığı maaş artışları hızla eriyip buharlaşıp gidiyor. Bu ilk 100 günde yoksulluk daha da arttı. Kapı kapı borç dilenmeye devam ediliyor. Seçimden önce kuru düşük gösterdiler seçimden sonra patlattılar dolar rakamları mayıs sonunda 20 lira bugün 27 liraya çıkmış. Aynı şey benzin ve mazot fiyatları için de geçerli. Seçim için sandığa giderken çiftçi mazota 20 lira ödüyordu bugün 40 lira ödüyor. Bir başka örnek faiz. ‘Bu kardeşiniz iş başında oldukça faiz yükselemez’ dedi. Seçimden hemen sonra da Merkez Bankası üç ayda üç kez faiz arttırdı… Merkez Bankası ve hükümete buradan çağrı yapıyorum, tüketici kredisiymiş, şuymuş buymuş bunları anlıyorum ama ihracat reaksiyon kredisinde kısıtlama yapmayın.

    BÜROKRATLARA DA BİR HELALLEŞME, ÖZÜR BORCUNUZ VAR:Hükümetinizin ilk üç ayında Merkez Bankası tam üç kez faiz arttırdı. Söyleyecek hiçbir sözünüz yok mu? Sayın Erdoğan bu millete bir açıklama borcunuz var. Faizin tek haneli olduğu dönemdeki bürokratlara da bir özür borcunuz var. Bir helalleşme borcunuz var. Her konuda konuşuyorsunuz faiz konusunda niye 100 gündür susuyorsunuz. Rakamlar, grafiklerle ortada, aldattı. Seçimi kazandı ama helalinden kazanmadı. Seçimden önce, ‘Vatandaşlarımız müsterih olsun, enflasyonu yine tek haneye indireceğiz’ diyen Sayın Erdoğan, bu yıl sonu için enflasyon öngörüsünü önce yüzde 58’e, yeni açıklanan Orta Vadeli Program’da ise yüzde 65’e çıkardı. Bu arada, yüzde 65 rakamının da gerçekler karşısında iyimser kaldığını, piyasa beklentisinin yüzde 70-75 aralığına çıktığını hatırlatalım. 5 yıldır enflasyonun tek haneye ineceğini yüzleri kızarmadan tekrar edenler, şimdi kağıt üstünde bile ancak 2026’da tek haneli enflasyon öngörüyorlar. Unutmayalım, OVP’de tek haneli enflasyon için koydukları hedef ta 2026’nın sonu. Ölme eşeğim ölme. Yerel seçimlere giderken bunları yapanlar, yerel seçim sonrası için daha ne sürprizler hazırlıyor kim bilir? İlk 100 gün böyle işte. Şu anda Türkiye’nin karşı karşıya olduğu en önemli sorun enflasyondur. Sayın Erdoğan artık enflasyonla yönetmeye alıştı. Merkez Bankası’nın kontrolünü eline geçirdiği andan itibaren Türkiye’de enflasyon yükselmeye başladı ve bir türlü düşmüyor. Düşmeyecek de… Orta Vadeli Program’da, kur ile enflasyon arasında, büyüme ile enflasyon arasında ve diğer önemli makro iç hedef, tahmin ve çalışma varsayımlarında içsel tutarlılık göremiyoruz.

    EMEKLİLER, MEMURA ZAM NİYETLERİ: İlk 100 günde buna karşı ne yapacaksınız diye sorulduğunda, 2021 yılında çıkarılan bir tasarruf genelgesinden bahsettiler. Ha bu genelgeye uyuluyor mu, uyulmuyor mu? Tasarruf yapıldı mı, yapılıyor mu? Hiçbirini bilmiyoruz. Çünkü açıklamıyorlar. Çıplak gözle gördüğümüz kadarıyla kamuda israf tam gaz devam ediyor. Lüksten de şatafattan da vazgeçilmiyor. Koskoca Türkiye’nin maliye politikası tamamıyla vergi ve zamlara dayanmış durumda. Bu uygulamaların bedelini yine, her zamanki gibi çalışan nüfus ve geniş halk kesimleri ödüyor, ödeyecek. Gerçek enflasyonu geçtim, kendi öngördükleri iyimser orana göre bile memura, emekliye zam yapmaya niyetleri yok. Bu hak mı? Reva mı? Böyle mi olacaktı Türkiye Yüzyılı’nın ilk yönetimi? Üzülerek söylüyorum ki ilk 100 gün, bu iktidarın çalışanları da emeklileri de korumadığını gösteriyor.

    YENİ ANAYASA: Geçen hafta Sayın Erdoğan yeni anayasadan söz etti. Uzun zamandır dillendiriyor. İyi de mevcut anayasaya uymayan, kanunları tanımayan, Anayasa Mahkemesi kararlarına uymayan bir iktidar; yeni anayasa yapsa ne olur, yapmasa ne olur? Zaten kendini hukukla, kuralla bağlı hissetmiyorken yeni kurallar getirse ne olur? Hâlâ AİHM kararlarına uyulmuyor. Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmuyor. Hükümet seçimlerden evvel kamuda işe alımlarda mülakatları kaldıracağını söylemişti. Ne oldu? Kaldırmadı. Bugün mülakat uygulamasıyla beraber haksızlıkların, kayırmacılığın devam ettiğini üzülerek görüyoruz. Gerçekten üzülüyorum. Tertemiz gençlerimizin hakkı yeniyor. Bu düzene son vermek hakkın tesliminin gereğidir. İlk 100 günde kadına yönelik şiddetle ilgili veya kadın istihdamıyla ilgili önemli bir adım görmedik. Sürekli olarak kadın meselelerinde ülkeyi geriye götürebilecek adımların tedirginliği yaşanmakta. Çevre konusunda yapılanlar, yapılabileceklerin yanında çok çok zayıf kaldı. Sağlıkta mevcut sorunlar devam ederken, bazı hastanelerde ve branşlarda randevu kuyruklarının gittikçe uzadığını görüyoruz. Türkiye’nin en iyi dönemlerinde çok sık vurgu yaptığım iki konu eğitim ve hukuk. Dünyada eğitim sistemlerinin sorgulandığı, yeni arayışlar içine girildiği bir zamandan geçiyoruz. İktidar biliyorsunuz seçimden evvel gençlere çok güzel bir vaat verdi. ‘Bir defaya mahsus gençlere cep telefonu ve bilgisayar alımlarında vergi muafiyeti sağlanacak’ dediler. Sonra baktık, muafiyet sağlanan ürünlerle ilgili kısıtlamalar getirildi. Gençlerimizin tercih özgürlüğü yok.

    ÇİFTÇİNİN KULLANDIĞI MAZOTA ZAM: Seçimlerden önce mazotun litre fiyatı 20 lira iken bugün itibarıyla 40 liranın üzerinde. Bu ne demek biliyor musunuz? 100 günde yüzde 100’den fazla artış demek. Mazot yüzde 100 arttı, hükümet mısırın fiyatını sadece yüzde 5 artırdı. 5,70’den 6 liraya çıkardı. TMO’da randevu kuyruğu olduğu için çiftçimiz piyasada mısırı 5 liraya satmak zorunda kalıyor. Buradan iktidara derhal yapması gerekenleri söylüyorum, çiftçinin kullandığı mazotun ÖTV’sini iade edin. Çiftçiye elektriği, normal tarifeden değil, daha ucuza verin. Kredilerin geri ödenme zamanını ürün hasat dönemine göre belirleyin. Tarımsal mikro kredilerde KGF uygulaması yaygınlaştırılsın. Tarımsal desteği çiftçimize önceden açıklayın. Ödemesini de aynı yıl içinde yapın. Çiftçiye ‘Sen yeter ki üret’ diyorsanız, üretim maliyetleri, alım fiyatları ve dünya fiyatları arasında çiftçiyi zarar ettirmeyecek şekilde bir denge kurmak lazım. Tüm bunları yapın, sonra marketlerdeki, pazardaki fiyatları görün. Asıl gıda enflasyonuyla mücadele budur. Maliyetleri aşağı çekeceksiniz ki, hem çiftçinin yüzü gülsün, hem de vatandaş gıda ürünlerini daha ucuza alabilsin.

    “ARKADAŞLARA TAVSİYEM DOĞRULARIN MÜCADELELERİNİ VERMELERİ”

    Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Babacan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın kıdem tazminatının fona devriyle ilgili açıklamasına ilişkin “Kıdem tazminatından yararlanabilen vatandaşlarımız oluyor ama yararlanamayanların da sayısı oldukça yüksek. Hükümet sendikalar aynı zamanda sendikasız çalışanlarında temsilcileriyle beraber bu konunun ele alınması gerekiyor. Çalışanın hakkını korumayı gözeten bir yaklaşım söz konusu olursa karşılıklı bir anlayışla bu sorunun çözülebileceğine inanıyorum. Kıdem tazminatı fonu da eskiden beri tartışılan bir kavram. Burada önemli olan sosyal tarafların mutakabat arayışı, yoksa teknik çözüm çok” dedi.

    Babacan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ekonomi politikalarına ilişkin tutumuna ise “Benim arkadaşlara tavsiyem. Doğru noktada durmaları doğruların mücadelesini vermeleri, yanlışlara itiraz etmeleri, yanlışların içinde de asla olmamaları” değerlendirmesini yaptı.

    Babacan, “Seçimden önce yaptığınız bir konuşmayı izlettiniz. ‘Erdoğan’ın gelmesi zam yağmuru gelmesi demektir’ diyordunuz. Bugün basın toplantısının başında da Merkez Bankası’nda yapılan kadro değişikliklerinin olumlu yönde atılan atımlar olduğunu söylediniz. Sizce de bunlar biraz çelişmiyor mu? Tam da o zam yağmurunu yaratan kadrolar o olumlu yönde atanan kadrolar değil mi sizce de? Ya da Merkez Bankası’na atanan Hafize Gaye Erkan’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan bağımsız bir adım atabileceğini düşünüyor musunuz” sorusuna şöyle yanıt verdi:

    “YENİ KADRO, ESKİ KADROYA GÖRE DAHA YETKİN BİR KADRO”

    “Yeni kadroların yetkinliğidir. Biz şuna bakıyoruz. Gidenlere ve gelenlere bakıyoruz. Eğer gelenler gidenlerden yetenek ve bilgi birikimi olarak bir tık daha iyiyse bu olumlu bir değişme, diyoruz. Biz daha farklı, bambaşka bir kadroyu oraya koyardık, onu da söyleyeyim. Ama yeni kadro, eski kadroya göre daha yetkin bir kadro göreli olarak. Çok daha iyisi olabilirdi, o ayrı. Zamlara Merkez Bankası karar vermiyor. Zamlara bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan karar veriyor. Hiç kimse bu ülkede bir akaryakıt fiyatını, vergi artışının Cumhurbaşkanı’ndan habersiz olabileceğini düşünmesin. Dolayısıyla Merkez Bankası zam yapmıyor, zammı yapan Cumhurbaşkanı. Ya kendi yapıyor bizzat ya da kendi bilgisi dahilinde yapılıyor.

    “‘MERKEZ BANKASI BAŞKANI 5 YILLIĞINA ATANIR VE CUMHURBAŞKANI BİLE GÖREVDEN ALAMAZ’ DİYE BİR KANUN DÜZENLEMESİ OLURSA BİZ MERKEZ BANKASI’NIN GERÇEKTEN BAĞIMSIZ OLDUĞUNA İNANIRIZ”

    Merkez Bankası’nın bağımsızlığı ancak ‘Merkez Bankası Başkanı 5 yıllığına atanır ve Cumhurbaşkanı bile görevden alamaz’ diye bir kanun düzenlemesi olursa biz Merkez Bankası’nın gerçekten bağımsız olduğuna inanırız. Aksi halde, her an tek bir imzayla görevden alınabileceğini bilen bir Merkez Bankası Başkanı, Para Politikası Kurulu üyeleri asla bağımsız çalışamaz. TCMB, TÜİK, BDDK olsun bu kurumların da 5 yıllığına görevlendirilen ve görevlendirildikten sonra tek bir imzayla asla görevden alınamayan bir yapıya kavuşturulduktan sonra ancak bağımsız olur. Başka türlü bağımsızlıktan bahsetmek mümkün olmaz.”

  • DEVA Partisinde istifa depremi

    DEVA Partisinde istifa depremi

    DEVA Partisi Kırıkkale İl Başkanlığından istifa ettiklerini yazılı açıklama ile duyuran İsmail Oğuz Karakuş, 3 yıldır DEVA Partisi Kırıkkale il başkanı olarak görev yaptığını söyledi. DEVA Partisi Kırıkkale İl Teşkilatı’ndaki görevleri ve partilerinden istifa etme kararı aldıklarını belirten Karakuş, “Bilindiği üzere 3 yıldır ülkemize ve memleketimize hizmet aşkıyla DEVA Partisi Kırıkkale İl Başkanı olarak görev yapmaktayım. Kıymetli yol arkadaşlarımla büyük emekler ve fedakarlıklarla bugüne dek yürütmüş olduğumuz DEVA Partisi Kırıkkale teşkilatındaki görevlerimizden ve partimizden istifa etme kararını yaptığımız istişareler neticesinde almış bulunmaktayız” dedi.
    Karakuş, “Aldığımız bu karardaki en büyük etken yaklaşan yerel seçimlerle birlikte memleketimize daha iyi hizmet edebilme arzusu olmuştur. Büyük özenle hazırlamış olduğumuz il binamızı gelecek yeni yönetime devredeceğiz. Göreve gelecek yeni arkadaşlarımıza başarılar diliyoruz” ifadesini kullandı.

  • DEVA Partisi’nde istifa

    DEVA Partisi’nde istifa

    Deva Partisi Teşkilat İşleri Başkan Yardımcılığı görevinden daha önce ayrılan Sedat Kızılcıklı, partiden de istifa etti.

    İstifasını sosyal medyadan duyuran Kızılcıklı, “Teşkilat başkan yardımcısı arkadaşlarımızla birlikte daha önce görevlerimizden istifa ettiğimiz Deva Partisi ile bugün itibariyle hiçbir ilişiğim kalmamıştır. Ülkemiz için fikir üretmeye farklı platformlar da devam edeceğim. Ayrılma kararımız hayırlı olsun. Kamuoyunun bilgisine…” ifadelerine yer verdi.

  • DEVA Partili Kızılcıklı kazada yaralandı

    DEVA Partili Kızılcıklı kazada yaralandı

    İnegöl Mahmudiye Mahallesi Ertuğrulgazi Caddesi’nde seyir halinde olan sürücü Abdullah K. (56) yönetimindeki otomobil, caddeden karşıya geçmeye çalışan DEVA Partisi Genel Merkez Teşkilat Başkan Yardımcısı Sedat Kızılcıklı’ya çarptı.

    Çarpmanın etkisiyle yere düşen Kızılcıklı, yaralandı. Yaralı olay yerine sevk edilen ambulansla İnegöl Devlet Hastanesine kaldırıldı. Kızılcıklı, tedavinin ardından taburcu edildi.

    Polis kazayla ilgili soruşturma başlattı.