Etiket: devlet bahçeli

  • Bahçeli: “MHP, Biden’i şiddetle lanetlemektedir”

    Bahçeli: “MHP, Biden’i şiddetle lanetlemektedir”

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ABD Başkan adayı Joe Biden’ın açıklamalarına ilişkin, “Sayın Cumhurbaşkanımızı devirme amacı, terör örgütleriyle birliktelik mesajı bilinmelidir ki, müttefiklik ve stratejik ortaklık örtüsünün altına asla gizlenemeyecek, çuvalı delen mızrak iki ülke arasındaki ilişkileri ağır şekilde zedeleyecektir. MHP, Joe Biden’i şiddetle lanetlemektedir” dedi.

    Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, ”ABD’nin Demokrat Parti Başkan Adayı Joe Biden’in kabul edilemez skandal açıklamalarının ülke gündeminin ağırlık merkezine yerleştiğini” hatırlattı. Bugüne kadar darbelerin, müdahalelerin, krizlerin, terör eylemlerinin ve demokrasi karşıtı arayışların gerisinde kimlerin olduğu da esasen tescillendiğini belirten Bahçeli, “Bu şahsın Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığına, egemenlik haklarına, milli iradenin takdir ve tercihine saldırısı ancak düşmanlık olarak değerlendirilecektir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı devirmeyi hedeflemesi, bunu darbeyle değil de muhalefeti destekleyip seçim yoluyla yapılması gerektiğine vurgu yapması alçak bir plandır” dedi.

    ‘GÜN YÜZÜNE ÇIKARILMALI’

    Bahçeli, demokrasiye inanan hiç kimsenin ‘böylesi korkunç ve şeytani bir emeli’ cevapsız ve karşılıksız bırakmayacağını belirterek, “Türkiye’nin ne kadar büyük ve derin bir beka sorununa maruz kaldığı iyice netleşmiştir. Dış mihrak tanımlamasının hayali değil hakiki ve sahici bir tespit olduğu somut şekilde tevsik ve teyit edilmiştir. Müttefik kisvesine bürünmüş muhasım odakların kimliği ve yüz hatları açığa çıkmıştır. Biden’in iğrenç ve ilkel gayesinin hemen hemen aynısı geçtiğimiz aylarda yayımlanan Rand Corporation Raporu’nda da yer bulmuştur. Muhalefete açık destek vermekten bahseden Biden’in kimlerle, hangi zeminlerde kapalı devre irtibat ve ilişki halinde olduğu geldiğimiz bu aşamada gün yüzüne çıkarılmalıdır. Türkiye’ye karşı gittikçe yoğunlaşan siyasi, ekonomik ve diplomatik şantajların Evangelist Biden ve içimizdeki ortaklarıyla bağlantıları mutlak süratte tartışılmalı, vatan hainleri deşifre edilmelidir. Muhalefet partilerinin eften püften tepkileri, yasak savan açıklamaları, kuşkulu, kuruntulu ve karışık değerlendirmeleri tehdidin büyüklüğü göz önüne alındığında yetersiz niteliktedir. Sayın Cumhurbaşkanımızı devirme amacı, terör örgütleriyle birliktelik mesajı bilinmelidir ki, müttefiklik ve stratejik ortaklık örtüsünün altına asla gizlenemeyecek, çuvalı delen mızrak iki ülke arasındaki ilişkileri ağır şekilde zedeleyecektir” ifadesini kullandı.

    ‘GÜN MİLLİ ŞUURUN SANCAĞI ALTINDA TOPLANMA GÜNÜDÜR’

    Türkiye tam bağımsız ve bağlantısız bir ülke olduğunu vurgulayan Bahçeli, ”Türkiye’nin ABD’nin sömürgesi, örtülü operasyon sahası, tutsağı ve kolonisi kesinlikle olmayacağını’’ söyledi. Bahçeli, şunları kaydetti:

    “Biden’in aday olmadan önce yaptığı melanet konuşması yedi aylık bir maziye sahip olsa da, bu kirli şahıs Türk ve İslam düşmanı olarak ülkemize şiddet ve nefret cephesi açmıştır. Bu konuşmanın niye bugün tedavüle çıktığını, başka bir ifadeyle zamanlamasını sorgulayanlar başta CHP olmak üzere kötü niyetlidir. Demokrasiden geçinen şarlatanlar, sözde yarım aydın ve yorumcular, sanatçılar, akademisyenler, aynı zamanda zillete düşen muhalefet partileri amalı, ancaklı, fakatlı cümle kurmadan, bu ortamın kime yarayıp yaramayacağını sinsi sinsi analize tevessül etmeden Türkiye’nin tarafında ön şartsız duruş göstermek mecburiyetindedir. Gün milli şuurun sancağı altında toplanma günüdür. Aksi halde bahse konu kategorideki herkes telafisi mümkün olmayan zan ve töhmet altında kalacaklardır. Kürt kökenli kardeşlerimizin de ABD’nin tuzak ve tahriklerine asla itibar etmeyecekleri tartışmasız inancımızdır.”

    ‘YATACAK YERLERİ OLAMAYACAKTIR’

    “ABD’nin Başkan Adayı mertebesine ulaşmış müstevli artığının Türkiye üzerinde hesap yapması, siyasi ameliyatı aklından geçirmesi, kumpas peşinde koşması tam bir kokuşmuşluktur” diyen Bahçeli, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’nın Recep Tayyip Erdoğan olduğunu belirtti. Hükümet seçildiğini ve görevinin başında olduğunu vurgulayan Bahçeli, şunları kaydetti:

    “Bunları devirmeyi düşünmek ve dile getirmek demokrasi husumeti olmakla birlikte aleni bir suçtur. Bu suça ortaklık ve işbirlikçilik yapanların iki cihanda da yatacak yerleri olamayacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi Joe Biden’i şiddetle lanetlemektedir. ABD Demokrat Partisi’nin de aynı tutum içinde olmasını zorunlu görmektedir. Türkiye’yi uzaktan kumanda edip güdümlü ve yönetilebilir bir ülke olarak görenlerin alayı Cumhur İttifakı’nın muazzam ve müstesna iradesiyle şaşkına dönecekler, kuşkusuz kesif bir yenilgi alacaklardır. Türkiye Cumhuriyeti icazet ve izinle kurulmamış, bu vasıtalarla da kutlu geleceği tayin ve hatta tahrip edilemeyecektir. Son gelişmeler kapsamında Türk milleti kenetlenmiş bir halde onuruna, iradesine, şerefine, istiklaline sonuna kadar sahip çıkacaktır. Cumhur İttifakı vatanını, ülkesini ve milli namusu kahramanca savunacaktır. Biden ve ipotekli uşakları rezil rüsva olmaktan da kurtulamayacaklardır.”

  • “İnce, CHP içinde Atatürk’e dönüş hareketini başlatacak”

    “İnce, CHP içinde Atatürk’e dönüş hareketini başlatacak”

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP’li Muharrem İnce’nin ‘Bin Günde Memleket Hareketi’ne ilişkin; “Kaynağından ve kökünden kopan CHP’yi özüne döndürmek maksadıyla çaba sarfedecektir” dedi.

    “Sayın Muharrem İnce, 2018 yılından beri kendisine yöneltilen eleştiri ve suçlamalara maruz kaldı. Gördüğümüz kadarıyla haksızlıklara ve ayrımcılığa uğradı. Parti kurar mı, kurmaz mı bilemiyorum ama bildiğim ve tespit ettiğim husus şudur: 4 Eylül’de, Sivas Kongresi’nin ruhuyla atacağı adımla CHP içinde Atatürk’e dönüş hareketini başlatacaktır. Değerlendirmem budur. Yani kaynağından ve kökünden kopan CHP’yi özüne döndürmek maksadıyla çaba sarfedecektir. Anlaşılan odur ki bin günde memleket parolasıyla Atatürk’ü ve kurucu değerleri, hareketinin mihveri yapacağı anlaşılmaktadır. CHP’nin içişlerine bizim karışmamız elbette doğru olmayacaktır. Ama gördüğümüz gerçekler de bunlardır. CHP’de Atatürk’ün ahı tutmuş, geçmişe özlem yeşermiş ve yükselmiştir. Artık taşeron ve teslimiyetçi bir zihniyetin geldiğimiz bu aşamada işi oldukça zordur.”

  • “Ayağımızın altında dolaşanın akıbeti ezilmektir”

    “Ayağımızın altında dolaşanın akıbeti ezilmektir”

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den, Yunanistan’a sert tepki!

    Bahçeli, Akdeniz’de yaşanan gerilimle ilgili olarak; Yunanistan düşmanca tutum sergilemektedir. Ancak Türk milletinin düşmana ne yaptığı da bilinmektedir. Geçmişin hesabını güncelleyip üzerimize öfkeyle gelenlerin ya akılları başlarından gitmiş ya da sirtakiden dolayı bedenleri ve beyinleri uyuşmuştur. Ayağımızın altında dolaşanın akıbeti ezilmektir. Yunanistan hiç kimseye güvenip de kağıttan kaplanlık yapmamalıdır. Türk milleti korsan ve düşman niyetleri yeri gelirse nefesiyle, yeri gelirse kanıyla, canıyla bertaraf edecektir.ifadelerini kullandı.

    BABACAN VE DAVUTOĞLU’NA ÇAĞRI

    “Marksist literatürü ortaokulda öğrenmiş kerameti kendinden menkul Serok Ahmet’in Diyarbakır’da PKK üslubuyla konuşması, sözde Kürt sorununu yeniden diline dolayıp anadilde eğitimden bahsetmesi emperyalist tutsaklığın ulaştığı hazin düzeyi göstermesi bakımından skandal bir örnektir.

    Bunun yanında Ali Babacan’ın ekonomide felaket tellallığı yapması küresel tefecilerin, IMF’ci bir kafanın, teslimiyetçi bir zihniyetin sipariş eleştirileridir.

    Bunlara inanacak, itibar edecek hiç kimse yoktur.

    CHP’nin çatısı altında kendilerine ikbal arayanların zillete düşmeleri acziyettir, teslimiyettir, melanettir.

    Serok’un sözde Kürt sorununa vurgu yapması, CHP’nin bölücü bir kisveye bürünüp sözde Kürt sorunuyla ilgili rapor hazırlığı içinde olması içimizdeki devşirilmiş siyaset artıklarını teşhir etmiştir.”

    “PARLAMENTER SİSTEM ÖZLEMLERİ BOŞUNA BİR TALEPTİR”

    “Geleceğin temeli Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle atılmıştır.

    Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem özlemleri boşuna bir taleptir.

    Cumhuriyet’in yüzüncü yılına temel sorunlarını kökten bitirmiş bir ülke olarak ulaşmak öncelikli ve önemli hedefimizdir.

    Bu çerçevede erken seçim tartışmaları mahsurludur, sinsi ve sivri bir amaca matuftur.

    Bilinmelidir ki, 28.Dönem Milletvekili Genel Seçimleri 2023 yılının Haziran ayında yapılacaktır.”

     

  • Akşener’den ‘Evine dön’ diyen Bahçeli’ye yanıt

    Akşener’den ‘Evine dön’ diyen Bahçeli’ye yanıt

    Nevşehir’de ziyaretlerde bulunan İYİ Parti lideri Meral Akşener, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “evine dön” çağrısı ile ilgili gazetecilere açıklamalarda bulundu.

    Akşener’in açıklaması şu şekilde:

    “Siyasi magazin konularında konuşmayı ve siyasetçilerin ita amiri gibi parmak sallama pozisyonunda olmayı siyasi nezaketle hiç bağdaştırmadığımı söylemek istiyorum. Sayın Bahçelinin en önemli özelliği ısrarla kendisinin ısrarla altını çizdiği nezaketidir.

    Türkiye’nin özellikle ekonomiyle ilgili problemler yaşadığı dönemde üzerine salgın yaşadığımız dönemde esnafımızın, işçimizin, işsiz gençlerimizin, tarımımızın bir çok problemi varken, milletin sesini duymak yerine, o sese bir cevap vermek yerine siyasi magazinle meşgul olmasını hiç hoş bulmadığımı söylemek isterim.

    Sayın Erdoğan’a şunu söylemek isterim: Lütfen ortağınızı bize sardırmaktan alın, gerekli ilgiyi gösterin lütfen. Bizim derdimiz millettir, milletin sesidir.”

    BAHÇELİ NE DEMİŞTİ?

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dün İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e yaptığı çağrı siyasetin gündemini allak bullak etti.

    “Zillet İttifakı’nın üç asıl ortağından ikisinin, yani CHP ile örtülü ortak HDP’nin Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerif’e menfi yaklaşımı ortadadır. Ancak İYİ Parti Genel Başkanı son hareketiyle onlardan ayrışmış, ayrı düşmüştür. Meral Hanım’ın kendisi adına hayırlı bir gelişmedir” ifadelerini kullanan Bahçeli, “Sayın Akşener’in böyle gitmeyeceğini, böyle ittifak olmayacağını, olsa bile bir ayağının çukura düştüğünü görüp derhal ve çok kısa süre içinde evine dönmesi doğru ve tutarlı bir davranış olacaktır” demişti.

  • Bahçeli’den Akşener’e ‘Evine dön’ çağrısı

    Bahçeli’den Akşener’e ‘Evine dön’ çağrısı

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İYİ Parti lideri Meral Akşener’e ‘evine dön’ çağrısında bulundu.

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İYİ Parti lideri Akşener’e de çağrıda bulunarak, “Sayın Akşener’in böyle gitmeyeceğini, böyle ittifak olmayacağını, olsa bile bir ayağının çukura düştüğünü görüp derhal ve çok kısa süre içinde EVİNE dönmesi doğru ve tutarlı bir davranış olacaktır. EVİNDE rahatı ve huzuru bulacaktır. İkbal ile idbar arasında sıkışıp kalmak yerine, kaldı ki zillete düşmektense EVDE olmak isabetli bir tercihtir” ifadelerini kullandı.

    MUHARREM İNCE’NİN SİYASİ PARTİ KURACAĞI İDDİASI

    Devlet Bahçeli, Muharrem İnce’nin siyasi parti kuracağına ilişkin iddialara da yanıt vererek, ”CHP’de sular durulmaz, nitekim kaynayan tencere kapak tutmaz” açıklamasında bulundu.

    ”KÖKÜNDEN KOPAN OLUŞUM ÇOK YAŞAMAZ”

    Devlet Bahçeli sözlerine şunları da ekledi:

    ”37.Olağan Büyük Kurultay bir fırsattı, belki de bu fırsat kapısı ardına kadar açıldı. CHP, vaki geleneğiyle vahim gerçeği arasında kalmanın ağır sıkıntısını yaşıyor. Bana göre kökünden ve tarihinden kopan hiçbir sosyal ve siyasal oluşum çok yaşamaz.

    CHP iktidar hedefini falan bırakıp, girdiği tünelde karşısından gelen tehlikeli ışığa kafa yormalıdır. Bu ışık kurtuluş değil, şiddetli çarpışmadır, dağılmadır, parçalanmadır”

  • Bahçeli, Twitter’a geri döndü

    Bahçeli, Twitter’a geri döndü

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sosyal medyayla ilgili yasal düzenlemenin Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesinin ardından Twitter’da ilk paylaşımını yaptı.

    Devlet Bahçeli, sosyal medyada en son paylaşımını 1 Temmuz’da yapmıştı. Son paylaşımında “Sosyal medya dipsiz bir kuyuya, izan ve insaf tanımayan mayınlı bir platforma dönüşmüştür. Başta Twitter, Facebook olmak üzere sosyal medya iftira sahnesi, ihanet ve isnat mecrası olmuş çıkmıştır. Sosyal medya taşınması imkânsız ağır bir güvenlik sorunu haline gelmiştir” ifadelerini kullanan Bahçeli’nin Meclis’te düzenleme yapılana kadar sosyal medya hesaplarını askıya aldığı açıklanmıştı.

    TBMM Genel Kurulu’ndan geçen sosyal medya ile ilgili düzenlemenin Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesinin ardından Bahçeli, Twitter hesabından ilk paylaşımını Fatih Karagümrük Spor’un Süper Lig’e yükselmesi nedeniyle yaptı. Bahçeli, Karagümrük Spor formasının yanında çekilen fotoğrafıyla yaptığı paylaşımında, “Zafer ayında zaferle Süper Lige yükselen Fatih Karagümrük Spor’a başarılar diliyorum. Başta kulüp başkanı Süleyman Hurma olmak üzere teknik heyeti, futbolcuları ve yiğit Karagümrük taraftarlarını tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum” ifadelerini kullandı.

  • Bahçeli: CHP’nin Atatürk’le bağlantısı kalmamıştır

    Bahçeli: CHP’nin Atatürk’le bağlantısı kalmamıştır

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Kılıçdaroğlu’nun sabıkalı ve sicili zifiri karanlık dostlarıyla ağız birliği ederek Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ilkelerine saldırması yanlış ve yozlaşmış bir siyaset örneğidir. Bugünkü CHP’nin Gazi Mustafa Kemal Atatürk’le hiçbir bağ ve bağlantısı kalmamıştır. Artık teröristler yoldaş, bölücüler candaş, Türkiye düşmanları kandaş mertebesine gelmiştir” dedi.

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yazılı açıklamasında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun TBMM grup toplantısındaki konuşmasının hezeyanname bildirisi, skandal belgesi, zillet ve hezimet beyannamesi olduğunu belirtti. Bahçeli, “Kılıçdaroğlu işledikleri suçları açıkça tevsik ve tescil edilmiş suçlulara sahip çıkmış, bir kez daha hukukun üstünlüğüne kesif bir şekilde cephe almıştır. Nitekim bu şahsın kırdığı ceviz kırkı aşmıştır. Kılıçdaroğlu’nun terörist Demirtaş’ı masum gösterme çabası tam bir garabet halidir. Osman Kavala’nın suçsuzluğunu iddia etmesi akıl tutulması, ahlak yoksunluğudur. Bugüne kadar her darbe dönemini müteakiben iktidar mevkiine ulaşan CHP’nin 37’inci Olağan Büyük Kongresi’nde dostlarıyla birlikte iktidar hedefi koyması yeni bir vesayet özlemi, statükodan beslenen bir siyaset köhneliğidir. Kılıçdaroğlu’nun zoru görünce dostlardan kastının geçtiğimiz hafta sonu açıkladığı telif hakkı çiğnenmiş çalıntı ’13 maddelik ikinci yüzyıla çağrı bildirisine evet’ diyenler şeklinde izahı ise keskin bir ‘U’ dönüşüdür” ifadelerini kullandı.

    ‘CHP’NİN ATATÜRK’LE BAĞLANTISI KALMAMIŞTIR’

    Bahçeli, CHP Genel Başkanı’nın günü gününün tutmadığına vurgu yaparak, “Saat başı değişen, sürekli çark eden, fikri ve siyasi müktesebatı çarpık olan bu şahsın bizatihi kendisiyle tenakuza, hatta tezada düşmesi hakikaten ibretlik bir haldir. Kılıçdaroğlu’nun bütün anayasaların vesayet altında yapıldığını ileri sürmesi dikkatle üzerinde durulması, derinlemesine ele alınması gereken şuursuz bir değerlendirmedir. 1982 ile 1961 Anayasalarıyla birlikte 1921 ve 1924 Anayasalarının da vesayet altında hazırlandığını ihsas ve izhar etmiş olan Kılıçdaroğlu’nun Cumhuriyet’in kurucu kadrolarına ve Aziz Atatürk’e bu vesileyle hakareti reva görmesi maskesini iyice düşürmüştür. Kılıçdaroğlu’nun sabıkalı ve sicili zifiri karanlık dostlarıyla ağız birliği ederek Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ilkelerine saldırması yanlış ve yozlaşmış bir siyaset örneğidir. Bugünkü CHP’nin Gazi Mustafa Kemal Atatürk’le hiçbir bağ ve bağlantısı kalmamıştır. Artık teröristler yoldaş, bölücüler candaş, Türkiye düşmanları kandaş mertebesine gelmiştir” değerlendirmesinde bulundu.

    ‘TAVSİYEMİZ, DOSTLARINA FAZLA GÜVENMEMESİDİR’

    Bahçeli, CHP’nin iktidar yürüyüşünü ilan eden Kılıçdaroğlu’nun suçluların telaşı içinde olduğunu savunarak, “Çok partili siyaset hayatının başlamasından sonra bölük pörçük hükümet sorumluluğu üstlenen CHP’nin 1946-1996 yılları arasında toplam 4533 günlük iktidarında Türkiye için ne yaptığı, hangi projeleri kazandırdığı, bir tek dikili ağacının bulunup bulunmadığı açıklığa kavuşturulması aciliyet kesbeden bir beklentidir. Türkiye’de ne yapıldığını sistematik olarak sorgulayan, bununla da kalmayıp tutarsızca yargılayan CHP Genel Başkanı’nın asıl kendisinin ve partisinin bu zamana kadar ülkemiz için, eğer varsa hayata geçirdiği hizmet ve eserleri izah ve ifade etmesi siyasi ahlak gereğidir. Yenilenmiş CHP yönetiminin eskisinden farkı olmayacaktır. Kaldı ki maya aynı, mizaç aynı, maksat aynıdır ve temelden bozuktur. CHP demek kriz ve kargaşa demektir. CHP demek darbelerden, cuntalardan, muhtıralardan, ara rejimlerden geçinen fırsatçılık ve siyasi kalpazanlık demektir. CHP Genel Başkanı’nın söylemleri köksüzlüğün ve kimliksizliğin numunesidir. Kendisine tavsiyemiz dostlarına fazla güvenmemesidir. Çünkü güvendiği karanlık dostları yeri geldiğinde samanı postuna dolduracaktır” ifadelerine yer verdi.

  • MHP Lideri Bahçeli’den Atatürk açıklaması

    MHP Lideri Bahçeli’den Atatürk açıklaması

    MHP Genel Başkanı Bahçeli, ”Atatürk’e, bu topraklarda lanet okuyacak bir hayasız ve hamiyetsiz henüz anasından doğmamıştır. Atatürk’e hakaret ve hıyanet vatan hainliğidir” dedi.

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ”Atatürk’e, bu topraklarda lanet okuyacak bir hayasız ve hamiyetsiz henüz anasından doğmamıştır.
    Atatürk’e hakaret ve hıyanet vatan hainliğidir” açıklamasında bulundu.

    Bahçeli sözlerine şunları da ekledi:

    ”Atatürk’e lanet okunduğu yalanıyla imal ve inşa edilen kutuplaşma zalim bir bölücülüktür, Türkiye’yi uçuruma çekmenin zehirli hazırlığıdır. Hilafet tartışmalarını böylesi nazik bir ortamda kızıştıranlar ise Türkiye Cumhuriyeti’ne büyük bir bühtan içindedir”

  • Ayasofya’da tarihi gün…

    Ayasofya’da tarihi gün…

    Ayasofya Camii’nde 86 yıl sonra ilk namaz kılınacak. Vatandaşlar bugün kılınacak cuma namazı ile ibadete açılacak olan Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’ne akın ediyor. Günün ilk ışıkları ile birlikte çok sayıda vatandaş Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’ne gelerek, cuma namazı kılmak için arasta pazarı tarafındaki güvenlik kontrol noktasında ellerinde seccadelerle beklemeye başladı. Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’ne sabah namazı için gelen vatandaşlar, bölgeye alınmayınca namazı güvenlik noktalarında kıldı.

    Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nin 86 yıl sonra yeniden ibadete açılışı dolayısıyla düzenlenecek tören için hazırlıklar tamamlandı.

    Toplumun tüm kesimlerinden davetlilerin yer alacağı açılış, Diyanet İşleri Başkanlığının dua programıyla başlayacak.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de katılımıyla kılınacak cuma namazıyla Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi, ibadete açılacak. Cami, sabaha kadar açık kalacak.

    Ellerinde seccadelerle sabah namazı için gelen vatandaşlar caminin bulunduğu bölgedeki güvenlik noktalarında durduruldu. Bunun üzerine bazı vatandaşlar başka camilere giderken, bazıları ise güvenlik noktalarında saf tutarak namaz kıldı.

    Geniş çaplı güvenlik önlemlerin alındığı bölgede, çok sayıda polis ekibi konuşlandırıldı.

    Ayasofya’ya girmek isteyen vatandaşlar güvenlik kontrol noktalarında yoğunluk oluşturmaya başladı. İlerleyen saatlerde bariyer önündeki kalabalık arttı. Çemberlitaş yönünde bariyerleri aşan kalabalık koşarak Ayasofya’ya ilerliyor.

  • MHP Lideri Bahçeli’den Ayasofya açıklaması

    MHP Lideri Bahçeli’den Ayasofya açıklaması

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Vakıf malı olan Ayasofya’nın, vakfiyesine muvafık şekilde cami olarak kullanılması milletimizin uzun yıllardır hasreti ve beklentisidir.” ifadelerini kullandı.

    Bahçeli, MHP Genel Merkezi’nde düzenlenen partisinin Belediye Başkanları Toplantısı’nın ardında yaptığı yazılı açıklamada, belediyecilikte “Halka hizmeti Hakk’a hizmet’ gören bir anlayışla “Üretken Belediyecilik” ilkesini esas aldıklarını belirtti.

    Belediye yönetimlerinin demokratik süreçlerin en önemli etapları arasında olduğunu vurgulayan Bahçeli, hiçbir belediye yönetiminin milli iradenin takdir ve teveccühünü istismar ve inkar yanlışına sapmaması gerektiğe dikkati çekti.

    Beş yıl süreyle üstlendikleri emanete dikkat, riayet ve sadakat gösteren belediye başkanlarının hürmetle yad edildiğini, ihanet edenlerin ise adli ve idari tasarruflarla layık oldukları muameleyi kaçınılmaz şekilde gördüğünü ifade Bahçeli, şöyle devam etti:

    “Belediye imkanlarını terör örgütü lehine seferber eden bölücülerin görevlerinden derhal uzaklaştırılmaları, emanetin ise tekrardan millete tevdi, adalet ve ahlakın zorunlu bir gereğidir. Türk milleti hakkını ve hukukunu uyanık bir şuurla muhafaza edecektir. Karanlık ve kirli ilişkilere gömülmüş, terör örgütü PKK’nın fiili kontrolüne girmiş HDP’li bazı belediye başkanlarının hukuki tedbir yoluyla görevlerinden uzaklaştırılıp yerlerine kayyum atanması çok doğru ve yerinde bir karardır. Bu kapsamda kayyum atanmasını eleştirip, yapılan idari tasarrufu demokrasi ayıbı olarak değerlendiren sorumsuz ve işbirlikçi siyasetçilerin işlenmiş ağır suçların bir parçası oldukları da bir başka gerçektir.”

    Suçu ve suçluyu övmenin, rezalet ve melaneti benimsemenin hiç kimseyi şeref sahibi yapmayacağını, tam tersine millet nezdinde zora sokarak ağır şekilde sorgulatacağını aktaran Bahçeli, “Belediye başkanlığı millete ihanetin kılıf ve kisvesi olamayacaktır. Zillet İttifakı’nı oluşturan sığ ve sığıntı partilerin ağız birliği halinde kayyum atamalarına tepki göstermeleri kontrolsüz savrulma halinin teyididir. PKK’ya yardım ve yataklık yapan belediye başkanlarını sırf sandıktan çıktılar diye savunmak ve sahiplenmek ayıplı, arızalı, alacalı bir siyasettir.” değerlendirmesinde bulundu.

    Türkiye egemenlik haklarına toz kondurmama azim ve kararında olduğunu işaret eden Bahçeli, “Türkiye’nin, kerameti kendinden menkul mihrakların ağzına bakma dönemi geride kalmıştır. Artık söz dinleyen değil sözü dinlenen, üzerinde hesap yapılan değil hesapları bozan bir ülke gerçeğine herkes alışmalı, buna saygı duymalı, sonuçlarına da hazır olmalıdır.” açıklamasını yaptı.

    “567 yıldır devam edegelen fetih sürecimiz yeni bir safhaya geçmiştir”

    Ayasofya Camisi’nin tekrar ibadete açılmasının kesif ve kesin iradenin en can alıcı muhassalası olduğunu beyan eden Bahçeli, şunları belirtti:

    “Vakıf malı olan Ayasofya’nın, vakfiyesine muvafık şekilde cami olarak kullanılması milletimizin uzun yıllardır hasreti ve beklentisidir. Aynı zamanda eşsiz bir mimarlık ve sanat abidesi olan Ayasofya’nın ibadete açılması inanç haklarımızın mecburi bir gereğidir. Aksi bir iddia ve ileri sürülecek ifade hükümsüz ve temelsizdir. Ayasofya’nın, vakfeden kutlu ecdadımızın emaneti doğrultusunda kesintisiz cami olarak kullanılması bağlılık ve vefayla yerine getirilmesi şart olan tarihi bir sorumluluktur.

    Danıştay 10. Dairesi müstesna bir karara imza atarak Ayasofya Camisi’ni müzeye dönüştüren 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı’nı iptal etmiştir. Elbette Müslüman Türk milletinin hislerine tercüman olmuş, sonuç itibariyle milli vicdan müsterih hale gelmiştir. 567 yıldır devam edegelen fetih sürecimiz yeni bir safhaya geçmiş, bütün Türk ve İslam beldeleri ayağa kalkmıştır. Hitamında yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı’yla Ayasofya Camisi’nin yönetimi Diyanet İşleri Başkanlığına devredilerek ibadete açılmasının önündeki bütün sahte ve sanal bariyerler yıkılmıştır.”

    Bahçeli, 86 yıldır kutuplaşmalara konu olan bir tartışmanın hukuki ve siyasi mutabakatla çözüme kavuşturulduğunu ifade ederek, “Ayasofya Camisi’nin ibadete açılması 567 yıllık çağrıya kulak vermenin, itibar ve ihtimam göstermenin muhterem bir neticesidir. Ayasofya yeryüzündeki bütün camilerimizi, bütün mescitlerimizi selamlayacaktır.” açıklamasında bulundu.

    “Ayasofya özelinde ikaz dolu mesajların verilmesi nafile bir çabadır”

    MHP Genel Başkanı Bahçeli, açıklamasında, şu görüşleri paylaştı:

    “Ayasofya Camisi’nin Müslüman gönüllerle buluşması İslami ve tarihi bir sorumluluk olmanın yanında egemen devlet müktesebatımızın, bağımsızlık prensibimizin bihakkın gerek ve şartıdır. Türkiye onun bunun dayatmalarıyla tarihi gerçeklerine sırt çevirmeyecektir. Kudüs’te menfur senaryoları tedavüle sokanların Ayasofya özelinde bize ikaz dolu mesajlar vermesi nafile bir çabadır. ABD yönetiminin ‘Hayal kırıklığı’ yorumu cibilliyetsiz ve ciddiyetsiz bir ithamdır.”

    “ABD, Türkiye’yi sıkıştırmak maksadıyla hamle üstüne hamle yapmaktadır”

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “1987’den 2019’a kadar silah ambargosu uyguladığı Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne, birden bire askeri eğitim desteği vereceğini ve kaynak sağlayarak güvenlik ilişkilerini geliştireceğini duyuran ABD, Türkiye’yi sıkıştırmak maksadıyla hamle üstüne hamle yapmaktadır. Doğu Akdeniz ve Libya’da bütün muhasım odakları karşısına alan ülkemizin tarihi ve egemen haklarını koruma gayesi varoluş onurudur.” ifadelerini kullandı.

    “İnanç hakkı insan hakkıdır”

    Bir yazarın “Ayasofya’yı yeniden camiye çevirmek dünyanın geri kalanına artık seküler değiliz demektir” ifadesinin “mesnetsiz sızlanma” olduğunu ifade eden Bahçeli, şunları aktardı:

    “Böylesi köksüzler düştükleri aidiyet krizinde hamiyet ve haysiyet imhası yaşamışlardır. ‘Osmanlı hukuku Cumhuriyet hukukunun yerine geçti’ diyen sözde akademisyenler de aslında cehaletlerinin ve ideolojik taassuplarının kurbanı olmuşlardır. İnanç hakkı insan hakkıdır. Bunu tasdik ve tasvip etmeyen insanlık değerlerine düşmandır. Bunun hilafına her söz, her tavır, her eylem boşluktadır, hukuken de ağır kusurludur.”

    Yunanistan Başpiskoposunun kontrol dışı hezeyanlarının hiçbir şey değiştirmediğini bildiren Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:

    “Ayasofya Camisi Türk milletinin emanetindedir. Bu emanetin üzerinde şaibe oluşturmak ve şüphe uyandırmak hiç kimsenin haddi ve harcı değildir. Küstah bir dille, ‘Türkler Ayasofya’yı ibadete açmaya cesaret edemezler’ diyen Yunanistan Başpiskoposu, bundan sonra ağır bir mahcubiyet ve mağlubiyet travmasına gömülecek, nifak saçan ağzını bıçak bile açamayacaktır. Asırlar evvel İstanbul’da kurulan Latin devletinin veya yeni bir Bizans’ın hayallerini kuranların hain hevesleri haram kursaklarında kalacaktır.”

    “Milletimiz ne istiyorsa, neyi umuyorsa o yapılacaktır”

    Bahçeli, baro başkanlarının Kuğulu Park’taki nöbetlerine ilişkin, şunları kaydetti:

    “Lafa gelince çoğulcu demokrasi yanlısı olduğunu iddia edenlerin, sıra çoklu baro sistemine gelince eleştiri oklarını fırlatmaları abes bir tenakuzdur. Baroların demokratikleşmesi bazı kesimleri neden ürkütmektedir? Avukatların Marksist-Leninist yasa dışı örgütlerin ve bilhassa CHP’nin tasallutundan kurtarılıp özgürleşmeleri niye yanlış görülmektedir? Çoklu baroyla birlikte baroların siyasileşeceğini iddia edenler, bugünkü şartlarda baroların siyasetten başka ne iş yaptığını hangi ara itiraf edeceklerdir? Yollarda yürüyen, duvar diplerinde bekleyen, parklarda nöbete giren bazı barolar, şimdiye kadar vatan ve millet için hangi fedakarlıkları yapmışlardır? Hukukun üstünlüğü temelinde yükselen bir devlette, suç ve suçluyla amansız mücadelenin sürdüğü bir dönemde, 140 bine yaklaşan avukat sayısı hiç sorun edilmeyecek midir?

    Milletimiz ne istiyorsa, neyi umuyorsa o yapılacaktır. Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi nihayetinde kabul edilmiş, gazi Meclis son sözünü millet nam ve hesabına söylemiştir. Mesleki dayanışma bir yere kadar anlamlı ve değerlidir, ama asıl olan milli birlik ve dayanışma ruhunun canlılığı ve cesametidir. CHP Genel Başkanı’nın çoklu baroyu üniter yapının kalbine sokulan hançer olarak tanımlaması iflas etmiş, saman altından ihanete payanda olmuş, yüzeye çıkınca da çanak tutmuş müflis bir siyasetçinin pespayeliğidir.”