Etiket: deva partisi

  • Ali Babacan Bursa’ya geliyor

    Ali Babacan Bursa’ya geliyor

    Demokrasi ve Atılım Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, 24 Eylül Cuma günü saat 14.30’da, Olimpik Davet Salonunda yapılacak olan 1. Olağan İnegöl İlçe Kongresi’ni gerçekleştirmek üzere Bursa’ya geliyor.

    Kongre için İnegöl’e gelecek olan Ali Babacan’ın programı da netleşti.

    Saat 11.00’de İnegöl İlçe Başkanlığı binasının açılışını gerçekleştirecek olan Babacan, açılışın ardından teşkilat mensuplarıyla bir araya geldiktan sonra İnegöl esnafını ziyaret ederek sorunlarını dinleyip, esnafın nabzını tutacak. Cuma namazı sonrası ilçe kongresine katılacak olan Ali Babacan, kongrenin ardından otobüs ile ilçe turu gerçekleştirecek. Son olarak İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası’nda iş adamları ve STK’lar ile toplantıda bir araya gelecek olan Babacan, ilçedeki programını tamamlayarak İstanbul’a hareket edecek.

  • Ali Babacan: Cumhurbaşkanlığı için doğal adayım

    Ali Babacan: Cumhurbaşkanlığı için doğal adayım

    Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA Partisi) Genel Başkanı Ali Babacan, cumhurbaşkanlığı seçimleri için partisinin doğal adayı olduğunu söyledi.

    Ali Babacan partisinin Gaziantep’teki Şahinbey ve Şehitkamil kongrelerine katıldı. Babacan, kongrenin ardından Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaret etti. Cemiyet Başkanı İbrahim Ay ve yönetim kurulu ile sohbet eden Babacan, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.

    Ali Babacan, bir soru üzerine 2023’te yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri için, partisinin doğal adayı olduğunu belirterek, şöyle dedi:

    “Biliyorsunuz her siyasi partinin genel başkanı partisi içerisinde doğal bir aday. Bunu söylemenin çok bir anlamı yok. Bizim gibi yeni kurulmuş iddialı bir siyasi parti içinde teşkilatlarda genel merkezde iddialı olacaktır. Bununla birlikte genel başkan da iddialı olacaktır. Dolayısıyla bu zaten doğal durum. Her partinin olduğu gibi Deva Partisi’nin de genel başkanı doğal bir adaydır. İttifaklar konusunda da adaylık konusunda da bugünden net bir tavır almıyoruz. Seçim tarihi belirlendiğinde o günün şartlarına göre hem ittifak hem aday konusu partinin yetkili organları tarafından belirlenecektir. Hiçbir partinin genel başkanı ‘ben aday değilim’ demez. Doğal durumdur bu. Bazı partiler belki öyle düşünmeyebilir ama bizim durumumuz doğal olandır.”

    Öte yandan ittifaklarla ilgili hiçbir parti ile görüşmelerinin olmadığını, ittifakların seçimden sonra gönüllü birliktelik olarak kaldığını söyleyen Babacan, kendi özgün kimliklerini inşa etme aşamasında olduklarını sözlerine ekledi.

  • Ali Babacan Bursa’da açıklamalarda bulundu

    Ali Babacan Bursa’da açıklamalarda bulundu

    DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Ülkemiz gerçekten her anlamda zor bir dönemden geçiyor. Vatandaşlarımıza sorduğumuzda, en önemli sorun olarak ilk sıralarda işsizlik, hayat pahalılığı, yoksulluk gibi cevaplar geliyor. Sorunlar, ekonomi ile ilgili sorunlar” dedi.

    DEVA Partisi lideri Ali Babacan, bir dizi ziyaret için geldiği Bursa’da basın mensuplarıyla buluştu. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan, ekonominin başında 11 yıl görev yaptığını belirten Babacan, “Ülkemiz gerçekten her anlamda zor bir dönemden geçiyor. Vatandaşlarımıza sorduğumuzda, en önemli sorun olarak ilk sıralarda işsizlik, hayat pahalılığı, yoksulluk gibi cevaplar geliyor. Sorunlar, ekonomi ile ilgili sorunlar. Sorunların sebeplerine baktığımızda; orada temel hak ve özgürlükler ile ilgili sıkıntıları görüyoruz, hukukun üstünlüğü ilkesinin yok sayıldığı, hukuk devletinin adeta yerle bir edildiği bir tablo görüyoruz. Yine demokrasimizin ağır yara aldığını, ciddi eksiklikler sıkıntılar olduğunu görüyoruz. Bu sorunlar çözülmeden Türkiye’nin ekonomik sıkıntılarının asla çözülemeyeceğine inanıyoruz” dedi.

    Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in iddialarına da değinen Ali Babacan, yargının harekete geçmesi gerektiğini ifade etti.

    ‘HUKUK OLMADAN EKONOMİDE BAŞARI SAĞLANAMAZ’

    Kendisine zaman zaman hükümetteyken, neden harekete geçmediği yönünde eleştiriler geldiğini anımsatan Babacan, zamanında çok önemli uyarlar yaptığını, yanlışlarla ilgili açık bir tutum sergilediğinin ortada olduğunu belirtti. Babacan, “Bazen şu karıştırılıyor; sanki hükümetteyken ülkenin başbakanıyım da gerekeni yapmamış gibi anlaşılıyor, çok da doğal. Yadırgamamak lazım ama o günkü şartlarda bir bakanın yetki ve etki alanının çok daha ötesinde müdahalelerim oldu. Bugünkü herhangi bir bakanın, benim o zamanki konuşmalarımın onda birini, yüzde birini konuşması mümkün değildir, kapının önüne koyarlar. Dolayısıyla o dönemde çok açık konuştuk” dedi.

    ‘CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, İKİNCİSİNİ SEÇTİ

    Babacan, erken seçim ile ilgili soru üzerine şu değerlendirmeyi yaptı:

    “Erken seçimle ilgili, bugünkü şartlarda Sayın Erdoğan’ın kendi isteğiyle seçime gitmesini ben beklemem, ülke bu kadar zor şartlardayken, iktidara destek 2002 yılından bu yana en düşük seviyelerdeyken, kaybedeceği bir seçime gitmesini beklemem ama şartlar zorlayabilir. Küçük ortak ben artık yokum dese, ülke hızlı bir şekilde seçime gitmek zorunda kalabilir. Son yaşadığımız olayda, Sayın Erdoğan’ın tutumu da önünde iki tercih vardı, ya bu iddialarının üzerine gidilmeli diyecekti küçük ortağını kaybedecekti, ülke seçime gidecekti, ya da yanlışlarının üzerinde duracaktı, ikincisini seçti.”

    Dış güçler söyleminin hükümetin klişesi haline geldiğini vurgulayan Babacan, “Birdenbire ne olduğu belli olmayan dış güçler hikayesini olduruyorlar, ama bunun artık inandırıcılığı kalmadı. Her ülkenin tabii ki dışarıda karşı tarafları olabilir, aleyhinde çalışan gruplar, bütün dünyayı kendinize düşman ettiyseniz ama böyle bir şey varsa bunun karşısında durması gereken iktidarın yine kendisidir. Dış güçler diye kimi kime şikayet ediyoruz. Başarılı oldukları zaman biz yaptık diyorlar, başarısız oldukları zaman dış güçler diyorlar. Diyorlar ki, sayın Erdoğan’ı indirmeye çalışıyorlar. Kusura bakmasınlar da muhalefet partileri ne yapacak ki? Muhalefet partisi tabii ki mevcut yönetimi indirip kendisi yönetmek isteyecek. Bu suç mu yani, aynı mantık çerçevesinde o zaman muhalefet yapmak da suç. Çünkü muhalefet yaptığınızda mevcut iktidarın inip, yeni iktidar kurulmasını istiyorsunuz. Bu suç değil, gayet de meşru bir şey” dedi.

    DESTEKLER ARTMALI

    Ali Babacan, daha sonra partisinin İl Başkanlığı binasının açılışına katıldı. Babacan burada yaptığı konuşmada ise, zor zamanlardan geçildiğini belirterek, pandemi desteklerinin artması gerektiğini ifade etti. Babacan, “Vatandaşa karşılıksız destek verin ama geçinebilecekleri kadar ve düzenli destek verin. Şu SGK prim ödemelerini, vergi borçlarını, elektrik, su, doğalgaz ödemelerini faizsiz erteleyin. Kredi borçlarını pandemi bitene kadar faizsiz erteleyin. Kira desteğini arttırın. Stopajdan tamamen vazgeçin. Biz dersimizi çalıştık ve reçeteyi yaklaşık 1,5 sene öncesinden beri önlerine tekrar tekrar koyduk. Biz tüm önerilerimizi gerçekliğe uygun olarak, günü gününe yapıyoruz. Uygulanması mümkün olanı öneriyoruz” diye konuştu.

  • Ali Babacan’dan Abdullah Gül açıklaması: Partimize açık desteği oldu

    Ali Babacan’dan Abdullah Gül açıklaması: Partimize açık desteği oldu

    DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, 11’inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, partisinin kuruluş aşamasında fikri katkıları olduğunu ve açık destek verdiğini söyledi. Parti kurulduktan sonra Abdullah Gül’le iki kez görüştüğünü ifade eden Babacan, Gül’ün cumhurbaşkanlığı adaylığı için bugünden bir şey söylemenin doğru olmayacağını, seçim kararı alındığı zaman bu konuların konuşulması gerektiğini belirtti.

    Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin Bağlar ilçe kongresine katılmak ve bazı temaslarda bulunmak için Diyarbakır’a geldi. Gazetecilerle bir araya gelen Babacan, bir gazetecinin “Abdullah Gül ismi partinizin kuruluş aşamasında partinizle çok anılıyordu, kendisiyle görüşüyor musunuz? Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendisinin partinizin cumhurbaşkanı adayı olma olasılığı var mı?” sorusunu yanıtladı. Abdullah Gül’ün partisinin kuruluş aşamasında fikri katkıları olduğunu ve açık destek verdiğini açıklayan Babacan, şunları söyledi:

    “Partimizin kuruluş aşamasında Sayın Gül’ün fikri katkıları oldu, açık desteği oldu ve biz bundan çok mutlu olduk. Ama partimiz kurulduktan sonra kendi karar mekanizmalarını oluşturdu, kendi yapılarını oluşturdu ve tamamen kayıt içi çalışan, gerçek neyse görüntüsü de öyle olan bir siyasi parti olarak şu an yolumuza devam ediyoruz. Sayın Gül’le, partimiz kurulduktan sonra iki defa bir araya geldik ama aile görüşmesi ve ev ziyareti şeklinde. Diğer konular, yani hem ittifak meselesi hem cumhurbaşkanlığı adaylıklarıyla ilgili konular bizim gündemimizde yok. Bu konuları hiç konuşmuyoruz, seçim kararı alınana kadar da hiç konuşmayacağız. Çünkü o günkü şartlar neyi gerektirir, o günkü şartlar neyi getirir, bugünden bir şey söylememiz doğru olmaz. Prensipte de doğru olmaz, işin uygulamasında da doğru olmaz. Biz bu iki konuyu, yani ittifaklar konusunu ve cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunu hiç konuşmuyoruz, seçim kararı alınana kadar da hiç konuşmayacağız.”

  • İki lider açıkladı: Süreci başlattık

    İki lider açıkladı: Süreci başlattık

    Ali Babacan, “Bundan sonraki süreçte ikili bazda heyetlerimizin, güçlendirilmiş parlamenter sistemle ilgili bir diyalog ve istişare süreci başlatmasının iyi olacağı kararına vardık” derken Kılıçdaroğlu bu kararın çok önemli olduğunu vurguladı. Kılıçdaroğlu, ayrıca siyasetteki “militan” tartışmasıyla ilgili de açıklamalarda bulundu.

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve beraberindeki heyeti, parti genel merkezinde ağırladı.

    Görüşmede Kılıçdaroğlu’na, Genel Başkan yardımcıları Faik Öztrak, Oğuz Kaan Salıcı ve Muharrem Erkek ile Genel Sekreter Selin Sayek Böke eşlik etti.

    Görüşme sonrası basın mensuplarına açıklamada bulunan Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin sorunlarını konuştuklarını belirterek, “Ekonomiden, hukuktan, söylenen hukuk reformundan, dış politikadan, güçlendirilmiş parlamenter sistemden söz ettik, istişarede bulunduk.” ifadesini kullandı.

    Ali Babacan ise Kılıçdaroğlu’na kabul nedeniyle teşekkür ederek, bir araya gelmişken ülkenin sorunlarını da ele aldıklarını dile getirdi.

    ‘ÖNEMLİ BİR AŞAMAYA GELDİK’

    Türkiye’nin çok ciddi hukuk, ekonomi ve dış politika sorunlarıyla karşı karşıya olduğunu belirten Babacan, şunları kaydetti:

    “Bütün bunları karşılıklı olarak değerlendirdik. Görüş alışverişinde bulunduk. Bizim ve pek çok partinin güçlendirilmiş parlamenter sistemle ilgili hazırlıkları var. Bizim kendi hazırlığımız önemli bir aşamaya geldi. Fakat bu hazırlığı kamuoyuyla paylaşmadan önce bir mutabakat zemini oluşturmayı önemli görüyoruz. Böyle bir sürecin başlatılmasıyla ilgili yine görüş alışverişinde bulunduk. CHP’nin de önemli hazırlıkları var. Bundan sonraki süreçte ikili bazda heyetlerimizin, güçlendirilmiş parlamenter sistemle ilgili bir diyalog ve istişare süreci başlatmasının iyi olacağı kararına vardık. Ülkemizde ciddi bir sistem sorunu var, sistem sorunu kadar yönetim zihniyeti sorunu var. Sistem değiştirmeyle ilgili hazırlıklar son derece önemli. Bunun ilkelerinin, temel esaslarının, vizyonunun belirlenmesi önemli. Böyle bir süreci başlatmayla ilgili karar aldık, ülkemiz için inşallah hayırlı olur.”

    ‘TOPLUMUN YÜZDE 58’İ VAR OLAN SİSTEMDEN MEMNUN DEĞİL’

    Bu kararın çok önemli olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu da şu değerlendirmelerde bulundu:

    “Kamuoyu yoklamalarına göre, toplumun yüzde 58’i var olan sistemden memnun değil, güçlendirilmiş parlamenter sistem istiyor. Dolayısıyla toplumun önüne bir tablo koymak, ana ilkeleri koymak çok önemli. Bunu partiler olarak bir araya gelip oturup konuşmak, ana ilkeleri belirlemek ve dolayısıyla belli bir uzlaşma kültürünü güçlendirerek toplumun önüne bunları koymak son derece değerli. Kısır çekişmeler değil, kısır tartışmalar değil, uzlaşma ile ülkenin içinde bulunduğu bu açmazları aşmak, Türkiye’yi kendi bölgesinde, dünyada önemli bir konuma getirmek, demokrasiyi güçlendirmek, demokrasi konusunda pek çok ülkeye örnek bir ülke konumuna gelmek için bu çalışmalara ihtiyaç var. Dolayısıyla Sayın Genel Başkanın ve arkadaşlarının önerileri bizim açımızdan da son derece değerli. Hepinizin huzurunda Sayın Genel Başkana ve arkadaşlarına teşekkür ediyorum”

    Bu konuda nasıl bir süreç işleyeceğine yönelik soru üzerine Kılıçdaroğlu, “Belli bir takvim yok. Yetkin arkadaşlar bir araya gelecekler, sadece kendileri değil, akademik dünyadan da bu işin uzmanlarından da yararlanacaklar. Dolayısıyla siz toplumun önüne bir belge koyarken veya ilkeleri koyarken o ilkelerin toplum açısından da kabul edilebilir olması lazım. O çerçevede salt kendimiz belirleyecek ve kamuoyunun önüne koyacak değiliz, geniş bir mutabakat sağlayarak ve işin uzmanlarının da görüşünü alarak belli bir çalışmayı gerçekleştireceğiz.” diye konuştu.

    ‘MİLİTAN’ TARTIŞMASI

    Kılıçdaroğlu, siyasetteki “militan” tartışmasına yönelik soruya ise “Sözlüğe bakıldığı zaman, militan, belli bir düşünceyi savunan kişi demektir. O düşünce için mücadele eden kişi demektir.” yanıtını verdi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Bizim burada kastettiğimiz devletin tarafsızlığıdır, vatandaşlarına karşı tarafsızlığıdır. Eğer bir Milli Eğitim Müdürü, İhvan’ın yaptığı hareketi, logosunu arka tarafındaki panoya koyup böyle bir fotoğraf veriyorsa bu kişi devlet memuru değil. Devlet memuru siyasetle uğraşmaz. Valiler, kaymakamlar siyasetle uğraşmazlar. Onlar tarafsızdır, devleti temsil eder, bir siyasi partiyi temsil etmezler. Eğer siz devlet memurlarını belli bir siyasi partinin elemanı haline getirirseniz onu militanlaştırmış olursunuz. O kişi tarafsızlığını kaybetmiş olur.

    Üzerinde özenle durduğumuz nokta budur ve bu konuda çok sayıda örnek var. Sayın Erdoğan’ın ‘bütün valiler dava açsın’ demesi, ‘bütün valiler benim emrimdedir ve AK Parti’nin emrindedir dolayısıyla ben talimat veriyorum, hep beraber dava açın’… Bu ne demektir, bir partinin genel başkanının talebinin bütün valiler tarafından kabul edilmesi demektir. Bunun akılla, mantıkla bir ilgisi var mıdır? Dolayısıyla üzerinde durduğumuz nokta bu. Oturup baksınlar, devleti politize etmesinler. Kamu görevlilerini politize etmesinler. Onlar gelen her vatandaşa yasaların öngördüğü hizmeti vermekle sorumludurlar. Valisi, kaymakamı, emniyet müdürü, defterdarı, vergi dairesi müdürü, hiçbir ayrım yapmadan, vatandaşların siyasi görüşüne bakmadan her vatandaşa hizmet etmek zorundadırlar. İşin özü budur.”

  • Ali Babacan, partisinin 1. olağan kongresinde konuştu

    Ali Babacan, partisinin 1. olağan kongresinde konuştu

    DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Birebir duyduğumuz, gördüğümüz ve dinlediğimiz insanların derdi artık bizim derdimizdir. Bütün dertlerin çaresi olmak, bu ülkenin devası olmak boynumuzun borcudur.” dedi.

    Atatürk Spor Salonu’nda, “Türkiye Konuşacak Herkes Kazanacak” sloganıyla düzenlenen DEVA Partisi 1. Olağan Kongresi, Genel Başkan Ali Babacan’ın delegeleri selamlamasının ardından saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.

    Babacan, kongrede yaptığı konuşmada, 2020 yılındaki sıkıntılara rağmen Türkiye’nin derdine derman olmak için yola çıktıklarını söyledi.

    Türkiye’nin çok zor ve karanlık dönemlerden geçtiğini belirten Babacan, “Hiçbir zorluk umudumuzu kaybetmemize neden olmadı. Hiçbir karanlık sonsuza dek sürmedi.” diye konuştu.

    Babacan, 28 Şubat’taki zorbalığı hep birlikte yaşadıklarına dikkati çekerek, “Benim o dönemlerde siyasete girmem, tüm bu yaşananlara karşı bir isyandı. Siyasete girdim, ülkemizi hak ettiği adalet, özgürlük ve refah seviyesine taşımak ve 2001 krizinden çıkarmak için mücadele ettim.” değerlendirmesinde bulundu.

     “Memur ve işçiye gururunu aşağılayan ücretler reva görülüyor”

    Ülkenin yeniden ekonomik krize girdiğini ifade eden Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Yoksulluk ve gelir adaletsizliği tüm toplumda derinden hissediliyor. Kötü yönetim yüzünden yoksulluk hızla yaygınlaşıyor. Çiftçiler, üreticiler elindekini kaybediyor. Esnaf günlerce siftah yapamıyor. Emeklilerin aldığı maaş günbegün eriyor. Memur ve işçiye onurunu ve gururunu aşağılayan sefalet ücretleri reva görülüyor. Gençlerimiz işsiz ve umutlarını yitiriyorlar. Hazinenin borcu son iki yılda tam ikiye katlandı. Yazık günah değil mi?”

    Ali Babacan, Türkiye’deki eğitim sisteminin fırsat eşitliği sağlamadığını, bazı medya organlarının ise susturulduğunu savundu.

    Gittikleri tüm il ve ilçelerde “başı dik”, “alnı açık” yürüdüklerini aktaran Babacan, şunları kaydetti:

    “Birebir duyduğumuz, gördüğümüz ve dinlediğimiz insanların derdi artık bizim derdimizdir. Bütün dertlerin çaresi olmak, bu ülkenin devası olmak boynumuzun borcudur. Biz bu ülkenin hangi yolda gitmesi gerektiğini biliyoruz. Sevgi, saygı ve adaletin egemen olduğu refah devleti için hakikatin yolundan bir an bile ayrılmayacağımızı biliyoruz. Bu ülkenin daha iyi bir yönetimi, demokrasiyi, adaleti ve refahı hak ettiğini çok iyi biliyoruz. Bu ülkede yaşayan tek bir insanın adaletsizliği, yoksulluğu, yoksunluğu hak etmediğine inandığımız için buradayız.”

  • Babacan’dan hükümete Kanal İstanbul eleştirisi

    Babacan’dan hükümete Kanal İstanbul eleştirisi

    DEVA Partisi lideri Babacan, İmamoğlu hakkında başlatılan afiş soruşturmasını eleştirdi, “Kanal İstanbul için devlet projesi diye bir kavram uydurdular. Neymiş; ‘devlet projesi’ imiş. Hiç kimse bunu eleştiremezmiş. Devlet tek bir partinin değildir, Kanal İstanbul’u tabii ki eleştireceğiz” dedi.

    Babacan partisinin Ağrı il binasının açılışını yaptı, il kongresinde konuştu. İBB Başkanı İmamoğlu hakkında açılan Kanal İstanbul afişleri soruşturmasını değerlendirdi.

    Projenin herkes tarafından eleştirilebilmesi gerektiğini ifade eden Babacan, AKP’nin iktidardan gidersek Türkiye için büyük bir sorun olacağı algısı yaratmaya çalıştığını savundu. Babacan şöyle konuştu:

    Ülkenin kaderiyle kendi partilerinin kaderinin aynı olduğunu söylüyorlar. Bu ne kadar tehlikeli bir ifade… Bu ifadeyi dikkatle değerlendirmek lazım: ‘Biz batarsak ülke de batar’ diye adeta insanımızı korkutuyorlar.

    Ülke de bizimle beraber batsın diyerek tehdit ediyorlar. Biraz daha analiz ettiğimizde, sadece korkutma değil, altında tehdit de olduğunu görüyoruz.

    Biz batacaksak ülke de batsın’ diye bir tehdit var. Hiç merak etmesinler. Bu milletin çalışkan ve fedakar evlatları, DEVA Partisi’nin genç kadroları, ehliyet ve liyakat sahibi kadrolar bu ülkeyi layık olduğu şekliyle yönetecek.

    “KANAL İSTANBUL İÇİN DEVLET PROJESİ DİYE BİR KAVRAM UYDURDULAR”

    İmamoğlu hakkında açılan soruşturmayı anımsatan Babacan, şunları söyledi;

    Bu devlet tek bir partinin devleti değildir. Devlet ile bir partiyi aynı hamura koyuyorlar. Bu devlet tek bir partinin devleti olamaz, olmayacak. İzin vermeyeceğiz. Bu devlet hepimizin, bu milletin.

    Kimse milyonlarca insanın oyuyla seçilmiş kişilerin eleştirilerine karşı yeni şeyler icat etmesin. Böyle bir şey yok. Eleştireceğiz, sonuna kadar eleştireceğiz. Oturup bunu tartışacaksınız. Tarafsız ve bağımsız kuruluşlarla bu projenin etki analizlerini iyi yapacaksınız.

    Kanal İstanbul için devlet projesi diye bir kavram uydurdular. Neymiş; ‘devlet projesi’ imiş. Hiç kimse bunu eleştiremezmiş. Ülkenin bu yokluğunda Kanal İstanbul diye bir projeye milyarlarca dolar para harcamaya hazırlanıyorsunuz.

    Tarım alanlarının suya ihtiyaç duyduğu, şehirlerimizin depreme karşı hazırlanması gereken bir dönemde Kanal İstanbul diye bir projeyi kafayı taktınız. Çünkü orada rant var. O projenin yapılacağı ilin belediye başkanı o projeyi eleştiremezmiş! Tabii ki eleştireceğiz.

    “SOSYAL YARDIMLAR KESİLMEYECEK”

    Ali Babacan sosyal yardımlarla ilgili de, “Kendileri giderse, bu sosyal yardımlar ortadan kalkacakmış, artık verilmeyecekmiş gibi hava oluşturmaya çalışıyorlar. Öyle bir şey yok. Kimse bundan korkmasın. Biz DEVA Partisi olarak onların zihniyetinin tam tersine, sosyal yardımları hak temelli bir sisteme oturtacağız. Bu yardımlar iktidar partisinin lütfu değil, vatandaşımızın zaten hakkıdır. Sosyal yardım, sosyal hizmet, sosyal sigorta ve istihdam hizmetlerinde entegrasyonu sağlayacağız” ifadelerini kullandı.

  • Babacan: Partili Cumhurbaşkanlığı iflasını açıklamıştır

    Babacan: Partili Cumhurbaşkanlığı iflasını açıklamıştır

    DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin 1. Olağan Bilecik İl Kongresi’nde konuştu.

    Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın dün gece sosyal medya hesabından paylaştığı istifa açıklamasına değinen Babacan, “Ülkenin bir bakanı kendi sosyal medya hesabından bir istifa mektubu paylaşıyor fakat basından çıt yok. Belli ki bir yerlerden talimat bekleniyor. Basınımız bir istifa haberini talimat almadan veremiyor” dedi.

    Quote Message: Akraba kayırmacılığının, basını sansürleme işgüzarlığının kötü sonuçlarına son 24 saatte tekrar şahit olduk. Halkımıza yoksulluğu dayatan beceriksiz ekonomi politikası iflasını canlı canlı izledik. Demokrasiyi, hukuku, insan haklarını askıya alanlar; saatlerdir devleti de askıya almıştır.”
    Akraba kayırmacılığının, basını sansürleme işgüzarlığının kötü sonuçlarına son 24 saatte tekrar şahit olduk. Halkımıza yoksulluğu dayatan beceriksiz ekonomi politikası iflasını canlı canlı izledik. Demokrasiyi, hukuku, insan haklarını askıya alanlar; saatlerdir devleti de askıya almıştır.”

    “Dün gece yapılan açıklama bir istifa açıklaması değil, bir iflas açıklamasıdır. Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi dün gece sosyal medya üzerinden iflasını açıklamıştır” diyen Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Hazineyi boşalttılar anladık da, şu anda hazinenin başı da boş. Devlet böyle yönetilmez, ciddiyete yakışmaz. Özgürlüklerin olmadığı, adaletsizliğin kol gezdiği bir ülkede ekonomi de iyiye gitmez. Bütün bu çöküşün faturasını bir-iki isim değişikliğiyle kapatmaya çalışıyorlar. Türkiye ekonomisi, içine düştüğü bu çukurdan sadece ekonomi yönetimini değiştirerek çıkamaz.”

    Ekonominin sağlam bir temel üzerine inşa edilebileceğini savunan Babacan, “Bu temelde, adalet, demokrasi ve özgürlükler vardır. Bu zihniyet, bu iktidar değişmeden ekonomi düzelmez” dedi.

  • Babacan: Eğitimi 3 yaşında başlatacağız

    Babacan: Eğitimi 3 yaşında başlatacağız

    Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, “Eğitimi 3 yaşında başlatacağız. Çocuklarımızın erken yaşlarda doğuştan sahip oldukları özellikleri dikkate alan bir eğitim sistemi uygulayacağız.” dedi.

    Babacan, kentteki bir otelde düzenlenen partisinin Malatya İl Başkanlığı 1. Olağan Kongresi’nde yaptığı konuşmada, eğitim sisteminde sorunlar bulunduğunu savundu.

    Eğitim sistemindeki sıkıntılara son vereceklerini belirten Babacan, “Biz DEVA Partisi olarak eğitimde öncelikle fırsat eşitliğini, adaleti ve insanı merkeze alacağız. Türkiye’nin doğusu ile batısı, şehirleriyle köyleri arasındaki eğitim farkını azaltmak için canla başla çalışacağız. Sadece parası olan değil, herkesin iyi eğitim alması için çalışacağız.” diye konuştu.

    Babacan, planladıkları eğitim sistemiyle ilgili bilgiler vererek, şunları kaydetti:

    “Eğitimi 3 yaşında başlatacağız. Çocuklarımızın erken yaşlarda doğuştan sahip oldukları özellikleri dikkate alan bir eğitim sistemi uygulayacağız. O çağı geçirdiğiniz zaman, o çağda kapabilecekleri bazı şeyleri çocuklar ileride kapamıyor, anlayamıyor ve o fırsatı kaçırmış oluyorsunuz. Dil eğitimini ana sınıftan itibaren çocuklarımıza sunacağız. İlkokulda da dil eğitimi yoğun şekilde devam edecek. Biz çocuklarımıza ezberlemeyi, ezberlediklerini tekrar etmeyi değil sorgulamayı öğreteceğiz.”

  • Son seçim anketi yayınlandı! Kararsızların sayısı artışta

    Son seçim anketi yayınlandı! Kararsızların sayısı artışta

    MetroPOLL Araştırma Şirketi’nin son seçim anketine göre barajı sadece AK Parti ve CHP geçiyor.

    MetroPOLL Araştırma, ‘Türkiye’nin Nabzı Eylül 2020’ anketinin sonuçlarını paylaştı.

    “Bu pazar milletvekili seçimi olsa hangi siyasi partiye oy verirsiniz?” sorusunun yöneltildiği ankete göre, AK Parti’nin oy oranı yüzde 32.3.

    CHP’nin oy oranı yüzde 17,7 olurken, İYİ Parti yüzde 8.8, HDP yüzde 8.1, MHP ise yüzde 7.3 olarak kaydedildi.

    Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun kurduğu Gelecek Partisi yüzde 0,7 oy alırken, Ali Babacan‘ın kurduğu DEVA Partisi’nin oy oranı yüzde 1.

    Ankete göre ‘Kararsızım’ diyen seçmenlerin oranı yüzde 11.2 olarak açıklandı. Bununla birlikte ankete katılanların yüzde 6.9’ü protesto oy kullanacağını açıklarken, katılımcıların yüzde 4.2’si yanıt vermemeyi seçti.

    EN ÇOK OY KAZANAN İYİ PARTİ

    Daha önce yaptığı araştırmalarla karşılaştırmalı bir tabloyu da paylaşan MetroPOLL’ün aktardığı verilere göre, Eylül ayında en çok oy kaybeden parti CHP olurken, en çok oy kazanan parti ise İYİ Parti.

    Ağustosta CHP’nin oyu yüzde 21,2 olarak görülürken, Eylül ayında yüzde 17,7’ye düştü. AK Parti ise yüzde 31.3’lük oy oranından yüzde 32.3’e yükseldi.

    Araştırmaya göre, protesto oylarında ve kararsızlarda da artış yaşandı. Ağustos’ta katılımcıların yüzde 11,2’si ‘Kararsızım’ derken, temmuz ayında da aynı oran ölçüldü. Protesto oylarında ise bir önceki aya göre yüzde 0.2’lik bir düşüş yaşandı.